Bu madde, uygun değildir.Şubat 2014) ( |
Pragmatizm, felsefede; uygulayıcılık, uygulamacılık, pragmacılık, fiîliyye, faydacılık, yararcılık gerçeğe ve eyleme yönelik olan, pratik sonuçlara yönelik düşünme temelleri üzerine kurulmuş olan felsefi akımdır. William James (1842-1910) tarafından popüler hale getirilmiştir. Onun felsefe ekolünden olanı yapmak, başarmak anlamına da gelir. Hem iyinin teorisi hem de doğrunun teorisidir. İyinin teorisi olarak faydacılık refahcıdır (welfarist). İyi en fazla faydayı sağlayandır ve burada fayda zevk, tatmin veya bir nesnel değerler listesine göre tanımlanır. Bir doğru teorisi olarak ise faydacılık neticecidir (). Doğru hareket bir şeyin uygulanabildiği ölçüde gerçek olduğu savına dayandırılmıştır. Bir fikrin doğruluğu faydalılığı, kullanışlılığı veya işlerliği gibi gözlemlenebilir etkilerine göre belirlenir.
Ampirizm ile yakın alakası olan bu felsefi akımı teorik düşüncenin tam tersi olarak nitelemek yanlış olmayacaktır.[]
Kelimenin dayandığı felsefi terim prágma, Eski Yunanca olup iş, eylem demektir. Pragmatik ise kelime anlamı olarak işe yönelik anlamına gelir. "Faydacılık" bu terime karşılık kullanılan sözcüktür. "Faydacılık ilk olarak 18. yüzyıl İngiltere'sinde Jeremy Bentham ve diğerleri tarafından öne sürülmüştür. Fakat Epikür (Aipikuros) gibi Antik Yunan filozoflarına kadar geri gidilebilir. İlk kez ortaya atıldığında iyi en fazla insana en fazla mutluluğu getiren şey olarak tanımlanmıştı. Ancak daha sonra Bentham iki farklı ve birbiri ile çelişme potansiyeli olan kavram içerdiğinden birinci kısmı atıp sadece “en büyük mutluluk prensibi” demiştir.
Hem Bentham'ın hem de Epikür'ün formülasyonu hedonistik nedenselliğin farklı tipleri olarak düşünülebilir çünkü hareketlerin doğruluğunu sebep oldukları mutluluğa göre ölçüyorlardı ve mutluluğu zevk ile tanımlıyorlardı; ancak Bentham'ın formulasyonu ferdi olmayan bir hedonizmdi. Epikür'ün kişiyi en mutlu eden şeyi yapmasını tavsiye etmesine karşılık Bentham herkesi en mutlu yapacak şeyi yapmayı uygun görüyordu.
John Stuart Mill "" isminde ünlü (ve kısa) bir kitap yazmıştır. Mill bir faydacı olmasına rağmen bütün zevklerin aynı değerde olmadığını ileri sürmüştür. “Mutsuz bir Sokrat (Sokrates) olmak, mutlu bir domuz olmaktan yeğdir.” sözü bu görüşünü anlatır.
Faydacılığı eleştirenler bu görüşün birkaç problemi olduğunu söylemişlerdir. Bunlardan biri değişik insanların faydalarının karşılaştırılmasının zorluğudur. İlk faydacıların çoğu mutluluğun felisifik hesap (felisific calculus) ile sayısal olarak ölçülüp karşılaştırılabileceğine inanıyorlardı ama pratikte bu hiçbir zaman yapılamadı. Değişik insanların mutluluğunun kıyaslanmasının sadece pratikte değil prensipte de mümkün olmayacağı ileri sürülmüştür. Faydacılığın savunucuları bu problemin iki kötü seçenek arasında karar vermek zorunda kalan herkesin karşılaşabileceği bir problem olduğunu söyleyerek karşılık vermişlerdir. Bir milyar insanın ölmesiyle bir kişinin ölmesinin aynı derecede kötü olduğunu söyleyemiyorsanız bu problemi utilitaryanizmi reddetmek için kullanamazsınız demişlerdir.
Faydacılık sağduyu ile çeliştiği için de eleştirilmiştir. Örneğin kişi kendi çocuğunun hayatı ile iki yabancının hayatını kurtarmak arasında seçim yapmak zorunda kaldığında kendi çocuğunu kurtarmayı seçecektir. Ama faydacılar iki yabancıyı kurtarmanın gelecekte daha fazla potansiyel mutluluğa sebebiyet vereceğinden tersini tercih etmeyi destekleyeceklerdir.
Bu akımın -bir şey uygulanabildiği ölçüde doğrudur- şeklindeki savı ise hiçbir teorik mekanizmanın tartışılmasına izin verilmeden bir şey özden yoksun olduğu halde başarılı bile olsa kabul gördüğünden eleştirilmiştir. Söz gelimi birbirinden farklı seçeneklere sahip bir soru hiçbir bilgi sahibi olmayan kimse tarafından rastgele ama doğru yanıtlandığında faydacılığa göre o şey artık mutlaklık kazanmıştır. Bu kişinin bilgili, eğitimli ya da zeki olması pek de önemli unsurlar değildir. Tersi durumda da çok iyi eğitimli ve yetenek sahibi kişiler toplumda iyi statülere erişemediği durumda onların geri zekalı ya da cahil olarak damgalanmaları bu akım yüzündendir. Kısacası faydacılıkta önemli olan öz değil biçimdir, olayların teorik akışı önemsizdir, mutlak olan daima pratik başarı olarak kabul edilir. Her teori doğru değil ama her pratik doğrudur bu görüşe göre.
Daniel Dennett kararlarımızı yönlendirmek için faydacılığın kullanmasının sınırlarını belirlemek için Three Mile adası kazasını örnek olarak kullanır. Bu nükleer santraldeki kaza iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey miydi? Bu kaza birçok kişi tarafından nükleer enerji politikasına yaptığı etkiler yüzünden yararlı olarak görülmekteydi (neticede Çernobil kadar kötü bir kaza değildi). Dennett faydacılık açısından tüm kanıtları tartıp bir karara varmak için hâlâ daha erken (aradan geçen 20 yıla rağmen) olduğunu söylemektedir.
Burada söz edilen sıkıntılardan kurtulmak için faydacılığın değişik çeşitleri ortaya atılmıştır. Faydacılığın geleneksel şekli en fazla fayda getiren hareket en iyi harekettir diyen hareket faydacılığıdır. Buna alternatif ise en iyi hareket en fazla faydayı sağlayacak kuralın emrettiği harekettir diyen kural faydacılığıdır.
Örneğin bir kişi yalan söylerse en fazla faydayı elde edeceği bir durumda olsun; hareket faydacılığına göre en doğru hareket yalan söylemektir ama genel kural olarak doğruyu söylemek o kişiye daha fazla fayda sağlayacağını kabul edersek kural faydacılığı açısından doğruyu söylemek gerekmektedir.
Kaynakça
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu madde Vikipedi bicem el kitabina uygun degildir Maddeyi Vikipedi standartlarina uygun bicimde duzenleyerek Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Gerekli duzenleme yapilmadan bu sablon kaldirilmamalidir Subat 2014 Pragmatizm felsefede uygulayicilik uygulamacilik pragmacilik fiiliyye faydacilik yararcilik gercege ve eyleme yonelik olan pratik sonuclara yonelik dusunme temelleri uzerine kurulmus olan felsefi akimdir William James 1842 1910 tarafindan populer hale getirilmistir Onun felsefe ekolunden olani yapmak basarmak anlamina da gelir Hem iyinin teorisi hem de dogrunun teorisidir Iyinin teorisi olarak faydacilik refahcidir welfarist Iyi en fazla faydayi saglayandir ve burada fayda zevk tatmin veya bir nesnel degerler listesine gore tanimlanir Bir dogru teorisi olarak ise faydacilik neticecidir Dogru hareket bir seyin uygulanabildigi olcude gercek oldugu savina dayandirilmistir Bir fikrin dogrulugu faydaliligi kullanisliligi veya islerligi gibi gozlemlenebilir etkilerine gore belirlenir William James Ampirizm ile yakin alakasi olan bu felsefi akimi teorik dusuncenin tam tersi olarak nitelemek yanlis olmayacaktir kaynak belirtilmeli Kelimenin dayandigi felsefi terim pragma Eski Yunanca olup is eylem demektir Pragmatik ise kelime anlami olarak ise yonelik anlamina gelir Faydacilik bu terime karsilik kullanilan sozcuktur Faydacilik ilk olarak 18 yuzyil Ingiltere sinde Jeremy Bentham ve digerleri tarafindan one surulmustur Fakat Epikur Aipikuros gibi Antik Yunan filozoflarina kadar geri gidilebilir Ilk kez ortaya atildiginda iyi en fazla insana en fazla mutlulugu getiren sey olarak tanimlanmisti Ancak daha sonra Bentham iki farkli ve birbiri ile celisme potansiyeli olan kavram icerdiginden birinci kismi atip sadece en buyuk mutluluk prensibi demistir Hem Bentham in hem de Epikur un formulasyonu hedonistik nedenselligin farkli tipleri olarak dusunulebilir cunku hareketlerin dogrulugunu sebep olduklari mutluluga gore olcuyorlardi ve mutlulugu zevk ile tanimliyorlardi ancak Bentham in formulasyonu ferdi olmayan bir hedonizmdi Epikur un kisiyi en mutlu eden seyi yapmasini tavsiye etmesine karsilik Bentham herkesi en mutlu yapacak seyi yapmayi uygun goruyordu John Stuart Mill isminde unlu ve kisa bir kitap yazmistir Mill bir faydaci olmasina ragmen butun zevklerin ayni degerde olmadigini ileri surmustur Mutsuz bir Sokrat Sokrates olmak mutlu bir domuz olmaktan yegdir sozu bu gorusunu anlatir Faydaciligi elestirenler bu gorusun birkac problemi oldugunu soylemislerdir Bunlardan biri degisik insanlarin faydalarinin karsilastirilmasinin zorlugudur Ilk faydacilarin cogu mutlulugun felisifik hesap felisific calculus ile sayisal olarak olculup karsilastirilabilecegine inaniyorlardi ama pratikte bu hicbir zaman yapilamadi Degisik insanlarin mutlulugunun kiyaslanmasinin sadece pratikte degil prensipte de mumkun olmayacagi ileri surulmustur Faydaciligin savunuculari bu problemin iki kotu secenek arasinda karar vermek zorunda kalan herkesin karsilasabilecegi bir problem oldugunu soyleyerek karsilik vermislerdir Bir milyar insanin olmesiyle bir kisinin olmesinin ayni derecede kotu oldugunu soyleyemiyorsaniz bu problemi utilitaryanizmi reddetmek icin kullanamazsiniz demislerdir Faydacilik sagduyu ile celistigi icin de elestirilmistir Ornegin kisi kendi cocugunun hayati ile iki yabancinin hayatini kurtarmak arasinda secim yapmak zorunda kaldiginda kendi cocugunu kurtarmayi sececektir Ama faydacilar iki yabanciyi kurtarmanin gelecekte daha fazla potansiyel mutluluga sebebiyet vereceginden tersini tercih etmeyi destekleyeceklerdir Bu akimin bir sey uygulanabildigi olcude dogrudur seklindeki savi ise hicbir teorik mekanizmanin tartisilmasina izin verilmeden bir sey ozden yoksun oldugu halde basarili bile olsa kabul gordugunden elestirilmistir Soz gelimi birbirinden farkli seceneklere sahip bir soru hicbir bilgi sahibi olmayan kimse tarafindan rastgele ama dogru yanitlandiginda faydaciliga gore o sey artik mutlaklik kazanmistir Bu kisinin bilgili egitimli ya da zeki olmasi pek de onemli unsurlar degildir Tersi durumda da cok iyi egitimli ve yetenek sahibi kisiler toplumda iyi statulere erisemedigi durumda onlarin geri zekali ya da cahil olarak damgalanmalari bu akim yuzundendir Kisacasi faydacilikta onemli olan oz degil bicimdir olaylarin teorik akisi onemsizdir mutlak olan daima pratik basari olarak kabul edilir Her teori dogru degil ama her pratik dogrudur bu goruse gore Daniel Dennett kararlarimizi yonlendirmek icin faydaciligin kullanmasinin sinirlarini belirlemek icin Three Mile adasi kazasini ornek olarak kullanir Bu nukleer santraldeki kaza iyi bir sey mi yoksa kotu bir sey miydi Bu kaza bircok kisi tarafindan nukleer enerji politikasina yaptigi etkiler yuzunden yararli olarak gorulmekteydi neticede Cernobil kadar kotu bir kaza degildi Dennett faydacilik acisindan tum kanitlari tartip bir karara varmak icin hala daha erken aradan gecen 20 yila ragmen oldugunu soylemektedir Burada soz edilen sikintilardan kurtulmak icin faydaciligin degisik cesitleri ortaya atilmistir Faydaciligin geleneksel sekli en fazla fayda getiren hareket en iyi harekettir diyen hareket faydaciligidir Buna alternatif ise en iyi hareket en fazla faydayi saglayacak kuralin emrettigi harekettir diyen kural faydaciligidir Ornegin bir kisi yalan soylerse en fazla faydayi elde edecegi bir durumda olsun hareket faydaciligina gore en dogru hareket yalan soylemektir ama genel kural olarak dogruyu soylemek o kisiye daha fazla fayda saglayacagini kabul edersek kural faydaciligi acisindan dogruyu soylemek gerekmektedir Kaynakca Turer Celal 2009 Pragmatizm in dogruluk evi PDF Bilimname Dusunce Platformu 2 VII ss 165 185 21 Mart 2020 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 9 Mart 2021 Arsivlenmis kopya 5 Ekim 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Ekim 2013