Osmanlı döneminde İstanbul
Fetih öncesi
Konstantinopolis, Dördüncü Haçlı seferi sırasında büyük zarar görmüş ve nüfusu 50 bine kadar düşmüştü. Bu nüfus o dönemin önde gelen şehirleriyle karşılaştırıldığında düşük olmamasına rağmen, şehrin eski nüfusuna oranla oldukça düşük bir rakamdı. Dış saldırılar nedeniyle halkın çoğunluğu göç etmiş ve şehir küçük köy yerleşimlerine benzeyen bölgelere bölünmüştü. Bizans tarihi yazarı Dukas şehri şöyle tasvir etmektedir: "şehir ıssız, ölü gibi, çıplak ve sessizdi; güzellik adına hiçbir şeye sahip değildi."
Fetih devri
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTgxTHpVNEwwbHRjR1Z5YVdGc1gwZGhkR1ZmVkc5d2EyRndhVjlKYzNSaGJtSjFiRjh5TURBM1h6QXdNaTVxY0djdk1qSXdjSGd0U1cxd1pYSnBZV3hmUjJGMFpWOVViM0JyWVhCcFgwbHpkR0Z1WW5Wc1h6SXdNRGRmTURBeUxtcHdadz09LmpwZw==.jpg)
Fetih sonrasında II. Mehmed şehri devletin yeni başkenti ilan etti. Ancak bir süre daha eski başkent Edirne'de yaşamaya devam etti. II. Mehmed'in oğullarının sünnet düğünü yeni başkent yerine 1457'de Edirne'de yapılmıştır.
Fetih sonrasında şehrin nüfusunu artırmak ve nüfuslandırma politikaları çerçevesinde zorunlu göç ve imar faaliyetleri ile gönüllü göç çalışmaları gerçekleştirildi. Şehre ilk yerleşenler savaşa katılanlar oldu ve ilk 20 yıl boyunca halk eski konutlarda oturdu. 1466'dan sonra Anadolu'dan zorunlu göç ile şehrin yeni sakinleri getirilmiştir. Zorunlu göç ile şehre yeni gelen bu insanlara II. Mehmed yer tahsis edeceğini söylemiş olsa da, 10 yıl boyunca kirada oturmuşlardır. Bu durumdan halk rahatsız olmuş ve daha sonra ise bu kiralama yönteminden vazgeçilmiş, şehre yeni gelenlere bedeli karşılığında ya da bedelsiz olarak yer tahsisleri yapılmıştır. Anadolu ve Rumeli'den farklı yerlerden göç edenler İstanbul'un yeni mahallelerini oluşturdu. Örneğin; Aksaray şehrinden gelenler Aksaray, Balat'tan gelenler Balat,Karaman ve Konya'dan gelenler Büyük ve Küçük Karaman, Üsküp'ten gelenler Üsküp mahallesini oluşturdular. Bunun yanında Tokat ve Sivas'tan ermeniler, Ege adaları ve Trabzon'dan rum, Selanik'ten Yahudi aileleri şehre göç ettirildiler.
Osmanlı'nın gerçekleştirdiği ilk imar faaliyetleri şur dışında bir yerleşim olan Eyüpsultan'da gerçekleşti. İnşa edilen ilk selatin cami Ebu Eyyûb el-Ensarî'nin mezarı ve çevresinde 1459'da inşa edilen yapılardır. İlk Eyüp mahallesi de bu camii çevresinde oluştu.
Şehre ilk yerleşen komutanlar, ulema ve yüksek düzeyli memurlar tarafından şehrin birçok yerine kendi adlarını taşıyan mescitler yaptırılmış ve İstanbul'un ilk mahalleleri bu mescitlerin etrafında şekillenmeye başlamıştır. İlk mescitler 1454'te Haliç kıyısında bulunan Tahtakale ve Unkapanı'nda kuruldu. Anadolu'dan gelen göçle nüfusu artan şehirde yeni mahalleler bu mescitler etrafında kurulmuş ve mahalleler mescit adıyla anılmıştır. Öyle ki II. Mehmed dönemi sonu II. Bayezid dönemi başında İstanbul'daki 181 mahallenin 154'ü içinde barındırdığı mescitle aynı adı taşıyordu.
II. Mehmed döneminde şehre dört adet saray yapıldı. Bunlardan ilki günümüzde Beyazıt olarak adlandırılan mahallede inşa edildi. İnşası 1454'te tamamlanan ve o dönem "Kale" olarak adlandırılan Eski Saray'da padişah 19-20 sene ikamet etti. Günümüzde İstanbul Üniversitesi ve Süleymaniye Camii'nin bulunduğu geniş bir alanda inşa edilen Eski Saray I. Süleyman döneminde çıkan bir yangında kullanılamaz hale gelmiş ve devlet yönetiminde artık Topkapı Sarayı'nın kullanılması nedeniyle eski saray yeniden inşa edilmemiştir. Eski sarayın Haliç tarafında kalan ve günümüzde Tahtakale olarak bilinen semt, adını bu dönemde kazanmıştır. Tahtakale, kalenin altında anlamına gelen Arapça "Taht al-kal'a" sözcüğünden türemiştir. 1455'te şehrin en büyük hamamlarından Tahtakale Hamamı'nın buraya yapılmasıyla Tahtakale sözcüğü yerleşmiştir.
Yine aynı dönemde Topkapı Sarayı'nın inşasına başlandı. Zeytinlik denilen Sarayburnu bölgesinde inşa edilen saray Osmanlı tarihi boyunca inşa edilen en büyük saraydır. Bu dönemin bir diğer sarayı , 1459'da Sadrazam Mahmud Paşa tarafından yaptırılan saraydır. Yeri bilinmeyen saray 17. yüzyılda yıkılmıştır. Mahmutpaşa semtinde bulunan bu sarayın parçasıdır.
1453'ten itibaren İstanbul yeni imar çalışmalarıyla bir müslüman şehri görüntüsü kazanmaya başladı. Fetihten sonra şehre göç edenler arasında gayrimüslimler olsa da, şehir nüfusu müslümanlar lehine değişmiştir. Fetihten sonra İstanbul'da yeni kilise açmak yasaktı. Onarımı için Divan'dan izin almak gerekirdi ve devletin bunun için maddi bir katkısı olmazdı. Yine fetihten sonra 1839 Islahat Fermanı'na kadar kiliselerde çan çalınması yasaktı.
Fetih sonrasındaki kısa dönemde inşa edilen en büyük yapı Fatih Külliyesi'dir. II. Mehmet ve 1481'de tahta çıkan oğlu II. Bayezid döneminde yaptırılan en önemli külliyeler Mahmut Paşa, Murat Paşa, Gedik Ahmet Paşa, Mustafa Paşa, Çandarlı İbrahim Paşa ve Hadım Ali Paşa külliyeleridir.
16. yüzyıl
I. Süleyman döneminde üst üste kazanılan yeni fetihler ile imparatorluk hazinesi zenginleşti. Osmanlı Devletinin altın çağı olarak adlandırılan 16. yüzyılda maddi imkânların da artmasıyla İstanbul'daki önemli anıtsal yapılar bu dönemde inşa edildi. Hassa mimarları ocağının kurulduğu, inşaat yapım tekniklerinin geliştiği 16. yüzyıl İstanbul'da yoğun inşaat faaliyetlerinin görüldüğü bir dönemdir. (1522), (1548), Kara Ahmet Paşa Külliyesi (1555), Edirnekapı (1565), Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi (1571) 16. yüzyılda inşa edilen önemli yapılardır. Bu yüzyılın en büyük yapısı imparatorluğun zenginliğinin ifadesi olarak görülen Süleymaniye Külliyesi'dir. Bu dönemin mimarı Mimar Sinan'a atfedilen 300 eserin 120'si İstanbul'dadır.
Klasik Osmanlı minyatür sanatının 16. yüzyılda oluşmasıyla beraber Osmanlı dönemindeki İstanbul'un en ünlü tasvir çalışmaları bu yüzyılda Matrakçı Nasuh'un Mecmu'a-i Menazil adlı eserinde ve Lokman'ın Hünername ve Şehinşahname adlarındaki eserlerinde yer almaktadır.
17. yüzyıl
İstanbul, günümüzde olduğu gibi Osmanlı döneminde de sürekli göç almaktaydı. Kırsal yörelerden gelen nüfusun ortaya çıkardığı şehrin kontrolsüz büyümesi ve bu nüfusun asayiş ve altyapı sorunları nedeniyle göçün engellenmesi için birçok ferman ve emirnameler çıkarıldı. Bu dönemde nüfusu 700-800 bin olarak tahmin edilmektedir. Bu sayı ise 1535'teki nüfusun yaklaşık iki katıdır. Bunun yanında 16. ve 17. yüzyılda şehirdeki gayrimüslüm nüfusu azalma gösterirken, bu yüzyıl sonunda artar.
16. yüzyıl aksine bu dönemdeki inşa faaliyetlerinde azalma görülür. Eski Bizans Sarayı arazisine inşa edilen (1616) ve Eminönü'nde Yeni Camii (1597-1663) bu dönemin önemli anıtsal yapılarıdır.
18. yüzyıl
18. yüzyılda Avrupa Mimarisi'nin ilk örnekleri görülmeye başlar, ancak bu dönemde inşa edilen Avrupa tarsındaki saraylar çıkan isyanlar sonucu yıkılır. Bu dönemde inşa edilen Avrupa tarzındaki yapılar yıkılmış olsa da mimari etkisi devam etmiş ve Osmanlı Barok tarzı ortaya çıkmıştır. Nuruosmaniye Camii (1775) ve Laleli Camii (1763) Osmanlı Barok tarzında inşa edildi. 18. yüzyıldaki kentsel gelişmeler Galata'da görüldü. Bu döneme kadar "Pera Bağları" olarak bilinen ve bağ, bahçelerin bulunduğu Beyoğlu büyümeye başladı. Lâle Devri Patrona Halil İsyanı
19. yüzyıl
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTlpTDJJMkwwSnlhV1JuWlY5aGJtUmZSMkZzWVhSaFgwRnlaV0VsTWtOZlNYTjBZVzVpZFd3bE1rTmZWSFZ5YTJWNVgySjVYMEZpWkhWc2JHRm9YMFp5SlVNekpVRTRjbVZ6SlRKRFgyTmhMbDh4T0Rnd0xURTRPVE5mSlRJNFRFOURKVEk1TG1wd1p5OHlNakJ3ZUMxQ2NtbGtaMlZmWVc1a1gwZGhiR0YwWVY5QmNtVmhKVEpEWDBsemRHRnVZblZzSlRKRFgxUjFjbXRsZVY5aWVWOUJZbVIxYkd4aGFGOUdjaVZETXlWQk9ISmxjeVV5UTE5allTNWZNVGc0TUMweE9Ea3pYeVV5T0V4UFF5VXlPUzVxY0djPS5qcGc=.jpg)
19. yüzyıl ile beraber Batı tarzında bir başkent oluşturma çabası görülür. Viyana, Roma ve 'un girişimiyle Paris gibi Avrupa'nın önemli şehirleri bu yüzyılda yeniden inşa edilmeye başladı ve İstanbul'da da bu dönemde şehrin yeniden imarı konusunda çalışmalar yapıldı. Bu dönemde kent planlaması ile ilgili kanun ve yönetmelikler çıktı, sık sokak ağına sahip şehirde yeni yollar ve anıtsal meydanlar oluşturuldu ve sokak cepheleri değiştirilerek tek tip kent oluşturulmaya çalışıldı.
Fethin hemen sonrasında II. Mehmet tarafından Saraçhane'nin güney tarafına Yeniçeri Ocağı yerleştirilmişti. 19. yüzyıl başında bu ocağın buradan kaldırılmasıyla Saraçhane bölgesi sivil hale gelmiş ve sosyal yaşam artmıştır. Bunun sonucu o dönemde Direklerarası olarak adlandırılan bu bölgede suriçi İstanbulu'nun tiyatro etkinlikleri gibi ilk sanatsal ve kültürel mekanı ortaya çıktı. Direklerarası 1910'da elektrikli tramvay hattı inşası sırasında ve sonrasında büyük bölümü yıkılmış, günümüze bu yapıya ait az sayıdaki dükkân kalmıştır.
Alemdar Vakası, Kabakçı Mustafa İsyanı, Tanzimat, Birinci Meşrutiyet (1876) Çırağan Baskını,
20. yüzyıl
İkinci Meşrutiyet (1908) 31 Mart İsyanı, Sultanahmet Mitingleri Bâb-ı Âli Baskını
Bibliyografya
- Necipoğlu, Gülru (2007), 15. ve 16. Yüzyılda Topkapı Sarayı Mimari, Tören ve İktidar, İstanbul: Yapı Keredi Yayınları, ISBN
- Ayverdi, Y. M. Ekrem Hakkı (1958), Ferih Devri Sonlarında İstanbul Mahalleleri, Ankara: Vakıflar Umum Müdürlüğü
- Dünya kenti İstanbul = Istanbul: world city, İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, ISBN Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - Ayverdi, Ekrem Hakkı (1976), İlk 250 senenin Osmanlı mimarisi, İstanbul: İstanbul Fethi Derneği
- Özdem, Filiz (2009), Karaların ve Denizlerin Sultanı İstanbul, Cilt 1, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, ISBN
- 550. Yılında Fetih ve İstanbul "The Conquest and Istanbul in 550th Anniversary", Bildiriler, Ankara: Türk Tarih Kurumu, 2007, ISBN
Kaynakça
- ^ Özdem 2009, s. 354
- ^ Özdem 2009, s. 239
- ^ "Direklerarası". Hayal-et Yapılar. 7 Nisan 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Ocak 2011.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Osmanli doneminde IstanbulFetih oncesiKonstantinopolis Dorduncu Hacli seferi sirasinda buyuk zarar gormus ve nufusu 50 bine kadar dusmustu Bu nufus o donemin onde gelen sehirleriyle karsilastirildiginda dusuk olmamasina ragmen sehrin eski nufusuna oranla oldukca dusuk bir rakamdi Dis saldirilar nedeniyle halkin cogunlugu goc etmis ve sehir kucuk koy yerlesimlerine benzeyen bolgelere bolunmustu Bizans tarihi yazari Dukas sehri soyle tasvir etmektedir sehir issiz olu gibi ciplak ve sessizdi guzellik adina hicbir seye sahip degildi Fetih devriII Mehmed fetih sonrasinda Bizans Iran ve Turk tarzinda Istanbul da uc kosk yaptirdi Bu uc kosk arasinda gunumuze ulasan tek yapi olan ve insasi 1472 de tamamlanan Cinili Kosk tarzini yansitir Bizans yapilarinda mozaik susleme tercih edilirken bu yapida cini kullanilmistir Bazi kisimlarda mozaik ciniler de gorulur Ilk asamasi 1465 te tamamlanan Topkapi Sarayi ve 1471 de tamamlanan Fatih Kulliyesi fetih sonrasinda sehrin iki temel yapisini olusturmaktaydi Fetih sonrasinda II Mehmed sehri devletin yeni baskenti ilan etti Ancak bir sure daha eski baskent Edirne de yasamaya devam etti II Mehmed in ogullarinin sunnet dugunu yeni baskent yerine 1457 de Edirne de yapilmistir Fetih sonrasinda sehrin nufusunu artirmak ve nufuslandirma politikalari cercevesinde zorunlu goc ve imar faaliyetleri ile gonullu goc calismalari gerceklestirildi Sehre ilk yerlesenler savasa katilanlar oldu ve ilk 20 yil boyunca halk eski konutlarda oturdu 1466 dan sonra Anadolu dan zorunlu goc ile sehrin yeni sakinleri getirilmistir Zorunlu goc ile sehre yeni gelen bu insanlara II Mehmed yer tahsis edecegini soylemis olsa da 10 yil boyunca kirada oturmuslardir Bu durumdan halk rahatsiz olmus ve daha sonra ise bu kiralama yonteminden vazgecilmis sehre yeni gelenlere bedeli karsiliginda ya da bedelsiz olarak yer tahsisleri yapilmistir Anadolu ve Rumeli den farkli yerlerden goc edenler Istanbul un yeni mahallelerini olusturdu Ornegin Aksaray sehrinden gelenler Aksaray Balat tan gelenler Balat Karaman ve Konya dan gelenler Buyuk ve Kucuk Karaman Uskup ten gelenler Uskup mahallesini olusturdular Bunun yaninda Tokat ve Sivas tan ermeniler Ege adalari ve Trabzon dan rum Selanik ten Yahudi aileleri sehre goc ettirildiler Osmanli nin gerceklestirdigi ilk imar faaliyetleri sur disinda bir yerlesim olan Eyupsultan da gerceklesti Insa edilen ilk selatin cami Ebu Eyyub el Ensari nin mezari ve cevresinde 1459 da insa edilen yapilardir Ilk Eyup mahallesi de bu camii cevresinde olustu Sehre ilk yerlesen komutanlar ulema ve yuksek duzeyli memurlar tarafindan sehrin bircok yerine kendi adlarini tasiyan mescitler yaptirilmis ve Istanbul un ilk mahalleleri bu mescitlerin etrafinda sekillenmeye baslamistir Ilk mescitler 1454 te Halic kiyisinda bulunan Tahtakale ve Unkapani nda kuruldu Anadolu dan gelen gocle nufusu artan sehirde yeni mahalleler bu mescitler etrafinda kurulmus ve mahalleler mescit adiyla anilmistir Oyle ki II Mehmed donemi sonu II Bayezid donemi basinda Istanbul daki 181 mahallenin 154 u icinde barindirdigi mescitle ayni adi tasiyordu II Mehmed doneminde sehre dort adet saray yapildi Bunlardan ilki gunumuzde Beyazit olarak adlandirilan mahallede insa edildi Insasi 1454 te tamamlanan ve o donem Kale olarak adlandirilan Eski Saray da padisah 19 20 sene ikamet etti Gunumuzde Istanbul Universitesi ve Suleymaniye Camii nin bulundugu genis bir alanda insa edilen Eski Saray I Suleyman doneminde cikan bir yanginda kullanilamaz hale gelmis ve devlet yonetiminde artik Topkapi Sarayi nin kullanilmasi nedeniyle eski saray yeniden insa edilmemistir Eski sarayin Halic tarafinda kalan ve gunumuzde Tahtakale olarak bilinen semt adini bu donemde kazanmistir Tahtakale kalenin altinda anlamina gelen Arapca Taht al kal a sozcugunden turemistir 1455 te sehrin en buyuk hamamlarindan Tahtakale Hamami nin buraya yapilmasiyla Tahtakale sozcugu yerlesmistir Yine ayni donemde Topkapi Sarayi nin insasina baslandi Zeytinlik denilen Sarayburnu bolgesinde insa edilen saray Osmanli tarihi boyunca insa edilen en buyuk saraydir Bu donemin bir diger sarayi 1459 da Sadrazam Mahmud Pasa tarafindan yaptirilan saraydir Yeri bilinmeyen saray 17 yuzyilda yikilmistir Mahmutpasa semtinde bulunan bu sarayin parcasidir 1453 ten itibaren Istanbul yeni imar calismalariyla bir musluman sehri goruntusu kazanmaya basladi Fetihten sonra sehre goc edenler arasinda gayrimuslimler olsa da sehir nufusu muslumanlar lehine degismistir Fetihten sonra Istanbul da yeni kilise acmak yasakti Onarimi icin Divan dan izin almak gerekirdi ve devletin bunun icin maddi bir katkisi olmazdi Yine fetihten sonra 1839 Islahat Fermani na kadar kiliselerde can calinmasi yasakti Fetih sonrasindaki kisa donemde insa edilen en buyuk yapi Fatih Kulliyesi dir II Mehmet ve 1481 de tahta cikan oglu II Bayezid doneminde yaptirilan en onemli kulliyeler Mahmut Pasa Murat Pasa Gedik Ahmet Pasa Mustafa Pasa Candarli Ibrahim Pasa ve Hadim Ali Pasa kulliyeleridir 16 yuzyilI Suleyman doneminde ust uste kazanilan yeni fetihler ile imparatorluk hazinesi zenginlesti Osmanli Devletinin altin cagi olarak adlandirilan 16 yuzyilda maddi imkanlarin da artmasiyla Istanbul daki onemli anitsal yapilar bu donemde insa edildi Hassa mimarlari ocaginin kuruldugu insaat yapim tekniklerinin gelistigi 16 yuzyil Istanbul da yogun insaat faaliyetlerinin goruldugu bir donemdir 1522 1548 Kara Ahmet Pasa Kulliyesi 1555 Edirnekapi 1565 Sokullu Mehmet Pasa Kulliyesi 1571 16 yuzyilda insa edilen onemli yapilardir Bu yuzyilin en buyuk yapisi imparatorlugun zenginliginin ifadesi olarak gorulen Suleymaniye Kulliyesi dir Bu donemin mimari Mimar Sinan a atfedilen 300 eserin 120 si Istanbul dadir Klasik Osmanli minyatur sanatinin 16 yuzyilda olusmasiyla beraber Osmanli donemindeki Istanbul un en unlu tasvir calismalari bu yuzyilda Matrakci Nasuh un Mecmu a i Menazil adli eserinde ve Lokman in Hunername ve Sehinsahname adlarindaki eserlerinde yer almaktadir 17 yuzyilIstanbul gunumuzde oldugu gibi Osmanli doneminde de surekli goc almaktaydi Kirsal yorelerden gelen nufusun ortaya cikardigi sehrin kontrolsuz buyumesi ve bu nufusun asayis ve altyapi sorunlari nedeniyle gocun engellenmesi icin bircok ferman ve emirnameler cikarildi Bu donemde nufusu 700 800 bin olarak tahmin edilmektedir Bu sayi ise 1535 teki nufusun yaklasik iki katidir Bunun yaninda 16 ve 17 yuzyilda sehirdeki gayrimuslum nufusu azalma gosterirken bu yuzyil sonunda artar 16 yuzyil aksine bu donemdeki insa faaliyetlerinde azalma gorulur Eski Bizans Sarayi arazisine insa edilen 1616 ve Eminonu nde Yeni Camii 1597 1663 bu donemin onemli anitsal yapilaridir Vaka i Vakvakiye18 yuzyil18 yuzyilda Avrupa Mimarisi nin ilk ornekleri gorulmeye baslar ancak bu donemde insa edilen Avrupa tarsindaki saraylar cikan isyanlar sonucu yikilir Bu donemde insa edilen Avrupa tarzindaki yapilar yikilmis olsa da mimari etkisi devam etmis ve Osmanli Barok tarzi ortaya cikmistir Nuruosmaniye Camii 1775 ve Laleli Camii 1763 Osmanli Barok tarzinda insa edildi 18 yuzyildaki kentsel gelismeler Galata da goruldu Bu doneme kadar Pera Baglari olarak bilinen ve bag bahcelerin bulundugu Beyoglu buyumeye basladi Lale Devri Patrona Halil Isyani19 yuzyil19 yuzyil sonlarinda Ucuncu Galata Koprusu 19 yuzyil ile beraber Bati tarzinda bir baskent olusturma cabasi gorulur Viyana Roma ve un girisimiyle Paris gibi Avrupa nin onemli sehirleri bu yuzyilda yeniden insa edilmeye basladi ve Istanbul da da bu donemde sehrin yeniden imari konusunda calismalar yapildi Bu donemde kent planlamasi ile ilgili kanun ve yonetmelikler cikti sik sokak agina sahip sehirde yeni yollar ve anitsal meydanlar olusturuldu ve sokak cepheleri degistirilerek tek tip kent olusturulmaya calisildi Fethin hemen sonrasinda II Mehmet tarafindan Sarachane nin guney tarafina Yeniceri Ocagi yerlestirilmisti 19 yuzyil basinda bu ocagin buradan kaldirilmasiyla Sarachane bolgesi sivil hale gelmis ve sosyal yasam artmistir Bunun sonucu o donemde Direklerarasi olarak adlandirilan bu bolgede surici Istanbulu nun tiyatro etkinlikleri gibi ilk sanatsal ve kulturel mekani ortaya cikti Direklerarasi 1910 da elektrikli tramvay hatti insasi sirasinda ve sonrasinda buyuk bolumu yikilmis gunumuze bu yapiya ait az sayidaki dukkan kalmistir Alemdar Vakasi Kabakci Mustafa Isyani Tanzimat Birinci Mesrutiyet 1876 Ciragan Baskini 20 yuzyilIkinci Mesrutiyet 1908 31 Mart Isyani Sultanahmet Mitingleri Bab i Ali BaskiniBibliyografyaNecipoglu Gulru 2007 15 ve 16 Yuzyilda Topkapi Sarayi Mimari Toren ve Iktidar Istanbul Yapi Keredi Yayinlari ISBN 975 08 1155 0 Ayverdi Y M Ekrem Hakki 1958 Ferih Devri Sonlarinda Istanbul Mahalleleri Ankara Vakiflar Umum Mudurlugu Dunya kenti Istanbul Istanbul world city Istanbul Tarih Vakfi Yurt Yayinlari ISBN 9757306215 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Ayverdi Ekrem Hakki 1976 Ilk 250 senenin Osmanli mimarisi Istanbul Istanbul Fethi Dernegi Ozdem Filiz 2009 Karalarin ve Denizlerin Sultani Istanbul Cilt 1 Istanbul Yapi Kredi Yayinlari ISBN 978 975 08 1707 6 550 Yilinda Fetih ve Istanbul The Conquest and Istanbul in 550th Anniversary Bildiriler Ankara Turk Tarih Kurumu 2007 ISBN 9789751619624 Kaynakca Ozdem 2009 s 354 Ozdem 2009 s 239 Direklerarasi Hayal et Yapilar 7 Nisan 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Ocak 2011