Yunan Direnişi (Yunanca: Εθνική Αντίσταση), II. Dünya Savaşı sırasında 1941-44 yılları arasında Mihver Devletleri işgali altında bulunan Yunanistan’da işgale karşı faaliyet gösteren silahlı ve silahsız farklı siyasi görüşlere sahip grupları içeren terimdir. II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden az önce Almanların ülkeden atılmasının ardından direnişin farklı unsurları iktidarı almak için birbirleriyle mücadeleye girişmiş ve sonunda Yunan İç Savaşı patlak vermiştir.
Yunan Direnişi | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Balkan Cephesi (II. Dünya Savaşı) | |||||||
1941-44 yılları arasında Yunanistan'ın işgali | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Almanya İtalya Bulgaristan |
Kökenleri
Yunanistan'daki direniş hareketleri ülkenin Alman işgaline uğramasıyla başlamıştır. 1940 yılında Arnavutluk üzerinden başlatılmaya çalışılan İtalya Krallığı işgal girişimi Yunan Ordusu tarafından püskürtülmüştü. Alman işgali sırasında önce Atina sonra da Girit'in düşmesinden sonra kral II. George ve hükûmeti Mısır'a kaçarak sürgünde hükûmet kurarlar. Bu hükûmet Sovyetler Birliği hariç diğer Müttefik Devletler tarafından tanınır. Yunan hükûmeti işgal öncesinde de kralın diktatörlüğe varan uygulamaları yüzünden sol siyasi parti ve gruplarca tanınmaz. Bu gruplar hükûmetin köklerini Yannis Metaksas diktatörlüğüne götürürler. Almanlar işgal edilen Yunan topraklarında hemen bir işbirlikçi hükûmet kurarlar. Yorgos Çolakoğlu başkanlığında kukla hükûmet kurulur. Bu hükûmet hem Alman ve İtalyan silahlı kuvvetlerine dayandığı, hem de bu ülkelerin istekleri gereğince Yunan topraklarını Bulgaristan'a verdiği için kamuoyu tarafından benimsenmez. Hükûmet ve işgalci kuvvetler 1941-42 kışındaki açlık salgınını engelleyemeyip kitlesel ölümlerle karşılaşınca daha da gözden düşer.
İlk direniş
Belgelenememiş olsa da yaygın kanıya göre Yunan Direnişi Evzon tarafından gerçekleştirilse de kanıtlanabilen ilk direniş eylemi 30 Mayıs 1941 gecesi gerçekleşmiştir. İki genç öğrenci ve Manolis Glezos Akropolis'de göndere çekilen gamalı haçı indirirler.
Geniş çaplı ilk direniş hareketleri kuzey bölgelerinde Bulgaristan Krallığı'na terk edilen topraklarda başlar. Bulgar işgali altında kalan Drama'da ilk kitlesel ayaklanma yaşanır. Bulgarların asimilasyon politikalarına karşı 28-29 Eylül 1941 gecesi silahlı olarak ayaklanan halkın isyanı düzenli Bulgar Ordusu tarafından kolaylıkla bastırılacak, olayların sonunda 3 bin kişi idam edilecektir. Benzer olayların yaşandığı Yunan kasabaları (Yunanca: Δοξάτοve) ve (Yunanca: Χωριστή) günümüzde kahraman şehirler olarak bilinir.
İlk silahlı gerilla/partizan tarzı direniş ise Makedonya dağlarında 1941'in Ekim ayında başlar. Silahlı grupların teslim alınamamasıyla beraber Almanlar bölgedeki sivil halka karşı gerillalara destek verdikleri gerekçesiyle katliamlar düzenlemiştir.
Direniş kuruluyor
Genel olarak kabul gören bir hükûmetin olmaması ve işgal öncesi iktidarı elinde bulunduran sınıfların hareketsizliği ülkede siyasi bir boşluk yaratmıştır. Yunan halkı bir bekleyiş içinde olmuş, bazı subaylar Almanlarla savaşmak üzere İngiltere kontrolündeki Orta Doğu topraklarına geçmiştir. Geride kalanlar çok sayıda farklı gruplar halinde örgütlenerek direnişe başlamıştır.
İlk büyük çaplı direniş Ulusal Kurtuluş Cephesi (EAM] tarafından örgütlenir. Siyasi bir hareket olarak ortaya çıkan ve 1944 yılına gelindiğinde 1,8 milyon üyeye sahip olan örgüt başta Yunanistan Komünist Partisi olmak üzere çok sayıda küçük sol parti tarafından kurulur. Geleneksel siyasi partiler bu örgüte katılmayı tercih etmeyecek ve kendi direniş örgütlerini kuracaklardır.
16 Şubat 1942 tarihinde EAM başarılı bir silahlı direniş örgütlemesi için komünist lider (sonraları Aris Velouchiotis olarak tanınacaktır) ile temasa geçer. olarak anılan ilk gerilla birlikleri EAM'ın silahlı kolu Yunan Halk Kurtuluş Ordusu (ELAS) olarak İtalyan, Alman ve işbirlikçi Yunan birliklerine karşı muharebelere girmeye başlar.
Sonradan kurulan bir diğer direniş örgütü de Venizelosçu Ulusal Cumhuriyetçi Yunan Birliği (EDES) olur. Eski bir subay olan Albay tarafından kurulan örgüt simgesel lider olarak sürgündeki cumhuriyetçi lider Nikolaos Plastiras'a bağlılık bildirir. 1941 yılında kurulsa da 1942 yılına kadar silahlı bir eylemde bulunmaz.
Dağlarda direniş
Yunanistan dağlık bir bölgede bulunur. Özellikle de Osmanlı İmparatorluğu döneminde Yunan İsyanı ve bağımsızlık mücadelesi kapsamında dağlarda direniş geleneği kuvvetlidir. Alman işgali sırasında özellikle kırsal bölgelerdeki ulaşım zorluğu ve merkezi yönetim boşluğu sebebiyle buralarda denetim yavaş yavaş direnişin eline geçmeye başlar. Güçlenen ve büyüyen direniş örgütleri merkezi hükûmetin çok ötesinde yaygınlığa ve denetime sahip olur.
Partizanlar
1942 Şubat ayına girildiğinde artık Yunanistan Komünist Partisi'nin öncülüğünü yaptığı ELAS Yunanistan'ın orta bölümlerinde Aris Velouchiotis yönetiminde faaliyet halindedir. İzleyen yaz aylarında eski Albay Napoleon Zervas da EDES'in silahlı kolu olarak (EOEA) kurulduğunu ilan eder. Albay öncülüğünde kurulan EKKA adlı örgütün silahlı kolu bölgesinde etkili olur.
1942 yılı yazına kadar işgal kuvvetleri kurulma aşamasında olan silahlı direniş tarafından rahatsız edilmemiştir. Hatta özellikle kırsal bölgeleri denetimlerinde tutan İtalyanlar durumun normale döndüğüne dair raporlar vermiştir. Ancak dalga dalga büyüyen ve güçlenen direniş (özellikle EAM/ELAS) yerel jandarma karakollarına saldırmaya, köylere açıktan giderek direnişe katılma çağrıları yapmaya başlar. Küçük yerleşim yerlerine yönelik şiddetli İtalyan ve Alman baskıları ise yerel halkın dağa çıkıp direnişe katılmasına yol açacaktır.
Yunan Direnişi bölgedeki gücünü dünyaya görkemli bir sabotaj eylemiyle duyuracaktır. 25 Kasım 1942 günü havaya uçurulacaktır. Harekât İngiliz Gizli Servisinin desteğiyle işbirliği yapan ELAS-EDES örgütlerince ortak olarak gerçekleştirilmiştir.
"Özgür Yunanistan"
Özellikle İtalyan birliklerine karşı yapılan saldırılar ve sonucu yüzlerce İtalyan askerinin esir edilerek önemli miktarda cephane ele geçirilmesi İtalyanların bazı bölgelerde geri çekilmesine yol açmıştır. 1943 yılı Temmuz ayında artık Karditsa, Grevena, Trikkala ve Metsovon başta olmak üzere çok sayıda kasaba özgürlüğüne kavuşmuş durumdadır. Mihver Orduları ana yollar ve şehir merkezlerini denetimlerinde tutsalar da kırsal ve iç bölgeler direnişin elindedir. İyon Denizi'nden Ege Denizi'ne kadar uzanan bu bölge artık Özgür Yunanistan olarak adlandırılmakta ve yaklaşık 30,000 km² arazide 750 bin kişiyi kapsamaktadır.
İtalyanların çöküşü ve Almanların gelişi
1943 yılı Temmuz ayına gelindiğinde ELAS komutasında etkinliğini artırır. EDES, Epir bölgesinde varlık gösterirken EKKA ise daha sınırlı bir bölgede bulunur. sonucunda İtalyan Ordusu artık erimeye başlayınca İtalyanlara ait silah ve mühimmat direnişin eline geçer.
İtalyanların hakimiyetindeki bölgeler bu dönemin ardından Almanların denetimine girecek ve direnişçiler karşılarında daha gaddar, daha deneyimli ve daha güçlü bir düşman bulacaklardır. Direnişçiler ise çatışmalara devam ederek Bölgeye gelen çok sayıdaki Alman, Yugoslavya'da mücadele ettikleri Tito komutasındaki partizanlara karşı biriktirdikleri deneyimi Yunan topraklarında uygularlar. Sonuçta bu dönemde yoğun katliamlar, köy boşaltmalar, köy yakmalar yaşanacaktır.
İç savaşın işaretleri
1943 yılı Temmuz ayında önde gelen üç direniş örgütü (EAM/ELAS, EDES ve EKKA) arasında ortak işgalci düşmana karşı birlikte hareket etmeye ve askerî birliklerini General Henry Maitland Wilson komutasındaki Müttefik Devletler Ortadoğu Yüksek Komutasına bağlanmasına onay verir. Ancak siyasi alanda EAM ile diğer örgütler arasında gerginlik yükselir. Komünistlerin artan etkisi ve Yunanistan'daki en kuvvetli silahlı güç haline gelmeleri çeşitli çevrelerde rahatsızlık yaratır. Özellikle sürgündeki Yunan hükûmeti ve Birleşik Krallık hükûmeti Almanların ülkeden ayrılmasından sonra ülkede Sovyet yanlısı bir rejimin kurulmasını istememekteydi. Özellikle Winston Churchill bölgede olası bir sol iktidara karşı çıkmaktadır. 1944 yılında yapılan Moskova Konferansında Churchill ve Stalin daha sonraları Yüzdeler Anlaşması olarak anılacak şekilde Alman işgali altındaki ülkelerin bağımsızlık sonrası kaderleri üzerine anlaşırlar. Buna göre Yunanistan genel olarak İngiltere hakimiyet sahasında kalacak ve ülkedeki solculara Sovyet yardımı verilmeyecektir.
Ülkede öne çıkmaya başlayan EAM artık İngiliz destekli anti-komünist direniş gruplarının da hedefi haline gelmeye başlar. Bazı kralcı örgütler artık işgalcilere karşı değil sadece komünistlere karşı savaşmaktadır. 1943 yılı sonlarına gelindiğinde Almanların gözleri önünde ilan edilmemiş bir iç savaş başlamıştır. ELAS Epir'de EDES'e saldıracak ve ancak 1944 yılı Şubat ayında ilan edilen ateşkes sonucunda saldırılar duraklayacaktır. Ülkedeki Alman yönetimi de EDES ile ateşkes ilan ederek solculara karşı savaşta kolaylık sağlayacaktır. 1944 yılı Mart ayında EAM, Ulusal Bağımsızlık Siyasi Komitesi adıyla kurduğu yapıyla işgal sonrası Yunanistan'da iktidarı hedeflediğini ilan etmiş olur. 17 Nisan 1944 tarihinde sağcı EKKA'nın 5/42 adlı silahlı örgüt karargâhını basılarak çok sayıda militanla birlikte örgüt lideri da öldürülür.
Adalar ve Girit
Girit Direnişi (Yunanca: Κρητική Αντίσταση) Girit Adası sakinleri tarafından Alman ve İtalyan işgaline karşı örgütlenen direniştir. Yunan direnişinin en önemli kısımlarından birisini oluşturan direniş Almanların yerel halktan gösterilen büyük direniş nedeniyle önemlidir. Alman paraşütçü birliklerinin adaya ilk inişleri sırasında toplumun tüm kesimleri bulabildikleri en temel silahlarla (bıçak, balta, orak vb) hatta çıplak elleriyle düşmana saldırmışlardır. Bu yüzden adaya hakim olduktan sonra Almanlar toplu katliamlar gerçekleştirmiş ve intikam almaya yönelik eylemlerde bulunmuşlardır.
- Girit'e çıkartma yapmaya hazırlanan Alman paraşütçü birlikleri
- Alman paraşütçü birlikleri Girit'te
- Girit Muharebesinin ilk günü esir edilen Alman askerleri
- Giritli direnişçiler tarafından öldürülmüş Alman paraşütçüsü
- Direnişin yoğun olduğu Kondomari'de öldürülen siviller
- Kandanos Katliamı sonrasında Almanlar tarafından asılan tabelada şunlar yazmaktadır:
Paraşütçü birliklerinin insafsızca pusuya düşürülmesi sebebiyle Kandanos yerle bir edilmiştir
Şehirlerdeki durum
Şehirlerde direniş çabuk örgütlense de ilk başlarda çapı küçük kalmış ve yapısı dağınık olmuştur. 1942-42 kışının olağanüstü sert geçmesi ve savaş ortamı nedeniyle kıtlık yaşanması sebebiyle özellikle Atina'daki işçi mahallelerinde kıtlık çekilmiş, yüz binlerce kişi hayatını kaybetmiştir. Bu şartlar direnişe katılmak isteyenlerin sayısını artırsa da direnişçiler yeterli ekipmana, desteğe ve mali kaynağa sahip değillerdir. Şehirdeki direnişçilerin görevleri çoğunlukla istihbarat ve sabotaj eylemleri olmuştur. Direnişin ilk görevlerinden birisi de Yunanistan'da bulunan esir veya kaçak Müttefik askerlerinin ülke dışına kaçırılması olmuştur. Direniş grupları özellikle İngiltere Gizli Servisi ile temas halinde olmuş ve işbirliği yapmışlardır. Ancak farklı siyasi görüşlere sahip direniş gruplarının birlikte hareket etmemesi şehirlerde direnişin istenildiği şekilde güçlenmesini ertelemiştir. Özellikle telsiz yayınıyla ülke dışındaki İngiliz istihbaratı ile iletişim sağlamaya çalışan direnişçiler Almanların frekansları dinlemesi sebebiyle büyük tehlike altındaydılar. Abwehr ve Gestapo direnişçileri ağır işkencelerle sorguluyor ve genelde şebekeler hakkında derinlemesine bilgi sahibi olabiliyordu.
Şehirlerdeki direniş kitlesel ve geniş çaplı protesto eylemleri de düzenlemiştir. Bu olaylardan ilki 25 Mart 1942 tarihindeki ulusal bağımsızlık gününün yıl dönümünde yaşanır. İsimsiz Asker anıtına çelenk bırakmak isteyen öğrenciler, kukla hükûmetin polisleriyle çatışmaya başlar. Bu eylem sayesinde şehirli nüfus direnişle tanışmış olur. Aynı yılın 12-14 Nisan tarihleri arasında ise posta ve telefon idaresinde çalışan işçilerin Atina'da başlattığı iş bırakma eylemi tüm ülkeye yayılır. Çıkış sebebi maddi olsa da eylem kısa sürede siyasi bir çehreye kavuşacak, EAM'a bağlı solcu sendika EAM önderliğindeki örgütlü işçilerin eylemi başarıya ulaşacaktır. 21 Nisan günü baskılara boyun eğen hükûmet işçilerin maaş artırım taleplerini kabul etmenin ötesinde tutuklanan sendikacıları da serbest bırakmak zorunda kalır.
1943 yılında Almanların Yunanlardan köle işçi toplayarak Almanya'ya sevk edeceği haberleri yayılır. Buna karşı ilk direniş Şubat ayında başlar. 24 Şubat gününe gelindiğinde Atina çok sayıda gösteriyle çalkalanmıştır. 28 Şubat günü ise Yunan ulusal şairi Kostis Palamas'ın cenazesi de işgalin protesto edildiği bir gövde gösterisine dönüşür.
Önemli direnişçiler
|
|
|
Sonu
- Girit'te yapılan anıtı
- 1943 yılındaki anıtı
- Konstantinos Koukidis anıtı
- Direniş tarafından havaya uçurulan Gorgopotamos Köprüsü
- Galatsi'deki ELAS anıtı
Alman işgalinin sona ereceği günler artık hissedilmeye başlayınca aralarında siyasi görüş farkları olan direniş örgütleri birbirlerine karşı mücadele etmeye başlar. Özellikle sol karşıtları sürgünde Mısır'da bulunan Yunan hükûmetini desteklerler. İngiltere de bu kapsamda sol karşıtı grupları (EDES ve EKKA) destekleyerek silah ve para yardımı yapar. Alman işgalinin sona ermek üzere olduğu dönemde artık açıktan silahlı çatışmalar yaşanmaya başlar. Bu dönemde ELAS üyeleri EKKA kurucusu Dimitrios Psaros'u da öldürecektir. Kırsal bölgede özellikle güçlü olan komünistler bağımsızlık öncesi siyasi arenada dikkat çekmektedir.
10 Mart 1944 tarihinde solcuların desteğini de alan ancak geniş halk kitleleri tarafından desteklenen bir şekilde Ulusal Kurtuluş Siyasi Komitesi (Yunanca: Πολιτική Επιτροπή Εθνικής Απελευθέρωσης) kurulur. Başkanlığını Atina Üniversitesi öğretim üyelerinden anayasa uzmanı Aleksandros Svolos yaptığı kurum kurtarılan topraklarda iktidarda olduğunu, Yunan halkının egemen olduğunu ilan eder. Bu durumda Mısır'daki hükûmete rakip konuma gelen komite Yunan topraklarındaki ilk serbest genel seçimi de gerçekleştirir. Seçimlerin sonucunda meydana gelen Ulusal Konsey Evritanya köyünde 14-27 Mayıs 1944 tarihleri arasında toplanır.
Ortaya çıkan iki hükûmet arasında özellikle Mısır'da bulunan hükûmetin Başbakanı Emmanuel Tsouderos bu ülkedeki Yunan askerlerinin yoğun baskısı altında kalır. Komitelerde örgütlenen askerler Ulusal Konseyin tanınması yönünde baskı yapar. Ancak Tsouderos baskıya boyun eğmez ve ulusal birlik hükûmetini reddederek askerleri isyancı ilan eder. Mısır'daki yaklaşık 20 bin Yunan askeri İngiliz askerleri tarafından tutuklanarak Libya ve Eritre'deki toplama kamplarına gönderilir. İsyanın bastırılmasından sonra Tsouderos istifa ederek yerini önce Sophocles Venizelos (14 Nisan 1944) sonra da George Papandreou (27 Nisan 1944) yönetimine bırakır. Papandreou'nun çabaları sonucu tüm tarafları içeren bir konferansın Lübnan'da toplanmasına karar verilir. Bütün direniş unsurlarını ve Ulusal Konseyi de içeren bileşenler sonunda Papandreou başbakanlığında kurulacak olan bir ulusal birlik hükûmetini onaylar. Alınan karar 20 Mayıs 1944 tarihinde Lübnan'da imza altına alınır. Ancak bu uzlaşmaya rağmen siyasi olarak bir uzlaşma sağlanmamış ve direniş örgütleri silah bırakmamış durumdadır. 3 Eylül 1944 günü yeni hükûmet kurulur ve bünyesinde altı adet Ulusal Konsey milletvekili barındırır. 12 Ekim 1944 tarihinde Almanlar Atina'yı terk ederken 18 Ekim günü ulusal birlik hükûmeti başkente girer. Ülke sonunda iç savaşa gidecek olan sürece girmiş olur.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Sovyetler Birliği bu dönemde Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı nedeniyle bu hükümeti tanımamıştır
- ^ Belgelenemeyen bir inanışa göre Akropolis'de bayrak nöbetindeki Evzonlardan Yunan bayrağını kendilerine teslim etmelerini isteyen Alman askerlerine karşı gelmiş, bayrağı alarak Akropolis'den aşağıya atlayarak hayatını kaybetmiştir Atina rehberi 24 Ağustos 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) 25 Ocak 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ 1943-44 döneminde , , yaşanmış, binlerce ölünün yanı sıra yaklaşık 1 milyon kişi evsiz kalmıştır
- ^ İlgili antlaşmanın karalandığı kâğıt parçasındaki metin 6 Şubat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) 27 Ocak 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ Bu dönemde Yunanistan'daki Almanların başında daha sonra işlediği savaş suçlarından ötürü yargılanacak olan Hubert Lanz bulunmaktadır
- ^ Benzer bir uygulama için Bakınız OST-Arbeiter
Konuyla ilgili yazılan eserler
- Mark Mazower, Inside Hitler's Greece: The Experience of Occupation.1941-44 Yale University Press 2001
Dış bağlantılar
- Konuyla ilgili makale 19 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) 25 Ocak 2012 tarihinde erişilmiştir
- (Yunanca) 25 Ocak 2012 tarihinde erişilmiştir
- Almanların Yunanistan'daki kontrgerilla faaliyet teknikleriyle ilgili ABD Silahlı Kuvvetleri bünyesinde yazılan kitap 29 Ekim 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) 25 Ocak 2012 tarihinde erişilmiştir
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Yunan Direnisi Yunanca E8nikh Antistash II Dunya Savasi sirasinda 1941 44 yillari arasinda Mihver Devletleri isgali altinda bulunan Yunanistan da isgale karsi faaliyet gosteren silahli ve silahsiz farkli siyasi goruslere sahip gruplari iceren terimdir II Dunya Savasi nin sona ermesinden az once Almanlarin ulkeden atilmasinin ardindan direnisin farkli unsurlari iktidari almak icin birbirleriyle mucadeleye girismis ve sonunda Yunan Ic Savasi patlak vermistir Yunan DirenisiBalkan Cephesi II Dunya Savasi 1941 44 yillari arasinda Yunanistan in isgaliTarih1941 44BolgeYunanistanSonucBagimsiz Yunanistan Yunanistan Ic SavasiTaraflarYunanistan ELAS EAM EDASAlmanya Italya BulgaristanKokenleriYunanistan daki direnis hareketleri ulkenin Alman isgaline ugramasiyla baslamistir 1940 yilinda Arnavutluk uzerinden baslatilmaya calisilan Italya Kralligi isgal girisimi Yunan Ordusu tarafindan puskurtulmustu Alman isgali sirasinda once Atina sonra da Girit in dusmesinden sonra kral II George ve hukumeti Misir a kacarak surgunde hukumet kurarlar Bu hukumet Sovyetler Birligi haric diger Muttefik Devletler tarafindan taninir Yunan hukumeti isgal oncesinde de kralin diktatorluge varan uygulamalari yuzunden sol siyasi parti ve gruplarca taninmaz Bu gruplar hukumetin koklerini Yannis Metaksas diktatorlugune gotururler Almanlar isgal edilen Yunan topraklarinda hemen bir isbirlikci hukumet kurarlar Yorgos Colakoglu baskanliginda kukla hukumet kurulur Bu hukumet hem Alman ve Italyan silahli kuvvetlerine dayandigi hem de bu ulkelerin istekleri geregince Yunan topraklarini Bulgaristan a verdigi icin kamuoyu tarafindan benimsenmez Hukumet ve isgalci kuvvetler 1941 42 kisindaki aclik salginini engelleyemeyip kitlesel olumlerle karsilasinca daha da gozden duser Ilk direnis1941 Mayis ayi Almanlar tarafindan Akropolis de gondere cekilen gamali hacin ve Manolis Glezos tarafindan indirilmesi direnisin basladiginin isareti kabul edilir Belgelenememis olsa da yaygin kaniya gore Yunan Direnisi Evzon tarafindan gerceklestirilse de kanitlanabilen ilk direnis eylemi 30 Mayis 1941 gecesi gerceklesmistir Iki genc ogrenci ve Manolis Glezos Akropolis de gondere cekilen gamali haci indirirler Genis capli ilk direnis hareketleri kuzey bolgelerinde Bulgaristan Kralligi na terk edilen topraklarda baslar Bulgar isgali altinda kalan Drama da ilk kitlesel ayaklanma yasanir Bulgarlarin asimilasyon politikalarina karsi 28 29 Eylul 1941 gecesi silahli olarak ayaklanan halkin isyani duzenli Bulgar Ordusu tarafindan kolaylikla bastirilacak olaylarin sonunda 3 bin kisi idam edilecektir Benzer olaylarin yasandigi Yunan kasabalari Yunanca Do3atove ve Yunanca Xwristh gunumuzde kahraman sehirler olarak bilinir Ilk silahli gerilla partizan tarzi direnis ise Makedonya daglarinda 1941 in Ekim ayinda baslar Silahli gruplarin teslim alinamamasiyla beraber Almanlar bolgedeki sivil halka karsi gerillalara destek verdikleri gerekcesiyle katliamlar duzenlemistir Direnis kuruluyorGenel olarak kabul goren bir hukumetin olmamasi ve isgal oncesi iktidari elinde bulunduran siniflarin hareketsizligi ulkede siyasi bir bosluk yaratmistir Yunan halki bir bekleyis icinde olmus bazi subaylar Almanlarla savasmak uzere Ingiltere kontrolundeki Orta Dogu topraklarina gecmistir Geride kalanlar cok sayida farkli gruplar halinde orgutlenerek direnise baslamistir Ilk buyuk capli direnis Ulusal Kurtulus Cephesi EAM tarafindan orgutlenir Siyasi bir hareket olarak ortaya cikan ve 1944 yilina gelindiginde 1 8 milyon uyeye sahip olan orgut basta Yunanistan Komunist Partisi olmak uzere cok sayida kucuk sol parti tarafindan kurulur Geleneksel siyasi partiler bu orgute katilmayi tercih etmeyecek ve kendi direnis orgutlerini kuracaklardir 16 Subat 1942 tarihinde EAM basarili bir silahli direnis orgutlemesi icin komunist lider sonralari Aris Velouchiotis olarak taninacaktir ile temasa gecer olarak anilan ilk gerilla birlikleri EAM in silahli kolu Yunan Halk Kurtulus Ordusu ELAS olarak Italyan Alman ve isbirlikci Yunan birliklerine karsi muharebelere girmeye baslar Sonradan kurulan bir diger direnis orgutu de Venizeloscu Ulusal Cumhuriyetci Yunan Birligi EDES olur Eski bir subay olan Albay tarafindan kurulan orgut simgesel lider olarak surgundeki cumhuriyetci lider Nikolaos Plastiras a baglilik bildirir 1941 yilinda kurulsa da 1942 yilina kadar silahli bir eylemde bulunmaz Daglarda direnisYunanistan daglik bir bolgede bulunur Ozellikle de Osmanli Imparatorlugu doneminde Yunan Isyani ve bagimsizlik mucadelesi kapsaminda daglarda direnis gelenegi kuvvetlidir Alman isgali sirasinda ozellikle kirsal bolgelerdeki ulasim zorlugu ve merkezi yonetim boslugu sebebiyle buralarda denetim yavas yavas direnisin eline gecmeye baslar Guclenen ve buyuyen direnis orgutleri merkezi hukumetin cok otesinde yayginliga ve denetime sahip olur Partizanlar 1942 Subat ayina girildiginde artik Yunanistan Komunist Partisi nin onculugunu yaptigi ELAS Yunanistan in orta bolumlerinde Aris Velouchiotis yonetiminde faaliyet halindedir Izleyen yaz aylarinda eski Albay Napoleon Zervas da EDES in silahli kolu olarak EOEA kuruldugunu ilan eder Albay onculugunde kurulan EKKA adli orgutun silahli kolu bolgesinde etkili olur 1942 yili yazina kadar isgal kuvvetleri kurulma asamasinda olan silahli direnis tarafindan rahatsiz edilmemistir Hatta ozellikle kirsal bolgeleri denetimlerinde tutan Italyanlar durumun normale dondugune dair raporlar vermistir Ancak dalga dalga buyuyen ve guclenen direnis ozellikle EAM ELAS yerel jandarma karakollarina saldirmaya koylere aciktan giderek direnise katilma cagrilari yapmaya baslar Kucuk yerlesim yerlerine yonelik siddetli Italyan ve Alman baskilari ise yerel halkin daga cikip direnise katilmasina yol acacaktir Yunan Direnisi bolgedeki gucunu dunyaya gorkemli bir sabotaj eylemiyle duyuracaktir 25 Kasim 1942 gunu havaya ucurulacaktir Harekat Ingiliz Gizli Servisinin destegiyle isbirligi yapan ELAS EDES orgutlerince ortak olarak gerceklestirilmistir Ozgur Yunanistan Ozellikle Italyan birliklerine karsi yapilan saldirilar ve sonucu yuzlerce Italyan askerinin esir edilerek onemli miktarda cephane ele gecirilmesi Italyanlarin bazi bolgelerde geri cekilmesine yol acmistir 1943 yili Temmuz ayinda artik Karditsa Grevena Trikkala ve Metsovon basta olmak uzere cok sayida kasaba ozgurlugune kavusmus durumdadir Mihver Ordulari ana yollar ve sehir merkezlerini denetimlerinde tutsalar da kirsal ve ic bolgeler direnisin elindedir Iyon Denizi nden Ege Denizi ne kadar uzanan bu bolge artik Ozgur Yunanistan olarak adlandirilmakta ve yaklasik 30 000 km arazide 750 bin kisiyi kapsamaktadir Italyanlarin cokusu ve Almanlarin gelisi 1943 yili Temmuz ayina gelindiginde ELAS komutasinda etkinligini artirir EDES Epir bolgesinde varlik gosterirken EKKA ise daha sinirli bir bolgede bulunur sonucunda Italyan Ordusu artik erimeye baslayinca Italyanlara ait silah ve muhimmat direnisin eline gecer Italyanlarin hakimiyetindeki bolgeler bu donemin ardindan Almanlarin denetimine girecek ve direnisciler karsilarinda daha gaddar daha deneyimli ve daha guclu bir dusman bulacaklardir Direnisciler ise catismalara devam ederek Bolgeye gelen cok sayidaki Alman Yugoslavya da mucadele ettikleri Tito komutasindaki partizanlara karsi biriktirdikleri deneyimi Yunan topraklarinda uygularlar Sonucta bu donemde yogun katliamlar koy bosaltmalar koy yakmalar yasanacaktir Ic savasin isaretleri 1943 yili Temmuz ayinda onde gelen uc direnis orgutu EAM ELAS EDES ve EKKA arasinda ortak isgalci dusmana karsi birlikte hareket etmeye ve askeri birliklerini General Henry Maitland Wilson komutasindaki Muttefik Devletler Ortadogu Yuksek Komutasina baglanmasina onay verir Ancak siyasi alanda EAM ile diger orgutler arasinda gerginlik yukselir Komunistlerin artan etkisi ve Yunanistan daki en kuvvetli silahli guc haline gelmeleri cesitli cevrelerde rahatsizlik yaratir Ozellikle surgundeki Yunan hukumeti ve Birlesik Krallik hukumeti Almanlarin ulkeden ayrilmasindan sonra ulkede Sovyet yanlisi bir rejimin kurulmasini istememekteydi Ozellikle Winston Churchill bolgede olasi bir sol iktidara karsi cikmaktadir 1944 yilinda yapilan Moskova Konferansinda Churchill ve Stalin daha sonralari Yuzdeler Anlasmasi olarak anilacak sekilde Alman isgali altindaki ulkelerin bagimsizlik sonrasi kaderleri uzerine anlasirlar Buna gore Yunanistan genel olarak Ingiltere hakimiyet sahasinda kalacak ve ulkedeki solculara Sovyet yardimi verilmeyecektir Ulkede one cikmaya baslayan EAM artik Ingiliz destekli anti komunist direnis gruplarinin da hedefi haline gelmeye baslar Bazi kralci orgutler artik isgalcilere karsi degil sadece komunistlere karsi savasmaktadir 1943 yili sonlarina gelindiginde Almanlarin gozleri onunde ilan edilmemis bir ic savas baslamistir ELAS Epir de EDES e saldiracak ve ancak 1944 yili Subat ayinda ilan edilen ateskes sonucunda saldirilar duraklayacaktir Ulkedeki Alman yonetimi de EDES ile ateskes ilan ederek solculara karsi savasta kolaylik saglayacaktir 1944 yili Mart ayinda EAM Ulusal Bagimsizlik Siyasi Komitesi adiyla kurdugu yapiyla isgal sonrasi Yunanistan da iktidari hedefledigini ilan etmis olur 17 Nisan 1944 tarihinde sagci EKKA nin 5 42 adli silahli orgut karargahini basilarak cok sayida militanla birlikte orgut lideri da oldurulur Adalar ve GiritGirit Direnisi Yunanca Krhtikh Antistash Girit Adasi sakinleri tarafindan Alman ve Italyan isgaline karsi orgutlenen direnistir Yunan direnisinin en onemli kisimlarindan birisini olusturan direnis Almanlarin yerel halktan gosterilen buyuk direnis nedeniyle onemlidir Alman parasutcu birliklerinin adaya ilk inisleri sirasinda toplumun tum kesimleri bulabildikleri en temel silahlarla bicak balta orak vb hatta ciplak elleriyle dusmana saldirmislardir Bu yuzden adaya hakim olduktan sonra Almanlar toplu katliamlar gerceklestirmis ve intikam almaya yonelik eylemlerde bulunmuslardir Girit e cikartma yapmaya hazirlanan Alman parasutcu birlikleri Alman parasutcu birlikleri Girit te Girit Muharebesinin ilk gunu esir edilen Alman askerleri Giritli direnisciler tarafindan oldurulmus Alman parasutcusu Direnisin yogun oldugu Kondomari de oldurulen siviller Kandanos Katliami sonrasinda Almanlar tarafindan asilan tabelada sunlar yazmaktadir Parasutcu birliklerinin insafsizca pusuya dusurulmesi sebebiyle Kandanos yerle bir edilmistirSehirlerdeki durumSehirlerde direnis cabuk orgutlense de ilk baslarda capi kucuk kalmis ve yapisi daginik olmustur 1942 42 kisinin olaganustu sert gecmesi ve savas ortami nedeniyle kitlik yasanmasi sebebiyle ozellikle Atina daki isci mahallelerinde kitlik cekilmis yuz binlerce kisi hayatini kaybetmistir Bu sartlar direnise katilmak isteyenlerin sayisini artirsa da direnisciler yeterli ekipmana destege ve mali kaynaga sahip degillerdir Sehirdeki direniscilerin gorevleri cogunlukla istihbarat ve sabotaj eylemleri olmustur Direnisin ilk gorevlerinden birisi de Yunanistan da bulunan esir veya kacak Muttefik askerlerinin ulke disina kacirilmasi olmustur Direnis gruplari ozellikle Ingiltere Gizli Servisi ile temas halinde olmus ve isbirligi yapmislardir Ancak farkli siyasi goruslere sahip direnis gruplarinin birlikte hareket etmemesi sehirlerde direnisin istenildigi sekilde guclenmesini ertelemistir Ozellikle telsiz yayiniyla ulke disindaki Ingiliz istihbarati ile iletisim saglamaya calisan direnisciler Almanlarin frekanslari dinlemesi sebebiyle buyuk tehlike altindaydilar Abwehr ve Gestapo direniscileri agir iskencelerle sorguluyor ve genelde sebekeler hakkinda derinlemesine bilgi sahibi olabiliyordu Sehirlerdeki direnis kitlesel ve genis capli protesto eylemleri de duzenlemistir Bu olaylardan ilki 25 Mart 1942 tarihindeki ulusal bagimsizlik gununun yil donumunde yasanir Isimsiz Asker anitina celenk birakmak isteyen ogrenciler kukla hukumetin polisleriyle catismaya baslar Bu eylem sayesinde sehirli nufus direnisle tanismis olur Ayni yilin 12 14 Nisan tarihleri arasinda ise posta ve telefon idaresinde calisan iscilerin Atina da baslattigi is birakma eylemi tum ulkeye yayilir Cikis sebebi maddi olsa da eylem kisa surede siyasi bir cehreye kavusacak EAM a bagli solcu sendika EAM onderligindeki orgutlu iscilerin eylemi basariya ulasacaktir 21 Nisan gunu baskilara boyun egen hukumet iscilerin maas artirim taleplerini kabul etmenin otesinde tutuklanan sendikacilari da serbest birakmak zorunda kalir 1943 yilinda Almanlarin Yunanlardan kole isci toplayarak Almanya ya sevk edecegi haberleri yayilir Buna karsi ilk direnis Subat ayinda baslar 24 Subat gunune gelindiginde Atina cok sayida gosteriyle calkalanmistir 28 Subat gunu ise Yunan ulusal sairi Kostis Palamas in cenazesi de isgalin protesto edildigi bir govde gosterisine donusur Onemli direniscilerEAM ELASAris Velouchiotis Markos Vafiadis Alexandros Svolos Iannis Xenakis Yiannis Ritsos EDESEKKAEvripidis Bakirtzis DigerManolis Glezos Georgios Grivas Ingiltere Gizli ServisiE C W Eddie Myers Patrick Leigh Fermor W Stanley MossSonuGirit te yapilan aniti 1943 yilindaki aniti Konstantinos Koukidis aniti Direnis tarafindan havaya ucurulan Gorgopotamos Koprusu Galatsi deki ELAS aniti Alman isgalinin sona erecegi gunler artik hissedilmeye baslayinca aralarinda siyasi gorus farklari olan direnis orgutleri birbirlerine karsi mucadele etmeye baslar Ozellikle sol karsitlari surgunde Misir da bulunan Yunan hukumetini desteklerler Ingiltere de bu kapsamda sol karsiti gruplari EDES ve EKKA destekleyerek silah ve para yardimi yapar Alman isgalinin sona ermek uzere oldugu donemde artik aciktan silahli catismalar yasanmaya baslar Bu donemde ELAS uyeleri EKKA kurucusu Dimitrios Psaros u da oldurecektir Kirsal bolgede ozellikle guclu olan komunistler bagimsizlik oncesi siyasi arenada dikkat cekmektedir 10 Mart 1944 tarihinde solcularin destegini de alan ancak genis halk kitleleri tarafindan desteklenen bir sekilde Ulusal Kurtulus Siyasi Komitesi Yunanca Politikh Epitroph E8nikhs Apeley8erwshs kurulur Baskanligini Atina Universitesi ogretim uyelerinden anayasa uzmani Aleksandros Svolos yaptigi kurum kurtarilan topraklarda iktidarda oldugunu Yunan halkinin egemen oldugunu ilan eder Bu durumda Misir daki hukumete rakip konuma gelen komite Yunan topraklarindaki ilk serbest genel secimi de gerceklestirir Secimlerin sonucunda meydana gelen Ulusal Konsey Evritanya koyunde 14 27 Mayis 1944 tarihleri arasinda toplanir Ortaya cikan iki hukumet arasinda ozellikle Misir da bulunan hukumetin Basbakani Emmanuel Tsouderos bu ulkedeki Yunan askerlerinin yogun baskisi altinda kalir Komitelerde orgutlenen askerler Ulusal Konseyin taninmasi yonunde baski yapar Ancak Tsouderos baskiya boyun egmez ve ulusal birlik hukumetini reddederek askerleri isyanci ilan eder Misir daki yaklasik 20 bin Yunan askeri Ingiliz askerleri tarafindan tutuklanarak Libya ve Eritre deki toplama kamplarina gonderilir Isyanin bastirilmasindan sonra Tsouderos istifa ederek yerini once Sophocles Venizelos 14 Nisan 1944 sonra da George Papandreou 27 Nisan 1944 yonetimine birakir Papandreou nun cabalari sonucu tum taraflari iceren bir konferansin Lubnan da toplanmasina karar verilir Butun direnis unsurlarini ve Ulusal Konseyi de iceren bilesenler sonunda Papandreou basbakanliginda kurulacak olan bir ulusal birlik hukumetini onaylar Alinan karar 20 Mayis 1944 tarihinde Lubnan da imza altina alinir Ancak bu uzlasmaya ragmen siyasi olarak bir uzlasma saglanmamis ve direnis orgutleri silah birakmamis durumdadir 3 Eylul 1944 gunu yeni hukumet kurulur ve bunyesinde alti adet Ulusal Konsey milletvekili barindirir 12 Ekim 1944 tarihinde Almanlar Atina yi terk ederken 18 Ekim gunu ulusal birlik hukumeti baskente girer Ulke sonunda ic savasa gidecek olan surece girmis olur Ayrica bakinizELAS Armia Ludowa Fransiz Direnisi Sovyet partizanlari Diamanto Koumbaki Yunan Ic SavasiKaynakca Sovyetler Birligi bu donemde Alman Sovyet Saldirmazlik Pakti nedeniyle bu hukumeti tanimamistir Belgelenemeyen bir inanisa gore Akropolis de bayrak nobetindeki Evzonlardan Yunan bayragini kendilerine teslim etmelerini isteyen Alman askerlerine karsi gelmis bayragi alarak Akropolis den asagiya atlayarak hayatini kaybetmistir Atina rehberi 24 Agustos 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 25 Ocak 2012 tarihinde erisilmistir 1943 44 doneminde yasanmis binlerce olunun yani sira yaklasik 1 milyon kisi evsiz kalmistir Ilgili antlasmanin karalandigi kagit parcasindaki metin 6 Subat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 27 Ocak 2012 tarihinde erisilmistir Bu donemde Yunanistan daki Almanlarin basinda daha sonra isledigi savas suclarindan oturu yargilanacak olan Hubert Lanz bulunmaktadir Benzer bir uygulama icin Bakiniz OST ArbeiterKonuyla ilgili yazilan eserlerMark Mazower Inside Hitler s Greece The Experience of Occupation 1941 44 Yale University Press 2001 ISBN 978 0300089233Dis baglantilarKonuyla ilgili makale 19 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 25 Ocak 2012 tarihinde erisilmistir Yunanca 25 Ocak 2012 tarihinde erisilmistir Almanlarin Yunanistan daki kontrgerilla faaliyet teknikleriyle ilgili ABD Silahli Kuvvetleri bunyesinde yazilan kitap 29 Ekim 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 25 Ocak 2012 tarihinde erisilmistir