Mauricius veya Mavrikyüs (Latince: Flavius Mauricius Tiberius Augustus, Yunanca: Φλάβιος Μαυρίκιος Τιβέριος Αύγουστος, d. 539 – ö. 27 Kasım 602), 582 – 602 döneminde Doğu Roma/Bizans İmparatorluğu imparatorudur. Bizans imparatorluğunun başlangıç döneminde çok önemli bir hükümdardır. Bir general olarak kayın-babası II. Tiberius ölünce imparator olmuştur. Saltanatının neredeyse tümünde imparatorluğun ya doğu sınırlarında ya da batı Balkanlar sınırlarında neredeyse devamlı savaşlar meydana gelmiştir.
Mauricius Flavius Mauricius Tiberius Augustus Φλάβιος Μαυρίκιος Τιβέριος Αύγουστος | |||||
---|---|---|---|---|---|
Mauricius imparatorluk dönemi solidus sikkesi | |||||
Bizans İmparatoru | |||||
Hüküm süresi | 13 Ağustos 582 - 27 Kasım 602 | ||||
Önce gelen | II. Tiberius | ||||
Sonra gelen | Phocas | ||||
Doğum | 539 Arabissus, Kapadokya (Afşin, Kahramanmaraş) | ||||
Ölüm | 610 Konstantinopolis | ||||
Eş(ler)i | Konstantina | ||||
Çocuk(lar)ı | Miriam/Maria (d. 582) II. Hüsrev ile evlenmiştir. Theodosius (d. 583 - (ö. 27 Kasım, 602). 587de Sezar ve 590da ortak imparator Tiberius (ö. 27 Kasım, 602). Petrus (ö. 27 Kasım, 602). Paulus (ö. 27 Kasım, 602). Justinus (ö. 27 Kasım, 602). Justinianus (ö. 27 Kasım, 602) Anastasia (ö. yak. 605). Theoctista (ö. yak. 605). Cleopatra (ö. yak. 605). | ||||
| |||||
Hanedan | Jüstinyen Hanedanı |
Jüstinyen Hanedanı | |||
Kronoloji | |||
I. Justinus | 518–527 | ||
I. Justinianus | 527–565 | ||
II. Justinus | 565–578 | ||
Sophia ve II. Tiberius naipliği altında, 574–578 | |||
II. Tiberius | 578–582 | ||
Mauricius | 582–602 | ||
Ortak imparator olarak Theodosius ile, 590–602 | |||
Veraset | |||
Öncül: Leo Hanedanı | Ardıl: Phocas ve Herakleios Hanedanı |
Aslı ve imparatorluktan önceki yaşamı
Mauricius Kapadokya'nın o zamanki ismi Arabissus olan (şimdi Kahramanmaraş'in Afşin İlçesi) ufak bir şehrinde doğdu. Babasının adı Paulus olup Ermeni asıllıydı. Zamanının birçok Kapadokyalı ve Ermeni asıllı Anadolu gençleri gibi Bizans ordusuna girdi ve yetenekli oluşu dolayısıyla ordu kademelerinde ilerleyip general oldu. Asker olarak birçok Bizans savaşlarında bulundu, çok iyi bir general olarak nam saldı.
Sasani İmparatorluğu ile Bizans İmparatorluğu savaşları 572'de II. Justinus imparatorluk döneminde başlamıştı. 579 Mauricius Bizans doğu ordusunun başkomutanlığı (doğu için magister militum) rütbesine atandı ve bu savaş devam etti. 581'de Sasanilere karşı Konstantia Savaşı'nda ezici bir zafer kazandı. Mauricius, Ağustos 582'de, Sasanilere karşı olan harpte Doğu Anadolu harp cephesinde 4 yıl başkomutan olarak bulunduktan sonra, Konstantinopolis'e döndü. 6 Ağustos 513'te Bizans İmparatoru olan II. Tiberius onu evlat olarak benimsedi ve ikinci kızı olan Konstantina ile evlendirdi.
İmparator olması
II. Tiberius 13 Ağustos 582'de öldü. Kendisini takip edecek olan Mauricius'a "Saltanat yılların benim için en iyi bir mezar kitabesi olsun." diye vesayette bulunduğu bildirilir. Mauricius'a dinsel törenle taç giydirilip 20 yıl süren imparatorluk saltanatına başlandı. O, Bizans hazinesinin boş olduğu bir dönemde hükümdarlık yaptı; Avarlara barışı korumaları için çok yüksek yıllık tazminat ödedi; Bizans'ın Balkan eyaletlerinin İslavlar tarafından talan edilip tümüyle harap edildiğini gördü ve Sasanilerle doğuda aralıklı savaşlara girişti.
Sasanilere karşı savaşlar ve barış
Mauricius imparatorluğa geçmeden çok önce başlamış olan Sasani-Bizans savaşını devam ettirmek zorunda kaldı. Mauricius yerine başkomutan olarak atanan İoannis Mistakon adlı general Mauricius'un Konstantiya zaferinin verdiği fırsatları kullanamadı. Nimphios Irmağı kıyısında Kardarigan adlı bir Sasani generaline karşı yaptığı savaşta yenik düştü.
Bundan sonra savaş, bir müddet hücumlarla, karşı hücumlarla ve bunlar arasında sonuçsuz barış müzakereleri ile devam etti. Bunlar arasında 586'da Bizanslılar Solacahon Savaşı'nda galip geldiler. 588'de Mauricius'un devlet harcamalarını azaltma tedbirlerine uyularak tayın ve maaşları azaltılan ve zamanında maaş ödemesi alamayan Bizans ordusu isyan etti. Bu, Sasanilere Bizans cephesini yıkma fırsatı verdi. Fakat isyan halinde olsa bile, Tsalkajur'daki bir yenilgiden sonra Bizans ordusu kendisini topladı ve Sasanileri Martiropolis'da (şimdiki Diyarbakır'a bağlı Silvan) büyük bir bozguna uğrattı.
589da Bizans ordusunun maaş ödeme sorunları ve ordunun isyanı etkileri ortadan kalkmıştı. Fakat iki Bizans subayının ihanetiyle Martiropolis (Silvan) yine Sasanilerin eline geçti ve Bizanslılar Sisauranon'daki savaşı kazanmakla beraber bu şehri tekrar geri alamadılar.
Kafkaslardaki Sasani ordusu komutanlığına Orta Asya'da Göktürklerle savaşta başarılar kazanan ve bu savaşın Sasaniler lehine sonuçlanmasını sağlayan, Behrâm-ı Çûbîn adlı bir general getirilmişti. Bu general Bizans ve Gürcü-İberya ordularının ilerlemesini durdurdu. Fakat Aras Nehri üzerinde yapılan bir savaşta Bizanslılara mağlup oldu. Bunun üzerine Sasani İmparatoru IV. Hürmüz onu çok küçümseyici bir şekilde görevinden uzaklaştırdı.
Behrâm-ı Çûbîn, imparatorunun bu utandırıcı hareketine karşı isyan etti ve Sasani ordusunun çoğunluğunun desteğini sağladı. Onun Sasani başkenti Tizpon (Ktesifon)'a ilerleme haberi merkeze ulaşınca 590'da Sasani saray mensupları bir komplo yapıp IV. Hürmüz'ü öldürdüler ve yerine Sasani tahtına oğlu II. Hüsrev'i geçirdiler. Fakat Behrâm-ı Çûbîn, isyanına ve Sasani başkentine ilerlemesine devam etti. II. Hüsrev'i ordusunu yenip II. Hüsrev'in Bizanslılara sığınmasına neden oldu. Başkent Tizpon'u eline geçirerek VI. Behrâm adı ile tahta geçti. Sasani İmparatorluğu'nu kuran ve idare eden Sasani Hanedanı'nın dışında olan ilk Sasani imparatoru oldu.
Konstantinopolis'teki Bizans Senatosu ve saray bürokatları tümüyle karşı olmalarına rağmen, Mauricius, II. Hüsrev'e tahtını tekrar eline geçirmek için yardım etmeye karar verdi ve 35.000 kişilik büyük bir Bizans ordusunu II. Hüsrev'e destek sağlamak adına tahsis etti. Yapılan karşılıklı yardım antlaşmasına göre de Bizans'ın bu desteğiyle Sasani İmparatorluğu'nu tekrar eline geçirdikten sonra Sasaniler Dicle Irmağı üzerinde olan iki büyük şehir - yani Martiropolis (şimdiki Diyarbakır'a bağlı Silvan) ve Daraa (şimdi Mardin'e bağlı Oğuz köyünde harabe) - ile kuzeydoğu Mezopotamya'yı ve Doğu Anadolu, o zamanki Ermenistan ve Gürcistan-İberya'sını Bizans'a verecekti.
Esas Sasani ordusu Nizip'te II. Hüsrev'in emrine döndü. Bu başarı ile II. Hüsrev Martiropolis'i eline geçirip müttefiki Bizans'a devir etti. 591 başlarında Behrâm-ı Çûbîn'in gönderdiği bir ordu II. Hüsrev taraftarı ordu tarafından Nizip yakınlarında bir savaşta mağlup edildi. Bir başka Sasani generali de Sasani başkenti Tizpon'u II. Hüsrev adına eline geçirdi. II. Hüsrev ve Bizans Doğu ordusu başkomutanı (Doğu magister militum) Narses komutanlığı altında bir birleşik Sasani-Bizans ordusu Mezepotemya'dan Azerbaycan'a çekilmiş olan Behrâm-ı Çûbîn ordusu üzerine yürümeye başladı. Bizans Ermenistanı Ordusu başkomutanı (Ermenistan magister militum) İoannis Mistakon emri altındaki ikinci bir Bizans ordusu da kuzeyden Behrâm-ı Çûbîn ordusunun gerisine sarktı. Ganzak yakınlarında Blarathon Muharebesi'nde Behrâm-ı Çûbîn kesin olarak yenilgiye uğratıldı. Böylece Mauricius, II. Hüsrev'in Bizans desteğiyle Sasani İmparatorluğu'nu tekrar eline geçirmesini sağladı.
Daha önce yapılan antlaşmaya göre Sasaniler Kuzeydoğu Mezepotamya'yı, Doğu Anadolu'yu, Van Gölü'ne kadar Ermenistan'ın büyük bir kısmını ve ta Tiflis'e kadar Gürcistan-İberyası'nı Bizans'a bıraktılar. II. Hüsrev Mauricius'un en büyük kızı Miriam ile evlendi ve bu evlikten çocukları oldu. Sonradan Mauricius yeni elde ettiği Ermenistan'ın bağımsız olan kilisesini Konstantinopolis Patrikliği'ne bağlattı.
Balkanlarda savaşlar
Doğu sınırlarında başarısından sonra Mauricius askeri politikasını Balkanlar üzerinde odaklandırdı. Pek çok kabileden oluşan İslavlar Bizans elinde bulunan Balkan eyaletlerine çoktandır talan ve ganimet toplamak için yıl be yıl kapkaççı hücumlar tertip etmekteydiler. Fakat 580'li yıllardan itibaren hücum edip talan ettikleri arazilere tarımla uğraşmak hedefiyle yerleşmeye ve kendi yerleşkelerini de kurmaya başladılar. Avarlar 582'de Sava üzerinde bulunan Sirmium kalesini ellerine geçirmişler ve 583'ten itibaren Tuna Nehri'nden daha kolay geçilebilen Sava Nehri'ni geçerek Tuna boylarında bulunan ve çok iyi savunması yapılmayan Bizans sınır kalelerine karşı askeri faaliyetlerini sıklaştırmışlardı. 584'te bir İslav talan ordusu başkente kadar yaklaşıp şehrin etrafını talan etmişti. 586 işe Avarlar Selaniki kuşattılar; İslavlar ise ta Mora yarımadasına kadar Bizans arazilerini talan ettiler.
591den itibaren Mauricius inisiyatifi eline alıp İslavlar ve Avarlar üzerine seferler tertip etti. Bizans orduları Tuna boylarına ve nehri geçip barbar kavimlere bırakılmış arazilere hücuma başladı. 592 Bizans orduları Singidunum kalesini Avarlar elinden aldı. 593'te Bizans orduları başkomutanı olan Priscos komutanlığında Tuna Nehri güneyinde bulunan Bizans arazileri üzerinde değişik İslavlar, Avarlar ve Gepidler talan ordularını mağlup etti. Bundan sonra Tuna Nehri'ni geçerek sonradan Eflak adı ile anılan arazilerde bu barbar ordularını arayıp mağlup etti. 594de Mauricius Balkan ordularının başkomutanlığını değiştirdi ve tecrübeli ve yetenekli bir general olan Priscos yerine kendi kardeşi olan ve pek az askeri tecrübesi olan kardeşi Petros'u başkomutan tayin etti. O yıl Petros emri altında Bizans ordusu Tuna Nehrini tekrar geçip yine Eflak arazilerinde askeri başarılar kazandı.
595'te Tuna Nehri'nin daha kuzeybatısında Priscos komutanlığı altında bir başka Bizans ordusu gönderilip Avarlar mağlup edildi ve 597'de aynı ordu tekrar Avarlara karşı başarılı savaşlar yaptı. Bunu üzerine Avar Kağanı olan I. Bayan ile Bizans arasında bir barış anlaşması imzalandı. Bu barış anlaşmasına genellikle uyuldu. Fakat zaman zaman yerel Avar gruplarının talan hücumları ve bunlara Bizanslıların Avarlara bırakılmış arazilere girip çok şiddetle karşılık vermeleri şeklinde anlaşmaya aykırı askeri hareketlerde ortaya çıktı. 599 ve 601'de Bizans orduları talan için hücumlarda bulunan Avar ve Gepid ordu gruplarına karşılık olarak yaptıkları hücumlarla bu kavimlerin arazilerinde büyük zararlara neden oldular. 602'de İslavlar Eflak içinde büyük bir mağlubiyete uğratıldı. Böylece Bizans orduları artık Tuna boyunu sınır olarak emniyette tutmaya başladılar. Mauricius Tuna'nın gerisinde ve devamlı barbar hücumları dolayısıyla harap olmuş ve nüfusu kaybolmuş arazilere, özellikle Doğu Anadolu'dan, yeni göçmenler yerleştirme planları yapmaya başladı.
İçişleri ve maliye siyaseti
Mauricius'un Bizans İmparatorluğu içişlerinin idaresi için çok büyük yeni bir katkısı olmuştur. Bu Bizans'ın Batı sınırlarında bulunan ve devamlı düşman tehdidi altında olan kuzey İtalya'daki Bizans bölgesi ve Kuzey Afrika'daki Kartaca merkezli Bizans bölgeleri için Eksarhlık adı verilen özel birer yerel idare sisteminin kurulması idi. Bizans İmparatorluğu'nun yerel idare o zaman imparator Diocletianus tarafından ilk olarak kurulmuş olan eyaletler ve her eyalette askeri ve sivil idarenin katı olarak birbirinden ayrılması prensiplerine göre işlemekteydi. Eksarhlık sistemi ise askeri ve sivil idarenin birleştirilip belirlenmiş bir eyalete bir hem askeri ve hem de sivil iktidar gücü olan bir Eksarh (olağanüstü güçlü valiye) siyasi iktidarın devredilmesi prensibine dayanmaktaydı. Mauricius imparator iken 584'te Ravenna merkezli kuzey Eksarhlığı ve 591'de Kartaca merkezli kuzey Afrika Eksarhlığı kurulmuştur. Bu Eksarhlık sistemi uygulaması suretiyle özellikle Revenna'daki İtalya Eksarhlığı Lombardların İtalya'da ilerlemesini yavaşlatmış ve hatta durdurmuştur. Eksarhlık sisteminin başarısı üzerine sonraki imparatorlar bu şekil prensiplerine benzeyen Thema sistemi geliştirmişler ve bazı tarihçilere göre bu şekil yerel idare Bizans'ın yüzyıllarca devam etmesine neden olmuştur.
597'de Mauricius bir siyasi vasiyetname hazırlamıştır. Bu vasiyetnamede İmparatorluğun nasıl idare edilmesi gerektiğine ait düşüncelerini kaleme dökmüştür. Buna göre imparatorluk ikiye bölünecek; doğusu Konstantinopolis merkezli olarak en büyük oğlu Theodosius idaresine verilecek; batı ise Roma merkezli olarak ikinci oğlu Tiberius'a verilecekti. Ayrıca iki daha genç oğluna İlirya ve Afrika Eksarhlığı verilecekti. Mauricius'un bu planı Diocletianus'in Tetrarşi sistemine çok benzemekteydi ve buna göre imparatorluğu sadece birleştirilmesi ile yetinilmeyip o zaman barbar kavimlerce işgal edilip yerleşilmiş arazileri de geri alması gerekecekti. Mauricius'un bir askeri isyan sonucu çok elemli ölümü sonucu bu vasiyetname ve planlar hiç uygulanmamıştır.
Mauricius dinsel alanlarda Kalsedon Konsili kararlarına ve prensiplerine destek vermekteydi. Fakat bu prensiplerin ortadan kaldırmayı amaçladığı Monofizit düşünce ve inançlara karşı çok müsamahakardı. Monofizit inanışların çok yaygın ve çoğunlukta olduğu Lombardlara karşı Roma'da bulunan Papa I. Gregorius'un giriştiği dinsel mücadeleye karşı olmuş ve bunun için Papa ile çatışmıştı.
Ölümü
602'de Mauricius, devlet harcamalarında tasarruf yapmak için, Balkanlarda bulunan ordunun kış için Konstantinopolis'e dönüp sonra ertesi yıl tekrar Tuna boylarına sefere gitmesinin masraflarını yüklenmemek için, ordunun Tuna Nehri'nin kuzeyinde kalıp kışı bir kampta geçirmesini emretti. Bundan askerler hiç hoşlanmadılar. Ordu sekiz aydan beri seferde bulunmaktaydı ve askerler hem fizikî bakımdan hem de moral olarak yorgun düşmüşlerdi. Bu sefer sırasında askerler pek çok ganimet toplamışlardı ve bunları paraya çevirmek ancak başkentin gelişmiş pazarlarında mümkündü. Sonra Roma ve Bizans ordusunun bir geleneği olarak askerler kışın seferden dönüp karıları ve aileleri ile birlikte olurlardı. Bunun yerine ordunun geleneksel Roma toprağı olmayan Tuna Nehri kuzeyinde bir çadırlı kampta kalması; bu kampta Panonya ovasının soğuğuna ve her türlü konfordan uzaklığına dayanmaları ve devamlı olarak barbar hücumları tehdidi altında bir kış yaşamaları istenmekteydi. Bu nedenle ordu askerleri emirleri dinlememeye başladılar ve bir ordu isyanı başladı.
Mauricius ordunun psikolojisini ve durumundan haberi yoktu ve emirlerini birkaç kere ulak ile göndermişti. Ordu içinde yetişmiş bir subay olan Phocas'ı kendilerine sözcü ve başkan seçtiler. Ordu Scurciska (Niğbolu ve şimdiki Nikopol) kalesine geldiği zaman (Mauricius'un kardeşi olan) baskomutan Peter'in emirlerine, açıklamalarına ve hatta yalvarmalarına yüzlerini geri çevirip söylenenlere aldırmaz hale gelmişlerdi. Roma geleneklerine uyarak Phocas'ı kalkanları içinde ordugahta gezdirerek imparator ilan ettiler; fakat Phocas daha tereddüt halinde idi. Peter hayatını kurtarmak için Konstantinopolis'e kaçtı ve durumu Mauricius'a açıkladı. İsyancılardan getirdiği mesajda mutlaka Phocas'ın imparator olmasını istemediklerini ama Mauricius'un da imparator kalmasının imkânsız olduğunu, fakat Mauricius ailesinden uygun bir kişiyi imparator olarak kabul edecekleri bildirilmişti. Bu uygun kişi ya 17 yaşında ve ortak imparator olarak taç giymiş Mauricius'un büyük oğlu Theodosius ya da onun kayınpederi olabilecekti. Bir sürek avında bulunan bu iki kişiyi Mauricius yakalama emrini verdi. Theodosius yakalanıp meydan dayağına çekildi; Germanius ise Ayasofya'ya sığındı.
İsyancı askerlerin Konstantinopolis üzerine yürümekte oldukları haberleri gelmeye başladı. Mauricius şehrin kapılarını kapayıp direnmek için şehirdeki partiler (demes) olan Maviler ve Yeşiller 'in desteğini sağlamaya çalıştı. Başarı kazanamadı. Şehirde ahali de imparator aleyhinde gösterilere başlamıştı. 12 Kasım'da İmparator, karısı ve 8 çocuğu birkaç sadık yüksek devlet yönetici memuru ile birlikte gizlice bir gemiye binerek Marmara Denizi'ne açıldılar ve İzmit Körfezi kıyısında bir kilise yakında karaya çıktılar. Gut yüzünden ayağından muzdarip olan Mauricius, karısı ve çocukları burada saklandılar. Yüksek devlet memurları imparatorun damadı olan Sasani İmparatoru II. Hüsrev'den yardım istemek için Anadolu'ya yöneldiler.
Phocas ise başkente geldiğinde fikrini değiştirdi. Askerlerin imparator olmasını kabul edecekleri Theodosius babasıyla kaçıp saklandığı ve Germanius'un ise sığındığı Ayasofya'dan yaptığı soruşturmalar sonunda şehrin partileri (demes) ve halkı tarafından tutulmayacağını öğrendiği haberleri ona da erişmişi. Phokas şehir yakınlarında kaldığı ordugahtan haber göndererek Konstantinopolis Patriği'nin ve Senato üyelerinin Vaftizci Aziz John Kilisesine hemen gelerek kendinin imparatorluk taç giyme törenini icra etmelerini istedi ve birkaç saat sonra bu tören çabukça yapılıp bitirilip, Phocas resmen Bizans İmparatoru oldu. Bunu bir genelge olarak Ayasofya'da halka ilan ettirdi. Ertesi gün Phocas sanki bir zafer alayı gibi dört beyaz atla çekilen bir harp arabasına binmiş halde başkent sokaklarında bir imparatorluk gösterisi yaptı. Sonraki gün ise daha gösterişli bir törenle karısı Leontia'ya Augusta olarak taç giydirildi.
Mauricius daha yaşamaktaydı ve yeni imparator Phocas onu aratmak için kendi yakını bir ordu birliğini onu aramak için Asya tarafına gönderdi. Çok geçmeden Mauricius ve ailesi saklandıkları kilisede bulundular. 27 Kasım 602 günü Lilius adlı bir subay emrindeki bu birlik askerleri önce Mauricius'un üç oğlunu öldürdüler ve sonra da Mauricius'u öldürüp kafalarını kesip Konstantinopolis'e getirip bunları halka gösterdiler. İmparatoriçe Konstantina ve üç kızı rahibe yapılıp manastırlara gönderildiler. Fakat üç yıl sonra Phocas onları da öldürttü.
Değerlendirme
Mauricius'un imparatorluk dönemi sırasında ülke daha Doğu Roma İmparatorluğu şeklinden ayrılmamış ve Bizans şekline girmemişti. Zamanında saray, devlet bürokrasisi ve silahlı kuvvetler içinde konuşma ve yazışma Latince idi. Mauricius askerlikten yetişmiş ve genel olarak çok yetenekli ordu başkomutanı ve imparator nitelikleri göstermiştir. Bu görevlerinde kavrayış, cesaret ve içten heves göstermiştir. İranlı Sasanilere özellikle II. Hüsrev'e karşı ve Balkanlarda Slav ve Avarlara karşı askeri kampanyalarında ve barış müzakerelerinde askeri ve dışişleri sorunları üzerindeki bilgi ve tecrübesi Doğu Roma İmparatorluğu için avantajlı sonuçlara yol açmıştır. Askeri ve sivil idareyi tek bir ele toplayan Eksarhlık idarelerini kurması ve kendinde çok sonra aynı bu idarelerin thema adı bütün imparatorluğu kapsayan yöresel idari birimleri olması ileri görüşlü devlet idareciliğini göstermektedir. Bu thema sistemi yerel idare Bizans İmparatorluğu içinde ta 14. yüzyıla kadar devam eden kalıcı bir idare şekli olmuştur.
Mauricius Bizans'ta fen ve sanatlara büyük yardımlar sağlamıştır. Kendisinin yazmış olduğu Strategikon adlı askeri bilimler kitabı Avrupa'da eşi bulunmaz bir askeri bilimler inceleme tezi olarak kabul edilmektedir. Bugün bile askerlik bilimleri ile uğraşanlar bu kitapta geliştirilen değişik güçlerin birlikte komutası, kontrol ve hareketlerinin teorisini ta II. Dünya Savaşına kadar geliştirilmiş en ileri askerlik ilmi açıklaması olduğunu kabul etmektedirler.
Mauricius'un bu pozitif taraflarına rağmen negatif tarafları da bulunmaktaydı ve bunlar hep birlikte saltanatının bir askeri isyan sonucu sona ermesine, imparatorluğunu hiç çekici yanı olmayan bir askere, Phocas'a, kaptırmasına ve feci bir şekilde hem kendinin ve hem de çocuklarının öldürülmesine neden olmuştu.
Diğer negatif tarafı ise Mauricius'un akraba, yakınlarını ve kendi kentlisini çok kayırması idi. Buna baş örnek tecrübesiz ve sonradan açıkça anlaşıldığı gibi idari bakımdan tümüyle yeteneksiz kardeşi Peter'i Balkan orduları başkomutanı olarak ataması gelmektedir. Peter ordunun başkomutanı iken ordunun kışın Tuna boylarında kampta kalmasını kabul etmeyeceğini bilememiş; ordu isyan edince karizmatik bir tavırla isyancıları yatıştıramamış ve bunları yapmadığı gibi isyana reaksiyonu ordusunun başında kalacağına oradan kaçıp Konstantinopolis'e gelmiştir. Bir başka örnek, hazinesi para sıkıntısı çekerken ve buna uyarak devlet harcamalarını kesmekte iken, doğduğu şehir olan Arabissius kasabasına (şimdi Kahramanmaraş'ın Yarpuz adlı köyüne) oluklar gibi para harcayıp o ufak yeri bir zengin şehir yapmaya çalışmasıdır.
Mauricius'un diğer bir eksiliği devlet parasını sanki bir cimri gibi çok kısıp harcamalar yapmaktan çekinmesi idi. Buna bir neden kendinden önceki imparator olan II. Tiberius'un çok eli bol olması; Mauricius'a tamtakır bir Bizans hazinesi bırakması ve Mauricius'un hükûmet sürmeye devlet harcamalarını kısmak ile başlamasıdır. Bundan sonra devlet harcamalarını gittikçe artması gerekmiştir. Hükümdarlık döneminin devamlı olarak savaşlarla geçmesi buna bas amildir. Ayrıca devletin sınırları hemen ilerisinde yaşayan birçok barbar kavime barışa devam etmeleri için yüksek yıllık tazminat ödemesi hiç kaçınılmaz olmuştu. Böylece harcama kesme gereği ve kaçınılmaz yüksek harcama gereği Mauricius'u kontrol edebildiğini düşündüğü harcamaları kısmaya zorlamıştır. Bunların başında Bizans ordusu üzerinde harcamalar gelmekteydi. 588'de bütün askeri tayınların ve ödemelerin (1/4) kesileceğini ilan etmesi dolayısıyla Doğu'daki Bizans orduları isyan etmiş ve bu isyan çok zorlukla bastırabilmişti. 599'da yine harcamaları kısmak hedefiyle, Avarların ellerine geçmiş olan 12.000'den fazla Bizans askeri esirini serbest bırakması imparatorluktan fidye istemesi üzerine bu fidyeyi ödememiş ve bu asker esirlerinin hepsinin Avarlarca öldürülmesine neden olmuştu. Son olarak yine harcamaları kısmak hedefiyle, 602 kışında ordunun alışıldığı gibi kışın seferden dönmemesini ve kışı Tuna'nın kuzeyinde çadırlı ordugahta geçirmeleri emrini vermiştir. Bu emir üzerine askerler isyan etmiş; kendilerine subay olan Phocas'ı imparator ilan etmişler ve Konstantinopolis üzerine yürümüşlerdir. Böylece harcama kısması hedefi Mauricius'un imparatorluğuna mal olmuştur.
Mauricius'un en büyük zayıflığı ise kendi verdiği kararlara çok inanması; ne kadar aksi reaksiyon olursa olsun kendi kararından hiç caymaması ve kendinin verdiği kararların diğerlerinde ne kadar aksi reaksiyon yapacağını hiçbir türlü yargılama yeteneği olmamasındadır. Bir modern tarihçi bunu şöyle ifade etmiştir:
Hatası kendinin yargılarının çok mükemmel olduğuna hiç tereddütsüz inancı olmasındaydı. Verdiği karar ne kadar doğru ve mantıklı bir karar veya aksi olmasına rağmen, bu kararın başkaları üzerinde doğuracağı rağbet görmeme ve uyuşmazlık düşünce ve davranışlarına hiçbir şekilde önem vermemekteydi. Aldığı tedbirlerin iyi olup olmadığını kendinden başka kimsenin yargılayamayacağına katiyetle inanmıştı.
Mauricius böylece kendinin kayıtsız şartsız bir autokrat bir imparator olduğunu göstermekteydi.
Fakat bu negatif taraflar çok güçlü direnme karşısında hem kendinin hayatına hem de I. Justinianus'un geride bıraktığı imparatorluğun parçalanıp gitmesine neden oldu. Mauricius'un ortadan kalkması bir tarihsel dönüm noktası olarak görülebilir. Sasanilere karşı yaptığı savaşlar her iki imparatorluğun da doğuda zayıf düşmesine neden olup Arap/Müslüman ordularının her iki imparatorluk aleyhinde çok genişlemesine imkân sağlamıştır. Balkanlarda ise savaşlar ve sonunda isyankar bir ordunun faaliyetleri Slavlar ile Bulgarların Balkanlarda devamlı yerleşmesi sonucunu doğurmuştur.
Ailesi
Mauricius, II. Tiberius ile Ino Anastasia'nın kızı Konstantina ile evlendi ve isimleri bilinen 10 çocukları olmuştur. Fakat Phocas isyanından ve imparatorluğu gaspından sonra Mauricius ve erkek çocukları aynı zamanda idam edilmişler; karısı ve bir kızı hariç diğer kızları önce manastıra gönderilip üç yıl sonra Phocas emri ile öldürülmüşlerdi.
- Miriam/Maria (ö. 582) - Sasani İmparatoru II. Hüsrev ile evli. Çocukları olmuştur.
- Theodosius (d. 4 Ağustos 583 - ö. 27 Kasım 602) - 587'de Sezar ve 26 Mart 590'da ortak imparator olarak atanmıştır.
- Tiberius (ö. 27 Kasım 602).
- Petrus (ö. 27 Kasım 602).
- Paulus (ö. 27 Kasım 602).
- Justinus (ö. 27 Kasım 602).
- Justinianus (ö. 27 Kasım 602).
- Anastasia (ö. yaklaşık 605).
- Theoctista (ö. yaklaşık 605).
- Kleopatra (ö. yaklaşık 605).
Kaynakça
- ^ Norwich, John Julius (1990). Byzantium: Early Centuries (İngilizce). Londra: Penguin. s. 272. ISBN .
- ^ Previte-Orton, Charles William, (1952) The Shorter Cambridge Medieval History, Cambridge: Cambridge University Press, say.203.
Kitap kaynakları
Wikimedia Commons'ta Mauricius ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- Gregory, Timothy E. (2008). Bizans Tarihi. çev. Esra Ermert. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. ISBN .
- Charles,R.H. (1916) The Chronicle of John of Nikiou: asılı Hermann Zotenberg'in Ethiopic Metni, Yeni basim 2007. Evolution Publishing, . [1]7 Haziran 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde .; online [2]9 Ocak 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde ..[ (İngilizce)
- Bury, John Bagnell ([1889], 1958), History of the Later Roman Empire, New York. Dover Publications (İngilizce)
- Treadgold, W., (1997), A History of the Byzantine State and Society 1.ed., Stanford University Press. (İngilizce)
- Martindale, John (1992), Prosopography of the Later Roman Empire IIIb, Cambridge, say.855–860. (İngilizce)
- Schreiner, Peter (1985), Theophylaktes Simokates: Geschichte, Stuttgart. (Almanca)
- Shlosser, Franziska E. (1994), The Reign of the Emperor Maurikios (582–602). A reassessment (Historical Monographs 14) Atina. (İngilizce)
- Evagrius (Efesli İoannes) (İng. çev.: Walford, Edward Walford) ([1846], 2008) The Ecclesiastical History of Evagrius: A History of the Church from AD 431 to AD 594, Evolution Publishing, . [3]7 Haziran 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce)
- Whitby, Michael, (1988), The Emperor Maurice and His Historian – Theophylact Simocatta on Persian and Balkan Warfare, Oxford. (İngilizce)
- Settipani, Christian, (2000) Continuite Gentilice et Continuite Familiale Dans Les Familles Senatoriales Romaines, A L'Epoque Imperiale, Mythe et Realite, Prosopographica et Genealogica Cilt 1, Linacre College, Oxford. (Fransızca)
- Settipani, Christian, (2000), Continuité gentilice et continuité familiale dans les familles sénatoriales romaines à l’époque impériale: mythe et réalité, Prosopographica et Genealogica Cilt 2, Linacre College, Oxford. (Fransızca)
Mauricius Doğumu: 539 Ölümü: 602 | ||
Resmî unvanlar | ||
---|---|---|
Önce gelen II. Tiberius | Bizans İmparatoru 582–602 II. Tiberius ile birlikte (582) Theodosius (590–602) | Sonra gelen Phocas |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Mauricius veya Mavrikyus Latince Flavius Mauricius Tiberius Augustus Yunanca Flabios Mayrikios Tiberios Aygoystos d 539 o 27 Kasim 602 582 602 doneminde Dogu Roma Bizans Imparatorlugu imparatorudur Bizans imparatorlugunun baslangic doneminde cok onemli bir hukumdardir Bir general olarak kayin babasi II Tiberius olunce imparator olmustur Saltanatinin neredeyse tumunde imparatorlugun ya dogu sinirlarinda ya da bati Balkanlar sinirlarinda neredeyse devamli savaslar meydana gelmistir Mauricius Flavius Mauricius Tiberius Augustus Flabios Mayrikios Tiberios AygoystosMauricius imparatorluk donemi solidus sikkesiBizans ImparatoruHukum suresi13 Agustos 582 27 Kasim 602Once gelenII TiberiusSonra gelenPhocasDogum539 Arabissus Kapadokya Afsin Kahramanmaras Olum610 KonstantinopolisEs ler iKonstantinaCocuk lar iMiriam Maria d 582 II Husrev ile evlenmistir Theodosius d 583 o 27 Kasim 602 587de Sezar ve 590da ortak imparator Tiberius o 27 Kasim 602 Petrus o 27 Kasim 602 Paulus o 27 Kasim 602 Justinus o 27 Kasim 602 Justinianus o 27 Kasim 602 Anastasia o yak 605 Theoctista o yak 605 Cleopatra o yak 605 Tam adiFlavius Mauricius Tiberius AugustusHanedanJustinyen HanedaniJustinyen HanedaniKronolojiI Justinus 518 527I Justinianus 527 565II Justinus 565 578Sophia ve II Tiberius naipligi altinda 574 578II Tiberius 578 582Mauricius 582 602Ortak imparator olarak Theodosius ile 590 602VerasetOncul Leo Hanedani Ardil Phocas ve Herakleios HanedaniAsli ve imparatorluktan onceki yasamiMauricius Kapadokya nin o zamanki ismi Arabissus olan simdi Kahramanmaras in Afsin Ilcesi ufak bir sehrinde dogdu Babasinin adi Paulus olup Ermeni asilliydi Zamaninin bircok Kapadokyali ve Ermeni asilli Anadolu gencleri gibi Bizans ordusuna girdi ve yetenekli olusu dolayisiyla ordu kademelerinde ilerleyip general oldu Asker olarak bircok Bizans savaslarinda bulundu cok iyi bir general olarak nam saldi Sasani Imparatorlugu ile Bizans Imparatorlugu savaslari 572 de II Justinus imparatorluk doneminde baslamisti 579 Mauricius Bizans dogu ordusunun baskomutanligi dogu icin magister militum rutbesine atandi ve bu savas devam etti 581 de Sasanilere karsi Konstantia Savasi nda ezici bir zafer kazandi Mauricius Agustos 582 de Sasanilere karsi olan harpte Dogu Anadolu harp cephesinde 4 yil baskomutan olarak bulunduktan sonra Konstantinopolis e dondu 6 Agustos 513 te Bizans Imparatoru olan II Tiberius onu evlat olarak benimsedi ve ikinci kizi olan Konstantina ile evlendirdi Imparator olmasiII Tiberius 13 Agustos 582 de oldu Kendisini takip edecek olan Mauricius a Saltanat yillarin benim icin en iyi bir mezar kitabesi olsun diye vesayette bulundugu bildirilir Mauricius a dinsel torenle tac giydirilip 20 yil suren imparatorluk saltanatina baslandi O Bizans hazinesinin bos oldugu bir donemde hukumdarlik yapti Avarlara barisi korumalari icin cok yuksek yillik tazminat odedi Bizans in Balkan eyaletlerinin Islavlar tarafindan talan edilip tumuyle harap edildigini gordu ve Sasanilerle doguda aralikli savaslara giristi Sasanilere karsi savaslar ve barisMauricius imparatorluga gecmeden cok once baslamis olan Sasani Bizans savasini devam ettirmek zorunda kaldi Mauricius yerine baskomutan olarak atanan Ioannis Mistakon adli general Mauricius un Konstantiya zaferinin verdigi firsatlari kullanamadi Nimphios Irmagi kiyisinda Kardarigan adli bir Sasani generaline karsi yaptigi savasta yenik dustu Bundan sonra savas bir muddet hucumlarla karsi hucumlarla ve bunlar arasinda sonucsuz baris muzakereleri ile devam etti Bunlar arasinda 586 da Bizanslilar Solacahon Savasi nda galip geldiler 588 de Mauricius un devlet harcamalarini azaltma tedbirlerine uyularak tayin ve maaslari azaltilan ve zamaninda maas odemesi alamayan Bizans ordusu isyan etti Bu Sasanilere Bizans cephesini yikma firsati verdi Fakat isyan halinde olsa bile Tsalkajur daki bir yenilgiden sonra Bizans ordusu kendisini topladi ve Sasanileri Martiropolis da simdiki Diyarbakir a bagli Silvan buyuk bir bozguna ugratti 589da Bizans ordusunun maas odeme sorunlari ve ordunun isyani etkileri ortadan kalkmisti Fakat iki Bizans subayinin ihanetiyle Martiropolis Silvan yine Sasanilerin eline gecti ve Bizanslilar Sisauranon daki savasi kazanmakla beraber bu sehri tekrar geri alamadilar Kafkaslardaki Sasani ordusu komutanligina Orta Asya da Gokturklerle savasta basarilar kazanan ve bu savasin Sasaniler lehine sonuclanmasini saglayan Behram i Cubin adli bir general getirilmisti Bu general Bizans ve Gurcu Iberya ordularinin ilerlemesini durdurdu Fakat Aras Nehri uzerinde yapilan bir savasta Bizanslilara maglup oldu Bunun uzerine Sasani Imparatoru IV Hurmuz onu cok kucumseyici bir sekilde gorevinden uzaklastirdi Behram i Cubin imparatorunun bu utandirici hareketine karsi isyan etti ve Sasani ordusunun cogunlugunun destegini sagladi Onun Sasani baskenti Tizpon Ktesifon a ilerleme haberi merkeze ulasinca 590 da Sasani saray mensuplari bir komplo yapip IV Hurmuz u oldurduler ve yerine Sasani tahtina oglu II Husrev i gecirdiler Fakat Behram i Cubin isyanina ve Sasani baskentine ilerlemesine devam etti II Husrev i ordusunu yenip II Husrev in Bizanslilara siginmasina neden oldu Baskent Tizpon u eline gecirerek VI Behram adi ile tahta gecti Sasani Imparatorlugu nu kuran ve idare eden Sasani Hanedani nin disinda olan ilk Sasani imparatoru oldu Konstantinopolis teki Bizans Senatosu ve saray burokatlari tumuyle karsi olmalarina ragmen Mauricius II Husrev e tahtini tekrar eline gecirmek icin yardim etmeye karar verdi ve 35 000 kisilik buyuk bir Bizans ordusunu II Husrev e destek saglamak adina tahsis etti Yapilan karsilikli yardim antlasmasina gore de Bizans in bu destegiyle Sasani Imparatorlugu nu tekrar eline gecirdikten sonra Sasaniler Dicle Irmagi uzerinde olan iki buyuk sehir yani Martiropolis simdiki Diyarbakir a bagli Silvan ve Daraa simdi Mardin e bagli Oguz koyunde harabe ile kuzeydogu Mezopotamya yi ve Dogu Anadolu o zamanki Ermenistan ve Gurcistan Iberya sini Bizans a verecekti Esas Sasani ordusu Nizip te II Husrev in emrine dondu Bu basari ile II Husrev Martiropolis i eline gecirip muttefiki Bizans a devir etti 591 baslarinda Behram i Cubin in gonderdigi bir ordu II Husrev taraftari ordu tarafindan Nizip yakinlarinda bir savasta maglup edildi Bir baska Sasani generali de Sasani baskenti Tizpon u II Husrev adina eline gecirdi II Husrev ve Bizans Dogu ordusu baskomutani Dogu magister militum Narses komutanligi altinda bir birlesik Sasani Bizans ordusu Mezepotemya dan Azerbaycan a cekilmis olan Behram i Cubin ordusu uzerine yurumeye basladi Bizans Ermenistani Ordusu baskomutani Ermenistan magister militum Ioannis Mistakon emri altindaki ikinci bir Bizans ordusu da kuzeyden Behram i Cubin ordusunun gerisine sarkti Ganzak yakinlarinda Blarathon Muharebesi nde Behram i Cubin kesin olarak yenilgiye ugratildi Boylece Mauricius II Husrev in Bizans destegiyle Sasani Imparatorlugu nu tekrar eline gecirmesini sagladi Daha once yapilan antlasmaya gore Sasaniler Kuzeydogu Mezepotamya yi Dogu Anadolu yu Van Golu ne kadar Ermenistan in buyuk bir kismini ve ta Tiflis e kadar Gurcistan Iberyasi ni Bizans a biraktilar II Husrev Mauricius un en buyuk kizi Miriam ile evlendi ve bu evlikten cocuklari oldu Sonradan Mauricius yeni elde ettigi Ermenistan in bagimsiz olan kilisesini Konstantinopolis Patrikligi ne baglatti Balkanlarda savaslarDogu sinirlarinda basarisindan sonra Mauricius askeri politikasini Balkanlar uzerinde odaklandirdi Pek cok kabileden olusan Islavlar Bizans elinde bulunan Balkan eyaletlerine coktandir talan ve ganimet toplamak icin yil be yil kapkacci hucumlar tertip etmekteydiler Fakat 580 li yillardan itibaren hucum edip talan ettikleri arazilere tarimla ugrasmak hedefiyle yerlesmeye ve kendi yerleskelerini de kurmaya basladilar Avarlar 582 de Sava uzerinde bulunan Sirmium kalesini ellerine gecirmisler ve 583 ten itibaren Tuna Nehri nden daha kolay gecilebilen Sava Nehri ni gecerek Tuna boylarinda bulunan ve cok iyi savunmasi yapilmayan Bizans sinir kalelerine karsi askeri faaliyetlerini siklastirmislardi 584 te bir Islav talan ordusu baskente kadar yaklasip sehrin etrafini talan etmisti 586 ise Avarlar Selaniki kusattilar Islavlar ise ta Mora yarimadasina kadar Bizans arazilerini talan ettiler 591den itibaren Mauricius inisiyatifi eline alip Islavlar ve Avarlar uzerine seferler tertip etti Bizans ordulari Tuna boylarina ve nehri gecip barbar kavimlere birakilmis arazilere hucuma basladi 592 Bizans ordulari Singidunum kalesini Avarlar elinden aldi 593 te Bizans ordulari baskomutani olan Priscos komutanliginda Tuna Nehri guneyinde bulunan Bizans arazileri uzerinde degisik Islavlar Avarlar ve Gepidler talan ordularini maglup etti Bundan sonra Tuna Nehri ni gecerek sonradan Eflak adi ile anilan arazilerde bu barbar ordularini arayip maglup etti 594de Mauricius Balkan ordularinin baskomutanligini degistirdi ve tecrubeli ve yetenekli bir general olan Priscos yerine kendi kardesi olan ve pek az askeri tecrubesi olan kardesi Petros u baskomutan tayin etti O yil Petros emri altinda Bizans ordusu Tuna Nehrini tekrar gecip yine Eflak arazilerinde askeri basarilar kazandi 595 te Tuna Nehri nin daha kuzeybatisinda Priscos komutanligi altinda bir baska Bizans ordusu gonderilip Avarlar maglup edildi ve 597 de ayni ordu tekrar Avarlara karsi basarili savaslar yapti Bunu uzerine Avar Kagani olan I Bayan ile Bizans arasinda bir baris anlasmasi imzalandi Bu baris anlasmasina genellikle uyuldu Fakat zaman zaman yerel Avar gruplarinin talan hucumlari ve bunlara Bizanslilarin Avarlara birakilmis arazilere girip cok siddetle karsilik vermeleri seklinde anlasmaya aykiri askeri hareketlerde ortaya cikti 599 ve 601 de Bizans ordulari talan icin hucumlarda bulunan Avar ve Gepid ordu gruplarina karsilik olarak yaptiklari hucumlarla bu kavimlerin arazilerinde buyuk zararlara neden oldular 602 de Islavlar Eflak icinde buyuk bir maglubiyete ugratildi Boylece Bizans ordulari artik Tuna boyunu sinir olarak emniyette tutmaya basladilar Mauricius Tuna nin gerisinde ve devamli barbar hucumlari dolayisiyla harap olmus ve nufusu kaybolmus arazilere ozellikle Dogu Anadolu dan yeni gocmenler yerlestirme planlari yapmaya basladi Icisleri ve maliye siyasetiMauricius un Bizans Imparatorlugu icislerinin idaresi icin cok buyuk yeni bir katkisi olmustur Bu Bizans in Bati sinirlarinda bulunan ve devamli dusman tehdidi altinda olan kuzey Italya daki Bizans bolgesi ve Kuzey Afrika daki Kartaca merkezli Bizans bolgeleri icin Eksarhlik adi verilen ozel birer yerel idare sisteminin kurulmasi idi Bizans Imparatorlugu nun yerel idare o zaman imparator Diocletianus tarafindan ilk olarak kurulmus olan eyaletler ve her eyalette askeri ve sivil idarenin kati olarak birbirinden ayrilmasi prensiplerine gore islemekteydi Eksarhlik sistemi ise askeri ve sivil idarenin birlestirilip belirlenmis bir eyalete bir hem askeri ve hem de sivil iktidar gucu olan bir Eksarh olaganustu guclu valiye siyasi iktidarin devredilmesi prensibine dayanmaktaydi Mauricius imparator iken 584 te Ravenna merkezli kuzey Eksarhligi ve 591 de Kartaca merkezli kuzey Afrika Eksarhligi kurulmustur Bu Eksarhlik sistemi uygulamasi suretiyle ozellikle Revenna daki Italya Eksarhligi Lombardlarin Italya da ilerlemesini yavaslatmis ve hatta durdurmustur Eksarhlik sisteminin basarisi uzerine sonraki imparatorlar bu sekil prensiplerine benzeyen Thema sistemi gelistirmisler ve bazi tarihcilere gore bu sekil yerel idare Bizans in yuzyillarca devam etmesine neden olmustur 597 de Mauricius bir siyasi vasiyetname hazirlamistir Bu vasiyetnamede Imparatorlugun nasil idare edilmesi gerektigine ait dusuncelerini kaleme dokmustur Buna gore imparatorluk ikiye bolunecek dogusu Konstantinopolis merkezli olarak en buyuk oglu Theodosius idaresine verilecek bati ise Roma merkezli olarak ikinci oglu Tiberius a verilecekti Ayrica iki daha genc ogluna Ilirya ve Afrika Eksarhligi verilecekti Mauricius un bu plani Diocletianus in Tetrarsi sistemine cok benzemekteydi ve buna gore imparatorlugu sadece birlestirilmesi ile yetinilmeyip o zaman barbar kavimlerce isgal edilip yerlesilmis arazileri de geri almasi gerekecekti Mauricius un bir askeri isyan sonucu cok elemli olumu sonucu bu vasiyetname ve planlar hic uygulanmamistir Mauricius dinsel alanlarda Kalsedon Konsili kararlarina ve prensiplerine destek vermekteydi Fakat bu prensiplerin ortadan kaldirmayi amacladigi Monofizit dusunce ve inanclara karsi cok musamahakardi Monofizit inanislarin cok yaygin ve cogunlukta oldugu Lombardlara karsi Roma da bulunan Papa I Gregorius un giristigi dinsel mucadeleye karsi olmus ve bunun icin Papa ile catismisti Olumu602 de Mauricius devlet harcamalarinda tasarruf yapmak icin Balkanlarda bulunan ordunun kis icin Konstantinopolis e donup sonra ertesi yil tekrar Tuna boylarina sefere gitmesinin masraflarini yuklenmemek icin ordunun Tuna Nehri nin kuzeyinde kalip kisi bir kampta gecirmesini emretti Bundan askerler hic hoslanmadilar Ordu sekiz aydan beri seferde bulunmaktaydi ve askerler hem fiziki bakimdan hem de moral olarak yorgun dusmuslerdi Bu sefer sirasinda askerler pek cok ganimet toplamislardi ve bunlari paraya cevirmek ancak baskentin gelismis pazarlarinda mumkundu Sonra Roma ve Bizans ordusunun bir gelenegi olarak askerler kisin seferden donup karilari ve aileleri ile birlikte olurlardi Bunun yerine ordunun geleneksel Roma topragi olmayan Tuna Nehri kuzeyinde bir cadirli kampta kalmasi bu kampta Panonya ovasinin soguguna ve her turlu konfordan uzakligina dayanmalari ve devamli olarak barbar hucumlari tehdidi altinda bir kis yasamalari istenmekteydi Bu nedenle ordu askerleri emirleri dinlememeye basladilar ve bir ordu isyani basladi Mauricius ordunun psikolojisini ve durumundan haberi yoktu ve emirlerini birkac kere ulak ile gondermisti Ordu icinde yetismis bir subay olan Phocas i kendilerine sozcu ve baskan sectiler Ordu Scurciska Nigbolu ve simdiki Nikopol kalesine geldigi zaman Mauricius un kardesi olan baskomutan Peter in emirlerine aciklamalarina ve hatta yalvarmalarina yuzlerini geri cevirip soylenenlere aldirmaz hale gelmislerdi Roma geleneklerine uyarak Phocas i kalkanlari icinde ordugahta gezdirerek imparator ilan ettiler fakat Phocas daha tereddut halinde idi Peter hayatini kurtarmak icin Konstantinopolis e kacti ve durumu Mauricius a acikladi Isyancilardan getirdigi mesajda mutlaka Phocas in imparator olmasini istemediklerini ama Mauricius un da imparator kalmasinin imkansiz oldugunu fakat Mauricius ailesinden uygun bir kisiyi imparator olarak kabul edecekleri bildirilmisti Bu uygun kisi ya 17 yasinda ve ortak imparator olarak tac giymis Mauricius un buyuk oglu Theodosius ya da onun kayinpederi olabilecekti Bir surek avinda bulunan bu iki kisiyi Mauricius yakalama emrini verdi Theodosius yakalanip meydan dayagina cekildi Germanius ise Ayasofya ya sigindi Isyanci askerlerin Konstantinopolis uzerine yurumekte olduklari haberleri gelmeye basladi Mauricius sehrin kapilarini kapayip direnmek icin sehirdeki partiler demes olan Maviler ve Yesiller in destegini saglamaya calisti Basari kazanamadi Sehirde ahali de imparator aleyhinde gosterilere baslamisti 12 Kasim da Imparator karisi ve 8 cocugu birkac sadik yuksek devlet yonetici memuru ile birlikte gizlice bir gemiye binerek Marmara Denizi ne acildilar ve Izmit Korfezi kiyisinda bir kilise yakinda karaya ciktilar Gut yuzunden ayagindan muzdarip olan Mauricius karisi ve cocuklari burada saklandilar Yuksek devlet memurlari imparatorun damadi olan Sasani Imparatoru II Husrev den yardim istemek icin Anadolu ya yoneldiler Phocas ise baskente geldiginde fikrini degistirdi Askerlerin imparator olmasini kabul edecekleri Theodosius babasiyla kacip saklandigi ve Germanius un ise sigindigi Ayasofya dan yaptigi sorusturmalar sonunda sehrin partileri demes ve halki tarafindan tutulmayacagini ogrendigi haberleri ona da erismisi Phokas sehir yakinlarinda kaldigi ordugahtan haber gondererek Konstantinopolis Patrigi nin ve Senato uyelerinin Vaftizci Aziz John Kilisesine hemen gelerek kendinin imparatorluk tac giyme torenini icra etmelerini istedi ve birkac saat sonra bu toren cabukca yapilip bitirilip Phocas resmen Bizans Imparatoru oldu Bunu bir genelge olarak Ayasofya da halka ilan ettirdi Ertesi gun Phocas sanki bir zafer alayi gibi dort beyaz atla cekilen bir harp arabasina binmis halde baskent sokaklarinda bir imparatorluk gosterisi yapti Sonraki gun ise daha gosterisli bir torenle karisi Leontia ya Augusta olarak tac giydirildi Mauricius daha yasamaktaydi ve yeni imparator Phocas onu aratmak icin kendi yakini bir ordu birligini onu aramak icin Asya tarafina gonderdi Cok gecmeden Mauricius ve ailesi saklandiklari kilisede bulundular 27 Kasim 602 gunu Lilius adli bir subay emrindeki bu birlik askerleri once Mauricius un uc oglunu oldurduler ve sonra da Mauricius u oldurup kafalarini kesip Konstantinopolis e getirip bunlari halka gosterdiler Imparatorice Konstantina ve uc kizi rahibe yapilip manastirlara gonderildiler Fakat uc yil sonra Phocas onlari da oldurttu DegerlendirmeMauricius un imparatorluk donemi sirasinda ulke daha Dogu Roma Imparatorlugu seklinden ayrilmamis ve Bizans sekline girmemisti Zamaninda saray devlet burokrasisi ve silahli kuvvetler icinde konusma ve yazisma Latince idi Mauricius askerlikten yetismis ve genel olarak cok yetenekli ordu baskomutani ve imparator nitelikleri gostermistir Bu gorevlerinde kavrayis cesaret ve icten heves gostermistir Iranli Sasanilere ozellikle II Husrev e karsi ve Balkanlarda Slav ve Avarlara karsi askeri kampanyalarinda ve baris muzakerelerinde askeri ve disisleri sorunlari uzerindeki bilgi ve tecrubesi Dogu Roma Imparatorlugu icin avantajli sonuclara yol acmistir Askeri ve sivil idareyi tek bir ele toplayan Eksarhlik idarelerini kurmasi ve kendinde cok sonra ayni bu idarelerin thema adi butun imparatorlugu kapsayan yoresel idari birimleri olmasi ileri goruslu devlet idareciligini gostermektedir Bu thema sistemi yerel idare Bizans Imparatorlugu icinde ta 14 yuzyila kadar devam eden kalici bir idare sekli olmustur Mauricius Bizans ta fen ve sanatlara buyuk yardimlar saglamistir Kendisinin yazmis oldugu Strategikon adli askeri bilimler kitabi Avrupa da esi bulunmaz bir askeri bilimler inceleme tezi olarak kabul edilmektedir Bugun bile askerlik bilimleri ile ugrasanlar bu kitapta gelistirilen degisik guclerin birlikte komutasi kontrol ve hareketlerinin teorisini ta II Dunya Savasina kadar gelistirilmis en ileri askerlik ilmi aciklamasi oldugunu kabul etmektedirler Mauricius un bu pozitif taraflarina ragmen negatif taraflari da bulunmaktaydi ve bunlar hep birlikte saltanatinin bir askeri isyan sonucu sona ermesine imparatorlugunu hic cekici yani olmayan bir askere Phocas a kaptirmasina ve feci bir sekilde hem kendinin ve hem de cocuklarinin oldurulmesine neden olmustu Diger negatif tarafi ise Mauricius un akraba yakinlarini ve kendi kentlisini cok kayirmasi idi Buna bas ornek tecrubesiz ve sonradan acikca anlasildigi gibi idari bakimdan tumuyle yeteneksiz kardesi Peter i Balkan ordulari baskomutani olarak atamasi gelmektedir Peter ordunun baskomutani iken ordunun kisin Tuna boylarinda kampta kalmasini kabul etmeyecegini bilememis ordu isyan edince karizmatik bir tavirla isyancilari yatistiramamis ve bunlari yapmadigi gibi isyana reaksiyonu ordusunun basinda kalacagina oradan kacip Konstantinopolis e gelmistir Bir baska ornek hazinesi para sikintisi cekerken ve buna uyarak devlet harcamalarini kesmekte iken dogdugu sehir olan Arabissius kasabasina simdi Kahramanmaras in Yarpuz adli koyune oluklar gibi para harcayip o ufak yeri bir zengin sehir yapmaya calismasidir Mauricius un diger bir eksiligi devlet parasini sanki bir cimri gibi cok kisip harcamalar yapmaktan cekinmesi idi Buna bir neden kendinden onceki imparator olan II Tiberius un cok eli bol olmasi Mauricius a tamtakir bir Bizans hazinesi birakmasi ve Mauricius un hukumet surmeye devlet harcamalarini kismak ile baslamasidir Bundan sonra devlet harcamalarini gittikce artmasi gerekmistir Hukumdarlik doneminin devamli olarak savaslarla gecmesi buna bas amildir Ayrica devletin sinirlari hemen ilerisinde yasayan bircok barbar kavime barisa devam etmeleri icin yuksek yillik tazminat odemesi hic kacinilmaz olmustu Boylece harcama kesme geregi ve kacinilmaz yuksek harcama geregi Mauricius u kontrol edebildigini dusundugu harcamalari kismaya zorlamistir Bunlarin basinda Bizans ordusu uzerinde harcamalar gelmekteydi 588 de butun askeri tayinlarin ve odemelerin 1 4 kesilecegini ilan etmesi dolayisiyla Dogu daki Bizans ordulari isyan etmis ve bu isyan cok zorlukla bastirabilmisti 599 da yine harcamalari kismak hedefiyle Avarlarin ellerine gecmis olan 12 000 den fazla Bizans askeri esirini serbest birakmasi imparatorluktan fidye istemesi uzerine bu fidyeyi odememis ve bu asker esirlerinin hepsinin Avarlarca oldurulmesine neden olmustu Son olarak yine harcamalari kismak hedefiyle 602 kisinda ordunun alisildigi gibi kisin seferden donmemesini ve kisi Tuna nin kuzeyinde cadirli ordugahta gecirmeleri emrini vermistir Bu emir uzerine askerler isyan etmis kendilerine subay olan Phocas i imparator ilan etmisler ve Konstantinopolis uzerine yurumuslerdir Boylece harcama kismasi hedefi Mauricius un imparatorluguna mal olmustur Mauricius un en buyuk zayifligi ise kendi verdigi kararlara cok inanmasi ne kadar aksi reaksiyon olursa olsun kendi kararindan hic caymamasi ve kendinin verdigi kararlarin digerlerinde ne kadar aksi reaksiyon yapacagini hicbir turlu yargilama yetenegi olmamasindadir Bir modern tarihci bunu soyle ifade etmistir Hatasi kendinin yargilarinin cok mukemmel olduguna hic tereddutsuz inanci olmasindaydi Verdigi karar ne kadar dogru ve mantikli bir karar veya aksi olmasina ragmen bu kararin baskalari uzerinde doguracagi ragbet gormeme ve uyusmazlik dusunce ve davranislarina hicbir sekilde onem vermemekteydi Aldigi tedbirlerin iyi olup olmadigini kendinden baska kimsenin yargilayamayacagina katiyetle inanmisti Mauricius boylece kendinin kayitsiz sartsiz bir autokrat bir imparator oldugunu gostermekteydi Fakat bu negatif taraflar cok guclu direnme karsisinda hem kendinin hayatina hem de I Justinianus un geride biraktigi imparatorlugun parcalanip gitmesine neden oldu Mauricius un ortadan kalkmasi bir tarihsel donum noktasi olarak gorulebilir Sasanilere karsi yaptigi savaslar her iki imparatorlugun da doguda zayif dusmesine neden olup Arap Musluman ordularinin her iki imparatorluk aleyhinde cok genislemesine imkan saglamistir Balkanlarda ise savaslar ve sonunda isyankar bir ordunun faaliyetleri Slavlar ile Bulgarlarin Balkanlarda devamli yerlesmesi sonucunu dogurmustur AilesiMauricius II Tiberius ile Ino Anastasia nin kizi Konstantina ile evlendi ve isimleri bilinen 10 cocuklari olmustur Fakat Phocas isyanindan ve imparatorlugu gaspindan sonra Mauricius ve erkek cocuklari ayni zamanda idam edilmisler karisi ve bir kizi haric diger kizlari once manastira gonderilip uc yil sonra Phocas emri ile oldurulmuslerdi Miriam Maria o 582 Sasani Imparatoru II Husrev ile evli Cocuklari olmustur Theodosius d 4 Agustos 583 o 27 Kasim 602 587 de Sezar ve 26 Mart 590 da ortak imparator olarak atanmistir Tiberius o 27 Kasim 602 Petrus o 27 Kasim 602 Paulus o 27 Kasim 602 Justinus o 27 Kasim 602 Justinianus o 27 Kasim 602 Anastasia o yaklasik 605 Theoctista o yaklasik 605 Kleopatra o yaklasik 605 Kaynakca Norwich John Julius 1990 Byzantium Early Centuries Ingilizce Londra Penguin s 272 ISBN 0 14 011447 5 Previte Orton Charles William 1952 The Shorter Cambridge Medieval History Cambridge Cambridge University Press say 203 Kitap kaynaklariWikimedia Commons ta Mauricius ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir Gregory Timothy E 2008 Bizans Tarihi cev Esra Ermert Istanbul Yapi Kredi Yayinlari ISBN 978 975 08 1507 2 Charles R H 1916 The Chronicle of John of Nikiou asili Hermann Zotenberg in Ethiopic Metni Yeni basim 2007 Evolution Publishing ISBN 978 1 889758 87 9 1 7 Haziran 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde online 2 9 Ocak 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce Bury John Bagnell 1889 1958 History of the Later Roman Empire New York Dover Publications Ingilizce Treadgold W 1997 A History of the Byzantine State and Society 1 ed Stanford University Press Ingilizce Martindale John 1992 Prosopography of the Later Roman Empire IIIb Cambridge say 855 860 Ingilizce Schreiner Peter 1985 Theophylaktes Simokates Geschichte Stuttgart Almanca Shlosser Franziska E 1994 The Reign of the Emperor Maurikios 582 602 A reassessment Historical Monographs 14 Atina Ingilizce Evagrius Efesli Ioannes Ing cev Walford Edward Walford 1846 2008 The Ecclesiastical History of Evagrius A History of the Church from AD 431 to AD 594 Evolution Publishing ISBN 978 1 889758 88 6 3 7 Haziran 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce Whitby Michael 1988 The Emperor Maurice and His Historian Theophylact Simocatta on Persian and Balkan Warfare Oxford Ingilizce Settipani Christian 2000 Continuite Gentilice et Continuite Familiale Dans Les Familles Senatoriales Romaines A L Epoque Imperiale Mythe et Realite Prosopographica et Genealogica Cilt 1 Linacre College Oxford Fransizca Settipani Christian 2000 Continuite gentilice et continuite familiale dans les familles senatoriales romaines a l epoque imperiale mythe et realite Prosopographica et Genealogica Cilt 2 Linacre College Oxford Fransizca MauriciusJustinyen HanedaniDogumu 539 Olumu 602Resmi unvanlarOnce gelen II Tiberius Bizans Imparatoru 582 602 II Tiberius ile birlikte 582 Theodosius 590 602 Sonra gelen Phocas