Bu maddedeki bilgilerin için ek kaynaklar gerekli.Mart 2024) () ( |
Mantıksal pozitivizm, Viyana Çevresi olarak adlandırılan filozofların felsefi düşünüş sistemlerini adlandırır. Başlıca temsilcileri Moritz Schlick, Rudolph Carnap ve Otto Neurath olan bu çevre, yeni pozitivistler ya da mantıkçı empiristler olarak da adlandırılır. Bu çevrenin oluşumunda önemli etkisi olan isim Ernst Mach'tır ki Mach'ın Viyana'da belirli dönemlerde mantık, fizik ve felsefe profesörlüğü yaptığı bilinmektedir. Mantıksal pozitivizmin çok farklı konumlardaki ve disiplinlerdeki filozofları bir araya getirir. Söz konusu akımın içinde sayılan ya da sayılmış olan belli başlı filozoflar şöyledir: Ernest Nagel, , Kurt Gödel, Felix Kaufmann, Philipp Frank, Bertrand Russell, Whitehead, A. J. Ayer, Wittgenstein.
Felsefi konum
Mantıksal pozitivizm, 19. yüzyıl sonlarında belirginleşen pozitivizmin yeniden değerlendirilerek devam ettirilmesidir. Sonradan etkisi kaybolmakla birlikte 20. yüzyıl felsefesinde çok etkili olmuş, bilim ve felsefe eksenli tartışmalarda belirleyici bir konum elde etmiştir. Pozitivizm, bilindiği gibi deneyci (Ampirist) bilgi anlayışını temel alan, deney ve gözleme dayalı olgulardan hareketle bilginin kaynağını ve geçerliliğini kabul eden bir yaklaşım biçimidir. Bilginin kaynağı duyu verileri olmakla kalmaz, aynı zamanda bu duyu verilerinden kalkarak tümevarımsal bir yöntemle ulaşılan genellemelerle de yasa'lar oluşur ve bu yasalar pozitivist düşüncede, belirli bir olay ve olgunun açıklanabilmesi için gerekli olan yasalardır. Bilgi dış-dünya kaynaklıdır ve bu anlamda dış-gerçekliğe tabidir; buna göre bilgi ile gerçeklik arasında bir tekabüliyet ilişkisi vardır. Mantıksal pozitivizme gelindiğinde dil ve mantık alanlarının öne çıktığı görülür. Mantıksal pozitivizm bu anlamda pozitivizmin bilim/bilimsellik iddialı felsefi statüsünü devam ettirir; felsefenin deney dışı kalan niteliğini yadsıyarak, metafizik ilan ederek kendilerine göre felsefeyi doğru bir temele oturtma iddiasındadırlar. Bilim ve felsefe ikiye ayrı bölüm olarak ele alınır ve felsefenin görevi dil olarak belirlenir. Buna göre felsefe dil çözümlemeleriyle sınırlı kalmalı, onlara dayanarak olguları dile getirdiğimiz önermeler üzerine ve bu önermelerin dilsel bağlamları üzerine açıklama yapmakla görevlidir. Bu görüş özellikle Wittgenstein mantıksal pozitivist sayıldığı yaklaşımda belirgin olarak görülür. Mantıksal pozitivizm, bunlardan hareketle, ikili bir görevi yerine getirmeyi üstlenir; birincisi, dünyanın bilimsel kavranışında metafizik ögelerin ve teolojik unsurların kuramsal olarak arındırılması ve ikincisi felsefeye bilimsel bir nitelik kazandırılması.
Felsefi tezleri
Mantıksal pozitivizmin temel felsefi sorununu ya da konumunu anlam ve meselesi bağlamında ileri sürmek mümkündür. Buna göre anlamlı önermeler doğrulanabilirlikleriyle belirlenen önermelerdir. denilen kavram bu filozoflar için temel önemdedir, çünkü bir dilsel ifadenin doğru olup olmadığı ve buna bağlı olarak anlamlı olup olmadığının belirlenmesi bu doğrulama işlemiyle belirlenmektedir. Bir anlamda bu düşünce akımının öncüsü sayılan Schlick, bir önermenin anlamının onun doğrulama yöntemi olduğunu belirtir. Doğrulamada öncelikli olan ise duyusal veriler, yani deney ve gözlemle elde edilen verilerdir. Böylece mantıkçı pozitivistlere göre, doğrulanabilir olmayan her şey anlamsızdır, yani metafiziktir. Anlamsız önermeler iki türlüdür; birinciler cümle yapısı itibarıyla düzgün olmalarına rağmen anlamsız olanlardır (mutlak, hiçlik, , gibi kullanıldığı cümlelerin yapısı doğru fakat anlamca doğrulanabilir olmayan önermeler). İkinci türdekiler ise cümle kuruluşları itibarıyla anlamsız olanlardır (elmalar hayvandır gibi tümceler). Metafizik olarak belirtilen ve yadsınan önermeler asıl olarak birinci tür önermelerdir. Bunlar sözde-sorunlardır, çünkü anlamsızdırlar, deney ve gözlem alanının dışında kalırlar. Mantıksal pozitivizm, ve kabul eder, ancak felsefenin görevini metafizik önermeleri çözümlemek olarak belirtir. Felsefeden metafizik arındırmalı ve dünyanın bilimsel kavranışı ortaya konulmalıdır. Mantıksal pozitivizmin felsefi tezleri bu iki temel yaklaşım üzerinden geliştirilmektedir. Dünyanın bilimsel kavranışı yaklaşımının da ikili niteliği vardır; yukarıda söylenenlere bağlı olarak bunlar, ilkin bilginin temelinde gözlem ve deneye dayalı olguların bulunması ve ikinci olarak da kesin bir mantıksal çözümleme ile meydana gelmesidir. Bilimsel etkinlik, bu noktada, deneysel verileri mantıksal analiz yoluyla çözümlemek ve ortaya koymaktır.
Eleştiriler
Mantıksal pozitivizm, öncelikle bilgi konusunda empirik felsefenin aldığı eleştirileri alır. Deney ve gözlemlerin kuram-dışı, her tür kavramın başlangıç noktası olarak alınması, bazı deney-dışı teorik kavramların ele alınmasıyla empirizmin bir dogması olarak eleştirilmiştir ve bu mantıksal pozitivizmi ya da empirizmi de içine alır. Lenin, olarak adlandırarak Mach'a ve onun geliştirdiği duyumculuk anlayışına itiraz eder; diyalektik materyalizm anlayışını doğrulama çabası içinde ortaya konulan bu itiraz, genel çerçevesi bakımından tartışmalı argümanlarla yürütülmüş olsa da Lenin'in bu geleneğin ilk eleştiricilerinden biri saymak gerekir. Öte yandan bilim felsefecisi Karl Popper, bir zamanlar mantıksal pozitivizmin içindeki isimlerden biri olarak anılmış olmakla birlikte ve ayrıca halen geliştirdiği bilim görüşünün pozitivist düşünceyle ilişkisi tartışılır olmakla birlikte, temel ilkeyi, yani bilginin temelindeki dışında başka bir yol ortaya koymuş, buna karşı formüle etmiştir. Yine bilim felsefesi içinde Thomas Kuhn bilimsel etkinliğin tarihselliğini ve kuram-yüklü niteliğini ortaya koyarak saf deney ve gözlem eksenli bilim anlayışının kırılmasında önemli bir alan oluşturmuştur. Paul Feyerabend ise gözlem ve deneyin sanıldığı kadar saf olamadıklarını hem kuramsal hem tarihsel örnekleriyle ortaya koymuş, yanlışlanabilirlik ilkesine rağmen pozitivist bilgi anlayışı içinde duran hocası Popper'i eleştirmiştir. Feyarebend, denilen şeylerin kendi başına herhangi bilgiye ayrıcalıklı bir kuramsal statü kazandırmadığını, bilimsel yöntemin tek ve biricik yöntem olarak kutsanmasının olanaksız olduğunu öne sürmüştür. Willard Van Orman Quine'ın empirizme yönelttiği ile ayrımı konusundaki eleştiri de ayrıca mantıksal pozitivistler için geçerlidir. Yapısalcılık ve Postyapısalcılık felsefeleri ise empirizmi, pozitivizmi ve dolayısıyla mantıksal pozitivizmi bir bütün olarak kabul edilemez yaklaşımlar olarak eleştirmişlerdir.
Kaynakça
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddedeki bilgilerin dogrulanabilmesi icin ek kaynaklar gerekli Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Kaynak ara Mantiksal pozitivizm haber gazete kitap akademik JSTOR Mart 2024 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Mantiksal pozitivizm Viyana Cevresi olarak adlandirilan filozoflarin felsefi dusunus sistemlerini adlandirir Baslica temsilcileri Moritz Schlick Rudolph Carnap ve Otto Neurath olan bu cevre yeni pozitivistler ya da mantikci empiristler olarak da adlandirilir Bu cevrenin olusumunda onemli etkisi olan isim Ernst Mach tir ki Mach in Viyana da belirli donemlerde mantik fizik ve felsefe profesorlugu yaptigi bilinmektedir Mantiksal pozitivizmin cok farkli konumlardaki ve disiplinlerdeki filozoflari bir araya getirir Soz konusu akimin icinde sayilan ya da sayilmis olan belli basli filozoflar soyledir Ernest Nagel Kurt Godel Felix Kaufmann Philipp Frank Bertrand Russell Whitehead A J Ayer Wittgenstein Felsefi konumMantiksal pozitivizme fikir babaligi yapmis olan Ernst Mach Mantiksal pozitivizm 19 yuzyil sonlarinda belirginlesen pozitivizmin yeniden degerlendirilerek devam ettirilmesidir Sonradan etkisi kaybolmakla birlikte 20 yuzyil felsefesinde cok etkili olmus bilim ve felsefe eksenli tartismalarda belirleyici bir konum elde etmistir Pozitivizm bilindigi gibi deneyci Ampirist bilgi anlayisini temel alan deney ve gozleme dayali olgulardan hareketle bilginin kaynagini ve gecerliligini kabul eden bir yaklasim bicimidir Bilginin kaynagi duyu verileri olmakla kalmaz ayni zamanda bu duyu verilerinden kalkarak tumevarimsal bir yontemle ulasilan genellemelerle de yasa lar olusur ve bu yasalar pozitivist dusuncede belirli bir olay ve olgunun aciklanabilmesi icin gerekli olan yasalardir Bilgi dis dunya kaynaklidir ve bu anlamda dis gerceklige tabidir buna gore bilgi ile gerceklik arasinda bir tekabuliyet iliskisi vardir Mantiksal pozitivizme gelindiginde dil ve mantik alanlarinin one ciktigi gorulur Mantiksal pozitivizm bu anlamda pozitivizmin bilim bilimsellik iddiali felsefi statusunu devam ettirir felsefenin deney disi kalan niteligini yadsiyarak metafizik ilan ederek kendilerine gore felsefeyi dogru bir temele oturtma iddiasindadirlar Bilim ve felsefe ikiye ayri bolum olarak ele alinir ve felsefenin gorevi dil olarak belirlenir Buna gore felsefe dil cozumlemeleriyle sinirli kalmali onlara dayanarak olgulari dile getirdigimiz onermeler uzerine ve bu onermelerin dilsel baglamlari uzerine aciklama yapmakla gorevlidir Bu gorus ozellikle Wittgenstein mantiksal pozitivist sayildigi yaklasimda belirgin olarak gorulur Mantiksal pozitivizm bunlardan hareketle ikili bir gorevi yerine getirmeyi ustlenir birincisi dunyanin bilimsel kavranisinda metafizik ogelerin ve teolojik unsurlarin kuramsal olarak arindirilmasi ve ikincisi felsefeye bilimsel bir nitelik kazandirilmasi Felsefi tezleriMantiksal pozitivizmin temel felsefi sorununu ya da konumunu anlam ve meselesi baglaminda ileri surmek mumkundur Buna gore anlamli onermeler dogrulanabilirlikleriyle belirlenen onermelerdir denilen kavram bu filozoflar icin temel onemdedir cunku bir dilsel ifadenin dogru olup olmadigi ve buna bagli olarak anlamli olup olmadiginin belirlenmesi bu dogrulama islemiyle belirlenmektedir Bir anlamda bu dusunce akiminin oncusu sayilan Schlick bir onermenin anlaminin onun dogrulama yontemi oldugunu belirtir Dogrulamada oncelikli olan ise duyusal veriler yani deney ve gozlemle elde edilen verilerdir Boylece mantikci pozitivistlere gore dogrulanabilir olmayan her sey anlamsizdir yani metafiziktir Anlamsiz onermeler iki turludur birinciler cumle yapisi itibariyla duzgun olmalarina ragmen anlamsiz olanlardir mutlak hiclik gibi kullanildigi cumlelerin yapisi dogru fakat anlamca dogrulanabilir olmayan onermeler Ikinci turdekiler ise cumle kuruluslari itibariyla anlamsiz olanlardir elmalar hayvandir gibi tumceler Metafizik olarak belirtilen ve yadsinan onermeler asil olarak birinci tur onermelerdir Bunlar sozde sorunlardir cunku anlamsizdirlar deney ve gozlem alaninin disinda kalirlar Mantiksal pozitivizm ve kabul eder ancak felsefenin gorevini metafizik onermeleri cozumlemek olarak belirtir Felsefeden metafizik arindirmali ve dunyanin bilimsel kavranisi ortaya konulmalidir Mantiksal pozitivizmin felsefi tezleri bu iki temel yaklasim uzerinden gelistirilmektedir Dunyanin bilimsel kavranisi yaklasiminin da ikili niteligi vardir yukarida soylenenlere bagli olarak bunlar ilkin bilginin temelinde gozlem ve deneye dayali olgularin bulunmasi ve ikinci olarak da kesin bir mantiksal cozumleme ile meydana gelmesidir Bilimsel etkinlik bu noktada deneysel verileri mantiksal analiz yoluyla cozumlemek ve ortaya koymaktir ElestirilerMantiksal pozitivizm oncelikle bilgi konusunda empirik felsefenin aldigi elestirileri alir Deney ve gozlemlerin kuram disi her tur kavramin baslangic noktasi olarak alinmasi bazi deney disi teorik kavramlarin ele alinmasiyla empirizmin bir dogmasi olarak elestirilmistir ve bu mantiksal pozitivizmi ya da empirizmi de icine alir Lenin olarak adlandirarak Mach a ve onun gelistirdigi duyumculuk anlayisina itiraz eder diyalektik materyalizm anlayisini dogrulama cabasi icinde ortaya konulan bu itiraz genel cercevesi bakimindan tartismali argumanlarla yurutulmus olsa da Lenin in bu gelenegin ilk elestiricilerinden biri saymak gerekir Ote yandan bilim felsefecisi Karl Popper bir zamanlar mantiksal pozitivizmin icindeki isimlerden biri olarak anilmis olmakla birlikte ve ayrica halen gelistirdigi bilim gorusunun pozitivist dusunceyle iliskisi tartisilir olmakla birlikte temel ilkeyi yani bilginin temelindeki disinda baska bir yol ortaya koymus buna karsi formule etmistir Yine bilim felsefesi icinde Thomas Kuhn bilimsel etkinligin tarihselligini ve kuram yuklu niteligini ortaya koyarak saf deney ve gozlem eksenli bilim anlayisinin kirilmasinda onemli bir alan olusturmustur Paul Feyerabend ise gozlem ve deneyin sanildigi kadar saf olamadiklarini hem kuramsal hem tarihsel ornekleriyle ortaya koymus yanlislanabilirlik ilkesine ragmen pozitivist bilgi anlayisi icinde duran hocasi Popper i elestirmistir Feyarebend denilen seylerin kendi basina herhangi bilgiye ayricalikli bir kuramsal statu kazandirmadigini bilimsel yontemin tek ve biricik yontem olarak kutsanmasinin olanaksiz oldugunu one surmustur Willard Van Orman Quine in empirizme yonelttigi ile ayrimi konusundaki elestiri de ayrica mantiksal pozitivistler icin gecerlidir Yapisalcilik ve Postyapisalcilik felsefeleri ise empirizmi pozitivizmi ve dolayisiyla mantiksal pozitivizmi bir butun olarak kabul edilemez yaklasimlar olarak elestirmislerdir Kaynakca Peter Godfrey Smith 2010 Theory and Reality An Introduction to the Philosophy of Science University of Chicago Press ISBN 978 1 282 64630 8 OCLC 748357235