Paternalist muhafazakarlık, toplumların organik olarak var olduğu ve geliştiğini ve içindeki üyelerin birbirlerine karşı yükümlülükleri olduğunu düşünen, inancını yansıtan muhafazakarlığın bir koludur. Toplumun daha fakir kesimlerine ayrıcalıklı ve zengin olanların feodal soylu zorunluluğu kavramına bir atıfta bulunarak aile büyüğü konumunda bulunan kişilerin yükümlülüğüne özellikle vurgu yapmaktadır. Görev, hiyerarşi ve organik birlik gibi ilkelerle tutarlı bir biçimde olarak gelenekçi muhafazakarlığın bir sonucu olarak görülebilir. Paternalist muhafazakarlar prensip olarak bireyi ya da devleti desteklemezler, bunun yerine en pratik bir şekilde bağlı olarak ikisini de desteklemeye ya da ikisi arasında bir denge önermeye hazırdırlar.
Paternalist muhafazakarlık, yönetimin tüm vatandaşlar için iyi bir yaşam geliştirmek amacıyla oldukça geniş devlet müdahalesini bir çeşit zorunlululuk olarak görüp bununla birlikte bu görevlerinin önemini vurgular. Bu, hükümetin, hedefler koyan, adil oyun ve fırsat eşitliği sağlayan hayırsever bir baba figürü olarak tasavvur edildiği, yoksullukla başa çıkmak ve gelirin yeniden dağıtımını desteklemek için bir sosyal güvenlik ağının öneminin vurgulandığı güdümlü ekonomiye benzer bir yola yol açmaktadır. Zenginlik ve piyasaların hem tüketicilerin hem de üreticilerin çıkarına olacak şekilde hükümet tarafından düzenlenmesini savunur. Paternalist muhafazakarlar, devlet müdahalesini kabul etmelerine rağmen planlı ekonomisiye benzer şeyleri desteklemezler.
Paternalist muhafazakarlık ilk olarak 19. yüzyılda ortaya toplumsal huzursuzluk, korkunç çalışma koşulları ve eşitsizlik yaratan sanayi devriminin bir sonucu olarak çıktı. Britanya'da Benjamin Disraeli'nin bu etkilerle başa çıkmaya çalıştı. Birleşik Krallık'ta Stanley Baldwin, Neville Chamberlain, Winston Churchill ve Harold Macmillan gibi tek uluslu muhafazakar hükümetlerinin devamı olarak meydana geldi. 19. yüzyılda Almanya'da Otto von Bismarck, işçi sınıfının desteğini kazanmak ve sosyalizmin altını oymak amacıyla ilk modern refah devletini kurdu. Devlet Sosyalizmi programının bir parçası olarak işçilere hastalık, kaza, iş göremezlik ve yaşlılığa karşı devlet tarafından düzenlenen zorunlu sigorta politikalarını uyguladı.Leo von Caprivi ayrıca "Yeni Rota" adı verilen aynı yöntemleri içeren politikayı da destekledi.
Kökenleri
Paternalist muhafazakarlığın kökenleri, yaygın ekonomik eşitsizliğe, yoksulluğa ve sosyal hoşnutsuzluğa sebep olan Sanayi Devrimi'ne dayanmaktadır. Britanya'da Richard Oastler, Michael Thomas Sadler ve Lord Shaftesbury gibi Tory politikacılar, fabrika yasalarını oluşturulmasına katkıda bulundular. Elitist sorumlulukları ile güçlü insani unsurları birleştirerek yeni bir yol gösterdiler. Bireyciliği ve klasik ekonomiyi eleştirdiler , aynı zamanda 1834'te yoksullukla mücadeleye karşı çıkarılmış Yeni Yoksullar Yasası'ndan da hoşlanmadılar ve düzgün barınma, çalışma koşulları, ücretler ve yoksullara yönelik muameleyi garanti etmede devletin büyük bir rolü olması gerektiğine inanıyorlardı.
Tek ulus muhafazakarlığı
Tek ulus muhafazakarlığı ilk olarak Birleşik Krallık'ta, siyaset felsefesini sırasıyla 1844 ve 1845'te yayınlanan Coningsby ve Sybil adlı iki romanda sunan Muhafazakar başbakan Benjamin Disraeli tarafından tasarlandı. Disraeli, toplumsal sınıfların sağlam olduğu, ancak işçi sınıfının varlıklı kesimden destek aldığı paternalist bir toplum önerisini siyaset sahnesine sundu. Britanya toplumuna hakim olan bireycilikten ziyade sosyal sorumluluğun önemini vurguladı. Disraeli, artan sanayileşme ve eşitsizliğin bir sonucu olarak İngiltere'nin (zenginler ve fakirlerden oluşan) iki ülkeye bölünmesine karşı uyardı. Bu bölünmeden endişe duyarak, sosyal destek sağlamak ve işçi sınıfını korumak için insanların yaşamlarını iyileştirmeye yönelik önlemlerin yanında oldu.
Disraeli, farklı sınıfların birbirlerine karşı doğal sorumlulukları olduğu organik bir topluma olan inancıyla fikirlerini haklı çıkardı. Toplumun doğal olarak hiyerarşik olduğunu gördü ve üsttekilerin aşağıdakilere karşı sorumluluklarını vurguladı. Bu, Noblesse Oblige kavramını yeni bir soyluluk olarak ortaya çıkardı. Bu, aristokrasinin cömert ve onurlu olma zorunluluğunun olduğunu ileri sürüyordu. Disraeli'ye göre bu, hükümetin ve devletin ailenin babasıymışçasına paternalist olması gerektiği anlamına geliyordu. Tek ulus muhafazakarlığı, yaklaşımını pragmatik ve ideolojik olmayan bir anlayış olarak tanımlamaktadır. Esnek politikaların gerekliliği kabul eder. Tek ulus muhafazakarlığı, toplumsal istikrar sağlaması amacıyla sıklıkla ideolojik muhalifleriyle uzlaşma arayışına girmektedir. Disraeli, egemen sınıfın halkın acılarına kayıtsız kalması durumunda toplumun öncekinden çok daha istikrarsız hale geleceğini ve toplumsal devrimin bir olasılık haline geleceğini öne sürerek bu konudaki görüşlerini pragmatik bir şekilde haklı çıkarmayı başarmıştır.
Perspektifler
"Sağcı veya muhafazakar sosyalizm", Murray Rothbard ve Jesús Huerta de Soto gibi bazı liberal muhafazakar ve sağ liberteryen hareketler, politikacılar ve ekonomistler tarafından bu tip muhafazakarlığı tanımlamak için kullanılan aşağılayıcı bir terimdir. Paternalist muhafazarlığın Ticaricilik, bireycilik ve laissez-faire ekonomisinin aksine paternalizmi ve sosyal dayanışmayı desteklediğini düşünüyorlar. Paternalist muhafazakarlığın devletin teşvik ettiği sosyal tabakalaşmayı desteklediğini, belirli kişi ve grupların böyle bir muhafazakar hiyerarşide daha yüksek statüye sahip olmasına izin verdiğini iddia ediyorlar. Paternalist muhafazakarlar devlet müdahalesini kabul etseler de, piyasa temelli sosyal demokrat veya sosyal piyasa karma ekonomisinin kapsamındadır. Planlı ekonomiyi veya planlı ekonomiye benzeyen bir ekonomiyi veya sosyalizmin belirtilen hedeflerinden biri olan üretim araçları üzerinde kamu kontrolünün olduğu bir ekonomik modeli desteklemezler. Ayrıca fırsat eşitliğini ve adil oyunu da desteklemektedirler.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Dunleavy, Patrick; Kelly, Paul Joseph; Mora, Michael (2000). British Political Science: Fifty Years of Political Studies. Oxford, England; Malden, Massachusetts: Wiley-Blackwell. pp. 107–108.
- ^ Blake, Robert (1967). Disraeli (2nd ed.). London: Eyre & Spottiswoode. p. 524.
- ^ Russel, Trevor (1978). The Tory Party: Its Policies, Divisions and Future. Harmondsworth: Penguinp. p. 167.
- ^ Steinberg 2011.
- ^ Taylor, Alan John Percivale (2001) [1988]. The Course of German History: A Survey of the Development of German History. London, England; New York City, New York: Routledge. p. 149.
- ^ Nicholas, John Alden (1958). Germany After Bismarck: The Caprivi Era, 1890–1894, Issue 5. Harvard University Press. p. 260.
- ^ a b c d Heywood 2007.
- ^ a b Vincent 2009, s. 64.
- ^ a b c Vincent 2009.
- ^ a b c d e Dorey 1995.
- ^ Arnold 2004.
- ^ Bloor 2012.
- ^ a b c Huerta de Soto 2010.
- ^ Rothbard, Murray (2010). Left, Right, and the Prospects for Liberty. Auburn, Alabama: Mises Institute. p. 19.
- ^ (2006), p. 74.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Paternalist muhafazakarlik toplumlarin organik olarak var oldugu ve gelistigini ve icindeki uyelerin birbirlerine karsi yukumlulukleri oldugunu dusunen inancini yansitan muhafazakarligin bir koludur Toplumun daha fakir kesimlerine ayricalikli ve zengin olanlarin feodal soylu zorunlulugu kavramina bir atifta bulunarak aile buyugu konumunda bulunan kisilerin yukumlulugune ozellikle vurgu yapmaktadir Gorev hiyerarsi ve organik birlik gibi ilkelerle tutarli bir bicimde olarak gelenekci muhafazakarligin bir sonucu olarak gorulebilir Paternalist muhafazakarlar prensip olarak bireyi ya da devleti desteklemezler bunun yerine en pratik bir sekilde bagli olarak ikisini de desteklemeye ya da ikisi arasinda bir denge onermeye hazirdirlar Paternalist muhafazakarlik yonetimin tum vatandaslar icin iyi bir yasam gelistirmek amaciyla oldukca genis devlet mudahalesini bir cesit zorunlululuk olarak gorup bununla birlikte bu gorevlerinin onemini vurgular Bu hukumetin hedefler koyan adil oyun ve firsat esitligi saglayan hayirsever bir baba figuru olarak tasavvur edildigi yoksullukla basa cikmak ve gelirin yeniden dagitimini desteklemek icin bir sosyal guvenlik aginin oneminin vurgulandigi gudumlu ekonomiye benzer bir yola yol acmaktadir Zenginlik ve piyasalarin hem tuketicilerin hem de ureticilerin cikarina olacak sekilde hukumet tarafindan duzenlenmesini savunur Paternalist muhafazakarlar devlet mudahalesini kabul etmelerine ragmen planli ekonomisiye benzer seyleri desteklemezler Paternalist muhafazakarlik ilk olarak 19 yuzyilda ortaya toplumsal huzursuzluk korkunc calisma kosullari ve esitsizlik yaratan sanayi devriminin bir sonucu olarak cikti Britanya da Benjamin Disraeli nin bu etkilerle basa cikmaya calisti Birlesik Krallik ta Stanley Baldwin Neville Chamberlain Winston Churchill ve Harold Macmillan gibi tek uluslu muhafazakar hukumetlerinin devami olarak meydana geldi 19 yuzyilda Almanya da Otto von Bismarck isci sinifinin destegini kazanmak ve sosyalizmin altini oymak amaciyla ilk modern refah devletini kurdu Devlet Sosyalizmi programinin bir parcasi olarak iscilere hastalik kaza is goremezlik ve yasliliga karsi devlet tarafindan duzenlenen zorunlu sigorta politikalarini uyguladi Leo von Caprivi ayrica Yeni Rota adi verilen ayni yontemleri iceren politikayi da destekledi KokenleriPaternalist muhafazakarligin kokenleri yaygin ekonomik esitsizlige yoksulluga ve sosyal hosnutsuzluga sebep olan Sanayi Devrimi ne dayanmaktadir Britanya da Richard Oastler Michael Thomas Sadler ve Lord Shaftesbury gibi Tory politikacilar fabrika yasalarini olusturulmasina katkida bulundular Elitist sorumluluklari ile guclu insani unsurlari birlestirerek yeni bir yol gosterdiler Bireyciligi ve klasik ekonomiyi elestirdiler ayni zamanda 1834 te yoksullukla mucadeleye karsi cikarilmis Yeni Yoksullar Yasasi ndan da hoslanmadilar ve duzgun barinma calisma kosullari ucretler ve yoksullara yonelik muameleyi garanti etmede devletin buyuk bir rolu olmasi gerektigine inaniyorlardi Tek ulus muhafazakarligi Tek ulus muhafazakarligi ilk olarak Birlesik Krallik ta siyaset felsefesini sirasiyla 1844 ve 1845 te yayinlanan Coningsby ve Sybil adli iki romanda sunan Muhafazakar basbakan Benjamin Disraeli tarafindan tasarlandi Disraeli toplumsal siniflarin saglam oldugu ancak isci sinifinin varlikli kesimden destek aldigi paternalist bir toplum onerisini siyaset sahnesine sundu Britanya toplumuna hakim olan bireycilikten ziyade sosyal sorumlulugun onemini vurguladi Disraeli artan sanayilesme ve esitsizligin bir sonucu olarak Ingiltere nin zenginler ve fakirlerden olusan iki ulkeye bolunmesine karsi uyardi Bu bolunmeden endise duyarak sosyal destek saglamak ve isci sinifini korumak icin insanlarin yasamlarini iyilestirmeye yonelik onlemlerin yaninda oldu Disraeli farkli siniflarin birbirlerine karsi dogal sorumluluklari oldugu organik bir topluma olan inanciyla fikirlerini hakli cikardi Toplumun dogal olarak hiyerarsik oldugunu gordu ve usttekilerin asagidakilere karsi sorumluluklarini vurguladi Bu Noblesse Oblige kavramini yeni bir soyluluk olarak ortaya cikardi Bu aristokrasinin comert ve onurlu olma zorunlulugunun oldugunu ileri suruyordu Disraeli ye gore bu hukumetin ve devletin ailenin babasiymiscasina paternalist olmasi gerektigi anlamina geliyordu Tek ulus muhafazakarligi yaklasimini pragmatik ve ideolojik olmayan bir anlayis olarak tanimlamaktadir Esnek politikalarin gerekliligi kabul eder Tek ulus muhafazakarligi toplumsal istikrar saglamasi amaciyla siklikla ideolojik muhalifleriyle uzlasma arayisina girmektedir Disraeli egemen sinifin halkin acilarina kayitsiz kalmasi durumunda toplumun oncekinden cok daha istikrarsiz hale gelecegini ve toplumsal devrimin bir olasilik haline gelecegini one surerek bu konudaki goruslerini pragmatik bir sekilde hakli cikarmayi basarmistir Perspektifler Sagci veya muhafazakar sosyalizm Murray Rothbard ve Jesus Huerta de Soto gibi bazi liberal muhafazakar ve sag liberteryen hareketler politikacilar ve ekonomistler tarafindan bu tip muhafazakarligi tanimlamak icin kullanilan asagilayici bir terimdir Paternalist muhafazarligin Ticaricilik bireycilik ve laissez faire ekonomisinin aksine paternalizmi ve sosyal dayanismayi destekledigini dusunuyorlar Paternalist muhafazakarligin devletin tesvik ettigi sosyal tabakalasmayi destekledigini belirli kisi ve gruplarin boyle bir muhafazakar hiyerarside daha yuksek statuye sahip olmasina izin verdigini iddia ediyorlar Paternalist muhafazakarlar devlet mudahalesini kabul etseler de piyasa temelli sosyal demokrat veya sosyal piyasa karma ekonomisinin kapsamindadir Planli ekonomiyi veya planli ekonomiye benzeyen bir ekonomiyi veya sosyalizmin belirtilen hedeflerinden biri olan uretim araclari uzerinde kamu kontrolunun oldugu bir ekonomik modeli desteklemezler Ayrica firsat esitligini ve adil oyunu da desteklemektedirler Ayrica bakinizHristiyan Demokrasi Canizm Sosyal Muhafazakarlik Tory Partisi Peronizm Otto von BismarkKaynakca Dunleavy Patrick Kelly Paul Joseph Mora Michael 2000 British Political Science Fifty Years of Political Studies Oxford England Malden Massachusetts Wiley Blackwell pp 107 108 Blake Robert 1967 Disraeli 2nd ed London Eyre amp Spottiswoode p 524 Russel Trevor 1978 The Tory Party Its Policies Divisions and Future Harmondsworth Penguinp p 167 Steinberg 2011 Taylor Alan John Percivale 2001 1988 The Course of German History A Survey of the Development of German History London England New York City New York Routledge p 149 Nicholas John Alden 1958 Germany After Bismarck The Caprivi Era 1890 1894 Issue 5 Harvard University Press p 260 a b c d Heywood 2007 a b Vincent 2009 s 64 a b c Vincent 2009 a b c d e Dorey 1995 Arnold 2004 Bloor 2012 a b c Huerta de Soto 2010 Rothbard Murray 2010 Left Right and the Prospects for Liberty Auburn Alabama Mises Institute p 19 2006 p 74