Barutlu silahlarla savaş ya da daha yaygın kullanımla Ateşli Silahlarla Savaş, barutun bu patlayıcı maddenin kullanımına elverişli silahların kullanılması ve bu silah teknolojisinin geliştirilmesiyle zamanla savaşların ana silahları kategorisini oluşturmasıyla ortaya çıkan bir savaş tarzıdır. Avrupa ve Asya'da onbeşinci yüzyıldan itibaren sınırlı bir şekilde başlamış ve ondokuzuncu yüzyıl ortalarına kadar sürmüştür. 1792'den 1815'e kadar süren Napolyon Savaşları'nda doruk noktasına ulaşmıştır. Barutun Çinliler tarafından bulunduğunu belirten İngiliz felsefeci ve dinadamı Roger Bacon bu tarz savaşın ilk savunucularındandı.
Barutun, silahlarda dolayısıyla savaşlarda ilk kullanımının Çin'de 10. yüzyıla kadar geri gittiği bilinmektedir. Barutun ilk kullanımı top olmuştur. Çin'den sonra Müslüman devletler ordularında da hızla yaygınlaşmıştır. 15. yüzyılın ikinci yarısından itibaren özellikle Osmanlı Devleti tarafından etkili bir biçimde kullanılmıştır. Osmanlılar, barutu el silahlarında (tüfek) olarak kullanmaya hızla geçtiler. Fatih Sultan Mehmet, 1453 yılında İstanbul'un Fethi sırasında devasa kuşatma topları kullanmıştır. 1514 tarihindeki Çaldıran Muharebesi'nde, 1516 tarihindeki Mercidabık Savaşı'nda ve 1517 tarihli Ridaniye Savaşı'nda etkili ve yaygın olarak kullanılmıştı. Esasen Osmanlı Devleti'nde ateşli el silahlarının kullanımı 1421 - 1444 yılları arasında hüküm süren II. Murat'ın saltanatlık dönemine kadar geri gitmektedir.
Burada anlatılmaya çalışan "barutlu silahlarla savaş" tarzının Avrupa'daki gelişimi, Batı'lı tarihçiler tarafından araştırılmaya başlanması, tarihçi 'ın 1955 yılı başlarında Belfast'daki bir üniversitenin düzenlediği konferansta yaptığı açılış konuşmasından gelmektedir. Roberts, 1560-1660 yılları arasında Avrupa'da savaş tarzının geçirdiği önemli dönüşümlerin, toplumu tamamıyla değiştiren bir "Askerî Devrim" olduğunu savunmaktadır. İzleyen yıllarda birçok bilim insanı bu konuyu destekleyen ya da karşı gelen çalışmalarda bulunmuştur. Bu devrimin ne zaman olduğu ya da devrim değil de yavaş yavaş oluşan bir değişim olduğu hâlâ bir tartışma konusudur. Bu bağlamda Askerî Devrim, söz konusu yıllarda Avrupa ordularındaki dönüşümlerden sadece bir tanesi ateşli silahların kullanımıyla ilgilidir. Michael Roberts ve bu konuda araştırma yapan diğer Batı'lı tarihçilerden çoğu açısından inceleme alanı Avrupa'dır. Dolayısıyla literartürdeki Askerî Devrim, (Michael Roberts'in ya da Geoffrey Parker'in Askeri Devrimi) gereçekte Avrupa Askerî Devrimi olarak anlaşılmalıdır.
16. yüzyılın başlarından itibaren özellikle İtalyan devletlerinin ordularında gözlenen ateşli silahların yaygınlaşması, bu ordularda diğer savaşçı unsurların sayısının hızla düşmesine yol açmıştır. Okçular, kargıcılar, süvariler ve kılıçlı savaşçıların ordu içindeki sayısı hızla azaltılmıştır. Bunların yerini elde taşınan ateşli silahları kullanan savaşçı unsurlar almaya başlamıştır.
Tüfekçilerin ordularda ağırlık kazandığı bu ilk evrelerde, atış yenileme hızının ve menzilin düşük olması, diğer savaşçı unsurlarca desteklenmesini gerektirmiştir. Birçok çatışmada tüfekçiler, kare düzeninde saf tutmuş kargıcılar tarafından korunmuşlardır.
Barutun ateşli silahlarda kullanımı
Barutun silahlarda kullanımı konusunda eski bilgiler MS. 900’lü yıllara kadar gitmektedir. Bu tarihlerde, insan gücünün fırlatabileceğinden çok daha uzağa mızrak fırlatmak için, dip kısmına barut konulan borular kullanıldığı biliniyor. MS. 14. Yüzyılda Çin’de, içi boş demir güllelere barut doldurularak ilkel bir çeşit el bombası kullanıldığı ile ilgili kayıtlar vardır. Çin’de Song Hanedanı 12. yüzyıla gelinceye değin hem maden toplar, hem de elle atılan bombalar kullandılar. Barutun silahlarda kullanımı yavaş bir hızla da olsa batıya yayılmıştır. Bazı 14. yüzyıl Arap ve Avrupa metinlerinde toplardan söz edilmektedir. Bugün için bildiğimiz Avrupa’da üretilmiş toplarla ilgili ilk çizim, 1327 tarihlidir ve Çin’deki 1128 tarihli, bilinen en eski çizimle oldukça belirgin benzerlikler göstermektedir.
Avrupa’da ateşli silahların kullanımı
Avrupa yüzyıllar boyunca sık sık savaşların yaşandığı bir kıta olmuştur. İngiliz tarihçi “Aslında Avrupa tarihindeki hangi yüzyıl askerlerin yüzyılı değil ki” demektedir. Erken Modern Dönem için verdiği örnekler, 18. yüzyılda barışla geçen en uzun sürenin 16 yıl, 16. yüzyılda on yıldan az ve 17. yüzyılda dört yıl olduğunu belirtir. Anlaşmazlıkları silah yoluyla çözmeye olan olağan dışı eğilimden söz eder. Bu eğilim, daha kesin sonuç alıcı taktikler, silahlar ve düzenlemeler arayışına yol açmıştır. Sonuç olarak “Batı’nın yükselişi” büyük ölçüde güç kullanımına dayanmıştır. Bu arayışlar Askerî Devrim’le Avrupalı güçlerin savaş yeteneğini ilerletmişti. Askerî Devrimin önemli bir boyutu da ateşli silahların kullanımın, ana silah kategorisi olacak biçimde genişlemesidir. Zaten Orta Çağ’ın son yarısı ve Erken Modern Dönem süresince insanlar için savaş, çıkarları savunmanın ve amaçlara ulaşmanın en iyi aracı olarak doğal görünüyordu. Savaş bir bakıma hegemonik güçten yoksun bir uluslararası sistemin kaçınılmaz sonucuydu.
Avrupa'da ateşli silahların bilinen en eski kullanımı 1118'de Morolar tarafından Zaragoza'ya karşı kuşatmada kullanılmıştır. Daha sonra İspanyollar tarafından Morolara karşı kullanıldığı bilinmektedir. Zamanla top kullanımı Avrupa'ya yayılmıştır. Örneğin Ağustos 1346'da İngiliz – Fransız savaşı Crecy Muharebesi'nde İngiliz ordusu tarafından kullanılmıştı. 14. yüzyıl başına kadar Avrupa’da top kullanımı istisnai olarak görüldüğü anlaşılıyor. Savaş alanlarına yerleşmesi ise 14. yüzyılda başladığı anlaşılmaktadır. Surlara karşı ateşli silahların (top) kullanımına 1370'lerden önce rastlanmaz, 1420'lerden öncesinde ise ender görülür.
Özellikle Batı Avrupa’da 11. yüzyıldan itibaren sayıca çok artan taş şatolar, savaşların stratejisini de değiştirmiştir. Artık amaç, düşman kuvvetlerini imha etmek ya da savaşamaz duruma getirmekten çok, işgal edilmek istenilen bölgedeki müstahkem mevkileri ele geçirmekti. Aksi takdirde ordu geri çekildiğinde bölge üzerinde kurulmuş olan hakimiyet sona ermektedir. Sonuç olarak savaşlar büyük ölçüde masraflı ve uzun süren kuşatmalar şeklinde olmuştur. Savaşların bu sonuçsuzluğu 15. yüzyılda kuşatma toplarının kullanılmaya başlanmasıyla aşıldı. Topların dikine inşa edilmiş duvarlar karşısında son derece parlak sonuçlar sağladığı görülmüştür. Örneğin 1405 yılında bir İskoç kalesi olan tek bir İngiliz topunun ilk atışı ardından teslim olmuştur. Bütünüyle farklı nedenlerle olsa bile, top atışı öyle görünüyor ki bardağı taşıran damla olmuştu. 15. yüzyıl ortalarına gelindiğinde artık pek çok müstahkem mevki top ateşiyle düşürülüyordu. Surlara karşı ateşli silahların kullanılmasındaki teknikler 15. yüzyıl sonlarına doğru daha geliştirilmişti. Hünerli topçuların elinde top, artık çok etkili bir silahtır. Machiavelli, 1519’ta yazdığı bir yazısında “1494’ten itibaren ne kadar kalın olursa olsun topçu ateşinin birkaç gün içerisinde yıkamayacağı hiçbir sur yoktur” diyordu.
Yüzyıl Savaşları’nın Fransız zaferlerinin yaşandığı son evrede 1430, 1433 ve 1437’de toplar müstahkem mevkilere karşı o denli etkili oldu ki savunan tarafa kısa sürede yıkım getirdi. 1430’lardan itibaren kuşatma topları, Batı Avrupa’daki geleneksel dikey taş surları birkaç günde taş yığını haline getiriyordu. Normandiya’da 70’ten fazla İngiliz müstahkem mevki, Fransız topları tarafından 1449-1450 yılları arasında, iki yıldan kısa sürede düşürülmüştür.
Kuşatma silahı olarak topun kullanımında önceleri büyük çaplı toplara yönelindi. 1440’lı yıllarda Hollanda’da dökülmüş, adı verilen top, 8,5 ton ağırlığındadır ve 50 cm. çapında taş gülleler kullanmaktadır. Ne var ki bu büyüklükteki topların kullanışlı olmadığı hemen ortaya çıktı, bir yerden bir yere taşınması çok zordu. Taşınması çok daha kolay, daha küçük çaplı toplar kullanıldı. İster istemez seferlere çok sayıda top katılıyordu.
Balkanlar’a topun ilk gelişi 1351’de Venedik tarafından, Macarlara karşı topraklarını savunmaları için Zara kentine gönderilmesiyle olmuştur.
Yine 15. yüzyılda el silahı olarak kullanılan ateşli silahlar denendi ve benimsendi. Yüzyılın sonlarına doğru İtalyan devletleri arasındaki savaşlarda ordular bu silahlarla donatılır olmuşlardı. Venedik Cumhuriyeti 1490 yılında ordudaki tüm tatar yaylarını tüfeklerle değiştirmiştir. Oysa o dönemin silah teknolojisiyle ateşli silahlar, ok gibi menzilli silahlara göre, menzil, isabet oranı ve atış yenileme hızı olarak çok zayıf durumdadır. Usta bir okçu, 200 metre mesafeye, kabul edilebilir bir isabet oranıyla dakikada altı atış yapabilirken, 16. yüzyıl başında arkebüzlerin atış yenileme hızı birkaç dakikada bir ve etkili menzili 100 metredir. Ne var ki usta bir okçu olabilmek için yıllar gerekli iken, savaş alanında işe yarayabilecek bir tüfekçinin bu seviyeye gelmesi için birkaç günlük eğitim yeterlidir. Böyle olunca çok daha fazla sayıda tüfekçiyi ordularda istihdam etmek mümkün oluyordu. Tüfekçilerin daha büyük sayılarda sağlanabilir olmasına karşın, ordularda tüfeğin ana silah olması yine de bir yüzyıl almıştır. Bu gelişmeler yıllar içinde kılıçla dövüşen unsurları ordulardan tasfiye etmiştir, 1515 sonrasında pek görülmez oldu. Aynı şekilde baltalı kargı da (halbert) terk edildi.
Avrupa Askerî Devrimi
Yıldız tabyalar
Yıldız tabya, müstahkem mevkilerin düz hatlarda, dikine yüksek duvarlar yerine boynuz şeklinde çıkıntılar yapan, yüksek olmayan ve taş yerine çoğunlukla sıkıştırılmış toprak kullanılan tahkimat türüdür. Ortaya çıktığı dönemde İtalya’da alla moderna (modern tarz), İtalya dışında ise trace italienne (İtalyan tarzı) olarak tanımlanan bu tahkimat mimarisi, doğrudan gelen top güllelerine karşı çok daha dayanıklı savunma sağlamaktaydı.
Orduların büyümesi
Yıldız tabyalar da kuşkusuz savunmada top kullanıyorlardı. Savunmanın top kullanması, bu tarz bir tahkimatla birleşince, saldırı güçleri için hendekler kazılması ve kuvvet yığılması gerekli oldu. 16. yüzyılda bir İtalyan mühendisi, saldıran tarafın 20 binden az olmamak üzere, her bir savunmacıya karşı on askeri seferber etmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
Taktikler
Yaylım ateşiyle ilgili eldeki en eski belge 8 Aralık 1594 tarihli, bir çizimi de içeren mektuptur. Mektubu yazan, bu fikri, Antik Roma metinlerini dikkatlice inceleyerek geliştirdiğini yazmaktadır.
Yaylım ateşi, bir askerin belirlenmiş hareketleri, adeta karmaşık bir makinenin parçaları gibi, sıkı bir disiplinle, yerleşmiş bir alışkanlıkla yapmasını gerektiriyordu. Bunu sağlamanın tek yolu, yeniden ve yeniden saf oluşturma uygulamasını da kapsayan bezdirici talimlerdir. Bu zorunluluk, askerî birlikleri daha küçük birimlere bölmeyi gerektirdi. İster istemez daha çok talim subayına ihtiyaç vardı. Sonuç olarak yaylım ateşi taktiğiyle tertipleniş kare düzeninden saf düzenine geçilmesini zorladı. Artık her şey bir saat mekanizması dakikliyiğle ve subayların komutlarıyla yapılıyordu.
, “Askerî Devrim” kitabının Türkçe çevirisi için 2006 şubatında yazdığı önsözde, 1594 – 1595 yılları arasında Hollanda’da yaylım ateşi taktiğinin keşfedildiğini, ancak1620’lere kadar ilerleyerek yaylım ateşi taktiğinin kullanıldığına dair bir bulguya ulaşamadığını belirtmiştir. Parker, bu taktiğin izleyen üç asır boyunca Batı’nın üstün bir askerî güç olarak Asya’da etki alanları elde etmesinde en başat taktik olduğunu belirtiyor. Ardından Günhan Börekçi’nin bir Osmanlı belgesine yaptığı atıfta değinmektedir. Bu belgede, 1605 yılında Yeniçeri’nin yaylım ateşi taktiğini ustalıkla uygulamakta olduğu ortaya konulmaktadır.
Silahlar, donanım
Orta Çağ Avrupası’nda, toprak sahibi soyluların oluşturduğu, şövalye ruhuyla bireysel beceriyle dövüşen ağır süvari efsaneleştirilmiştir. Bu daha çok romantik bir yazındır. Gerçekler ise bunu doğrulamaz. Bu tür yaklaşımlar, yer yer yanlış gözlem ve yargılardan kaynaklanmıştır. Örneğin Bizans imparatoru Aleksios Komnenos’un kızı Anna Komnini, Aleksiad’da babasının Norman süvarilerine karşı konulamayacağına inandığını yazmıştır. Oysa babası Aleksios muharebe alanında Norman süvarilerini kolayca etkisiz bırakmıştır.
Aslında Orta Çağ’da süvarinin kesin sonucu belirlediği pek az muharebe vardır.
Avrupa dışına yayılım
İslam dünyasında ateşli silahların ilk olarak Memluklar tarafından kullanıldığı biliniyor. Ancak Çin’den mi, yoksa Avrupa’dan mı geldiği konusunda henüz kesin bir bilgi yoktur.
Osmanlı İmparatorluğu
Top kullanımı
Osmanlı’da ateşli silahların ne zaman kullanılmaya başladığı konusuna eldeki kaynaklara dayanarak kesin bir yanıt verme olanağı yoktur. Bu yüzden bu konuda farklı yaklaşımlar olması kaçınılmazdır. En olası açıklama Yeniçeri Ocağı’na dayandığı yönündedir. Ne var ki Yeniçeri Ocağı’nın kuruluş tarihi de net değildir. Yaklaşık olarak 1362 – 1365 olarak alınabilir. Dahası, kuruluşundan sonraki bir tarih aralığında ateşli silahların ordu kullanımına alındığı kabul edilmelidir. Buna göre 14. yüzyılın ikinci yarısı içinde bir tarihten itibaren top kullanıldığına hükmetmek gerekecektir.İsmail Hakkı Uzunçarşılı, topun Osmanlı ordusunda 1389 tarihli I. Kosova Savaşı'ndan itibaren kullanılmaya başlandığını, ordunun merkezinde konuşlandığını, bu tarihte orduda Haydar isminde bir topçu bulunduğunu bildirmektedir. Bu muharebede Sırplar'ın da Osmanlı karşısında top kullandığı bilinmektedir. Bunu destekleyen bazı belgeler vardır, Müslüman devletlere gönderilen "zafernameler"de top kullanıldığının açıkça belirtilmiştir. Diğer yandan Halil İnalcık yürüttüğü arşiv çalışmalarına dayanarak top kullanımını II. Murad dönemine (1421 – 1451) koymaktadır. Yine bir tımar icmal defterindeki kayda göre Yıldırım Bayezid döneminde (1389 – 1402) topçuluğun orduda bir kurum olarak başladığına, dolayısıyla kuruluşunun çok daha eskilerde olabileceğini belirtmektedir. Top kullanımıyla ilgili diğer bir bilgi İsmail Hami Danişmend tarafından verilmektedir. Danişmend, Osmanlı ordusunda 1364 yılında yapılmış bir top olduğunu ve bunun aynı yıl Karamanlılar'la yapılan savaşta kullanıldığını belirtmektedir. Bunun gibi belgeler, Osmanlı'nın 14. Yüzyıl ortalarından itibaren top kullanımına bütün bütün yabancı olmadıklarını, ellerinde çok kısıtlı sayıda da olsa top bulunduğunu göstermektedir. Yine de Avrupa'da topların savaş alanlarında daha erken ortaya çıkmasına ve 15 Mayıs 1373 tarihinde Papa XI. Gregoire'nin yayımladığın bir emirle Türklere savaş aletleri yapım malzemeleri ve silah satışını yasaklaması, Osmanlı'nın elinde bulunan topların kaynakları hakkında bir fikir vermektedir. Nitekim 1389 Kosova Muharebesi'nde kullanılan topların Dubrovnik'ten satın alınmış olduğu ileri sürülmektedir.
Kuşatma amaçlı büyük çaplı topların nakliye olanaksızlığı, top dökümü için gerekli tüm hammadde ve malzemenin develerle ya da sığırların çektiği arabalarla savaş bölgesine taşınması ve kuşatılacak kentin yakınlarında bir yerde dökülmesiyle çözülmüştü.II. Murad dönemi (1404 – 1451), kuşatılan kalelerin yakınında top dökülmeye başlandığı dönem olarak belirtilir. Germehisar ve Semendire kuşatmalarında (1440), Akçahisar'da (1448) kale yakınlarında top dökümhaneleri kurulmuştur. Teknoloji nereden gelirse gelsin Osmanlı’da ateşli silahların artık etkin bir şekilde kullanıldığı dönem olarak II. Mehmed dönemi (1451 - 1481) gösterilmektedir.
Topun, hükümdarlık yılları 1481 – 1512 olan II. Beyazıt dönemine kadar sadece kuşatmalarda yer aldığı, tüfeğin ise daha geç bir tarihte, 15. yüzyılın ilk yarısında kullanıldığı ileri sürülmektedir. Her halükarda Osmanlı'nın ateşli silahları daha doğudaki Müslüman devletlerden önce kullanıma aldığı ortadadır.
Tüfek kullanımı
Balkanlar'daki istilalarda Boşnak ve Sırplar'la yapılan savaşlarda çok sayıda tüfek ele geçirildiği, buralardaki tüfek imalathanelerinin üretimlerine Osmanlı gözetiminde devam edildiği bilinir. Osmanlıcada benimsenen tüfenk sözcüğünün de Boşnakçadan geldiği anlaşılmaktadır. Osmanlı kuvvetleri 1421 yılında II. Murat saltanatı sırasında Selanik'i ele geçirilmesinde, 1442'de Sivrihisar kuşatmasında tüfek kullanılmıştır. Varna Muharebesi'nde (1444) top ve tüfek önemli ölçüde kullanıldı. Muhtemelen Yeniçerilerin ateşli silahlarla donatılması II. Murat dönemine denk gelmektedir.
Osmanlı ordusunun ateşli silahlarla donatılmış olması hem batıda hem de doğuda yayılmasında önemli rol oynamış, ateşli silahlarla donatılmamış geleneksel ordular karşısında kesin bir üstünlük sağlamıştır. Özellikle topçu, ana kütlesi süvari olan ordular karşısında, ilk anda yarattığı patlamalarla üstünlük sağlamıştı. Süvari atları hiç alışkın olmadıkları bu ses karşısında paniğe kapılmış ve sevk edilemez hale gelmiştir. Bu durum en belirgin olarak Osmanlı ile Memlûk Sultanlığı ve Safevi İmparatorluğu arasındaki savaşlarda görülmektedir. Safevi hükümdarı Şah İsmail ordusu karşısında 1514 tarihindeki Çaldıran Muharebesi'nde Osmanlı ordusunun ancak topların desteği sayesinde yenilgiden kurtulduğu ve hatta bu sayede savaşı kazandığı görgü tanığı Venedik elçisi tarafından belirtilmektedir. Kuşkusuz bu son anda topçu ateşiyle sağlanan zafer Osmanlı yöneticileri için çok önemli bir deneyim olmuştur. Çaldıran Muharebesi, sahra toplarının ilk kullanıldığı muharebedir.
Osmanlı İmparatorluğu'nun Balkanlar üzerinden Avrupa içlerine doğru yayılması, Venedik Cumhuriyeti, Osmanlı'nın ilgisini Asya'ya kaydırmak stratejisiyle Akkoyunlular'ı Osmanlı ile savaşa ikna etmek üzere bir elçi göndermişti. Elçinin yanında götürdüğü hediyeler arasında "… birkaç top, bomba malzemeleri, tüfek, barut, gülle, kurşun ve 3.000 Venedik Dukası değerinde çeşitli silahlar vardır. Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan, Venedik'ten beklediği top ve tüfekler ile bunlara ait mühimmat geciktiği için saldırıya geçmiş ve Osmanlı ateşli silahları karşısında yenilgiye uğramıştır.
Osmanlı İmparatorluğu’nun sadece ateşli silahların ana silah olarak kullanılmasında değil teknolojide de, örneğin top dökümü ve barut imalatı, en azından erken yüzyıllarda ve Asya uygarlıklarına göre belirgin bir ilerleme gösterdiği anlaşılmaktadır. Bu teknolojiyle savaş halinde olmadığı İslam devletlerine ateşli silahlarla ilgili yardımlarda bulunmuştur. Örneğin 16. yüzyılın hemen başlarında bir Portekiz filosunun Hint Okyanusu’nda Uzakdoğu limanları ile Kızıldeniz arasındaki deniz ticaret yolunu kesmesi üzerine Memlûk Sultanlığı’na gemi yapımıyla ilgili yardımların yanında önemli ölçüde top ve barut gönderdiği bilinmektedir. Çeşitli tarih kaynaklarından anlaşılmaktadır ki Osmanlı yönetimi, düşmanlarına karşı mücadelelerinde ateşli silahları sadece savaşlarda değil, onların düşmanlarını desteklemek için de kullanmıştır. Osmanlı'ya karşı Safevi İmparatorluğu'nu destekleyen Portekiz'e karşılık olarak Etiyopya'ya, Hindistan'a ve Sumatra'ya, Safeviler'e karşı Özbekler'e ateşli silahlar ve bunlarda donatılmış askerler göndermiştir.
Tüm bunlara karşın Osmanlı'nın askerî alandaki başarısı ve bu sayede çok geniş topraklara yayılması, sadece ateşli silahlara dayanmamaktadır. Esas başarı, Avrupalı rakiplerinin çok daha sonra geliştirecekleri, doğrudan sultana bağlı daimi, profesyonel bir askerî güç oluşturmaları temelinde yükselmiştir. "Sultanın kulları" olan bu muvazzaf askerler, sultana "şiddeti –zoru- kullanma tekeli" sağlamıştır. Taşra eliti kontrolündeki askerî güçlerden, esas olarak tımarlı sipahiden, çok daha organize olan bu askerî güç, sultanın otoritesini onun şahsında merkezileştirmiştir.
Safevi İmparatorluğu
Safevi ordusunda ateşli silah kullanımında ilk adımlar Şah İsmail zamanında, 1502 ve 1509 yıllarında Venedik Cumhuriyeti’nden top ve teknisyen sağlama girişimleriyle olmuştur. Çaldıran Muharebesi yenilgisi de ateşli silahlar edinme yönelimini güçlendirmiştir. Topçu ve tüfekçilerden oluşan küçük de olsa bir birlik, 1516 yılında teşkil edilmiştir. Bu birliğin Safevi ordusuna sağladığı güç, 1528 yılında Cem Muharebesinde bir Özbek ordusunu bozguna uğratmıştır. Hem bu muharebede hakkındaki kayıtlardan, hem de 1530 tarihli bir askerî rapordan, Safevi ordusu birkaç yüz top ve birkaç bin tüfekçiden oluşan bir bileşene sahip olduğunu göstermektedir.
Safevi ordu geleneği I. Abbas öncesinde ağırlıklı olarak Türkmen kabile savaşçılarına dayanmaktadır. Bunların yanında saray muhafızları hükümdarın muhafızları olarak görev yapıyorlardı. Bireysel olarak askere alındılar, maaşları hazineden ödenirdi. Onlar da Türkmen kabilelerindendiler ve kabile bağlılıkları sürmektedir. Yine de maaşları saraydan ödendiği için ve ayrıcalıklı konumları nedeniyle hükümdara sağlam bir bağlılıkları vardır. Sayıları 1.500 dolayındadır. I. Tahmasb döneminde 5 bin sayısına ulaştılar. Ateşli silahlar Safevi ordusunda bu dönemde ve bu unsurlar tarafından kullanılmaya başlanmıştır. I. Abbas zamanında sayıları 10 bini bulduğu gibi, devletin en üst düzey bürokratları oldular. Hatta Türkmen kabile şefleri yerine eyalet valileri gurçi adı verilen bu bürokratlar elindeydi.
I. Abbas’ın elinde büyük babalarından I. Tahmasb (h.y. 1524 – 1576) tarafından kurulan piyade, süvari ve topçu birliklerinden oluşan bir ordu zaten vardır. O, gulamlardan oluşan yeni bir teşkil kurarak bu orduyu büyüttü. Ateşli silahlara dayalı bir ordu ve bürokratik rejim, 1063 yılında Tebriz yakınlarında bir Osmanlı ordusunu bozguna uğrattığında ateşli silah kullanımının sağladığı üstünlüğü kullanmıştı. I. Abbas’ın döneminde de, her ne kadar Türkmen hafif süvarisi orduda çok önemli bir unsur olmayı sürdürse de, topçular ve tüfekçiler ana bileşen haline gelmiştir.
Babür İmparatorluğu
Babürlüler’in bilinen anlamda top kullanımı için tespit edilebilen tarihler 16. yüzyılın ilk çeyreğidir. Doğu sınırlarında Safevi varlığına karşı Osmanlı İmparatorluğu, Türkmenistan’da bir siyasi – askerî varlık oluşturan Özbeklere ateşli silah göndermişti. Kanuni Sultan Süleyman (h.y. 1520 – 1566) zamanında bir miktar top, tüfek ve bunları kullanmakta usta yeniçeri gönderilmişti. Ancak Safevilere karşı kullanılacağı düşünülerek gönderilen bu toplar, bölgede hakimiyet kurmak isteyen hanlar tarafından birbirlerine karşı kullanılmıştır. Rakip hanları saf dışı ederek hakimiyet alanını geliştiren Abdullah Han, bu silahları ve ustaları devr almıştır. 16. yüzyılın sonlarına doğru artık top dökmeye başladılar. Abdullah Han’ın kuşatmada top kullandığına ilişkin en eski bilgi, 1571 yılındaki Andhoy kuşatmasında kullanıldığına işaret eder. Hafif sınıf toplar darbzen olarak bilinen toplardı ve Buhara Hanlığı’nda üretilemiyor, Osmanlı’dan alınıyordu. “Kazan” adı verilen, geniş namlu ağzıyla daha çok havan sınıfı toplar ise esas olarak kuşatmalarda kullanılmaktadır. Tüm bunların bakır olarak döküldüğü anlaşılmakta olup zayıf bir döküm tekniği kullanıldığı ortadadır. Özbek kuvvetleri, I. Abbas’ın Safevi ordusunda ateşli silahları yerleştirmesine kadar ellerindeki silahlarla başarılı oldular. Ancak 1595’ten itibaren Safevi ordusu ateşli silahlar konusunda bir düzene kavuşmuştu. Şah Abbas bu tarihte Horasan üzerine yürüdü ve tüm Horasan’ı Özbeklerden geri aldı.
Babür İmparatorluğu 1526 yılında Babür Şah tarafından kurulduğunda Osmanlı İmparatorluğu Memluklar’ın başkenti Kahire’yi 1517 yılında almış, Kızıldeniz kıyılarına ulaşmış, Arap Yarımadası boyunca güneye doğru genişlemeye başlamıştı. Bu tarihlerden önce bile Arap Yarımadası’nda, Memluk ülkesinde ve hatta Hindistan’da, Rumi (Rumlu) olarak bilinen insanlar vardır. Rumlu, doğrudan doğruya Osmanlı anlamında kullanılmaktaydı. Bunların bir kısmı asker, denizci ve ateşli silahları tanıyan askerî ya da teknik uzmanlardır. Esasen bunların bir kısmı, II. Bayezit emriyle Memluk Sultanlığı’na gönderilen uzmanlardır. Hint Okyanusu’nda Portekiz filolarının Hindistan’la Kızıl Deniz arasındaki ticareti kesmeleri üzerine bu ablukayı kırmak için yardım olarak gönderilmişlerdi. Diğer yandan Batı Anadolu’dan ve Orta Anadolu’dan daha geniş geçim olanakları arayan maceracı denebilecek kişiler de Hindistan’a gitmişlerdi. Babür Han, bu unsurları istihdam ederek Babür ordusunu Osmanlı ordusu tarzında teşkil etmiştir. Bu rumlular içinde özellikle Üstat Ali Kulu adı bilinmektedir. Diğer bir rumlu uzman Mustafa Rumi adı zikredilir.
Notlar
- ^ "dış bağlantı – Günhan Börekçi'nin çalıma ve makaleleri". 8 Aralık 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Mart 2018.
Kaynakça
- ^ Yunus İnce, Osmanlı Devleti’nde Barutun ve Ateşli Silahların Kullanımının Yaygınlaşması 24 Mart 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh.: 506
- ^ Parker, “Cambridge Savaş Tarihi”, sh. 112
- ^ G. Parker, Askeri Devrim, sh. 1
- ^ Parker, sh. 5
- ^ Parker, sh.2
- ^ ”Top, Tüfek ve Süngü, Yeniçağda Savaş Sanatı 1453-1815” (kolektif) Jeremy Black, Giriş, sh. 8
- ^ Albert Manucy, Artillery Through the Ages: A Short Illustrated History of Cannon, Emphasizing Types Used in America 24 Mart 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde . sh. : 3
- ^ Yusuf İnce, Sh. : 515
- ^ Geoffrey Parker, Askeri Devrim Sh. : 300
- ^ Parker, Askeri Devrim, sh. 10
- ^ Parker, Askeri Devrim, sh. 11
- ^ a b Parker, Askeri Devrim, sh. 12, 13
- ^ Parker, Askeri Devrim, sh. 14
- ^ Parker, “Cambridge Savaş Tarihi”, sh. 113
- ^ a b Giray Fidan “Çin Kaynaklarına Göre 6. Yüzyıl Osmanlı Çin İlişkileri ve Çin'deki Osmanlı Ateşli Silahları”, sh.73
- ^ a b Parker, ”Cambridge Savaş Tarihi”, sh. 23
- ^ Parker, “Cambridge Savaş Tarihi”, sh. 115
- ^ Parker, “Cambridge Savaş Tarihi”, sh. 24
- ^ Parker, ”Cambridge Savaş Tarihi” sh. 117
- ^ Parker, “Cambridge Savaş Tarihi”, sh. 120
- ^ Parker, “Askeri Devrim”, sh. 26
- ^ Parker, “Askeri Devrim”, sh. 27, 28
- ^ Parker, “Askeri Devrim”, VIII
- ^ Parker, “Cambridge Savaş Tarihi”, sh. 91
- ^ Cambridge Savaş Tarihi, sh. 88, 89
- ^ a b c J. Grant, Sh.: 66
- ^ a b c Yusuf İnce, Sh. : 507 - 509
- ^ Yusuf İnce, Sh. : 508
- ^ a b Giray Fidan, Çin Kaynaklarına Göre 16. Yüzyıl Osmanlı Çin İlişkileri ve Çin'deki Osmanlı Ateşli Silahları 31 Mart 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Salim Aydüz, Sh.: 267
- ^ Salim Aydüz, 268
- ^ Salim Aydüz, Sh.: 269
- ^ Yunus İnce, Sh. : 510
- ^ Salim Aydüz, Sh.: 270
- ^ Jonathan Grant, Osmanlı "Gerilemesini" Yeniden Düşünmek, Osmanlı Devleti'nde Askeri Teknolojinin Yayılması (15. Yüzyıldan 18. Yüzyıla Kadar) 20 Şubat 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh.: 66
- ^ Yusuf İnce, Sh. : 509
- ^ D. E. Streusand, Sh. : 96
- ^ Salim Aydüz, Osmanlı Askeri Teknoloji Tarihi, Ateşli Silahlar, Sh.: 266
- ^ Yunus İnce, Sh. : 509, dipnot 22
- ^ Mücteba İlgürel, Osmanlı İmparatorluğunda Ateşli Silahların Yayılışı 20 Aralık 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh. : 301
- ^ Douglas E. Streusand, Ateşli Silahlar Çağında İslam İmparatorlukları Osmanlılar, Safeviler, Babürlüler Sh. : 95
- ^ Yunus İnce, Sh. : 511 - 513
- ^ Yunus İnce, Sh. : 511, 512
- ^ Salim Aydüz, Sh.: 272
- ^ Yunus İnce, Sh. : 510 - 513
- ^ Yusuf İnce, Sh. : 513, 514
- ^ Yusuf İnce, Sh. : 513 - 515
- ^ a b Streusand, sh. 174
- ^ Streusand, sh. 158
- ^ Streusand, sh. 175
- ^ S. Serkan Ükten. “Buhara Hanlığı’nda Şibanî Hanedanı Devrindeki Savaş Sanatı: Silah ve Techizat” sh. 301-303
- ^ Ükten, sh. 302 - 305
- ^ Ükten, sh. 306, 307
- ^ Salih Özbaran, “Bir Osmanlı Kimliği 9 Nisan 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde . sh. 62
Kaynakça
- Geoffrey Parker, “Cambridge Savaş Tarihi”
- Geoffrey Parker, “Askeri Devrim, Batı’nın Yükselişinde Askeri Yenilikler 1500-1800”
- Douglas E. Streusand, Ateşli Silahlar Çağında İslam İmparatorlukları Osmanlılar, Safeviler, Babürlüler
- Yunus İnce,
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Barutlu silahlarla savas ya da daha yaygin kullanimla Atesli Silahlarla Savas barutun bu patlayici maddenin kullanimina elverisli silahlarin kullanilmasi ve bu silah teknolojisinin gelistirilmesiyle zamanla savaslarin ana silahlari kategorisini olusturmasiyla ortaya cikan bir savas tarzidir Avrupa ve Asya da onbesinci yuzyildan itibaren sinirli bir sekilde baslamis ve ondokuzuncu yuzyil ortalarina kadar surmustur 1792 den 1815 e kadar suren Napolyon Savaslari nda doruk noktasina ulasmistir Barutun Cinliler tarafindan bulundugunu belirten Ingiliz felsefeci ve dinadami Roger Bacon bu tarz savasin ilk savunucularindandi Barutun silahlarda dolayisiyla savaslarda ilk kullaniminin Cin de 10 yuzyila kadar geri gittigi bilinmektedir Barutun ilk kullanimi top olmustur Cin den sonra Musluman devletler ordularinda da hizla yayginlasmistir 15 yuzyilin ikinci yarisindan itibaren ozellikle Osmanli Devleti tarafindan etkili bir bicimde kullanilmistir Osmanlilar barutu el silahlarinda tufek olarak kullanmaya hizla gectiler Fatih Sultan Mehmet 1453 yilinda Istanbul un Fethi sirasinda devasa kusatma toplari kullanmistir 1514 tarihindeki Caldiran Muharebesi nde 1516 tarihindeki Mercidabik Savasi nda ve 1517 tarihli Ridaniye Savasi nda etkili ve yaygin olarak kullanilmisti Esasen Osmanli Devleti nde atesli el silahlarinin kullanimi 1421 1444 yillari arasinda hukum suren II Murat in saltanatlik donemine kadar geri gitmektedir Burada anlatilmaya calisan barutlu silahlarla savas tarzinin Avrupa daki gelisimi Bati li tarihciler tarafindan arastirilmaya baslanmasi tarihci in 1955 yili baslarinda Belfast daki bir universitenin duzenledigi konferansta yaptigi acilis konusmasindan gelmektedir Roberts 1560 1660 yillari arasinda Avrupa da savas tarzinin gecirdigi onemli donusumlerin toplumu tamamiyla degistiren bir Askeri Devrim oldugunu savunmaktadir Izleyen yillarda bircok bilim insani bu konuyu destekleyen ya da karsi gelen calismalarda bulunmustur Bu devrimin ne zaman oldugu ya da devrim degil de yavas yavas olusan bir degisim oldugu hala bir tartisma konusudur Bu baglamda Askeri Devrim soz konusu yillarda Avrupa ordularindaki donusumlerden sadece bir tanesi atesli silahlarin kullanimiyla ilgilidir Michael Roberts ve bu konuda arastirma yapan diger Bati li tarihcilerden cogu acisindan inceleme alani Avrupa dir Dolayisiyla literarturdeki Askeri Devrim Michael Roberts in ya da Geoffrey Parker in Askeri Devrimi gerecekte Avrupa Askeri Devrimi olarak anlasilmalidir 16 yuzyilin baslarindan itibaren ozellikle Italyan devletlerinin ordularinda gozlenen atesli silahlarin yayginlasmasi bu ordularda diger savasci unsurlarin sayisinin hizla dusmesine yol acmistir Okcular kargicilar suvariler ve kilicli savascilarin ordu icindeki sayisi hizla azaltilmistir Bunlarin yerini elde tasinan atesli silahlari kullanan savasci unsurlar almaya baslamistir Tufekcilerin ordularda agirlik kazandigi bu ilk evrelerde atis yenileme hizinin ve menzilin dusuk olmasi diger savasci unsurlarca desteklenmesini gerektirmistir Bircok catismada tufekciler kare duzeninde saf tutmus kargicilar tarafindan korunmuslardir Barutun atesli silahlarda kullanimiBarutun silahlarda kullanimi konusunda eski bilgiler MS 900 lu yillara kadar gitmektedir Bu tarihlerde insan gucunun firlatabileceginden cok daha uzaga mizrak firlatmak icin dip kismina barut konulan borular kullanildigi biliniyor MS 14 Yuzyilda Cin de ici bos demir gullelere barut doldurularak ilkel bir cesit el bombasi kullanildigi ile ilgili kayitlar vardir Cin de Song Hanedani 12 yuzyila gelinceye degin hem maden toplar hem de elle atilan bombalar kullandilar Barutun silahlarda kullanimi yavas bir hizla da olsa batiya yayilmistir Bazi 14 yuzyil Arap ve Avrupa metinlerinde toplardan soz edilmektedir Bugun icin bildigimiz Avrupa da uretilmis toplarla ilgili ilk cizim 1327 tarihlidir ve Cin deki 1128 tarihli bilinen en eski cizimle oldukca belirgin benzerlikler gostermektedir Avrupa da atesli silahlarin kullanimiAvrupa yuzyillar boyunca sik sik savaslarin yasandigi bir kita olmustur Ingiliz tarihci Aslinda Avrupa tarihindeki hangi yuzyil askerlerin yuzyili degil ki demektedir Erken Modern Donem icin verdigi ornekler 18 yuzyilda barisla gecen en uzun surenin 16 yil 16 yuzyilda on yildan az ve 17 yuzyilda dort yil oldugunu belirtir Anlasmazliklari silah yoluyla cozmeye olan olagan disi egilimden soz eder Bu egilim daha kesin sonuc alici taktikler silahlar ve duzenlemeler arayisina yol acmistir Sonuc olarak Bati nin yukselisi buyuk olcude guc kullanimina dayanmistir Bu arayislar Askeri Devrim le Avrupali guclerin savas yetenegini ilerletmisti Askeri Devrimin onemli bir boyutu da atesli silahlarin kullanimin ana silah kategorisi olacak bicimde genislemesidir Zaten Orta Cag in son yarisi ve Erken Modern Donem suresince insanlar icin savas cikarlari savunmanin ve amaclara ulasmanin en iyi araci olarak dogal gorunuyordu Savas bir bakima hegemonik gucten yoksun bir uluslararasi sistemin kacinilmaz sonucuydu Avrupa da atesli silahlarin bilinen en eski kullanimi 1118 de Morolar tarafindan Zaragoza ya karsi kusatmada kullanilmistir Daha sonra Ispanyollar tarafindan Morolara karsi kullanildigi bilinmektedir Zamanla top kullanimi Avrupa ya yayilmistir Ornegin Agustos 1346 da Ingiliz Fransiz savasi Crecy Muharebesi nde Ingiliz ordusu tarafindan kullanilmisti 14 yuzyil basina kadar Avrupa da top kullanimi istisnai olarak goruldugu anlasiliyor Savas alanlarina yerlesmesi ise 14 yuzyilda basladigi anlasilmaktadir Surlara karsi atesli silahlarin top kullanimina 1370 lerden once rastlanmaz 1420 lerden oncesinde ise ender gorulur Ozellikle Bati Avrupa da 11 yuzyildan itibaren sayica cok artan tas satolar savaslarin stratejisini de degistirmistir Artik amac dusman kuvvetlerini imha etmek ya da savasamaz duruma getirmekten cok isgal edilmek istenilen bolgedeki mustahkem mevkileri ele gecirmekti Aksi takdirde ordu geri cekildiginde bolge uzerinde kurulmus olan hakimiyet sona ermektedir Sonuc olarak savaslar buyuk olcude masrafli ve uzun suren kusatmalar seklinde olmustur Savaslarin bu sonucsuzlugu 15 yuzyilda kusatma toplarinin kullanilmaya baslanmasiyla asildi Toplarin dikine insa edilmis duvarlar karsisinda son derece parlak sonuclar sagladigi gorulmustur Ornegin 1405 yilinda bir Iskoc kalesi olan tek bir Ingiliz topunun ilk atisi ardindan teslim olmustur Butunuyle farkli nedenlerle olsa bile top atisi oyle gorunuyor ki bardagi tasiran damla olmustu 15 yuzyil ortalarina gelindiginde artik pek cok mustahkem mevki top atesiyle dusuruluyordu Surlara karsi atesli silahlarin kullanilmasindaki teknikler 15 yuzyil sonlarina dogru daha gelistirilmisti Hunerli topcularin elinde top artik cok etkili bir silahtir Machiavelli 1519 ta yazdigi bir yazisinda 1494 ten itibaren ne kadar kalin olursa olsun topcu atesinin birkac gun icerisinde yikamayacagi hicbir sur yoktur diyordu Mons Meg Yuzyil Savaslari nin Fransiz zaferlerinin yasandigi son evrede 1430 1433 ve 1437 de toplar mustahkem mevkilere karsi o denli etkili oldu ki savunan tarafa kisa surede yikim getirdi 1430 lardan itibaren kusatma toplari Bati Avrupa daki geleneksel dikey tas surlari birkac gunde tas yigini haline getiriyordu Normandiya da 70 ten fazla Ingiliz mustahkem mevki Fransiz toplari tarafindan 1449 1450 yillari arasinda iki yildan kisa surede dusurulmustur Kusatma silahi olarak topun kullaniminda onceleri buyuk capli toplara yonelindi 1440 li yillarda Hollanda da dokulmus adi verilen top 8 5 ton agirligindadir ve 50 cm capinda tas gulleler kullanmaktadir Ne var ki bu buyuklukteki toplarin kullanisli olmadigi hemen ortaya cikti bir yerden bir yere tasinmasi cok zordu Tasinmasi cok daha kolay daha kucuk capli toplar kullanildi Ister istemez seferlere cok sayida top katiliyordu Balkanlar a topun ilk gelisi 1351 de Venedik tarafindan Macarlara karsi topraklarini savunmalari icin Zara kentine gonderilmesiyle olmustur Yine 15 yuzyilda el silahi olarak kullanilan atesli silahlar denendi ve benimsendi Yuzyilin sonlarina dogru Italyan devletleri arasindaki savaslarda ordular bu silahlarla donatilir olmuslardi Venedik Cumhuriyeti 1490 yilinda ordudaki tum tatar yaylarini tufeklerle degistirmistir Oysa o donemin silah teknolojisiyle atesli silahlar ok gibi menzilli silahlara gore menzil isabet orani ve atis yenileme hizi olarak cok zayif durumdadir Usta bir okcu 200 metre mesafeye kabul edilebilir bir isabet oraniyla dakikada alti atis yapabilirken 16 yuzyil basinda arkebuzlerin atis yenileme hizi birkac dakikada bir ve etkili menzili 100 metredir Ne var ki usta bir okcu olabilmek icin yillar gerekli iken savas alaninda ise yarayabilecek bir tufekcinin bu seviyeye gelmesi icin birkac gunluk egitim yeterlidir Boyle olunca cok daha fazla sayida tufekciyi ordularda istihdam etmek mumkun oluyordu Tufekcilerin daha buyuk sayilarda saglanabilir olmasina karsin ordularda tufegin ana silah olmasi yine de bir yuzyil almistir Bu gelismeler yillar icinde kilicla dovusen unsurlari ordulardan tasfiye etmistir 1515 sonrasinda pek gorulmez oldu Ayni sekilde baltali kargi da halbert terk edildi Avrupa Askeri DevrimiYildiz tabyalar Yildiz tabya mustahkem mevkilerin duz hatlarda dikine yuksek duvarlar yerine boynuz seklinde cikintilar yapan yuksek olmayan ve tas yerine cogunlukla sikistirilmis toprak kullanilan tahkimat turudur Ortaya ciktigi donemde Italya da alla moderna modern tarz Italya disinda ise trace italienne Italyan tarzi olarak tanimlanan bu tahkimat mimarisi dogrudan gelen top gullelerine karsi cok daha dayanikli savunma saglamaktaydi Ordularin buyumesi Yildiz tabyalar da kuskusuz savunmada top kullaniyorlardi Savunmanin top kullanmasi bu tarz bir tahkimatla birlesince saldiri gucleri icin hendekler kazilmasi ve kuvvet yigilmasi gerekli oldu 16 yuzyilda bir Italyan muhendisi saldiran tarafin 20 binden az olmamak uzere her bir savunmaciya karsi on askeri seferber etmesi gerektigini ileri surmustur Taktikler Yaylim atesiyle ilgili eldeki en eski belge 8 Aralik 1594 tarihli bir cizimi de iceren mektuptur Mektubu yazan bu fikri Antik Roma metinlerini dikkatlice inceleyerek gelistirdigini yazmaktadir Yaylim atesi bir askerin belirlenmis hareketleri adeta karmasik bir makinenin parcalari gibi siki bir disiplinle yerlesmis bir aliskanlikla yapmasini gerektiriyordu Bunu saglamanin tek yolu yeniden ve yeniden saf olusturma uygulamasini da kapsayan bezdirici talimlerdir Bu zorunluluk askeri birlikleri daha kucuk birimlere bolmeyi gerektirdi Ister istemez daha cok talim subayina ihtiyac vardi Sonuc olarak yaylim atesi taktigiyle tertiplenis kare duzeninden saf duzenine gecilmesini zorladi Artik her sey bir saat mekanizmasi dakikliyigle ve subaylarin komutlariyla yapiliyordu Askeri Devrim kitabinin Turkce cevirisi icin 2006 subatinda yazdigi onsozde 1594 1595 yillari arasinda Hollanda da yaylim atesi taktiginin kesfedildigini ancak1620 lere kadar ilerleyerek yaylim atesi taktiginin kullanildigina dair bir bulguya ulasamadigini belirtmistir Parker bu taktigin izleyen uc asir boyunca Bati nin ustun bir askeri guc olarak Asya da etki alanlari elde etmesinde en basat taktik oldugunu belirtiyor Ardindan Gunhan Borekci nin bir Osmanli belgesine yaptigi atifta deginmektedir Bu belgede 1605 yilinda Yeniceri nin yaylim atesi taktigini ustalikla uygulamakta oldugu ortaya konulmaktadir Silahlar donanimOrta Cag Avrupasi nda toprak sahibi soylularin olusturdugu sovalye ruhuyla bireysel beceriyle dovusen agir suvari efsanelestirilmistir Bu daha cok romantik bir yazindir Gercekler ise bunu dogrulamaz Bu tur yaklasimlar yer yer yanlis gozlem ve yargilardan kaynaklanmistir Ornegin Bizans imparatoru Aleksios Komnenos un kizi Anna Komnini Aleksiad da babasinin Norman suvarilerine karsi konulamayacagina inandigini yazmistir Oysa babasi Aleksios muharebe alaninda Norman suvarilerini kolayca etkisiz birakmistir Aslinda Orta Cag da suvarinin kesin sonucu belirledigi pek az muharebe vardir Avrupa disina yayilimIslam dunyasinda atesli silahlarin ilk olarak Memluklar tarafindan kullanildigi biliniyor Ancak Cin den mi yoksa Avrupa dan mi geldigi konusunda henuz kesin bir bilgi yoktur Osmanli Imparatorlugu Top kullanimi Osmanli da atesli silahlarin ne zaman kullanilmaya basladigi konusuna eldeki kaynaklara dayanarak kesin bir yanit verme olanagi yoktur Bu yuzden bu konuda farkli yaklasimlar olmasi kacinilmazdir En olasi aciklama Yeniceri Ocagi na dayandigi yonundedir Ne var ki Yeniceri Ocagi nin kurulus tarihi de net degildir Yaklasik olarak 1362 1365 olarak alinabilir Dahasi kurulusundan sonraki bir tarih araliginda atesli silahlarin ordu kullanimina alindigi kabul edilmelidir Buna gore 14 yuzyilin ikinci yarisi icinde bir tarihten itibaren top kullanildigina hukmetmek gerekecektir Ismail Hakki Uzuncarsili topun Osmanli ordusunda 1389 tarihli I Kosova Savasi ndan itibaren kullanilmaya baslandigini ordunun merkezinde konuslandigini bu tarihte orduda Haydar isminde bir topcu bulundugunu bildirmektedir Bu muharebede Sirplar in da Osmanli karsisinda top kullandigi bilinmektedir Bunu destekleyen bazi belgeler vardir Musluman devletlere gonderilen zafernameler de top kullanildiginin acikca belirtilmistir Diger yandan Halil Inalcik yuruttugu arsiv calismalarina dayanarak top kullanimini II Murad donemine 1421 1451 koymaktadir Yine bir timar icmal defterindeki kayda gore Yildirim Bayezid doneminde 1389 1402 topculugun orduda bir kurum olarak basladigina dolayisiyla kurulusunun cok daha eskilerde olabilecegini belirtmektedir Top kullanimiyla ilgili diger bir bilgi Ismail Hami Danismend tarafindan verilmektedir Danismend Osmanli ordusunda 1364 yilinda yapilmis bir top oldugunu ve bunun ayni yil Karamanlilar la yapilan savasta kullanildigini belirtmektedir Bunun gibi belgeler Osmanli nin 14 Yuzyil ortalarindan itibaren top kullanimina butun butun yabanci olmadiklarini ellerinde cok kisitli sayida da olsa top bulundugunu gostermektedir Yine de Avrupa da toplarin savas alanlarinda daha erken ortaya cikmasina ve 15 Mayis 1373 tarihinde Papa XI Gregoire nin yayimladigin bir emirle Turklere savas aletleri yapim malzemeleri ve silah satisini yasaklamasi Osmanli nin elinde bulunan toplarin kaynaklari hakkinda bir fikir vermektedir Nitekim 1389 Kosova Muharebesi nde kullanilan toplarin Dubrovnik ten satin alinmis oldugu ileri surulmektedir Kusatma amacli buyuk capli toplarin nakliye olanaksizligi top dokumu icin gerekli tum hammadde ve malzemenin develerle ya da sigirlarin cektigi arabalarla savas bolgesine tasinmasi ve kusatilacak kentin yakinlarinda bir yerde dokulmesiyle cozulmustu II Murad donemi 1404 1451 kusatilan kalelerin yakininda top dokulmeye baslandigi donem olarak belirtilir Germehisar ve Semendire kusatmalarinda 1440 Akcahisar da 1448 kale yakinlarinda top dokumhaneleri kurulmustur Teknoloji nereden gelirse gelsin Osmanli da atesli silahlarin artik etkin bir sekilde kullanildigi donem olarak II Mehmed donemi 1451 1481 gosterilmektedir Topun hukumdarlik yillari 1481 1512 olan II Beyazit donemine kadar sadece kusatmalarda yer aldigi tufegin ise daha gec bir tarihte 15 yuzyilin ilk yarisinda kullanildigi ileri surulmektedir Her halukarda Osmanli nin atesli silahlari daha dogudaki Musluman devletlerden once kullanima aldigi ortadadir Tufek kullanimi Balkanlar daki istilalarda Bosnak ve Sirplar la yapilan savaslarda cok sayida tufek ele gecirildigi buralardaki tufek imalathanelerinin uretimlerine Osmanli gozetiminde devam edildigi bilinir Osmanlicada benimsenen tufenk sozcugunun de Bosnakcadan geldigi anlasilmaktadir Osmanli kuvvetleri 1421 yilinda II Murat saltanati sirasinda Selanik i ele gecirilmesinde 1442 de Sivrihisar kusatmasinda tufek kullanilmistir Varna Muharebesi nde 1444 top ve tufek onemli olcude kullanildi Muhtemelen Yenicerilerin atesli silahlarla donatilmasi II Murat donemine denk gelmektedir Osmanli ordusunun atesli silahlarla donatilmis olmasi hem batida hem de doguda yayilmasinda onemli rol oynamis atesli silahlarla donatilmamis geleneksel ordular karsisinda kesin bir ustunluk saglamistir Ozellikle topcu ana kutlesi suvari olan ordular karsisinda ilk anda yarattigi patlamalarla ustunluk saglamisti Suvari atlari hic aliskin olmadiklari bu ses karsisinda panige kapilmis ve sevk edilemez hale gelmistir Bu durum en belirgin olarak Osmanli ile Memluk Sultanligi ve Safevi Imparatorlugu arasindaki savaslarda gorulmektedir Safevi hukumdari Sah Ismail ordusu karsisinda 1514 tarihindeki Caldiran Muharebesi nde Osmanli ordusunun ancak toplarin destegi sayesinde yenilgiden kurtuldugu ve hatta bu sayede savasi kazandigi gorgu tanigi Venedik elcisi tarafindan belirtilmektedir Kuskusuz bu son anda topcu atesiyle saglanan zafer Osmanli yoneticileri icin cok onemli bir deneyim olmustur Caldiran Muharebesi sahra toplarinin ilk kullanildigi muharebedir Osmanli Imparatorlugu nun Balkanlar uzerinden Avrupa iclerine dogru yayilmasi Venedik Cumhuriyeti Osmanli nin ilgisini Asya ya kaydirmak stratejisiyle Akkoyunlular i Osmanli ile savasa ikna etmek uzere bir elci gondermisti Elcinin yaninda goturdugu hediyeler arasinda birkac top bomba malzemeleri tufek barut gulle kursun ve 3 000 Venedik Dukasi degerinde cesitli silahlar vardir Akkoyunlu hukumdari Uzun Hasan Venedik ten bekledigi top ve tufekler ile bunlara ait muhimmat geciktigi icin saldiriya gecmis ve Osmanli atesli silahlari karsisinda yenilgiye ugramistir Osmanli Imparatorlugu nun sadece atesli silahlarin ana silah olarak kullanilmasinda degil teknolojide de ornegin top dokumu ve barut imalati en azindan erken yuzyillarda ve Asya uygarliklarina gore belirgin bir ilerleme gosterdigi anlasilmaktadir Bu teknolojiyle savas halinde olmadigi Islam devletlerine atesli silahlarla ilgili yardimlarda bulunmustur Ornegin 16 yuzyilin hemen baslarinda bir Portekiz filosunun Hint Okyanusu nda Uzakdogu limanlari ile Kizildeniz arasindaki deniz ticaret yolunu kesmesi uzerine Memluk Sultanligi na gemi yapimiyla ilgili yardimlarin yaninda onemli olcude top ve barut gonderdigi bilinmektedir Cesitli tarih kaynaklarindan anlasilmaktadir ki Osmanli yonetimi dusmanlarina karsi mucadelelerinde atesli silahlari sadece savaslarda degil onlarin dusmanlarini desteklemek icin de kullanmistir Osmanli ya karsi Safevi Imparatorlugu nu destekleyen Portekiz e karsilik olarak Etiyopya ya Hindistan a ve Sumatra ya Safeviler e karsi Ozbekler e atesli silahlar ve bunlarda donatilmis askerler gondermistir Tum bunlara karsin Osmanli nin askeri alandaki basarisi ve bu sayede cok genis topraklara yayilmasi sadece atesli silahlara dayanmamaktadir Esas basari Avrupali rakiplerinin cok daha sonra gelistirecekleri dogrudan sultana bagli daimi profesyonel bir askeri guc olusturmalari temelinde yukselmistir Sultanin kullari olan bu muvazzaf askerler sultana siddeti zoru kullanma tekeli saglamistir Tasra eliti kontrolundeki askeri guclerden esas olarak timarli sipahiden cok daha organize olan bu askeri guc sultanin otoritesini onun sahsinda merkezilestirmistir Safevi Imparatorlugu Safevi ordusunda atesli silah kullaniminda ilk adimlar Sah Ismail zamaninda 1502 ve 1509 yillarinda Venedik Cumhuriyeti nden top ve teknisyen saglama girisimleriyle olmustur Caldiran Muharebesi yenilgisi de atesli silahlar edinme yonelimini guclendirmistir Topcu ve tufekcilerden olusan kucuk de olsa bir birlik 1516 yilinda teskil edilmistir Bu birligin Safevi ordusuna sagladigi guc 1528 yilinda Cem Muharebesinde bir Ozbek ordusunu bozguna ugratmistir Hem bu muharebede hakkindaki kayitlardan hem de 1530 tarihli bir askeri rapordan Safevi ordusu birkac yuz top ve birkac bin tufekciden olusan bir bilesene sahip oldugunu gostermektedir Safevi ordu gelenegi I Abbas oncesinde agirlikli olarak Turkmen kabile savascilarina dayanmaktadir Bunlarin yaninda saray muhafizlari hukumdarin muhafizlari olarak gorev yapiyorlardi Bireysel olarak askere alindilar maaslari hazineden odenirdi Onlar da Turkmen kabilelerindendiler ve kabile bagliliklari surmektedir Yine de maaslari saraydan odendigi icin ve ayricalikli konumlari nedeniyle hukumdara saglam bir bagliliklari vardir Sayilari 1 500 dolayindadir I Tahmasb doneminde 5 bin sayisina ulastilar Atesli silahlar Safevi ordusunda bu donemde ve bu unsurlar tarafindan kullanilmaya baslanmistir I Abbas zamaninda sayilari 10 bini buldugu gibi devletin en ust duzey burokratlari oldular Hatta Turkmen kabile sefleri yerine eyalet valileri gurci adi verilen bu burokratlar elindeydi I Abbas in elinde buyuk babalarindan I Tahmasb h y 1524 1576 tarafindan kurulan piyade suvari ve topcu birliklerinden olusan bir ordu zaten vardir O gulamlardan olusan yeni bir teskil kurarak bu orduyu buyuttu Atesli silahlara dayali bir ordu ve burokratik rejim 1063 yilinda Tebriz yakinlarinda bir Osmanli ordusunu bozguna ugrattiginda atesli silah kullaniminin sagladigi ustunlugu kullanmisti I Abbas in doneminde de her ne kadar Turkmen hafif suvarisi orduda cok onemli bir unsur olmayi surdurse de topcular ve tufekciler ana bilesen haline gelmistir Babur Imparatorlugu Baburluler in bilinen anlamda top kullanimi icin tespit edilebilen tarihler 16 yuzyilin ilk ceyregidir Dogu sinirlarinda Safevi varligina karsi Osmanli Imparatorlugu Turkmenistan da bir siyasi askeri varlik olusturan Ozbeklere atesli silah gondermisti Kanuni Sultan Suleyman h y 1520 1566 zamaninda bir miktar top tufek ve bunlari kullanmakta usta yeniceri gonderilmisti Ancak Safevilere karsi kullanilacagi dusunulerek gonderilen bu toplar bolgede hakimiyet kurmak isteyen hanlar tarafindan birbirlerine karsi kullanilmistir Rakip hanlari saf disi ederek hakimiyet alanini gelistiren Abdullah Han bu silahlari ve ustalari devr almistir 16 yuzyilin sonlarina dogru artik top dokmeye basladilar Abdullah Han in kusatmada top kullandigina iliskin en eski bilgi 1571 yilindaki Andhoy kusatmasinda kullanildigina isaret eder Hafif sinif toplar darbzen olarak bilinen toplardi ve Buhara Hanligi nda uretilemiyor Osmanli dan aliniyordu Kazan adi verilen genis namlu agziyla daha cok havan sinifi toplar ise esas olarak kusatmalarda kullanilmaktadir Tum bunlarin bakir olarak dokuldugu anlasilmakta olup zayif bir dokum teknigi kullanildigi ortadadir Ozbek kuvvetleri I Abbas in Safevi ordusunda atesli silahlari yerlestirmesine kadar ellerindeki silahlarla basarili oldular Ancak 1595 ten itibaren Safevi ordusu atesli silahlar konusunda bir duzene kavusmustu Sah Abbas bu tarihte Horasan uzerine yurudu ve tum Horasan i Ozbeklerden geri aldi Babur Imparatorlugu 1526 yilinda Babur Sah tarafindan kuruldugunda Osmanli Imparatorlugu Memluklar in baskenti Kahire yi 1517 yilinda almis Kizildeniz kiyilarina ulasmis Arap Yarimadasi boyunca guneye dogru genislemeye baslamisti Bu tarihlerden once bile Arap Yarimadasi nda Memluk ulkesinde ve hatta Hindistan da Rumi Rumlu olarak bilinen insanlar vardir Rumlu dogrudan dogruya Osmanli anlaminda kullanilmaktaydi Bunlarin bir kismi asker denizci ve atesli silahlari taniyan askeri ya da teknik uzmanlardir Esasen bunlarin bir kismi II Bayezit emriyle Memluk Sultanligi na gonderilen uzmanlardir Hint Okyanusu nda Portekiz filolarinin Hindistan la Kizil Deniz arasindaki ticareti kesmeleri uzerine bu ablukayi kirmak icin yardim olarak gonderilmislerdi Diger yandan Bati Anadolu dan ve Orta Anadolu dan daha genis gecim olanaklari arayan maceraci denebilecek kisiler de Hindistan a gitmislerdi Babur Han bu unsurlari istihdam ederek Babur ordusunu Osmanli ordusu tarzinda teskil etmistir Bu rumlular icinde ozellikle Ustat Ali Kulu adi bilinmektedir Diger bir rumlu uzman Mustafa Rumi adi zikredilir Notlar dis baglanti Gunhan Borekci nin calima ve makaleleri 8 Aralik 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Mart 2018 Kaynakca Yunus Ince Osmanli Devleti nde Barutun ve Atesli Silahlarin Kullaniminin Yayginlasmasi 24 Mart 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 506 Parker Cambridge Savas Tarihi sh 112 G Parker Askeri Devrim sh 1 Parker sh 5 Parker sh 2 Top Tufek ve Sungu Yenicagda Savas Sanati 1453 1815 kolektif Jeremy Black Giris sh 8 Albert Manucy Artillery Through the Ages A Short Illustrated History of Cannon Emphasizing Types Used in America 24 Mart 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde sh 3 Yusuf Ince Sh 515 Geoffrey Parker Askeri Devrim Sh 300 Parker Askeri Devrim sh 10 Parker Askeri Devrim sh 11 a b Parker Askeri Devrim sh 12 13 Parker Askeri Devrim sh 14 Parker Cambridge Savas Tarihi sh 113 a b Giray Fidan Cin Kaynaklarina Gore 6 Yuzyil Osmanli Cin Iliskileri ve Cin deki Osmanli Atesli Silahlari sh 73 a b Parker Cambridge Savas Tarihi sh 23 Parker Cambridge Savas Tarihi sh 115 Parker Cambridge Savas Tarihi sh 24 Parker Cambridge Savas Tarihi sh 117 Parker Cambridge Savas Tarihi sh 120 Parker Askeri Devrim sh 26 Parker Askeri Devrim sh 27 28 Parker Askeri Devrim VIII Parker Cambridge Savas Tarihi sh 91 Cambridge Savas Tarihi sh 88 89 a b c J Grant Sh 66 a b c Yusuf Ince Sh 507 509 Yusuf Ince Sh 508 a b Giray Fidan Cin Kaynaklarina Gore 16 Yuzyil Osmanli Cin Iliskileri ve Cin deki Osmanli Atesli Silahlari 31 Mart 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde Salim Ayduz Sh 267 Salim Ayduz 268 Salim Ayduz Sh 269 Yunus Ince Sh 510 Salim Ayduz Sh 270 Jonathan Grant Osmanli Gerilemesini Yeniden Dusunmek Osmanli Devleti nde Askeri Teknolojinin Yayilmasi 15 Yuzyildan 18 Yuzyila Kadar 20 Subat 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 66 Yusuf Ince Sh 509 D E Streusand Sh 96 Salim Ayduz Osmanli Askeri Teknoloji Tarihi Atesli Silahlar Sh 266 Yunus Ince Sh 509 dipnot 22 Mucteba Ilgurel Osmanli Imparatorlugunda Atesli Silahlarin Yayilisi20 Aralik 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 301 Douglas E Streusand Atesli Silahlar Caginda Islam Imparatorluklari Osmanlilar Safeviler Baburluler Sh 95 Yunus Ince Sh 511 513 Yunus Ince Sh 511 512 Salim Ayduz Sh 272 Yunus Ince Sh 510 513 Yusuf Ince Sh 513 514 Yusuf Ince Sh 513 515 a b Streusand sh 174 Streusand sh 158 Streusand sh 175 S Serkan Ukten Buhara Hanligi nda Sibani Hanedani Devrindeki Savas Sanati Silah ve Techizat sh 301 303 Ukten sh 302 305 Ukten sh 306 307 Salih Ozbaran Bir Osmanli Kimligi 9 Nisan 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde sh 62KaynakcaGeoffrey Parker Cambridge Savas Tarihi Geoffrey Parker Askeri Devrim Bati nin Yukselisinde Askeri Yenilikler 1500 1800 Douglas E Streusand Atesli Silahlar Caginda Islam Imparatorluklari Osmanlilar Safeviler Baburluler Yunus Ince