Merzifonlu Kara Mustafa Paşa (d. 1634/1635 - ö. 25 Aralık 1683), Osmanlı padişahı Avcı Mehmet saltanatı sırasında 3 Kasım 1676 - 15 Aralık 1683 tarihleri arasında yedi yıl bir ay on iki gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır. 1672-1676 Osmanlı-Lehistan Savaşı ve 1676-1681 Osmanlı-Rus Savaşında kazandığı başarılara rağmen, II. Viyana Kuşatması ile özdeşlemiş olan sadrazamdır ve kuşatmanın hüsranla sonuçlanması üzerine idam edilmiştir.
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa | |
---|---|
Osmanlı Sadrazamı | |
Görev süresi 19 Ekim 1676 - 14 Aralık 1683 | |
Hükümdar | IV. Mehmed |
Yerine geldiği | Köprülü Fazıl Ahmed Paşa |
Yerine gelen | Bayburtlu Kara İbrahim Paşa |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | 1634 Merzifon |
Ölüm | 25 Aralık 1683 Belgrad |
Hayatı
Doğumu
Kara Mustafa Paşa 1634 yılında Merzifon’un ilçeye en yakın köylerinden biri olan Mirince (Karamustafapaşa, Merzifon) köyünde dünyaya gelmiştir. O bölgenin sipahi ileri gelenlerinden Oruç Bey’in oğludur. Annesi Abide Hatundur.
4 yaşında yetim kalmıştır. Babasının yakın arkadaşı Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaşıtı Köprülü Fazıl Ahmet Paşa ile birlikte yetiştirilmiştir. Daha sonra Köprülü Mehmet Paşanın kızı ile evlenerek damadı olmuştur.
Osmanlı-Lehistan Savaşı
1672-1677'de Lehistan Seferleri sırasında Osmanlı orduları serdâr-ı ekremliğini önce Köprülü Fazıl Ahmed Paşa yapmıştır ama sonra Merzifonlu Kara Mustafa Paşa serdar olmuştur. Sonradan Kamaniçe Seferi olarak anılan 1672 yılı seferine Sultan IV. Mehmet de katılmıştır.
Lehistan-Litvanya Birliği Kralı Mihal Visevetski (Michał Wiśniowiecki) Ukrayna'da Kazakların aleyhinde hücuma geçip büyük bir arazi, birçok kale ellerine geçirmişti. Bunun üzerinde Osmanlılara tabi olan Zaporog ve Sarıkamış Kazakları Hetman'i Durosenko'ya destek sağlamak üzere Osmanlı ordusu Köprülü Fazıl Ahmet Paşa serdarlığında Sultan IV. Mehmet'in ve Kara Mustafa Paşa'nın katıldığı sefer başlatıldı. 5 Haziran-9 Aralık 1672 döneminde süren bu seferde Podolya üzerine gidildi ve Kamaniçe dahil birçok Kazaklardan Lehistan eline geçmiş olan şehir ve kale Osmanlılar eline geçirildi. Bu seferde Osmanlı güçleri, Lehistan Kralı Mihal Visevetski (Michał Wiśniowiecki)'nin merkez yaptığı Lemberg (Türkçesi İlbav) şehrini muhasara ettiler. Padişah IV. Mehmet şahsen bu kaleye 2 saat mesafeye kadar gitti. Bu Osmanlı başarıları Lehistan kralı ve hükûmetini şaşırttı ve Lehler Kırım Hanı aracılığı ile barış istediler.
Ekim 1672'de Bucaş sahrasındaki ordugahta başlayan müzakereler sonunda Osmanlı ve Lehistan devletleri arasında barışı sağlayan Bucaş Antlaşması imzalanmıştır. Türkçe ve Latince iki lisan üzerinde yazılmış olan antlaşmanın Türkçe metni Merzifonlu Kara Mustafa Paşa tarafından mühürlenip Lehistan elçisine verilmiş ve onlar da Latince metni imzalayıp Kara Mustafa Paşa'ya teslim etmişlerdir. Bu galibiyet ve Bucaş Antlaşması ile Osmanlılar Güney Ukrayna'da bulunan Kazak bölgelerinin koruyucuları haline geçmişlerdir. Podolya'da alınan topraklar ile Kamaniçe merkezli "Podolya Eyaleti" kurularak Osmanlı devletinin sınırı tarihinin en kuzey noktalarına erişmiştir ve topraklar üzerindeki Osmanlı idaresi 27 yıl 1699'a kadar sürmüştür. Ayrıca Lehistan-Litvanya Birliği yıllık vergi vermeye mecbur bırakılmışlardır.
1673'te Ukrayna 'da Zaporog ve Sarıkamış Kazakları Hetmanı Doroşenko Osmanlı güçleri ile birlikte olmuştu.
1674'te Ruslar Ukrayna Kazaklarına hücum etmişler ve onlara ait birkaç palanga ele geçirmişler ve Kazak Hetmanı'nın merkezi olan Çehrin (Lehçe: Czehryń ve yeni ismiyle ) kalesini sarmışlardı. Kara Mustafa Paşa serdarlığında ve Sultan IV. Mehmed'in katılması ile yeni bir Lehistan seferi için Ukrayna'ya yürüdü. Bu sefer esnasında Kırım Hanı Selim Giray hetmanı kötümek için Çehrin üzerine gönderildi. Bunu haber alan Çehrin'i kuşatan Rus generali çekildi ve Çehrin kuşatmasını kaldırdı. Kazak Hetmanı Dorsenko Osmanlı karargahına gelerek Osmanlılara bağlı Ukrayna bölgesi hükümdarı olarak kabul edildi ve kendine bir altın topuz hediye edildi.
Lehistan Kralı Mihal 1673'te öldü. 1671-1676 Osmanlı-Lehistan Savaşı'nın devam etmekte olduğu bu sırada Lehistan-Litvanya Birliği ordularının kumandanlık görevini yüklendi. Lehistan-Litvanya Birliği ordusu 11 Kasım 1673 tarihinde Hotin yakınlarındaki yapılan bir muharebede Sarı Hüseyin Paşa komutasındaki bir Osmanlı ordusu kolunu büyük bir yenilgiye uğrattı. Bu Osmanlı yenilgisi 1672'de imzalanmış olan Bucaş Antlaşması'nın koşullarını değiştirmedi. Fakat Jan Sobieski'nin ismini yaydı ve nihayet Jan Sobieski Mayıs 1674'te Avusturya'lıların gösterdiği krallık adayına karşı olarak Lehistan-Litvanya Birliği Kralı seçildi.
Jan Sobieski Avusturya'lılar aleyhinde Fransa'ya yaklaştı. Fransız arabuluculuğu ile Osmanlılarla savaşı sona erdirmeye çalıştı. Haziran 1675'te Fransa'yla Jaworow Antlaşması'nı imzalayıp bu anlaşmanın bir gizli maddesinde Osmanlılarla barış yapıldıktan sonra Habsburg Avusturya Kutsal Roma Germen İmparatorluğu'na savaş açacağına söz verdi. Ekim 1676'da Osmanlılarla Lehistan arasında İzvança Antlaşması'nı imzaladı. Bu antlaşma koşulları Lehistan için Bucaş Antlaşması'ndan biraz daha elverişli idi.
Kara Mustafa Paşa 3 Kasım 1676'da Edirne'de Sadrazam Fazıl Ahmet Paşa'nın ölmesi ile sadrazamlığa getirildi.
Birinci Osmanlı-Rusya Savaşı
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın sadrazam olduktan sonra uğraştığı ilk sorun Ukrayna'da bulunan Kazak Hetmanlığı'nın kime bağlı olacağı ile ilgiliydi.
Zaporog ve Sarıkamış Kazakları Hetmanı Doroşenko 1675'e kadar Osmanlılara tabi olmuştu. Fakat kendine tabi olan Kazak cenkçi ve askerlerini baskısıyla 1675'ten itibaren Rus taraftarlığına döndü. Doroşenko Ruslarla anlaşıp 19 Eylül 1676'da Sağ Ukrayna Kıyıları (Pravoberezhna Ukrayına) Kazakları Hetmanlığını bıraktığını ilan etti ve Rusya'ya sürgüne çekildi. Merkezi olan Çehrin kalesini Ruslara teslim etti. Bunun üzerine Osmanlı Sadrazamı Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Doroşenko'nun azledildiğini bildirdi; yerine Sağ Ukrayna Kıyıları (Pravoberezhna Ukrayına) Kazakları hetmanlığına İstanbul'da eğitilen Yuri Himelnitskiyi adlı bir papazı atandığını ilan etti. Temmuz 1677'de Şeytan İbrahim Paşa serdarlığı altında bir Osmanlı-Kırım Tatar Hani ordusu 'ne başladı ve bu ordu Ağustos'ta Çehrin kalesini kuşatma altına aldı. Çehrin Kalesi Osmanlılar tarafından 23 gün kuşatmaya alındı. Fakat kaleyi kurtarmak için büyük bir Rus ordusu geldiği haberi gelince 29 Ağustos'ta serdar ve Kırım Hani kuşatmayı bırakarak geri çekildi. Şeytan İbrahim Paşa İstanbul'a dönünce vezirlikte atılıp tutuklandı ve Kırım Hani Selim Giray hanlıktan azledildi.
Bu başarısızlık dolayısıyla Rus çarı anlaşmak için İstanbul'a bir elçi gönderdi. Sadrazam Kara Mustafa Paşa Ruslarla harp taraftarıydı ve bir sefer hazırlığına başlamıştı. Ama Çehrin kalesinden Rusların çekilip bu kalenin Osmanlılara tabi Kazak Hetmanı'na verilirse sulh yapılabileceğini bildirdi. Rus elçisi buna yanaşmadı. Rus elçisinin elinden nağme alınıp elçi Sultan huzuruna çıkarılmadan İstanbul'a gelmesinden 12 gün sonra Rus elçisi geri gönderildi.
1678'de Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa serdarlığında başlayan yeni bir sefer, başlatıldı. Sultan IV. Mehmet de orduya Silistre'ye kadara katıldı. Kara Mustafa Paşa serdarlığında Osmanlı ordusu Ukrayna'da ilerleyerek Çehrin önüne geldi. 21 Ağustos 1678 tarihinde Çehrin Osmanlıların eline geçti. Bu yenilgi, Ruslar için kötü oldu. Çünkü; önemli bir bölgeyi kaybetmişlerdi. Rus Çarı Aleksey yeni bir strateji olarak Sağ Ukrayna Kıyıları arazilerinde yaşayan Kazakları zorlayıp Dinyeper Nehri batısındaki bölgelerin nüfusunun küçülmesini hedef almıştı. Diğer taraftan da Rusların Çehrin'i tekrar fethetmek için hazırlığa başladıkları söylentilerini yaymaya başladılar. Bu söylentileri haber alan Sadrazam Kara Mustafa Paşa Osmanlı Ordusunu yeni bir savaş açmak hedefiyle Edirne'de toplamaya başladı. Rusya Çarı Aleksey ile yeni Lehistan Jan Sobieski arasında Osmanlıların aleyhinde bir dostluk antlaşması imzalandı. Rusya Çarı, güçlü olmadığını bilip çok toprak kaybetme riskini göze alamadı. Bunun üzerine Rusya Çarlığı barış istedi ve Sadrazam Kara Mustafa Paşa da barışı kabul edip. yeni savaş, son anda önlendi. 31 Ocak 1681'de Rusya Çarlığı ve Osmanlı Devleti ile Kırım Hanlığı arasında Bahçesaray Antlaşması imzalandı. Buna göre Dinyeper Nehri Osmanlı Devleti ile Rusya Çarlığı arasında sınır olup sağ yakası (batısı) Osmanlı Devletinin elinde kaldı ve Çehrin kalesi Osmanlılara ait olduğu kabul edildi. Dinyeper Irmağı'nın sol yakasının ise, yani Ukrayna'nın doğuşu ve Zaporogya Kazaklar bölgelerinin, Rusya Çarlığı idaresinde olduğu Osmanlılar tarafından onaylandı.
Osmanlı Habsburg Savaşı ve İkinci Viyana Muhasarası
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Avusturya seferine çıktıktan sonra diğer önde gelen paşalarla savaş divanı kurup Yanıkkale (bugün Macaristan sınırları içinde kalan Győr-Moson-Sopron şehri) mi yoksa Viyana üzerine mi gidilmesini tartışmıştır. Birçok paşanın bu sene Yanıkkale'nin alınıp seneye daha iyi hazırlanılarak Viyana'nın üzerine gidilmesi fikrine karşı Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Viyana üzerine gidilmesine karar vermiştir ve bunun üzerine Osmanlı ordusu Viyana'yı kuşatma altına almıştır.
Merzifonlu Kara Mustafa Paşanın amacı şehri vire (teslim) ile ele geçirmek böylece yeniçerilerin şehri yağmalamalarını önleyerek Viyana hazinelerini korumak idi. Böylece kuşatma uzadı.
Bu da Polonya kralı Jan Sobieski komutasındaki 100.000 kişilik Lehistan ordusunun vakit kazanarak Viyana'nın imdadına yetişmesine sebep oldu. Haçlı ordusunun Viyana önlerine gelmesi üzerine askerleri siperlerden çıkararak kuşatmayı kaldıran sadrazam, savaş pozisyonu aldı. Haçlıların ilk saldırısı üzerine Osmanlı hatları yarıldı ve askerler kaçmaya başladılar.
Viyana Bozgunu ve Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın idamı
Bunun üzerine sadrazam ordunun tüm ağırlıklarını geride bırakarak Belgrad'a çekildi. Viyana bozgunu üzerine Sultan IV. Mehmet bir Belgrad'a göndererek Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'yı idam ettirdi.
Kara Mustafa Paşa tarafından idam ettirilen, Budin Beylerbeyi Koca Arnavut Uzun İbrahim Paşa'nın idam öncesi sözleri:
"Padişah, yenilgi ve bozgun nedeniyle böyle güçlü bir Sadrazamı öldürülerek cezalandırmayı sakın düşünmesin. Bu işin iyi bir şekilde sonuçlandırılması yine onun güçlü yönetimine verilmelidir. Çünkü, çevresindeki ve yönetimindeki pek çok makam sahibine ancak o sözünü dinletebilir. Gayretli bir Sadrazamdır. Ondan başka hiçbir Sadrazam bu karışıklığın ve düşman saldırılarının önünü alamaz.
Raşit Tarihinde anlatılanlara göre uğranılan yenilginin acısını belki de çok fazlasıyla ödetebilecek güçte olan bu şanssız Sadrazamın öldürülmesiyle Osmanlının Avrupa’daki "Fetih Dönemi" de kapanmış oldu.
Hakkında Yorumlar
"Cevdet Paşa tarihi” de Kara Mustafa Paşanın öldürülmesini şöyle değerlendirmektedir:
O zaman düşmanları, eğer Sadrazam Kara Mustafa Paşa yaşarsa gelecek yıl yanlışlarını düzeltir, bu yenilgiyi düşmana ödetir ve parlayıp yükseklerde uçar, bizde onunla baş edemeyiz.” Düşüncesiyle onu katlettirdiler. Ama böyle bir devlet adamının yerini kimin doldurabileceğini düşünmediler. Kişisel kin ve çıkarlarını devlet çıkarlarından üstün tuttular. İhanet ettiler. O da sonuçta bir insandı. Yanlışları olabilirdi. Öldürülmesi ise daha büyük bir yanlıştır.”
Edirne’deki mezarının kitabesinde şunlar yazılıdır:
Ser-i Serdar-ı Ekrem Sadrazam Mustafa Paşa
Edip rihlet cıvar-ı evliyada eyledi meva
Kusuru yoğ iken say-ü gazade min vech-i nevan
Şehidü hem sait oldu firdevs-i ebed sükna
1095-1684
Türkçesi: Başkomutan, Sadrazam Kara Mustafa Paşa, çevresini ermişlerin sardığı bir makama gitti. Çok çaba gösterdiği savaşta yaptıklarından ötürü suçu yokken öldürüldü. Şimdi ebediyen kalacağı, Cennetin Altıncı Bahçesinden sesi duyulan bir şehit oldu.
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın Kişiliği
Tarihçiler Kara Mustafa Paşa'yı korkusuz, atak, kararlı, kendini beğenmiş, saplantılı, saltanat ve gösterişe düşkün bir devlet adamı olarak tanıtırlar. Kimileri ise onu bu özelliklerde biri olarak tanıtmakta, düşünce ve işbirliği içindedirler. Hiçbir belgeye dayanmaksızın yabancı devletlerden gelen büyükelçilere karşı gösterdiği sert, şedit davranışlarıyla ünlendirmeye çalışsalar da birkaç yabancı dile ve klasik dillere hakim olması dolayısıyla yabancı diplomatlarla, kendi dillerinde iletişim kurabilmesi ve dostluklarının olması, bu konuda yazılan makaleler ve arşiv kayıtları kimi tarihçilerin iddialarının aksini ispatlamaktadır. Bazı tarihçilerimiz ise onu okumamış, kültürsüz, bilgisiz olarak tanıtmaya çalışmakta, acımasızca saldırmaktadır. babası Sipahi Oruç Reis'in yakın dostu olan, kendisini evladı gibi yetiştiren ve daha sonra da kayınpederi olan Sadrazam Köprülü Mehmed Paşa'nın oğlu Fazıl Ahmet Paşa ile birlikte yetiştikleri bu konuyla ilgili tüm kaynaklarda belirtilmektedir. Enderûn eğitimi almıştır ve bu yüzden Türk olmadığı, devşirme olduğu iddia edilse de annesi Abide Hatun ve babası Sipahi Oruç Reis köklü Müslüman Türk ailelerine mensupturlar. Ayrıca estetiğe, sanata ve dinler tarihine karşı doymak bilmeyen bir ilgisi vardır. İnşa ettirdiği devasa kütüphane ve kervansaraylar, görev almış olduğu makam, yabancı diplomatlarla yazışmaları ve aile kayıtları da bunun bir kanıtıdır.
Hakkında yaratılmaya çalışılan olumsuz algının kaynağı, Sabetay Sevi'nin Müslümanlığı kabul etmesine sebep olmasından kaynaklanmakta ve belirli bir zümre tarafından sürdürülmeye çalışılmaktadır. Profesör Dr. Erhan Afyoncu, "Sahte Mesih: Sabatay Sevi ve Yahudiler" isimli kitabında bu konuyu ayrıntılarıyla açıklamıştır:
"Sabetay Sevi 16 Eylül 1666’da devlet ileri gelenlerini önünde sorguya alındı. Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmet Paşa, Girit’in fethi ile meşgul olduğundan Sabetay, Sadaret Kaymakamı, yani başbakan vekili Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın karşısına çıkarıldı. Mecliste ayrıca Şeyhülislam Minkarzade Yahya Efendi ve Padişahın imamı Vani Efendi de vardı. Türkçeyi iyi bilmeyen mesihin tercümanlığını, Yahudi iken Müslüman olan Hekim Hayatizade Mustafa Fevzi yapıyordu. IV. Mehmed de olup bitenleri pencere arkasında gizlice takip ediyordu.
Bir süre sorgulandıktan sonra, Sabetay’a, denildiği gibi gücü varsa mucize göstermesi emredildi. Göstermesi istenen mucize de belliydi. Mesih çırılçıplak soyulacak ve okçular tarafında ok yağmuruna tutulacaktı. Eğer oklar vücuduna işlemezse Osmanlı yöneticileri Sabetay’ın dediklerinin doğru olduğuna inanacaklardı. 'Bu teklifi duyan Sabetay, hemen Mesihlikten vazgeçti. Kendisini basit bir haham olduğunu, Mesihlik işini Yahudilerin yakıştırdığını söyledi. Bu cevap üzerine tek kurtuluş yolunun Müslüman olmasıyla mümkün olacağı söylendi. Tercümanlığını yapan Hayatizade'den bu teklifi duyan Sabetay, müterciminin kulağına rezil olacağını, cemaatini zor durumda kalacağını fısıldadı. Hayatizade’de Müslüman olmazsa başın her türlü işin gelebileceğini, ancak Müslüman oldum deyip eski faaliyetlerine yeni kimliğiyle devam edebileceği cevabını verdi. Bunun üzerine Sabetay Sevi Kelime-i Şahadet getirerek Müslüman oldu ve Mehmed ismini aldı. Sevi, sonradan yeni ismine ruhani bir anlam katmak için “Aziz”i de ekledi. Müslüman olan Sabetay, içoğlanlar hamamına götürülüp temizlendikten sonra, Müslüman elbiseleri ve hil’at giydirildi. Kapıcıbaşı rütbesi verilerek, emekli statüsüyle 150 akçe maaş bağlandı".
İmanlı, kararlı, kudretli, taviz vermeyen ve hayırsever kişiliği ile güçlü bir komutan ve devlet adamı olarak anılmaktadır. Mevkiinin de gerektirdiği bu özellikleri barındıran karakteri, lider olarak askerleri tarafından büyük bir saygı ve sevgi görmesini ve iletişimde bulunduğu yabancı devletler tarafından korkuyla karışık bir saygı ve sevgi görmesini sağlamıştır. Ancak eğitimi ve bitmek bilmez okuma sevgisi ile sürekli desteklediği bu güçlü kişilik özelliklerini sadece devlet çıkarları için kullanması ile kaynaklarda idamına sevindiği anlatılan tüm düşmanlarına rağmen, günümüzde bile şu anekdot ile saygı ile anılmakta ve örnek teşkil etmektedir:
"Belgrad'da (Sırbistan) bulunan Kara Mustafa Paşa'ya önce padişahın azil fermanı tebliğ edilir. Paşa ise, bunu hürmetle karşılar ve şu mukabelede bulunur:
'Hakkımızda azilden başka bir emr û fermân var mıdır?'
Tebliğci; 'Belî paşam, vardır.' der ve üzüntü ile ölüm fermânını Serdar-ı Ekrem'e uzatır.
Merzifonlu, bunu da metanetle karşılar ve fermanları öperek başına koyar. Sıra infaza gelir. Cellatlar hazırda beklemektedir.
Paşa, hemen oracıkta abdest tazeler, iki rekât namaz kılar ve "Gelin, ben hazırım" der.
Cellatlar gelirken de halının kaldırılmasını emreder; son nefesini verirken damlayacak kanının devlet malı olan halıyı kirletmemesini ve cansız vücudunun toprağa düşmesini ister."
Dürüstlüğü ve cesareti ona "Kara" sıfatını kazandıran başlıca özellikleridir. Kaptan-ı Derya'lık yaptığı sırada gemilerinden birinde patlayan fişeklerin üzerine koşarak gemisini ve askerlerini kurtarmaya koşması ile yaralanmışsa da devletin malını ve askerini canı pahasına savunmuş, cesaretinden ve devlet adamlığından hiçbir şartta caymamış, çok güçlü bir karakterdir. Ailesinde kendisinden sonra birçok devlet adamının yer alması da bu karakterin bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
Uğradığı tek ve son başarısızlık Viyana Kuşatması'nda aldığı yenilgidir. Bilindiği gibi Viyana’yı Kanuni Sultan Süleyman da kuşatmış ama alamamıştır. Kara Mustafa Paşa’nın böylesine zor ve güç bir işe girişimi bile alkışlanacak bir davranıştır. İşin sorumluluğunu yalnızca ona yüklemek ise acımasızlıktır. Savaş başarıyla sonuçlanıp Viyana alınsaydı Osmanlının gelmiş geçmiş en önemli Sadrazamı olarak tarihe geçmeyecek miydi? Kuşkusuz onunda pek çok devlet adamında olduğu gibi, kusurlu yönleri vardır. Şunu da belirtmek gerekir: Osmanlılar döneminde kırk kadar Sadrazam ölümle cezalandırılmış; ancak, hiçbiri hakkında Kara Mustafa Paşa konusunda olduğu kadar yazılmamış, tartışılmamış ve konuşulmamıştır. Saltanat düşkünlüğünü sarayındaki savurganlık ve gösterişli yaşantıyı tarihçilerin bazıları abartarak anlatmaktadır. Bununla kimi tarihçinin "kibirli" oluşuna bağladığı fakat aslında Tatar Hanı Giray Han'ın kendi kibri ve kıskançlığı yüzünden Osmanlı'ya yardıma gelmemesi, saldırıda geç davranması sonucu Viyana'da ilerlenmesine rağmen son anda şehrin kaybedilmesine ve seferin başarıyla tamamlanamamasına sebep olmuştur. Bunun içindir ki adından en çok bahsedilen sadrazam olmuştur.
Bunun haricinde padişahla yaraşır ve hatta yer yer onu aşan bir zenginliğinin olması (Kaşıkçı Elması'nın Avcı Mehmed'e Merzifonlu tarafından hediye edildiği rivayet edilir.), Mekke ve Medine'ye aşırı hassasiyet göstermesi, güçlü imanı dolayısıyla hayır hasenatta gönlü geniş olması; IV. Mehmed'in, Merzifonlu'yu sevip, koruyan, destekleyen annesi Turhan Hatice Sultan'ın erken vefatının yanı sıra, başından beri Sadrazam'ın düşmanı olan Tatar Hanı'nı ve saray içinde Paşa'ya karşı haset içinde kinlenmiş olan kimi ağaların dedikodularını dinlemesi, Sadrazam'ı idam ettirmesine yol açan başlıca sebepler arasında yer almaktadır.
Sofa Köşkü gibi benzersiz bir yapı da onun kudreti hakkında bir fikir vermeye yardımcı olacaktır; Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, Topkapı Sarayı içinde konağı olan tek sadrazamdır.
Kara Mustafa Paşa'nın Viyana'da Çadırı ve Sarayı
Viyana Kuşatması sonrasındaki bozgun sırasında otağını yağma eden ve Kara Mustafa Paşanın değerli çadırını ele geçiren Leh Kralı Sobieski, eşi Mari Kazmir’e yazdığı mektupta çadırda gördüklerini şöyle anlatıyor:
Osmanlı Sadrazamı, Alman İmparatorunun şatosundan alınan devekuşu yeniden Hıristiyanların eline geçmesin diye başını koparttırmış. Sadrazamın çadırındaki değerli takıları anlatamam. Yağmadan payıma düşenleri saymakla bitiremedim. Bir elmas kemer, iki elmas saat, çok değerli dört-beş kılıç. Beş tane yakut mink ve incilerle süslenmiş tirkeşler, yorganlar, halılar, binlerce ufak tefek eşya, dünyanın en değerli samur kürkleri. Askerler birçok değerli elmas kemer elde ettiler. Bunlar neye yarayacaktı bilmiyorum. Çünkü, Osmanlılarda böyle bir gelenek yoktu. Som altından bir çekmece vardı ki içinde gizemli resimlerle süslü ve parşömen kağıdı kalınlığında üç altın sayfa bulunuyordu. Büyük hazineye gelince; bunun ne olduğu belli değil. Sadrazam çadırlarına önce girdim ve orada hazinenin yağma edildiğini gösteren bir belirti göremedim. Bu durumda hazine ya Osmanlı askerlerine dağıtılmış, ya orduyla birlikte getirilmemiş ya da savaş öncesi cephe gerisine gönderilerek güvence altına alınmıştır.
“Merzifon Vakıflar Yönetimindeki Vakfiyesinde”, toplumsal yaşamda ortaklaşa kullanılması için değişik yerlerde yaptırarak kullanıma sunduğu yapıların türü ve sayısından söz edilirken Süleymaniye Camii yöresindeki sarayın ve içindekilerin kısa bir tanıtımı vardır ve üç sayfaya yakın tutmaktadır. Sarayının büyüklüğü ve görkemi şaşırtıcı boyutlardadır.
Fransa Kralı XIV. Louis'nin elçisi Marquis de Nointel İstanbul’dan Paris’e yolladığı raporda Kara Mustafa Paşanın sarayını ve harcamalarını şöyle anlatmaktadır:
Sarayın harem dairesindekiler: Hazinedar, Silahtar, İki Çuhadar, Mühürdar, Kaftancı, Kilercibaşı, Kahvecibaşı, Peşkircibaşı, İbriktar, Şarkıcı, Şamdancı, Seccadeci, Kitapçı, Divitçi, Mendilci, Sofracı, Berberbaşı, Hamamcıbaşı, Dellakbaşı, Tırnakçı ve yüzyirmibeş İçoğlan.
Sarayın Dışındaki adamları: Kahya Bey, Büyük Tezkereci, Kapıcılar Kayhası, Padişahla iletişimi sağlayan Telhisçi, kırk Saraç, otuzaltı Seyis ve bunların başı olan Miharur, Vekilharç, yirmibir yardımcısı olan Aşçıbaşı, kırk Küçük Ağa, Arpa Emini, Sancaktar, Tuğcular, yirmibeş Mızrakçı ile başları savaş zamanlarında kendisinden ayrılmayan iki özel alay. Ahırında 500 cins at, kırk tanesi Paşanın seçme binek atlarıdır. Yük taşıyan beş yüz deve ve yüzelli katır ile altmış kısrak, dört saltanat arabası, iki yataklı mahfe, saraydaki adamları için dört takım çadır, dışındaki adamları için iki yüzden çok beylik çadır.
Tımar ve zeamet gelirleri dışındaki özel varlığı: İstanbul’da bir saray, iki bahçe, Edirne’de iki saray ve iki çiftlik, Merzifon’da bir konak, para olarak da iki yüz elli bin sikke değerinde mücevher.
Günlük Mutfak Giderleri: Günde beş yüz okka ekmek, iki yüz on altı okka et, yüzyirmi okka pirinç, otuzsekiz okka yağ, oniki okka şeker, oniki okka süt, on okka un, yüz okka sebze, on okka kahve, yetmiş tavuk, yüzyirmi yumurta vb.” (Bir okka = 1,282 Kg'dır.) (Not: Bu rakamların ne denli sağlıklı olduğu bilinemez.)
Ahmet Refik de bu konuda şunları yazıyor:
Saraydaki tereyağları, gülsuları, zağferan giderleri çok para tutuyordu. İstanbul, Edirne, Yenişehir ve Merzifon’da sarayları, çiftlikleri vardı.
Selahattin Batu’nun “Türk Atları ve At yetiştirme Bilgisi” Say.86. de:
Ahırlarında beş yüz küheylan, asker ve hizmetlileri için altı yüz at, paşa bir yere göç ettiğinde eşyalarını taşıyan, beş yüz katır ve beş yüz deve, Merzifon’da büyük bir hara, kırk saraç ile elli at bakıcısı vardı."
Atatürk'e göre Kara Mustafa Paşa
Yıl 1933, Mustafa Kemal Atatürk, Ankara Konservatuvarını gezmektedir. Bir sınıfa girer, ders tarihtir, konu da Merzifonlu Kara Mustafa Paşanın II. Viyana Kuşatmasında aldığı yenilgidir. Öğretmen Merzifonlu ile ilgili olumsuz sözler kullanmaktadır. Paşanın bozguna uğradığından ve Osmanlıların bundan sonra gerilemeye, toprak yitirmeye başladığından söz etmektedir. Mustafa Kemal, öğretmenin bu sözlerine sinirlenerek:
Öğretmen Bey, Öğretmen Bey! 173.000 kişilik bir orduyu İstanbul’dan alıp Avrupa’nın göbeği olan Viyana önlerine götürmek her komutanın yapabileceği bir iş değildir. Bu büyük tarih olayını, o büyük adam gerçekleştirmiştir. Viyana’yı ancak Padişah, Kanuni Sultan Süleyman kuşatabilmiştir. Merzifonlu onun derecesinde büyük bir adamdır. Siz nasıl olur da böyle bir başkomutanı kötülersiniz? Gençler! Merzifonlu değerli bir komutandır. Bunu böyle biliniz. Bu şekilde yenilenler, yenik sayılmazlar.
demiştir.
Tarihçilerin yorumu
Tarihçilerin yazdıklarından seçmeler
Raşit Tarihi:
Ulusun yönetilmesini, din işlerini ve bunların inceliklerini iyi bilen, doğru yolda, çabalı, cömert, ağırbaşlı, yasaların uygulanışında Aristo gibi davranan biri idi.
Hadiketül-Vezüra:
Dekaik-i ümur-u alema vakıf, akil, reşid, gayyur, fehim, kerim ve vakur bir vezir-i sahipşuur idi. Ancak tevhir-i male meyl ile meşhur idi. Rahmetullahi Teala.” (Din işlerinin inceliklerini iyi bilen, akıllı, doğru yoldan ayrılmayan, çabalı, anlayışlı, cömert, ağırbaşlı, bilinçli bir vezir idi. Ancak; dünya malına düşkünlüğü ile ünlü idi. Allah Rahmet Eylesin.
Netaicul Vukuat:
Maktulün (Kara Mustafa Paşa) uğradığı başarısızlık, yanlışlık hoş görülür cinsten değilse de güçlü, yararlılıkları görülmüş, onurlu bir kişi olduğundan yerinde bırakılması gerekirdi. Tarih yazarları giderilmesi olanaksız bir kayıp olduğu görüşünde birleşmektedir.
Kamus-ul Alem:
H. 1095'te her şeyin başı ve önü olan devlet fermanı ile (savaşta) kötü önlemler aldığı için suçlanan kusurlu bulunan (Kara Mustafa Paşa) akıllı, ileri görüşlü, onurlu, cömert bir insandı. Mal toplamaya düşkündü. Öldüğünde elli yaşlarında idi.
Hadikat-ül Cevami:
Müşarünileyn dekaik-i umür-ü aleme vakıf, akil, gayyur, kerim ve sahip-i şuur bir vezir olup lakin vakar-ı ve tevfir-i male rağbeti ziyade idi.Şerefli, sıhrıyete dahi nail olmuştur. Rahmetullah-ü aleyh.
Sicil-i Osmani:
Kara Mustafa Paşa savaş konusunda uzman idi. Sadrazamlık günleri gaza ve harb ile geçmiştir. Viyana’ya kadar dayanmış, ancak alması günlük bir olay durumuna gelmişken Polonyalılar ve Almanların yardıma gelmesiyle sonuçsuz kalmıştır. Bu nedenle çok üzülmüş ve kaygılanmıştır. Zeki, önlem almayı bilen, ağırbaşlı birisi idi.
Vakfı ve ailesi
Kara Mustafa Paşa öldükten sonra Divan'dan çıkartılan "1095 Safer" tarihli bir fermanla Süleymaniye'deki sarayı, Eyüp'teki bahçesi, Edirne'de sarayı ve Timurtaş'daki çiftliği dışında Rumeli ve Anadolu'da bulunan çiftlik ve akarı oğlu Ali Paşa'ya ve ahvadına ihsan olunmuştur. Oğlu Vezir-i azam olarak anılmaya başlanmıştır. Kızı Fatma Hanım İbrahim Paşazade İbrahim Bey ile evli idi ve "Kaymak Mustafa Paşa" ise torunudur. Kaptan-ı Derya Kaymak Mustafa Paşa sonradan ünlü sadrazam olan Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın kızı ile evlenmiştir. 1675 yılında IV. Mehmed ile Emetullah Rabia Gülnuş Sultan'ın kızı Ümmü Gülsüm Sultan'la evlendi ve saraya damat oldu. Bu evlilikten Mihrişah isimdeki bir Hanım Sultan dünyaya geldi.
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Vakfı (Oruç Oğlu Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Vakfiyyesi) hem Osmanlı İmparatorluğu hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin en taşınmaz zengini olan vakıflarının başında gelir. TC Başbakanlık Osmanlı Arşivi ve Vakıflar Müdürlüğü kayıtlarına göre Vakıf'ın Osmanlı İmparatorluğu-Türkiye Cumhuriyeti Dönemi arasındaki geçiş periyodunda aileden olan yöneticileri şu şekildedir: Mülkiye Nazırı Ahmed Asım Bey (d. 1844, İstanbul)(Yeman/Kevkeban Mülkiye Kaymakamı); Suriye'de ve farklı illerde de devlet görevinde bulunmuş Ahmed Asım Bey'i oğlu Mehmed Nebil Merzifonlu Kara Mustafa(Paşa)oğlu Bey (d. 1888, İstanbul) ve akabinde Doğan Yılmaz Merzifonlu Kara Mustafa(Paşa)oğlu izlemiştir.
Ailenin Ahmet Asım Bey'den yürüyen erkek soyu soyadı kanunu ile Merzifonlu Kara Mustafaoğlu soyadını, Ahmet Asım Bey'in kız kardeşi Zehra Hanım'dan süren soyu ise Akyurt soyadını almıştır. Vakıf son olarak ünlü Türk ressam ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde görev almış olan Mehmed Nebil Bey'in oğlu Doğan Yılmaz Merzifonlu Karamustafaoğlu (Yılmaz Merzifonlu olarak ünlenmiştir.) tarafından yönetilmiştir. Vakfın son mütevellisi olan Doğan Yılmaz Merzifonlu Kara Mustafaoğlu'nun 1976 yılında mütevellilikten istifası sonucu Vakıflar, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yönetilmektedir.
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Ailesi'nin "Merzifonlu Karamustafaoğlu" soy adı, ailenin erkek soyundan gelen son Vakıf mütevellisi ve evladı Doğan Yılmaz Merzifonlu Karamustafaoğlu'nun tek çocuğu olan, kızı Abide Tuğçe Merzifonlu Kara Mustafaoğlu'nun (Abide Tuğçe Mit 16 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .) evlenmesi ve Burak Mit ile evliliğinden Çerkes asıllı Mit soyadını alması ile son bulmuştur, aile ve soy Mit soy adıyla sürmektedir.
Ailenin Ahmet Asım Bey'in kız kardeşi Zehra Hanım'dan devam eden diğer kolu olan Akyurtlar da hâlen devam etmekte olup (Yusuf Akyurt ve Yalın Akyurt) vakıf evladı olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü kayıtlarında bulunup şecerelerinin kayıtları ayrıntılı olarak tutulmaktadır.
Önemli eserleri
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ a b c d e f g h i Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, (1954) Osmanlı Tarihi III. Cilt, 2. Kısım, XVI. Yüzyıl Ortalarından XVII. Yüzyıl Sonuna kadar), Ankara: Türk Tarih Kurumu (Altıncı Baskı 2011 ISBN 978-975-16-0010) say.423
- ^ a b A. Aziz Tasa, "Dünden Bugüne Merzifon" say. 100
- ^ Cevdet Tarihi
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 12 Eylül 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Eylül 2014.
- ^ Erhan Afyoncu; Sahte Mesih: Sabatay Sevi ve Yahudiler
- ^ . 7 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Eylül 2014.
- ^ "Ecdadımızın ruhu şad olsun". Merzifon belediyesi. 25 Aralık 2017. Erişim tarihi: 25 Haziran 2024.
- ^ Mehmed Raşid (1282/1865), Raşid Tarihi (Cilt I-V), İstanbul (Osmanlıca)
- ^ Ahmet Osmanzade Taip, (1271/1854) Hadiketül-Vezüra, İstanbul: Cerîde-i Havâdis Matbaası, (Osmanlıca)
- ^ Mustafa Nuri Pasa (1327/), Netaicul Vukuat, İstanbul {Osmanlıca}
- ^ Şemseddin Sâmî, (1899), Kamus-ul Alem, İstanbul {Osmanlıca)
- ^ Hafiz Hüseyin Ayvansarayî (1281/18) Hadikat ül-cevami, İstanbul (Osmanlıca)
- ^ Mehmet Sürreya (1890-1893) Sicil-i Osmani 4 Cilt, İstanbul {Osmanlıca}
- ^ Muhimme Defteri 108 say.16
Dış bağlantılar
- Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (1951), Osmanlı Tarihi III. Cilt 1. Kısım: II. Selim'in Tahta Çıkışından 1699 Karlofça Andlaşmasına Kadar Ankara:Türk Tarih Kurumu (2003 6. Baskı ) Bölüm XVI
- Gökbilgin, Tayyip, "Köprülüler" maddesi; Kaynak:Türkiye Cumhuriyeti Maarif Bakanlığı, İslam Ansiklopedisi, Cilt VI. say.802-908
- Shaw, Stanford (1976)History of the Ottoman Empire and Modern Turkey: Vol. I: Empire of the Gazis, Cambridge:Cambridge U.P, say.214-215 (İngilizce)
Siyasi görevi | ||
---|---|---|
Önce gelen: Köprülü Fazıl Ahmed Paşa | Osmanlı Sadrazamı 19 Ekim 1676 - 14 Aralık 1683 | Sonra gelen: Bayburtlu Kara İbrahim Paşa |
Askerî görevi | ||
Önce gelen: Abdülkadir Paşa | Kaptan-ı Derya 1662 - 1666 | Sonra gelen: Kaplan Mustafa Paşa |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Merzifonlu Kara Mustafa Pasa d 1634 1635 o 25 Aralik 1683 Osmanli padisahi Avci Mehmet saltanati sirasinda 3 Kasim 1676 15 Aralik 1683 tarihleri arasinda yedi yil bir ay on iki gun sadrazamlik yapmis bir Osmanli devlet adamidir 1672 1676 Osmanli Lehistan Savasi ve 1676 1681 Osmanli Rus Savasinda kazandigi basarilara ragmen II Viyana Kusatmasi ile ozdeslemis olan sadrazamdir ve kusatmanin husranla sonuclanmasi uzerine idam edilmistir Merzifonlu Kara Mustafa PasaOsmanli SadrazamiGorev suresi 19 Ekim 1676 14 Aralik 1683Hukumdar IV MehmedYerine geldigi Koprulu Fazil Ahmed PasaYerine gelen Bayburtlu Kara Ibrahim PasaKisisel bilgilerDogum 1634 MerzifonOlum 25 Aralik 1683 BelgradHayatiDogumu Kara Mustafa Pasa 1634 yilinda Merzifon un ilceye en yakin koylerinden biri olan Mirince Karamustafapasa Merzifon koyunde dunyaya gelmistir O bolgenin sipahi ileri gelenlerinden Oruc Bey in ogludur Annesi Abide Hatundur 4 yasinda yetim kalmistir Babasinin yakin arkadasi Koprulu Mehmet Pasa tarafindan yasiti Koprulu Fazil Ahmet Pasa ile birlikte yetistirilmistir Daha sonra Koprulu Mehmet Pasanin kizi ile evlenerek damadi olmustur Osmanli Lehistan Savasi 1672 1677 de Lehistan Seferleri sirasinda Osmanli ordulari serdar i ekremligini once Koprulu Fazil Ahmed Pasa yapmistir ama sonra Merzifonlu Kara Mustafa Pasa serdar olmustur Sonradan Kamanice Seferi olarak anilan 1672 yili seferine Sultan IV Mehmet de katilmistir Lehistan Litvanya Birligi Krali Mihal Visevetski Michal Wisniowiecki Ukrayna da Kazaklarin aleyhinde hucuma gecip buyuk bir arazi bircok kale ellerine gecirmisti Bunun uzerinde Osmanlilara tabi olan Zaporog ve Sarikamis Kazaklari Hetman i Durosenko ya destek saglamak uzere Osmanli ordusu Koprulu Fazil Ahmet Pasa serdarliginda Sultan IV Mehmet in ve Kara Mustafa Pasa nin katildigi sefer baslatildi 5 Haziran 9 Aralik 1672 doneminde suren bu seferde Podolya uzerine gidildi ve Kamanice dahil bircok Kazaklardan Lehistan eline gecmis olan sehir ve kale Osmanlilar eline gecirildi Bu seferde Osmanli gucleri Lehistan Krali Mihal Visevetski Michal Wisniowiecki nin merkez yaptigi Lemberg Turkcesi Ilbav sehrini muhasara ettiler Padisah IV Mehmet sahsen bu kaleye 2 saat mesafeye kadar gitti Bu Osmanli basarilari Lehistan krali ve hukumetini sasirtti ve Lehler Kirim Hani araciligi ile baris istediler Ekim 1672 de Bucas sahrasindaki ordugahta baslayan muzakereler sonunda Osmanli ve Lehistan devletleri arasinda barisi saglayan Bucas Antlasmasi imzalanmistir Turkce ve Latince iki lisan uzerinde yazilmis olan antlasmanin Turkce metni Merzifonlu Kara Mustafa Pasa tarafindan muhurlenip Lehistan elcisine verilmis ve onlar da Latince metni imzalayip Kara Mustafa Pasa ya teslim etmislerdir Bu galibiyet ve Bucas Antlasmasi ile Osmanlilar Guney Ukrayna da bulunan Kazak bolgelerinin koruyuculari haline gecmislerdir Podolya da alinan topraklar ile Kamanice merkezli Podolya Eyaleti kurularak Osmanli devletinin siniri tarihinin en kuzey noktalarina erismistir ve topraklar uzerindeki Osmanli idaresi 27 yil 1699 a kadar surmustur Ayrica Lehistan Litvanya Birligi yillik vergi vermeye mecbur birakilmislardir 1673 te Ukrayna da Zaporog ve Sarikamis Kazaklari Hetmani Dorosenko Osmanli gucleri ile birlikte olmustu 1674 te Ruslar Ukrayna Kazaklarina hucum etmisler ve onlara ait birkac palanga ele gecirmisler ve Kazak Hetmani nin merkezi olan Cehrin Lehce Czehryn ve yeni ismiyle kalesini sarmislardi Kara Mustafa Pasa serdarliginda ve Sultan IV Mehmed in katilmasi ile yeni bir Lehistan seferi icin Ukrayna ya yurudu Bu sefer esnasinda Kirim Hani Selim Giray hetmani kotumek icin Cehrin uzerine gonderildi Bunu haber alan Cehrin i kusatan Rus generali cekildi ve Cehrin kusatmasini kaldirdi Kazak Hetmani Dorsenko Osmanli karargahina gelerek Osmanlilara bagli Ukrayna bolgesi hukumdari olarak kabul edildi ve kendine bir altin topuz hediye edildi Lehistan Krali Mihal 1673 te oldu 1671 1676 Osmanli Lehistan Savasi nin devam etmekte oldugu bu sirada Lehistan Litvanya Birligi ordularinin kumandanlik gorevini yuklendi Lehistan Litvanya Birligi ordusu 11 Kasim 1673 tarihinde Hotin yakinlarindaki yapilan bir muharebede Sari Huseyin Pasa komutasindaki bir Osmanli ordusu kolunu buyuk bir yenilgiye ugratti Bu Osmanli yenilgisi 1672 de imzalanmis olan Bucas Antlasmasi nin kosullarini degistirmedi Fakat Jan Sobieski nin ismini yaydi ve nihayet Jan Sobieski Mayis 1674 te Avusturya lilarin gosterdigi krallik adayina karsi olarak Lehistan Litvanya Birligi Krali secildi Jan Sobieski Avusturya lilar aleyhinde Fransa ya yaklasti Fransiz arabuluculugu ile Osmanlilarla savasi sona erdirmeye calisti Haziran 1675 te Fransa yla Jaworow Antlasmasi ni imzalayip bu anlasmanin bir gizli maddesinde Osmanlilarla baris yapildiktan sonra Habsburg Avusturya Kutsal Roma Germen Imparatorlugu na savas acacagina soz verdi Ekim 1676 da Osmanlilarla Lehistan arasinda Izvanca Antlasmasi ni imzaladi Bu antlasma kosullari Lehistan icin Bucas Antlasmasi ndan biraz daha elverisli idi Kara Mustafa Pasa 3 Kasim 1676 da Edirne de Sadrazam Fazil Ahmet Pasa nin olmesi ile sadrazamliga getirildi Birinci Osmanli Rusya Savasi Merzifonlu Kara Mustafa Pasa nin sadrazam olduktan sonra ugrastigi ilk sorun Ukrayna da bulunan Kazak Hetmanligi nin kime bagli olacagi ile ilgiliydi Zaporog ve Sarikamis Kazaklari Hetmani Dorosenko 1675 e kadar Osmanlilara tabi olmustu Fakat kendine tabi olan Kazak cenkci ve askerlerini baskisiyla 1675 ten itibaren Rus taraftarligina dondu Dorosenko Ruslarla anlasip 19 Eylul 1676 da Sag Ukrayna Kiyilari Pravoberezhna Ukrayina Kazaklari Hetmanligini biraktigini ilan etti ve Rusya ya surgune cekildi Merkezi olan Cehrin kalesini Ruslara teslim etti Bunun uzerine Osmanli Sadrazami Merzifonlu Kara Mustafa Pasa Dorosenko nun azledildigini bildirdi yerine Sag Ukrayna Kiyilari Pravoberezhna Ukrayina Kazaklari hetmanligina Istanbul da egitilen Yuri Himelnitskiyi adli bir papazi atandigini ilan etti Temmuz 1677 de Seytan Ibrahim Pasa serdarligi altinda bir Osmanli Kirim Tatar Hani ordusu ne basladi ve bu ordu Agustos ta Cehrin kalesini kusatma altina aldi Cehrin Kalesi Osmanlilar tarafindan 23 gun kusatmaya alindi Fakat kaleyi kurtarmak icin buyuk bir Rus ordusu geldigi haberi gelince 29 Agustos ta serdar ve Kirim Hani kusatmayi birakarak geri cekildi Seytan Ibrahim Pasa Istanbul a donunce vezirlikte atilip tutuklandi ve Kirim Hani Selim Giray hanliktan azledildi Bu basarisizlik dolayisiyla Rus cari anlasmak icin Istanbul a bir elci gonderdi Sadrazam Kara Mustafa Pasa Ruslarla harp taraftariydi ve bir sefer hazirligina baslamisti Ama Cehrin kalesinden Ruslarin cekilip bu kalenin Osmanlilara tabi Kazak Hetmani na verilirse sulh yapilabilecegini bildirdi Rus elcisi buna yanasmadi Rus elcisinin elinden nagme alinip elci Sultan huzuruna cikarilmadan Istanbul a gelmesinden 12 gun sonra Rus elcisi geri gonderildi 1678 de Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Pasa serdarliginda baslayan yeni bir sefer baslatildi Sultan IV Mehmet de orduya Silistre ye kadara katildi Kara Mustafa Pasa serdarliginda Osmanli ordusu Ukrayna da ilerleyerek Cehrin onune geldi 21 Agustos 1678 tarihinde Cehrin Osmanlilarin eline gecti Bu yenilgi Ruslar icin kotu oldu Cunku onemli bir bolgeyi kaybetmislerdi Rus Cari Aleksey yeni bir strateji olarak Sag Ukrayna Kiyilari arazilerinde yasayan Kazaklari zorlayip Dinyeper Nehri batisindaki bolgelerin nufusunun kuculmesini hedef almisti Diger taraftan da Ruslarin Cehrin i tekrar fethetmek icin hazirliga basladiklari soylentilerini yaymaya basladilar Bu soylentileri haber alan Sadrazam Kara Mustafa Pasa Osmanli Ordusunu yeni bir savas acmak hedefiyle Edirne de toplamaya basladi Rusya Cari Aleksey ile yeni Lehistan Jan Sobieski arasinda Osmanlilarin aleyhinde bir dostluk antlasmasi imzalandi Rusya Cari guclu olmadigini bilip cok toprak kaybetme riskini goze alamadi Bunun uzerine Rusya Carligi baris istedi ve Sadrazam Kara Mustafa Pasa da barisi kabul edip yeni savas son anda onlendi 31 Ocak 1681 de Rusya Carligi ve Osmanli Devleti ile Kirim Hanligi arasinda Bahcesaray Antlasmasi imzalandi Buna gore Dinyeper Nehri Osmanli Devleti ile Rusya Carligi arasinda sinir olup sag yakasi batisi Osmanli Devletinin elinde kaldi ve Cehrin kalesi Osmanlilara ait oldugu kabul edildi Dinyeper Irmagi nin sol yakasinin ise yani Ukrayna nin dogusu ve Zaporogya Kazaklar bolgelerinin Rusya Carligi idaresinde oldugu Osmanlilar tarafindan onaylandi Osmanli Habsburg Savasi ve Ikinci Viyana Muhasarasi Merzifonlu Kara Mustafa Pasa Avusturya seferine ciktiktan sonra diger onde gelen pasalarla savas divani kurup Yanikkale bugun Macaristan sinirlari icinde kalan Gyor Moson Sopron sehri mi yoksa Viyana uzerine mi gidilmesini tartismistir Bircok pasanin bu sene Yanikkale nin alinip seneye daha iyi hazirlanilarak Viyana nin uzerine gidilmesi fikrine karsi Merzifonlu Kara Mustafa Pasa Viyana uzerine gidilmesine karar vermistir ve bunun uzerine Osmanli ordusu Viyana yi kusatma altina almistir Merzifonlu Kara Mustafa Pasanin amaci sehri vire teslim ile ele gecirmek boylece yenicerilerin sehri yagmalamalarini onleyerek Viyana hazinelerini korumak idi Boylece kusatma uzadi Bu da Polonya krali Jan Sobieski komutasindaki 100 000 kisilik Lehistan ordusunun vakit kazanarak Viyana nin imdadina yetismesine sebep oldu Hacli ordusunun Viyana onlerine gelmesi uzerine askerleri siperlerden cikararak kusatmayi kaldiran sadrazam savas pozisyonu aldi Haclilarin ilk saldirisi uzerine Osmanli hatlari yarildi ve askerler kacmaya basladilar Viyana Bozgunu ve Merzifonlu Kara Mustafa Pasa nin idami Merzifonlu Kara Mustafa Pasa nin idami 1683 Bunun uzerine sadrazam ordunun tum agirliklarini geride birakarak Belgrad a cekildi Viyana bozgunu uzerine Sultan IV Mehmet bir Belgrad a gondererek Merzifonlu Kara Mustafa Pasa yi idam ettirdi Kara Mustafa Pasa tarafindan idam ettirilen Budin Beylerbeyi Koca Arnavut Uzun Ibrahim Pasa nin idam oncesi sozleri Padisah yenilgi ve bozgun nedeniyle boyle guclu bir Sadrazami oldurulerek cezalandirmayi sakin dusunmesin Bu isin iyi bir sekilde sonuclandirilmasi yine onun guclu yonetimine verilmelidir Cunku cevresindeki ve yonetimindeki pek cok makam sahibine ancak o sozunu dinletebilir Gayretli bir Sadrazamdir Ondan baska hicbir Sadrazam bu karisikligin ve dusman saldirilarinin onunu alamaz Rasit Tarihinde anlatilanlara gore ugranilan yenilginin acisini belki de cok fazlasiyla odetebilecek gucte olan bu sanssiz Sadrazamin oldurulmesiyle Osmanlinin Avrupa daki Fetih Donemi de kapanmis oldu Hakkinda Yorumlar Cevdet Pasa tarihi de Kara Mustafa Pasanin oldurulmesini soyle degerlendirmektedir O zaman dusmanlari eger Sadrazam Kara Mustafa Pasa yasarsa gelecek yil yanlislarini duzeltir bu yenilgiyi dusmana odetir ve parlayip yukseklerde ucar bizde onunla bas edemeyiz Dusuncesiyle onu katlettirdiler Ama boyle bir devlet adaminin yerini kimin doldurabilecegini dusunmediler Kisisel kin ve cikarlarini devlet cikarlarindan ustun tuttular Ihanet ettiler O da sonucta bir insandi Yanlislari olabilirdi Oldurulmesi ise daha buyuk bir yanlistir Edirne deki mezarinin kitabesinde sunlar yazilidir Ser i Serdar i Ekrem Sadrazam Mustafa Pasa Edip rihlet civar i evliyada eyledi meva Kusuru yog iken say u gazade min vech i nevan Sehidu hem sait oldu firdevs i ebed sukna 1095 1684 Turkcesi Baskomutan Sadrazam Kara Mustafa Pasa cevresini ermislerin sardigi bir makama gitti Cok caba gosterdigi savasta yaptiklarindan oturu sucu yokken olduruldu Simdi ebediyen kalacagi Cennetin Altinci Bahcesinden sesi duyulan bir sehit oldu Merzifonlu Kara Mustafa Pasa nin KisiligiTarihciler Kara Mustafa Pasa yi korkusuz atak kararli kendini begenmis saplantili saltanat ve gosterise duskun bir devlet adami olarak tanitirlar Kimileri ise onu bu ozelliklerde biri olarak tanitmakta dusunce ve isbirligi icindedirler Hicbir belgeye dayanmaksizin yabanci devletlerden gelen buyukelcilere karsi gosterdigi sert sedit davranislariyla unlendirmeye calissalar da birkac yabanci dile ve klasik dillere hakim olmasi dolayisiyla yabanci diplomatlarla kendi dillerinde iletisim kurabilmesi ve dostluklarinin olmasi bu konuda yazilan makaleler ve arsiv kayitlari kimi tarihcilerin iddialarinin aksini ispatlamaktadir Bazi tarihcilerimiz ise onu okumamis kultursuz bilgisiz olarak tanitmaya calismakta acimasizca saldirmaktadir babasi Sipahi Oruc Reis in yakin dostu olan kendisini evladi gibi yetistiren ve daha sonra da kayinpederi olan Sadrazam Koprulu Mehmed Pasa nin oglu Fazil Ahmet Pasa ile birlikte yetistikleri bu konuyla ilgili tum kaynaklarda belirtilmektedir Enderun egitimi almistir ve bu yuzden Turk olmadigi devsirme oldugu iddia edilse de annesi Abide Hatun ve babasi Sipahi Oruc Reis koklu Musluman Turk ailelerine mensupturlar Ayrica estetige sanata ve dinler tarihine karsi doymak bilmeyen bir ilgisi vardir Insa ettirdigi devasa kutuphane ve kervansaraylar gorev almis oldugu makam yabanci diplomatlarla yazismalari ve aile kayitlari da bunun bir kanitidir Hakkinda yaratilmaya calisilan olumsuz alginin kaynagi Sabetay Sevi nin Muslumanligi kabul etmesine sebep olmasindan kaynaklanmakta ve belirli bir zumre tarafindan surdurulmeye calisilmaktadir Profesor Dr Erhan Afyoncu Sahte Mesih Sabatay Sevi ve Yahudiler isimli kitabinda bu konuyu ayrintilariyla aciklamistir Sabetay Sevi 16 Eylul 1666 da devlet ileri gelenlerini onunde sorguya alindi Sadrazam Koprulu Fazil Ahmet Pasa Girit in fethi ile mesgul oldugundan Sabetay Sadaret Kaymakami yani basbakan vekili Merzifonlu Kara Mustafa Pasa nin karsisina cikarildi Mecliste ayrica Seyhulislam Minkarzade Yahya Efendi ve Padisahin imami Vani Efendi de vardi Turkceyi iyi bilmeyen mesihin tercumanligini Yahudi iken Musluman olan Hekim Hayatizade Mustafa Fevzi yapiyordu IV Mehmed de olup bitenleri pencere arkasinda gizlice takip ediyordu Bir sure sorgulandiktan sonra Sabetay a denildigi gibi gucu varsa mucize gostermesi emredildi Gostermesi istenen mucize de belliydi Mesih cirilciplak soyulacak ve okcular tarafinda ok yagmuruna tutulacakti Eger oklar vucuduna islemezse Osmanli yoneticileri Sabetay in dediklerinin dogru olduguna inanacaklardi Bu teklifi duyan Sabetay hemen Mesihlikten vazgecti Kendisini basit bir haham oldugunu Mesihlik isini Yahudilerin yakistirdigini soyledi Bu cevap uzerine tek kurtulus yolunun Musluman olmasiyla mumkun olacagi soylendi Tercumanligini yapan Hayatizade den bu teklifi duyan Sabetay muterciminin kulagina rezil olacagini cemaatini zor durumda kalacagini fisildadi Hayatizade de Musluman olmazsa basin her turlu isin gelebilecegini ancak Musluman oldum deyip eski faaliyetlerine yeni kimligiyle devam edebilecegi cevabini verdi Bunun uzerine Sabetay Sevi Kelime i Sahadet getirerek Musluman oldu ve Mehmed ismini aldi Sevi sonradan yeni ismine ruhani bir anlam katmak icin Aziz i de ekledi Musluman olan Sabetay icoglanlar hamamina goturulup temizlendikten sonra Musluman elbiseleri ve hil at giydirildi Kapicibasi rutbesi verilerek emekli statusuyle 150 akce maas baglandi Imanli kararli kudretli taviz vermeyen ve hayirsever kisiligi ile guclu bir komutan ve devlet adami olarak anilmaktadir Mevkiinin de gerektirdigi bu ozellikleri barindiran karakteri lider olarak askerleri tarafindan buyuk bir saygi ve sevgi gormesini ve iletisimde bulundugu yabanci devletler tarafindan korkuyla karisik bir saygi ve sevgi gormesini saglamistir Ancak egitimi ve bitmek bilmez okuma sevgisi ile surekli destekledigi bu guclu kisilik ozelliklerini sadece devlet cikarlari icin kullanmasi ile kaynaklarda idamina sevindigi anlatilan tum dusmanlarina ragmen gunumuzde bile su anekdot ile saygi ile anilmakta ve ornek teskil etmektedir Belgrad da Sirbistan bulunan Kara Mustafa Pasa ya once padisahin azil fermani teblig edilir Pasa ise bunu hurmetle karsilar ve su mukabelede bulunur Hakkimizda azilden baska bir emr u ferman var midir Tebligci Beli pasam vardir der ve uzuntu ile olum fermanini Serdar i Ekrem e uzatir Merzifonlu bunu da metanetle karsilar ve fermanlari operek basina koyar Sira infaza gelir Cellatlar hazirda beklemektedir Pasa hemen oracikta abdest tazeler iki rekat namaz kilar ve Gelin ben hazirim der Cellatlar gelirken de halinin kaldirilmasini emreder son nefesini verirken damlayacak kaninin devlet mali olan haliyi kirletmemesini ve cansiz vucudunun topraga dusmesini ister Durustlugu ve cesareti ona Kara sifatini kazandiran baslica ozellikleridir Kaptan i Derya lik yaptigi sirada gemilerinden birinde patlayan fiseklerin uzerine kosarak gemisini ve askerlerini kurtarmaya kosmasi ile yaralanmissa da devletin malini ve askerini cani pahasina savunmus cesaretinden ve devlet adamligindan hicbir sartta caymamis cok guclu bir karakterdir Ailesinde kendisinden sonra bircok devlet adaminin yer almasi da bu karakterin bir yansimasi olarak degerlendirilebilir Ugradigi tek ve son basarisizlik Viyana Kusatmasi nda aldigi yenilgidir Bilindigi gibi Viyana yi Kanuni Sultan Suleyman da kusatmis ama alamamistir Kara Mustafa Pasa nin boylesine zor ve guc bir ise girisimi bile alkislanacak bir davranistir Isin sorumlulugunu yalnizca ona yuklemek ise acimasizliktir Savas basariyla sonuclanip Viyana alinsaydi Osmanlinin gelmis gecmis en onemli Sadrazami olarak tarihe gecmeyecek miydi Kuskusuz onunda pek cok devlet adaminda oldugu gibi kusurlu yonleri vardir Sunu da belirtmek gerekir Osmanlilar doneminde kirk kadar Sadrazam olumle cezalandirilmis ancak hicbiri hakkinda Kara Mustafa Pasa konusunda oldugu kadar yazilmamis tartisilmamis ve konusulmamistir Saltanat duskunlugunu sarayindaki savurganlik ve gosterisli yasantiyi tarihcilerin bazilari abartarak anlatmaktadir Bununla kimi tarihcinin kibirli olusuna bagladigi fakat aslinda Tatar Hani Giray Han in kendi kibri ve kiskancligi yuzunden Osmanli ya yardima gelmemesi saldirida gec davranmasi sonucu Viyana da ilerlenmesine ragmen son anda sehrin kaybedilmesine ve seferin basariyla tamamlanamamasina sebep olmustur Bunun icindir ki adindan en cok bahsedilen sadrazam olmustur Bunun haricinde padisahla yarasir ve hatta yer yer onu asan bir zenginliginin olmasi Kasikci Elmasi nin Avci Mehmed e Merzifonlu tarafindan hediye edildigi rivayet edilir Mekke ve Medine ye asiri hassasiyet gostermesi guclu imani dolayisiyla hayir hasenatta gonlu genis olmasi IV Mehmed in Merzifonlu yu sevip koruyan destekleyen annesi Turhan Hatice Sultan in erken vefatinin yani sira basindan beri Sadrazam in dusmani olan Tatar Hani ni ve saray icinde Pasa ya karsi haset icinde kinlenmis olan kimi agalarin dedikodularini dinlemesi Sadrazam i idam ettirmesine yol acan baslica sebepler arasinda yer almaktadir Sofa Kosku gibi benzersiz bir yapi da onun kudreti hakkinda bir fikir vermeye yardimci olacaktir Merzifonlu Kara Mustafa Pasa Topkapi Sarayi icinde konagi olan tek sadrazamdir Kara Mustafa Pasa nin Viyana da Cadiri ve SarayiViyana Kusatmasi sonrasindaki bozgun sirasinda otagini yagma eden ve Kara Mustafa Pasanin degerli cadirini ele geciren Leh Krali Sobieski esi Mari Kazmir e yazdigi mektupta cadirda gorduklerini soyle anlatiyor Osmanli Sadrazami Alman Imparatorunun satosundan alinan devekusu yeniden Hiristiyanlarin eline gecmesin diye basini koparttirmis Sadrazamin cadirindaki degerli takilari anlatamam Yagmadan payima dusenleri saymakla bitiremedim Bir elmas kemer iki elmas saat cok degerli dort bes kilic Bes tane yakut mink ve incilerle suslenmis tirkesler yorganlar halilar binlerce ufak tefek esya dunyanin en degerli samur kurkleri Askerler bircok degerli elmas kemer elde ettiler Bunlar neye yarayacakti bilmiyorum Cunku Osmanlilarda boyle bir gelenek yoktu Som altindan bir cekmece vardi ki icinde gizemli resimlerle suslu ve parsomen kagidi kalinliginda uc altin sayfa bulunuyordu Buyuk hazineye gelince bunun ne oldugu belli degil Sadrazam cadirlarina once girdim ve orada hazinenin yagma edildigini gosteren bir belirti goremedim Bu durumda hazine ya Osmanli askerlerine dagitilmis ya orduyla birlikte getirilmemis ya da savas oncesi cephe gerisine gonderilerek guvence altina alinmistir Merzifon Vakiflar Yonetimindeki Vakfiyesinde toplumsal yasamda ortaklasa kullanilmasi icin degisik yerlerde yaptirarak kullanima sundugu yapilarin turu ve sayisindan soz edilirken Suleymaniye Camii yoresindeki sarayin ve icindekilerin kisa bir tanitimi vardir ve uc sayfaya yakin tutmaktadir Sarayinin buyuklugu ve gorkemi sasirtici boyutlardadir Fransa Krali XIV Louis nin elcisi Marquis de Nointel Istanbul dan Paris e yolladigi raporda Kara Mustafa Pasanin sarayini ve harcamalarini soyle anlatmaktadir Sarayin harem dairesindekiler Hazinedar Silahtar Iki Cuhadar Muhurdar Kaftanci Kilercibasi Kahvecibasi Peskircibasi Ibriktar Sarkici Samdanci Seccadeci Kitapci Divitci Mendilci Sofraci Berberbasi Hamamcibasi Dellakbasi Tirnakci ve yuzyirmibes Icoglan Sarayin Disindaki adamlari Kahya Bey Buyuk Tezkereci Kapicilar Kayhasi Padisahla iletisimi saglayan Telhisci kirk Sarac otuzalti Seyis ve bunlarin basi olan Miharur Vekilharc yirmibir yardimcisi olan Ascibasi kirk Kucuk Aga Arpa Emini Sancaktar Tugcular yirmibes Mizrakci ile baslari savas zamanlarinda kendisinden ayrilmayan iki ozel alay Ahirinda 500 cins at kirk tanesi Pasanin secme binek atlaridir Yuk tasiyan bes yuz deve ve yuzelli katir ile altmis kisrak dort saltanat arabasi iki yatakli mahfe saraydaki adamlari icin dort takim cadir disindaki adamlari icin iki yuzden cok beylik cadir Timar ve zeamet gelirleri disindaki ozel varligi Istanbul da bir saray iki bahce Edirne de iki saray ve iki ciftlik Merzifon da bir konak para olarak da iki yuz elli bin sikke degerinde mucevher Gunluk Mutfak Giderleri Gunde bes yuz okka ekmek iki yuz on alti okka et yuzyirmi okka pirinc otuzsekiz okka yag oniki okka seker oniki okka sut on okka un yuz okka sebze on okka kahve yetmis tavuk yuzyirmi yumurta vb Bir okka 1 282 Kg dir Not Bu rakamlarin ne denli saglikli oldugu bilinemez Ahmet Refik de bu konuda sunlari yaziyor Saraydaki tereyaglari gulsulari zagferan giderleri cok para tutuyordu Istanbul Edirne Yenisehir ve Merzifon da saraylari ciftlikleri vardi Selahattin Batu nun Turk Atlari ve At yetistirme Bilgisi Say 86 de Ahirlarinda bes yuz kuheylan asker ve hizmetlileri icin alti yuz at pasa bir yere goc ettiginde esyalarini tasiyan bes yuz katir ve bes yuz deve Merzifon da buyuk bir hara kirk sarac ile elli at bakicisi vardi Ataturk e gore Kara Mustafa PasaKara Mustafa PasaKara Mustafa PasaKara Mustafa Pasa nin ipek kusakla 25 Aralik 1683 teki idami Yil 1933 Mustafa Kemal Ataturk Ankara Konservatuvarini gezmektedir Bir sinifa girer ders tarihtir konu da Merzifonlu Kara Mustafa Pasanin II Viyana Kusatmasinda aldigi yenilgidir Ogretmen Merzifonlu ile ilgili olumsuz sozler kullanmaktadir Pasanin bozguna ugradigindan ve Osmanlilarin bundan sonra gerilemeye toprak yitirmeye basladigindan soz etmektedir Mustafa Kemal ogretmenin bu sozlerine sinirlenerek Ogretmen Bey Ogretmen Bey 173 000 kisilik bir orduyu Istanbul dan alip Avrupa nin gobegi olan Viyana onlerine goturmek her komutanin yapabilecegi bir is degildir Bu buyuk tarih olayini o buyuk adam gerceklestirmistir Viyana yi ancak Padisah Kanuni Sultan Suleyman kusatabilmistir Merzifonlu onun derecesinde buyuk bir adamdir Siz nasil olur da boyle bir baskomutani kotulersiniz Gencler Merzifonlu degerli bir komutandir Bunu boyle biliniz Bu sekilde yenilenler yenik sayilmazlar demistir Tarihcilerin yorumuTarihcilerin yazdiklarindan secmeler Rasit Tarihi Ulusun yonetilmesini din islerini ve bunlarin inceliklerini iyi bilen dogru yolda cabali comert agirbasli yasalarin uygulanisinda Aristo gibi davranan biri idi Hadiketul Vezura Dekaik i umur u alema vakif akil resid gayyur fehim kerim ve vakur bir vezir i sahipsuur idi Ancak tevhir i male meyl ile meshur idi Rahmetullahi Teala Din islerinin inceliklerini iyi bilen akilli dogru yoldan ayrilmayan cabali anlayisli comert agirbasli bilincli bir vezir idi Ancak dunya malina duskunlugu ile unlu idi Allah Rahmet Eylesin Netaicul Vukuat Maktulun Kara Mustafa Pasa ugradigi basarisizlik yanlislik hos gorulur cinsten degilse de guclu yararliliklari gorulmus onurlu bir kisi oldugundan yerinde birakilmasi gerekirdi Tarih yazarlari giderilmesi olanaksiz bir kayip oldugu gorusunde birlesmektedir Kamus ul Alem H 1095 te her seyin basi ve onu olan devlet fermani ile savasta kotu onlemler aldigi icin suclanan kusurlu bulunan Kara Mustafa Pasa akilli ileri goruslu onurlu comert bir insandi Mal toplamaya duskundu Oldugunde elli yaslarinda idi Hadikat ul Cevami Musarunileyn dekaik i umur u aleme vakif akil gayyur kerim ve sahip i suur bir vezir olup lakin vakar i ve tevfir i male ragbeti ziyade idi Serefli sihriyete dahi nail olmustur Rahmetullah u aleyh Sicil i Osmani Kara Mustafa Pasa savas konusunda uzman idi Sadrazamlik gunleri gaza ve harb ile gecmistir Viyana ya kadar dayanmis ancak almasi gunluk bir olay durumuna gelmisken Polonyalilar ve Almanlarin yardima gelmesiyle sonucsuz kalmistir Bu nedenle cok uzulmus ve kaygilanmistir Zeki onlem almayi bilen agirbasli birisi idi Vakfi ve ailesiKara Mustafa Pasa oldukten sonra Divan dan cikartilan 1095 Safer tarihli bir fermanla Suleymaniye deki sarayi Eyup teki bahcesi Edirne de sarayi ve Timurtas daki ciftligi disinda Rumeli ve Anadolu da bulunan ciftlik ve akari oglu Ali Pasa ya ve ahvadina ihsan olunmustur Oglu Vezir i azam olarak anilmaya baslanmistir Kizi Fatma Hanim Ibrahim Pasazade Ibrahim Bey ile evli idi ve Kaymak Mustafa Pasa ise torunudur Kaptan i Derya Kaymak Mustafa Pasa sonradan unlu sadrazam olan Nevsehirli Damat Ibrahim Pasa nin kizi ile evlenmistir 1675 yilinda IV Mehmed ile Emetullah Rabia Gulnus Sultan in kizi Ummu Gulsum Sultan la evlendi ve saraya damat oldu Bu evlilikten Mihrisah isimdeki bir Hanim Sultan dunyaya geldi Merzifonlu Kara Mustafa Pasa Vakfi Oruc Oglu Merzifonlu Kara Mustafa Pasa Vakfiyyesi hem Osmanli Imparatorlugu hem de Turkiye Cumhuriyeti nin en tasinmaz zengini olan vakiflarinin basinda gelir TC Basbakanlik Osmanli Arsivi ve Vakiflar Mudurlugu kayitlarina gore Vakif in Osmanli Imparatorlugu Turkiye Cumhuriyeti Donemi arasindaki gecis periyodunda aileden olan yoneticileri su sekildedir Mulkiye Naziri Ahmed Asim Bey d 1844 Istanbul Yeman Kevkeban Mulkiye Kaymakami Suriye de ve farkli illerde de devlet gorevinde bulunmus Ahmed Asim Bey i oglu Mehmed Nebil Merzifonlu Kara Mustafa Pasa oglu Bey d 1888 Istanbul ve akabinde Dogan Yilmaz Merzifonlu Kara Mustafa Pasa oglu izlemistir Ailenin Ahmet Asim Bey den yuruyen erkek soyu soyadi kanunu ile Merzifonlu Kara Mustafaoglu soyadini Ahmet Asim Bey in kiz kardesi Zehra Hanim dan suren soyu ise Akyurt soyadini almistir Vakif son olarak unlu Turk ressam ve Istanbul Emniyet Mudurlugu nde gorev almis olan Mehmed Nebil Bey in oglu Dogan Yilmaz Merzifonlu Karamustafaoglu Yilmaz Merzifonlu olarak unlenmistir tarafindan yonetilmistir Vakfin son mutevellisi olan Dogan Yilmaz Merzifonlu Kara Mustafaoglu nun 1976 yilinda mutevellilikten istifasi sonucu Vakiflar Vakiflar Genel Mudurlugu tarafindan yonetilmektedir Merzifonlu Kara Mustafa Pasa Ailesi nin Merzifonlu Karamustafaoglu soy adi ailenin erkek soyundan gelen son Vakif mutevellisi ve evladi Dogan Yilmaz Merzifonlu Karamustafaoglu nun tek cocugu olan kizi Abide Tugce Merzifonlu Kara Mustafaoglu nun Abide Tugce Mit 16 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde evlenmesi ve Burak Mit ile evliliginden Cerkes asilli Mit soyadini almasi ile son bulmustur aile ve soy Mit soy adiyla surmektedir Ailenin Ahmet Asim Bey in kiz kardesi Zehra Hanim dan devam eden diger kolu olan Akyurtlar da halen devam etmekte olup Yusuf Akyurt ve Yalin Akyurt vakif evladi olarak Vakiflar Genel Mudurlugu kayitlarinda bulunup secerelerinin kayitlari ayrintili olarak tutulmaktadir Onemli eserleriMerzifonlu Kara Mustafa Pasa Bedesteni Merzifon Merzifonlu Kara Mustafa Pasa CamisiMerzifonlu Kara Mustafa Pasa Camisi giris kapisiMerzifonlu Kara Mustafa Pasa Camisi SadirvaniMerzifonlu Kara Mustafa Pasa Camisi nin sadirvan suslemeleriMerzifonlu Kara Mustafa Pasanin annesi icin koyune yaptirdigi camiMerzifonlu Kara Mustafa Pasa nin annesi icin yaptirdigi caminin ic kismiMerzifonlu Kara Mustafa Pasanin annesi icin yaptirdigi caminin kitabesiMerzifonlu Kara Mustafa Pasa nin annesi Abide Hatun icin yaptirdigi caminin sadirvani2022 yilinda Merzifonlu Kara Mustafa Pasa nin dogdugu Mirince koyunden bir goruntuMerzifonlu Kara Mustafa Pasa Camisi nin iciMerzifonlu Kara Mustafa Pasa nin annesi Abide Hatun icin yaptirdigi camiden dogdugu koye bakisAyrica bakinizKoprulu ailesi Koprululer Devri Izvanca Antlasmasi 1676 1681 Osmanli Rus Savasi Bahcesaray AntlasmasiKaynakca a b c d e f g h i Uzuncarsili Ismail Hakki 1954 Osmanli Tarihi III Cilt 2 Kisim XVI Yuzyil Ortalarindan XVII Yuzyil Sonuna kadar Ankara Turk Tarih Kurumu Altinci Baski 2011 ISBN 978 975 16 0010 say 423 a b A Aziz Tasa Dunden Bugune Merzifon say 100 Cevdet Tarihi Arsivlenmis kopya 12 Eylul 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Eylul 2014 Erhan Afyoncu Sahte Mesih Sabatay Sevi ve Yahudiler 7 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Eylul 2014 Ecdadimizin ruhu sad olsun Merzifon belediyesi 25 Aralik 2017 Erisim tarihi 25 Haziran 2024 Arsivlenmesi gereken baglantiya sahip kaynak sablonu iceren maddeler link Mehmed Rasid 1282 1865 Rasid Tarihi Cilt I V Istanbul Osmanlica Ahmet Osmanzade Taip 1271 1854 Hadiketul Vezura Istanbul Ceride i Havadis Matbaasi Osmanlica Mustafa Nuri Pasa 1327 Netaicul Vukuat Istanbul Osmanlica Semseddin Sami 1899 Kamus ul Alem Istanbul Osmanlica Hafiz Huseyin Ayvansarayi 1281 18 Hadikat ul cevami Istanbul Osmanlica Mehmet Surreya 1890 1893 Sicil i Osmani 4 Cilt Istanbul Osmanlica Muhimme Defteri 108 say 16Dis baglantilarUzuncarsili Ismail Hakki 1951 Osmanli Tarihi III Cilt 1 Kisim II Selim in Tahta Cikisindan 1699 Karlofca Andlasmasina Kadar Ankara Turk Tarih Kurumu 2003 6 Baski ISBN 975 16 0013 8 Bolum XVI Gokbilgin Tayyip Koprululer maddesi Kaynak Turkiye Cumhuriyeti Maarif Bakanligi Islam Ansiklopedisi Cilt VI say 802 908 Shaw Stanford 1976 History of the Ottoman Empire and Modern Turkey Vol I Empire of the Gazis Cambridge Cambridge U P ISBN 978 0521291637 say 214 215 Ingilizce Siyasi goreviOnce gelen Koprulu Fazil Ahmed Pasa Osmanli Sadrazami 19 Ekim 1676 14 Aralik 1683 Sonra gelen Bayburtlu Kara Ibrahim PasaAskeri goreviOnce gelen Abdulkadir Pasa Kaptan i Derya 1662 1666 Sonra gelen Kaplan Mustafa Pasa