Arıburnu Cephesi, 25 Nisan 1915 tarihindeki Arıburnu Çıkarması ile başlayan ve 6 Ağustos 1915 tarihine kadar süren çarpışmaları kapsayan, Çanakkale Savaşı'nın bir parçası olan cephedir. Bu tarihte Müttefik kuvvetlerce üçüncü bir cephe olarak açılan Anafartalar Cephesi ile birleşmiştir. Arıburnu Çıkarması, 25 Nisan 1915 günü Gelibolu Yarımadası’nın Ege Denizi sahillerinde, “Anzak Koyu” olarak bilinecek olan kumsal ve civarına Anzak Kolordusu tarafından yapılan çıkarmadır.
Arıburnu Cephesi | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Çanakkale Savaşı | |||||||
Arıburnu Çıkarması, | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Avustralya Yeni Zelanda | Osmanlı Devleti | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
William Birdwood | Mustafa Kemal Hüseyin Avni (ölü) Mehmet Şefik |
Çıkarma amacı
Müttefiklerin Çanakkale Seferi komutanı General Sır Ian Hamilton’un emrinde kullanabileceği kuvvet iki tümenli Anzak Kolordusu, 2 İngiliz tümeni ve bir Fransız tümenidir. Esas çıkarma sahili de Seddülbahir bölgesi olarak bilinen Gelibolu Yarımadası’nın güney ucudur. Ancak toplam mevcudu 75 bini bulan bu kuvvetin Seddülbahir sahillerindeki dar kumsallara çıkartılması olanaksızdır. Bu nedenle General Hamilton, Anzak Kolordusu için bir başka çıkarma sahili aramıştır. Bu sahil, Kabatepe’nin hemen kuzeyinden başlayan kumsal olarak belirlenmişti.
Eldek kuvvetin bir bölümünü farklı bir sahile çıkarmadaki amaç, bir yandan sahile çıkarılması gecikecek kuvvetleri bir an önce muharebeye sokmaktır. Diğer yandan da Anzak Kolordusu, asıl çıkarma bölgesinin daha kuzeyine çıkartılarak ileri harekâta geçecek ve Seddülbahir Cephesi'ni savunan Osmanlı kuvvetlerinin geri hatlarını saracaktır. Anzak Kolordusu'nun ilk hedefi Conk Bayırı - Kocaçimen Tepesi hattını ele geçirerek Maltepe yönünde ilerlemektir. Sonraki aşama, Alçıtepe'yi işgal etmiş olan Seddülbahir kuvvetleriyle birleşerek Kilitbahir platosuna taarruz edilecektir...
Çıkarma planı
General Sır Ian Hamilton’un savaş planında iki tümenli Anzak Kolordusu’nun çıkarma sahası Kabatepe ile Küçük Arıburnu arasındaki kumsal bölgedir.
Plana göre bu çıkarma bölgesindeki kuvvetin taktik hedefi, Conkbayırı-Kocaçimentepe (305 m.) hattında Maltepe yönünde ilerlemek, Eceabat’da Çanakkale Boğazı’na ulaşmak ve Seddülbahir Cephesi’ndeki Osmanlı kuvvetlerinin geri çekilme ve takviye hattını kesmektir.
Çıkarma yapacak Anzak Kolordusu Komutanı General William Birdwood’un planı; çıkarmaya müteakip, sahile ilk atılan örtü kuvvetinin, – – – – hattını ele geçirmekti.
Çıkarma planı, olabildiğince fazla örtü kuvvetinin karaya atılması ve çok hızlı bir şekilde bu kuvvetin takviye edilmesini hedeflemektedir. Dört bin kişilik örtü kuvveti, Albay Sinclair Mac Lagan komutasındaki 3. Avustralya Tugayı, 1. İstihkam Bölüğü ve bir sahra hastanesinin yarı mevcududur. (1915 yılının Temmuz ayına kadar Avustralya ve Yeni Zelanda ordularında tugay komutanlarının rütbesi albaydı)
Bu kuvvetinin karaya atılması üç kademede planlanmıştır. İlk adımda 1.500 kişilik bölüm, ardından da 1.250’şer kişilik iki bölüm karaya çıkarılacaktır. Bu kademelendirme, eldeki çıkarma filikalarının kısıtlı sayıda askeri karaya taşımaya olanak vermesindendir. Bu örtü kuvvetinin karaya atılmasının ardından 1. Avustralya Tümeni’nin tümü hızla çıkartılacaktır. Plana göre saat 09:00’a kadar üç tugay sahile atılmış olacaktır.
Çıkarma öncesinde yapılan hava keşifleri ve çeşitli kaynaklardan gelen istihbarata göre, sahilin hemen gerisindeki sırtlarda Osmanlı savunması çok güçlü değildir. Bu istihbarata göre çıkarma öncesinde hazırlık ateşi açılması çok gerekli değildir ve yapılmamasına karar verilmiştir. Hem gerekli değildir hem de çıkarmanın bir baskın etkisi yaratacak olması açısından çok avantajlıdır. Örtü kuvveti, Osmanlı'nın zayıf kuvvetlerini sahile hakim sırtlardan atarak hızlı bir şekilde bu sırtları işgal edecekler ve Osmanlı karşı taarruzlarını karşılayabilecek şekilde tahkim edeceklerdir. Çıkarmanın ve çıkarmanın taktik hedefinin sağlanabilmesi için bu zorunludur.
Bu çerçevede örtü kuvvetini oluşturan 1. Avustralya Tümeni’nin 3. Tugayı, Conkbayırı’ndan Kabatepe’ye kadar uzanan sırtı ele geçirmekle görevlidir. Hemen ardından sahile çıkacak olan 2. Avustralya Tugayı ise Kocaçimen Tepe’den Balıkçı damları’na kadar olan kesimi tutarak çıkarma sahilinin sol kanadını tutacaktır. 1. Avustralya Tümeni’nin 1. Tugayı ise ihtiyat olarak tutulacaktır.
Osmanlı savunma düzeni
Arıburnu Cephesi de Seddülbahir Cephesi gibi Albay Halil Sami Bey’in 9. Tümeni’nin savunma bölgesidir. Albay Halil Sami Bey, bu bölgede Yarbay Mehmet Şefik Bey komutasındaki 27. Alay’ı görevlendirmiştir. Alay’ın mevcudu iki bin kadardır. Yarbay Mehmet Şefik Bey, Mareşal Sanders’in savunma düzeni gereği emrindeki 2. Tabur’u kıyıların gözetleme ve savunması için yaymış, diğer iki taburunu Eceabat’ın batısındaki zeytinliklerde konuşlandırmıştır. Bölüğün ağır makineli tüfek bölüğü (dört tüfek) buradadır. 2. Tabur, Azmakdere – Çamtepe arasındaki 12 km.lik bir kıyı şeridine yayılarak düzenlenmiştir ve bir tabur için fazlasıyla uzundur. Yarbay Mehmet Şefik Bey, Tabur Komutanı Binbaşı İsmet Bey'e verdiği emirlerle, taburun üç bölüğünü tüm sorumluluk bölgesindeki kıyılara yayarken dördüncü bölüğü Kabatepe'nin 1,5 km. doğusunda ihtiyata almıştır. Tabur karargâhı da buradadır ve Alay karargâhı ile telefon bağlantısı vardır. Bölükler kuzeyden güneye doğru 8., 7. ve 6. bölüklerdir ve sahillere takımlar halinde, yer yer manga düzeyinde yayılmıştır. Taburun görev bölgesinde 9. Tümen’in üç topçu bataryası bulunmaktadır. Bir dağ bataryası olan 7. Batarya, Kanlısırt üzerinde bulunmaktadır ve Kabatepe kıyılarını kuzeyden yan ateşi altına alacak şekilde konuşlandırılmıştır. Diğer iki batarya ise Kabatepe’nin doğu yamaçlarında bulunmakta ve ateş bölgesi Kabatepe kuzeyindeki kumsal ve Arıburnu sahilleridir.
İhtiyatın özellikle Kabatepe gerisine alınması ve bataryaların ateş yönlerinin ayarlanma şekli, Alay Komutanı’nın bu bölgeye verdiği önemi göstermektedir. Kabatepe’nin hemen kuzeyinde, bir çıkarma harekâtı için çok uygun, 1 km. uzunlukta bir kumsal bulunmaktadır. Buraya yapılacak bir çıkarma harekâtı, Yarımada’nın derinliklerine doğru yelpaze gibi yayılmak konusunda olanaklara sahip olurdu. Alay Komutanı’nın öngörüsü son derece yerindedir. Gerçekte Anzak Kolordusu’nun planlanan çıkarma kumsalı burasıydı. Akıntı nedeniyle bu bölgenin 1.5 km. kadar kuzeyine, daha sarp kıyılara çıkmışlardır ama, bu yüzden daha zayıf bir direnmeyle karşılaşmışlardır. Çıkarma yapılan bölgede iki manga güçünde bir Osmanlı kuvveti bulunmaktadır.
Taburun 8. Bölük Komutanı, 25 Nisan gecesinin ilk saatlerinde açıklarda bazı belirsiz karaltılar gözlemiş, durumu geriye bir haberci göndererek Tabur Komutanı’na rapor etmiştir. Tabur komutanı ise telefonla 27. Alay karargâhına bildirmiştir. Alay Komutanı Yarbay Mehmet Şefik Bey, telefonla 9. Tümen Komutanlığı’ndan emir talep etmiştir. Tümen Komutanlığı’ndan saat 05:45'te ileri hareket için emir gelmiştir. Arıburnu sahillerinde bir çıkarma hareketi beklenmesi gerektiği yönündeki haberlerin Tümen Komutanlığı’na ulaştığı sıralarda, Seddülbahir’deki çıkarma hareketleri başlamıştı. Tümen Komutanlığı’nın 27. Alay’a ileri hareket emri vermesindeki gecikme bu nedenle idi.
Çıkarma
İlk çıkarma dalgası akıntı nedeniyle hedeften saptı, planlanan yerin 1.500 m. kuzeyine, yani Arıburnu sahiline-sonradan Anzak Koyu olarak adlandırılan koy-yanaştı. Hata, sahile yaklaşılırken fark edilmiş, daha kuzeye düşmemek için yapılan manevra da düzensizliğe yol açmıştı, bölükler birbirine karışmış olarak sahile çıkmışlardı. Bu düzensizliğin üstüne, sahile 50 m. yaklaştığında Osmanlı gözcü müfrezesinin ateşiyle karşılanmıştı. Sonuçta örtü kuvvetinin ilk dalgasını oluşturan kıtalar, 48 filika ile saat 04:25'te sahile karışık bir halde çıkmışlardır. İkinci dalga saat 04:40'ta sahile çıkmaya başladığında karışıklık daha da artmıştı. Örtü kuvvetini oluşturan 3. Avustralya Tugayı’nın üç taburunun eratı birbirine karışmış durumda idi.
Savunmanın kuzey kesiminde, Balıkçı Damları denen bölgede, sahile yaklaşan filikalara 8. Bölük’ün 1. Takımı ateş açmıştır. Filikalardaki bir bölükten 100 kişi ölmüş, sahile çıkabilen 40 kişiden sağ kalabilen 18 kişi güney yönünde çekilmiştir.
Anzak ileri harekatları ve Osmanlı savunması
Çıkarmanın hemen ardından örtü kuvvetinin ilk kademesini oluşturan 1.500 kişilik kuvvet, üç kol halinde ilerlemeye başlamıştır. Soldaki kol Yükseksırt – Serçetepe - Kocaçimen, merkezdeki kol Merkeztepe - Kanlısırt ve üçüncü kol da Yeşiltarla - Kabatepe hattında ilerlemiştir.
Çıkarma sahilinin kuzey kesiminde ilerleyen kol, Serçetepe sırtı ve Cesarettepe’deki Osmanlı postalarını atarak bu tepeleri işgal etmek için ilerlemişlerdir. 12. Tabur komutanı Albay Clarke’ın yönettiği bu harekâtla, Albay Clarke’ın da aralarında bulunduğu kayıplara karşın bu sırtlar işgal edilmiştir. Balıkçı damlarındaki Osmanlı müfrezesi, ileri hareketi sürdüren bu üç bölüğü geri püskürtmüştür. Ancak takım, savunmanın merkez kesimini geri atan Anzak birliklerinin Cesarettepe üzerinden kuzeye akması üzerine mevzilerinden çekilmiştir. Zaten takımın cephanesi de bitmek üzeredir. Takım komutanı, elinde kalan iki manga kadar askerle Conk Bayırı yönünde çekilmeye karar vermişti. Bu iki manga asker, günün ilk saatlerinde Düztepe – Conk Bayırı hattında ilerleyen Anzak kollarına ateş açarak ileri hareketi durdurmaya çalışmıştır. Cephanesi biten müfreze, daha sonra Conk Bayırı yönünde çekilmiştir. Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey’in Conk Bayırı’nın düşmesini önlemesi sırasında onun komutasına girecektir.
Savunmanın merkez kesiminde, sahilden ilk açılan ateş, Küçük Arıburnu ve Büyük Arıburnu arasındaki kıyıdaki iki mangalık müfrezedir. Sahile yanaşan istimbotların uğultusu üzerine alarma geçmiş, filikaları kıyıya yanaştıkları anda hep birlikte ve yoğun bir ateşle karşılamışlardır. Gerçekte manga erleri geç ateş açmışlardır. Filikalar henüz deniz üzerindeyken ateş açılmış olsaydı daha ağır kayıp verdirilecekti. Filikaların böylece sahile sürekli asker çıkarması sonunda bu iki manga geri çekilmiştir. Anzak örtü kuvvetlerinin ilk kademesi kıyılara indikten sonra ileri hareketlenmiştir. Sahilin hemen gerisinde ve sahile hakim konumdaki Haintepe’deki bir takım kadar olan Osmanlı müfrezesi, iki yandan sarılana kadar mevzilerinde kaldı. Müfrezeden, ancak birkaç er, yaralı komutanlarını taşıyarak geri çekilebildiler. 8. Bölük Komutanı, ihtiyattaki 3. Takım’la birlikte ileri çıkarak daha gerideki Cesarettepe – Yükseksırt hattını tutmuştur. Bir süre bu bölgeye olan taarruzları karşılamışlardır. Fakat daha sonra bir Anzak taburunun taarruzu ile Cesarettepe kuzeyinden ilerleyen Anzak birlikleri arasında kalmıştır. Bölük ve Tabur Komutanlarının yaralanması ve kuşatma tehlikesi üzerine Takım’dan sağ kalanlar geri çekilmişlerdir. Çıkarma bölgesinin merkez kesimini savunan bu birliğin de çekilmesiyle Anzak birliklerinin Conk Bayırı yönünde önü açılmış oldu.
Savunmanın güney kesiminde, Keltepe’yi tutan 7. Bölük’ten bir takım kadar Osmanlı kuvveti, saat 05:00 e kadar Anzak kuvvetlerinin ilerlemesini karşılamıştı. Ancak bu saatte üç Anzak bölüğü taarruzu, takımı geri atmıştır. Anzak birlikleri serbest buldukları Kanlısırt üzerine yayıldılar ve buradaki 7. Dağ Bataryası’nı baskına uğratarak üç topu ele geçirdiler. Batarya erleri, atların açılan ateşle yaralanması ya da ölmesi yüzünden toplardan ancak birini kaçırabilmişlerdir.
Hemen ardından Kabatepe’yi işgal etmekle görevli üç bölük de Kanlısırt’ın güney uzantısındaki Osmanlı siperlerini, subaylarının tümünün yaralanmasına karşın işgal etmiştir. Albayraksırtı – Süngübayırı hattını tutmakta olan 7. Bölük’ün diğer unsurları bu üç bölüğün Kabatepe yönündeki ileri hareketini durdurmayı başarmıştır. Tabur’un, Kabatepe’nin 1,5 km. doğusundaki ihtiyattaki 5. Bölük’ü de Topçular sırtı güneyinden ilerlemekte olan Anzak taburunu karşılamıştır. Bu Bölük ve 7. Bölük’ün sağ kanadındaki takım, Anzak birliklerinin Kabatepe yönündeki ilerlemesini durdurmuş, Kanlısırt’dan ileri geçmesini engellemişlerdir.
Gün ağardığında, saat 05:00 dolaylarında Osmanlı topçu bataryaları ile topçusu ateşe başlamıştır. Çıkarma planında öngörülen topçu bataryaları sahile alınamamıştır. Öğleden hemen sonra, sahilde ve ileri hatlarda bataryaların yerleştirilmesi için alan bulunamadığı için, bu bataryaların sahile çıkartılması ertelenmişti. Çıkarma günü akşamına kadar Anzak birlikleri kara topçusu desteği göremediler. Fakat deniz topçusu, sahillere iyice yanaşarak Osmanlı mevzilerini ve yaklaşma hatlarını yoğun bir biçimde ateş altına alabilmiştir. Kabatepe ve Palamutluk sırtlarındaki Osmanlı bataryaları, sahile yanaşan filikalara yönelik ateşe gün ağardığında başlamıştır. Özellikle Kabatepe’deki batarya, çıkarma sahilini ateş alanı olarak seçmiştir. Sahile asker ve malzeme taşıyan teknelere yönelen ateş, çıkarmanın programdan bir hayli sapmasına neden olmuştur. Bu gecikmenin de etkisiyle sahile çıkarılan bölükler bekletilmeden ileri hatlara sürülmüş, ancak böylece dört taburlu 3. Avustralya Tugayı, istihkam personeli ve seyyar hastane sahile yerleşebilmiştir. Bununla birlikte günün ilerleyen saatlerinde çok başka nedenlerle de çıkarma işlemlerinde gecikmeler yaşanmıştır. Akşam üstüne doğru, saat 17:00 dolaylarında 1. Avustralya Tümeni Karargâhı'nda gece tüm mevzilerin tahliyesi olasılığı üzerinde düşünülmekteydi. Sahil boyunca bu yönde çeşitli söylentiler yayılmaktaydı. Bazı Anzak taburlarının savaş ceridelerinde bu konu yer almaktadır. Bu yüzden asker çıkartmak için demir yerlerine yanaşan bazı filikalardaki birliklerin sahile çıkışları 23 saate yakın bir süre bekletilmiştir.
Saat 05:00 dolaylarında sahile çıkan 3. Avustralya Tugayı ve örtü kuvveti komutanı Albay Sinclair Mac Lagan, çıkmakta olan kıtaları sol kesimdeki Kılıçbayır yönündeki ileri harekâtı desteklemek için yönlendirmektedir. Gerçekten Kılıçbayır önemli bir yükseltidir. Öncelikle, çıkarma sahilinden Kocaçimen tepe yönünde ilerlenebilecek tek hattın üzerindedir. Ayrıca bu bölgeden güneye doğru uzanan sırtların güvenliği açısından da Kılıçbayır stratejik konumdadır. Çıkarma bölgesinin merkez kesimi olan bu sırtlarda Osmanlı gözcü mangalarının ısrarlı ateşi Anzak birliklerinin ilerlemesini büyük ölçüde yavaşlatmaktaydı.
Saat 07:00 dolaylarında çıkarma sahilinin güney (sağ) kanadında Kanlısırt tümüyle Anzak birlikleri tarafından işgal edilmişti. Bu saatte Albay Sinclair Mac Lagan, Kanlısırt’ın batı kenarı boyunca, Merkez tepeye kadar siper kazılması talimatı vermiştir. Oysa örtü kuvvetine verilen görev, daha doğudaki Top sırtının da işgal edilmesiydi. Birliklerin dağınık olması dolayısıyla Mac Lagan, bu hatta ilerlemeyi sakıncalı bulmuştur.
Aynı saatlerde çıkarma sahilinin diğer kesimlerinde de ilk sıradaki sırtlar Anzak birliklerince ele geçirilmişti. Sayıca az Osmanlı gözcü kuvvetleriyle girişilen çatışmalar Anzak birliklerinde ciddi kayıplara neden olmaktadır. Özellikle ateş hattındaki bölüklerde subayların çoğu yaralanmıştır. Buna karşın Conkbayırı’nın hemen güneybatısından çıkarma sahilinin güney kenarındaki Kabatepe’ye (Kabatepe hariç) kadar uzanan sırt ve tepeler ele geçmiştir. İleri çıkmış olan müfrezelerden birinin bulunduğu sırttan, 5,5 km. doğudaki Çanakkale Boğazı görülebilmekteydi.
Örtü kuvvetinin tümü karaya atılmış ve Osmanlı kuvvetlerinin kayda değer bir direnişi görülmemişti. Sırtlardaki Osmanlı direnişi, ileri harekâtı yer yer engelliyor, genel olarak geciktiriyordu ama sahili tehdit edecek bir harekât gösteremiyordu. General Sır Ian Hamilton da dahil olmak üzere Müttefik komutanlar, çıkarmanın bir baskın olarak amacına ulaştığına karar vermişlerdir. Osmanlı tarafında, çıkarmada görevli destroyerlerin demir yerlerine yönelik seyrek topçu ateşi ve zayıf gözcü birliklerin ateşinden başka bir direnme olmamaktadır. Osmanlı'nın, bölgede çıkarmayı karşılayacak bir kuvveti olmadığı anlaşılmıştı. Zaten sırtlardaki Osmanlı direnişi, tek bir tabura bağlı dağınık unsurların, cephaneleri yettiği kadar sürdürebildikleri bir direnmedir.
Buna karşın sırtlarda yer yer süren çatışmalarda kayıplar artmakta, sahile yağan takviye talepleri karşısında çıkan tüm birlikler derhal ateş hattına gönderilmektedir, sahilde ihtiyat tutulamamaktadır. Oysa, 1. Avustralya Tümeni'ni oluşturan üç tugaydan biri, plan gereği sahilde ihtiyat olarak tutacaktı. Çıkarma, zorluklara karşın aralıksız sürmektedir. Albay Sinclair Mac Lagan, bir Osmanlı karşı taarruzundan endişe duymaktadır. Özellikle sağ kanatta Kanlısırt taraflarında bir Osmanlı karşı taarruzunun her an gerçekleşebileceği düşünülmektedir.
Osmanlı karşı taarruzları
General Liman Von Sanders’in, ana kuvvetleri geride ihtiyat olarak tutmak şeklindeki stratejisi gereği olarak Osmanlı kuvvetleri Anzak çıkarmasına ve ileri harekâtına ilk anda etkili bir tepki gösterememişlerdir. Osmanlı tepkisi, ancak gerideki asıl kuvvetlerin cepheye sürülmesi ile gerçekleşecektir. Arıburnu bölgesinde Anzak çıkarması başladığında, Gelibolu Yarımadası’nın güney ucundan sorumlu 9. Tümen, Seddülbahir Cephesi’ndeki beş kumsalda yapılan çıkarma hareketlerini karşılamak durumundaydı. Tümen komutanı Albay Halil Sami Bey, ihtiyattaki 26. Alay’ı Seddülbahir Cephesi’ne, 27. Alay’ın ihtiyattaki iki taburunu da Arıburnu Cephesi’ne aktarmıştır. 27. Alay’ın 2. Tabur'u, geniş bir cephede yayılmış bulunmaktaydı.
Öğleden önceki taarruzlar
Çıkarmanın başlamasından ve Seddülbahir'deki çıkarma bölgelerine gerekli kıt'a kaydırmaları yapıldıktan sonra 9. Tümen Komutanı Albay Halil Sami Bey, kendisine bağlı 27. Alay’ın yedekteki iki taburuna, Kabatepe yönünde hareket ederek taarruz emri vermişti. Bu emir saat 05:45'te telefonla verilmiştir. 27. Alay komutanı Yarbay Mehmet Şefik (Aker) Bey, zaten hazır beklemektedir. İki kol halinde ilerlenilirken cepheden çekilen yaralı askerlerden sahildeki durum hakkında bilgi alınmıştır. Alay komutanı, Kemalyeri – Merkeztepe hattından taarruz etmeye karar vermiştir. İlk hedef Kılıçbayırı – Merkeztepe – Kırmızısırt – Kanlısırt hattıdır. Bu taarruz hattı, yaklaşık 2. km.lik bir hattır. Alayın 3. Tabur’u sağda Kılıçbayırı – Merkeztepe, 1. Tabur’u ise –bir bölük eksik- solda Kırmızısırt – Kanlısırt hattıdır. Bir bölük de ihtiyata alınmıştır. 27. Alay’ın iki taburu iki saatlik ve 10 km.lik bir yürüyüş ardından saat 08:00 dolaylarında Kırmızısırt'ın, Kanlısırt’ın ve Mersinsırtı'nın doğu eteklerindeki Anzak ileri unsurlarına taarruz etmiştir. Hiçbir taarruz hazırlığı yapmadan, yürüyüş kollarından açılarak girişilen bu taarruzla Anzak ileri unsurları belirtilen hatta kadar geri atılmıştır. Bu hattın batı kenarlarında, yaklaşık bir saattir örtü kuvvetleri komutanı Albay Sinclair Mac Lagan’ın talimatıyla siper kazılmaktaydı ve tahkim edilmekte idi. Taarruza başlanırken Alay Komutanı, Ordu ihtiyatındaki 19. Tümen karargâhı’na bir haberci göndermişti. Gönderilen metinde, hareket tarzı hakkında bilgi verilmekte ve “Düşman Arıburnu sırtlarını işgal etmiştir. Arıburnu sırtlarıyla Kocadere batısındaki sırtlardan taarruza başlıyorum. Kocaçimen’i 19. Tümen vasıtasıyla tutmanızı rica ederim.” denilmekte idi. Gerçekte 19. Tümen Komutanı Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey, saat 07:00’den hemen sonra 57. Alay ve bir dağ bataryası ile bu yönde harekete geçeceğini 3. Kolordu Komutanlığı’na bildirmişti. 27. Alay taarruzu ilerlerken saat 09:30 dolaylarında Albay Sinclair Mac Lagan’ın ileri sürdüğü 9. Tabur birlikleri ise Osmanlı'nın yoğun ateşi altında erimişti. Taburların taarruzu aradaki Anzak müfrezelerini atarak saat 11:30’da Merkeztepe, Kırmızısırt ve Kanlısırt’a taarruz edecek konuma gelmişlerdir. Kısa bir hazırlıktan sonra bölükler taarruza geçmişlerdir. Aynı sıralarda kuzeyde 57. Alay'ın Conk Bayırı'ndan aşağı doğru aktığı görülmüştür.
Sağ kanatta taarruz eden 3. Tabur’un iki bölüğü Mersinsırtı’nı işgal ettikten sonra Alay Komutanı'nın emriyle burada savunmaya geçmiştir. Bunda amaç, 57. Alay’ın kendi hizalarına gelmesini beklemektir. Böylece her iki Alay arasındaki geniş boşluğun kapanması sağlanacaktır. Taburun diğer bölüğü Kırmızısırt’a taarruz etmiştir. 1. Tabur ise tümüyle Kanlısırt’a taarruz etmiştir. Alay Komutanı’nın emirleri bu şekilde olmasına karşın 3. Tabur Komutanı Yüzbaşı Halis Bey, emrindeki iki bölüğü, Merkeztepe ile Bombasırtı aralığından ileri sürmüş, 180 rakımlı tepenin güney yamaçlarına yerleşmiştir. Bu konumda müfreze, hem 57. Alay karşısındaki, hem de Merkeztepe batısındaki Anzak birliklerinin gerisine düşmektedir. Önündeki araziyi ve Anzak kuvvetlerinin konumunu inceleyen Tabur Komutanı, bu taktik avantajı görerek hareketini bu noktaya kadar sürdürmüştür. Bu kısa ileri hareket, Osmanlı birliklerinin taarruzları açısından oldukça yarar sağlamıştır. Anzak örtü kuvvetleri komutanı sahilden içlere ilerleyen takviye kıt’alarının önemli bir kısmının diğer bölgelerden çekerek buraya sürmek zorunda kalmıştır. Anzak birlikleri, iki Osmanlı alayının temas noktası olan ve taarruz eden iki Alay arasında bir menteşe gibi çalışan bu iki bölüğe karşı üç koldan taarruzlar tekrarlamış, ancak bölükleri yerinden atamamıştır. Kolundan aldığı yarayla aşırı kan kaybeden Tabur Komutanı, erata mevzilerini kesinlikle terk etmeyeceklerini emrederek sargı yerine gitmiş, komutayı Tabur Katibi Muharrem Vehbi Bey’e bırakmıştı. Tüm subaylar şehit ya da yaralı olduğundan komutayı devredecek subay bulunmamaktaydı.
9. Tümen Komutanı Albay Halil Sami Bey, kendisine bağlı 27. Alay’ın yedekteki iki taburunu Kabatepe yönünde harekete geçirirken Ordu ihtiyatı 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal Bey’e başvurmuş, tümenden bir taburla 27. Alay’ın takviyesini istemiştir. Arıburnu’nda çıkarmanın başladığı raporunu ve Albay Halil Sami Bey’in mesajını alan Yarbay Mustafa Kemal Bey, 5. Ordu Komutanı Mareşal Sanders’le temas kuramamaktadır. Mareşal Sanders, Gelibolu’daki karargâhtan ayrılmış, asıl çıkarmayı beklediği Saros Körfezi bölgesine gitmiştir. Yarbay Mustafa Kemal Bey’e göre asıl tehlike Kabatepe’de değil, Albay Halil Sami Bey’in sorumluluk alanı dışında kalan Kocaçimentepe bölgesindedir. Gelibolu Yarımadası’nın Saros kıyılarından sonraki en dar bölümündeki bu en yüksek arazi, Arıburnu’ndaki çıkarma sahasına da oldukça yakındır. Anzak birlikleri bu tepeyi ele geçirdikleri takdirde zorlanmadan Çanakkale Boğazı kıyılarına inebilecek ve hem kendi tümeninin hem de Seddülbahir ve Arıburnu Cephelerinde çarpışmakta olan 9. Tümen’in geri bağlantısını kesecektir. Bu, cephenin bütünüyle çökmesi demektir. Buna karşın 19. Tümen, Ordu ihtiyatıydı ve ancak 5. Ordu Komutanı emriyle harekete geçebilirdi. Tümen olarak, 5. Ordu’nun tüm savunma bölgesi için görevliydi ve Ordu Komutanı’nın emriyle gerek görülen herhangi bir bölgede görevlendirilecekti. Ayrıca Yarbay, Ordu sorumluluk bölgesi içinde olan Saros Körfezi ve Anadolu yakası hakkında hiçbir bilgi alamamaktadır. Dolayısıyla tümenine nerede gerek olacağı konusunda bir öngörüde bulunamamaktadır. Buna karşın, Arıburnu çıkarmasına taarruz edecekmiş gibi gerekli düzenlemeleri yapmıştır.
Yarbay Mustafa Kemal Bey, Conkbayırı yönünde ilerleyen bir tabur kuvvetindeki Anzak birliğine karşı bir tabur sürerek 27. Alay’ın sağ kanadını örtmenin yeterli olmayacağını, tehdidin çok daha ciddi olduğunu görmektedir. Öncelikle emrindeki süvari bölüğünün Kocaçimen Tepe’ye intikalini emretmiştir. Bu bölük, tümen bölgeye ulaşana kadar her ne pahasına olursa olsun tepeyi korumakla görevlidir. Bununla yetinmeyerek, üst komutanıyla temas kuramamasına karşın, tüm sorumluluğu üstlenmiş ve saat 08:00 dolaylarında tümenine bağlı 57. Alay ve bir topçu bataryası ile birlikte Kocaçimen Tepe’ye hareket etmiştir. Alaya Kocaçimen Tepe’de dinlenme molası veren yarbay, sahili görebilmek için Conkbayırı yönünde ilerlemiştir. Bu bölgede Düztepe yönünden çekilmekte olan bir grup askerle karşılaşmıştır. Bunlar, Balıkçı damları bölgesinin gözetlenmesi ve savunulmasında görevli 27. Alay'ın iki mangalık unsuruydu. Bu birliği süngü taktırarak siper aldıran Yarbay, 57. Alay’a derhal Conkbayırı’na gelmeleri emrini göndermiştir. Askerin siper alması, onları Conkbayırı yönünde izlemekte olan Anzak birliklerinin de siper almasına neden olmuş, bu durum Osmanlı tarafının Conkbayırı’nda mevzi tutması için kritik zamanı kazandırmıştır. Saat 10:00 sularında 57. Alay'ın iki taburu (diğer tabur ihtiyatta tutulmaktadır), Conkbayırı’ndan güney batı yönünde akmaktadır. Düztepe’nin denize bakan yamaçlarındaki Anzak birlikleri, bu ilerleyiş karşısında geri çekilmişlerdir. Kılıçbayır’ı takviye için ilerleyen bir Anzak taburu da ateş yiyerek dağılmış ancak bir bölük Kılıçbayır’a ulaşmıştır. 57. Alay’ın tüm bu taarruzu Müttefik donanmasının ateşi altında gerçekleşmiştir. Yarbay Mustafa Kemal Bey’in bölgeye intikal ettirdiği bir topçu bataryası, 57. Alay’ın ileri harekâtını ve çıkarma sahilinin sürekli olarak ateş altında tutarak taarruzu desteklemiştir.
Conkbayırı’ndan Düztepe yönünde taarruzlarını sürdüren 57. Alay, Kılıçbayır’ı tutmayı başarmıştır. Bu sırt, Arıburnu Cephesi savaşları boyunca stratejik önemini korumayı sürdürecek bir nokta olarak önemlidir.
Kocaçimen Tepe – Conkbayırı – Düztepe sırtlarında Anzak ilerleyişinin durdurulduğuna karar veren Yarbay Mustafa Kemal Bey, komutası altındaki 19. Tümen’in tüm kuvvetlerini bu ateş hattına sürmek üzere Maltepe'deki Tümen Karargâhı'na dönmüştür. Karargâhta karşılaştığı 3. Kolordu Komutanı Esat Paşa'ya kararını anlatmıştır. Esat Paşa, bu kararı onaylamış, Albay Halil Sami Bey’in 27. Alay’ını da Yarbayın komutası altına vermiştir. Esasen 19. Tümen, ordu ihtiyatıdır, ancak Mareşal Sanders’le halen temas kurulamamış olması nedeniyle Esat Paşa, kendi inisiyatifini kullanarak tümeni komutası altına almış ve görevlendirmiştir. Bu görevlendirme tümenin, tümen komutanı Yarbay Mustafa Kemal Bey’in emir ve komutasına bırakılması şeklindedir. Bu tarihten itibaren 16 Mayıs 1915 tarihine kadar Yarbay Mustafa Kemal Bey, Arıburnu Kuvvetleri Komutanı olarak görev yapmıştır. Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey, Anzak Koyu çıkarmasını karşılamış, durdurmuş ve sonrasında sahilede sabitlemiştir. Arıburnu Kuvvetleri Komutanı olarak bu bölgede ulaştığı hatlar, savaşın sonuna kadar pek değişmemiştir.
Saat 11:00 dolaylarında Osmanlı karşı taarruzları sonucunda Conkbayırı, Kanlısırt, Kabatepe gibi, çıkarma sahiline hakim yükseltiler Osmanlı'nın kontrolüne geçmiştir. Osmanlı 27. Alay’ının Kanlısırt taarruzu, Anzak ilerlemesini durdurmuştur ama cephenin en kritik kesimi Conkbayırı’dır. Yarbay Mustafa Kemal Bey’in emriyle Osmanlı 57. Alayı’nın Conkbayırı üzerinden giriştiği taarruz, Arıburnu Cephesi’nin, son tahlilde Çanakkale Savaşı’nın kaderini belirlemiştir. Ancak 57. Alay’ın Conkbayırı – Düztepe hattında giriştiği taarruz öylesine ani olmuştur ki, General Birdwood’un Anzak karargâhı, Osmanlı taarruzlarıyla bu bölgedeki durumun tehlikeli hale gelmekte olduğunu ancak saat 10:30 dolaylarında öğrenebilmişlerdi. Esasen Albay Sinclair Mac Lagan, çıkarma sahilinin kuzey kesimi (sol) olan bu bölgeyi güvenli buluyor, asıl tehlikeyi Kanlısırt dolaylarında görüyordu. Ne var ki saat 10:30 dolaylarında bu bölgedeki birliklerin Osmanlı taarruzlarıyla geri atıldığı anlaşıldı. Eldeki kuvvetler bu bölgeye kaydırılmaya çalışıldı ancak, neredeyse sahile çıkmış olan tüm asker zaten ateş hattına sürülmüş bulunmaktaydı. Sahile asker çıkartılmasına hız vermek için, topçu bataryalarının sahile indirilmesi öğleden sonraki saatlerde Anzak Kolordu Komutanı General Birdwood tarafından verilen bir emirle durdurulmuştu. General Birdwood, asker çıkartılmasına öncelik verilmesinin, mevzilerin tutulabilmesi için tek çıkar yol olduğu için bu emri vermiştir.
Öte yandan gemilerin demir yerleri Osmanlı topçusunun ateşi altındaydı ve sahilde topçu bataryalarının çıkartılması için yeterli alan yoktu. Bir tek batarya saat 09:00 öncesinde karaya çıkmış, ama saatlerce bu bataryaya uygun bir mevzi bulunamamıştır. Tam da uygun bir yer bulunduğunda, çıkarma bölgesinin güney kesiminde (Kanlısırt’ın batı yamaçlarında) mevzi almaya çalışırken Conkbayırı yönünden (çıkarma alanının ters köşesinden) açılan Osmanlı topçu ateşiyle imha olmuştu.
Kılıçbayır yönüne sevk edilen Avustralya birlikleri, bölgeye ulaşır ulaşmaz muharebeye sürülmektedir. Çünkü Osmanlı'nın sırtlardan aşağı akıp cephe hattını kırmaları an meselesi olarak görünmektedir. Bu şekilde parça parça muharebeye sokulan Avustralya birlikleri de sonuç elde edememekte, her takviye kıta ile sağlanan ileri hareket, şiddetli ateş karşısında geri çekilmek zorunda kalmaktadır. Üstelik öğleden hemen sonra Conkbayırı yönünden ateşe başlayan bir Osmanlı top bataryası Kılıçbayır’ı ateş altına almıştı. Sonuçta Kılıçbayır hattındaki Anzak birlikleri arasında komuta iyice zayıfladı. En nihayet saat 16:00’dan hemen sonra Osmanlı'nın Kılıçbayır’ın her iki yanından giriştikleri taarruz saatlerdir ateş altındaki ve subaylarının çoğunu kaybetmiş Anzak birliklerini dağıtmıştır.
Öğleden önceki taarruzlarda 57. Alay, bir taburunu ihtiyatta bırakarak iki taburla taarruz etmiştir. Dolayısıyla öğleden önceki Osmanlı karşı taarruzları, 27. ve 57. Alayların ikişer taburu (dört tabur) ve bir Alay ile sürdürülmüştür.
Öğleden sonraki taarruzlar
Öğleden hemen sonra Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey, 57. Alay'ı, ihtiyattaki taburu da taarruza sürerek takviye etmiştir. Kısa süre sonra bölgeye ulaşan 72. Alay'dan bir tabur ek olarak ileri sürülmüştür. iki taburla güçlendirmesi ardından Alay’ın ileri harekâtı 27. Alay’la temas kurmuştur. Saat 18:00 dolaylarında taarruz, Kılıçbayır sırtlarına ulaşmıştır. Bu taarruzun sonucunda Kılıçbayır’ın iki yanından gelişen Osmanlı taarruzları karşısında Kılıçbayır ve hemen güneybatısındaki Bombatepe kesin olarak Osmanlı'nın eline geçmiştir. Düztepe’nin ve Kılıçbayır'ın alınması, Osmanlı birliklerine Kılıçbayır üstünden Anzak sahiline geniş bir taarruz hattı açmıştı ama, Osmanlı'nın zaten ellerindeki az bir kuvvetle yaptıkları bu taarruzu sürdürecek kuvvetleri yoktur. Anzak cephesindeki bu gedik, savaş boyunca kalmıştır.
19. Tümen’e bağlı diğer iki alayın bölgeye intikali ardından Osmanlı Arıburnu Kuvvetleri, Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey emriyle saat 15:30 dolaylarında yeniden bu kez toplu olarak taarruza geçmişlerdir. General Hamilton anılarında şöyle anlatır. “Gebe dağlar Türk doğurmakta devam ediyor. Bizim mevzilerimizin en yüksek ve en merkezi yerine birbirini kovalayan dalgalar halinde yükleniyorlar.”
Mustafa Kemal, 72. Alay'ı kuzey kesimde 57. Alay ile birlikte, 77. Alay'ı ise güney kesimde 27. Alay yanında taarruza sürmek kararındadır. 72. Alay'ın diğer iki taburu 57. Alay yanında taarruza katılmıştır. Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey, saat 14:00’de 77. Alay karargâhına gelmiş ve Alay Komutanı Yarbay Saip Bey’e, 27. Alay’ın sol kanadını uzatarak taarruz etmesini emretmiş, sonra Conk Bayırı’na dönmüştü. 77. Alay, bu emre karşın harekete geçmedi. Saat 15:30’da 27. Alay Komutanı’nın gönderdiği bir atlı haberci, 27. Alay’ın sol kanadını takviye etmesini istemiştir. Savaşın bu aşamasında 27. Alay, Kanlısırt üzerinden taarruzunu ileri götürebilmek için bu takviyeye şiddetle ihtiyaç duymakta idi. Ancak Yarbay Saip bu isteği kabul etmeyerek bir buçuk saat önce almış olduğu emri uygulamaya girişti, Albayrak sırtı yönünde taarruz edecekti. Yarbay Sait’in seçtiği ileri hareket hattı, donanma topçusunun ateşine bütünüyle açık bir hat olmuştu. Gemi toplarının bu yöne çevrilmesiyle Alay, sola doğru savrularak dağıldı ve taarruz gücünü yitirdi. Zaten ileri hareket sırasında Arap erattan bir kısmı sık çalılıklar arasına gizlenerek geride kalmışlardır.
Kanlısırt’a süngü hücumu konumuna gelen ve bunun hazırlığı içinde olan 1. Tabur, saat 15:00’da sağ kanadından bir Anzak taarruzuna uğramıştır. Tabur Komutanı, tüm bölüklere taarruz emri vermiş, Kanlısırt’a adını veren taarruzu başlatmıştır. Taarruz, ağır kayıplara karşın Kanlısırt’ın denize açık batı sınırlarına kadar ilerlemiş, donanmanın ateşi karşısında burada durmuştur. Kırmızısırt’a taarruz eden bölük buradaki Anzak birliğini sırtın en yüksek yerine kadar geri atmıştır. Bu taarruz sırasında Anzak birliklerinin eline geçen üç dağ topu da Osmanlı tarafınca ele geçirilmiştir. Topların imha edilmesine fırsat bulunamamıştı.
Kırmızısırt – Kanlısırt hattı, 1. Avustralya Tümeni’nden 10 taburu tarafından savunulduğu halde yine de Kanlısırt’ın batı kenarı boyunca genişçe bir gedik oluşmuştur. Tümen komutanının tekrar tekrar takviye istemesi sonrasında elde kalan tek tabur bu gediği kapatmaya saat 18:00 dolaylarında gönderildi. Aynı sıralarda Kılıçbayır’ın iki yanından 57. Alay’ın taarruzu şiddetlenmiştir. Anzak kolordusu, eldeki son birlik, Kanlısırt’a gönderildiği için burayı takviye edemedi.
Anzak Kolordusu komutanlarından Albay M’Cay, saat 17:20’de, bir hayli sağlam eratın cephe hattından sahile çekilmekte olduğunu rapor etmiştir. Saat 18:00 dolaylarında Anzak çıkarma sahiline 15.000 personel atılmıştı. Gün sonunda Osmanlı birlikleri Conk Bayırı – Düztepe – Kılıçbayırı – Kırmızısırt doğu yarısı – Kanlısırt – Albayraksırtı hattına kadar ilerlemişlerdir. Anzak Kolordusu, ilk gün hedefi olan Kocaçimen Tepesi – Kocadere Köyü – Kanlısırt – Kabatepe hattının gerisinde kalmışlardır. Öğleden sonraki muharebelerde, 27. Alay’ın iki, 57. Alay’ın üç ve 72. Alay’ın da bir taburu olmak üzere toplam altı tabur tarafından sürdürülmüştür.
Gece taarruzları
Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey, 25 Nisan gecesi taarruzları sürdürme kararındadır.
57. Alay taarruzu gece karanlığında ve sık fundalıklarla kaplı arazide fazlaca ilerleyemedi. Sadece 180 rakımlı tepenin işgaliyle yetinildi. 27. Alay taarruzu da Kanlısırt’tan ileri geçememekle birlikte Kırmızısırt’ı almayı başarmıştır. İki ağır makineli tüfek yerleştirilmiştir. 77. Alay’ın geri kalan kısmıyla yapılan taarruz ilerletilememiştir. Gerginleşen Arap eratın her hareket eden karaltıya, her sese ateş açmaya başladığı görüldü. Alay’ın geride kalan kaçak eratı da bu harekete katılmıştır. 27. Alay’ın sol yanı, kanat açığı ve gerilerden silah sesleri gelmesi üzerine düşmanın gerilerine sarktığını sanıp taarruzu durdurdular. Alay’ın dağılması üzerine Alay Komutanı Yarbay Saip, elinde kalan yarım bölük kadar askerle geri çekilmiş, 27. Alay 1. Tabur Komutanı’nı bularak kararsızlığa düşürmüştür. Tabur komutanı Yüzbaşı İbrahim Bey, sol yanını örten alayın bozularak dağıldığını öğrenmiş, geriden gelen ateş seslerini duymuş, taburunun gerçekten tehlikede olduğunu düşünmüştür. Yarbay Saip de bu arada geri çekilmesi gerektiği konusunda baskı yapmaktadır. Tabur Komutanı, Alay Komutanı’yla bağlantı kuramamış, bunun üzerine durumunu tehlikede bularak geri çekilmiştir. Sonuç olarak Kanlısırt’ı tümüyle ele geçirmiş olan Osmanlı kuvvetleri, sırtın üçte birlik bölümünden geri çekilmişlerdir. Kırmızısırt’taki bölük ve iki ağır makineli tüfek de, bu durumda tehlikeli biçimde ileri düşmüş olduklarından geri çekilmek zorunda kalmıştır.
Çıkarma gecesi durum
Harekâtın ilk gününde karaya çıkartılan asker sayısı 15.000’dir. Yaklaşık 2.000’i ölü olmak üzere kayıplar 3.500’dür. Üç tugay ve iki tabur, sadece bir tugaya verilen hedeflerin yarısını gerçekleştirebilmiştir. Bununla birlikte Anzak Kolordusu çıkarma alanında durumunu korumuştur. Müttefik komutanlar, Osmanlı'nın bölgede önemli bir kuvveti bulunmadığını, başka bölgelerden parça parça kıta kaydırabildiklerini gözlemlemişlerdi. Asıl takviyelerin, izleyen ikinci 24 saatte cepheye akacağını düşünmektedirler. Oysa gün boyu çatışmalara katılan Osmanlı kuvvetleri, Ordu ihtiyatındaki Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey’in 19 Tümen’idir. Yarbay, izleyen ikinci 24 saatte de takviye alamayacaktır.
Osmanlı tarafı da sayıca hemen hemen aynı kayba uğramışlardır (ikibin dolayında). Ancak oransal olarak Osmanlı kayıpları çok daha ağırdır. Bununla birlikte ilk günün muharebeleri Osmanlı açısından parlak bir başarı olmuştur. Saat 09:30 dolaylarında Anzak örtme kuvvetleri (4.000 kişi) karaya atılmıştı, Osmanlı tarafının savaştaki asker sayısı ise 500’ü geçmemişti. Her iki taraf da gün boyu cephedeki kuvvetlerini takviye etmiştir. Çıkarmanın ilerleyen saatlerinde Albay Hasan Sami Bey'i 27. Alayı ile Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey'in 57. Alayı taarruza geçtiğinde Anzak ileri hatlarına yaklaşık dörtte bir kuvvetle yüklenmişler belirli bir ilerleme sağlamayı başarmışlardır. Ancak ilerledikçe güç dengesi Osmanlılar aleyhine değişmiş ve Osmanlı kuvvetleri Anzak'ları sahilden atmakta yetersiz kalmıştır.
Ancak ordu ihtiyatındaki Osmanlı 19. Tümen’in dalga dalga cepheye intikal eden birlikleri, Anzak birliklerinin sürekli sahile asker çıkarmayı sürdürmekte olmalarıyla kuvvet dengesini korumakta yeterli olmamış, gün sonunda güç dengesi bire on oranında Osmanlı aleyhine gelişmiştir. 19. Tümeni’nin 72. Alay, Arap kökenli askerlerdi ve ilk günün sonunda tümüyle dağılmışlardı. Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey’in 77. Alay'ı da Arap erattan oluşmaktadır, cepheye sürebileceği son ihtiyat birliğidir. Bu alay birkaç gün daha muharebede kalabilmişti.
Gün sonunda Anzak Kolordusu sahilde 700 metre derinlikte 1,5 km.lik bir cephe hattı içinde son derece sıkışık durumdadır. Her türlü ikmal malzemesinin kıyıya çıkarılabilmesi, yaralıların ve 2.000 kadar kaybın gemilere nakledilebilmesi için 30 metre derinlikte 100 m.lik bir kıyı bandı kalmaktadır. Üstelik kayalık ve sarp olan arazi siper kazmak için uygun değildir. Dahası Osmanlı kuvvetleri bu çıkarma sahasının üç tarafındaki sırtlara hakim durumdaydılar. Çıkarmanın ilk günü sonunda Anzak Kolordusu’nun cephe hattı, üç ay boyunca yaklaşık olarak aynı konumu korumuştur. Dolayısıyla Osmanlı, gün boyu giriştikleri taarruzlarla, gün sonunda stratejik tüm hatları elde tutarak cepheyi kilitlemişlerdir.
Gece yarısına doğru Anzak Kolordusu Komutanı Birdwood, emrindeki her iki tümen komutanın da tahliyeden yana olduklarını, kendisinin de bu görüşü paylaştığını General Hamilton’a bildirmiştir. Anzak ordusu gün boyu süren çatışmalardan dolayı bitkindir, moral düşüktür, birlikler halen dağınıktır. Gün boyu süren Osmanlı taarruzları, Anzak cephesinin kuzey batı kesimindeki sırtta (Kılıçbayır) bir gedik oluşturmuştu. Bu gedik, Ancak çıkarma bölgesi için ağır bir tehdit oluşturmaktaydı. Gece boyu takviye alan Osmanlı kuvvetlerinin etkin bir topçu desteğiyle sabah girişecekleri bir karşı taarruza kesin gözüyle bakılmaktadır. Ordunun bu haliyle bu saldırıyı göğüsleyemeyeceğinden, sahilde imha edileceğinden korkulmaktadır. Amiral Thursby ise tahliyenin çok fazla kayba neden olacağını, pozisyonu korumanın daha iyi olacağı görüşündedir. General Hamilton, sahilde kalınarak direnilmesine karar vermiştir.
6 Ağustos 1915 tarihine kadarki durum
Çıkarmanın ilk günü Osmanlı tarafının gösterdiği direnç, Anzak Kolordusu'nun tüm savaş planının değiştirilmesine yol açmıştır. Anzak Kolordusu'nun görevi artık ileri harekât değil, bulunduğu mevzileri tutmak, elden geldiğince fazla Osmanlı birliğini bu cepheye bağlı tutmaktır.
Çıkarmanın ikinci ve üçüncü günleri Anzak askerleri mevzileri düzenlemek, gedikleri kapatarak mevzilerin kesintisizliği yönünde girişimlerde bulundular. Yarbay Mustafa Kemal, cephe hattında genel bir taarruz başlattıysa da Birleşik Donanmanın ateşiyle bu girişim başarısız oldu. Ancak karşı taarruz sonucunda Osmanlı siperleri, Anzak siperleriyle neredeyse burun buruna gelmiştir. Bazı bölgelerde siperler arasındaki mesafe 8-10 metre kadardır. Askeri teoride taarruzun düşman hatlarına bu denli yaklaşabilmesi, muharebenin kazanılmış olmasını gerektirir. Ne var ki Anzak birliklerinin çekileceği bir alan yoktur, arkaları denizdir. Sonuçta Anzak Kolordusu'nun asker ve subayları paniğe kapımamış, mevzilerini cesaretle savunmuşlardır.
İlk üç günün muharebeleri sonunda Anzak birlikleri mevcutlarının dörtte birini kaybetmişlerdir. Yarbay Mustafa Kemal'in kuvvetlerinin kaybı da ağırdır. 27 Nisan gecesi emrine intikal eden iki bölük de ertesi sabah Birinci Kirte Muharebesi'ni takviye için Seddülbahir Cephesi'ne kaydırılmıştı.
Ancak Anzak Kolordusu 29 Nisan günü dört tabur kuvvetinde bir takviye almıştır. Anzak cephesi için ciddi tehlike oluşturan Cesaret Tepe'deki Osmanlı mevzilerine karşı yapılan taarruzlar başarılı olmadı.
1 Mayıs Osmanlı taarruzu
Birinci Kirte Muharebesi’nın ardından her iki taraf da cepheyi hızla takviye etmekteydiler. 1 Mayıs’ta beş Osmanlı tümeni de cephelere ulaşmıştı. İstanbul’dan gönderilen 15. ve 16 Tümenler de yoldaydılar. İngiliz Savaş Bakanı Lord Kitchener de Mısır’daki 42. İngiliz Tümeni ile Gurkalardan oluşan bir Hint Tugayının Çanakkale Cephesine hareket etmesi emrini vermiştir. Fransa’dan da bir tümen yola çıkmak için hazırlanmaktadır.
Mareşal Liman von Sanders her iki cephede de (Arıburnu Cephesi ve Seddülbahir Cephesi) taarruza geçmeyi planlamaktadır. Bu amaçla Anadolu yakasından ve Saros bölgesinden kaydırılan birlikleri her iki cepheye denk olarak sevk etmiştir. Yarbay Mustafa Kemal Bey’in komutasında kendi 19. Tümeninden başka Saros bölgesinden intikal eden 5. Tümen olmak üzere toplam 18 bin kişilik bir kuvvet oluşmuştu.
Arıburnu Cephesi’nde ilk Osmanlı taarruzu 1 Mayıs 1915 günü sabahı saat 05:15'te 15 dk.lık bir hazırlık ateşi ile başladı. Yoğun makineli tüfek ateşi altında taarruzun hızı öğleye doğru düştü. Yedekte tutulan kuvvetlerin savaşa sürülmesine karşın Anzak cephesi yarılamamıştır. Osmanlı tarafı akşam saatlerinde taarruzu yenilediyse de sonuç alamadı. Ertesi gün yani 2 Mayıs 1915 günü Anzak karşı taarruzu, Kılıçbayır’daki Osmanlı mevzilerinin ele geçirilmesini amaçlamaktadır. Anzak tabularının düzensiz ilerleyişi Osmanlı mevzilerinin işine yaradı. İlerleyen taburları yan taraflarından ateş altına aldılar. Bir Anzak taburunun Cesaret Tepe yönünde giriştiği iki taarruz da püskürtüldü. Öğleden sonraki saatlerde cepheyi bir kanattan diğer kanada süpüren Osmanlı karşı taarruzlarıyla tüm Anzak birlikleri taarruz çıkış hatlarına döndüler.
Anzak Suvla ve Kabatepe taarruzu
Osmanlı taarruzunu izleyen iki gün, Anzak Kolordusu Komutanı General William Birdwood, cephenin her iki ucunda sınırlı iki operasyona girişimiştir. Çıkarma sahiline yönelen Osmanlı topçu ateşinin isabetliliği, cephenin güney tarafındaki Kabatepe ve kuzeyindeki sırtlarındaki Osmanlı topçu gözetleme postalarından kaynaklanmaktadır. 3 Mayıs 1915 sabahı gün ağarmadan bir muhripten Kemikli Burnu sahillerine çıkan küçük bir Anzak müfresesi buradaki telefon ve hatları imha etmiştir. 4 Mayıs 1915 günü ise yüz Anzak askerinden oluşan bir başka müfreze Kabatepe’nin güney tarafındaki kumsala çıkartılmıştır. Osmanlı tarafının açtığı ateş nedeniyle bu müfreze ilerleme şansı bulamadı. Kabatepe’nin yamaçları boyunca sahilden kuzey yönünde ilerleyerek çıkarma sahiline ulaşılmaya karar verildi. Ancak yaralıların taşınmasına olanak yoktu. Yaralıları taşımak için sahile yaklaşan filikalar da başta yoğun bir ateş altına alındı. Ancak filikalarda sadece sağlık personeli olduğunu gören Osmanlı tarafı derhal ateşi kestiler ve yaralılar tahliye edilene kadar da bu bölgede kısa bir ateşkes yaşandı. Anzaklar daha sonra geri alındılar. Altı ölü, on altı yaralıyla harekât başarısız olmuştu. Savaşın sonuna kadar Anzaklar tarafından Kabatepe’ye karşı bir akın düzenlenmemiştir.
19 Mayıs Osmanlı taarruzu
Padişaha vekaleten Osmanlı İmparatorluğu Orduları Başkomutanlığı’nı da üstlenmiş olan Enver Paşa, (aynı zamanda Genelkurmay Başkanı ve Savaş Bakanı’dır) 11 Mayıs 1915 günü Mareşal Liman Von Sanders’i karargâhında ziyaret etmiştir. Enver Paşa, İstanbul’dan yola çıkmış olan, Kurmay Yarbay Hasan (Askeri) Bey komutasındaki 2. Tümen’i de Kuzey Grubu Komutanı Esat Paşa’nın emrine vermiş ve Arıburnu Cephesi’nde derhal taarruz edilerek düşmanın denize dökülmesi emretmiştir.
Birleşik Donanmanın ateşinden kaçınabilmek için ve daha da önemlisi baskın tarzı olabilmesi için taarruz 19 Mayıs 1915 sabahı değil, sabaha karşı 03:30’da başlatılacaktır. Anzak Kolordusu cephesine dört koldan saldırı öngörülmüştür. Kuzeyden itibaren Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey’in 19. Tümeni, Albay ’in 5. Tümen, Kurmay Yarbay komutasındaki 2. Tümen ve Albay Rüştü (Sakarya) Bey komutasındaki 16. Tümen taarruza katılacaktır.
Çıkatma günü olan 25 Nisan 1915 gecesi, sahili tahliye etme önerisinin General Sır Ian Hamilton tarafından rededilmesi sonrasında Yeni Zelandalı ve Avustralyalı askerler, mevzilerini tahkim etme zamanı bulmuşlardı. Yeterince derin kazılan siperler ve bağlantı hatları, binlerce kum torbasıyla desteklenmiş, sık aralıklarla makineli tüfek yuvaları oluşturulmuştu.
19 Mayıs 1915 sabahı 03:30'da başlayan Osmanlı taarruzu, Anzak makineli tüfekleri ve sahili projektörlerle aydınlatan Birleşik Donanma'nın topçu ateşiyle etkisiz olmuştur.
Mayıs ayı sonlarında Anzak mevzileri sağlamlaştırılmıştır. Osmanlı tarafı da Anzak çıkarma bölgesini derinlemesine bir siperler ağıyla kuşattılar. Bu aşamadan itibaren cephe kilitlenmiştir. Osmanlı açısından makineli tüfek yuvaları ve donanmanın örtü ateşi nedeniyle taarruz etmek neredeyse olanaksızdır. Müttefiklerin bol topçu cephanesine karşın Osmanlı Ordusu'nun, Çanakkale Savaşı'nın bütününde yeterli topçu cephanesi olmamıştır. Bu yüzden etkili bir hazırlık topçu ateşi de yapılamıyordu. Anzak tarafının ise, Osmanlı askerinin hakim sırtlara yerleşmiş olması dolayısıyla başarılı bir taarruz olanağı yoktur.
6 Ağustos taarruzları
Temmuz - 1915 ayı sonlarında Gelibolu Yarımadası'nda tüm cepheler kilitlenmiştir. Osmanlı savunması halen sırtlara hakim olmakla birlikte müttefik siperlerine iyice yakın siperlere yerleşmişti. Kendi siperlerini vurmaktan kaçınan Müttefik donanma, bu mevzilere ateş açamamaktadır. Bununla birlikte müttefik kuvvetler halen sahillerde tutunabilmektedir. Hamilton da açıkça belirtmektedir ki, Osmanlıların yeterli topçu cephanesi olsa idi, bu sahillerde tutunmak kesinlikle olanaksızdır.
General Hamilton, bu kilitlenmeyi kırabilmek için İngiltere'den gönderilen yeni takviye birliklerle, yeni bir taarruz planı hazırlamaktadır. "Yeni Ordu" ya da "Kitchener Ordusu" olarak bilinen ordudan aktarılan tümenler, Gökçeada ve Limni adasında üstlenmeye başlamıştır. Hamilton'un planı, takviye gelen bu tümenlerle oluşturulan İngiliz 9. Kolordusu ile Suvla Koyu'nda bir çıkarma yapma yönündedir. Ancak bu çıkarma harekâtının Gelibolu Yarımadası'ndaki bir dizi operasyonla desteklenmesi planlanır. Esas operasyonlar, İngiliz 9. Kolordusu'nun Suvla Koyu'na yapacağı çikartma ile birlikte, Anzak 1. Tümen'inin girişeceği bir çevirme harekâtıdır.
General Sır Ian Hamilton, İngiliz 9. Kolordusu'nun Suvla Koyu'na yapacağı çıkarmanın ve Anzak çevirmesinin hemen öncesinde Osmanlı kuvvetlerinin dikkatini başka bölgeye çekmek için Seddülbahir Cephesi'nde bir operasyon planlamıştır. Bu amaçla 6 Ağustos 1915 günü saat 15:50 dolaylarında Seddülbahir Cephesi’nde İngiliz 88. Tümen’i taarruza geçmiştir. Bölgede 12 Ağustos 1915 tarihine kadar süren çatışmalar, Kirte Bağları Muharebesi olarak bilinir.
Aynı şekilde Osmanlı kuvvetlerini yarımadanın daha güneyine çekerek Suvla Koyu'na çıkacak birliklerin yükünü hafifletmek için Arıburnu Cephesi'nde de iki operasyona girişilmiştir. Arıburnu Cephesi'nin güney kesiminden başlatılan taarruz Kanlısırt yükseltisine yönelmiş, Kanlısırt Muharebesi olarak sürmüştür. Cephenin kuzey kesiminde (esas operasyonun ikinci bileşeni olarak) iki kol halinde yapılan taarruzlarla da Kocaçimen Tepe ve Conk Bayırı'nın ele geçirilmesi amaçlanmıştır. Sarı Bayır Harekatı'nın bileşenleri olan Kocaçimen Tepe Muharebesi ve Conk Bayırı Muharebesi olarak bilinir.
Bomba Tepe taarruzu
Anafartalar Cephesi'ndeki tüm kuvvetlerin ve Anzak Kolordusuna bağlı bir tugayın 21 Ağustos 1915 tarihinde giriştikleri genel taarruz, Osmanlı resmi tarihinde İkinci Anafartalar Savaşı olarak geçmektedir. Anzak kuvvetlerince Bomba Tepe'ye girişilen taarruz, cephenin kuzey ucunu daha ileriye almak ve Anafartalar Cephesi ile olan teması güçlendirmek amaçları gütmektedir. Taarruz, 29 Ağustos tarihine kadar sürmüş, tepedeki Osmanlı savunmasını atamamıştır.
Bomba Tepe taarruzu, Çanakkale Savaşı'nın, tahliyeye kadar ufak çaplı çatışmalar yaşanmış olsa da, son muharebesidir.
Tahliye
İkinci Anafartalar Savaşı ve onun bir parçası olan Bomba Tepe taarruzunun sonlanması ardından Gelibolu'da kayda değer bir çatışma olmamıştır. Osmanlı yüksek komutanlığı, iyice tahkim edilmiş mevzilere yeterli topçu desteği olmadan taarruz etmenin yararsız olacağını bilmektedir. Sık aralıklarla yerleştirilmiş makineli tüfek yuvalarına ve yeterince derin kazılmış sipelere karşı, üstelik yoğun topçu ateşi altında, sadece süngü hücumu askeri kırdırmaktan başka bir sonuç getirmeyecektir. Bu mevzileri zayıflatmaya yetecek topçu unsuru ve cephane de yoktur. Osmanlı tarafı açısından, olası bir genel taarruzu göğüslemekye hazır olmaktan başka yapacak şey yoktur.
Müttefik tarafında ise durum benzer bir açmaz içindedir. Sırtlardaki Osmanlı mevzilerine karşı etkili bir taarruz yapılabilmesi için en az ellibin kişilik yeni birliklere gerek vardır. General Hamilton'un son raporu bu rakkamı vermektedir. Bu ise, göze alınması güç bir seçenektir. Üstelik Bulgaristan'ın 14 Ekim 1915 günü İttifak Devletleri safında net tavır alması, Gelibolu'daki durumu etkilemektedir. Bu olayla, Almanya ile İstanbul arasında bir demiryolu hattı açılmış olmaktadır. Bu demiryolu üzerinden Geliboluya topçu unsurları ve cephanesi aktarılabilecektir. Öte yandan Hamilton, artık ciddi ciddi düşünülmeye başlanan tahliyenin, Gelibolu'daki birliklerin ancak yarısının kaybıyla olası olacağını belirtmektedir.
İngiliz ve Fransız makamları 15 Ekim 1915 tarihinde General Hamilton'un görevde alınması kararına vardılar. Yerine atanan General Charles Monro, 28 Ekim 1915 tarihinde Gelibolu'ya gelerek görevi devralmıştır. General Monro'un cephedeki incelemeleri ardından İngiliz Yüksek Savunma Konseyi'ne verdiği 3 Kasım tarihli rapor, tahliyenin tek çıkar yol olduğu ve iyi planlanırsa fazla kayıp olmadan sağlanabileceği yönündedir. Bu rapor üzerine Müttefik üst komutanlığı, 7 Aralık 1915 tarihinde Gelibolu'nun tahliyesine karar vermiştir. Bu karar, Anafartalar ve Arıburnu Cepheleri içindir. Seddülbahir Cephesi, daha sonra tahliye edilecektir. Tahliye işlemlerine 10 Aralık tarihinde başlandı ve tahliye, 19 Aralık 1915 günü tamamlandı.
Dış bağlantılar
- http://canakkalesavaslari.comu.edu.tr/data2/62.pdf 5 Ocak 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Kaynakça
- 1915 Çanakkale Savaşı - İbrahim Artuç
- Büyük Harbin Tarihi Çanakkale Gelibolu Askeri Harekâtı - General C.F.Aspinall - Oglander (General Ian Hamilton'un karargâh subaylarından)
- Türk Kurmay Subaylarının Gözüyle Çanakkale Savaşı - Burhan Sayılır.
- Alçıtepe'den Anafartalar'a Çanakkale Kara Muharebeleri - Tuncay Yılmazer.
- Çanakkale Savaşı Üzerine Bir İnceleme - Emekli Korgeneral, eski içişleri bakanı Selahattin Çetiner.
- Mustafa Kemal - Anafartalar Muhaberatı'na Ait Tarihçe - Uluğ İğdemir - Türk Tarih Kurumu Yayınları.
- Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi - 5. Cilt, Çanakkale Cephesi. - Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığı, Harp Tarihi Yayınları.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Ariburnu Cephesi 25 Nisan 1915 tarihindeki Ariburnu Cikarmasi ile baslayan ve 6 Agustos 1915 tarihine kadar suren carpismalari kapsayan Canakkale Savasi nin bir parcasi olan cephedir Bu tarihte Muttefik kuvvetlerce ucuncu bir cephe olarak acilan Anafartalar Cephesi ile birlesmistir Ariburnu Cikarmasi 25 Nisan 1915 gunu Gelibolu Yarimadasi nin Ege Denizi sahillerinde Anzak Koyu olarak bilinecek olan kumsal ve civarina Anzak Kolordusu tarafindan yapilan cikarmadir Ariburnu CephesiCanakkale SavasiAriburnu Cikarmasi Tarih25 Nisan 3 Mayis 1915BolgeAriburnu GeliboluSonucKesin Osmanli zaferiTaraflarAvustralya Yeni ZelandaOsmanli DevletiKomutanlar ve liderlerWilliam BirdwoodMustafa Kemal Huseyin Avni olu Mehmet SefikCikarma amaciMuttefiklerin Canakkale Seferi komutani General Sir Ian Hamilton un emrinde kullanabilecegi kuvvet iki tumenli Anzak Kolordusu 2 Ingiliz tumeni ve bir Fransiz tumenidir Esas cikarma sahili de Seddulbahir bolgesi olarak bilinen Gelibolu Yarimadasi nin guney ucudur Ancak toplam mevcudu 75 bini bulan bu kuvvetin Seddulbahir sahillerindeki dar kumsallara cikartilmasi olanaksizdir Bu nedenle General Hamilton Anzak Kolordusu icin bir baska cikarma sahili aramistir Bu sahil Kabatepe nin hemen kuzeyinden baslayan kumsal olarak belirlenmisti Eldek kuvvetin bir bolumunu farkli bir sahile cikarmadaki amac bir yandan sahile cikarilmasi gecikecek kuvvetleri bir an once muharebeye sokmaktir Diger yandan da Anzak Kolordusu asil cikarma bolgesinin daha kuzeyine cikartilarak ileri harekata gececek ve Seddulbahir Cephesi ni savunan Osmanli kuvvetlerinin geri hatlarini saracaktir Anzak Kolordusu nun ilk hedefi Conk Bayiri Kocacimen Tepesi hattini ele gecirerek Maltepe yonunde ilerlemektir Sonraki asama Alcitepe yi isgal etmis olan Seddulbahir kuvvetleriyle birleserek Kilitbahir platosuna taarruz edilecektir Cikarma planiGeneral Sir Ian Hamilton un savas planinda iki tumenli Anzak Kolordusu nun cikarma sahasi Kabatepe ile Kucuk Ariburnu arasindaki kumsal bolgedir Plana gore bu cikarma bolgesindeki kuvvetin taktik hedefi Conkbayiri Kocacimentepe 305 m hattinda Maltepe yonunde ilerlemek Eceabat da Canakkale Bogazi na ulasmak ve Seddulbahir Cephesi ndeki Osmanli kuvvetlerinin geri cekilme ve takviye hattini kesmektir Cikarma yapacak Anzak Kolordusu Komutani General William Birdwood un plani cikarmaya muteakip sahile ilk atilan ortu kuvvetinin hattini ele gecirmekti Cikarma plani olabildigince fazla ortu kuvvetinin karaya atilmasi ve cok hizli bir sekilde bu kuvvetin takviye edilmesini hedeflemektedir Dort bin kisilik ortu kuvveti Albay Sinclair Mac Lagan komutasindaki 3 Avustralya Tugayi 1 Istihkam Bolugu ve bir sahra hastanesinin yari mevcududur 1915 yilinin Temmuz ayina kadar Avustralya ve Yeni Zelanda ordularinda tugay komutanlarinin rutbesi albaydi Bu kuvvetinin karaya atilmasi uc kademede planlanmistir Ilk adimda 1 500 kisilik bolum ardindan da 1 250 ser kisilik iki bolum karaya cikarilacaktir Bu kademelendirme eldeki cikarma filikalarinin kisitli sayida askeri karaya tasimaya olanak vermesindendir Bu ortu kuvvetinin karaya atilmasinin ardindan 1 Avustralya Tumeni nin tumu hizla cikartilacaktir Plana gore saat 09 00 a kadar uc tugay sahile atilmis olacaktir Cikarma oncesinde yapilan hava kesifleri ve cesitli kaynaklardan gelen istihbarata gore sahilin hemen gerisindeki sirtlarda Osmanli savunmasi cok guclu degildir Bu istihbarata gore cikarma oncesinde hazirlik atesi acilmasi cok gerekli degildir ve yapilmamasina karar verilmistir Hem gerekli degildir hem de cikarmanin bir baskin etkisi yaratacak olmasi acisindan cok avantajlidir Ortu kuvveti Osmanli nin zayif kuvvetlerini sahile hakim sirtlardan atarak hizli bir sekilde bu sirtlari isgal edecekler ve Osmanli karsi taarruzlarini karsilayabilecek sekilde tahkim edeceklerdir Cikarmanin ve cikarmanin taktik hedefinin saglanabilmesi icin bu zorunludur Bu cercevede ortu kuvvetini olusturan 1 Avustralya Tumeni nin 3 Tugayi Conkbayiri ndan Kabatepe ye kadar uzanan sirti ele gecirmekle gorevlidir Hemen ardindan sahile cikacak olan 2 Avustralya Tugayi ise Kocacimen Tepe den Balikci damlari na kadar olan kesimi tutarak cikarma sahilinin sol kanadini tutacaktir 1 Avustralya Tumeni nin 1 Tugayi ise ihtiyat olarak tutulacaktir Osmanli savunma duzeniAriburnu Cephesi de Seddulbahir Cephesi gibi Albay Halil Sami Bey in 9 Tumeni nin savunma bolgesidir Albay Halil Sami Bey bu bolgede Yarbay Mehmet Sefik Bey komutasindaki 27 Alay i gorevlendirmistir Alay in mevcudu iki bin kadardir Yarbay Mehmet Sefik Bey Maresal Sanders in savunma duzeni geregi emrindeki 2 Tabur u kiyilarin gozetleme ve savunmasi icin yaymis diger iki taburunu Eceabat in batisindaki zeytinliklerde konuslandirmistir Bolugun agir makineli tufek bolugu dort tufek buradadir 2 Tabur Azmakdere Camtepe arasindaki 12 km lik bir kiyi seridine yayilarak duzenlenmistir ve bir tabur icin fazlasiyla uzundur Yarbay Mehmet Sefik Bey Tabur Komutani Binbasi Ismet Bey e verdigi emirlerle taburun uc bolugunu tum sorumluluk bolgesindeki kiyilara yayarken dorduncu bolugu Kabatepe nin 1 5 km dogusunda ihtiyata almistir Tabur karargahi da buradadir ve Alay karargahi ile telefon baglantisi vardir Bolukler kuzeyden guneye dogru 8 7 ve 6 boluklerdir ve sahillere takimlar halinde yer yer manga duzeyinde yayilmistir Taburun gorev bolgesinde 9 Tumen in uc topcu bataryasi bulunmaktadir Bir dag bataryasi olan 7 Batarya Kanlisirt uzerinde bulunmaktadir ve Kabatepe kiyilarini kuzeyden yan atesi altina alacak sekilde konuslandirilmistir Diger iki batarya ise Kabatepe nin dogu yamaclarinda bulunmakta ve ates bolgesi Kabatepe kuzeyindeki kumsal ve Ariburnu sahilleridir Ihtiyatin ozellikle Kabatepe gerisine alinmasi ve bataryalarin ates yonlerinin ayarlanma sekli Alay Komutani nin bu bolgeye verdigi onemi gostermektedir Kabatepe nin hemen kuzeyinde bir cikarma harekati icin cok uygun 1 km uzunlukta bir kumsal bulunmaktadir Buraya yapilacak bir cikarma harekati Yarimada nin derinliklerine dogru yelpaze gibi yayilmak konusunda olanaklara sahip olurdu Alay Komutani nin ongorusu son derece yerindedir Gercekte Anzak Kolordusu nun planlanan cikarma kumsali burasiydi Akinti nedeniyle bu bolgenin 1 5 km kadar kuzeyine daha sarp kiyilara cikmislardir ama bu yuzden daha zayif bir direnmeyle karsilasmislardir Cikarma yapilan bolgede iki manga gucunde bir Osmanli kuvveti bulunmaktadir Taburun 8 Boluk Komutani 25 Nisan gecesinin ilk saatlerinde aciklarda bazi belirsiz karaltilar gozlemis durumu geriye bir haberci gondererek Tabur Komutani na rapor etmistir Tabur komutani ise telefonla 27 Alay karargahina bildirmistir Alay Komutani Yarbay Mehmet Sefik Bey telefonla 9 Tumen Komutanligi ndan emir talep etmistir Tumen Komutanligi ndan saat 05 45 te ileri hareket icin emir gelmistir Ariburnu sahillerinde bir cikarma hareketi beklenmesi gerektigi yonundeki haberlerin Tumen Komutanligi na ulastigi siralarda Seddulbahir deki cikarma hareketleri baslamisti Tumen Komutanligi nin 27 Alay a ileri hareket emri vermesindeki gecikme bu nedenle idi CikarmaIlk cikarma dalgasi akinti nedeniyle hedeften sapti planlanan yerin 1 500 m kuzeyine yani Ariburnu sahiline sonradan Anzak Koyu olarak adlandirilan koy yanasti Hata sahile yaklasilirken fark edilmis daha kuzeye dusmemek icin yapilan manevra da duzensizlige yol acmisti bolukler birbirine karismis olarak sahile cikmislardi Bu duzensizligin ustune sahile 50 m yaklastiginda Osmanli gozcu mufrezesinin atesiyle karsilanmisti Sonucta ortu kuvvetinin ilk dalgasini olusturan kitalar 48 filika ile saat 04 25 te sahile karisik bir halde cikmislardir Ikinci dalga saat 04 40 ta sahile cikmaya basladiginda karisiklik daha da artmisti Ortu kuvvetini olusturan 3 Avustralya Tugayi nin uc taburunun erati birbirine karismis durumda idi Savunmanin kuzey kesiminde Balikci Damlari denen bolgede sahile yaklasan filikalara 8 Boluk un 1 Takimi ates acmistir Filikalardaki bir bolukten 100 kisi olmus sahile cikabilen 40 kisiden sag kalabilen 18 kisi guney yonunde cekilmistir Anzak ileri harekatlari ve Osmanli savunmasiCikarmanin hemen ardindan ortu kuvvetinin ilk kademesini olusturan 1 500 kisilik kuvvet uc kol halinde ilerlemeye baslamistir Soldaki kol Yukseksirt Sercetepe Kocacimen merkezdeki kol Merkeztepe Kanlisirt ve ucuncu kol da Yesiltarla Kabatepe hattinda ilerlemistir Cikarma sahilinin kuzey kesiminde ilerleyen kol Sercetepe sirti ve Cesarettepe deki Osmanli postalarini atarak bu tepeleri isgal etmek icin ilerlemislerdir 12 Tabur komutani Albay Clarke in yonettigi bu harekatla Albay Clarke in da aralarinda bulundugu kayiplara karsin bu sirtlar isgal edilmistir Balikci damlarindaki Osmanli mufrezesi ileri hareketi surduren bu uc bolugu geri puskurtmustur Ancak takim savunmanin merkez kesimini geri atan Anzak birliklerinin Cesarettepe uzerinden kuzeye akmasi uzerine mevzilerinden cekilmistir Zaten takimin cephanesi de bitmek uzeredir Takim komutani elinde kalan iki manga kadar askerle Conk Bayiri yonunde cekilmeye karar vermisti Bu iki manga asker gunun ilk saatlerinde Duztepe Conk Bayiri hattinda ilerleyen Anzak kollarina ates acarak ileri hareketi durdurmaya calismistir Cephanesi biten mufreze daha sonra Conk Bayiri yonunde cekilmistir Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey in Conk Bayiri nin dusmesini onlemesi sirasinda onun komutasina girecektir Savunmanin merkez kesiminde sahilden ilk acilan ates Kucuk Ariburnu ve Buyuk Ariburnu arasindaki kiyidaki iki mangalik mufrezedir Sahile yanasan istimbotlarin ugultusu uzerine alarma gecmis filikalari kiyiya yanastiklari anda hep birlikte ve yogun bir atesle karsilamislardir Gercekte manga erleri gec ates acmislardir Filikalar henuz deniz uzerindeyken ates acilmis olsaydi daha agir kayip verdirilecekti Filikalarin boylece sahile surekli asker cikarmasi sonunda bu iki manga geri cekilmistir Anzak ortu kuvvetlerinin ilk kademesi kiyilara indikten sonra ileri hareketlenmistir Sahilin hemen gerisinde ve sahile hakim konumdaki Haintepe deki bir takim kadar olan Osmanli mufrezesi iki yandan sarilana kadar mevzilerinde kaldi Mufrezeden ancak birkac er yarali komutanlarini tasiyarak geri cekilebildiler 8 Boluk Komutani ihtiyattaki 3 Takim la birlikte ileri cikarak daha gerideki Cesarettepe Yukseksirt hattini tutmustur Bir sure bu bolgeye olan taarruzlari karsilamislardir Fakat daha sonra bir Anzak taburunun taarruzu ile Cesarettepe kuzeyinden ilerleyen Anzak birlikleri arasinda kalmistir Boluk ve Tabur Komutanlarinin yaralanmasi ve kusatma tehlikesi uzerine Takim dan sag kalanlar geri cekilmislerdir Cikarma bolgesinin merkez kesimini savunan bu birligin de cekilmesiyle Anzak birliklerinin Conk Bayiri yonunde onu acilmis oldu Savunmanin guney kesiminde Keltepe yi tutan 7 Boluk ten bir takim kadar Osmanli kuvveti saat 05 00 e kadar Anzak kuvvetlerinin ilerlemesini karsilamisti Ancak bu saatte uc Anzak bolugu taarruzu takimi geri atmistir Anzak birlikleri serbest bulduklari Kanlisirt uzerine yayildilar ve buradaki 7 Dag Bataryasi ni baskina ugratarak uc topu ele gecirdiler Batarya erleri atlarin acilan atesle yaralanmasi ya da olmesi yuzunden toplardan ancak birini kacirabilmislerdir Hemen ardindan Kabatepe yi isgal etmekle gorevli uc boluk de Kanlisirt in guney uzantisindaki Osmanli siperlerini subaylarinin tumunun yaralanmasina karsin isgal etmistir Albayraksirti Sungubayiri hattini tutmakta olan 7 Boluk un diger unsurlari bu uc bolugun Kabatepe yonundeki ileri hareketini durdurmayi basarmistir Tabur un Kabatepe nin 1 5 km dogusundaki ihtiyattaki 5 Boluk u de Topcular sirti guneyinden ilerlemekte olan Anzak taburunu karsilamistir Bu Boluk ve 7 Boluk un sag kanadindaki takim Anzak birliklerinin Kabatepe yonundeki ilerlemesini durdurmus Kanlisirt dan ileri gecmesini engellemislerdir Gun agardiginda saat 05 00 dolaylarinda Osmanli topcu bataryalari ile topcusu atese baslamistir Cikarma planinda ongorulen topcu bataryalari sahile alinamamistir Ogleden hemen sonra sahilde ve ileri hatlarda bataryalarin yerlestirilmesi icin alan bulunamadigi icin bu bataryalarin sahile cikartilmasi ertelenmisti Cikarma gunu aksamina kadar Anzak birlikleri kara topcusu destegi goremediler Fakat deniz topcusu sahillere iyice yanasarak Osmanli mevzilerini ve yaklasma hatlarini yogun bir bicimde ates altina alabilmistir Kabatepe ve Palamutluk sirtlarindaki Osmanli bataryalari sahile yanasan filikalara yonelik atese gun agardiginda baslamistir Ozellikle Kabatepe deki batarya cikarma sahilini ates alani olarak secmistir Sahile asker ve malzeme tasiyan teknelere yonelen ates cikarmanin programdan bir hayli sapmasina neden olmustur Bu gecikmenin de etkisiyle sahile cikarilan bolukler bekletilmeden ileri hatlara surulmus ancak boylece dort taburlu 3 Avustralya Tugayi istihkam personeli ve seyyar hastane sahile yerlesebilmistir Bununla birlikte gunun ilerleyen saatlerinde cok baska nedenlerle de cikarma islemlerinde gecikmeler yasanmistir Aksam ustune dogru saat 17 00 dolaylarinda 1 Avustralya Tumeni Karargahi nda gece tum mevzilerin tahliyesi olasiligi uzerinde dusunulmekteydi Sahil boyunca bu yonde cesitli soylentiler yayilmaktaydi Bazi Anzak taburlarinin savas ceridelerinde bu konu yer almaktadir Bu yuzden asker cikartmak icin demir yerlerine yanasan bazi filikalardaki birliklerin sahile cikislari 23 saate yakin bir sure bekletilmistir Saat 05 00 dolaylarinda sahile cikan 3 Avustralya Tugayi ve ortu kuvveti komutani Albay Sinclair Mac Lagan cikmakta olan kitalari sol kesimdeki Kilicbayir yonundeki ileri harekati desteklemek icin yonlendirmektedir Gercekten Kilicbayir onemli bir yukseltidir Oncelikle cikarma sahilinden Kocacimen tepe yonunde ilerlenebilecek tek hattin uzerindedir Ayrica bu bolgeden guneye dogru uzanan sirtlarin guvenligi acisindan da Kilicbayir stratejik konumdadir Cikarma bolgesinin merkez kesimi olan bu sirtlarda Osmanli gozcu mangalarinin israrli atesi Anzak birliklerinin ilerlemesini buyuk olcude yavaslatmaktaydi Saat 07 00 dolaylarinda cikarma sahilinin guney sag kanadinda Kanlisirt tumuyle Anzak birlikleri tarafindan isgal edilmisti Bu saatte Albay Sinclair Mac Lagan Kanlisirt in bati kenari boyunca Merkez tepeye kadar siper kazilmasi talimati vermistir Oysa ortu kuvvetine verilen gorev daha dogudaki Top sirtinin da isgal edilmesiydi Birliklerin daginik olmasi dolayisiyla Mac Lagan bu hatta ilerlemeyi sakincali bulmustur Ayni saatlerde cikarma sahilinin diger kesimlerinde de ilk siradaki sirtlar Anzak birliklerince ele gecirilmisti Sayica az Osmanli gozcu kuvvetleriyle girisilen catismalar Anzak birliklerinde ciddi kayiplara neden olmaktadir Ozellikle ates hattindaki boluklerde subaylarin cogu yaralanmistir Buna karsin Conkbayiri nin hemen guneybatisindan cikarma sahilinin guney kenarindaki Kabatepe ye Kabatepe haric kadar uzanan sirt ve tepeler ele gecmistir Ileri cikmis olan mufrezelerden birinin bulundugu sirttan 5 5 km dogudaki Canakkale Bogazi gorulebilmekteydi Ortu kuvvetinin tumu karaya atilmis ve Osmanli kuvvetlerinin kayda deger bir direnisi gorulmemisti Sirtlardaki Osmanli direnisi ileri harekati yer yer engelliyor genel olarak geciktiriyordu ama sahili tehdit edecek bir harekat gosteremiyordu General Sir Ian Hamilton da dahil olmak uzere Muttefik komutanlar cikarmanin bir baskin olarak amacina ulastigina karar vermislerdir Osmanli tarafinda cikarmada gorevli destroyerlerin demir yerlerine yonelik seyrek topcu atesi ve zayif gozcu birliklerin atesinden baska bir direnme olmamaktadir Osmanli nin bolgede cikarmayi karsilayacak bir kuvveti olmadigi anlasilmisti Zaten sirtlardaki Osmanli direnisi tek bir tabura bagli daginik unsurlarin cephaneleri yettigi kadar surdurebildikleri bir direnmedir Buna karsin sirtlarda yer yer suren catismalarda kayiplar artmakta sahile yagan takviye talepleri karsisinda cikan tum birlikler derhal ates hattina gonderilmektedir sahilde ihtiyat tutulamamaktadir Oysa 1 Avustralya Tumeni ni olusturan uc tugaydan biri plan geregi sahilde ihtiyat olarak tutacakti Cikarma zorluklara karsin araliksiz surmektedir Albay Sinclair Mac Lagan bir Osmanli karsi taarruzundan endise duymaktadir Ozellikle sag kanatta Kanlisirt taraflarinda bir Osmanli karsi taarruzunun her an gerceklesebilecegi dusunulmektedir Osmanli karsi taarruzlariGeneral Liman Von Sanders in ana kuvvetleri geride ihtiyat olarak tutmak seklindeki stratejisi geregi olarak Osmanli kuvvetleri Anzak cikarmasina ve ileri harekatina ilk anda etkili bir tepki gosterememislerdir Osmanli tepkisi ancak gerideki asil kuvvetlerin cepheye surulmesi ile gerceklesecektir Ariburnu bolgesinde Anzak cikarmasi basladiginda Gelibolu Yarimadasi nin guney ucundan sorumlu 9 Tumen Seddulbahir Cephesi ndeki bes kumsalda yapilan cikarma hareketlerini karsilamak durumundaydi Tumen komutani Albay Halil Sami Bey ihtiyattaki 26 Alay i Seddulbahir Cephesi ne 27 Alay in ihtiyattaki iki taburunu da Ariburnu Cephesi ne aktarmistir 27 Alay in 2 Tabur u genis bir cephede yayilmis bulunmaktaydi Ogleden onceki taarruzlar Cikarmanin baslamasindan ve Seddulbahir deki cikarma bolgelerine gerekli kit a kaydirmalari yapildiktan sonra 9 Tumen Komutani Albay Halil Sami Bey kendisine bagli 27 Alay in yedekteki iki taburuna Kabatepe yonunde hareket ederek taarruz emri vermisti Bu emir saat 05 45 te telefonla verilmistir 27 Alay komutani Yarbay Mehmet Sefik Aker Bey zaten hazir beklemektedir Iki kol halinde ilerlenilirken cepheden cekilen yarali askerlerden sahildeki durum hakkinda bilgi alinmistir Alay komutani Kemalyeri Merkeztepe hattindan taarruz etmeye karar vermistir Ilk hedef Kilicbayiri Merkeztepe Kirmizisirt Kanlisirt hattidir Bu taarruz hatti yaklasik 2 km lik bir hattir Alayin 3 Tabur u sagda Kilicbayiri Merkeztepe 1 Tabur u ise bir boluk eksik solda Kirmizisirt Kanlisirt hattidir Bir boluk de ihtiyata alinmistir 27 Alay in iki taburu iki saatlik ve 10 km lik bir yuruyus ardindan saat 08 00 dolaylarinda Kirmizisirt in Kanlisirt in ve Mersinsirti nin dogu eteklerindeki Anzak ileri unsurlarina taarruz etmistir Hicbir taarruz hazirligi yapmadan yuruyus kollarindan acilarak girisilen bu taarruzla Anzak ileri unsurlari belirtilen hatta kadar geri atilmistir Bu hattin bati kenarlarinda yaklasik bir saattir ortu kuvvetleri komutani Albay Sinclair Mac Lagan in talimatiyla siper kazilmaktaydi ve tahkim edilmekte idi Taarruza baslanirken Alay Komutani Ordu ihtiyatindaki 19 Tumen karargahi na bir haberci gondermisti Gonderilen metinde hareket tarzi hakkinda bilgi verilmekte ve Dusman Ariburnu sirtlarini isgal etmistir Ariburnu sirtlariyla Kocadere batisindaki sirtlardan taarruza basliyorum Kocacimen i 19 Tumen vasitasiyla tutmanizi rica ederim denilmekte idi Gercekte 19 Tumen Komutani Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey saat 07 00 den hemen sonra 57 Alay ve bir dag bataryasi ile bu yonde harekete gececegini 3 Kolordu Komutanligi na bildirmisti 27 Alay taarruzu ilerlerken saat 09 30 dolaylarinda Albay Sinclair Mac Lagan in ileri surdugu 9 Tabur birlikleri ise Osmanli nin yogun atesi altinda erimisti Taburlarin taarruzu aradaki Anzak mufrezelerini atarak saat 11 30 da Merkeztepe Kirmizisirt ve Kanlisirt a taarruz edecek konuma gelmislerdir Kisa bir hazirliktan sonra bolukler taarruza gecmislerdir Ayni siralarda kuzeyde 57 Alay in Conk Bayiri ndan asagi dogru aktigi gorulmustur Sag kanatta taarruz eden 3 Tabur un iki bolugu Mersinsirti ni isgal ettikten sonra Alay Komutani nin emriyle burada savunmaya gecmistir Bunda amac 57 Alay in kendi hizalarina gelmesini beklemektir Boylece her iki Alay arasindaki genis boslugun kapanmasi saglanacaktir Taburun diger bolugu Kirmizisirt a taarruz etmistir 1 Tabur ise tumuyle Kanlisirt a taarruz etmistir Alay Komutani nin emirleri bu sekilde olmasina karsin 3 Tabur Komutani Yuzbasi Halis Bey emrindeki iki bolugu Merkeztepe ile Bombasirti araligindan ileri surmus 180 rakimli tepenin guney yamaclarina yerlesmistir Bu konumda mufreze hem 57 Alay karsisindaki hem de Merkeztepe batisindaki Anzak birliklerinin gerisine dusmektedir Onundeki araziyi ve Anzak kuvvetlerinin konumunu inceleyen Tabur Komutani bu taktik avantaji gorerek hareketini bu noktaya kadar surdurmustur Bu kisa ileri hareket Osmanli birliklerinin taarruzlari acisindan oldukca yarar saglamistir Anzak ortu kuvvetleri komutani sahilden iclere ilerleyen takviye kit alarinin onemli bir kisminin diger bolgelerden cekerek buraya surmek zorunda kalmistir Anzak birlikleri iki Osmanli alayinin temas noktasi olan ve taarruz eden iki Alay arasinda bir mentese gibi calisan bu iki boluge karsi uc koldan taarruzlar tekrarlamis ancak bolukleri yerinden atamamistir Kolundan aldigi yarayla asiri kan kaybeden Tabur Komutani erata mevzilerini kesinlikle terk etmeyeceklerini emrederek sargi yerine gitmis komutayi Tabur Katibi Muharrem Vehbi Bey e birakmisti Tum subaylar sehit ya da yarali oldugundan komutayi devredecek subay bulunmamaktaydi 9 Tumen Komutani Albay Halil Sami Bey kendisine bagli 27 Alay in yedekteki iki taburunu Kabatepe yonunde harekete gecirirken Ordu ihtiyati 19 Tumen Komutani Yarbay Mustafa Kemal Bey e basvurmus tumenden bir taburla 27 Alay in takviyesini istemistir Ariburnu nda cikarmanin basladigi raporunu ve Albay Halil Sami Bey in mesajini alan Yarbay Mustafa Kemal Bey 5 Ordu Komutani Maresal Sanders le temas kuramamaktadir Maresal Sanders Gelibolu daki karargahtan ayrilmis asil cikarmayi bekledigi Saros Korfezi bolgesine gitmistir Yarbay Mustafa Kemal Bey e gore asil tehlike Kabatepe de degil Albay Halil Sami Bey in sorumluluk alani disinda kalan Kocacimentepe bolgesindedir Gelibolu Yarimadasi nin Saros kiyilarindan sonraki en dar bolumundeki bu en yuksek arazi Ariburnu ndaki cikarma sahasina da oldukca yakindir Anzak birlikleri bu tepeyi ele gecirdikleri takdirde zorlanmadan Canakkale Bogazi kiyilarina inebilecek ve hem kendi tumeninin hem de Seddulbahir ve Ariburnu Cephelerinde carpismakta olan 9 Tumen in geri baglantisini kesecektir Bu cephenin butunuyle cokmesi demektir Buna karsin 19 Tumen Ordu ihtiyatiydi ve ancak 5 Ordu Komutani emriyle harekete gecebilirdi Tumen olarak 5 Ordu nun tum savunma bolgesi icin gorevliydi ve Ordu Komutani nin emriyle gerek gorulen herhangi bir bolgede gorevlendirilecekti Ayrica Yarbay Ordu sorumluluk bolgesi icinde olan Saros Korfezi ve Anadolu yakasi hakkinda hicbir bilgi alamamaktadir Dolayisiyla tumenine nerede gerek olacagi konusunda bir ongorude bulunamamaktadir Buna karsin Ariburnu cikarmasina taarruz edecekmis gibi gerekli duzenlemeleri yapmistir Yarbay Mustafa Kemal Bey Conkbayiri yonunde ilerleyen bir tabur kuvvetindeki Anzak birligine karsi bir tabur surerek 27 Alay in sag kanadini ortmenin yeterli olmayacagini tehdidin cok daha ciddi oldugunu gormektedir Oncelikle emrindeki suvari bolugunun Kocacimen Tepe ye intikalini emretmistir Bu boluk tumen bolgeye ulasana kadar her ne pahasina olursa olsun tepeyi korumakla gorevlidir Bununla yetinmeyerek ust komutaniyla temas kuramamasina karsin tum sorumlulugu ustlenmis ve saat 08 00 dolaylarinda tumenine bagli 57 Alay ve bir topcu bataryasi ile birlikte Kocacimen Tepe ye hareket etmistir Alaya Kocacimen Tepe de dinlenme molasi veren yarbay sahili gorebilmek icin Conkbayiri yonunde ilerlemistir Bu bolgede Duztepe yonunden cekilmekte olan bir grup askerle karsilasmistir Bunlar Balikci damlari bolgesinin gozetlenmesi ve savunulmasinda gorevli 27 Alay in iki mangalik unsuruydu Bu birligi sungu taktirarak siper aldiran Yarbay 57 Alay a derhal Conkbayiri na gelmeleri emrini gondermistir Askerin siper almasi onlari Conkbayiri yonunde izlemekte olan Anzak birliklerinin de siper almasina neden olmus bu durum Osmanli tarafinin Conkbayiri nda mevzi tutmasi icin kritik zamani kazandirmistir Saat 10 00 sularinda 57 Alay in iki taburu diger tabur ihtiyatta tutulmaktadir Conkbayiri ndan guney bati yonunde akmaktadir Duztepe nin denize bakan yamaclarindaki Anzak birlikleri bu ilerleyis karsisinda geri cekilmislerdir Kilicbayir i takviye icin ilerleyen bir Anzak taburu da ates yiyerek dagilmis ancak bir boluk Kilicbayir a ulasmistir 57 Alay in tum bu taarruzu Muttefik donanmasinin atesi altinda gerceklesmistir Yarbay Mustafa Kemal Bey in bolgeye intikal ettirdigi bir topcu bataryasi 57 Alay in ileri harekatini ve cikarma sahilinin surekli olarak ates altinda tutarak taarruzu desteklemistir Conkbayiri ndan Duztepe yonunde taarruzlarini surduren 57 Alay Kilicbayir i tutmayi basarmistir Bu sirt Ariburnu Cephesi savaslari boyunca stratejik onemini korumayi surdurecek bir nokta olarak onemlidir Kocacimen Tepe Conkbayiri Duztepe sirtlarinda Anzak ilerleyisinin durdurulduguna karar veren Yarbay Mustafa Kemal Bey komutasi altindaki 19 Tumen in tum kuvvetlerini bu ates hattina surmek uzere Maltepe deki Tumen Karargahi na donmustur Karargahta karsilastigi 3 Kolordu Komutani Esat Pasa ya kararini anlatmistir Esat Pasa bu karari onaylamis Albay Halil Sami Bey in 27 Alay ini da Yarbayin komutasi altina vermistir Esasen 19 Tumen ordu ihtiyatidir ancak Maresal Sanders le halen temas kurulamamis olmasi nedeniyle Esat Pasa kendi inisiyatifini kullanarak tumeni komutasi altina almis ve gorevlendirmistir Bu gorevlendirme tumenin tumen komutani Yarbay Mustafa Kemal Bey in emir ve komutasina birakilmasi seklindedir Bu tarihten itibaren 16 Mayis 1915 tarihine kadar Yarbay Mustafa Kemal Bey Ariburnu Kuvvetleri Komutani olarak gorev yapmistir Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey Anzak Koyu cikarmasini karsilamis durdurmus ve sonrasinda sahilede sabitlemistir Ariburnu Kuvvetleri Komutani olarak bu bolgede ulastigi hatlar savasin sonuna kadar pek degismemistir Saat 11 00 dolaylarinda Osmanli karsi taarruzlari sonucunda Conkbayiri Kanlisirt Kabatepe gibi cikarma sahiline hakim yukseltiler Osmanli nin kontrolune gecmistir Osmanli 27 Alay inin Kanlisirt taarruzu Anzak ilerlemesini durdurmustur ama cephenin en kritik kesimi Conkbayiri dir Yarbay Mustafa Kemal Bey in emriyle Osmanli 57 Alayi nin Conkbayiri uzerinden giristigi taarruz Ariburnu Cephesi nin son tahlilde Canakkale Savasi nin kaderini belirlemistir Ancak 57 Alay in Conkbayiri Duztepe hattinda giristigi taarruz oylesine ani olmustur ki General Birdwood un Anzak karargahi Osmanli taarruzlariyla bu bolgedeki durumun tehlikeli hale gelmekte oldugunu ancak saat 10 30 dolaylarinda ogrenebilmislerdi Esasen Albay Sinclair Mac Lagan cikarma sahilinin kuzey kesimi sol olan bu bolgeyi guvenli buluyor asil tehlikeyi Kanlisirt dolaylarinda goruyordu Ne var ki saat 10 30 dolaylarinda bu bolgedeki birliklerin Osmanli taarruzlariyla geri atildigi anlasildi Eldeki kuvvetler bu bolgeye kaydirilmaya calisildi ancak neredeyse sahile cikmis olan tum asker zaten ates hattina surulmus bulunmaktaydi Sahile asker cikartilmasina hiz vermek icin topcu bataryalarinin sahile indirilmesi ogleden sonraki saatlerde Anzak Kolordu Komutani General Birdwood tarafindan verilen bir emirle durdurulmustu General Birdwood asker cikartilmasina oncelik verilmesinin mevzilerin tutulabilmesi icin tek cikar yol oldugu icin bu emri vermistir Ote yandan gemilerin demir yerleri Osmanli topcusunun atesi altindaydi ve sahilde topcu bataryalarinin cikartilmasi icin yeterli alan yoktu Bir tek batarya saat 09 00 oncesinde karaya cikmis ama saatlerce bu bataryaya uygun bir mevzi bulunamamistir Tam da uygun bir yer bulundugunda cikarma bolgesinin guney kesiminde Kanlisirt in bati yamaclarinda mevzi almaya calisirken Conkbayiri yonunden cikarma alaninin ters kosesinden acilan Osmanli topcu atesiyle imha olmustu Kilicbayir yonune sevk edilen Avustralya birlikleri bolgeye ulasir ulasmaz muharebeye surulmektedir Cunku Osmanli nin sirtlardan asagi akip cephe hattini kirmalari an meselesi olarak gorunmektedir Bu sekilde parca parca muharebeye sokulan Avustralya birlikleri de sonuc elde edememekte her takviye kita ile saglanan ileri hareket siddetli ates karsisinda geri cekilmek zorunda kalmaktadir Ustelik ogleden hemen sonra Conkbayiri yonunden atese baslayan bir Osmanli top bataryasi Kilicbayir i ates altina almisti Sonucta Kilicbayir hattindaki Anzak birlikleri arasinda komuta iyice zayifladi En nihayet saat 16 00 dan hemen sonra Osmanli nin Kilicbayir in her iki yanindan giristikleri taarruz saatlerdir ates altindaki ve subaylarinin cogunu kaybetmis Anzak birliklerini dagitmistir Ogleden onceki taarruzlarda 57 Alay bir taburunu ihtiyatta birakarak iki taburla taarruz etmistir Dolayisiyla ogleden onceki Osmanli karsi taarruzlari 27 ve 57 Alaylarin ikiser taburu dort tabur ve bir Alay ile surdurulmustur Ogleden sonraki taarruzlar Ogleden hemen sonra Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey 57 Alay i ihtiyattaki taburu da taarruza surerek takviye etmistir Kisa sure sonra bolgeye ulasan 72 Alay dan bir tabur ek olarak ileri surulmustur iki taburla guclendirmesi ardindan Alay in ileri harekati 27 Alay la temas kurmustur Saat 18 00 dolaylarinda taarruz Kilicbayir sirtlarina ulasmistir Bu taarruzun sonucunda Kilicbayir in iki yanindan gelisen Osmanli taarruzlari karsisinda Kilicbayir ve hemen guneybatisindaki Bombatepe kesin olarak Osmanli nin eline gecmistir Duztepe nin ve Kilicbayir in alinmasi Osmanli birliklerine Kilicbayir ustunden Anzak sahiline genis bir taarruz hatti acmisti ama Osmanli nin zaten ellerindeki az bir kuvvetle yaptiklari bu taarruzu surdurecek kuvvetleri yoktur Anzak cephesindeki bu gedik savas boyunca kalmistir 19 Tumen e bagli diger iki alayin bolgeye intikali ardindan Osmanli Ariburnu Kuvvetleri Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey emriyle saat 15 30 dolaylarinda yeniden bu kez toplu olarak taarruza gecmislerdir General Hamilton anilarinda soyle anlatir Gebe daglar Turk dogurmakta devam ediyor Bizim mevzilerimizin en yuksek ve en merkezi yerine birbirini kovalayan dalgalar halinde yukleniyorlar Ariburnu Cephesi nde Ataturk ve silah arkadaslari Mustafa Kemal 72 Alay i kuzey kesimde 57 Alay ile birlikte 77 Alay i ise guney kesimde 27 Alay yaninda taarruza surmek kararindadir 72 Alay in diger iki taburu 57 Alay yaninda taarruza katilmistir Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey saat 14 00 de 77 Alay karargahina gelmis ve Alay Komutani Yarbay Saip Bey e 27 Alay in sol kanadini uzatarak taarruz etmesini emretmis sonra Conk Bayiri na donmustu 77 Alay bu emre karsin harekete gecmedi Saat 15 30 da 27 Alay Komutani nin gonderdigi bir atli haberci 27 Alay in sol kanadini takviye etmesini istemistir Savasin bu asamasinda 27 Alay Kanlisirt uzerinden taarruzunu ileri goturebilmek icin bu takviyeye siddetle ihtiyac duymakta idi Ancak Yarbay Saip bu istegi kabul etmeyerek bir bucuk saat once almis oldugu emri uygulamaya giristi Albayrak sirti yonunde taarruz edecekti Yarbay Sait in sectigi ileri hareket hatti donanma topcusunun atesine butunuyle acik bir hat olmustu Gemi toplarinin bu yone cevrilmesiyle Alay sola dogru savrularak dagildi ve taarruz gucunu yitirdi Zaten ileri hareket sirasinda Arap erattan bir kismi sik caliliklar arasina gizlenerek geride kalmislardir Kanlisirt a sungu hucumu konumuna gelen ve bunun hazirligi icinde olan 1 Tabur saat 15 00 da sag kanadindan bir Anzak taarruzuna ugramistir Tabur Komutani tum boluklere taarruz emri vermis Kanlisirt a adini veren taarruzu baslatmistir Taarruz agir kayiplara karsin Kanlisirt in denize acik bati sinirlarina kadar ilerlemis donanmanin atesi karsisinda burada durmustur Kirmizisirt a taarruz eden boluk buradaki Anzak birligini sirtin en yuksek yerine kadar geri atmistir Bu taarruz sirasinda Anzak birliklerinin eline gecen uc dag topu da Osmanli tarafinca ele gecirilmistir Toplarin imha edilmesine firsat bulunamamisti Kirmizisirt Kanlisirt hatti 1 Avustralya Tumeni nden 10 taburu tarafindan savunuldugu halde yine de Kanlisirt in bati kenari boyunca genisce bir gedik olusmustur Tumen komutaninin tekrar tekrar takviye istemesi sonrasinda elde kalan tek tabur bu gedigi kapatmaya saat 18 00 dolaylarinda gonderildi Ayni siralarda Kilicbayir in iki yanindan 57 Alay in taarruzu siddetlenmistir Anzak kolordusu eldeki son birlik Kanlisirt a gonderildigi icin burayi takviye edemedi Anzak Kolordusu komutanlarindan Albay M Cay saat 17 20 de bir hayli saglam eratin cephe hattindan sahile cekilmekte oldugunu rapor etmistir Saat 18 00 dolaylarinda Anzak cikarma sahiline 15 000 personel atilmisti Gun sonunda Osmanli birlikleri Conk Bayiri Duztepe Kilicbayiri Kirmizisirt dogu yarisi Kanlisirt Albayraksirti hattina kadar ilerlemislerdir Anzak Kolordusu ilk gun hedefi olan Kocacimen Tepesi Kocadere Koyu Kanlisirt Kabatepe hattinin gerisinde kalmislardir Ogleden sonraki muharebelerde 27 Alay in iki 57 Alay in uc ve 72 Alay in da bir taburu olmak uzere toplam alti tabur tarafindan surdurulmustur Gece taarruzlari Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey 25 Nisan gecesi taarruzlari surdurme kararindadir 57 Alay taarruzu gece karanliginda ve sik fundaliklarla kapli arazide fazlaca ilerleyemedi Sadece 180 rakimli tepenin isgaliyle yetinildi 27 Alay taarruzu da Kanlisirt tan ileri gecememekle birlikte Kirmizisirt i almayi basarmistir Iki agir makineli tufek yerlestirilmistir 77 Alay in geri kalan kismiyla yapilan taarruz ilerletilememistir Gerginlesen Arap eratin her hareket eden karaltiya her sese ates acmaya basladigi goruldu Alay in geride kalan kacak erati da bu harekete katilmistir 27 Alay in sol yani kanat acigi ve gerilerden silah sesleri gelmesi uzerine dusmanin gerilerine sarktigini sanip taarruzu durdurdular Alay in dagilmasi uzerine Alay Komutani Yarbay Saip elinde kalan yarim boluk kadar askerle geri cekilmis 27 Alay 1 Tabur Komutani ni bularak kararsizliga dusurmustur Tabur komutani Yuzbasi Ibrahim Bey sol yanini orten alayin bozularak dagildigini ogrenmis geriden gelen ates seslerini duymus taburunun gercekten tehlikede oldugunu dusunmustur Yarbay Saip de bu arada geri cekilmesi gerektigi konusunda baski yapmaktadir Tabur Komutani Alay Komutani yla baglanti kuramamis bunun uzerine durumunu tehlikede bularak geri cekilmistir Sonuc olarak Kanlisirt i tumuyle ele gecirmis olan Osmanli kuvvetleri sirtin ucte birlik bolumunden geri cekilmislerdir Kirmizisirt taki boluk ve iki agir makineli tufek de bu durumda tehlikeli bicimde ileri dusmus olduklarindan geri cekilmek zorunda kalmistir Cikarma gecesi durumHarekatin ilk gununde karaya cikartilan asker sayisi 15 000 dir Yaklasik 2 000 i olu olmak uzere kayiplar 3 500 dur Uc tugay ve iki tabur sadece bir tugaya verilen hedeflerin yarisini gerceklestirebilmistir Bununla birlikte Anzak Kolordusu cikarma alaninda durumunu korumustur Muttefik komutanlar Osmanli nin bolgede onemli bir kuvveti bulunmadigini baska bolgelerden parca parca kita kaydirabildiklerini gozlemlemislerdi Asil takviyelerin izleyen ikinci 24 saatte cepheye akacagini dusunmektedirler Oysa gun boyu catismalara katilan Osmanli kuvvetleri Ordu ihtiyatindaki Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey in 19 Tumen idir Yarbay izleyen ikinci 24 saatte de takviye alamayacaktir Osmanli tarafi da sayica hemen hemen ayni kayba ugramislardir ikibin dolayinda Ancak oransal olarak Osmanli kayiplari cok daha agirdir Bununla birlikte ilk gunun muharebeleri Osmanli acisindan parlak bir basari olmustur Saat 09 30 dolaylarinda Anzak ortme kuvvetleri 4 000 kisi karaya atilmisti Osmanli tarafinin savastaki asker sayisi ise 500 u gecmemisti Her iki taraf da gun boyu cephedeki kuvvetlerini takviye etmistir Cikarmanin ilerleyen saatlerinde Albay Hasan Sami Bey i 27 Alayi ile Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey in 57 Alayi taarruza gectiginde Anzak ileri hatlarina yaklasik dortte bir kuvvetle yuklenmisler belirli bir ilerleme saglamayi basarmislardir Ancak ilerledikce guc dengesi Osmanlilar aleyhine degismis ve Osmanli kuvvetleri Anzak lari sahilden atmakta yetersiz kalmistir Ancak ordu ihtiyatindaki Osmanli 19 Tumen in dalga dalga cepheye intikal eden birlikleri Anzak birliklerinin surekli sahile asker cikarmayi surdurmekte olmalariyla kuvvet dengesini korumakta yeterli olmamis gun sonunda guc dengesi bire on oraninda Osmanli aleyhine gelismistir 19 Tumeni nin 72 Alay Arap kokenli askerlerdi ve ilk gunun sonunda tumuyle dagilmislardi Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey in 77 Alay i da Arap erattan olusmaktadir cepheye surebilecegi son ihtiyat birligidir Bu alay birkac gun daha muharebede kalabilmisti Gun sonunda Anzak Kolordusu sahilde 700 metre derinlikte 1 5 km lik bir cephe hatti icinde son derece sikisik durumdadir Her turlu ikmal malzemesinin kiyiya cikarilabilmesi yaralilarin ve 2 000 kadar kaybin gemilere nakledilebilmesi icin 30 metre derinlikte 100 m lik bir kiyi bandi kalmaktadir Ustelik kayalik ve sarp olan arazi siper kazmak icin uygun degildir Dahasi Osmanli kuvvetleri bu cikarma sahasinin uc tarafindaki sirtlara hakim durumdaydilar Cikarmanin ilk gunu sonunda Anzak Kolordusu nun cephe hatti uc ay boyunca yaklasik olarak ayni konumu korumustur Dolayisiyla Osmanli gun boyu giristikleri taarruzlarla gun sonunda stratejik tum hatlari elde tutarak cepheyi kilitlemislerdir Gece yarisina dogru Anzak Kolordusu Komutani Birdwood emrindeki her iki tumen komutanin da tahliyeden yana olduklarini kendisinin de bu gorusu paylastigini General Hamilton a bildirmistir Anzak ordusu gun boyu suren catismalardan dolayi bitkindir moral dusuktur birlikler halen daginiktir Gun boyu suren Osmanli taarruzlari Anzak cephesinin kuzey bati kesimindeki sirtta Kilicbayir bir gedik olusturmustu Bu gedik Ancak cikarma bolgesi icin agir bir tehdit olusturmaktaydi Gece boyu takviye alan Osmanli kuvvetlerinin etkin bir topcu destegiyle sabah girisecekleri bir karsi taarruza kesin gozuyle bakilmaktadir Ordunun bu haliyle bu saldiriyi gogusleyemeyeceginden sahilde imha edileceginden korkulmaktadir Amiral Thursby ise tahliyenin cok fazla kayba neden olacagini pozisyonu korumanin daha iyi olacagi gorusundedir General Hamilton sahilde kalinarak direnilmesine karar vermistir 6 Agustos 1915 tarihine kadarki durumCikarmanin ilk gunu Osmanli tarafinin gosterdigi direnc Anzak Kolordusu nun tum savas planinin degistirilmesine yol acmistir Anzak Kolordusu nun gorevi artik ileri harekat degil bulundugu mevzileri tutmak elden geldigince fazla Osmanli birligini bu cepheye bagli tutmaktir Cikarmanin ikinci ve ucuncu gunleri Anzak askerleri mevzileri duzenlemek gedikleri kapatarak mevzilerin kesintisizligi yonunde girisimlerde bulundular Yarbay Mustafa Kemal cephe hattinda genel bir taarruz baslattiysa da Birlesik Donanmanin atesiyle bu girisim basarisiz oldu Ancak karsi taarruz sonucunda Osmanli siperleri Anzak siperleriyle neredeyse burun buruna gelmistir Bazi bolgelerde siperler arasindaki mesafe 8 10 metre kadardir Askeri teoride taarruzun dusman hatlarina bu denli yaklasabilmesi muharebenin kazanilmis olmasini gerektirir Ne var ki Anzak birliklerinin cekilecegi bir alan yoktur arkalari denizdir Sonucta Anzak Kolordusu nun asker ve subaylari panige kapimamis mevzilerini cesaretle savunmuslardir Ilk uc gunun muharebeleri sonunda Anzak birlikleri mevcutlarinin dortte birini kaybetmislerdir Yarbay Mustafa Kemal in kuvvetlerinin kaybi da agirdir 27 Nisan gecesi emrine intikal eden iki boluk de ertesi sabah Birinci Kirte Muharebesi ni takviye icin Seddulbahir Cephesi ne kaydirilmisti Ancak Anzak Kolordusu 29 Nisan gunu dort tabur kuvvetinde bir takviye almistir Anzak cephesi icin ciddi tehlike olusturan Cesaret Tepe deki Osmanli mevzilerine karsi yapilan taarruzlar basarili olmadi 1 Mayis Osmanli taarruzu Birinci Kirte Muharebesi nin ardindan her iki taraf da cepheyi hizla takviye etmekteydiler 1 Mayis ta bes Osmanli tumeni de cephelere ulasmisti Istanbul dan gonderilen 15 ve 16 Tumenler de yoldaydilar Ingiliz Savas Bakani Lord Kitchener de Misir daki 42 Ingiliz Tumeni ile Gurkalardan olusan bir Hint Tugayinin Canakkale Cephesine hareket etmesi emrini vermistir Fransa dan da bir tumen yola cikmak icin hazirlanmaktadir Maresal Liman von Sanders her iki cephede de Ariburnu Cephesi ve Seddulbahir Cephesi taarruza gecmeyi planlamaktadir Bu amacla Anadolu yakasindan ve Saros bolgesinden kaydirilan birlikleri her iki cepheye denk olarak sevk etmistir Yarbay Mustafa Kemal Bey in komutasinda kendi 19 Tumeninden baska Saros bolgesinden intikal eden 5 Tumen olmak uzere toplam 18 bin kisilik bir kuvvet olusmustu Ariburnu Cephesi nde ilk Osmanli taarruzu 1 Mayis 1915 gunu sabahi saat 05 15 te 15 dk lik bir hazirlik atesi ile basladi Yogun makineli tufek atesi altinda taarruzun hizi ogleye dogru dustu Yedekte tutulan kuvvetlerin savasa surulmesine karsin Anzak cephesi yarilamamistir Osmanli tarafi aksam saatlerinde taarruzu yenilediyse de sonuc alamadi Ertesi gun yani 2 Mayis 1915 gunu Anzak karsi taarruzu Kilicbayir daki Osmanli mevzilerinin ele gecirilmesini amaclamaktadir Anzak tabularinin duzensiz ilerleyisi Osmanli mevzilerinin isine yaradi Ilerleyen taburlari yan taraflarindan ates altina aldilar Bir Anzak taburunun Cesaret Tepe yonunde giristigi iki taarruz da puskurtuldu Ogleden sonraki saatlerde cepheyi bir kanattan diger kanada supuren Osmanli karsi taarruzlariyla tum Anzak birlikleri taarruz cikis hatlarina donduler Anzak Suvla ve Kabatepe taarruzu Osmanli taarruzunu izleyen iki gun Anzak Kolordusu Komutani General William Birdwood cephenin her iki ucunda sinirli iki operasyona girisimistir Cikarma sahiline yonelen Osmanli topcu atesinin isabetliligi cephenin guney tarafindaki Kabatepe ve kuzeyindeki sirtlarindaki Osmanli topcu gozetleme postalarindan kaynaklanmaktadir 3 Mayis 1915 sabahi gun agarmadan bir muhripten Kemikli Burnu sahillerine cikan kucuk bir Anzak mufresesi buradaki telefon ve hatlari imha etmistir 4 Mayis 1915 gunu ise yuz Anzak askerinden olusan bir baska mufreze Kabatepe nin guney tarafindaki kumsala cikartilmistir Osmanli tarafinin actigi ates nedeniyle bu mufreze ilerleme sansi bulamadi Kabatepe nin yamaclari boyunca sahilden kuzey yonunde ilerleyerek cikarma sahiline ulasilmaya karar verildi Ancak yaralilarin tasinmasina olanak yoktu Yaralilari tasimak icin sahile yaklasan filikalar da basta yogun bir ates altina alindi Ancak filikalarda sadece saglik personeli oldugunu goren Osmanli tarafi derhal atesi kestiler ve yaralilar tahliye edilene kadar da bu bolgede kisa bir ateskes yasandi Anzaklar daha sonra geri alindilar Alti olu on alti yaraliyla harekat basarisiz olmustu Savasin sonuna kadar Anzaklar tarafindan Kabatepe ye karsi bir akin duzenlenmemistir 19 Mayis Osmanli taarruzu Padisaha vekaleten Osmanli Imparatorlugu Ordulari Baskomutanligi ni da ustlenmis olan Enver Pasa ayni zamanda Genelkurmay Baskani ve Savas Bakani dir 11 Mayis 1915 gunu Maresal Liman Von Sanders i karargahinda ziyaret etmistir Enver Pasa Istanbul dan yola cikmis olan Kurmay Yarbay Hasan Askeri Bey komutasindaki 2 Tumen i de Kuzey Grubu Komutani Esat Pasa nin emrine vermis ve Ariburnu Cephesi nde derhal taarruz edilerek dusmanin denize dokulmesi emretmistir Birlesik Donanmanin atesinden kacinabilmek icin ve daha da onemlisi baskin tarzi olabilmesi icin taarruz 19 Mayis 1915 sabahi degil sabaha karsi 03 30 da baslatilacaktir Anzak Kolordusu cephesine dort koldan saldiri ongorulmustur Kuzeyden itibaren Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey in 19 Tumeni Albay in 5 Tumen Kurmay Yarbay komutasindaki 2 Tumen ve Albay Rustu Sakarya Bey komutasindaki 16 Tumen taarruza katilacaktir Cikatma gunu olan 25 Nisan 1915 gecesi sahili tahliye etme onerisinin General Sir Ian Hamilton tarafindan rededilmesi sonrasinda Yeni Zelandali ve Avustralyali askerler mevzilerini tahkim etme zamani bulmuslardi Yeterince derin kazilan siperler ve baglanti hatlari binlerce kum torbasiyla desteklenmis sik araliklarla makineli tufek yuvalari olusturulmustu 19 Mayis 1915 sabahi 03 30 da baslayan Osmanli taarruzu Anzak makineli tufekleri ve sahili projektorlerle aydinlatan Birlesik Donanma nin topcu atesiyle etkisiz olmustur Mayis ayi sonlarinda Anzak mevzileri saglamlastirilmistir Osmanli tarafi da Anzak cikarma bolgesini derinlemesine bir siperler agiyla kusattilar Bu asamadan itibaren cephe kilitlenmistir Osmanli acisindan makineli tufek yuvalari ve donanmanin ortu atesi nedeniyle taarruz etmek neredeyse olanaksizdir Muttefiklerin bol topcu cephanesine karsin Osmanli Ordusu nun Canakkale Savasi nin butununde yeterli topcu cephanesi olmamistir Bu yuzden etkili bir hazirlik topcu atesi de yapilamiyordu Anzak tarafinin ise Osmanli askerinin hakim sirtlara yerlesmis olmasi dolayisiyla basarili bir taarruz olanagi yoktur 6 Agustos taarruzlariTemmuz 1915 ayi sonlarinda Gelibolu Yarimadasi nda tum cepheler kilitlenmistir Osmanli savunmasi halen sirtlara hakim olmakla birlikte muttefik siperlerine iyice yakin siperlere yerlesmisti Kendi siperlerini vurmaktan kacinan Muttefik donanma bu mevzilere ates acamamaktadir Bununla birlikte muttefik kuvvetler halen sahillerde tutunabilmektedir Hamilton da acikca belirtmektedir ki Osmanlilarin yeterli topcu cephanesi olsa idi bu sahillerde tutunmak kesinlikle olanaksizdir General Hamilton bu kilitlenmeyi kirabilmek icin Ingiltere den gonderilen yeni takviye birliklerle yeni bir taarruz plani hazirlamaktadir Yeni Ordu ya da Kitchener Ordusu olarak bilinen ordudan aktarilan tumenler Gokceada ve Limni adasinda ustlenmeye baslamistir Hamilton un plani takviye gelen bu tumenlerle olusturulan Ingiliz 9 Kolordusu ile Suvla Koyu nda bir cikarma yapma yonundedir Ancak bu cikarma harekatinin Gelibolu Yarimadasi ndaki bir dizi operasyonla desteklenmesi planlanir Esas operasyonlar Ingiliz 9 Kolordusu nun Suvla Koyu na yapacagi cikartma ile birlikte Anzak 1 Tumen inin girisecegi bir cevirme harekatidir General Sir Ian Hamilton Ingiliz 9 Kolordusu nun Suvla Koyu na yapacagi cikarmanin ve Anzak cevirmesinin hemen oncesinde Osmanli kuvvetlerinin dikkatini baska bolgeye cekmek icin Seddulbahir Cephesi nde bir operasyon planlamistir Bu amacla 6 Agustos 1915 gunu saat 15 50 dolaylarinda Seddulbahir Cephesi nde Ingiliz 88 Tumen i taarruza gecmistir Bolgede 12 Agustos 1915 tarihine kadar suren catismalar Kirte Baglari Muharebesi olarak bilinir Ayni sekilde Osmanli kuvvetlerini yarimadanin daha guneyine cekerek Suvla Koyu na cikacak birliklerin yukunu hafifletmek icin Ariburnu Cephesi nde de iki operasyona girisilmistir Ariburnu Cephesi nin guney kesiminden baslatilan taarruz Kanlisirt yukseltisine yonelmis Kanlisirt Muharebesi olarak surmustur Cephenin kuzey kesiminde esas operasyonun ikinci bileseni olarak iki kol halinde yapilan taarruzlarla da Kocacimen Tepe ve Conk Bayiri nin ele gecirilmesi amaclanmistir Sari Bayir Harekati nin bilesenleri olan Kocacimen Tepe Muharebesi ve Conk Bayiri Muharebesi olarak bilinir Bomba Tepe taarruzuAnafartalar Cephesi ndeki tum kuvvetlerin ve Anzak Kolordusuna bagli bir tugayin 21 Agustos 1915 tarihinde giristikleri genel taarruz Osmanli resmi tarihinde Ikinci Anafartalar Savasi olarak gecmektedir Anzak kuvvetlerince Bomba Tepe ye girisilen taarruz cephenin kuzey ucunu daha ileriye almak ve Anafartalar Cephesi ile olan temasi guclendirmek amaclari gutmektedir Taarruz 29 Agustos tarihine kadar surmus tepedeki Osmanli savunmasini atamamistir Bomba Tepe taarruzu Canakkale Savasi nin tahliyeye kadar ufak capli catismalar yasanmis olsa da son muharebesidir TahliyeIkinci Anafartalar Savasi ve onun bir parcasi olan Bomba Tepe taarruzunun sonlanmasi ardindan Gelibolu da kayda deger bir catisma olmamistir Osmanli yuksek komutanligi iyice tahkim edilmis mevzilere yeterli topcu destegi olmadan taarruz etmenin yararsiz olacagini bilmektedir Sik araliklarla yerlestirilmis makineli tufek yuvalarina ve yeterince derin kazilmis sipelere karsi ustelik yogun topcu atesi altinda sadece sungu hucumu askeri kirdirmaktan baska bir sonuc getirmeyecektir Bu mevzileri zayiflatmaya yetecek topcu unsuru ve cephane de yoktur Osmanli tarafi acisindan olasi bir genel taarruzu goguslemekye hazir olmaktan baska yapacak sey yoktur Muttefik tarafinda ise durum benzer bir acmaz icindedir Sirtlardaki Osmanli mevzilerine karsi etkili bir taarruz yapilabilmesi icin en az ellibin kisilik yeni birliklere gerek vardir General Hamilton un son raporu bu rakkami vermektedir Bu ise goze alinmasi guc bir secenektir Ustelik Bulgaristan in 14 Ekim 1915 gunu Ittifak Devletleri safinda net tavir almasi Gelibolu daki durumu etkilemektedir Bu olayla Almanya ile Istanbul arasinda bir demiryolu hatti acilmis olmaktadir Bu demiryolu uzerinden Geliboluya topcu unsurlari ve cephanesi aktarilabilecektir Ote yandan Hamilton artik ciddi ciddi dusunulmeye baslanan tahliyenin Gelibolu daki birliklerin ancak yarisinin kaybiyla olasi olacagini belirtmektedir Ingiliz ve Fransiz makamlari 15 Ekim 1915 tarihinde General Hamilton un gorevde alinmasi kararina vardilar Yerine atanan General Charles Monro 28 Ekim 1915 tarihinde Gelibolu ya gelerek gorevi devralmistir General Monro un cephedeki incelemeleri ardindan Ingiliz Yuksek Savunma Konseyi ne verdigi 3 Kasim tarihli rapor tahliyenin tek cikar yol oldugu ve iyi planlanirsa fazla kayip olmadan saglanabilecegi yonundedir Bu rapor uzerine Muttefik ust komutanligi 7 Aralik 1915 tarihinde Gelibolu nun tahliyesine karar vermistir Bu karar Anafartalar ve Ariburnu Cepheleri icindir Seddulbahir Cephesi daha sonra tahliye edilecektir Tahliye islemlerine 10 Aralik tarihinde baslandi ve tahliye 19 Aralik 1915 gunu tamamlandi Dis baglantilarhttp canakkalesavaslari comu edu tr data2 62 pdf 5 Ocak 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde Kaynakca1915 Canakkale Savasi Ibrahim Artuc Buyuk Harbin Tarihi Canakkale Gelibolu Askeri Harekati General C F Aspinall Oglander General Ian Hamilton un karargah subaylarindan Turk Kurmay Subaylarinin Gozuyle Canakkale Savasi Burhan Sayilir Alcitepe den Anafartalar a Canakkale Kara Muharebeleri Tuncay Yilmazer Canakkale Savasi Uzerine Bir Inceleme Emekli Korgeneral eski icisleri bakani Selahattin Cetiner Mustafa Kemal Anafartalar Muhaberati na Ait Tarihce Ulug Igdemir Turk Tarih Kurumu Yayinlari Birinci Dunya Harbinde Turk Harbi 5 Cilt Canakkale Cephesi Genelkurmay Harp Tarihi Baskanligi Harp Tarihi Yayinlari