Pül-i Şikeste Muharebesi ya da Serav Muharebesi, Kırıkköprü Muharebesi, 1603-1612 Osmanlı Safevi Savaşı'nda bir evre. Muharebe Safevi ordusunun galibiyetiyle sonuçlanmıştır.
Pül-i Şikeste Muharebesi | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1603-1618 Osmanlı-Safevî Savaşı | |||||||||
| |||||||||
Taraflar | |||||||||
Osmanlı İmparatorluğu | Safevîler | ||||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||||
Damat Halil Paşa | Karçakay Han |
Muharebe öncesi gelişmeler
1612'de imzalanan ve 1603-1618 Osmanlı-Safevi Savaşı'nın ilk evresini sonlandıran Nasuh Paşa Antlaşması ya da İranlıların adlandırdığı isimle İsfahan Antlaşması tarafları mutlu etmemiş (Osmanlı Devleti kaybettiği toprakları geri almak, Safevi Devleti ise söz konusu Antlaşmayla taahhüt ettiği vergiyi ödememek ve işgal ettiği Ahıska'yı elinde tutmak istiyordu) iki taraf 1615 yılında tekrar savaşa tutuşmuşlardı. 1616 yılında Osmanlı ordusunun Revan kuşatması başarısız olmuştu.
Seferi başarıya ulaştıramayan Şark Serdarı (doğu orduları komutanı) Sadrazam Öküz Mehmed Paşa azledildi. Mehmed Paşa'nın seferinin sonunda İranlılarla uzlaşıya vardığı antlaşma taslağı hükümleri I. Ahmed tarafından reddedildi. Padişah İran seferine devam edilmesini istedi ve yeni sadrazam Halil Paşa’yı serdar tayin etti. Halil Paşa sefer için ordusuyla Diyarbakır'da kışlamaya kışlağına gittiği sırada Kırım Hanı Canıbek Giray Gence, Nahcivan ve Culfa taraflarına akınlar düzenledi. Buna karşılık Halil Paşa, sefer mevsiminin geçkinliğinden dolayı 1617 yılında İran üzerine bir sefer yapmamayı tercih etti.
1618 yılı ise, İran savaşlarının en yoğun olduğu dönemde, İstanbul'da bir kez daha taht değişikliklerine sahne oldu. 1617 yılında ölen I. Ahmed'in yerine I. Mustafa geçtiyse de kısa sürede tahttan indirildi ve 1618 yılında II. Osman padişah oldu.
1618’de II. Osman’ın cülusu sırasında Halil Paşa komutasındaki ordu yine merkezden uzakta İran sınırında bulunuyordu.
Muharebe öncesi diplomasi
Gönderdiği mektuba Şah Abbas'ın cevap vermekte gecikmesini bir oyalama taktiği olarak yorumlayan Sadrazam Halil Paşa ilkbaharla birlikte Tebriz'e doğru harekete geçti. Bu sırada Kırım Hanı Canibek Giray'a da haber verilip, Safevilerin Osmanlı ordusunun ilerlemesinden haberdar olup sınır halkını İran'ın içlerine sürgün etmeden evvel harekete geçip hudut boyuna akın yapması istendi. Bunun üzerine Kırım Hanı da Bahadır ve Sufi beylerin kumandasında yaklaşık 4-5.000 kadar askeri yağma için gönderirken, bu birlikler Nahçıvan civarından 3.000 kadar esirle geri dönüp Tatvan yakınlarında Canibek Giray ile buluşup Osmanlı ordusuna katıldılar.
Osmanlı ordusunun ileri harekâtına başlaması üzerine durumun ciddiyetini kavrayan Şah Abbas, Ömer Ağa ile beraber kendi elçisi Mirza Muhammed Hüseyni Ebheri'yi Halil Paşa'ya gönderdi. Halil Paşa Van'a ulaştığında Safevi elçisini huzuruna kabul etti. Elçinin getirdiği mektupta Şah Abbas, Revan seferinden sonra Öküz Mehmed Paşa ile müzakere olunan koşullar çerçevesinde barışa hazır olduğunu bildiriyordu.
Muharebe
Diplomasi faaliyetlerinin bir sonuç vermemesi üzerine Türk ordusu İran topraklarına girdi ve etrafı yağmalayarak Tebriz yakınlarına ilerledi. Türk ordusunun asıl hedefinin Erdebil olduğunu anlayan Şah Abbas da burayı korumak amacıyla Kazvin'e geçti ve Karçakay Han'ı bir miktar kuvvetle Tebriz'de bıraktı. Buna rağmen, geleneksel yakıp yıkma taktiğini güden Şah Abbas kısa bir süre sonra Tebriz'in de tahliyesine karar verdi. Türk ordusu adıgeçen kente ulaştığında tamamen boşaltılmış ve tahrip edilmiş bir yer buldu. Bu nedenle, burada garnizon bırakmaksızın ileri harekâta devam edilmesi kararlaştırıldı ve Tebriz baştan aşağı yıkıldı. Türk ordusu adlı kente ulaştığında Halil Paşa ile Şah Abbas bir kez daha mektuplaştılarsa da uzlaşıya varmaları mümkün olmadı. İran tarafındaki müzakerelerden dönen Hekim Osman Ağa Karçakay Han'ın bölge halkını perişan bir şekilde İran içlerine sürüklediğini ve İran ordusunun bu işlerle meşgul olduğunu rapor etti ve Kırım Hanı Canıbek Giray'ın birkaç bin atlıyla İran ordusuna kolay bir baskın yapabileceğini öne sürdü. Tecrübeli kurmaylar İran ordusuyla aradaki mesafenin uzun ve sahanın kurak olmasından yola çıkarak baskın için ilerleyecek birliklerin çatışmaya girecekleri zaman yıpranmış olacakları uyarısında bulundular. Buna karşın, Halil Paşa harekâta onay verdi.
Diyarbakır Beylerbeyi Mustafa Paşa, Van Beylerbeyi Elmacı Mehmed Paşa, Sivas Beylerbeyi Osman Paşa, Rumeli Beylerbeyi Arslan Paşa, Halep Beylerbeyi Abaza Mehmed Paşa ve Kırım Hanı Canibek Giray Erzurum Beylerbeyi Hasan Paşa komutasında bu baskını yapmakla görevlendirildiler. 22 Ağustos'ta yaklaşık 50.000 kişilik bu birlikler beraberlerinde iki topla birlikte harekete geçtiler. Sekiz konaklık mesafeyi iki buçuk günde aşarak 25 Ağustos'ta hiç dinlenmeden Erdebil'in yaklaşık 90 kilometre batısındaki havzasına ulaştılar. Ancak bir gün önce yeniçeri saflarından firar eden Kızılbaş Ali Bey adlı bir casus Karçakay Han'a baskını haber vermişti (bu iddia İtalyan seyyah Pietro della Valle tarafından ileri sürülürken, tarihçi Naima ise Karçakay Han'ın Osmanlı elçisi Osman ağa'yı kandırmak için düzmece bir perişanlık görüntüsü verdiğini Osmanlı ordusunu bu şekilde savaşa kışkırttığını, birkaç yıl önce Kırım'daki hanlık mücadelesinden kaçarak Safevi Şahına sığınan Şahin Giray'ın Kırım birlikleri içindeki casusları aracılığıyla Şah Abbas'ı bilgilendirdiğini iddia eder).
Karçakay Han komutasındaki 30.000 kişilik İran ordusu stratejik önemi haiz Pül-i Şikeste (Türkçe adıyla Kırıkköprü) bölgesinde mevzilenerek Türk ordusunu beklemeye başladı. Yorgun, susuz ve bitap olduğu kadar top ve ateşli silah konusunda da zayıf Türk ordusu pusuya düştü ve harp düzeni alamadan birkaç saat içinde ağır bir yenilgi aldı. Erzurum Beylerbeyi Hasan Paşa, Rumeli Beylerbeyi Arslan Paşa ve Diyarbakır Beylerbeyi Mustafa Paşa ölürken, Van Beylerbeyi Elmacı Mehmed Paşa ve Şirvanlı Mustafa Paşa esir düştüler. Türk ordusu 15.000'e yakın ölü verirken, 500 kişi de esir düştü. Harekâtı şiddetle destekleyen Canıbek Giray da esir düşecekken yeniçerilerin gayretleri sonucunda son anda kurtulduysa da vekili Mirza Bey de esir düştü. Esirler etraftaki yerleşim birimlerini yakarak Erdebil'i boşaltmakta olan Şah Abbas'a gönderildi.
Muharebe sonrasında Türk ordusunun harekâta devam etmesi ve barış müzakereleri
Yenilgi sonrasında Halil Paşa durum değerlendirmesi yaptı. Kurmayların bir bölümü Safevi ordusunun baskın yapma tehlikesi karşısında geri çekilmeyi önerdilerse de bir bölümü böyle bir hamlenin Safevileri daha da cesaretlendireceği görüşünü savunarak ileri harekâtın sürdürülmesi yönünde görüş belirttiler. Sonunda Halil Paşa da bu fikre uydu ve Türk ordusu Erdebil'e ilerlemeye başladı.
Şah Abbas ise yenilgiye rağmen Türk ordusunun ileri harekâtını sürdürmesi karşısında şaşkınlığa ve kaygıya kapıldı. Zira yürüyüşe geçen Türk ordusu asıl savaş gücünü içeren yeniçeriler ve Anadolu askerlerinin yanı sıra toplarıyla ilerliyordu. Giderek barışa meyleden Şah Abbas'a Halil Paşa bu aşamada Hekim Osman Ağa'yı tekrar elçi olarak gönderdi. Toprak ve Şah'ın oğullarından birinin rehin olarak İstanbul'a gönderilmesi taleplerinden vazgeçen Halil Paşa, her yıl göndeirlecek ipek karşılığında sulha razı olduğunu bildirdi. Bu sırada da harekâtını sürdüren Halil Paşa ordusuyla 'a ulaşarak Karasu adlı mevkiide konuşlandı. Çevredeki tüm yerleşim birimleri yakılıp yıkılmış olmasına rağmen Osmanlı birlikleri birçok gizli zahire deposu buldular ve iaşe sıkıntısı çeken ordunun ihtiyaçları bu takviyeyle giderildi. Ardından Şah Abbas'ın elçisi Burun Kasım Osmanlı ordugahına ulaştı ve Serav Antlaşması'na giden müzakereler başladı.
Muharebenin sonuçları
- İki taraf da silahlı mücadeleyi sürdürmediler ve Serav Antlaşması'nın imzalanmasıyla sonuçlanacak diplomatik müzakere sürecine başladılar.
- Başarısız bir sefer yürüten Sadrazam Damat Halil Paşa II. Osman tarafından görevinden azledildi.
- Osmanlı ordusunun istihbarat ve istihbarata karşı koyma konularında zaaf yaşadığı ortaya çıkmış oldu (İran ordusunun Erdebil'de zayıf bir durumda beklediği istihbaratı ve ordu içindeki İran casuslarının baskını Şah Abbas'a haber vermesinin engellenememesi).
- Osmanlı ordusunun İran içlerine sefer yaptığında yaşadığı lojistik sıkıntılarla ilgili sorunların aşılamadığı görüldü (İstanbul-Erdebil arası mesafe olan 2.050 kilometre bir anlamda Osmanlı kara ordusunun limitlerini de gösteriyordu. Örneğin İstanbul-Viyana arasındaki mesafe yaklaşık 1.500 kilometredir).
- Osmanlı kurmayları İran ordusunun namüsait koşullarda Türk ordusunun karşısına çıkmaktan kaçınarak, yakıp yıkma taktiğiyle geri çekilmelerine ve Türk ordusunu İran içlerine çekerek daha müsait koşullarda muharebeye girme taktiklerine karşı stratejik bir hamle üretemedikleri görüldü.
- İran ordusu 1605'teki Urmiye Muharebesi'nden sonra bu muharebede de kazandığı zaferle güven kazandı ve 1624 yılında Bağdat'ın alınmasıyla sonuçlanacak bir taarruza girişti.
Kaynakça
Dış bağlantılar
- İran tarihinde bugün-İngilizce18 Mayıs 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Joseph von Hammer, "Büyük Osmanlı Tarihi", c.8, s. 181-18218 Mayıs 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Özer Küpeli, "Osmanlı-Safevi Münasebetleri (1612-1639), ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir (2009)18 Mayıs 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Zieneb Hatamzad, "Foreign Policy of the Safavid Empire During Shah Abbas I", Life Science Journal (2013), 10(8s)4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Başbakanlık Devlet Arşivleri, Dîvan-ı Hümâyun Sicilleri Dizisi: VI s. 16 6 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Ayrıca bakınız
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Pul i Sikeste Muharebesi ya da Serav Muharebesi Kirikkopru Muharebesi 1603 1612 Osmanli Safevi Savasi nda bir evre Muharebe Safevi ordusunun galibiyetiyle sonuclanmistir Pul i Sikeste Muharebesi1603 1618 Osmanli Safevi SavasiTarih25 Agustos 1618 bazi kaynaklara gore 10 Eylul Bolge Iran Guney AzerbaycanSebepOsmanli Devleti nin Erdebil i alarak Safevileri barisa zorlamak istemesiSonucKesin Safevi zaferi Turk ordusunun ileri harekatini surdurmesi sonucunda Serav AntlasmasiTaraflarOsmanli ImparatorluguSafevilerKomutanlar ve liderlerDamat Halil Pasa Hasan Pasa olu Arslan Pasa olu Mustafa Pasa olu Elmaci Mehmed Pasa esir Sirvanli Mustafa Pasa esir Sah Abbas Karcakay HanMuharebe oncesi gelismeler1612 de imzalanan ve 1603 1618 Osmanli Safevi Savasi nin ilk evresini sonlandiran Nasuh Pasa Antlasmasi ya da Iranlilarin adlandirdigi isimle Isfahan Antlasmasi taraflari mutlu etmemis Osmanli Devleti kaybettigi topraklari geri almak Safevi Devleti ise soz konusu Antlasmayla taahhut ettigi vergiyi odememek ve isgal ettigi Ahiska yi elinde tutmak istiyordu iki taraf 1615 yilinda tekrar savasa tutusmuslardi 1616 yilinda Osmanli ordusunun Revan kusatmasi basarisiz olmustu Seferi basariya ulastiramayan Sark Serdari dogu ordulari komutani Sadrazam Okuz Mehmed Pasa azledildi Mehmed Pasa nin seferinin sonunda Iranlilarla uzlasiya vardigi antlasma taslagi hukumleri I Ahmed tarafindan reddedildi Padisah Iran seferine devam edilmesini istedi ve yeni sadrazam Halil Pasa yi serdar tayin etti Halil Pasa sefer icin ordusuyla Diyarbakir da kislamaya kislagina gittigi sirada Kirim Hani Canibek Giray Gence Nahcivan ve Culfa taraflarina akinlar duzenledi Buna karsilik Halil Pasa sefer mevsiminin geckinliginden dolayi 1617 yilinda Iran uzerine bir sefer yapmamayi tercih etti 1618 yili ise Iran savaslarinin en yogun oldugu donemde Istanbul da bir kez daha taht degisikliklerine sahne oldu 1617 yilinda olen I Ahmed in yerine I Mustafa gectiyse de kisa surede tahttan indirildi ve 1618 yilinda II Osman padisah oldu 1618 de II Osman in culusu sirasinda Halil Pasa komutasindaki ordu yine merkezden uzakta Iran sinirinda bulunuyordu Muharebe oncesi diplomasiGonderdigi mektuba Sah Abbas in cevap vermekte gecikmesini bir oyalama taktigi olarak yorumlayan Sadrazam Halil Pasa ilkbaharla birlikte Tebriz e dogru harekete gecti Bu sirada Kirim Hani Canibek Giray a da haber verilip Safevilerin Osmanli ordusunun ilerlemesinden haberdar olup sinir halkini Iran in iclerine surgun etmeden evvel harekete gecip hudut boyuna akin yapmasi istendi Bunun uzerine Kirim Hani da Bahadir ve Sufi beylerin kumandasinda yaklasik 4 5 000 kadar askeri yagma icin gonderirken bu birlikler Nahcivan civarindan 3 000 kadar esirle geri donup Tatvan yakinlarinda Canibek Giray ile bulusup Osmanli ordusuna katildilar Osmanli ordusunun ileri harekatina baslamasi uzerine durumun ciddiyetini kavrayan Sah Abbas Omer Aga ile beraber kendi elcisi Mirza Muhammed Huseyni Ebheri yi Halil Pasa ya gonderdi Halil Pasa Van a ulastiginda Safevi elcisini huzuruna kabul etti Elcinin getirdigi mektupta Sah Abbas Revan seferinden sonra Okuz Mehmed Pasa ile muzakere olunan kosullar cercevesinde barisa hazir oldugunu bildiriyordu MuharebeDiplomasi faaliyetlerinin bir sonuc vermemesi uzerine Turk ordusu Iran topraklarina girdi ve etrafi yagmalayarak Tebriz yakinlarina ilerledi Turk ordusunun asil hedefinin Erdebil oldugunu anlayan Sah Abbas da burayi korumak amaciyla Kazvin e gecti ve Karcakay Han i bir miktar kuvvetle Tebriz de birakti Buna ragmen geleneksel yakip yikma taktigini guden Sah Abbas kisa bir sure sonra Tebriz in de tahliyesine karar verdi Turk ordusu adigecen kente ulastiginda tamamen bosaltilmis ve tahrip edilmis bir yer buldu Bu nedenle burada garnizon birakmaksizin ileri harekata devam edilmesi kararlastirildi ve Tebriz bastan asagi yikildi Turk ordusu adli kente ulastiginda Halil Pasa ile Sah Abbas bir kez daha mektuplastilarsa da uzlasiya varmalari mumkun olmadi Iran tarafindaki muzakerelerden donen Hekim Osman Aga Karcakay Han in bolge halkini perisan bir sekilde Iran iclerine surukledigini ve Iran ordusunun bu islerle mesgul oldugunu rapor etti ve Kirim Hani Canibek Giray in birkac bin atliyla Iran ordusuna kolay bir baskin yapabilecegini one surdu Tecrubeli kurmaylar Iran ordusuyla aradaki mesafenin uzun ve sahanin kurak olmasindan yola cikarak baskin icin ilerleyecek birliklerin catismaya girecekleri zaman yipranmis olacaklari uyarisinda bulundular Buna karsin Halil Pasa harekata onay verdi Diyarbakir Beylerbeyi Mustafa Pasa Van Beylerbeyi Elmaci Mehmed Pasa Sivas Beylerbeyi Osman Pasa Rumeli Beylerbeyi Arslan Pasa Halep Beylerbeyi Abaza Mehmed Pasa ve Kirim Hani Canibek Giray Erzurum Beylerbeyi Hasan Pasa komutasinda bu baskini yapmakla gorevlendirildiler 22 Agustos ta yaklasik 50 000 kisilik bu birlikler beraberlerinde iki topla birlikte harekete gectiler Sekiz konaklik mesafeyi iki bucuk gunde asarak 25 Agustos ta hic dinlenmeden Erdebil in yaklasik 90 kilometre batisindaki havzasina ulastilar Ancak bir gun once yeniceri saflarindan firar eden Kizilbas Ali Bey adli bir casus Karcakay Han a baskini haber vermisti bu iddia Italyan seyyah Pietro della Valle tarafindan ileri surulurken tarihci Naima ise Karcakay Han in Osmanli elcisi Osman aga yi kandirmak icin duzmece bir perisanlik goruntusu verdigini Osmanli ordusunu bu sekilde savasa kiskirttigini birkac yil once Kirim daki hanlik mucadelesinden kacarak Safevi Sahina siginan Sahin Giray in Kirim birlikleri icindeki casuslari araciligiyla Sah Abbas i bilgilendirdigini iddia eder Karcakay Han komutasindaki 30 000 kisilik Iran ordusu stratejik onemi haiz Pul i Sikeste Turkce adiyla Kirikkopru bolgesinde mevzilenerek Turk ordusunu beklemeye basladi Yorgun susuz ve bitap oldugu kadar top ve atesli silah konusunda da zayif Turk ordusu pusuya dustu ve harp duzeni alamadan birkac saat icinde agir bir yenilgi aldi Erzurum Beylerbeyi Hasan Pasa Rumeli Beylerbeyi Arslan Pasa ve Diyarbakir Beylerbeyi Mustafa Pasa olurken Van Beylerbeyi Elmaci Mehmed Pasa ve Sirvanli Mustafa Pasa esir dustuler Turk ordusu 15 000 e yakin olu verirken 500 kisi de esir dustu Harekati siddetle destekleyen Canibek Giray da esir dusecekken yenicerilerin gayretleri sonucunda son anda kurtulduysa da vekili Mirza Bey de esir dustu Esirler etraftaki yerlesim birimlerini yakarak Erdebil i bosaltmakta olan Sah Abbas a gonderildi Muharebe sonrasinda Turk ordusunun harekata devam etmesi ve baris muzakereleriYenilgi sonrasinda Halil Pasa durum degerlendirmesi yapti Kurmaylarin bir bolumu Safevi ordusunun baskin yapma tehlikesi karsisinda geri cekilmeyi onerdilerse de bir bolumu boyle bir hamlenin Safevileri daha da cesaretlendirecegi gorusunu savunarak ileri harekatin surdurulmesi yonunde gorus belirttiler Sonunda Halil Pasa da bu fikre uydu ve Turk ordusu Erdebil e ilerlemeye basladi Sah Abbas ise yenilgiye ragmen Turk ordusunun ileri harekatini surdurmesi karsisinda saskinliga ve kaygiya kapildi Zira yuruyuse gecen Turk ordusu asil savas gucunu iceren yeniceriler ve Anadolu askerlerinin yani sira toplariyla ilerliyordu Giderek barisa meyleden Sah Abbas a Halil Pasa bu asamada Hekim Osman Aga yi tekrar elci olarak gonderdi Toprak ve Sah in ogullarindan birinin rehin olarak Istanbul a gonderilmesi taleplerinden vazgecen Halil Pasa her yil gondeirlecek ipek karsiliginda sulha razi oldugunu bildirdi Bu sirada da harekatini surduren Halil Pasa ordusuyla a ulasarak Karasu adli mevkiide konuslandi Cevredeki tum yerlesim birimleri yakilip yikilmis olmasina ragmen Osmanli birlikleri bircok gizli zahire deposu buldular ve iase sikintisi ceken ordunun ihtiyaclari bu takviyeyle giderildi Ardindan Sah Abbas in elcisi Burun Kasim Osmanli ordugahina ulasti ve Serav Antlasmasi na giden muzakereler basladi Muharebenin sonuclariIki taraf da silahli mucadeleyi surdurmediler ve Serav Antlasmasi nin imzalanmasiyla sonuclanacak diplomatik muzakere surecine basladilar Basarisiz bir sefer yuruten Sadrazam Damat Halil Pasa II Osman tarafindan gorevinden azledildi Osmanli ordusunun istihbarat ve istihbarata karsi koyma konularinda zaaf yasadigi ortaya cikmis oldu Iran ordusunun Erdebil de zayif bir durumda bekledigi istihbarati ve ordu icindeki Iran casuslarinin baskini Sah Abbas a haber vermesinin engellenememesi Osmanli ordusunun Iran iclerine sefer yaptiginda yasadigi lojistik sikintilarla ilgili sorunlarin asilamadigi goruldu Istanbul Erdebil arasi mesafe olan 2 050 kilometre bir anlamda Osmanli kara ordusunun limitlerini de gosteriyordu Ornegin Istanbul Viyana arasindaki mesafe yaklasik 1 500 kilometredir Osmanli kurmaylari Iran ordusunun namusait kosullarda Turk ordusunun karsisina cikmaktan kacinarak yakip yikma taktigiyle geri cekilmelerine ve Turk ordusunu Iran iclerine cekerek daha musait kosullarda muharebeye girme taktiklerine karsi stratejik bir hamle uretemedikleri goruldu Iran ordusu 1605 teki Urmiye Muharebesi nden sonra bu muharebede de kazandigi zaferle guven kazandi ve 1624 yilinda Bagdat in alinmasiyla sonuclanacak bir taarruza giristi Kaynakca 18 Mayis 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Mayis 2015 Uzuncarsili Ismail Hakki 1954 Osmanli Tarihi III Cilt 2 Kisim XVI Yuzyil Ortalarindan XVII Yuzyil Sonuna kadar Ankara Turk Tarih Kurumu Altinci Baski 2011 ISBN 978 975 16 0010 Dis baglantilarIran tarihinde bugun Ingilizce18 Mayis 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Joseph von Hammer Buyuk Osmanli Tarihi c 8 s 181 18218 Mayis 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ozer Kupeli Osmanli Safevi Munasebetleri 1612 1639 ege Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Izmir 2009 18 Mayis 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Zieneb Hatamzad Foreign Policy of the Safavid Empire During Shah Abbas I Life Science Journal 2013 10 8s 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Basbakanlik Devlet Arsivleri Divan i Humayun Sicilleri Dizisi VI s 16 6 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ayrica bakiniz1603 1618 Osmanli Safevi Savasi Serav Antlasmasi Revan Kusatmasi 1616