Liberal demokrasi veya Batı demokrasisi, temsilci demokratik bir hükûmet biçimi altında işleyen liberal siyasi bir ideolojinin birleşimidir. Birden fazla ayrı siyasi partinin katıldığı seçimler, hükûmetin farklı kollarına güçler ayrılığı, günlük yaşamda açık bir toplumun bir parçası olarak hukukun üstünlüğü, özel mülkiyetle piyasa ekonomisi, insan haklarının, medeni hakların, medeni özgürlüklerin ve siyasi özgürlüklerin eşit şekilde korunması gibi özelliklere sahiptir. Uygulamada sistemini tanımlamak için liberal demokrasiler genellikle hükûmetin yetkilerini belirleyen ve toplumsal sözleşmeyi güvence altına alan bir anayasaya başvururlar, bu anayasa ya kodifiye edilmiş ya da kodifiye edilmemiş olabilir. 20. yüzyılın ikinci yarısında genişleme döneminden sonra liberal demokrasi, dünyadaki yaygın bir siyasi sistem haline geldi.
Liberal demokrasi farklı ve karmaşık anayasal formlar alabilir: bir anayasal monarşi (Avustralya, Belçika, Kanada, Japonya, Norveç, İspanya ve Birleşik Krallık) veya bir cumhuriyet (Fransa, Hindistan, Brezilya, İrlanda, Amerika Birleşik Devletleri) olabilir. Bir parlamento sistemi (Avustralya, Kanada, Hindistan, İrlanda, Birleşik Krallık), bir başkanlık sistemi (Endonezya, Brezilya, Amerika Birleşik Devletleri) veya yarı başkanlık sistemi (Fransa) olabilir.
Liberal demokrasiler genellikle evrensel oy hakkına sahiptir, yani etnik köken, cinsiyet, mülkiyet sahipliği, ırk, yaş, cinsel yönelim, cinsiyet, gelir, sosyal statü veya din gibi faktörlere bakılmaksızın tüm yetişkin vatandaşlara oy hakkı tanır. Bununla birlikte, tarihsel olarak bazı liberal demokrasi olarak kabul edilen ülkeler daha sınırlı bir seçim hakkına sahip olmuştur. Hatta günümüzde bazı liberal demokrasi olarak kabul edilen ülkeler, gerçek anlamda evrensel oy hakkına sahip değildir. Örneğin, Birleşik Krallık'ta uzun hapis cezaları alan kişiler oy kullanamazlar ve bu politika, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından insan hakları ihlali olarak değerlendirilmiştir. Benzer bir politika aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri'nde de uygulanmaktadır. Coppedge ve Reinicke'nin bir araştırmasına göre, en az %85 oranında demokrasiler evrensel oy hakkını sağlamaktadır. Birçok ülke, insanların oy kullanmadan önce pozitif kimlik tespiti yapmasını gerektirmektedir. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri'nde eyaletlerin üçte ikisi vatandaşlardan oy kullanmak için kimlik ibraz etmelerini talep etmektedir ve aynı zamanda ücretsiz devlet kimlik kartları da sağlamaktadır. Seçimlerle alınan kararlar, tüm vatandaşlar tarafından değil, seçmenlerin üyeleri olan ve oy kullanarak katılmayı seçenler tarafından yapılır.
Liberal demokratik anayasa, devletin demokratik karakterini tanımlar. Bir anayasanın amacı genellikle hükûmetin yetkilerine sınırlama getirmektir. Liberal demokrasi, yetim bir yargı sistemi ve hükûmetin kolları arasında denge ve denetleme mekanizmaları üzerinde durur. En az iki kalıcı, yaşayabilir siyasi partinin olduğu çoklu parti sistemleri liberal demokrasilerin özellikleridir. Avrupa'da, liberal demokrasilerin bir Rechtsstaat, yani hukukun üstünlüğü prensibini takip eden bir devlet olmasının önemi vurgulanmaktadır. Hükûmet yetkisi, yazılı olarak belirlenen, kamuoyuna açıklanan kanunlara uygun olarak meşru olarak kullanılır ve belirlenen prosedüre uygun olarak kabul edilir ve uygulanır. Birçok demokrasi, kötüye kullanımı önlemek ve halkın katılımını artırmak için federalizmi, dikey yetkilerin ayrışması olarak da bilinen bir sistem kullanır ve yönetim yetkilerini yerel, bölgesel ve ulusal hükûmetler arasında böler (örneğin Almanya, federal hükûmetin temel yasama sorumluluklarını üstlendiği ve birleşik Länder'in birçok yürütme görevini üstlendiği bir sistem).[]
Türleri
Liberal demokrasi kökenlerini ve adını 18. yüzyıl Avrupa'sı olan Aydınlanma Çağı'na kadar sürer. O dönemde, Avrupa'daki devletlerin büyük çoğunluğu monarşilerdi ve siyasi güç ya hükümdar ya da soylular tarafından elde tutuluyordu. Demokrasinin olasılığı klasik antik çağdan bu yana ciddi bir şekilde düşünülen bir siyasi teori değildi ve yaygın inanış, demokrasilerin insanların değişen hevesleri nedeniyle politikalarında istikrarsız ve kaotik olacağıydı. Ayrıca, demokrasinin insan doğasına aykırı olduğuna inanılıyordu çünkü insanlar kötü, şiddet dolu ve yıkıcı dürtülerini sınırlayacak güçlü bir lidere ihtiyaç duyan varlıklar olarak görülüyordu. Birçok Avrupa hükümdarı, iktidarlarının Tanrı tarafından düzenlendiğine inanıyor ve iktidara haklarının sorgulanmasının dinsizlikle eşdeğer olduğunu savunuyordu.
Bu yaygın görüşler, başlangıçta nispeten küçük bir Aydınlanma entelektüel grubu tarafından meydan okundu. Bu grup, insan işlerinin akıl ve özgürlük ve eşitlik prensipleri tarafından yönlendirilmesi gerektiğine inanıyordu. İnsanların eşit yaratıldığını ve bu nedenle siyasi otoritenin "soylu kan" ya da tanrıya bağlı bir ayrıcalıklı bağlantı gibi iddia edilen herhangi bir özelliğe dayandırılamayacağını savundular. Ayrıca, hükûmetlerin halka hizmet etmek amacıyla var olduğunu - tam tersi değil - ve yasaların hükmedenlere ve yönetilenlere uygulanması gerektiğini ileri sürdüler (hukukun üstünlüğü olarak bilinen bir kavram).
Bu fikirlerden bazıları, 17. yüzyılda İngiltere'de ifade edilmeye başlandı. Magna Carta'ya yeniden ilgi duyuldu ve 1628'de Petition of Right, 1679'da ise Habeas Corpus Act'i ile belirli özgürlükler halka tanındı. Bir siyasi parti fikri, 1647'deki Putney Tartışmaları sırasında siyasi temsil hakları konusunda tartışan gruplarla şekillendi. İngiliz İç Savaşları (1642-1651) ve 1688'deki İhtişamlı Devrim'in ardından, 1689'da Haklar Bildirisi kabul edildi ve belirli hakları ve özgürlükleri kodladı. Bildiri, düzenli seçimlerin gerekliliğini, Parlamento'da konuşma özgürlüğü kurallarını ve hükümdarın gücünü sınırlayan hükümleri belirleyerek, o dönemde neredeyse tüm Avrupa'da olduğu gibi kraliyet mutlakıyetinin hâkim olmayacağı olgusu sağladı. Bu durum, bireylerin toplum içindeki konumunda önemli sosyal değişime ve Parlamento'nun hükümdara karşı artan gücüne yol açtı.
18. yüzyılın sonlarına gelindiğinde, dönemin önde gelen filozofları Avrupa kıtası ve ötesine yayılan eserler yayınladılar. Bu filozoflar arasında en etkili olanlardan biri İngiliz deneyci John Locke idi, Two Treatises of Government adlı eserinde monarşik mutlakçılığı çürüttü. Locke'ye göre, bireyler devletle bir sosyal sözleşme yaparak doğal haklarının korunması karşılığında bazı özgürlüklerinden vazgeçerler. Locke, hükûmetlerin yalnızca halkın rızasını koruduğu takdirde meşru olduğunu ve vatandaşların hükûmetleri çıkarlarına aykırı hareket ettiğinde isyan çıkarma hakkına sahip olduğunu ileri sürdü. Bu fikirler ve inançlar Amerikan Devrimi ve Fransız Devrimi'ne etki etti, bu da Aydınlanma filozoflarının prensiplerini pratikte uygulamayı amaçlayan hükûmet biçimlerinin kurulmasına yol açtı.
İlk prototip liberal demokrasiler kurulduğunda, liberaller kendileri uluslararası barış ve istikrarı tehdit eden aşırı ve tehlikeli bir marjinal grup olarak görülüyordu. Liberalizm ve demokrasiye karşı çıkan muhafazakar monarşistler, geleneksel değerlerin ve doğal düzenin savunucuları olarak kendilerini görüyorlardı ve demokrasiye yönelik eleştirileri, Napolyon Bonapart'ın genç Fransız Cumhuriyeti'nin kontrolünü ele geçirmesi, onu ilk Fransız İmparatorluğu'na dönüştürmesi ve çoğu Avrupa'yı fethetmesiyle haklı çıkmış gibi görünüyordu. Napolyon sonunda yenildi ve Avrupa'da liberalizm veya demokrasinin daha fazla yayılmasını önlemek amacıyla Kutsal İttifak kuruldu. Ancak, liberal demokratik idealler kısa sürede genel nüfus arasında yaygınlaştı ve 19. yüzyılda geleneksel monarşi sürekli bir savunma ve gerileme pozisyonuna zorlandı. İngiliz İmparatorluğu'nun bağlı toprakları, 19. yüzyılın ortalarından itibaren liberal demokrasi laboratuvarları haline geldi. Kanada'da sorumlu hükûmet 1840'larda başladı ve Avustralya ve Yeni Zelanda'da, erkek seçme ve gizli oy ile seçilen parlamento hükûmeti 1850'lerden itibaren kuruldu ve kadın seçme hakkı 1890'lardan itibaren elde ed
ildi.
Reformlar ve devrimler, çoğu Avrupa ülkesini liberal demokrasiye doğru ilerletti. Liberalizm, marjinal bir görüş olmaktan çıkarak siyasi ana akıma katıldı. Aynı zamanda, liberal demokrasi kavramını benimseyen ve kendi görüşlerine uyarlayan birçok non-liberal ideoloji gelişti. Siyasi spektrum değişti; geleneksel monarşi giderek marjinal bir görüş haline gelirken, liberal demokrasi giderek daha yaygın hale geldi. 19. yüzyılın sonunda liberal demokrasi sadece "liberal" bir fikir olmaktan çıkarak, farklı ideolojiler tarafından desteklenen bir fikir haline geldi. Birinci Dünya Savaşı ve özellikle İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra liberal demokrasi, hükûmet teorileri arasında hakim bir konuma ulaştı ve şu anda siyasi spektrumun büyük çoğunluğu tarafından desteklenmektedir.[]
Liberal demokrasi, başlangıçta Aydınlanma dönemi liberal düşünürler tarafından ortaya atılmış olmasına rağmen, demokrasi ile liberalizm arasındaki ilişki başlangıçtan itibaren tartışmalı olmuş ve 20. yüzyılda sorgulanmıştır. Jasper Doomen'in Özgürlük ve Eşitlik adlı kitabında, liberal demokrasi için özgürlük ve eşitliğin gerekli olduğu ileri sürülmüştür. Francis Fukuyama'nın Tarihın Sonu ve Son İnsan adlı kitabında ise Fransız Devrimi'nden bu yana liberal demokrasinin tekrar tekrar alternatif sistemlere göre temelde daha iyi bir sistem olduğunu (etik, siyasi, ekonomik açıdan) kanıtladığı ve demokrasinin uzun vadede daha yaygın hale geleceğini belirtmiştir, ancak "geçici" aksaklıklar yaşayabileceğini ifade etmiştir. Bugün Freedom House araştırma enstitüsü, liberal demokrasiyi sadece seçimle işleyen bir demokrasi olarak tanımlayarak aynı zamanda sivil özgürlükleri koruduğunu ifade etmektedir.
Hak ve özgürlükler
Uygulamada, demokrasiler belirli özgürlüklere sınırlamalar getirebilir. Telif hakkı ve iftira gibi yasal kısıtlamalar bulunmaktadır. Anti-demokratik konuşmalara, insan haklarını zayıflatmaya veya terörü teşvik etmeye veya haklı çıkarmaya yönelik girişimlere sınırlamalar getirilebilir. Soğuk Savaş döneminde bu tür kısıtlamalar ABD'de Avrupa'ya kıyasla daha çok komünistlere uygulanmıştır. Şu anda ise terörizmi teşvik ettiği veya gruplar arasında nefreti kışkırttığı algılanan organizasyonlara daha yaygın bir şekilde uygulanmaktadır. Örnekler arasında terörle mücadele yasaları, Hizbullah uydu yayınlarının kapatılması ve bazı nefret söylemi yasaları bulunmaktadır. Eleştirmenler, bu sınırlamaların çok ileri gidebileceğini ve adil bir yargı süreci olmadığını savunmaktadır. Bu sınırlamaların genellikle demokrasinin varlığını veya özgürlüklerin kendisini garanti etmek için gerekli olduğu ortak bir gerekçe olarak ileri sürülmektedir. Örneğin, kitlesel cinayeti savunanlara serbest konuşma imkanı vermek, yaşam hakkını ve güvenliği zayıflatır. Demokrasinin düşmanlarını demokratik süreç içine dahil etmenin ne kadar ileri gidebileceği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Bu tür nedenlerle sınırlı sayıda insanın bu özgürlüklerden yoksun bırakılması durumunda bir ülke hala bir liberal demokrasi olarak kabul edilebilir. Bazıları, bu durumun zulüm uygulayan otokrasilerden (sadece etkilenen insan sayısı az ve kısıtlamalar daha az ciddi olduğu için) sadece nicel olarak farklı olduğunu savunurken diğerleri demokrasilerin farklı olduğunu vurgular. En azından teoride, demokrasinin muhaliflere hukukun üstünlüğü çerçevesinde adil bir süreç sunması gerektiği kabul edilmektedir.
Demokratik olarak kabul edilen hükûmetler, ifade özgürlüğüne kısıtlamalar getirebilir. Örnekler arasında Holokost inkârı ve nefret söylemiyle ilgili kısıtlamalar bulunur.
Bazı ülkelerde, tarihsel totaliter hükûmetlerle bağlantısı olan siyasi örgütlerin üyeleri (örneğin bazı Avrupa ülkelerinde eski yaygın olan komünist, faşist veya Nazi hükûmetleri) oy hakkından ve belirli işlerde görev yapma ayrıcalığından mahrum bırakılabilir.
Önkoşulları
Bir siyasi rejimin liberal demokrasi olarak kabul edilebilmesi için, bir ulus-devletin yönetiminde, adalet, güvenlik, eğitim ve sağlık gibi kamu mallarının sunumunda ayrımcılık yapılmaması da dahil olmak üzere medeni hakların sağlanması; ayrıca, serbest ve adil seçim yarışmalarının garantilenmesi olan siyasi haklar; bu yarışmaların kazananlarının diğer haklar tarafından belirlenen sınırlamalar çerçevesinde politikayı belirlemelerine izin veren haklar sağlandığında - ve mülkiyet hakları - varlık sahiplerini ve yatırımcıları devlet veya diğer grupların el koymasına karşı koruyan haklar bulunması gerekmektedir. Bu şekilde, liberal demokrasi, seçim demokrasisinden ayrılır, çünkü serbest ve adil seçimler - seçim demokrasisinin temel özelliği - eşit muamele ve ayrımcılığın olmaması - liberal demokrasinin temel özellikleri - ile ayrılabilir. Liberal demokraside, seçilmiş bir hükûmet, adaleti yönetirken belirli bireyleri veya grupları ayrımcılığa tabi tutamaz, toplantı ve ifade özgürlüğü gibi temel hakları korur, kolektif güvenliği sağlar veya ekonomik ve sosyal faydaları dağıtır. Seymour Martin Lipset'e göre, bunlar doğrudan hükûmet sisteminin bir parçası olmasa da, bir miktar bireysel ve ekonomik özgürlüğün, önemli bir orta sınıfın ve geniş bir sivil toplumun oluşmasına yol açtığı liberal demokrasinin önkoşulları olarak görülmektedir.
Demokratik çoğunluk yönetiminin güçlü bir geleneği olmayan ülkelerde, sadece serbest seçimlerin yapılması, diktatörlükten demokrasiye geçişi başarmak için genellikle yeterli olmamıştır; daha geniş bir siyasi kültür değişimi ve demokratik yönetim kurumlarının kademeli olarak oluşması gerekmektedir. Latin Amerika örneğinde olduğu gibi, sadece geçici veya sınırlı bir şekilde demokrasiyi sürdürebilen ülkelerin var olduğu, daha geniş kültürel değişikliklerin demokrasinin gelişebileceği koşulları oluşturduğu görülmektedir.[]
Demokratik kültürün önemli bir yönü, "sadık muhalefet" kavramıdır, bu kavramda siyasi rakipler farklı görüşlere sahip olsalar da birbirlerini hoşgörüyle karşılamalı ve birbirlerinin sahip olduğu meşru ve önemli rolleri kabul etmelidir. Bu özellikle güç geçişlerinin tarihsel olarak şiddet yoluyla gerçekleştiği ülkelerde kültürel bir değişimin zor olduğu bir alandır. Bu terim, temel değerlere ortak bir bağlılık paylaşan demokrasinin tüm taraflarının olduğu anlamına gelir. Toplumun temel kuralları, kamusal tartışmalarda hoşgörü ve nezaketi teşvik etmelidir. Bu tür bir toplumda, seçim sona erdiğinde kaybedenler seçmenlerin kararını kabul eder ve güçlerin barışçıl bir şekilde devredilmesine izin verir. Cas Mudde ve Cristóbal Rovira Kaltwasser'e göre, bu, demokratik kültürlerin başka bir temel kavramı olan azınlıkların korunmasıyla bağlantılıdır; kaybedenler, hayatlarını veya özgürlüklerini kaybetmeyeceklerini ve kamu yaşamına katılmaya devam edeceklerini bilirler. Sadık muhalefet, hükûmetin belirli politikalarına değil, devletin temel meşruiyetine ve demokratik sürece sadıktır.
Liberal demokrasinin bir gerekliliği, seçmenler arasında siyasi eşitliğin sağlanmasıdır (tüm seslerin ve oyların eşit bir şekilde önemli olması) ve bunların hükûmet politikasını etkileyebilmesi için kaliteli prosedür ve tartışma içeriği gerekmektedir. Bu, seçimlerde veya seçimler arasındaki süreçlerde uygulanabilir. Bu, evrensel, yetişkin oy hakkını; tekrarlayan, özgür, rekabetçi ve adil seçimleri; çeşitli siyasi partileri ve vatandaşların hükûmet üzerinde baskı yapabilmeleri için akılcı ve etkili bir şekilde bilgiye erişimi içerir. Bu, hükûmetin denetlenebilmesini, değerlendirilebilmesini ve görevden alınabilmesini de içerebilir. Bunun sonucunda hesap verebilirlik, vatandaşların isteklerine duyarlılık, hukukun üstünlüğü, haklara tam saygı ve siyasi, sosyal ve ekonomik özgürlüklerin uygulanması sağlanır. Diğer liberal demokrasiler azınlık haklarının ve çoğunluğun zulmünden korunmanın gerekliliğini kabul eder. Bunun en yaygın yollarından biri hükûmet tarafından ayrımcılığın engellenmesidir (haklar beyannamesi), ancak aynı zamanda birden fazla seçim bölgesinde eşzamanlı çoğunlukların gerekliliğini (konfederalizm); bölgesel yönetimin garanti altına alınmasını (federalizm); geniş tabanlı koalisyon hükûmetlerini (konsosiyasyonalizm) veya basınç grupları gibi diğer siyasi aktörlerle müzakereleri içerebilir (neo-korporatizm). Bu, siyasi gücü birçok rekabet eden ve işbirliği yapan aktör ve kurum arasında bölerek, hükûmetin azınlık gruplarına saygı göstermesini ve onlara olumlu özgürlüklerini vermelerini, çeşitli coğrafi bölgeler arasında müzakereler yapmasını, işbirliği yapan partiler arasında daha merkezi olmasını ve yeni sosyal gruplara açılmasını gerektirir.
Nature Human Behaviour dergisinde yayınlanan bir yeni çalışmada Damian J. Ruck ve diğer yazarlar, kültürün rejimleri şekillendirdiği mi yoksa rejimlerin kültürü şekillendirdiği mi konusundaki uzun süredir çözülemeyen tartışmayı çözmeye yönelik önemli bir adım atmaktadır. Bu çalışma, kültürün nedensel önceliğini destekleyerek ve bir ülkenin vatandaşları arasındaki sivil ve özgürleştirici değerlerin (özgürlük, tarafsızlık ve sözleşmeci düşünce) demokratik kurumların ortaya çıkmasına yol açtığını göstererek, tartışmayı çözmektedir.
Dünya'da liberal demokrasi
Birkaç kuruluş ve siyaset bilimciler, hem günümüzde hem de birkaç yüzyıl geriye giden dönemlerde özgür ve özgür olmayan devletlerin listelerini tutmaktadır. Bunlardan en iyi bilinenlerden biri Polity Veri Seti ve Freedom House ile Larry Diamond tarafından hazırlanan listedir.
Freedom House gibi birkaç entelektüel ve kuruluş arasında, Avrupa Birliği ülkeleri (Polonya ve Macaristan hariç), Birleşik Krallık, Norveç, İzlanda, İsviçre, Japonya, Arjantin, Brezilya, Şili, Güney Kore, Tayvan, Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan, Kanada, Uruguay, Kosta Rika, İsrail, Güney Afrika, Avustralya ve Yeni Zelanda'nın liberal demokrasiler olduğu konusunda bir anlaşma vardır. Şu anda Hindistan, dünyadaki demokrasiler arasında en büyük nüfusa sahip olan ülkedir.
Liberal demokrasiler demokratik gerilemeye karşı hassastır ve bu, sadece sınırlı kalmamak üzere birçok ülkede gerçekleşmekte veya gerçekleşmiştir. Bu ülkeler arasında Amerika Birleşik Devletleri, Polonya ve Macaristan bulunmaktadır.
Freedom House, Afrika ve eski Sovyetler Birliği'ndeki birçok resmi olarak demokratik hükûmeti uygulamada demokratik olmayan olarak değerlendirmektedir, genellikle çünkü mevcut hükûmet seçim sonuçları üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir. Bu ülkelerin birçoğu büyük ölçüde değişim halindedir.
Tek parti rejimleri ve diktatörlükler gibi resmi olarak demokratik olmayan yönetim biçimleri Doğu Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da daha yaygındır.
2019 Özgürlük Dünyası raporu, 2005'ten 2018'e kadar geçen 13 yılda liberal demokrasilere sahip ülke sayısında bir düşüş olduğunu ve 'siyasi haklar ve sivil özgürlükler' alanında gerilemeleri göstermiştir. 2020 ve 2021 raporları dünyadaki "özgür" ülke sayısında daha fazla azalmayı belgelemektedir.
Türleri
Orantılı temsil ve çoğunlukçu temsil
Pluralite oy sistemi, seçim bölgelerindeki çoğunluğa göre koltukları dağıtmaktadır. En çok oy alan siyasi parti veya aday, o bölgeyi temsil eden koltuğu kazanır. Seçim bölgelerindeki oy oranına göre koltukları dağıtan, ulusal düzeyde veya belirli bir bölgede alınan oy oranına göre koltuklar veren çeşitli orantılı temsil sistemleri gibi başka demokratik seçim sistemleri de bulunmaktadır.
Bu iki sistem arasındaki temel tartışma noktalarından biri, bir ülkedeki temsilcilerin belirli bölgeleri etkili bir şekilde temsil edebilmesini sağlamak veya ülkenin neresinde yaşadıklarına bakılmaksızın tüm vatandaşların oylarının eşit değerde olmasını sağlamaktır.
Almanya ve Yeni Zelanda gibi bazı ülkeler, ulusal yasama organlarının alt meclisinde iki kategoriye ayrılmış koltuklara sahip olmak suretiyle bu temsil biçimleri arasındaki çatışmayı ele almaktadır. İlk kategori, bölgesel popülerliğe göre atanmış koltuklardır ve geri kalan koltuklar, partilere ulusal düzeydeki oylarının oranına eşit veya mümkün olduğunca eşit bir koltuk oranı sağlamak amacıyla dağıtılır. Bu sistem genellikle karma üyeli orantılı temsil olarak adlandırılır.
Avustralya hükûmeti, hem alt mecliste tercihli oy kullanma sisteminin hem de üst mecliste eyaletlere göre orantılı temsilin uygulandığı her iki sistemi de benimsemektedir. Bu sistem, daha istikrarlı bir hükûmetin oluşmasına ve eylemlerini gözden geçiren daha fazla parti çeşitliliğine sahip olmaya yol açtığı iddia edilmektedir. Avustralya'daki çeşitli eyalet ve bölge hükûmetleri farklı seçim sistemleri kullanmaktadır.
Başkanlık sistemi ve parlamenter sistem
Başkanlık sistemi, yürütme organının yasama organından ayrı olarak seçildiği bir cumhuriyet yönetim sistemidir. Bir parlamenter sistemi ise yürütme organının doğrudan veya dolaylı olarak parlamentonun desteğine bağımlı olduğu ve genellikle güvenoylamasıyla ifade edildiği bir yönetim sistemidir.
Başkanlık sistemi demokratik bir hükûmet sistemi olarak, büyük ölçüde Amerika Birleşik Devletleri'nin örneğiyle Latin Amerika, Afrika ve eski Sovyetler Birliği'nin bazı bölgelerinde benimsenmiştir. Anayasal monarşiler (seçilmiş parlamentolar tarafından domine edilen) Kuzey Avrupa'da ve barışçıl bir şekilde ayrılan bazı eski sömürgelerde, örneğin Avustralya ve Kanada'da bulunmaktadır. Diğerleri İspanya, Doğu Asya ve dünya çapında çeşitli küçük uluslarda da ortaya çıkmıştır. Güney Afrika, Hindistan, İrlanda ve Amerika Birleşik Devletleri gibi eski Britanya sömürgeleri bağımsızlık zamanında farklı yönetim biçimlerini seçmiştir. Parlamento sistemi geniş ölçüde Avrupa Birliği ve komşu ülkelerde kullanılmaktadır.
Ekonomik büyüme üzerindeki etkisi
Son dönemdeki akademik çalışmalar, demokratikleşmenin ulusal büyüme için faydalı olduğunu bulmuştur. Bununla birlikte, demokratikleşmenin etkisi henüz araştırılmamıştır. Bir ülkenin ekonomisinin büyüyüp büyümediğini belirleyen en yaygın faktörler, ülkenin gelişmişlik düzeyi ve yeni seçilmiş demokratik liderlerin eğitim düzeyidir. Sonuç olarak, demokratik bir ülkede ekonomik büyümeye hangi faktörlerin katkıda bulunduğunu belirlemek için net bir işaret bulunmamaktadır.
Ancak, demokratik sistemin bu büyümeye ne kadar katkıda bulunduğu konusunda anlaşmazlık vardır. Bir gözlem, demokrasinin Sanayi Devrimi ve kapitalizmin ortaya çıkmasından sonra yaygınlaştığıdır. Diğer yandan, Sanayi Devrimi İngiltere'de başlamıştır ve o dönem için kendi sınırları içinde en demokratik uluslardan biri olmasına rağmen, bu demokrasi çok sınırlıydı ve zenginliğe önemli katkıda bulunan sömürgeleri kapsamamaktaydı.
Birkaç istatistiksel çalışma, birçok çalışmada kullanılan Ekonomik Özgürlük Endeksleri'nden biriyle ölçülen daha yüksek bir ekonomik özgürlük derecesinin ekonomik büyümeyi artırdığını ve bunun da genel refahı artırdığını, yoksulluğu azalttığını ve demokratikleşmeyi tetiklediğini desteklemektedir. Bu istatistiksel bir eğilimdir ve Mali gibi Freedom House tarafından "Özgür" olarak sıralanan ancak Az Gelişmiş Bir Ülke olan veya dünya genelinde en yüksek kişi başına düşen GSYİH'ya sahip olduğu argüman edilebilecek Katar gibi bireysel istisnalar vardır, ancak hiçbir zaman demokratik olmamıştır. Ayrıca, daha fazla demokrasinin ekonomik özgürlüğü artırdığını öne süren diğer çalışmalar da vardır, ancak birkaç çalışma hiçbir etki veya hatta küçük bir olumsuz etki bulmuştur.
Bazıları, vatandaşların güçlenmesi nedeniyle ekonomik büyümenin Küba gibi ülkelerde demokrasiye geçişi sağlayacağını savunmaktadır. Ancak, diğerleri buna itiraz etmektedir ve geçmişte ekonomik büyüme demokratikleşmeye neden olmuş olsa bile, gelecekte böyle olmayabilir. Diktatörler, ekonomik büyümeyi politik özgürlükleri daha da artırmadan nasıl gerçekleştirebileceklerini öğrenmiş olabilirler.
Yüksek miktarda petrol veya maden ihracatı, demokratik olmayan yönetimlerle güçlü bir şekilde ilişkilidir. Bu etki, Ortadoğu ile sınırlı olmayıp dünya çapında geçerlidir. Bu tür bir zenginliğe sahip diktatörler, güvenlik aygıtlarına daha fazla harcama yapabilir ve halkın huzursuzluğunu azaltan faydalar sağlayabilir. Ayrıca, bu tür zenginlik, olağan ekonomik büyümeyle toplumları dönüştürebilecek sosyal ve kültürel değişikliklerin ardından gelmemektedir.
2006 yılında yapılan bir meta-analiz, demokrasinin ekonomik büyüme üzerinde doğrudan bir etkisi olmadığını bulmuştur. Bununla birlikte, demokrasinin büyümeye katkıda bulunan güçlü ve anlamlı dolaylı etkileri vardır. Demokrasi, daha yüksek insan sermayesi birikimi, daha düşük enflasyon, daha düşük siyasi istikrarsızlık ve daha yüksek ekonomik özgürlük ile ilişkilidir. Ayrıca bazı kanıtlar, daha büyük hükûmetler ve uluslararası ticarete daha fazla kısıtlama ile ilişkilendirildiğini göstermektedir.
Doğu Asya'yı dışarıda bırakırsak, son kırk beş yılda yoksul demokrasiler, demokrasi olmayan ülkelere göre ekonomilerini %50 daha hızlı büyütmüşlerdir. Baltık ülkeleri, Botsvana, Kosta Rika, Gana ve Senegal gibi yoksul demokrasiler, Angola, Suriye, Özbekistan ve Zimbabve gibi demokrasi olmayan ülkelerden daha hızlı büyümüşlerdir.
Son dört on yılda gerçekleşen seksen en kötü mali felaketin sadece beşi demokrasilerde meydana gelmiştir. Benzer şekilde, yoksul demokrasiler, demokrasi olmayan ülkelerle kıyaslandığında kişi başına düşen GSMH'da %10'luk bir düşüş yaşama olasılığı yarı
yarıyadır.
Benimsenme nedenleri
Siyasi istikrar
Liberal demokrasilerin siyasi istikrarı, güçlü ekonomik büyüme yanı sıra serbest seçimleri, hukukun üstünlüğünü ve bireysel özgürlükleri garanti eden sağlam devlet kurumlarına bağlıdır.
Demokrasi için ileri sürülen bir argüman, kamuoyunun yönetimleri değiştirebileceği, hükûmetin yasal temelini değiştirmeksizin politik belirsizlik ve istikrarsızlığı azaltmayı amaçlayan bir sistem yaratmasıdır. Demokrasi, vatandaşlara mevcut politikalara ne kadar karşı çıksalar da, iktidardaki kişileri veya karşı oldukları politikaları değiştirmek için düzenli bir fırsat sunacağı konusunda güvence verir. Bu, politik değişimin şiddet yoluyla gerçekleştiği bir sistemden daha tercih edilebilirdir.[]
Liberal demokrasilerin dikkate değer bir özelliği, onların muhaliflerinin (liberal demokrasiyi ortadan kaldırmak isteyen gruplar) nadiren seçimleri kazanmasıdır. Savunucular, bu durumu liberal demokrasinin içsel olarak istikrarlı olduğunu ve genellikle yalnızca dış güçler tarafından devrilebileceğini destekleyen bir argüman olarak kullanırken, muhalifler ise sistemin tarafsızlık iddialarına rağmen kendilerine karşı önyargılı olduğunu iddia eder. Geçmişte, demokrasinin diktatöryel amaçları olan liderler tarafından kolayca istismar edilebileceği korkusu vardı, bu liderler kendilerini iktidara seçtirebilirlerdi. Ancak, demokrasiyi seçilmiş diktatörlerin yönetimine geçiren liberal demokrasilerin sayısı gerçekte düşüktür. Bu tür durumlar genellikle büyük bir kriz sonrasında sistemde şüpheye düşen birçok insanın olduğu veya genç/iyi işlemeyen demokrasilerde meydana gelir. Bazı olası örnekler arasında Büyük Buhran döneminde Adolf Hitler ve İkinci Fransız Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı ve sonradan İmparator olan III. Napolyon yer alabilir.[]
Ulusal güvenliğin korunması için hızlı tepki mekanizması
Tanımı gereği, liberal demokrasi gücün yoğunlaşmadığı anlamına gelir. Bir eleştiri, bu durumun savaş zamanında bir devlet için dezavantaj olabileceğidir, çünkü hızlı ve birleşik bir tepki gerekmektedir. Genellikle, saldırgan bir askeri operasyonun başlamadan önce yasama organının onayını almak gerekir, ancak bazen yürütme organı bunu yasama organını bilgilendirerek yapabilir. Demokrasi saldırıya uğradığında, savunma operasyonları için genellikle onay gerekmez. Halk, askerlik zorunluluğuna karşı oy kullanabilir.
Ancak, gerçek araştırmalar demokrasilerin otokrasilere göre savaşları daha sık kazandığını göstermektedir. Bu durumun temel olarak "toplumların şeffaflığı ve tercihlerinin belirlendikten sonra istikrarı nedeniyle, demokrasiler, savaşların yürütülmesinde ortaklarıyla daha iyi işbirliği yapabilme yeteneğine sahiptir" şeklinde açıklanmaktadır. Diğer araştırmalar ise bu durumu demokratik devletlerin kaynakları daha etkili şekilde harekete geçirmesi veya kazanma olasılığı yüksek olan savaşları seçmesine bağlamaktadır.
Stam ve Reiter ayrıca demokratik toplumlardaki bireyselliğe vurgu yapmanın, askerlerinin daha fazla girişimci ruha ve üstün liderliğe sahip olmalarını sağladığını belirtmektedir. Diktatörlüklerdeki subaylar genellikle askeri yetenek yerine politik sadakate göre seçilirler. Onlar genellikle rejimi destekleyen küçük bir sınıf veya dini/etnik bir gruptan seçilirler. Non-demokrasilerdeki liderler, herhangi bir algılanan eleştirilere veya itaatsizliğe şiddetle tepki verebilirler. Bu, askerlerin ve subayların herhangi bir itirazda bulunmaktan veya açık yetki olmadan bir şey yapmaktan korkmasına neden olabilir. Girişim eksikliği özellikle modern savaşta zararlı olabilir. Düşman askerleri, demokrasilere karşı görece iyi muamele bekleyebildikleri için daha kolay teslim olabilirler. Buna karşılık, Nazi Almanyası yakalanan Sovyet askerlerinin neredeyse 2/3'ünü öldürmüş ve Kore Savaşı'nda Kuzey Kore tarafından yakalanan Amerikan askerlerinin %38'i öldürülmüştür.
Sorunlara karşı harekete geçme mekanizması
Demokratik bir sistem, politika kararları için daha iyi bilgi sağlayabilir. Diktatörlüklerde istenmeyen bilgiler daha kolay bir şekilde göz ardı edilebilir, hatta bu istenmeyen veya karşıt bilgiler, problemlerin erken uyarısını sağlasa bile. Anders Chydenius, 1776'da bu nedenle basın özgürlüğü argümanını ortaya atmıştır. Demokratik sistem ayrıca verimsiz liderleri ve politikaları değiştirme yolunu sağlar, böylece sorunlar daha uzun sürebilir ve her türlü kriz oto-krasilerde daha yaygın olabilir.
Yolsuzlukla mücadele
Dünya Bankası'nın araştırmaları, siyasi kurumların yolsuzluğun yaygınlığını belirlemede son derece önemli olduğunu göstermektedir: (uzun vadeli) demokrasi, parlamenter sistemler, siyasi istikrar ve basın özgürlüğü, düşük yolsuzlukla ilişkilidir. Bilgiye erişim özgürlüğü yasaları, hesap verebilirlik ve şeffaflık açısından önemlidir. Hindistan Bilgiye Erişim Hakkı Yasası, "ülkede bürokrasiyi harekete geçiren, sıklıkla yolsuz olan bürokrasiyi dizlerinin üstüne getiren ve güç dengelerini tamamen değiştiren kitlesel hareketler doğurmuştur" şeklinde ifade edilmektedir.
Kıtlıklar ve göç politikaları
Önde gelen ekonomist Amartya Sen, işleyen hiçbir demokrasinin büyük çaplı bir kıtlıkla karşılaşmadığını belirtmiştir. Mülteci krizleri neredeyse her zaman otoriter rejimlerde meydana gelir. 1985-2008 yılları arasında, en büyük 87 mülteci krizi otoriter rejimlerde yaşanmıştır. Liberal demokrasilerde göç krizlerinin yaşandığı gözlemlenmemiştir.
İnsan gelişimi
Demokrasi, İnsani Gelişme Endeksi'nde daha yüksek bir puan ve insan yoksulluk endeksinde daha düşük bir puan ile ilişkilidir.
Demokrasiler, dikta rejimlerine göre daha iyi eğitim, daha uzun yaşam beklentisi, daha düşük bebek ölüm oranı, içme suyuna erişim ve daha iyi sağlık hizmetleri sunma potansiyeline sahiptir. Bu, yabancı yardımın daha yüksek düzeylere veya GSYİH'nın daha büyük bir yüzdesinin sağlık ve eğitime harcanmasına dayanmaz, çünkü mevcut kaynaklar daha iyi yönetilmektedir.
Bazı sağlık göstergeleri (ortalama yaşam süresi, bebek ve anne ölüm oranları), demokrasi ile GSYİH kişi başına düşen gelir, kamu sektörünün yükselişi veya gelir eşitsizliği arasındaki ilişkiden daha güçlü ve daha anlamlı bir ilişkiye sahiptir.
Komünizm sonrası ülkelerde, başlangıçta bir düşüş yaşandıktan sonra en demokratik olanlar yaşam beklentisinde en büyük kazanımları elde etmişlerdir.
Demokratik barış teorisi
Çok çeşitli veri türlerini, tanımları ve istatistiksel analizleri kullanan birçok çalışma, demokratik barış teorisini desteklemektedir. İlk bulgu, liberal demokrasilerin birbirleriyle hiç savaşmadığıdır. Daha yeni araştırmalar ise bu teoriyi genişleterek, demokrasilerin birbirleriyle 1.000'den az savaş ölümüne neden olan askeri çatışmalar yaşamadığını, demokrasiler arasında gerçekleşen askeri çatışmaların az sayıda ölüme yol açtığını ve demokrasilerin az sayıda iç savaşa sahip olduğunu bulmuştur.
Bu teoriye yönelik çeşitli eleştiriler bulunmaktadır, bunlar arasında iddia edilen teoriyi destekleyen kanıtlar kadar yanlışlamalar da bulunmaktadır, 200 kadar sapma gösteren durum, "demokrasiyi" çok boyutlu bir kavram olarak ele almama ve korelasyonun nedensellik olmadığı gibi.
Siyasi şiddetin bitirilmesi
Rudolph Rummel'in "Güç Öldürür" adlı eseri, tüm rejim türleri arasında liberal demokrasinin siyasi şiddeti en aza indirdiğini ve şiddetsizlik bir yöntem olduğunu iddia etmektedir. Rummel bunu öncelikle demokrasinin farklılıklara tahammül, kaybetmeyi kabul etme ve uzlaşma ve uzlaşma yolunda olumlu bir bakış açısı kazandırmasıyla ilişkilendirir.
İngiliz Akademisi tarafından yayınlanan "Şiddet ve Demokrasi" adlı bir çalışma ise pratikte liberal demokrasinin devlet yönetimindeki kişileri hem içerde hem de dışarıda şiddet eylemlerine başvurmaktan alıkoymadığını savunmaktadır. Makale ayrıca polis cinayetleri, ırk ve dini azınlıkların hedef alınması, çevrimiçi gözetim, veri toplama veya medya sansürü gibi başarılı devletlerin şiddet üzerindeki tekelini sürdürdüğü yolları belirtmektedir.
Sistemin açıkları
Otoriterlik
Otoriterlik, birçok ülkede uygulanan liberal demokrasiye doğrudan bir tehdit olarak algılanmaktadır. Amerikalı siyasi sosyolog ve yazar Larry Diamond, Marc F. Plattner ve Christopher Walker'a göre, demokratik olmayan rejimler daha belirgin hale gelmektedir. Onlar, liberal demokrasilerin, otoriterliğe karşı önlem almak amacıyla daha otoriter önlemler getirdiğini, seçimlerin denetlenmesi ve medya üzerinde daha fazla kontrol gibi uygulamaları örnek göstererek demokratik olmayan görüşlerin gündemini durdurma çabası içinde olduğunu belirtmektedirler. Diamond, Plattner ve Walker, Çin'in batılı ülkelere karşı saldırgan bir dış politika izleyerek, bir ülkenin toplumunun başka bir ülkeyi daha otoriter bir şekilde davranmaya zorlayabileceğini öne sürmektedir. "Authoritarianism Goes Global: The Challenge to Democracy" adlı kitaplarında, Pekin'in Amerika Birleşik Devletleri ile karşı karşıya gelmek için donanmasını ve füze gücünü geliştirdiğini ve Amerikan ve Avrupa etkisini dışlamayı amaçlayan küresel kuruluşların oluşturulmasını teşvik ettiğini iddia etmektedirler; bu nedenle otoriter devletler, dünyayı kendi görüntülerine göre yeniden şekillendirmeye çalıştıkları için liberal demokrasiye bir tehdit oluşturmaktadır.
Çeşitli yazarlar, ekonomik liberalizmi ve siyasi elitlerin gücünü savunmak için liberal demokrasiler tarafından kullanılan otoriter yöntemleri de analiz etmişlerdir.
Savaş
Savaşın liberal demokrasi üzerindeki etkisi ve demokratikleşmeyi teşvik edip etmediği konusunda devam eden tartışmalar bulunmaktadır.
Savaş, "halkı harekete geçirmek ve savaş çabasına katkıda bulunması gereken insanlarla devletin pazarlık yapması için teşvikler yaratması" yoluyla demokratikleşmeyi teşvik edebilir. Buna bir örnek, Birinci Dünya Savaşı sonrasında İngiltere'de seçme hakkının genişletilmesinde görülebilir.
Ancak savaş, "özgürlüklerin kısıtlanması için bir mazeret sağlayarak" demokratikleşmeyi engelleyebilir.
Terör
Birçok çalışma, terörizmin en yaygın olarak orta düzeyde siyasi özgürlüğe sahip ülkelerde görüldüğünü, yani otoriter yönetimden demokrasiye geçiş sürecinde olan ülkelerde daha sık olduğunu ortaya koymuştur. Daha fazla siyasi özgürlüğe izin veren hükûmetler daha az teröre maruz kalmaktadır.
Popülizm
Popülizmin kesin bir tanımı bulunmamaktadır ve 1967'deki Londra Ekonomi Okulu'ndaki bir konferansta daha geniş bir tanım üzerinde uzlaşma sağlanmıştır. Popülizm, belirsizliği nedeniyle akademik olarak eleştirilmekte ve bazı akademisyenler, belirsizliği nedeniyle Popülizm terimini terk etme çağrısında bulunmaktadır. Popülizm genellikle temel olarak anti-liberal olsa da temelde demokratik olmayan bir ideoloji değildir. Popülizmi ve popülistleri karakterize eden bazı özellikler konusunda birçok kişi hemfikir olacaktır: "halk" ile "seçkinler" arasındaki çatışma, popülistlerin "halk" yanında yer almaları ve muhalefete ve olumsuz medyaya karşı büyük bir hoşgörüsüzlük göstermeleri gibi. Ayrıca "yalan haberler" gibi etiketler kullanmaktadırlar.
Popülizm, liberal demokrasinin temel prensiplerinden olan bireyin haklarını tehdit ederek, liberal demokrasi için özel bir tehdit oluşturmaktadır. Bu tehdit, göç kontrolü gibi konularla özgürlüklerin sınırlanması veya eşcinsel evliliğe karşı çıkma gibi liberal sosyal değerlere karşı olan duruşlarla ortaya çıkabilir. Popülistler, insanların duygularına hitap ederek ve genellikle karmaşık sorunlara basit çözümler sunarak bu etkiyi yaratır.
Popülizm, liberal demokrasinin zayıflıklarını sömürdüğü için özellikle liberal demokrasi için bir tehdit oluşturur. 'Demokrasiler Nasıl Ölür?' adlı kitapta vurgulanan liberal demokrasinin temel zayıflıklarından biri, popülist hareketleri veya partileri bastırmakın illiberal olarak algılanabilmesidir.
Takis Papas'ın "Popülizm ve Liberal Demokrasi: Karşılaştırmalı ve Teorik Bir Analiz" adlı çalışmasına göre, "demokrasinin iki zıddı, biri liberal, diğeri popülist"tir. Liberallik, çoklu bölümlerden oluşan bir toplum kavramını kabul ederken, popülizm yalnızca "halk" ile "seçkinler" arasında bir toplum kabul eder. Popülist seçmenin temel inançları, kendini güçsüz ve güçlülerin mağduru olarak görmesi; "ahlaki öfke ve kızgınlık" temeline dayanan "düşmanlık duygusu"; ve "gelecekteki kurtuluşa duyulan özlem"dir ve bunlar,
Papas'a göre toplumun "mağdurlar ve failerden oluştuğu" inancından kaynaklanan bir mağduriyet hissi yaratır. Popülist seçmenin diğer bir özelliği ise siyasi bir karar gibi bir karar verirken duyguların ve ahlakın "oran dışı bir rol oynadığı" ve kendini "kendini aldatma" ile "kasıtlı olarak cahil" hale getirdiğidir. Ayrıca, "sezgisel ve rahatsız edici bir şekilde ilkesel" bir tutuma sahip olmaları daha "pragmatik" bir liberal seçmene kıyasla.
Popülizmin liberal demokrasi için bir tehdit olmasının bir başka nedeni, "Demokrasi" ile "Liberalizm" arasındaki doğal farklılıkları sömürmesidir. Liberal demokrasinin etkili olması için bir dereceye kadar uzlaşma gerekmektedir çünkü bireyin hakları çoğunluğun iradesi tarafından tehdit edildiğinde önceliklidir, bu daha yaygın olarak çoğunluğun tiranlığı olarak bilinir. Popülist ideolojinin köklerine öyle kadar yerleşmiş olan bu majoritarizm, liberal demokrasinin temel değerini tehdit etmektedir. Bu nedenle liberal demokrasinin kendisini popülizmden etkili bir şekilde koruyabilmesi sorgulanmaktadır.
Popülist hareketlerin örnekleri arasında 2016 Brexit kampanyası yer almaktadır. Bu durumda 'seçkinler' rolünü AB ve 'Londra merkezli liberaller' oynarken, Brexit kampanyası, Brexit nedeniyle daha kötü durumda olan işçi sınıfı endüstrilerini, savaşçıları, tarımı ve sanayiyi destekleyerek halkın duygularına hitap etmiştir. Bu örnek, Popülizmin medyaya olan hoşnutsuzluğa dayalı olarak liberal demokrasi için potansiyel bir tehdit oluşturduğunu göstermektedir. Bunun yapıldığı yol, Brexit eleştirilerini "Korku Projesi" olarak adlandırarak eleştirmektir.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ a b Anna Lührmann, Seraphine F. Maerz, Sandra Grahn, Nazifa Alizada, Lisa Gastaldi, Sebastian Hellmeier, Garry Hindle and Staffan I. Lindberg. 2020. Autocratization Surges – Resistance Grows. Democracy Report 2020. Varieties of Democracy Institute (V-Dem). [1] 18 Aralık 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Sociology: Understanding and Changing the Social World. 2010.
- ^ Factsheet – Prisoners' right to vote 7 Ağustos 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde . European Court of Human Rights, April 2019.
- ^ Coppedge, Michael; Reinicke, Wolfgang (1991). Measuring Polyarchy. New Brunswick: Transaction.
- ^ "Voting requirements". USA Gov. 22 Ocak 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Ocak 2021.
- ^ "Felon Voting Rights". www.ncsl.org. 7 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Nisan 2021.
- ^ Kopstein, Jeffrey; Lichbach, Mark; Hanson, Stephen E., (Ed.) (2014). Comparative Politics: Interests, Identities, and Institutions in a Changing Global Order (4, revised bas.). Cambridge University Press. ss. 37-39. ISBN . 30 Haziran 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Haziran 2020.
Britain pioneered the system of liberal democracy that has now spread in one form or another to most of the world's countries
- ^ "Britain's unwritten constitution". British Library. 8 Aralık 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Kasım 2015.
The key landmark is the Bill of Rights (1689), which established the supremacy of Parliament over the Crown.... The Bill of Rights (1689) then settled the primacy of Parliament over the monarch's prerogatives, providing for the regular meeting of Parliament, free elections to the Commons, free speech in parliamentary debates, and some basic human rights, most famously freedom from 'cruel or unusual punishment'.
- ^ . Bureau of International Information Programs (IIP), U.S. Department of State. 24 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ekim 2014.
The earliest, and perhaps greatest, victory for liberalism was achieved in England. The rising commercial class that had supported the Tudor monarchy in the 16th century led the revolutionary battle in the 17th, and succeeded in establishing the supremacy of Parliament and, eventually, of the House of Commons. What emerged as the distinctive feature of modern constitutionalism was not the insistence on the idea that the king is subject to law (although this concept is an essential attribute of all constitutionalism). This notion was already well established in the Middle Ages. What was distinctive was the establishment of effective means of political control whereby the rule of law might be enforced. Modern constitutionalism was born with the political requirement that representative government depended upon the consent of citizen subjects.... However, as can be seen through provisions in the 1689 Bill of Rights, the English Revolution was fought not just to protect the rights of property (in the narrow sense) but to establish those liberties which liberals believed essential to human dignity and moral worth. The "rights of man" enumerated in the English Bill of Rights gradually were proclaimed beyond the boundaries of England, notably in the American Declaration of Independence of 1776 and in the French Declaration of the Rights of Man in 1789.
- ^ "From legal document to public myth: Magna Carta in the 17th century". The British Library. 18 Ekim 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Ekim 2017; "Magna Carta: Magna Carta in the 17th Century". The Society of Antiquaries of London. 25 Eylül 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Ekim 2017.
- ^ "Citizenship 1625–1789". The National Archives. 11 Ocak 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ocak 2016; "Rise of Parliament". The National Archives. 17 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ocak 2016.
- ^ Heater, Derek (2006). "Emergence of Radicalism". Citizenship in Britain: A History. Edinburgh University Press. ss. 30-42. ISBN .
- ^ Geoffrey Blainey (2004), A Very Short History of the World, Penguin Books,
- ^ "War or Peace for Finland? Neoclassical Realist Case Study of Finnish Foreign Policy in the Context of the Anti-Bolshevik Intervention in Russia 1918–1920". 23 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Temmuz 2020.
- ^ Schmitt, Carl (1985). The Crisis of Parliamentary Democracy. Cambridge: MIT Press. ss. 2, 8 (chapter 1). ISBN .
- ^ Doomen, Jasper (2014). Freedom and Equality in a Liberal Democratic State. Brüksel: Bruylant. ss. 88, 101. ISBN .
- ^ Fukuyama, Francis (1989). "The End of History?". The National Interest (16): 3-18. ISSN 0884-9382. JSTOR 24027184.
- ^ Glaser, Eliane (21 Mart 2014). "Bring Back Ideology: Fukuyama's 'End of History' 25 years On". The Guardian. 17 Nisan 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Mart 2019.
- ^ Lipset, Seymour Martin (1959). "Some Social Requisites of Democracy: Economic Development and Political Legitimacy". The American Political Science Review. 53 (1): 69-105. doi:10.2307/1951731. ISSN 0003-0554. JSTOR 1951731. 9 Şubat 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Şubat 2023.
- ^ Mukand, S. W., & Rodrik, D. (2016). The Political Economy of Liberal Democracy. The Economic Journal, 130(627), 765–792. https://drodrik.scholar.harvard.edu/files/dani-rodrik/files/the_political_economy_of_liberal_democracy_june_2016.pdf 18 Kasım 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Mudde, Cas; Rovira Kaltwasser, Cristóbal (2012). Populism in Europe and the Americas: threat or corrective for democracy?. Cambridge: Cambridge University Press. ISBN . OCLC 795125118.
- ^ Morlino L. (2004) "What is a 'good' democracy?", Demoocratization, 11(5), pp. 10-32. Available at: https://doi.org/10.1080/13510340412331304589
- ^ Schmitter P.C. and Karl T.L. (1991) "What Democracy Is...and Is Not," Journal of Democracy, 2(3), pp. 75-88. Available at: https://doi.org/10.1353/jod.1991.0033.
- ^ Ruck, Damian J.; Matthews, Luke J.; Kyritsis, Thanos; Atkinson, Quentin D.; Bentley, R. Alexander (2020). "The cultural foundations of modern democracies". . 4 (3): 265-269. doi:10.1038/s41562-019-0769-1.
- ^ Welzel, Christian (2020). "A cultural theory of regimes". Nature Human Behaviour. 4 (3): 231-232. doi:10.1038/s41562-019-0790-4.
- ^ List of Electoral Democracies FIW23 15 Nisan 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (), by Freedom House
- ^ "Policy Data Set". 4 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Ekim 2008.
- ^ Elliott, Michael (18 Haziran 2006). . Time. 15 Haziran 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Haziran 2007.
- ^ Benhabib, Seyla, (Ed.) (1996). Democracy and difference: contesting the boundaries of the political. Princeton University Press. ISBN .
- ^ Alain Gagnon,Intellectuals in liberal democracies: political influence and social involvement
- ^ Yvonne Schmidt, Foundations of Civil and Political Rights in Israel and the Occupied Territories
- ^ William S. Livingston, A Prospect of purple and orange democracy
- ^ Mazie, Steven V. (2006). Israel's higher law: religion and liberal democracy in the Jewish state. Lexington Books. ISBN .
- ^ Mulgan, Richard; Peter Aimer. "chapter 1". Politics in New Zealand (3.3yıl=2004 bas.). Auckland University Press. s. 17. ISBN . 22 Eylül 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Haziran 2009.
- ^ "Freedom in the World 2021" (PDF). Freedom House. 3 Mart 2021. 26 Aralık 2021 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 3 Mart 2021.
- ^ The Effects of Democracy on Economic Growth "The Effects of Democracy on Economic Growth". 2022. 26 Ocak 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Şubat 2023.
- ^ "The economic impact of colonialism". 2017. 17 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Şubat 2023.
- ^ Bergren, Niclas (2002). (PDF). Archived from the original on 28 Haziran 2007.
- ^ John W. Dawson, (1998). "Review of Robert J. Barro, Determinants of Economic Growth: A Cross-Country Empirical Study" 20 Nisan 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Economic History Services. Retrieved 19 February 2006.
- ^ W. Ken Farr, Richard A. Lord, J. Larry Wolfenbarger, (1998). (PDF). Archived from the original on 3 Şubat 2007. Erişim tarihi: 11 Nisan 2005. . Cato Journal, Vol 18, No 2.
- ^ Wenbo Wu, Otto A. Davis, (2003). "Economic Freedom and Political Freedom 24 Mayıs 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde .," Encyclopedia of Public Choice. Carnegie Mellon University, National University of Singapore.
- ^ Ian Vásquez, (2001). "Ending Mass Poverty" 24 Mayıs 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Cato Institute. Retrieved 19 February 2006.
- ^ Susanna Lundström, (April 2002). "The Effects of Democracy on Different Categories of Economic Freedom" 24 Mayıs 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Retrieved 19 February 2006.
- ^ Free the World. Published Work Using Economic Freedom of the World Research 14 Mayıs 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Retrieved 19 February 2006.
- ^ a b c d . Carnegie Council. 28 Haziran 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Bueno de Mesquita, Bruce; Downs, George W. (September–October 2005). "Development and Democracy". Foreign Affairs. Council on Foreign Relations. 22 Ekim 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ekim 2018.
- ^ Single, Joseph T.; Weinstein, Michael M.; Halperin, Morton H. (28 Eylül 2004). "Why Democracies Excel". New York Times. 13 Kasım 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 2 Mart 2017.
- ^ Doucouliagos, H., Ulubasoglu, M (2006). "Democracy and Economic Growth: A meta-analysis". School of Accounting, Economics and Finance Deakin University Australia.
- ^ Ross, Michael Lewin (2001). "Does Oil Hinder Democracy?". World Politics. 53 (3): 325-61. doi:10.1353/wp.2001.0011.
- ^ Carugati, Federica (2020). "Democratic Stability: A Long View". Annual Review of Political Science. 23: 59-75. doi:10.1146/annurev-polisci-052918-012050 .
- ^ Dan, Reiter; Stam, Allan C. (2002). Democracies at War. Princeton University Press. ss. 64-70. ISBN .
- ^ Ajin Choi, (2004). "Democratic Synergy and Victory in War, 1816–1992". International Studies Quarterly, Volume 48, Number 3, September 2004, pp. 663–82 (20). DOI:10.1111/j.0020-8833.2004.00319.x
- ^ Luoma, Jukka. . 20 Kasım 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Kasım 2007.
- ^ . AsiaMedia. 26 Eylül 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ekim 2008.
- ^ Daniel Lederman, Normal Loaza, Rodrigo Res Soares, (November 2001). "Accountability and Corruption: Political Institutions Matter" 19 Ocak 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. World Bank Policy Research Working Paper No. 2708. . Retrieved 19 February 2006.
- ^ Amartya Sen, (1999). "Democracy as a Universal Value" 27 Nisan 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Journal of Democracy, 10.3, 3–17. Johns Hopkins University Press.
- ^ McKee, Marin; Ellen Nolte (2004). "Lessons from health during the transition from communism". British Medical Journal. 329 (7480): 1428-29. doi:10.1136/bmj.329.7480.1428. (PMC) 535963 $2. (PMID) 15604170.
- ^ Franco, Álvaro, Carlos Álvarez-Dardet and Maria Teresa Ruiz (2004). "Effect of democracy on health: ecological study (required)". British Medical Journal. 329 (7480): 1421-23. doi:10.1136/bmj.329.7480.1421. (PMC) 535957 $2. (PMID) 15604165.
- ^ Haas, Michael (2014). Deconstructing the "democratic peace" : how a research agenda boomeranged. Los Angeles, CA: Publishinghouse for Scholars. ISBN .
- ^ Hegre, Håvard, Tanja Ellington, Scott Gates, and Nils Petter Gleditsch (2001). . American Political Science Review. 95: 33-48. doi:10.1017/s0003055401000119. 9 Şubat 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Ray, James Lee (2003). (PDF). MIT Press. 25 Haziran 2006 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ , Power Kills. 1997. p. 6.
- ^ Amin, Ash (September 2019). "Violence and Democracy" (PDF). The British Academy. 7 Mart 2023 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 31 Mayıs 2023.
- ^ See for example, Renato Cristi, Carl Schmitt and authoritarian liberalism: strong state, free economy, Cardiff : Univ. of Wales Press, 1998; Michael A. Wilkinson, 'Authoritarian Liberalism as Authoritarian Constitutionalism', in Helena Alviar García, Günter Frankenberg, Authoritarian constitutionalism: comparative analysis and critique, Cheltenham, UK: Edward Elgar Publishing Limited, 2019.
- ^ Diamond, Larry; Plattner, Marc F.; Walker, Christopher (2016) 'Authoritarianism Goes Global: The Challenge to Democracy' Baltimore: Johns Hopkins University Press, Summary. Available at: https://diamond-democracy.stanford.edu/ 20 Mayıs 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde . [Last accessed 23rd January 2021]
- ^ Diamond, Larry; Plattner, Marc F.; Walker, Christopher (2016) 'Authoritarianism Goes Global: The Challenge to Democracy' Baltimore: Johns Hopkins University Press, p.23
- ^ a b Krebs, Ronald R., and Elizabeth Kier. In War's Wake : International Conflict and the Fate of Liberal Democracy. New York: Cambridge University Press, 2010.
- ^ . News.harvard.edu. 19 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ekim 2008.
- ^ Berlin, Isiah; Schapiro, Leonard; Deakin, F.W; Seton-Watson, Hugh; Worsley, Peter; Gellner, Ernest; McRae, Donald (1967). "Conference on Populism 1967". The London School of Economics.
- ^ Norris, Pippa (February 2019). . Cambridge University Press. s. 368.
- ^ Dunin-Wasowicz, Roch (November 2018). "London Calling Brexit: How the rest of the UK views the capital". London School of Economics.
- ^ "The Enduring Vulnerability of Liberal Democracy". Journal of Democracy (İngilizce). 24 Ocak 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 25 Ocak 2021.
- ^ Galston, William A. (William Arthur) (2018). Anti-pluralism : the populist threat to liberal democracy. Hunter, James Davison, Owen, John M. (John Malloy). New Haven. ISBN . OCLC 1026492265.
- ^ Pappas, Takis (2019). Populism and Liberal Democracy: A Comparative and Theoretical Analysis. Oxford Scholarship Online. s. 219.
- ^ Levitsky, Steven (2019). How democracies die. Ziblatt, Daniel. Londra. ISBN . OCLC 1084729957.
- ^ Cooke, Nicole (2018). Fake News and Alternative Facts : Information Literacy in a Post-Truth Era. Chicago: ALA Editions.
- ^ Mudde, Cas (2013). "Are Populists Friends or Foes of Constitutionalism?". The Social and Political Foundations of Constitutions. 6 Nisan 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 31 Mayıs 2023 – ORA vasıtasıyla.
- ^ Serhan, Yasmeen (14 Mart 2020). "Does anyone know what Populism means? Populism is meaningless". The Atlantic. The Atlantic. 5 Nisan 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 31 Mayıs 2023.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Liberal demokrasi veya Bati demokrasisi temsilci demokratik bir hukumet bicimi altinda isleyen liberal siyasi bir ideolojinin birlesimidir Birden fazla ayri siyasi partinin katildigi secimler hukumetin farkli kollarina gucler ayriligi gunluk yasamda acik bir toplumun bir parcasi olarak hukukun ustunlugu ozel mulkiyetle piyasa ekonomisi insan haklarinin medeni haklarin medeni ozgurluklerin ve siyasi ozgurluklerin esit sekilde korunmasi gibi ozelliklere sahiptir Uygulamada sistemini tanimlamak icin liberal demokrasiler genellikle hukumetin yetkilerini belirleyen ve toplumsal sozlesmeyi guvence altina alan bir anayasaya basvururlar bu anayasa ya kodifiye edilmis ya da kodifiye edilmemis olabilir 20 yuzyilin ikinci yarisinda genisleme doneminden sonra liberal demokrasi dunyadaki yaygin bir siyasi sistem haline geldi Finlandiya Buyuk Dukaligi nin parlamentosu olan Eduskunta 1906 da genel oy hakkina sahipti Birkac ulke ve bolge genel oya sahip ilk ulke olmak icin argumanlar sunabilir Liberal demokrasi farkli ve karmasik anayasal formlar alabilir bir anayasal monarsi Avustralya Belcika Kanada Japonya Norvec Ispanya ve Birlesik Krallik veya bir cumhuriyet Fransa Hindistan Brezilya Irlanda Amerika Birlesik Devletleri olabilir Bir parlamento sistemi Avustralya Kanada Hindistan Irlanda Birlesik Krallik bir baskanlik sistemi Endonezya Brezilya Amerika Birlesik Devletleri veya yari baskanlik sistemi Fransa olabilir Liberal demokrasiler genellikle evrensel oy hakkina sahiptir yani etnik koken cinsiyet mulkiyet sahipligi irk yas cinsel yonelim cinsiyet gelir sosyal statu veya din gibi faktorlere bakilmaksizin tum yetiskin vatandaslara oy hakki tanir Bununla birlikte tarihsel olarak bazi liberal demokrasi olarak kabul edilen ulkeler daha sinirli bir secim hakkina sahip olmustur Hatta gunumuzde bazi liberal demokrasi olarak kabul edilen ulkeler gercek anlamda evrensel oy hakkina sahip degildir Ornegin Birlesik Krallik ta uzun hapis cezalari alan kisiler oy kullanamazlar ve bu politika Avrupa Insan Haklari Mahkemesi tarafindan insan haklari ihlali olarak degerlendirilmistir Benzer bir politika ayni zamanda Amerika Birlesik Devletleri nde de uygulanmaktadir Coppedge ve Reinicke nin bir arastirmasina gore en az 85 oraninda demokrasiler evrensel oy hakkini saglamaktadir Bircok ulke insanlarin oy kullanmadan once pozitif kimlik tespiti yapmasini gerektirmektedir Ornegin Amerika Birlesik Devletleri nde eyaletlerin ucte ikisi vatandaslardan oy kullanmak icin kimlik ibraz etmelerini talep etmektedir ve ayni zamanda ucretsiz devlet kimlik kartlari da saglamaktadir Secimlerle alinan kararlar tum vatandaslar tarafindan degil secmenlerin uyeleri olan ve oy kullanarak katilmayi secenler tarafindan yapilir Liberal demokratik anayasa devletin demokratik karakterini tanimlar Bir anayasanin amaci genellikle hukumetin yetkilerine sinirlama getirmektir Liberal demokrasi yetim bir yargi sistemi ve hukumetin kollari arasinda denge ve denetleme mekanizmalari uzerinde durur En az iki kalici yasayabilir siyasi partinin oldugu coklu parti sistemleri liberal demokrasilerin ozellikleridir Avrupa da liberal demokrasilerin bir Rechtsstaat yani hukukun ustunlugu prensibini takip eden bir devlet olmasinin onemi vurgulanmaktadir Hukumet yetkisi yazili olarak belirlenen kamuoyuna aciklanan kanunlara uygun olarak mesru olarak kullanilir ve belirlenen prosedure uygun olarak kabul edilir ve uygulanir Bircok demokrasi kotuye kullanimi onlemek ve halkin katilimini artirmak icin federalizmi dikey yetkilerin ayrismasi olarak da bilinen bir sistem kullanir ve yonetim yetkilerini yerel bolgesel ve ulusal hukumetler arasinda boler ornegin Almanya federal hukumetin temel yasama sorumluluklarini ustlendigi ve birlesik Lander in bircok yurutme gorevini ustlendigi bir sistem kaynak belirtilmeli TurleriJohn Locke liberal hareketin ozel mulkiyet hakki ve yonetilenlerin rizasi gibi temel ilkelerini tutarli bir sekilde tanimladigi icin liberal bir felsefe gelistiren ilk kisiydi Ingiliz Ic Savasi sirasinda Levellers tarafindan onerilen siyasi degisim icin bir manifesto olan Halk Anlasmasi 1647 din ozgurlugu Parlamentonun sik sik toplanmasi ve kanun onunde esitlik cagrisinda bulundu Liberal demokrasi kokenlerini ve adini 18 yuzyil Avrupa si olan Aydinlanma Cagi na kadar surer O donemde Avrupa daki devletlerin buyuk cogunlugu monarsilerdi ve siyasi guc ya hukumdar ya da soylular tarafindan elde tutuluyordu Demokrasinin olasiligi klasik antik cagdan bu yana ciddi bir sekilde dusunulen bir siyasi teori degildi ve yaygin inanis demokrasilerin insanlarin degisen hevesleri nedeniyle politikalarinda istikrarsiz ve kaotik olacagiydi Ayrica demokrasinin insan dogasina aykiri olduguna inaniliyordu cunku insanlar kotu siddet dolu ve yikici durtulerini sinirlayacak guclu bir lidere ihtiyac duyan varliklar olarak goruluyordu Bircok Avrupa hukumdari iktidarlarinin Tanri tarafindan duzenlendigine inaniyor ve iktidara haklarinin sorgulanmasinin dinsizlikle esdeger oldugunu savunuyordu Bu yaygin gorusler baslangicta nispeten kucuk bir Aydinlanma entelektuel grubu tarafindan meydan okundu Bu grup insan islerinin akil ve ozgurluk ve esitlik prensipleri tarafindan yonlendirilmesi gerektigine inaniyordu Insanlarin esit yaratildigini ve bu nedenle siyasi otoritenin soylu kan ya da tanriya bagli bir ayricalikli baglanti gibi iddia edilen herhangi bir ozellige dayandirilamayacagini savundular Ayrica hukumetlerin halka hizmet etmek amaciyla var oldugunu tam tersi degil ve yasalarin hukmedenlere ve yonetilenlere uygulanmasi gerektigini ileri surduler hukukun ustunlugu olarak bilinen bir kavram Bu fikirlerden bazilari 17 yuzyilda Ingiltere de ifade edilmeye baslandi Magna Carta ya yeniden ilgi duyuldu ve 1628 de Petition of Right 1679 da ise Habeas Corpus Act i ile belirli ozgurlukler halka tanindi Bir siyasi parti fikri 1647 deki Putney Tartismalari sirasinda siyasi temsil haklari konusunda tartisan gruplarla sekillendi Ingiliz Ic Savaslari 1642 1651 ve 1688 deki Ihtisamli Devrim in ardindan 1689 da Haklar Bildirisi kabul edildi ve belirli haklari ve ozgurlukleri kodladi Bildiri duzenli secimlerin gerekliligini Parlamento da konusma ozgurlugu kurallarini ve hukumdarin gucunu sinirlayan hukumleri belirleyerek o donemde neredeyse tum Avrupa da oldugu gibi kraliyet mutlakiyetinin hakim olmayacagi olgusu sagladi Bu durum bireylerin toplum icindeki konumunda onemli sosyal degisime ve Parlamento nun hukumdara karsi artan gucune yol acti 18 yuzyilin sonlarina gelindiginde donemin onde gelen filozoflari Avrupa kitasi ve otesine yayilan eserler yayinladilar Bu filozoflar arasinda en etkili olanlardan biri Ingiliz deneyci John Locke idi Two Treatises of Government adli eserinde monarsik mutlakciligi curuttu Locke ye gore bireyler devletle bir sosyal sozlesme yaparak dogal haklarinin korunmasi karsiliginda bazi ozgurluklerinden vazgecerler Locke hukumetlerin yalnizca halkin rizasini korudugu takdirde mesru oldugunu ve vatandaslarin hukumetleri cikarlarina aykiri hareket ettiginde isyan cikarma hakkina sahip oldugunu ileri surdu Bu fikirler ve inanclar Amerikan Devrimi ve Fransiz Devrimi ne etki etti bu da Aydinlanma filozoflarinin prensiplerini pratikte uygulamayi amaclayan hukumet bicimlerinin kurulmasina yol acti Ilk prototip liberal demokrasiler kuruldugunda liberaller kendileri uluslararasi baris ve istikrari tehdit eden asiri ve tehlikeli bir marjinal grup olarak goruluyordu Liberalizm ve demokrasiye karsi cikan muhafazakar monarsistler geleneksel degerlerin ve dogal duzenin savunuculari olarak kendilerini goruyorlardi ve demokrasiye yonelik elestirileri Napolyon Bonapart in genc Fransiz Cumhuriyeti nin kontrolunu ele gecirmesi onu ilk Fransiz Imparatorlugu na donusturmesi ve cogu Avrupa yi fethetmesiyle hakli cikmis gibi gorunuyordu Napolyon sonunda yenildi ve Avrupa da liberalizm veya demokrasinin daha fazla yayilmasini onlemek amaciyla Kutsal Ittifak kuruldu Ancak liberal demokratik idealler kisa surede genel nufus arasinda yayginlasti ve 19 yuzyilda geleneksel monarsi surekli bir savunma ve gerileme pozisyonuna zorlandi Ingiliz Imparatorlugu nun bagli topraklari 19 yuzyilin ortalarindan itibaren liberal demokrasi laboratuvarlari haline geldi Kanada da sorumlu hukumet 1840 larda basladi ve Avustralya ve Yeni Zelanda da erkek secme ve gizli oy ile secilen parlamento hukumeti 1850 lerden itibaren kuruldu ve kadin secme hakki 1890 lardan itibaren elde ed ildi Finlandiya Cumhuriyeti nin ilk Cumhurbaskani KJ Stahlberg 1865 1952 Finlandiya nin gorusunu liberal demokrasiyi savunan bir ulke olarak tanimladi 1919 yilinda ofisinde Stahlberg Reformlar ve devrimler cogu Avrupa ulkesini liberal demokrasiye dogru ilerletti Liberalizm marjinal bir gorus olmaktan cikarak siyasi ana akima katildi Ayni zamanda liberal demokrasi kavramini benimseyen ve kendi goruslerine uyarlayan bircok non liberal ideoloji gelisti Siyasi spektrum degisti geleneksel monarsi giderek marjinal bir gorus haline gelirken liberal demokrasi giderek daha yaygin hale geldi 19 yuzyilin sonunda liberal demokrasi sadece liberal bir fikir olmaktan cikarak farkli ideolojiler tarafindan desteklenen bir fikir haline geldi Birinci Dunya Savasi ve ozellikle Ikinci Dunya Savasi ndan sonra liberal demokrasi hukumet teorileri arasinda hakim bir konuma ulasti ve su anda siyasi spektrumun buyuk cogunlugu tarafindan desteklenmektedir kaynak belirtilmeli Liberal demokrasi baslangicta Aydinlanma donemi liberal dusunurler tarafindan ortaya atilmis olmasina ragmen demokrasi ile liberalizm arasindaki iliski baslangictan itibaren tartismali olmus ve 20 yuzyilda sorgulanmistir Jasper Doomen in Ozgurluk ve Esitlik adli kitabinda liberal demokrasi icin ozgurluk ve esitligin gerekli oldugu ileri surulmustur Francis Fukuyama nin Tarihin Sonu ve Son Insan adli kitabinda ise Fransiz Devrimi nden bu yana liberal demokrasinin tekrar tekrar alternatif sistemlere gore temelde daha iyi bir sistem oldugunu etik siyasi ekonomik acidan kanitladigi ve demokrasinin uzun vadede daha yaygin hale gelecegini belirtmistir ancak gecici aksakliklar yasayabilecegini ifade etmistir Bugun Freedom House arastirma enstitusu liberal demokrasiyi sadece secimle isleyen bir demokrasi olarak tanimlayarak ayni zamanda sivil ozgurlukleri korudugunu ifade etmektedir Hak ve ozgurluklerUygulamada demokrasiler belirli ozgurluklere sinirlamalar getirebilir Telif hakki ve iftira gibi yasal kisitlamalar bulunmaktadir Anti demokratik konusmalara insan haklarini zayiflatmaya veya teroru tesvik etmeye veya hakli cikarmaya yonelik girisimlere sinirlamalar getirilebilir Soguk Savas doneminde bu tur kisitlamalar ABD de Avrupa ya kiyasla daha cok komunistlere uygulanmistir Su anda ise terorizmi tesvik ettigi veya gruplar arasinda nefreti kiskirttigi algilanan organizasyonlara daha yaygin bir sekilde uygulanmaktadir Ornekler arasinda terorle mucadele yasalari Hizbullah uydu yayinlarinin kapatilmasi ve bazi nefret soylemi yasalari bulunmaktadir Elestirmenler bu sinirlamalarin cok ileri gidebilecegini ve adil bir yargi sureci olmadigini savunmaktadir Bu sinirlamalarin genellikle demokrasinin varligini veya ozgurluklerin kendisini garanti etmek icin gerekli oldugu ortak bir gerekce olarak ileri surulmektedir Ornegin kitlesel cinayeti savunanlara serbest konusma imkani vermek yasam hakkini ve guvenligi zayiflatir Demokrasinin dusmanlarini demokratik surec icine dahil etmenin ne kadar ileri gidebilecegi konusunda farkli gorusler bulunmaktadir Bu tur nedenlerle sinirli sayida insanin bu ozgurluklerden yoksun birakilmasi durumunda bir ulke hala bir liberal demokrasi olarak kabul edilebilir Bazilari bu durumun zulum uygulayan otokrasilerden sadece etkilenen insan sayisi az ve kisitlamalar daha az ciddi oldugu icin sadece nicel olarak farkli oldugunu savunurken digerleri demokrasilerin farkli oldugunu vurgular En azindan teoride demokrasinin muhaliflere hukukun ustunlugu cercevesinde adil bir surec sunmasi gerektigi kabul edilmektedir Demokratik olarak kabul edilen hukumetler ifade ozgurlugune kisitlamalar getirebilir Ornekler arasinda Holokost inkari ve nefret soylemiyle ilgili kisitlamalar bulunur Bazi ulkelerde tarihsel totaliter hukumetlerle baglantisi olan siyasi orgutlerin uyeleri ornegin bazi Avrupa ulkelerinde eski yaygin olan komunist fasist veya Nazi hukumetleri oy hakkindan ve belirli islerde gorev yapma ayricaligindan mahrum birakilabilir OnkosullariBir siyasi rejimin liberal demokrasi olarak kabul edilebilmesi icin bir ulus devletin yonetiminde adalet guvenlik egitim ve saglik gibi kamu mallarinin sunumunda ayrimcilik yapilmamasi da dahil olmak uzere medeni haklarin saglanmasi ayrica serbest ve adil secim yarismalarinin garantilenmesi olan siyasi haklar bu yarismalarin kazananlarinin diger haklar tarafindan belirlenen sinirlamalar cercevesinde politikayi belirlemelerine izin veren haklar saglandiginda ve mulkiyet haklari varlik sahiplerini ve yatirimcilari devlet veya diger gruplarin el koymasina karsi koruyan haklar bulunmasi gerekmektedir Bu sekilde liberal demokrasi secim demokrasisinden ayrilir cunku serbest ve adil secimler secim demokrasisinin temel ozelligi esit muamele ve ayrimciligin olmamasi liberal demokrasinin temel ozellikleri ile ayrilabilir Liberal demokraside secilmis bir hukumet adaleti yonetirken belirli bireyleri veya gruplari ayrimciliga tabi tutamaz toplanti ve ifade ozgurlugu gibi temel haklari korur kolektif guvenligi saglar veya ekonomik ve sosyal faydalari dagitir Seymour Martin Lipset e gore bunlar dogrudan hukumet sisteminin bir parcasi olmasa da bir miktar bireysel ve ekonomik ozgurlugun onemli bir orta sinifin ve genis bir sivil toplumun olusmasina yol actigi liberal demokrasinin onkosullari olarak gorulmektedir Demokratik cogunluk yonetiminin guclu bir gelenegi olmayan ulkelerde sadece serbest secimlerin yapilmasi diktatorlukten demokrasiye gecisi basarmak icin genellikle yeterli olmamistir daha genis bir siyasi kultur degisimi ve demokratik yonetim kurumlarinin kademeli olarak olusmasi gerekmektedir Latin Amerika orneginde oldugu gibi sadece gecici veya sinirli bir sekilde demokrasiyi surdurebilen ulkelerin var oldugu daha genis kulturel degisikliklerin demokrasinin gelisebilecegi kosullari olusturdugu gorulmektedir kaynak belirtilmeli Demokratik kulturun onemli bir yonu sadik muhalefet kavramidir bu kavramda siyasi rakipler farkli goruslere sahip olsalar da birbirlerini hosgoruyle karsilamali ve birbirlerinin sahip oldugu mesru ve onemli rolleri kabul etmelidir Bu ozellikle guc gecislerinin tarihsel olarak siddet yoluyla gerceklestigi ulkelerde kulturel bir degisimin zor oldugu bir alandir Bu terim temel degerlere ortak bir baglilik paylasan demokrasinin tum taraflarinin oldugu anlamina gelir Toplumun temel kurallari kamusal tartismalarda hosgoru ve nezaketi tesvik etmelidir Bu tur bir toplumda secim sona erdiginde kaybedenler secmenlerin kararini kabul eder ve guclerin bariscil bir sekilde devredilmesine izin verir Cas Mudde ve Cristobal Rovira Kaltwasser e gore bu demokratik kulturlerin baska bir temel kavrami olan azinliklarin korunmasiyla baglantilidir kaybedenler hayatlarini veya ozgurluklerini kaybetmeyeceklerini ve kamu yasamina katilmaya devam edeceklerini bilirler Sadik muhalefet hukumetin belirli politikalarina degil devletin temel mesruiyetine ve demokratik surece sadiktir Liberal demokrasinin bir gerekliligi secmenler arasinda siyasi esitligin saglanmasidir tum seslerin ve oylarin esit bir sekilde onemli olmasi ve bunlarin hukumet politikasini etkileyebilmesi icin kaliteli prosedur ve tartisma icerigi gerekmektedir Bu secimlerde veya secimler arasindaki sureclerde uygulanabilir Bu evrensel yetiskin oy hakkini tekrarlayan ozgur rekabetci ve adil secimleri cesitli siyasi partileri ve vatandaslarin hukumet uzerinde baski yapabilmeleri icin akilci ve etkili bir sekilde bilgiye erisimi icerir Bu hukumetin denetlenebilmesini degerlendirilebilmesini ve gorevden alinabilmesini de icerebilir Bunun sonucunda hesap verebilirlik vatandaslarin isteklerine duyarlilik hukukun ustunlugu haklara tam saygi ve siyasi sosyal ve ekonomik ozgurluklerin uygulanmasi saglanir Diger liberal demokrasiler azinlik haklarinin ve cogunlugun zulmunden korunmanin gerekliligini kabul eder Bunun en yaygin yollarindan biri hukumet tarafindan ayrimciligin engellenmesidir haklar beyannamesi ancak ayni zamanda birden fazla secim bolgesinde eszamanli cogunluklarin gerekliligini konfederalizm bolgesel yonetimin garanti altina alinmasini federalizm genis tabanli koalisyon hukumetlerini konsosiyasyonalizm veya basinc gruplari gibi diger siyasi aktorlerle muzakereleri icerebilir neo korporatizm Bu siyasi gucu bircok rekabet eden ve isbirligi yapan aktor ve kurum arasinda bolerek hukumetin azinlik gruplarina saygi gostermesini ve onlara olumlu ozgurluklerini vermelerini cesitli cografi bolgeler arasinda muzakereler yapmasini isbirligi yapan partiler arasinda daha merkezi olmasini ve yeni sosyal gruplara acilmasini gerektirir Nature Human Behaviour dergisinde yayinlanan bir yeni calismada Damian J Ruck ve diger yazarlar kulturun rejimleri sekillendirdigi mi yoksa rejimlerin kulturu sekillendirdigi mi konusundaki uzun suredir cozulemeyen tartismayi cozmeye yonelik onemli bir adim atmaktadir Bu calisma kulturun nedensel onceligini destekleyerek ve bir ulkenin vatandaslari arasindaki sivil ve ozgurlestirici degerlerin ozgurluk tarafsizlik ve sozlesmeci dusunce demokratik kurumlarin ortaya cikmasina yol actigini gostererek tartismayi cozmektedir Dunya da liberal demokrasi Freedom House un 2022 yilini kapsayan Freedom in the World 2023 calismasinda secim demokrasileri olarak belirlenen ulkelerMap reflecting the findings of Freedom House s 2022 survey concerning the state of world freedom in 2021 Ozgur Kisitlanmis ozgurlukler Ozgur degilFreedom House un 1973 ten 2021 e kadar olan raporlarindan her bir kategorideki ulkelerin yuzdesi Ozgur 86 Kisitlanmis ozgurlukler 59 Ozgur degil 50 Secim demokrasileri 114 Birkac kurulus ve siyaset bilimciler hem gunumuzde hem de birkac yuzyil geriye giden donemlerde ozgur ve ozgur olmayan devletlerin listelerini tutmaktadir Bunlardan en iyi bilinenlerden biri Polity Veri Seti ve Freedom House ile Larry Diamond tarafindan hazirlanan listedir Freedom House gibi birkac entelektuel ve kurulus arasinda Avrupa Birligi ulkeleri Polonya ve Macaristan haric Birlesik Krallik Norvec Izlanda Isvicre Japonya Arjantin Brezilya Sili Guney Kore Tayvan Amerika Birlesik Devletleri Hindistan Kanada Uruguay Kosta Rika Israil Guney Afrika Avustralya ve Yeni Zelanda nin liberal demokrasiler oldugu konusunda bir anlasma vardir Su anda Hindistan dunyadaki demokrasiler arasinda en buyuk nufusa sahip olan ulkedir Liberal demokrasiler demokratik gerilemeye karsi hassastir ve bu sadece sinirli kalmamak uzere bircok ulkede gerceklesmekte veya gerceklesmistir Bu ulkeler arasinda Amerika Birlesik Devletleri Polonya ve Macaristan bulunmaktadir Freedom House Afrika ve eski Sovyetler Birligi ndeki bircok resmi olarak demokratik hukumeti uygulamada demokratik olmayan olarak degerlendirmektedir genellikle cunku mevcut hukumet secim sonuclari uzerinde guclu bir etkiye sahiptir Bu ulkelerin bircogu buyuk olcude degisim halindedir Tek parti rejimleri ve diktatorlukler gibi resmi olarak demokratik olmayan yonetim bicimleri Dogu Asya Orta Dogu ve Kuzey Afrika da daha yaygindir 2019 Ozgurluk Dunyasi raporu 2005 ten 2018 e kadar gecen 13 yilda liberal demokrasilere sahip ulke sayisinda bir dusus oldugunu ve siyasi haklar ve sivil ozgurlukler alaninda gerilemeleri gostermistir 2020 ve 2021 raporlari dunyadaki ozgur ulke sayisinda daha fazla azalmayi belgelemektedir TurleriOrantili temsil ve cogunlukcu temsil Pluralite oy sistemi secim bolgelerindeki cogunluga gore koltuklari dagitmaktadir En cok oy alan siyasi parti veya aday o bolgeyi temsil eden koltugu kazanir Secim bolgelerindeki oy oranina gore koltuklari dagitan ulusal duzeyde veya belirli bir bolgede alinan oy oranina gore koltuklar veren cesitli orantili temsil sistemleri gibi baska demokratik secim sistemleri de bulunmaktadir Bu iki sistem arasindaki temel tartisma noktalarindan biri bir ulkedeki temsilcilerin belirli bolgeleri etkili bir sekilde temsil edebilmesini saglamak veya ulkenin neresinde yasadiklarina bakilmaksizin tum vatandaslarin oylarinin esit degerde olmasini saglamaktir Almanya ve Yeni Zelanda gibi bazi ulkeler ulusal yasama organlarinin alt meclisinde iki kategoriye ayrilmis koltuklara sahip olmak suretiyle bu temsil bicimleri arasindaki catismayi ele almaktadir Ilk kategori bolgesel populerlige gore atanmis koltuklardir ve geri kalan koltuklar partilere ulusal duzeydeki oylarinin oranina esit veya mumkun oldugunca esit bir koltuk orani saglamak amaciyla dagitilir Bu sistem genellikle karma uyeli orantili temsil olarak adlandirilir Avustralya hukumeti hem alt mecliste tercihli oy kullanma sisteminin hem de ust mecliste eyaletlere gore orantili temsilin uygulandigi her iki sistemi de benimsemektedir Bu sistem daha istikrarli bir hukumetin olusmasina ve eylemlerini gozden geciren daha fazla parti cesitliligine sahip olmaya yol actigi iddia edilmektedir Avustralya daki cesitli eyalet ve bolge hukumetleri farkli secim sistemleri kullanmaktadir Baskanlik sistemi ve parlamenter sistem Baskanlik sistemi yurutme organinin yasama organindan ayri olarak secildigi bir cumhuriyet yonetim sistemidir Bir parlamenter sistemi ise yurutme organinin dogrudan veya dolayli olarak parlamentonun destegine bagimli oldugu ve genellikle guvenoylamasiyla ifade edildigi bir yonetim sistemidir Baskanlik sistemi demokratik bir hukumet sistemi olarak buyuk olcude Amerika Birlesik Devletleri nin ornegiyle Latin Amerika Afrika ve eski Sovyetler Birligi nin bazi bolgelerinde benimsenmistir Anayasal monarsiler secilmis parlamentolar tarafindan domine edilen Kuzey Avrupa da ve bariscil bir sekilde ayrilan bazi eski somurgelerde ornegin Avustralya ve Kanada da bulunmaktadir Digerleri Ispanya Dogu Asya ve dunya capinda cesitli kucuk uluslarda da ortaya cikmistir Guney Afrika Hindistan Irlanda ve Amerika Birlesik Devletleri gibi eski Britanya somurgeleri bagimsizlik zamaninda farkli yonetim bicimlerini secmistir Parlamento sistemi genis olcude Avrupa Birligi ve komsu ulkelerde kullanilmaktadir Ekonomik buyume uzerindeki etkisiSon donemdeki akademik calismalar demokratiklesmenin ulusal buyume icin faydali oldugunu bulmustur Bununla birlikte demokratiklesmenin etkisi henuz arastirilmamistir Bir ulkenin ekonomisinin buyuyup buyumedigini belirleyen en yaygin faktorler ulkenin gelismislik duzeyi ve yeni secilmis demokratik liderlerin egitim duzeyidir Sonuc olarak demokratik bir ulkede ekonomik buyumeye hangi faktorlerin katkida bulundugunu belirlemek icin net bir isaret bulunmamaktadir Ancak demokratik sistemin bu buyumeye ne kadar katkida bulundugu konusunda anlasmazlik vardir Bir gozlem demokrasinin Sanayi Devrimi ve kapitalizmin ortaya cikmasindan sonra yayginlastigidir Diger yandan Sanayi Devrimi Ingiltere de baslamistir ve o donem icin kendi sinirlari icinde en demokratik uluslardan biri olmasina ragmen bu demokrasi cok sinirliydi ve zenginlige onemli katkida bulunan somurgeleri kapsamamaktaydi Birkac istatistiksel calisma bircok calismada kullanilan Ekonomik Ozgurluk Endeksleri nden biriyle olculen daha yuksek bir ekonomik ozgurluk derecesinin ekonomik buyumeyi artirdigini ve bunun da genel refahi artirdigini yoksullugu azalttigini ve demokratiklesmeyi tetikledigini desteklemektedir Bu istatistiksel bir egilimdir ve Mali gibi Freedom House tarafindan Ozgur olarak siralanan ancak Az Gelismis Bir Ulke olan veya dunya genelinde en yuksek kisi basina dusen GSYIH ya sahip oldugu arguman edilebilecek Katar gibi bireysel istisnalar vardir ancak hicbir zaman demokratik olmamistir Ayrica daha fazla demokrasinin ekonomik ozgurlugu artirdigini one suren diger calismalar da vardir ancak birkac calisma hicbir etki veya hatta kucuk bir olumsuz etki bulmustur Bazilari vatandaslarin guclenmesi nedeniyle ekonomik buyumenin Kuba gibi ulkelerde demokrasiye gecisi saglayacagini savunmaktadir Ancak digerleri buna itiraz etmektedir ve gecmiste ekonomik buyume demokratiklesmeye neden olmus olsa bile gelecekte boyle olmayabilir Diktatorler ekonomik buyumeyi politik ozgurlukleri daha da artirmadan nasil gerceklestirebileceklerini ogrenmis olabilirler Yuksek miktarda petrol veya maden ihracati demokratik olmayan yonetimlerle guclu bir sekilde iliskilidir Bu etki Ortadogu ile sinirli olmayip dunya capinda gecerlidir Bu tur bir zenginlige sahip diktatorler guvenlik aygitlarina daha fazla harcama yapabilir ve halkin huzursuzlugunu azaltan faydalar saglayabilir Ayrica bu tur zenginlik olagan ekonomik buyumeyle toplumlari donusturebilecek sosyal ve kulturel degisikliklerin ardindan gelmemektedir 2006 yilinda yapilan bir meta analiz demokrasinin ekonomik buyume uzerinde dogrudan bir etkisi olmadigini bulmustur Bununla birlikte demokrasinin buyumeye katkida bulunan guclu ve anlamli dolayli etkileri vardir Demokrasi daha yuksek insan sermayesi birikimi daha dusuk enflasyon daha dusuk siyasi istikrarsizlik ve daha yuksek ekonomik ozgurluk ile iliskilidir Ayrica bazi kanitlar daha buyuk hukumetler ve uluslararasi ticarete daha fazla kisitlama ile iliskilendirildigini gostermektedir Dogu Asya yi disarida birakirsak son kirk bes yilda yoksul demokrasiler demokrasi olmayan ulkelere gore ekonomilerini 50 daha hizli buyutmuslerdir Baltik ulkeleri Botsvana Kosta Rika Gana ve Senegal gibi yoksul demokrasiler Angola Suriye Ozbekistan ve Zimbabve gibi demokrasi olmayan ulkelerden daha hizli buyumuslerdir Son dort on yilda gerceklesen seksen en kotu mali felaketin sadece besi demokrasilerde meydana gelmistir Benzer sekilde yoksul demokrasiler demokrasi olmayan ulkelerle kiyaslandiginda kisi basina dusen GSMH da 10 luk bir dusus yasama olasiligi yari yariyadir Benimsenme nedenleriSiyasi istikrar Liberal demokrasilerin siyasi istikrari guclu ekonomik buyume yani sira serbest secimleri hukukun ustunlugunu ve bireysel ozgurlukleri garanti eden saglam devlet kurumlarina baglidir Demokrasi icin ileri surulen bir arguman kamuoyunun yonetimleri degistirebilecegi hukumetin yasal temelini degistirmeksizin politik belirsizlik ve istikrarsizligi azaltmayi amaclayan bir sistem yaratmasidir Demokrasi vatandaslara mevcut politikalara ne kadar karsi ciksalar da iktidardaki kisileri veya karsi olduklari politikalari degistirmek icin duzenli bir firsat sunacagi konusunda guvence verir Bu politik degisimin siddet yoluyla gerceklestigi bir sistemden daha tercih edilebilirdir kaynak belirtilmeli Liberal demokrasilerin dikkate deger bir ozelligi onlarin muhaliflerinin liberal demokrasiyi ortadan kaldirmak isteyen gruplar nadiren secimleri kazanmasidir Savunucular bu durumu liberal demokrasinin icsel olarak istikrarli oldugunu ve genellikle yalnizca dis gucler tarafindan devrilebilecegini destekleyen bir arguman olarak kullanirken muhalifler ise sistemin tarafsizlik iddialarina ragmen kendilerine karsi onyargili oldugunu iddia eder Gecmiste demokrasinin diktatoryel amaclari olan liderler tarafindan kolayca istismar edilebilecegi korkusu vardi bu liderler kendilerini iktidara sectirebilirlerdi Ancak demokrasiyi secilmis diktatorlerin yonetimine geciren liberal demokrasilerin sayisi gercekte dusuktur Bu tur durumlar genellikle buyuk bir kriz sonrasinda sistemde supheye dusen bircok insanin oldugu veya genc iyi islemeyen demokrasilerde meydana gelir Bazi olasi ornekler arasinda Buyuk Buhran doneminde Adolf Hitler ve Ikinci Fransiz Cumhuriyeti nin ilk Cumhurbaskani ve sonradan Imparator olan III Napolyon yer alabilir kaynak belirtilmeli Ulusal guvenligin korunmasi icin hizli tepki mekanizmasi Tanimi geregi liberal demokrasi gucun yogunlasmadigi anlamina gelir Bir elestiri bu durumun savas zamaninda bir devlet icin dezavantaj olabilecegidir cunku hizli ve birlesik bir tepki gerekmektedir Genellikle saldirgan bir askeri operasyonun baslamadan once yasama organinin onayini almak gerekir ancak bazen yurutme organi bunu yasama organini bilgilendirerek yapabilir Demokrasi saldiriya ugradiginda savunma operasyonlari icin genellikle onay gerekmez Halk askerlik zorunluluguna karsi oy kullanabilir Ancak gercek arastirmalar demokrasilerin otokrasilere gore savaslari daha sik kazandigini gostermektedir Bu durumun temel olarak toplumlarin seffafligi ve tercihlerinin belirlendikten sonra istikrari nedeniyle demokrasiler savaslarin yurutulmesinde ortaklariyla daha iyi isbirligi yapabilme yetenegine sahiptir seklinde aciklanmaktadir Diger arastirmalar ise bu durumu demokratik devletlerin kaynaklari daha etkili sekilde harekete gecirmesi veya kazanma olasiligi yuksek olan savaslari secmesine baglamaktadir Stam ve Reiter ayrica demokratik toplumlardaki bireysellige vurgu yapmanin askerlerinin daha fazla girisimci ruha ve ustun liderlige sahip olmalarini sagladigini belirtmektedir Diktatorluklerdeki subaylar genellikle askeri yetenek yerine politik sadakate gore secilirler Onlar genellikle rejimi destekleyen kucuk bir sinif veya dini etnik bir gruptan secilirler Non demokrasilerdeki liderler herhangi bir algilanan elestirilere veya itaatsizlige siddetle tepki verebilirler Bu askerlerin ve subaylarin herhangi bir itirazda bulunmaktan veya acik yetki olmadan bir sey yapmaktan korkmasina neden olabilir Girisim eksikligi ozellikle modern savasta zararli olabilir Dusman askerleri demokrasilere karsi gorece iyi muamele bekleyebildikleri icin daha kolay teslim olabilirler Buna karsilik Nazi Almanyasi yakalanan Sovyet askerlerinin neredeyse 2 3 unu oldurmus ve Kore Savasi nda Kuzey Kore tarafindan yakalanan Amerikan askerlerinin 38 i oldurulmustur Sorunlara karsi harekete gecme mekanizmasi Demokratik bir sistem politika kararlari icin daha iyi bilgi saglayabilir Diktatorluklerde istenmeyen bilgiler daha kolay bir sekilde goz ardi edilebilir hatta bu istenmeyen veya karsit bilgiler problemlerin erken uyarisini saglasa bile Anders Chydenius 1776 da bu nedenle basin ozgurlugu argumanini ortaya atmistir Demokratik sistem ayrica verimsiz liderleri ve politikalari degistirme yolunu saglar boylece sorunlar daha uzun surebilir ve her turlu kriz oto krasilerde daha yaygin olabilir Yolsuzlukla mucadele Dunya Bankasi nin arastirmalari siyasi kurumlarin yolsuzlugun yayginligini belirlemede son derece onemli oldugunu gostermektedir uzun vadeli demokrasi parlamenter sistemler siyasi istikrar ve basin ozgurlugu dusuk yolsuzlukla iliskilidir Bilgiye erisim ozgurlugu yasalari hesap verebilirlik ve seffaflik acisindan onemlidir Hindistan Bilgiye Erisim Hakki Yasasi ulkede burokrasiyi harekete geciren siklikla yolsuz olan burokrasiyi dizlerinin ustune getiren ve guc dengelerini tamamen degistiren kitlesel hareketler dogurmustur seklinde ifade edilmektedir Kitliklar ve goc politikalari Onde gelen ekonomist Amartya Sen isleyen hicbir demokrasinin buyuk capli bir kitlikla karsilasmadigini belirtmistir Multeci krizleri neredeyse her zaman otoriter rejimlerde meydana gelir 1985 2008 yillari arasinda en buyuk 87 multeci krizi otoriter rejimlerde yasanmistir Liberal demokrasilerde goc krizlerinin yasandigi gozlemlenmemistir Insan gelisimi Demokrasi Insani Gelisme Endeksi nde daha yuksek bir puan ve insan yoksulluk endeksinde daha dusuk bir puan ile iliskilidir Demokrasiler dikta rejimlerine gore daha iyi egitim daha uzun yasam beklentisi daha dusuk bebek olum orani icme suyuna erisim ve daha iyi saglik hizmetleri sunma potansiyeline sahiptir Bu yabanci yardimin daha yuksek duzeylere veya GSYIH nin daha buyuk bir yuzdesinin saglik ve egitime harcanmasina dayanmaz cunku mevcut kaynaklar daha iyi yonetilmektedir Bazi saglik gostergeleri ortalama yasam suresi bebek ve anne olum oranlari demokrasi ile GSYIH kisi basina dusen gelir kamu sektorunun yukselisi veya gelir esitsizligi arasindaki iliskiden daha guclu ve daha anlamli bir iliskiye sahiptir Komunizm sonrasi ulkelerde baslangicta bir dusus yasandiktan sonra en demokratik olanlar yasam beklentisinde en buyuk kazanimlari elde etmislerdir Demokratik baris teorisi Cok cesitli veri turlerini tanimlari ve istatistiksel analizleri kullanan bircok calisma demokratik baris teorisini desteklemektedir Ilk bulgu liberal demokrasilerin birbirleriyle hic savasmadigidir Daha yeni arastirmalar ise bu teoriyi genisleterek demokrasilerin birbirleriyle 1 000 den az savas olumune neden olan askeri catismalar yasamadigini demokrasiler arasinda gerceklesen askeri catismalarin az sayida olume yol actigini ve demokrasilerin az sayida ic savasa sahip oldugunu bulmustur Bu teoriye yonelik cesitli elestiriler bulunmaktadir bunlar arasinda iddia edilen teoriyi destekleyen kanitlar kadar yanlislamalar da bulunmaktadir 200 kadar sapma gosteren durum demokrasiyi cok boyutlu bir kavram olarak ele almama ve korelasyonun nedensellik olmadigi gibi Siyasi siddetin bitirilmesi Rudolph Rummel in Guc Oldurur adli eseri tum rejim turleri arasinda liberal demokrasinin siyasi siddeti en aza indirdigini ve siddetsizlik bir yontem oldugunu iddia etmektedir Rummel bunu oncelikle demokrasinin farkliliklara tahammul kaybetmeyi kabul etme ve uzlasma ve uzlasma yolunda olumlu bir bakis acisi kazandirmasiyla iliskilendirir Ingiliz Akademisi tarafindan yayinlanan Siddet ve Demokrasi adli bir calisma ise pratikte liberal demokrasinin devlet yonetimindeki kisileri hem icerde hem de disarida siddet eylemlerine basvurmaktan alikoymadigini savunmaktadir Makale ayrica polis cinayetleri irk ve dini azinliklarin hedef alinmasi cevrimici gozetim veri toplama veya medya sansuru gibi basarili devletlerin siddet uzerindeki tekelini surdurdugu yollari belirtmektedir Sistemin aciklariOtoriterlik Otoriterlik bircok ulkede uygulanan liberal demokrasiye dogrudan bir tehdit olarak algilanmaktadir Amerikali siyasi sosyolog ve yazar Larry Diamond Marc F Plattner ve Christopher Walker a gore demokratik olmayan rejimler daha belirgin hale gelmektedir Onlar liberal demokrasilerin otoriterlige karsi onlem almak amaciyla daha otoriter onlemler getirdigini secimlerin denetlenmesi ve medya uzerinde daha fazla kontrol gibi uygulamalari ornek gostererek demokratik olmayan goruslerin gundemini durdurma cabasi icinde oldugunu belirtmektedirler Diamond Plattner ve Walker Cin in batili ulkelere karsi saldirgan bir dis politika izleyerek bir ulkenin toplumunun baska bir ulkeyi daha otoriter bir sekilde davranmaya zorlayabilecegini one surmektedir Authoritarianism Goes Global The Challenge to Democracy adli kitaplarinda Pekin in Amerika Birlesik Devletleri ile karsi karsiya gelmek icin donanmasini ve fuze gucunu gelistirdigini ve Amerikan ve Avrupa etkisini dislamayi amaclayan kuresel kuruluslarin olusturulmasini tesvik ettigini iddia etmektedirler bu nedenle otoriter devletler dunyayi kendi goruntulerine gore yeniden sekillendirmeye calistiklari icin liberal demokrasiye bir tehdit olusturmaktadir Cesitli yazarlar ekonomik liberalizmi ve siyasi elitlerin gucunu savunmak icin liberal demokrasiler tarafindan kullanilan otoriter yontemleri de analiz etmislerdir Savas Savasin liberal demokrasi uzerindeki etkisi ve demokratiklesmeyi tesvik edip etmedigi konusunda devam eden tartismalar bulunmaktadir Savas halki harekete gecirmek ve savas cabasina katkida bulunmasi gereken insanlarla devletin pazarlik yapmasi icin tesvikler yaratmasi yoluyla demokratiklesmeyi tesvik edebilir Buna bir ornek Birinci Dunya Savasi sonrasinda Ingiltere de secme hakkinin genisletilmesinde gorulebilir Ancak savas ozgurluklerin kisitlanmasi icin bir mazeret saglayarak demokratiklesmeyi engelleyebilir Teror Bircok calisma terorizmin en yaygin olarak orta duzeyde siyasi ozgurluge sahip ulkelerde goruldugunu yani otoriter yonetimden demokrasiye gecis surecinde olan ulkelerde daha sik oldugunu ortaya koymustur Daha fazla siyasi ozgurluge izin veren hukumetler daha az terore maruz kalmaktadir Populizm Populizmin kesin bir tanimi bulunmamaktadir ve 1967 deki Londra Ekonomi Okulu ndaki bir konferansta daha genis bir tanim uzerinde uzlasma saglanmistir Populizm belirsizligi nedeniyle akademik olarak elestirilmekte ve bazi akademisyenler belirsizligi nedeniyle Populizm terimini terk etme cagrisinda bulunmaktadir Populizm genellikle temel olarak anti liberal olsa da temelde demokratik olmayan bir ideoloji degildir Populizmi ve populistleri karakterize eden bazi ozellikler konusunda bircok kisi hemfikir olacaktir halk ile seckinler arasindaki catisma populistlerin halk yaninda yer almalari ve muhalefete ve olumsuz medyaya karsi buyuk bir hosgorusuzluk gostermeleri gibi Ayrica yalan haberler gibi etiketler kullanmaktadirlar Populizm liberal demokrasinin temel prensiplerinden olan bireyin haklarini tehdit ederek liberal demokrasi icin ozel bir tehdit olusturmaktadir Bu tehdit goc kontrolu gibi konularla ozgurluklerin sinirlanmasi veya escinsel evlilige karsi cikma gibi liberal sosyal degerlere karsi olan duruslarla ortaya cikabilir Populistler insanlarin duygularina hitap ederek ve genellikle karmasik sorunlara basit cozumler sunarak bu etkiyi yaratir Populizm liberal demokrasinin zayifliklarini somurdugu icin ozellikle liberal demokrasi icin bir tehdit olusturur Demokrasiler Nasil Olur adli kitapta vurgulanan liberal demokrasinin temel zayifliklarindan biri populist hareketleri veya partileri bastirmakin illiberal olarak algilanabilmesidir Takis Papas in Populizm ve Liberal Demokrasi Karsilastirmali ve Teorik Bir Analiz adli calismasina gore demokrasinin iki ziddi biri liberal digeri populist tir Liberallik coklu bolumlerden olusan bir toplum kavramini kabul ederken populizm yalnizca halk ile seckinler arasinda bir toplum kabul eder Populist secmenin temel inanclari kendini gucsuz ve guclulerin magduru olarak gormesi ahlaki ofke ve kizginlik temeline dayanan dusmanlik duygusu ve gelecekteki kurtulusa duyulan ozlem dir ve bunlar Papas a gore toplumun magdurlar ve failerden olustugu inancindan kaynaklanan bir magduriyet hissi yaratir Populist secmenin diger bir ozelligi ise siyasi bir karar gibi bir karar verirken duygularin ve ahlakin oran disi bir rol oynadigi ve kendini kendini aldatma ile kasitli olarak cahil hale getirdigidir Ayrica sezgisel ve rahatsiz edici bir sekilde ilkesel bir tutuma sahip olmalari daha pragmatik bir liberal secmene kiyasla Populizmin liberal demokrasi icin bir tehdit olmasinin bir baska nedeni Demokrasi ile Liberalizm arasindaki dogal farkliliklari somurmesidir Liberal demokrasinin etkili olmasi icin bir dereceye kadar uzlasma gerekmektedir cunku bireyin haklari cogunlugun iradesi tarafindan tehdit edildiginde onceliklidir bu daha yaygin olarak cogunlugun tiranligi olarak bilinir Populist ideolojinin koklerine oyle kadar yerlesmis olan bu majoritarizm liberal demokrasinin temel degerini tehdit etmektedir Bu nedenle liberal demokrasinin kendisini populizmden etkili bir sekilde koruyabilmesi sorgulanmaktadir Populist hareketlerin ornekleri arasinda 2016 Brexit kampanyasi yer almaktadir Bu durumda seckinler rolunu AB ve Londra merkezli liberaller oynarken Brexit kampanyasi Brexit nedeniyle daha kotu durumda olan isci sinifi endustrilerini savascilari tarimi ve sanayiyi destekleyerek halkin duygularina hitap etmistir Bu ornek Populizmin medyaya olan hosnutsuzluga dayali olarak liberal demokrasi icin potansiyel bir tehdit olusturdugunu gostermektedir Bunun yapildigi yol Brexit elestirilerini Korku Projesi olarak adlandirarak elestirmektir Ayrica bakinizDemokratik liberalizmKaynakca a b Anna Luhrmann Seraphine F Maerz Sandra Grahn Nazifa Alizada Lisa Gastaldi Sebastian Hellmeier Garry Hindle and Staffan I Lindberg 2020 Autocratization Surges Resistance Grows Democracy Report 2020 Varieties of Democracy Institute V Dem 1 18 Aralik 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sociology Understanding and Changing the Social World 2010 Factsheet Prisoners right to vote 7 Agustos 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde European Court of Human Rights April 2019 Coppedge Michael Reinicke Wolfgang 1991 Measuring Polyarchy New Brunswick Transaction Voting requirements USA Gov 22 Ocak 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Ocak 2021 Felon Voting Rights www ncsl org 7 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Nisan 2021 Kopstein Jeffrey Lichbach Mark Hanson Stephen E Ed 2014 Comparative Politics Interests Identities and Institutions in a Changing Global Order 4 revised bas Cambridge University Press ss 37 39 ISBN 978 1139991384 30 Haziran 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Haziran 2020 Britain pioneered the system of liberal democracy that has now spread in one form or another to most of the world s countries Britain s unwritten constitution British Library 8 Aralik 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Kasim 2015 The key landmark is the Bill of Rights 1689 which established the supremacy of Parliament over the Crown The Bill of Rights 1689 then settled the primacy of Parliament over the monarch s prerogatives providing for the regular meeting of Parliament free elections to the Commons free speech in parliamentary debates and some basic human rights most famously freedom from cruel or unusual punishment Bureau of International Information Programs IIP U S Department of State 24 Ekim 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 30 Ekim 2014 The earliest and perhaps greatest victory for liberalism was achieved in England The rising commercial class that had supported the Tudor monarchy in the 16th century led the revolutionary battle in the 17th and succeeded in establishing the supremacy of Parliament and eventually of the House of Commons What emerged as the distinctive feature of modern constitutionalism was not the insistence on the idea that the king is subject to law although this concept is an essential attribute of all constitutionalism This notion was already well established in the Middle Ages What was distinctive was the establishment of effective means of political control whereby the rule of law might be enforced Modern constitutionalism was born with the political requirement that representative government depended upon the consent of citizen subjects However as can be seen through provisions in the 1689 Bill of Rights the English Revolution was fought not just to protect the rights of property in the narrow sense but to establish those liberties which liberals believed essential to human dignity and moral worth The rights of man enumerated in the English Bill of Rights gradually were proclaimed beyond the boundaries of England notably in the American Declaration of Independence of 1776 and in the French Declaration of the Rights of Man in 1789 From legal document to public myth Magna Carta in the 17th century The British Library 18 Ekim 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Ekim 2017 Magna Carta Magna Carta in the 17th Century The Society of Antiquaries of London 25 Eylul 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Ekim 2017 Citizenship 1625 1789 The National Archives 11 Ocak 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ocak 2016 Rise of Parliament The National Archives 17 Agustos 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ocak 2016 Heater Derek 2006 Emergence of Radicalism Citizenship in Britain A History Edinburgh University Press ss 30 42 ISBN 978 0748626724 Geoffrey Blainey 2004 A Very Short History of the World Penguin Books 978 0143005599 War or Peace for Finland Neoclassical Realist Case Study of Finnish Foreign Policy in the Context of the Anti Bolshevik Intervention in Russia 1918 1920 23 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Temmuz 2020 Schmitt Carl 1985 The Crisis of Parliamentary Democracy Cambridge MIT Press ss 2 8 chapter 1 ISBN 978 0262192408 Doomen Jasper 2014 Freedom and Equality in a Liberal Democratic State Bruksel Bruylant ss 88 101 ISBN 978 2802746232 Fukuyama Francis 1989 The End of History The National Interest 16 3 18 ISSN 0884 9382 JSTOR 24027184 Glaser Eliane 21 Mart 2014 Bring Back Ideology Fukuyama s End of History 25 years On The Guardian 17 Nisan 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Mart 2019 Lipset Seymour Martin 1959 Some Social Requisites of Democracy Economic Development and Political Legitimacy The American Political Science Review 53 1 69 105 doi 10 2307 1951731 ISSN 0003 0554 JSTOR 1951731 9 Subat 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Subat 2023 Mukand S W amp Rodrik D 2016 The Political Economy of Liberal Democracy The Economic Journal 130 627 765 792 https drodrik scholar harvard edu files dani rodrik files the political economy of liberal democracy june 2016 pdf 18 Kasim 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde Mudde Cas Rovira Kaltwasser Cristobal 2012 Populism in Europe and the Americas threat or corrective for democracy Cambridge Cambridge University Press ISBN 978 1 139 42423 3 OCLC 795125118 Morlino L 2004 What is a good democracy Demoocratization 11 5 pp 10 32 Available at https doi org 10 1080 13510340412331304589 Schmitter P C and Karl T L 1991 What Democracy Is and Is Not Journal of Democracy 2 3 pp 75 88 Available at https doi org 10 1353 jod 1991 0033 Ruck Damian J Matthews Luke J Kyritsis Thanos Atkinson Quentin D Bentley R Alexander 2020 The cultural foundations of modern democracies 4 3 265 269 doi 10 1038 s41562 019 0769 1 Welzel Christian 2020 A cultural theory of regimes Nature Human Behaviour 4 3 231 232 doi 10 1038 s41562 019 0790 4 List of Electoral Democracies FIW23 15 Nisan 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde by Freedom House Policy Data Set 4 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Ekim 2008 Elliott Michael 18 Haziran 2006 Time 15 Haziran 2007 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 16 Haziran 2007 Benhabib Seyla Ed 1996 Democracy and difference contesting the boundaries of the political Princeton University Press ISBN 978 0691044781 Alain Gagnon Intellectuals in liberal democracies political influence and social involvement Yvonne Schmidt Foundations of Civil and Political Rights in Israel and the Occupied Territories William S Livingston A Prospect of purple and orange democracy Mazie Steven V 2006 Israel s higher law religion and liberal democracy in the Jewish state Lexington Books ISBN 978 0739114858 Mulgan Richard Peter Aimer chapter 1 Politics in New Zealand 3 3yil 2004 bas Auckland University Press s 17 ISBN 1869403185 22 Eylul 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Haziran 2009 Freedom in the World 2021 PDF Freedom House 3 Mart 2021 26 Aralik 2021 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 3 Mart 2021 The Effects of Democracy on Economic Growth The Effects of Democracy on Economic Growth 2022 26 Ocak 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Subat 2023 The economic impact of colonialism 2017 17 Agustos 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Subat 2023 Bergren Niclas 2002 PDF Archived from the original on 28 Haziran 2007 KB1 bakim Uygun olmayan url link John W Dawson 1998 Review of Robert J Barro Determinants of Economic Growth A Cross Country Empirical Study 20 Nisan 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde Economic History Services Retrieved 19 February 2006 W Ken Farr Richard A Lord J Larry Wolfenbarger 1998 PDF Archived from the original on 3 Subat 2007 Erisim tarihi 11 Nisan 2005 KB1 bakim Uygun olmayan url link Cato Journal Vol 18 No 2 Wenbo Wu Otto A Davis 2003 Economic Freedom and Political Freedom 24 Mayis 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde Encyclopedia of Public Choice Carnegie Mellon University National University of Singapore Ian Vasquez 2001 Ending Mass Poverty 24 Mayis 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Cato Institute Retrieved 19 February 2006 Susanna Lundstrom April 2002 The Effects of Democracy on Different Categories of Economic Freedom 24 Mayis 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde Retrieved 19 February 2006 Free the World Published Work Using Economic Freedom of the World Research 14 Mayis 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Retrieved 19 February 2006 a b c d Carnegie Council 28 Haziran 2006 tarihinde kaynagindan arsivlendi Bueno de Mesquita Bruce Downs George W September October 2005 Development and Democracy Foreign Affairs Council on Foreign Relations 22 Ekim 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ekim 2018 Single Joseph T Weinstein Michael M Halperin Morton H 28 Eylul 2004 Why Democracies Excel New York Times 13 Kasim 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 2 Mart 2017 Doucouliagos H Ulubasoglu M 2006 Democracy and Economic Growth A meta analysis School of Accounting Economics and Finance Deakin University Australia KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Ross Michael Lewin 2001 Does Oil Hinder Democracy World Politics 53 3 325 61 doi 10 1353 wp 2001 0011 Carugati Federica 2020 Democratic Stability A Long View Annual Review of Political Science 23 59 75 doi 10 1146 annurev polisci 052918 012050 Dan Reiter Stam Allan C 2002 Democracies at War Princeton University Press ss 64 70 ISBN 0691089485 Ajin Choi 2004 Democratic Synergy and Victory in War 1816 1992 International Studies Quarterly Volume 48 Number 3 September 2004 pp 663 82 20 DOI 10 1111 j 0020 8833 2004 00319 x Luoma Jukka 20 Kasim 2007 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Kasim 2007 AsiaMedia 26 Eylul 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Ekim 2008 Daniel Lederman Normal Loaza Rodrigo Res Soares November 2001 Accountability and Corruption Political Institutions Matter 19 Ocak 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde World Bank Policy Research Working Paper No 2708 Retrieved 19 February 2006 Amartya Sen 1999 Democracy as a Universal Value 27 Nisan 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde Journal of Democracy 10 3 3 17 Johns Hopkins University Press McKee Marin Ellen Nolte 2004 Lessons from health during the transition from communism British Medical Journal 329 7480 1428 29 doi 10 1136 bmj 329 7480 1428 PMC 535963 2 PMID 15604170 Franco Alvaro Carlos Alvarez Dardet and Maria Teresa Ruiz 2004 Effect of democracy on health ecological study required British Medical Journal 329 7480 1421 23 doi 10 1136 bmj 329 7480 1421 PMC 535957 2 PMID 15604165 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Haas Michael 2014 Deconstructing the democratic peace how a research agenda boomeranged Los Angeles CA Publishinghouse for Scholars ISBN 9780983962625 Hegre Havard Tanja Ellington Scott Gates and Nils Petter Gleditsch 2001 American Political Science Review 95 33 48 doi 10 1017 s0003055401000119 9 Subat 2006 tarihinde kaynagindan arsivlendi KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Ray James Lee 2003 PDF MIT Press 25 Haziran 2006 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Power Kills 1997 p 6 Amin Ash September 2019 Violence and Democracy PDF The British Academy 7 Mart 2023 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 31 Mayis 2023 See for example Renato Cristi Carl Schmitt and authoritarian liberalism strong state free economy Cardiff Univ of Wales Press 1998 Michael A Wilkinson Authoritarian Liberalism as Authoritarian Constitutionalism in Helena Alviar Garcia Gunter Frankenberg Authoritarian constitutionalism comparative analysis and critique Cheltenham UK Edward Elgar Publishing Limited 2019 Diamond Larry Plattner Marc F Walker Christopher 2016 Authoritarianism Goes Global The Challenge to Democracy Baltimore Johns Hopkins University Press Summary Available at https diamond democracy stanford edu 20 Mayis 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde Last accessed 23rd January 2021 Diamond Larry Plattner Marc F Walker Christopher 2016 Authoritarianism Goes Global The Challenge to Democracy Baltimore Johns Hopkins University Press p 23 a b Krebs Ronald R and Elizabeth Kier In War s Wake International Conflict and the Fate of Liberal Democracy New York Cambridge University Press 2010 News harvard edu 19 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Ekim 2008 Berlin Isiah Schapiro Leonard Deakin F W Seton Watson Hugh Worsley Peter Gellner Ernest McRae Donald 1967 Conference on Populism 1967 The London School of Economics Norris Pippa February 2019 Cambridge University Press s 368 Dunin Wasowicz Roch November 2018 London Calling Brexit How the rest of the UK views the capital London School of Economics The Enduring Vulnerability of Liberal Democracy Journal of Democracy Ingilizce 24 Ocak 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 25 Ocak 2021 Galston William A William Arthur 2018 Anti pluralism the populist threat to liberal democracy Hunter James Davison Owen John M John Malloy New Haven ISBN 978 0300235319 OCLC 1026492265 Pappas Takis 2019 Populism and Liberal Democracy A Comparative and Theoretical Analysis Oxford Scholarship Online s 219 Levitsky Steven 2019 How democracies die Ziblatt Daniel Londra ISBN 978 0241381359 OCLC 1084729957 Cooke Nicole 2018 Fake News and Alternative Facts Information Literacy in a Post Truth Era Chicago ALA Editions Mudde Cas 2013 Are Populists Friends or Foes of Constitutionalism The Social and Political Foundations of Constitutions 6 Nisan 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 31 Mayis 2023 ORA vasitasiyla Serhan Yasmeen 14 Mart 2020 Does anyone know what Populism means Populism is meaningless The Atlantic The Atlantic 5 Nisan 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 31 Mayis 2023