Ömer Seyfettin (11 Mart 1884, Gönen, Balıkesir - 6 Mart 1920, İstanbul), Türk yazar, şair, asker ve öğretmen. Türk edebiyatının önde gelen hikâye yazarlarındandır. Türk kısa hikâyeciliğinin kurucu ismi, ayrıca edebiyatta Türkçülük akımının kurucularından olup, Türkçede yalınlaşmanın savunucuları arasındadır.
Ömer Seyfettin 1319 (1903) P.-489 | |
---|---|
![]() | |
Doğum | 11 Mart 1884 Gönen, Balıkesir, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 6 Mart 1920 (35 yaşında) Üsküdar, İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu |
Defin yeri | Zincirlikuyu Mezarlığı, İstanbul |
Meslek | Şair, öğretmen, yazar, Türkolog, asker ve veteriner hekim |
Milliyet | Türk |
Eğitim | Askeri Baytar Rüştiyesi Edirne Askeri İdadisi Mekteb-i Harbiye-i Şahâne |
Edebî akım | Türkçülük |
Etkilendikleri | |
Askeri kariyer | |
Bağlılığı | |
Branşı | |
Hizmet yılları | 1903-1914 |
Rütbesi | ![]() |
Birimi | 3. Ordu Batı Ordusu İzmir Redif Tümeni |
Komutası | Kuşadası Redif Taburu |
Çatışma/savaşları | İlinden İsyanı Trablusgarp Savaşı Balkan Savaşları I. Dünya Savaşı |
Ödülleri | ![]() ![]() ![]() ![]() |
Yaşamı

1- Rus pençesi
2- Milli gaflet.
Birinci kuvvet artık kırıldı. Fakat ikinci kuvvet hâlâ duruyor. Bu kuvvete karşı uğraşmak, bugün bütün milliyetini idrak etmiş Türkler için farzdır."
11 Mart 1884 tarihinde babasının görev dolayısıyla bulunduğu Balıkesir ili Gönen ilçesinde doğdu. Binbaşı rütbesine dek yükselen Ömer Şevki Bey'le, İsfendiyaroğulları’ndan Ankaralı topçu kaymakamı Mehmed Bey’in kızı olan Fatma Hanım'ın ikisi küçük yaşlarda ölen dört çocuğundan biridir. Öğrenimine Gönen'de bir mahalle okulunda başladı. Ömer Şevki Bey'in atanması dolayısıyla Gönen'den ayrılan aile, İnebolu ve Ayancık'tan sonra İstanbul'a gelerek, dedesinin Kocamustafapaşa’daki konağına yerleşti.
Ömer Seyfettin, önce İstanbul’un Aksaray bölgesinde bulunan özel Türk okullarından Mekteb-i Osmani'ye, 1893 ders yılı başında Askerî Baytar Rüştiyesi'nin subay çocukları için açılmış özel sınıfına kaydedildi. Bu okulu 1896'da tamamlayarak Kuleli Askeri İdadisi'ne yazıldı. Daha sonra Edirne Askeri İdadisi'ne nakil olarak eğitimine, arkadaşı Enis Avni ile birlikte burada devam etti. İlk edebi çalışmaları olan şiirlerini Edirne’deki öğrenciliği sırasında yazdı.
1900'de idadîyi bitirerek İstanbul'a döndü ve Mekteb-i Harbiye-i Şahâne'ye başladı. İstanbul’da dergisinde şiirlerinin yayımlanmasıyla yayın dünyasına girdi. Tenezzüh adlı ilk hikâyesi bu dönemde, 13 Nisan 1902 tarihinde Sabah dergisinde yayımlandı. 9 Ağustos 1903 yılında Makedonya'da çıkan karışıklık üzerine Mekteb-i Harbiye'de iken, 2 Ağustos 1903’te Makedonya’da baş gösteren başkaldırı hareketlerinden dolayı onun bulunduğu son sınıf, o bölgede görevlendirilmek üzere "sınıf-ı müstacele" (ivedi mezuniyet) denilen bir hakla okulundan sınavsız şekilde, 19 yaşında mezun oldu. Askerlik yaşamına Kuşadası Piyade Taburu’nda mülâzım-ı sânî rütbesinde başladı. Ancak İzmir’e varmadan taburunun gönderildiği Selânik’te ve Manastır’a bağlı Pirlepe’de görev yaptı. Buradaki başarılardan dolayı iki liyakat madalyasıyla ödüllendirildi. Başkaldırının bastırılmasının ardından, bağlı bulunduğu tabur 6 Eylül 1904’te Kuşadası’na döndü. 1907 Temmuz’u başlarında, İzmir’de konuşlu Aydın Vilâyeti Jandarma Alay Mektebi’nin kuruluşunda İtalyan subayı Miralay Tomas’a yardım etmek üzere bu okulun kavâid-i dîniyye (inanç yasası) hocalığına tayin edildi. 1909 yılında bir ara Köprülü’de Askeri Rüşdiye Mektebi’nde beden eğitimi öğretmenliği görevinde bulunduysa da iki yıl süreyle Balkanlar’daki Velmefçe, Pirlepe, Osenova, Pirbeliçe, Serez, İştip, Babina, Demirhisar, Cum‘a-i Bâlâ, Razlık gibi sınır yerleşim yerlerinde çete takibiyle uğraştı. Serez mutasarrıflığı Menlik kazası Razlık kasabası yakınlarında bulunan Yakorit köyünde bölük komutanlığı yaptı.
İzmir yaşamı
Ömer Seyfettin, mezuniyetten sonra piyade asteğmeni rütbesiyle, merkezi Selanik'te bulunan Üçüncü Ordu'nun İzmir Redif Tümeni'ne bağlı Kuşadası Redif Taburu'na tayin edildi. İzmir’de bulunduğu sırada, Makedonya’da başlayan başkaldırıyı bastırmak üzere Selanik’e ve Manastır’a gönderildi, bu bölgede görev yaptı. Buradaki görevinde gösterdiği başarılardan dolayı Altın ve Gümüş olmak üzere iki Liyakat Madalyası ile ödüllendirildi. 1906'da İzmir Jandarma Okulu'na öğretmen olarak atandı. Bu vesileyle İzmir'deki fikrî ve edebî faaliyetleri ve bunlar içerisinde yer alan gençleri tanıma fırsatı buldu. Nitekim batı kültürünü tanıyan Baha Tevfik'ten Fransızca bilgisini artırmak için teşvik gördü; 'den ise yalın Türkçe ve ulusal bir dille yapılan millî edebiyat konusunda fikirler edindi.
Selanik ve Genç Kalemler dergisi
Ocak 1909'da Selanik’te konuşlu Üçüncü Ordu'da görevlendirildi. İttihat ve Terakki Cemiyeti’yle olan bağlantısı da bu yıllardan itibaren başlamıştır. Manastır, Pirlepe, Köprülü, Cumâ-yı Bâlâ kasaba ve köylerinde görev yaptı.Razlık (günümüzde Bulgaristan'da bulunan bir şehir) kasabasının Yakorit köyünde bölük komutanlığı yaptı. Balkan çetecilerinin Türk düşmanlığını dile getirdiği Bomba, Beyaz Lâle, Tuhaf Bir Zulüm adlı öyküleri, bu görevleri sırasında edindiği izlenimler sonucu yazdı. Yazıları ve öyküleri, İstanbul’da ve Selanik’te çıkan çeşitli dergilerde takma adlarla yayımlandı. Ali Canip’e yazdığı meşhur mektubu da bu sırada Yakorit’te yayımlanmıştır. Ömer Seyfettin’in dil konusunda görüşlerini özetleyen bu mektup, Yeni Lisan hareketinin başlamasına vesile olmuştur. 31 Mart Olayı’nın bastırılmasında görevli olan Selanik konuşlu Hareket Ordusu’nda bulunan komutanlardan birisiydi. Ancak İstanbul’un siyasi-ideolojik havası ve asker-siyaset ilişkisine tanık olması, askerlikten soğumasına neden oldu.
Ardından 1910 yılında Ziya Gökalp’in de istek ve yoğun önerisi ile İttihat-Terakki’nin de tazminatını ödemesiyle, askerlik görevinden ayrıldı. Hayatını yazar ve öğretmen olarak sürdürmek üzere Selanik’e yerleşti. Rumeli’nin tek Türk bilim ve edebiyat dergisi olarak Selanik'te çıkarılan Hüsün ve Şiir dergisinin ismi, Akil Koyuncu'nun istek ve ısrarı üzerine Genç Kalemler'e çevrildikten sonra 11 Nisan 1911'de Ömer Seyfettin'in Yeni Lisan isimli ilk başyazısı, imzasız olarak yayımlandı.
Balkan Savaşı ve esaret
Genç Kalemler yazı kurulunu oluşturanlar, Balkan Savaşı'nın başlaması üzerine dağılmak zorunda kaldı. Ömer Seyfettin’in sivil yaşamı bir yıl kadar sürmüştü. Yeniden orduya çağrılan yazar, üsteğmen rütbesiyle 14 Eylül 1912 günü Garp Ordusu’nda 39. Alay’ın 3. Tabur’una katıldı. Komanova’da Sırplar’a, Yanya’da Yunanlılar’a karşı savaştı. 20 Ocak 1913’te Kanlıtepe’de Yunanlılar’a esir düştü. Atina yakınlarındaki Nafliyon kasabasında on ay kadar süren tutsaklık yaşamının 28 Kasım 1913’te sonlanmasının ardından 17 Aralık 1913 günü İstanbul’a döndü.
Tutsaklık süresince gerek okuyarak, gerekse yazarak; yazarlık yaşamı için önemli olacak deneyimler kazandı. Mehdi, Hürriyet Bayrakları gibi öykülerini de bu dönemde yazdı. Öyküleri; Türk Yurdu'nda yayımlandı.
İstanbul ve Türk Sözü dergisi
Ömer Seyfettin, 28 Kasım 1913'te tutsaklığı bitince İstanbul'a döndü. Bu sıralarda annesi ölmüş, babası ise yeniden evlenerek İstanbul’dan ayrılmıştı. Kendisini çok yalnız hisseden Ömer Seyfeddin, 23 Şubat 1914’te askerlikten ikinci defa istifa etti. Dârülmuallimîn’de (öğretmen okulu) kıraat (okuma), Kabataş Sultânîsi’nde edebiyat öğretmenliği görevlerini üstlendi. Türk Sözü dergisinin başyazarlığına getirildi ve burada Türkçü düşüncenin sözcülüğünü yapan yazılar yazdı. Aynı yıl İstanbul Dârülfünunu’nda kurulan Tedkikat-ı Lisâniyye Encümeni (Dil Araştırma Kurulu) üyeliğine seçildi. 1915’te Harbiye Nezâreti’nin kültür ve sanat adamları için Çanakkale cephesine düzenlediği geziye katıldı.
1915'te İttihat ve Terakki Fırkası ileri gelenlerinden Doktor Besim Ethem Bey'in kızı Calibe Hanım'la evlendi. Bu evlilik Fahire Güner isimli bir kız çocuğuna rağmen, 3 Eylül 1918'de sonlandı ve Ömer Seyfettin yeniden yalnızlığa döndü. Gerek bozulan evliliği, gerekse I. Dünya Savaşı yenilgisini görmesi onu etkiledi. Anadolu’da uzun seyahatlere çıkarak bu olumsuz havadan kurtulmaya ve her hafta en az bir öykü yazmaya çalıştı.
Son yılları
Siyasi ve özel yaşamındaki olumsuzluklar, esasen bozulmuş olan sağlığını iyice kötüleştirdi. Manastır yıllarında kumandanı olan Câvid Paşa’nın Kalamış koyundaki yalısını kiraladı. “Münferit Yalı” adını verdiği bu evde tek başına yaşadı. 1917'den öldüğü gün 6 Mart 1920'ye değin geçen sürede, birçok olumsuz duruma rağmen verimli bir öykücülük döneminin içinde olmuştur. Bu dönemde on kitap dolduran yazar, 125 de öykü yazdı. Hikâye ve makaleleri Yeni Mecmua, Şair, Donanma, Büyük Mecmua, Yeni Dünya, Diken ve Türk Kadını gibi dergilerle Vakit, Zaman ve İfham gazetelerinde yayımlandı. Bir yandan da öğretmenlik görevini sürdürdü.

Ölümü
23 Şubat 1920'de hastalığı ağırlaşan Ömer Seyfettin, Üsküdar'daki Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne kaldırıldı. 6 Mart 1920'de 35 yaşında hayatını kaybetti. Önceden teşhis edilememiş olmakla beraber, yapılan otopsi sonucunda hastalığının diyabet olduğu belirlendi. Hastanede kimsenin ziyaret etmemesi ve cenazesine sahip çıkılmaması nedeniyle kimsesiz olduğu düşünülen Ömer Seyfettin'in naaşı, tıp fakültesi öğrencilerinin dersinde kadavra olarak kullanıldı. Naaşının kadavra olarak kullanıldığı fotoğraf bir gazetedeki tıp haberinde yayımlanınca Ömer Seyfettin'i tanıyanlar hastaneye gitti ancak Seyfettin'in başının gövdesinden ayrıldığı anlaşıldı. Ancak bu iddia, söz konusu görselin 1890 yılında Mekteb-i Tıbbiye’de (Tıphane-i Amire) çekilmiş bir kadavra görüntüsüne ait olduğu anlaşıldığından yalanlanmıştır. Ayrıca Ali Canip Yöntem ve Halit Fahri Ozansoy, Ömer Seyfettin’i öldüğü gün dahi ziyaret ettiklerini aktarmaktadır. Naaşı önce Kadıköy Kuşdili Mahmutbaba Mezarlığı'na defnedildi. Daha sonra buradan yol geçeceği veya bölgeye araba garajı yapılacağı gerekçesiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla mezarı, 23 Ağustos 1939'da Zincirlikuyu Mezarlığı'na nakledildi.
Ölümünden sonra
En yakın arkadaşı Ali Canip Yöntem, onun hayatını ve mizacını anlatan, en kuvvetli hikâyelerini içeren Ömer Seyfettin ve Hayatı adlı bir kitap yazdı ve bu kitap 1935 yılında yayımlandı. Kısa bir süre sonra da bütün hikâyeleri bir kitap serisi halinde basıldı. Bu hikâyeler günümüzde de okunmaktadır.
Etkisi
Ömer Seyfettin'in hikâyelerinde kullandığı çocuk teması, eğitsel bakış açısı ve modern Türk hikâyeciliğine etkisi, Türkçe öğretimine katkıları akademik çalışmalara konu olmuştur.
Düşünceleri
Evrim kuramına bakış açısı
1839’da Tanzimat Fermanı ile başlayan Jön Türk’lerin genellikle Fransız ağırlıklı entelektüel kaynaklardan beslenmesi ve İttihat Terakki kadrosunun düsturu haline gelen 19. yüzyıl pozitivizmi ile güçlü bir “bilimci” damara sahip olanların bir hareketi olagelmiştir. Ömer Seyfettin de bu gelenekten gelen, ancak kuşağının, yüzünü batıya çeviren yüzeysel ve kaba çoğunluğundan farklı kişiliklerinden biridir. 19. yüzyıl Türk modernleşmesi entelijansiyası, kabalaştırılmış biçimiyle Darwin ve evrimden de haberdardır. Bu kaba Darwinizm, modernleşme aktörlerinin devindirici motifleri arasında önemli bir yere de sahiptir.
Bu dönemde, kuşağını etkileyen felsefi, edebi, siyasi ve bilimsel kuramların farkında olan yazar, Darwin’i ve dönemindeki evrim anlayışını içinde barındıran iki öykü ile karşımıza çıkmaktadır. (4). Bunlar, Gizli Mâbet kitabında yer alan "Kesik Bıyık" ve "Pireler" adlı öyküleridir.
Kesik Bıyık
Seyfettin'in, "Kesik Bıyık" adlı öyküsünden bir kesit şu şekildedir;
“Darwin denilen herifin sözüne inanmalı. Evet, insanlar mutlaka maymundan türemişler! Çünkü işte neyi görsek hemen taklit ediyoruz; oturmayı, kalkmayı, içmeyi, yürümeyi, durmayı, hâsılı hâsılı her şeyi…”
Pireler
Seyfettin'in, Gizli Mâbet kitabındaki bir diğer öyküsü olan ve özellikle Darwin sonrası maddi dünya algısını bir şekilde içeren akılcı Batı tıbbı karşısında eski usul hekimliğin yerildiği, "Pireler" adlı öyküsünden bir kesit şu şekildedir;
“Siz istersiniz muska…siz istersiniz üfürük…Siz istersiniz ilâç! Halbuki hastalıkların evvelâ sebeplerini bulmak lazım! Bu sebep bulununca şifâ bulundu demektir! Senin köpek hasta, niçin?…Allah dünyada hiçbir hayvanı, hiçbir âzâyı vazifesiz yaratmadı. En fena hayvanların, en muzır mikropların bile vazifeleri vardır. Dört ayaklı hayvanlar çok tembeldirler. Allah bunların üzerine pireleri koydu. Niçin? Uyandıkları zaman rahatsız olup tekrar uyumamaları için…Bu pirelerin ısırmalarından kaşınarak hareket, yani jimnastik yapmak için…Siz ne yaptınız? Bu köpeği yıkadınız. Üzerine kolonya sürdünüz. Vücudunda hiç pire kalmadı. Rahat uyumağa başladı. Uyandı tekrar uyudu. Uyandıktan sonra onu uyutturmayacak hayvanlar üzerinde yoktu. Uyuya uyuya iştahı kapandı. Midesi bozuldu. Yemedi, içmedi, hareket etmedi. Vücudu toksin doldu. Hastalandı. Bir ay daha üzerine pire koymaya idiniz, açlıktan halsizlikten ölecekti!…”
“…sonra sineklere, farelere, vızvızlara, kedilere geçti. Küçük buzağıları koşturmak için tabiat, burunlarının dokunamayacağı bir yere, meselâ kuyruklarının dibine bir takım muacciz (taciz eden) sokucu sinekler musallat ediyordu. Darwin’in hakikatlarını dinliyordum…”
Ömer Seyfettin, "Pireler" öyküsünde bahsettiği, Osmanlı’ya dek akseden, “Darwin’in hakikatları” olarak tanımladığı bu kavramsal çerçeve, aslında döneminde Darwin’e de çok yabancı olmayan; evrimsel biyolojinin işleve ilişkin açıklama biçimlerine önemli bir süre egemen olan uyarlanma (adaptasyon) kavramına karşılık gelmektedir. Bu görüşe göre her canlının, canlıdaki her bir organın bir işlevi bulunur. Bu işlevi tanımlayan ise, canlıların içine doğdukları, onların biyolojisinden bağımsız çevrelerin oluşturdukları çözülmesi gereken sorunlardır.
Türk edebiyatı
Ruşen Eşref Ünaydın'ın 1918'de yayımlanan "Diyorlar ki" adlı kitabında bulunan mülakatında Ömer Seyfettin, kendisini etkileyen edebiyatçılardan şöyle bahsetti:
"Şinasi'den sonraki edebiyata gelince, Kemal Bey'i (Namık Kemal) çok sevdim. 'Evrâk-ı Perîşân'dan sayfalar ezberledim. Bana hayatiyet veren; beni iyiye, doğruya, güzele samimiyetle alakadar eden Kemal'dir sanıyorum. Ne yalan söyleyeyim, Hâmid'i (Abdülhak Hamit Tarhan) pek o kadar anlayamıyorum. Ekrem Bey'e (Recaizade Mahmud Ekrem) gelince, Nijad'ı için yazdığı şeylere hâlâ bayılırım. Ne müessir şeylerdir. Fikret!.. (Tevfik Fikret) İşte bana 'mükemmellik' iştiyakını veren! İdadiye mektebinde iken hep 'Rübab'ı okuyordum. Halid Ziya, bizim ilk üstadımızdır. Ben bir gece hiç uyumamış, sabaha kadar 'Bir Ölünün Defteri'ni okumuştum. Onun yalnız lisanı skolastiktir. Yoksa tekniği öyle kuvvetlidir ki Avrupa'nın cenûb-ı şarkîsinde; mesela Romanya'da, Sırbistan'da, Bulgaristan'da, Yunanistan'da o kuvvette bir romancı yoktur."
Seyfettin, kendini tanımlayıp dönemin edebiyatının eleştirisini yaparken ise şu ifadeleri kullandı:
"Bana gelince, ortaya esaslı bir eser koymadan sanatkârlık hülyasına kapılmam bile! Edebiyatımızın şiarı, 'Çok laf, az eser!'dir. Ben şimdilik bu şiarı bozmaya çalışıyorum. Ağustos böceği gibi öterek yan gelmekten ise karınca gibi çalışmak daha iyi değil mi? Şimdiye kadar öttüğümüz elverdi. Biraz da iş yapalım ki çorak edebiyatımız şenlensin. Değil mi?"
Eserleri
Öyküleri
- 1/2
- Acaba Ne İdi?
- Acıklı Bir Hikâye
- Açık Hava Mektebi
- Akşam Sefası
- Ant
- Antiseptik
- Apandisit
- Ashab-ı Kehfimiz
- Asilzadeler
- Aşk Dalgası
- Aşk ve Ayak Parmakları
- At
- Ay Sonunda
- Ayın Takdiri!
- Bahar ve Kelebekler
- Baharın Tesiri
- Balkon
- Başını Vermeyen Şehit
- Beşeriyet ve Köpek
- Beyaz Lale
- Beynamaz
- Bilgi Bucağında
- Binecek Şey
- Bir Çocuk Aleko
- Bir Hatıra
- Bir Hayır
- Bir Kayışın Tesiri
- Bir Temiz Havlu Uğruna
- Bir Vasiyetname
- Birdenbire
- Bit
- Bomba
- Boykotaj Düşmanı
- Buse-i Mader
- Busenin Şekl-i İptidaisi
- Büyücü
- Cesaret
- Çakmak
- Çanakkale'den Sonra
- Çirkin Bir Hakikat
- Çirkinliğin Esrarı
- Dama Taşları
- Deve
- Devletin Menfaati Uğruna
- Diyet
- Dünyanın Nizamı
- Düşünme Zamanı
- Efruz Bey
- Eleğimsağma
- Elma
- Erkek Mektubu
- Ezeli Bir Roman
- Falaka
- Ferman
- Fon Sadriştayn’ın Karısı
- Fon Sadriştayn’ın Oğlu
- Forsa
- Foya
- Gayet Büyük Bir Adam
- Gizli Mabet
- Gurultu
- Hatiften Bir Seda
- Harem
- Havyar
- Hediye
- Herkesin İçtiği
- Heykel
- Horoz
- Hürriyet Bayrakları
- Hürriyet Gecesi
- Hürriyete Layık Bir Kahraman
- İffet
- İhtiyarlıkta mı Gençlikte mi?
- İki Mebus
- İlk Cinayet
- İlk Düşen Ak
- İlk Namaz
- İlkbahar
- İnat
- İrtica Haberi
- Kaç Yerinden?
- Karmanyolacılar
- Kaşağı
- Kazık
- Kazın Ayağı
- Kerâmet
- Kesik Bıyık
- Kır Sineği
- Kıskançlık
- Kızıl Elma Neresi?
- Koleksiyon
- Korkunç Bir Ceza
- Kurbağa Duası
- Kurumuş Ağaçlar
- Küçük Hikâye
- Külah
- Kütük
- Lokanta Esrarı
- Mahcupluk İmtihanı
- Makul Bir Dönüş
- Mehdi
- Mehmaemken
- Memlekete Mektup
- Mermer Tezgâh
- Miras
- Muhteri
- Müjde
- Mürebbiye
- Nadan
- Nakarat
- Namus
- Nasıl Kurtarmış?
- Nezle
- Niçin Zengin Olmamış?
- Nişanlılar
- Pamuk İpliği
- Pembe Menekşe
- Pervanelerin Ölümü
- Piç
- Pireler
- Primo Türk Çocuğu
- Rüşvet
- Sahir'e Karşı
- Sebat
- Sivrisinek
- Sultanlığın Sonu
- Şefkate İman
- Şîmeler
- Tam Bir Görüş
- Tarih Ezeli Bir Tekerrürdür
- Tavuklar
- Teke Tek
- Tenezzüh
- Terakki
- Teselli
- Topuz
- Tos!
- Tuğra
- Tuhaf Bir Zulüm
- Türbe
- Türkçe Reçete
- Tütün
- Uçurumun Kenarında
- Uzun Ömür
- Üç Nasihat
- Velinimet
- Vire
- Yalnız Efe
- Yaşasın Dolap
- Yemin
- Yeni Bir Hediye
- Yuf Borusu Seni Bekliyor
- Yüksek Ökçeler
- Yüz Akı
- Zeytin Ekmek
Şiirleri
- Aşk
- Aveng-i Ezhar
- Bahar Rüzgârı
- Bir Nale-i Hicran-ı Muvakkat
- Buse-i Mader (mensur)
- Hediye (mensur)
- Hicrân-ı Müzmin
- İcab-ı Sevda (mensur)
- Kaşkar
- Kır Sineği (mensur)
- Kurşun Kalem (mensur)
- Mefkure
- Oh, Sus!..
- Pembe Menekşe (mensur)
- Saat
- Sarhoşluk
- Sevdiğime
- Telhi-i Âmâl
- Terâne-i Giryedâr
- Türk Dünyası (Kaşgar)
- Yâd-ı Melûl
- Yalnızlık
- Yıkık Han
Risale
- Yarınki Turan Devleti
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Harp Akademileri Komutanlığı, Harp Akademilerinin 120 Yılı, İstanbul, 1968, s. 1379.
- ^ a b c . 6 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Ocak 2014.
- ^ . 22 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Ocak 2014.
- ^ "Ömer Seyfettin (1884-1920) (İngilizce) , Turkish Cultural Foundation sitesi, erişim tarihi:06.01.2014". 20 Mart 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Ocak 2014.
- ^ Gzt (28 Kasım 2018). . Gzt. 20 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Nisan 2022.
- ^ . Habertürk. 13 Ocak 2022. 15 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Nisan 2022.
- ^ malumatfurusorg (6 Mart 2022). . Malumatfuruş. 6 Mart 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Eylül 2022.
- ^ Getty Images (İngilizce). 12 Eylül 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Eylül 2022.
- ^ "ÖMER SEYFETTIN'IN ARDINDAN YAZILANLAR". ÇELIK, Hasan (2020), “Ömer Seyfettin’in Ardından Yazılanlar”, Türklük Bilimi Arastırmaları, (48) 101-114. TÜRKLÜK BILIMI ARASTIRMALARI JOURNAL OF TURKOLOGY RESEARCH 48. SAYI / VOLUME 2020-GÜZ / AUTUMN. 17 Kasım 2020. 12 Eylül 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Eylül 2022.
- ^ . TDV İslam Ansiklopedisi. 28 Haziran 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Nisan 2022.
- ^ "Ömer Seyfeddinin kemikleri asrî mezarlığa kaldırıldı". Akşam. 24 Ağustos 1939. s. 6.
- ^ Selahattin Dilidüzgün (2005). Eğitsel Bir Bakış Açısı ile Ömer Seyfettin ve "Kaşağı" (PDF). İstanbul Üniversitesi Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi. Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Dergisi. 6 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 6 Temmuz 2020.
- ^ Geçgel, H , Sarıçan, E. (2011). Ömer Seyfettin’in Hikâyelerinde Çocuk ve Eğitim Teması. Uşak Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. ss. 164-175. 6 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Temmuz 2020.
- ^ Cengiz Aydemir. Modern Türk Hikayeciliğinde Ömer Seyfettin Etkisi (PDF). Balıkesir Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi. 6 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 6 Temmuz 2020.
- ^ Sallabaş, M . (2013). Ömer Seyfettin Hikayelerinin Türkçe Öğretiminde Değer Aktarimi Bakimindan İncelenmesi/ Examination Of Ömer Seyfettin's Stories In Terms Of Value Transfer In Turkish Education. Mustafa Kemal Üniversitesi. Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. ss. 59-68. 7 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Temmuz 2020.
- ^ Tanzimat I, Maarif Matbaası, Istanbul 1940.
- ^ M. Şükrü Hanioğlu, Bir Siyasal Örgüt Olarak Osmanlı İttihad ve Terakki Cemiyeti ve Jön Türklük (1889-1902), İletişim Yayınları, 1985.
- ^ Tahir Alangu, Ömer Seyfettin: ülkücü bir yazarın romanı, May Yayınları, 1968.
- ^ . Cogito Dergisi. 2009. ss. 359-367. 23 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Temmuz 2020.
- ^ Ergi Deniz Özsoy (13 Haziran 2019). . Bilim ve Gelecek. 7 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Temmuz 2020.
- ^ Tahir Alangu, (Ed.) (1962). Ömer Seyfettin’in Toplu Eserleri. “Gizli Mâbet” adlı 6. cilt. Rafet Zaimler Yayınevi.
- ^ Eren Sarı (11 Eylül 2017). Ömer Seyfettin Seçme Hikayeler. Nokta Kitap. 6 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Temmuz 2020.
- ^ Müge Özoğlu (Ağustos 2016). (PDF). Universiteit Leiden Centre for the Arts in Society (İngilizce). A Journal of Identity and Culture. ss. 87-89. 6 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Temmuz 2020.
Dış bağlantılar
Vikikaynak'ta Ömer Seyfettin ile ilgili metin bulabilirsiniz. |
- IMDb'de Ömer Seyfettin
- Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü'nde Ömer Seyfettin
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Omer Seyfettin 11 Mart 1884 Gonen Balikesir 6 Mart 1920 Istanbul Turk yazar sair asker ve ogretmen Turk edebiyatinin onde gelen hikaye yazarlarindandir Turk kisa hikayeciliginin kurucu ismi ayrica edebiyatta Turkculuk akiminin kurucularindan olup Turkcede yalinlasmanin savunuculari arasindadir Omer Seyfettin 1319 1903 P 489Dogum11 Mart 1884 1884 03 11 Gonen Balikesir Osmanli ImparatorluguOlum6 Mart 1920 35 yasinda Uskudar Istanbul Osmanli ImparatorluguDefin yeriZincirlikuyu Mezarligi IstanbulMeslekSair ogretmen yazar Turkolog asker ve veteriner hekimMilliyetTurkEgitimAskeri Baytar Rustiyesi Edirne Askeri Idadisi Mekteb i Harbiye i SahaneEdebi akimTurkculukEtkilendikleri Ziya GokalpAskeri kariyerBagliligi Osmanli ImparatorluguBransi Osmanli ordusuHizmet yillari1903 1914RutbesiMulazim i evvelBirimi3 Ordu Bati Ordusu Izmir Redif TumeniKomutasiKusadasi Redif TaburuCatisma savaslariIlinden Isyani Trablusgarp Savasi Balkan Savaslari I Dunya SavasiOdulleriYasami Eskiden Turk milletini parcalayan iki kuvvet vardi 1 Rus pencesi 2 Milli gaflet Birinci kuvvet artik kirildi Fakat ikinci kuvvet hala duruyor Bu kuvvete karsi ugrasmak bugun butun milliyetini idrak etmis Turkler icin farzdir 11 Mart 1884 tarihinde babasinin gorev dolayisiyla bulundugu Balikesir ili Gonen ilcesinde dogdu Binbasi rutbesine dek yukselen Omer Sevki Bey le Isfendiyarogullari ndan Ankarali topcu kaymakami Mehmed Bey in kizi olan Fatma Hanim in ikisi kucuk yaslarda olen dort cocugundan biridir Ogrenimine Gonen de bir mahalle okulunda basladi Omer Sevki Bey in atanmasi dolayisiyla Gonen den ayrilan aile Inebolu ve Ayancik tan sonra Istanbul a gelerek dedesinin Kocamustafapasa daki konagina yerlesti Omer Seyfettin once Istanbul un Aksaray bolgesinde bulunan ozel Turk okullarindan Mekteb i Osmani ye 1893 ders yili basinda Askeri Baytar Rustiyesi nin subay cocuklari icin acilmis ozel sinifina kaydedildi Bu okulu 1896 da tamamlayarak Kuleli Askeri Idadisi ne yazildi Daha sonra Edirne Askeri Idadisi ne nakil olarak egitimine arkadasi Enis Avni ile birlikte burada devam etti Ilk edebi calismalari olan siirlerini Edirne deki ogrenciligi sirasinda yazdi 1900 de idadiyi bitirerek Istanbul a dondu ve Mekteb i Harbiye i Sahane ye basladi Istanbul da dergisinde siirlerinin yayimlanmasiyla yayin dunyasina girdi Tenezzuh adli ilk hikayesi bu donemde 13 Nisan 1902 tarihinde Sabah dergisinde yayimlandi 9 Agustos 1903 yilinda Makedonya da cikan karisiklik uzerine Mekteb i Harbiye de iken 2 Agustos 1903 te Makedonya da bas gosteren baskaldiri hareketlerinden dolayi onun bulundugu son sinif o bolgede gorevlendirilmek uzere sinif i mustacele ivedi mezuniyet denilen bir hakla okulundan sinavsiz sekilde 19 yasinda mezun oldu Askerlik yasamina Kusadasi Piyade Taburu nda mulazim i sani rutbesinde basladi Ancak Izmir e varmadan taburunun gonderildigi Selanik te ve Manastir a bagli Pirlepe de gorev yapti Buradaki basarilardan dolayi iki liyakat madalyasiyla odullendirildi Baskaldirinin bastirilmasinin ardindan bagli bulundugu tabur 6 Eylul 1904 te Kusadasi na dondu 1907 Temmuz u baslarinda Izmir de konuslu Aydin Vilayeti Jandarma Alay Mektebi nin kurulusunda Italyan subayi Miralay Tomas a yardim etmek uzere bu okulun kavaid i diniyye inanc yasasi hocaligina tayin edildi 1909 yilinda bir ara Koprulu de Askeri Rusdiye Mektebi nde beden egitimi ogretmenligi gorevinde bulunduysa da iki yil sureyle Balkanlar daki Velmefce Pirlepe Osenova Pirbelice Serez Istip Babina Demirhisar Cum a i Bala Razlik gibi sinir yerlesim yerlerinde cete takibiyle ugrasti Serez mutasarrifligi Menlik kazasi Razlik kasabasi yakinlarinda bulunan Yakorit koyunde boluk komutanligi yapti Izmir yasami Omer Seyfettin mezuniyetten sonra piyade astegmeni rutbesiyle merkezi Selanik te bulunan Ucuncu Ordu nun Izmir Redif Tumeni ne bagli Kusadasi Redif Taburu na tayin edildi Izmir de bulundugu sirada Makedonya da baslayan baskaldiriyi bastirmak uzere Selanik e ve Manastir a gonderildi bu bolgede gorev yapti Buradaki gorevinde gosterdigi basarilardan dolayi Altin ve Gumus olmak uzere iki Liyakat Madalyasi ile odullendirildi 1906 da Izmir Jandarma Okulu na ogretmen olarak atandi Bu vesileyle Izmir deki fikri ve edebi faaliyetleri ve bunlar icerisinde yer alan gencleri tanima firsati buldu Nitekim bati kulturunu taniyan Baha Tevfik ten Fransizca bilgisini artirmak icin tesvik gordu den ise yalin Turkce ve ulusal bir dille yapilan milli edebiyat konusunda fikirler edindi Selanik ve Genc Kalemler dergisi Ocak 1909 da Selanik te konuslu Ucuncu Ordu da gorevlendirildi Ittihat ve Terakki Cemiyeti yle olan baglantisi da bu yillardan itibaren baslamistir Manastir Pirlepe Koprulu Cuma yi Bala kasaba ve koylerinde gorev yapti Razlik gunumuzde Bulgaristan da bulunan bir sehir kasabasinin Yakorit koyunde boluk komutanligi yapti Balkan cetecilerinin Turk dusmanligini dile getirdigi Bomba Beyaz Lale Tuhaf Bir Zulum adli oykuleri bu gorevleri sirasinda edindigi izlenimler sonucu yazdi Yazilari ve oykuleri Istanbul da ve Selanik te cikan cesitli dergilerde takma adlarla yayimlandi Ali Canip e yazdigi meshur mektubu da bu sirada Yakorit te yayimlanmistir Omer Seyfettin in dil konusunda goruslerini ozetleyen bu mektup Yeni Lisan hareketinin baslamasina vesile olmustur 31 Mart Olayi nin bastirilmasinda gorevli olan Selanik konuslu Hareket Ordusu nda bulunan komutanlardan birisiydi Ancak Istanbul un siyasi ideolojik havasi ve asker siyaset iliskisine tanik olmasi askerlikten sogumasina neden oldu Ardindan 1910 yilinda Ziya Gokalp in de istek ve yogun onerisi ile Ittihat Terakki nin de tazminatini odemesiyle askerlik gorevinden ayrildi Hayatini yazar ve ogretmen olarak surdurmek uzere Selanik e yerlesti Rumeli nin tek Turk bilim ve edebiyat dergisi olarak Selanik te cikarilan Husun ve Siir dergisinin ismi Akil Koyuncu nun istek ve israri uzerine Genc Kalemler e cevrildikten sonra 11 Nisan 1911 de Omer Seyfettin in Yeni Lisan isimli ilk basyazisi imzasiz olarak yayimlandi Balkan Savasi ve esaret Genc Kalemler yazi kurulunu olusturanlar Balkan Savasi nin baslamasi uzerine dagilmak zorunda kaldi Omer Seyfettin in sivil yasami bir yil kadar surmustu Yeniden orduya cagrilan yazar ustegmen rutbesiyle 14 Eylul 1912 gunu Garp Ordusu nda 39 Alay in 3 Tabur una katildi Komanova da Sirplar a Yanya da Yunanlilar a karsi savasti 20 Ocak 1913 te Kanlitepe de Yunanlilar a esir dustu Atina yakinlarindaki Nafliyon kasabasinda on ay kadar suren tutsaklik yasaminin 28 Kasim 1913 te sonlanmasinin ardindan 17 Aralik 1913 gunu Istanbul a dondu Tutsaklik suresince gerek okuyarak gerekse yazarak yazarlik yasami icin onemli olacak deneyimler kazandi Mehdi Hurriyet Bayraklari gibi oykulerini de bu donemde yazdi Oykuleri Turk Yurdu nda yayimlandi Istanbul ve Turk Sozu dergisi Omer Seyfettin 28 Kasim 1913 te tutsakligi bitince Istanbul a dondu Bu siralarda annesi olmus babasi ise yeniden evlenerek Istanbul dan ayrilmisti Kendisini cok yalniz hisseden Omer Seyfeddin 23 Subat 1914 te askerlikten ikinci defa istifa etti Darulmuallimin de ogretmen okulu kiraat okuma Kabatas Sultanisi nde edebiyat ogretmenligi gorevlerini ustlendi Turk Sozu dergisinin basyazarligina getirildi ve burada Turkcu dusuncenin sozculugunu yapan yazilar yazdi Ayni yil Istanbul Darulfununu nda kurulan Tedkikat i Lisaniyye Encumeni Dil Arastirma Kurulu uyeligine secildi 1915 te Harbiye Nezareti nin kultur ve sanat adamlari icin Canakkale cephesine duzenledigi geziye katildi 1915 te Ittihat ve Terakki Firkasi ileri gelenlerinden Doktor Besim Ethem Bey in kizi Calibe Hanim la evlendi Bu evlilik Fahire Guner isimli bir kiz cocuguna ragmen 3 Eylul 1918 de sonlandi ve Omer Seyfettin yeniden yalnizliga dondu Gerek bozulan evliligi gerekse I Dunya Savasi yenilgisini gormesi onu etkiledi Anadolu da uzun seyahatlere cikarak bu olumsuz havadan kurtulmaya ve her hafta en az bir oyku yazmaya calisti Son yillari Siyasi ve ozel yasamindaki olumsuzluklar esasen bozulmus olan sagligini iyice kotulestirdi Manastir yillarinda kumandani olan Cavid Pasa nin Kalamis koyundaki yalisini kiraladi Munferit Yali adini verdigi bu evde tek basina yasadi 1917 den oldugu gun 6 Mart 1920 ye degin gecen surede bircok olumsuz duruma ragmen verimli bir oykuculuk doneminin icinde olmustur Bu donemde on kitap dolduran yazar 125 de oyku yazdi Hikaye ve makaleleri Yeni Mecmua Sair Donanma Buyuk Mecmua Yeni Dunya Diken ve Turk Kadini gibi dergilerle Vakit Zaman ve Ifham gazetelerinde yayimlandi Bir yandan da ogretmenlik gorevini surdurdu Omer Seyfettin in Zincirlikuyu Mezarligi ndaki kabri Olumu 23 Subat 1920 de hastaligi agirlasan Omer Seyfettin Uskudar daki Haydarpasa Numune Hastanesi ne kaldirildi 6 Mart 1920 de 35 yasinda hayatini kaybetti Onceden teshis edilememis olmakla beraber yapilan otopsi sonucunda hastaliginin diyabet oldugu belirlendi Hastanede kimsenin ziyaret etmemesi ve cenazesine sahip cikilmamasi nedeniyle kimsesiz oldugu dusunulen Omer Seyfettin in naasi tip fakultesi ogrencilerinin dersinde kadavra olarak kullanildi Naasinin kadavra olarak kullanildigi fotograf bir gazetedeki tip haberinde yayimlaninca Omer Seyfettin i taniyanlar hastaneye gitti ancak Seyfettin in basinin govdesinden ayrildigi anlasildi Ancak bu iddia soz konusu gorselin 1890 yilinda Mekteb i Tibbiye de Tiphane i Amire cekilmis bir kadavra goruntusune ait oldugu anlasildigindan yalanlanmistir Ayrica Ali Canip Yontem ve Halit Fahri Ozansoy Omer Seyfettin i oldugu gun dahi ziyaret ettiklerini aktarmaktadir Naasi once Kadikoy Kusdili Mahmutbaba Mezarligi na defnedildi Daha sonra buradan yol gececegi veya bolgeye araba garaji yapilacagi gerekcesiyle Turkiye Buyuk Millet Meclisi karariyla mezari 23 Agustos 1939 da Zincirlikuyu Mezarligi na nakledildi Olumunden sonra En yakin arkadasi Ali Canip Yontem onun hayatini ve mizacini anlatan en kuvvetli hikayelerini iceren Omer Seyfettin ve Hayati adli bir kitap yazdi ve bu kitap 1935 yilinda yayimlandi Kisa bir sure sonra da butun hikayeleri bir kitap serisi halinde basildi Bu hikayeler gunumuzde de okunmaktadir EtkisiOmer Seyfettin in hikayelerinde kullandigi cocuk temasi egitsel bakis acisi ve modern Turk hikayeciligine etkisi Turkce ogretimine katkilari akademik calismalara konu olmustur DusunceleriEvrim kuramina bakis acisi 1839 da Tanzimat Fermani ile baslayan Jon Turk lerin genellikle Fransiz agirlikli entelektuel kaynaklardan beslenmesi ve Ittihat Terakki kadrosunun dusturu haline gelen 19 yuzyil pozitivizmi ile guclu bir bilimci damara sahip olanlarin bir hareketi olagelmistir Omer Seyfettin de bu gelenekten gelen ancak kusaginin yuzunu batiya ceviren yuzeysel ve kaba cogunlugundan farkli kisiliklerinden biridir 19 yuzyil Turk modernlesmesi entelijansiyasi kabalastirilmis bicimiyle Darwin ve evrimden de haberdardir Bu kaba Darwinizm modernlesme aktorlerinin devindirici motifleri arasinda onemli bir yere de sahiptir Bu donemde kusagini etkileyen felsefi edebi siyasi ve bilimsel kuramlarin farkinda olan yazar Darwin i ve donemindeki evrim anlayisini icinde barindiran iki oyku ile karsimiza cikmaktadir 4 Bunlar Gizli Mabet kitabinda yer alan Kesik Biyik ve Pireler adli oykuleridir Kesik Biyik Seyfettin in Kesik Biyik adli oykusunden bir kesit su sekildedir Darwin denilen herifin sozune inanmali Evet insanlar mutlaka maymundan turemisler Cunku iste neyi gorsek hemen taklit ediyoruz oturmayi kalkmayi icmeyi yurumeyi durmayi hasili hasili her seyi Pireler Seyfettin in Gizli Mabet kitabindaki bir diger oykusu olan ve ozellikle Darwin sonrasi maddi dunya algisini bir sekilde iceren akilci Bati tibbi karsisinda eski usul hekimligin yerildigi Pireler adli oykusunden bir kesit su sekildedir Siz istersiniz muska siz istersiniz ufuruk Siz istersiniz ilac Halbuki hastaliklarin evvela sebeplerini bulmak lazim Bu sebep bulununca sifa bulundu demektir Senin kopek hasta nicin Allah dunyada hicbir hayvani hicbir azayi vazifesiz yaratmadi En fena hayvanlarin en muzir mikroplarin bile vazifeleri vardir Dort ayakli hayvanlar cok tembeldirler Allah bunlarin uzerine pireleri koydu Nicin Uyandiklari zaman rahatsiz olup tekrar uyumamalari icin Bu pirelerin isirmalarindan kasinarak hareket yani jimnastik yapmak icin Siz ne yaptiniz Bu kopegi yikadiniz Uzerine kolonya surdunuz Vucudunda hic pire kalmadi Rahat uyumaga basladi Uyandi tekrar uyudu Uyandiktan sonra onu uyutturmayacak hayvanlar uzerinde yoktu Uyuya uyuya istahi kapandi Midesi bozuldu Yemedi icmedi hareket etmedi Vucudu toksin doldu Hastalandi Bir ay daha uzerine pire koymaya idiniz acliktan halsizlikten olecekti sonra sineklere farelere vizvizlara kedilere gecti Kucuk buzagilari kosturmak icin tabiat burunlarinin dokunamayacagi bir yere mesela kuyruklarinin dibine bir takim muacciz taciz eden sokucu sinekler musallat ediyordu Darwin in hakikatlarini dinliyordum Omer Seyfettin Pireler oykusunde bahsettigi Osmanli ya dek akseden Darwin in hakikatlari olarak tanimladigi bu kavramsal cerceve aslinda doneminde Darwin e de cok yabanci olmayan evrimsel biyolojinin isleve iliskin aciklama bicimlerine onemli bir sure egemen olan uyarlanma adaptasyon kavramina karsilik gelmektedir Bu goruse gore her canlinin canlidaki her bir organin bir islevi bulunur Bu islevi tanimlayan ise canlilarin icine dogduklari onlarin biyolojisinden bagimsiz cevrelerin olusturduklari cozulmesi gereken sorunlardir Turk edebiyati Rusen Esref Unaydin in 1918 de yayimlanan Diyorlar ki adli kitabinda bulunan mulakatinda Omer Seyfettin kendisini etkileyen edebiyatcilardan soyle bahsetti Sinasi den sonraki edebiyata gelince Kemal Bey i Namik Kemal cok sevdim Evrak i Perisan dan sayfalar ezberledim Bana hayatiyet veren beni iyiye dogruya guzele samimiyetle alakadar eden Kemal dir saniyorum Ne yalan soyleyeyim Hamid i Abdulhak Hamit Tarhan pek o kadar anlayamiyorum Ekrem Bey e Recaizade Mahmud Ekrem gelince Nijad i icin yazdigi seylere hala bayilirim Ne muessir seylerdir Fikret Tevfik Fikret Iste bana mukemmellik istiyakini veren Idadiye mektebinde iken hep Rubab i okuyordum Halid Ziya bizim ilk ustadimizdir Ben bir gece hic uyumamis sabaha kadar Bir Olunun Defteri ni okumustum Onun yalniz lisani skolastiktir Yoksa teknigi oyle kuvvetlidir ki Avrupa nin cenub i sarkisinde mesela Romanya da Sirbistan da Bulgaristan da Yunanistan da o kuvvette bir romanci yoktur Seyfettin kendini tanimlayip donemin edebiyatinin elestirisini yaparken ise su ifadeleri kullandi Bana gelince ortaya esasli bir eser koymadan sanatkarlik hulyasina kapilmam bile Edebiyatimizin siari Cok laf az eser dir Ben simdilik bu siari bozmaya calisiyorum Agustos bocegi gibi oterek yan gelmekten ise karinca gibi calismak daha iyi degil mi Simdiye kadar ottugumuz elverdi Biraz da is yapalim ki corak edebiyatimiz senlensin Degil mi EserleriOykuleri 1 2 Acaba Ne Idi Acikli Bir Hikaye Acik Hava Mektebi Aksam Sefasi Ant Antiseptik Apandisit Ashab i Kehfimiz Asilzadeler Ask Dalgasi Ask ve Ayak Parmaklari At Ay Sonunda Ayin Takdiri Bahar ve Kelebekler Baharin Tesiri Balkon Basini Vermeyen Sehit Beseriyet ve Kopek Beyaz Lale Beynamaz Bilgi Bucaginda Binecek Sey Bir Cocuk Aleko Bir Hatira Bir Hayir Bir Kayisin Tesiri Bir Temiz Havlu Ugruna Bir Vasiyetname Birdenbire Bit Bomba Boykotaj Dusmani Buse i Mader Busenin Sekl i Iptidaisi Buyucu Cesaret Cakmak Canakkale den Sonra Cirkin Bir Hakikat Cirkinligin Esrari Dama Taslari Deve Devletin Menfaati Ugruna Diyet Dunyanin Nizami Dusunme Zamani Efruz Bey Elegimsagma Elma Erkek Mektubu Ezeli Bir Roman Falaka Ferman Fon Sadristayn in Karisi Fon Sadristayn in Oglu Forsa Foya Gayet Buyuk Bir Adam Gizli Mabet Gurultu Hatiften Bir Seda Harem Havyar Hediye Herkesin Ictigi Heykel Horoz Hurriyet Bayraklari Hurriyet Gecesi Hurriyete Layik Bir Kahraman Iffet Ihtiyarlikta mi Genclikte mi Iki Mebus Ilk Cinayet Ilk Dusen Ak Ilk Namaz Ilkbahar Inat Irtica Haberi Kac Yerinden Karmanyolacilar Kasagi Kazik Kazin Ayagi Keramet Kesik Biyik Kir Sinegi Kiskanclik Kizil Elma Neresi Koleksiyon Korkunc Bir Ceza Kurbaga Duasi Kurumus Agaclar Kucuk Hikaye Kulah Kutuk Lokanta Esrari Mahcupluk Imtihani Makul Bir Donus Mehdi Mehmaemken Memlekete Mektup Mermer Tezgah Miras Muhteri Mujde Murebbiye Nadan Nakarat Namus Nasil Kurtarmis Nezle Nicin Zengin Olmamis Nisanlilar Pamuk Ipligi Pembe Menekse Pervanelerin Olumu Pic Pireler Primo Turk Cocugu Rusvet Sahir e Karsi Sebat Sivrisinek Sultanligin Sonu Sefkate Iman Simeler Tam Bir Gorus Tarih Ezeli Bir Tekerrurdur Tavuklar Teke Tek Tenezzuh Terakki Teselli Topuz Tos Tugra Tuhaf Bir Zulum Turbe Turkce Recete Tutun Ucurumun Kenarinda Uzun Omur Uc Nasihat Velinimet Vire Yalniz Efe Yasasin Dolap Yemin Yeni Bir Hediye Yuf Borusu Seni Bekliyor Yuksek Okceler Yuz Aki Zeytin Ekmek Siirleri Ask Aveng i Ezhar Bahar Ruzgari Bir Nale i Hicran i Muvakkat Buse i Mader mensur Hediye mensur Hicran i Muzmin Icab i Sevda mensur Kaskar Kir Sinegi mensur Kursun Kalem mensur Mefkure Oh Sus Pembe Menekse mensur Saat Sarhosluk Sevdigime Telhi i Amal Terane i Giryedar Turk Dunyasi Kasgar Yad i Melul Yalnizlik Yikik Han Risale Yarinki Turan DevletiAyrica bakinizMEB 100 Turk EdebiyatcisiKaynakca Harp Akademileri Komutanligi Harp Akademilerinin 120 Yili Istanbul 1968 s 1379 a b c 6 Ocak 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Ocak 2014 22 Eylul 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Ocak 2014 Omer Seyfettin 1884 1920 Ingilizce Turkish Cultural Foundation sitesi erisim tarihi 06 01 2014 20 Mart 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Ocak 2014 Gzt 28 Kasim 2018 Gzt 20 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Nisan 2022 Haberturk 13 Ocak 2022 15 Mart 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Nisan 2022 malumatfurusorg 6 Mart 2022 Malumatfurus 6 Mart 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Eylul 2022 Getty Images Ingilizce 12 Eylul 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Eylul 2022 OMER SEYFETTIN IN ARDINDAN YAZILANLAR CELIK Hasan 2020 Omer Seyfettin in Ardindan Yazilanlar Turkluk Bilimi Arastirmalari 48 101 114 TURKLUK BILIMI ARASTIRMALARI JOURNAL OF TURKOLOGY RESEARCH 48 SAYI VOLUME 2020 GUZ AUTUMN 17 Kasim 2020 12 Eylul 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Eylul 2022 TDV Islam Ansiklopedisi 28 Haziran 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Nisan 2022 Omer Seyfeddinin kemikleri asri mezarliga kaldirildi Aksam 24 Agustos 1939 s 6 Selahattin Diliduzgun 2005 Egitsel Bir Bakis Acisi ile Omer Seyfettin ve Kasagi PDF Istanbul Universitesi Hasan Ali Yucel Egitim Fakultesi Hasan Ali Yucel Egitim Fakultesi Dergisi 6 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 6 Temmuz 2020 Gecgel H Sarican E 2011 Omer Seyfettin in Hikayelerinde Cocuk ve Egitim Temasi Usak Universitesi Sosyal Bilimler Dergisi ss 164 175 6 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Temmuz 2020 Cengiz Aydemir Modern Turk Hikayeciliginde Omer Seyfettin Etkisi PDF Balikesir Universitesi Fen ve Edebiyat Fakultesi 6 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 6 Temmuz 2020 Sallabas M 2013 Omer Seyfettin Hikayelerinin Turkce Ogretiminde Deger Aktarimi Bakimindan Incelenmesi Examination Of Omer Seyfettin s Stories In Terms Of Value Transfer In Turkish Education Mustafa Kemal Universitesi Mustafa Kemal Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi ss 59 68 7 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Temmuz 2020 Tanzimat I Maarif Matbaasi Istanbul 1940 M Sukru Hanioglu Bir Siyasal Orgut Olarak Osmanli Ittihad ve Terakki Cemiyeti ve Jon Turkluk 1889 1902 Iletisim Yayinlari 1985 Tahir Alangu Omer Seyfettin ulkucu bir yazarin romani May Yayinlari 1968 Cogito Dergisi 2009 ss 359 367 23 Agustos 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Temmuz 2020 Ergi Deniz Ozsoy 13 Haziran 2019 Bilim ve Gelecek 7 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Temmuz 2020 Tahir Alangu Ed 1962 Omer Seyfettin in Toplu Eserleri Gizli Mabet adli 6 cilt Rafet Zaimler Yayinevi erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim KB1 bakim Editorler parametresini kullanan link Eren Sari 11 Eylul 2017 Omer Seyfettin Secme Hikayeler Nokta Kitap 6 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Temmuz 2020 Muge Ozoglu Agustos 2016 PDF Universiteit Leiden Centre for the Arts in Society Ingilizce A Journal of Identity and Culture ss 87 89 6 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 6 Temmuz 2020 Dis baglantilarVikikaynak ta Omer Seyfettin ile ilgili metin bulabilirsiniz IMDb de Omer Seyfettin Turk Edebiyati Isimler Sozlugu nde Omer Seyfettin