Satürn veya Eski Türkçedeki adıyla Sekentir ya da Sekendiz, Güneş'e en yakın altıncı gezegen ve Jüpiter'den sonra Güneş Sistemi'ndeki en büyük ikinci gezegendir. Ortalama yarıçapı Dünya'nın yaklaşık dokuz buçuk katı olan bir gaz devidir. Dünya'nın ortalama yoğunluğunun yalnızca sekizde birine sahiptir, ancak Dünya'dan 95 kat daha büyüktür. Satürn, neredeyse Jüpiter büyüklüğünde olmasına rağmen, Jüpiter'in kütlesinin üçte birinden daha azına sahiptir. Satürn, Güneş'in etrafında 9,59 AU (1.434 milyon km) mesafede 29,45 yıllık bir yörünge periyoduyla dolanır.
6 Ekim 2004'te Cassini uzay aracı tarafından 6,3 milyon km mesafeden fotoğraflanan doğal renkleriyle Satürn | |||||||||||||
Adlandırmalar | |||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Adın kaynağı | Satürn | ||||||||||||
Sıfatlar | Saturnian, Cronian / Kronian | ||||||||||||
Sembol | |||||||||||||
Yörünge özellikleri | |||||||||||||
Günöte | 1.514,50 milyon km (10,1238 AB) | ||||||||||||
Günberi | 1.352,55 milyon km (9,0412 AB) | ||||||||||||
1.433,53 milyon km (9,5826 AB) | |||||||||||||
Dış merkezlik | 0,0565 | ||||||||||||
| |||||||||||||
378,09 gün | |||||||||||||
Ortalama yörünge hızı | 9,68 km/sn | ||||||||||||
317,020° | |||||||||||||
Eğiklik |
| ||||||||||||
113,665° | |||||||||||||
339,392° | |||||||||||||
Bilinen doğal uydusu | Resmi adlandırmalarla 146 ve ayrıca sayısız küçük uydu. | ||||||||||||
Fiziksel özellikler | |||||||||||||
−0,55 +1,17 | |||||||||||||
14,5″ - 20,1″ (halkalar hariç) | |||||||||||||
Ortalama yarıçap | 58.232 km | ||||||||||||
Ekvatoral yarıçap |
| ||||||||||||
Kutupsal yarıçap |
| ||||||||||||
Basıklık | 0,097 96 | ||||||||||||
| |||||||||||||
Hacim |
| ||||||||||||
Kütle |
| ||||||||||||
Ortalama yoğunluk | 0,687 g/cm3(sudan daha az) | ||||||||||||
| |||||||||||||
Atalet momenti faktörü | 0,22 | ||||||||||||
35,5 km/sn | |||||||||||||
10sa 33d 38s + 1d 52s- 1d 19s | |||||||||||||
Ekvatoral dönme hızı | 9,87 km/sn (35.500 km/sa) | ||||||||||||
26,73° (yörüngeye göre) | |||||||||||||
Kuzey kutbu sağ açıklık | 40,589°; 2sa 42d 21s | ||||||||||||
Kuzey kutbu dik açıklık | 83,537° | ||||||||||||
Albedo |
| ||||||||||||
| |||||||||||||
Atmosfer | |||||||||||||
Yüzey basıncı | 140 kPa | ||||||||||||
59,5 km | |||||||||||||
Bileşimleri | hacme göre:
| ||||||||||||
Wikimedia Commons'ta ilgili ortam | |||||||||||||
Satürn'ün iç kısmının, derin bir metalik hidrojen tabakası, sıvı hidrojen ve sıvı helyumdan oluşan bir ara tabaka ve son olarak gazlı bir dış tabaka ile çevrili kayalık bir çekirdekten oluştuğu düşünülmektedir. Satürn, üst atmosferindeki amonyak kristalleri nedeniyle soluk sarı bir renk tonuna sahiptir. Metalik hidrojen katmanı içindeki bir elektrik akımının, Satürn'ün Dünya'nınkinden daha zayıf olan, ancak Satürn'ün daha büyük olması nedeniyle Dünya'nınkinden 580 kat daha büyük bir manyetik momente sahip olan gezegensel manyetik alanına yol açtığı düşünülmektedir. Satürn'ün manyetik alan gücü, Jüpiter'in manyetik alan gücünün yaklaşık yirmide biri kadardır. Uzun ömürlü özellikler ortaya çıkabilse de, dış atmosfer genellikle yumuşak ve kontrasttan yoksundur. Satürn'deki rüzgar hızları saatte 1.800 kilometre/saat (1.100 mil/saat) ulaşabilir.
Gezegen, daha az miktarda kayalık döküntü ve toz ile esas olarak buz parçacıklarından oluşan parlak ve geniş bir halka sistemine sahiptir. Gezegenin yörüngesinde 63'ü resmi olarak adlandırılmış en az 146 uydu olduğu bilinmektedir; bu sayıya halkalarındaki yüzlerce uyducuk dahil değildir. Satürn'ün en büyük uydusu ve Güneş Sistemi'ndeki ikinci en büyük uydu olan Titan, Merkür gezegeninden daha büyüktür ve Güneş Sistemi'nde önemli bir atmosfere sahip olan tek uydudur.
İsmi ve sembolü
Satürn, adını Roma'nın zenginlik ve tarım tanrısı ve Jüpiter'in babasından almaktadır. Astronomik sembolünün () geçmişi, Yunan Oxyrhynchus Papirüslerine kadar uzanmaktadır. Gezegenin Yunanca adı olan Κρονος'un (Kronos) kısaltması olarak, yatay vuruşlu bir Yunanca kappa-rho ligatürü olduğu görülmektedir (). Daha sonra, bu pagan sembolünü Hristiyanlaştırmak için 16. yüzyılda tepesine eklenen haç ile küçük harfli bir Yunan ita'sı gibi görünmeye başladı.
Romalılar, haftanın yedinci günü olan Cumartesi'ye Satürn gezegenine ithafen "Sāturni diēs" (Satürn Günü) adını vermişlerdir.
Fiziksel özellikleri
Satürn, ağırlıklı olarak hidrojen ve helyumdan oluşan bir gaz devidir. Belirli bir yüzeyi yoktur, ancak katı bir çekirdeğe sahip olması muhtemeldir. Satürn'ün dönüşü onun basık bir sferoit şekline sahip olmasına neden olur; yani kutuplarda düzleşir ve ekvatorunda şişkinleşir. Ekvator yarıçapı, kutup yarıçapından %10 daha büyüktür. Satürn'ünki kadar olmasa da, Güneş Sistemi'ndeki diğer dev gezegenler olan Jüpiter, Uranüs ve Neptün de basıktır. Çıkıntı ve dönüş hızının birleşimi, ekvator boyunca etkili yüzey yerçekiminin, 8,96 m/s2, kutuplardakinin %74'ü olduğu ve Dünya'nın yüzey yerçekiminden daha düşük olduğu anlamına gelmektedir. Bununla birlikte, yaklaşık 36 km/s'lik ekvatoral kaçış hızı, Dünya'nınkinden çok daha yüksektir.
Satürn, Güneş Sistemi'nde sudan daha az yoğun olan tek gezegendir - yaklaşık %30 daha az. Satürn'ün çekirdeği sudan oldukça yoğun olmasına rağmen, atmosfer nedeniyle gezegenin ortalama özgül yoğunluğu 0,69 g/cm3'tür. Jüpiter, Dünya'nın 318 katı kütleye sahiptir ve Satürn, Dünya'nın kütlesinin 95 katıdır. Jüpiter ve Satürn birlikte Güneş Sistemi'ndeki toplam gezegen kütlesinin %92'sine sahiptir.
İç yapısı
Çoğunlukla hidrojen ve helyumdan oluşmasına rağmen, Satürn'ün kütlesinin çoğu gaz fazında değildir, çünkü yoğunluk 0,01 g/cm3'ün üzerine çıktığında hidrojen ideal olmayan bir sıvı haline gelir, bu da Satürn'ün kütlesinin %99,9'unu içeren bir yarıçapta ulaşılır. Satürn'ün içindeki sıcaklık, basınç ve yoğunluk, çekirdeğe doğru giderek artar, bu da hidrojenin daha derin katmanlarda bir metal olmasına neden olur.
Standart gezegen modelleri, Satürn'ün iç kısmının Jüpiter'inkine benzer olduğunu, hidrojen ve helyumla çevrili küçük bir kayalık çekirdeğe ve eser miktarda çeşitli uçucu maddelere sahip olduğunu öne sürmektedir. Bozulmanın analizi, Satürn'ün Jüpiter'den çok daha fazla merkezi olarak yoğunlaştığını ve bu nedenle merkezinin yakınında hidrojenden daha yoğun önemli miktarda malzeme içerdiğini göstermektedir. Satürn'ün merkezi bölgeleri kütlece yaklaşık %50 hidrojen içerirken, Jüpiter'inki yaklaşık %67 hidrojen içerir.
Bu çekirdek, bileşim olarak Dünya'ya benzer, ancak daha yoğundur. Satürn'ün yerçekimi momentinin incelenmesi, iç kısmın fiziksel modelleriyle birlikte, Satürn'ün çekirdeğinin kütlesine kısıtlamalar getirilmesine olanak sağlamaktadır. 2004 yılında bilim insanları, çekirdeğin Dünya'nın kütlesinin 9-22 katı olması gerektiğini ve bunun da yaklaşık 25.000 km (16.000 mi) bir çapa karşılık geldiğini tahmin ettiler. Ancak Satürn'ün halkaları üzerinde yapılan ölçümler, kütlesinin yaklaşık 17 Dünya'ya eşit olduğuna ve Satürn'ün tüm yarıçapının yaklaşık %60'ına eşit bir yarıçapa sahip çok daha dağınık bir çekirdeğe işaret etmektedir. Bu çekirdek, daha kalın bir sıvı metalik hidrojen tabakası ile çevrilidir ve bunu artan yükseklikle birlikte yavaş yavaş gaza dönüşen helyuma doymuş moleküler hidrojenden oluşan sıvı bir tabaka takip eder. En dıştaki katman, yaklaşık 1.000 km (620 mi) uzunluğundadır ve gazdan oluşur.
Satürn, çekirdeğinde 11.700 °C (21.100 °F) ulaşan sıcak bir iç kısma sahiptir ve uzaya Güneş'ten aldığından 2,5 kat daha fazla enerji yaymaktadır. Jüpiter'in termal enerjisi, Kelvin-Helmholtz yavaş yerçekimsel sıkıştırma mekanizması tarafından üretilir, ancak daha az kütleli olduğu için böyle bir süreç Satürn'ün ısı üretimini açıklamak için tek başına yeterli olmayabilir. Alternatif ya da ek bir mekanizma, Satürn'ün iç kısmının derinliklerindeki helyum damlacıklarının "yağması" yoluyla ısı üretimi olabilir. Damlacıklar, daha düşük yoğunluklu hidrojenden aşağı doğru inerken, süreç sürtünme yoluyla ısıyı serbest bırakır ve Satürn'ün dış katmanlarını helyumdan arındırır. Bu alçalan damlacıklar, çekirdeği çevreleyen bir helyum kabuğunda birikmiş olabilir. Satürn'ün yanı sıra Jüpiter ve buz devleri Uranüs ve Neptün'de de elmas yağmurlarının meydana geldiği öne sürülmektedir.
Atmosferi
Satürn'ün dış atmosferi, hacim olarak %96,3 moleküler hidrojen ve %3,25 helyum içerir. Helyum oranı, bu elementin Güneş'teki bolluğuna kıyasla önemli ölçüde eksiktir. Helyumdan daha ağır elementlerin miktarı (metallik) kesin olarak bilinmemektedir, ancak oranların Güneş Sistemi'nin oluşumundaki ilkel bolluklarla eşleştiği varsayılmaktadır. Bu daha ağır elementlerin toplam kütlesinin Dünya kütlesinin 19-31 katı olduğu ve önemli bir kısmının Satürn'ün çekirdek bölgesinde bulunduğu tahmin edilmektedir.
Satürn'ün atmosferinde eser miktarda amonyak, asetilen, etan, propan, fosfin ve metan tespit edildi. Üst bulutlar amonyak kristallerinden oluşurken, alt seviye bulutların amonyum hidrosülfür (NH
4SH) veya sudan oluştuğu görülmektedir. Güneş'ten gelen ultraviyole radyasyon, üst atmosferde metan fotolizine neden olarak bir dizi hidrokarbon kimyasal reaksiyonuna yol açmakta ve ortaya çıkan ürünler girdaplar ve difüzyon yoluyla aşağıya doğru taşınmaktadır. Bu fotokimyasal döngü, Satürn'ün yıllık mevsimsel döngüsü tarafından modüle edilir. Cassini, kuzey enlemlerinde bulunan ve "İnciler Dizisi" olarak adlandırılan bir dizi bulut özelliği gözlemlemiştir. Bu özellikler, daha derin bulut katmanlarında bulunan bulut açıklıklarıdır.
Bulut katmanları
Satürn'ün atmosferi, Jüpiter'inkine benzer bantlı bir desen sergilemektedir, ancak Satürn'ün bantları çok daha soluktur ve ekvatora yakın yerlerde çok daha geniştir. Bu bantları tanımlamak için kullanılan isimlendirme Jüpiter'dekiyle aynıdır. Satürn'ün daha ince bulut desenleri Voyager uzay aracının 1980'lerdeki uçuşlarına kadar gözlemlenemedi. O zamandan bu yana, Dünya tabanlı teleskoplar düzenli gözlemlerin yapılabileceği noktaya kadar geliştirildi.
Bulutların bileşimi, derinliğe ve artan basınca göre değişiklik göstermektedir. Üst bulut katmanlarında, 100-160 K aralığında sıcaklıklar ve 0,5-2 bar arasında uzanan basınçlarla, bulutlar amonyak buzundan oluşmaktadır. Su buzu bulutları, basıncın yaklaşık 2,5 bar olduğu bir seviyede başlamakta ve sıcaklıkların 185 ila 270 K arasında değiştiği 9,5 bar'a kadar uzanmaktadır. Bu katmanda, 190-235 K sıcaklıklarla 3-6 bar basınç aralığında uzanan bir amonyum hidrosülfür buz bandı bulunmaktadır. Son olarak, basınçların 10 ila 20 bar arasında ve sıcaklıkların 270-330 K olduğu alt katmanlar, sulu çözelti içinde amonyaklı su damlacıklarından oluşan bir bölge içermektedir.
Satürn'ün genellikle sönük olan atmosferinde zaman zaman uzun ömürlü ovaller ve Jüpiter'de görülen diğer özellikler görülmektedir. 1990 yılında Hubble Uzay Teleskobu, Satürn'ün ekvatoru yakınlarında Voyager karşılaşmaları sırasında bulunmayan muazzam bir beyaz bulut görüntüledi ve 1994 yılında daha küçük bir fırtına daha gözlemlendi. 1990 yılındaki fırtına, kuzey yarımkürenin yaz gündönümü zamanında her Satürn yılında bir kez, kabaca her 30 Dünya yılında bir meydana gelen kısa ömürlü bir fenomen olan Büyük Beyaz Leke'nin bir örneğiydi. Daha önceki Büyük Beyaz Lekeler 1876, 1903, 1933 ve 1960 yıllarında gözlemlendi; 1933'teki fırtına en iyi gözlemleneniydi. En son dev fırtına 2010 yılında gözlemlendi. 2015 yılında araştırmacılar, Satürn atmosferini incelemek için Very Large Array teleskobunu kullandılar ve "tüm orta enlem dev fırtınalarının uzun süreli imzalarını, yüzlerce yıllık ekvator fırtınalarının bir karışımını ve potansiyel olarak 70°N'de bildirilmemiş daha eski bir fırtına" bulduklarını bildirdiler.
Satürn'deki rüzgârlar, Güneş Sistemi gezegenleri arasında Neptün'den sonra ikinci en hızlı rüzgârlardır. Voyager verileri, doğudan esen rüzgârların 500 m/s (1.800 km/sa) olduğunu göstermektedir.Cassini uzay aracından 2007 yılında alınan görüntülerde, Satürn'ün kuzey yarımküresi Uranüs'e benzer şekilde parlak mavi bir renk sergiledi. Bu renk büyük olasılıkla Rayleigh saçılmasından kaynaklanıyordu.Termografi, Satürn'ün güney kutbunun sıcak bir kutup girdabına sahip olduğunu gösterdi ki bu, Güneş Sistemi'nde böyle bir olgunun bilinen tek örneğidir. Satürn'deki sıcaklıklar normalde -185 °C iken, girdaptaki sıcaklıklar genellikle -122 °C'ye kadar ulaşmaktadır ve Satürn'deki en sıcak nokta olduğundan şüphelenilmektedir.
Altıgen bulut desenleri
Yaklaşık 78°N'de atmosferdeki kuzey kutup girdabının etrafında devam eden altıgen dalga deseni ilk olarak Voyager görüntülerinde fark edildi. Altıgenin kenarlarının her biri yaklaşık 14.500 km (9.000 mi) uzunluğundadır ki bu da Dünya'nın çapından daha uzundur. Tüm yapı, Satürn'ün iç kısmının dönüş periyoduna eşit olduğu varsayılan 10 saat 39 dakika 24 saniyelik bir periyotla (gezegenin radyo emisyonlarıyla aynı periyot) dönmektedir. Altıgen özellik, görünür atmosferdeki diğer bulutlar gibi boylamda kaymamaktadır. Desenin kökeni pek çok spekülasyona konu olmaktadır. Çoğu bilim insanı bunun atmosferdeki durağan bir dalga deseni olduğunu düşünmektedir. Çokgen şekiller, sıvıların diferansiyel rotasyonu yoluyla laboratuvarda çoğaltıldı.
Güney kutup bölgesinin Hubble Uzay Teleskobu görüntüsü, bir jet akımının varlığına işaret etmektedir, ancak güçlü bir kutup girdabı ya da altıgen duran dalga yoktur. Kasım 2006'da NASA, Cassini'nin güney kutbuna kilitli, açıkça tanımlanmış bir göz çeperine sahip "kasırga benzeri" bir fırtına gözlemlediğini bildirdi. Göz çeperi bulutları daha önce Dünya dışında hiçbir gezegende görülmemişti. Örneğin, Galileo uzay aracından gelen görüntüler, Jüpiter'in Büyük Kırmızı Leke'sinde bir göz çeperi göstermedi.
Güney kutbundaki fırtına milyarlarca yıldır mevcut olabilir. Bu girdap, Dünya'nın büyüklüğüyle kıyaslanabilir ve saatte 550 km'lik rüzgarlara sahiptir.
Manyetosferi
Satürn'ün manyetik bir dipol olan kendine özgü, basit, simetrik bir şekle sahip olan içsel bir manyetik alanı vardır. Ekvatordaki gücü -0,2 gauss (20 μT)- Jüpiter'in etrafındaki alanın yaklaşık yirmide biri kadardır ve Dünya'nın manyetik alanından biraz daha zayıftır. Sonuç olarak Satürn'ün manyetosferi, Jüpiter'inkinden çok daha küçüktür.
Voyager 2 manyetosfere girdiğinde, güneş rüzgârı basıncı yüksekti ve manyetosfer sadece 19 Satürn yarıçapı ya da 1,1 milyon km (684.000 mil) genişledi, ancak birkaç saat içinde genişledi ve yaklaşık üç gün boyunca öyle kaldı. Büyük olasılıkla manyetik alan Jüpiter'dekine benzer şekilde, metalik hidrojen dinamosu adı verilen sıvı metalik hidrojen katmanındaki akımlar tarafından üretilmektedir. Bu manyetosfer, Güneş'ten gelen güneş rüzgârı parçacıklarını saptırmada etkilidir. Titan uydusu, Satürn'ün manyetosferinin dış kısmında yörüngede dolanır ve Titan'ın dış atmosferindeki iyonize parçacıklardan plazma üretir. Satürn'ün manyetosferi, Dünya'nınki gibi kutup ışıkları üretir.
Yörüngesi ve dönüşü
Satürn ile Güneş arasındaki ortalama uzaklık 1,4 milyar kilometrenin (9 AU) üzerindedir. Ortalama yörünge hızı 9,68 km/s olan Satürn'ün Güneş etrafındaki bir turunu tamamlaması 10.759 Dünya günü (ya da yaklaşık 29+1⁄2 yıl) sürer. Sonuç olarak, Jüpiter ile yaklaşık 5:2 ortalama hareket rezonansı oluşturmaktadır. Satürn'ün eliptik yörüngesi, Dünya'nın yörünge düzlemine göre 2,48° eğimlidir. Günberi ve günöte uzaklıkları sırasıyla ortalama 9.195 ve 9.957 AU'dur. Satürn'deki görünür özellikler enleme bağlı olarak farklı oranlarda dönmektedir.
Gök bilimciler, Satürn'ün dönüş hızını belirlemek için üç farklı sistem kullanmaktadır. Sistem I, 10sa 14d 00s (844,3°/d) bir periyoda sahiptir ve Ekvator Bölgesi, Güney Ekvator Kuşağı ve Kuzey Ekvator Kuşağı'nı kapsamaktadır. Kuzey ve güney kutup bölgeleri hariç diğer tüm Satürn enlemleri ise Sistem II olarak gösterilir ve 10sa 38d 25.4s (810,76°/d) dönme periyoduna sahiptir. Sistem III, Satürn'ün iç dönüş hızını ifade eder. Voyager 1 ve Voyager 2 tarafından tespit edilen gezegenden gelen radyo emisyonlarına dayanarak, Sistem III'ün dönüş periyodu 10sa 39d 22.4s (810,8°/d). Sistem III, büyük ölçüde Sistem II'nin yerini aldı.
İç kısmın dönme periyodu için kesin bir değer bulmak hala güçtür. Cassini, 2004 yılında Satürn'e yaklaşırken Satürn'ün radyo dönüş periyodunun kayda değer bir şekilde artarak yaklaşık 10sa 45d 45s ± 36s yükseldiğini tespit etti.Cassini, Voyager ve Pioneer sondalarından alınan çeşitli ölçümlerin bir derlemesine dayanan Satürn'ün dönüşünün tahmini (bir bütün olarak Satürn için belirtilen dönüş hızı olarak) 10sa 32d 35s'dir. Gezegenin C Halkası üzerinde yapılan çalışmalar 10sa 33d 38s + 1d 52s- 1d 19s'lik bir dönüş periyodu vermektedir.
Mart 2007'de, gezegenden gelen radyo emisyonlarındaki değişimin Satürn'ün dönüş hızına uymadığı tespit edildi. Bu farklılık Satürn'ün uydusu Enceladus'taki gayzer faaliyetinden kaynaklanıyor olabilir. Bu faaliyet nedeniyle Satürn'ün yörüngesine yayılan su buharı yüklü hale gelir ve Satürn'ün manyetik alanı üzerinde bir sürüklenme yaratarak gezegenin dönüşüne göre dönüşünü biraz yavaşlatır.
Satürn için belirgin bir tuhaflık, bilinen herhangi bir truva asteroidine sahip olmamasıdır. Bunlar Güneş'in yörüngesi boyunca gezegene 60°'lik açılarla yerleştirilmiş L4 ve L5 olarak adlandırılan kararlı Lagrange noktalarında dolanan küçük gezegenlerdir. Mars, Jüpiter, Uranüs ve Neptün için Truva asteroidleri keşfedildi. Seküler rezonans da dahil olmak üzere yörüngesel rezonans mekanizmalarının kayıp Satürn trojanlarının nedeni olduğuna inanılmaktadır.
Doğal uyduları
Satürn'ün bilinen 146 uydusu vardır ve bunlardan 63'ünün resmî adı vardır. Çapı 3 km (1,9 mi) büyük 100±30 dış düzensiz uydu daha olduğu tahmin edilmektedir. Buna ek olarak, Satürn'ün halkalarında gerçek uydu olarak kabul edilmeyen 40-500 metre çapında düzinelerce ila yüzlerce uyducuğun varlığına dair kanıtlar bulunmaktadır. En büyük uydu olan Titan, halkalar da dahil olmak üzere Satürn'ün yörüngesindeki kütlenin %90'ından fazlasını oluşturmaktadır. Satürn'ün ikinci en büyük uydusu olan Rhea'nın da kendine ait zayıf bir halka sistemi ve zayıf bir atmosferi olabilir.
Diğer uyduların çoğu küçüktür: 131'inin çapı 50 km'den azdır. Geleneksel olarak Satürn'ün uydularının çoğu, adlarını Yunan mitolojisindeki Titanlar'dan almaktadır. Titan, Güneş Sistemi'nde karmaşık bir organik kimyanın oluştuğu büyük bir atmosfere sahip tek uydudur. Hidrokarbon göllerine sahip tek uydudur.
6 Haziran 2013'te IAA-CSIC'deki bilim insanları, Titan'ın üst atmosferinde yaşam için olası bir öncül olan polisiklik aromatik hidrokarbonların tespit edildiğini bildirdi. 23 Haziran 2014'te NASA, Titan atmosferindeki azotun, Satürn'ü daha önceki zamanlarda oluşturan malzemelerden değil, kuyruklu yıldızlarla ilişkili Oort bulutundaki malzemelerden geldiğine dair güçlü kanıtlara sahip olduğunu iddia etti.
Kimyasal yapısı kuyruklu yıldızlara benzeyen Satürn'ün uydusu Enceladus,mikrobik yaşam için potansiyel bir habitat olarak görülmektedir. Bu olasılığın kanıtı, uydunun tuz bakımından zengin parçacıklarının, Enceladus'un dışarı atılan buzunun çoğunun sıvı tuzlu suyun buharlaşmasından geldiğini gösteren "okyanus benzeri" bir bileşime sahip olmasıdır.Cassini'nin 2015 yılında Enceladus'taki bir tüycük üzerinden yaptığı bir uçuşta, metanojenez yoluyla yaşayan yaşam formlarını sürdürmek için gerekli bileşenlerin çoğu bulundu.
Gezegen halkaları
Satürn, muhtemelen en çok onu görsel olarak eşsiz kılan gezegen halkaları sistemiyle bilinir. Halkalar, Satürn'ün ekvatorundan dışarı doğru 6.630 ila 120.700 kilometre (4.120 ila 75.000 mi) arasında uzanır ve ortalama kalınlıkları yaklaşık 20 metre (66 ft). Ağırlıklı olarak su buzundan, eser miktarda tholin safsızlıklarından ve yaklaşık %7 amorf karbondan oluşan biberli bir kaplamadan oluşurlar. Halkaları oluşturan parçacıkların boyutları toz zerreciklerinden 10 m'ye kadar değişir. Diğer gaz devlerinin de halka sistemleri olsa da Satürn'ünki en büyük ve en görünür olanıdır.
Halkaların yaşı konusunda bir tartışma vardır. Bir taraf çok eski olduklarını ve Satürn ile eş zamanlı olarak orijinal nebüler materyalden (yaklaşık 4,6 milyar yıl önce) ya da LHB'den kısa bir süre sonra (yaklaşık 4,1 ila 3,8 milyar yıl önce) oluştuklarını savunmaktadır. Diğer taraf ise çok daha genç olduklarını, yaklaşık 100 milyon yıl önce oluştuklarını desteklemektedir. İkinci teoriyi destekleyen bir MIT araştırma ekibi, halkaların Satürn'ün ″Chrysalis″ adlı yok olmuş bir uydusunun kalıntısı olduğunu öne sürdü.
Ana halkaların ötesinde, gezegenden 12 milyon km (7,5 milyon mil) uzaklıkta seyrek Phoebe halkası bulunur. Diğer halkalara göre 27°'lik bir açıyla eğiktir ve Phoebe gibi yörüngesinde geriye doğru dönmektedir.
Pandora ve Prometheus da dahil olmak üzere Satürn'ün bazı uyduları, halkaları sınırlamak ve yayılmalarını önlemek için çoban uydular olarak hareket ederler. Pan ve Atlas, Satürn'ün halkalarında kütlelerinin daha güvenilir hesaplanmasını sağlayan zayıf, doğrusal yoğunluk dalgalarına neden olur.
Gözlem ve keşif tarihi
Satürn'ün gözlemlenmesi ve keşfedilmesi üç aşamaya ayrılabilir: (1) çıplak gözle modern öncesi gözlemler, (2) 17. yüzyılda başlayan Dünya'dan teleskopik gözlemler ve (3) yörüngedeki veya uçuş halindeki uzay sondaları tarafından ziyaret. 21. yüzyılda, teleskopik gözlemler Dünya'dan (Hubble Uzay Teleskobu gibi Dünya yörüngesindeki gözlemevleri dahil) ve 2017'de emekli olana kadar Satürn çevresindeki Cassini yörüngesinden devam etmektedir.
Teleskop öncesi gözlem
Satürn, tarih öncesi çağlardan beri bilinmektedir ve kayıtlı tarihin erken dönemlerinde çeşitli mitolojilerde önemli bir karakter olarak yer almaktadır. Babilli astronomlar Satürn'ün hareketlerini sistematik olarak gözlemledi ve kaydetti. Antik Yunan'da gezegen "Φαίνων" (Phainon) olarak bilinirdi ve Roma döneminde "Satürn'ün yıldızı" olarak bilinirdi.Antik Roma mitolojisinde Phainon gezegeni, gezegenin modern adını aldığı bu tarım tanrısı için kutsaldı. Romalılar, tanrı Saturnus'u Yunan tanrısı Kronos'un eşdeğeri olarak kabul etmişlerdir; modern Yunancada gezegen Cronus-Κρόνος adını korumaktadır.
Yunan bilim adamı Batlamyus, Satürn'ün yörüngesine ilişkin hesaplamalarını Satürn karşıt konumdayken yaptığı gözlemlere dayandırdı. Hindu astrolojisinde Navagrahalar olarak bilinen dokuz astrolojik nesne vardır. Satürn "Shani" olarak bilinir ve herkesi hayatında yaptığı iyi ve kötü işlere göre yargılar. Eski Çin ve Japon kültürü Satürn gezegenini "dünya yıldızı" (Çince: 土星) olarak tanımlamıştır. Bu, geleneksel olarak doğal elementleri sınıflandırmak için kullanılan Beş Element'e dayanıyordu.
Teleskopik uzay uçuşu öncesi gözlemler
Satürn'ün halkalarını çözmek için en az 15 mm çapında bir teleskop gerekir ve bu nedenle Christiaan Huygens, 1655'te onları görüp 1659'da yayınlayana kadar var oldukları bilinmiyordu. Galileo, 1610'da ilkel teleskopuyla Satürn'ün tam yuvarlak olmayan görünümünü yanlışlıkla Satürn'ün yanlarında iki uydu olarak düşündü. Huygens daha büyük bir teleskopik büyütme kullanana kadar bu düşünce çürütülmedi ve halkalar ilk kez gerçekten görüldü. Huygens ayrıca Satürn'ün uydusu Titan'ı da keşfetti; Giovanni Domenico Cassini daha sonra dört uydu daha keşfetti: Iapetus, Rhea, Tethys ve Dione. 1675 yılında Cassini, günümüzde Cassini Bölümü olarak bilinen boşluğu keşfetti.
William Herschel'in Mimas ve Enceladus adlı iki uyduyu daha keşfettiği 1789 yılına kadar başka önemli bir keşif yapılmadı. Titan ile rezonansa sahip olan düzensiz şekilli uydu Hyperion, 1848 yılında bir İngiliz ekip tarafından keşfedildi.
1899 yılında William Henry Pickering, büyük uydular gibi Satürn ile eşzamanlı olarak dönmeyen oldukça düzensiz bir uydu olan Phoebe'yi keşfetti. Phoebe bu türden bulunan ilk uydudur ve Satürn'ün yörüngesinde geriye doğru bir yörüngede dönmesi bir yıldan fazla sürmüştür. 20. yüzyılın başlarında Titan üzerinde yapılan araştırmalar, 1944 yılında Titan'ın Güneş Sistemi uyduları arasında benzersiz bir özellik olan kalın bir atmosfere sahip olduğunun doğrulanmasına yol açtı.
Uzay uçuşu görevleri
Pioneer 11 uçuşu
Pioneer 11, Satürn'e ilk uçuşunu Eylül 1979'da, gezegenin bulut tepelerinin 20.000 km (12.000 mil) yakınından geçerek gerçekleştirdi. Gezegenin ve uydularından birkaçının görüntüleri alındı, ancak çözünürlükleri yüzey detaylarını ayırt etmek için çok düşüktü. Uzay aracı Satürn'ün halkalarını da inceleyerek ince F halkasını ve halkalardaki karanlık boşlukların yüksek bir faz açısıyla (Güneş'e doğru) bakıldığında parlak olduğunu, yani ince ışık saçan malzeme içerdiklerini ortaya çıkardı. Ayrıca Pioneer 11, Titan'ın sıcaklığını da ölçtü.
Voyager uçuşları
Kasım 1980'de Voyager 1 sondası, Satürn sistemini ziyaret etti. Gezegenin, halkalarının ve uydularının ilk yüksek çözünürlüklü görüntülerini geri gönderdi. Çeşitli uyduların yüzey özellikleri ilk kez görüldü. Voyager 1 Titan'a yakın bir uçuş gerçekleştirerek uydunun atmosferi hakkındaki bilgileri artırdı. Titan'ın atmosferinin görünür dalga boylarında nüfuz edilemez olduğu kanıtlandı; bu nedenle hiçbir yüzey detayı görülemedi. Uçuş, uzay aracının yörüngesini Güneş Sistemi düzleminin dışına doğru değiştirdi.
Neredeyse bir yıl sonra, Ağustos 1981'de Voyager 2, Satürn sistemini incelemeye devam etti. Satürn'ün uydularının daha yakın plan görüntülerinin yanı sıra atmosfer ve halkalardaki değişikliklere ilişkin kanıtlar elde edildi. Uçuş sırasında sondanın dönebilen kamera platformu birkaç gün takılı kaldı ve planlanan bazı görüntüler kayboldu. Satürn'ün yerçekimi, uzay aracının yörüngesini Uranüs'e doğru yönlendirmek için kullanıldı.
Sondalar, gezegenin halkalarının yakınında veya içinde yörüngede bulunan birkaç yeni uydunun yanı sıra küçük Maxwell Boşluğu (C Halkasında bir boşluk) ve Keeler Boşluğu (A Halkasında 42 km genişliğinde bir boşluk) keşfetti ve doğruladı.[]
Cassini-Huygens uzay aracı
Cassini-Huygens uzay sondası, 1 Temmuz 2004'te Satürn'ün yörüngesine girdi. Haziran 2004'te Phoebe'ye yakın bir uçuş gerçekleştirerek yüksek çözünürlüklü görüntüler ve veriler gönderdi. Cassini'nin Satürn'ün en büyük uydusu Titan'a yaptığı uçuşta, çok sayıda ada ve dağ ile büyük göllerin ve kıyı şeritlerinin radar görüntüleri çekildi. Yörünge aracı, 25 Aralık 2004'te Huygens sondasını bırakmadan önce iki Titan uçuşunu tamamladı. Huygens, 14 Ocak 2005'te Titan'ın yüzeyine indi.
2005 yılının başlarından itibaren bilim insanları Satürn'deki şimşekleri izlemek için Cassini'yi kullandılar. Şimşeklerin gücü, Dünya'daki şimşeklerin yaklaşık 1.000 katıdır.
2006 yılında NASA, Cassini'nin Satürn'ün uydusu Enceladus'ta gayzerler halinde püsküren ve yüzeyin en fazla onlarca metre altında bulunan sıvı su rezervuarlarına dair kanıtlar bulduğunu bildirdi. Bu buzlu parçacık jetleri Satürn'ün güney kutup bölgesindeki bacalardan yörüngeye yayılmaktadır. Enceladus'ta 100'den fazla gayzer tespit edildi. Mayıs 2011'de NASA bilim insanları Enceladus'un "bildiğimiz yaşam için Güneş Sistemi'nde Dünya'nın ötesinde en yaşanabilir nokta olarak ortaya çıktığını" bildirdi.
Cassini fotoğrafları, Satürn'ün parlak ana halkalarının dışında ve G ve E halkalarının içinde, daha önce keşfedilmemiş bir gezegen halkasını ortaya çıkardı. Bu halkanın kaynağının Janus ve Epimetheus'a çarpan bir meteoroid olduğu varsayılmaktadır. Temmuz 2006'da Titan'ın kuzey kutbuna yakın hidrokarbon göllerinin görüntüleri elde edildi ve bunların varlığı Ocak 2007'de doğrulandı. Mart 2007'de Kuzey kutbu yakınlarında, en büyüğü neredeyse Hazar Denizi büyüklüğünde olan hidrokarbon denizleri bulundu. Ekim 2006'da sonda Satürn'ün güney kutbunda 8.000 km (5.000 mi) çapında siklon benzeri bir fırtına tespit etti.
Sonda, 2004'ten 2 Kasım 2009'a kadar sekiz yeni uydu keşfetti ve doğruladı. Nisan 2013'te Cassini, gezegenin kuzey kutbunda Dünya'dakinden 20 kat daha büyük ve 530 km/sa (330 mph) daha hızlı rüzgârlara sahip bir kasırganın görüntülerini gönderdi. 15 Eylül 2017'de Cassini-Huygens uzay aracı görevinin "Büyük Finalini" gerçekleştirdi: Satürn ve Satürn'ün iç halkaları arasındaki boşluklardan bir dizi geçiş. Cassini'nin atmosfere girişi görevi sona erdirdi.
Gözlemler
Satürn, Dünya'dan çıplak gözle kolayca görülebilen beş gezegenden en uzak olanıdır; diğer dördü Merkür, Venüs, Mars ve Jüpiter'dir. Satürn gece gökyüzünde çıplak gözle parlak, sarımsı bir ışık noktası olarak görünür. Satürn'ün ortalama görünen büyüklüğü 0.46, standart sapması ise 0.34'tür. Büyüklük değişiminin çoğu halka sisteminin Güneş ve Dünya'ya göre eğiminden kaynaklanır. En parlak büyüklük olan -0,55, halkaların düzleminin en fazla eğimli olduğu zamanın yakınında meydana gelir ve en sönük büyüklük olan 1,17, en az eğimli oldukları zaman meydana gelir. Gezegenin, Zodyak'ın arka plan takımyıldızlarına karşı ekliptiğin tüm bir turunu tamamlaması yaklaşık 29,4 yıl sürer. Çoğu insan Satürn'ün halkalarının net bir çözünürlüğe sahip görüntüsünü elde etmek için en az 30 kat büyüten optik bir yardımcıya (çok büyük bir dürbün veya küçük bir teleskop) ihtiyaç duyacaktır. Dünya, her Satürn yılında iki kez (kabaca her 15 Dünya yılında bir) halka düzleminden geçtiğinde, halkalar çok ince oldukları için kısa süreliğine gözden kaybolurlar. Böyle bir "kaybolma" bir sonraki 2025 yılında gerçekleşecek, ancak Satürn gözlemler için Güneş'e çok yakın olacak.
Satürn ve halkaları en iyi, gezegen 180°'lik bir uzanımda olduğunda ve böylece gökyüzünde Güneş'in karşısında göründüğünde gezegenin konfigürasyonu olan karşıt konumda ya da buna yakın olduğunda görülür. Satürn karşıtlığı her yıl -yaklaşık 378 günde bir- meydana gelir ve gezegenin en parlak halinde görünmesine neden olur. Hem Dünya hem de Satürn Güneş'in etrafında eksantrik yörüngelerde dolanır, bu da Güneş'e olan uzaklıklarının zamanla değiştiği anlamına gelir, dolayısıyla birbirlerine olan uzaklıkları da değişir, dolayısıyla Satürn'ün parlaklığı bir karşıtlıktan diğerine değişir. Satürn ayrıca halkalar daha görünür olacak şekilde açılı olduğunda daha parlak görünür. Örneğin, 17 Aralık 2002'deki karşıtlık sırasında, Satürn 2003'ün sonlarında Dünya'ya ve Güneş'e daha yakın olmasına rağmen, halkalarının Dünya'ya göre uygun yönelimi nedeniyle Satürn en parlak halinde göründü.
Satürn zaman zaman Ay tarafından okültasyona uğrar (yani Ay gökyüzünde Satürn'ü örter). Güneş Sistemi'ndeki tüm gezegenlerde olduğu gibi, Satürn'ün okültasyonları da "mevsimler" halinde gerçekleşir. Satürn okültasyonları yaklaşık 12 aylık bir dönem boyunca aylık olarak gerçekleşir ve bunu böyle bir aktivitenin kaydedilmediği yaklaşık beş yıllık bir dönem izler. Ay'ın yörüngesi Satürn'ün yörüngesine göre birkaç derece eğiktir, bu nedenle okültasyonlar yalnızca Satürn gökyüzünde iki düzlemin kesiştiği noktalardan birine yakın olduğunda meydana gelecektir.
Popüler kültürdeki yeri
Voltaire'in 1752 tarihli kısa öyküsü Micromega'da, Sirius'tan gelen ve aynı adı taşıyan kahraman, ilk olarak Satürn'e varır ve 72 duyusu olan ve 15.000 yıl yaşayan sakinleriyle arkadaş olur, daha sonra onlardan biriyle Dünya'ya doğru yolculuğuna devam eder. Jules Verne, Güneş Sistemi'nde Seyahat'te (1877) Satürn'e giden bir kuyruklu yıldızın güvertesinde güneş sistemi boyunca yapılan bir yolculuğu anlatır. Romanın çizimleri Satürn'ü kayalık ve ıssız bir yüzeye sahip, 8 uydusu ve 3 halkası olan bir gezegen olarak göstermektedir. IV. John Jacob Astor'un Başka Dünyalara Seyahat (1894) adlı eserinde, Dünya'dan gelen kaşifler Jüpiter'den Satürn'e ulaşırlar, Satürn eski Dünya'ya çok benzeyen tropik bir orman dünyasıdır ve gezegenin karanlık, kuru ve ölmekte olduğunu görürler. Satürn'ün tek sakinleri, telepatik olarak iletişim kuran ve geleceği tahmin edebilen dev hayalet benzeri yaratıklardır.
20. yüzyılda modern bilimin gelişmesiyle birlikte, Satürn'ün katı bir yüzeyi olmayan ve yaşama elverişli olmayan bir atmosfere sahip bir gezegen olduğunu doğrulandı ve bilim kurgu yazarlarının dikkati daha çok Satürn'ün uydularına kaydı. Örneğin Isaac Asimov, Lucky Star and the Rings of Saturn adlı eserinde halkalardan geniş bir şekilde bahsetti, ancak eserin devamını Mimas ve Titan uyduları üzerine kurdu. Arthur C. Clarke tarafından yazılan ve aynı adlı filmin senaryosunun ilk versiyonunun temelini oluşturan 2001: A Space Odyssey (1968) adlı roman, Satürn sisteminde, özellikle de Japetus uydusunda sona ermektedir.
Ayrıca bakınız
Notlar
Kaynakça
- ^ (PDF). NASA. Eylül 2004. 22 Aralık 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ocak 2016.
- ^ Müller vd. (2010) "Azimuthal plasma flow in the Kronian magnetosphere," Journal of Geophysical Research 115, A08203
- ^ a b c Williams, David R. (23 Aralık 2016). "Saturn Fact Sheet". NASA. 17 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Ekim 2017.
- ^ Seligman, Courtney. . 28 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ağustos 2009.
- ^ a b c d Simon, J.L.; Bretagnon, P.; Chapront, J.; Chapront-Touzé, M.; Francou, G.; Laskar, J. (Şubat 1994). "Numerical expressions for precession formulae and mean elements for the Moon and planets". Astronomy and Astrophysics. 282 (2). ss. 663-683. Bibcode:1994A&A...282..663S.
- ^ . 3 Nisan 2009. 20 Nisan 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Nisan 2009.
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;JPLmoons
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ "Saturn now leads moon race with 62 newly discovered moons". UBC Science. University of British Columbia. 11 Mayıs 2023. 18 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mayıs 2023.
- ^ a b Mallama, A.; Hilton, J.L. (2018). "Computing Apparent Planetary Magnitudes for The Astronomical Almanac". Astronomy and Computing. Cilt 25. ss. 10-24. arXiv:1808.01973 $2. Bibcode:2018A&C....25...10M. doi:10.1016/j.ascom.2018.08.002.
- ^ . Solarsystem.nasa.gov. 22 Mart 2011. 2 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ağustos 2011.
- ^ Fortney, J.J.; Helled, R.; Nettlemann, N.; Stevenson, D.J.; Marley, M.S.; Hubbard, W.B.; Iess, L. (6 Aralık 2018). "The Interior of Saturn". Baines, K.H.; Flasar, F.M.; Krupp, N.; Stallard, T. (Ed.). Saturn in the 21st Century. Cambridge University Press. ss. 44-68. ISBN .
- ^ McCartney, Gretchen; Wendel, JoAnna (18 Ocak 2019). "Scientists Finally Know What Time It Is on Saturn". NASA. 29 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Ocak 2019.
- ^ Mankovich, Christopher (17 Ocak 2019). "Cassini Ring Seismology as a Probe of Saturn's Interior. I. Rigid Rotation". The Astrophysical Journal. 871 (1). s. 1. arXiv:1805.10286 $2. doi:10.3847/1538-4357/aaf798.
- ^ Hanel, R.A. (1983). "Albedo, internal heat flux, and energy balance of Saturn". Icarus. 53 (2). ss. 262-285. Bibcode:1983Icar...53..262H. doi:10.1016/0019-1035(83)90147-1.
- ^ Mallama, Anthony; Krobusek, Bruce; Pavlov, Hristo (2017). "Comprehensive wide-band magnitudes and albedos for the planets, with applications to exo-planets and Planet Nine". Icarus. Cilt 282. ss. 19-33. arXiv:1609.05048 $2. Bibcode:2017Icar..282...19M. doi:10.1016/j.icarus.2016.09.023.
- ^ Knecht, Robin (24 Ekim 2005). (PDF). 14 Ekim 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ekim 2017.
- ^ "Osman Kabadayı, Eski Türkçe Gök Bilimi (Astronomi) Terimleri". 1 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Mayıs 2022.
- ^ Brainerd, Jerome James (24 Kasım 2004). . The Astrophysics Spectator. 1 Ekim 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2010.
- ^ . Scienceray. 28 Temmuz 2011. 7 Ekim 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ağustos 2011.
- ^ Brainerd, Jerome James (6 Ekim 2004). . The Astrophysics Spectator. 1 Ekim 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2010.
- ^ Dunbar, Brian (29 Kasım 2007). . NASA. 29 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Temmuz 2011.
- ^ Russell, C. T.; ve diğerleri. (1997). . Science. 207 (4429): 407-10. doi:10.1126/science.207.4429.407. (PMID) 17833549. 27 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2007.
- ^ "MPEC 2023-J49 : S/2006 S 12". Minor Planet Electronic Circulars. Minor Planet Center. 7 Mayıs 2023. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2023.
- ^ Munsell, Kirk (6 Nisan 2005). . NASA Jet Propulsion Laboratory; California Institute of Technology. 16 Ağustos 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2007.
- ^ Falk, Michael (Haziran 1999), , Journal of the Royal Astronomical Society of Canada, 93, ss. 122-133, 25 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 18 Kasım 2020
- ^ . The Rosen Publishing Group. 2010. s. 119. ISBN . 10 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Şubat 2018.
- ^ a b "Saturn - The interior | Britannica". www.britannica.com (İngilizce). Erişim tarihi: 14 Nisan 2022.
- ^ a b . BBC. 2000. 1 Ocak 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Temmuz 2011.
- ^ a b Mankovich, Christopher R.; Fuller, Jim (2021). . Nature Astronomy. 5 (11): 1103-1109. arXiv:2104.13385 $2. doi:10.1038/s41550-021-01448-3. 20 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ağustos 2021.
- ^ a b c d . National Maritime Museum. 20 Ağustos 2015. 23 Haziran 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Temmuz 2007.
- ^ a b . Windows to the Universe. 17 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Temmuz 2011.
- ^ Kramer, Miriam (9 Ekim 2013). . Space.com. 27 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2017.
- ^ Kaplan, Sarah (25 Ağustos 2017). . The Washington Post. 27 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2017.
- ^ a b . Universe Guide. 23 Şubat 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mart 2009.
- ^ a b (Basın açıklaması). Carolina Martinez, NASA. 10 Kasım 2006. 1 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mart 2013.
- ^ Hamilton, Calvin J. (1997). . Solarviews. 26 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2007.
- ^ a b . Merrillville Community Planetarium. 2007. 21 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Temmuz 2007.
- ^ Overbye, Dennis (6 Ağustos 2014). . New York Times. 12 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Ağustos 2014.
- ^ . NBC News. 12 Aralık 2009. 21 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Eylül 2011.
- ^ Aguiar, Ana C. Barbosa; ve diğerleri. (Nisan 2010). "A laboratory model of Saturn's North Polar Hexagon". Icarus. 206 (2): 755-763. doi:10.1016/j.icarus.2009.10.022.
- ^ Tiscareno, Matthew (17 Temmuz 2013). "The population of propellers in Saturn's A Ring". The Astronomical Journal. 135 (3): 1083-1091. arXiv:0710.4547 $2. Bibcode:2008AJ....135.1083T. doi:10.1088/0004-6256/135/3/1083.
- ^ NASA (30 Kasım 2010). "Thin air: Oxygen atmosphere found on Saturn's moon Rhea". ScienceDaily. 8 Kasım 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Temmuz 2011.
- ^ "Cassini Finds Hydrocarbon Rains May Fill Titan Lakes". ScienceDaily. 30 Ocak 2009. 9 Kasım 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Temmuz 2011.
- ^ . NASA Jet Propulsion Laboratory. 18 Ekim 2010. 26 Ekim 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Temmuz 2011.
- ^ a b McDermott, Matthew (2000). . Thinkquest Internet Challenge. 20 Ekim 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Temmuz 2007.
- ^ "Evidence of hydrocarbon lakes on Titan". NBC News. Associated Press. 25 Temmuz 2006. 24 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Temmuz 2011.
- ^ . . 31 Temmuz 2008. 1 Kasım 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Temmuz 2011.
- ^ NASA (21 Nisan 2008). "Could There Be Life On Saturn's Moon Enceladus?". ScienceDaily. 9 Kasım 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Temmuz 2011.
- ^ "Strongest evidence yet indicates Enceladus hiding saltwater ocean". Physorg. 22 Haziran 2011. 19 Ekim 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Temmuz 2011.
- ^ Kaufman, Marc (22 Haziran 2011). "Saturn′s moon Enceladus shows evidence of an ocean beneath its surface". The Washington Post. 12 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Temmuz 2011.
- ^ (Basın açıklaması). NASA Jet Propulsion Laboratory. 22 Mart 2007. 7 Aralık 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mart 2007.
- ^ Hou, X. Y.; ve diğerleri. (Ocak 2014). "Saturn Trojans: a dynamical point of view". Monthly Notices of the Royal Astronomical Society. 437 (2): 1420-1433. doi:10.1093/mnras/stt1974.
- ^ "Saturn now leads moon race with 62 newly discovered moons". UBC Science. University of British Columbia. 11 Mayıs 2023. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2023.
- ^ "Solar System Dynamics – Planetary Satellite Discovery Circumstances". NASA. 15 Kasım 2021. Erişim tarihi: 4 Haziran 2022.
- ^ Ashton, Edward; Gladman, Brett; Beaudoin, Matthew (Ağustos 2021). "Evidence for a Recent Collision in Saturn's Irregular Moon Population". The Planetary Science Journal. 2 (4): 12. doi:10.3847/PSJ/ac0979.
- ^ Tiscareno, Matthew (17 Temmuz 2013). "The population of propellers in Saturn's A Ring". The Astronomical Journal. 135 (3): 1083-1091. arXiv:0710.4547 $2. doi:10.1088/0004-6256/135/3/1083.
- ^ NASA (30 Kasım 2010). . ScienceDaily. 8 Kasım 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Temmuz 2011.
- ^ . Department of Terrestrial Magnetism. 26 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Haziran 2010.
- ^ a b . ScienceDaily. 30 Ocak 2009. 9 Kasım 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Temmuz 2011.
- ^ . NBC News. Associated Press. 25 Temmuz 2006. 24 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Temmuz 2011.
- ^ . Cosmos. 31 Temmuz 2008. 1 Kasım 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Temmuz 2011.
- ^ López-Puertas, Manuel (6 Haziran 2013). . CSIC. 22 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Haziran 2013.
- ^ Dyches, Preston; ve diğerleri. (23 Haziran 2014). . NASA. 9 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Haziran 2014.
- ^ Battersby, Stephen (26 Mart 2008). . New Scientist. 30 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Nisan 2015.
- ^ NASA (21 Nisan 2008). . ScienceDaily. 9 Kasım 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Temmuz 2011.
- ^ Pili, Unofre (9 Eylül 2009). . Scienceray. 7 Ekim 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Temmuz 2011.
- ^ . Physorg. 22 Haziran 2011. 19 Ekim 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Temmuz 2011.
- ^ Kaufman, Marc (22 Haziran 2011). . The Washington Post. 12 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Temmuz 2011.
- ^ Greicius, Tony; ve diğerleri. (22 Haziran 2011). . NASA. 14 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2011.
- ^ Chou, Felicia; Dyches, Preston; Weaver, Donna; Villard, Ray (13 Nisan 2017). . NASA. 20 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Nisan 2017.
- ^ Poulet F.; ve diğerleri. (2002). . Icarus. 160 (2): 350. doi:10.1006/icar.2002.6967. 29 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Haziran 2019.
- ^ Porco, Carolyn. . CICLOPS web site. 3 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Haziran 2017.
- ^ Canup, Robin M. (Aralık 2010). "Origin of Saturn's rings and inner moons by mass removal from a lost Titan-sized satellite". Nature (İngilizce). 468 (7326): 943-946. doi:10.1038/nature09661. ISSN 1476-4687. Erişim tarihi: 22 Mayıs 2024.
- ^ Crida, A.; Charnoz, S. (30 Kasım 2012). "Formation of Regular Satellites from Ancient Massive Rings in the Solar System". Science. 338 (6111): 1196-1199. arXiv:1301.3808 $2. doi:10.1126/science.1226477. Erişim tarihi: 22 Mayıs 2024.
- ^ Charnoz, Sébastien; Morbidelli, Alessandro; Dones, Luke; Salmon, Julien (Şubat 2009). "Did Saturn's rings form during the Late Heavy Bombardment?". Icarus. 199 (2): 413-428. arXiv:0809.5073 $2. doi:10.1016/j.icarus.2008.10.019. Erişim tarihi: 22 Mayıs 2024.
- ^ Kempf, Sascha; Altobelli, Nicolas; Schmidt, Jürgen; Cuzzi, Jeffrey N.; Estrada, Paul R.; Srama, Ralf (12 Mayıs 2023). "Micrometeoroid infall onto Saturn's rings constrains their age to no more than a few hundred million years". Science Advances. 9 (19). doi:10.1126/sciadv.adf8537. Erişim tarihi: 22 Mayıs 2024.
- ^ Wisdom, Jack; Dbouk, Rola; Militzer, Burkhard; Hubbard, William B.; Nimmo, Francis; Downey, Brynna G.; French, Richard G. (16 Eylül 2022). "Loss of a satellite could explain Saturn's obliquity and young rings". Science. 377 (6612): 1285-1289. doi:10.1126/science.abn1234. (PMID) 36107998.
- ^ Cowen, Rob (7 Kasım 1999). . Science News. 22 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Nisan 2010.
- ^ NASA Jet Propulsion Laboratory (3 Mart 2005). . ScienceDaily. 8 Kasım 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Temmuz 2011.
- ^ Cicero, De Natura Deorum.
- ^ a b . Imaginova Corp. 2006. 1 Ekim 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2007.
- ^ . 25 Nisan 2010. 9 Mayıs 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Temmuz 2012.
The Greek name of the planet Saturn is Kronos. The Titan Cronus was the father of Zeus, while Saturn was the Roman God of agriculture.
- ^ De Groot, Jan Jakob Maria (1912). . American lectures on the history of religions. 10. G. P. Putnam's Sons. s. 300. 22 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ocak 2010.
- ^ Hulbert, Homer Bezaleel (1909). The passing of Korea. Doubleday, Page & company. s. 426. Erişim tarihi: 8 Ocak 2010.
- ^ . Mission Descriptions. 30 Ocak 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2007.
- ^ a b . The Planetary Society. 2007. 28 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Temmuz 2007.
- ^ a b Dyches, Preston; ve diğerleri. (28 Temmuz 2014). . NASA. 14 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Temmuz 2014.
- ^ . ScienceDaily LLC. 2007. 28 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Temmuz 2007.
- ^ Pence, Michael (9 Mart 2006). . NASA Jet Propulsion Laboratory. 11 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2011.
- ^ Lovett, Richard A. (31 Mayıs 2011). . Nature: news.2011.337. doi:10.1038/news.2011.337. 5 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2011.
- ^ Kazan, Casey (2 Haziran 2011). . The Daily Galaxy. 6 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2011.
- ^ Shiga, David (20 Eylül 2007). . NewScientist.com. 3 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Temmuz 2007.
- ^ Rincon, Paul (14 Mart 2007). . BBC. 11 Kasım 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Eylül 2007.
- ^ Rincon, Paul (10 Kasım 2006). . BBC. 2 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Temmuz 2007.
- ^ . Cassini Solstice Mission. NASA / JPL. 2010. 7 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2010.
- ^ . 3 News NZ. 30 Nisan 2013. 19 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Nisan 2013.
- ^ Brown, Dwayne; Cantillo, Laurie; Dyches, Preston (15 Eylül 2017). . NASA. 9 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Eylül 2017.
- ^ Chang, Kenneth (14 Eylül 2017). . The New York Times. 8 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Eylül 2017.
- ^ . Classical Astronomy. 2013. 5 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ağustos 2013.
- ^ Schmude, Richard W. Jr. (2003). . Georgia Journal of Science. 61 (4). ISSN 0147-9369. 24 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2015.
- ^ Tanya Hill; ve diğerleri. (9 Mayıs 2014). . The Conversation. 10 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2014.
Dış bağlantılar
Vikisözlük'te Satürn ile ilgili tanım bulabilirsiniz. |
Wikimedia Commons'ta Satürn ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- NASA - Saturn18 Ağustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- En son Satürn fotoğrafları4 Mart 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Saturn veya Eski Turkcedeki adiyla Sekentir ya da Sekendiz Gunes e en yakin altinci gezegen ve Jupiter den sonra Gunes Sistemi ndeki en buyuk ikinci gezegendir Ortalama yaricapi Dunya nin yaklasik dokuz bucuk kati olan bir gaz devidir Dunya nin ortalama yogunlugunun yalnizca sekizde birine sahiptir ancak Dunya dan 95 kat daha buyuktur Saturn neredeyse Jupiter buyuklugunde olmasina ragmen Jupiter in kutlesinin ucte birinden daha azina sahiptir Saturn Gunes in etrafinda 9 59 AU 1 434 milyon km mesafede 29 45 yillik bir yorunge periyoduyla dolanir Saturn6 Ekim 2004 te Cassini uzay araci tarafindan 6 3 milyon km mesafeden fotograflanan dogal renkleriyle SaturnAdlandirmalarAdin kaynagiSaturnSifatlarSaturnian Cronian KronianSembolYorunge ozellikleriDonem J2000 0Gunote1 514 50 milyon km 10 1238 AB Gunberi1 352 55 milyon km 9 0412 AB Yari buyuk eksen1 433 53 milyon km 9 5826 AB Dis merkezlik0 0565Yorunge periyodu29 4571 y 10 759 22 gun 24 491 07 Saturnsel gunes zamaniKavusum donemi378 09 gunOrtalama yorunge hizi9 68 km snOrtalama ayriklik317 020 Egiklik2 485 tutuluma gore 5 51 Gunes ekvatoruna gore 0 93 degismeyen duzleme goreCikis dugumu boylami113 665 Perihelyon acisi339 392 Bilinen dogal uydusuResmi adlandirmalarla 146 ve ayrica sayisiz kucuk uydu Fiziksel ozelliklerGorunur buyukluk 0 55 1 17Acisal cap14 5 20 1 halkalar haric Ortalama yaricap58 232 kmEkvatoral yaricap60 268 km 9 449 DunyaKutupsal yaricap54 364 km 8 552 DunyaBasiklik0 097 96Yuzey alani4 27 1010 km2 83 703 DunyaHacim8 2713 1014 km3 763 59 DunyaKutle5 6834 1026 kg 95 159 DunyaOrtalama yogunluk0 687 g cm3 sudan daha az Yuzey kutle cekimi10 44 m sn2 1 065 gAtalet momenti faktoru0 22Kurtulma hizi35 5 km snYildiz donme suresi10sa 33d 38s 1d 52s 1d 19s Ekvatoral donme hizi9 87 km sn 35 500 km sa Eksen egikligi26 73 yorungeye gore Kuzey kutbu sag aciklik40 589 2sa 42d 21sKuzey kutbu dik aciklik83 537 Albedo0 342 Bond 0 499 geometrik Yuzey sicakligi min ort maks 1 bar 134 K 139 C 218 2 F 0 1 bar 84 K 189 C 308 2 F AtmosferYuzey basinci140 kPa59 5 kmBilesimlerihacme gore 96 3 2 4hidrojen H2 3 25 2 4helyum He 0 45 0 2metan CH4 0 0125 0 0075amonyak NH3 0 0110 0 0058hidrojen doyterur HD 0 0007 0 00015etan C2H6 Buzlar amonyak NH3 su H2O amonyum hidrosulfit NH4SH Wikimedia Commons ta ilgili ortam Saturn un ic kisminin derin bir metalik hidrojen tabakasi sivi hidrojen ve sivi helyumdan olusan bir ara tabaka ve son olarak gazli bir dis tabaka ile cevrili kayalik bir cekirdekten olustugu dusunulmektedir Saturn ust atmosferindeki amonyak kristalleri nedeniyle soluk sari bir renk tonuna sahiptir Metalik hidrojen katmani icindeki bir elektrik akiminin Saturn un Dunya ninkinden daha zayif olan ancak Saturn un daha buyuk olmasi nedeniyle Dunya ninkinden 580 kat daha buyuk bir manyetik momente sahip olan gezegensel manyetik alanina yol actigi dusunulmektedir Saturn un manyetik alan gucu Jupiter in manyetik alan gucunun yaklasik yirmide biri kadardir Uzun omurlu ozellikler ortaya cikabilse de dis atmosfer genellikle yumusak ve kontrasttan yoksundur Saturn deki ruzgar hizlari saatte 1 800 kilometre saat 1 100 mil saat ulasabilir Gezegen daha az miktarda kayalik dokuntu ve toz ile esas olarak buz parcaciklarindan olusan parlak ve genis bir halka sistemine sahiptir Gezegenin yorungesinde 63 u resmi olarak adlandirilmis en az 146 uydu oldugu bilinmektedir bu sayiya halkalarindaki yuzlerce uyducuk dahil degildir Saturn un en buyuk uydusu ve Gunes Sistemi ndeki ikinci en buyuk uydu olan Titan Merkur gezegeninden daha buyuktur ve Gunes Sistemi nde onemli bir atmosfere sahip olan tek uydudur Ismi ve semboluSaturn adini Roma nin zenginlik ve tarim tanrisi ve Jupiter in babasindan almaktadir Astronomik sembolunun gecmisi Yunan Oxyrhynchus Papiruslerine kadar uzanmaktadir Gezegenin Yunanca adi olan Kronos un Kronos kisaltmasi olarak yatay vuruslu bir Yunanca kappa rho ligaturu oldugu gorulmektedir Daha sonra bu pagan sembolunu Hristiyanlastirmak icin 16 yuzyilda tepesine eklenen hac ile kucuk harfli bir Yunan ita si gibi gorunmeye basladi Romalilar haftanin yedinci gunu olan Cumartesi ye Saturn gezegenine ithafen Saturni dies Saturn Gunu adini vermislerdir Fiziksel ozellikleriSaturn agirlikli olarak hidrojen ve helyumdan olusan bir gaz devidir Belirli bir yuzeyi yoktur ancak kati bir cekirdege sahip olmasi muhtemeldir Saturn un donusu onun basik bir sferoit sekline sahip olmasina neden olur yani kutuplarda duzlesir ve ekvatorunda siskinlesir Ekvator yaricapi kutup yaricapindan 10 daha buyuktur Saturn unki kadar olmasa da Gunes Sistemi ndeki diger dev gezegenler olan Jupiter Uranus ve Neptun de basiktir Cikinti ve donus hizinin birlesimi ekvator boyunca etkili yuzey yercekiminin 8 96 m s2 kutuplardakinin 74 u oldugu ve Dunya nin yuzey yercekiminden daha dusuk oldugu anlamina gelmektedir Bununla birlikte yaklasik 36 km s lik ekvatoral kacis hizi Dunya ninkinden cok daha yuksektir Saturn Gunes Sistemi nde sudan daha az yogun olan tek gezegendir yaklasik 30 daha az Saturn un cekirdegi sudan oldukca yogun olmasina ragmen atmosfer nedeniyle gezegenin ortalama ozgul yogunlugu 0 69 g cm3 tur Jupiter Dunya nin 318 kati kutleye sahiptir ve Saturn Dunya nin kutlesinin 95 katidir Jupiter ve Saturn birlikte Gunes Sistemi ndeki toplam gezegen kutlesinin 92 sine sahiptir Ic yapisi Saturn diyagrami olcekli olarak Cogunlukla hidrojen ve helyumdan olusmasina ragmen Saturn un kutlesinin cogu gaz fazinda degildir cunku yogunluk 0 01 g cm3 un uzerine ciktiginda hidrojen ideal olmayan bir sivi haline gelir bu da Saturn un kutlesinin 99 9 unu iceren bir yaricapta ulasilir Saturn un icindeki sicaklik basinc ve yogunluk cekirdege dogru giderek artar bu da hidrojenin daha derin katmanlarda bir metal olmasina neden olur Standart gezegen modelleri Saturn un ic kisminin Jupiter inkine benzer oldugunu hidrojen ve helyumla cevrili kucuk bir kayalik cekirdege ve eser miktarda cesitli ucucu maddelere sahip oldugunu one surmektedir Bozulmanin analizi Saturn un Jupiter den cok daha fazla merkezi olarak yogunlastigini ve bu nedenle merkezinin yakininda hidrojenden daha yogun onemli miktarda malzeme icerdigini gostermektedir Saturn un merkezi bolgeleri kutlece yaklasik 50 hidrojen icerirken Jupiter inki yaklasik 67 hidrojen icerir Bu cekirdek bilesim olarak Dunya ya benzer ancak daha yogundur Saturn un yercekimi momentinin incelenmesi ic kismin fiziksel modelleriyle birlikte Saturn un cekirdeginin kutlesine kisitlamalar getirilmesine olanak saglamaktadir 2004 yilinda bilim insanlari cekirdegin Dunya nin kutlesinin 9 22 kati olmasi gerektigini ve bunun da yaklasik 25 000 km 16 000 mi bir capa karsilik geldigini tahmin ettiler Ancak Saturn un halkalari uzerinde yapilan olcumler kutlesinin yaklasik 17 Dunya ya esit olduguna ve Saturn un tum yaricapinin yaklasik 60 ina esit bir yaricapa sahip cok daha daginik bir cekirdege isaret etmektedir Bu cekirdek daha kalin bir sivi metalik hidrojen tabakasi ile cevrilidir ve bunu artan yukseklikle birlikte yavas yavas gaza donusen helyuma doymus molekuler hidrojenden olusan sivi bir tabaka takip eder En distaki katman yaklasik 1 000 km 620 mi uzunlugundadir ve gazdan olusur Saturn cekirdeginde 11 700 C 21 100 F ulasan sicak bir ic kisma sahiptir ve uzaya Gunes ten aldigindan 2 5 kat daha fazla enerji yaymaktadir Jupiter in termal enerjisi Kelvin Helmholtz yavas yercekimsel sikistirma mekanizmasi tarafindan uretilir ancak daha az kutleli oldugu icin boyle bir surec Saturn un isi uretimini aciklamak icin tek basina yeterli olmayabilir Alternatif ya da ek bir mekanizma Saturn un ic kisminin derinliklerindeki helyum damlaciklarinin yagmasi yoluyla isi uretimi olabilir Damlaciklar daha dusuk yogunluklu hidrojenden asagi dogru inerken surec surtunme yoluyla isiyi serbest birakir ve Saturn un dis katmanlarini helyumdan arindirir Bu alcalan damlaciklar cekirdegi cevreleyen bir helyum kabugunda birikmis olabilir Saturn un yani sira Jupiter ve buz devleri Uranus ve Neptun de de elmas yagmurlarinin meydana geldigi one surulmektedir Atmosferi Saturn un dis atmosferi hacim olarak 96 3 molekuler hidrojen ve 3 25 helyum icerir Helyum orani bu elementin Gunes teki bolluguna kiyasla onemli olcude eksiktir Helyumdan daha agir elementlerin miktari metallik kesin olarak bilinmemektedir ancak oranlarin Gunes Sistemi nin olusumundaki ilkel bolluklarla eslestigi varsayilmaktadir Bu daha agir elementlerin toplam kutlesinin Dunya kutlesinin 19 31 kati oldugu ve onemli bir kisminin Saturn un cekirdek bolgesinde bulundugu tahmin edilmektedir Saturn un atmosferinde eser miktarda amonyak asetilen etan propan fosfin ve metan tespit edildi Ust bulutlar amonyak kristallerinden olusurken alt seviye bulutlarin amonyum hidrosulfur NH4 SH veya sudan olustugu gorulmektedir Gunes ten gelen ultraviyole radyasyon ust atmosferde metan fotolizine neden olarak bir dizi hidrokarbon kimyasal reaksiyonuna yol acmakta ve ortaya cikan urunler girdaplar ve difuzyon yoluyla asagiya dogru tasinmaktadir Bu fotokimyasal dongu Saturn un yillik mevsimsel dongusu tarafindan module edilir Cassini kuzey enlemlerinde bulunan ve Inciler Dizisi olarak adlandirilan bir dizi bulut ozelligi gozlemlemistir Bu ozellikler daha derin bulut katmanlarinda bulunan bulut acikliklaridir Bulut katmanlari Kuresel bir firtina 2011 yilinda gezegeni cevreliyor Firtina gezegenin etrafindan geciyor oyle ki firtinanin basi parlak alan kuyrugunu geciyor Saturn un atmosferi Jupiter inkine benzer bantli bir desen sergilemektedir ancak Saturn un bantlari cok daha soluktur ve ekvatora yakin yerlerde cok daha genistir Bu bantlari tanimlamak icin kullanilan isimlendirme Jupiter dekiyle aynidir Saturn un daha ince bulut desenleri Voyager uzay aracinin 1980 lerdeki ucuslarina kadar gozlemlenemedi O zamandan bu yana Dunya tabanli teleskoplar duzenli gozlemlerin yapilabilecegi noktaya kadar gelistirildi Bulutlarin bilesimi derinlige ve artan basinca gore degisiklik gostermektedir Ust bulut katmanlarinda 100 160 K araliginda sicakliklar ve 0 5 2 bar arasinda uzanan basinclarla bulutlar amonyak buzundan olusmaktadir Su buzu bulutlari basincin yaklasik 2 5 bar oldugu bir seviyede baslamakta ve sicakliklarin 185 ila 270 K arasinda degistigi 9 5 bar a kadar uzanmaktadir Bu katmanda 190 235 K sicakliklarla 3 6 bar basinc araliginda uzanan bir amonyum hidrosulfur buz bandi bulunmaktadir Son olarak basinclarin 10 ila 20 bar arasinda ve sicakliklarin 270 330 K oldugu alt katmanlar sulu cozelti icinde amonyakli su damlaciklarindan olusan bir bolge icermektedir Saturn un genellikle sonuk olan atmosferinde zaman zaman uzun omurlu ovaller ve Jupiter de gorulen diger ozellikler gorulmektedir 1990 yilinda Hubble Uzay Teleskobu Saturn un ekvatoru yakinlarinda Voyager karsilasmalari sirasinda bulunmayan muazzam bir beyaz bulut goruntuledi ve 1994 yilinda daha kucuk bir firtina daha gozlemlendi 1990 yilindaki firtina kuzey yarimkurenin yaz gundonumu zamaninda her Saturn yilinda bir kez kabaca her 30 Dunya yilinda bir meydana gelen kisa omurlu bir fenomen olan Buyuk Beyaz Leke nin bir ornegiydi Daha onceki Buyuk Beyaz Lekeler 1876 1903 1933 ve 1960 yillarinda gozlemlendi 1933 teki firtina en iyi gozlemleneniydi En son dev firtina 2010 yilinda gozlemlendi 2015 yilinda arastirmacilar Saturn atmosferini incelemek icin Very Large Array teleskobunu kullandilar ve tum orta enlem dev firtinalarinin uzun sureli imzalarini yuzlerce yillik ekvator firtinalarinin bir karisimini ve potansiyel olarak 70 N de bildirilmemis daha eski bir firtina bulduklarini bildirdiler Saturn deki ruzgarlar Gunes Sistemi gezegenleri arasinda Neptun den sonra ikinci en hizli ruzgarlardir Voyager verileri dogudan esen ruzgarlarin 500 m s 1 800 km sa oldugunu gostermektedir Cassini uzay aracindan 2007 yilinda alinan goruntulerde Saturn un kuzey yarimkuresi Uranus e benzer sekilde parlak mavi bir renk sergiledi Bu renk buyuk olasilikla Rayleigh sacilmasindan kaynaklaniyordu Termografi Saturn un guney kutbunun sicak bir kutup girdabina sahip oldugunu gosterdi ki bu Gunes Sistemi nde boyle bir olgunun bilinen tek ornegidir Saturn deki sicakliklar normalde 185 C iken girdaptaki sicakliklar genellikle 122 C ye kadar ulasmaktadir ve Saturn deki en sicak nokta oldugundan suphelenilmektedir Altigen bulut desenleri Saturn deki altigenin uydu goruntusu Saturn un kuzey kutbu etrafinda Dunya nin iki kati genisliginde bir altigendir Ilk kez 1980 lerde Voyager 1 sondasi tarafindan gozlemlenen altigen Cassini sondasi tarafindan da goruntulendi Yaklasik 78 N de atmosferdeki kuzey kutup girdabinin etrafinda devam eden altigen dalga deseni ilk olarak Voyager goruntulerinde fark edildi Altigenin kenarlarinin her biri yaklasik 14 500 km 9 000 mi uzunlugundadir ki bu da Dunya nin capindan daha uzundur Tum yapi Saturn un ic kisminin donus periyoduna esit oldugu varsayilan 10 saat 39 dakika 24 saniyelik bir periyotla gezegenin radyo emisyonlariyla ayni periyot donmektedir Altigen ozellik gorunur atmosferdeki diger bulutlar gibi boylamda kaymamaktadir Desenin kokeni pek cok spekulasyona konu olmaktadir Cogu bilim insani bunun atmosferdeki duragan bir dalga deseni oldugunu dusunmektedir Cokgen sekiller sivilarin diferansiyel rotasyonu yoluyla laboratuvarda cogaltildi Guney kutup bolgesinin Hubble Uzay Teleskobu goruntusu bir jet akiminin varligina isaret etmektedir ancak guclu bir kutup girdabi ya da altigen duran dalga yoktur Kasim 2006 da NASA Cassini nin guney kutbuna kilitli acikca tanimlanmis bir goz ceperine sahip kasirga benzeri bir firtina gozlemledigini bildirdi Goz ceperi bulutlari daha once Dunya disinda hicbir gezegende gorulmemisti Ornegin Galileo uzay aracindan gelen goruntuler Jupiter in Buyuk Kirmizi Leke sinde bir goz ceperi gostermedi Guney kutbundaki firtina milyarlarca yildir mevcut olabilir Bu girdap Dunya nin buyukluguyle kiyaslanabilir ve saatte 550 km lik ruzgarlara sahiptir Manyetosferi Saturn un kuzey kutbundaki auroral isiklar Saturn un manyetik bir dipol olan kendine ozgu basit simetrik bir sekle sahip olan icsel bir manyetik alani vardir Ekvatordaki gucu 0 2 gauss 20 mT Jupiter in etrafindaki alanin yaklasik yirmide biri kadardir ve Dunya nin manyetik alanindan biraz daha zayiftir Sonuc olarak Saturn un manyetosferi Jupiter inkinden cok daha kucuktur Voyager 2 manyetosfere girdiginde gunes ruzgari basinci yuksekti ve manyetosfer sadece 19 Saturn yaricapi ya da 1 1 milyon km 684 000 mil genisledi ancak birkac saat icinde genisledi ve yaklasik uc gun boyunca oyle kaldi Buyuk olasilikla manyetik alan Jupiter dekine benzer sekilde metalik hidrojen dinamosu adi verilen sivi metalik hidrojen katmanindaki akimlar tarafindan uretilmektedir Bu manyetosfer Gunes ten gelen gunes ruzgari parcaciklarini saptirmada etkilidir Titan uydusu Saturn un manyetosferinin dis kisminda yorungede dolanir ve Titan in dis atmosferindeki iyonize parcaciklardan plazma uretir Saturn un manyetosferi Dunya ninki gibi kutup isiklari uretir Yorungesi ve donusuSaturn ve Gunes Sistemi nin dis gezegenlerinin Gunes etrafindaki yorungelerinin animasyonu2001 2029 Saturn yorungesi sirasinda Saturn un Dunya dan karsit konumda simule edilmis gorunumu Saturn ile Gunes arasindaki ortalama uzaklik 1 4 milyar kilometrenin 9 AU uzerindedir Ortalama yorunge hizi 9 68 km s olan Saturn un Gunes etrafindaki bir turunu tamamlamasi 10 759 Dunya gunu ya da yaklasik 29 1 2 yil surer Sonuc olarak Jupiter ile yaklasik 5 2 ortalama hareket rezonansi olusturmaktadir Saturn un eliptik yorungesi Dunya nin yorunge duzlemine gore 2 48 egimlidir Gunberi ve gunote uzakliklari sirasiyla ortalama 9 195 ve 9 957 AU dur Saturn deki gorunur ozellikler enleme bagli olarak farkli oranlarda donmektedir Gok bilimciler Saturn un donus hizini belirlemek icin uc farkli sistem kullanmaktadir Sistem I 10sa 14d 00s 844 3 d bir periyoda sahiptir ve Ekvator Bolgesi Guney Ekvator Kusagi ve Kuzey Ekvator Kusagi ni kapsamaktadir Kuzey ve guney kutup bolgeleri haric diger tum Saturn enlemleri ise Sistem II olarak gosterilir ve 10sa 38d 25 4s 810 76 d donme periyoduna sahiptir Sistem III Saturn un ic donus hizini ifade eder Voyager 1 ve Voyager 2 tarafindan tespit edilen gezegenden gelen radyo emisyonlarina dayanarak Sistem III un donus periyodu 10sa 39d 22 4s 810 8 d Sistem III buyuk olcude Sistem II nin yerini aldi Ic kismin donme periyodu icin kesin bir deger bulmak hala guctur Cassini 2004 yilinda Saturn e yaklasirken Saturn un radyo donus periyodunun kayda deger bir sekilde artarak yaklasik 10sa 45d 45s 36s yukseldigini tespit etti Cassini Voyager ve Pioneer sondalarindan alinan cesitli olcumlerin bir derlemesine dayanan Saturn un donusunun tahmini bir butun olarak Saturn icin belirtilen donus hizi olarak 10sa 32d 35s dir Gezegenin C Halkasi uzerinde yapilan calismalar 10sa 33d 38s 1d 52s 1d 19s lik bir donus periyodu vermektedir Mart 2007 de gezegenden gelen radyo emisyonlarindaki degisimin Saturn un donus hizina uymadigi tespit edildi Bu farklilik Saturn un uydusu Enceladus taki gayzer faaliyetinden kaynaklaniyor olabilir Bu faaliyet nedeniyle Saturn un yorungesine yayilan su buhari yuklu hale gelir ve Saturn un manyetik alani uzerinde bir suruklenme yaratarak gezegenin donusune gore donusunu biraz yavaslatir Saturn icin belirgin bir tuhaflik bilinen herhangi bir truva asteroidine sahip olmamasidir Bunlar Gunes in yorungesi boyunca gezegene 60 lik acilarla yerlestirilmis L4 ve L5 olarak adlandirilan kararli Lagrange noktalarinda dolanan kucuk gezegenlerdir Mars Jupiter Uranus ve Neptun icin Truva asteroidleri kesfedildi Sekuler rezonans da dahil olmak uzere yorungesel rezonans mekanizmalarinin kayip Saturn trojanlarinin nedeni olduguna inanilmaktadir Dogal uydulariMimas tan Rhea ya Saturn un halkalarinin ve buyuk buzlu uydularinin sanatci tasavvuru Saturn un bilinen 146 uydusu vardir ve bunlardan 63 unun resmi adi vardir Capi 3 km 1 9 mi buyuk 100 30 dis duzensiz uydu daha oldugu tahmin edilmektedir Buna ek olarak Saturn un halkalarinda gercek uydu olarak kabul edilmeyen 40 500 metre capinda duzinelerce ila yuzlerce uyducugun varligina dair kanitlar bulunmaktadir En buyuk uydu olan Titan halkalar da dahil olmak uzere Saturn un yorungesindeki kutlenin 90 indan fazlasini olusturmaktadir Saturn un ikinci en buyuk uydusu olan Rhea nin da kendine ait zayif bir halka sistemi ve zayif bir atmosferi olabilir Diger uydularin cogu kucuktur 131 inin capi 50 km den azdir Geleneksel olarak Saturn un uydularinin cogu adlarini Yunan mitolojisindeki Titanlar dan almaktadir Titan Gunes Sistemi nde karmasik bir organik kimyanin olustugu buyuk bir atmosfere sahip tek uydudur Hidrokarbon gollerine sahip tek uydudur 6 Haziran 2013 te IAA CSIC deki bilim insanlari Titan in ust atmosferinde yasam icin olasi bir oncul olan polisiklik aromatik hidrokarbonlarin tespit edildigini bildirdi 23 Haziran 2014 te NASA Titan atmosferindeki azotun Saturn u daha onceki zamanlarda olusturan malzemelerden degil kuyruklu yildizlarla iliskili Oort bulutundaki malzemelerden geldigine dair guclu kanitlara sahip oldugunu iddia etti Kimyasal yapisi kuyruklu yildizlara benzeyen Saturn un uydusu Enceladus mikrobik yasam icin potansiyel bir habitat olarak gorulmektedir Bu olasiligin kaniti uydunun tuz bakimindan zengin parcaciklarinin Enceladus un disari atilan buzunun cogunun sivi tuzlu suyun buharlasmasindan geldigini gosteren okyanus benzeri bir bilesime sahip olmasidir Cassini nin 2015 yilinda Enceladus taki bir tuycuk uzerinden yaptigi bir ucusta metanojenez yoluyla yasayan yasam formlarini surdurmek icin gerekli bilesenlerin cogu bulundu Gezegen halkalariSaturn un halkalari burada 2007 yilinda Cassini tarafindan goruntulenmistir Gunes Sistemi ndeki en buyuk ve goze carpan halkalardir Saturn muhtemelen en cok onu gorsel olarak essiz kilan gezegen halkalari sistemiyle bilinir Halkalar Saturn un ekvatorundan disari dogru 6 630 ila 120 700 kilometre 4 120 ila 75 000 mi arasinda uzanir ve ortalama kalinliklari yaklasik 20 metre 66 ft Agirlikli olarak su buzundan eser miktarda tholin safsizliklarindan ve yaklasik 7 amorf karbondan olusan biberli bir kaplamadan olusurlar Halkalari olusturan parcaciklarin boyutlari toz zerreciklerinden 10 m ye kadar degisir Diger gaz devlerinin de halka sistemleri olsa da Saturn unki en buyuk ve en gorunur olanidir Halkalarin yasi konusunda bir tartisma vardir Bir taraf cok eski olduklarini ve Saturn ile es zamanli olarak orijinal nebuler materyalden yaklasik 4 6 milyar yil once ya da LHB den kisa bir sure sonra yaklasik 4 1 ila 3 8 milyar yil once olustuklarini savunmaktadir Diger taraf ise cok daha genc olduklarini yaklasik 100 milyon yil once olustuklarini desteklemektedir Ikinci teoriyi destekleyen bir MIT arastirma ekibi halkalarin Saturn un Chrysalis adli yok olmus bir uydusunun kalintisi oldugunu one surdu Ana halkalarin otesinde gezegenden 12 milyon km 7 5 milyon mil uzaklikta seyrek Phoebe halkasi bulunur Diger halkalara gore 27 lik bir aciyla egiktir ve Phoebe gibi yorungesinde geriye dogru donmektedir Pandora ve Prometheus da dahil olmak uzere Saturn un bazi uydulari halkalari sinirlamak ve yayilmalarini onlemek icin coban uydular olarak hareket ederler Pan ve Atlas Saturn un halkalarinda kutlelerinin daha guvenilir hesaplanmasini saglayan zayif dogrusal yogunluk dalgalarina neden olur Saturn un D C B A ve F halkalarinin soldan saga aydinlatilmamis taraflarinin 9 Mayis 2007 de cekilen Cassini dar acili kamera goruntulerinin dogal renkli mozaigi mesafeler gezegenin merkezine goredir Gozlem ve kesif tarihiSaturn un gozlemlenmesi ve kesfedilmesi uc asamaya ayrilabilir 1 ciplak gozle modern oncesi gozlemler 2 17 yuzyilda baslayan Dunya dan teleskopik gozlemler ve 3 yorungedeki veya ucus halindeki uzay sondalari tarafindan ziyaret 21 yuzyilda teleskopik gozlemler Dunya dan Hubble Uzay Teleskobu gibi Dunya yorungesindeki gozlemevleri dahil ve 2017 de emekli olana kadar Saturn cevresindeki Cassini yorungesinden devam etmektedir Teleskop oncesi gozlem Saturn tarih oncesi caglardan beri bilinmektedir ve kayitli tarihin erken donemlerinde cesitli mitolojilerde onemli bir karakter olarak yer almaktadir Babilli astronomlar Saturn un hareketlerini sistematik olarak gozlemledi ve kaydetti Antik Yunan da gezegen Fainwn Phainon olarak bilinirdi ve Roma doneminde Saturn un yildizi olarak bilinirdi Antik Roma mitolojisinde Phainon gezegeni gezegenin modern adini aldigi bu tarim tanrisi icin kutsaldi Romalilar tanri Saturnus u Yunan tanrisi Kronos un esdegeri olarak kabul etmislerdir modern Yunancada gezegen Cronus Kronos adini korumaktadir Yunan bilim adami Batlamyus Saturn un yorungesine iliskin hesaplamalarini Saturn karsit konumdayken yaptigi gozlemlere dayandirdi Hindu astrolojisinde Navagrahalar olarak bilinen dokuz astrolojik nesne vardir Saturn Shani olarak bilinir ve herkesi hayatinda yaptigi iyi ve kotu islere gore yargilar Eski Cin ve Japon kulturu Saturn gezegenini dunya yildizi Cince 土星 olarak tanimlamistir Bu geleneksel olarak dogal elementleri siniflandirmak icin kullanilan Bes Element e dayaniyordu Teleskopik uzay ucusu oncesi gozlemler Galileo Galilei 1610 yilinda Saturn un halkalarini gozlemledi ancak ne olduklarini belirleyemedi Robert Hooke 1666 yilinda yaptigi bu Saturn ciziminde hem yerkurenin hem de halkalarin birbirleri uzerine dusurdukleri golgelere a ve b dikkat cekti Saturn un halkalarini cozmek icin en az 15 mm capinda bir teleskop gerekir ve bu nedenle Christiaan Huygens 1655 te onlari gorup 1659 da yayinlayana kadar var olduklari bilinmiyordu Galileo 1610 da ilkel teleskopuyla Saturn un tam yuvarlak olmayan gorunumunu yanlislikla Saturn un yanlarinda iki uydu olarak dusundu Huygens daha buyuk bir teleskopik buyutme kullanana kadar bu dusunce curutulmedi ve halkalar ilk kez gercekten goruldu Huygens ayrica Saturn un uydusu Titan i da kesfetti Giovanni Domenico Cassini daha sonra dort uydu daha kesfetti Iapetus Rhea Tethys ve Dione 1675 yilinda Cassini gunumuzde Cassini Bolumu olarak bilinen boslugu kesfetti William Herschel in Mimas ve Enceladus adli iki uyduyu daha kesfettigi 1789 yilina kadar baska onemli bir kesif yapilmadi Titan ile rezonansa sahip olan duzensiz sekilli uydu Hyperion 1848 yilinda bir Ingiliz ekip tarafindan kesfedildi 1899 yilinda William Henry Pickering buyuk uydular gibi Saturn ile eszamanli olarak donmeyen oldukca duzensiz bir uydu olan Phoebe yi kesfetti Phoebe bu turden bulunan ilk uydudur ve Saturn un yorungesinde geriye dogru bir yorungede donmesi bir yildan fazla surmustur 20 yuzyilin baslarinda Titan uzerinde yapilan arastirmalar 1944 yilinda Titan in Gunes Sistemi uydulari arasinda benzersiz bir ozellik olan kalin bir atmosfere sahip oldugunun dogrulanmasina yol acti Uzay ucusu gorevleri Pioneer 11 ucusu Saturn un Pioneer 11 goruntusu Pioneer 11 Saturn e ilk ucusunu Eylul 1979 da gezegenin bulut tepelerinin 20 000 km 12 000 mil yakinindan gecerek gerceklestirdi Gezegenin ve uydularindan birkacinin goruntuleri alindi ancak cozunurlukleri yuzey detaylarini ayirt etmek icin cok dusuktu Uzay araci Saturn un halkalarini da inceleyerek ince F halkasini ve halkalardaki karanlik bosluklarin yuksek bir faz acisiyla Gunes e dogru bakildiginda parlak oldugunu yani ince isik sacan malzeme icerdiklerini ortaya cikardi Ayrica Pioneer 11 Titan in sicakligini da olctu Voyager ucuslari Kasim 1980 de Voyager 1 sondasi Saturn sistemini ziyaret etti Gezegenin halkalarinin ve uydularinin ilk yuksek cozunurluklu goruntulerini geri gonderdi Cesitli uydularin yuzey ozellikleri ilk kez goruldu Voyager 1 Titan a yakin bir ucus gerceklestirerek uydunun atmosferi hakkindaki bilgileri artirdi Titan in atmosferinin gorunur dalga boylarinda nufuz edilemez oldugu kanitlandi bu nedenle hicbir yuzey detayi gorulemedi Ucus uzay aracinin yorungesini Gunes Sistemi duzleminin disina dogru degistirdi Neredeyse bir yil sonra Agustos 1981 de Voyager 2 Saturn sistemini incelemeye devam etti Saturn un uydularinin daha yakin plan goruntulerinin yani sira atmosfer ve halkalardaki degisikliklere iliskin kanitlar elde edildi Ucus sirasinda sondanin donebilen kamera platformu birkac gun takili kaldi ve planlanan bazi goruntuler kayboldu Saturn un yercekimi uzay aracinin yorungesini Uranus e dogru yonlendirmek icin kullanildi Sondalar gezegenin halkalarinin yakininda veya icinde yorungede bulunan birkac yeni uydunun yani sira kucuk Maxwell Boslugu C Halkasinda bir bosluk ve Keeler Boslugu A Halkasinda 42 km genisliginde bir bosluk kesfetti ve dogruladi kaynak belirtilmeli Cassini Huygens uzay araci Enceladus un guney kutbunda gayzerler kaplan cizgileri boyunca bircok yerden su puskurtur Cassini Huygens uzay sondasi 1 Temmuz 2004 te Saturn un yorungesine girdi Haziran 2004 te Phoebe ye yakin bir ucus gerceklestirerek yuksek cozunurluklu goruntuler ve veriler gonderdi Cassini nin Saturn un en buyuk uydusu Titan a yaptigi ucusta cok sayida ada ve dag ile buyuk gollerin ve kiyi seritlerinin radar goruntuleri cekildi Yorunge araci 25 Aralik 2004 te Huygens sondasini birakmadan once iki Titan ucusunu tamamladi Huygens 14 Ocak 2005 te Titan in yuzeyine indi 2005 yilinin baslarindan itibaren bilim insanlari Saturn deki simsekleri izlemek icin Cassini yi kullandilar Simseklerin gucu Dunya daki simseklerin yaklasik 1 000 katidir 2006 yilinda NASA Cassini nin Saturn un uydusu Enceladus ta gayzerler halinde puskuren ve yuzeyin en fazla onlarca metre altinda bulunan sivi su rezervuarlarina dair kanitlar buldugunu bildirdi Bu buzlu parcacik jetleri Saturn un guney kutup bolgesindeki bacalardan yorungeye yayilmaktadir Enceladus ta 100 den fazla gayzer tespit edildi Mayis 2011 de NASA bilim insanlari Enceladus un bildigimiz yasam icin Gunes Sistemi nde Dunya nin otesinde en yasanabilir nokta olarak ortaya ciktigini bildirdi Saturn Cassini den goruldugu gibi Gunes i tutuyor F Halkasi da dahil olmak uzere halkalar gorulebilir Cassini fotograflari Saturn un parlak ana halkalarinin disinda ve G ve E halkalarinin icinde daha once kesfedilmemis bir gezegen halkasini ortaya cikardi Bu halkanin kaynaginin Janus ve Epimetheus a carpan bir meteoroid oldugu varsayilmaktadir Temmuz 2006 da Titan in kuzey kutbuna yakin hidrokarbon gollerinin goruntuleri elde edildi ve bunlarin varligi Ocak 2007 de dogrulandi Mart 2007 de Kuzey kutbu yakinlarinda en buyugu neredeyse Hazar Denizi buyuklugunde olan hidrokarbon denizleri bulundu Ekim 2006 da sonda Saturn un guney kutbunda 8 000 km 5 000 mi capinda siklon benzeri bir firtina tespit etti Sonda 2004 ten 2 Kasim 2009 a kadar sekiz yeni uydu kesfetti ve dogruladi Nisan 2013 te Cassini gezegenin kuzey kutbunda Dunya dakinden 20 kat daha buyuk ve 530 km sa 330 mph daha hizli ruzgarlara sahip bir kasirganin goruntulerini gonderdi 15 Eylul 2017 de Cassini Huygens uzay araci gorevinin Buyuk Finalini gerceklestirdi Saturn ve Saturn un ic halkalari arasindaki bosluklardan bir dizi gecis Cassini nin atmosfere girisi gorevi sona erdirdi GozlemlerSaturn un amator teleskopik goruntusu Saturn Dunya dan ciplak gozle kolayca gorulebilen bes gezegenden en uzak olanidir diger dordu Merkur Venus Mars ve Jupiter dir Saturn gece gokyuzunde ciplak gozle parlak sarimsi bir isik noktasi olarak gorunur Saturn un ortalama gorunen buyuklugu 0 46 standart sapmasi ise 0 34 tur Buyukluk degisiminin cogu halka sisteminin Gunes ve Dunya ya gore egiminden kaynaklanir En parlak buyukluk olan 0 55 halkalarin duzleminin en fazla egimli oldugu zamanin yakininda meydana gelir ve en sonuk buyukluk olan 1 17 en az egimli olduklari zaman meydana gelir Gezegenin Zodyak in arka plan takimyildizlarina karsi ekliptigin tum bir turunu tamamlamasi yaklasik 29 4 yil surer Cogu insan Saturn un halkalarinin net bir cozunurluge sahip goruntusunu elde etmek icin en az 30 kat buyuten optik bir yardimciya cok buyuk bir durbun veya kucuk bir teleskop ihtiyac duyacaktir Dunya her Saturn yilinda iki kez kabaca her 15 Dunya yilinda bir halka duzleminden gectiginde halkalar cok ince olduklari icin kisa sureligine gozden kaybolurlar Boyle bir kaybolma bir sonraki 2025 yilinda gerceklesecek ancak Saturn gozlemler icin Gunes e cok yakin olacak Saturn ve halkalari en iyi gezegen 180 lik bir uzanimda oldugunda ve boylece gokyuzunde Gunes in karsisinda gorundugunde gezegenin konfigurasyonu olan karsit konumda ya da buna yakin oldugunda gorulur Saturn karsitligi her yil yaklasik 378 gunde bir meydana gelir ve gezegenin en parlak halinde gorunmesine neden olur Hem Dunya hem de Saturn Gunes in etrafinda eksantrik yorungelerde dolanir bu da Gunes e olan uzakliklarinin zamanla degistigi anlamina gelir dolayisiyla birbirlerine olan uzakliklari da degisir dolayisiyla Saturn un parlakligi bir karsitliktan digerine degisir Saturn ayrica halkalar daha gorunur olacak sekilde acili oldugunda daha parlak gorunur Ornegin 17 Aralik 2002 deki karsitlik sirasinda Saturn 2003 un sonlarinda Dunya ya ve Gunes e daha yakin olmasina ragmen halkalarinin Dunya ya gore uygun yonelimi nedeniyle Saturn en parlak halinde gorundu Saturn zaman zaman Ay tarafindan okultasyona ugrar yani Ay gokyuzunde Saturn u orter Gunes Sistemi ndeki tum gezegenlerde oldugu gibi Saturn un okultasyonlari da mevsimler halinde gerceklesir Saturn okultasyonlari yaklasik 12 aylik bir donem boyunca aylik olarak gerceklesir ve bunu boyle bir aktivitenin kaydedilmedigi yaklasik bes yillik bir donem izler Ay in yorungesi Saturn un yorungesine gore birkac derece egiktir bu nedenle okultasyonlar yalnizca Saturn gokyuzunde iki duzlemin kesistigi noktalardan birine yakin oldugunda meydana gelecektir Populer kulturdeki yeriVoltaire bir bilim kurgu eserinde Saturn den ilk bahsedenlerden biridir Voltaire in 1752 tarihli kisa oykusu Micromega da Sirius tan gelen ve ayni adi tasiyan kahraman ilk olarak Saturn e varir ve 72 duyusu olan ve 15 000 yil yasayan sakinleriyle arkadas olur daha sonra onlardan biriyle Dunya ya dogru yolculuguna devam eder Jules Verne Gunes Sistemi nde Seyahat te 1877 Saturn e giden bir kuyruklu yildizin guvertesinde gunes sistemi boyunca yapilan bir yolculugu anlatir Romanin cizimleri Saturn u kayalik ve issiz bir yuzeye sahip 8 uydusu ve 3 halkasi olan bir gezegen olarak gostermektedir IV John Jacob Astor un Baska Dunyalara Seyahat 1894 adli eserinde Dunya dan gelen kasifler Jupiter den Saturn e ulasirlar Saturn eski Dunya ya cok benzeyen tropik bir orman dunyasidir ve gezegenin karanlik kuru ve olmekte oldugunu gorurler Saturn un tek sakinleri telepatik olarak iletisim kuran ve gelecegi tahmin edebilen dev hayalet benzeri yaratiklardir 20 yuzyilda modern bilimin gelismesiyle birlikte Saturn un kati bir yuzeyi olmayan ve yasama elverisli olmayan bir atmosfere sahip bir gezegen oldugunu dogrulandi ve bilim kurgu yazarlarinin dikkati daha cok Saturn un uydularina kaydi Ornegin Isaac Asimov Lucky Star and the Rings of Saturn adli eserinde halkalardan genis bir sekilde bahsetti ancak eserin devamini Mimas ve Titan uydulari uzerine kurdu Arthur C Clarke tarafindan yazilan ve ayni adli filmin senaryosunun ilk versiyonunun temelini olusturan 2001 A Space Odyssey 1968 adli roman Saturn sisteminde ozellikle de Japetus uydusunda sona ermektedir Ayrica bakinizSaturn un dogal uydulari Saturn un halkalari Saturn un manyetosferi Saturn un yorungesinden gecen kucuk gezegenler Gunes Sistemindeki gezegenlerin istatistikleriNotlar a b c d e f g h 1 bar atmosferik basinc seviyesini ifade eder 1 bar atmosferik basinc seviyesindeki hacme goreKaynakca PDF NASA Eylul 2004 22 Aralik 2016 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 26 Ocak 2016 Muller vd 2010 Azimuthal plasma flow in the Kronian magnetosphere Journal of Geophysical Research 115 A08203 a b c Williams David R 23 Aralik 2016 Saturn Fact Sheet NASA 17 Temmuz 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Ekim 2017 Seligman Courtney 28 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 13 Agustos 2009 a b c d Simon J L Bretagnon P Chapront J Chapront Touze M Francou G Laskar J Subat 1994 Numerical expressions for precession formulae and mean elements for the Moon and planets Astronomy and Astrophysics 282 2 ss 663 683 Bibcode 1994A amp A 282 663S 3 Nisan 2009 20 Nisan 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Nisan 2009 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi JPLmoons isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme Saturn now leads moon race with 62 newly discovered moons UBC Science University of British Columbia 11 Mayis 2023 18 Mayis 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mayis 2023 a b Mallama A Hilton J L 2018 Computing Apparent Planetary Magnitudes for The Astronomical Almanac Astronomy and Computing Cilt 25 ss 10 24 arXiv 1808 01973 2 Bibcode 2018A amp C 25 10M doi 10 1016 j ascom 2018 08 002 Solarsystem nasa gov 22 Mart 2011 2 Eylul 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Agustos 2011 Fortney J J Helled R Nettlemann N Stevenson D J Marley M S Hubbard W B Iess L 6 Aralik 2018 The Interior of Saturn Baines K H Flasar F M Krupp N Stallard T Ed Saturn in the 21st Century Cambridge University Press ss 44 68 ISBN 978 1 108 68393 7 McCartney Gretchen Wendel JoAnna 18 Ocak 2019 Scientists Finally Know What Time It Is on Saturn NASA 29 Agustos 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Ocak 2019 Mankovich Christopher 17 Ocak 2019 Cassini Ring Seismology as a Probe of Saturn s Interior I Rigid Rotation The Astrophysical Journal 871 1 s 1 arXiv 1805 10286 2 doi 10 3847 1538 4357 aaf798 Hanel R A 1983 Albedo internal heat flux and energy balance of Saturn Icarus 53 2 ss 262 285 Bibcode 1983Icar 53 262H doi 10 1016 0019 1035 83 90147 1 Mallama Anthony Krobusek Bruce Pavlov Hristo 2017 Comprehensive wide band magnitudes and albedos for the planets with applications to exo planets and Planet Nine Icarus Cilt 282 ss 19 33 arXiv 1609 05048 2 Bibcode 2017Icar 282 19M doi 10 1016 j icarus 2016 09 023 Knecht Robin 24 Ekim 2005 PDF 14 Ekim 2017 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 14 Ekim 2017 Osman Kabadayi Eski Turkce Gok Bilimi Astronomi Terimleri 1 Mayis 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Mayis 2022 Brainerd Jerome James 24 Kasim 2004 The Astrophysics Spectator 1 Ekim 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 5 Temmuz 2010 Scienceray 28 Temmuz 2011 7 Ekim 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Agustos 2011 Brainerd Jerome James 6 Ekim 2004 The Astrophysics Spectator 1 Ekim 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 5 Temmuz 2010 Dunbar Brian 29 Kasim 2007 NASA 29 Eylul 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Temmuz 2011 Russell C T ve digerleri 1997 Science 207 4429 407 10 doi 10 1126 science 207 4429 407 PMID 17833549 27 Eylul 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 29 Nisan 2007 MPEC 2023 J49 S 2006 S 12 Minor Planet Electronic Circulars Minor Planet Center 7 Mayis 2023 Erisim tarihi 7 Mayis 2023 Arsivlenmesi gereken baglantiya sahip kaynak sablonu iceren maddeler link Munsell Kirk 6 Nisan 2005 NASA Jet Propulsion Laboratory California Institute of Technology 16 Agustos 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Temmuz 2007 Falk Michael Haziran 1999 Journal of the Royal Astronomical Society of Canada 93 ss 122 133 25 Subat 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi erisim tarihi 18 Kasim 2020 The Rosen Publishing Group 2010 s 119 ISBN 978 1615300143 10 Haziran 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Subat 2018 a b Saturn The interior Britannica www britannica com Ingilizce Erisim tarihi 14 Nisan 2022 Arsivlenmesi gereken baglantiya sahip kaynak sablonu iceren maddeler link a b BBC 2000 1 Ocak 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 19 Temmuz 2011 a b Mankovich Christopher R Fuller Jim 2021 Nature Astronomy 5 11 1103 1109 arXiv 2104 13385 2 doi 10 1038 s41550 021 01448 3 20 Agustos 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Agustos 2021 a b c d National Maritime Museum 20 Agustos 2015 23 Haziran 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Temmuz 2007 a b Windows to the Universe 17 Eylul 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 19 Temmuz 2011 Kramer Miriam 9 Ekim 2013 Space com 27 Agustos 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Agustos 2017 Kaplan Sarah 25 Agustos 2017 The Washington Post 27 Agustos 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Agustos 2017 a b Universe Guide 23 Subat 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 29 Mart 2009 a b Basin aciklamasi Carolina Martinez NASA 10 Kasim 2006 1 Mayis 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Mart 2013 Hamilton Calvin J 1997 Solarviews 26 Eylul 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 5 Temmuz 2007 a b Merrillville Community Planetarium 2007 21 Eylul 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Temmuz 2007 Overbye Dennis 6 Agustos 2014 New York Times 12 Temmuz 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Agustos 2014 NBC News 12 Aralik 2009 21 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 29 Eylul 2011 Aguiar Ana C Barbosa ve digerleri Nisan 2010 A laboratory model of Saturn s North Polar Hexagon Icarus 206 2 755 763 doi 10 1016 j icarus 2009 10 022 Tiscareno Matthew 17 Temmuz 2013 The population of propellers in Saturn s A Ring The Astronomical Journal 135 3 1083 1091 arXiv 0710 4547 2 Bibcode 2008AJ 135 1083T doi 10 1088 0004 6256 135 3 1083 NASA 30 Kasim 2010 Thin air Oxygen atmosphere found on Saturn s moon Rhea ScienceDaily 8 Kasim 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Temmuz 2011 Cassini Finds Hydrocarbon Rains May Fill Titan Lakes ScienceDaily 30 Ocak 2009 9 Kasim 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Temmuz 2011 NASA Jet Propulsion Laboratory 18 Ekim 2010 26 Ekim 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 19 Temmuz 2011 a b McDermott Matthew 2000 Thinkquest Internet Challenge 20 Ekim 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Temmuz 2007 Evidence of hydrocarbon lakes on Titan NBC News Associated Press 25 Temmuz 2006 24 Agustos 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Temmuz 2011 31 Temmuz 2008 1 Kasim 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 19 Temmuz 2011 NASA 21 Nisan 2008 Could There Be Life On Saturn s Moon Enceladus ScienceDaily 9 Kasim 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Temmuz 2011 Strongest evidence yet indicates Enceladus hiding saltwater ocean Physorg 22 Haziran 2011 19 Ekim 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Temmuz 2011 Kaufman Marc 22 Haziran 2011 Saturn s moon Enceladus shows evidence of an ocean beneath its surface The Washington Post 12 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Temmuz 2011 Basin aciklamasi NASA Jet Propulsion Laboratory 22 Mart 2007 7 Aralik 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Mart 2007 Hou X Y ve digerleri Ocak 2014 Saturn Trojans a dynamical point of view Monthly Notices of the Royal Astronomical Society 437 2 1420 1433 doi 10 1093 mnras stt1974 Saturn now leads moon race with 62 newly discovered moons UBC Science University of British Columbia 11 Mayis 2023 Erisim tarihi 11 Mayis 2023 Solar System Dynamics Planetary Satellite Discovery Circumstances NASA 15 Kasim 2021 Erisim tarihi 4 Haziran 2022 Arsivlenmesi gereken baglantiya sahip kaynak sablonu iceren maddeler link Ashton Edward Gladman Brett Beaudoin Matthew Agustos 2021 Evidence for a Recent Collision in Saturn s Irregular Moon Population The Planetary Science Journal 2 4 12 doi 10 3847 PSJ ac0979 Tiscareno Matthew 17 Temmuz 2013 The population of propellers in Saturn s A Ring The Astronomical Journal 135 3 1083 1091 arXiv 0710 4547 2 doi 10 1088 0004 6256 135 3 1083 NASA 30 Kasim 2010 ScienceDaily 8 Kasim 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Temmuz 2011 Department of Terrestrial Magnetism 26 Eylul 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Haziran 2010 a b ScienceDaily 30 Ocak 2009 9 Kasim 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 19 Temmuz 2011 NBC News Associated Press 25 Temmuz 2006 24 Agustos 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 19 Temmuz 2011 Cosmos 31 Temmuz 2008 1 Kasim 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 19 Temmuz 2011 Lopez Puertas Manuel 6 Haziran 2013 CSIC 22 Agustos 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Haziran 2013 Dyches Preston ve digerleri 23 Haziran 2014 NASA 9 Eylul 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Haziran 2014 Battersby Stephen 26 Mart 2008 New Scientist 30 Haziran 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 16 Nisan 2015 NASA 21 Nisan 2008 ScienceDaily 9 Kasim 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 19 Temmuz 2011 Pili Unofre 9 Eylul 2009 Scienceray 7 Ekim 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Temmuz 2011 Physorg 22 Haziran 2011 19 Ekim 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 19 Temmuz 2011 Kaufman Marc 22 Haziran 2011 The Washington Post 12 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 19 Temmuz 2011 Greicius Tony ve digerleri 22 Haziran 2011 NASA 14 Eylul 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Eylul 2011 Chou Felicia Dyches Preston Weaver Donna Villard Ray 13 Nisan 2017 NASA 20 Nisan 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Nisan 2017 Poulet F ve digerleri 2002 Icarus 160 2 350 doi 10 1006 icar 2002 6967 29 Temmuz 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Haziran 2019 Porco Carolyn CICLOPS web site 3 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 18 Haziran 2017 Canup Robin M Aralik 2010 Origin of Saturn s rings and inner moons by mass removal from a lost Titan sized satellite Nature Ingilizce 468 7326 943 946 doi 10 1038 nature09661 ISSN 1476 4687 Erisim tarihi 22 Mayis 2024 Crida A Charnoz S 30 Kasim 2012 Formation of Regular Satellites from Ancient Massive Rings in the Solar System Science 338 6111 1196 1199 arXiv 1301 3808 2 doi 10 1126 science 1226477 Erisim tarihi 22 Mayis 2024 Charnoz Sebastien Morbidelli Alessandro Dones Luke Salmon Julien Subat 2009 Did Saturn s rings form during the Late Heavy Bombardment Icarus 199 2 413 428 arXiv 0809 5073 2 doi 10 1016 j icarus 2008 10 019 Erisim tarihi 22 Mayis 2024 Kempf Sascha Altobelli Nicolas Schmidt Jurgen Cuzzi Jeffrey N Estrada Paul R Srama Ralf 12 Mayis 2023 Micrometeoroid infall onto Saturn s rings constrains their age to no more than a few hundred million years Science Advances 9 19 doi 10 1126 sciadv adf8537 Erisim tarihi 22 Mayis 2024 Wisdom Jack Dbouk Rola Militzer Burkhard Hubbard William B Nimmo Francis Downey Brynna G French Richard G 16 Eylul 2022 Loss of a satellite could explain Saturn s obliquity and young rings Science 377 6612 1285 1289 doi 10 1126 science abn1234 PMID 36107998 Cowen Rob 7 Kasim 1999 Science News 22 Agustos 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Nisan 2010 NASA Jet Propulsion Laboratory 3 Mart 2005 ScienceDaily 8 Kasim 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 19 Temmuz 2011 Cicero De Natura Deorum a b Imaginova Corp 2006 1 Ekim 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 5 Temmuz 2007 25 Nisan 2010 9 Mayis 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Temmuz 2012 The Greek name of the planet Saturn is Kronos The Titan Cronus was the father of Zeus while Saturn was the Roman God of agriculture De Groot Jan Jakob Maria 1912 American lectures on the history of religions 10 G P Putnam s Sons s 300 22 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Ocak 2010 Hulbert Homer Bezaleel 1909 The passing of Korea Doubleday Page amp company s 426 Erisim tarihi 8 Ocak 2010 Mission Descriptions 30 Ocak 2006 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 5 Temmuz 2007 a b The Planetary Society 2007 28 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Temmuz 2007 a b Dyches Preston ve digerleri 28 Temmuz 2014 NASA 14 Temmuz 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 29 Temmuz 2014 ScienceDaily LLC 2007 28 Agustos 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Temmuz 2007 Pence Michael 9 Mart 2006 NASA Jet Propulsion Laboratory 11 Agustos 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Haziran 2011 Lovett Richard A 31 Mayis 2011 Nature news 2011 337 doi 10 1038 news 2011 337 5 Eylul 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Haziran 2011 Kazan Casey 2 Haziran 2011 The Daily Galaxy 6 Agustos 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Haziran 2011 Shiga David 20 Eylul 2007 NewScientist com 3 Mayis 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Temmuz 2007 Rincon Paul 14 Mart 2007 BBC 11 Kasim 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Eylul 2007 Rincon Paul 10 Kasim 2006 BBC 2 Eylul 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Temmuz 2007 Cassini Solstice Mission NASA JPL 2010 7 Agustos 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Kasim 2010 3 News NZ 30 Nisan 2013 19 Temmuz 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 30 Nisan 2013 Brown Dwayne Cantillo Laurie Dyches Preston 15 Eylul 2017 NASA 9 Mayis 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Eylul 2017 Chang Kenneth 14 Eylul 2017 The New York Times 8 Temmuz 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Eylul 2017 Classical Astronomy 2013 5 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Agustos 2013 Schmude Richard W Jr 2003 Georgia Journal of Science 61 4 ISSN 0147 9369 24 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 29 Haziran 2015 Tanya Hill ve digerleri 9 Mayis 2014 The Conversation 10 Mayis 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Mayis 2014 Dis baglantilarVikisozluk te Saturn ile ilgili tanim bulabilirsiniz Wikimedia Commons ta Saturn ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir NASA Saturn18 Agustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde En son Saturn fotograflari4 Mart 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde