Yay, kirişi kol kuvvetiyle gerilip salıverildiğinde oku kontrollü bir şekilde çok uzaklardaki hedefe saplayabilen bir savaş, av ve okculuk sporu aletidir. Kavs veya kabza da denir.
Tarihi
Yaydan önce ok ve mızrak elle, daha sonra da atlatl ile atılırdı. Bilinen en eski oklar son Buzul Çağı ertesi Üst Paleolitik ve Orta Taş Çağı dönemlerinde ortaya çıkmış ve Avustralya ve okyanus adaları dışında bütün dünyaya yayılmıştır.
En eski ok veya mızrak ucu Güney Afrika kıyılarında bulunmuş ve 71000 yıl öncesinden kalmadır, fakat bunlar atlatl ile atılan ucu taş temrenli mızrak ya da sivri çubuklar olabilir.
Olası en eski yay buluntusu 17500-18000 yıl öncesinden kalmadır ve Almanya'nın bölgesinde bulunmuştur.
adı verilen kültüre ait ok temrenleri İsviçre'deki adlı mağarada avcının kemikleri yanında, biri avlanmış ayının üçüncü kaburga kemiğine saplı halde bulunmuş ve 13500 yıl öncesinden kalma olduğu tespit edilmiştir.Kenya'nın bölgesi buluntu yerinde bir iskeletin kafatası ve göğüs kafesi içinde ok uçları bulunması ucu taş temrenli aletlerin 10000 yıl önce kullanıldığını düşündürmektedir.
En eski yekpare tahta yay karaağaçtan yapılmış Danimarka'da MÖ 9000'den kalma olarak bulunmuştur. Aynı yerde MÖ 8000'den kalma birçok başka yay da bulunmuştur. Yüksek verimli kopyaları yapılmaktadır.
16. yüzyılda barutlu silahların yaygınlaşmasına kadar ok ve yay önemli bir avlanma ve savaş aletiydi. Ok ve yayın örgütlü ordu savaşlarında kullanımı Avrupa'da 17. yüzyılda bitti, fakat doğuda ve yeni dünyada av ve kabile savaşlarında 19. yüzyıla kadar kullanıldı. Kanada'nın kuzeyinde yay 20. yüzyıl sonuna kadar Ren geyiği avında örneğin Igloolik'te kullanılıyordu.
Yay yakın zamanda Sahra güneyi Afrika'da kabile savaş silahı olarak kullanılmıştır; Buna bir örnek 2009 da Kenya'da ve halkları arasındaki 4 ölü ile sonuçlanan çatışmada belgelenmiştir.
İşlevi
Yayın kas kuvvetini oka en iyi verebilmesi için belli parametreler önemlidir.
- Yayın ok takıp çekildiğinde eller arasında ne kadar uzaklık olduğu hem çekenin kol uzunluğuna, hem çeken elin kirişi nasıl tuttuğuna, hem de yayın sertliği esnekliği ile çekenin kas kuvveti dengesine bağlıdır. Yayda depolanan enerji bu aşamada en yüksek durumdadır.
- Havada yalpalayan ok hem enerji israf eder hem de ucu hedeften şaşabilir. Okun yalpalamadan uçması kirişin salıverildiği noktadan kabza merkezine giden çizginin (kirişin yayla çekildiği okun kirişle itelendiği yönün) okun eksen çizgisi (okun gideceği yön) ile olan açısı mümkün olduğunca az olmasına bağlıdır. Okun kendi esnekliği ve ok bedeninin hedefe uçarken temren yivleri ve telek yönleri etkisiyle kendi ekseni etrafında dönme hızı da yalpalamayı etkiler.
- Yayın tüm enerjisi oka aktarılmaz, bir kısmı çile ve yay kollarının geri hareketine harcanır. Okun çıkış hızı bunlara harcanan enerjinin en aza indirgenmesine de bağlıdır.
Çeşitleri
Yapı bakımından
Yaylar kirişle kasılmadan önceki yani kullanılmazkenki duruşlarına göre isimlendirilir.
- Rekörv (İng. Recurve): kiriş gerili değilken kabzanın okçuya en yakın, kolların ve uçların daha ileri büküldüğü tip.
- Refleks (İng. Reflex): kiriş gerili değilken sadece uçların ileri büküldüğü tip.
- Dekürv (İng. Decurve): her yanı okçu tarafında olan, kirişi normalde gergin olmayan bu yüzden devamlı kiriş takılı bulundurulabilen tip.
- Defleks (İng. Deflex): kolları okçu tarafına bükük olan yay; Normalde daha az gergin olan ve tabii ki daha az enerji depolayabilen yay tipi.
- yassı kollu: Kolların bükülme yönünde daha ince olduğu, amerikan yerlilerince kullanılan tipi
- piramit tipi: kollarının uçları ortaya yakın kısımlarından daha dar bu yüzden geri harekete daha az enerji harcayan tip.
- sökülebilir / parça (İng. Takedown): Parçalara ayrılıp katlanabilen daha seyahate uygun olan yaylar.
Gelenek bakımından
- Yekpare tahtadan yapılan uzun yaylar genellikle hareketsizken atmaya müsait olduklarından savunma ve siper savaşında, bekleme yeri avcılığında kullanılır, Batı Avrupa'da çok yaygındılar ve genellikle porsuk ağacından yapılırlardı. Güney Amerika ve Afrika yerlileri de bu tip yay kullanırlardı. Malzeme olarak esnek, ısıtılınca verildiği şekli soğuduğunda koruyan ve budaksız, lifleri en uzunundan yöresel bir ağacın kuru gövdesi yarılarak elde edilen parçalar kullanılır.
- Asya'da popüler olan geleneksel yaylar at üzerinde kullanıma uygun kısa, hafif, birçok malzemeyi birbirine yapıştırarak daha uzun yaylarla aynı özelliklere ulaşabilen kompozit, katınç, bileşik ya da mürekkep yaylardılar. Kirişe bakan tarafa sıkıştırmaya dayanıklı malzeme olan boynuz şeritler, hedefe bakan tarafa esnemeye daha dayanıklı kas uzantısı sinir lifleri yapıştırılır, ikisi arasında esnek, ısıtılınca verilen şekli soğuduğunda koruyan ve budaksız, lifleri en uzunundan yöresel birkaç tahta parça iskeleti oluşturacak şekilde yapıştırılır. Tutkal olarak deriden, sinirden veya balığın hava kesesinden 65-70 derece sıcak suda eriterek yapılan tutkal kullanılır. Çile ipekten yapılır. Çilenin alternatifi kiriştir ve büküle büküle kurutulmuş küçükbaş hayvan bağırsağından yapılır. Kirişin ve tutkalın ıslandığında kuvvetlerini kaybetmesi kurak iç kısımlarda pek sorun olmasa da, yay at derisi ile kaplanır kiriş yerine çile kullanılır.
- Japon yayı, bambu ağacı şeritlerini değişik yönlerde birbirine yapıştırarak yapılsa da esasında bir yekpare malzeme yayıdır ve uzundur. Hareketsiz yavaş kullanıma müsaittir. Alt yanı kısadır, bu yüzden diz üstünde de kullanılabilir.
- Zamanla yayda birçok gelişmeler kaydedilmiştir.
- Araplar kirişe dar bir halka asarak arkasında çilenin girdiği gez yani kertik yerine sivri bir uç olan bu yüzden çilesinde benzer halkalar olmayan düşmanın kullanamıyacağı ok yöntemini geliştirdiler.
- Koreliler elle kabza arasına yerleştirilen ve Türkçede navek adıyla anılan bir oluk sayesinde daha hızla daha uzağa atılabilen ve elinde navek olmayan düşmanın geri atamıyacağı kısa ok yöntemini geliştirdiler.
- Çin'de bunun daha gelişmiş şekli MÖ 500 gibi oluğa kabza ve yay monte edip, kirişi tetiklenebilir mekanik bir düzenle tutabilen ve germe işleminin kuvvetli bacak kaslarıyla veya germe dişlisi döndüren kol(lar) çevrilerek kolayca ve önceden yapılabildiği tatar yayı veya kurmalı yay oldu. Seri üretilen tatar yayları ile silahlanan ordular Çin'in birleştirilmesinde ve genişlemesinde büyük rol oynadılar.
- metal veya sentetik malzeme yaylar ve tutkallar kullanarak daha uzağa daha kuvvetlice atabilen, kendisi daha hafif ve daha rutubete dayanıklı olan modern kompozit yaylar geliştirildi.
- En son gelişme Makaralı yaydır. Kiriş, karşı kollar uçlarındaki makaralardan dolaştırılarak iki yanda da mekanik avantaj oluşturulur, yani elin çekebildiği yay kuvveti katlanır, karşılığında kuvvet uygulama mesafesi de katlanır. Bu avantajlar yayı gerer iken iki yandaki sert yayların kısa ve güçlü hareketlerini, çeken elin iki misli kolay ve o kadar uzun hareketine, yay boşalırken de sert yayların kısa ve güçlü hareketlerini, ok için iki misli uzun süreli bir ivmelenme hareketine dönüştürür. Bu da elin yayı daha rahat gerebilmesini, okun da daha fazla ivme kazanıp, daha kuvvetle, daha uzaktaki bir hedefe saplanabilmesini sağlar. Makaralı yayın bir fazladan tasarım yenilik katkısı olarak, çilenin üzerinde dolanıp geldiği makaraların tam dairevi yapılmayıp, örneğin yumurtanın dikey kesitine benzer oval yapılmasının da, ayrıca çok faydalı bazı etkileri vardır:
- Yayı germenin erken kısmı, ip "yumurtanın (bisiklet vites dişlilerinden ortalardakileri gibi) kavislice dibini" dolanırken gibidir, yani epeyce bir kuvvet gerektirir, enerjinin büyük bir bölümü yayda bu evrede depolanır.
- Yayı germenin sona yakın kısmı, "yumurtanın (bisiklet vites dişlilerinden yavaş vites amaçlı en genişi gibi) az kavisli yanını" dolanırken gibidir, yani çeken kolu zorlamaz, az kuvvet gerektirir.
- Son, yani nişan alınacak yerden sonraki kısmı, "yumurtanın (bisiklet vites dişlilerinden en küçüğü gibi) dar kavisli sivri ucunu" dolanırken gibidir, yani çeken kolda acı kuvvet gerektirir, "dur/duvar" sinyali verir. Okçu böylece kolay bölge sonunun nerede olduğunu hisseder, "duvarın dibinde" yayın kuvvetinin %10 veya %20'si kadar kuvvetle tutarak çok daha rahat bir şekilde nişan alabilir.
- Bu, yayın tutarlı bir son gerginlikle çekilebileceği, yani her seferinde yayda aynı miktarda enerjinin depolanacağı, okun yaydan çıkış hızının her seferinde aynı olacağı, nereye gidebileceği hakkındaki tecrübelerimizin her seferinde geçerli olacağı demektir.
- Bu, daha uzun süre, zorlanıp el titremeden nişan alabilmek, bu yüzden hedefe daha güvenlice isabet ettirebilmek demektir.
- Bu, ayrıca yayı çeken kol yorulmadan uzun süre tutabileceği, bu sayede göstergeleri kontrol edecek vakit olacağı için, yay üzerine türlü hafif teknik edavatın takılabileceği, bunların okçuya yardım edebileceği anlamına gelir.
Türk yayı
Türk yayı Asya kompozit yay geleneğinin zirve örneklerindendir. İslâmiyet'in ilk zamanlarında Arap oklarının mesâfesi bugünkü ölçülerle 500 metreyi geçmiyordu. Osmanlı İmparatorluğu'nda ise ok 845.5 metreye kadar fırlatılmıştır ve bu rekor hala kırılamamaktadır. Dar mekanda, at veya diz üzerindeyken kullanılabilecek kadar küçük, çok uzaktan vurabilecek, zırhlı hedefi delip öbür tarafta yalman verecek (dışarı çıkabilecek) kadar kuvvetlidir.
Yapım malzemeleri
Türk yayında kullanılan malzemeler çile tarafında (karın tarafında) manda boynuzundan kesilip şekil verilen şeritler iki şeritin yay ortasındaki kabzada birleştiği noktada küçük beyaz bir kemik, ortada ısıtılıp bükülmüş akçaağaç veya kızılcık ağacı tahtası ve hedef tarafında büyükbaş hayvanın arka ayağının toynak yakınındaki veya omurga sinirlerinden dövülüp didiklenerek ayrıştırılan kollajen lifleridir. Bu üç katman mersin balığının (yüzme kesesinden) elde edilen tutkal at kılından bir fırça ile sürülerek birbirine yay boyunca yapıştırılır. Sonra yay bir yıl gibi uzun bir süre kurutulur. Tam kurumuş haliyle yayın uçları birbirine değecek kadar hedef yönüne (sırt tarafına) büküktür. Yay ısıtılıp itinayla son şekli verilir.
Kullanımı
Yay çile takılı olmadan muhafaza edilir, sadece gerektiğinde kasılır (tirkeş/kiriş/çile takılır), kullanım ertesi fazla bekletmeden yasılır (tirkeş/kiriş/çile çıkartılır). Yay çile ya da kirişlerini sağ elle kuvvetli çekip düzenli bırakabilmek için kemankeşler başparmaklarına zihgir denilen oval bir halka (okçu yüzüğü) takarlardı. Yay'ın kabzası sol elle tutulur, ok yayın dış (sağ) yüzüne dayanır, kertiğiyle tutturulduğu ipek çile, (sağ) başparmak üzerindeki zihgir ile çekilir, başparmak işaret parmağıyla desteklenir, gözden çok zihnen nişan alınır, "ya hak!" diyerek çile salıverilir, ok yollanır. Solaklar zihgiri sol baş parmağa takar, oku da yayın sol yüzüne dayarlar.
- Bu yöntem birçok faydalı etkiye olanak verir:
- okun sağ elle, sağdaki sadaktan, yayın sağ yanına, yani kolay ve hızlı yerleştirilebilmesine,
- başparmağın çileyi yayın ok tarafına salıvermesiyle yaydan çıkışta oluşan ok yalpalanmalarının en aza indirgenmesine,
- okun işaret ile orta parmak arasında her durumda yön değiştirmeden ve düşmeden tutulabilmesine,
- çileye tek başına maruz kalan başparmak derisinin zihgirle korunarak zedelenmemesine,
- ayni omuz ve kol açılarında çilenin diğer parmakların çekebileceğinden iki parmak boğumu daha geriye çekilebilmesine,
- nefes kontrolüne.
Bölümleri
Yayın bölümlerine uçtan ortaya doğru baş, tonç kertiği, kertiği koruyan sinir sargısı, çile (kertiğe takılan halka kısmı), kasan, sal, kabza, çelik (yayın/kabzanın ortasını gösteren kemik çizgi) adları verilir. Sal-kabza geçiş bölgesi de sinir sargısı ile korunmuş olabilir. Çilenin ortasında okun el tutmasa da düşmeden yerinde kalmasını sağlayan gügül ya da diğer adıyla düğül vardır.
Çeşitleri
Türk yayları 105–125 cm uzunluğunda, 300-360 gr ağırlığında yapılırlar. Yaylar yapılışına göre tımanlı veya sağınlı, kullanım alanlarına göre de , , ( en uzağa ok atabilen yaylar), (en az kuvvetle çekilebilen yaylar), hedef ve savaş yayları gibi çeşitleri vardır, yaylarla yapılan ok atış mesafelerine gez, atışı yapana da kemankeş denirdi.
Ustalığı
Yayın yapımı uzun bir emek mahsulü olduğu kadar ince bir sanatın da ifadesidir. İyi bir yayın yapımı çok sabır ister ve yıllarca sürebilir. Türklerde yay yapımına çok önem verilirdi. Sanatkarane yapılanlar altın ve yaldızla tezyin edilirdi. Süslemelerin bir köşesine (genellikle üst kasan başına) yapan ustanın adı ile yapım tarihi konulurdu. Bilhassa askeri müzelerde eski tarihlerde kullanılan çeşitli yay örnekleri pek çoktur.
Türk halk kültüründe yeri
Türklerde yay kutlu bir silahtır ve büyük önemi vardır. Gökyüzünü sembolize eder. Oğuz Kağan Bozoklar denen oğullarına Altın Yay’ı üçe bölerek vermiştir. (Diğer oğullarına da Üçokları üçe bölmüştür.) ise Alkım (Gökkuşağı) Altı Yay veya Altı İpli Yay olarak düşünülür. Sözcüğün genişlik anlamı vardır. Yaz sözcüğü ile aynı kökten gelir. Yay/Cay aynı zamanda ilkbahar demektir.Orhun alfabesinde ok ve yay kendi isimleri ve görünüşleriyle harf olarak vardır (Unicode 8.0 sürümünde U+10C16 , U+10C38 , yukarı bakanı U+10C39 ).
- Kore yayı, kuruma ertesi ısıtılıp açılmadan önce
- Asya yayıyla at üzerinden okçuluk
- Avrupa 19.y.y. Tatar yayı
- Sökülebilir yay
- Makaralı yayla okçuluk
Ayrıca bakınız
Dış bağlantılar
- http://www.turkokculugu.com 7 Ağustos 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- http://www.kemankes.com 14 Eylül 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- http://forum.turkokculugu.com/index.php 2 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- http://www.gelenekselturkokculugu.com/ 2 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Kaynakça
- ^ M. H. Monroe, Aboriginal Weapons and Tools (Avustralya yerlilerinin alet ve silahları) "Avustralya yerlilerinin tercihi silahı mızrak ve mızrak atıcıdır. Ok ve yayı hiç benimsememiş olmaları çok tartışılmıştır. Buzul Çağı ertesi ok ve yay dünyanın insan yaşayan Avustralya ve okyanus adaları dışında her bölgesinde kullanılmaktaydı. Buna birçok olası sebep öne sürüldü.[...] Yeni Gine'nin adalarından yakınında kıyıya yakın bir adada ok ve yayın yerlilerce kullanıldığını görmüştü. Fakat Avustralya yerlileri mızrağı tercih ediyorlardı."
- ^ Brown, Kyle S.; Marean, Curtis W.; ve diğerleri. (2012). "An early and enduring advanced technology originating 71,000 years ago in South Africa". Nature. 491 (7425). ss. 590-93. doi:10.1038/nature11660. (PMID) 23135405.
- ^ « La grotte du Bichon, un site préhistorique des montagnes neuchâteloises », Archéologie neuchâteloise 42, 2009.
- ^ Lahr, M. Mirazón; Rivera, F.; Power, R.K.; Mounier, A.; Copsey, B.; Crivellaro, F.; Edung, J.E.; Fernandez, J.M. Maillo; Kiarie, C. (2016). "Inter-group violence among early Holocene hunter-gatherers of West Turkana, Kenya (Kenya'nın Batı Turkana bölgesinde Orta Taş Çağı avcıları arasında gruplararası şiddet )". Nature. 529 (7586). ss. 394-398. doi:10.1038/nature16477. (PMID) 26791728.
- ^ O'Driscoll, Corey A; Thompson, Jessica C (2018). "The origins and early elaboration of projectile technology". Evolutionary Anthropology: Issues, News, and Reviews. 27 (1). ss. 30-45. doi:10.1002/evan.21560. (PMID) 29446556.
- ^ "Bow made by Noah Piagguttuq 1994".
- ^ . 16 Aralık 2016. 2 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ocak 2019.
- ^ "Kenyan Tribes Wage a War With Bows and Arrows – Photo Essays". Time.com. 19 Ekim 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Mayıs 2018.
- ^ a b https://www.youtube.com/watch?v=pi64K4EcSxA Navek ile Ok Atışı
- ^ "Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt" (PDF). 13 Aralık 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 28 Aralık 2011.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Yay kirisi kol kuvvetiyle gerilip saliverildiginde oku kontrollu bir sekilde cok uzaklardaki hedefe saplayabilen bir savas av ve okculuk sporu aletidir Kavs veya kabza da denir YayTarihiYaydan once ok ve mizrak elle daha sonra da atlatl ile atilirdi Bilinen en eski oklar son Buzul Cagi ertesi Ust Paleolitik ve Orta Tas Cagi donemlerinde ortaya cikmis ve Avustralya ve okyanus adalari disinda butun dunyaya yayilmistir En eski ok veya mizrak ucu Guney Afrika kiyilarinda bulunmus ve 71000 yil oncesinden kalmadir fakat bunlar atlatl ile atilan ucu tas temrenli mizrak ya da sivri cubuklar olabilir Olasi en eski yay buluntusu 17500 18000 yil oncesinden kalmadir ve Almanya nin bolgesinde bulunmustur adi verilen kulture ait ok temrenleri Isvicre deki adli magarada avcinin kemikleri yaninda biri avlanmis ayinin ucuncu kaburga kemigine sapli halde bulunmus ve 13500 yil oncesinden kalma oldugu tespit edilmistir Kenya nin bolgesi buluntu yerinde bir iskeletin kafatasi ve gogus kafesi icinde ok uclari bulunmasi ucu tas temrenli aletlerin 10000 yil once kullanildigini dusundurmektedir En eski yekpare tahta yay karaagactan yapilmis Danimarka da MO 9000 den kalma olarak bulunmustur Ayni yerde MO 8000 den kalma bircok baska yay da bulunmustur Yuksek verimli kopyalari yapilmaktadir 16 yuzyilda barutlu silahlarin yayginlasmasina kadar ok ve yay onemli bir avlanma ve savas aletiydi Ok ve yayin orgutlu ordu savaslarinda kullanimi Avrupa da 17 yuzyilda bitti fakat doguda ve yeni dunyada av ve kabile savaslarinda 19 yuzyila kadar kullanildi Kanada nin kuzeyinde yay 20 yuzyil sonuna kadar Ren geyigi avinda ornegin Igloolik te kullaniliyordu Yay yakin zamanda Sahra guneyi Afrika da kabile savas silahi olarak kullanilmistir Buna bir ornek 2009 da Kenya da ve halklari arasindaki 4 olu ile sonuclanan catismada belgelenmistir IsleviYayin kas kuvvetini oka en iyi verebilmesi icin belli parametreler onemlidir Yayin ok takip cekildiginde eller arasinda ne kadar uzaklik oldugu hem cekenin kol uzunluguna hem ceken elin kirisi nasil tuttuguna hem de yayin sertligi esnekligi ile cekenin kas kuvveti dengesine baglidir Yayda depolanan enerji bu asamada en yuksek durumdadir Havada yalpalayan ok hem enerji israf eder hem de ucu hedeften sasabilir Okun yalpalamadan ucmasi kirisin saliverildigi noktadan kabza merkezine giden cizginin kirisin yayla cekildigi okun kirisle itelendigi yonun okun eksen cizgisi okun gidecegi yon ile olan acisi mumkun oldugunca az olmasina baglidir Okun kendi esnekligi ve ok bedeninin hedefe ucarken temren yivleri ve telek yonleri etkisiyle kendi ekseni etrafinda donme hizi da yalpalamayi etkiler Yayin tum enerjisi oka aktarilmaz bir kismi cile ve yay kollarinin geri hareketine harcanir Okun cikis hizi bunlara harcanan enerjinin en aza indirgenmesine de baglidir CesitleriYapi bakimindan Yaylar kirisle kasilmadan onceki yani kullanilmazkenki duruslarina gore isimlendirilir Rekorv Ing Recurve kiris gerili degilken kabzanin okcuya en yakin kollarin ve uclarin daha ileri bukuldugu tip Refleks Ing Reflex kiris gerili degilken sadece uclarin ileri bukuldugu tip Dekurv Ing Decurve her yani okcu tarafinda olan kirisi normalde gergin olmayan bu yuzden devamli kiris takili bulundurulabilen tip Defleks Ing Deflex kollari okcu tarafina bukuk olan yay Normalde daha az gergin olan ve tabii ki daha az enerji depolayabilen yay tipi yassi kollu Kollarin bukulme yonunde daha ince oldugu amerikan yerlilerince kullanilan tipi piramit tipi kollarinin uclari ortaya yakin kisimlarindan daha dar bu yuzden geri harekete daha az enerji harcayan tip sokulebilir parca Ing Takedown Parcalara ayrilip katlanabilen daha seyahate uygun olan yaylar Yekpare uzun yayGelenek bakimindan Yekpare tahtadan yapilan uzun yaylar genellikle hareketsizken atmaya musait olduklarindan savunma ve siper savasinda bekleme yeri avciliginda kullanilir Bati Avrupa da cok yaygindilar ve genellikle porsuk agacindan yapilirlardi Guney Amerika ve Afrika yerlileri de bu tip yay kullanirlardi Malzeme olarak esnek isitilinca verildigi sekli sogudugunda koruyan ve budaksiz lifleri en uzunundan yoresel bir agacin kuru govdesi yarilarak elde edilen parcalar kullanilir Asya da populer olan geleneksel yaylar at uzerinde kullanima uygun kisa hafif bircok malzemeyi birbirine yapistirarak daha uzun yaylarla ayni ozelliklere ulasabilen kompozit katinc bilesik ya da murekkep yaylardilar Kirise bakan tarafa sikistirmaya dayanikli malzeme olan boynuz seritler hedefe bakan tarafa esnemeye daha dayanikli kas uzantisi sinir lifleri yapistirilir ikisi arasinda esnek isitilinca verilen sekli sogudugunda koruyan ve budaksiz lifleri en uzunundan yoresel birkac tahta parca iskeleti olusturacak sekilde yapistirilir Tutkal olarak deriden sinirden veya baligin hava kesesinden 65 70 derece sicak suda eriterek yapilan tutkal kullanilir Cile ipekten yapilir Cilenin alternatifi kiristir ve bukule bukule kurutulmus kucukbas hayvan bagirsagindan yapilir Kirisin ve tutkalin islandiginda kuvvetlerini kaybetmesi kurak ic kisimlarda pek sorun olmasa da yay at derisi ile kaplanir kiris yerine cile kullanilir Japon yayi bambu agaci seritlerini degisik yonlerde birbirine yapistirarak yapilsa da esasinda bir yekpare malzeme yayidir ve uzundur Hareketsiz yavas kullanima musaittir Alt yani kisadir bu yuzden diz ustunde de kullanilabilir Zamanla yayda bircok gelismeler kaydedilmistir Araplar kirise dar bir halka asarak arkasinda cilenin girdigi gez yani kertik yerine sivri bir uc olan bu yuzden cilesinde benzer halkalar olmayan dusmanin kullanamiyacagi ok yontemini gelistirdiler Koreliler elle kabza arasina yerlestirilen ve Turkcede navek adiyla anilan bir oluk sayesinde daha hizla daha uzaga atilabilen ve elinde navek olmayan dusmanin geri atamiyacagi kisa ok yontemini gelistirdiler Cin de bunun daha gelismis sekli MO 500 gibi oluga kabza ve yay monte edip kirisi tetiklenebilir mekanik bir duzenle tutabilen ve germe isleminin kuvvetli bacak kaslariyla veya germe dislisi donduren kol lar cevrilerek kolayca ve onceden yapilabildigi tatar yayi veya kurmali yay oldu Seri uretilen tatar yaylari ile silahlanan ordular Cin in birlestirilmesinde ve genislemesinde buyuk rol oynadilar metal veya sentetik malzeme yaylar ve tutkallar kullanarak daha uzaga daha kuvvetlice atabilen kendisi daha hafif ve daha rutubete dayanikli olan modern kompozit yaylar gelistirildi Makarali yayin kam denilen makaralarindan biri En son gelisme Makarali yaydir Kiris karsi kollar uclarindaki makaralardan dolastirilarak iki yanda da mekanik avantaj olusturulur yani elin cekebildigi yay kuvveti katlanir karsiliginda kuvvet uygulama mesafesi de katlanir Bu avantajlar yayi gerer iken iki yandaki sert yaylarin kisa ve guclu hareketlerini ceken elin iki misli kolay ve o kadar uzun hareketine yay bosalirken de sert yaylarin kisa ve guclu hareketlerini ok icin iki misli uzun sureli bir ivmelenme hareketine donusturur Bu da elin yayi daha rahat gerebilmesini okun da daha fazla ivme kazanip daha kuvvetle daha uzaktaki bir hedefe saplanabilmesini saglar Makarali yayin bir fazladan tasarim yenilik katkisi olarak cilenin uzerinde dolanip geldigi makaralarin tam dairevi yapilmayip ornegin yumurtanin dikey kesitine benzer oval yapilmasinin da ayrica cok faydali bazi etkileri vardir Yayi germenin erken kismi ip yumurtanin bisiklet vites dislilerinden ortalardakileri gibi kavislice dibini dolanirken gibidir yani epeyce bir kuvvet gerektirir enerjinin buyuk bir bolumu yayda bu evrede depolanir Yayi germenin sona yakin kismi yumurtanin bisiklet vites dislilerinden yavas vites amacli en genisi gibi az kavisli yanini dolanirken gibidir yani ceken kolu zorlamaz az kuvvet gerektirir Son yani nisan alinacak yerden sonraki kismi yumurtanin bisiklet vites dislilerinden en kucugu gibi dar kavisli sivri ucunu dolanirken gibidir yani ceken kolda aci kuvvet gerektirir dur duvar sinyali verir Okcu boylece kolay bolge sonunun nerede oldugunu hisseder duvarin dibinde yayin kuvvetinin 10 veya 20 si kadar kuvvetle tutarak cok daha rahat bir sekilde nisan alabilir Bu yayin tutarli bir son gerginlikle cekilebilecegi yani her seferinde yayda ayni miktarda enerjinin depolanacagi okun yaydan cikis hizinin her seferinde ayni olacagi nereye gidebilecegi hakkindaki tecrubelerimizin her seferinde gecerli olacagi demektir Bu daha uzun sure zorlanip el titremeden nisan alabilmek bu yuzden hedefe daha guvenlice isabet ettirebilmek demektir Bu ayrica yayi ceken kol yorulmadan uzun sure tutabilecegi bu sayede gostergeleri kontrol edecek vakit olacagi icin yay uzerine turlu hafif teknik edavatin takilabilecegi bunlarin okcuya yardim edebilecegi anlamina gelir Turk yayiTurk yayi kurulmamis sadagi yatagan Turk yayi Asya kompozit yay geleneginin zirve orneklerindendir Islamiyet in ilk zamanlarinda Arap oklarinin mesafesi bugunku olculerle 500 metreyi gecmiyordu Osmanli Imparatorlugu nda ise ok 845 5 metreye kadar firlatilmistir ve bu rekor hala kirilamamaktadir Dar mekanda at veya diz uzerindeyken kullanilabilecek kadar kucuk cok uzaktan vurabilecek zirhli hedefi delip obur tarafta yalman verecek disari cikabilecek kadar kuvvetlidir Yapim malzemeleri Turk yayinda kullanilan malzemeler cile tarafinda karin tarafinda manda boynuzundan kesilip sekil verilen seritler iki seritin yay ortasindaki kabzada birlestigi noktada kucuk beyaz bir kemik ortada isitilip bukulmus akcaagac veya kizilcik agaci tahtasi ve hedef tarafinda buyukbas hayvanin arka ayaginin toynak yakinindaki veya omurga sinirlerinden dovulup didiklenerek ayristirilan kollajen lifleridir Bu uc katman mersin baliginin yuzme kesesinden elde edilen tutkal at kilindan bir firca ile surulerek birbirine yay boyunca yapistirilir Sonra yay bir yil gibi uzun bir sure kurutulur Tam kurumus haliyle yayin uclari birbirine degecek kadar hedef yonune sirt tarafina bukuktur Yay isitilip itinayla son sekli verilir Kullanimi Cilenin oku ok boyu yani kabza kenarina dogru degil de kabza ortasina dogru itelemesi yuzunden okun yaydan yalpalayarak cikisinin baslangic evreleri Yay cile takili olmadan muhafaza edilir sadece gerektiginde kasilir tirkes kiris cile takilir kullanim ertesi fazla bekletmeden yasilir tirkes kiris cile cikartilir Yay cile ya da kirislerini sag elle kuvvetli cekip duzenli birakabilmek icin kemankesler basparmaklarina zihgir denilen oval bir halka okcu yuzugu takarlardi Yay in kabzasi sol elle tutulur ok yayin dis sag yuzune dayanir kertigiyle tutturuldugu ipek cile sag basparmak uzerindeki zihgir ile cekilir basparmak isaret parmagiyla desteklenir gozden cok zihnen nisan alinir ya hak diyerek cile saliverilir ok yollanir Solaklar zihgiri sol bas parmaga takar oku da yayin sol yuzune dayarlar Bu yontem bircok faydali etkiye olanak verir okun sag elle sagdaki sadaktan yayin sag yanina yani kolay ve hizli yerlestirilebilmesine basparmagin cileyi yayin ok tarafina salivermesiyle yaydan cikista olusan ok yalpalanmalarinin en aza indirgenmesine okun isaret ile orta parmak arasinda her durumda yon degistirmeden ve dusmeden tutulabilmesine cileye tek basina maruz kalan basparmak derisinin zihgirle korunarak zedelenmemesine ayni omuz ve kol acilarinda cilenin diger parmaklarin cekebileceginden iki parmak bogumu daha geriye cekilebilmesine nefes kontrolune Bolumleri Yayin bolumlerine uctan ortaya dogru bas tonc kertigi kertigi koruyan sinir sargisi cile kertige takilan halka kismi kasan sal kabza celik yayin kabzanin ortasini gosteren kemik cizgi adlari verilir Sal kabza gecis bolgesi de sinir sargisi ile korunmus olabilir Cilenin ortasinda okun el tutmasa da dusmeden yerinde kalmasini saglayan gugul ya da diger adiyla dugul vardir Bas tonc kertigi ve cilenin gerilme asamalariCesitleri Turk yaylari 105 125 cm uzunlugunda 300 360 gr agirliginda yapilirlar Yaylar yapilisina gore timanli veya saginli kullanim alanlarina gore de en uzaga ok atabilen yaylar en az kuvvetle cekilebilen yaylar hedef ve savas yaylari gibi cesitleri vardir yaylarla yapilan ok atis mesafelerine gez atisi yapana da kemankes denirdi Ustaligi Yayin yapimi uzun bir emek mahsulu oldugu kadar ince bir sanatin da ifadesidir Iyi bir yayin yapimi cok sabir ister ve yillarca surebilir Turklerde yay yapimina cok onem verilirdi Sanatkarane yapilanlar altin ve yaldizla tezyin edilirdi Suslemelerin bir kosesine genellikle ust kasan basina yapan ustanin adi ile yapim tarihi konulurdu Bilhassa askeri muzelerde eski tarihlerde kullanilan cesitli yay ornekleri pek coktur Turk halk kulturunde yeri Turklerde yay kutlu bir silahtir ve buyuk onemi vardir Gokyuzunu sembolize eder Oguz Kagan Bozoklar denen ogullarina Altin Yay i uce bolerek vermistir Diger ogullarina da Ucoklari uce bolmustur ise Alkim Gokkusagi Alti Yay veya Alti Ipli Yay olarak dusunulur Sozcugun genislik anlami vardir Yaz sozcugu ile ayni kokten gelir Yay Cay ayni zamanda ilkbahar demektir Orhun alfabesinde ok ve yay kendi isimleri ve gorunusleriyle harf olarak vardir Unicode 8 0 surumunde U 10C16 U 10C38 yukari bakani U 10C39 Kore yayi kuruma ertesi isitilip acilmadan once Asya yayiyla at uzerinden okculuk Avrupa 19 y y Tatar yayi Sokulebilir yay Makarali yayla okculukAyrica bakinizOkculuk Turk okculuguDis baglantilarhttp www turkokculugu com 7 Agustos 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde http www kemankes com 14 Eylul 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde http forum turkokculugu com index php 2 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde http www gelenekselturkokculugu com 2 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Kaynakca M H Monroe Aboriginal Weapons and Tools Avustralya yerlilerinin alet ve silahlari Avustralya yerlilerinin tercihi silahi mizrak ve mizrak aticidir Ok ve yayi hic benimsememis olmalari cok tartisilmistir Buzul Cagi ertesi ok ve yay dunyanin insan yasayan Avustralya ve okyanus adalari disinda her bolgesinde kullanilmaktaydi Buna bircok olasi sebep one suruldu Yeni Gine nin adalarindan yakininda kiyiya yakin bir adada ok ve yayin yerlilerce kullanildigini gormustu Fakat Avustralya yerlileri mizragi tercih ediyorlardi Brown Kyle S Marean Curtis W ve digerleri 2012 An early and enduring advanced technology originating 71 000 years ago in South Africa Nature 491 7425 ss 590 93 doi 10 1038 nature11660 PMID 23135405 KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link La grotte du Bichon un site prehistorique des montagnes neuchateloises Archeologie neuchateloise 42 2009 Lahr M Mirazon Rivera F Power R K Mounier A Copsey B Crivellaro F Edung J E Fernandez J M Maillo Kiarie C 2016 Inter group violence among early Holocene hunter gatherers of West Turkana Kenya Kenya nin Bati Turkana bolgesinde Orta Tas Cagi avcilari arasinda gruplararasi siddet Nature 529 7586 ss 394 398 doi 10 1038 nature16477 PMID 26791728 O Driscoll Corey A Thompson Jessica C 2018 The origins and early elaboration of projectile technology Evolutionary Anthropology Issues News and Reviews 27 1 ss 30 45 doi 10 1002 evan 21560 PMID 29446556 Bow made by Noah Piagguttuq 1994 16 Aralik 2016 2 Agustos 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 5 Ocak 2019 Kenyan Tribes Wage a War With Bows and Arrows Photo Essays Time com 19 Ekim 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Mayis 2018 a b https www youtube com watch v pi64K4EcSxA Navek ile Ok Atisi Turk Soylence Sozlugu Deniz Karakurt PDF 13 Aralik 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi PDF Erisim tarihi 28 Aralik 2011