28 Şubat Süreci, Necmettin Erbakan'ın başbakan, Tansu Çiller'in başbakan yardımcısı ve dışişleri bakanı olduğu 28 Şubat 1997'de yapılan Millî Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla "irtica"ya karşı başlayan ordu ve bürokrasi merkezli süreç. Süreç, Erbakan'ın istifasına ve REFAHYOL Hükûmetinin dağılmasına yol açmıştır. Türk siyasi tarihine geçen kararların uygulandığı dönemde Türkiye'de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanlarda değişimler yaşanmıştır. Yaşananlar postmodern darbe olarak da adlandırılmıştır. Verilen kararların ve yaptırımların uygulanıp uygulanmadığını denetlemek için Çevik Bir öncülüğünde Batı Çalışma Grubu kurulmuştur. 28 Şubat Süreci'nde aktif rol alan bazı kişiler (Çetin Doğan, Kemal Gürüz vs.) daha sonra Balyoz, Ergenekon gibi davalarda yargılanmıştır. 28 Şubat Davası ise 2012 yılında başlamıştır.
Tarihsel
Arka plan
Refah Partisi 1995 genel seçimlerinde birinci parti oldu. 1996 yılında, seçimlerin ardından, DYP-ANAP koalisyon hükûmeti kuruldu. Refah Partisinin, güvenoyu için gereken 273 sayısına ulaşılamadığı için (257 kabul) güven oylamasının geçersiz sayılması gerektiğini belirterek Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuru haklı görülerek güven oylaması geçersiz sayıldı ve hükûmet dağıldı. Bunun üzerine TBMM'de birinci parti durumunda olan Refah Partisi ile ikinci parti olan DYP arasında kurulan 54. Hükûmet, 8 Temmuz 1996'da TBMM'de yapılan oylamada güvenoyu almayı başardı. Necmettin Erbakan başbakan, Tansu Çiller ise başbakan yardımcısı oldu.
28 Şubat ortamı
Koalisyonun kurulmasından sonra Atatürk'e, laikliğe ve cumhuriyete karşı Refah Partisinin bazı milletvekilleri, il ve ilçe teşkilatları ve üyeleri tarafından edilen hakaretler ve sokaklardaki şeriat eylemleri kamuoyunun bir kesiminde endişe ve tepki ile karşılandı.
Başbakan Necmettin Erbakan'ın ilk yurt dışı ziyaretini İran'a yapması eleştirildi. Erbakan, 2 Ekim-7 Ekim 1996 tarihleri arasında sırasıyla Mısır, Libya ve Nijerya'yı ziyaret etti. Libya'da bir çadırda Muammer Kaddafi'nin Türkiye Cumhuriyeti'ni Kürtlere eziyet çektirmekle suçlayan ağır sözleri karşısında sessiz kalması basın ve muhalefet tarafından büyük tepki çekti.
6 Ekim 1996'da Ankara Kocatepe Camii'nde "Şeriat isteriz!" diye bağıran sakallı, cübbeli ve asalı Aczmendiler gösteri yaptı.
Erbakan, 3 Kasım 1996'da Susurluk'ta meydana gelen trafik kazasından sonra tartışılan mafya-siyasetçi-polis ilişkileri için "Bunlar faso fiso." dedi. Olaya tepki olarak yurt çapında başlatılan "Sürekli Aydınlık için Bir Dakika Karanlık" eylemine katılanlar için ise "Gulu gulu dansı yapıyorlar." dedi. Erbakan'ın Adalet Bakanı Refah Partili Şevket Kazan da bu eyleme katılanlar hakkında, "Bunlar mumsöndü oynuyorlar." diyordu. Bu sözler büyük tepki çekti.
10 Kasım 1996'da Kayseri'nin Refah Partili Belediye Başkanı Şükrü Karatepe, Refah Partisi İl Divan toplantısındaki konuşmasında şöyle dedi:
"Süslü püslü göründüğüme bakıp da benim laik olduğumu sanmayın. Zaman zaman içinde bulunduğumuz şartlarda, mecburiyet karşısında gittiğimiz yerde inancımıza küfredilirken, milletimize küfredilirken, bütün değerlerimize küfredilirken içimize kan akıyor ama resmî görevimiz icabı orada bulunmak zorunda kalıyoruz. Tek parti rejiminin kalıntısı, çağ dışı olmuş, insanları köle gibi gören ve rey verip de yöneticisini seçen insanlara hiç muamelesi yapan bu düzen mutlaka değişmelidir! Ve Müslümanlar, sakın ha içinizden bu hırsı, bu kini, bu nefreti, bu imanı eksik etmeyin!"
Karatepe bu konuşması nedeniyle 1 yıl sonra DGM'de yargılanacak ve 1 yıl hapisle birlikte 420.000 lira ağır para cezasına mahkûm edilecekti.
Yine 10 Kasım 1996'da İkinci Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Doğu Silahçıoğlu, İstanbul Sultanbeyli'de ilçe meydanına kimseye danışmadan Atatürk heykeli dikti, caddenin adını değiştirdi. Refah Partili Belediye Başkanı Ali Nabi Koçak, Silahçıoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu. Bu, cumhuriyet tarihinde askere açılan dava olarak bir ilk oldu.
1997'ye girildiğinde bazı Refah Partililer'in konuşmaları televizyon kanallarına servis edildi ve kamuoyunda büyük tepki yarattı. İlk olarak Refah Partisi'nin Rize milletvekili Şevki Yılmaz'ın daha önceden çeşitli yerlerde yaptığı konuşmalar yayımlandı. Şevki Yılmaz'ın konuşmaları şöyleydi:
"Sana savaş açan; sağcılık, solculuk, Kemalizm, kapitalizm, laiklik ve bütün şeytani düzenleri boykot ederek nöbete geliyoruz. Refah için, Millî Görüş için!"
"Türk Ceza Kanunu İncil'e göredir, Türk Medeni Kanunu İncil'e göredir!"
"Ben Hizbullah'ım ve Hizbullah olmaktan da şeref duyuyorum!"
" 'Eşinizle beraber 30 Ağustos'taki kokteyle katılın.' 'Bana bak.' dedim, 'Ben deyyus değilim!' "
"Geçen Gaziantep Belediye Başkanı, kurban keserek Antep'te modern bir genelev yapıyor. Kerhane. Ve diyor ki: 'Ben sosyal eşitlikten yana, sosyal adaletten yana bir partinin temsilcisiyim.' Madem sen eşitlikten yanasın pezevenk adam, önce hanımını gönder de bu eşitlik sağlansın!"
"Ama muvaffak olamadık, önümüze kanun çıktı. Bu pezevenklerin oluşturduğu Türk parlamentosundan... Türkiye'nin başı ve parlamentosu ihanet içindedir. Bu ülke hainlerin elindedir!"
Daha sonra yine partinin önde gelenlerinden, bir aralık partinin sözcülüğünü de yapmış olan Hasan Hüseyin Ceylan'ın konuşması gündem oldu:
"Kemalizm korkunç bir zulüm çarkı hâline dönüyor. 23'ten önce, 23'ten sonra. 1923'ten önce, 29 Ekim'den önce Doğu'da; ne Bingöl'de, ne Bitlis'te, ne Hakkâri'de, ne Diyarbakır'da, ne El Aziz'de, ne Adıyaman'da, ne Artvin'de bir tane katliam yok... Asker kalkmış diyor ki: 'PKK'lı olmanıza müsaade ederiz ama şeriatçı olmanıza asla!' diyor. Bu kafayla çözemezsin onu sen. Çözüm mü istiyorsunuz? Şeriatçılıktır."
Erbakan, 11 Ocak 1997'de resmî başbakanlık konutunda tarikat liderleri ve şeyhlere iftar yemeği verdi. Davetli listesinde yer alan isimlerden biri de Fethullah Gülen'di ancak Gülen iftar yemeğine icabet etmedi. Görüntüler kamuoyunda geniş yer buldu, muhalefet partileri ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde tepkiye neden oldu ve komuta kademesi, Başbakan Erbakan ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'i eleştirdi. Yüksek rütbeli subaylar 22 Ocak 1997 tarihinde Gölcük'te toplanarak irticanın iktidarda olduğunu tartıştılar.
30 Ocak 1997'de Sincan Belediyesi, "Kudüs Gecesi" düzenledi. Salona Hamas ve liderlerinin fotoğraflarının asılması, İran Büyükelçisi'nin yaptığı konuşma ve sergilenen cihat oyunu kamuoyunda büyük tepki yarattı. Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız tutuklandı, mahkûm edildi. İran Büyükelçisi ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.
3 Şubat 1997'de Ankara'da Star TV muhabiri Işın Gürel'in muhafazakâr biri tarafından dövülmesi toplumda büyük bir tepkiye neden oldu.
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hikmet Köksal, Kurmay Başkanı Orgeneral Doğu Aktulga'ya emir vererek Eğitim ve Doktrin Komutanı Korgeneral İzzettin İyigün'e bağlı Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümeninden 80 tankın Sincan'dan geçmesini istedi. O sırada tümen komutanı Tümgeneral Erdal Ceylanoğlu'ydu ancak Ceylanoğlu olay sırasında izinliydi. 4 Şubat 1997'de Sincan'da askerler; 20 tank ve 15 zırhlı araçla geçiş yaptı. Dönemin Genelkurmay II. Başkanı Orgeneral Çevik Bir, tankların yürütülmesi için, "Sincan'da demokrasiye balans ayarı yaptık." dedi.
4 Şubat 1997'de Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Erbakan'a uyarı mektubu gönderdi. Demirel, "laik düzenin korunmasını" istedi.
11 Şubat'ta "Şeriata Karşı Kadın Yürüyüşü" Ankara'da yapıldı.
23 Şubat 1997'de Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya, "İrtica, PKK'dan daha tehlikeli." dedi.
23 Şubat 1997'de Fatih Camisi'ndeki öğle namazının ardından bir grup, ellerindeki yeşil bayraklarla "Şeriat isteriz!", "Yaşasın Hizbullah!" sloganları atarak yürüdü. İslamcı gazeteci Yaşar Kaplan, "gerektiğinde İslam uğruna şehit olacaklarına" dair bir açıklama yaptı.
31 Ocak 1997 tarihinde Sincan Belediyesi'nde gerçekleştirilen etkinliklerdir. Düzenleyicilerinden biri Nurettin Şirin'dir. Gece, kamuoyunda büyük yankılar uyandırdı.[]
28 Şubat kararları
Vikikaynak'ta 28 Şubat Kararları ile ilgili metin bulabilirsiniz. |
MGK toplantısı, 28 Şubat 1997 Cuma günü saat 15.10'da Çankaya Köşkü'nde başladı. Komutanlardan ilk sözü Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya aldı, sert sözlerle iktidarı eleştirdi. Başbakan Erbakan'a söylediklerinden biri, "Senin ağzından hiç 'Türk' kelimesini duymuyoruz." sözü oldu. 9 saat süren toplantı sonunda irticayla mücadele kararları alındı. MGK, "laikliğin Türkiye'de demokrasi ve hukukun teminatı olduğunu" vurguladı. Ordu, kararların hepsinin uygulanmasını istedi:
"8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmeli.
Kur'an kursları Diyanet İşleri Başkanlığına bağlanmalı, kaçak kurslar önlenmeli.
Tarikatların faaliyetlerine son verilmeli.
Kılık kıyafet yasası ödünsüz olarak uygulanmalı.
Yeşil sermayeye kısıtlama getirilmeli.
İrtica nedeniyle ordudan atılanları savunan ve orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medya kontrol altına alınmalı.
Tevhid-i Tedrisat uygulanmalı.
Kurban derileri derneklere verilmemeli.
Atatürk aleyhindeki eylemler cezalandırılmalı."
28 Şubat sonrası gelişmeler
Başbakan Erbakan, önce kararları imzalamadı. MGK Genel Sekreterliği ise "kararların uygulanmaması durumunda yaptırımların geleceğini" duyurdu. Erbakan, diğer parti liderlerinden yardım isteyerek MGK kararlarına birlikte karşı çıkılmasını istedi fakat aradığı desteği bulamadı. 4 Mart'ta ise MGK Genel Sekreteri Orgeneral İlhan Kılıç'tan "bildirinin yumuşatılmasını" istedi ancak bu isteği de reddedildi. Bu sırada medyanın yanı sıra işçi ve işveren kuruluşları da MGK kararlarının uygulanması için açıklamalar yaptı. Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller de MGK kararlarının uygulanacağını açıkladı. 5 Mart günü Erbakan da bildiriyi imzaladı. Erbakan'a yakın isimlerden Şevket Kazan, "Erbakan'ın 18 maddelik kararları imzalamadığını, sadece yeniden oluşturulan 4 maddelik bir bildiriyi imzaladığını" savunmuştur.
Erbakan, kararları uygulamadı. Bu süreçte Genelkurmay, "irtica brifingleri" başlattı.
Erzurum Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Osman Özbek, Başbakan Erbakan'ın Suudi Arabistan'a yaptığı hac ziyaretinde dağıtılan bir broşürde geçen ifadeleri eleştirdi:
"E Hristiyan bu işi, bu kadar büyük organizasyonları yapıyor da, sen niye yapamıyorsun? Ha, ama Türkiye'den gelenlere broşür veriyor eline. Verilen broşürü okudunuz herhâlde. Televizyon bahsetti. Milletvekillerinden birisi açıp okudu. Ne yazıyor? 'Müslüman ülkede şeriat dışında (...)' Bakın aynen Araplar'ın derdi... Şu anda bizim bi' büyüğümüz orada torunuyla beraber misafir. Takdirlerinize bırakıyorum. Diyor ki 'Bir ülkede şeriat kanunları dışında başka bir kanun varsa sen dinden çıkmış olursun.' Vay, vay, vay! Allah mısın nesin? Kim sana bunları söylüyor? Hadi! Arap gibi olacaksın. Arabistan gibi olacaksın. Ulan pezevenk! Dinde krallık var mı arkadaşlar? Bana bi' söyleyin ya! Ha? Adam olan o krala gidip misafir olmaz. Kusura bakmasın. Adam olan gidip de sülalesini oraya devletin tepesini kiralayıp da misafir olmaz. Ben bunu kabul etmiyorum. Başbakanım değil bilmem ne bakanı olursa olsun etmiyorum. 13 senedir ben PKK'yla mücadele etmişsem bunlarla da mücadele ederim."
Devlet Bakanı Abdullah Gül, Özbek hakkında soruşturma açılması için Genelkurmaya yazı yazdı. Fakat Erbakan soruşturma açılmasını istemedi, önüne gelen yazıyı imzalamadı.
21 Mayıs'ta Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, "ülkeyi iç savaşa sürüklediğini" söyleyerek "laiklik ilkesine aykırı eylemlerin odağı hâline gelmesi" gerekçesiyle RP'nin kapatılması için dava açtı. 3 Haziran'da Susurluk Davası 7 ay aradan sonra DGM'de başladı. 7 Haziran'da Genelkurmay, irticai faaliyetleri desteklediğini iddia ettiği firmalara ambargo koydu. 10 Haziran'da Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay başkan ve üyeleri Genelkurmay Başkanlığına çağrılarak kendilerine irtica konusunda özetler verildi. 11 Haziran'daki brifinge Genelkurmay, "irticaya karşı gerekirse silah kullanılacağını" açıkladı. Bu açıklama büyük etki yaptı. DYP'li milletvekilleri DYP'den peş peşe ayrılmaya başladı. İki DYP'li bakan (Yıldırım Aktuna ile Enis Yalım Erez) da istifa etti.
18 Haziran'da Necmettin Erbakan başbakanlıktan istifa etti. İstifasının nedeninin başbakanlığı Tansu Çiller'e devretmek olduğunu belirtti. Ertesi gün, 19 Haziran'da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükûmet kurma görevini o sırada arkasında TBMM çoğunluğu olan DYP lideri Tansu Çiller'e vermeyip ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a verdi. 30 Haziran'da Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit ve Hüsamettin Cindoruk'la birlikte ANASOL-D Hükûmetini kurdu. Hükûmet, 28 Şubat kararlarını uygulamaya başladı.
Süreç içerisinde değerlendirmeler
Fazilet Partisi, 18 Nisan 1999 tarihinde yapılan seçimlerde 111 milletvekili çıkarmış ve Meclisteki yerini almış, İstanbul'dan milletvekili seçilen Merve Kavakcı da 28 Şubat sürecinin ve başörtüsü yasağının devam ettiği o günlerde başörtüsü nedeniyle daha seçildiği ilk günden itibaren Türk kamuoyunda yer bulmuş, o dönem Meclisin en yaşlı üyesi olduğundan TBMM Geçici Başkanı olarak görev yapan Ali Rıza Septioğlu ise Atatürk'ün Şapka İnkılâbı'nı işaret ederek Kavakçı'nın başörtüsüyle Meclis Genel Kuruluna giremeyeceğini ve yemin edemeyeceğini söylemiştir. Daha sonra 2 Mayıs 1999 tarihinde Yüksek Seçim Kurulundan mazbatasını aldıktan sonra Meclisin açılış oturumuna katılmak için Merve Kavakçı, Nazlı Ilıcak'la beraber TBMM Genel Kurul Salonu'na gelmiş ancak başörtüsüyle Meclis Genel Kuruluna girmesi üzerine Demokratik Sol Parti milletvekilleri sıralara vurarak ve yuhalayarak Kavakçı'yı protesto etmişler, bu sırada DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit Meclis kürsüsüne gelerek şu sözleri sarf etmiştir:
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,
- Türkiye'de hanımların giyim kuşamına, başörtüsüne özel yaşamlarında hiç kimse karışmıyor. Ancak burası hiç kimsenin özel yaşam mekânı değildir. Burası devletin en yüce kurumudur. Burada görev yapanlar; devletin kurallarına, geleneklerine uymak zorundadırlar. Burası devlete meydan okunacak yer değildir! Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz!
— Bülent Ecevit, 2 Mayıs 1999, TBMM Meclis Genel Kurulu konuşması
28 Şubat sürecinde dikkat çeken isimlerden biri de Fethullah Gülen olmuştur. 11 Ocak 1997'de Başbakan Necmettin Erbakan, Ramazan nedeniyle 51 tarikat ve cemaat liderini Başbakanlık Konutu'na iftara çağırmış, Gülen de çağrılanlar arasında olmuş ancak Gülen, iftar yemeğine katılmamış ve olay kamuoyunda yoğun tartışmalara neden olmuştur. 29 Mart 1997'de Samanyolu TV'de katıldığı bir televizyon programında Türk Silahlı Kuvvetlerini siyasete müdahale etmek ve muhtıra vermekle eleştirenlere karşı, "Asker, demokratik yollarla sorunların çözümünü istedi." demiş, 28 Şubat sonrasında Erbakan'ı eleştirenler arasında yer almış ve TSK'nin müdahalesini demokratik bulduğunu söylemiştir. Yine 16 Nisan 1997'de Kanal D'den Yalçın Doğan'a verdiği röportajında da askerin tutumunu destekleyerek şöyle demiştir:
Askerlerimiz bir yönüyle yaptıkları bazı şeylerden ötürü bazı çevrelerce belki antidemokratik davranıyor sayılabilirler. Ama onlar konumlarının gereğini, anayasanın kendilerine verdiği şeyleri yerine getiriyorlar. Hatta dahası ben zannediyorum, onlar bazı sivil kesimlerden daha demokrat. Herhâlde onların temsil ettikleri kuvvet şu partiler arasında birbirini istemeyen insanların elinde olsa bir gece hızlı bir baskınla gelirler, hasımlarını bertaraf ederler, onun yerine otururlar. Kuvvet ellerinde olduğu hâlde çok mantıki davranıyorlar. Çok muhakemeli davranıyorlar. Epey zamandan beri. His öne çıkmıyor burada ve kuvvet, güç gösterisi şeklinde öne çıkmıyor. Bana demokraside daha dengeli geliyorlar o açıdan.
— Fethullah Gülen, 16 Nisan 1997, Kanal D
28 Şubat sürecinde diğer taraftan Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcısı , Fethullah Gülen hakkında iddianame hazırlamıştır. Gülen'in yıllar önce yaptığı konuşmaların görüntüleri art arda televizyon kanallarında yayımlanmaya başlanmıştır. Bu görüntülerde Gülen'in, "bürokraside nasıl yapılanmaları gerektiğini" anlattığı görülmüştür. Genelkurmay, "Fethullah Gülen'i ve destekçilerini çok tehlikeli gördüğünü" ifade etmiştir. Gülen daha sonra Amerika Birleşik Devletleri'ne gitmiştir. Bu dönemde Bülent Ecevit liderliğindeki DSP-MHP-ANAP Koalisyon Hükûmetinin çıkardığı Rahşan Affı ile Gülen'in yargılaması ertelenmiştir.
Sürecin önemli isimlerinden Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya, 25 Şubat 1997’de, "devletin geleceği için birinci tehdit olan PKK terörünün kontrol altına alındığını, bundan sonra aşırı dinci akımların PKK tehdidinden daha büyük bir tehlike olduğunu" iddia etmiş, bu kesimin laik cumhuriyete tehdit oluşturduğunu "Bu defa silahsız kuvvetler gereğini yapsın." sözleriyle savunmuştur. TİSK, TESK, Türk-İş ve DİSK'in yayımladıkları "Laiklik ve demokrasi sahipsiz değil." bildirisi ise Erkaya'nın belirttiği "silahsız kuvvetleri" oluşturuyordu.
Dönemin Türkiye Başbakanı Bülent Ecevit'in, 23 Ocak 1999'da Hürriyet gazetesine verdiği röportajda ordu ile hükûmet ilişkilerini değerlendirirken, "28 Şubat sürecinin defteri kapandı." şeklindeki konuşmasından 5 gün sonra 28 Ocak 1999 tarihinde yapılan MGK toplantısında dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, 28 Şubat sürecini Refah Partisi, Necmettin Erbakan ve destekçilerini işaret ederek "irticai faaliyetlerde bulunan bir parti ve onunla iş birliği içerisinde olanlara karşı laik Türkiye'yi korumak maksadıyla yapılmış bir hareket" olarak tanımlamıştır.
28 Şubat'ın en dikkat çeken isimlerinden birisi de dönemin Türkiye Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel olmuştur. Süreç içerisinde irtica ile mücadelesi için Silahlı Kuvvetleri desteklemiş, Refahyol Hükûmeti'nin uygulamalarını eleştirmiş ve "Türkiye'de askerî müdahalelerin ağır sonuçları olduğunu" söyleyerek bir topluluk konuşmasında, "Çıkın sokaklara, yıkın bu hükûmeti." demiştir. Demirel, 2006 yılında Habertürk'te Melih Meriç'in sunduğu bir televizyon programında başörtüsü yasağıyla ilgili olarak da şöyle konuşmuştur:
Orası üniversite, oranın kuralları var. Danıştay, Anayasa Mahkemesi karar vermiş. İlle başı bağlı okumak istiyorsan başı bağlı olarak okunabilen yerler var, oraya git. Arabistan'da falan öyle yerler vardır, oraya gidin, orada okuyun! Türkiye laiklikten vazgeçemez. Herkes aklını başına toplasın. Bu ülkenin halkının yüzde 99'u Müslüman diye Müslümanlığı istismar ederek 'Bu milleti arkamıza düşürürüz' diye düşünen varsa aldanıyor. Hem de çok aldanmaktadır. Cumhuriyet 5'inci neslini yetiştirmiştir ve bu nesil cumhuriyete sahip çıkmaktadır. Türban özgürlük falan değildir. Bu gericiliktir.
— Süleyman Demirel, Habertürk, "Basın Odası" programından
Demirel, 2013 yılında, MGK'da alınan 28 Şubat kararlarının 1997 yılından 2009 yılına kadar da uygulandığını söylemiş, 28 Şubat'ın darbe ve yanlış olmadığını savunmuş, Erbakan Hükûmeti'nin istifası sonrası hükûmeti kurma görevini Tansu Çiller'e değil de Mesut Yılmaz'a vermesine yönelik eleştirilere karşı, " 'Takdir cumhurbaşkanının.' diyor Anayasa. Yani benim takdirim." demiştir.
Yargılamalar
2012 yılında TBMM, "Darbeleri Araştırma Komisyonu" kurmuş ve 28 Şubat başta olmak üzere askerî darbeleri araştırmaya başlamıştır. Bu sürecin yargılanması ise 28 Şubat'ta etkin rol oynayanların tutuklu yargılanması ile başlamıştır.
2 Ekim 2012 tarihinde dönemin Başbakan Yardımcısı ve DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, "mağdur" sıfatıyla ifade vermiştir. Dönemin 54. Türkiye Hükûmetini "zorla devirmeye, düşürmeye ortaklık" ile suçlanan ve aralarında dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, dönemin YÖK Başkanı Kemal Gürüz, dönemin orgeneralleri Çevik Bir ve Çetin Doğan'ın da olduğu 103 sanık hakkında açılan dava Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmüştür.
14 Nisan 2018 tarihinde kararını açıklayan Mahkeme Heyeti, “Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini zorla düşürme veya vazife görmekten men” suçlamasıyla, aralarında dönemin Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Emekli Orgeneral Çevik Bir, Emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın da bulunduğu 21 sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildiğini duyurmuştur. Sanıkların duruşmalardaki tutum ve davranışları lehlerine kabul edilerek cezada indirim yapılmış ve ceza, müebbet hapse çevrilmiştir. Sanıklara, yaşları ve sağlık sorunları gerekçesiyle adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir.
9 Temmuz 2021 tarihinde 14 sanığın müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından onanmıştır.
19 Ağustos 2021 tarihinde 14 sanık hakkında yakalama kararı çıkartılmıştır.
9 Eylül 2021'de hüküm giyen 13 emekli generalin rütbeleri sökülmüştür.
Süreç sonrası değerlendirmeler
Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 28 Şubat sürecine dair 2013'te verdiği röportajda yaşananları darbe olarak nitelendirmediğini söyledi:
“Şimdi 28 Şubat'a darbe diyorlar. Neresi darbe? Ne olmuş 28 Şubat'ta? Parlamento fesh mi edilmiş? Hükümet alaşağı mı edilmiş? Siyasi partiler mi kapatılmış? Millevekilleri mi tutuklanıp götürülmüş? Ne yapılmış? Bunlar yapılmamış, 28 Şubat'ta Milli Güvenlik Kurulu toplanmış, kararlar almış. Bunları herkes imzalamış ve sonra da uygulanmış. Hükümet görevinin başında kalmış. 3,5-4 ay sonra istifa etmiş. Anayasaya göre yenisi kurulmuş. Buna darbe denilmez.”
— Süleyman Demirel, 15 Ocak 2013, Fikret Bila ile röportajdan
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ a b Yard. Doç. Dr. Erkan Yüksel. DördüncüKuvvetMedya.com. 28 Eylül 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mart 2009.
- ^ İsmet Berkan. "Postmodern darbe mi?". Radikal.com.tr. 1 Mart 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 2 Mart 2009.
- ^ "1995 yılı seçim sonuçları". 22 Aralık 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Aralık 2012.
- ^ . 25 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Şubat 2016.
- ^ . gazetearsivi.milliyet.com.tr. 27 Eylül 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mayıs 2024.
- ^ . web.archive.org. 7 Kasım 2009. 7 Kasım 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mayıs 2024.
- ^ . 14 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Temmuz 2013.
- ^ . web.archive.org. 31 Mayıs 2009. 31 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mayıs 2024.
- ^ a b c d e . 29 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ http://webarsiv.hurriyet.com.tr/1997/10/10/13261.asp 18 Eylül 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde . 10 Ekim 1997 tarihli Hürriyet gazetesi
- ^ a b c d e f g h i . web.archive.org. 25 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mayıs 2024.
- ^ . haberturk.com. 28 Şubat 2017. 28 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Şubat 2021.
- ^ a b c Yusuf Özkan. "Süleyman Demirel ve 28 Şubat". BBC Türkçe. 4 Ağustos 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Haziran 2015.
- ^ . Hürriyet. 30 Ekim 1999. 25 Ocak 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Temmuz 2008.
- ^ . web.archive.org. 3 Ekim 2010. 3 Ekim 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mayıs 2024.
- ^ "Gazeteci döven zorbaya iş ve lojman". www.hurriyet.com.tr. 15 Temmuz 1997. 10 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Mayıs 2024.
- ^ "28 Şubat'ta tankları yürüten komutan tutuklandı". 6 Şubat 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Şubat 2022.
- ^ "Erbakan'ın MGK'daki zor anları". Milliyet. 12 Ağustos 1997. 23 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Mayıs 2024.
- ^ 24.02.1997, Milliyet, Sayfa 3
- ^ a b . 19 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "General Osman Özbek, Erbakan'a böyle hakaret etmişti". 20 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Eylül 2022.
- ^ "28 Şubat postmodern darbesinin öyküsü!". 13 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 5 Eylül 2013.
- ^ . 8 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Eylül 2013.
- ^ a b Ömer Aymalı (31 Ekim 2013). "14 yıl önce Mecliste yaşanan başörtüsü krizi". dunyabulteni.net. 3 Ocak 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Ocak 2016.
- ^ "Bülent Ecevit'in Merve Kavakçı'yı Meclis'den kovduğu an!". 9 Aralık 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Ocak 2016.
- ^ a b c . CNN Türk. 1 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2016.
- ^ Fethullah Gülen'de 28 Şubat'ı Destekleyenlerdenmiş
- ^ . 29 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ . 23 Kasım 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mart 2023.
- ^ "Kıvrıkoğlu'dan Ecevit'e: "28 Şubat daha bitmedi!"". Habertürk. 10 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Şubat 2012.
- ^ . memurlar.net. 1 Mayıs 2006. 13 Mayıs 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ocak 2016.
- ^ Süleyman Demirel: Türban Gericiliktir, Başörtülüler Arabistan'a Gitsin
- ^ Fikret Bila (8 Ocak 2013). "28 Şubat'ta yapılan yanlış bir şey yoktur". Milliyet. 5 Şubat 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Ocak 2016.
- ^ . Gazete Duvar. 14 Nisan 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Nisan 2018.
- ^ . Anadolu Ajansı. 9 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Temmuz 2021.
- ^ . Habertürk. 19 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2021.
- ^ Özkaya, Tanju (11 Eylül 2021). . Anadolu Ajansı. 11 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "28 Şubat'ta yapılan yanlış bir şey yoktur". Milliyet. 15 Ocak 2013. 23 Kasım 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Kasım 2023.
Dış bağlantılar
- . milligazete.com.tr. 28 Şubat 2017. 19 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Temmuz 2017.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
28 Subat Sureci Necmettin Erbakan in basbakan Tansu Ciller in basbakan yardimcisi ve disisleri bakani oldugu 28 Subat 1997 de yapilan Milli Guvenlik Kurulu toplantisi sonucu aciklanan kararlarla irtica ya karsi baslayan ordu ve burokrasi merkezli surec Surec Erbakan in istifasina ve REFAHYOL Hukumetinin dagilmasina yol acmistir Turk siyasi tarihine gecen kararlarin uygulandigi donemde Turkiye de siyasi idari hukuki ve toplumsal alanlarda degisimler yasanmistir Yasananlar postmodern darbe olarak da adlandirilmistir Verilen kararlarin ve yaptirimlarin uygulanip uygulanmadigini denetlemek icin Cevik Bir onculugunde Bati Calisma Grubu kurulmustur 28 Subat Sureci nde aktif rol alan bazi kisiler Cetin Dogan Kemal Guruz vs daha sonra Balyoz Ergenekon gibi davalarda yargilanmistir 28 Subat Davasi ise 2012 yilinda baslamistir 1 Mart 1997 tarihli Cumhuriyet gazetesinin mansetiTarihselArka plan Refah Partisi 1995 genel secimlerinde birinci parti oldu 1996 yilinda secimlerin ardindan DYP ANAP koalisyon hukumeti kuruldu Refah Partisinin guvenoyu icin gereken 273 sayisina ulasilamadigi icin 257 kabul guven oylamasinin gecersiz sayilmasi gerektigini belirterek Anayasa Mahkemesine yaptigi basvuru hakli gorulerek guven oylamasi gecersiz sayildi ve hukumet dagildi Bunun uzerine TBMM de birinci parti durumunda olan Refah Partisi ile ikinci parti olan DYP arasinda kurulan 54 Hukumet 8 Temmuz 1996 da TBMM de yapilan oylamada guvenoyu almayi basardi Necmettin Erbakan basbakan Tansu Ciller ise basbakan yardimcisi oldu 28 Subat ortami 4 Subat 1997 de Sincan dan gecen tank Koalisyonun kurulmasindan sonra Ataturk e laiklige ve cumhuriyete karsi Refah Partisinin bazi milletvekilleri il ve ilce teskilatlari ve uyeleri tarafindan edilen hakaretler ve sokaklardaki seriat eylemleri kamuoyunun bir kesiminde endise ve tepki ile karsilandi Basbakan Necmettin Erbakan in ilk yurt disi ziyaretini Iran a yapmasi elestirildi Erbakan 2 Ekim 7 Ekim 1996 tarihleri arasinda sirasiyla Misir Libya ve Nijerya yi ziyaret etti Libya da bir cadirda Muammer Kaddafi nin Turkiye Cumhuriyeti ni Kurtlere eziyet cektirmekle suclayan agir sozleri karsisinda sessiz kalmasi basin ve muhalefet tarafindan buyuk tepki cekti 6 Ekim 1996 da Ankara Kocatepe Camii nde Seriat isteriz diye bagiran sakalli cubbeli ve asali Aczmendiler gosteri yapti Erbakan 3 Kasim 1996 da Susurluk ta meydana gelen trafik kazasindan sonra tartisilan mafya siyasetci polis iliskileri icin Bunlar faso fiso dedi Olaya tepki olarak yurt capinda baslatilan Surekli Aydinlik icin Bir Dakika Karanlik eylemine katilanlar icin ise Gulu gulu dansi yapiyorlar dedi Erbakan in Adalet Bakani Refah Partili Sevket Kazan da bu eyleme katilanlar hakkinda Bunlar mumsondu oynuyorlar diyordu Bu sozler buyuk tepki cekti 10 Kasim 1996 da Kayseri nin Refah Partili Belediye Baskani Sukru Karatepe Refah Partisi Il Divan toplantisindaki konusmasinda soyle dedi Suslu puslu gorundugume bakip da benim laik oldugumu sanmayin Zaman zaman icinde bulundugumuz sartlarda mecburiyet karsisinda gittigimiz yerde inancimiza kufredilirken milletimize kufredilirken butun degerlerimize kufredilirken icimize kan akiyor ama resmi gorevimiz icabi orada bulunmak zorunda kaliyoruz Tek parti rejiminin kalintisi cag disi olmus insanlari kole gibi goren ve rey verip de yoneticisini secen insanlara hic muamelesi yapan bu duzen mutlaka degismelidir Ve Muslumanlar sakin ha icinizden bu hirsi bu kini bu nefreti bu imani eksik etmeyin Karatepe bu konusmasi nedeniyle 1 yil sonra DGM de yargilanacak ve 1 yil hapisle birlikte 420 000 lira agir para cezasina mahkum edilecekti Yine 10 Kasim 1996 da Ikinci Zirhli Tugay Komutani Tuggeneral Dogu Silahcioglu Istanbul Sultanbeyli de ilce meydanina kimseye danismadan Ataturk heykeli dikti caddenin adini degistirdi Refah Partili Belediye Baskani Ali Nabi Kocak Silahcioglu hakkinda suc duyurusunda bulundu Bu cumhuriyet tarihinde askere acilan dava olarak bir ilk oldu 1997 ye girildiginde bazi Refah Partililer in konusmalari televizyon kanallarina servis edildi ve kamuoyunda buyuk tepki yaratti Ilk olarak Refah Partisi nin Rize milletvekili Sevki Yilmaz in daha onceden cesitli yerlerde yaptigi konusmalar yayimlandi Sevki Yilmaz in konusmalari soyleydi Sana savas acan sagcilik solculuk Kemalizm kapitalizm laiklik ve butun seytani duzenleri boykot ederek nobete geliyoruz Refah icin Milli Gorus icin Turk Ceza Kanunu Incil e goredir Turk Medeni Kanunu Incil e goredir Ben Hizbullah im ve Hizbullah olmaktan da seref duyuyorum Esinizle beraber 30 Agustos taki kokteyle katilin Bana bak dedim Ben deyyus degilim Gecen Gaziantep Belediye Baskani kurban keserek Antep te modern bir genelev yapiyor Kerhane Ve diyor ki Ben sosyal esitlikten yana sosyal adaletten yana bir partinin temsilcisiyim Madem sen esitlikten yanasin pezevenk adam once hanimini gonder de bu esitlik saglansin Ama muvaffak olamadik onumuze kanun cikti Bu pezevenklerin olusturdugu Turk parlamentosundan Turkiye nin basi ve parlamentosu ihanet icindedir Bu ulke hainlerin elindedir Daha sonra yine partinin onde gelenlerinden bir aralik partinin sozculugunu de yapmis olan Hasan Huseyin Ceylan in konusmasi gundem oldu Kemalizm korkunc bir zulum carki haline donuyor 23 ten once 23 ten sonra 1923 ten once 29 Ekim den once Dogu da ne Bingol de ne Bitlis te ne Hakkari de ne Diyarbakir da ne El Aziz de ne Adiyaman da ne Artvin de bir tane katliam yok Asker kalkmis diyor ki PKK li olmaniza musaade ederiz ama seriatci olmaniza asla diyor Bu kafayla cozemezsin onu sen Cozum mu istiyorsunuz Seriatciliktir Erbakan 11 Ocak 1997 de resmi basbakanlik konutunda tarikat liderleri ve seyhlere iftar yemegi verdi Davetli listesinde yer alan isimlerden biri de Fethullah Gulen di ancak Gulen iftar yemegine icabet etmedi Goruntuler kamuoyunda genis yer buldu muhalefet partileri ve Turk Silahli Kuvvetlerinde tepkiye neden oldu ve komuta kademesi Basbakan Erbakan ve Basbakan Yardimcisi Tansu Ciller i elestirdi Yuksek rutbeli subaylar 22 Ocak 1997 tarihinde Golcuk te toplanarak irticanin iktidarda oldugunu tartistilar Genelkurmay II Baskani Orgeneral Cevik Bir 30 Ocak 1997 de Sincan Belediyesi Kudus Gecesi duzenledi Salona Hamas ve liderlerinin fotograflarinin asilmasi Iran Buyukelcisi nin yaptigi konusma ve sergilenen cihat oyunu kamuoyunda buyuk tepki yaratti Sincan Belediye Baskani Bekir Yildiz tutuklandi mahkum edildi Iran Buyukelcisi ulkeyi terk etmek zorunda kaldi 3 Subat 1997 de Ankara da Star TV muhabiri Isin Gurel in muhafazakar biri tarafindan dovulmesi toplumda buyuk bir tepkiye neden oldu Kara Kuvvetleri Komutani Orgeneral Hikmet Koksal Kurmay Baskani Orgeneral Dogu Aktulga ya emir vererek Egitim ve Doktrin Komutani Korgeneral Izzettin Iyigun e bagli Zirhli Birlikler Okulu ve Egitim Tumeninden 80 tankin Sincan dan gecmesini istedi O sirada tumen komutani Tumgeneral Erdal Ceylanoglu ydu ancak Ceylanoglu olay sirasinda izinliydi 4 Subat 1997 de Sincan da askerler 20 tank ve 15 zirhli aracla gecis yapti Donemin Genelkurmay II Baskani Orgeneral Cevik Bir tanklarin yurutulmesi icin Sincan da demokrasiye balans ayari yaptik dedi 4 Subat 1997 de Cumhurbaskani Suleyman Demirel Basbakan Erbakan a uyari mektubu gonderdi Demirel laik duzenin korunmasini istedi 11 Subat ta Seriata Karsi Kadin Yuruyusu Ankara da yapildi 23 Subat 1997 de Deniz Kuvvetleri Komutani Oramiral Guven Erkaya Irtica PKK dan daha tehlikeli dedi 23 Subat 1997 de Fatih Camisi ndeki ogle namazinin ardindan bir grup ellerindeki yesil bayraklarla Seriat isteriz Yasasin Hizbullah sloganlari atarak yurudu Islamci gazeteci Yasar Kaplan gerektiginde Islam ugruna sehit olacaklarina dair bir aciklama yapti 31 Ocak 1997 tarihinde Sincan Belediyesi nde gerceklestirilen etkinliklerdir Duzenleyicilerinden biri Nurettin Sirin dir Gece kamuoyunda buyuk yankilar uyandirdi kaynak belirtilmeli 28 Subat kararlari Vikikaynak ta 28 Subat Kararlari ile ilgili metin bulabilirsiniz MGK toplantisi 28 Subat 1997 Cuma gunu saat 15 10 da Cankaya Kosku nde basladi Komutanlardan ilk sozu Deniz Kuvvetleri Komutani Oramiral Guven Erkaya aldi sert sozlerle iktidari elestirdi Basbakan Erbakan a soylediklerinden biri Senin agzindan hic Turk kelimesini duymuyoruz sozu oldu 9 saat suren toplanti sonunda irticayla mucadele kararlari alindi MGK laikligin Turkiye de demokrasi ve hukukun teminati oldugunu vurguladi Ordu kararlarin hepsinin uygulanmasini istedi 8 yillik kesintisiz egitime gecilmeli Kur an kurslari Diyanet Isleri Baskanligina baglanmali kacak kurslar onlenmeli Tarikatlarin faaliyetlerine son verilmeli Kilik kiyafet yasasi odunsuz olarak uygulanmali Yesil sermayeye kisitlama getirilmeli Irtica nedeniyle ordudan atilanlari savunan ve orduyu din dusmaniymis gibi gosteren medya kontrol altina alinmali Tevhid i Tedrisat uygulanmali Kurban derileri derneklere verilmemeli Ataturk aleyhindeki eylemler cezalandirilmali 28 Subat sonrasi gelismeler Basbakan Erbakan once kararlari imzalamadi MGK Genel Sekreterligi ise kararlarin uygulanmamasi durumunda yaptirimlarin gelecegini duyurdu Erbakan diger parti liderlerinden yardim isteyerek MGK kararlarina birlikte karsi cikilmasini istedi fakat aradigi destegi bulamadi 4 Mart ta ise MGK Genel Sekreteri Orgeneral Ilhan Kilic tan bildirinin yumusatilmasini istedi ancak bu istegi de reddedildi Bu sirada medyanin yani sira isci ve isveren kuruluslari da MGK kararlarinin uygulanmasi icin aciklamalar yapti Basbakan Yardimcisi Tansu Ciller de MGK kararlarinin uygulanacagini acikladi 5 Mart gunu Erbakan da bildiriyi imzaladi Erbakan a yakin isimlerden Sevket Kazan Erbakan in 18 maddelik kararlari imzalamadigini sadece yeniden olusturulan 4 maddelik bir bildiriyi imzaladigini savunmustur Erbakan kararlari uygulamadi Bu surecte Genelkurmay irtica brifingleri baslatti Erzurum Jandarma Bolge Komutani Tuggeneral Osman Ozbek Basbakan Erbakan in Suudi Arabistan a yaptigi hac ziyaretinde dagitilan bir brosurde gecen ifadeleri elestirdi E Hristiyan bu isi bu kadar buyuk organizasyonlari yapiyor da sen niye yapamiyorsun Ha ama Turkiye den gelenlere brosur veriyor eline Verilen brosuru okudunuz herhalde Televizyon bahsetti Milletvekillerinden birisi acip okudu Ne yaziyor Musluman ulkede seriat disinda Bakin aynen Araplar in derdi Su anda bizim bi buyugumuz orada torunuyla beraber misafir Takdirlerinize birakiyorum Diyor ki Bir ulkede seriat kanunlari disinda baska bir kanun varsa sen dinden cikmis olursun Vay vay vay Allah misin nesin Kim sana bunlari soyluyor Hadi Arap gibi olacaksin Arabistan gibi olacaksin Ulan pezevenk Dinde krallik var mi arkadaslar Bana bi soyleyin ya Ha Adam olan o krala gidip misafir olmaz Kusura bakmasin Adam olan gidip de sulalesini oraya devletin tepesini kiralayip da misafir olmaz Ben bunu kabul etmiyorum Basbakanim degil bilmem ne bakani olursa olsun etmiyorum 13 senedir ben PKK yla mucadele etmissem bunlarla da mucadele ederim Devlet Bakani Abdullah Gul Ozbek hakkinda sorusturma acilmasi icin Genelkurmaya yazi yazdi Fakat Erbakan sorusturma acilmasini istemedi onune gelen yaziyi imzalamadi 21 Mayis ta Yargitay Bassavcisi Vural Savas ulkeyi ic savasa surukledigini soyleyerek laiklik ilkesine aykiri eylemlerin odagi haline gelmesi gerekcesiyle RP nin kapatilmasi icin dava acti 3 Haziran da Susurluk Davasi 7 ay aradan sonra DGM de basladi 7 Haziran da Genelkurmay irticai faaliyetleri destekledigini iddia ettigi firmalara ambargo koydu 10 Haziran da Anayasa Mahkemesi Yargitay ve Danistay baskan ve uyeleri Genelkurmay Baskanligina cagrilarak kendilerine irtica konusunda ozetler verildi 11 Haziran daki brifinge Genelkurmay irticaya karsi gerekirse silah kullanilacagini acikladi Bu aciklama buyuk etki yapti DYP li milletvekilleri DYP den pes pese ayrilmaya basladi Iki DYP li bakan Yildirim Aktuna ile Enis Yalim Erez da istifa etti 18 Haziran da Necmettin Erbakan basbakanliktan istifa etti Istifasinin nedeninin basbakanligi Tansu Ciller e devretmek oldugunu belirtti Ertesi gun 19 Haziran da Cumhurbaskani Suleyman Demirel hukumet kurma gorevini o sirada arkasinda TBMM cogunlugu olan DYP lideri Tansu Ciller e vermeyip ANAP Genel Baskani Mesut Yilmaz a verdi 30 Haziran da Mesut Yilmaz Bulent Ecevit ve Husamettin Cindoruk la birlikte ANASOL D Hukumetini kurdu Hukumet 28 Subat kararlarini uygulamaya basladi Surec icerisinde degerlendirmelerFazilet Partisi 18 Nisan 1999 tarihinde yapilan secimlerde 111 milletvekili cikarmis ve Meclisteki yerini almis Istanbul dan milletvekili secilen Merve Kavakci da 28 Subat surecinin ve basortusu yasaginin devam ettigi o gunlerde basortusu nedeniyle daha secildigi ilk gunden itibaren Turk kamuoyunda yer bulmus o donem Meclisin en yasli uyesi oldugundan TBMM Gecici Baskani olarak gorev yapan Ali Riza Septioglu ise Ataturk un Sapka Inkilabi ni isaret ederek Kavakci nin basortusuyle Meclis Genel Kuruluna giremeyecegini ve yemin edemeyecegini soylemistir Daha sonra 2 Mayis 1999 tarihinde Yuksek Secim Kurulundan mazbatasini aldiktan sonra Meclisin acilis oturumuna katilmak icin Merve Kavakci Nazli Ilicak la beraber TBMM Genel Kurul Salonu na gelmis ancak basortusuyle Meclis Genel Kuruluna girmesi uzerine Demokratik Sol Parti milletvekilleri siralara vurarak ve yuhalayarak Kavakci yi protesto etmisler bu sirada DSP Genel Baskani Bulent Ecevit Meclis kursusune gelerek su sozleri sarf etmistir Sayin Baskan Degerli Milletvekilleri Turkiye de hanimlarin giyim kusamina basortusune ozel yasamlarinda hic kimse karismiyor Ancak burasi hic kimsenin ozel yasam mekani degildir Burasi devletin en yuce kurumudur Burada gorev yapanlar devletin kurallarina geleneklerine uymak zorundadirlar Burasi devlete meydan okunacak yer degildir Lutfen bu hanima haddini bildiriniz Bulent Ecevit 2 Mayis 1999 TBMM Meclis Genel Kurulu konusmasi 28 Subat surecinde dikkat ceken isimlerden biri de Fethullah Gulen olmustur 11 Ocak 1997 de Basbakan Necmettin Erbakan Ramazan nedeniyle 51 tarikat ve cemaat liderini Basbakanlik Konutu na iftara cagirmis Gulen de cagrilanlar arasinda olmus ancak Gulen iftar yemegine katilmamis ve olay kamuoyunda yogun tartismalara neden olmustur 29 Mart 1997 de Samanyolu TV de katildigi bir televizyon programinda Turk Silahli Kuvvetlerini siyasete mudahale etmek ve muhtira vermekle elestirenlere karsi Asker demokratik yollarla sorunlarin cozumunu istedi demis 28 Subat sonrasinda Erbakan i elestirenler arasinda yer almis ve TSK nin mudahalesini demokratik buldugunu soylemistir Yine 16 Nisan 1997 de Kanal D den Yalcin Dogan a verdigi roportajinda da askerin tutumunu destekleyerek soyle demistir Askerlerimiz bir yonuyle yaptiklari bazi seylerden oturu bazi cevrelerce belki antidemokratik davraniyor sayilabilirler Ama onlar konumlarinin geregini anayasanin kendilerine verdigi seyleri yerine getiriyorlar Hatta dahasi ben zannediyorum onlar bazi sivil kesimlerden daha demokrat Herhalde onlarin temsil ettikleri kuvvet su partiler arasinda birbirini istemeyen insanlarin elinde olsa bir gece hizli bir baskinla gelirler hasimlarini bertaraf ederler onun yerine otururlar Kuvvet ellerinde oldugu halde cok mantiki davraniyorlar Cok muhakemeli davraniyorlar Epey zamandan beri His one cikmiyor burada ve kuvvet guc gosterisi seklinde one cikmiyor Bana demokraside daha dengeli geliyorlar o acidan Fethullah Gulen 16 Nisan 1997 Kanal D 28 Subat surecinde diger taraftan Devlet Guvenlik Mahkemesi Bassavcisi Fethullah Gulen hakkinda iddianame hazirlamistir Gulen in yillar once yaptigi konusmalarin goruntuleri art arda televizyon kanallarinda yayimlanmaya baslanmistir Bu goruntulerde Gulen in burokraside nasil yapilanmalari gerektigini anlattigi gorulmustur Genelkurmay Fethullah Gulen i ve destekcilerini cok tehlikeli gordugunu ifade etmistir Gulen daha sonra Amerika Birlesik Devletleri ne gitmistir Bu donemde Bulent Ecevit liderligindeki DSP MHP ANAP Koalisyon Hukumetinin cikardigi Rahsan Affi ile Gulen in yargilamasi ertelenmistir Surecin onemli isimlerinden Deniz Kuvvetleri Komutani Oramiral Guven Erkaya 25 Subat 1997 de devletin gelecegi icin birinci tehdit olan PKK terorunun kontrol altina alindigini bundan sonra asiri dinci akimlarin PKK tehdidinden daha buyuk bir tehlike oldugunu iddia etmis bu kesimin laik cumhuriyete tehdit olusturdugunu Bu defa silahsiz kuvvetler geregini yapsin sozleriyle savunmustur TISK TESK Turk Is ve DISK in yayimladiklari Laiklik ve demokrasi sahipsiz degil bildirisi ise Erkaya nin belirttigi silahsiz kuvvetleri olusturuyordu Donemin Turkiye Basbakani Bulent Ecevit in 23 Ocak 1999 da Hurriyet gazetesine verdigi roportajda ordu ile hukumet iliskilerini degerlendirirken 28 Subat surecinin defteri kapandi seklindeki konusmasindan 5 gun sonra 28 Ocak 1999 tarihinde yapilan MGK toplantisinda donemin Genelkurmay Baskani Orgeneral Huseyin Kivrikoglu 28 Subat surecini Refah Partisi Necmettin Erbakan ve destekcilerini isaret ederek irticai faaliyetlerde bulunan bir parti ve onunla is birligi icerisinde olanlara karsi laik Turkiye yi korumak maksadiyla yapilmis bir hareket olarak tanimlamistir 28 Subat in en dikkat ceken isimlerinden birisi de donemin Turkiye Cumhurbaskani Suleyman Demirel olmustur Surec icerisinde irtica ile mucadelesi icin Silahli Kuvvetleri desteklemis Refahyol Hukumeti nin uygulamalarini elestirmis ve Turkiye de askeri mudahalelerin agir sonuclari oldugunu soyleyerek bir topluluk konusmasinda Cikin sokaklara yikin bu hukumeti demistir Demirel 2006 yilinda Haberturk te Melih Meric in sundugu bir televizyon programinda basortusu yasagiyla ilgili olarak da soyle konusmustur Orasi universite oranin kurallari var Danistay Anayasa Mahkemesi karar vermis Ille basi bagli okumak istiyorsan basi bagli olarak okunabilen yerler var oraya git Arabistan da falan oyle yerler vardir oraya gidin orada okuyun Turkiye laiklikten vazgecemez Herkes aklini basina toplasin Bu ulkenin halkinin yuzde 99 u Musluman diye Muslumanligi istismar ederek Bu milleti arkamiza dusururuz diye dusunen varsa aldaniyor Hem de cok aldanmaktadir Cumhuriyet 5 inci neslini yetistirmistir ve bu nesil cumhuriyete sahip cikmaktadir Turban ozgurluk falan degildir Bu gericiliktir Suleyman Demirel Haberturk Basin Odasi programindan Demirel 2013 yilinda MGK da alinan 28 Subat kararlarinin 1997 yilindan 2009 yilina kadar da uygulandigini soylemis 28 Subat in darbe ve yanlis olmadigini savunmus Erbakan Hukumeti nin istifasi sonrasi hukumeti kurma gorevini Tansu Ciller e degil de Mesut Yilmaz a vermesine yonelik elestirilere karsi Takdir cumhurbaskaninin diyor Anayasa Yani benim takdirim demistir Yargilamalar2012 yilinda TBMM Darbeleri Arastirma Komisyonu kurmus ve 28 Subat basta olmak uzere askeri darbeleri arastirmaya baslamistir Bu surecin yargilanmasi ise 28 Subat ta etkin rol oynayanlarin tutuklu yargilanmasi ile baslamistir 2 Ekim 2012 tarihinde donemin Basbakan Yardimcisi ve DYP Genel Baskani Tansu Ciller magdur sifatiyla ifade vermistir Donemin 54 Turkiye Hukumetini zorla devirmeye dusurmeye ortaklik ile suclanan ve aralarinda donemin Genelkurmay Baskani Ismail Hakki Karadayi donemin YOK Baskani Kemal Guruz donemin orgeneralleri Cevik Bir ve Cetin Dogan in da oldugu 103 sanik hakkinda acilan dava Ankara 13 Agir Ceza Mahkemesinde gorulmustur 14 Nisan 2018 tarihinde kararini aciklayan Mahkeme Heyeti Turkiye Cumhuriyeti Icra Vekilleri Heyetini zorla dusurme veya vazife gormekten men suclamasiyla aralarinda donemin Genelkurmay Baskani Emekli Orgeneral Ismail Hakki Karadayi donemin Genelkurmay Ikinci Baskani Emekli Orgeneral Cevik Bir Emekli Orgeneral Cetin Dogan in da bulundugu 21 saniga agirlastirilmis muebbet hapis cezasi verildigini duyurmustur Saniklarin durusmalardaki tutum ve davranislari lehlerine kabul edilerek cezada indirim yapilmis ve ceza muebbet hapse cevrilmistir Saniklara yaslari ve saglik sorunlari gerekcesiyle adli kontrol tedbiri uygulanmasina karar verilmistir 9 Temmuz 2021 tarihinde 14 sanigin muebbet hapis cezasi Yargitay tarafindan onanmistir 19 Agustos 2021 tarihinde 14 sanik hakkinda yakalama karari cikartilmistir 9 Eylul 2021 de hukum giyen 13 emekli generalin rutbeleri sokulmustur Surec sonrasi degerlendirmelerDonemin Cumhurbaskani Suleyman Demirel 28 Subat surecine dair 2013 te verdigi roportajda yasananlari darbe olarak nitelendirmedigini soyledi Simdi 28 Subat a darbe diyorlar Neresi darbe Ne olmus 28 Subat ta Parlamento fesh mi edilmis Hukumet alasagi mi edilmis Siyasi partiler mi kapatilmis Millevekilleri mi tutuklanip goturulmus Ne yapilmis Bunlar yapilmamis 28 Subat ta Milli Guvenlik Kurulu toplanmis kararlar almis Bunlari herkes imzalamis ve sonra da uygulanmis Hukumet gorevinin basinda kalmis 3 5 4 ay sonra istifa etmis Anayasaya gore yenisi kurulmus Buna darbe denilmez Suleyman Demirel 15 Ocak 2013 Fikret Bila ile roportajdanAyrica bakinizKale Plani Susurluk Kazasi Bati Calisma Grubu Dogu Calisma GrubuKaynakca a b Yard Doc Dr Erkan Yuksel DorduncuKuvvetMedya com 28 Eylul 2007 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Mart 2009 Ismet Berkan Postmodern darbe mi Radikal com tr 1 Mart 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 2 Mart 2009 1995 yili secim sonuclari 22 Aralik 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Aralik 2012 25 Subat 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 29 Subat 2016 gazetearsivi milliyet com tr 27 Eylul 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Mayis 2024 web archive org 7 Kasim 2009 7 Kasim 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Mayis 2024 14 Eylul 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Temmuz 2013 web archive org 31 Mayis 2009 31 Mayis 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Mayis 2024 a b c d e 29 Subat 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi http webarsiv hurriyet com tr 1997 10 10 13261 asp 18 Eylul 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde 10 Ekim 1997 tarihli Hurriyet gazetesi a b c d e f g h i web archive org 25 Haziran 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Mayis 2024 haberturk com 28 Subat 2017 28 Subat 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Subat 2021 a b c Yusuf Ozkan Suleyman Demirel ve 28 Subat BBC Turkce 4 Agustos 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Haziran 2015 Hurriyet 30 Ekim 1999 25 Ocak 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Temmuz 2008 web archive org 3 Ekim 2010 3 Ekim 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Mayis 2024 Gazeteci doven zorbaya is ve lojman www hurriyet com tr 15 Temmuz 1997 10 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Mayis 2024 28 Subat ta tanklari yuruten komutan tutuklandi 6 Subat 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Subat 2022 Erbakan in MGK daki zor anlari Milliyet 12 Agustos 1997 23 Temmuz 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Mayis 2024 24 02 1997 Milliyet Sayfa 3 a b 19 Eylul 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi General Osman Ozbek Erbakan a boyle hakaret etmisti 20 Agustos 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Eylul 2022 28 Subat postmodern darbesinin oykusu 13 Mayis 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 5 Eylul 2013 8 Nisan 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 5 Eylul 2013 a b Omer Aymali 31 Ekim 2013 14 yil once Mecliste yasanan basortusu krizi dunyabulteni net 3 Ocak 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Ocak 2016 Bulent Ecevit in Merve Kavakci yi Meclis den kovdugu an 9 Aralik 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Ocak 2016 a b c CNN Turk 1 Mart 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 16 Ocak 2016 Fethullah Gulen de 28 Subat i Destekleyenlerdenmis 29 Subat 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi 23 Kasim 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Mart 2023 Kivrikoglu dan Ecevit e 28 Subat daha bitmedi Haberturk 10 Temmuz 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Subat 2012 memurlar net 1 Mayis 2006 13 Mayis 2006 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Ocak 2016 Suleyman Demirel Turban Gericiliktir Basortululer Arabistan a Gitsin Fikret Bila 8 Ocak 2013 28 Subat ta yapilan yanlis bir sey yoktur Milliyet 5 Subat 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Ocak 2016 Gazete Duvar 14 Nisan 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Nisan 2018 Anadolu Ajansi 9 Temmuz 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Temmuz 2021 Haberturk 19 Agustos 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 19 Agustos 2021 Ozkaya Tanju 11 Eylul 2021 Anadolu Ajansi 11 Eylul 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi 28 Subat ta yapilan yanlis bir sey yoktur Milliyet 15 Ocak 2013 23 Kasim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Kasim 2023 Dis baglantilar milligazete com tr 28 Subat 2017 19 Temmuz 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 19 Temmuz 2017