Kadınlar Halk Fırkası (KHF) ya da Türk Kadınlar Birliği, Cumhuriyet Halk Fırkası'ndan önce Nezihe Muhiddin öncülüğünde kurulan, Türkiye’deki ilk siyasal parti girişimlerinden biri.
Kadınlar Halk Fırkası | |
---|---|
Kurucu | Nezihe Muhiddin |
Kuruluş tarihi | 1923 (yasallaşmadı) |
Ardılı | Türk Kadınlar Birliği (dernek) |
Gazete(ler) | Türk Kadın Yolu |
İdeoloji | Kadın hakları Feminizm Önleyici mefkurecilik |
Türkiye |
Hakkında
1923 yılında henüz cumhuriyetin ilan edilmediği dönemde Nezihe Muhiddin ve on üç kadın arkadaşı, kadın hakları için bir kadın komitesi toplamaya karar vermişlerdir. Hazırlıkları Nezihe Muhiddin'in evinde süren komitenin ilk toplantısı, 15 Haziran 1923'te Darülfünun Konferans Salonu'nda gerçekleşti. Toplantıda "Kadınlar Halk Fırkası" adıyla siyasi bir parti kurma kararı alındı. Partinin programı o dönemki basında yer aldı. Nezihe Hanım'ın kuruluşuna önderlik ettiği parti, henüz Cumhuriyet Halk Fırkası bile kurulmadan kuruluş çalışmalarını tamamlayıp kuruluş dilekçesini sundu fakat kuruluş dilekçesine sekiz ay sonra ret yanıtı gelmiş, “1909 tarihli seçim kanununa göre kadınların siyasi temsilinin mümkün olmadığı” gerekçesiyle parti kuruluşu için valilik tarafından faaliyet izni verilmemiştir. Bunun üzerine Kadınlar Halk Fırkası, Türk Kadınlar Birliği adında bir derneğe dönüşmüştür.
Önleyici mefkurecilik
Avrupa’da sınıf yapılarının belirginleştiği ve kapitalizmin bölüşüm bunalımının etkili bir biçimde hissedilmeye başlandığı yıllarda, Türkiye’de henüz sanayi devrimi gerçekleştirilememiş, sınıflı toplum yapısı belirginleşmemiş ve önemli sayılabilecek bir sınıf çatışması yaşanmamıştır. Bu doğrultuda Cumhuriyet modernleşmesi, ileride yaşanabilecek ve birleşik, uyumlu bir toplum yapısını maraza uğratabilecek her türlü yapılanmaya karşı önleyici mefkurecilik olarak tanımlanabilecek bir ideoloji temelinde kurgulanmaya çalışılmıştır. Taha Parla bu idealizmi “liberal burjuva siyaseti ve burjuva ekonomisinin olmadığı bir burjuva toplumunun gerçekleştirilmesi” olarak açıklar. Böylelikle bir yandan feodalizmin arkaik kültürünü yıkabilecek bir burjuva toplumu oluşturulabilecek, bir yandan da oluşan burjuvazinin kendi çıkarını önceleyen bireyciliğinin önü alınabilecektir. Bir tür düzen içinde gelişme projesi olarak adlandırılabilecek bu tutumun Türkiye Cumhuriyetinde hayata geçirilen kamu politikalarında uzun süre etkili olduğu söylenebilir. Modern Türkiye Cumhuriyeti’nin temelindeki önleyici bu ideolojiyi özellikle Kemalizm’in altı okundaki halkçılık ilkesinde gözlemleyebilmek mümkündür. CHP’nin dördüncü büyük kongresinde belirtilen şekliyle halkçılık şu şekilde açıklanmaktadır:
"Türkiye Cumhuriyeti halkını, ayrı ayrı sınıflardan mürekkep değil fakat ferdî ve içtimai hayat için iş bölümü itibarıyla, muhtelif mesai erbabına ayrılmış bir camia telakki etmek, esas prensiplerimizdendir. Fırkamızın bu prensiple istihdaf ettiği gaye, sınıf mücadelesi yerine, içtimai intizam ve tesanüt temin etmek ve birini nakledemeyecekti surette menfaatlerde ahenk tesis eylemektir. Menfaatler, kabiliyet ve çalışma derecesiyle mütenasip olur."
Mete Tunçay, Kemalizm’in belirtilen şekildeki halkçılık tanımını demokrasiyle özdeş olmayan “daha çok, Büyük Fransız Devrimi düşünüme özgü bir anti-monarşizm ve statü ayrıcalıklarına düşmanlık” olarak betimlemektedir; çünkü bu tür halkçılık, sınıfları ve sınıf çatışmalarını görmezden gelerek mesleklerin yardımlaşmasına bel bağlamakta ve ulusçuluk adı altında farklılıkların kendilerini temsil ederek oluşturabilecekleri eşitlikçi ve özgürlükçü bir yapıyı sınırlandırmaktadır. Böylelikle halkçılık ülke sevgisi, millî irade, millî hakimiyet gibi Rousseau’yu hatırlatan seçkinci ve kolektivist söylemler ile hak temelli bir anlayıştan, ortak iyiye evrilen bir anlama yönlendirilmektedir. Ayşe Kadıoğlu, Türkiye’nin düşünsel temelinde var olan bu durumu aydınlanma aşamasından geçilmeden modernleşmenin gündeme gelmiş olmasına bağlar. Aydınlanmanın ortaya koymuş olduğu bireyin özgürlüğüne verilen önem, Türkiye’nin modernleşme sürecinde arka plana itilmekte ve toplumun yüce ulusal çıkara bir bütün halinde yönlendirilmesi amaçlanmaktadır. Cumhuriyet modernleşmesinin erken dönemlerinde yaşanan çok partili sisteme geçiş krizlerinde ve tek parti yönetiminin yerleşmesinde bu ideolojinin önemli bir payının olduğu söylenebilir. Yalnızca homojenleşmiş bir kamu vicdanının kurtuluşa ve gelişmeye yarar sağlayabileceğine inanılan, farklılıkların öteki sayılarak düşmanlaştırıldığı ve yok edildiği bir ortamda, ideolojik olarak aynı orta sınıfın “pozitivist, milliyetçi ve liberal hareketine” bağlı olduğu söylenen Kemalistler ile, Terakkiperverler ve hatta “güdümlü bir demokrasi deneyi” olarak tanımlanan Serbest Cumhuriyet Fırkalılar dahi birlikte var olamamıştır. Bunun yanında Türkiye Komünist Partisi’nin kurulması ya da bir dönem Turancı neşriyatın artmasında olduğu gibi, dış siyasetin farklı düşüncelerin var olmasını zorunlu kıldığı durumlarda da, ötekileştirilen düşünceler millî bütünlüğü bozmayacak bir şekilde devlet tarafından kontrol altında tutulmaya çalışılmıştır. Ayrıca bir federasyon niteliğindeki Amele Teali Cemiyeti ile II. Meşrutiyet’ten beri varlığını koruyan Türk Ocakları’nın kapatılması ve masonluk çalışmalarının durdurulması da devletin bütünlüğünü koruma, millî birliği sağlama düşüncesinin bir sonucu olarak görülebilir. Böyle bir ortam içerisinde kadınların hak temelli bir mücadele alanı olarak Kadınlar Halk Fırkası ve devamında Türk Kadınlar Birliği’nin incelenmesi, Türkiye’deki feminist hareketin Cumhuriyet modernleşmesinin bütüncül ideolojisi karşısında karşı karşıya kaldığı sorunları ve mücadeleler sonucu elde edilen kazanımları ortaya koyması ve bunun yanında bugünkü kadın mücadelesine de ışık tutabilmesi açısından önemlidir.
Türk Kadınlar Birliği
Amacı "Kadınlığı düşünsel ve sosyal alanlarda yükselterek modern ve olgun bir düzeye eriştirmek" olan Türk kadınlar Birliği'nin başkanlığını Nezihe Muhiddin üstlenmiştir. Ardından 1925'te kendi imkânlarıyla “Türk Kadın Yolu” dergisini kurmuş ve bu dergi 30 sayı çıkmıştır. Dergi genel olarak kadınların siyasal taleplerinin duyurulmasını kapsayan içeriği ile Cumhuriyetçi bir söylemle yayın yapmıştır.
1925 yılında henüz kadınların siyasal haklarının tanınmamış olmasına rağmen Türk Kadınlar Birliği tarafından Nezihe Muhiddin, Halide Edip ile birlikte milletvekilliği için aday gösterilmiştir. Amaç, seçimler sırasında konuyu gündeme getirerek kamuoyunu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni kadınlara oy verme hakkı için etkilemekti fakat adaylıkları kanunlar gereği reddedildi. Bazı kaynaklara göre o sırada devam eden Şeyh Said İsyanı kadınların siyasi taleplerini ertelemek için bir sebep olmuştur.
Kaynakça
- ^ a b c "Bir Siyasal Mücadele Örneği: KADINLAR HALK FIRKASI". Caner Yacan. 1 Kasım 2020 tarihinde kaynağından .
- ^ . 2 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ağustos 2015.
- ^ Koç, Duygu (2020). "Öcü Geçmiş, Yüceltilen Bugün Ve Umutlu Gelecek: Türk Kadın Yolu Dergisinde Siyasi Söylem". Tarih Araştırmaları Dergisi (TAD). 39 (67). s. 585-609. 10 Nisan 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Nisan 2020.
- ^ (PDF). 26 Haziran 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ağustos 2015.
- ^ . 10 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ağustos 2015.
- ^ . 22 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ağustos 2015.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Kadinlar Halk Firkasi KHF ya da Turk Kadinlar Birligi Cumhuriyet Halk Firkasi ndan once Nezihe Muhiddin onculugunde kurulan Turkiye deki ilk siyasal parti girisimlerinden biri Kadinlar Halk FirkasiKurucuNezihe MuhiddinKurulus tarihi1923 yasallasmadi ArdiliTurk Kadinlar Birligi dernek Gazete ler Turk Kadin YoluIdeolojiKadin haklari Feminizm Onleyici mefkurecilik Turkiye8 Aralik 1934 tarihli Aksam gazetesinde Turk Kadinlar Birligi nin Beyazit mitingi fotograflarindan 8 Aralik 1934 tarihli Aksam gazetesinde Turk Kadinlar Birligi nin Beyazit mitingi fotograflarindan Hakkinda1923 yilinda henuz cumhuriyetin ilan edilmedigi donemde Nezihe Muhiddin ve on uc kadin arkadasi kadin haklari icin bir kadin komitesi toplamaya karar vermislerdir Hazirliklari Nezihe Muhiddin in evinde suren komitenin ilk toplantisi 15 Haziran 1923 te Darulfunun Konferans Salonu nda gerceklesti Toplantida Kadinlar Halk Firkasi adiyla siyasi bir parti kurma karari alindi Partinin programi o donemki basinda yer aldi Nezihe Hanim in kurulusuna onderlik ettigi parti henuz Cumhuriyet Halk Firkasi bile kurulmadan kurulus calismalarini tamamlayip kurulus dilekcesini sundu fakat kurulus dilekcesine sekiz ay sonra ret yaniti gelmis 1909 tarihli secim kanununa gore kadinlarin siyasi temsilinin mumkun olmadigi gerekcesiyle parti kurulusu icin valilik tarafindan faaliyet izni verilmemistir Bunun uzerine Kadinlar Halk Firkasi Turk Kadinlar Birligi adinda bir dernege donusmustur Onleyici mefkurecilikAvrupa da sinif yapilarinin belirginlestigi ve kapitalizmin bolusum bunaliminin etkili bir bicimde hissedilmeye baslandigi yillarda Turkiye de henuz sanayi devrimi gerceklestirilememis sinifli toplum yapisi belirginlesmemis ve onemli sayilabilecek bir sinif catismasi yasanmamistir Bu dogrultuda Cumhuriyet modernlesmesi ileride yasanabilecek ve birlesik uyumlu bir toplum yapisini maraza ugratabilecek her turlu yapilanmaya karsi onleyici mefkurecilik olarak tanimlanabilecek bir ideoloji temelinde kurgulanmaya calisilmistir Taha Parla bu idealizmi liberal burjuva siyaseti ve burjuva ekonomisinin olmadigi bir burjuva toplumunun gerceklestirilmesi olarak aciklar Boylelikle bir yandan feodalizmin arkaik kulturunu yikabilecek bir burjuva toplumu olusturulabilecek bir yandan da olusan burjuvazinin kendi cikarini onceleyen bireyciliginin onu alinabilecektir Bir tur duzen icinde gelisme projesi olarak adlandirilabilecek bu tutumun Turkiye Cumhuriyetinde hayata gecirilen kamu politikalarinda uzun sure etkili oldugu soylenebilir Modern Turkiye Cumhuriyeti nin temelindeki onleyici bu ideolojiyi ozellikle Kemalizm in alti okundaki halkcilik ilkesinde gozlemleyebilmek mumkundur CHP nin dorduncu buyuk kongresinde belirtilen sekliyle halkcilik su sekilde aciklanmaktadir Turkiye Cumhuriyeti halkini ayri ayri siniflardan murekkep degil fakat ferdi ve ictimai hayat icin is bolumu itibariyla muhtelif mesai erbabina ayrilmis bir camia telakki etmek esas prensiplerimizdendir Firkamizin bu prensiple istihdaf ettigi gaye sinif mucadelesi yerine ictimai intizam ve tesanut temin etmek ve birini nakledemeyecekti surette menfaatlerde ahenk tesis eylemektir Menfaatler kabiliyet ve calisma derecesiyle mutenasip olur Mete Tuncay Kemalizm in belirtilen sekildeki halkcilik tanimini demokrasiyle ozdes olmayan daha cok Buyuk Fransiz Devrimi dusunume ozgu bir anti monarsizm ve statu ayricaliklarina dusmanlik olarak betimlemektedir cunku bu tur halkcilik siniflari ve sinif catismalarini gormezden gelerek mesleklerin yardimlasmasina bel baglamakta ve ulusculuk adi altinda farkliliklarin kendilerini temsil ederek olusturabilecekleri esitlikci ve ozgurlukcu bir yapiyi sinirlandirmaktadir Boylelikle halkcilik ulke sevgisi milli irade milli hakimiyet gibi Rousseau yu hatirlatan seckinci ve kolektivist soylemler ile hak temelli bir anlayistan ortak iyiye evrilen bir anlama yonlendirilmektedir Ayse Kadioglu Turkiye nin dusunsel temelinde var olan bu durumu aydinlanma asamasindan gecilmeden modernlesmenin gundeme gelmis olmasina baglar Aydinlanmanin ortaya koymus oldugu bireyin ozgurlugune verilen onem Turkiye nin modernlesme surecinde arka plana itilmekte ve toplumun yuce ulusal cikara bir butun halinde yonlendirilmesi amaclanmaktadir Cumhuriyet modernlesmesinin erken donemlerinde yasanan cok partili sisteme gecis krizlerinde ve tek parti yonetiminin yerlesmesinde bu ideolojinin onemli bir payinin oldugu soylenebilir Yalnizca homojenlesmis bir kamu vicdaninin kurtulusa ve gelismeye yarar saglayabilecegine inanilan farkliliklarin oteki sayilarak dusmanlastirildigi ve yok edildigi bir ortamda ideolojik olarak ayni orta sinifin pozitivist milliyetci ve liberal hareketine bagli oldugu soylenen Kemalistler ile Terakkiperverler ve hatta gudumlu bir demokrasi deneyi olarak tanimlanan Serbest Cumhuriyet Firkalilar dahi birlikte var olamamistir Bunun yaninda Turkiye Komunist Partisi nin kurulmasi ya da bir donem Turanci nesriyatin artmasinda oldugu gibi dis siyasetin farkli dusuncelerin var olmasini zorunlu kildigi durumlarda da otekilestirilen dusunceler milli butunlugu bozmayacak bir sekilde devlet tarafindan kontrol altinda tutulmaya calisilmistir Ayrica bir federasyon niteligindeki Amele Teali Cemiyeti ile II Mesrutiyet ten beri varligini koruyan Turk Ocaklari nin kapatilmasi ve masonluk calismalarinin durdurulmasi da devletin butunlugunu koruma milli birligi saglama dusuncesinin bir sonucu olarak gorulebilir Boyle bir ortam icerisinde kadinlarin hak temelli bir mucadele alani olarak Kadinlar Halk Firkasi ve devaminda Turk Kadinlar Birligi nin incelenmesi Turkiye deki feminist hareketin Cumhuriyet modernlesmesinin butuncul ideolojisi karsisinda karsi karsiya kaldigi sorunlari ve mucadeleler sonucu elde edilen kazanimlari ortaya koymasi ve bunun yaninda bugunku kadin mucadelesine de isik tutabilmesi acisindan onemlidir Turk Kadinlar BirligiAmaci Kadinligi dusunsel ve sosyal alanlarda yukselterek modern ve olgun bir duzeye eristirmek olan Turk kadinlar Birligi nin baskanligini Nezihe Muhiddin ustlenmistir Ardindan 1925 te kendi imkanlariyla Turk Kadin Yolu dergisini kurmus ve bu dergi 30 sayi cikmistir Dergi genel olarak kadinlarin siyasal taleplerinin duyurulmasini kapsayan icerigi ile Cumhuriyetci bir soylemle yayin yapmistir 1925 yilinda henuz kadinlarin siyasal haklarinin taninmamis olmasina ragmen Turk Kadinlar Birligi tarafindan Nezihe Muhiddin Halide Edip ile birlikte milletvekilligi icin aday gosterilmistir Amac secimler sirasinda konuyu gundeme getirerek kamuoyunu ve Turkiye Buyuk Millet Meclisi ni kadinlara oy verme hakki icin etkilemekti fakat adayliklari kanunlar geregi reddedildi Bazi kaynaklara gore o sirada devam eden Seyh Said Isyani kadinlarin siyasi taleplerini ertelemek icin bir sebep olmustur Kaynakca a b c Bir Siyasal Mucadele Ornegi KADINLAR HALK FIRKASI Caner Yacan 1 Kasim 2020 tarihinde kaynagindan 2 Nisan 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Agustos 2015 Koc Duygu 2020 Ocu Gecmis Yuceltilen Bugun Ve Umutlu Gelecek Turk Kadin Yolu Dergisinde Siyasi Soylem Tarih Arastirmalari Dergisi TAD 39 67 s 585 609 10 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Nisan 2020 PDF 26 Haziran 2016 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 25 Agustos 2015 10 Haziran 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Agustos 2015 22 Nisan 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Agustos 2015