Şehir veya kent, en büyük yerleşim birimidir. Şehirler genellikle barınma, emlak, sanitasyon, kamu hizmeti, temel kamu hizmetleri, arazi kullanımı, imalat, hizmet, toplu ulaşım, kavşak ve iletişim için kapsamlı altyapı ve sistemlere sahiptir. Şehirler eski ve modern mimariye sahiptir. Yoğunlukları insanlar, merkezî iş alanı, iş kümesi, devlet kurumları ve işletmeler arasındaki etkileşimi kolaylaştırır ve bazen dağıtımının verimliliğini artırır. Şehirler ayrıca önemli bir finans merkezi ve de olabilirler.
Tarihsel olarak, şehir sakinleri genel olarak insanlığın küçük bir kısmını oluşturmuştur, ancak iki yüzyıldır süren benzeri görülmemiş ve hızlı şehirleşmenin ardından, dünya nüfusunun yarısından fazlası artık şehirlerde yaşıyor. Günümüzün şehirleri genellikle daha büyük metropol, megapol, metropoliten alanların ve kentsel alanların çekirdeğini oluşturuyor; bu da iş, eğlence ve eğitim için şehir merkezlerine giden çok sayıda yolcu yaratıyor. Şehir idari bakımından birkaç ilçe, bölge veya kasabadan oluşabilir. Downtown, kenar mahalle, banliyö, , , uydu kent, kasaba, kenar şehir, şehir içi de şehir coğrafyası'na ait edilir. Şehirlerin aynı zamanda sürdürülebilir gelişme, iklim değişikliği ve küresel sağlık gibi küresel sorunlar üzerinde de önemli etkileri vardır.
Etimolojik kökeni
Soğdca kökenli olan kent ("kend") ve aslen Farsça olan şehir sözcükleri Türkçede aynı anlama gelecek şekilde kullanılır. Orta Asya Türklerinde "Taşkend", "Semizkend" (Semerkant), "Yarkend" örneklerinde olduğu gibi birçok büyük şehir bu adlarla anılmıştır. Eski Türkler bu sözcüğü Soğdlardan almadan önce şehir kelimesi karşılığı olarak "balık" kelimesi kullanılırdı. Bu kelime şehirleri korumak için yapılan surların yapıldığı "balçık" ile yakın ilişkilidir. Kent sözcüğü birçok dilde uygarlık anlamına gelen sözcüklerle ifade edilmiştir. Örneğin Yunancada "polis", Arapçada "medine", Fransızcada "cite", İtalyancada "citta", Almanya'da "stad" ve Saksonya'dan İskandinavya'ya kadar kale ya da oturma alanı anlamında "burgh". Latincede ise yurttaşlık anlamındaki "urbs" ve "civitas" sözcükleriyle tanımlanır.
Kent tüzel ve yönetimsel olarak da kullanılagelen bir terim olmakla birlikte insan yerleşkesi dolayısıyla, kasaba, köy gibi birimlerden daha fazla nüfusu barındıran ve daha karmaşık bir yapıdır. Şehir ile kent aynı anlamdadır, il veya vilayet ise şehir veya kentin yanı sıra belirli bir alandaki orman, otlak, dağ, köy, bataklık, göl gibi bütün coğrafi unsurları içermektedir.
Tanım
Kent tarihin değişik dönemlerinde değişik anlamlara sahip olmuş, dinamik bir kavramdır. Bu yüzden genel bir geçerliği olacak şekilde tanımlamak oldukça zordur. Ayrıca sosyologlar, tarihçiler, şehir plancıları, hukukçular, iktisatçılar vb. kendi disiplinlerinin kavrayışı çerçevesinde farklı tanımlar getirirler. Tanımlar nüfus büyüklüğü, nüfus yoğunluğu, idari statü, nüfusun yapısı, yaşam maliyeti, yaşam kalitesi, iş bölümü ve uzmanlaşma, örgütlenme biçimi, işlev alanındaki farklılaşma, iş gücünün sektörel dağılımı, fiziksel doku, üretimin yapısı gibi farklı ölçütler kullanarak bu tanımlamalar yapılmaktadır. Tek başına bir tanım yeterli olmasa da şehir tanımı hukuki, ekonomik ve toplumsal bir birim olarak tanımlanır. Buna göre bir kent, aşağıdaki özelliklere sahiptir denebilir:
- Belli bir nüfus büyüklüğüne ulaşmış olma
- Tarımsal üretimden daha ileri bir üretim düzeyine geçmiş olması (günümüz için sanayi ve hizmet sektörleri)
- Fiziksel altyapısının belli bir düzeye ulaşmış olması
- Geleneksel aile yapısının çözülüp yerini çekirdek aile yapısına bırakması
- Nüfusun karmaşık bir iş bölümüne ve yüksek uzmanlaşmaya ulaşması
- Yerel değerlerin yerini ulusal veya evrensel değerlerin alması
- Geleneksel ilişkilerin çözülüp bireysel ilişkilerin ön plana çıkması
- Eğitim düzeyinin kırsal yerleşime göre daha yüksek olması, eğitimde aile dışı kurumların gelişmesi
- Sosyal normların yerini resmi denetleme kurumlarının alması
Nüfus kriteri ülkeden ülkeye değişir. Örneğin Japonya'da 30.000, Kore'de 40.000, ABD'de 2.500 kişilik nüfus kriteri istenir. Türkiye'de farklı kurumların kent kriterleri dahi değişiklik gösterir. Devlet İstatistik Enstitüsü 20.000 kişinin yaşadığı yerleri kent kabul ederken, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı 10.000 kişinin yaşadığı yeri kent kabul eder.
Yerleşim alanının fiziksel alt yapısındaki gelişmişlik de önemli bir kriterdir. Okullar, acenteler, ticaret odaları, siyasi partileri, sendikaları, kredi kurumları, fabrikaları, gazeteleri, bulvarları, hayvanat bahçeleri, parkları, oyun alanları, gecekonduları vb. kentlerden ayrı düşünmek mümkün değildir. Kentler bir insanlar topluluğu, kamu hizmetleri, kurumlar ve idari aygıtlar toplamından daha fazla bir şeydir. Yani sadece yoğunlaşmış bir yapı ve insan topluluğunun ötesinde bir şeydir. Kentlerde oluşan bir kültür ve değer yargıları, kentlerin görülmeyen ama hissedilen özelliğidir.
Durkheim, insan topluluklarını "basit cemiyetler" ve "karmaşık cemiyetler" olarak iki gruba ayırır. Basit cemiyetlerde "mekanik dayanışma", karmaşık cemiyetlerde "organik dayanışma" temel olur. Bu ayrımda basit cemiyetler "köyü", karmaşık cemiyetler ise "kent"i tanımlarlar. Basit cemiyetler kendine yeten, gelişmiş bir iş bölümüne ihtiyaç duymayan, uzmanlaşmanın az olduğu topluluklardır, buralarda bireylerin düşünce ve inanç sistemleri de homojenlik gösterir. Kentlerde ise nüfus yoğunluğu artmış ve daha karmaşık bir organizasyona ihtiyaç duyulmuştur. İş bölümü ve uzmanlaşmanın arttığı bu yerlerde organik dayanışmaya ihtiyaç duyulur, yani toplumsal ilişkiler sözleşmeler yoluyla sağlanır. Bu yaklaşıma göre kent "birbirleriyle karşılıklı etkileşim içinde bulunan ve birbirlerine sıkı işlevsel bağlarla bağlı uzmanlaşmış parçalardan meydana gelen yerleşme merkezi" olarak tanımlanabilir.
Antik dönem
Tarihte kentleşmenin kökleri 10.000 yıl kadara geriye gider. Erken dönem Antik kentler Mezopotamya ve Mısır'da M.Ö. 6000, Hindistan'da İndus Vadisinde, Çin'de ve Girit'te M.Ö. 4000'de ortaya çıktılar. Bu yerleşimlerde nüfus günümüze göre az olsa da, örneğin Mohenjo-Daro'nun nüfusu 20.000'e yaklaşmıştı. Yine İndus Vadisi Uygarlığına ait olan Harappa'nın nüfusu belki daha da kalabalıktı. Antik kentler politik imparatorluklar içinde içinde kilit noktalar olarak yer aldılar. Diğer şehirler kara ve su yollarıyla bu merkezlere bağlıydı. Kentler bilgi, güçi kontrol gibi kaynakların toplanma merkezi idi.
Antik kentlerdeki barınma koşulları sağlıklı değildi. Gideon Sjoberg'e göre bu şehirler kendi hinterlandında güç alanıydı, ticaret için değiş tokuş yeriydi, iş bölümünde karmaşıklaşmış ve işlevsel düzenlemeler oluşmuştu. Bu şehirlerin temsili bir işlevi olduğu için, ayırt edici bir takım semboller ve mekan modelleri kullanılırdı. Örneğin Antik Babil'deki Ur kentinde cennetler ve şehir arasındaki geometrik ilişkileri gösteren kozmolojik kodlar kullanılmış ve bu kodlar kutsal ve dünyevi mekanları belirlemiştir. Atina da benzer şekilde kozmolojik kodlara göre inşa edilmiştir. Kent Tanrıça Athena'yı onurlandırmak için kurulmuştu. Bir dair şeklindeydi ve merkezinde dünyanın ve yaşayan insan topluluğunun merkezi olan Agora vardı. Sokaklar bu merkezden yayılan ışınsal bir ağ şeklinde düzenlenmişti. Bu düzenlemenin nedeni pazara erişim gibi ekonomik kaygılar değil, tüm evlerin ve yurttaşların merkeze eşit uzaklıkta olması gerektiği şeklinde politik bir ilke vardı.
Klasik Roma'da cumhuriyetçi fikirler Atina'dan alınmıştı. Şehir merkezine forum deniyordu. Roma askerî gücü simgeliyordu ve yükseliş döneminde bir milyondan fazla insan yaşıyordu. Roma'da bir tatlı su taşıma sistemi ve kamu yolları geliştirilmişti. Ancak yoksul ve zengin mahalleleri arasındaki kutuplaşma fark ediliyordu. Patrici'ler iktidarı ellerinde tutuyor ve üretim köle emeği tarafından yapılıyordu.
Mançu İmparatorluğunun başkenti olan Pekin de Roma'ya benzer şekilde köle emeğine dayanan bir kentti. Ming hanedanı şehir merkezinin kutsal olduğunu iddia ederek buranın girişine sınırlama getirdi ve böylece "Yasak Şehir" ortaya çıktı. Burada da gök cisimlerinin göstergeleri olarak kozmolojik semboller kullanılmıştı.
Orta Çağ kentleri
Roma İmparatorluğunun gücünü yitirdiği ve Orta Çağ'ın başlangıcı kabul edilen 4. yüzyıldan itibaren Batı Avrupa'da merkezi iktidar yerini yerel iktidarlara veya senyörlüklere bıraktı. Bu dönemde Avrupa kentlerinde eski yönetsel güçler olan kent meclisleri yerini "piskoposluk kentleri"ne bıraktı. Bu dönemde hristiyanlık dininin simgeleri kentsel gelişmeyi biçimlendirdi. Henry Pirene 10. yüzyıl öncesi tarım medeniyetini tartışırken bu dönemde orta sınıf (tüccar ve esnaf) bir nüfus ve toplumsal örgütlenmeye (hukuk, kurumlar) sahip hiçbir şehrin kalmadığını iddia etmiştir. Yani 10. yüzyıla gelene kadar Batı Avrupa şehirleri tamamen dinsel otoriteye bağlı idari merkezler olmuştu.
Roma devletinin çöküşü ile kentlerin nüfusu azalıp yoksullaştı. Bir zamanlar bir milyona yakın insanı barındıran Roma'nın nüfusu Karolenj döneminde 20 bine kadar geriledi. 7. yüzyıldan sonra kentler arasındaki yol ağı da ortadan kalktı. Merovenj ve Karolenj devletleri için kent önemsizleşmişti, karolenj yöneticileri saraylarını kırsal bölgelere taşıdılar. Kentler dinsel yönetim merkezleri haline geldiler. Dolayısıyla Avrupa'da 10. yüzyıla kadar bu yerleşim bölgelerini kent olarak nitelemek bile doğru değildir. Bu durum ancak 10. yüzyılda ticaretin yeniden gelişmesi ile değişmeye başladı. 10. yüzyıldan itibaren Avrupa'da prenslikler kaleler ve kuleler yapmaya başladı ve kentler bu kalelerin etrafında oluşmaya başladı. 11. yüzyılda kentlerdeki nüfusun artmasıyla özel mahkemeler oluştu. Ayrıca kölelerin özgürlüğe kavuşabilmeleri için kentlerde yaşamaları yetiyordu. Kent sınırları içinde bir yıl bir gün yaşayan her köle, kesin bir hak ve özgürlüğe sahip oluyordu.
Batı Avrupa dışındaki yerlerde ise kentler güçlü imparatorlukların merkezleri olmayı sürdürdüler. Örneğin İstanbul'un nüfusu V. yüzyılın başlarında 300 bin ile 400 bin arasında idi. VI. yüzyılda kentin nüfusu 500 bini buldu. Ancak sonraki dönemlerde arka arkaya çıkan veba salgınlarından dolayı İstanbul'un nüfusu 30-40 bin civarında düşmüş olabilir. Kentin nüfusu VIII. yüzyılda hala 50 binin altında idi. Kentin nüfusu IX. yüzyıldan sonra yeniden artmaya başladı X. yüzyılda 200-250 binlik bir nüfusa ulaştı. 1204'teki Haçlı yağması şehri sarstığında nüfus 400 bin civarında idi. İstanbul Osmanlıların eline geçtiğinde nüfusu oldukça azalmış, tahminen 50.000'in oldukça altında idi.
İslam uygarlığında da büyük kentler varlıklarını sürdürdü. VIII. ve XI. yüzyıllar arasında Bağdat 2 milyon, Kahire yarım milyon, Şam ve Kurtuba 300-400 bine ulaştı.
Geç Orta Çağ'da Avrupa kentleri
11. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar Avrupa'da önemli değişiklikler yaşandı. İstilaların yavaşladığı ve savaşların azaldığı bu dönemde nüfus artmaya başladı ve bir tüccar sınıfı ortaya çıktı. Mükemmel konumlandırılmış kaleler, topraktan koparak her yerde dolaşan bu tüccarları çekmek için dikildi. İç kale duvarlarının dışında inşa edilen surlarla genişleyen yeni bir kentsel mekan oluştu ve burada yaşayanlara burgher denildi. Şehirlerde yaşayan orta sınıf anlamındaki burjuvazi bu kentlerin itici gücü oldu. Pirenne bu dönemi ticaretin canlanma dönemi olarak tanımlar. Bu dönemde uzun mesafeli deniz ticareti yeniden canlandı. Deniz ticaretinde Venedik önemli bir rol oynadı. Akdeniz dışında kuzeyde de benzer gelişmeler yaşandı. Flanders ve Brugge bu dönemin öne çıkan kentleri oldular.
1800'lü yıllarda sanayi kentleri
Sanayi devrimi (1780-1880) büyük kentlerin ortaya çıkmasına neden oldu. Sanayi devrimi ile birlikte hijyenik şartlar iyileşti, gıda üretimi arttı ve çeşitlendi. Yeni teknolojiler üretim artışını sağladı. Sanayi devrimi ile birlikte kırsal alanlardan kentlere göç arttı. İş arayan ve emeğini satmak isteyen nüfus kentlere aktı. Kentler üretim sürecinin merkezi haline geldi ve aynı zamanda fabrikaların kurulduğu merkezler oldular. Bankacılık, toptan satış ve ticaret, iletişim ve ulaşım ağları gibi kentsel fonksiyonlar hem üretimi hem de emek gücünü sağlayarak kentlerin gelişimini hızlandırdı. Martin Daunton'a göre sanayinin gelişimi 18. yüzyılda İngiltere'de gerçekleşen kentsel gelişimin bir uzantısıdır.
Antik kentlerin aksine sanayi kentleri dini veya kozmolojik kodlara göre değil, gelişigüzel düzenlendi. Bu süreçte toprak bir mala/emtiaya dönüştü. Aynı zamanda sınıf farklılıkları da kendini mekanda ortaya koymaya başladı. Şehirlerin kenar mahallelerinde işçi mahalleleri oluştu. Friedrich Engels, büzük şehirlerin kenar mahallelerinde yaşayan yoksulların yaşamlarını ayrıntılı ve çarpıcı şekilde ortaya koydu. Yoksullar pislik içindeki mahallelerde, kötü hijyen ve barınma koşullarında, gıda ve giyim gibi temel ihtiyaçlarını karşılayamaz durumda yaşıyorlardı.
Weber'e göre insanların kentlerde yoğunlaşmasının nedenleri arasında öncelikle ekonomik nedenler gelir. Sanayi devrimi ile birlikte çeşitli ekonomik güçler kentleşmeyi hızlandırdı. Bu ekonomik güçleri şöyle sıralar: Buhar ve makine, ticaret, ulaşım sorunlarının çözülmesi, tarımın sanayileşmesi ve verimliliğin artması, ticari merkezlerin büyümesi, ulaşım, sanayileşme ve fabrika sistemi.
Endüstri sonrası kentler
1970'lerin sonlarından itibaren dünyadaki ekonomik bunalımdan çıkış yolu olarak önerilen küreselleşme ve neoliberal ekonominin gelişmesiyle birlikte kentlerde de değişimler yaşandı. Eski sanayi ve liman alanları gibi terk edilmiş alanlarda ve tarihi ve kültürel mirasın yoğunlaştığı alanlarda yeni mekanlar üretilmeye başlandı. Yatırımcılar kamusal alanların, uzun vadede yatırım potansiyellerini artırdığını fark ederek yerel yönetimlerle anlaşmalar yapmaya ve proje alanlarının içinde kamu alanları yaratarak ticari karlarını artırmaya yöneldiler. Aynı şekilde yeni gelişen halka açık alanların pazarlanmasında önemli araçlar oldu. Bu sayede futbol turnuvaları, festivaller, karnavallar, fuarlar, spor ve kültürel etkinlikler kamusal mekanları daha da popüler hale getirdi. Böylece 1980'lerden sonra kentlerde kültür merkezleri, ticari alan, konferans ve kongre alanları, tarihî mekân alanları kentsel canlandırmanın ve kentler için yeni imgeler yaratmanın yolu oldu.
Endüstri sonrası kentlerin kamu alanları, geleneksel kentlerin kamu alanlarından farklılaştı. Bunlardan biri kent dışında ya da çeperindeki konut alanlarının yakınında inşa edilen perakende satış alanlarıdır. Bunların dışında kentlerin canlanıdırılması için üç yeni kamu alanı türü üretilmiştir: kent içi alışveriş merkezleri, özelleştirilmiş meydanlar (corporate plazas & atria) ve yerüstü ve yer altı yaya ağlarıdır.
Kent içi alışveriş merkezlerine İstanbul'da İstiklal Caddesindeki Demirören AVM, Ankara'da Kavaklıdere'deki Karum AVM örnek olarak verilebilir. Kentlilerin toplanma alanları olarak tasarlanmış bu yarı kamusal alanlar tamamen dış faktörlerden arındırılmış, mümkün olduğunca tüketimi artırma amaçlı olduğu için oturma yerleri kaldırılmış, giriş çıkışların kontrol edildiği ve belli gruplara izin verilmediği yerlerdir.
Özelleştirilmiş meydanlar bina içinde ya da dışında kilitlenebilir alanlardır. İlk örnekleri 1960'larda ABD'de ortaya çıktı. İngiltere'de de özel sektör tarafından geliştirilen kamusal mekanlar yerel yönetimlere satılarak kamusal hizmet alanı haline getirildi.
Yeraltı ve yer üstü yaya ağları ilk olarak 1980'lerde Kuzey Amerika'da suç oranlarının hızlı artışı nedeniyle inşa edildi. Bu ağlar özel güvenlik sistemleriyle kontrol edilen ve istenmeyen grupların sokulmadığı belirli kesimlere hizmet eden alanlardır. Toplumsal ayrışmaya, etnik ve sınıfsal tabakalaşmaya neden olduğu için eleştiriler almaktadır. Bunların yanında bazı ülkelerde kamusal alanlar satılarak özelleştirilmiştir. Bunların en önde gelen örneği Londra'daki Downing Sokağıdır. ABD'de de birçok sokak konut ve emlak şirketlerine satılarak özelleştirilmiştir. Yine birçok kentte kapalı sitelerde özelleştirilmiş sokaklar vardır.
Endüstri sonrası kentlerin önemli özelliklerinden biri de mega-ticaret alanlarıdır. Ticaret, ofis, konut, otel ve eğlence alanlarının bir arada bulunduğu bu karma kullanımlı büyük ticari alanlar iyi tasarlanmış, zengin görünümlü kamusal mekanlara sahiptir. Tema parkları bu türün en önde gelen örnekleridir. İlk tema parklarından olan Disneyland'dır. Tema parklarında ya gerçeği ya da hayali dünyayı simüle eden fantezi dünyalar yaratılır ve erişim ücreti ödeyenlere açıktır.
Korunaklı kapalı siteler endüstri sonrası kentlerin en belirgin ögeleridir. Endüstri sonrası kentlerin "yeni kaleleri" olan bu sitelerin kamusal mekanları, kamunun erişimine kapatılmış sokaklardan, yeşil açık alanlardan ve orada yaşayanların ortak kullanım alanlarından oluşur.
Kent sosyolojisi
Kent sosyolojisi, tanım olarak Batı'da 19. yüzyıl sonlarında ortaya çıkmış olan disiplinin adıdır. Sosyoloji disiplinleriyle aynı zemini paylaşmakla birlikte büyük ölçüde bu disiplinlerden ayrılan yönlere sahip olarak şekillendi. Kent sosyolojisinin ana sorunu ya da meselesi, modern kent toplumlarının yapısal özelliklerini ve sorunlarını anlamaya çalışmak olarak şekillenmiştir. Buna göre, kent sosyolojisi alanı içinde, belirli bir yöntemsel tercihle araştırmacılar, kentte meydana gelen sosyal gruplaşmaları, bu grupların birbirleriyle olan ilişkilerini, etkileşim ve çatışmalarını, kentsel kurumlaşmaları ve örgütlenme biçimlerini, demografik dağılımın sosyal bağlantılarını ve söz konusu grupların kent sosyal yaşamına uyum problemlerini vb. ele alıp irdeleyebilirler.
Toplumbilimsel düşünce tarihi içinde kent, geleneksel toplumdan modern topluma geçişin bir parçası olarak ele alınmıştır. Marx, Weber, Durkheim, Simmel gibi düşünürlerin endüstriyel toplum analizleri daha sonra gelişen kent teorilerini etkilemiştir. Kentin ayrı bir çalışma konusu olarak ele alınması 1920'li yıllarda Chicago okulu ile birlikte başlamıştır. 1960'lı yıllardan sonra ise Marx'ın kapitalist toplum teorisi Henri Lefebvre, Manuel Castells ve David Harvey gibi düşünürler tarafından kentleşme dinamiklerini açıklayabilmek için yeniden yorumlanmıştır. Bu yaklaşım, kentleşme olgusunu sanayi birikim süreçleri çerçevesinde analiz eder.
Kentleşme
Kentleşme, kentsel yaşam biçimlerinin gelişimi olarak tarif edilmektedir. Başka bir deyişle, dar bir alana yerleşen büyük nüfus birikimi, yeni fiziksel ve sosyal oluşum, karmaşık ilişkiler ağı, iş dallarının farklılaşması ve kendine özgü bir kültürel sistemin ortaya çıkması olarak tanımlanmaktadır. Kentleşme, kente göç eden bireyin ya da kentte ikamet eden nüfusun değişim sürecini oluşturur ve sosyal, kültürel, ekonomik özellikleri ile ele alınır. Kentlileşme sosyal bakımdan, kente özgü tavır ve davranış biçimlerinin benimsenmesi ile gerçekleşirken kırsal alanlarda yaşayanlar daha farklı ekonomik ve sosyo-kültürel yaşam biçimine sahiptir.
Kentsel yaşam biçimleri ikiye ayrılır: Fiziksel kentleşme, işlevsel kentleşme. Fiziksel kentleşme; şehirlerin büyümesiyle ilgilidir. İşlevsel kentleşme; insanların değişen davranışlarını kapsar.
Ayrıca bakınız
- Gayrisafi yurt içi hasılalarına göre şehirler listesi
- Ülkelere göre şehirler listesi
- Türkiye'deki şehirler listesi
- Günümüz ülkelerinin şehir listeleri
- Dünyanın en yaşanabilir şehirleri
- Şehir ve bölge planlama
- Birleşik şehir-kontluk
- Bucak
- Şehir silüeti
- Akıllı şehir
- Planlı şehir
- Kardeş şehir
- Kapalı şehir
- Arabasız şehir
- Şehir plancısı
- Kentsel dönüşüm
- Kıtalararası şehir
- Kentsel planlama
- Kentsel tasarım
- Kentsel bozulma
- Kentsel yayılma
- Kentsel kültürel peyzaj
- Kent kültürü
- Kent sosyolojisi
- Kent ekolojisi
- Megakent
- Mahalle
- Köy
- Mezra
Kaynakça
Vikisözlük'te şehir ile ilgili tanım bulabilirsiniz. |
- ^ Goodall, B. (1987) The Penguin Dictionary of Human Geography. London: Penguin.
- ^ Kuper, A. and Kuper, J., eds (1996) The Social Science Encyclopedia. 2nd ed. London:; Routledge.
- ^ Glaeser, Edward (2011). "Cities, Productivity, and Quality of Life". Science. 333 (6042). ss. 592-594. Bibcode:2011Sci...333..592G. doi:10.1126/science.1209264. (PMID) 21798941.
- ^ Bettencourt, Luis; West, Geoffrey (2010). "A unified theory of urban living". Nature. 467 (7318). ss. 912-913. Bibcode:2010Natur.467..912B. doi:10.1038/467912a. (PMID) 20962823.
- ^ Ritchie, Hannah; Roser, Max (13 Haziran 2018). "Urbanization". Our World in Data (İngilizce). 29 Ekim 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Şubat 2021.
- ^ "Cities: a 'cause of and solution to' climate change". UN News (İngilizce). 18 Eylül 2019. 4 Mart 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Mart 2021.
- ^ Merite, Gabrielle; Vitorio, Andre. "How megacities could lead the fight against climate change". (İngilizce). 2 Aralık 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Nisan 2024.
- ^ a b c d e f g h i Erol Kaya, Kentleşme ve Kentlileşme 28 Mart 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., İşaret Yayınları, 2017 Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi: ":0" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: ) - ^ Ahmet Güven, Kent, Kentlileşme ve Kentsel Yönetim İhtiyacı 5 Ekim 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Journal of International Management, Educational and Economics Perspektives
- ^ a b A. Kadir Topal, Kavramsal Olarak Kent Nedir ve Türkiye'de Kent Neresidir?, Dokuz Eylül Üniversitesi 24 Ekim 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2004
- ^ a b c d e f g h i j k l m AÖF Ders Kitabı, Kent Sosyolojisi 5 Ekim 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Editör: Doç Dr. Fatime Güneş, Anadolu Üniversitesi, 2013
- ^ a b c Segah Tekin, Esra Banu Sipahi, Kent, Yönetim, Din, Siyaset ve Düşünce Bağlamında Orta Çağ Avrupasına İlişkin Genel Bir Değerlendirme 21 Eylül 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Tarih Okulu Dergisi, Mart 2014
- ^ Tayfun Çınar, Dünya'da ve Türkiye'de Başkentlik Sorunu, Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yayınları 7 Kasım 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Ankara, Nisan 2004, sayfa 45
- ^ Gizem Yılmaz, Ortaçağ Avrupasındaki Karanlık Feodalizmin İktisatla Aydınlanışı 9 Ekim 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Yüksek Lisans Tezi, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2015
- ^ a b Yunus Koç, Bizans Döneminde İstanbul nüfusu 12 Kasım 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Antik Çağ'dan XXI. Yüzyıla Büyük İstanbul Tarihi, Siyaset ve Yönetim 2, Cilt III
- ^ a b c d e f g h Müge Akkar Ercan, Endüstri-Sonrası Kentlerin Değişen ve Dönüşen Kamusal Mekanları, 9 Ekim 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde . ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, Planlama Dergisi, 2016
- ^ Horst-Günter Wagner: Die Stadtentwicklung Würzburgs 1814–2000. In: Ulrich Wagner (Hrsg.): Geschichte der Stadt Würzburg. 4 Bände, Band I-III/2, Theiss, Stuttgart 2001–2007; III/1–2: Vom Übergang an Bayern bis zum 21. Jahrhundert. Band 2, 2007, ISBN 978-3-8062-1478-9, S. 1299, Anm. 21.
Dış bağlantılar
- Geçmiş dönemlere ait şehir fotoğrafları - SALT Araştırma Merkezi 1 Kasım 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (Yüksek Çözünürlük, Açık Erişim, İndirilebilir - ↓)
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Sehir veya kent en buyuk yerlesim birimidir Sehirler genellikle barinma emlak sanitasyon kamu hizmeti temel kamu hizmetleri arazi kullanimi imalat hizmet toplu ulasim kavsak ve iletisim icin kapsamli altyapi ve sistemlere sahiptir Sehirler eski ve modern mimariye sahiptir Yogunluklari insanlar merkezi is alani is kumesi devlet kurumlari ve isletmeler arasindaki etkilesimi kolaylastirir ve bazen dagitiminin verimliligini artirir Sehirler ayrica onemli bir finans merkezi ve de olabilirler Tokyo JaponyaManhattan New YorkParis FransaTebriz Azerbaycan Iran Kuopio FinlandiyaViborg Rusya Tarihsel olarak sehir sakinleri genel olarak insanligin kucuk bir kismini olusturmustur ancak iki yuzyildir suren benzeri gorulmemis ve hizli sehirlesmenin ardindan dunya nufusunun yarisindan fazlasi artik sehirlerde yasiyor Gunumuzun sehirleri genellikle daha buyuk metropol megapol metropoliten alanlarin ve kentsel alanlarin cekirdegini olusturuyor bu da is eglence ve egitim icin sehir merkezlerine giden cok sayida yolcu yaratiyor Sehir idari bakimindan birkac ilce bolge veya kasabadan olusabilir Downtown kenar mahalle banliyo uydu kent kasaba kenar sehir sehir ici de sehir cografyasi na ait edilir Sehirlerin ayni zamanda surdurulebilir gelisme iklim degisikligi ve kuresel saglik gibi kuresel sorunlar uzerinde de onemli etkileri vardir Etimolojik kokeniSogdca kokenli olan kent kend ve aslen Farsca olan sehir sozcukleri Turkcede ayni anlama gelecek sekilde kullanilir Orta Asya Turklerinde Taskend Semizkend Semerkant Yarkend orneklerinde oldugu gibi bircok buyuk sehir bu adlarla anilmistir Eski Turkler bu sozcugu Sogdlardan almadan once sehir kelimesi karsiligi olarak balik kelimesi kullanilirdi Bu kelime sehirleri korumak icin yapilan surlarin yapildigi balcik ile yakin iliskilidir Kent sozcugu bircok dilde uygarlik anlamina gelen sozcuklerle ifade edilmistir Ornegin Yunancada polis Arapcada medine Fransizcada cite Italyancada citta Almanya da stad ve Saksonya dan Iskandinavya ya kadar kale ya da oturma alani anlaminda burgh Latincede ise yurttaslik anlamindaki urbs ve civitas sozcukleriyle tanimlanir Kent tuzel ve yonetimsel olarak da kullanilagelen bir terim olmakla birlikte insan yerleskesi dolayisiyla kasaba koy gibi birimlerden daha fazla nufusu barindiran ve daha karmasik bir yapidir Sehir ile kent ayni anlamdadir il veya vilayet ise sehir veya kentin yani sira belirli bir alandaki orman otlak dag koy bataklik gol gibi butun cografi unsurlari icermektedir TanimKent tarihin degisik donemlerinde degisik anlamlara sahip olmus dinamik bir kavramdir Bu yuzden genel bir gecerligi olacak sekilde tanimlamak oldukca zordur Ayrica sosyologlar tarihciler sehir plancilari hukukcular iktisatcilar vb kendi disiplinlerinin kavrayisi cercevesinde farkli tanimlar getirirler Tanimlar nufus buyuklugu nufus yogunlugu idari statu nufusun yapisi yasam maliyeti yasam kalitesi is bolumu ve uzmanlasma orgutlenme bicimi islev alanindaki farklilasma is gucunun sektorel dagilimi fiziksel doku uretimin yapisi gibi farkli olcutler kullanarak bu tanimlamalar yapilmaktadir Tek basina bir tanim yeterli olmasa da sehir tanimi hukuki ekonomik ve toplumsal bir birim olarak tanimlanir Buna gore bir kent asagidaki ozelliklere sahiptir denebilir Belli bir nufus buyuklugune ulasmis olma Tarimsal uretimden daha ileri bir uretim duzeyine gecmis olmasi gunumuz icin sanayi ve hizmet sektorleri Fiziksel altyapisinin belli bir duzeye ulasmis olmasi Geleneksel aile yapisinin cozulup yerini cekirdek aile yapisina birakmasi Nufusun karmasik bir is bolumune ve yuksek uzmanlasmaya ulasmasi Yerel degerlerin yerini ulusal veya evrensel degerlerin almasi Geleneksel iliskilerin cozulup bireysel iliskilerin on plana cikmasi Egitim duzeyinin kirsal yerlesime gore daha yuksek olmasi egitimde aile disi kurumlarin gelismesi Sosyal normlarin yerini resmi denetleme kurumlarinin almasi Nufus kriteri ulkeden ulkeye degisir Ornegin Japonya da 30 000 Kore de 40 000 ABD de 2 500 kisilik nufus kriteri istenir Turkiye de farkli kurumlarin kent kriterleri dahi degisiklik gosterir Devlet Istatistik Enstitusu 20 000 kisinin yasadigi yerleri kent kabul ederken Bayindirlik ve Iskan Bakanligi 10 000 kisinin yasadigi yeri kent kabul eder Yerlesim alaninin fiziksel alt yapisindaki gelismislik de onemli bir kriterdir Okullar acenteler ticaret odalari siyasi partileri sendikalari kredi kurumlari fabrikalari gazeteleri bulvarlari hayvanat bahceleri parklari oyun alanlari gecekondulari vb kentlerden ayri dusunmek mumkun degildir Kentler bir insanlar toplulugu kamu hizmetleri kurumlar ve idari aygitlar toplamindan daha fazla bir seydir Yani sadece yogunlasmis bir yapi ve insan toplulugunun otesinde bir seydir Kentlerde olusan bir kultur ve deger yargilari kentlerin gorulmeyen ama hissedilen ozelligidir Durkheim insan topluluklarini basit cemiyetler ve karmasik cemiyetler olarak iki gruba ayirir Basit cemiyetlerde mekanik dayanisma karmasik cemiyetlerde organik dayanisma temel olur Bu ayrimda basit cemiyetler koyu karmasik cemiyetler ise kent i tanimlarlar Basit cemiyetler kendine yeten gelismis bir is bolumune ihtiyac duymayan uzmanlasmanin az oldugu topluluklardir buralarda bireylerin dusunce ve inanc sistemleri de homojenlik gosterir Kentlerde ise nufus yogunlugu artmis ve daha karmasik bir organizasyona ihtiyac duyulmustur Is bolumu ve uzmanlasmanin arttigi bu yerlerde organik dayanismaya ihtiyac duyulur yani toplumsal iliskiler sozlesmeler yoluyla saglanir Bu yaklasima gore kent birbirleriyle karsilikli etkilesim icinde bulunan ve birbirlerine siki islevsel baglarla bagli uzmanlasmis parcalardan meydana gelen yerlesme merkezi olarak tanimlanabilir Mohenjo Daro Indus Vadisi Uygarligi nin bu onemli kenti M O 3000 de standart buyuklukte tuglalar kullanilarak ayni izgara sisteminde alti defa yeniden insa edildi Teotihuacan Mayalar in baskentine bu havadan bakis Gunes Piramidi ve Ay Piramidinin kentin sokak sisteminin omurgasini olusturdugunu gosterir Antik donem Tarihte kentlesmenin kokleri 10 000 yil kadara geriye gider Erken donem Antik kentler Mezopotamya ve Misir da M O 6000 Hindistan da Indus Vadisinde Cin de ve Girit te M O 4000 de ortaya ciktilar Bu yerlesimlerde nufus gunumuze gore az olsa da ornegin Mohenjo Daro nun nufusu 20 000 e yaklasmisti Yine Indus Vadisi Uygarligina ait olan Harappa nin nufusu belki daha da kalabalikti Antik kentler politik imparatorluklar icinde icinde kilit noktalar olarak yer aldilar Diger sehirler kara ve su yollariyla bu merkezlere bagliydi Kentler bilgi guci kontrol gibi kaynaklarin toplanma merkezi idi Antik kentlerdeki barinma kosullari saglikli degildi Gideon Sjoberg e gore bu sehirler kendi hinterlandinda guc alaniydi ticaret icin degis tokus yeriydi is bolumunde karmasiklasmis ve islevsel duzenlemeler olusmustu Bu sehirlerin temsili bir islevi oldugu icin ayirt edici bir takim semboller ve mekan modelleri kullanilirdi Ornegin Antik Babil deki Ur kentinde cennetler ve sehir arasindaki geometrik iliskileri gosteren kozmolojik kodlar kullanilmis ve bu kodlar kutsal ve dunyevi mekanlari belirlemistir Atina da benzer sekilde kozmolojik kodlara gore insa edilmistir Kent Tanrica Athena yi onurlandirmak icin kurulmustu Bir dair seklindeydi ve merkezinde dunyanin ve yasayan insan toplulugunun merkezi olan Agora vardi Sokaklar bu merkezden yayilan isinsal bir ag seklinde duzenlenmisti Bu duzenlemenin nedeni pazara erisim gibi ekonomik kaygilar degil tum evlerin ve yurttaslarin merkeze esit uzaklikta olmasi gerektigi seklinde politik bir ilke vardi Klasik Roma da cumhuriyetci fikirler Atina dan alinmisti Sehir merkezine forum deniyordu Roma askeri gucu simgeliyordu ve yukselis doneminde bir milyondan fazla insan yasiyordu Roma da bir tatli su tasima sistemi ve kamu yollari gelistirilmisti Ancak yoksul ve zengin mahalleleri arasindaki kutuplasma fark ediliyordu Patrici ler iktidari ellerinde tutuyor ve uretim kole emegi tarafindan yapiliyordu Mancu Imparatorlugunun baskenti olan Pekin de Roma ya benzer sekilde kole emegine dayanan bir kentti Ming hanedani sehir merkezinin kutsal oldugunu iddia ederek buranin girisine sinirlama getirdi ve boylece Yasak Sehir ortaya cikti Burada da gok cisimlerinin gostergeleri olarak kozmolojik semboller kullanilmisti Orta Cag kentleri Roma Imparatorlugunun gucunu yitirdigi ve Orta Cag in baslangici kabul edilen 4 yuzyildan itibaren Bati Avrupa da merkezi iktidar yerini yerel iktidarlara veya senyorluklere birakti Bu donemde Avrupa kentlerinde eski yonetsel gucler olan kent meclisleri yerini piskoposluk kentleri ne birakti Bu donemde hristiyanlik dininin simgeleri kentsel gelismeyi bicimlendirdi Henry Pirene 10 yuzyil oncesi tarim medeniyetini tartisirken bu donemde orta sinif tuccar ve esnaf bir nufus ve toplumsal orgutlenmeye hukuk kurumlar sahip hicbir sehrin kalmadigini iddia etmistir Yani 10 yuzyila gelene kadar Bati Avrupa sehirleri tamamen dinsel otoriteye bagli idari merkezler olmustu Roma devletinin cokusu ile kentlerin nufusu azalip yoksullasti Bir zamanlar bir milyona yakin insani barindiran Roma nin nufusu Karolenj doneminde 20 bine kadar geriledi 7 yuzyildan sonra kentler arasindaki yol agi da ortadan kalkti Merovenj ve Karolenj devletleri icin kent onemsizlesmisti karolenj yoneticileri saraylarini kirsal bolgelere tasidilar Kentler dinsel yonetim merkezleri haline geldiler Dolayisiyla Avrupa da 10 yuzyila kadar bu yerlesim bolgelerini kent olarak nitelemek bile dogru degildir Bu durum ancak 10 yuzyilda ticaretin yeniden gelismesi ile degismeye basladi 10 yuzyildan itibaren Avrupa da prenslikler kaleler ve kuleler yapmaya basladi ve kentler bu kalelerin etrafinda olusmaya basladi 11 yuzyilda kentlerdeki nufusun artmasiyla ozel mahkemeler olustu Ayrica kolelerin ozgurluge kavusabilmeleri icin kentlerde yasamalari yetiyordu Kent sinirlari icinde bir yil bir gun yasayan her kole kesin bir hak ve ozgurluge sahip oluyordu Bati Avrupa disindaki yerlerde ise kentler guclu imparatorluklarin merkezleri olmayi surdurduler Ornegin Istanbul un nufusu V yuzyilin baslarinda 300 bin ile 400 bin arasinda idi VI yuzyilda kentin nufusu 500 bini buldu Ancak sonraki donemlerde arka arkaya cikan veba salginlarindan dolayi Istanbul un nufusu 30 40 bin civarinda dusmus olabilir Kentin nufusu VIII yuzyilda hala 50 binin altinda idi Kentin nufusu IX yuzyildan sonra yeniden artmaya basladi X yuzyilda 200 250 binlik bir nufusa ulasti 1204 teki Hacli yagmasi sehri sarstiginda nufus 400 bin civarinda idi Istanbul Osmanlilarin eline gectiginde nufusu oldukca azalmis tahminen 50 000 in oldukca altinda idi Islam uygarliginda da buyuk kentler varliklarini surdurdu VIII ve XI yuzyillar arasinda Bagdat 2 milyon Kahire yarim milyon Sam ve Kurtuba 300 400 bine ulasti Gec Orta Cag da Avrupa kentleri 11 yuzyildan 15 yuzyila kadar Avrupa da onemli degisiklikler yasandi Istilalarin yavasladigi ve savaslarin azaldigi bu donemde nufus artmaya basladi ve bir tuccar sinifi ortaya cikti Mukemmel konumlandirilmis kaleler topraktan koparak her yerde dolasan bu tuccarlari cekmek icin dikildi Ic kale duvarlarinin disinda insa edilen surlarla genisleyen yeni bir kentsel mekan olustu ve burada yasayanlara burgher denildi Sehirlerde yasayan orta sinif anlamindaki burjuvazi bu kentlerin itici gucu oldu Pirenne bu donemi ticaretin canlanma donemi olarak tanimlar Bu donemde uzun mesafeli deniz ticareti yeniden canlandi Deniz ticaretinde Venedik onemli bir rol oynadi Akdeniz disinda kuzeyde de benzer gelismeler yasandi Flanders ve Brugge bu donemin one cikan kentleri oldular 1800 lu yillarda sanayi kentleri Sanayi devrimi 1780 1880 buyuk kentlerin ortaya cikmasina neden oldu Sanayi devrimi ile birlikte hijyenik sartlar iyilesti gida uretimi artti ve cesitlendi Yeni teknolojiler uretim artisini sagladi Sanayi devrimi ile birlikte kirsal alanlardan kentlere goc artti Is arayan ve emegini satmak isteyen nufus kentlere akti Kentler uretim surecinin merkezi haline geldi ve ayni zamanda fabrikalarin kuruldugu merkezler oldular Bankacilik toptan satis ve ticaret iletisim ve ulasim aglari gibi kentsel fonksiyonlar hem uretimi hem de emek gucunu saglayarak kentlerin gelisimini hizlandirdi Martin Daunton a gore sanayinin gelisimi 18 yuzyilda Ingiltere de gerceklesen kentsel gelisimin bir uzantisidir Antik kentlerin aksine sanayi kentleri dini veya kozmolojik kodlara gore degil gelisiguzel duzenlendi Bu surecte toprak bir mala emtiaya donustu Ayni zamanda sinif farkliliklari da kendini mekanda ortaya koymaya basladi Sehirlerin kenar mahallelerinde isci mahalleleri olustu Friedrich Engels buzuk sehirlerin kenar mahallelerinde yasayan yoksullarin yasamlarini ayrintili ve carpici sekilde ortaya koydu Yoksullar pislik icindeki mahallelerde kotu hijyen ve barinma kosullarinda gida ve giyim gibi temel ihtiyaclarini karsilayamaz durumda yasiyorlardi Weber e gore insanlarin kentlerde yogunlasmasinin nedenleri arasinda oncelikle ekonomik nedenler gelir Sanayi devrimi ile birlikte cesitli ekonomik gucler kentlesmeyi hizlandirdi Bu ekonomik gucleri soyle siralar Buhar ve makine ticaret ulasim sorunlarinin cozulmesi tarimin sanayilesmesi ve verimliligin artmasi ticari merkezlerin buyumesi ulasim sanayilesme ve fabrika sistemi Endustri sonrasi kentler 1970 lerin sonlarindan itibaren dunyadaki ekonomik bunalimdan cikis yolu olarak onerilen kuresellesme ve neoliberal ekonominin gelismesiyle birlikte kentlerde de degisimler yasandi Eski sanayi ve liman alanlari gibi terk edilmis alanlarda ve tarihi ve kulturel mirasin yogunlastigi alanlarda yeni mekanlar uretilmeye baslandi Yatirimcilar kamusal alanlarin uzun vadede yatirim potansiyellerini artirdigini fark ederek yerel yonetimlerle anlasmalar yapmaya ve proje alanlarinin icinde kamu alanlari yaratarak ticari karlarini artirmaya yoneldiler Ayni sekilde yeni gelisen halka acik alanlarin pazarlanmasinda onemli araclar oldu Bu sayede futbol turnuvalari festivaller karnavallar fuarlar spor ve kulturel etkinlikler kamusal mekanlari daha da populer hale getirdi Boylece 1980 lerden sonra kentlerde kultur merkezleri ticari alan konferans ve kongre alanlari tarihi mekan alanlari kentsel canlandirmanin ve kentler icin yeni imgeler yaratmanin yolu oldu Endustri sonrasi kentlerin kamu alanlari geleneksel kentlerin kamu alanlarindan farklilasti Bunlardan biri kent disinda ya da ceperindeki konut alanlarinin yakininda insa edilen perakende satis alanlaridir Bunlarin disinda kentlerin canlanidirilmasi icin uc yeni kamu alani turu uretilmistir kent ici alisveris merkezleri ozellestirilmis meydanlar corporate plazas amp atria ve yerustu ve yer alti yaya aglaridir Kent ici alisveris merkezlerine Istanbul da Istiklal Caddesindeki Demiroren AVM Ankara da Kavaklidere deki Karum AVM ornek olarak verilebilir Kentlilerin toplanma alanlari olarak tasarlanmis bu yari kamusal alanlar tamamen dis faktorlerden arindirilmis mumkun oldugunca tuketimi artirma amacli oldugu icin oturma yerleri kaldirilmis giris cikislarin kontrol edildigi ve belli gruplara izin verilmedigi yerlerdir Ozellestirilmis meydanlar bina icinde ya da disinda kilitlenebilir alanlardir Ilk ornekleri 1960 larda ABD de ortaya cikti Ingiltere de de ozel sektor tarafindan gelistirilen kamusal mekanlar yerel yonetimlere satilarak kamusal hizmet alani haline getirildi Yeralti ve yer ustu yaya aglari ilk olarak 1980 lerde Kuzey Amerika da suc oranlarinin hizli artisi nedeniyle insa edildi Bu aglar ozel guvenlik sistemleriyle kontrol edilen ve istenmeyen gruplarin sokulmadigi belirli kesimlere hizmet eden alanlardir Toplumsal ayrismaya etnik ve sinifsal tabakalasmaya neden oldugu icin elestiriler almaktadir Bunlarin yaninda bazi ulkelerde kamusal alanlar satilarak ozellestirilmistir Bunlarin en onde gelen ornegi Londra daki Downing Sokagidir ABD de de bircok sokak konut ve emlak sirketlerine satilarak ozellestirilmistir Yine bircok kentte kapali sitelerde ozellestirilmis sokaklar vardir Endustri sonrasi kentlerin onemli ozelliklerinden biri de mega ticaret alanlaridir Ticaret ofis konut otel ve eglence alanlarinin bir arada bulundugu bu karma kullanimli buyuk ticari alanlar iyi tasarlanmis zengin gorunumlu kamusal mekanlara sahiptir Tema parklari bu turun en onde gelen ornekleridir Ilk tema parklarindan olan Disneyland dir Tema parklarinda ya gercegi ya da hayali dunyayi simule eden fantezi dunyalar yaratilir ve erisim ucreti odeyenlere aciktir Korunakli kapali siteler endustri sonrasi kentlerin en belirgin ogeleridir Endustri sonrasi kentlerin yeni kaleleri olan bu sitelerin kamusal mekanlari kamunun erisimine kapatilmis sokaklardan yesil acik alanlardan ve orada yasayanlarin ortak kullanim alanlarindan olusur Kent sosyolojisiKent sosyolojisi tanim olarak Bati da 19 yuzyil sonlarinda ortaya cikmis olan disiplinin adidir Sosyoloji disiplinleriyle ayni zemini paylasmakla birlikte buyuk olcude bu disiplinlerden ayrilan yonlere sahip olarak sekillendi Kent sosyolojisinin ana sorunu ya da meselesi modern kent toplumlarinin yapisal ozelliklerini ve sorunlarini anlamaya calismak olarak sekillenmistir Buna gore kent sosyolojisi alani icinde belirli bir yontemsel tercihle arastirmacilar kentte meydana gelen sosyal gruplasmalari bu gruplarin birbirleriyle olan iliskilerini etkilesim ve catismalarini kentsel kurumlasmalari ve orgutlenme bicimlerini demografik dagilimin sosyal baglantilarini ve soz konusu gruplarin kent sosyal yasamina uyum problemlerini vb ele alip irdeleyebilirler Toplumbilimsel dusunce tarihi icinde kent geleneksel toplumdan modern topluma gecisin bir parcasi olarak ele alinmistir Marx Weber Durkheim Simmel gibi dusunurlerin endustriyel toplum analizleri daha sonra gelisen kent teorilerini etkilemistir Kentin ayri bir calisma konusu olarak ele alinmasi 1920 li yillarda Chicago okulu ile birlikte baslamistir 1960 li yillardan sonra ise Marx in kapitalist toplum teorisi Henri Lefebvre Manuel Castells ve David Harvey gibi dusunurler tarafindan kentlesme dinamiklerini aciklayabilmek icin yeniden yorumlanmistir Bu yaklasim kentlesme olgusunu sanayi birikim surecleri cercevesinde analiz eder KentlesmeKentlesme kentsel yasam bicimlerinin gelisimi olarak tarif edilmektedir Baska bir deyisle dar bir alana yerlesen buyuk nufus birikimi yeni fiziksel ve sosyal olusum karmasik iliskiler agi is dallarinin farklilasmasi ve kendine ozgu bir kulturel sistemin ortaya cikmasi olarak tanimlanmaktadir Kentlesme kente goc eden bireyin ya da kentte ikamet eden nufusun degisim surecini olusturur ve sosyal kulturel ekonomik ozellikleri ile ele alinir Kentlilesme sosyal bakimdan kente ozgu tavir ve davranis bicimlerinin benimsenmesi ile gerceklesirken kirsal alanlarda yasayanlar daha farkli ekonomik ve sosyo kulturel yasam bicimine sahiptir Kentsel yasam bicimleri ikiye ayrilir Fiziksel kentlesme islevsel kentlesme Fiziksel kentlesme sehirlerin buyumesiyle ilgilidir Islevsel kentlesme insanlarin degisen davranislarini kapsar Ayrica bakinizGayrisafi yurt ici hasilalarina gore sehirler listesi Ulkelere gore sehirler listesi Turkiye deki sehirler listesi Gunumuz ulkelerinin sehir listeleri Dunyanin en yasanabilir sehirleri Sehir ve bolge planlama Birlesik sehir kontluk Bucak Sehir silueti Akilli sehir Planli sehir Kardes sehir Kapali sehir Arabasiz sehir Sehir plancisi Kentsel donusum Kitalararasi sehir Kentsel planlama Kentsel tasarim Kentsel bozulma Kentsel yayilma Kentsel kulturel peyzaj Kent kulturu Kent sosyolojisi Kent ekolojisi Megakent Mahalle Koy MezraKaynakcaVikisozluk te sehir ile ilgili tanim bulabilirsiniz Goodall B 1987 The Penguin Dictionary of Human Geography London Penguin Kuper A and Kuper J eds 1996 The Social Science Encyclopedia 2nd ed London Routledge Glaeser Edward 2011 Cities Productivity and Quality of Life Science 333 6042 ss 592 594 Bibcode 2011Sci 333 592G doi 10 1126 science 1209264 PMID 21798941 Bettencourt Luis West Geoffrey 2010 A unified theory of urban living Nature 467 7318 ss 912 913 Bibcode 2010Natur 467 912B doi 10 1038 467912a PMID 20962823 Ritchie Hannah Roser Max 13 Haziran 2018 Urbanization Our World in Data Ingilizce 29 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Subat 2021 Cities a cause of and solution to climate change UN News Ingilizce 18 Eylul 2019 4 Mart 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Mart 2021 Merite Gabrielle Vitorio Andre How megacities could lead the fight against climate change Ingilizce 2 Aralik 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Nisan 2024 a b c d e f g h i Erol Kaya Kentlesme ve Kentlilesme 28 Mart 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde Isaret Yayinlari 2017 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi 0 adi farkli icerikte birden fazla tanimlanmis Bkz Kaynak gosterme Ahmet Guven Kent Kentlilesme ve Kentsel Yonetim Ihtiyaci 5 Ekim 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde Journal of International Management Educational and Economics Perspektives a b A Kadir Topal Kavramsal Olarak Kent Nedir ve Turkiye de Kent Neresidir Dokuz Eylul Universitesi 24 Ekim 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi 2004 a b c d e f g h i j k l m AOF Ders Kitabi Kent Sosyolojisi 5 Ekim 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde Editor Doc Dr Fatime Gunes Anadolu Universitesi 2013 a b c Segah Tekin Esra Banu Sipahi Kent Yonetim Din Siyaset ve Dusunce Baglaminda Orta Cag Avrupasina Iliskin Genel Bir Degerlendirme 21 Eylul 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde Tarih Okulu Dergisi Mart 2014 Tayfun Cinar Dunya da ve Turkiye de Baskentlik Sorunu Mulkiyeliler Birligi Vakfi Yayinlari 7 Kasim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ankara Nisan 2004 sayfa 45 Gizem Yilmaz Ortacag Avrupasindaki Karanlik Feodalizmin Iktisatla Aydinlanisi 9 Ekim 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde Yuksek Lisans Tezi Eskisehir Anadolu Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu 2015 a b Yunus Koc Bizans Doneminde Istanbul nufusu 12 Kasim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Antik Cag dan XXI Yuzyila Buyuk Istanbul Tarihi Siyaset ve Yonetim 2 Cilt III a b c d e f g h Muge Akkar Ercan Endustri Sonrasi Kentlerin Degisen ve Donusen Kamusal Mekanlari 9 Ekim 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde ODTU Sehir ve Bolge Planlama Bolumu Planlama Dergisi 2016 Horst Gunter Wagner Die Stadtentwicklung Wurzburgs 1814 2000 In Ulrich Wagner Hrsg Geschichte der Stadt Wurzburg 4 Bande Band I III 2 Theiss Stuttgart 2001 2007 III 1 2 Vom Ubergang an Bayern bis zum 21 Jahrhundert Band 2 2007 ISBN 978 3 8062 1478 9 S 1299 Anm 21 Dis baglantilarGecmis donemlere ait sehir fotograflari SALT Arastirma Merkezi 1 Kasim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Yuksek Cozunurluk Acik Erisim Indirilebilir