III. Selim (Osmanlı Türkçesi: سليم ثالث Selīm-i sālis), divan edebiyatındaki mahlasıyla İlhami (24 Aralık 1761 - 28 Temmuz 1808), 28. Osmanlı padişahı ve 107. İslam halifesidir.
III. Selim | |||||
---|---|---|---|---|---|
İslâm Halifesi Emîrü'l-mü'minîn İki Kutsal Caminin Hizmetkârı | |||||
III. Selim'in Konstantin Kapıdağlı tarafından çizilmiş portresi, 1803. | |||||
28. Osmanlı Padişahı | |||||
Hüküm süresi | 7 Nisan 1789 - 29 Mayıs 1807 (18 yıl, 1 ay ve 22 gün) | ||||
Önce gelen | I. Abdülhamid | ||||
Sonra gelen | IV. Mustafa | ||||
107. İslâm Halifesi | |||||
Hüküm süresi | 7 Nisan 1789 - 29 Mayıs 1807 | ||||
Önce gelen | I. Abdülhamid | ||||
Sonra gelen | IV. Mustafa | ||||
Doğum | 24 Aralık 1761 Topkapı Sarayı, İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu | ||||
Ölüm | 28 Temmuz 1808 (46 yaşında) Topkapı Sarayı, İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu | ||||
Defin | Laleli Camii, İstanbul | ||||
Eş(ler)i |
| ||||
| |||||
Hanedan | Osmanlı Hanedanı | ||||
Babası | III. Mustafa | ||||
Annesi | Mihrişah Sultan | ||||
Dini | İslam | ||||
İmza |
III. Selim, 24 Aralık 1761 tarihinde babası III. Mustafa'nın saltanatı döneminde dünyaya geldi. Babası, 21 Ocak 1774 günü öldüğünde yalnızca 13 yaşında olduğu için, amcası I. Abdülhamid tahta çıktı. I. Abdülhamid, şehzade Selim'e kendisinden önceki padişahların tersine, oldukça iyi davrandı. Kafes (oda hapsi) hayatı yaşamasına rağmen Selim'in iyi bir eğitim almasını sağladı. Şehzade Selim, müzik ve edebiyatla ilgilendi. Fransa'nın Fransız İhtilali öncesindeki son kralı olan XVI. Louis'le mektuplaştı. Daha tahta çıkmadan Osmanlı Devleti'nde köklü bir yapısal değişikliğe gerek olduğu inancına vardı. I. Abdülhamid, 7 Nisan 1789 yılında ölünce, III. Selim; Avrupa'yı temelinden sarsacak olan Fransız İhtilali'nin eşiğinde tahta çıktı.
III. Selim, tahta çıktığında Osmanlı İmparatorluğu hem Avusturya hem de Rusya'yla savaş halindeydi. Başarısızlıkla sonuçlanan bu savaşlar 1792 yılında Avusturya'yla yapılan Ziştovi Antlaşması ve 1792 yılında Rusya'yla yapılan Yaş Antlaşması ile son buldu. Böylece III. Selim, Osmanlı Ordusu'nda çoktandır yapmak istediği yenilikleri yapma fırsatı buldu. 1793 yılında Nizam-ı Cedid ordusunu kurdu. Bu sırada Napolyon Bonapart'ın komutası altındaki Fransız orduları Osmanlı Devleti'ne ait olan Mısır'a saldırmıştı (1798). Osmanlı ordusu İngilizlerin yardımıyla Mısır'ı başarıyla savundu. 1801 yılında yapılan El-Ariş Antlaşması ile Fransa Mısır'daki emellerinden vazgeçti.
1807 yılında Nizam-ı Cedid ordusunun kaldırılmasını isteyen yeniçeriler Kabakçı Mustafa'nın önderliği altında ayaklandılar. III. Selim Nizam-ı Cedid ordusunu dağıtmak ve 29 Mayıs 1807 tarihinde de tahttan çekilmek zorunda kaldı. III. Selim'in yerine geçen amca oğlu IV. Mustafa III. Selim'i tekrar kafese gönderdi. 28 Temmuz 1808 tarihinde III. Selim'i tekrar tahta çıkarmak amacıyla Rusçuk ayanı Alemdar Mustafa Paşa saraya yaklaşırken III. Selim, kuzeni padişah IV. Mustafa'nın emriyle boğduruldu. III. Selim ile onu idam etmeye gelen yeniçeriler arasında büyük bir arbede geçtiği bilinmektedir. III. Selim'in cenazesi Laleli Camii'nin avlusunda babası III. Mustafa Türbesi'ne defnedildi.
III. Selim döneminde Avrupa ülkeleriyle ilişkiler
Osmanlı-Rusya ilişkileri
III. Selim'in saltanatı Osmanlı-Rus Savaşları (1787-1792 Savaşları) devam ederken başladı. Osmanlı Devleti'nin Fransa'ya karşı Rusya'yla ittifak yapmasıyla devam etti. Ancak daha sonra bu ittifak bozuldu ve III. Selim'in saltanatının sonunda Osmanlı Devleti tekrar Rusya ile savaş halindeydi.
1774 yılında Çariçe II. Katerina ile imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması ile Osmanlı Devleti Kırım'ı Rusya'ya vermek zorunda kalmıştı. III. Selim tahta çıktığında Osmanlı Devleti başında hala II. Katerina'nın bulunduğu Rusya'dan Kırım gibi önemli toprakları geri almak amacıyla 1787-1792 Osmanlı-Rus Savaşı'nı savaşmaktaydı. İngiliz ve Fransızlar da savaşa katılmamakla birlikte bu savaşta Osmanlı Devleti'ni destekliyorlardı ancak Osmanlı Devleti hesaplamadığı bir şekilde kendisini Avusturya'nın da karşısında buldu. Osmanlı ordusu disiplinden uzaktı ve Rusya ile yaptığı Fokşan (1 Ağustos 1789) ve Boze (22 Eylül 1789) Savaşlarında büyük kayıplara uğradı. Akkerman Kalesi Rusların eline geçti ve Besarabya Rusya tarafından işgal edildi. Osmanlı Devleti kendine müttefik bulmak amacıyla 11 Temmuz 1789 tarihinde İsveç ve 31 Ocak 1790 tarihinde de Prusya'yla barış antlaşmaları imzaladı. Ancak bu iki devletten de elle tutulur bir yardım alamadı. Sonunda Osmanlı Devleti'ne karşı Rusya kadar başarılı olamayan Avusturya, Osmanlı Devleti'yle barış antlaşması imzaladı. (Ziştovi Antlaşması 4 Ağustos 1791) Avusturya'nın savaştan çekilmesinden birkaç ay sonra Rusya da barış antlaşması yapmaya razı oldu (Yaş Antlaşması 9 Ocak 1792). Osmanlı Devleti bu antlaşmayla Kırım'ın Rusya'nın egemenliği altına geçtiğini tekrar kabul etmek zorunda kaldı. Dinyester nehri Rusya ile Osmanlı Devleti arasında sınır olarak kabul edildi.
1792 yılından 1805 yılına kadar Osmanlı Devleti ve Rusya barış içinde yaşadılar. Hatta Osmanlı Devleti Mısır'ı işgal eden Fransa'ya karşı Birleşik Krallık ve Rusya ile işbirliği bile yaptı. 24 Eylül 1805 tarihinde Osmanlılar Ruslarla yeni bir dostluk antlaşması imzaladılar. Ancak bu antlaşmanın imzasından kısa bir süre sonra tekrar Osmanlı Devleti ve Rusya arasında anlaşmazlık çıktı. Rusya, Osmanlıların Rus yanlısı Eflak ve Boğdan beylerini görevden almasından hoşnut kalmadı. 40.000 civarında Rus askeri Eflak ve Boğdan'a girdi. III. Selim 22 Aralık 1805 tarihinde boğazları kapattı ve Rusya'ya savaş ilan etti. Rus donanması Osmanlı donanmasını 11 Mayıs 1807 tarihinde Çanakkale Boğazı civarında ve 19-29 Haziran 1807 tarihleri arasında Limni adası yakınında yendi. III. Selim tahttan indirildiğinde 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı hâlen devam etmekteydi.
Osmanlı-Avusturya İlişkileri
Osmanlılar 1529 yılında Kanuni Sultan Süleyman'ın Viyana'yı kuşatmasından beri defalarca Avusturya ile savaşa girmişlerdi. III. Selim tahta geçtiğinde de Avusturya Rusya'yla birlikte Osmanlı Devleti ile tekrar savaş halindeydi. Osmanlılar Avusturya'ya karşı İsmail zaferini kazandılar. Ancak Avusturyalılar Sebeş, Muhadiye, Lazarethane ve Pançova'yı işgal etmeyi başardılar. Belgrad'ı 8 Ekim 1789 tarihinde ve Semendire'yi daha sonra ele geçirdiler. Ancak Avusturya gene de Osmanlılara karşı kesin bir üstünlük sağlayamadı. Hem savaş yorgunluğu hem de içişlerindeki sorunlardan dolayı Avusturya Osmanlı Devleti ile antlaşma istedi. 4 Ağustos 1791'de imzalanan Ziştovi Antlaşması ile Avusturya ele geçirdiği toprakları Osmanlılara geri verdi ve ayrıca Rusya'ya yardımda bulunmayacağına söz verdi. Bu savaş Osmanlıların Avusturyalılarla yaptığı son savaş oldu. Bu tarihten sonra Rusya Osmanlıların en önemli düşmanı ve rakibi oldu.
Osmanlı-Fransa İlişkileri
Osmanlıların, Fransızlarla Kanuni Sultan Süleyman zamanına kadar uzanan bir dostluk ilişkileri vardı. Fransızlar ilk defa kendilerine tanınan kapitülasyonlardan büyük yarar görmüşler, ilişkiler kesintisiz olarak bir dostluk temelinde süregelmişti. III. Selim daha tahta geçmeden Fransa kralı XVI. Louis'yle mektuplaşmaktaydı ve Ruslarla yapılmakta olan savaşta Fransızlar Osmanlı Devletinin tarafını tutuyorlardı. Ancak Fransa hükûmetinin Büyük Britanya'nın Mısır ve Uzakdoğu ticaret yolları üzerindeki etkisini kırma amacını gütmesi nedeniyle bu ilişkilerde ilk olarak bir kırışma meydana geldi. Dışişleri Bakanı Charles-Maurice de Talleyrand-Périgord ve General Napolyon Bonapart, Osmanlıların elinde olan Mısır'ı ele geçirip Fransa lehine Büyük Britanya karşısında önemli bir avantaj sağlamak istiyordu. 2 Temmuz 1798 tarihinde Napolyon İskenderiye'yi işgal etti. Mısır her ne kadar Osmanlı Devleti'nin bir parçası olsa da iç işlerinde oldukça bağımsız olarak yönetilmekteydi.
Kahire'nin de 22 Temmuz 1798 tarihinde Napolyon Bonapart'ın eline geçmesi üzerine Osmanlılar bu durumu kabul edemeyerek Mısır'ı savunmaya karar verdiler. 2 Eylül 1798 tarihinde Osmanlı Devleti Fransa'ya savaş ilan etti. Osmanlı ve Mısır orduları Fransa karşısında önce bazı yenilgiler aldılar ama Cezzar Ahmed Paşa komutasındaki ordu 18 Mart 1799 tarihinde Akka önlerinde karşılaştığı Fransız ordusunu başarıyla geriye püskürttü. Bonapart komutasındaki Fransız ordusu 1 Ağustos 1799'da Osmanlı kuvvetleri karşısında bir muharebe kazandı, ancak Fransa ordusunun yetersiz olduğu ortaya çıkmaktaydı. Bu durumu göz önünde bulunduran ve Fransa'daki siyasi bunalıma müdahale etmek isteyen Napolyon Bonapart Fransa'ya geri döndü (22 Ağustos 1799). Mısır'da gücünü pekiştiremeyen Fransa sonunda 27 Haziran 1801 tarihinde imzalanan sözleşmenin hükümleri uyarınca Mısır'dan geri çekildi. 9 Ekim 1801'de imzalanan Paris Antlaşması Fransa'nın Mısır seferini sona erdirdi; bu şekilde Mısır yeniden Osmanlı yönetimine geçti.
Mısır konusundaki anlaşmazlık olumlu bir sonuca bağlandıktan sonra Fransa'yla olan ilişkiler kısa zamanda düzeldi. 25 Haziran 1802'de Paris'te imzalanan bir diğer barış antlaşması da Fransa ve Osmanlı Devleti arasındaki dostluğu pekiştirdi. Napolyon Bonapart 1804 yılında kendini "I. Napolyon" adıyla imparator ilan ettikten sonra İstanbul'a bir elçi gönderdi. Horace Sébastiani adındaki bu elçi III. Selim'in çok yakın güvenini kazandı. Sébastiani III. Selim'i Rusya ve Birleşik Krallık'a karşı savaş açmaya ikna etmeye çalışıyordu. Ruslar da tam tersine Osmanlıların Fransa'ya savaş ilan etmesini istiyorlardı. Ancak Rusya'nın, Osmanlı Devleti'nden kendisini Balkanlar’daki Hristiyanların koruyucusu olarak kabul etmesini istemesi ve Sırp isyanlarını desteklemesi Rusya'yla olan ilişkileri gerginleştirdi. Sonunda Rusya'nın Eflak ve Boğdan'a girmesiyle Osmanlılar, Rusya'ya savaş açtılar. Birleşik Krallık, Osmanlı Devleti'nden Sébastiani'yi sınır dışı etmesi, Fransa'ya savaş açması, Eflak ve Boğdan'ın Rusya'ya verilmesi gibi kabul edilemeyecek taleplerde bulundu. Bu talepler kabul edilmeyince de Admiral Sir John Thomas Duckworth (1748-1817) komutasındaki Birleşik Krallık donanması 19 Şubat 1807'de Çanakkale Boğazı'ndan Marmara Denizi'ne girerek Osmanlı donanmasını yok etti. Donanmasını İstanbul limanında demirleyen Duckworth, Osmanlı Devleti ile anlaşmaya çalıştı. Bir anlaşmaya varılamadı ama geçen süre boyunca Sébastiani'nin de yardımıyla İstanbul'un savunması güçlendirildi. Siperler kazıldı ve şehri savunmak için toplar yerleştirildi. O günlerde III. Selim'in şehri korumak için Sébastiani ile birlikte bizzat siper kazdığı söylenir. Şehrin savunmasını kıramayacağını anlayan Duckworth donanması geri çekerek İstanbul limanından ayrılmak zorunda kaldı. Böylece İstanbul önemli bir bombardıman tehlikesini atlatmış oldu.
III. Selim Dönemi'nde yapılan ıslahat hareketleri
Askeri alanda yenilikler
Askeri alanda özellikle subay yetiştirilmesine önem verilmiştir. III. Selim; Yeniçerilerin ve Tımarlı Sipahilerinin ıslahatıyla ilgili 72 maddelik bir ferman yayınlanmıştır. Bu maddelerin ana başlıkları;
- Yeniçeriler’in (künye) alımı yasaklandı.
- Nizam-ı Cedit adlı ilk kez batılı tarzda ordu kurulmuştur.
- Bu ordunun masraflarını karşılamak için İrâd- ı Cedit adlı bir hazine kurulmuştur.
- Askeri okullarda ilk kez yabancı dil (Fransızca) eğitimi başlamıştır.
- Hıdırelles'ten kasım ayına kadar olan talimler üçe çıkarıldı.
- 1790 yılında Tophane'de bir okul yaptırmıştır.
- 1792 yılında ise Halıcıoğlu'da bir Humbaracı ocağı kurmuştur. Bu kışlanın bir bölümünde istihkamcı, diğer bir kısmında ise humbaracı yetiştiriliyordu.
- Daha önce Eyüpsultan'da bulunan Halıcıoğlu'na taşındı.
- 1800 yılında Humbaracı Ocağı’na bağlı olarak Mühendishane-i Fünun-i Berr-i Hümayun kuruldu.
- Camialtında bulunan 'ne gemi inşaat bölümü de eklenmiştir.
- 1805 yılında yine bu okul, inşaat ve seyrü sevafin adlı iki ana bölüme ayrılmıştır.
- Osmanlı'nın ilk resmi yabancı dili belirlendi (Fransızca).
- İlk resmi devlet matbaası kuruldu.
- Yerli ticareti korumak için Avrupalıların, ülke içinde ticaret yapmaları yasaklandı.
III. Selim dönemindeki isyanlar
1789-1807 arası hüküm süren III. Selim, döneminde birçok yeniliğe imza atmıştır. Öte yandan bu yenilikleri salt III. Selim'in kişiliğine atfetmek ve ondan önceki dönemlerinin sadece bir karanlık çağ olarak tanımlanması da çok yerinde değildir. III. Ahmed döneminde başlayan yenilikler 1730 Patrona Halil isyanı ile sekteye uğrasa da, ondan sonra yönetimde olan I. Mahmud 1730-1754, III. Osman 1754-1757, III. Mustafa 1757-1774 ve I. Abdülhamid 1774-1789 zamanına da azımsanmayacak yenilikler yapılmıştır. Bu 59 yıllık süreci hiçbir şeyin yapılmadığı karanlık bir dönem olarak anmak yerine, III. Selim tarafından köklü değişikliklerin yapıldığı dönemin hazırlandığı, bazen yüksek bazen düşük ama sürekli bir değişimin olduğu dönem olarak tanımlamak daha doğru olacaktır. İşte bu değişim döneminde de muhalefet hiçbir zaman kaybolmamış ve her zaman isyan boyutunda olmasa da birçok kez kendini göstermiştir. III. Selim döneminde ise bu muhalefet üç kez belirgin ve çatışma düzeyinde ortaya çıkmıştır.
Selimiye Camii Vakası (1805)
Nihai olarak yeniçerilerin yerine geçmek üzere kurulan birliklere Levent çiftliğinde eğitim çalışmaları yapılırken, yeniçerileri gücendirmemek ve kendilerinin bir parçası sanısı vermek amacıyla da onlara Bostani Tüfekçisi ismi verilmişti. Ancak bu birliğe ayda 50 akçe gibi yüksek bir ücret ödenirken Yeniçeri Tüfekçisi'ne bunun yarısı kadar ücret ödenmekteydi, Bostani Tüfekçisi'ne ücretsiz olarak ve daha iyi et ve ekmek de veriliyordu. Bu durum yeniçeriler arasında huzursuzluk yaratırken, Nizam-ı Cedid askerinden dışlanan ulema, esamelerden mahrum kalanlar ve Nizam-ı Cedid'i finanse etmek için ihdas edilen İrad-ı Cedid hazinesine ek katkıda bulumak zorunda kalan ayanlar, mültezimler vb. de bu değişimden hoşnut değildi. 1805 Nisan'da yapımı tamamlanan Selimiye Kışlası’nın yanındaki Selimiye Camii'nde yapılacak ilk selâmlık töreninde yeniçerilerin yerini Bostani Tüfekçi askerlerinin alacağı söylentisi, yeniçeriler tarafından uzun zamandır şüphelendikleri ocaklarının kaldırılması yolunda atılmış açık bir adım olarak yorumlanmış, Üsküdar'a geçen bazı yeniçeriler sağa sola ateş açmaya başlamış ve Üsküdar Kışlası’ndaki Bostani Tüfekçi Ocağı askerlerini ortadan kaldıracakları tehdidinde bulunmuşlardı. Bunun üzerine III. Selim yönetimi geri adım atarak Selimiye Camii'ndeki selâmlığın başka bir tarihe ertelendiğini ilân etmiş, yeniçerilere de selamlık törenindeki geleneksel yerlerinin korunacağı teminatını vermişti.
II. Edirne Vakası 1806
III. Selim döneminde başlatılan yenilikler aslında sadece İstanbul ile sınırlı kalmamış, tüm imparatorluk topraklarına yayılması planlanmıştı. Fakat merkez yönetiminin otoritesinin zayıflığı, sancaklarda ayanların gücü gibi nedenlerle bu hedefe ulaşılamamıştı. Başlarda sancaklarda bazı kışlalar kurulması ya da en azından yeni Bostani tüfekçiler sancaklara gönderilmesi istenmiş ancak tepkilerden çekinilerek ertelenmişti. Ancak 1806 da tekrar ve özellikle de İstanbul'dan sonra yeniçerilerin en güçlü olduğu ve Balkanlar'daki âyanları doğrudan kontrol altına alabilmek için önemli bir üs olan Edirne den başlayarak bu plan tekrar yürürlüğe koyuldu. Önce eşkıya takibini mazeret göstererek Kadı Abdurrahman Paşa idaresindeki Bostâni Tüfekçisi askerlerini Rumeli'ye gönderilmiş, Dağlı eşkıyası karşısında bazı başarılar kazanan yeni ocağın askerlerinden bir kısmı İstanbul'a geri çağrılmamış, Çorlu'ya ve Lüleburgaz'a yerleştirilmişti. Bu duruma açık bir tepkinin gelmemesi üzerine de 1806 ilkbaharında Tekirdağ'da asker yazmak ve kışla kurmak için harekete geçildi. Tekirdağ'daki yeniçerilerin Edirne’deki yeniçerilerden de aldıkları destekle asker yazılmasına karşı çıkması ve bu konudaki fermanı uygulamaya çalışan nâibi öldürmeleri karşısında şaşıran III. Selim yönetimi ilk başta Selimiye Camii vakasında olduğu gibi geri adım attı, ancak ardından Kadı Abdurrahman Paşa idaresindeki yeni orduyu donanmanın da desteği ile Tekirdağ ve Edirne'deki âsilerin üzerine yolladı.
Yeni orduya Anadolu'da asker yazılması sürecince gereksiz yere şiddet uyguladığı için eleştirilere uğramış olan Kadı Abdurrahman Paşa'nın aynı tavrına Rumeli'de de devam etmesi, Tekirdağ'ı ablukaya alan Donanma-yı Hümâyun gemilerinin şehri bombardıman etmesi, olayları bir iç savaş şekline sokmuş, geçtiği yerlerde ahalinin pasif ve açıktan direnişi ile karşılaşan Abdurrahman Paşa giderek daha da sert yöntemlere başvurup girdiği yerleşim merkezlerinde ahalinin malına zorla el koyması gibi gelişmeler II. Edirne Vakası olarak adlandırılan bu olayı III. Selim için iyice içinden çıkılmaz hale getirmişti. Ahaliden destek göremeyen Abdurrahman Paşa kuvvetlerinin iâşe sorunuyla karşılaşmasının yanı sıra İstanbul'da da yeniçerilerin bir isyana kalkışabilecekleri korkusu III. Selim’i en sonun da geri adım atmaya zorlamış, padişah Abdurrahman Paşa kuvvetlerini geri çekerek yeni düzenin Rumeli'de uygulanması politikasından vazgeçtiği sözünü vermişti.
Nizam-ı Cedit ve Kabakçı Mustafa isyanı (Vaka-yı Selimiye) 1807
III. Selim, Avusturya ve Rusya'yla Ziştovi ve Yaş Antlaşmaları ile barışı sağladıktan sonra, çok uzun zamandır tasarladığı ordusal yenilik hareketlerini 1793 yılında, Büyük Düzen anlamına gelen Nizam-ı Cedit adında ordu kurarak başlattı. Yeni ordu Levent çiftliğinde talimlere başladı. 1.600 asker İstanbul'a, diğer 12.000 kişi ise Osmanlı’nın diğer eyaletlerine gönderildi. Nizam-ı Cedit ordusunda uygulanan eğitimler, zamanla imparatorluğun çoğu yerinde uygulanmaya başlandı. Rus gemilerinin İstanbul Boğazı'na hareketlerini durdurmak amaçlı, İstanbul ve Karadeniz'in olası noktalarına da Nizam-ı Cedit programı uygulanmıştır. Fransa ve Prusya'dan getirilen uzman ve danışmanlar bu yeni ordunun kurulmasında yardımcı oldular. Nizam-ı Cedit ordusu Mısır'ın savunmasında başarılı oldu ancak 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı'nda Ruslara karşı fazla bir başarı gösteremedi.
Bu arada Yeniçeriler arasında Nizam-ı Cedit'e karşı olan rahatsızlık git gide büyümekteydi. 1807 yılında yeniçeriler Nizam-ı Cedit ordusunun kaldırılması talebiyle Kabakçı Mustafa'nın liderliği altında ayaklandılar. III. Selim Nizam-ı Cedit ordusunu dağıtmak ve 29 Mayıs 1807 tarihinde de kendisi tahttan çekilmek zorunda kaldı. III. Selim'in yerine tahta geçen IV. Mustafa'nın döneminde Osmanlı başkentinde büyük bir kargaşa yaşandı. Yeniçeriler şehirde bir terör ortamı yarattılar. Eski Nizam-ı Cedid askerlerini kapı kapı dolaşarak bulup öldürdüler. Padişahın hiçbir otoritesi kalmadı. Eski Nizam-ı Cedid taraftarlarından Rusçuk ayanı Alemdar Mustafa Paşa bu kargaşaya son vermek ve III. Selim'i tekrar tahta geçirmek amacıyla bir ordu oluşturarak Edirne'den 16.000 sadık askeri ile İstanbul'a yürüdü.Alemdar Mustafa Paşa saray kapısında ordularıyla bekleyerek IV. Mustafa'yı tahttan inmeye zorlamaktayken IV. Mustafa kendisi yerine tahta çıkarılabilecek iki Osmanlı hanedanı üyesini boğdurtmaya karar verdi. Böylece hanedanın tek üyesi olarak kaldığı için kendisinin tahtta bırakılacağını hesaplamıştı. İsyancılar harem dairesinde ibadet etmekte olan sultana saldırdılar. III. Selim kendisini boğmak için saraydaki odasına gelen cellatlarla büyük bir mücadele verdi ama sonunda can verdi. IV. Mustafa'nın adamları padişahın kardeşi şehzade Mahmut'u da öldürmek istediler ancak Mahmud ona sadık kalmış olan cariyeler ve hizmetkarların yardımıyla sarayın damına çıkartıldı ve böylece ölümden kurtuldu. Saray kapısını kırarak saraya girenAlemdar Mustafa Paşa askerleriyle saraya girdiğinde III. Selim'in naaşıyla karşılaştı. Bu esnada şehzade Mahmut can güvenliğinin sağlandığını görünce ortaya çıktı ve IV. Mustafa'nın yerine tahta çıkarıldı. Böylece III. Selim yapmak istediği yeniliklerin uğruna yaşamını kaybetmiş oldu. Ancak yerine geçen II. Mahmut III. Selim kadar yenilik yanlısı olmakla beraber siyasi bakımdan çok daha kurnaz davrandı. III. Selim'in yapmak istediği yenilikleri yapmakla kalmadı, III. Selim'in canına mal olan yeniçerileri de ortadan kaldırmayı başardı (bakınız: Vak'a-i Hayriyye).
Özel hayatı
III. Selim babası ve amcasının eğitimine verdiği önemden dolayı bilgili ve kültürlü bir şehzade olarak yetişti. Bir yandan doğu kültürüne ilgisini devam ettirirken batı kültürüne de ilgi duyuyordu. İlk defa 1797 yılında III. Selim zamanında İstanbul'a Avrupa'dan gelen bir grup opera gösterisi sergiledi. Fransız mimar ve ressam Antoine Ignace Melling İstanbul'da birçok yapılar inşa etti.
İstanbul'un çeşitli manzaralarını gösteren gravürler çizdi. III. Selim'in kız kardeşi Hatice Sultan'ın Melling tarafından Ortaköy semtinde inşa edilen sarayı İstanbul halkı ve Avrupalılar arasında çok ün kazandı. Bir yandan da eleştirilere neden oldu. III. Selim sık sık kız kardeşinin sarayına uğramaktan büyük zevk alırdı.
III. Selim şiir ve müziğe çok meraklıydı. İlhami mahlasıyla birçok şiirler yazdı ve çok sayıda şarkı besteledi. Klasik Türk müziğindeki suzidilara, şevkefza, şevk-u tarab, Arazbarbûselik ve nevakürdi makamları III. Selim'in buluşlarıdır. Dini müzik olarak ayin, durak, nat, ilahi formunda, din dışı müzik olarak Kâr, beste, semai, şarkı, köçekçe, peşrev, saz semaisi formunda 64 civarında eser bestelemiştir.
Ailesi
Eşleri
- Nef-i Zar Sultan
- Husn-i Mah Sultan
- Zib-i Fer Sultan
- Afitab Sultan
- Re'fet Sultan
- Nur-i Şems Sultan
- Gonca-nigar Sultan
- Dem-hoş Sultan
- Tab-i Safa Sultan
Kaynakça
- ^ a b c d e f g h Türk ve İslam ansiklopedisi s. 719 (1980)
- ^ Türk ve İslam ansiklopedisi s. 720 (1980)
- ^ Âsım Efendi, Tarih-i Âsım, I, 361
- ^ İsmail Hakkı Uzunçarşılı, “Nizâm-ı Cedîd Ricalinden Kadı Abdurrahman Paşa I,” Belleten, 138/35 (1971), s. 263
- ^ a b c Türk ve İslam ansiklopedisi s. 721 (1980)
- ^ Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi V. Cilt- Nizam-ı Cedid ve Tanzimat Devirleri (1789-1856). Türk Tarih Kurumu. 2011. s. 88.
- ^ a b Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi V. Cilt- Nizam-ı Cedid ve Tanzimat Devirleri (1789-1856). Türk Tarih Kurumu. 2011. s. 88. Türk Tarih Kurumu. 2011. s. 88.
- ^ Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi V. Cilt- Nizam-ı Cedid ve Tanzimat Devirleri (1789-1856). Türk Tarih Kurumu. 2011. s. 88. Türk Tarih Kurumu. 2011. s. 89.
- ^ "Türk Musikisi Sitesi". 17 Şubat 2010 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Ağustos 2006.
Dış bağlantılar
- Wikimedia Commons'ta Selim III ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur
- Sakaoğlu, Necdet (1999). Bu Mülkün Sultanları. İstanbul: Oğlak Yayınları. . say.385-402
- Kinross, Lord (1977). The Ottoman Centuries. İstanbul: Sander Kitabevi. .(İngilizce)
- Shaw, Stanford (1976). History of the Ottoman Empire and Modern Turkey. Vol.1 Empire of the Gazis: the Rise and Decline of the Ottoman Empire 1280-1808. Cambridge: Cambridge University Press. .
III. Selim Doğumu: 24 Aralık 1761 Ölümü: 28 Temmuz 1808 | ||
Resmî unvanlar | ||
---|---|---|
Önce gelen I. Abdülhamid | Osmanlı Sultanı 7 Nisan 1789 - 29 Mayıs 1807 | Sonra gelen IV. Mustafa |
Sünni İslam unvanları | ||
Önce gelen I. Abdülhamid | İslam Halifesi 7 Nisan 1789 - 29 Mayıs 1807 | Sonra gelen IV. Mustafa |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
III Selim Osmanli Turkcesi سليم ثالث Selim i salis divan edebiyatindaki mahlasiyla Ilhami 24 Aralik 1761 28 Temmuz 1808 28 Osmanli padisahi ve 107 Islam halifesidir III SelimIslam Halifesi Emiru l mu minin Iki Kutsal Caminin HizmetkariIII Selim in Konstantin Kapidagli tarafindan cizilmis portresi 1803 28 Osmanli PadisahiHukum suresi7 Nisan 1789 29 Mayis 1807 18 yil 1 ay ve 22 gun Once gelenI AbdulhamidSonra gelenIV Mustafa107 Islam HalifesiHukum suresi7 Nisan 1789 29 Mayis 1807Once gelenI AbdulhamidSonra gelenIV MustafaDogum24 Aralik 1761 Topkapi Sarayi Istanbul Osmanli ImparatorluguOlum28 Temmuz 1808 46 yasinda Topkapi Sarayi Istanbul Osmanli ImparatorluguDefinLaleli Camii IstanbulEs ler iNefizar Kadin Afitab Kadin Refet Kadin Pakize Hanim DigerleriTam adiSelim bin MustafaHanedanOsmanli HanedaniBabasiIII MustafaAnnesiMihrisah SultanDiniIslamImza III Selim 24 Aralik 1761 tarihinde babasi III Mustafa nin saltanati doneminde dunyaya geldi Babasi 21 Ocak 1774 gunu oldugunde yalnizca 13 yasinda oldugu icin amcasi I Abdulhamid tahta cikti I Abdulhamid sehzade Selim e kendisinden onceki padisahlarin tersine oldukca iyi davrandi Kafes oda hapsi hayati yasamasina ragmen Selim in iyi bir egitim almasini sagladi Sehzade Selim muzik ve edebiyatla ilgilendi Fransa nin Fransiz Ihtilali oncesindeki son krali olan XVI Louis le mektuplasti Daha tahta cikmadan Osmanli Devleti nde koklu bir yapisal degisiklige gerek oldugu inancina vardi I Abdulhamid 7 Nisan 1789 yilinda olunce III Selim Avrupa yi temelinden sarsacak olan Fransiz Ihtilali nin esiginde tahta cikti III Selim tahta ciktiginda Osmanli Imparatorlugu hem Avusturya hem de Rusya yla savas halindeydi Basarisizlikla sonuclanan bu savaslar 1792 yilinda Avusturya yla yapilan Zistovi Antlasmasi ve 1792 yilinda Rusya yla yapilan Yas Antlasmasi ile son buldu Boylece III Selim Osmanli Ordusu nda coktandir yapmak istedigi yenilikleri yapma firsati buldu 1793 yilinda Nizam i Cedid ordusunu kurdu Bu sirada Napolyon Bonapart in komutasi altindaki Fransiz ordulari Osmanli Devleti ne ait olan Misir a saldirmisti 1798 Osmanli ordusu Ingilizlerin yardimiyla Misir i basariyla savundu 1801 yilinda yapilan El Aris Antlasmasi ile Fransa Misir daki emellerinden vazgecti 1807 yilinda Nizam i Cedid ordusunun kaldirilmasini isteyen yeniceriler Kabakci Mustafa nin onderligi altinda ayaklandilar III Selim Nizam i Cedid ordusunu dagitmak ve 29 Mayis 1807 tarihinde de tahttan cekilmek zorunda kaldi III Selim in yerine gecen amca oglu IV Mustafa III Selim i tekrar kafese gonderdi 28 Temmuz 1808 tarihinde III Selim i tekrar tahta cikarmak amaciyla Ruscuk ayani Alemdar Mustafa Pasa saraya yaklasirken III Selim kuzeni padisah IV Mustafa nin emriyle bogduruldu III Selim ile onu idam etmeye gelen yeniceriler arasinda buyuk bir arbede gectigi bilinmektedir III Selim in cenazesi Laleli Camii nin avlusunda babasi III Mustafa Turbesi ne defnedildi III Selim doneminde Avrupa ulkeleriyle iliskilerSaray ressami Konstantin Kapidagli tarafindan cizilen III Selim portresi 1804Osmanli Rusya iliskileri III Selim in saltanati Osmanli Rus Savaslari 1787 1792 Savaslari devam ederken basladi Osmanli Devleti nin Fransa ya karsi Rusya yla ittifak yapmasiyla devam etti Ancak daha sonra bu ittifak bozuldu ve III Selim in saltanatinin sonunda Osmanli Devleti tekrar Rusya ile savas halindeydi 1774 yilinda Carice II Katerina ile imzalanan Kucuk Kaynarca Antlasmasi ile Osmanli Devleti Kirim i Rusya ya vermek zorunda kalmisti III Selim tahta ciktiginda Osmanli Devleti basinda hala II Katerina nin bulundugu Rusya dan Kirim gibi onemli topraklari geri almak amaciyla 1787 1792 Osmanli Rus Savasi ni savasmaktaydi Ingiliz ve Fransizlar da savasa katilmamakla birlikte bu savasta Osmanli Devleti ni destekliyorlardi ancak Osmanli Devleti hesaplamadigi bir sekilde kendisini Avusturya nin da karsisinda buldu Osmanli ordusu disiplinden uzakti ve Rusya ile yaptigi Foksan 1 Agustos 1789 ve Boze 22 Eylul 1789 Savaslarinda buyuk kayiplara ugradi Akkerman Kalesi Ruslarin eline gecti ve Besarabya Rusya tarafindan isgal edildi Osmanli Devleti kendine muttefik bulmak amaciyla 11 Temmuz 1789 tarihinde Isvec ve 31 Ocak 1790 tarihinde de Prusya yla baris antlasmalari imzaladi Ancak bu iki devletten de elle tutulur bir yardim alamadi Sonunda Osmanli Devleti ne karsi Rusya kadar basarili olamayan Avusturya Osmanli Devleti yle baris antlasmasi imzaladi Zistovi Antlasmasi 4 Agustos 1791 Avusturya nin savastan cekilmesinden birkac ay sonra Rusya da baris antlasmasi yapmaya razi oldu Yas Antlasmasi 9 Ocak 1792 Osmanli Devleti bu antlasmayla Kirim in Rusya nin egemenligi altina gectigini tekrar kabul etmek zorunda kaldi Dinyester nehri Rusya ile Osmanli Devleti arasinda sinir olarak kabul edildi Konstantin Kapidagli tarafindan cizilen III Selim in Topkapi Sarayi Saadet Kapisi onunce duzenlenen tahta cikis torenine culus yonelik portre 1789 1792 yilindan 1805 yilina kadar Osmanli Devleti ve Rusya baris icinde yasadilar Hatta Osmanli Devleti Misir i isgal eden Fransa ya karsi Birlesik Krallik ve Rusya ile isbirligi bile yapti 24 Eylul 1805 tarihinde Osmanlilar Ruslarla yeni bir dostluk antlasmasi imzaladilar Ancak bu antlasmanin imzasindan kisa bir sure sonra tekrar Osmanli Devleti ve Rusya arasinda anlasmazlik cikti Rusya Osmanlilarin Rus yanlisi Eflak ve Bogdan beylerini gorevden almasindan hosnut kalmadi 40 000 civarinda Rus askeri Eflak ve Bogdan a girdi III Selim 22 Aralik 1805 tarihinde bogazlari kapatti ve Rusya ya savas ilan etti Rus donanmasi Osmanli donanmasini 11 Mayis 1807 tarihinde Canakkale Bogazi civarinda ve 19 29 Haziran 1807 tarihleri arasinda Limni adasi yakininda yendi III Selim tahttan indirildiginde 1806 1812 Osmanli Rus Savasi halen devam etmekteydi Osmanli Avusturya Iliskileri Osmanlilar 1529 yilinda Kanuni Sultan Suleyman in Viyana yi kusatmasindan beri defalarca Avusturya ile savasa girmislerdi III Selim tahta gectiginde de Avusturya Rusya yla birlikte Osmanli Devleti ile tekrar savas halindeydi Osmanlilar Avusturya ya karsi Ismail zaferini kazandilar Ancak Avusturyalilar Sebes Muhadiye Lazarethane ve Pancova yi isgal etmeyi basardilar Belgrad i 8 Ekim 1789 tarihinde ve Semendire yi daha sonra ele gecirdiler Ancak Avusturya gene de Osmanlilara karsi kesin bir ustunluk saglayamadi Hem savas yorgunlugu hem de icislerindeki sorunlardan dolayi Avusturya Osmanli Devleti ile antlasma istedi 4 Agustos 1791 de imzalanan Zistovi Antlasmasi ile Avusturya ele gecirdigi topraklari Osmanlilara geri verdi ve ayrica Rusya ya yardimda bulunmayacagina soz verdi Bu savas Osmanlilarin Avusturyalilarla yaptigi son savas oldu Bu tarihten sonra Rusya Osmanlilarin en onemli dusmani ve rakibi oldu Osmanli Fransa Iliskileri Osmanlilarin Fransizlarla Kanuni Sultan Suleyman zamanina kadar uzanan bir dostluk iliskileri vardi Fransizlar ilk defa kendilerine taninan kapitulasyonlardan buyuk yarar gormusler iliskiler kesintisiz olarak bir dostluk temelinde suregelmisti III Selim daha tahta gecmeden Fransa krali XVI Louis yle mektuplasmaktaydi ve Ruslarla yapilmakta olan savasta Fransizlar Osmanli Devletinin tarafini tutuyorlardi Ancak Fransa hukumetinin Buyuk Britanya nin Misir ve Uzakdogu ticaret yollari uzerindeki etkisini kirma amacini gutmesi nedeniyle bu iliskilerde ilk olarak bir kirisma meydana geldi Disisleri Bakani Charles Maurice de Talleyrand Perigord ve General Napolyon Bonapart Osmanlilarin elinde olan Misir i ele gecirip Fransa lehine Buyuk Britanya karsisinda onemli bir avantaj saglamak istiyordu 2 Temmuz 1798 tarihinde Napolyon Iskenderiye yi isgal etti Misir her ne kadar Osmanli Devleti nin bir parcasi olsa da ic islerinde oldukca bagimsiz olarak yonetilmekteydi Kahire nin de 22 Temmuz 1798 tarihinde Napolyon Bonapart in eline gecmesi uzerine Osmanlilar bu durumu kabul edemeyerek Misir i savunmaya karar verdiler 2 Eylul 1798 tarihinde Osmanli Devleti Fransa ya savas ilan etti Osmanli ve Misir ordulari Fransa karsisinda once bazi yenilgiler aldilar ama Cezzar Ahmed Pasa komutasindaki ordu 18 Mart 1799 tarihinde Akka onlerinde karsilastigi Fransiz ordusunu basariyla geriye puskurttu Bonapart komutasindaki Fransiz ordusu 1 Agustos 1799 da Osmanli kuvvetleri karsisinda bir muharebe kazandi ancak Fransa ordusunun yetersiz oldugu ortaya cikmaktaydi Bu durumu goz onunde bulunduran ve Fransa daki siyasi bunalima mudahale etmek isteyen Napolyon Bonapart Fransa ya geri dondu 22 Agustos 1799 Misir da gucunu pekistiremeyen Fransa sonunda 27 Haziran 1801 tarihinde imzalanan sozlesmenin hukumleri uyarinca Misir dan geri cekildi 9 Ekim 1801 de imzalanan Paris Antlasmasi Fransa nin Misir seferini sona erdirdi bu sekilde Misir yeniden Osmanli yonetimine gecti Misir konusundaki anlasmazlik olumlu bir sonuca baglandiktan sonra Fransa yla olan iliskiler kisa zamanda duzeldi 25 Haziran 1802 de Paris te imzalanan bir diger baris antlasmasi da Fransa ve Osmanli Devleti arasindaki dostlugu pekistirdi Napolyon Bonapart 1804 yilinda kendini I Napolyon adiyla imparator ilan ettikten sonra Istanbul a bir elci gonderdi Horace Sebastiani adindaki bu elci III Selim in cok yakin guvenini kazandi Sebastiani III Selim i Rusya ve Birlesik Krallik a karsi savas acmaya ikna etmeye calisiyordu Ruslar da tam tersine Osmanlilarin Fransa ya savas ilan etmesini istiyorlardi Ancak Rusya nin Osmanli Devleti nden kendisini Balkanlar daki Hristiyanlarin koruyucusu olarak kabul etmesini istemesi ve Sirp isyanlarini desteklemesi Rusya yla olan iliskileri gerginlestirdi Sonunda Rusya nin Eflak ve Bogdan a girmesiyle Osmanlilar Rusya ya savas actilar Birlesik Krallik Osmanli Devleti nden Sebastiani yi sinir disi etmesi Fransa ya savas acmasi Eflak ve Bogdan in Rusya ya verilmesi gibi kabul edilemeyecek taleplerde bulundu Bu talepler kabul edilmeyince de Admiral Sir John Thomas Duckworth 1748 1817 komutasindaki Birlesik Krallik donanmasi 19 Subat 1807 de Canakkale Bogazi ndan Marmara Denizi ne girerek Osmanli donanmasini yok etti Donanmasini Istanbul limaninda demirleyen Duckworth Osmanli Devleti ile anlasmaya calisti Bir anlasmaya varilamadi ama gecen sure boyunca Sebastiani nin de yardimiyla Istanbul un savunmasi guclendirildi Siperler kazildi ve sehri savunmak icin toplar yerlestirildi O gunlerde III Selim in sehri korumak icin Sebastiani ile birlikte bizzat siper kazdigi soylenir Sehrin savunmasini kiramayacagini anlayan Duckworth donanmasi geri cekerek Istanbul limanindan ayrilmak zorunda kaldi Boylece Istanbul onemli bir bombardiman tehlikesini atlatmis oldu III Selim Donemi nde yapilan islahat hareketleriAskeri alanda yenilikler Askeri alanda ozellikle subay yetistirilmesine onem verilmistir III Selim Yenicerilerin ve Timarli Sipahilerinin islahatiyla ilgili 72 maddelik bir ferman yayinlanmistir Bu maddelerin ana basliklari Yeniceriler in kunye alimi yasaklandi Nizam i Cedit adli ilk kez batili tarzda ordu kurulmustur Bu ordunun masraflarini karsilamak icin Irad i Cedit adli bir hazine kurulmustur Askeri okullarda ilk kez yabanci dil Fransizca egitimi baslamistir Hidirelles ten kasim ayina kadar olan talimler uce cikarildi 1790 yilinda Tophane de bir okul yaptirmistir 1792 yilinda ise Halicioglu da bir Humbaraci ocagi kurmustur Bu kislanin bir bolumunde istihkamci diger bir kisminda ise humbaraci yetistiriliyordu Daha once Eyupsultan da bulunan Halicioglu na tasindi 1800 yilinda Humbaraci Ocagi na bagli olarak Muhendishane i Funun i Berr i Humayun kuruldu Camialtinda bulunan ne gemi insaat bolumu de eklenmistir 1805 yilinda yine bu okul insaat ve seyru sevafin adli iki ana bolume ayrilmistir Osmanli nin ilk resmi yabanci dili belirlendi Fransizca Ilk resmi devlet matbaasi kuruldu Yerli ticareti korumak icin Avrupalilarin ulke icinde ticaret yapmalari yasaklandi III Selim donemindeki isyanlar1789 1807 arasi hukum suren III Selim doneminde bircok yenilige imza atmistir Ote yandan bu yenilikleri salt III Selim in kisiligine atfetmek ve ondan onceki donemlerinin sadece bir karanlik cag olarak tanimlanmasi da cok yerinde degildir III Ahmed doneminde baslayan yenilikler 1730 Patrona Halil isyani ile sekteye ugrasa da ondan sonra yonetimde olan I Mahmud 1730 1754 III Osman 1754 1757 III Mustafa 1757 1774 ve I Abdulhamid 1774 1789 zamanina da azimsanmayacak yenilikler yapilmistir Bu 59 yillik sureci hicbir seyin yapilmadigi karanlik bir donem olarak anmak yerine III Selim tarafindan koklu degisikliklerin yapildigi donemin hazirlandigi bazen yuksek bazen dusuk ama surekli bir degisimin oldugu donem olarak tanimlamak daha dogru olacaktir Iste bu degisim doneminde de muhalefet hicbir zaman kaybolmamis ve her zaman isyan boyutunda olmasa da bircok kez kendini gostermistir III Selim doneminde ise bu muhalefet uc kez belirgin ve catisma duzeyinde ortaya cikmistir Selimiye Camii Vakasi 1805 Nihai olarak yenicerilerin yerine gecmek uzere kurulan birliklere Levent ciftliginde egitim calismalari yapilirken yenicerileri gucendirmemek ve kendilerinin bir parcasi sanisi vermek amaciyla da onlara Bostani Tufekcisi ismi verilmisti Ancak bu birlige ayda 50 akce gibi yuksek bir ucret odenirken Yeniceri Tufekcisi ne bunun yarisi kadar ucret odenmekteydi Bostani Tufekcisi ne ucretsiz olarak ve daha iyi et ve ekmek de veriliyordu Bu durum yeniceriler arasinda huzursuzluk yaratirken Nizam i Cedid askerinden dislanan ulema esamelerden mahrum kalanlar ve Nizam i Cedid i finanse etmek icin ihdas edilen Irad i Cedid hazinesine ek katkida bulumak zorunda kalan ayanlar multezimler vb de bu degisimden hosnut degildi 1805 Nisan da yapimi tamamlanan Selimiye Kislasi nin yanindaki Selimiye Camii nde yapilacak ilk selamlik toreninde yenicerilerin yerini Bostani Tufekci askerlerinin alacagi soylentisi yeniceriler tarafindan uzun zamandir suphelendikleri ocaklarinin kaldirilmasi yolunda atilmis acik bir adim olarak yorumlanmis Uskudar a gecen bazi yeniceriler saga sola ates acmaya baslamis ve Uskudar Kislasi ndaki Bostani Tufekci Ocagi askerlerini ortadan kaldiracaklari tehdidinde bulunmuslardi Bunun uzerine III Selim yonetimi geri adim atarak Selimiye Camii ndeki selamligin baska bir tarihe ertelendigini ilan etmis yenicerilere de selamlik torenindeki geleneksel yerlerinin korunacagi teminatini vermisti II Edirne Vakasi 1806 Sultan III Selim vezirler ve diger ust duzey devlet yoneticileri olmak uzere bayram tebriklerini kabul ediyor 1806 III Selim doneminde baslatilan yenilikler aslinda sadece Istanbul ile sinirli kalmamis tum imparatorluk topraklarina yayilmasi planlanmisti Fakat merkez yonetiminin otoritesinin zayifligi sancaklarda ayanlarin gucu gibi nedenlerle bu hedefe ulasilamamisti Baslarda sancaklarda bazi kislalar kurulmasi ya da en azindan yeni Bostani tufekciler sancaklara gonderilmesi istenmis ancak tepkilerden cekinilerek ertelenmisti Ancak 1806 da tekrar ve ozellikle de Istanbul dan sonra yenicerilerin en guclu oldugu ve Balkanlar daki ayanlari dogrudan kontrol altina alabilmek icin onemli bir us olan Edirne den baslayarak bu plan tekrar yururluge koyuldu Once eskiya takibini mazeret gostererek Kadi Abdurrahman Pasa idaresindeki Bostani Tufekcisi askerlerini Rumeli ye gonderilmis Dagli eskiyasi karsisinda bazi basarilar kazanan yeni ocagin askerlerinden bir kismi Istanbul a geri cagrilmamis Corlu ya ve Luleburgaz a yerlestirilmisti Bu duruma acik bir tepkinin gelmemesi uzerine de 1806 ilkbaharinda Tekirdag da asker yazmak ve kisla kurmak icin harekete gecildi Tekirdag daki yenicerilerin Edirne deki yenicerilerden de aldiklari destekle asker yazilmasina karsi cikmasi ve bu konudaki fermani uygulamaya calisan naibi oldurmeleri karsisinda sasiran III Selim yonetimi ilk basta Selimiye Camii vakasinda oldugu gibi geri adim atti ancak ardindan Kadi Abdurrahman Pasa idaresindeki yeni orduyu donanmanin da destegi ile Tekirdag ve Edirne deki asilerin uzerine yolladi Yeni orduya Anadolu da asker yazilmasi surecince gereksiz yere siddet uyguladigi icin elestirilere ugramis olan Kadi Abdurrahman Pasa nin ayni tavrina Rumeli de de devam etmesi Tekirdag i ablukaya alan Donanma yi Humayun gemilerinin sehri bombardiman etmesi olaylari bir ic savas sekline sokmus gectigi yerlerde ahalinin pasif ve aciktan direnisi ile karsilasan Abdurrahman Pasa giderek daha da sert yontemlere basvurup girdigi yerlesim merkezlerinde ahalinin malina zorla el koymasi gibi gelismeler II Edirne Vakasi olarak adlandirilan bu olayi III Selim icin iyice icinden cikilmaz hale getirmisti Ahaliden destek goremeyen Abdurrahman Pasa kuvvetlerinin iase sorunuyla karsilasmasinin yani sira Istanbul da da yenicerilerin bir isyana kalkisabilecekleri korkusu III Selim i en sonun da geri adim atmaya zorlamis padisah Abdurrahman Pasa kuvvetlerini geri cekerek yeni duzenin Rumeli de uygulanmasi politikasindan vazgectigi sozunu vermisti Nizam i Cedit ve Kabakci Mustafa isyani Vaka yi Selimiye 1807 Osmanli ordusunda Nizam i Cedid Buyuk Duzen tasarisini gerceklestirmis III Selim e ait Polonyali ressam Joseph Warnia Zarzecki tarafindan cizilmis portre 1890 III Selim Avusturya ve Rusya yla Zistovi ve Yas Antlasmalari ile barisi sagladiktan sonra cok uzun zamandir tasarladigi ordusal yenilik hareketlerini 1793 yilinda Buyuk Duzen anlamina gelen Nizam i Cedit adinda ordu kurarak baslatti Yeni ordu Levent ciftliginde talimlere basladi 1 600 asker Istanbul a diger 12 000 kisi ise Osmanli nin diger eyaletlerine gonderildi Nizam i Cedit ordusunda uygulanan egitimler zamanla imparatorlugun cogu yerinde uygulanmaya baslandi Rus gemilerinin Istanbul Bogazi na hareketlerini durdurmak amacli Istanbul ve Karadeniz in olasi noktalarina da Nizam i Cedit programi uygulanmistir Fransa ve Prusya dan getirilen uzman ve danismanlar bu yeni ordunun kurulmasinda yardimci oldular Nizam i Cedit ordusu Misir in savunmasinda basarili oldu ancak 1806 1812 Osmanli Rus Savasi nda Ruslara karsi fazla bir basari gosteremedi Bu arada Yeniceriler arasinda Nizam i Cedit e karsi olan rahatsizlik git gide buyumekteydi 1807 yilinda yeniceriler Nizam i Cedit ordusunun kaldirilmasi talebiyle Kabakci Mustafa nin liderligi altinda ayaklandilar III Selim Nizam i Cedit ordusunu dagitmak ve 29 Mayis 1807 tarihinde de kendisi tahttan cekilmek zorunda kaldi III Selim in yerine tahta gecen IV Mustafa nin doneminde Osmanli baskentinde buyuk bir kargasa yasandi Yeniceriler sehirde bir teror ortami yarattilar Eski Nizam i Cedid askerlerini kapi kapi dolasarak bulup oldurduler Padisahin hicbir otoritesi kalmadi Eski Nizam i Cedid taraftarlarindan Ruscuk ayani Alemdar Mustafa Pasa bu kargasaya son vermek ve III Selim i tekrar tahta gecirmek amaciyla bir ordu olusturarak Edirne den 16 000 sadik askeri ile Istanbul a yurudu Alemdar Mustafa Pasa saray kapisinda ordulariyla bekleyerek IV Mustafa yi tahttan inmeye zorlamaktayken IV Mustafa kendisi yerine tahta cikarilabilecek iki Osmanli hanedani uyesini bogdurtmaya karar verdi Boylece hanedanin tek uyesi olarak kaldigi icin kendisinin tahtta birakilacagini hesaplamisti Isyancilar harem dairesinde ibadet etmekte olan sultana saldirdilar III Selim kendisini bogmak icin saraydaki odasina gelen cellatlarla buyuk bir mucadele verdi ama sonunda can verdi IV Mustafa nin adamlari padisahin kardesi sehzade Mahmut u da oldurmek istediler ancak Mahmud ona sadik kalmis olan cariyeler ve hizmetkarlarin yardimiyla sarayin damina cikartildi ve boylece olumden kurtuldu Saray kapisini kirarak saraya girenAlemdar Mustafa Pasa askerleriyle saraya girdiginde III Selim in naasiyla karsilasti Bu esnada sehzade Mahmut can guvenliginin saglandigini gorunce ortaya cikti ve IV Mustafa nin yerine tahta cikarildi Boylece III Selim yapmak istedigi yeniliklerin ugruna yasamini kaybetmis oldu Ancak yerine gecen II Mahmut III Selim kadar yenilik yanlisi olmakla beraber siyasi bakimdan cok daha kurnaz davrandi III Selim in yapmak istedigi yenilikleri yapmakla kalmadi III Selim in canina mal olan yenicerileri de ortadan kaldirmayi basardi bakiniz Vak a i Hayriyye Ozel hayatiIII Selim babasi ve amcasinin egitimine verdigi onemden dolayi bilgili ve kulturlu bir sehzade olarak yetisti Bir yandan dogu kulturune ilgisini devam ettirirken bati kulturune de ilgi duyuyordu Ilk defa 1797 yilinda III Selim zamaninda Istanbul a Avrupa dan gelen bir grup opera gosterisi sergiledi Fransiz mimar ve ressam Antoine Ignace Melling Istanbul da bircok yapilar insa etti Istanbul un cesitli manzaralarini gosteren gravurler cizdi III Selim in kiz kardesi Hatice Sultan in Melling tarafindan Ortakoy semtinde insa edilen sarayi Istanbul halki ve Avrupalilar arasinda cok un kazandi Bir yandan da elestirilere neden oldu III Selim sik sik kiz kardesinin sarayina ugramaktan buyuk zevk alirdi III Selim siir ve muzige cok merakliydi Ilhami mahlasiyla bircok siirler yazdi ve cok sayida sarki besteledi Klasik Turk muzigindeki suzidilara sevkefza sevk u tarab Arazbarbuselik ve nevakurdi makamlari III Selim in buluslaridir Dini muzik olarak ayin durak nat ilahi formunda din disi muzik olarak Kar beste semai sarki kocekce pesrev saz semaisi formunda 64 civarinda eser bestelemistir III Selim in kizkardesi Hatice Sultan in sarayiAilesiEsleri Nef i Zar Sultan Husn i Mah Sultan Zib i Fer Sultan Afitab Sultan Re fet Sultan Nur i Sems Sultan Gonca nigar Sultan Dem hos Sultan Tab i Safa SultanKaynakca a b c d e f g h Turk ve Islam ansiklopedisi s 719 1980 Turk ve Islam ansiklopedisi s 720 1980 Asim Efendi Tarih i Asim I 361 Ismail Hakki Uzuncarsili Nizam i Cedid Ricalinden Kadi Abdurrahman Pasa I Belleten 138 35 1971 s 263 a b c Turk ve Islam ansiklopedisi s 721 1980 Enver Ziya Karal Osmanli Tarihi V Cilt Nizam i Cedid ve Tanzimat Devirleri 1789 1856 Turk Tarih Kurumu 2011 s 88 a b Enver Ziya Karal Osmanli Tarihi V Cilt Nizam i Cedid ve Tanzimat Devirleri 1789 1856 Turk Tarih Kurumu 2011 s 88 Turk Tarih Kurumu 2011 s 88 Enver Ziya Karal Osmanli Tarihi V Cilt Nizam i Cedid ve Tanzimat Devirleri 1789 1856 Turk Tarih Kurumu 2011 s 88 Turk Tarih Kurumu 2011 s 89 Turk Musikisi Sitesi 17 Subat 2010 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Agustos 2006 Dis baglantilarWikimedia Commons ta Selim III ile ilgili coklu ortam belgeleri bulunur Sakaoglu Necdet 1999 Bu Mulkun Sultanlari Istanbul Oglak Yayinlari ISBN 875 329 299 6 say 385 402 Kinross Lord 1977 The Ottoman Centuries Istanbul Sander Kitabevi ISBN 0 224 01379 8 Ingilizce Shaw Stanford 1976 History of the Ottoman Empire and Modern Turkey Vol 1 Empire of the Gazis the Rise and Decline of the Ottoman Empire 1280 1808 Cambridge Cambridge University Press ISBN 0 521 29163 1 III SelimOsmanli HanedaniDogumu 24 Aralik 1761 Olumu 28 Temmuz 1808Resmi unvanlarOnce gelen I Abdulhamid Osmanli Sultani 7 Nisan 1789 29 Mayis 1807 Sonra gelen IV MustafaSunni Islam unvanlariOnce gelen I Abdulhamid Islam Halifesi 7 Nisan 1789 29 Mayis 1807 Sonra gelen IV Mustafa