Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu (Öğretim Birliği Yasası), Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 3 Mart 1924 tarih ve 430 Kanun Numarası ile kabul edilmiş olan ve ülkedeki bütün eğitim kurumlarının Maarif Vekâleti'ne (günümüz: Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı) bağlanmasını öngören yasadır.
Türkiye Cumhuriyeti’nde eğitimin temel kanunu kabul edilmiş ve daha sonra çıkarılan kanunlara esas teşkil etmiştir. 1982 anayasasında 174. maddeyle koruma altına alınmış “inkılap kanunlarından” bir tanesidir.
Türkiye’de eğitim alanında reform yapabilmek; millilik, laiklik, modernlik esaslarını uygulayabilmek için eğitim kurumlarının birleştirilmesine ihtiyaç duyulması sebebiyle hazırlanan kanun; ülkenin eğitim işlerinde çok başlılığın kaldırılmasını sağladı. Hilâfetin kaldırılmasına dair kanun ve "Şeriyye ve Evkaf Vekaleti’nin kaldırılması hakkında kanun"la aynı gün çıkarıldı.
Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu ayrıca tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması; dinsel olduğu düşünülen Osmanlı alfabesinin kaldırılıp Harf Devrimi’nin yapılması gibi diğer bazı Atatürk Devrimleri'nin gerçekleşmesi için de altyapıyı oluşturmuştur.
Eğitimde mektep-medrese ikiliğinin kökeni
19. yüzyıl ortalarına gelene kadar Osmanlı toplumunda eğitim öğretim faaliyetleri -Enderûn ve birkaç büyük medrese hariç- devletin görev alanının dışındaydı. Osmanlı Devleti’nde batılılaşma sürecine girildikten sonra devlet, ülkede pek çok batı tipi eğitim kurumu kurmuş; bu kurumlar ile birlikte eski eğitim kurumları da faaliyetlerine devam etmişti.
Devlet, şahıs ve dernekler tarafından ilköğretim düzeyinde “iptidai” adlı ilkokullar kurulmasını, bu okullarda modern öğretim tekniklerini uygulanmasını destekliyordu; bu okullarda öğretmenlik yapmak üzere öğretmen yetiştiriyordu. Ancak köy ve mahalle imamlarıyla eşlerinin yönetiminde bulunan ve çoğu vakıf kuruluşu olan sıbyan mektepleri ile mahalle mekteplerine dokunulmamıştı.
Ortaöğretim ve yükseköğretim düzeyinde ise modern tipte rüştiyeler, idadiler, sultaniler, yüksekokullar ve Darülfünun açılmış; vakıf kuruluşları olan medreselerden devlet desteği çekilmişti ancak medreseler kapatılmamıştı; halen öğrenci yetiştirmeye devam ediyorlardı. İki farklı tipte kurumdan birbirlerine zıt hayat görüşlerine sahip kimseler yetişmekteydi. Böylece toplumda bir “mektep-medrese ikiliği” doğmuştu. Üçüncü bir kategori olarak yabancı okullar (misyoner okulları, azınlık okulları ve kolejler) eğitim alanında faaliyet göstermekteydi.
Kısacası Türkiye Cumhuriyeti’nin Osmanlı’dan devraldığı bu eğitim-öğretim mirası, farklı insan tipleri yetiştiren farklı eğitim tiplerinin bir arada var olduğu bir sistemdi. Yeni rejimin getirmek istediği ulusal nitelikteki yeni toplum düzeninin herkes tarafından benimsenmesi, devrimlerin halk üzerinde köklü ve etkili olabilmesi için tüm eğitim kurumların tek bir merkeze bağlanması; eğitim-öğretimin tek elden, tek esasa göre yönetilmesi gereği hissedilmekteydi.
Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu hazırlıkları ve kanunun kabulü
- Türk Kurtuluş Savaşı yıllarında millî mücadelenin önderi Mustafa Kemal ve bazı hatipler konuşmalarında eğitim kurumlarının birleştirilmesine dair bazı ifadeler kullanmışlardır. Mustafa Kemal’in Halk Fırkası’nı kuracağını açıkladığı ve fırkanın dokuz maddelik programını tanıttığı 7 Aralık 1922 tarihli basın bildirisinde medreselerin kaldırılması düşüncesi ilk kez açık olarak ortaya konuldu.
1 Mart 1923’te TBMM üçüncü yılı açılışında yaptığı konuşmayı büyük ölçüde eğitim konularına ayıran Mustafa Kemal; “Ülke çocuklarının birlikte eğitim ve öğrenim görmek zorunda olduğunu, öğrenim birliğinin ülkenin ilerlemesi için büyük önem taşıdığını, bu nedenle "Şeriyye ve Evkaf Vekaleti ile Maarif Vekaleti'nin" işbirliğine varmasını gerektiğini ifade etti.
Bu görüşler ışığında 2 Mart günü Cumhuriyet Halk Fırkası’nın grup toplantısında 3 ayrı yasa tasarısı hazırlandı. “Şeriyye ve Evkaf Vekaleti’nin lağvı ve Diyanet Reisliği'nin teşkili” hakkındaki kanun müzakereleri kabul olunduktan sonra Tevhid-i Tedrisat yasa tasarısı Saruhan mebusu ve Maarif Vekili Vasıf Bey ve 57 arkadaşının imzasıyla gündeme getirildi. Kanunun gerekçesi şu sözlerle ifade edilmişti: “Bir millet bireyleri ancak bir eğitim görebilir. İki türlü eğitim bir ülkede iki türlü insan yetiştirir. Bu ise, duygu ve düşünce birliği ile dayanışma amaçlarını tamamen yok eder.”
Tasarı ertesi gün meclise sunuldu. 429 sayılı Şeriyye ve Evkaf Yasası’nın kabulünden sonra Tevhid-i Tedrisat Kanunu, 3 Mart 1924 günü TBMM Genel Kurulunda 430 Kanun Numarası ile kabul edildi.
Kanunun uygulanması
Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu’nun uygulanması ile Maarif Vekili Vasıf Bey görevlendirildi. Kanun, eğitimin temel kanunu olarak kabul edildi ve daha sonra çıkarılan bütün kanunlara esas teşkil etti.
Medreselerin kapatılması
Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu maddelerinde mahalle mektepleri ve medreselerin kapatılmasına ilişkin bir ifade bulunmuyordu ancak Maarif Vekili Vasıf Bey, Mayıs ayında yayımladığı bir genelge ile “Bakanlığı'nın elindeki ilkokulların hiçbirinde meslek dersleri okutulamayacağı, bunun öğretimin birleştirilmesine aykırı olacağı gerekçesiyle” mahalle mektepleri ve medreseleri kapattı.
Yasa çıktığında ülkede 479 medrese ve 18.000 medrese talebesi vardı fakat sadece 6.000'i gerçek öğrenci idi. Geri kalanlar, II. Abdülhamid devrinde çıkan bir kanunla medrese öğrencileri askerlikten muaf tutuldukları için okula kayıt yaptıran ancak öğrenim görmeyen kimselerdi. Medrese başına ortalama bir hoca vardı. İstanbul’daki medrese binalarını inceleyen bir kurulun hazırladığı rapora göre; hiçbiri okul olarak kullanılabilecek nitelikte değildi.
Adalet Bakanlığı’nın şer-i mahkemeleri kapatması üzerine Mekteb-i Kuzat (Kadı Okulu) da kapatıldı.
İlahiyat Fakültesi ve imam hatip okullarının kurulması
Lisansüstü seviyesinde eğitim veren iki yıllık “Medrese-i Süleymaniye” yerine 1924 yılında İstanbul Darülfünûnu'nda bir İlahiyat fakültesi kuruldu. Açıldığında 224 öğrencisi olan fakültenin öğrenci sayısı 1934 yılında 20’ye düştü. Bu nedenle o yıl yapılan Üniversite Reformu ile İlahiyat Fakültesi kapatılarak “İslam Tetkikleri Enstitüsü” adında bir enstitü kuruldu.
Hem İlahiyat Fakültesi’ne altyapı oluşturmak hem de imam ve hatip yetiştirmek için 1923-1924 öğretim yılında ülkenin değişik yerlerinde 29 imam hatip okulu kuruldu. 1926-1927 öğretim yılında okulların sayısı ikiye indi. Bu okullar 1930-1931 öğretim yılında ise öğrenciler tarafından yeterince ilgi görmemeleri nedeniyle kapatıldı.
Din derslerinin kaldırılması
Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu’nun kabulünden bir süre sonra “Türkiye'de sadece Müslüman vatandaşların olmadığı, Müslüman olmayan Türk vatandaşlarının da dinsel gereksinmeleri ve vicdan özgürlüğü olduğu” düşünülerek ilkokul programından Kur’an dersleri, ortaokul ve lise programından da din, Arapça ve Farsça dersleri çıkarılmıştır.
Başlangıçta isteğe bağlı bir ders haline getirilmiş olan din dersi; ortaokullarda 1930’da, öğretmen okullarında 1931’de, şehir ilkokullarında 1933’te, köy ilkokullarında 1939’da tamamen müfredattan çıkarıldı. Tüm bu gelişmeler sonucu 1939-1948 yılları arasında din derslerinin hiç yer almadığı bir örgün eğitim deneyimi yaşandı.
Azınlık ve misyoner okullarının durumu
Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu’nun kabulünden sonra misyoner ve azınlık okulları Millî Eğitim Bakanlığı’nın denetim ve gözetimine girmiş; dinsel ve siyasal amaçlı eğitim yasaklanmış; ders programlarına tarih, coğrafya, yurttaşlık bilgisi, Türkçe dersleri eklenmiştir. Bu dönemde azınlık okullarında okutulan kitaplardan aziz resimleri çıkarıldı; okul binalarındaki haçların indirilmesi istendi. Dinsel sembollerin yalnızca okul kiliselerinde bulundurulmasına izin verildi. Din esaslarına dayalı eğitim ve din propagandası yapma yasaklarına uymayan yabancı okullar kapatıldı. Bunlar arasında Merzifon ve Kayseri’deki Amerikan okulları, İzmir’deki Fransız okulu bulunur.
Askeri okulların durumu
Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu’nun kabulü sonucu askeri idadiler liseye çevrildi. Ancak askeri okullar 1925 yılında çıkarılan bir yasa ile yeniden Millî Savunma Bakanlığı’na bağlandılar.
1961 ve 1982 Anayasaları ile korunması
Tevhid-i Tedrisat Kanunu, 1961 Anayasası'nın “Devrim Kanunlarının Korunması” başlıklı 153. Maddesi kapsamında hükümleri anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve yorumlanamaz olduğu bildirilen 8 kanundan birisi olmuştur.
1982 Anayasası'nda ise "İnkılap Kanunlarının Korunması" başlıklı 174. Madde ile anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve yorumlanamaz olarak ifade edilen 8 kanundan birisidir.
Kaynakça
- ^ a b c d e f Zeynep Nevzatoğlu, Basında Din Eğitimi-Öğretimi Laiklik Tartışmaları (1945-1960), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2006
- ^ a b c . 10 Nisan 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Aralık 2011.
- ^ a b c d e f g h i j k l m . 6 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Aralık 2011.
Dış bağlantılar
Vikikaynak'ta Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile ilgili metin bulabilirsiniz. |
- Tevhid-i Tedrisat Kanunu metni 19 Aralık 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Tevhid i Tedrisat Kanunu Ogretim Birligi Yasasi Turkiye Buyuk Millet Meclisi tarafindan 3 Mart 1924 tarih ve 430 Kanun Numarasi ile kabul edilmis olan ve ulkedeki butun egitim kurumlarinin Maarif Vekaleti ne gunumuz Turkiye Cumhuriyeti Milli Egitim Bakanligi baglanmasini ongoren yasadir Turkiye Cumhuriyeti nde egitimin temel kanunu kabul edilmis ve daha sonra cikarilan kanunlara esas teskil etmistir 1982 anayasasinda 174 maddeyle koruma altina alinmis inkilap kanunlarindan bir tanesidir Turkiye de egitim alaninda reform yapabilmek millilik laiklik modernlik esaslarini uygulayabilmek icin egitim kurumlarinin birlestirilmesine ihtiyac duyulmasi sebebiyle hazirlanan kanun ulkenin egitim islerinde cok basliligin kaldirilmasini sagladi Hilafetin kaldirilmasina dair kanun ve Seriyye ve Evkaf Vekaleti nin kaldirilmasi hakkinda kanun la ayni gun cikarildi Tevhid i Tedrisat Kanunu ayrica tekke zaviye ve turbelerin kapatilmasi dinsel oldugu dusunulen Osmanli alfabesinin kaldirilip Harf Devrimi nin yapilmasi gibi diger bazi Ataturk Devrimleri nin gerceklesmesi icin de altyapiyi olusturmustur Egitimde mektep medrese ikiliginin kokeni19 yuzyil ortalarina gelene kadar Osmanli toplumunda egitim ogretim faaliyetleri Enderun ve birkac buyuk medrese haric devletin gorev alaninin disindaydi Osmanli Devleti nde batililasma surecine girildikten sonra devlet ulkede pek cok bati tipi egitim kurumu kurmus bu kurumlar ile birlikte eski egitim kurumlari da faaliyetlerine devam etmisti Devlet sahis ve dernekler tarafindan ilkogretim duzeyinde iptidai adli ilkokullar kurulmasini bu okullarda modern ogretim tekniklerini uygulanmasini destekliyordu bu okullarda ogretmenlik yapmak uzere ogretmen yetistiriyordu Ancak koy ve mahalle imamlariyla eslerinin yonetiminde bulunan ve cogu vakif kurulusu olan sibyan mektepleri ile mahalle mekteplerine dokunulmamisti Ortaogretim ve yuksekogretim duzeyinde ise modern tipte rustiyeler idadiler sultaniler yuksekokullar ve Darulfunun acilmis vakif kuruluslari olan medreselerden devlet destegi cekilmisti ancak medreseler kapatilmamisti halen ogrenci yetistirmeye devam ediyorlardi Iki farkli tipte kurumdan birbirlerine zit hayat goruslerine sahip kimseler yetismekteydi Boylece toplumda bir mektep medrese ikiligi dogmustu Ucuncu bir kategori olarak yabanci okullar misyoner okullari azinlik okullari ve kolejler egitim alaninda faaliyet gostermekteydi Kisacasi Turkiye Cumhuriyeti nin Osmanli dan devraldigi bu egitim ogretim mirasi farkli insan tipleri yetistiren farkli egitim tiplerinin bir arada var oldugu bir sistemdi Yeni rejimin getirmek istedigi ulusal nitelikteki yeni toplum duzeninin herkes tarafindan benimsenmesi devrimlerin halk uzerinde koklu ve etkili olabilmesi icin tum egitim kurumlarin tek bir merkeze baglanmasi egitim ogretimin tek elden tek esasa gore yonetilmesi geregi hissedilmekteydi Tevhid i Tedrisat Kanunu hazirliklari ve kanunun kabuluTurk Kurtulus Savasi yillarinda milli mucadelenin onderi Mustafa Kemal ve bazi hatipler konusmalarinda egitim kurumlarinin birlestirilmesine dair bazi ifadeler kullanmislardir Mustafa Kemal in Halk Firkasi ni kuracagini acikladigi ve firkanin dokuz maddelik programini tanittigi 7 Aralik 1922 tarihli basin bildirisinde medreselerin kaldirilmasi dusuncesi ilk kez acik olarak ortaya konuldu 1 Mart 1923 te TBMM ucuncu yili acilisinda yaptigi konusmayi buyuk olcude egitim konularina ayiran Mustafa Kemal Ulke cocuklarinin birlikte egitim ve ogrenim gormek zorunda oldugunu ogrenim birliginin ulkenin ilerlemesi icin buyuk onem tasidigini bu nedenle Seriyye ve Evkaf Vekaleti ile Maarif Vekaleti nin isbirligine varmasini gerektigini ifade etti Bu gorusler isiginda 2 Mart gunu Cumhuriyet Halk Firkasi nin grup toplantisinda 3 ayri yasa tasarisi hazirlandi Seriyye ve Evkaf Vekaleti nin lagvi ve Diyanet Reisligi nin teskili hakkindaki kanun muzakereleri kabul olunduktan sonra Tevhid i Tedrisat yasa tasarisi Saruhan mebusu ve Maarif Vekili Vasif Bey ve 57 arkadasinin imzasiyla gundeme getirildi Kanunun gerekcesi su sozlerle ifade edilmisti Bir millet bireyleri ancak bir egitim gorebilir Iki turlu egitim bir ulkede iki turlu insan yetistirir Bu ise duygu ve dusunce birligi ile dayanisma amaclarini tamamen yok eder Tasari ertesi gun meclise sunuldu 429 sayili Seriyye ve Evkaf Yasasi nin kabulunden sonra Tevhid i Tedrisat Kanunu 3 Mart 1924 gunu TBMM Genel Kurulunda 430 Kanun Numarasi ile kabul edildi Kanunun uygulanmasiTevhid i Tedrisat Kanunu nun uygulanmasi ile Maarif Vekili Vasif Bey gorevlendirildi Kanun egitimin temel kanunu olarak kabul edildi ve daha sonra cikarilan butun kanunlara esas teskil etti Medreselerin kapatilmasi Tevhid i Tedrisat Kanunu maddelerinde mahalle mektepleri ve medreselerin kapatilmasina iliskin bir ifade bulunmuyordu ancak Maarif Vekili Vasif Bey Mayis ayinda yayimladigi bir genelge ile Bakanligi nin elindeki ilkokullarin hicbirinde meslek dersleri okutulamayacagi bunun ogretimin birlestirilmesine aykiri olacagi gerekcesiyle mahalle mektepleri ve medreseleri kapatti Yasa ciktiginda ulkede 479 medrese ve 18 000 medrese talebesi vardi fakat sadece 6 000 i gercek ogrenci idi Geri kalanlar II Abdulhamid devrinde cikan bir kanunla medrese ogrencileri askerlikten muaf tutulduklari icin okula kayit yaptiran ancak ogrenim gormeyen kimselerdi Medrese basina ortalama bir hoca vardi Istanbul daki medrese binalarini inceleyen bir kurulun hazirladigi rapora gore hicbiri okul olarak kullanilabilecek nitelikte degildi Adalet Bakanligi nin ser i mahkemeleri kapatmasi uzerine Mekteb i Kuzat Kadi Okulu da kapatildi Ilahiyat Fakultesi ve imam hatip okullarinin kurulmasi Lisansustu seviyesinde egitim veren iki yillik Medrese i Suleymaniye yerine 1924 yilinda Istanbul Darulfununu nda bir Ilahiyat fakultesi kuruldu Acildiginda 224 ogrencisi olan fakultenin ogrenci sayisi 1934 yilinda 20 ye dustu Bu nedenle o yil yapilan Universite Reformu ile Ilahiyat Fakultesi kapatilarak Islam Tetkikleri Enstitusu adinda bir enstitu kuruldu Hem Ilahiyat Fakultesi ne altyapi olusturmak hem de imam ve hatip yetistirmek icin 1923 1924 ogretim yilinda ulkenin degisik yerlerinde 29 imam hatip okulu kuruldu 1926 1927 ogretim yilinda okullarin sayisi ikiye indi Bu okullar 1930 1931 ogretim yilinda ise ogrenciler tarafindan yeterince ilgi gormemeleri nedeniyle kapatildi Din derslerinin kaldirilmasi Tevhid i Tedrisat Kanunu nun kabulunden bir sure sonra Turkiye de sadece Musluman vatandaslarin olmadigi Musluman olmayan Turk vatandaslarinin da dinsel gereksinmeleri ve vicdan ozgurlugu oldugu dusunulerek ilkokul programindan Kur an dersleri ortaokul ve lise programindan da din Arapca ve Farsca dersleri cikarilmistir Baslangicta istege bagli bir ders haline getirilmis olan din dersi ortaokullarda 1930 da ogretmen okullarinda 1931 de sehir ilkokullarinda 1933 te koy ilkokullarinda 1939 da tamamen mufredattan cikarildi Tum bu gelismeler sonucu 1939 1948 yillari arasinda din derslerinin hic yer almadigi bir orgun egitim deneyimi yasandi Azinlik ve misyoner okullarinin durumu Tevhid i Tedrisat Kanunu nun kabulunden sonra misyoner ve azinlik okullari Milli Egitim Bakanligi nin denetim ve gozetimine girmis dinsel ve siyasal amacli egitim yasaklanmis ders programlarina tarih cografya yurttaslik bilgisi Turkce dersleri eklenmistir Bu donemde azinlik okullarinda okutulan kitaplardan aziz resimleri cikarildi okul binalarindaki haclarin indirilmesi istendi Dinsel sembollerin yalnizca okul kiliselerinde bulundurulmasina izin verildi Din esaslarina dayali egitim ve din propagandasi yapma yasaklarina uymayan yabanci okullar kapatildi Bunlar arasinda Merzifon ve Kayseri deki Amerikan okullari Izmir deki Fransiz okulu bulunur Askeri okullarin durumu Tevhid i Tedrisat Kanunu nun kabulu sonucu askeri idadiler liseye cevrildi Ancak askeri okullar 1925 yilinda cikarilan bir yasa ile yeniden Milli Savunma Bakanligi na baglandilar 1961 ve 1982 Anayasalari ile korunmasiTevhid i Tedrisat Kanunu 1961 Anayasasi nin Devrim Kanunlarinin Korunmasi baslikli 153 Maddesi kapsaminda hukumleri anayasaya aykiri oldugu seklinde anlasilamaz ve yorumlanamaz oldugu bildirilen 8 kanundan birisi olmustur 1982 Anayasasi nda ise Inkilap Kanunlarinin Korunmasi baslikli 174 Madde ile anayasaya aykiri oldugu seklinde anlasilamaz ve yorumlanamaz olarak ifade edilen 8 kanundan birisidir Kaynakca a b c d e f Zeynep Nevzatoglu Basinda Din Egitimi Ogretimi Laiklik Tartismalari 1945 1960 Ankara Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Yuksek Lisans Tezi Ankara 2006 a b c 10 Nisan 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 16 Aralik 2011 a b c d e f g h i j k l m 6 Subat 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 16 Aralik 2011 Dis baglantilarVikikaynak ta Tevhid i Tedrisat Kanunu ile ilgili metin bulabilirsiniz Tevhid i Tedrisat Kanunu metni 19 Aralik 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde