Katana (刀 veya かたな), kavisli, tek ağızlı, iki elle tutulabilecek kadar uzun saplı bir Japon kılıcı. Japon samurayı tarafından kullanılan, geleneksel tek-yönlü, kıvrık kılıç çeşididir. Vakizaşi veya ile ya da tanto ile eş olarak bilinen[] katana, buşi sınıfı savaşçılar olan bukeler tarafından kullanılırdı. İki silah beraber olduğunda büyük-küçük anlamına gelen dayişo olarak adlandırılır ve samurayların kişisel onur ve sosyal gücünü temsil ederdi. Uzun kılıç açık alanda yapılan dövüşlerde kullanılırken kısa kılıç yan silah olarak taşınır ve saplama amacıyla ya da yakın dövüşlerde ve seppuku için kullanılırdı.
Japonya'da katana için kullanılan resmi terim uchigatana (打刀) olup, katana (刀) terimi genellikle dünyadaki tüm tek ağızlı kılıçları ifade eder.
Kın (鞘 saya) ve balçak yani el siperi kısımları (鍔 suba), özellikle Edo döneminin son yıllarında özel olarak tasarlanan sanat eserleriydi ve karmaşık bir dizayna sahipti.
Asıl olarak kesmek için kullanılmasına rağmen hafif eğriliği sayesinde etkili bir saplama silahı olarak da kullanılabilir. Çift elle tutulacak şekilde tasarlanmış olsa da bazı eski Japon dövüş teknikleri en azından bir ya da iki tek-el tekniği içerir.
Kesiciliği ve yapımı
Kurşunu kesen katanalar ayrıca dayanıklı kılıçlarıdır ve kolay kolay körelmez.Bu kılıçlar insanı ikiye bölüp birkaç cmlik demir sopaları ayırıp bir insanın tek bir saç telini kesecek kadar hassastırlar.Bir tabanca ile samuray kılıcına ateş edilmiş ve kurşun ikiye bölünmekle beraber kılıç hiçbir zarar görmemiştir.Aynı test bu sefer uçaksavar mermisinde [50 cal.) denenmiş kılıç 7 tanesini kesip parçalanmadan dayanmış 8.sinde kırılmıştır
Dünyanın en keskin objeleri olan samuray kılıcının zor bir yapım şekli vardır.İyi bir kılıcın yapımı Aylar sürmektedir. Katanaların kesiciliği olmakla beraber Şimşir gibi fazla eğimi olmadığı için saplama silahı olarak da kullanılır.Kılıcın bir diğer avantajı ise avrupa kılıçları gibi fazla ağır olmamasıdır.Kılıç sadece cila ile bilenir. Katanalar kesiciliğini denemek için katanaların yapıldığı ilk yıllarda suç işleyen insanlarda suçun ağırlığına göre kolu, bacağı veya başı kesilirdi.
Japon toplumunda kılıç
Kılıcın, samurayın ruhu olduğu düşünülür. Diğer silahlar zamanla popülerliğini yitirirken kılıç yerini korumuştur. Japonlar kılıca olağanüstü değer verirlerdi. Birçok Japon tarihçisine göre Edo döneminde sadece samurayların kılıç taşımasına izin verilirdi. Öyle ki, kılıç taşımak bile bir köylüyü öldürmek için yeterli bir sebep teşkil ediyordu.Hatta intikam peşinde koşan köylülerin her öldürdüğü asker için kılıcına bir inci takılırdı. Paraya ihtiyacı olan efendisiz kalmış samurayın (Ronin) kılıcını satması Japon toplumundaki onursuz durumunu daha da kötüleştirirdi. Bunu yapanlar samurayın gözünde "ruhsuz" olurdu.
Eski Japon kültürünün çoğu, kılıçlar etrafında dönüyordu. Özenle belirlenen kılıç taşıma, temizleme, muhafaza etme, keskinleştirme (ya da keskinleştirmeme) ve tutma metodları dönemden döneme gelişmiştir.
Örneğin; bir başkasının evine giren bir samuray, diz çöktüğünde kılıcını nasıl yerleştirmesi gerektiğini bilmelidir. Kılıcı kolay çekebilecek şekilde yerleştirmek şüphe ya da saldırı hissi uyandırabilir; bu sebeple, kılıcın sağda ya da solda olması ve uzağa ya da bir kişiye doğru tutulmuş olması etik açıdan önemli bir noktadır. Ev sahibinin uzun kılıcı, katana-kake adı verilen bir rafta vakizaşinin üzerine yukarı doğru bükülmüş şekilde konur; omote (suka ya da kabzanın solu göstermesi) geleneklere göre bir uyarıdır. Diğer taraftan, taçi, kuşanıldığı gibi bir duruşa sahiptir, suka tabandaki bir oluğa yerleştirilmiştir ve yukarıyı göstermekte olan saya, keskin kısım aşağıda olacak şekilde bir girintiye yerleştirilmiştir.
Çoğu samuray, kılıcını öncelikli silah olarak kullanmaz; önce yay, sonra mızrak, son olarak da kılıç kullanılır. Kılıç çekmek, son hadde gelindiğinde ruhun serbestçe alev almasına izin vermek gibidir. Teslim olmaktan başka çare kalmayana dek savaşmak olarak açıklanan "Ken ore, ya mo suki" (tam çevirisi : kılıcı kırılmış ve oku da yok) bir deyim olarak kullanılır.
Japon kılıcının tarihçesi
20. yüzyıl öncesi
6. yüzyılda efsanevi imparator Jimmu, Japonya'nın büyük bir kesimini fethetti. Bu dönemde Japonlar kılıç yapma sanatını Çinli demircilerden öğrendiler. Eski kılıçlar Çin tarzında, düz, tek ya da çift taraflı idi. Bilinen en eski kenjutsu formu, Kofun dönemine tekabül eder (3-4. yüzyıl). Kaşima no Taçi (鹿島の太刀) adı verilen stil, 'nda ortaya çıkmıştır. (8.-11. yüzyıl) döneminde Aynu bölgesinde[], Rusya ve Japonya'nın kuzeyde yer alan Hokkaido bölgesinden alınmış tekniklerle kılıç yapımının geliştiği görülür. Aynu halkı, katananın ortaya çıkmasına etki eden -varabati-tu[] (蕨手刀)- varabati[] kılıcını kullanırdı.
Efsaneye göre Japon kılıcı, isimli demirci tarafından katlı çelik işlemiyle icat edilmiştir. Değişim sürecinde katananın tek yüzlü olması ve biçmek için daha uygun hale gelmesi, bu dönemde ortaya çıkan kenjutsu stillerine de yansımıştır.[]
Savaş dönemi
12. yüzyılda uzun bir çöküş döneminden sonra iç savaş patlak verdi. Beş asır boyunca Japonya kendi karanlık çağlarına damgasını vuran şiddetli savaşlar yaşadı.[]Ōnin Savaşı, Japon zırhında devrim yarattı.
döneminde kanlı savaşlar artık gelenek halini almıştı ama tembel Shogun generallerinin kültür ve sanata değer vermesi adaların barbarlığa düşmesini engelledi. Bu dönemde birçok iyi kılıç imal edildi. Kılıçlara olan yoğun ihtiyaç sebebiyle demirciler imalat tekniklerini değiştirdiler. Bunun yanında, savaşmanın getirdiği barbarlık kılıç imalatının altın dönemi olarak da bilinen Kamakura döneminin hayli sanatsal tekniklerinin terk edilmesine, işlevsel ve tek kullanımlık silahlara yönelime sebep oldu. Muromaçi döneminde, Ming hanedanına yasal ticaret yoluyla en az 200.000 katana ihraç edildi. Sonuçta başarısız olan bu kararın nedeni, Japon silah üretiminin tamamını piyasadan toplamak ve korsanların silahlanmasını zorlaştırmaktı. Zaman geçtikçe, bu sebeplerden ve ateşli silahların savaş meydanında sonuca ulaştıran güç olarak ortaya çıkması sonucunda kılıç ustalığı unutulmaya yüz tuttu.
Ünlü Moğol İşgali (元寇, ), Japon kılıcının gelişimi için dönüm noktası olmuştur. Kokan Nagayama şöyle anlatır:
- "Japon savaşçıları daha önce, deri zırhlar giyen ve kendi kılıçlarından bariz üstün böylesine kuvvetli bir kılıç kuşanmış, eşsiz savaş tekniğine sahip bir düşman ile karşılaşmamışlardı. Kimi Japon demirciler, ‘sırt kısmına doğru geniş hatlara sahip kılıçlar daha heybetli görünür fakat kırılmaya meyillidir’ düşüncesine istinaden daha ince ve daha basit hatlara sahip kılıçları benimsemeye başlamışlardır.".
Ne yazık ki Nagayama yararlandığı Japon tarihi kaynaklarında Moğol kılıcının, Japon kılıcına üstünlüklerinden bahsetmemiştir. Diğer Japon âlimleri, bu dönemdeki bazı Japon demircilerin Moğol tehdidine karşı daha kalın sırtlı kılıçlar imal etmeye başladıklarının altını çizmiştir.
Barış dönemi
Barış zamanlarında demirciler daha rafine ve artistik kılıç tasarımlarına yönelecek zamanı bulmuşlardır. döneminin başlarında yüksek kaliteli tasarımlar görülmüştür. Önceki savaş döneminde eski demircilerin teknikleri kaybolunca bu kılıçlara yeni kılıç manasına gelen şinto, daha eski kılıçlara da bariz bir şekilde koto (eski kılıçlar) adı verilmiştir. civarında kıvrık kılıçlardan sonra ortaya çıkan kılıçlara da jokoto denilmiştir. Edo döneminde, samuray sınıfının bürokrat ve polis sınıfına dönüşmesi gibi sebeplerle kaliteden yine vazgeçilmiş ve işleme ve süsleme gibi ilgili diğer sanat dalları zaman zaman gelişim göstermiştir. olarak bilinen bu basit ve zevkli süslemelerin eklenmesi esas olarak dinî sebeplere dayanır. Birçok şinto kılıcında bulunan daha karmaşık işin, artık güzellik taşımadığı ve özellik arz etmediği düşünülür.
Tecrit taraftarı döneminde ateşli silahlar ve barut yasaklanmış ve dolaşımdan kaldırılmıştır. 18. yüzyıl ortalarında çoğu genç Japon, değil bir silahın ateşlendiğini görmek, ateşli silah bile görmemiştir.
Bu dönemin sonlarına doğru silah imalatı tekrar azaldı ve usta demirci ’nun çabaları sayesinde 19. yüzyıl başlarında sanatsallığa saygı geri döndü. Munetsugu, şinto sanatı ve tekniklerinin koto bıçaklarına nazaran düşük seviyede kaldığı ve ülkedeki bütün kılıç yapımcılarının, unutulmuş tekniklerin açığa çıkarılması için çaba sarf etmesi gerektiği yönündeki düşüncelerini açıkladı. Munetsugu, dinleyen herkese fikirlerini anlatarak ve bildiği her şeyi öğreterek ülkeyi gezdi. Kılıç ustalığı onun yol göstericiliği sayesinde tekrar toparlandı ve Japon kılıç imalatında ikinci yeniden doğuş yaşandı. Şinto metodundan vazgeçilmesi ve eski tekniklerin tekrar keşfedilmesi sebebiyle bu dönemin kılıçlarına "yepyeni" manasına gelen şinşinto denilir.
19. yüzyıl sonları
Matthew C. Perry’nin 1853’te gelişine kadar bir değişim yaşanmaz. , Japonya'yı zorla dış dünya ile tanıştırınca Meiji Devrimi'nin takip ettiği hızlı modernleşme süreci başlar.
1876’daki döneminde silah taşımanın yasaklanması, samurayların halktan ayırt edilmesini zorlaştırmıştır. Katana bulundurmanın yasaklanmamış olması sebebiyle birçok katana saklanmıştır. Bir anda kılıç pazarı ölmüş, birçok demirci ticaretten yoksun kalmış ve değerli yetenekler kaybolmuştur.
20. yüzyıl sonrası
20. yüzyıl başlarında askerlerin kılıç ile silahlandırılması ihtiyacı ortaya çıkınca, onlarca yıl sonra demirciler tekrar iş sahibi olmuştur. Gunto olarak bilinen bu kılıçlar, genellikle düşük kalitede, bir çoğu yağ ile ısıtılarak ve keski ile yontulmak yerine damga basılmak suretiyle seri numarası verilerek üretilmiştir.
Katana, birçok meslek dalında kullanılmaya devam edilmiştir. Polisler sadece suçluları yakalamak için değil, aynı zamanda katana kullanan suçlulara karşı kendilerini savunmak için de katana kullanmak durumunda kalmıştır. Bu dönemde Kendo, polis eğitim sürecine dahil edilerek polis memurlarının katana kullanmak için asgari eğitimi alması sağlanmıştır.
II. Dünya Savaşı
Savaş döneminde astsubayların kullandığı Tip 95, subayların şin-guntosuna benzer; standart makine çeliğinden metal kabartmalı ve boyanmış saplı geleneksel sukaya benzetilerek tasarlanmıştır.
Bu dönem katana için karanlık olmasına rağmen özellikle imparatorluk sanatçıları olarak istihdam edilen azınlık tarafından ustalık canlı tutulmuştur. Bu demirciler [] ve ; imparator ve diğer yüksek rütbeli görevliler için eski kılıçlar ile yarışacak kalitede işler çıkartmakla meşgul olmuşlardır. Gassan Sadakatsu’nun öğrencileri, Japon kimliği için önemli olan bilgilerin vücut bulduğu, dokunulmaz kültür elçileri ya da yaşayan ulusal hazineler olarak düşünülür. 1934 yılında Japon hükûmeti ordusunu, şin-gunto – yeni ordu kılıcı – ile donatınca Tip 94 katana ve buna benzer birçok makine ya da el yapımı geç şinto türleri II. Dünya Savaşı’nda kullanılmıştır.
II. Dünya Savaşı sonrası
ABD işgali sırasında tüm silahlı kuvvetler dağıtılmıştır. Belediye ve polis izni dışında keskin kenarlı katana imalatı da yasaklanmıştır. Daha sonra Dr. ’nin General Douglas MacArthur’a başvurması üzerine bu yasak kaldırılmıştır. Görüşmeleri sırasında Dr Homma, Japon tarihinin çeşitli dönemlerinden kılıçları göstermiş ve çabuk kavrayan bir öğrenci olması sayesinde[] General Mac Arthur, hangi kılıçların artistik değeri olduğunu, hangilerinin ise gerçek silah olarak düşünülmesi gerektiğini kolayca tespit edebilecek hâle gelmiştir. Bu toplantının sonucunda genel yasak düzenlenmiştir. Böylece gunto sınıfı tamamen imha edilecek ve artistik değere sahip kılıçlara sahip olmak ve muhafaza etmek mümkün olacaktır. Hatta birçok katana, kelepir fiyata ABD askerlerine satılmıştır. Bazıları çalınmış, geri kalanlar ise muhafaza edilmiştir.
1958 yılındaki silahsızlanmaya bağlı olarak ABD’de Japonya’dan daha fazla Japon silahı bulunuyordu. Doğudan dönen ABD askerleri genellikle taşıyabildikleri kadar kılıcı beraberlerinde getirmişlerdir. Bu kılıçların 1.000.000 hatta daha fazlası gunto iken küçümsenmeyecek bir kısmı da koto, şinto ve şinşinto idi.
Edo dönemi sonrasında demirciler giderek üretimlerini sivil ürünlere doğru çevirirken silâhsızlanma ve müteakip düzenlemeler neredeyse katana üretiminin sonunu getirdi. Pek az demirci ticaretini devam ettirdi. Dr Homma, kendilerini eski teknik ve kılıçları korumaya adamış “Sanatsal Kılıçları Muhafaza Derneği” (Nihon Bijutsu Hozon Token Kai) kurucu simgesi haline gelmiştir. Aynı fikirde olan diğer bireylerin de çabasıyla katana karanlık günlerinden kurtuldu ve birçok demirci Munetsugu’nun başlattığı işi, eski teknikleri ortaya çıkarıp bugünün kılıçlarının eski kılıçlar kalitesinde üretimini devam ettirdi.
Bazı katanalar modern zamanda silahlı soygunlarda kullanıldı. Ne var ki, bu katanaların çoğu kılıca benzer, esasında düzgün olarak imal edilmiş bir katananın fiyatı ucuz bir tabancaya nazaran daha fazladır.
Sınıflandırma
Uzunluğa göre
Bütün Japon kılıçları bu metoda göre üretilmiştir ve görünüşte bir bakıma benzerler. Farklı kılıçları birbirinden ayıran en belirgin özellik uzunluklarıdır. Japon kılıçları şaku birimine göre ölçülür (1 şaku = yaklaşık 30,3 cm ya da 11,93 inç; 1891’den itibaren şaku tam olarak 10/33 metre olarak tanımlanır, ama daha eski bilgiler bu değerden az da olsa sapmalar gösterebilir). Daha kesin ölçüm için, “sun”, “bu” ve “rin” (sırayla şaku’nun onda biri, yüzde biri ve binde biri) kullanılabilir.
- Kesici kısmı 1 şakudan (30 cm) kısa olanlar tanto (bıçak) olarak adlandırılır.
- Kesici kısmı 2 şakudan kısa fakat 1 şakudan uzun olanlar (30–61 cm) şoto (kısa kılıç) olarak adlandırılır, vakizaşi ve kodaçi buna dahildir.
- Kesici kısmı 2 şakudan (61 cm) uzun olanlar dayto ya da uzun kılıç olarak bilinir. Bu katananın dahil olduğu gruptur. Fakat katana terimi sık sık yanlış kullanılmaktadır. Bir kılıç eğer obi adı verilen bir kuşak ile yukarıya doğru bakacak şekilde asılmışsa katanadır (bu katanalar bıçak uzunluğu maksimum 65 cm olanlardır). Eğer kemerden bir şeritle bağlı ise buna taçi adı verilir. (bu katanalar bıçak uzunluğu maksimum 75 cm olanlardır).
- Anormal derecede uzun bıçaklar (3 şaku ya da 90 cm’den uzun olanlar) genellikle sırtta çapraz taşınır ve ödaçi ya da nodaçi olarak adlandırılır. Ödaçi bazen katana yerine de kullanılır.
Çisa-katana sadece kısa katanadır. Bir katana 2 şakudan uzundur. Ne var ki, çisa-katana, uzunluğu 1 ve 2 şaku arasında olan vakizaşiden uzundur. Genellikle uzun boylular için katana ve daha kısaları için vakizaşi yapılmaya başlandığından beri çisa-katanalar ender görülmeye başlanmıştır. Çisa-katanalar için söylenen en bilindik şey, bıçaklar arasında bir benzeri olmayan kısa katanalar olmalarıdır. Genelde Buke-Zukuri yöntemiyle yapılmışlardır.
Okul ve şehirlere göre
Japon kılıçlarının izi, her birinin kendi okulu, geleneği ve ticari markası olan birkaç şehirden birine kadar sürülebilir. Örneğin Mino şehrinin kılıçları başından beri keskinliğiyle ünlüdür. Bu gelenekler ve şehirler aşağıdaki gibidir:
Soşu Okulu | Yamato Okulu | Bizen Okulu |
Yamaşiro Okulu | Mino Okulu (Örn. Kanenobu) | Vakimono Okulu |
Üretim tarihine göre
987 öncesi: | Bazı düz çokuto veya jokotolar ve sıra dışı şekildeki diğerleri. |
987 - 1597: | Koto: Japon kılıç sanatının zirvesi kabul edilir. Daha önceki modeller en derin kıvrımlar kabza kısmında olmak üzere eşit olmayan kıvrımlar içeriyordu. Dönem değiştikçe kıvrımın merkezi kılıcın ortasına doğru çıktı. |
1597 - 1760: | Şinto ya da "yeni kılıç". Kotonun daha basiti olarak bilinir ve genellikle yapılış becerisinde düşüş vardır. |
1761 - 1876: | Koto şeklinde yapılmışsa, şinşinto ya da "yeniden diriliş kılıcı" olarak adlandırılır. (Tam çevirisi: "Yeni yeni kılıç") Bunlar kotolara göre daha kötü fakat çoğu şintoya göre daha üstün kılıçlardır. |
1876 sonrası: | Hayitorei Kararnamesi yürürlüğe girdi. Toplu üretilen tüm kılıçlar alaycı bir şekilde gunto olarak adlandırılır. Bunların çoğu genelde şinto ve şinşinto dönemlerine ait kılıçlardan çok az kısa olan ve toplu üretilen katanalara benzese de, genellikle katanadan çok, batıdaki süvarilerin palalarına benzerler. |
Takma şekline göre
1500 öncesi: | Çoğu kılıç, kemere bağlı ve aşağıya doğru duracak şekilde kuşanılır. Bu stile jindaçi-zukuri denir ve bu şekilde kuşanılan tüm daytolara taçi adı verilir. |
1500 - 1867: | Neredeyse tüm kılıçlar küçük bir bıçak ile birlikte bir kuşak yardımıyla takılır. İki bıçak da yukarıya doğrudur. Bu tarza buke-zukuri adı verilir ve bu şekilde takılan tüm daytolara katana adı verilir. |
1867+: | Kısıtlamalar ve / veya samuray sınıfının yıpratılmasıyla, çoğu kılıç, batı donanma subaylarının kılıç kuşanma şekline benzeyen jindaçi-zukuri tarzında kuşanılmaya başlanmıştır. Yakın geçmişte (1953 sonrası) buke-zukuri tarzında, sadece gösteri amaçlı kullanılmasına izin verilse de bir canlanma vardır. |
Notlar
- Taçi olması amacıyla özel olarak tasarlanmış kılıçlar, şintodan ziyade koto olarak tanımlanır. Bu sebeple daha iyi yapılmış ve daha özenle süslenmişlerdir. Buna rağmen eğer modern buke-zukuri tarzında kuşanılırsa hâlâ birer katanadırlar. Kılıç takıldığında, imza her zaman vücuda bakmayan yüzde olur, böylece demircinin bıçak için düşündüklerini ve tarzını ayırt etmek mümkün olur.
- Çeşitli tahta antrenman kılıcı bulunur, tahtadan yapılanlar (bokken) ve kendo antrenmanlarında şinayiye alternatif olarak kullanılan bambudan yapılanlar bu grubun içindedir.
- Değişik mızrakların çoğu Japon kılıçları ile aynı tarzda yapılmış keskin bıçağa sahiptir. Başlıca iki tip, kullanımda mızraklı baltayla aynı olan ‘naginata’ ve geleneksel mızrağa daha çok benzeyen ‘yari’dir. Batı literatürüne geniş bir şekilde bakılmış olmasına rağmen, mızraklar çoğu köylünün ve bir samurayın ilk başvurduğu aletti ve samuray mızrakları üzerindeki bıçaklar genelde çok yüksek kalitedeydi. Bütün bunlara rağmen, samurayın ruhu olarak bilinen mızrak değil, kılıç olmuştur.
- "Samurayın ruhu" konseptinin kökeni Tokugava Şogunluğu döneminin başlarına dayanır. Kılıca saygı gösterilen bu dönemde, kılıcın ruhu ifade etmesi resmî olarak, Şogunluğun soylu ve vekillere değerli hediyeler vermek ihtiyacı üzerine başlamıştır. Daha önce, bu kıymetli hediye bir arazi olabiliyordu, Şogunluk zamanında arazi seyrek verilen bir hediyeydi. Hediye olarak arazi verilmesindense büyük onur ifade eden bir hediyeyi tercih eden güçlü kişilerin kılıca bu bakış açısının kazandırılmasında rol sahibi oldukları düşünülür. Dayimyo, Şogunlar ve onların aile üyeleri için, doğum ve evlilik gibi özel durumlarda ya da bir araya geldiklerinde kılıçlardan oluşan hediyeleri değiş tokuş etmek geleneksel hâle gelmiştir. Dönemine göre kılıcı, ustasını ve kalitesini bilebilmek için gelişen Kanteyi gibi sanatlar önem kazanınca, kılıçlara uzmanlarca fiyat biçilmesi ve değerlerine göre sıralamaya sokulmasına izin verilmiştir. Böylece onurlu kişilerce yapılmış eski kılıçlar özellikle Şogun ve ailesi için ya da Şogun tarafından özel değer verildiğini göstermek üzere özel hediye olarak muhafaza edilmeye başlanmıştır.
İmalat
Japon kılıçları ve diğer sivri uçlu silahlar, Çin yöntemi olan metalin tekrar tekrar ısıtılması, katlanması ve dövülmesi ile yapılır. Bu uygulama, erime esnasında düşük ısının verdiği kazançtan faydalanmadan eritilen karışık metallerin aynı anda kullanımı ile popüler hâle gelmiştir. Bunun tersine ve kılıçlardaki karbon içeriğini (bazı kılıçlara karakteristik bir katlanma deseni verir) homojenize etmek amacıyla, katlama geliştirilmiş ve işçilik hassasiyetine rağmen çok etkili olduğu keşfedilmiştir.
Katananın tipik kıvrımı farklı daldırma yöntemlerinden kaynaklanır. Kılıcın arka kısmı, kılıç daldırıldığında uç kısmına göre daha yavaş soğumasını sağlayan yalıtım özelliğine sahip kille kaplıdır. Bu, esnek ve hâlâ keskin uca sahip olmasına imkân veren sert-martensit uç ve yumuşak-perlit arka kısımdan oluşan bir kılıç üretilmesini sağlar.
Kılıcın uç kısmının arka kısmına göre soğurken daha az büzülmesine sebep olan bu işlem, kılıca kıvrımını verirken demirciye yardımcı olur.
Katana ve vakizaşinin aynı şekilde yapıldığı sanılsa da çoğu zaman farklı şekilde dövülürler, farklı kılıç kalınlığına sahiptirler ve niku oranlarında farklılıklar vardır. Vakizaşi sadece kısa katana değildir, çoğunlukla katanada nadiren görülen hira-zukuri ya da diğer benzer yöntemlerle dövülür.
Bir bilgiye göre, dayişolar (kılıç çifti) her zaman birlikte dövülmezdi. Eğer bir samurayın dayişo almaya maddi imkânı yetiyorsa, bu genellikle benzer iki kılıçtan oluşan bir sayişo olurdu. Bazen de farklı demircilerin elinden çıkmış ve farklı stillerde yapılmış sayişo kullanılırdı. Bir çift kılıç içeren dayişo aynı demirci tarafından yapılmış olsa da her zaman birlikte dövülmez ya da bir kalıptan çıkmazdı. Çift yapılmış iki kılıçtan oluşan “gerçek” dayişo, çift olarak kalıplanmıştır, birlikte takılır ve aynı kişiye ait olur. Bundan dolayı nadirdir ve özellikle orijinal kalıbını koruyorsa çok değerli kabul edilir. Bunlar, çift olarak üretilmiş olsa bile, sonraki kalıplara göre daha değerlidir.
Japon kılıçları günümüzde oldukça zor bulunur. Yine de güvenilir kaynaklardan ve oldukça yüksek fiyatlara gerçek antikalar bulmak mümkündür. Modern katana ve vakizaşiler günümüzde, hâlâ bu ustalık gerektiren silahları yapmaya çalışan birkaç lisanslı pratisyen tarafından yapılmaktadır. II. Dünya Savaşından kalma Tip 98 katanalarının çoğunluğu da eski versiyonları gibi günümüzde yok olmuştur.
Üretim işlemleri alt bölümlerde detaylı anlatılmıştır.
Bileşim
Geleneksel Japon çeliği, kılıç yapımı için en iyi çeliklerden biri kabul edilir ancak gerçek sebebi gösterişli olmasıdır. Çağdaş batı çeliği ve modern çelikler saflık ve sağlamlık konusunda daha üstündür. Çeliğin bileşimi ustaya ve çelik cevherine göre değişim gösterir.
Kılıçta kullanılan çeliğin bileşimi (II. Dünya Savaşı Dönemi):
İçerdiği elementlerin % miktarı: | |
Demir | 98.12 ila 95.22 |
Karbon | 3.00 ila 0.10 |
Bakır | 1.54 |
Manganez | 0.11 |
Volfram | 0.05 |
Molibden | 0.04 |
Titanyum | 0.02 |
Silikon | Değişen miktarlarda |
Diğer | Az miktarda |
Karbon miktarının yüksek olması bıçağa sağlamlık katarken, silikon esnekliği ve dayanma gücünü artırır.
Yapılışı
Japon kılıçlarının dövülmesi genellikle saatler, günler hatta haftalar alır ve kutsal bir sanat olarak görülürdü. Tek bir zanaatkâr işinden ziyade, karmaşık hünerler gerektiren farklı sanatçıların yer aldığı bir süreçtir. Bu süreçte; kaba şekli döken bir demirci, katlama işini yapan genellikle ikinci bir demirci (çırak), uzman bir parlatıcı ve hatta kenar için ayrı bir uzman yer alırdı. Genellikle kın, kabza ve el siperi (suba) uzmanları da işin içine dahil olurdu. İmalat aşamasının en ünlü kısmı çeliğin katlanmasıdır. Çelik defalarca katlanır, bükülür ve çekiçle düzleştirilirdi. Bu işlemler aşağıdakileri sağlar:
- Metal içerisindeki hava kabarcıklarını yok eder.
- Metalin bütünleşmesini sağlar, karbon gibi elementlerin yayılmasını sağlayarak efektif dayanıklılığı artırır ve potansiyel zayıf noktaları azaltır.
- Oluşturulan katlarda, devamlı olarak yüzeye dekarbonize işlemi uygulanıp üst kısmı bıçağın içine geçirerek bıçağın eşsiz ve güzel damarlı yüzeyi elde edilir. Genel inanışın aksine katlı yapının, çeliğin mekanik özelliklerini artırdığı tamamen yanlıştır. Katlar kaynak noktası gibi etki ederek sadece kılıcın bütünlüğünü zayıflatır.
- Saf olmayan maddeleri yakarak Japon çeliğinin düşük kalitesini artırır, kılıcı saflaştırır ve güçlendirir.
Genel inanışın aksine sürekli katlama “süper-güçlü” bir bıçak yaratmaz. Saf olmayan maddeler yakıldıktan ve karbon içerik homojen hale getirildikten sonra uygulanan katlama işlemi çok az fayda sağlar ve karbonun azar azar yanmasına neden olur. Sonuçta, kenarı daha az tutacak yumuşak bir çelik ortaya çıkar. Kat sayısı kılıçtan kılıca değişiklik gösterir. Bir düzine kattan daha azına nadir rastlanır ve iki düzineden çok kata sahip otantik kılıçlar tamamen meçhuldür. 12 katlı bir bıçak başlangıçta 4.000’den fazla tabakaya sahip olacaktır. 20 kat ise bir milyondan fazla tabakaya sahip bir bıçak oluşturacaktır. Bundan daha fazlası bıçağın moleküler yapısı nedeniyle gereksizdir. Hatta bu noktadan önce, daha fazla kat, daha iyi bir kılıç manasına gelmez. Karbonun kontrol edilmesinin bıçağın işlevselliği üzerinde büyük etkisi vardır. Böylece en iyi sonuçlar genellikle 8-10 kat ile elde edilir.
Genellikle kılıçlar, tahta kalastaki gibi damarlar (hada) görünecek şekilde imal edilirdi. Düz damarlara masame-hada, tahtaya benzer damarlara itame, budağa benzer damarlara mokume ve eşmerkezli dalgalı damarlara ayasugi-hada denilirdi. Üç normal damar (masame, itame ve mokume) arasındaki fark, ağacın büyüme yönüne kesit (mokume), açılı kesit (itame) ve damar boyunca kesit (masame) şeklindedir. En güçlü, güvenilir ve en yüksek kaliteye sahip kılıçlar Mino, özellikle de Magoroku Kanemoto geleneğine göre yapılanlardı. Bizen geleneği mokume üzerinde uzmanlaşmıştı. Yamato geleneğindeki bazı okullar ise güçlü savaşçıların silahları üzerinde uzmanlaşmış olarak bilinirdi.
Japon kılıcının en temel felsefesi tek bir keskin yüze sahip olmasıdır. Bu, bıçağın sırtının, keskin kenarı desteklemek için kullanılabileceği anlamına gelir ve Japonlar bu gerçeğin avantajlarını tüm yönleriyle kullanmıştır. Metal Avrupa metodunda soğutulmaz. Çeliğin esnekliği ve sağlamlığı ısı derecesine, ne kadar ısıtıldığına ve ne kadar sürede soğutulduğuna bağlı olarak değişir. Çelik yüksek bir sıcaklıktan hızlı bir şekilde soğutulursa daha sert ve kırılgan olan martensit hâlini alır. Daha düşük sıcaklıktan yavaş yavaş soğutulursa daha yumuşak ve esnek olan perlit halini alır. Soğumayı kontrol altına almak için kılıç ısıtılır ve yapışkan kil ile kaplanır. Kenar kısmındaki ince bir tabakanın hızlı ancak çeliği çatlatmayacak kadar da yavaş soğuması sağlanır (kılıcın kenarının son derece sert martensit olmasını sağlar). Kılıcın geri kalan kısmındaki kalın kil tabakası ise kılıcın yeteri kadar esnek olmasına izin veren daha yumuşak bir çelik için yavaş soğumayı sağlar (sırt ve orta kısmın perlit olmasını sağlar). Uygulama bittiğinde kılıç soğur ve doğru sertliğe sahip olur.
Zamanla Japonlar değişik tip çelikleri kılıcın değişik kısımlarında kullanmaya başlamıştır. Örnekler aşağıda gösterilmiştir:
- Maru: En ucuz imalat, nadiren tanto veya ko-vakizaşi imalatında kullanılırdı. Bu basit bıçakların sertliği yüzey boyunca farklılık göstermezdi.
- Kobuse: Basit bıçak imalatı, ucuzluğu nedeniyle büyük askeri çatışmalardaki yüksek malzeme gereksiniminin maliyetini düşürmek amacıyla II. Dünya Savaşı'na kadar kullanıldı.
- Honsanmayi: En genel imalat çeşididir. Bıçağın kenarları kabuk demir tarafından korunmaktadır. Bıçağın arka kısmının ayrıca sertleştirilmemiş olması sebebiyle kırılmaya karşı dayanıklıdır. Bazı eski bıçak örnekleri hâlâ dövüş izlerini taşır.
- Şihozume: Honsanmayiyi andırır ama arka destek eklenmiştir. Sadece bıçağın arka kısmını sert demir korur. Oldukça ender rastlanan bir çeşittir.
- Makuri: Sert çelik gövde ile çevrelenmiş demir iç çekirdekten oluşan basit bir tasarımdır. İki tip çelik kullanarak imal edilir. Biri diğerine göre daha fazla katlanır ya da daha az karbon içeriğe sahiptir. İki kısım da layıkıyla katlandığında “U” şeklinde bükülür ve yumuşak kısım sert parçanın içine yerleştirilir. Uzun kılıç şekline gelene kadar çekiçle dövülür. Bu işlem bittiğinde iki ayrı çelik parçası bir bütün haline gelir fakat sertlik farklılığını hâlâ korumaktadır.
- Variha Tetsu: Esneklik sağlayan basit bir tasarım. İyi katana ve vakizaşilerin büyük çoğunluğu bu tiptedir.
- Orikayeşi Sanmayi Honsanmayi metodunun basitçe geliştirilmiş hâlidir.
- Gomayi: Sert demir çekirdeği kaplayan demir katmana sahip sıra dışı bir tasarım çeşididir. Son olarak yüksek karbon çelik ile kaplanır.
- Soşu Kitaye: 7 çeşit çelik alaşımı kullanılan sıra dışı metodlardan birisidir. Bu imalat tekniği demirci Masamune tarafından kullanılır ve üstün iş olarak kabul edilirdi.
Anatomisi
Her bıçağın kendine özgü bir profili vardır. Bu görünüş yapımcısına, imalat yöntemine ve biraz da şansa bağlı olarak değişir. En belirgin fark bıçağın orta sırtında, şinogide görülür. Kılıç şinogiye doğru daralabilir, sonrasında keskin kısma doğru da daralabilir ya da şinogiye doğru genişleyip bıçak kısmında büzülebilir (ikizkenar yamuk şeklinde). Düz ya da daralan şinogiye şinogi-hikuşi denilirken, şişman görünümlü olanlara da şinogi-takuşi denilir.
Şinogi, bıçağın arka tarafına yakın olacak şekilde konumlanırıldığında uzun, keskin ve kırılgan bir kılıç tipi oluşur. Şinogi, bıçağın ortasına yakın olursa daha makul olacaktır.
Katana, diğer kılıçlardan farklı net bir uç şekline sahiptir. Uç kısmı uzun (ö-kissaki), orta (çü-kissaki), kısa (ko-kissaki) ve hatta geriye doğru çengel şeklinde (ikuri-ö-kissaki) olabilir. Uç kısmının kavisli (fukura-suku) ya da nispeten düz (fukura-kareru) oluşu ayrıca önem arz eder.
Kissaki ne keskiye, ne de batı bıçaklarının tanto ucu yorumuna benzer. Batı bıçaklarının, bilemesi kolay, düz, çizgisel bir eğimi vardır ve Japon kissakiye üstünkörü bir benzerlik taşır. Kissaki kıvrık bir profildedir, kenara doğru olan yüzey boyunca yumuşak, üç boyutlu bir kavise sahiptir – buna rağmen sınır çizgisi (yokote) nettir.
Bıçağın kabzaya denk gelen metal (nagako) kısmına mekugi –ana adı verilen bir delik açılır. Kabzada (suka) yer alan boşluk ile bu delik içerisine yerleştirilen bambudan yapılmış pin (meguki), bıçak kısmı ile kabzayı sabitlemek için kullanılır. Sukayı çıkartabilmek için öncelikle megukiyi çıkartmak gerekir. Ayrıca kılıcı imal eden ustanın imzası (mei), nagako üzerinde yer alır.
Süsleme
Bütün kılıçlarda süsleme mevcuttur ama pek azının görünmeyen kısımlarına süsleme yapılır. Kılıç soğuduktan ve kirden arındırıldıktan sonra çeşitli motifler ve oluklar işlenir. Kılıcın üzerindeki en önemli işaretlerden olan seri numarası, sonradan kabzanın altında kalacak olan pırazvana üzerine işlenir. Pırazvana asla temizlenmez, bu kısmı temizlemek kılıcın değerini yarıya indirir. Amaç, bıçak çeliğinin eskimesini görmektir. Yatay, yana yatık, kareli gibi çeşitli numaralandırma teknikleri kullanılır. Bu teknikler, içi-monji, kosuji-çigayi, suji-çigayi, o-suji-çigayi, katte-agari, şinogi-kiri-suji-çigayi, taka-no-ha ve gyaku-taka-no-ha olarak bilinir. Numarayı pırazvana boyunca çapraz işlemeye higaki denir. Eğer bıçak çok eski ise törpüleme yerine tıraşlama (sensuki) uygulanır. Süslemenin dışında, pürüzlü bir yüzey oluşturması sebebiyle kabza ve pırazvananın daha sıkı tutulmasını sağlarlar. Böylece pin (meguki) ikinci bir güvenlik sağlamış olur.
Kılıç üzerinde bulunan diğer işaretler estetik amaçlıdır. Kanji ile yazılmış ifadeler ve imzalar, tanrıları betimleyen oymalar, ejderhalar ve kabul edilebilir diğer varlıklara horimono adı verilir. Fazladan esneklik ve hafiflik sağlaması amacıyla açılan oluklara ise taçikaze adı verilir. Kılıç kuvvetle savrulduğunda ürkütücü ses çıkartan bu oluklar farklı biçimlerde olabilir; geniş (bo-hi), dar çift (futasuji-hi), geniş ve dar çift (bo-hi ni sure-hi), kısa (koşi-hi), kısa çift (gomabuşi), birleşik uçlu uzun çift (şobu-hi), düzensiz kesiklere sahip uzun çift (kuyiçigayi-hi), balta tarzı (naginata-hi). Genel inanışın aksine, bu oluklar düşmanın kanını daha fazla akıtmaya yaramaz.
Parlatma
Pürüzlü bıçak tamamlandığında, demirci bıçağı togişi adı verilen parlatıcıya verir. Parlatıcının görevi çeliği parlatmak ve bıçağı savaş için bilemektir. Bu, bıçağın her bir santimi için farklı taşlar ve azami dikkat gerektiren, saatler süren bir işlemdir. Eski cilacılar üç, yeni cilacılar ise yedi çeşit taş kullanırdı. Parlatma, neredeyse bıçak imalatından daha uzun sürer ve hüner gerektirir. İyi bir parlatma kılıcın daha iyi görünmesini sağlarken, kötü bir parlatma en iyi kılıçların bile gunto gibi görünmesine sebep olur. Hepsinden önemlisi, eğitimsiz bir parlatıcı kılıcın işlevine, tarihine, sanatsal ve maddi değerine kalıcı şekilde hasar verebilir, kılıcın geometrisini bozabilir ya da çeliğin çekirdek kısmına kadar yıpranmasına sebep olabilir.
Hadori ve saşikomi olarak adlandırılan iki genel parlatma çeşidi vardır. Hadori (son 100 yılda keşfedilmiştir), beyazlatılmış hamonu (sert kısım ile yumuşak kısmı ayıran desenli hat) içeren pürüzlü asıl hamon ve koyulaştırılmış gövdeyi takip eden beyazlatılmış hamonun göze çarpmasını sağlayan modern metoddur. Yüz güzelliğini ortaya çıkartan makyaja benzetilir. Saşikomi ise eski yöntemlere daha yakındır ve hamonun hatlarını belli etmek yerine asıl hamonun ayrıntılarını daha rahat açığa çıkarır ve hadori ile kıyaslandığında ortaya daha parlak bir sonuç çıkar.
Kılıçlar parlatmaya göre incelendiğinde;,kılıcın parlak yapısı ve hamon, kılıcın eşsiz doğasını gösterir. Her bıçak kendi hamonu ve hadasına (dövülme izleri) göre kıyaslandığında farklıdır. Kilin uygulama şekline bağlı olarak oluşan hamon, genel olarak demircinin kendi imzasının da ötesinde ve üstünde bir imza gibi kullanılırdı. Her demirci geleneğinin tercih ettiği yöntem diğerlerinden farklıydı. Hamon, düz, dalgalı veya zikzaklı olabilir ve amacı dışında olsa da bıçak hakkında önemli gerçekleri ortaya koyar. İyi bir parlatma, kenarın hangi dereceden, ne kadar sürede soğutulduğunu ve çeliğin karbon alaşımını gösterir. Bunu nayoyiyi ya da nayiyi baskın bir şekilde ortaya çıkartarak yapar.
Donanım
Bu aşamada kılıç, kabza yapımcısına devredilir. Kabzaların yapısı, kullanılan parçalar ve sarma stiline göre dönemden döneme değişim gösterir ancak genellikle aynı temel mantığa dayanır. En belirgin parça suka adı verilen metal ya da tahta saptır. El siperliği () ise küçük, yuvarlak bir metalden yapılır ve süslemelere sahiptir.
En son kısımda kaşira olarak bilinen bir topuz yer alır. Çapraz sargının altında menuki adı verilen bir süsleme bulunur. Bambudan yapılmış bir pim (meguki), suka ve pırazvana (nagako) üzerinde yer alan mekugiyana adı verilen deliğe takılır. Bu pim kılıcın kabzaya sabitlenmesini sağlar. Kılıcın tıngırdamasını engellemek için sap ile bıçak kısmının birleştiği noktaya habaki denilen bir kemer takılır.
Kılıcın kınını yapma görevi hiç de kolay değildir. Her ikisi de güç ve yorucu bir emek isteyen iki kın (saya) çeşidi mevcuttur. Biri, genellikle tahtadan yapılan ve dinlenme kabı olarak düşünülen ve muhafaza amaçlı kullanılan şira-saya, diğeri ise daha süslü ve savaş için tasarlanmış olan, kayışla obiden dışarı sarkacak şekilde bağlanarak Taçi-Koşiraye olarak kuşanılacak ise jindaçi-zukuri veya obinin içerisine yerleştirilmek suretiyle katana-koşirae olarak kuşanılacak ise buke-zukuri. 20. yüzyıl ordusunda kiyu-gunto, şin-gunto ve kayi-gunto gibi kuşanma şekilleri de mevcuttur ama bu alt sınıf kılıçlar genellikle toplu şekilde üretilmiştir ve pek az gerçek Japon kılıcı bu şekilde kuşanılır.
Teknik
Katana genel olarak, saplamaktan ziyade kesmek için tasarlanmış bir silahtır. Bu tarz silahlarla girişilen çatışmalarda fazla riske girmeden, rakibi en kısa ve etkili yoldan öldürmek esastır. Dolayısıyla darbeler kol ve bacak gibi uzuvlara değil, tümüyle gövdeye yönelir.
Dikey savurmalarda hedeflenecek bölge, esas olarak köprücük kemiği bölgesidir. Rakibe bu ölçüde yaklaşılamıyorsa göğüs kafesinde derin bir yarma hedeflenir. Yatay savurmalarda ise hedef, boyun ya da bel bölgesidir.
Yukarıdan aşağı darbelerde, uygun yapılmışsa köprücük kemiğinden bele kadar biçilmiş olunur, yatay darbelerde ise, yine uygun yapılmışsa vücut bel bölgesinden ikiye ayrılır. Kurban, ilk anda acı hissetmeyecektir, ilk birkaç saniye içinde vücuttaki kanın yaklaşık yarısı boşalacağı için bilincini yitirir.
Katananın sapının iki elle tutulması esastır. Eğer kişi sağ elini kullanıyorsa sağ el daha yukarıdan, sol el ise aşağıdan kavramalıdır. Katananın kabzasını kavramada esas kuvvet bu durumda sağ elde olmalı, sol el, hareketler arasındaki hızlı geçişi sağlamada kullanılmalıdır. Sol el, kabzayı her an bırakacakmış gibi gevşekçe sarmalıdır.
Eller arasındaki boşluk ve kavrama, kesmek veya bir silahı karşılamak için yapılacak manevraya izin verecek şekilde ayarlanır. Kesme sırasında birbirine daha yakın, karşılama -blok- hareketlerinde ise daha ayrık olmalıdır.
Buna rağmen katana tek elle de kullanılabilir. Bu durumda, her parmağın kılıcın kabzasına uyguladığı kuvvet farklı olmalıdır. Kabzayı en sıkı tutan küçük parmaktır. Yüzük parmağı kabzaya biraz daha az bir kuvvet uygular; orta parmak biraz daha az, işaret parmağı ise belli belirsiz kavramalıdır.
En kısa ve en güçsüz parmak olan serçe parmağının kavramada bu denli önemli rol üstlenmesi, uzun egzersizler gerektirir. Katana kullanım eğitimine başlamış bir kişinin, ilk birkaç hafta tüm günü mümkünse elde kılıçla geçirmesi uygun olur. Böylece kol sinirleri kılıcı iyice benimseyecektir, kılıç, kolun bir parçası olmalıdır.
Kılıcın keskinliğini denemek veya kesme tekniği üzerinde pratik yapmak için insan dahil çeşitli materyaller üzerinde test yapmaya tameşigiri adı verilir. Japon kılıçlarının çeşitliliği göz önünde bulundurulduğunda, kılıç tekniğinin zaman geçtikçe değişim gösterdiği görülür.
Gerek tek elle, gerek çift elle kullanımda, birbirini izleyen hareketler arasında bir geçiş bölümü olur. Kılıcın ve vücudun pozisyonu, bir hareketten diğerine geçiş yapacaktır. Bu geçiş hareketlerinde kol eklemleri önemli bir pozisyon değişikliği yapmak zorundadır. Özellikle tek elle kullanımlarda, hızlı hareketin kaslarda hasara yol açmaması için -hareketin momentumunu karşılamak üzere ters yönde çalışacaklardır- tüm kolun, omuz ekleminden döndürülmesi uygun olur. Ancak, harekete başlandığı andan itibaren bilek ekleminin kilitlenmesi gerekir. Kılıcın kolla yaptığı açı hiçbir zaman 180 derece olmamalıdır, en uygun biçme hareketi daha kapalı bir bilek pozisyonunda, örneğin 160 derecelik bir açıda sağlanır. Bu açı, savurma hareketinin başından sonuna kadar sabit kalabilmelidir. Savurma hareketi omuz ekleminden yapılmalı, dirsek eklemi de aynı bilek eklemi gibi kilitlenmelidir. Ancak dirsek eklemi 180 derecelik açıda olmalıdır. Omuz eklemiyle yapılan hareket, bel kemiği eklemleri, kalça eklemleri (kalça kemiği ile uyluk kemiği arasındaki eklem), diz ve ayak bileği eklemleriyle desteklenmeli, kuvvetlendirilmelidir.
Belli dönemlerde kılıcın boyunun uzadığı ve at üzerinde kullanıldığı görülür. Aynı zamanda yaya askerler süvarilere eşlik eder ve daha kısa olan katate-uçi kuşanırlar. Bu, daha kısa boylu ve daha kısa saplı, sadece tek el ile kullanılmak üzere tasarlanmış bir katanadır. Aynı zamanda vakizaşi ve kodaçi olarak da bilinir.
Zamanla zırhlar ve düşmanlar değiştikçe kılıçlar da ağır profilden hafif profile doğru, dövüş sırasında farklı kullanım amaçlarına uygun olarak değişim göstermiştir. Ağır olan kılıçlar ağır, yavaş ve daha güçlü savaşlar için uygunken, hafif kılıçlar hız ve keskinlik için uygundur.
Kılıç çoğunlukla ok, mızrak ve olası uzun silahlardan sonra kullanılabilecek son silah olarak düşünülürdü. Buna rağmen Edo döneminde Japon samurayı dayişo kuşanmışken kullanacağı ilk silah katanaydı.
Yıpranma
İmalattan veya yanlış uygulamadan kaynaklanan birçok hata mevcuttur.
- Karasunokuçi (からすのくち): Kılıcın ucundaki yırtık. Eğer yırtık kenara paralel ise sert ve yumuşak metal kısımlar ayrılıyor demektir. Eğer bıçağın yapısı çok zarar gördüyse kılıç kullanılmaz hâle gelmiştir.
- Şinaye (撓え): Ufak kıvrılma noktaları. Bükülmeden kaynaklanan metal yorgunluğunu gösterir. Bu yerler genellikle sertleştirilmemiş metal üzerinde bulunur ve kenara göre sağa yatıktır. Daha ziyade zararsızdır.
- Fukure (膨れ): Çeliğin dövülmesi sırasında oluşan çukurcuklar. Bu çukurcuklar cila ile açığa çıkar ve çirkin bir görünüme neden olur. Bıçağın kalitesi ve güzelliğini azaltır.
- Kirikomi (切り込み): Kılıcın sırtındaki çentik. Bu çentikler kılıç için zararlı değildir. İyi cilalama ile ortadan kaldırılabilir. Eski kılıçlarda savaş izi olan bu çentiklere rastlamak mümkündür.
- Umegane (埋め金): İmalat sırasında yapılan hatayı düzeltmek için yapılan müdahaleler sonucunda oluşur. Cilalama sonucunda çekirdek çeliğin ortaya çıkması sonucu da oluşabilir.
- Hagire (はぎれ): Hamon kısmında, meydana gelen kertik veya çatlak. Kertik şeklinde oluşan hagireyi teşhis etmek kolaydır ancak çatlak şeklinde oluşursa hem teşhis etmesi zordur hem de kılıç için hayati önem taşır.
- Hakobore (刃毀れ): Bıçağın kuvvetlendirilmiş kısmına kadar ulaşmayan ancak yırtılmaya sebep olabilecek silindirik kertik.
- Hajimi (はじみ): Bilemeden dolayı oluşan matlaşma. Bıçak parlaklığını kaybetmeye başlamıştır. Zararsızdır ancak bıçağın eskidiğinin işaretidir.
- Nayoyi Gire (匂切れ): Keskin kısmın kuvvetlendirme işlemine tabi tutulmasına rağmen sert kısım ile yumuşak kısmı ayıran çizginin standartlar dışında olması. İyi bir bileyici bu hatayı ortadan kaldırabilir. Ne var ki, sertleştirme çizgisinin devamlılık arz etmemesi, keskin yüzün yeterli sertlikte olmaması gibi ciddi bir hatanın göstergesi de olabilir.
- Mizukage (水影): Genellikle yenileme ya da kuvvetlendirme sonucunda bıçağın keskin yüzünde oluşan kararmadır.
- Şintetsu (しんてつ): Parlatılmış yüzey altındaki ara katman olan çelik mantonun görünür olması. Kılıcın dayanıklılığını kaybettiği manasına gelir.
- Sukare (疲れ) (Resimde gösterilmemiştir): Sık bileme sonucunda keskin yüzün incelmesi. Bıçak kullanılıp bilendikçe çelik kaybeder. Bileme işleminin sadece keskin yüze uygulanması bıçağın kalınlığının korunmasını sağlar. Sukare kelimesi, “metal yorulması” şeklinde tercüme edilebilir.
Avrupa kılıçlarıyla kıyaslama
Katanaların Avrupa'daki kılıçlara göre çok üstün olduğu genel ve yaygın bir inanıştır. Bu inanış FRP oyunlarında ve birçok filmde sıkça gündeme getirilmiştir. Fakat bu iddialar, çoğunlukla Avrupa kılıçlarının rolü ve üretim şekli hakkındaki yanlış anlamalardan ve en kötüleriyle kıyaslama yapılmasından kaynaklanır.
Japonya demir açısından fakir bir ülke olduğu için kılıç yapmak pahalı bir girişimdi. Kaynaklar kısıtlıydı ve bir kılıcı gücünün yettiği malzemeyle yapmak demircinin bu işe ilgisine bağlıydı. Avrupa’da da üstün kılıç ustaları vardı, İspanya Toledo’da yapılan çelik kılıçlar, Japonya dışında yapılan efsanevi kalitedeki kılıçlara bir örnektir. Fakat demirin kolay bulunabilir olması, yüksek sayıda kaliteli silahın ucuza mal edilmesini sağlamıştır. Avrupalılar, pahalı ve ucuz kılıçlar arasında seçim yapma şansına sahipken, Japonlar pahalı kılıçlar ya da daha az pahalı kılıçlar ve kılıç üretmemek arasında seçim yapmak zorundaydı.
Japon kılıçlarının katlanması, tüm kılıcın değerlenmesini sağlamakla kalmaz, kalitesi düşük demire sahip olan bir ülkede demirin içindeki fazlalıkların ayrılarak kılıç yapılmasını mümkün kılar. Eğer başlamak için daha iyi demiriniz ya da metali eritme imkânınız varsa buna gerek yoktur. Üretim esnasındaki dövme metodu sayesinde katana, çok sert martensit bir uç kısım ile yumuşak fakat esnek perlit bir orta kısım ve gövdeye kavuşur. Düz kenarlı bir kılıçta olmayan fevkalade çarpışma direncine ve keskinliğe sahip olmasını sağlar. Geleneksel olarak üretilmiş bir katananın 9 mm çapındaki bir silahla karşı karşıya kaldığında zarar görmeden etkiyi karşılayabildiği görülmüştür. Kurşun ikiye bölünmekte ve katana 50 kalibrelik ağır makineli silahtan çıkan 7 direkt vuruşa parçalanmadan dayanmaktadır. Ayrıca, silahla ateş edilmeden önce demir kesme makinesine karşı da kesilemez olduğunu kanıtlamıştır. Bu başarılar, kılıcın sert fakat esnek olan martensit/perlit yapısından kaynaklanır.
Avrupa teknolojisinin, Japon demircilerin gizemli doğasının önünü kesecek önemli mesafe katettiği düşünülür. Avrupalılar, şekilli kılıçlar yerine daha kaliteli ama yapılması daha çabuk ve kolay olan katı demir çubuklardan kılıçlar üretmiştir. Avrupa'daki metalcilik demircileri düz uçlu ve pala gibi eğimli kılıçlar yapmaya teşvik ederken, benzer sebeplerden Japonlar, antik Ken tarzı modelleri bırakıp kıvrık kılıçlar yapmaya başlamıştır.
Bazı Avrupa kılıçları farklı dövüş şekilleri için tasarlanmıştır. Keskinliği katanayı mükemmel kesici bir silah yapar fakat diğer uluslarca kesmek için yapılan modellerin de aşağı kalır yanı yoktur. Katana, bugün şinkendo ustaları kask kesme töreni düzenlese de, savaş sırasında bir zırhı delebilecek etkiye sahip değildir.
Bu hafiflikteki belli başlı Avrupa kılıçları, kullanım gereklerine göre üreticilerinin düşündüğü limitlerin altında kullanılmaktadır. Maruz kaldıkları koşullar tanımlanmazsa karşılaştırma yapmak manasız olur. Avrupa kılıçları, Japon kılıçlarının dayanamayacağı bazı gerilmelere dayanma gücü veren daha fazla yanal esnekliğe sahiptir. Katanalarda ise Avrupa kılıçlarının dayanamayacağı bazı darbelere dayanmasına imkân veren yüksek bir çarpışma direnci vardır.
Kılıç tarihinin başlangıcından beri, Orta Çağ ve rönesans döneminden 20. yüzyıla kadar birçok Avrupa kılıç tipi, Japon dövüş modelleri ile benzer şekilde hafif-zırhlı ve zırhsız piyadelerle savaşmak için yapılmıştır. Ağırlık farkları çok abartılmıştır. Hem uzun kılıçlar hem de katanalar 1,0 ve 1,5 kilogram (2-3 pound) arasında değişen tipik ağırlığa sahiptir.
Avrupa kılıçları, aynı amaçla kullanılan Japon kılıçlarına göre daha uzundur. En uzun katana, yaklaşık, tek elle kullanılmak için tasarlanan bir Avrupa kılıcı uzunluğundadır. Tek elle tutulan Avrupa kılıcı, dövüşün niteliğini tamamen değiştiren bir kalkan ile birlikte kullanılmasına rağmen bir vakizaşi'ye yakın uzunluktadır. Uzun Avrupa kılıcı ya da yarım kılıç, odaçi olarak sınıflandırılabilir, fakat kullanımda katana ya da taçiye daha benzerdir. Daha çok odaçi gibi kullanılan büyük Avrupa kılıçları ile, sadece birkaç odaçi ile karşılaştırılabilecek boyuttadır.
Kullanılan terimler ve anlamları
Terminoloji için Japon Kılıcı Terminolojisi maddesine göz atınız.
Katana üstadları
- Aşikaga Yoşiteru
- Sukahara Bokuden
- Ayizasa Ayinayo
- Miyamoto Musaşi(Tarihi karakter-En büyük Japon Kılıç ustası)
- Sasaki Kojiro (Tarihi karakter)
- Okita Souji (Tarihi Karakter, Shinsengumi 1. bölük komutanı)
- Saito Hajime (Tarihi Karakter, Shinsengumi 3. bölük komutanı)
- kanta kunte
- Sayigo Takamori (Meiji devriminin öndegelen yöneticisi ve 1876 Satsuma isyanının lideri)
- Toşiro Mifune - oyuncu
- NKHC
- Kavakami Gensayi
Ayrıca bakınız
Wikimedia Commons'ta Katana ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
Kaynakça
- İngilizce Wikipedia ve Almanca Wikipedia'dan derlenmiştir.
- Kapp, Leon (1987). The Craft of the Japanese Sword. Kodansha Intl. Ltd..
- Perrin, Noel (1979). Giving Up the Gun: Japan's Reversion to the Sword, 1543-1879. Boston: David R. Godine.
- Robinson, H. Russell (1969). Japanese Arms and Armor. New York: Crown Publishers Inc..
- Sinclaire, Clive. Samurai: The Weapons and Spirit of the Japanese Warrior.
- Yumoto, John M (1958). The Samurai Sword: A Handbook. Boston: Tuttle Publishing.
- Leon und Hiroko Kapp, Yoshindo Yoshihara: Japanische Schwertschmiedekunst. Ordonnanz-Verlag 1996 (dt.). (Übersetzung des folgenden)
- Leon and Hiroko Kapp, Yoshindo Yoshihara: The Craft Of The Japanese Sword Kodansha International, Tokyo 1987 (İngilizce).
- Lydia Icke-Schwalbe: Das Schwert des Samurai – Exponate aus den Völkerkundemuseen Dresden und Leipzig. Brandenburgisches Verlagshaus, Berlin 1977, 1990.
- Kanzan Sato: The Japanese Sword – A Comprehensive Guide. Kodansha International, Tokyo 1983, 121997 (İngilizce).
- W. M. Hawley: Laminating Techniques in Japanese Swords. o.O. 1975.
- Nagayama, Kokan (1997). The Connoisseur's Book of Japanese Swords. Kodansha International, 21. .
- Perrin, Noel. Giving Up the Gun: Japan's Reversion to the Sword, 1543-1879. Boston: David R. Godine, 1979.
- Sword Robbers Strike Third Shop. IC Coventry.
- Nagayama, Kokan (1997). The Connoisseur's Book of Japanese Swords. Kodansha International, 217. .
- Irvine, Gregory (2000). The Japanese Sword: The Soul of the Samurai. London: V&A Publications.
- http://www.schielhau.org/Meyer.title.html 2 Haziran 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Dipnotlar
- ^ "Katana". Webster's Third New International Dictionary, Unabridged. Merriam-Webster. 2002. 2 Kasım 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Aralık 2007.
a single-edged sword that is the longer of a pair worn by the Japanese samurai.
- ^ Daniel Coit Gilman, Harry Thurston Peck, Frank Moore Colby, (Ed.) (1906). "Sword". The New International Encyclopaedia. Dodd, Mead and company. s. 765. 14 Aralık 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Aralık 2007.
...one edged sword in general called a katana.
- ^ (Japonca) "Katana (かたな(刀))". Yahoo!Japan Dictionary/. Shogakukan. 19 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Aralık 2007.
- ^ . 15 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Temmuz 2021.
- ^ Japonca 財団法人日本美術刀剣保存協会 14 Ekim 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ “The Connoiseur’s Book Of Japanese Swords”, Kodansha International 1997, s. 21
- ^ Nagayama, Kokan (1997). The Connoisseur's Book of Japanese Swords. Kodansha International. s. 21. .
- ^ Perrin, Noel. Giving Up the Gun: Japan's Reversion to the Sword, 1543-1879. Boston: David R. Godine, 1979.
- ^ "Sword Robbers Strike Third Shop". IC Coventry.
- ^ Kaynak: Kokan Nagayama - Japon Kılıç Uzmanları Rehberi s. 217
- ^ Irvine Gregory. Başlık: The Japanese Sword: The Soul of the Samurai. Yayımcı = London: V&A Publications. Yıl = 2000
- ^ . 16 Mayıs 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Mayıs 2006.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Katana 刀 veya かたな kavisli tek agizli iki elle tutulabilecek kadar uzun sapli bir Japon kilici Japon samurayi tarafindan kullanilan geleneksel tek yonlu kivrik kilic cesididir Vakizasi veya ile ya da tanto ile es olarak bilinen kaynak belirtilmeli katana busi sinifi savascilar olan bukeler tarafindan kullanilirdi Iki silah beraber oldugunda buyuk kucuk anlamina gelen dayiso olarak adlandirilir ve samuraylarin kisisel onur ve sosyal gucunu temsil ederdi Uzun kilic acik alanda yapilan dovuslerde kullanilirken kisa kilic yan silah olarak tasinir ve saplama amaciyla ya da yakin dovuslerde ve seppuku icin kullanilirdi 16 veya 17 yuzyilda katana Japonya da katana icin kullanilan resmi terim uchigatana 打刀 olup katana 刀 terimi genellikle dunyadaki tum tek agizli kiliclari ifade eder Kin 鞘 saya ve balcak yani el siperi kisimlari 鍔 suba ozellikle Edo doneminin son yillarinda ozel olarak tasarlanan sanat eserleriydi ve karmasik bir dizayna sahipti Asil olarak kesmek icin kullanilmasina ragmen hafif egriligi sayesinde etkili bir saplama silahi olarak da kullanilabilir Cift elle tutulacak sekilde tasarlanmis olsa da bazi eski Japon dovus teknikleri en azindan bir ya da iki tek el teknigi icerir Kesiciligi ve yapimiKursunu kesen katanalar ayrica dayanikli kiliclaridir ve kolay kolay korelmez Bu kiliclar insani ikiye bolup birkac cmlik demir sopalari ayirip bir insanin tek bir sac telini kesecek kadar hassastirlar Bir tabanca ile samuray kilicina ates edilmis ve kursun ikiye bolunmekle beraber kilic hicbir zarar gormemistir Ayni test bu sefer ucaksavar mermisinde 50 cal denenmis kilic 7 tanesini kesip parcalanmadan dayanmis 8 sinde kirilmistir Dunyanin en keskin objeleri olan samuray kilicinin zor bir yapim sekli vardir Iyi bir kilicin yapimi Aylar surmektedir Katanalarin kesiciligi olmakla beraber Simsir gibi fazla egimi olmadigi icin saplama silahi olarak da kullanilir Kilicin bir diger avantaji ise avrupa kiliclari gibi fazla agir olmamasidir Kilic sadece cila ile bilenir Katanalar kesiciligini denemek icin katanalarin yapildigi ilk yillarda suc isleyen insanlarda sucun agirligina gore kolu bacagi veya basi kesilirdi Japon toplumunda kilicEdo doneminde sadece Samuraylar kilic tasiyabiliyordu Kilicin samurayin ruhu oldugu dusunulur Diger silahlar zamanla populerligini yitirirken kilic yerini korumustur Japonlar kilica olaganustu deger verirlerdi Bircok Japon tarihcisine gore Edo doneminde sadece samuraylarin kilic tasimasina izin verilirdi Oyle ki kilic tasimak bile bir koyluyu oldurmek icin yeterli bir sebep teskil ediyordu Hatta intikam pesinde kosan koylulerin her oldurdugu asker icin kilicina bir inci takilirdi Paraya ihtiyaci olan efendisiz kalmis samurayin Ronin kilicini satmasi Japon toplumundaki onursuz durumunu daha da kotulestirirdi Bunu yapanlar samurayin gozunde ruhsuz olurdu Eski Japon kulturunun cogu kiliclar etrafinda donuyordu Ozenle belirlenen kilic tasima temizleme muhafaza etme keskinlestirme ya da keskinlestirmeme ve tutma metodlari donemden doneme gelismistir Ornegin bir baskasinin evine giren bir samuray diz coktugunde kilicini nasil yerlestirmesi gerektigini bilmelidir Kilici kolay cekebilecek sekilde yerlestirmek suphe ya da saldiri hissi uyandirabilir bu sebeple kilicin sagda ya da solda olmasi ve uzaga ya da bir kisiye dogru tutulmus olmasi etik acidan onemli bir noktadir Ev sahibinin uzun kilici katana kake adi verilen bir rafta vakizasinin uzerine yukari dogru bukulmus sekilde konur omote suka ya da kabzanin solu gostermesi geleneklere gore bir uyaridir Diger taraftan taci kusanildigi gibi bir durusa sahiptir suka tabandaki bir oluga yerlestirilmistir ve yukariyi gostermekte olan saya keskin kisim asagida olacak sekilde bir girintiye yerlestirilmistir Cogu samuray kilicini oncelikli silah olarak kullanmaz once yay sonra mizrak son olarak da kilic kullanilir Kilic cekmek son hadde gelindiginde ruhun serbestce alev almasina izin vermek gibidir Teslim olmaktan baska care kalmayana dek savasmak olarak aciklanan Ken ore ya mo suki tam cevirisi kilici kirilmis ve oku da yok bir deyim olarak kullanilir Japon kilicinin tarihcesi20 yuzyil oncesi 6 yuzyilda efsanevi imparator Jimmu Japonya nin buyuk bir kesimini fethetti Bu donemde Japonlar kilic yapma sanatini Cinli demircilerden ogrendiler Eski kiliclar Cin tarzinda duz tek ya da cift tarafli idi Bilinen en eski kenjutsu formu Kofun donemine tekabul eder 3 4 yuzyil Kasima no Taci 鹿島の太刀 adi verilen stil nda ortaya cikmistir 8 11 yuzyil doneminde Aynu bolgesinde kaynak belirtilmeli Rusya ve Japonya nin kuzeyde yer alan Hokkaido bolgesinden alinmis tekniklerle kilic yapiminin gelistigi gorulur Aynu halki katananin ortaya cikmasina etki eden varabati tu kaynak belirtilmeli 蕨手刀 varabati kaynak belirtilmeli kilicini kullanirdi Efsaneye gore Japon kilici isimli demirci tarafindan katli celik islemiyle icat edilmistir Degisim surecinde katananin tek yuzlu olmasi ve bicmek icin daha uygun hale gelmesi bu donemde ortaya cikan kenjutsu stillerine de yansimistir kaynak belirtilmeli Savas donemi 12 yuzyilda uzun bir cokus doneminden sonra ic savas patlak verdi Bes asir boyunca Japonya kendi karanlik caglarina damgasini vuran siddetli savaslar yasadi kaynak belirtilmeli Ōnin Savasi Japon zirhinda devrim yaratti doneminde kanli savaslar artik gelenek halini almisti ama tembel Shogun generallerinin kultur ve sanata deger vermesi adalarin barbarliga dusmesini engelledi Bu donemde bircok iyi kilic imal edildi Kiliclara olan yogun ihtiyac sebebiyle demirciler imalat tekniklerini degistirdiler Bunun yaninda savasmanin getirdigi barbarlik kilic imalatinin altin donemi olarak da bilinen Kamakura doneminin hayli sanatsal tekniklerinin terk edilmesine islevsel ve tek kullanimlik silahlara yonelime sebep oldu Muromaci doneminde Ming hanedanina yasal ticaret yoluyla en az 200 000 katana ihrac edildi Sonucta basarisiz olan bu kararin nedeni Japon silah uretiminin tamamini piyasadan toplamak ve korsanlarin silahlanmasini zorlastirmakti Zaman gectikce bu sebeplerden ve atesli silahlarin savas meydaninda sonuca ulastiran guc olarak ortaya cikmasi sonucunda kilic ustaligi unutulmaya yuz tuttu Unlu Mogol Isgali 元寇 Japon kilicinin gelisimi icin donum noktasi olmustur Kokan Nagayama soyle anlatir Japon savascilari daha once deri zirhlar giyen ve kendi kiliclarindan bariz ustun boylesine kuvvetli bir kilic kusanmis essiz savas teknigine sahip bir dusman ile karsilasmamislardi Kimi Japon demirciler sirt kismina dogru genis hatlara sahip kiliclar daha heybetli gorunur fakat kirilmaya meyillidir dusuncesine istinaden daha ince ve daha basit hatlara sahip kiliclari benimsemeye baslamislardir Ne yazik ki Nagayama yararlandigi Japon tarihi kaynaklarinda Mogol kilicinin Japon kilicina ustunluklerinden bahsetmemistir Diger Japon alimleri bu donemdeki bazi Japon demircilerin Mogol tehdidine karsi daha kalin sirtli kiliclar imal etmeye basladiklarinin altini cizmistir Baris donemi Baris zamanlarinda demirciler daha rafine ve artistik kilic tasarimlarina yonelecek zamani bulmuslardir doneminin baslarinda yuksek kaliteli tasarimlar gorulmustur Onceki savas doneminde eski demircilerin teknikleri kaybolunca bu kiliclara yeni kilic manasina gelen sinto daha eski kiliclara da bariz bir sekilde koto eski kiliclar adi verilmistir civarinda kivrik kiliclardan sonra ortaya cikan kiliclara da jokoto denilmistir Edo doneminde samuray sinifinin burokrat ve polis sinifina donusmesi gibi sebeplerle kaliteden yine vazgecilmis ve isleme ve susleme gibi ilgili diger sanat dallari zaman zaman gelisim gostermistir olarak bilinen bu basit ve zevkli suslemelerin eklenmesi esas olarak dini sebeplere dayanir Bircok sinto kilicinda bulunan daha karmasik isin artik guzellik tasimadigi ve ozellik arz etmedigi dusunulur Tecrit taraftari doneminde atesli silahlar ve barut yasaklanmis ve dolasimdan kaldirilmistir 18 yuzyil ortalarinda cogu genc Japon degil bir silahin ateslendigini gormek atesli silah bile gormemistir Bu donemin sonlarina dogru silah imalati tekrar azaldi ve usta demirci nun cabalari sayesinde 19 yuzyil baslarinda sanatsalliga saygi geri dondu Munetsugu sinto sanati ve tekniklerinin koto bicaklarina nazaran dusuk seviyede kaldigi ve ulkedeki butun kilic yapimcilarinin unutulmus tekniklerin aciga cikarilmasi icin caba sarf etmesi gerektigi yonundeki dusuncelerini acikladi Munetsugu dinleyen herkese fikirlerini anlatarak ve bildigi her seyi ogreterek ulkeyi gezdi Kilic ustaligi onun yol gostericiligi sayesinde tekrar toparlandi ve Japon kilic imalatinda ikinci yeniden dogus yasandi Sinto metodundan vazgecilmesi ve eski tekniklerin tekrar kesfedilmesi sebebiyle bu donemin kiliclarina yepyeni manasina gelen sinsinto denilir 19 yuzyil sonlari Matthew C Perry nin 1853 te gelisine kadar bir degisim yasanmaz Japonya yi zorla dis dunya ile tanistirinca Meiji Devrimi nin takip ettigi hizli modernlesme sureci baslar 1876 daki doneminde silah tasimanin yasaklanmasi samuraylarin halktan ayirt edilmesini zorlastirmistir Katana bulundurmanin yasaklanmamis olmasi sebebiyle bircok katana saklanmistir Bir anda kilic pazari olmus bircok demirci ticaretten yoksun kalmis ve degerli yetenekler kaybolmustur 20 yuzyil sonrasi 20 yuzyil baslarinda askerlerin kilic ile silahlandirilmasi ihtiyaci ortaya cikinca onlarca yil sonra demirciler tekrar is sahibi olmustur Gunto olarak bilinen bu kiliclar genellikle dusuk kalitede bir cogu yag ile isitilarak ve keski ile yontulmak yerine damga basilmak suretiyle seri numarasi verilerek uretilmistir Katana bircok meslek dalinda kullanilmaya devam edilmistir Polisler sadece suclulari yakalamak icin degil ayni zamanda katana kullanan suclulara karsi kendilerini savunmak icin de katana kullanmak durumunda kalmistir Bu donemde Kendo polis egitim surecine dahil edilerek polis memurlarinin katana kullanmak icin asgari egitimi almasi saglanmistir II Dunya Savasi Tip 95 Savas doneminde astsubaylarin kullandigi Tip 95 subaylarin sin guntosuna benzer standart makine celiginden metal kabartmali ve boyanmis sapli geleneksel sukaya benzetilerek tasarlanmistir Bu donem katana icin karanlik olmasina ragmen ozellikle imparatorluk sanatcilari olarak istihdam edilen azinlik tarafindan ustalik canli tutulmustur Bu demirciler kaynak belirtilmeli ve imparator ve diger yuksek rutbeli gorevliler icin eski kiliclar ile yarisacak kalitede isler cikartmakla mesgul olmuslardir Gassan Sadakatsu nun ogrencileri Japon kimligi icin onemli olan bilgilerin vucut buldugu dokunulmaz kultur elcileri ya da yasayan ulusal hazineler olarak dusunulur 1934 yilinda Japon hukumeti ordusunu sin gunto yeni ordu kilici ile donatinca Tip 94 katana ve buna benzer bircok makine ya da el yapimi gec sinto turleri II Dunya Savasi nda kullanilmistir II Dunya Savasi sonrasi ABD isgali sirasinda tum silahli kuvvetler dagitilmistir Belediye ve polis izni disinda keskin kenarli katana imalati da yasaklanmistir Daha sonra Dr nin General Douglas MacArthur a basvurmasi uzerine bu yasak kaldirilmistir Gorusmeleri sirasinda Dr Homma Japon tarihinin cesitli donemlerinden kiliclari gostermis ve cabuk kavrayan bir ogrenci olmasi sayesinde kaynak belirtilmeli General Mac Arthur hangi kiliclarin artistik degeri oldugunu hangilerinin ise gercek silah olarak dusunulmesi gerektigini kolayca tespit edebilecek hale gelmistir Bu toplantinin sonucunda genel yasak duzenlenmistir Boylece gunto sinifi tamamen imha edilecek ve artistik degere sahip kiliclara sahip olmak ve muhafaza etmek mumkun olacaktir Hatta bircok katana kelepir fiyata ABD askerlerine satilmistir Bazilari calinmis geri kalanlar ise muhafaza edilmistir 1958 yilindaki silahsizlanmaya bagli olarak ABD de Japonya dan daha fazla Japon silahi bulunuyordu Dogudan donen ABD askerleri genellikle tasiyabildikleri kadar kilici beraberlerinde getirmislerdir Bu kiliclarin 1 000 000 hatta daha fazlasi gunto iken kucumsenmeyecek bir kismi da koto sinto ve sinsinto idi Edo donemi sonrasinda demirciler giderek uretimlerini sivil urunlere dogru cevirirken silahsizlanma ve muteakip duzenlemeler neredeyse katana uretiminin sonunu getirdi Pek az demirci ticaretini devam ettirdi Dr Homma kendilerini eski teknik ve kiliclari korumaya adamis Sanatsal Kiliclari Muhafaza Dernegi Nihon Bijutsu Hozon Token Kai kurucu simgesi haline gelmistir Ayni fikirde olan diger bireylerin de cabasiyla katana karanlik gunlerinden kurtuldu ve bircok demirci Munetsugu nun baslattigi isi eski teknikleri ortaya cikarip bugunun kiliclarinin eski kiliclar kalitesinde uretimini devam ettirdi Bazi katanalar modern zamanda silahli soygunlarda kullanildi Ne var ki bu katanalarin cogu kilica benzer esasinda duzgun olarak imal edilmis bir katananin fiyati ucuz bir tabancaya nazaran daha fazladir SiniflandirmaUzunluga gore Cesitli katana ve vakizasi bicaklari Butun Japon kiliclari bu metoda gore uretilmistir ve gorunuste bir bakima benzerler Farkli kiliclari birbirinden ayiran en belirgin ozellik uzunluklaridir Japon kiliclari saku birimine gore olculur 1 saku yaklasik 30 3 cm ya da 11 93 inc 1891 den itibaren saku tam olarak 10 33 metre olarak tanimlanir ama daha eski bilgiler bu degerden az da olsa sapmalar gosterebilir Daha kesin olcum icin sun bu ve rin sirayla saku nun onda biri yuzde biri ve binde biri kullanilabilir Kesici kismi 1 sakudan 30 cm kisa olanlar tanto bicak olarak adlandirilir Kesici kismi 2 sakudan kisa fakat 1 sakudan uzun olanlar 30 61 cm soto kisa kilic olarak adlandirilir vakizasi ve kodaci buna dahildir Kesici kismi 2 sakudan 61 cm uzun olanlar dayto ya da uzun kilic olarak bilinir Bu katananin dahil oldugu gruptur Fakat katana terimi sik sik yanlis kullanilmaktadir Bir kilic eger obi adi verilen bir kusak ile yukariya dogru bakacak sekilde asilmissa katanadir bu katanalar bicak uzunlugu maksimum 65 cm olanlardir Eger kemerden bir seritle bagli ise buna taci adi verilir bu katanalar bicak uzunlugu maksimum 75 cm olanlardir Katana vakizasiAnormal derecede uzun bicaklar 3 saku ya da 90 cm den uzun olanlar genellikle sirtta capraz tasinir ve odaci ya da nodaci olarak adlandirilir Odaci bazen katana yerine de kullanilir Cisa katana sadece kisa katanadir Bir katana 2 sakudan uzundur Ne var ki cisa katana uzunlugu 1 ve 2 saku arasinda olan vakizasiden uzundur Genellikle uzun boylular icin katana ve daha kisalari icin vakizasi yapilmaya baslandigindan beri cisa katanalar ender gorulmeye baslanmistir Cisa katanalar icin soylenen en bilindik sey bicaklar arasinda bir benzeri olmayan kisa katanalar olmalaridir Genelde Buke Zukuri yontemiyle yapilmislardir Okul ve sehirlere gore Japon kiliclarinin izi her birinin kendi okulu gelenegi ve ticari markasi olan birkac sehirden birine kadar surulebilir Ornegin Mino sehrinin kiliclari basindan beri keskinligiyle unludur Bu gelenekler ve sehirler asagidaki gibidir Sosu Okulu Yamato Okulu Bizen OkuluYamasiro Okulu Mino Okulu Orn Kanenobu Vakimono OkuluUretim tarihine gore 987 oncesi Bazi duz cokuto veya jokotolar ve sira disi sekildeki digerleri 987 1597 Koto Japon kilic sanatinin zirvesi kabul edilir Daha onceki modeller en derin kivrimlar kabza kisminda olmak uzere esit olmayan kivrimlar iceriyordu Donem degistikce kivrimin merkezi kilicin ortasina dogru cikti 1597 1760 Sinto ya da yeni kilic Kotonun daha basiti olarak bilinir ve genellikle yapilis becerisinde dusus vardir 1761 1876 Koto seklinde yapilmissa sinsinto ya da yeniden dirilis kilici olarak adlandirilir Tam cevirisi Yeni yeni kilic Bunlar kotolara gore daha kotu fakat cogu sintoya gore daha ustun kiliclardir 1876 sonrasi Hayitorei Kararnamesi yururluge girdi Toplu uretilen tum kiliclar alayci bir sekilde gunto olarak adlandirilir Bunlarin cogu genelde sinto ve sinsinto donemlerine ait kiliclardan cok az kisa olan ve toplu uretilen katanalara benzese de genellikle katanadan cok batidaki suvarilerin palalarina benzerler Takma sekline gore 1500 oncesi Cogu kilic kemere bagli ve asagiya dogru duracak sekilde kusanilir Bu stile jindaci zukuri denir ve bu sekilde kusanilan tum daytolara taci adi verilir 1500 1867 Neredeyse tum kiliclar kucuk bir bicak ile birlikte bir kusak yardimiyla takilir Iki bicak da yukariya dogrudur Bu tarza buke zukuri adi verilir ve bu sekilde takilan tum daytolara katana adi verilir 1867 Kisitlamalar ve veya samuray sinifinin yipratilmasiyla cogu kilic bati donanma subaylarinin kilic kusanma sekline benzeyen jindaci zukuri tarzinda kusanilmaya baslanmistir Yakin gecmiste 1953 sonrasi buke zukuri tarzinda sadece gosteri amacli kullanilmasina izin verilse de bir canlanma vardir Notlar Taci olmasi amaciyla ozel olarak tasarlanmis kiliclar sintodan ziyade koto olarak tanimlanir Bu sebeple daha iyi yapilmis ve daha ozenle suslenmislerdir Buna ragmen eger modern buke zukuri tarzinda kusanilirsa hala birer katanadirlar Kilic takildiginda imza her zaman vucuda bakmayan yuzde olur boylece demircinin bicak icin dusunduklerini ve tarzini ayirt etmek mumkun olur Cesitli tahta antrenman kilici bulunur tahtadan yapilanlar bokken ve kendo antrenmanlarinda sinayiye alternatif olarak kullanilan bambudan yapilanlar bu grubun icindedir Degisik mizraklarin cogu Japon kiliclari ile ayni tarzda yapilmis keskin bicaga sahiptir Baslica iki tip kullanimda mizrakli baltayla ayni olan naginata ve geleneksel mizraga daha cok benzeyen yari dir Bati literaturune genis bir sekilde bakilmis olmasina ragmen mizraklar cogu koylunun ve bir samurayin ilk basvurdugu aletti ve samuray mizraklari uzerindeki bicaklar genelde cok yuksek kalitedeydi Butun bunlara ragmen samurayin ruhu olarak bilinen mizrak degil kilic olmustur Samurayin ruhu konseptinin kokeni Tokugava Sogunlugu doneminin baslarina dayanir Kilica saygi gosterilen bu donemde kilicin ruhu ifade etmesi resmi olarak Sogunlugun soylu ve vekillere degerli hediyeler vermek ihtiyaci uzerine baslamistir Daha once bu kiymetli hediye bir arazi olabiliyordu Sogunluk zamaninda arazi seyrek verilen bir hediyeydi Hediye olarak arazi verilmesindense buyuk onur ifade eden bir hediyeyi tercih eden guclu kisilerin kilica bu bakis acisinin kazandirilmasinda rol sahibi olduklari dusunulur Dayimyo Sogunlar ve onlarin aile uyeleri icin dogum ve evlilik gibi ozel durumlarda ya da bir araya geldiklerinde kiliclardan olusan hediyeleri degis tokus etmek geleneksel hale gelmistir Donemine gore kilici ustasini ve kalitesini bilebilmek icin gelisen Kanteyi gibi sanatlar onem kazaninca kiliclara uzmanlarca fiyat bicilmesi ve degerlerine gore siralamaya sokulmasina izin verilmistir Boylece onurlu kisilerce yapilmis eski kiliclar ozellikle Sogun ve ailesi icin ya da Sogun tarafindan ozel deger verildigini gostermek uzere ozel hediye olarak muhafaza edilmeye baslanmistir ImalatJapon kiliclari ve diger sivri uclu silahlar Cin yontemi olan metalin tekrar tekrar isitilmasi katlanmasi ve dovulmesi ile yapilir Bu uygulama erime esnasinda dusuk isinin verdigi kazanctan faydalanmadan eritilen karisik metallerin ayni anda kullanimi ile populer hale gelmistir Bunun tersine ve kiliclardaki karbon icerigini bazi kiliclara karakteristik bir katlanma deseni verir homojenize etmek amaciyla katlama gelistirilmis ve iscilik hassasiyetine ragmen cok etkili oldugu kesfedilmistir Katananin tipik kivrimi farkli daldirma yontemlerinden kaynaklanir Kilicin arka kismi kilic daldirildiginda uc kismina gore daha yavas sogumasini saglayan yalitim ozelligine sahip kille kaplidir Bu esnek ve hala keskin uca sahip olmasina imkan veren sert martensit uc ve yumusak perlit arka kisimdan olusan bir kilic uretilmesini saglar Kilicin uc kisminin arka kismina gore sogurken daha az buzulmesine sebep olan bu islem kilica kivrimini verirken demirciye yardimci olur Katana ve vakizasinin ayni sekilde yapildigi sanilsa da cogu zaman farkli sekilde dovulurler farkli kilic kalinligina sahiptirler ve niku oranlarinda farkliliklar vardir Vakizasi sadece kisa katana degildir cogunlukla katanada nadiren gorulen hira zukuri ya da diger benzer yontemlerle dovulur Bir bilgiye gore dayisolar kilic cifti her zaman birlikte dovulmezdi Eger bir samurayin dayiso almaya maddi imkani yetiyorsa bu genellikle benzer iki kilictan olusan bir sayiso olurdu Bazen de farkli demircilerin elinden cikmis ve farkli stillerde yapilmis sayiso kullanilirdi Bir cift kilic iceren dayiso ayni demirci tarafindan yapilmis olsa da her zaman birlikte dovulmez ya da bir kaliptan cikmazdi Cift yapilmis iki kilictan olusan gercek dayiso cift olarak kaliplanmistir birlikte takilir ve ayni kisiye ait olur Bundan dolayi nadirdir ve ozellikle orijinal kalibini koruyorsa cok degerli kabul edilir Bunlar cift olarak uretilmis olsa bile sonraki kaliplara gore daha degerlidir Japon kiliclari gunumuzde oldukca zor bulunur Yine de guvenilir kaynaklardan ve oldukca yuksek fiyatlara gercek antikalar bulmak mumkundur Modern katana ve vakizasiler gunumuzde hala bu ustalik gerektiren silahlari yapmaya calisan birkac lisansli pratisyen tarafindan yapilmaktadir II Dunya Savasindan kalma Tip 98 katanalarinin cogunlugu da eski versiyonlari gibi gunumuzde yok olmustur Uretim islemleri alt bolumlerde detayli anlatilmistir Bilesim Geleneksel Japon celigi kilic yapimi icin en iyi celiklerden biri kabul edilir ancak gercek sebebi gosterisli olmasidir Cagdas bati celigi ve modern celikler saflik ve saglamlik konusunda daha ustundur Celigin bilesimi ustaya ve celik cevherine gore degisim gosterir Kilicta kullanilan celigin bilesimi II Dunya Savasi Donemi Icerdigi elementlerin miktari Demir 98 12 ila 95 22Karbon 3 00 ila 0 10Bakir 1 54Manganez 0 11Volfram 0 05Molibden 0 04Titanyum 0 02Silikon Degisen miktarlardaDiger Az miktarda Karbon miktarinin yuksek olmasi bicaga saglamlik katarken silikon esnekligi ve dayanma gucunu artirir Yapilisi Kilic ustasi Munecika 10 yuzyil sonlari tilki ruhun yardimiyla Kucuk tilki ko kitsune maru isimli kilici doverken Ogata Gekko 1859 1920 1873 Edo donemi kilic imalati betimlemeleri Japon kiliclarinin dovulmesi genellikle saatler gunler hatta haftalar alir ve kutsal bir sanat olarak gorulurdu Tek bir zanaatkar isinden ziyade karmasik hunerler gerektiren farkli sanatcilarin yer aldigi bir surectir Bu surecte kaba sekli doken bir demirci katlama isini yapan genellikle ikinci bir demirci cirak uzman bir parlatici ve hatta kenar icin ayri bir uzman yer alirdi Genellikle kin kabza ve el siperi suba uzmanlari da isin icine dahil olurdu Imalat asamasinin en unlu kismi celigin katlanmasidir Celik defalarca katlanir bukulur ve cekicle duzlestirilirdi Bu islemler asagidakileri saglar Metal icerisindeki hava kabarciklarini yok eder Metalin butunlesmesini saglar karbon gibi elementlerin yayilmasini saglayarak efektif dayanikliligi artirir ve potansiyel zayif noktalari azaltir Olusturulan katlarda devamli olarak yuzeye dekarbonize islemi uygulanip ust kismi bicagin icine gecirerek bicagin essiz ve guzel damarli yuzeyi elde edilir Genel inanisin aksine katli yapinin celigin mekanik ozelliklerini artirdigi tamamen yanlistir Katlar kaynak noktasi gibi etki ederek sadece kilicin butunlugunu zayiflatir Saf olmayan maddeleri yakarak Japon celiginin dusuk kalitesini artirir kilici saflastirir ve guclendirir Genel inanisin aksine surekli katlama super guclu bir bicak yaratmaz Saf olmayan maddeler yakildiktan ve karbon icerik homojen hale getirildikten sonra uygulanan katlama islemi cok az fayda saglar ve karbonun azar azar yanmasina neden olur Sonucta kenari daha az tutacak yumusak bir celik ortaya cikar Kat sayisi kilictan kilica degisiklik gosterir Bir duzine kattan daha azina nadir rastlanir ve iki duzineden cok kata sahip otantik kiliclar tamamen mechuldur 12 katli bir bicak baslangicta 4 000 den fazla tabakaya sahip olacaktir 20 kat ise bir milyondan fazla tabakaya sahip bir bicak olusturacaktir Bundan daha fazlasi bicagin molekuler yapisi nedeniyle gereksizdir Hatta bu noktadan once daha fazla kat daha iyi bir kilic manasina gelmez Karbonun kontrol edilmesinin bicagin islevselligi uzerinde buyuk etkisi vardir Boylece en iyi sonuclar genellikle 8 10 kat ile elde edilir Genellikle kiliclar tahta kalastaki gibi damarlar hada gorunecek sekilde imal edilirdi Duz damarlara masame hada tahtaya benzer damarlara itame budaga benzer damarlara mokume ve esmerkezli dalgali damarlara ayasugi hada denilirdi Uc normal damar masame itame ve mokume arasindaki fark agacin buyume yonune kesit mokume acili kesit itame ve damar boyunca kesit masame seklindedir En guclu guvenilir ve en yuksek kaliteye sahip kiliclar Mino ozellikle de Magoroku Kanemoto gelenegine gore yapilanlardi Bizen gelenegi mokume uzerinde uzmanlasmisti Yamato gelenegindeki bazi okullar ise guclu savascilarin silahlari uzerinde uzmanlasmis olarak bilinirdi Japon kilicinin en temel felsefesi tek bir keskin yuze sahip olmasidir Bu bicagin sirtinin keskin kenari desteklemek icin kullanilabilecegi anlamina gelir ve Japonlar bu gercegin avantajlarini tum yonleriyle kullanmistir Metal Avrupa metodunda sogutulmaz Celigin esnekligi ve saglamligi isi derecesine ne kadar isitildigina ve ne kadar surede sogutulduguna bagli olarak degisir Celik yuksek bir sicakliktan hizli bir sekilde sogutulursa daha sert ve kirilgan olan martensit halini alir Daha dusuk sicakliktan yavas yavas sogutulursa daha yumusak ve esnek olan perlit halini alir Sogumayi kontrol altina almak icin kilic isitilir ve yapiskan kil ile kaplanir Kenar kismindaki ince bir tabakanin hizli ancak celigi catlatmayacak kadar da yavas sogumasi saglanir kilicin kenarinin son derece sert martensit olmasini saglar Kilicin geri kalan kismindaki kalin kil tabakasi ise kilicin yeteri kadar esnek olmasina izin veren daha yumusak bir celik icin yavas sogumayi saglar sirt ve orta kismin perlit olmasini saglar Uygulama bittiginde kilic sogur ve dogru sertlige sahip olur Zamanla Japonlar degisik tip celikleri kilicin degisik kisimlarinda kullanmaya baslamistir Ornekler asagida gosterilmistir Maru En ucuz imalat nadiren tanto veya ko vakizasi imalatinda kullanilirdi Bu basit bicaklarin sertligi yuzey boyunca farklilik gostermezdi Kobuse Basit bicak imalati ucuzlugu nedeniyle buyuk askeri catismalardaki yuksek malzeme gereksiniminin maliyetini dusurmek amaciyla II Dunya Savasi na kadar kullanildi Honsanmayi En genel imalat cesididir Bicagin kenarlari kabuk demir tarafindan korunmaktadir Bicagin arka kisminin ayrica sertlestirilmemis olmasi sebebiyle kirilmaya karsi dayaniklidir Bazi eski bicak ornekleri hala dovus izlerini tasir Sihozume Honsanmayiyi andirir ama arka destek eklenmistir Sadece bicagin arka kismini sert demir korur Oldukca ender rastlanan bir cesittir Makuri Sert celik govde ile cevrelenmis demir ic cekirdekten olusan basit bir tasarimdir Iki tip celik kullanarak imal edilir Biri digerine gore daha fazla katlanir ya da daha az karbon icerige sahiptir Iki kisim da layikiyla katlandiginda U seklinde bukulur ve yumusak kisim sert parcanin icine yerlestirilir Uzun kilic sekline gelene kadar cekicle dovulur Bu islem bittiginde iki ayri celik parcasi bir butun haline gelir fakat sertlik farkliligini hala korumaktadir Variha Tetsu Esneklik saglayan basit bir tasarim Iyi katana ve vakizasilerin buyuk cogunlugu bu tiptedir Orikayesi Sanmayi Honsanmayi metodunun basitce gelistirilmis halidir Gomayi Sert demir cekirdegi kaplayan demir katmana sahip sira disi bir tasarim cesididir Son olarak yuksek karbon celik ile kaplanir Sosu Kitaye 7 cesit celik alasimi kullanilan sira disi metodlardan birisidir Bu imalat teknigi demirci Masamune tarafindan kullanilir ve ustun is olarak kabul edilirdi Anatomisi 19 yuzyil katana nin kabzasi suka Katananin uc kismi Kissaki Emniyet tanka Her bicagin kendine ozgu bir profili vardir Bu gorunus yapimcisina imalat yontemine ve biraz da sansa bagli olarak degisir En belirgin fark bicagin orta sirtinda sinogide gorulur Kilic sinogiye dogru daralabilir sonrasinda keskin kisma dogru da daralabilir ya da sinogiye dogru genisleyip bicak kisminda buzulebilir ikizkenar yamuk seklinde Duz ya da daralan sinogiye sinogi hikusi denilirken sisman gorunumlu olanlara da sinogi takusi denilir Sinogi bicagin arka tarafina yakin olacak sekilde konumlanirildiginda uzun keskin ve kirilgan bir kilic tipi olusur Sinogi bicagin ortasina yakin olursa daha makul olacaktir Katana diger kiliclardan farkli net bir uc sekline sahiptir Uc kismi uzun o kissaki orta cu kissaki kisa ko kissaki ve hatta geriye dogru cengel seklinde ikuri o kissaki olabilir Uc kisminin kavisli fukura suku ya da nispeten duz fukura kareru olusu ayrica onem arz eder Kissaki ne keskiye ne de bati bicaklarinin tanto ucu yorumuna benzer Bati bicaklarinin bilemesi kolay duz cizgisel bir egimi vardir ve Japon kissakiye ustunkoru bir benzerlik tasir Kissaki kivrik bir profildedir kenara dogru olan yuzey boyunca yumusak uc boyutlu bir kavise sahiptir buna ragmen sinir cizgisi yokote nettir Bicagin kabzaya denk gelen metal nagako kismina mekugi ana adi verilen bir delik acilir Kabzada suka yer alan bosluk ile bu delik icerisine yerlestirilen bambudan yapilmis pin meguki bicak kismi ile kabzayi sabitlemek icin kullanilir Sukayi cikartabilmek icin oncelikle megukiyi cikartmak gerekir Ayrica kilici imal eden ustanin imzasi mei nagako uzerinde yer alir Susleme Vakizasinin pirazvana kismi Nagako Butun kiliclarda susleme mevcuttur ama pek azinin gorunmeyen kisimlarina susleme yapilir Kilic soguduktan ve kirden arindirildiktan sonra cesitli motifler ve oluklar islenir Kilicin uzerindeki en onemli isaretlerden olan seri numarasi sonradan kabzanin altinda kalacak olan pirazvana uzerine islenir Pirazvana asla temizlenmez bu kismi temizlemek kilicin degerini yariya indirir Amac bicak celiginin eskimesini gormektir Yatay yana yatik kareli gibi cesitli numaralandirma teknikleri kullanilir Bu teknikler ici monji kosuji cigayi suji cigayi o suji cigayi katte agari sinogi kiri suji cigayi taka no ha ve gyaku taka no ha olarak bilinir Numarayi pirazvana boyunca capraz islemeye higaki denir Eger bicak cok eski ise torpuleme yerine tiraslama sensuki uygulanir Suslemenin disinda puruzlu bir yuzey olusturmasi sebebiyle kabza ve pirazvananin daha siki tutulmasini saglarlar Boylece pin meguki ikinci bir guvenlik saglamis olur Sosu Ju Yasuharu tarafindan imzalanmis katana Muromasi donemi 16 yuzyil Kilic uzerinde bulunan diger isaretler estetik amaclidir Kanji ile yazilmis ifadeler ve imzalar tanrilari betimleyen oymalar ejderhalar ve kabul edilebilir diger varliklara horimono adi verilir Fazladan esneklik ve hafiflik saglamasi amaciyla acilan oluklara ise tacikaze adi verilir Kilic kuvvetle savruldugunda urkutucu ses cikartan bu oluklar farkli bicimlerde olabilir genis bo hi dar cift futasuji hi genis ve dar cift bo hi ni sure hi kisa kosi hi kisa cift gomabusi birlesik uclu uzun cift sobu hi duzensiz kesiklere sahip uzun cift kuyicigayi hi balta tarzi naginata hi Genel inanisin aksine bu oluklar dusmanin kanini daha fazla akitmaya yaramaz Parlatma Parlatma oncesi kissaki Puruzlu bicak tamamlandiginda demirci bicagi togisi adi verilen parlaticiya verir Parlaticinin gorevi celigi parlatmak ve bicagi savas icin bilemektir Bu bicagin her bir santimi icin farkli taslar ve azami dikkat gerektiren saatler suren bir islemdir Eski cilacilar uc yeni cilacilar ise yedi cesit tas kullanirdi Parlatma neredeyse bicak imalatindan daha uzun surer ve huner gerektirir Iyi bir parlatma kilicin daha iyi gorunmesini saglarken kotu bir parlatma en iyi kiliclarin bile gunto gibi gorunmesine sebep olur Hepsinden onemlisi egitimsiz bir parlatici kilicin islevine tarihine sanatsal ve maddi degerine kalici sekilde hasar verebilir kilicin geometrisini bozabilir ya da celigin cekirdek kismina kadar yipranmasina sebep olabilir Hadori ve sasikomi olarak adlandirilan iki genel parlatma cesidi vardir Hadori son 100 yilda kesfedilmistir beyazlatilmis hamonu sert kisim ile yumusak kismi ayiran desenli hat iceren puruzlu asil hamon ve koyulastirilmis govdeyi takip eden beyazlatilmis hamonun goze carpmasini saglayan modern metoddur Yuz guzelligini ortaya cikartan makyaja benzetilir Sasikomi ise eski yontemlere daha yakindir ve hamonun hatlarini belli etmek yerine asil hamonun ayrintilarini daha rahat aciga cikarir ve hadori ile kiyaslandiginda ortaya daha parlak bir sonuc cikar Kiliclar parlatmaya gore incelendiginde kilicin parlak yapisi ve hamon kilicin essiz dogasini gosterir Her bicak kendi hamonu ve hadasina dovulme izleri gore kiyaslandiginda farklidir Kilin uygulama sekline bagli olarak olusan hamon genel olarak demircinin kendi imzasinin da otesinde ve ustunde bir imza gibi kullanilirdi Her demirci geleneginin tercih ettigi yontem digerlerinden farkliydi Hamon duz dalgali veya zikzakli olabilir ve amaci disinda olsa da bicak hakkinda onemli gercekleri ortaya koyar Iyi bir parlatma kenarin hangi dereceden ne kadar surede sogutuldugunu ve celigin karbon alasimini gosterir Bunu nayoyiyi ya da nayiyi baskin bir sekilde ortaya cikartarak yapar Donanim Edo donemi ince islemeli suba Bu asamada kilic kabza yapimcisina devredilir Kabzalarin yapisi kullanilan parcalar ve sarma stiline gore donemden doneme degisim gosterir ancak genellikle ayni temel mantiga dayanir En belirgin parca suka adi verilen metal ya da tahta saptir El siperligi ise kucuk yuvarlak bir metalden yapilir ve suslemelere sahiptir En son kisimda kasira olarak bilinen bir topuz yer alir Capraz sarginin altinda menuki adi verilen bir susleme bulunur Bambudan yapilmis bir pim meguki suka ve pirazvana nagako uzerinde yer alan mekugiyana adi verilen delige takilir Bu pim kilicin kabzaya sabitlenmesini saglar Kilicin tingirdamasini engellemek icin sap ile bicak kisminin birlestigi noktaya habaki denilen bir kemer takilir Kilicin kinini yapma gorevi hic de kolay degildir Her ikisi de guc ve yorucu bir emek isteyen iki kin saya cesidi mevcuttur Biri genellikle tahtadan yapilan ve dinlenme kabi olarak dusunulen ve muhafaza amacli kullanilan sira saya digeri ise daha suslu ve savas icin tasarlanmis olan kayisla obiden disari sarkacak sekilde baglanarak Taci Kosiraye olarak kusanilacak ise jindaci zukuri veya obinin icerisine yerlestirilmek suretiyle katana kosirae olarak kusanilacak ise buke zukuri 20 yuzyil ordusunda kiyu gunto sin gunto ve kayi gunto gibi kusanma sekilleri de mevcuttur ama bu alt sinif kiliclar genellikle toplu sekilde uretilmistir ve pek az gercek Japon kilici bu sekilde kusanilir TeknikKatana genel olarak saplamaktan ziyade kesmek icin tasarlanmis bir silahtir Bu tarz silahlarla girisilen catismalarda fazla riske girmeden rakibi en kisa ve etkili yoldan oldurmek esastir Dolayisiyla darbeler kol ve bacak gibi uzuvlara degil tumuyle govdeye yonelir Dikey savurmalarda hedeflenecek bolge esas olarak koprucuk kemigi bolgesidir Rakibe bu olcude yaklasilamiyorsa gogus kafesinde derin bir yarma hedeflenir Yatay savurmalarda ise hedef boyun ya da bel bolgesidir Yukaridan asagi darbelerde uygun yapilmissa koprucuk kemiginden bele kadar bicilmis olunur yatay darbelerde ise yine uygun yapilmissa vucut bel bolgesinden ikiye ayrilir Kurban ilk anda aci hissetmeyecektir ilk birkac saniye icinde vucuttaki kanin yaklasik yarisi bosalacagi icin bilincini yitirir Katananin sapinin iki elle tutulmasi esastir Eger kisi sag elini kullaniyorsa sag el daha yukaridan sol el ise asagidan kavramalidir Katananin kabzasini kavramada esas kuvvet bu durumda sag elde olmali sol el hareketler arasindaki hizli gecisi saglamada kullanilmalidir Sol el kabzayi her an birakacakmis gibi gevsekce sarmalidir Eller arasindaki bosluk ve kavrama kesmek veya bir silahi karsilamak icin yapilacak manevraya izin verecek sekilde ayarlanir Kesme sirasinda birbirine daha yakin karsilama blok hareketlerinde ise daha ayrik olmalidir Buna ragmen katana tek elle de kullanilabilir Bu durumda her parmagin kilicin kabzasina uyguladigi kuvvet farkli olmalidir Kabzayi en siki tutan kucuk parmaktir Yuzuk parmagi kabzaya biraz daha az bir kuvvet uygular orta parmak biraz daha az isaret parmagi ise belli belirsiz kavramalidir En kisa ve en gucsuz parmak olan serce parmaginin kavramada bu denli onemli rol ustlenmesi uzun egzersizler gerektirir Katana kullanim egitimine baslamis bir kisinin ilk birkac hafta tum gunu mumkunse elde kilicla gecirmesi uygun olur Boylece kol sinirleri kilici iyice benimseyecektir kilic kolun bir parcasi olmalidir Kilicin keskinligini denemek veya kesme teknigi uzerinde pratik yapmak icin insan dahil cesitli materyaller uzerinde test yapmaya tamesigiri adi verilir Japon kiliclarinin cesitliligi goz onunde bulunduruldugunda kilic tekniginin zaman gectikce degisim gosterdigi gorulur Gerek tek elle gerek cift elle kullanimda birbirini izleyen hareketler arasinda bir gecis bolumu olur Kilicin ve vucudun pozisyonu bir hareketten digerine gecis yapacaktir Bu gecis hareketlerinde kol eklemleri onemli bir pozisyon degisikligi yapmak zorundadir Ozellikle tek elle kullanimlarda hizli hareketin kaslarda hasara yol acmamasi icin hareketin momentumunu karsilamak uzere ters yonde calisacaklardir tum kolun omuz ekleminden dondurulmesi uygun olur Ancak harekete baslandigi andan itibaren bilek ekleminin kilitlenmesi gerekir Kilicin kolla yaptigi aci hicbir zaman 180 derece olmamalidir en uygun bicme hareketi daha kapali bir bilek pozisyonunda ornegin 160 derecelik bir acida saglanir Bu aci savurma hareketinin basindan sonuna kadar sabit kalabilmelidir Savurma hareketi omuz ekleminden yapilmali dirsek eklemi de ayni bilek eklemi gibi kilitlenmelidir Ancak dirsek eklemi 180 derecelik acida olmalidir Omuz eklemiyle yapilan hareket bel kemigi eklemleri kalca eklemleri kalca kemigi ile uyluk kemigi arasindaki eklem diz ve ayak bilegi eklemleriyle desteklenmeli kuvvetlendirilmelidir Belli donemlerde kilicin boyunun uzadigi ve at uzerinde kullanildigi gorulur Ayni zamanda yaya askerler suvarilere eslik eder ve daha kisa olan katate uci kusanirlar Bu daha kisa boylu ve daha kisa sapli sadece tek el ile kullanilmak uzere tasarlanmis bir katanadir Ayni zamanda vakizasi ve kodaci olarak da bilinir Zamanla zirhlar ve dusmanlar degistikce kiliclar da agir profilden hafif profile dogru dovus sirasinda farkli kullanim amaclarina uygun olarak degisim gostermistir Agir olan kiliclar agir yavas ve daha guclu savaslar icin uygunken hafif kiliclar hiz ve keskinlik icin uygundur Kilic cogunlukla ok mizrak ve olasi uzun silahlardan sonra kullanilabilecek son silah olarak dusunulurdu Buna ragmen Edo doneminde Japon samurayi dayiso kusanmisken kullanacagi ilk silah katanaydi YipranmaImalattan veya yanlis uygulamadan kaynaklanan bircok hata mevcuttur Karasunokuci からすのくち Kilicin ucundaki yirtik Eger yirtik kenara paralel ise sert ve yumusak metal kisimlar ayriliyor demektir Eger bicagin yapisi cok zarar gorduyse kilic kullanilmaz hale gelmistir Sinaye 撓え Ufak kivrilma noktalari Bukulmeden kaynaklanan metal yorgunlugunu gosterir Bu yerler genellikle sertlestirilmemis metal uzerinde bulunur ve kenara gore saga yatiktir Daha ziyade zararsizdir Fukure 膨れ Celigin dovulmesi sirasinda olusan cukurcuklar Bu cukurcuklar cila ile aciga cikar ve cirkin bir gorunume neden olur Bicagin kalitesi ve guzelligini azaltir Kirikomi 切り込み Kilicin sirtindaki centik Bu centikler kilic icin zararli degildir Iyi cilalama ile ortadan kaldirilabilir Eski kiliclarda savas izi olan bu centiklere rastlamak mumkundur Umegane 埋め金 Imalat sirasinda yapilan hatayi duzeltmek icin yapilan mudahaleler sonucunda olusur Cilalama sonucunda cekirdek celigin ortaya cikmasi sonucu da olusabilir Hagire はぎれ Hamon kisminda meydana gelen kertik veya catlak Kertik seklinde olusan hagireyi teshis etmek kolaydir ancak catlak seklinde olusursa hem teshis etmesi zordur hem de kilic icin hayati onem tasir Hakobore 刃毀れ Bicagin kuvvetlendirilmis kismina kadar ulasmayan ancak yirtilmaya sebep olabilecek silindirik kertik Hajimi はじみ Bilemeden dolayi olusan matlasma Bicak parlakligini kaybetmeye baslamistir Zararsizdir ancak bicagin eskidiginin isaretidir Nayoyi Gire 匂切れ Keskin kismin kuvvetlendirme islemine tabi tutulmasina ragmen sert kisim ile yumusak kismi ayiran cizginin standartlar disinda olmasi Iyi bir bileyici bu hatayi ortadan kaldirabilir Ne var ki sertlestirme cizgisinin devamlilik arz etmemesi keskin yuzun yeterli sertlikte olmamasi gibi ciddi bir hatanin gostergesi de olabilir Mizukage 水影 Genellikle yenileme ya da kuvvetlendirme sonucunda bicagin keskin yuzunde olusan kararmadir Sintetsu しんてつ Parlatilmis yuzey altindaki ara katman olan celik mantonun gorunur olmasi Kilicin dayanikliligini kaybettigi manasina gelir Sukare 疲れ Resimde gosterilmemistir Sik bileme sonucunda keskin yuzun incelmesi Bicak kullanilip bilendikce celik kaybeder Bileme isleminin sadece keskin yuze uygulanmasi bicagin kalinliginin korunmasini saglar Sukare kelimesi metal yorulmasi seklinde tercume edilebilir Avrupa kiliclariyla kiyaslamaKatanalarin Avrupa daki kiliclara gore cok ustun oldugu genel ve yaygin bir inanistir Bu inanis FRP oyunlarinda ve bircok filmde sikca gundeme getirilmistir Fakat bu iddialar cogunlukla Avrupa kiliclarinin rolu ve uretim sekli hakkindaki yanlis anlamalardan ve en kotuleriyle kiyaslama yapilmasindan kaynaklanir Japonya demir acisindan fakir bir ulke oldugu icin kilic yapmak pahali bir girisimdi Kaynaklar kisitliydi ve bir kilici gucunun yettigi malzemeyle yapmak demircinin bu ise ilgisine bagliydi Avrupa da da ustun kilic ustalari vardi Ispanya Toledo da yapilan celik kiliclar Japonya disinda yapilan efsanevi kalitedeki kiliclara bir ornektir Fakat demirin kolay bulunabilir olmasi yuksek sayida kaliteli silahin ucuza mal edilmesini saglamistir Avrupalilar pahali ve ucuz kiliclar arasinda secim yapma sansina sahipken Japonlar pahali kiliclar ya da daha az pahali kiliclar ve kilic uretmemek arasinda secim yapmak zorundaydi Japon kiliclarinin katlanmasi tum kilicin degerlenmesini saglamakla kalmaz kalitesi dusuk demire sahip olan bir ulkede demirin icindeki fazlaliklarin ayrilarak kilic yapilmasini mumkun kilar Eger baslamak icin daha iyi demiriniz ya da metali eritme imkaniniz varsa buna gerek yoktur Uretim esnasindaki dovme metodu sayesinde katana cok sert martensit bir uc kisim ile yumusak fakat esnek perlit bir orta kisim ve govdeye kavusur Duz kenarli bir kilicta olmayan fevkalade carpisma direncine ve keskinlige sahip olmasini saglar Geleneksel olarak uretilmis bir katananin 9 mm capindaki bir silahla karsi karsiya kaldiginda zarar gormeden etkiyi karsilayabildigi gorulmustur Kursun ikiye bolunmekte ve katana 50 kalibrelik agir makineli silahtan cikan 7 direkt vurusa parcalanmadan dayanmaktadir Ayrica silahla ates edilmeden once demir kesme makinesine karsi da kesilemez oldugunu kanitlamistir Bu basarilar kilicin sert fakat esnek olan martensit perlit yapisindan kaynaklanir Avrupa teknolojisinin Japon demircilerin gizemli dogasinin onunu kesecek onemli mesafe katettigi dusunulur Avrupalilar sekilli kiliclar yerine daha kaliteli ama yapilmasi daha cabuk ve kolay olan kati demir cubuklardan kiliclar uretmistir Avrupa daki metalcilik demircileri duz uclu ve pala gibi egimli kiliclar yapmaya tesvik ederken benzer sebeplerden Japonlar antik Ken tarzi modelleri birakip kivrik kiliclar yapmaya baslamistir Bazi Avrupa kiliclari farkli dovus sekilleri icin tasarlanmistir Keskinligi katanayi mukemmel kesici bir silah yapar fakat diger uluslarca kesmek icin yapilan modellerin de asagi kalir yani yoktur Katana bugun sinkendo ustalari kask kesme toreni duzenlese de savas sirasinda bir zirhi delebilecek etkiye sahip degildir Bu hafiflikteki belli basli Avrupa kiliclari kullanim gereklerine gore ureticilerinin dusundugu limitlerin altinda kullanilmaktadir Maruz kaldiklari kosullar tanimlanmazsa karsilastirma yapmak manasiz olur Avrupa kiliclari Japon kiliclarinin dayanamayacagi bazi gerilmelere dayanma gucu veren daha fazla yanal esneklige sahiptir Katanalarda ise Avrupa kiliclarinin dayanamayacagi bazi darbelere dayanmasina imkan veren yuksek bir carpisma direnci vardir Kilic tarihinin baslangicindan beri Orta Cag ve ronesans doneminden 20 yuzyila kadar bircok Avrupa kilic tipi Japon dovus modelleri ile benzer sekilde hafif zirhli ve zirhsiz piyadelerle savasmak icin yapilmistir Agirlik farklari cok abartilmistir Hem uzun kiliclar hem de katanalar 1 0 ve 1 5 kilogram 2 3 pound arasinda degisen tipik agirliga sahiptir Avrupa kiliclari ayni amacla kullanilan Japon kiliclarina gore daha uzundur En uzun katana yaklasik tek elle kullanilmak icin tasarlanan bir Avrupa kilici uzunlugundadir Tek elle tutulan Avrupa kilici dovusun niteligini tamamen degistiren bir kalkan ile birlikte kullanilmasina ragmen bir vakizasi ye yakin uzunluktadir Uzun Avrupa kilici ya da yarim kilic odaciolarak siniflandirilabilir fakat kullanimda katana ya dataciye daha benzerdir Daha cokodacigibi kullanilan buyuk Avrupa kiliclari ile sadece birkacodaciile karsilastirilabilecek boyuttadir Kullanilan terimler ve anlamlariTerminoloji icin Japon Kilici Terminolojisi maddesine goz atiniz Katana ustadlariAsikaga Yositeru Sukahara Bokuden Ayizasa Ayinayo Miyamoto Musasi Tarihi karakter En buyuk Japon Kilic ustasi Sasaki Kojiro Tarihi karakter Okita Souji Tarihi Karakter Shinsengumi 1 boluk komutani Saito Hajime Tarihi Karakter Shinsengumi 3 boluk komutani kanta kunte Sayigo Takamori Meiji devriminin ondegelen yoneticisi ve 1876 Satsuma isyaninin lideri Tosiro Mifune oyuncu NKHC Kavakami GensayiAyrica bakinizWikimedia Commons ta Katana ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir Japon Kilici Terminolojisi Taci Vakizasi Tanto SamurayKaynakcaIngilizce Wikipedia ve Almanca Wikipedia dan derlenmistir Kapp Leon 1987 The Craft of the Japanese Sword Kodansha Intl Ltd Perrin Noel 1979 Giving Up the Gun Japan s Reversion to the Sword 1543 1879 Boston David R Godine Robinson H Russell 1969 Japanese Arms and Armor New York Crown Publishers Inc Sinclaire Clive Samurai The Weapons and Spirit of the Japanese Warrior Yumoto John M 1958 The Samurai Sword A Handbook Boston Tuttle Publishing Leon und Hiroko Kapp Yoshindo Yoshihara Japanische Schwertschmiedekunst Ordonnanz Verlag 1996 dt ISBN 3 931425 01 0 Ubersetzung des folgenden Leon and Hiroko Kapp Yoshindo Yoshihara The Craft Of The Japanese Sword Kodansha International Tokyo 1987 Ingilizce ISBN 0 87011 798 X Lydia Icke Schwalbe Das Schwert des Samurai Exponate aus den Volkerkundemuseen Dresden und Leipzig Brandenburgisches Verlagshaus Berlin 1977 1990 ISBN 3 327 00735 7 Kanzan Sato The Japanese Sword A Comprehensive Guide Kodansha International Tokyo 1983 121997 Ingilizce ISBN 4 7700 1055 9 W M Hawley Laminating Techniques in Japanese Swords o O 1975 ISBN 0 910704 54 6 Nagayama Kokan 1997 The Connoisseur s Book of Japanese Swords Kodansha International 21 ISBN 4 7700 2071 6 Perrin Noel Giving Up the Gun Japan s Reversion to the Sword 1543 1879 Boston David R Godine 1979 Sword Robbers Strike Third Shop IC Coventry Nagayama Kokan 1997 The Connoisseur s Book of Japanese Swords Kodansha International 217 ISBN 4 7700 2071 6 Irvine Gregory 2000 The Japanese Sword The Soul of the Samurai London V amp A Publications http www schielhau org Meyer title html 2 Haziran 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde Dipnotlar Katana Webster s Third New International Dictionary Unabridged Merriam Webster 2002 2 Kasim 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Aralik 2007 a single edged sword that is the longer of a pair worn by the Japanese samurai Daniel Coit Gilman Harry Thurston Peck Frank Moore Colby Ed 1906 Sword The New International Encyclopaedia Dodd Mead and company s 765 14 Aralik 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Aralik 2007 one edged sword in general called a katana KB1 bakim Birden fazla ad editor listesi link Japonca Katana かたな 刀 Yahoo Japan Dictionary Shogakukan 19 Mayis 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Aralik 2007 15 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Temmuz 2021 Japonca 財団法人日本美術刀剣保存協会 14 Ekim 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde The Connoiseur s Book Of Japanese Swords Kodansha International 1997 s 21 Nagayama Kokan 1997 The Connoisseur s Book of Japanese Swords Kodansha International s 21 ISBN 4 7700 2071 6 Perrin Noel Giving Up the Gun Japan s Reversion to the Sword 1543 1879 Boston David R Godine 1979 Sword Robbers Strike Third Shop IC Coventry Kaynak Kokan Nagayama Japon Kilic Uzmanlari Rehberi s 217 Irvine Gregory Baslik The Japanese Sword The Soul of the Samurai Yayimci London V amp A Publications Yil 2000 16 Mayis 2006 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 19 Mayis 2006