Bu maddede yeterince bilgilendirici olmayan ve karşı savunmasız olan kullanılmıştır.Ekim 2023) () ( |
Milankovitch (Milankoviç) teorisi, 1. Dünya Savaşındaki gözaltı sürecinde Sırp jeofizikçi ve gök bilimci ’in Dünya’nın hareketlerindeki değişikliklerin iklim üzerindeki kolektif etkilerini açıklamaya çalıştığı bir kuramıdır. Milankovitch; Yerkürenin devinimi, eksen eğikliği ve eksen kaymasındaki değişimlerin yörüngesel baskı ile birlikte Yeryüzündeki iklim oluşumlarını belirlemiş olduğunu matematiksel olarak teorize etmiştir.
Dünya ekseni yaklaşık olarak her 26.000 yılda tam bir dairelik devinim (presesyon) gerçekleştirir. Aynı zamanda eliptik yörünge daha düşük hızda döner. Söz konusu iki devinimin toplam etkisiyle mevsimler ve yörünge arasında 21.000 yıllık bir süre oluşumuna neden olmaktadır. Ek olarak, Yeryüzü’nün ekseni ve yörüngesinin düzlemi (eğiklik) arasındaki açı 41.000 yıllık bir döngü boyunca 22.1 ile 24.5 dereceleri arasında gidip gelmektedir. Şu anda 23.44 derecelerinde bulunmakta ve giderek düşmektedir.
, ve diğer gök bilimciler tarafından 19. yüzyılda benzer kuramlar öne sürülmüştür. Fakat hangi dönemlerin önem arz ettiği konusunda somut verilerin olmayışı nedeniyle bu kuramlara ilişkin geçerliliğin doğrulanması zor olmuştur. Hays, Imbrie ve Shackleton tarafından hazırlanan özgün çalışmalar (Science dergisindeki Yerküre Yörüngesindeki Değişiklikler: Buz Devirlerinin Öncüleri, 1976) ve derin okyanus çukurları araştırmalarından sonra söz konusu kuram şu anki halini almıştır.
Dünyanın Hareketleri
Dünya kendi ekseni ve Güneş etrafındaki dönüşü sırasında, karşılıklı çekimsel etkileşimler nedeniyle bazı yarı dönemsel değişiklikler meydana gelmektedir. Eğrilerin çok miktarda sinüzoidal bileşene sahip olmasına rağmen, bu bileşenlerden çok azı baskın özelliktedir Milankovitch, Yeryüzü hareketlerindeki eksen eğikliği ve devinimindeki değişiklikleri incelemiştir. Söz konusu hareketteki bu tarz değişiklikler ve yönelimler Yeryüzüne ulaşan güneş ışınımının (radyasyonunun) miktarını ve yerini değiştirmektedir. Bu da güneş kuvveti (bir ışınımsal baskı örneği)olarak bilinmektedir. Kuzey Kutup bölgesinin yakınındaki (yaklaşık 65 Kuzey enlemi) değişiklikler çok büyük bir karayı kapsadığından ötürü büyük bir önem teşkil etmektedir. Yüzey ve derinlik sularının karışması ve katı kütlelerin spesifik ısısının sıvılardan genellikle daha düşük olmasından dolayı, buradaki kara kütleleri daha yüksek bir ısı kapasitesine sahip olan okyanuslara kıyasla ısı değişimine daha hızlı bir şekilde tepki verir.
Dünyanın yörüngesi elipstir. Eğiklik bu elips şekle ilişkin dairesel sapmanın ölçülmesi ile belirlenir. Yeryüzünün yörünge şekli 0.028’lik eğiklik derecesi ile dairesel (0.005’lik düşük eğiklik derecesi) ve hafif eliptik (0.058’lik yüksek eğiklik derecesi) şekil arasında zamanla değişiklik göstermektedir. Bu değişikliklerin ana bileşeni 413.000 yıllık bir süre içerisinde ortaya çıkar (±0.012’lik eğiklik değişimi). Diğer bileşenler ise 95.000 ile 125.000 yıl arasında değişiklik göstererek gün yüzüne çıkar (400.000 yıllık ısı dönemi) ve genel hatlarıyla 100.000 yıllık bir döngü içerisinde bir araya gelir (değişiklik −0.03 ile +0.02 arasında). Şu anki eğiklik 0.017’dir.
Eğer Dünya Güneş etrafında dönen tek gezegen olsaydı, yörünge eğikliğinde bir milyon yılı aşkın bir sürede bile gözle görülür bir şekilde değişiklik yaşanmazdı. Dünyanın eğikliği birincil olarak Jüpiter ve Satürn gezegenlerinin çekimsel alanları ile olan karşılıklı etkileşimleri nedeniyle değişiklik göstermektedir. Yörünge eğikliği oluştukça, yörüngesel elipsin x ekseni değişiklik göstermemektedir. Yörünge değişimini hesaplamak için astronomi mekaniğinde kullanılan pertürbasyon teorisine göre, x ekseni adyabatik değişmezdir. Kepler’in 3. kuramına göre, yörünge süresi x ekseni ile belirlenir ve yörünge gelişip değiştikçe yıldız yılının süresi olan Dünya’nın yörüngesel süresinde bir değişiklik yaşanmamaktadır. X ekseni eğiklik derecesinin artışı ile düşüş gösterdikçe, mevsimsel değişiklikler de bir taraftan artış göstermektedir. Kepler’in ikinci kuramına göre gezegenin ortalama güneş ışın yayımı, az miktardaki eğiklik nedeniyle pek fazla değişim göstermemektedir.
Aynı ortalama ışın yayımı ortalama ısı sıcaklıkları ile örtüşmemektedir (Stefan-Boltzmann kuramına göre bunun nedeni söz konusu eğriliktir). 20°C’ lik ışın yayımı ve % ± 50’lik simetrik değişikliği için (mevsim değişikliklerinde örneğin), ortalama 16 °C’lik (örneğin sapma −4 °C) asimetrik ısı değişimi ve gün boyunca gerçekleşen ışın yayımı değişikliği için −113 °C’lik ortalama ısı derecesi elde edilir (sıfır termal kapasite için).
Güneş’e en yakın bir mesafede var olan (günberi) ışın yayımındaki bağıl artış, en uzaktaki (günötesi) ışı yayımına kıyasla eğiklikten neredeyse 4 kat daha fazladır. Şu anki yörünge eğikliğine ilişkin olarak bu miktar, ışın yayımında yaklaşık %6.8’lik bir değişime tekabül ederken, günberi ile günötesi arasındaki mevcut değişiklik sadece %3.4’tür (5.1 milyon km.). Günberisi şu anda yaklaşık olarak 3 Ocak’ta gerçekleşirken, günötesi 4 Temmuz civarındadır. Yörünge en eliptik halini aldığında, günberisindeki ışın yayımı oranı günötesinden %23 daha fazla olacaktır.
Yıl | Kuzey yarımküre | Güney yarımküre | Tarih: GMT | Mevsim süresi |
---|---|---|---|---|
2005 | kış gündönümü | yaz gündönümü | 21 aralık 2005 18:35 | 88.99 gün |
2006 | bahar | sonbahar ekinoksu | 20 mart 2006 18:26 | 92.75 gün |
2006 | yaz gündönümü | kış gündönümü | 21 haziran 2006 12:26 | 93.65 gün |
2006 | sonbahar ekinoksu | ilkbahar ekinoksu | 23 eylül 2006 4:03 | 89.85 gün |
2006 | kış gündönümü | yaz gündönümü | 22 aralık 2006 0:22 | 88.99 gün |
2007 | bahar ekinoksu | kış ekinoksu | 21 mart 2007 0:07 | 92.75 gün |
2007 | yaz gündönümü | kış gündönümü | 21 haziran 2007 18:06 | 93.66 gün |
2007 | sonbahar ekinoksu | ilkbahar ekinoksu | 23 eylül 2007 9:51 | 89.85 gün |
2007 | kış gündönümü | yaz gündönümü | 22 aralık 2007 06:08 |
Yörünge mekaniği mevsim sürelerinin bölgelerde yaşanan 4 tip mevsim süresine oranlanmasını istemektedir, çünkü eğiklik çok fazla artış gösterdiğinde, Dünyanın yörünge hareketi daha düzensiz olup mevsim süreleri değişiklik gösterir. Sonbahar ve kış mevsimleri Güneş’e en yakın konumda gerçekleştiğinde, Yerküre maksimum hızda hareket eder ve dolayısıyla sonbahar ve kış mevsimleri ilkbahar ve yaz mevsimlerinden bir miktar daha kısa geçer. Böylelikle kuzey yarımküredeki yaz mevsimi kıştan 4.66 gün, sonbahardan 2.9 gün daha uzun geçer. Bununla birlikte Yerkürenin yörünge düzlemi İlkbahar Ekinoksuna dair apsidal devinim nedeniyle dünyanın düzensiz hareketi tarafından etkilenen mevsim sürelerini değiştirmektedir. Yerkürenin apsideleri ekinokslarla aynı eksene geldiğinde, İlkbahar ve Yaz süreleri (bir arada) Sonbahar ve Kış süreleri ile eşitlenir, gündönümleri ile aynı eksene geldiklerinde ise ya İlkbahar-Yaz ya da Sonbahar-Kış mevsimleri en uzun dönemlerle yaşanır. Eğiklik derecesindeki artış günötesine yakın olarak harcanan zamanı uzatır, günberisine yakın olan zamanı ise kısaltır.
Eğiklikteki değişiklikler anomal yıl süresini ya da Yerkürenin yörüngesi boyunca gerçekleştirdiği ortalama hareketini kendi başlarına değiştirmezler çünkü her ikisi de x ekseninin fonksiyonları arasında yer alır.
Yerkürenin eksen eğikliği (eğimi) açısı yörüngesinin düzlemine ilişkin olarak değişiklik gösterir. 2.4°‘lik bu küçük eğim değişiklikleri 22.1° ve 24.5° ‘lik eksen değişiklikleri arasında yer alması için yaklaşık olarak 41.000 yıl periyodik olarak devam etmesi gerekir. Eğim artıkça, güneşlenmedeki mevsimsel döngü genliği artar, bu dayazları her iki yarım kürenin Güneş’ten daha fazla ışınım akısı almasına, kışlarda ise daha az ışınım akısı almasına neden olur.
Bununla birlikte yaz ve kış mevsimlerindeki ters işaret değişiklikleri Yerkürenin her yerinde aynı büyüklükte gerçekleşmemektedir. Yüksek enlem derecesinde ortalama yıllık güneşlenme süresi eğim ile birlikte artış gösterir, enlem derecesi düşük olan yerler ise güneşlenme süresinde bir düşüş yaşar. Serin geçen yazlar ve daha az kar erimeleri buz çağına girileceğinin bir göstergesi olabilir. Gezegenin neredeyse bütün karı ve buzu yüksek enlemlerde yer aldığından, daha düşük eğim derecesinin iki nedenden dolayı buz çağına geçişi tetiklediği görüşü tartışılmaktadır, bunlar: toplam yaz güneşlenme süresindeki azalış ve yüksek enlem derecesindeki ortalama güneşlenme süresindeki ek düşüş.
Daha fazla eksen eğikliği olaylarını incelemek için bilgisayar programlarından faydalanan bilim insanları, yüksek dereceli eğimlerdeki sert iklimlerin özellikle Yerkürede mevcut olan ileri yaşam düzeylerini tehdit edeceği sonucuna varmışlardır. Ayrıca söz konusu Yüksek dereceli eğimlerin bir gezegeni tamamıyla verimsiz hala getiremeyeceğini fakat bugünkü hassas ve kolay etkilenebilecek bir özelliğe sahip olan toprağa dayalı yaşamımız için koşulları daha da zorlaştırabileceğini belirtmişlerdir.
Şu anda Yerküre yörüngesel düzleminde 23.44'lik bir eksen eğikliğinde olup aşağı yukarı en uç değerlerinin ortasında bir değerde yer almaktadır. Bu eğiklik Yerkürenin döngüsünde yaşanan düşüş evresi içerisinde yer alır ve yaklaşık olarak MS 11.800’de minimum değerine ulaşacaktır; maksimum değerine ulaştığı en son tarih ise M.Ö. 8.700’dir. Bu durum kış aylarını daha sıcak ve yazları daha soğuk yaparak genel serinleme eğilimi ile birlikte buz çağına geçişi gerçekleştirmektedir, bununla birlikte 20. yüzyıl sıcaklık ölçüm kayıtlarına göre, Yerküre sıcaklıklarında yaşanan ani artışın ve peşinden gelen buzul erimelerinin sonucunda, bilim camiası son zamanlarda gerçekleşen değişikliklerin nedenleri olarak sera gazı salınımlarını öne sürmüştür.
26.000 yıllık durağan yıldızlara ilişkin olarak söz konusu devinim Dünya’nın eksen hareketi yönünde yer almaktadır. Bu jiroskopik hareket,Güneş ve Ay’ın kutuplardan basık olan Yerküre üzerinde uyguladığı gel-git kuvvetleri nedeniyle oluşmaktadır. Güneş ve Ay bu etkiye aşağı yukarı eşit derecede katkıda bulunur.
Eksen günberisindeki Güneş’e doğru yöneldikçe, iki yarımküreden birisinde mevsimler daha ılık geçerken diğer yarım kürede yaşanan mevsimler arasında ise daha büyük farklılaşmalar ortaya çıkar. Yaz mevsiminde günberisinde yer alan bir yarım küre güneş ışınımında bir artış yaşar, bununla birlikte Kış mevsiminde günötesinde yer alan aynı yarım küre daha soğuk bir kış geçirir. Diğer yarım küre ise nispeten daha sıcak bir kış ve daha serin bir yaz mevsimi geçirecektir.
Yerküre aynı eksene gelip günötesi ve Günberisinin de ekinokslara yakın olarak gerçekleşmesi durumunda, Kuzey ve Güney Yarımküreler mevsimlerinde benzer farklılıklar yaşayacaktır.
Şu anda, günberisi güney yarımkürenin yaz mevsimi sırasında gerçekleşirken, günötesi ise kış mevsiminde gerçekleşir. Böylelikle güney yarım kürenin mevsimleri bir ölçüde kuzey yarımkürenin mevsimlerine nazaran daha sert geçer, yalnız diğer faktörler aynı kalır.
Eksen dönmesi
Yörünge elipsi, Jüpiter ve Satürn ile karşılıklı etkileşimleri sonucunda kendi başına uzayda devinme hareketi içerisindedir. Ayrıca Güneş’in basıklığı ve Merkür’e dair iyi bilinen Genel İzafiyet gibi unsurlar da burada etkilidir. Toplam yörüngesel devinim, 25,771.5 ile 21,636 yılları arasındaki günberilerine ilişkin ekinoksların devinim süresini kısaltarak eksen yönünün jiroskopik hareketi mantığı ile aynı doğrultuda işlemektedir. Eksen dönmesi, ekliktik düzlem içerisinde gerçekleşir ve Eliptik’e ilişkin Yerküre yörüngesinin yönünü değiştirir.
Ayrıca eksen sapmasındaki değişiklikler ile birlikte, mevsim sürelerinde de bir değişikliğe yol açar.
Yörünge eğikliği
Yerkürenin yörünge eğikliği şu anki yörüngesine göre yukarıya ve aşağıya doğru yönelim göstermektedir. Milankovitch bu üç boyutlu hareketi incelememiştir. Söz konusu hareket “ekliptik gerileme” ya da “gezegen devinmesi (presesyonu)” olarak bilinmektedir.
Pek çok yeni nesil araştırmacıya göre bu yönelme ve yörüngenin diğer gezegenlerin yörüngelerine göre de hareket ettiği konusu üzerinde durmuştur. Güneş Sistemi’nin açısal momentumunu gösteren değişmez düzlem yaklaşık olarak Jüpiter’in yörüngesel düzlemidir. Yerkürenin yörünge eğikliği yaklaşık 70.000 yıllık bir döngü ile birlikte şu anki yörüngesine göre yukarıya ve aşağıya doğru yönelim göstermektedir. Yerkürenin yörünge eğikliği değişmeyen düzleme göre 100.000 yıllık bir döngüye sahiptir. Bu da 100.000 yıllık bir eksen sapmasıyla önemli ölçüde benzerlik göstermektedir. Söz konusu 100.000 yıllık döngü, 100.000 yıllık buz devri oluşumları ile yakın bir uyum içerisindedir.
Bir toz diskinin ve kalıntının değişmeyen düzlem içerisinde oluştuğu ve bunun da çeşitli yollarla Yerkürenin iklimini etkilemekte olduğu ileri sürülmüştür. Yerküre radar detektörlü meteorlarda ve meteorla ilgili gece bulutlarında bir artışın yaşandığı 9 Ocak ve 9 Temmuz tarihlerinde söz konusu düzlem boyunca hareket etmektedir.
Buz içerisinde sıkışan hava kabarcıklarındaki oksijen-nitrojen oranlarını kullanan Antarktika buz çekirdeklerinin kronolojisine ilişkin bir çalışma sonucuna göre buz çekirdeklerinde bulunan iklimsel tepki, Milankovitch hipotezi (Kawamura ve arkadaşları, Doğa, 23 Ağustos 2007, cilt 448, syf 912-917) tarafından öne sürüldüğü gibi kuzey yarımküredeki güneşlenme ile harekete geçirilmiştir. Bu da Mikankovitch hipotezinin geçerliliğini kanıtlar nitelikte olup 100.000 yıllık döngünün “yörünge eğikliği” teorisi ile uyuşmadığını göstermektedir.
Sorunlar
Periyodik olarak gözlemlenen iklimlerin yörünge dönemleri ile kusursuz uyumu nedeniyle, yörünge teorisi büyük ölçüde destek görmüştür. Bununla birlikte söz konusu teoriyi yapılan gözlemlerle birlikte geçerli kılma konusunda bazı sıkıntılar yaşanmaktadır.
100,000-yıllık sorun
100.000 yıllık problem, eksen sapmasındaki değişikliklerin güneş kuvveti (baskısı) üzerinde gerilemeye ya da eğikliğe nazaran çok daha az bir etkiye sahip olması ve dolayısıyla en zayıf etkileri oluşturabileceği şeklindeki varsayım üzerine temellenmiştir. Teorideki güneş kuvveti (baskısı) bu kadar az iken buz devirlerine ilişkin gözlemlenen en büyük tepki 100.000 yıllık bir zaman diliminde yer almaktadır. Bununla birlikte, yapılan gözlemler geçen 1 milyon yıl boyunca, en güçlü iklim işareti olarak 100.000 yıllık döngüyü göstermektedir. Bunun yanında, 100.000 yıllık bu büyük döngüye rağmen, iklim kayıtlarının süresi iklim ve eksen kayması değişiklikleri arasında istatistiksel bir ilişki kurmak için yetersiz olduğu da bazı kesimler tarafından öne sürülmektedir. Görüşlerdeki bu farklılığa yönelik olarak çeşitli açıklamalar (frekans modülasyonu da dahil) yapılıp geri dönütler (karbon dioksit, kozmik ışınlar ya da buz tabakası dinamiklerinden örnekler) alınmıştır. Bazı modeller Yerkürenin yörüngesi ve iklim sisteminin iç salınımlarındaki küçük değişiklikler arasında doğrusal olmayan etkileşimlerin bir sonucu olarak 100.000 yıllık döngüler oluşturmaktadır.
Aşama 5 sorunu
Aşama 5 problemi güneş kuvvetinden (baskısı) 10 bin yıl önce başlamış olduğu gözüken sondan bir önceki interglasiyel (deniz izotop aşaması 5’teki) süresine işaret etmektedir.
Etki nedenin önüne geçmek
Söz konusu etkilerin, yerkürenin çeşitli bölümlerindeki güneş ışımasının (radyasyonunun) şiddetindeki değişikliklerden kaynaklandığına inanılmaktadır. Yapılan gözlemler gösteriyor ki iklim hareketi hesaplanan değişikliklerden çok daha şiddetli bir etki göstermektedir. İklim sistemlerinin çeşitli iç karakteristik özelliklerinin, güneşlenmedeki değişikliklere duyarlı olduğuna, güneşlenmeyi daha da artırdığına (olumlu özellik) ve tepkileri azalttığına (negatif özellik) inanılmaktadır.
Bölünmüş ana sorun
Bölünmüş ana sorun eksen sapmasının 95,000 ve 125,000 dönemlerindeki değişiklikleri iyi bir şekilde sonuca bağladığı gerçeği üzerine temellenmektedir. Yeterince uzun ve zamanlaması iyi yapılmış iklim değişikliği kaydı her iki frekansı da çözüme kavuşturabilmelidir, fakat bazı araştırmacılar milyon yıllar öncesindeki iklim kayıtlarını 100,000 yıllık periyottaki tek bir tayfsal (spektral) zirveyi gösterecek şekilde yorumlamaktadır. Eldeki verilerin geçen milyon yıllar boyunca yer alan frekansları sonuca kavuşturma konusunda yeterli olup olamayacağı tartışma konusudur.
Geçiş sorunu
Geçiş problemi, 1 milyon yıl önceki iklim değişiklikleri frekansında yer alan geçiş üzerine odaklanmaktadır. 1-3 milyon yıldan beri iklim, eğiklik içerisindeki 41,000 yıllık bir döngü ile karşı karşıya kalacak şekilde baskın bir modda seyrede gelmiştir. 1 milyon yıl sonra, bu durum eksen sapması ile eşleşen 100,000 yıllık bir değişikliğe geçiş sağlamıştır, ki bunun nedeni henüz açıklanamamıştır.
Baskın faktörü belirleme
Milankovitch, kuzeydeki yüksek enlem derecelerinde düşüş gösteren yaz güneşleme süresinin buzullaşmaya yol açan baskın bir faktör olduğunu ileri sürmüştür ki bu da kendisini buzul devirlerinin yaklaşık 41,000 yıllık bir periyotta var olduğu görüşüne (hatalı olarak) yöneltmiştir. Daha sonra yapılan araştırma gösteriyor ki, 100,000 yıllık eksen kayma döngüsü çok büyük bir önem arz etmektedir, çünkü bu döngü geçen milyon yıllar boyunca var olan Kuvaterner (4. Çağ) Buzullaşmasının 100,000 yıl süren buz devrine sebebiyet vermiştir.
Günümüze ve geleceğe dair sorunlar
Daha önce de belirtildiği gibi, şu anda günberisi güney yarımkürenin yaz mevsiminde, günötesi ise kış mevsiminde gerçekleşmektedir. Bundan ötürü güney yarımkürenin mevsimleri kuzey yarımküredeki mevsimlere kıyasla daha sert geçmelidir. Şu anki yörüngede yaşanan nispeten düşük eksen sapması, her iki yarımkürede yaşanan yaz mevsimindeki güneş ışımasının miktarında %6.8’lik bir fark yaratmaktadır.
Yörüngesel değişiklikler tahmin edebilir nitelikte olduğundan dolayı, eğer kişi söz konusu değişiklikleri iklimle ilişkilendirebilecek bir modele sahipse, bu modeli gelecekteki iklimi “tahmin etmek” için de kullanabilir. Burada dikkat edilmesi gereken 2 durum vardır: birincisi, antropojenik etkiler değişebilir ya da yörünge üzerinde kapsamlı etkilere yol açabilir; ikincisi ise yörüngesel kuvvet (baskı) ile birlikte iklimi etkileyen mekanizma iyi bir şekilde çözümlenememiştir.
65 °Kuzey enlemindeki Kuzey Yarımkürede gerçekleşen güneş ışıması miktarının bir buz devrinin başlangıcına işaret ettiği düşünülebilir. Astronomik hesaplamalara göre, 65 °Kuzey enlemindeki yaz güneşlenme süresi gelecek 25,000 yıl boyunca giderek artış göstermelidir Eksen eğikliğindeki değişiklikler Kuzey Yarımkürenin güneşlenme süresindeki değişikliklere hâkimiyet kuracaktır. Gelecek 50,000 yıl içerisinde 65 °Kuzey enlemindeki yaz güneşlenme süresinde buzullaşma dönemine yol açabilecek herhangi bir düşüş beklenmemektedir.
Imbrie 1980’deki araştırmasında şu görüşü ileri sürmüştür: “Her 19,000 yılda bir gerçekleşecek döngüden daha yüksek frekanslarda harekete geçen antropojenik etkileri ve diğer olası unsurları bir kenara bırakan bu model, 6,000 yıl öncesinde başlamış olan uzun vadeli soğuma eğiliminin gelecek 23,000 yıl boyunca devam edeceğini ileri sürmektedir.”
Berger ve Loutre tarafından yapılan son çalışmaya göre ise şu anki sıcak iklim 50,000 yıl daha devam edebilir.
Güneş sistemindeki diğer gezegenler
Güneş Sistemindeki diğer gezegenler, Milankovitch döngülerinde gözler önüne serilmiştir. Çoğunlukla bu döngüler Yerküre döngüleri kadar yoğun ya da karmaşık olmamasına rağmen Su ya da Nitrojen buzları veya hidrokarbon gölleri gibi devinimli katı maddelerin hareketine ilişkin olarak küresel açıdan jeolojik bir etkiye sahiptir.
- Mars'taki kutup buzulları, Milankovitch’in gizil döngüsüne yönelik düzensizlik nedeniyle kapladığı alan bazında değişiklik gösterir [1][2] 25 Temmuz 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde .[3]24 Eylül 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Satürn’ün Ay’ı Titan, metan göllerin lokasyonunu değiştiren ~60,000 yıllık bir döngüye sahiptir.[4] 12 Aralık 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde . [5] 13 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Neptün’ün Ay’ı Triton, uzun zaman ölçekleri boyunca katı nitrojen kalıntılarının taşınması konusunda Titan’ınkisine benzer bir değişiklik göstermektedir.[6] 3 Haziran 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .[7]2 Aralık 2012 tarihinde Archive.is sitesinde arşivlendi
Kaynakça
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 6 Ocak 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Mayıs 2013.
- ^ (PDF). 6 Ocak 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mayıs 2013.
- ^ (PDF). 12 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mayıs 2013.
- ^ http://www.fys.uio.no/kjerne/task26/handbook/chapters/chapter_3.pdf
- ^ Data from United States Naval Observatory 1 Aralık 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ (PDF). 22 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mayıs 2013.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Şubat 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Mayıs 2013.
- ^ . 2 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mart 2015.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 28 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mayıs 2013.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 10 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Mayıs 2013.
- ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 15 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Mayıs 2013.
- ^ http://dx.doi.org/10.1016%2Fj.quascirev.2004.02.014
- ^ (PDF). 20 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Temmuz 2011.
- ^ http://dx.doi.org/10.1016%2F0167-2789%2894%2990131-7
- ^ http://dx.doi.org/10.1029%2F1999PA000461
- ^ . 3 Aralık 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mayıs 2013.
- ^ Imbrie and Imbrie; Ice Ages, solving the mystery, p 158
- ^ (PDF). 28 Kasım 2007 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mayıs 2013.
- ^ http://dx.doi.org/10.1126%2Fscience.207.4434.943
- ^ http://dx.doi.org/10.1126%2Fscience.1076120
Konuyla ilgili yayınlar
- Roe G (2006). "In defense of Milankovitch". . 33 (24). ss. L24703. Bibcode:2006GeoRL..3324703R. doi:10.1029/2006GL027817. This shows that Milankovitch theory fits the data extremely well, over the past million years, provided that we consider derivatives.
- Edvardsson S, Karlsson KG, Engholm M (2002). "Accurate spin axes and solar system dynamics: Climatic variations for the Earth and Mars". . 384 (2). s. 689. Bibcode:2002A&A...384..689E. doi:10.1051/0004-6361:20020029. This is the first work that investigated the derivative of the ice volume in relation to insolation (page 698).
- Zachos J, Pagani M, Sloan L, Thomas E, Billups K (2001). "Trends, Rhythms, and Aberrations in Global Climate 65 Ma to Present". Science. 292 (5517). ss. 686-693. Bibcode:2001Sci...292..686Z. doi:10.1126/science.1059412. (PMID) 11326091.
This review article discusses cycles and great-scale changes in the global climate during the Cenozoic Era.
Dış bağlantılar
Wikimedia Commons'ta Milankovitch cycles ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- The Coming Ice Age – Robert Felix – Red Ice Radio 23 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- , Internet Archive of American Geophysical Union lecture
- Some history of the adoption of the Milankovitch hypothesis (and an alternative) 27 Haziran 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- More detail on orbital obliquity also matching climate patterns 27 Ağustos 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- "Milutin Milankovitch". On the Shoulders of Giants. 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Ocak 2010.
- Potential Problems with Milankovitch Theory 21 Mayıs 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde . by Sean Pitman 1 Temmuz 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- The Seasons2 Ağustos 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- The NOAA page on Climate Forcing Data 30 Nisan 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde . includes (calculated) data on orbital variations over the last 50 million years and for the coming 20 million years.
- provide another, slightly different series for orbital eccentricity, and also a series for orbital inclination
- ABC: Earth wobbles linked to extinctions 18 Kasım 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddede yeterince bilgilendirici olmayan ve baglanti olumune karsi savunmasiz olan yalin URL ler kullanilmistir Maddenin dogrulanabilir kalmasini ve maddede tutarli bir kaynak biciminin surdurulebilmesini saglamak adina lutfen bunlari tamamlayin Ekim 2023 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Milankovitch Milankovic teorisi 1 Dunya Savasindaki gozalti surecinde Sirp jeofizikci ve gok bilimci in Dunya nin hareketlerindeki degisikliklerin iklim uzerindeki kolektif etkilerini aciklamaya calistigi bir kuramidir Milankovitch Yerkurenin devinimi eksen egikligi ve eksen kaymasindaki degisimlerin yorungesel baski ile birlikte Yeryuzundeki iklim olusumlarini belirlemis oldugunu matematiksel olarak teorize etmistir Milankovitch in gecmise ve gelecege dair donguleri Yari analitik gezegen teorisi VSOP olarak kisaltilir gecmis ve gelecege dair yorungesel parametreler konusunda onemli tahminlerde bulunur e eksen egikligini e eksen sapmasini ϖ gunberinin boylamini esin ϖ eksen egikligi ile birlikte gunes isiniminin mevsimsel dongusunu kontrol eden devinim endeksinin ifade eder 65 Kuzey enlemindeki yaz gundonumunun yasandigi gunde atmosferin en ust kisminda gunluk olarak hesaplanan ortalama gunes isinimidir Benthic forams ve Vostok buz cekirdegi sirasiyla okyanus tortulundan ve Antarktika buzundan edinilen gecmis deniz seviyesi ve isisina iliskin iki farkli proxy i gosterir Dikey gri cizgisi M S 2000 yillik sure icerisindeki mevcut kosullari ifade eder Dunya ekseni yaklasik olarak her 26 000 yilda tam bir dairelik devinim presesyon gerceklestirir Ayni zamanda eliptik yorunge daha dusuk hizda doner Soz konusu iki devinimin toplam etkisiyle mevsimler ve yorunge arasinda 21 000 yillik bir sure olusumuna neden olmaktadir Ek olarak Yeryuzu nun ekseni ve yorungesinin duzlemi egiklik arasindaki aci 41 000 yillik bir dongu boyunca 22 1 ile 24 5 dereceleri arasinda gidip gelmektedir Su anda 23 44 derecelerinde bulunmakta ve giderek dusmektedir ve diger gok bilimciler tarafindan 19 yuzyilda benzer kuramlar one surulmustur Fakat hangi donemlerin onem arz ettigi konusunda somut verilerin olmayisi nedeniyle bu kuramlara iliskin gecerliligin dogrulanmasi zor olmustur Hays Imbrie ve Shackleton tarafindan hazirlanan ozgun calismalar Science dergisindeki Yerkure Yorungesindeki Degisiklikler Buz Devirlerinin Onculeri 1976 ve derin okyanus cukurlari arastirmalarindan sonra soz konusu kuram su anki halini almistir Dunyanin HareketleriDunya kendi ekseni ve Gunes etrafindaki donusu sirasinda karsilikli cekimsel etkilesimler nedeniyle bazi yari donemsel degisiklikler meydana gelmektedir Egrilerin cok miktarda sinuzoidal bilesene sahip olmasina ragmen bu bilesenlerden cok azi baskin ozelliktedir Milankovitch Yeryuzu hareketlerindeki eksen egikligi ve devinimindeki degisiklikleri incelemistir Soz konusu hareketteki bu tarz degisiklikler ve yonelimler Yeryuzune ulasan gunes isiniminin radyasyonunun miktarini ve yerini degistirmektedir Bu da gunes kuvveti bir isinimsal baski ornegi olarak bilinmektedir Kuzey Kutup bolgesinin yakinindaki yaklasik 65 Kuzey enlemi degisiklikler cok buyuk bir karayi kapsadigindan oturu buyuk bir onem teskil etmektedir Yuzey ve derinlik sularinin karismasi ve kati kutlelerin spesifik isisinin sivilardan genellikle daha dusuk olmasindan dolayi buradaki kara kutleleri daha yuksek bir isi kapasitesine sahip olan okyanuslara kiyasla isi degisimine daha hizli bir sekilde tepki verir Yorunge Dismerkezligi Herhangi bir eksen sapmasinin olmadigi yorunge 0 5 lik sapmanin oldugu yorunge Dunyanin yorungesi elipstir Egiklik bu elips sekle iliskin dairesel sapmanin olculmesi ile belirlenir Yeryuzunun yorunge sekli 0 028 lik egiklik derecesi ile dairesel 0 005 lik dusuk egiklik derecesi ve hafif eliptik 0 058 lik yuksek egiklik derecesi sekil arasinda zamanla degisiklik gostermektedir Bu degisikliklerin ana bileseni 413 000 yillik bir sure icerisinde ortaya cikar 0 012 lik egiklik degisimi Diger bilesenler ise 95 000 ile 125 000 yil arasinda degisiklik gostererek gun yuzune cikar 400 000 yillik isi donemi ve genel hatlariyla 100 000 yillik bir dongu icerisinde bir araya gelir degisiklik 0 03 ile 0 02 arasinda Su anki egiklik 0 017 dir Eger Dunya Gunes etrafinda donen tek gezegen olsaydi yorunge egikliginde bir milyon yili askin bir surede bile gozle gorulur bir sekilde degisiklik yasanmazdi Dunyanin egikligi birincil olarak Jupiter ve Saturn gezegenlerinin cekimsel alanlari ile olan karsilikli etkilesimleri nedeniyle degisiklik gostermektedir Yorunge egikligi olustukca yorungesel elipsin x ekseni degisiklik gostermemektedir Yorunge degisimini hesaplamak icin astronomi mekaniginde kullanilan perturbasyon teorisine gore x ekseni adyabatik degismezdir Kepler in 3 kuramina gore yorunge suresi x ekseni ile belirlenir ve yorunge gelisip degistikce yildiz yilinin suresi olan Dunya nin yorungesel suresinde bir degisiklik yasanmamaktadir X ekseni egiklik derecesinin artisi ile dusus gosterdikce mevsimsel degisiklikler de bir taraftan artis gostermektedir Kepler in ikinci kuramina gore gezegenin ortalama gunes isin yayimi az miktardaki egiklik nedeniyle pek fazla degisim gostermemektedir Ayni ortalama isin yayimi ortalama isi sicakliklari ile ortusmemektedir Stefan Boltzmann kuramina gore bunun nedeni soz konusu egriliktir 20 C lik isin yayimi ve 50 lik simetrik degisikligi icin mevsim degisikliklerinde ornegin ortalama 16 C lik ornegin sapma 4 C asimetrik isi degisimi ve gun boyunca gerceklesen isin yayimi degisikligi icin 113 C lik ortalama isi derecesi elde edilir sifir termal kapasite icin Gunes e en yakin bir mesafede var olan gunberi isin yayimindaki bagil artis en uzaktaki gunotesi isi yayimina kiyasla egiklikten neredeyse 4 kat daha fazladir Su anki yorunge egikligine iliskin olarak bu miktar isin yayiminda yaklasik 6 8 lik bir degisime tekabul ederken gunberi ile gunotesi arasindaki mevcut degisiklik sadece 3 4 tur 5 1 milyon km Gunberisi su anda yaklasik olarak 3 Ocak ta gerceklesirken gunotesi 4 Temmuz civarindadir Yorunge en eliptik halini aldiginda gunberisindeki isin yayimi orani gunotesinden 23 daha fazla olacaktir Mevsim Sureleri Yil Kuzey yarimkure Guney yarimkure Tarih GMT Mevsim suresi2005 kis gundonumu yaz gundonumu 21 aralik 2005 18 35 88 99 gun2006 bahar sonbahar ekinoksu 20 mart 2006 18 26 92 75 gun2006 yaz gundonumu kis gundonumu 21 haziran 2006 12 26 93 65 gun2006 sonbahar ekinoksu ilkbahar ekinoksu 23 eylul 2006 4 03 89 85 gun2006 kis gundonumu yaz gundonumu 22 aralik 2006 0 22 88 99 gun2007 bahar ekinoksu kis ekinoksu 21 mart 2007 0 07 92 75 gun2007 yaz gundonumu kis gundonumu 21 haziran 2007 18 06 93 66 gun2007 sonbahar ekinoksu ilkbahar ekinoksu 23 eylul 2007 9 51 89 85 gun2007 kis gundonumu yaz gundonumu 22 aralik 2007 06 08 Yorunge mekanigi mevsim surelerinin bolgelerde yasanan 4 tip mevsim suresine oranlanmasini istemektedir cunku egiklik cok fazla artis gosterdiginde Dunyanin yorunge hareketi daha duzensiz olup mevsim sureleri degisiklik gosterir Sonbahar ve kis mevsimleri Gunes e en yakin konumda gerceklestiginde Yerkure maksimum hizda hareket eder ve dolayisiyla sonbahar ve kis mevsimleri ilkbahar ve yaz mevsimlerinden bir miktar daha kisa gecer Boylelikle kuzey yarimkuredeki yaz mevsimi kistan 4 66 gun sonbahardan 2 9 gun daha uzun gecer Bununla birlikte Yerkurenin yorunge duzlemi Ilkbahar Ekinoksuna dair apsidal devinim nedeniyle dunyanin duzensiz hareketi tarafindan etkilenen mevsim surelerini degistirmektedir Yerkurenin apsideleri ekinokslarla ayni eksene geldiginde Ilkbahar ve Yaz sureleri bir arada Sonbahar ve Kis sureleri ile esitlenir gundonumleri ile ayni eksene geldiklerinde ise ya Ilkbahar Yaz ya da Sonbahar Kis mevsimleri en uzun donemlerle yasanir Egiklik derecesindeki artis gunotesine yakin olarak harcanan zamani uzatir gunberisine yakin olan zamani ise kisaltir Egiklikteki degisiklikler anomal yil suresini ya da Yerkurenin yorungesi boyunca gerceklestirdigi ortalama hareketini kendi baslarina degistirmezler cunku her ikisi de x ekseninin fonksiyonlari arasinda yer alir Eksen Egikligi Yerkurenin 22 1 24 5 dereceleri arasindaki eksen sapmasi Yerkurenin eksen egikligi egimi acisi yorungesinin duzlemine iliskin olarak degisiklik gosterir 2 4 lik bu kucuk egim degisiklikleri 22 1 ve 24 5 lik eksen degisiklikleri arasinda yer almasi icin yaklasik olarak 41 000 yil periyodik olarak devam etmesi gerekir Egim artikca guneslenmedeki mevsimsel dongu genligi artar bu dayazlari her iki yarim kurenin Gunes ten daha fazla isinim akisi almasina kislarda ise daha az isinim akisi almasina neden olur Bununla birlikte yaz ve kis mevsimlerindeki ters isaret degisiklikleri Yerkurenin her yerinde ayni buyuklukte gerceklesmemektedir Yuksek enlem derecesinde ortalama yillik guneslenme suresi egim ile birlikte artis gosterir enlem derecesi dusuk olan yerler ise guneslenme suresinde bir dusus yasar Serin gecen yazlar ve daha az kar erimeleri buz cagina girileceginin bir gostergesi olabilir Gezegenin neredeyse butun kari ve buzu yuksek enlemlerde yer aldigindan daha dusuk egim derecesinin iki nedenden dolayi buz cagina gecisi tetikledigi gorusu tartisilmaktadir bunlar toplam yaz guneslenme suresindeki azalis ve yuksek enlem derecesindeki ortalama guneslenme suresindeki ek dusus Daha fazla eksen egikligi olaylarini incelemek icin bilgisayar programlarindan faydalanan bilim insanlari yuksek dereceli egimlerdeki sert iklimlerin ozellikle Yerkurede mevcut olan ileri yasam duzeylerini tehdit edecegi sonucuna varmislardir Ayrica soz konusu Yuksek dereceli egimlerin bir gezegeni tamamiyla verimsiz hala getiremeyecegini fakat bugunku hassas ve kolay etkilenebilecek bir ozellige sahip olan topraga dayali yasamimiz icin kosullari daha da zorlastirabilecegini belirtmislerdir Su anda Yerkure yorungesel duzleminde 23 44 lik bir eksen egikliginde olup asagi yukari en uc degerlerinin ortasinda bir degerde yer almaktadir Bu egiklik Yerkurenin dongusunde yasanan dusus evresi icerisinde yer alir ve yaklasik olarak MS 11 800 de minimum degerine ulasacaktir maksimum degerine ulastigi en son tarih ise M O 8 700 dir Bu durum kis aylarini daha sicak ve yazlari daha soguk yaparak genel serinleme egilimi ile birlikte buz cagina gecisi gerceklestirmektedir bununla birlikte 20 yuzyil sicaklik olcum kayitlarina gore Yerkure sicakliklarinda yasanan ani artisin ve pesinden gelen buzul erimelerinin sonucunda bilim camiasi son zamanlarda gerceklesen degisikliklerin nedenleri olarak sera gazi salinimlarini one surmustur Eksen Devinimi Yalpalanma devinimsel hareket 26 000 yillik duragan yildizlara iliskin olarak soz konusu devinim Dunya nin eksen hareketi yonunde yer almaktadir Bu jiroskopik hareket Gunes ve Ay in kutuplardan basik olan Yerkure uzerinde uyguladigi gel git kuvvetleri nedeniyle olusmaktadir Gunes ve Ay bu etkiye asagi yukari esit derecede katkida bulunur Eksen gunberisindeki Gunes e dogru yoneldikce iki yarimkureden birisinde mevsimler daha ilik gecerken diger yarim kurede yasanan mevsimler arasinda ise daha buyuk farklilasmalar ortaya cikar Yaz mevsiminde gunberisinde yer alan bir yarim kure gunes isiniminda bir artis yasar bununla birlikte Kis mevsiminde gunotesinde yer alan ayni yarim kure daha soguk bir kis gecirir Diger yarim kure ise nispeten daha sicak bir kis ve daha serin bir yaz mevsimi gecirecektir Yerkure ayni eksene gelip gunotesi ve Gunberisinin de ekinokslara yakin olarak gerceklesmesi durumunda Kuzey ve Guney Yarimkureler mevsimlerinde benzer farkliliklar yasayacaktir Su anda gunberisi guney yarimkurenin yaz mevsimi sirasinda gerceklesirken gunotesi ise kis mevsiminde gerceklesir Boylelikle guney yarim kurenin mevsimleri bir olcude kuzey yarimkurenin mevsimlerine nazaran daha sert gecer yalniz diger faktorler ayni kalir Eksen donmesi Gunes etrafinda hareket eden gezegenler zaman icerisinde yavas bir sekilde donen eliptik yorungeleri takip eder Bu elipsin eksen sapmasi sekil uzerinde gorsellestirilmistir Gunes Sistemindeki pek cok yorunge kendilerini kismen dairesellestiren cok daha kucuk bir eksen sapmasina sahiptirMevsimler uzerindeki devinim etkileri Kuzey Yarimkure icin Yorunge elipsi Jupiter ve Saturn ile karsilikli etkilesimleri sonucunda kendi basina uzayda devinme hareketi icerisindedir Ayrica Gunes in basikligi ve Merkur e dair iyi bilinen Genel Izafiyet gibi unsurlar da burada etkilidir Toplam yorungesel devinim 25 771 5 ile 21 636 yillari arasindaki gunberilerine iliskin ekinokslarin devinim suresini kisaltarak eksen yonunun jiroskopik hareketi mantigi ile ayni dogrultuda islemektedir Eksen donmesi ekliktik duzlem icerisinde gerceklesir ve Eliptik e iliskin Yerkure yorungesinin yonunu degistirir Ayrica eksen sapmasindaki degisiklikler ile birlikte mevsim surelerinde de bir degisiklige yol acar Yorunge egikligi Yerkurenin yorunge egikligi su anki yorungesine gore yukariya ve asagiya dogru yonelim gostermektedir Milankovitch bu uc boyutlu hareketi incelememistir Soz konusu hareket ekliptik gerileme ya da gezegen devinmesi presesyonu olarak bilinmektedir Pek cok yeni nesil arastirmaciya gore bu yonelme ve yorungenin diger gezegenlerin yorungelerine gore de hareket ettigi konusu uzerinde durmustur Gunes Sistemi nin acisal momentumunu gosteren degismez duzlem yaklasik olarak Jupiter in yorungesel duzlemidir Yerkurenin yorunge egikligi yaklasik 70 000 yillik bir dongu ile birlikte su anki yorungesine gore yukariya ve asagiya dogru yonelim gostermektedir Yerkurenin yorunge egikligi degismeyen duzleme gore 100 000 yillik bir donguye sahiptir Bu da 100 000 yillik bir eksen sapmasiyla onemli olcude benzerlik gostermektedir Soz konusu 100 000 yillik dongu 100 000 yillik buz devri olusumlari ile yakin bir uyum icerisindedir Bir toz diskinin ve kalintinin degismeyen duzlem icerisinde olustugu ve bunun da cesitli yollarla Yerkurenin iklimini etkilemekte oldugu ileri surulmustur Yerkure radar detektorlu meteorlarda ve meteorla ilgili gece bulutlarinda bir artisin yasandigi 9 Ocak ve 9 Temmuz tarihlerinde soz konusu duzlem boyunca hareket etmektedir Buz icerisinde sikisan hava kabarciklarindaki oksijen nitrojen oranlarini kullanan Antarktika buz cekirdeklerinin kronolojisine iliskin bir calisma sonucuna gore buz cekirdeklerinde bulunan iklimsel tepki Milankovitch hipotezi Kawamura ve arkadaslari Doga 23 Agustos 2007 cilt 448 syf 912 917 tarafindan one suruldugu gibi kuzey yarimkuredeki guneslenme ile harekete gecirilmistir Bu da Mikankovitch hipotezinin gecerliligini kanitlar nitelikte olup 100 000 yillik dongunun yorunge egikligi teorisi ile uyusmadigini gostermektedir SorunlarPeriyodik olarak gozlemlenen iklimlerin yorunge donemleri ile kusursuz uyumu nedeniyle yorunge teorisi buyuk olcude destek gormustur Bununla birlikte soz konusu teoriyi yapilan gozlemlerle birlikte gecerli kilma konusunda bazi sikintilar yasanmaktadir Tortul tabakalarin dogasi dongu sekline gore degisiklik gosterebilir ve bu donguler tortul kayitlarinda gosterilebilir Burada donguler farkli katmanlara ait renkler ve mukavemet icerisinde gozlenebilir 100 000 yillik sorun 100 000 yillik problem eksen sapmasindaki degisikliklerin gunes kuvveti baskisi uzerinde gerilemeye ya da egiklige nazaran cok daha az bir etkiye sahip olmasi ve dolayisiyla en zayif etkileri olusturabilecegi seklindeki varsayim uzerine temellenmistir Teorideki gunes kuvveti baskisi bu kadar az iken buz devirlerine iliskin gozlemlenen en buyuk tepki 100 000 yillik bir zaman diliminde yer almaktadir Bununla birlikte yapilan gozlemler gecen 1 milyon yil boyunca en guclu iklim isareti olarak 100 000 yillik donguyu gostermektedir Bunun yaninda 100 000 yillik bu buyuk donguye ragmen iklim kayitlarinin suresi iklim ve eksen kaymasi degisiklikleri arasinda istatistiksel bir iliski kurmak icin yetersiz oldugu da bazi kesimler tarafindan one surulmektedir Goruslerdeki bu farkliliga yonelik olarak cesitli aciklamalar frekans modulasyonu da dahil yapilip geri donutler karbon dioksit kozmik isinlar ya da buz tabakasi dinamiklerinden ornekler alinmistir Bazi modeller Yerkurenin yorungesi ve iklim sisteminin ic salinimlarindaki kucuk degisiklikler arasinda dogrusal olmayan etkilesimlerin bir sonucu olarak 100 000 yillik donguler olusturmaktadir Asama 5 sorunu Asama 5 problemi gunes kuvvetinden baskisi 10 bin yil once baslamis oldugu gozuken sondan bir onceki interglasiyel deniz izotop asamasi 5 teki suresine isaret etmektedir Etki nedenin onune gecmek Vostok Antarktika arastirma merkezinden elde edinilen 420 000 yilli buz cekirdegi verisi Soz konusu etkilerin yerkurenin cesitli bolumlerindeki gunes isimasinin radyasyonunun siddetindeki degisikliklerden kaynaklandigina inanilmaktadir Yapilan gozlemler gosteriyor ki iklim hareketi hesaplanan degisikliklerden cok daha siddetli bir etki gostermektedir Iklim sistemlerinin cesitli ic karakteristik ozelliklerinin guneslenmedeki degisikliklere duyarli olduguna guneslenmeyi daha da artirdigina olumlu ozellik ve tepkileri azalttigina negatif ozellik inanilmaktadir Bolunmus ana sorun Bolunmus ana sorun eksen sapmasinin 95 000 ve 125 000 donemlerindeki degisiklikleri iyi bir sekilde sonuca bagladigi gercegi uzerine temellenmektedir Yeterince uzun ve zamanlamasi iyi yapilmis iklim degisikligi kaydi her iki frekansi da cozume kavusturabilmelidir fakat bazi arastirmacilar milyon yillar oncesindeki iklim kayitlarini 100 000 yillik periyottaki tek bir tayfsal spektral zirveyi gosterecek sekilde yorumlamaktadir Eldeki verilerin gecen milyon yillar boyunca yer alan frekanslari sonuca kavusturma konusunda yeterli olup olamayacagi tartisma konusudur Gecis sorunu Dongu Surelerindeki Degisiklikler okyanus tortulunda belirlenen egriler Gecis problemi 1 milyon yil onceki iklim degisiklikleri frekansinda yer alan gecis uzerine odaklanmaktadir 1 3 milyon yildan beri iklim egiklik icerisindeki 41 000 yillik bir dongu ile karsi karsiya kalacak sekilde baskin bir modda seyrede gelmistir 1 milyon yil sonra bu durum eksen sapmasi ile eslesen 100 000 yillik bir degisiklige gecis saglamistir ki bunun nedeni henuz aciklanamamistir Baskin faktoru belirleme Milankovitch kuzeydeki yuksek enlem derecelerinde dusus gosteren yaz gunesleme suresinin buzullasmaya yol acan baskin bir faktor oldugunu ileri surmustur ki bu da kendisini buzul devirlerinin yaklasik 41 000 yillik bir periyotta var oldugu gorusune hatali olarak yoneltmistir Daha sonra yapilan arastirma gosteriyor ki 100 000 yillik eksen kayma dongusu cok buyuk bir onem arz etmektedir cunku bu dongu gecen milyon yillar boyunca var olan Kuvaterner 4 Cag Buzullasmasinin 100 000 yil suren buz devrine sebebiyet vermistir Gunumuze ve gelecege dair sorunlar65 Kuzey enlemindeki yaz gundonumunun yasandigi bir gunde atmosferin en ust kisminda gunluk olarak hesaplanan gecmise ve gelecege dair ortalama gunes isinimi Yesil kivrim varsayimsal olarak 0 da belirlenen eksen sapmasi ile gosterilmektedir Kirmizi kivrim ise mevcut tahmini eksen sapmasi degerini kullanir Mavi nokta ise M S 2000 yillik sure icerisindeki mevcut kosullari ifade eder Daha once de belirtildigi gibi su anda gunberisi guney yarimkurenin yaz mevsiminde gunotesi ise kis mevsiminde gerceklesmektedir Bundan oturu guney yarimkurenin mevsimleri kuzey yarimkuredeki mevsimlere kiyasla daha sert gecmelidir Su anki yorungede yasanan nispeten dusuk eksen sapmasi her iki yarimkurede yasanan yaz mevsimindeki gunes isimasinin miktarinda 6 8 lik bir fark yaratmaktadir Yorungesel degisiklikler tahmin edebilir nitelikte oldugundan dolayi eger kisi soz konusu degisiklikleri iklimle iliskilendirebilecek bir modele sahipse bu modeli gelecekteki iklimi tahmin etmek icin de kullanabilir Burada dikkat edilmesi gereken 2 durum vardir birincisi antropojenik etkiler degisebilir ya da yorunge uzerinde kapsamli etkilere yol acabilir ikincisi ise yorungesel kuvvet baski ile birlikte iklimi etkileyen mekanizma iyi bir sekilde cozumlenememistir 65 Kuzey enlemindeki Kuzey Yarimkurede gerceklesen gunes isimasi miktarinin bir buz devrinin baslangicina isaret ettigi dusunulebilir Astronomik hesaplamalara gore 65 Kuzey enlemindeki yaz guneslenme suresi gelecek 25 000 yil boyunca giderek artis gostermelidir Eksen egikligindeki degisiklikler Kuzey Yarimkurenin guneslenme suresindeki degisikliklere hakimiyet kuracaktir Gelecek 50 000 yil icerisinde 65 Kuzey enlemindeki yaz guneslenme suresinde buzullasma donemine yol acabilecek herhangi bir dusus beklenmemektedir Imbrie 1980 deki arastirmasinda su gorusu ileri surmustur Her 19 000 yilda bir gerceklesecek donguden daha yuksek frekanslarda harekete gecen antropojenik etkileri ve diger olasi unsurlari bir kenara birakan bu model 6 000 yil oncesinde baslamis olan uzun vadeli soguma egiliminin gelecek 23 000 yil boyunca devam edecegini ileri surmektedir Berger ve Loutre tarafindan yapilan son calismaya gore ise su anki sicak iklim 50 000 yil daha devam edebilir Gunes sistemindeki diger gezegenlerGunes Sistemindeki diger gezegenler Milankovitch dongulerinde gozler onune serilmistir Cogunlukla bu donguler Yerkure donguleri kadar yogun ya da karmasik olmamasina ragmen Su ya da Nitrojen buzlari veya hidrokarbon golleri gibi devinimli kati maddelerin hareketine iliskin olarak kuresel acidan jeolojik bir etkiye sahiptir Mars taki kutup buzullari Milankovitch in gizil dongusune yonelik duzensizlik nedeniyle kapladigi alan bazinda degisiklik gosterir 1 2 25 Temmuz 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde 3 24 Eylul 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Saturn un Ay i Titan metan gollerin lokasyonunu degistiren 60 000 yillik bir donguye sahiptir 4 12 Aralik 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde 5 13 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Neptun un Ay i Triton uzun zaman olcekleri boyunca kati nitrojen kalintilarinin tasinmasi konusunda Titan inkisine benzer bir degisiklik gostermektedir 6 3 Haziran 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde 7 2 Aralik 2012 tarihinde Archive is sitesinde arsivlendiKaynakca Arsivlenmis kopya 6 Ocak 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Mayis 2013 PDF 6 Ocak 2014 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 22 Mayis 2013 PDF 12 Mayis 2013 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 22 Mayis 2013 http www fys uio no kjerne task26 handbook chapters chapter 3 pdf Data from United States Naval Observatory 1 Aralik 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde PDF 22 Agustos 2013 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 22 Mayis 2013 Arsivlenmis kopya 3 Subat 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Mayis 2013 2 Nisan 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 31 Mart 2015 Arsivlenmis kopya 28 Agustos 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Mayis 2013 Arsivlenmis kopya 10 Temmuz 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Mayis 2013 a b Arsivlenmis kopya 15 Mayis 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Mayis 2013 http dx doi org 10 1016 2Fj quascirev 2004 02 014 PDF 20 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 20 Temmuz 2011 http dx doi org 10 1016 2F0167 2789 2894 2990131 7 http dx doi org 10 1029 2F1999PA000461 3 Aralik 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Mayis 2013 Imbrie and Imbrie Ice Ages solving the mystery p 158 PDF 28 Kasim 2007 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 22 Mayis 2013 http dx doi org 10 1126 2Fscience 207 4434 943 http dx doi org 10 1126 2Fscience 1076120Konuyla ilgili yayinlarRoe G 2006 In defense of Milankovitch 33 24 ss L24703 Bibcode 2006GeoRL 3324703R doi 10 1029 2006GL027817 This shows that Milankovitch theory fits the data extremely well over the past million years provided that we consider derivatives Edvardsson S Karlsson KG Engholm M 2002 Accurate spin axes and solar system dynamics Climatic variations for the Earth and Mars 384 2 s 689 Bibcode 2002A amp A 384 689E doi 10 1051 0004 6361 20020029 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link This is the first work that investigated the derivative of the ice volume in relation to insolation page 698 Zachos J Pagani M Sloan L Thomas E Billups K 2001 Trends Rhythms and Aberrations in Global Climate 65 Ma to Present Science 292 5517 ss 686 693 Bibcode 2001Sci 292 686Z doi 10 1126 science 1059412 PMID 11326091 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link This review article discusses cycles and great scale changes in the global climate during the Cenozoic Era Dis baglantilarWikimedia Commons ta Milankovitch cycles ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir The Coming Ice Age Robert Felix Red Ice Radio 23 Aralik 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Internet Archive of American Geophysical Union lecture Some history of the adoption of the Milankovitch hypothesis and an alternative 27 Haziran 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde More detail on orbital obliquity also matching climate patterns 27 Agustos 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Milutin Milankovitch On the Shoulders of Giants 3 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Ocak 2010 Potential Problems with Milankovitch Theory 21 Mayis 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde by Sean Pitman 1 Temmuz 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde The Seasons2 Agustos 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde The NOAA page on Climate Forcing Data 30 Nisan 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde includes calculated data on orbital variations over the last 50 million years and for the coming 20 million years provide another slightly different series for orbital eccentricity and also a series for orbital inclination ABC Earth wobbles linked to extinctions 18 Kasim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde