Kösedağ Muharebesi, 3 Temmuz 1243 tarihinde Anadolu Selçuklu Devleti ile Moğollar arasında gerçekleşen ve Selçuklu Devleti'nin yenilip Moğol tâbiiyetine girmesiyle sonuçlanan muharebedir. Kösedağ Muharebesi, sonuçları bakımından Türk tarihi içerisinde özel bir yere sahiptir.
Kösedağ Muharebesi | |||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Anadolu'nun Moğollar tarafından istilası | |||||||||||
Kösedağ Muharebesi’ni gösteren bir resim. | |||||||||||
| |||||||||||
Taraflar | |||||||||||
Destek: — Gürcistan Krallığı— Trabzon İmparatorluğu | Destek: — Haçen Prensliği | ||||||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||||||
Güçler | |||||||||||
| |
Baycu Noyan kumandasındaki Moğol ordusu ile karşılaşan Anadolu Selçuklu kuvvetleri, öncü birlikler arasında meydana gelen ilk çarpışmanın ardından dağılmış, baştan beri hatalı kararlar veren Sultan II. Gıyâseddin Keyhüsrev de aynı şekilde davranıp savaş meydanını terk edince, Moğol ordusu kolay bir zafer kazanmıştır. Muharebenin ardından hiçbir mukavemet görmeden ilerleyen Moğol ordusu önce Sivas önlerine geldi, kent halkının teslim olması üzerine Moğollar kenti yağmaladılar ama halka zarar vermediler. Ardından Kayseri kuşatıldı ve düşürüldü, kent halkı ya katledildi ya da esir alındı. Dönüş yoluna geçen Moğollar, Erzincan'ı da aynı şekilde yakıp yıktılar.
Savaşın meydana geldiği Kösedağ; Sivas'ın Zara ilçesinde, günümüzde de aynı adı taşıyan bir dağdır. Anadolu Selçuklu ordusunun bu dağın kuzey eteğinde, Kelkit Çayı'na yakın bir düzlükte dağın yamacına yaslanmış olarak kamp kurduğu, İranlı tarihçi İbn Bîbî’nin anlatımından anlaşılmaktadır. Sonuçları bakımından Türk tarihinde özel bir önem taşıyan Kösedağ Muharebesi; Moğolların zaman içinde Anadolu'nun çoğunluğuna hâkim olmalarına, Selçukluların Moğol tâbiyetine girmesine, ayrıca devlet gelirlerinin önemli bir kısmının her yıl vergi olarak Moğollara gönderilmeye başlanmasına, bu vergiler giderek arttıkça da hem devletin hem de halkın yoksullaşmasına neden olmuştur.
Muharebe öncesi genel durum
Moğolların İslam ülkelerine karşı giriştikleri ilk saldırı Harezmşahlar Devleti üzerine olmuştu. Hükümdarlık yılları 1200 – 1220 olan Harezmşah hükümdarı Alâeddin Muhammed, taktik hataları sonucunda ağır bir yenilgiye uğramış; 1220 yılında ise devlet çökmüştür. Moğollar Semerkant, Buhara ve Otrar’ı ele geçirdikten sonra Maveraünnehir ve Horasan’a yayılmışlardır. Bu yayılmayla İslam dünyasının en büyük ve en zengin kentleri büyük bir yıkıma uğradı.
Moğol İmparatoru Cengiz Han 1227 yılında ölünce yerine oğullarından Ögeday geçmiştir. Ögeday, babasının hükümdarlığında yarım kalan Harezmşah Devleti topraklarının istilasını tamamlamayı ve Alâeddin Muhammed’in yerine geçen oğlu Celâleddin Harezmşah’ı ortadan kaldırmayı hedeflemiştir. Bunun için 1228 yılında Cormagon Noyan komutasında Azerbaycan’a 30 bin kişilik bir birlik göndermiştir. Bu sırada toplayabildiği askerî gücü arkasına alan Celâleddin Harezmşah, Moğollara karşı mücadeleye girişmiştir. Kısa süreliğine devleti toparlamayı başarmış olmakla birlikte, 1230 yılında Anadolu Selçuklu Devleti’yle kalkıştığı Yassıçemen Muharebesi yenilgisiyle Harzemşahlar Devleti’nin gücünden geriye sadece Celâleddin Harzemşah’ın yararsız azmi kalmıştır. Diğer tarafta Çormagon Noyan ise, Celaleddin Harzemşah üzerine yürümeden önce Gürcü Krallığı üzerine yürümüştür. Tiflis, Ani ve Kars gibi kentleri art arda düşürmüş, 1229’da Krallığı tabi bir devlet haline getirmiştir. Bundan sonra Celaleddin Harzemşah’la ilgilenmiştir. Celaleddin Harzemşah esasen Yassıçemen Muharebesi’nde elindeki orduyu büyük ölçüde kaybetmişti, yine de kuvvet toplayıp Çormagon Noyan’ın karşısına çıkmıştır. Toplayabildiği son kuvvetleri de böylece elden çıkarmış oldu. Harzemşahlar ülkesini istila eden Moğollar sonuç itibarıyla Anadolu Selçuklu’yla sınırdaş devletler olmuşlardır. Yakın Doğu’da Moğol istilasına uğramamış olan üç devlet kalmıştır, Abbasi Halifeliği, Eyyubiler ve Anadolu Selçuklu Devleti.
Moğol İmparatorluğu neredeyse tüm Güney Kafkasya’yı, Gürcistan’ı ve Ermenistan’ı kendine bağlamış, Gürcü ve Ermeni soyluları, askerleriyle birlikte Moğol kuvvetlerine katılmak zorunda kalmışlardı.
Anadolu’nun Moğollar tarafından istilasına yol açan Kösedağ Muharebesi öncesindeki yıllarda, Anadolu Selçuklu Devleti doğu sınırlarında en büyük tehdit olarak Moğollarla sınır komşusudurlar. Eyyubiler ise kuzeye doğru yayılarak Artuklular’ı kontrol altına almışlar, onların elinde olan Ahlat’ı ve Silvan’ı ele geçirmişler, Anadolu Selçuklu ile doğudan ve güneyden sınır komşusu olmuşlardır. Anadolu Selçuklu’nun doğu sınırlarında ise vergi ödeyen Ermeni Krallığı, Artukluların bir kolu ve Mengücekliler yer almaktadır. Kuzeyde ise diğer bir vergi ödeyen tabi devlet olan Trabzon Rum Devleti vardır.
Yaklaşan Moğol tehdidi
Harzemşahlar Devleti’nin Anadolu Selçuklu ordusu ile 1230 yılında gerçekleşen Yassıçemen Muharebesi sonucu yıkılması ve kısa süre sonucu Moğollarla sınırdaş olması, Anadolu Selçuklu için Moğol tehlikesinin yaklaşmış olduğu yönünde ilk tehlike işaretiydi. Nitekim Çormagon, zaman kaybetmedi, bağımsızlığını korumakta olan Müslüman ülkeler üzerine yayılmacı akınlara başlamadan önce Anadolu Selçuklu’nun, Eyyubi meliklerinin ve Artuklu’nun gücünü tespit edebilmek için 1231 yılında Doğu ve Güneydoğu Anadolu üzerine geniş çaplı bir yoklama akını yapmıştı. Bu akında Anadolu Selçuklu sınırını geçerek Ahlat, Diyarbakır, Malatya, Harput ve Silvan şehirlerini ele geçirip yağmaladıktan sonra Azerbaycan’a dönmüştür. Anadolu Selçuklu sultan I. Alaeddin Keykubad dahil bölgedeki tüm Türk hükümdarı bu yıkıcı saldırı karşısında suskun kaldılar. Çormagon ertesi sene 1232’de Anadolu Selçuklu sınırını Erzurum yönünde yine aşıp hızla Sivas yakınlarına kadar ilerledi, burada bir kervansarayı basmış, çok sayıda insan öldürüp esir almış, tahribat yapılmıştır. Başka hiçbir yerleşime zarar vermeden geri çekildi. Hızla yapılan bu akın esasen Anadolu Selçuklu topraklarını tanımak için yapılan bir keşif seferidir. İbn Bibi’ye göre Alaeddin Keykubad bu kez, Emir komutasında, “Mefâride-i halka-i hâss”, “gulâmân-ı dergâh” ve “mülâzımân-ı yatak-i hümâyûn”’dan oluşan saray gulamlarını bölgeye göndermiştir. Ordu bölgeye ulaştığında Moğollar çoktan uzaklaşmış bulunuyordu. Kemaleddin Kamyar, bölgedeki şehir kuvvetlerini ve ikta askerlerini emri altına alıp büyük bir ordu oluşturmuştur. Çevrede inceleme ve soruşturma yapan ordu komutanı, bu saldırıları Gürcü kraliçesinin kışkırttığını öğrenmiştir. Bunun üzerine Sultan’ın emriyle elindeki kuvvetlerle Gürcü Krallığı üzerine yürümüştür. Gürcü ordusu birkaç kez yenilgiye uğrayınca Gürcü Kraliçesi Rusudan barış istemek zorunda kaldı ve Anadolu Selçuklu vasallığını kabul etti.
Görünüşe göre Çormagon Noyan gereken boyutta keşif yapmıştı ve Ögeday Han’ın Anadolu üzerine genel bir taarruz için emrini bekliyordu. Lakin Ögeday Han Alaeddin Keykubad’ın hükümdarlığının son yılına kadar böyle bir emir vermemiştir.
I. Alaeddin Keykubad’ın çabaları
Yassıçemen Muharebesi’nden önce Anadolu Selçuklu Devleti tahtına I. Alaeddin Keykubad geçmişti. Tahta geçişinde ilk girişimi, üzerinde ağır bir hakimiyet kuran, devletin hemen hemen tüm işlerini kendi kontrolünde yürüten Emir Seyfeddin Ayaba ve onunla birlikte hareket eden diğer ümerayı tasfiye etmektir. Önce mali güçlerini zayıflatmak için Konya surlarının onarımını istemiş, bu iş için de emirlerin bizzat para harcamasını dayatmıştı. Daha sonra bu kez Sivas surları için aynını dayatmaya kalkışmış, fakat bu kadarına dayanmak istemeyen bazı emirler, kendi aralarında anlaşarak sultanı öldürmeye karar vermişlerdir. Alaeddin Keykubad, bunu haber alması üzerine karşı tertibat almış ve bir akşam ziyafetine emirleri çağırdığında hepsini teker teker yakalatmış, sorgulamalardan sonra 24 emiri öldürtmüştür. Ancak bu kararlılığını uygulamaya koyduktan ve sonuçlandırdıktan sonra devlet cihazı üzerinde tam hakimiyet kurabilmiş, düşündüğü iç ve dış politikaları uygulayabilmiştir.
Anadolu Selçuklu Devleti en parlak yıllarını I. Alâeddin Keykubad döneminde (h.y. 1220 – 1237) yaşamıştır. Ne var ki bu yıllar aynı zamanda Anadolu’ya yönelebilecek bir Moğol istilası tehlikesinin ortaya çıktığı yıllardır. Daha ilk saltanat yılında Moğol orduları Harzemşah kentlerini art arda ele geçirmiş, Maveraünnehir’e ulaşmışlardı. Yine de Moğol tehlikesiyle arada vergi ödeyen bağlı devletler ve Eyyubiler yer almaktadır. Ülke topraklarına doğudan gelebilecek bir saldırı dışında batıda ise İznik İmparatorluğu ile barış koşulları vardır. Dolayısıyla dışarıdan gelebilecek esas tehdit Moğollardır. Alâeddin Keykubad, doğuda Moğol yayılmasının eninde sonunda Anadolu Selçuklu Devleti’ni de tehdit edeceğini görebilmiş, böyle bir istila girişimini karşılayabilmek için stratejik bir plan dahilinde önlemler almıştır. Devlet cihazı üzerinde hakimiyet kurmuş olan devlet ricalini tasfiye etmek de bu yönden gerekliydi, bu devletin ve siyasal erkin gücünü arttırmaya hizmet etmiştir. Diğer yandan uluslararası transit ticareti ve bu ticaretin aktörleri olan tüccarları kendi limanlarına ve topraklarına çekmek, devletin maddi olanaklarını büyütecektir. Doğu sınırları boyunca mevcut tahkimatların pekiştirilmesi ve ordunun takviye edilmesi ise devletin savunma gücünü geliştireceği için önemlidir. Bu çerçevede doğuda daha geniş ve daha güvenli bir tampon bölge oluşturmayı hedef aldığı düşünülmektedir. Bu amaçla doğu sınırları ötesindeki, Anadolu Selçuklu sarayına bağlılıkları güvenilmez ya da beklenen bir Moğol saldırısı karşısında zayıf bir savunma gösterecek beylikleri ilhak etmek ve askerî gücü güvenilir olanlarla ittifaklar kurmak istediği ileri sürülmektedir. Tüm bu önlemlerin genel çerçevesinde ise Moğol hanlarını kışkırtmamak, onlarla iyi ilişkiler içinde olmak prensibi vardır.
Seferler
Keykubad’ın bu seferlerden amacı stratejik konumdaki kent ve kaleleri ele geçirerek güçlü direnek noktaları haline getirmektir. Bu amaçla Eyyubilerin Moğol akınları yüzünden terk ettiği Ahlat ile Bitlis ve civarını Kemaleddin Kamyar komutasında bir ordu göndererek ele geçirip kaleleri onarttı, çiftliklerinden ayrılmış çiftçileri geri getirtip yeniden tarım yapabilmeleri için tohumluk ve hayvan dağıttı. Artuklulardan Diyarbakır emiri üzerine bir ordu göndererek Çemişgezek’in de aralarında olduğu bazı kaleleri aldı. Eyyubi hükümdarı Melik Eşref’in yardım için gönderdiği orduyu bozguna uğrattı. Eyyubi melikleriyle ittifak kurabilmek için esir alınan komutanları serbest bıraktırdı ve Muazzam Şerefeddin İsa’nın kızıyla bir evlilik yaptı. Bu girişimler Eyyubilerle dostluk oluşturulmasına hizmet etmiştir. Erzurum ve Erzincan beyliklerini devirip bu bölgeleri doğrudan doğruya kendine bağlamak için Divriği hariç bütün Mengücekli topraklarını ele geçirdi. Mısır Eyyubi hükümdarı Melik Kamil’in komuta ettiği ve Harput üzerinden Anadolu’ya ilerleyen bir ordu bozguna uğratıldı, Harput kalesi alındı. Yine Kemaleddin Kamyar komutasında bir ordu Siverek, Urfa, Harran ve Rakka’yı ele geçirdi.
İttifaklar
Alaeddin Keykubad, doğuda güçlü bir devlet olan Harzemşahlarla bir ittifak kurmayı düşünmüş olmalıdır. İki hükümdar arasındaki mektuplaşmalarda birbirlerine “karındaş” olarak hitap ettikleri görülmektedir. Celaleddin Harzemşah, Alaeddin Keykubad’a Moğollara ve Gürcülere karşı birlikte hareket etme teklifinde dahi bulunmuştur. Ne var ki Celaleddin Harzemşah’ın gözünü Anadolu Selçuklu topraklarına, başta Ahlat’a dikmesi buna olanak vermemiştir. Bu arada Erzurum hakimi Celaleddin Harzemşah’la dostluk kurup onu amcası Alaeddin Keykubad’a karşı kışkırtmaya başlamıştı ve doğal olarak Anadolu Selçuklu’ya karşı itaatsizlik gösteriyordu. Bu olaylarla Anadolu Selçuklu ile Harzemşahlar arasında bir ittifak artık beklenemezdi ve gelişmeler Yassıçemen Muharebesi’ne vardı. Gerçekte Celaleddin Harzemşah’ın Anadolu Selçuklu ülkesine sefer yapması, sadece kendi sonunu hazırlamakla kalmadı, aynı zamanda Harzemşah Selçuklu - Eyyubi ittifakını kurulamaz hale getirmekle, tüm İslam devletlerine biraz dolaylı da olsa yıkım getirmiştir.
Alaeddin Keykubad, Harzemşahlar Devleti’nin dağılmasıyla ve Moğol istilası önünden kaçışan Harzemşahları Orta Anadolu’da iktalar vererek yerleştirmiştir. Böylece Anadolu Selçuklu Devleti’nin askerî gücünü, savaşçılıklarıyla ün salmış, 12 bin savaşçı çıkarabilen Kıpçak savaşçılarıyla takviye etmiştir. Ne var ki II. Gıyaseddin Keyhüsrev, Emir Sadeddin Köpek’in telkinleriyle bazı Harzemli beyleri tutuklatmış, söz konusu Kıpçakları kaybetmiştir. Gerçekte Harzemli askerler, Moğollar konusunda deneyimli değil, tam tersine yılgındırlar.
Suriye Eyyubi meliklerinden Muazzam Şerefeddin İsa’nın kızı ile evlenmesi, Suriye Eyyubileri ile akrabalık bağı kurarak Moğol tehlikesine karşı ortak hareket etmeyi sağlamaktadır. Bu girişim işe yaramış, Kösedağ Muharebesi’nin hemen öncesinde tabi devletler hiç asker göndermezken sadece Halep Eyyubileri Anadolu Selçuklu ordusuna takviye asker göndermiştir.
Muharebe öncesi Anadolu Selçuklu’nun zaafları
Anadolu’ya İlhanlı taarruzu öncesi Anadolu Selçuklu Devleti’ni başta askeri olarak zaafa düşüren bazı gelişmeler olmuştu. Esasen Anadolu’ya yönelen Moğol istilası öncesinde iki devlet arasında düşmanlığa neden olabilecek bir çıkar çatışması yoktur. Moğolların Anadolu’ya saldırmasında, bu toprakların gelişmiş bir tarım ve ticaret ekonomisine sahip, komşularına göre refah düzeyi belirgin bir biçimde yüksek bir toplum olması kuşkusuz etkili olmuş, Moğolların iştahını kabartmıştır. Buna rağmen Moğol hanları her şeyden önce “cihan hakimiyeti” idealine bağlıydılar, otoritelerini elde tutabilmek için bu yönde çaba göstermeleri bir bakıma gerekliydi. Günümüz Türkçe kaynaklarda yer yer Moğolların Anadolu Selçuklu Devleti'nin hükümdarı Alaeddin Keykubad'dan çekindikleri için Anadolu'ya saldıramadıkları belirtilir. Alâeddin Keykubad'ın ölümünden sonra yerine geçen oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında çıkan Babai Ayaklanması'nın güçlükle bastırılmasından ve Selçuklu ordusunun bu isyan sonucunda oldukça yıpranmasından cesaretlendikleri ileri sürülür.
II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in tahta çıkması
Bu gelişmelerden en önemlisi, Alaeddin Keykubat gibi stratejik görüş sahibi, deneyimli, askerlikten anlayan bir sultanın yerine, 1237’de henüz 16 yaşındaki bir şehzadenin, II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in tahta çıkmasıdır. Eğlenceden başka bir şeyle ilgilenmeyen, sarayda eğlencenin ve çılgınlığın her çeşit idini sergileten, hiçbir devlet işini ciddiye almayan bir karakteri olduğu ileri sürülmektedir. İçkiye aşırı düşkünlüğünden pek çok kaynakta söz edilmektedir. Muharebenin önceki akşamı sarhoş olduğu, muharebe günü hala içmeye devam ettiği anlatılır. Sultanlığı döneminde hiçbir savaşa katılmamış, komutanlarını göndermiştir. Oysa kendinden önceki Anadolu Selçuklu sultanları savaşlara bizzat katılırlardı, bir kısmı muharebede ölmüştür. Sonuç olarak hakkında yazılmış olanların hepsi olumsuzdur.
Gıyaseddin Keyhüsrev’in devlet işlerine ilgi duymamasından yararlanan Sadeddin Köpek, tüm devlet yönetimini eline almıştır. Gıyaseddin Keyhüsrev’in tahta geçmesinin Anadolu Selçuklu devlet mekanizmasında yol açtığı çözülme kadar olmasa bile, I. Alaeddin Keykubat döneminden itibaren devlet ricalinden olan Sadeddin Köpek’in devlet üst kadrolarında ve orduda yarattığı tahribat da büyük çaplı olmuştur. Sadeddin Köpek, küçük yaştaki Gıyaseddin Keyhüsrev’in tahta geçmesinde başat rol oynamış, bu sayede zayıf bir otorite ancak kurabilen Sultan’ın elinden yönetim erkini büyük ölçüde kendi eline almıştır. Bu yetki genişliği ile , , ve ’nin de aralarında olduğu bir kısım devlet ricalini, kendi emellerine karşı engel teşkil ettikleri için öldürtmüştür. Oysa bu insanlar yüksek devlet kadrolarında uzun zamandır görev yapan, yeteneklerini kanıtlamış yöneticilerdir.
II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in bir başka sorunu, ikta askerlerinin babasının zehirlenmesinden onu sorumlu görmeleri ve bu yüzden tahta geçmesini gizli bir kızgınlıkla karşılamış olmalarıdır. Sadece ikta askerleri değil Anadolu Ahileri arasında da Gıyaseddin Keyhüsrev’e karşı bir husumetin geliştiği anlatılmaktadır. Anadolu’da ahiliğin yayılması için hatırı sayılır çaba gösteren Alaeddin Keykubad’a büyük saygı duyan ahiler, ölümünden Gıyaseddin Keyhüsrev’in sorumluluğu olduğunu düşünmektedirler. Bu husumet çeşitli şekillerde ortaya konulmuş olmalı ki Gıyaseddin Keyhüsrev ve Sadeddin Köpek, sayıca hiç de az görülemeyecek kadar ahiyi, bunun yanında aynı şekilde mevcut saltanata karşı olduklarını düşündükleri Türkmen'i öldürtmüş, ele başı olarak gördüklerini tutuklatmıştılar. Hapse atılanlar arasında Ahi Evran’da vardır. Ahi Evran, Sultan’ın ölümünden sonra saltanat naibi olarak devlet yönetiminde güç kazanan Celâleddin Karatay tarafından, hapisteki tüm ahilerle birlikte serbest bırakılana kadar beş yıl kadar zindanda kalmıştır.
Dışarıda ise Moğollar gözünde güç dengesi değerlendirmesi birden bire değişmiştir. Kısa süre öncesine kadar Moğolların Alaeddin Keykubad’dan çekindikleri, bu yüzden Anadolu’ya saldırmaktan kaçındıkları, anlaşılmaktadır. Sultanın ölüm haberi alındığında Moğol komutanların büyük sevinç duyduğu, Çormagon Noyan ve Baycu Noyan’ın “Demir Sultan gitti, artık devlet ve devir sizindir, yürüyün” dedikleri kaydedilmiştir. Anadolu Selçuklu için Alaeddin Keykubad’ın ölümünden daha da kötüsü Gıyaseddin Keyhüsrev gibi beceriksiz bir sultanın tahta geçmesidir. Devletinin sadece düşmanlarının gözünde değil, bağlı devletler ve müttefiklerinin gözünde de itibar kaybettiği görülmektedir. Kösedağ Muharebesi’nin hemen öncesinde, büyük paralar ve arazi gönderilerek tabi ve müttefik devletlerden asker olarak destek kuvveti istendiği halde, birin dışında hiçbirinin yardımı görülmemiştir. Keyhüsrev’in durumunu izleyen ve yetersizliğini gören civar devlet yöneticilerinin kendisine güven duymadıkları, savaşın sonucu konusunda Anadolu Selçuklu’dan yana kuşkuları olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekten, 13 yıl önce Yassıçemen Muharebesi için askeri destek birlikleri isteyen Alaeddin Keykubad’a istediği birlikler gönderilmişti.
Alaeddin Keykubat, Harzemşahlar’ın çökmesinden sonra kendilerine yurt arayan Harezmli Kıpçaklara iktalar tahsis ederek Anadolu’ya yerleşmelerini sağlamıştı. Ancak I. Alaeddin Keykubad’a bağlılıklarını kendisi ve Sultan için tehlikeli bulan Sadeddin Köpek’in Sultan I. Gıyaseddin Keyhüsrev’e Harzemli ’ı tutuklatması, bu yolla ölümüne neden olması, Anadolu’daki Kıpçakların başkaldırmasına, geçtikleri bölgeleri yağmalayarak Güneydoğu Anadolu civarlarına göç etmelerine yol açmıştır. Anadolu Selçuklu ordusunun muhtemel bir destek kuvvetinden yoksun kalması ve göçleri sırasında neden oldukları yıkımlar bir yana bulundukları bölgede Babai Ayaklanması’nın kitle tabanı içinde yer aldılar. Harezmlilerin verdikleri zarar bununla kalmadı. Urfa, Harran, Rakka, Suruç ve Siverek’i kapsayan bölgede mevcut bazı Türkmen kitlelerinin de onlara katılmasıyla başa çıkılması çok zor bir güç haline gelerek hem uluslararası transit ticaret hatları üzerinde kervanlara saldırarak, hem de yerleşimleri yağmalayarak bir yandan Anadolu Selçuklu ekonomisine, diğer yandan devlet gelirlerinde çok büyük payı olan vergi gelirlerine darbe vurdular. Bütün bunlar, Sadeddin Köpek’in, Alaeddin Keykubad’ın kurmuş olduğu ve düzgün işleyen Anadolu Selçuklu – Harezmliler düzenini tahrip etmesinden sonra ve bu nedenle ortaya çıkmıştır. Aynı tarihlerde ortaya çıkan Babai Ayaklanması’na katılan bu kitleler, Amasya üzerine ilerlerken büyük tahribatlara neden oldular. Devlet, art arda yenilgilerden sonra ancak güçlü Erzurum garnizonunu üzerlerine göndererek ayaklanmayı bastırabilmiştir. Güneydoğu Anadolu’da kalan bir kısım Harzemliler ise tahribata devam etmişlerdir. Sultan, zengin hediyeler göndererek bölgedeki düzeni sağlamaya çalışmışsa bile bu kısa süreli bir durgunluk olmuş, yağmalar yeniden başlayınca üzerlerine ordu gönderip onları sınır ötesine sürmekle asayiş sağlanabilmiştir.
I. Alaeddin Keykubad’ın dış politikasının sürdürülmemesi
II. Gıyaseddin Keyhüsrev, babasının ona miras bıraktığı güçlü orduyu ve dolu hazineyi, ülkenin güvenliği sağlama amacıyla kullanmayı başaramamıştır. Doğu sınırındaki müstahkem mevkilerdeki güçlü garnizonları bu şekilde korumak bile üzerinde durduğu bir konu değildir. Tahta geçtiğinde babası tarafından Ögeday Han’la yapılmış olan il olma antlaşmasını imzalayarak yenilemişti. Bu antlaşmanın Anadolu Selçuklu Devleti’nin Moğol karşısında güvenliğini sağlayacağı kabul edilmiş, tüm devlet ileri gelenleri tarafından başka güvenlik önlemi alınmasına gerek görülmemiştir. Kuşkusuz bu tutum büyük bir aymazlıktır, sonucunda devletin doğu sınırının en güçlü kalesi, Doğu’dan gelen ana ticaret yollarının Anadolu’daki en büyük aktarma ve kavşak noktasındaki ve en zengin şehirlerinden olan Erzurum düşmüştür, geride kalan yanmış bir yıkıntıdır. Erzurum’un düşmesi Moğollara devletin aczini, tartışmaya yer olmayacak şekilde açık bir biçimde göstermiştir.
Babai Ayaklanması
Anadolu’nun doğusunda, günümüzün Elbistan, Maraş, Amasya ve Tokat illerinde Baba İlyas siyasi - dini önderliğinde, Baba İshak tarafından başlatılan ve yayılan Babai Ayaklanması’nın, Anadolu Selçuklu kuvvetlerinin onbir kez yenilmesiyle, ancak sonuncu muharebeyi, paralı Frenk askerlerinin sayesinde kazanarak bastırılabilmiş, ülkenin sosyoekonomik durumunu ve ordusunu ağır biçimde hırpalamıştır. Gerek mevcudu, gerek maneviyatı yıpranmayan tek kuvvet, Alaeddin Keykubad’ın olası bir Moğol saldırısını karşılamak için Erzurum’a yerleştirdiği güçlü birliktir. Ağırlıklı olarak Türkmenlerden oluşan ayaklanan kitle, ancak bu kuvvetin üzerlerine sürülmesiyle desteklenen bir ordu tarafından bastırılabilmişti. Sultan, ordunun bu yıpranmışlığı üstüne Erzurum teşkilini bir de güneydoğuya, Eyyubi melikleri üzerine göndermiş, eldeki tek yıpranmamış birliğin burada kayıplara uğramasına yol açmıştır.
Bir Türkmen – köylü kitlesinden oluşan bu düzensiz kuvvetler karşısında defalarca bozguna uğrayan Anadolu Selçuklu ordusu, kuşkusuz devletin askeri plandaki aczini gösteriyordu. Doğası gereği yayılma yönünde şiddetli bir eğilimi olan Moğol İmparatorluğu’nun bu zafiyeti gözden kaçırması düşünülemezdi. Sonuç olarak Babai Ayaklanması, Anadolu’daki Moğol istilası ve bunun bir sonucu olan Moğol / İlhanlı tahakkümünü teşvik etmiştir.
Muharebe öncesindeki gelişmeler
Alaeddin Keykubat, Çormagon Noyan tarafından Anadolu Selçuklu doğu sınırlarının ötesindeki tüm istilaların ve sonuçta Moğollarla ortak sınır oluşmasının, yaklaşan Moğol tehlikesini ifade ettiğini biliyordu. Yine Çormagon Noyan’ın Anadolu Selçuklu topraklarına yönelik yukarıda bahsedilen akınlarının sadece bir sınır ihlali olmadığını, esasen bir istila hareketine hazırlık olmak üzere keşif seferi olarak görülmesi gerektiğini anlamıştı. Konuya diplomatik ilişkiyle başlamaya karar verip Ögeday Han’a bir elçi göndererek durumu sorgulamak istemiştir. Ögeday Han’ında şöyle yazıyordu
“Alaeddin’in akıllı ve uzağı görücü bir adam olduğunu duymaktayız. Eğer kendisi buraya gelecek olursa bizden kabul ve ağırlanmak görür ve kendisine ehtaclık veririz ve aynı zamanda elindeki şehirleri de elinde ve kendisinde kalır.”
şeklindedir. Ehtaclık, rikabdar anlamına gelmektedir. Moğollardan Alaeddin Keykubad’a gelen bu ilk mektuptaki çağrıya uyulmamıştır, hatta yanıt verildiği konusunda da bir bilgimiz yoktur. Ögeday Han’dan gelen ikinci mektup daha sert ifadeler taşımaktadır. Alaeddin Keykubad’ın son yılları içinde 1236 yılının şubat ayında, Emir Şemseddin Ömer adında, aslen Kazvinli, Erzurum’a yerleşmiş bir tüccar, İlhanlı sarayından bir mektup getirmiştir. Bir “yarlık” olarak değerlendirilen bu mektupta Han, Selçuklu Sultanı’na
"…Yüce tanrı bizi büyük kılmış ve aziz yapmıştır. Yeryüzünü bizim soyumuza vermiştir. Sen iyi yolda ilerliyorsun. Onun için durumumuzu sana bildirmek ve seni bize bağlanmaya ve itaate çağırmak vacip oldu. Bizim halimizi bildirdiğimiz kimseler bize bağlanmazlar, asilik yolunu tutarlarsa, ordumuz onların ülkesine girerek köklerini kazır. Kadınlarını çocuklarını esir alır. Mallarını mülklerini yağmalayıp harap eder."
denilmektedir. Ögeday Han bu mektupla Anadolu Selçuklu’nun Moğol’a “il” olmasını istemekte, üstü örtülü olarak tehdit etmektedir. Sultan anlaşıldığı kadarıyla İlhanlı’yla bir savaşı göze almak istememiş, “il” olmayı aynı yıl içinde şartları çok ağır olmayan bir antlaşmayla kabul etmiş, hediyeler hazırlatılmasını emretmiştir. Ancak bu hediyeler ölümü dolayısıyla gönderilememiş, yerine 1237’de tahta geçen oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından gönderilmiştir.
Erzurum’un düşmesi
Anadolu Selçuklu’nun kendisine “il” olması bir süre Ögeday Han’a yeterli görünmüştü. Fakat bir takım gelişmeler büyük bir imparatorluk kurma peşindeki Han’da, Anadolu Selçuklu’yu bütünüyle tahakkümü altına alma ihtirası uyandırmıştır. Bunun üzerine Azerbaycan’daki Moğol kuvvetleri komutanını görevlendirmiştir. Komutan Çormagon Noyan’ın 1241 yılında felç olması üzerine yerine Baycu Noyan atanmıştır. Baycu Noyan’ın komutası altında dört tümenlik yani 40 bin kişilik bir kuvvet vardır. Türkiye Selçukluları üzerine saldırmak üzere fırsat kollamaya başlayan Baycu Noyan’ın hedefi, Anadolu Selçuklu Devleti’nin doğu sınırı yaklaşımını koruyan Erzurum’dur. Kentin zaten yüksek ve kalın olan surları I. Alaeddin Keykubat zamanında onarılmış, kentin savunmadan sorumlu garnizon pekiştirilmiş, kente çokça silah ve erzak depolanmıştı. Bu savunma düzenlemeleriyle Keykubat, doğu sınırında hiçbir istilacı kuvvetin başkent Konya üzerine ilerlerken imha etmeden geride bırakmayı göze alamayacağı güçlü bir direnek noktası oluşturmuştur. Lakin basiretsiz bir sultan olan Gıyaseddin Keyhüsrev, babası gibi bir Moğol saldırısının kaçınılmaz olduğunu görebilecek, bunun için gerekli tedbirleri alabilecek bir sultan değildir. Kent garnizonu Babai Ayaklanması’na katıldıktan sonra Eyyubi seferinde yıpranmış, kadrosu zayıflamıştı. Garnizon komutanı Sinaneddin Yakut, her ne kadar deneyimli ve yetenekli bir komutan olsa da bu kadrosu eksilmiş kuvvetle kenti savunmak gibi zor bir sorumluluğun altındadır. Moğol ordusunun yaklaşmakta olduğunu öğrenince gerekli savunma düzenlemelerini yapmış ve payitahta bir haberci göndererek takviye kuvvet istemiştir. Bu arada kent, Moğolların önünden kaçan sivil halkın akın akın gelmesiyle daha da kalabalıklaşmıştır. Kısa süre sonra Moğol ordusu gelip kenti kuşattı. Kuşatmada Moğol ordusu küçük ve büyük sekiz mancınıkla gece gündüz surları dövmüştür. Yıkılan kesimler derhal onarılarak savunmaya devam edilmiştir. Kenti Sinaneddin Yakut ve Hristiyan kuvvetler komutanı İstakus birlikte savunmaktadırlar. Her iki taraftan da ağır kayıplar olduğu belirtilmektedir.
Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından gönderilen yardım birlikleri henüz Erzincan’dayken, kentin şahnesi (vali) Şerefeddin Duvini, Baycu Noyan’la, ailesinin ve akrabalarının canları bağışlanması koşuluyla anlaşmış ve 200 kişilik bir Moğol birliğini savunması kendi sorumluluğunda olan burçtan kente almıştır. Şerefeddin Duvini’nin uygunsuz işlerine Sinaneddin Yakut’un devamlı engel olması nedeniyle aralarında bir husumet doğmuş olduğu ileri sürülmektedir. Bu ihanetle kente kısa sürede Moğol askerleri akmış, savunma bu sayıyla başa çıkamayarak çökmüştür. Moğolların kentteki Müslümanlardan işlerine yarayabilecek zanaatkarı esir almış, diğerler insanları kentin dışına çıkarıp öldürmüş, Hristiyan ve Yahudi tapınakları dahil kentin tamamını yağmalamışlardır. Moğol ordusundaki Gürcü ve Ermeni prenslerinin kiliselerdeki kutsal yazmaları kurtardıkları, Hristiyan ve Yahudilerin kendi ordularındaki dindaşları tarafından fidyeleri ödendiği için serbest bıraktıkları ileri sürülmüştür. Öldürülenler arasında kente Moğol birliğini alan Şerefeddin Duvini, ailesi ve adamları da bulunmaktadır. Moğollar esirleri yanlarına alarak bölgeden ayrılırken kenti ateşe vermişlerdir. Geride kalan talan edilmiş, yanmakta olan bir kent ve hemen dışındaki yığınla cesettir.
Erzurum’un düşmesi Anadolu Selçuklu sarayında gerçek bir felaket olarak görülmüştür. Devletin ve ülkesinin doğu sınırını koruyan en güçlü direnek notası olan Erzurum’un yıkımı, doğu sınır savunmasının kırılmış olduğu anlamına geliyordu, artık Moğol istilası önünde hiçbir direnek noktası kalmamıştır. Buna rağmen Sultan II. Gıyaseddin Keyhüsrev rahattır, “En az sayıda kölelerimi göndersem Moğolları sürerler” demektedir.
Hazırlıklar ve ordunun toplanması
Erzurum’un düşmesi üzerine sultan, tüm devlet ricalini ve Anadolu Selçuklu ordusu yüksek komutanlarını devletin ikinci başkenti sayılan Kayseri’de yapılacak toplantıya çağırmıştır. Bütün subaşılar, tımar askerlerini terhis ederek kışı geçirmek için ailelerinin yanına göndermiş, kendileri ise Kayseri’ye gelmiştir. Uzun tartışmalardan sonra savaş kararı alınmış, şu önlemler konusunda karara varılmıştır.
- İznik İmparatorluğu, Kilikya Ermeni Krallığı, Artuklu beylerine ve Eyyubi meliklerine elçiler gönderilerek Moğol tehdidinin onları da hedef alacağı anlatılacak, ortak bir savunma için ittifak önerilecektir.
- bağlı hükümdarlara ulak gönderilerek aradaki tabiiyet antlaşmasına göre yükümlü oldukları asker gönderme konusu hatırlatılarak bu anlaşmada belirtilen koşullarda askerî birlik istenecek, gerek arazi bağışı, gerek para olarak teşvik de ihmal edilmeyecektir.
- gulam askerler ve ikta askerlerinden oluşan Anadolu Selçuklu ordusunu takviye etmek amacıyla Türkmen ve Anadolu’da bulunan Harezmli Kıpçak şeflerinden paralı asker olarak savaşa katılmaları istenecektir.
Anlaşılan Anadolu Selçuklu Devleti’nin eski itibarı artık kalmamıştır. Anadolu Selçuklu ordusu tabi devletlerden, gönderilen paralara ve bağışlanan arazilere rağmen antlaşma şartlarının gereği olan askerî birlikleri dahi sağlayamamıştır. Öyle anlaşılıyor ki Anadolu Selçuklu ordusunun Moğol ordusu karşısında yenilgiye uğrayacağı çok daha yüksek bir olasılık olarak görülüyordu ve Moğolların intikam almasından kaçınmak için destek kuvveti gönderilmedi ya da bu iş çok ağırdan alındı. Ebû’l-Farac, Kilikya Ermeni Krallığı hakkında bu yönde bilgi vermektedir. Komşu bağımsız hükümdarlıklardan ise sadece Halep Eyyubilerinden 2 bin kişilik bir birlik gönderilmiştir. Oysa vassal krallıklara, hazine açılarak çok büyük tutarlarda paralar ve geniş iktalar verilmiştir. Örneğin Ahlat hakimine 10 bin dinar Alaüddin Altını (Sikke-i Aliye) ve 100 bin dirhem (gümüş sikke) gönderilmişti. Dahası belirli konularda görevlendirilen devlet adamlarından bazıları sorumluluklarına verilen görevlerin üstesinden gelmekte yetersizlik göstermişlerdir. Örneğin Eyyubi meliklerine, Suriye’ye gönderilen Saltanat Naibi(bkz. Naib-i Sultan, (Divanlar ve emirler)) , yanında çok miktarda para, erzak ve askeri teçhizat götürmüş, Türkmenler arasından altı aylık paralarını ve erzaklarını peşinen verdiği çok sayıda asker toplamış, fakat Anadolu’ya doğru yürüyüşe bile geçemeden Kösedağ Muharebesi olup bitmişti. Bunu öğrenen askerlerden çoğu para ve erzakla birlikte kaçıp gitmiştir. Şemseddin İsfahani kısa süre sonra Moğol hükümdarı Batu Han tarafından Anadolu Selçuklu ülkesini Han adına idare edecek bir naib olarak atanacak, Anadolu Selçuklu’ya vezir olacaktır.
Böylece 1243 yılı kışı, elçiler gönderilmesi, Anadolu ve civarından çok sayıda paralı asker sağlanmasıyla geçmiştir. Hazır edilen ordu mevcudunun saray gulamları, ikta askerleri ve paralı askerlerden olmak üzere 70 – 80 bin kişilik bir kuvvet olduğu belirtilmektedir. Emir Nizameddin Suhrab’ın bir kurultayda emrine bin frenk askeri verilirse Moğol ordusunu bozguna uğratacağını söylemesinden anlaşılmaktadır ki orduda en az bin paralı frenk askeri bulunmaktadır. İlkbaharda ordu Kayseri yakınlarındaki Meşhed Ovası’nda toplanmaya başlamıştır. Ne var ki tabi devletlerden ve Suriye’deki Naib Şemseddin İsfahani’den henüz bir haber yoktur. Yine de eldeki ordu, Anadolu Selçuklu Devleti tarihinde bir araya getirilen en büyük ordudur. Sultan II. Gıyaseddin Keyhüsrev Meşhed Ovası’na eşi, çocukları, hazinesi, kafeslerde beslemekte olduğu leopar, aslan ve kaplan gibi yabanıl hayvanları ile gelmiştir, sefere bu şekilde devam edecektir. Bu ağırlığa rağmen Sultan’ın amacı, Moğol ordusunu sınırların ötesinde, örneğin Nahcıvan ya da Tebriz’de karşılamaktı, bunun için orduyu Sivas’a götürmüştür. Bu sırada Baycu Noyan 40 bin kişilik tümü süvari ordusu ve tabi Gürcü ve Ermeni prenslerinin komutasındaki askerler de ordusuna katılmış olarak Anadolu’ya doğru yürüyüşe geçmişti. Her iki ordunun mevcudu hakkında günümüze ulaşan kaynaklarda birbirinden oldukça farklı rakamlar verilmektedir. Papalık tarafından gönderilen bir misyoner ve kâşif olan , Moğol ordusunun 120 bin kişi, öncü kuvvetin ise 40 bin kişi olduğunu yazmaktadır.Osman Turan Anadolu Selçuklu ordusunun 50 – 80 bin mevcutlu olduğunu yazar. İbn Bibi’y e göre 70 bin kişilik Anadolu Selçuklu ordusundan başka 80 bin kişilik bir ordu daha vardır. Buna göre Anadolu Selçuklu ordusu 150 bin kişilik bir ordudur. İbn Bibi Moğol ordusunun ise 50 bin kişilik bir ordu olduğunu yazmaktadır. Anonim Selçukname Anadolu Selçuklu ordu mevcudunu 100 bin olarak verir. Moğolları Hristiyanlaştırmak için Asya’ya gönderilen bir Hristiyan keşiş olan Rubruck Moğolistan dönüşünde Anadolu’daki rum halk arasında soruşturmuştur ve 200 bin rakamını vermektedir. Diğer yandan Anadolu Selçuklu ordusu 70 bin mevcutlu kabul edilirse, bunun 10 bin ya da biraz daha fazlasının gayrimüslim askerler olduğu ileri sürülmektedir. Canla başla savaştıklarını İbn Bibi’nin belirttiği bu gayrimüslim unsurların neredeyse tümüyle imha olduğu anlaşılmaktadır.
Anadolu Selçuklu kuvvetleri Sivas’a geldiklerinde, 50 bin kişilik asakir-i Etrak (Türk askerler, uçlardan toplanmış Türkmenler) hazırlamış olan Ahlat hakimi, Şam dolaylarından 20 bin kadar paralı asker toplayan Şemseddin İsfahani ve 3 bin Ermeni ve Frank süvariyle hareket ettiği bildirilen Kilikya Ermeni Krallığı başkenti Sis (Kozan) hakimi henüz gelmemiştir. Bu yüzden Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev, destek birliklerin gelmesini beklemekle Sivas’ta uzunca bir süre kalmıştı. Bu sürede her gün orduyu denetlemekle birlikte zamanının büyük bölümünü saha oyunları, spor, daha çok da eğlenceyle geçirmekteydi. Daha sonra bir savaş meclisi toplamıştır. Yaşını başını almış ve deneyimli, diğer bir anlatımla aşırı temkinli komutanlar, destek kuvvetlerinin beklenmesinin askeri olarak boşuna olduğunu, böylece Moğol ordusunu sınır ötesinde karşılama fırsatının elden kaçtığına, artık saldırgan bir strateji izleme olanağı kalmadığını, ülke topraklarını savunmak için savaş verileceğini söylemişlerdir. Bunun için ise Sivas son derece elverişlidir. Kentin tahkimatına girişilmeliydi. Bu tutum, gelecek 50 bin kişilik destek kuvvetinden daha elverişli bir savaş sağlayacaktır. Diğerleri ise Moğol ordusu halkı katlederken Sivas’ta beklemenin korkaklık olduğunu belirterek onları suçladılar. Sultan ise bir karar veremediği gibi sessiz kalmayı seçti. Sonuç olarak bu savaş meclisinde, ne tarzda hareket edileceği üzerine hiçbir karar alınamamıştır. Savaş meclisinin farklı düşünen iki kutba bölünmesi, aynı zamanda ordunun başkumandanı olan sultanın bu konuda ağırlığını koyamadığı gibi bir karara da varamaması, doğrudan doğruya sultanın hem askeri, hem de yönetsel yetersizliğini ortaya koymaktadır. Bu kurultaydan çok kısa süre sonra sultan orduya hareket emri verdi. Birkaç gün sonra ordu Sivas’tan 80 kilometre daha doğuda, bir yaylada, uzun ve geniş Kösedağ mevkiinde suyu ve otlağı bol olan bir yeri seçerek ordugâh kurdu. Burası askerî bakımdan müdafaası kolay, Moğolların saldırısına imkân vermeyen bir araziydi. Burada da bir süre sonra bir savaş meclisi kuruldu. Yine karar alınamadı.
Kösedağ’daki savaş meclislerinde genç ve deneyimsiz komutanların sözcülüğünü yapan Nizameddin Suhrab, oldu bittiye getirip, Sultan’ın da onayını alarak 20 bin kişilik bir öncü kuvvet teşkil ettiği belirtilmektedir. Bu birlikteki komutanlar Beylerbeyi Gürcüoğlu Zahireddîn, Pervâne Veliyeddîn, Çaşnîgîr Mübarizeddîn Çavlı, Nizameddin Suhrab, Nasuheddin Farsi ve Gürcü Şalueoğlu Fahreddîn olarak verilmektedir. Bu kuvvetler içinde Halep’ten gelen 2 bin kişilik kuvvetle 3 bin kişilik Frank paralı askeri vardır. Ermeni tarihçi Hetum’a göre Limniatili John ile Bonifacio de Molinis adlarındaki iki Venedikli komutan emrindeydiler ve hiçbiri geri dönmemişti.
Muharebe
Anadolu Selçuklu ordusu öncü birliği ile Moğol ordusu arasında gerçekleşen muharebe Osman Turan, Müneccimbaşı ve İbn Bibi’ye göre 3 Temmuz 1243 tarihinde olmuştur. Öncü birlik sarp dağ geçidinden ovaya inerken, günümüze ulaşan kaynaklarda anlatılanlar doğru ise, büyük bir gafletle ileriye keşif çıkarmamıştır. Oysa Baycu Noyan komutasındaki Moğol ordusu geçidin inişine yakın bir yerde, savaşa her an hazır biçimde ordugah kurmuştur. Sarp ve dik geçitten yorgun bir vaziyette aşağıya inen Anadolu Selçuklu öncü birliği, dinlenmeden, mevzi almadan, hatta saf tutmadan, düşmanlarının seçtiği muharebe alanında Moğol ordusuyla muharebeye girmek zorunda kaldılar. Baycu Noyan ise hızlı karar vermiş, hızlı tertiplenmiştir. Muharebenin ilk safhasında Anadolu Selçuklu kuvvetleri üstünlük sağladı. Moğollar ise bozguna uğramış gibi ricat ettiler. Anadolu Selçuklu öncü birliğinin deneyimsiz komutanları, Moğol kuvvetlerini bozguna uğrattıklarını sanıp izlemeyle koyuldular, bu arada yayladaki ordugaha, sultana zafer haberi gönderdiler. Oysa kapıştıkları, Moğol ordusundan görece küçük bir birlikti ve Baycu Noyan’ın talimatına uyarak ricat ediyor, Anadolu Selçuklu kuvvetlerini hızla tertiplenmiş bir tuzağa çekiyorlardı. Pusuda bekleyen Moğol savaşçılarının ok yağmuruna tutulan Anadolu Selçuklu askerleri paniğe kapıldılar ve büyük bir kısmı birkaç saat içinde öldürüldüler. Bununla birlikte Moğol ordusu Azerbaycan’daki Mugan Ovası’ndaki merkez üssüne döndüğünde Anadolu Selçuklu Veziri de peşinden gitmiş, burada Baycu Noyan’la bir barış antlaşması yapmıştır. Bu görüşmeler sırasında Mühezzibüddin Ali, Anadolu Selçuklu öncü kuvveti kayıplarının 3 bin kişi olduğunu söylemiştir. Anadolu Selçuklu kuvvetlerinin muharebe alanını Moğol kuvvetlerine terk ettiği düşünülürse, Moğolların düşman ölülerini saymış olmaları gerekir, buna göre vezirin doğru rakam vermiş olduğu ileri sürülebilir.
Kıyımdan kurtulup sultanın huzuruna çıkan komutanlardan Nasuheddin Farsi, sultana gösterilmesi gereken saygıyı umursamadan ağır sözler sarf edip, az sayıdaki adamlarını alıp Halep’e gitmiştir. II. Gıyaseddin Keyhüsrev komutasındaki Anadolu Selçuklu ordusu artık çözülmeye başlamıştır. Nitekim sultan Keyhüsrev, o gece karanlık çöker çökmez ailesini ve hazinesini, bir birlik korumasında Tokat’a göndermiştir.
Bu sırada muharebeden sağ kurtulan Çaşnîgîr sultanın huzuruna gelmiştir. Sultan Çavlı’ya bu durumda yapılacak şeyin ne olduğunu sorunca Çavlı’nın sultanı deneyimsiz komutanların aklına uymakla suçlamaktan başka bir şey söylemedi. Sultan ise oradan ayrılacağını, ülkenin yönetimini ona bıraktığını, uygun gördüğü gibi davranmasını söyleyip maiyetiyle birlikte Tokat’a doğru yola çıktı. Oysa elde kalan ordu, Moğol ordusundan halen sayıca üstündü ve bulundukları mevki savunmaya son derece uygundu. Baycu Noyan, geride bu güçte bir ordu bırakmayı göze alarak Anadolu içlerine ilerleyemezdi, bu orduyu şu ya da bu şekilde imha etmek zorundaydı. Buna rağmen ne sultan, ne de komutanlar savunmada kalmayı düşünemediler. Üstelik geri çekilme konusunda da bir karar alınmış değildir, bu yüzden ordunun Kösedağ’dan çekilmesi hiç de düzenli bir şekilde olmamıştır. Sultan ve emirlerin büyük bölümü gece sıvışınca Anadolu Selçuklu ordusu da gece boyunca parça parça dağıldı. Artık elde bir ordu kalmamıştır. Dağılan orduyu toplayıp Moğolların karşısına çıkma olanağı yoktur.
Ertesi gün Baycu Noyan ordusuyla Kösedağ’a çıktığında boş ordugahı bulmuştur. Baycu Noyan, Anadolu Selçuklu ordugahı karşısında, bir tuzağa düşmemek için iki gün beklemiştir. Hiçbir hareket göremeyince tedbiri elden bırakmayarak ordugaha girdiler. Geride kalan ganimetin bir kısmı 300 deve yükü altın, 3 bin katır yükü değerli eşya, 40 araba zırh ve muhtemelen büyük miktarda erzaktır. Moğollar tüm bunları emniyete aldıktan sonra Sivas, oradan da Kayseri’yi ele geçirdi. Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev ise daha önce Tokat’tan Konya’ya, sonra da Antalya’ya çekilmiştir. Orada bile rahat edemeyerek İç Ege Bölgesi’ne gitmiştir.
Moğol ilerlemesi
Kösedağ’da ordu kampını yağmalayan Moğol ordusu Anadolu içlerine doğru ilerlemeye devam etmiştir. İlk hedefleri Sivas olmuştur. Güçlü surlarla çevrili kentin o tarihlerdeki nüfusunun 100 bin olduğu ileri sürülmektedir. Fakat Kösedağ bozgunu ardından kente hiçbir birlik gelmemiştir. Zaten kentteki garnizon da kenti savunabilecek güçte değildir. Kent ileri gelenleri aman dilemek için Baycu Noyan’a gitmişler, bağışlanmayı dilemişlerdir. Baycu Noyan, kentin birkaç gün yağmalanacağını ama halkına dokunulmayacağını bildirmiştir. Baycu Noyan sözünde durmuş, kent üç gün yağmalandıktan sonra, halkından hiç kimseye zarar verilmeden Moğol ordusu kentten çekilmiştir.
Moğol ordusu Sivas’ta işlerini bitirdikten sonra Kayseri üzerine ilerlemiştir. Kayseri halkının bir kısmı panik halinde Halep’e kaçtılar. Kösedağ’dan çekilen Câmedâr Samsamüddîn Kaymaz, Kayseri Subaşısı Topal Fahreddin Ayaz, kendilerine bağlı birliklerle Kayseri’ye gelmişlerdi. Kentten kaçmayan halkın, özellikle kentteki kalabalık ahi topluluğunun kenti savunma kararlılığı onları da etkiledi, derhal savunma tertipleri alınmaya başlandı. Moğol ordusu kent önlerine geldiğinde derhal kente saldırmamıştır. Kent çevresinde tahribat yaparak savunmacılara korku aşılamaya çalıştılar. Baycu Noyan ertesi gün kent etrafını dolaşarak surları dikkatlice inceledi. Şiddetli saldırılar bir süre devam etmiş, sonunda kent düşmüştür. Moğollar Erzurum’daki uygulamalarının bir benzerini burada icra etmişlerdir.
Moğol ordusu Kayseri’de işlerini bitirince dönüş için harekete geçmiştir. Erzincan önlerine kadar yürüyüş devam etmiş, esirlerden yürüyecek hali kalmayanlar yol boyu öldürülmüştür. Burada bir süre mola verildi. Buna rağmen çevre bölgeler yağmalandı. Baycu Noyan Erzincan halkına, hayatlarının bağışlanması karşılığında kabarık bir haraç ödemelerini önerdi. Kent kabul etmeyince kuşatıldı. Zayıf surlar kısa sürede mancınıklarla yıkıldı ve yağma ve katliamlar öncekiler gibi uygulandı. Erzincan’dan sonra Moğol ordusu Azerbaycan’daki merkezlerine dönmüştür.
Sonuç
Moğol ordusu’nun Mugan Ovası’ndaki esas kışlağına dönmesinden kısa bir süre sonra Anadolu Selçuklu Veziri Mühezzibüddin Ali ile Baycu Noyan arasında yapılan barış antlaşması, Anadolu Selçuklu Devleti’ni Moğol tabiiyeti altına sokmuştur. Bu antlaşmanın Anadolu Selçuklu’ya yüklediği maddi yük yılda 3,6 milyon dirhem, 10 bin koyun, bin sığır, bin deve ve başkaca değerli hediyelerdir.
Kaynakça
- ^ "Suşehri Tarihçesi". Suşehri Belediyesi. 17 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Mayıs 2023.
- ^ "Zara İlçesi Tarihi". Zara Belediyesi. 17 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Mayıs 2023.
- ^ a b S. Burhanettin Akbaş: Kayseri yöresine yerleşen Türk boyları ve akraba topluluklar, Geçit, 1997, sayfa 45 [Moğol: 30 bin Selçuklu: 70 bin]
- ^ a b Ali Çimen, Göknur Akçadağ Göğebakan: Tarihi değiştiren savaşlar (ing.: Wars that changed history) ,Timaş Yayınevi, 2. Edition, 2007, , sayfa 134 [Moğol: 30 bin, Selçuklu: 80 bin]
- ^ Salim Koca, sh.: 54
- ^ a b Hüseyin Köroğlu: Konya ve Anadolu medreseleri, Fen Yayınevi, 1999, sayfa 29, 367.
- ^ Ali Sevim, Erdoğan Merçil: Selçuklu devletleri tarihi: siyaset, teşkilât ve kültür, Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1995, , sayfa 472
- ^ Murat Ocak: The Turks: Middle ages, Yeni Türkiye, 2002,
- ^ Nuri Ünlü: İslâm tarihi 1, Marmara Üniversitesi, İlâhiyat Fakültesi Vakfı, 1992, , sayfa 492.
- ^ İbn Bîbî (1956). el-Evâmîrü’l-‘Alâ’iyye fî’l-Umûri’l-‘Alâ’iyye, tıpkı basım, çvr. MÖ ztürk, I. Ankara. s. 514.
- ^ İbn Bîbî (2007). Selçuknâme. Ankara. s. 173.
- ^ (2009). Abdullah Bakır (Ed.). Tevârîh-i Âl-i Selçuk. İstanbul. s. 665.
- ^ Müneccimbaşı (2001). Ali Öngül (Ed.). Câmiü’d-Düvel. İzmir. s. 88.
- ^ Nejat Kaymaz (2009). Anadolu Selçuklu Sultanlarından II. Gıyâsü’d-dîn Keyhüsrev ve Devri. Ankara. s. 88.
- ^ a b Erkan Göksu sh.: 1 - 14
- ^ Erkan Göksu, sh.: 7 dipnot 38
- ^ . TDV İslâm Ansiklopedisi. 1 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Eylül 2023.
- ^ Salim Koca, sh.: 39, 40
- ^ Buket Yaşa Şahin, sh.: 60
- ^ Mehmet Özmenli, sh.: 995
- ^ Züriye Çelik, sh.: 26
- ^ Erkan Göksu, Türkiye Selçuklu Devleti’nde Ordu, sh.: 56, 57
- ^ Salim Koca, sh.: 40
- ^ Alptekin Yavaş, “Anadolu Selçuklu Banilerinin Politik Yaşamlarıyla Mimari Faaliyetleri Arasındaki İlişkiler” 30 Ocak 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde . sh.: 410 411
- ^ İsa Eryılmaz, “Emir Kemaleddin Kamyar’ın Ahlat ve Çevresindeki Faaliyetleri” 16 Mayıs 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde . sh.: dipnot 3
- ^ Züriye Çelik, sh. 24
- ^ Züriye Çelik, sh. 26, 27
- ^ Züriye Çelik, sh. 25, 28, 32
- ^ Buket Yaşa Şahin, sh.: 61
- ^ Alanya Alaeddin Keykubad Üniversitesi, Alaeddin Keykubat Kimdir 24 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Buket Yaşa Şahin, sh.: 56
- ^ Firdevs Özen, İlhanlılar Devrinde Erzurum 2 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ a b Salim Koca, sh.: 69
- ^ a b Refik Turan, “Alaeddin Keykubad’ın Doğu Anadolu Siyaseti” 20 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde . sh.: 86
- ^ a b c Salim Koca, sh.: 44, 45
- ^ Züriye Çelik, sh.: 65, 84
- ^ Ahmet Kütük, sh.: 298
- ^ Ahmet Kütük, sh.: 293
- ^ Seyhun Şahin, sh.: 406
- ^ Harun Yıldız, [ Hacı Bektaş Veli ile Ahi Evran İlişkisi] sh.: 196
- ^ Buket Yaşa Şahin, sh.: 65
- ^ Ahmet Kütük, sh.: 293 dipnot, 295 ve dipnot, 296, 299 dipnot
- ^ Ahmet Kütük, sh.: 291, 292
- ^ Salim Koca, sh.: 44
- ^ Salim Koca, sh.: 51
- ^ Seyhun Şahin, sh.: 405
- ^ Züriye Çelik, sh.: 44, dipnot, 45 – 47, dipnot
- ^ Buket Yaşa Şahin, sh.: 61, 62
- ^ Züriye Çelik, sh.: 48
- ^ Baycu Noyan, sh.: 46, İbn Bibi, Selçukname, Yazıcızade Ali ve Müneccimbaşı’dan
- ^ Salim Koca, sh.: 47
- ^ Gürsoy Yılmaz, Orta Çağda Erzurum Kalesi, sh.: 240
- ^ Mehmet Özmenli, Ermeni - Gürcü Birliklerinin Kösedağ Savaşı'nın Seyrine Etki Eden Tutumları ve Faaliyetleri 16 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde . - Mehmet Özmenli, sh.: 998
- ^ Salim Koca, sh.: 48, 49
- ^ Mehmet Özmenli, sh.: 997
- ^ Salim Koca, sh.: 50
- ^ Mehmet Özmenli, sh.: 944
- ^ Salim Koca, sh.: 52
- ^ Seyhun Şahin, sh.: 410
- ^ Salim Koca, 53
- ^ Mehmet Suat Bal, sh.: 271
- ^ a b Erkan Göksu, sh.: 6
- ^ Ahmet Kütük, sh.: 307
- ^ Salim Koca, sh.: 53, 58 dipnot
- ^ a b Erkan Göksu, sh.: 7 dipnot 39
- ^ Mehmet Özmenli, 998 - 1000
- ^ Seyhun Şahin, sh.: 109
- ^ a b Seyhun Şahin, sh.: 411
- ^ Erkan Göksu, sh.: 5, 8
- ^ Salim Koca, sh.: 56, 57
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;öck
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ Salim Koca, sh.: 60
- ^ Erkan Göksu, sh.: 9 dipnot 49
- ^ Mehmet Özmenli, sh.: 1001
- ^ Salim Koca, sh.: 60 - 62
- ^ Erkan Göksu, sh.: 10
- ^ Erkan Göksu, sh.: 10 dipnot 50
- ^ Ahmet Kütük, sh.:
- ^ a b Mustafa Alican, Kösedağ Bozgunu’nun Arap Kaynaklarındaki Bazı Yansımaları Üzerine 11 Temmuz 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde . sh.: 83
- ^ Salim Koca, sh.: 63 - 66
- ^ Erkan Göksu, sh.: 1 - 14
- ^ Salim Koca, sh.: 72, 73
- ^ Salim Koca, sh.: 75 - 77
- ^ Salim Koca, sh.: 77 - 79
- ^ Erkan Göksu, sh.: 11, 12
Yararlanılan kaynaklar
- Ahmet Kütük, Kösedağ Savaşı’nın Kaybedilmesinde II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in Kişiliği ve Uygulamalarının Rolü
- Buket Yaşa Şahin, Anadolu Selçuklu Devleti İle Harzemşahlar Devleti Münasebetleri[]
- Erkan Göksu, Kösedağ Savaşı (1243) 2 Kasım 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Hüseyin Kayhan,
- Fatma Akkuş, Kösedağ'dan Ayn Câlût'a Türk-Moğol Hâkimiyet Mücadelesi"
- Mehmet Özmenli, Ermeni - Gürcü Birliklerinin Kösedağ Savaşı'nın Seyrine Etki Eden Tutumları ve Faaliyetleri 24 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Mehmet Suat Bal, Türkiye Selçuklu Devleti’ne Hükümdarlık Yapan Vezir: Şemseddin İsfahânî 24 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- "1243 Türk'ün Anadolu Tarihinde Bir Dönüm Noktası Kösedağ Savaşı ve Anadolu'nun Moğollar Tarafından İşgali" “1243 Kösedağ Savaşı ve Anadolu’nun Moğollar Tarafından İşgali Uluslararası Şûrası”
- Salim Koca, Türkiye Selçuklu Tarihinin Akışını Değiştiren ve Anadolu’nun Kaderini Belirleyen Savaş: Kösedağ Bozgunu 20 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Seyhun Şahin, Kösedağ Savaşında Selçuklu Ordusunda Gayrimüslimler 9 Ekim 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Züriye Çelik, Moğol İstilası ve Türkiye Selçuklu Devleti[]
- Ulaş Yağmur, Kösedağ Savaşı’nın Başlamasında Babailer İsyanının Rolü 24 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Kosedag Muharebesi 3 Temmuz 1243 tarihinde Anadolu Selcuklu Devleti ile Mogollar arasinda gerceklesen ve Selcuklu Devleti nin yenilip Mogol tabiiyetine girmesiyle sonuclanan muharebedir Kosedag Muharebesi sonuclari bakimindan Turk tarihi icerisinde ozel bir yere sahiptir Kosedag MuharebesiAnadolu nun Mogollar tarafindan istilasiKosedag Muharebesi ni gosteren bir resim Tarih1 veya 3 Temmuz 1243Bolge Sivas TurkiyeSebep Mogollarin Anadolu yu istilasi Selcuklu Devleti nin guc kaybetmesi Babailer AyaklanmasiSonucMogol Imparatorlugu nun kesin zaferi Anadolu Mogol hakimiyetine girdi Anadolu Selcuklu Devleti yikilma surecine girdi Anadolu da ikinci Turk beylikleri donemi basladi Cografi DegisikliklerSivas Kayseri Erzincan ve daha bircok Anadolu sehri ele gecirildi TaraflarAnadolu Selcuklu Devleti Destek Gurcistan Kralligi Trabzon ImparatorluguMogol Imparatorlugu Destek Hacen PrensligiKomutanlar ve liderlerII Giyaseddin KeyhusrevBaycu NoyanGucler60 000 80 000 veya 70 000 80 000 muharebeye katilan 20 000 25 000 30 000 veya 40 000 Baycu Noyan kumandasindaki Mogol ordusu ile karsilasan Anadolu Selcuklu kuvvetleri oncu birlikler arasinda meydana gelen ilk carpismanin ardindan dagilmis bastan beri hatali kararlar veren Sultan II Giyaseddin Keyhusrev de ayni sekilde davranip savas meydanini terk edince Mogol ordusu kolay bir zafer kazanmistir Muharebenin ardindan hicbir mukavemet gormeden ilerleyen Mogol ordusu once Sivas onlerine geldi kent halkinin teslim olmasi uzerine Mogollar kenti yagmaladilar ama halka zarar vermediler Ardindan Kayseri kusatildi ve dusuruldu kent halki ya katledildi ya da esir alindi Donus yoluna gecen Mogollar Erzincan i da ayni sekilde yakip yiktilar Savasin meydana geldigi Kosedag Sivas in Zara ilcesinde gunumuzde de ayni adi tasiyan bir dagdir Anadolu Selcuklu ordusunun bu dagin kuzey eteginde Kelkit Cayi na yakin bir duzlukte dagin yamacina yaslanmis olarak kamp kurdugu Iranli tarihci Ibn Bibi nin anlatimindan anlasilmaktadir Sonuclari bakimindan Turk tarihinde ozel bir onem tasiyan Kosedag Muharebesi Mogollarin zaman icinde Anadolu nun cogunluguna hakim olmalarina Selcuklularin Mogol tabiyetine girmesine ayrica devlet gelirlerinin onemli bir kisminin her yil vergi olarak Mogollara gonderilmeye baslanmasina bu vergiler giderek arttikca da hem devletin hem de halkin yoksullasmasina neden olmustur Muharebe oncesi genel durumMogollarin Islam ulkelerine karsi giristikleri ilk saldiri Harezmsahlar Devleti uzerine olmustu Hukumdarlik yillari 1200 1220 olan Harezmsah hukumdari Alaeddin Muhammed taktik hatalari sonucunda agir bir yenilgiye ugramis 1220 yilinda ise devlet cokmustur Mogollar Semerkant Buhara ve Otrar i ele gecirdikten sonra Maveraunnehir ve Horasan a yayilmislardir Bu yayilmayla Islam dunyasinin en buyuk ve en zengin kentleri buyuk bir yikima ugradi Mogol Imparatoru Cengiz Han 1227 yilinda olunce yerine ogullarindan Ogeday gecmistir Ogeday babasinin hukumdarliginda yarim kalan Harezmsah Devleti topraklarinin istilasini tamamlamayi ve Alaeddin Muhammed in yerine gecen oglu Celaleddin Harezmsah i ortadan kaldirmayi hedeflemistir Bunun icin 1228 yilinda Cormagon Noyan komutasinda Azerbaycan a 30 bin kisilik bir birlik gondermistir Bu sirada toplayabildigi askeri gucu arkasina alan Celaleddin Harezmsah Mogollara karsi mucadeleye girismistir Kisa sureligine devleti toparlamayi basarmis olmakla birlikte 1230 yilinda Anadolu Selcuklu Devleti yle kalkistigi Yassicemen Muharebesi yenilgisiyle Harzemsahlar Devleti nin gucunden geriye sadece Celaleddin Harzemsah in yararsiz azmi kalmistir Diger tarafta Cormagon Noyan ise Celaleddin Harzemsah uzerine yurumeden once Gurcu Kralligi uzerine yurumustur Tiflis Ani ve Kars gibi kentleri art arda dusurmus 1229 da Kralligi tabi bir devlet haline getirmistir Bundan sonra Celaleddin Harzemsah la ilgilenmistir Celaleddin Harzemsah esasen Yassicemen Muharebesi nde elindeki orduyu buyuk olcude kaybetmisti yine de kuvvet toplayip Cormagon Noyan in karsisina cikmistir Toplayabildigi son kuvvetleri de boylece elden cikarmis oldu Harzemsahlar ulkesini istila eden Mogollar sonuc itibariyla Anadolu Selcuklu yla sinirdas devletler olmuslardir Yakin Dogu da Mogol istilasina ugramamis olan uc devlet kalmistir Abbasi Halifeligi Eyyubiler ve Anadolu Selcuklu Devleti Mogol Imparatorlugu neredeyse tum Guney Kafkasya yi Gurcistan i ve Ermenistan i kendine baglamis Gurcu ve Ermeni soylulari askerleriyle birlikte Mogol kuvvetlerine katilmak zorunda kalmislardi Anadolu nun Mogollar tarafindan istilasina yol acan Kosedag Muharebesi oncesindeki yillarda Anadolu Selcuklu Devleti dogu sinirlarinda en buyuk tehdit olarak Mogollarla sinir komsusudurlar Eyyubiler ise kuzeye dogru yayilarak Artuklular i kontrol altina almislar onlarin elinde olan Ahlat i ve Silvan i ele gecirmisler Anadolu Selcuklu ile dogudan ve guneyden sinir komsusu olmuslardir Anadolu Selcuklu nun dogu sinirlarinda ise vergi odeyen Ermeni Kralligi Artuklularin bir kolu ve Mengucekliler yer almaktadir Kuzeyde ise diger bir vergi odeyen tabi devlet olan Trabzon Rum Devleti vardir Yaklasan Mogol tehdidiHarzemsahlar Devleti nin Anadolu Selcuklu ordusu ile 1230 yilinda gerceklesen Yassicemen Muharebesi sonucu yikilmasi ve kisa sure sonucu Mogollarla sinirdas olmasi Anadolu Selcuklu icin Mogol tehlikesinin yaklasmis oldugu yonunde ilk tehlike isaretiydi Nitekim Cormagon zaman kaybetmedi bagimsizligini korumakta olan Musluman ulkeler uzerine yayilmaci akinlara baslamadan once Anadolu Selcuklu nun Eyyubi meliklerinin ve Artuklu nun gucunu tespit edebilmek icin 1231 yilinda Dogu ve Guneydogu Anadolu uzerine genis capli bir yoklama akini yapmisti Bu akinda Anadolu Selcuklu sinirini gecerek Ahlat Diyarbakir Malatya Harput ve Silvan sehirlerini ele gecirip yagmaladiktan sonra Azerbaycan a donmustur Anadolu Selcuklu sultan I Alaeddin Keykubad dahil bolgedeki tum Turk hukumdari bu yikici saldiri karsisinda suskun kaldilar Cormagon ertesi sene 1232 de Anadolu Selcuklu sinirini Erzurum yonunde yine asip hizla Sivas yakinlarina kadar ilerledi burada bir kervansarayi basmis cok sayida insan oldurup esir almis tahribat yapilmistir Baska hicbir yerlesime zarar vermeden geri cekildi Hizla yapilan bu akin esasen Anadolu Selcuklu topraklarini tanimak icin yapilan bir kesif seferidir Ibn Bibi ye gore Alaeddin Keykubad bu kez Emir komutasinda Mefaride i halka i hass gulaman i dergah ve mulaziman i yatak i humayun dan olusan saray gulamlarini bolgeye gondermistir Ordu bolgeye ulastiginda Mogollar coktan uzaklasmis bulunuyordu Kemaleddin Kamyar bolgedeki sehir kuvvetlerini ve ikta askerlerini emri altina alip buyuk bir ordu olusturmustur Cevrede inceleme ve sorusturma yapan ordu komutani bu saldirilari Gurcu kralicesinin kiskirttigini ogrenmistir Bunun uzerine Sultan in emriyle elindeki kuvvetlerle Gurcu Kralligi uzerine yurumustur Gurcu ordusu birkac kez yenilgiye ugrayinca Gurcu Kralicesi Rusudan baris istemek zorunda kaldi ve Anadolu Selcuklu vasalligini kabul etti Gorunuse gore Cormagon Noyan gereken boyutta kesif yapmisti ve Ogeday Han in Anadolu uzerine genel bir taarruz icin emrini bekliyordu Lakin Ogeday Han Alaeddin Keykubad in hukumdarliginin son yilina kadar boyle bir emir vermemistir I Alaeddin Keykubad in cabalariYassicemen Muharebesi nden once Anadolu Selcuklu Devleti tahtina I Alaeddin Keykubad gecmisti Tahta gecisinde ilk girisimi uzerinde agir bir hakimiyet kuran devletin hemen hemen tum islerini kendi kontrolunde yuruten Emir Seyfeddin Ayaba ve onunla birlikte hareket eden diger umerayi tasfiye etmektir Once mali guclerini zayiflatmak icin Konya surlarinin onarimini istemis bu is icin de emirlerin bizzat para harcamasini dayatmisti Daha sonra bu kez Sivas surlari icin aynini dayatmaya kalkismis fakat bu kadarina dayanmak istemeyen bazi emirler kendi aralarinda anlasarak sultani oldurmeye karar vermislerdir Alaeddin Keykubad bunu haber almasi uzerine karsi tertibat almis ve bir aksam ziyafetine emirleri cagirdiginda hepsini teker teker yakalatmis sorgulamalardan sonra 24 emiri oldurtmustur Ancak bu kararliligini uygulamaya koyduktan ve sonuclandirdiktan sonra devlet cihazi uzerinde tam hakimiyet kurabilmis dusundugu ic ve dis politikalari uygulayabilmistir Anadolu Selcuklu Devleti en parlak yillarini I Alaeddin Keykubad doneminde h y 1220 1237 yasamistir Ne var ki bu yillar ayni zamanda Anadolu ya yonelebilecek bir Mogol istilasi tehlikesinin ortaya ciktigi yillardir Daha ilk saltanat yilinda Mogol ordulari Harzemsah kentlerini art arda ele gecirmis Maveraunnehir e ulasmislardi Yine de Mogol tehlikesiyle arada vergi odeyen bagli devletler ve Eyyubiler yer almaktadir Ulke topraklarina dogudan gelebilecek bir saldiri disinda batida ise Iznik Imparatorlugu ile baris kosullari vardir Dolayisiyla disaridan gelebilecek esas tehdit Mogollardir Alaeddin Keykubad doguda Mogol yayilmasinin eninde sonunda Anadolu Selcuklu Devleti ni de tehdit edecegini gorebilmis boyle bir istila girisimini karsilayabilmek icin stratejik bir plan dahilinde onlemler almistir Devlet cihazi uzerinde hakimiyet kurmus olan devlet ricalini tasfiye etmek de bu yonden gerekliydi bu devletin ve siyasal erkin gucunu arttirmaya hizmet etmistir Diger yandan uluslararasi transit ticareti ve bu ticaretin aktorleri olan tuccarlari kendi limanlarina ve topraklarina cekmek devletin maddi olanaklarini buyutecektir Dogu sinirlari boyunca mevcut tahkimatlarin pekistirilmesi ve ordunun takviye edilmesi ise devletin savunma gucunu gelistirecegi icin onemlidir Bu cercevede doguda daha genis ve daha guvenli bir tampon bolge olusturmayi hedef aldigi dusunulmektedir Bu amacla dogu sinirlari otesindeki Anadolu Selcuklu sarayina bagliliklari guvenilmez ya da beklenen bir Mogol saldirisi karsisinda zayif bir savunma gosterecek beylikleri ilhak etmek ve askeri gucu guvenilir olanlarla ittifaklar kurmak istedigi ileri surulmektedir Tum bu onlemlerin genel cercevesinde ise Mogol hanlarini kiskirtmamak onlarla iyi iliskiler icinde olmak prensibi vardir Seferler Keykubad in bu seferlerden amaci stratejik konumdaki kent ve kaleleri ele gecirerek guclu direnek noktalari haline getirmektir Bu amacla Eyyubilerin Mogol akinlari yuzunden terk ettigi Ahlat ile Bitlis ve civarini Kemaleddin Kamyar komutasinda bir ordu gondererek ele gecirip kaleleri onartti ciftliklerinden ayrilmis ciftcileri geri getirtip yeniden tarim yapabilmeleri icin tohumluk ve hayvan dagitti Artuklulardan Diyarbakir emiri uzerine bir ordu gondererek Cemisgezek in de aralarinda oldugu bazi kaleleri aldi Eyyubi hukumdari Melik Esref in yardim icin gonderdigi orduyu bozguna ugratti Eyyubi melikleriyle ittifak kurabilmek icin esir alinan komutanlari serbest biraktirdi ve Muazzam Serefeddin Isa nin kiziyla bir evlilik yapti Bu girisimler Eyyubilerle dostluk olusturulmasina hizmet etmistir Erzurum ve Erzincan beyliklerini devirip bu bolgeleri dogrudan dogruya kendine baglamak icin Divrigi haric butun Mengucekli topraklarini ele gecirdi Misir Eyyubi hukumdari Melik Kamil in komuta ettigi ve Harput uzerinden Anadolu ya ilerleyen bir ordu bozguna ugratildi Harput kalesi alindi Yine Kemaleddin Kamyar komutasinda bir ordu Siverek Urfa Harran ve Rakka yi ele gecirdi Ittifaklar Alaeddin Keykubad doguda guclu bir devlet olan Harzemsahlarla bir ittifak kurmayi dusunmus olmalidir Iki hukumdar arasindaki mektuplasmalarda birbirlerine karindas olarak hitap ettikleri gorulmektedir Celaleddin Harzemsah Alaeddin Keykubad a Mogollara ve Gurculere karsi birlikte hareket etme teklifinde dahi bulunmustur Ne var ki Celaleddin Harzemsah in gozunu Anadolu Selcuklu topraklarina basta Ahlat a dikmesi buna olanak vermemistir Bu arada Erzurum hakimi Celaleddin Harzemsah la dostluk kurup onu amcasi Alaeddin Keykubad a karsi kiskirtmaya baslamisti ve dogal olarak Anadolu Selcuklu ya karsi itaatsizlik gosteriyordu Bu olaylarla Anadolu Selcuklu ile Harzemsahlar arasinda bir ittifak artik beklenemezdi ve gelismeler Yassicemen Muharebesi ne vardi Gercekte Celaleddin Harzemsah in Anadolu Selcuklu ulkesine sefer yapmasi sadece kendi sonunu hazirlamakla kalmadi ayni zamanda Harzemsah Selcuklu Eyyubi ittifakini kurulamaz hale getirmekle tum Islam devletlerine biraz dolayli da olsa yikim getirmistir Alaeddin Keykubad Harzemsahlar Devleti nin dagilmasiyla ve Mogol istilasi onunden kacisan Harzemsahlari Orta Anadolu da iktalar vererek yerlestirmistir Boylece Anadolu Selcuklu Devleti nin askeri gucunu savasciliklariyla un salmis 12 bin savasci cikarabilen Kipcak savascilariyla takviye etmistir Ne var ki II Giyaseddin Keyhusrev Emir Sadeddin Kopek in telkinleriyle bazi Harzemli beyleri tutuklatmis soz konusu Kipcaklari kaybetmistir Gercekte Harzemli askerler Mogollar konusunda deneyimli degil tam tersine yilgindirlar Suriye Eyyubi meliklerinden Muazzam Serefeddin Isa nin kizi ile evlenmesi Suriye Eyyubileri ile akrabalik bagi kurarak Mogol tehlikesine karsi ortak hareket etmeyi saglamaktadir Bu girisim ise yaramis Kosedag Muharebesi nin hemen oncesinde tabi devletler hic asker gondermezken sadece Halep Eyyubileri Anadolu Selcuklu ordusuna takviye asker gondermistir Muharebe oncesi Anadolu Selcuklu nun zaaflariAnadolu ya Ilhanli taarruzu oncesi Anadolu Selcuklu Devleti ni basta askeri olarak zaafa dusuren bazi gelismeler olmustu Esasen Anadolu ya yonelen Mogol istilasi oncesinde iki devlet arasinda dusmanliga neden olabilecek bir cikar catismasi yoktur Mogollarin Anadolu ya saldirmasinda bu topraklarin gelismis bir tarim ve ticaret ekonomisine sahip komsularina gore refah duzeyi belirgin bir bicimde yuksek bir toplum olmasi kuskusuz etkili olmus Mogollarin istahini kabartmistir Buna ragmen Mogol hanlari her seyden once cihan hakimiyeti idealine bagliydilar otoritelerini elde tutabilmek icin bu yonde caba gostermeleri bir bakima gerekliydi Gunumuz Turkce kaynaklarda yer yer Mogollarin Anadolu Selcuklu Devleti nin hukumdari Alaeddin Keykubad dan cekindikleri icin Anadolu ya saldiramadiklari belirtilir Alaeddin Keykubad in olumunden sonra yerine gecen oglu II Giyaseddin Keyhusrev zamaninda cikan Babai Ayaklanmasi nin guclukle bastirilmasindan ve Selcuklu ordusunun bu isyan sonucunda oldukca yipranmasindan cesaretlendikleri ileri surulur II Giyaseddin Keyhusrev in tahta cikmasi Bu gelismelerden en onemlisi Alaeddin Keykubat gibi stratejik gorus sahibi deneyimli askerlikten anlayan bir sultanin yerine 1237 de henuz 16 yasindaki bir sehzadenin II Giyaseddin Keyhusrev in tahta cikmasidir Eglenceden baska bir seyle ilgilenmeyen sarayda eglencenin ve cilginligin her cesit idini sergileten hicbir devlet isini ciddiye almayan bir karakteri oldugu ileri surulmektedir Ickiye asiri duskunlugunden pek cok kaynakta soz edilmektedir Muharebenin onceki aksami sarhos oldugu muharebe gunu hala icmeye devam ettigi anlatilir Sultanligi doneminde hicbir savasa katilmamis komutanlarini gondermistir Oysa kendinden onceki Anadolu Selcuklu sultanlari savaslara bizzat katilirlardi bir kismi muharebede olmustur Sonuc olarak hakkinda yazilmis olanlarin hepsi olumsuzdur Giyaseddin Keyhusrev in devlet islerine ilgi duymamasindan yararlanan Sadeddin Kopek tum devlet yonetimini eline almistir Giyaseddin Keyhusrev in tahta gecmesinin Anadolu Selcuklu devlet mekanizmasinda yol actigi cozulme kadar olmasa bile I Alaeddin Keykubat doneminden itibaren devlet ricalinden olan Sadeddin Kopek in devlet ust kadrolarinda ve orduda yarattigi tahribat da buyuk capli olmustur Sadeddin Kopek kucuk yastaki Giyaseddin Keyhusrev in tahta gecmesinde basat rol oynamis bu sayede zayif bir otorite ancak kurabilen Sultan in elinden yonetim erkini buyuk olcude kendi eline almistir Bu yetki genisligi ile ve nin de aralarinda oldugu bir kisim devlet ricalini kendi emellerine karsi engel teskil ettikleri icin oldurtmustur Oysa bu insanlar yuksek devlet kadrolarinda uzun zamandir gorev yapan yeteneklerini kanitlamis yoneticilerdir II Giyaseddin Keyhusrev in bir baska sorunu ikta askerlerinin babasinin zehirlenmesinden onu sorumlu gormeleri ve bu yuzden tahta gecmesini gizli bir kizginlikla karsilamis olmalaridir Sadece ikta askerleri degil Anadolu Ahileri arasinda da Giyaseddin Keyhusrev e karsi bir husumetin gelistigi anlatilmaktadir Anadolu da ahiligin yayilmasi icin hatiri sayilir caba gosteren Alaeddin Keykubad a buyuk saygi duyan ahiler olumunden Giyaseddin Keyhusrev in sorumlulugu oldugunu dusunmektedirler Bu husumet cesitli sekillerde ortaya konulmus olmali ki Giyaseddin Keyhusrev ve Sadeddin Kopek sayica hic de az gorulemeyecek kadar ahiyi bunun yaninda ayni sekilde mevcut saltanata karsi olduklarini dusundukleri Turkmen i oldurtmus ele basi olarak gorduklerini tutuklatmistilar Hapse atilanlar arasinda Ahi Evran da vardir Ahi Evran Sultan in olumunden sonra saltanat naibi olarak devlet yonetiminde guc kazanan Celaleddin Karatay tarafindan hapisteki tum ahilerle birlikte serbest birakilana kadar bes yil kadar zindanda kalmistir Disarida ise Mogollar gozunde guc dengesi degerlendirmesi birden bire degismistir Kisa sure oncesine kadar Mogollarin Alaeddin Keykubad dan cekindikleri bu yuzden Anadolu ya saldirmaktan kacindiklari anlasilmaktadir Sultanin olum haberi alindiginda Mogol komutanlarin buyuk sevinc duydugu Cormagon Noyan ve Baycu Noyan in Demir Sultan gitti artik devlet ve devir sizindir yuruyun dedikleri kaydedilmistir Anadolu Selcuklu icin Alaeddin Keykubad in olumunden daha da kotusu Giyaseddin Keyhusrev gibi beceriksiz bir sultanin tahta gecmesidir Devletinin sadece dusmanlarinin gozunde degil bagli devletler ve muttefiklerinin gozunde de itibar kaybettigi gorulmektedir Kosedag Muharebesi nin hemen oncesinde buyuk paralar ve arazi gonderilerek tabi ve muttefik devletlerden asker olarak destek kuvveti istendigi halde birin disinda hicbirinin yardimi gorulmemistir Keyhusrev in durumunu izleyen ve yetersizligini goren civar devlet yoneticilerinin kendisine guven duymadiklari savasin sonucu konusunda Anadolu Selcuklu dan yana kuskulari oldugu anlasilmaktadir Gercekten 13 yil once Yassicemen Muharebesi icin askeri destek birlikleri isteyen Alaeddin Keykubad a istedigi birlikler gonderilmisti Alaeddin Keykubat Harzemsahlar in cokmesinden sonra kendilerine yurt arayan Harezmli Kipcaklara iktalar tahsis ederek Anadolu ya yerlesmelerini saglamisti Ancak I Alaeddin Keykubad a bagliliklarini kendisi ve Sultan icin tehlikeli bulan Sadeddin Kopek in Sultan I Giyaseddin Keyhusrev e Harzemli i tutuklatmasi bu yolla olumune neden olmasi Anadolu daki Kipcaklarin baskaldirmasina gectikleri bolgeleri yagmalayarak Guneydogu Anadolu civarlarina goc etmelerine yol acmistir Anadolu Selcuklu ordusunun muhtemel bir destek kuvvetinden yoksun kalmasi ve gocleri sirasinda neden olduklari yikimlar bir yana bulunduklari bolgede Babai Ayaklanmasi nin kitle tabani icinde yer aldilar Harezmlilerin verdikleri zarar bununla kalmadi Urfa Harran Rakka Suruc ve Siverek i kapsayan bolgede mevcut bazi Turkmen kitlelerinin de onlara katilmasiyla basa cikilmasi cok zor bir guc haline gelerek hem uluslararasi transit ticaret hatlari uzerinde kervanlara saldirarak hem de yerlesimleri yagmalayarak bir yandan Anadolu Selcuklu ekonomisine diger yandan devlet gelirlerinde cok buyuk payi olan vergi gelirlerine darbe vurdular Butun bunlar Sadeddin Kopek in Alaeddin Keykubad in kurmus oldugu ve duzgun isleyen Anadolu Selcuklu Harezmliler duzenini tahrip etmesinden sonra ve bu nedenle ortaya cikmistir Ayni tarihlerde ortaya cikan Babai Ayaklanmasi na katilan bu kitleler Amasya uzerine ilerlerken buyuk tahribatlara neden oldular Devlet art arda yenilgilerden sonra ancak guclu Erzurum garnizonunu uzerlerine gondererek ayaklanmayi bastirabilmistir Guneydogu Anadolu da kalan bir kisim Harzemliler ise tahribata devam etmislerdir Sultan zengin hediyeler gondererek bolgedeki duzeni saglamaya calismissa bile bu kisa sureli bir durgunluk olmus yagmalar yeniden baslayinca uzerlerine ordu gonderip onlari sinir otesine surmekle asayis saglanabilmistir I Alaeddin Keykubad in dis politikasinin surdurulmemesi II Giyaseddin Keyhusrev babasinin ona miras biraktigi guclu orduyu ve dolu hazineyi ulkenin guvenligi saglama amaciyla kullanmayi basaramamistir Dogu sinirindaki mustahkem mevkilerdeki guclu garnizonlari bu sekilde korumak bile uzerinde durdugu bir konu degildir Tahta gectiginde babasi tarafindan Ogeday Han la yapilmis olan il olma antlasmasini imzalayarak yenilemisti Bu antlasmanin Anadolu Selcuklu Devleti nin Mogol karsisinda guvenligini saglayacagi kabul edilmis tum devlet ileri gelenleri tarafindan baska guvenlik onlemi alinmasina gerek gorulmemistir Kuskusuz bu tutum buyuk bir aymazliktir sonucunda devletin dogu sinirinin en guclu kalesi Dogu dan gelen ana ticaret yollarinin Anadolu daki en buyuk aktarma ve kavsak noktasindaki ve en zengin sehirlerinden olan Erzurum dusmustur geride kalan yanmis bir yikintidir Erzurum un dusmesi Mogollara devletin aczini tartismaya yer olmayacak sekilde acik bir bicimde gostermistir Babai Ayaklanmasi Anadolu nun dogusunda gunumuzun Elbistan Maras Amasya ve Tokat illerinde Baba Ilyas siyasi dini onderliginde Baba Ishak tarafindan baslatilan ve yayilan Babai Ayaklanmasi nin Anadolu Selcuklu kuvvetlerinin onbir kez yenilmesiyle ancak sonuncu muharebeyi parali Frenk askerlerinin sayesinde kazanarak bastirilabilmis ulkenin sosyoekonomik durumunu ve ordusunu agir bicimde hirpalamistir Gerek mevcudu gerek maneviyati yipranmayan tek kuvvet Alaeddin Keykubad in olasi bir Mogol saldirisini karsilamak icin Erzurum a yerlestirdigi guclu birliktir Agirlikli olarak Turkmenlerden olusan ayaklanan kitle ancak bu kuvvetin uzerlerine surulmesiyle desteklenen bir ordu tarafindan bastirilabilmisti Sultan ordunun bu yipranmisligi ustune Erzurum teskilini bir de guneydoguya Eyyubi melikleri uzerine gondermis eldeki tek yipranmamis birligin burada kayiplara ugramasina yol acmistir Bir Turkmen koylu kitlesinden olusan bu duzensiz kuvvetler karsisinda defalarca bozguna ugrayan Anadolu Selcuklu ordusu kuskusuz devletin askeri plandaki aczini gosteriyordu Dogasi geregi yayilma yonunde siddetli bir egilimi olan Mogol Imparatorlugu nun bu zafiyeti gozden kacirmasi dusunulemezdi Sonuc olarak Babai Ayaklanmasi Anadolu daki Mogol istilasi ve bunun bir sonucu olan Mogol Ilhanli tahakkumunu tesvik etmistir Muharebe oncesindeki gelismelerAlaeddin Keykubat Cormagon Noyan tarafindan Anadolu Selcuklu dogu sinirlarinin otesindeki tum istilalarin ve sonucta Mogollarla ortak sinir olusmasinin yaklasan Mogol tehlikesini ifade ettigini biliyordu Yine Cormagon Noyan in Anadolu Selcuklu topraklarina yonelik yukarida bahsedilen akinlarinin sadece bir sinir ihlali olmadigini esasen bir istila hareketine hazirlik olmak uzere kesif seferi olarak gorulmesi gerektigini anlamisti Konuya diplomatik iliskiyle baslamaya karar verip Ogeday Han a bir elci gondererek durumu sorgulamak istemistir Ogeday Han inda soyle yaziyordu Alaeddin in akilli ve uzagi gorucu bir adam oldugunu duymaktayiz Eger kendisi buraya gelecek olursa bizden kabul ve agirlanmak gorur ve kendisine ehtaclik veririz ve ayni zamanda elindeki sehirleri de elinde ve kendisinde kalir seklindedir Ehtaclik rikabdar anlamina gelmektedir Mogollardan Alaeddin Keykubad a gelen bu ilk mektuptaki cagriya uyulmamistir hatta yanit verildigi konusunda da bir bilgimiz yoktur Ogeday Han dan gelen ikinci mektup daha sert ifadeler tasimaktadir Alaeddin Keykubad in son yillari icinde 1236 yilinin subat ayinda Emir Semseddin Omer adinda aslen Kazvinli Erzurum a yerlesmis bir tuccar Ilhanli sarayindan bir mektup getirmistir Bir yarlik olarak degerlendirilen bu mektupta Han Selcuklu Sultani na Yuce tanri bizi buyuk kilmis ve aziz yapmistir Yeryuzunu bizim soyumuza vermistir Sen iyi yolda ilerliyorsun Onun icin durumumuzu sana bildirmek ve seni bize baglanmaya ve itaate cagirmak vacip oldu Bizim halimizi bildirdigimiz kimseler bize baglanmazlar asilik yolunu tutarlarsa ordumuz onlarin ulkesine girerek koklerini kazir Kadinlarini cocuklarini esir alir Mallarini mulklerini yagmalayip harap eder denilmektedir Ogeday Han bu mektupla Anadolu Selcuklu nun Mogol a il olmasini istemekte ustu ortulu olarak tehdit etmektedir Sultan anlasildigi kadariyla Ilhanli yla bir savasi goze almak istememis il olmayi ayni yil icinde sartlari cok agir olmayan bir antlasmayla kabul etmis hediyeler hazirlatilmasini emretmistir Ancak bu hediyeler olumu dolayisiyla gonderilememis yerine 1237 de tahta gecen oglu II Giyaseddin Keyhusrev tarafindan gonderilmistir Erzurum un dusmesiAnadolu Selcuklu nun kendisine il olmasi bir sure Ogeday Han a yeterli gorunmustu Fakat bir takim gelismeler buyuk bir imparatorluk kurma pesindeki Han da Anadolu Selcuklu yu butunuyle tahakkumu altina alma ihtirasi uyandirmistir Bunun uzerine Azerbaycan daki Mogol kuvvetleri komutanini gorevlendirmistir Komutan Cormagon Noyan in 1241 yilinda felc olmasi uzerine yerine Baycu Noyan atanmistir Baycu Noyan in komutasi altinda dort tumenlik yani 40 bin kisilik bir kuvvet vardir Turkiye Selcuklulari uzerine saldirmak uzere firsat kollamaya baslayan Baycu Noyan in hedefi Anadolu Selcuklu Devleti nin dogu siniri yaklasimini koruyan Erzurum dur Kentin zaten yuksek ve kalin olan surlari I Alaeddin Keykubat zamaninda onarilmis kentin savunmadan sorumlu garnizon pekistirilmis kente cokca silah ve erzak depolanmisti Bu savunma duzenlemeleriyle Keykubat dogu sinirinda hicbir istilaci kuvvetin baskent Konya uzerine ilerlerken imha etmeden geride birakmayi goze alamayacagi guclu bir direnek noktasi olusturmustur Lakin basiretsiz bir sultan olan Giyaseddin Keyhusrev babasi gibi bir Mogol saldirisinin kacinilmaz oldugunu gorebilecek bunun icin gerekli tedbirleri alabilecek bir sultan degildir Kent garnizonu Babai Ayaklanmasi na katildiktan sonra Eyyubi seferinde yipranmis kadrosu zayiflamisti Garnizon komutani Sinaneddin Yakut her ne kadar deneyimli ve yetenekli bir komutan olsa da bu kadrosu eksilmis kuvvetle kenti savunmak gibi zor bir sorumlulugun altindadir Mogol ordusunun yaklasmakta oldugunu ogrenince gerekli savunma duzenlemelerini yapmis ve payitahta bir haberci gondererek takviye kuvvet istemistir Bu arada kent Mogollarin onunden kacan sivil halkin akin akin gelmesiyle daha da kalabaliklasmistir Kisa sure sonra Mogol ordusu gelip kenti kusatti Kusatmada Mogol ordusu kucuk ve buyuk sekiz mancinikla gece gunduz surlari dovmustur Yikilan kesimler derhal onarilarak savunmaya devam edilmistir Kenti Sinaneddin Yakut ve Hristiyan kuvvetler komutani Istakus birlikte savunmaktadirlar Her iki taraftan da agir kayiplar oldugu belirtilmektedir Giyaseddin Keyhusrev tarafindan gonderilen yardim birlikleri henuz Erzincan dayken kentin sahnesi vali Serefeddin Duvini Baycu Noyan la ailesinin ve akrabalarinin canlari bagislanmasi kosuluyla anlasmis ve 200 kisilik bir Mogol birligini savunmasi kendi sorumlulugunda olan burctan kente almistir Serefeddin Duvini nin uygunsuz islerine Sinaneddin Yakut un devamli engel olmasi nedeniyle aralarinda bir husumet dogmus oldugu ileri surulmektedir Bu ihanetle kente kisa surede Mogol askerleri akmis savunma bu sayiyla basa cikamayarak cokmustur Mogollarin kentteki Muslumanlardan islerine yarayabilecek zanaatkari esir almis digerler insanlari kentin disina cikarip oldurmus Hristiyan ve Yahudi tapinaklari dahil kentin tamamini yagmalamislardir Mogol ordusundaki Gurcu ve Ermeni prenslerinin kiliselerdeki kutsal yazmalari kurtardiklari Hristiyan ve Yahudilerin kendi ordularindaki dindaslari tarafindan fidyeleri odendigi icin serbest biraktiklari ileri surulmustur Oldurulenler arasinda kente Mogol birligini alan Serefeddin Duvini ailesi ve adamlari da bulunmaktadir Mogollar esirleri yanlarina alarak bolgeden ayrilirken kenti atese vermislerdir Geride kalan talan edilmis yanmakta olan bir kent ve hemen disindaki yiginla cesettir Erzurum un dusmesi Anadolu Selcuklu sarayinda gercek bir felaket olarak gorulmustur Devletin ve ulkesinin dogu sinirini koruyan en guclu direnek notasi olan Erzurum un yikimi dogu sinir savunmasinin kirilmis oldugu anlamina geliyordu artik Mogol istilasi onunde hicbir direnek noktasi kalmamistir Buna ragmen Sultan II Giyaseddin Keyhusrev rahattir En az sayida kolelerimi gondersem Mogollari surerler demektedir Hazirliklar ve ordunun toplanmasiErzurum un dusmesi uzerine sultan tum devlet ricalini ve Anadolu Selcuklu ordusu yuksek komutanlarini devletin ikinci baskenti sayilan Kayseri de yapilacak toplantiya cagirmistir Butun subasilar timar askerlerini terhis ederek kisi gecirmek icin ailelerinin yanina gondermis kendileri ise Kayseri ye gelmistir Uzun tartismalardan sonra savas karari alinmis su onlemler konusunda karara varilmistir Iznik Imparatorlugu Kilikya Ermeni Kralligi Artuklu beylerine ve Eyyubi meliklerine elciler gonderilerek Mogol tehdidinin onlari da hedef alacagi anlatilacak ortak bir savunma icin ittifak onerilecektir bagli hukumdarlara ulak gonderilerek aradaki tabiiyet antlasmasina gore yukumlu olduklari asker gonderme konusu hatirlatilarak bu anlasmada belirtilen kosullarda askeri birlik istenecek gerek arazi bagisi gerek para olarak tesvik de ihmal edilmeyecektir gulam askerler ve ikta askerlerinden olusan Anadolu Selcuklu ordusunu takviye etmek amaciyla Turkmen ve Anadolu da bulunan Harezmli Kipcak seflerinden parali asker olarak savasa katilmalari istenecektir Anlasilan Anadolu Selcuklu Devleti nin eski itibari artik kalmamistir Anadolu Selcuklu ordusu tabi devletlerden gonderilen paralara ve bagislanan arazilere ragmen antlasma sartlarinin geregi olan askeri birlikleri dahi saglayamamistir Oyle anlasiliyor ki Anadolu Selcuklu ordusunun Mogol ordusu karsisinda yenilgiye ugrayacagi cok daha yuksek bir olasilik olarak goruluyordu ve Mogollarin intikam almasindan kacinmak icin destek kuvveti gonderilmedi ya da bu is cok agirdan alindi Ebu l Farac Kilikya Ermeni Kralligi hakkinda bu yonde bilgi vermektedir Komsu bagimsiz hukumdarliklardan ise sadece Halep Eyyubilerinden 2 bin kisilik bir birlik gonderilmistir Oysa vassal kralliklara hazine acilarak cok buyuk tutarlarda paralar ve genis iktalar verilmistir Ornegin Ahlat hakimine 10 bin dinar Alauddin Altini Sikke i Aliye ve 100 bin dirhem gumus sikke gonderilmisti Dahasi belirli konularda gorevlendirilen devlet adamlarindan bazilari sorumluluklarina verilen gorevlerin ustesinden gelmekte yetersizlik gostermislerdir Ornegin Eyyubi meliklerine Suriye ye gonderilen Saltanat Naibi bkz Naib i Sultan Divanlar ve emirler yaninda cok miktarda para erzak ve askeri techizat goturmus Turkmenler arasindan alti aylik paralarini ve erzaklarini pesinen verdigi cok sayida asker toplamis fakat Anadolu ya dogru yuruyuse bile gecemeden Kosedag Muharebesi olup bitmisti Bunu ogrenen askerlerden cogu para ve erzakla birlikte kacip gitmistir Semseddin Isfahani kisa sure sonra Mogol hukumdari Batu Han tarafindan Anadolu Selcuklu ulkesini Han adina idare edecek bir naib olarak atanacak Anadolu Selcuklu ya vezir olacaktir Boylece 1243 yili kisi elciler gonderilmesi Anadolu ve civarindan cok sayida parali asker saglanmasiyla gecmistir Hazir edilen ordu mevcudunun saray gulamlari ikta askerleri ve parali askerlerden olmak uzere 70 80 bin kisilik bir kuvvet oldugu belirtilmektedir Emir Nizameddin Suhrab in bir kurultayda emrine bin frenk askeri verilirse Mogol ordusunu bozguna ugratacagini soylemesinden anlasilmaktadir ki orduda en az bin parali frenk askeri bulunmaktadir Ilkbaharda ordu Kayseri yakinlarindaki Meshed Ovasi nda toplanmaya baslamistir Ne var ki tabi devletlerden ve Suriye deki Naib Semseddin Isfahani den henuz bir haber yoktur Yine de eldeki ordu Anadolu Selcuklu Devleti tarihinde bir araya getirilen en buyuk ordudur Sultan II Giyaseddin Keyhusrev Meshed Ovasi na esi cocuklari hazinesi kafeslerde beslemekte oldugu leopar aslan ve kaplan gibi yabanil hayvanlari ile gelmistir sefere bu sekilde devam edecektir Bu agirliga ragmen Sultan in amaci Mogol ordusunu sinirlarin otesinde ornegin Nahcivan ya da Tebriz de karsilamakti bunun icin orduyu Sivas a goturmustur Bu sirada Baycu Noyan 40 bin kisilik tumu suvari ordusu ve tabi Gurcu ve Ermeni prenslerinin komutasindaki askerler de ordusuna katilmis olarak Anadolu ya dogru yuruyuse gecmisti Her iki ordunun mevcudu hakkinda gunumuze ulasan kaynaklarda birbirinden oldukca farkli rakamlar verilmektedir Papalik tarafindan gonderilen bir misyoner ve kasif olan Mogol ordusunun 120 bin kisi oncu kuvvetin ise 40 bin kisi oldugunu yazmaktadir Osman Turan Anadolu Selcuklu ordusunun 50 80 bin mevcutlu oldugunu yazar Ibn Bibi y e gore 70 bin kisilik Anadolu Selcuklu ordusundan baska 80 bin kisilik bir ordu daha vardir Buna gore Anadolu Selcuklu ordusu 150 bin kisilik bir ordudur Ibn Bibi Mogol ordusunun ise 50 bin kisilik bir ordu oldugunu yazmaktadir Anonim Selcukname Anadolu Selcuklu ordu mevcudunu 100 bin olarak verir Mogollari Hristiyanlastirmak icin Asya ya gonderilen bir Hristiyan kesis olan Rubruck Mogolistan donusunde Anadolu daki rum halk arasinda sorusturmustur ve 200 bin rakamini vermektedir Diger yandan Anadolu Selcuklu ordusu 70 bin mevcutlu kabul edilirse bunun 10 bin ya da biraz daha fazlasinin gayrimuslim askerler oldugu ileri surulmektedir Canla basla savastiklarini Ibn Bibi nin belirttigi bu gayrimuslim unsurlarin neredeyse tumuyle imha oldugu anlasilmaktadir Anadolu Selcuklu kuvvetleri Sivas a geldiklerinde 50 bin kisilik asakir i Etrak Turk askerler uclardan toplanmis Turkmenler hazirlamis olan Ahlat hakimi Sam dolaylarindan 20 bin kadar parali asker toplayan Semseddin Isfahani ve 3 bin Ermeni ve Frank suvariyle hareket ettigi bildirilen Kilikya Ermeni Kralligi baskenti Sis Kozan hakimi henuz gelmemistir Bu yuzden Sultan Giyaseddin Keyhusrev destek birliklerin gelmesini beklemekle Sivas ta uzunca bir sure kalmisti Bu surede her gun orduyu denetlemekle birlikte zamaninin buyuk bolumunu saha oyunlari spor daha cok da eglenceyle gecirmekteydi Daha sonra bir savas meclisi toplamistir Yasini basini almis ve deneyimli diger bir anlatimla asiri temkinli komutanlar destek kuvvetlerinin beklenmesinin askeri olarak bosuna oldugunu boylece Mogol ordusunu sinir otesinde karsilama firsatinin elden kactigina artik saldirgan bir strateji izleme olanagi kalmadigini ulke topraklarini savunmak icin savas verilecegini soylemislerdir Bunun icin ise Sivas son derece elverislidir Kentin tahkimatina girisilmeliydi Bu tutum gelecek 50 bin kisilik destek kuvvetinden daha elverisli bir savas saglayacaktir Digerleri ise Mogol ordusu halki katlederken Sivas ta beklemenin korkaklik oldugunu belirterek onlari sucladilar Sultan ise bir karar veremedigi gibi sessiz kalmayi secti Sonuc olarak bu savas meclisinde ne tarzda hareket edilecegi uzerine hicbir karar alinamamistir Savas meclisinin farkli dusunen iki kutba bolunmesi ayni zamanda ordunun baskumandani olan sultanin bu konuda agirligini koyamadigi gibi bir karara da varamamasi dogrudan dogruya sultanin hem askeri hem de yonetsel yetersizligini ortaya koymaktadir Bu kurultaydan cok kisa sure sonra sultan orduya hareket emri verdi Birkac gun sonra ordu Sivas tan 80 kilometre daha doguda bir yaylada uzun ve genis Kosedag mevkiinde suyu ve otlagi bol olan bir yeri secerek ordugah kurdu Burasi askeri bakimdan mudafaasi kolay Mogollarin saldirisina imkan vermeyen bir araziydi Burada da bir sure sonra bir savas meclisi kuruldu Yine karar alinamadi Kosedag daki savas meclislerinde genc ve deneyimsiz komutanlarin sozculugunu yapan Nizameddin Suhrab oldu bittiye getirip Sultan in da onayini alarak 20 bin kisilik bir oncu kuvvet teskil ettigi belirtilmektedir Bu birlikteki komutanlar Beylerbeyi Gurcuoglu Zahireddin Pervane Veliyeddin Casnigir Mubarizeddin Cavli Nizameddin Suhrab Nasuheddin Farsi ve Gurcu Salueoglu Fahreddin olarak verilmektedir Bu kuvvetler icinde Halep ten gelen 2 bin kisilik kuvvetle 3 bin kisilik Frank parali askeri vardir Ermeni tarihci Hetum a gore Limniatili John ile Bonifacio de Molinis adlarindaki iki Venedikli komutan emrindeydiler ve hicbiri geri donmemisti MuharebeAnadolu Selcuklu ordusu oncu birligi ile Mogol ordusu arasinda gerceklesen muharebe Osman Turan Muneccimbasi ve Ibn Bibi ye gore 3 Temmuz 1243 tarihinde olmustur Oncu birlik sarp dag gecidinden ovaya inerken gunumuze ulasan kaynaklarda anlatilanlar dogru ise buyuk bir gafletle ileriye kesif cikarmamistir Oysa Baycu Noyan komutasindaki Mogol ordusu gecidin inisine yakin bir yerde savasa her an hazir bicimde ordugah kurmustur Sarp ve dik gecitten yorgun bir vaziyette asagiya inen Anadolu Selcuklu oncu birligi dinlenmeden mevzi almadan hatta saf tutmadan dusmanlarinin sectigi muharebe alaninda Mogol ordusuyla muharebeye girmek zorunda kaldilar Baycu Noyan ise hizli karar vermis hizli tertiplenmistir Muharebenin ilk safhasinda Anadolu Selcuklu kuvvetleri ustunluk sagladi Mogollar ise bozguna ugramis gibi ricat ettiler Anadolu Selcuklu oncu birliginin deneyimsiz komutanlari Mogol kuvvetlerini bozguna ugrattiklarini sanip izlemeyle koyuldular bu arada yayladaki ordugaha sultana zafer haberi gonderdiler Oysa kapistiklari Mogol ordusundan gorece kucuk bir birlikti ve Baycu Noyan in talimatina uyarak ricat ediyor Anadolu Selcuklu kuvvetlerini hizla tertiplenmis bir tuzaga cekiyorlardi Pusuda bekleyen Mogol savascilarinin ok yagmuruna tutulan Anadolu Selcuklu askerleri panige kapildilar ve buyuk bir kismi birkac saat icinde oldurulduler Bununla birlikte Mogol ordusu Azerbaycan daki Mugan Ovasi ndaki merkez ussune dondugunde Anadolu Selcuklu Veziri de pesinden gitmis burada Baycu Noyan la bir baris antlasmasi yapmistir Bu gorusmeler sirasinda Muhezzibuddin Ali Anadolu Selcuklu oncu kuvveti kayiplarinin 3 bin kisi oldugunu soylemistir Anadolu Selcuklu kuvvetlerinin muharebe alanini Mogol kuvvetlerine terk ettigi dusunulurse Mogollarin dusman olulerini saymis olmalari gerekir buna gore vezirin dogru rakam vermis oldugu ileri surulebilir Kiyimdan kurtulup sultanin huzuruna cikan komutanlardan Nasuheddin Farsi sultana gosterilmesi gereken saygiyi umursamadan agir sozler sarf edip az sayidaki adamlarini alip Halep e gitmistir II Giyaseddin Keyhusrev komutasindaki Anadolu Selcuklu ordusu artik cozulmeye baslamistir Nitekim sultan Keyhusrev o gece karanlik coker cokmez ailesini ve hazinesini bir birlik korumasinda Tokat a gondermistir Bu sirada muharebeden sag kurtulan Casnigir sultanin huzuruna gelmistir Sultan Cavli ya bu durumda yapilacak seyin ne oldugunu sorunca Cavli nin sultani deneyimsiz komutanlarin aklina uymakla suclamaktan baska bir sey soylemedi Sultan ise oradan ayrilacagini ulkenin yonetimini ona biraktigini uygun gordugu gibi davranmasini soyleyip maiyetiyle birlikte Tokat a dogru yola cikti Oysa elde kalan ordu Mogol ordusundan halen sayica ustundu ve bulunduklari mevki savunmaya son derece uygundu Baycu Noyan geride bu gucte bir ordu birakmayi goze alarak Anadolu iclerine ilerleyemezdi bu orduyu su ya da bu sekilde imha etmek zorundaydi Buna ragmen ne sultan ne de komutanlar savunmada kalmayi dusunemediler Ustelik geri cekilme konusunda da bir karar alinmis degildir bu yuzden ordunun Kosedag dan cekilmesi hic de duzenli bir sekilde olmamistir Sultan ve emirlerin buyuk bolumu gece sivisinca Anadolu Selcuklu ordusu da gece boyunca parca parca dagildi Artik elde bir ordu kalmamistir Dagilan orduyu toplayip Mogollarin karsisina cikma olanagi yoktur Ertesi gun Baycu Noyan ordusuyla Kosedag a ciktiginda bos ordugahi bulmustur Baycu Noyan Anadolu Selcuklu ordugahi karsisinda bir tuzaga dusmemek icin iki gun beklemistir Hicbir hareket goremeyince tedbiri elden birakmayarak ordugaha girdiler Geride kalan ganimetin bir kismi 300 deve yuku altin 3 bin katir yuku degerli esya 40 araba zirh ve muhtemelen buyuk miktarda erzaktir Mogollar tum bunlari emniyete aldiktan sonra Sivas oradan da Kayseri yi ele gecirdi Sultan Giyaseddin Keyhusrev ise daha once Tokat tan Konya ya sonra da Antalya ya cekilmistir Orada bile rahat edemeyerek Ic Ege Bolgesi ne gitmistir Mogol ilerlemesiKosedag da ordu kampini yagmalayan Mogol ordusu Anadolu iclerine dogru ilerlemeye devam etmistir Ilk hedefleri Sivas olmustur Guclu surlarla cevrili kentin o tarihlerdeki nufusunun 100 bin oldugu ileri surulmektedir Fakat Kosedag bozgunu ardindan kente hicbir birlik gelmemistir Zaten kentteki garnizon da kenti savunabilecek gucte degildir Kent ileri gelenleri aman dilemek icin Baycu Noyan a gitmisler bagislanmayi dilemislerdir Baycu Noyan kentin birkac gun yagmalanacagini ama halkina dokunulmayacagini bildirmistir Baycu Noyan sozunde durmus kent uc gun yagmalandiktan sonra halkindan hic kimseye zarar verilmeden Mogol ordusu kentten cekilmistir Mogol ordusu Sivas ta islerini bitirdikten sonra Kayseri uzerine ilerlemistir Kayseri halkinin bir kismi panik halinde Halep e kactilar Kosedag dan cekilen Camedar Samsamuddin Kaymaz Kayseri Subasisi Topal Fahreddin Ayaz kendilerine bagli birliklerle Kayseri ye gelmislerdi Kentten kacmayan halkin ozellikle kentteki kalabalik ahi toplulugunun kenti savunma kararliligi onlari da etkiledi derhal savunma tertipleri alinmaya baslandi Mogol ordusu kent onlerine geldiginde derhal kente saldirmamistir Kent cevresinde tahribat yaparak savunmacilara korku asilamaya calistilar Baycu Noyan ertesi gun kent etrafini dolasarak surlari dikkatlice inceledi Siddetli saldirilar bir sure devam etmis sonunda kent dusmustur Mogollar Erzurum daki uygulamalarinin bir benzerini burada icra etmislerdir Mogol ordusu Kayseri de islerini bitirince donus icin harekete gecmistir Erzincan onlerine kadar yuruyus devam etmis esirlerden yuruyecek hali kalmayanlar yol boyu oldurulmustur Burada bir sure mola verildi Buna ragmen cevre bolgeler yagmalandi Baycu Noyan Erzincan halkina hayatlarinin bagislanmasi karsiliginda kabarik bir harac odemelerini onerdi Kent kabul etmeyince kusatildi Zayif surlar kisa surede manciniklarla yikildi ve yagma ve katliamlar oncekiler gibi uygulandi Erzincan dan sonra Mogol ordusu Azerbaycan daki merkezlerine donmustur SonucMogol ordusu nun Mugan Ovasi ndaki esas kislagina donmesinden kisa bir sure sonra Anadolu Selcuklu Veziri Muhezzibuddin Ali ile Baycu Noyan arasinda yapilan baris antlasmasi Anadolu Selcuklu Devleti ni Mogol tabiiyeti altina sokmustur Bu antlasmanin Anadolu Selcuklu ya yukledigi maddi yuk yilda 3 6 milyon dirhem 10 bin koyun bin sigir bin deve ve baskaca degerli hediyelerdir Kaynakca Susehri Tarihcesi Susehri Belediyesi 17 Mayis 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Mayis 2023 Zara Ilcesi Tarihi Zara Belediyesi 17 Mayis 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Mayis 2023 a b S Burhanettin Akbas Kayseri yoresine yerlesen Turk boylari ve akraba topluluklar Gecit 1997 sayfa 45 Mogol 30 bin Selcuklu 70 bin a b Ali Cimen Goknur Akcadag Gogebakan Tarihi degistiren savaslar ing Wars that changed history Timas Yayinevi 2 Edition 2007 ISBN 975 263 486 9 sayfa 134 Mogol 30 bin Selcuklu 80 bin Salim Koca sh 54 a b Huseyin Koroglu Konya ve Anadolu medreseleri Fen Yayinevi 1999 sayfa 29 367 Ali Sevim Erdogan Mercil Selcuklu devletleri tarihi siyaset teskilat ve kultur Turk Tarih Kurumu Basimevi 1995 ISBN 9789751606907 sayfa 472 Murat Ocak The Turks Middle ages Yeni Turkiye 2002 ISBN 9756782552 Nuri Unlu Islam tarihi 1 Marmara Universitesi Ilahiyat Fakultesi Vakfi 1992 ISBN 9755480072 sayfa 492 Ibn Bibi 1956 el Evamiru l Ala iyye fi l Umuri l Ala iyye tipki basim cvr MO zturk I Ankara s 514 Ibn Bibi 2007 Selcukname Ankara s 173 2009 Abdullah Bakir Ed Tevarih i Al i Selcuk Istanbul s 665 Muneccimbasi 2001 Ali Ongul Ed Camiu d Duvel Izmir s 88 Nejat Kaymaz 2009 Anadolu Selcuklu Sultanlarindan II Giyasu d din Keyhusrev ve Devri Ankara s 88 a b Erkan Goksu sh 1 14 Erkan Goksu sh 7 dipnot 38 TDV Islam Ansiklopedisi 1 Mart 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 16 Eylul 2023 Salim Koca sh 39 40 Buket Yasa Sahin sh 60 Mehmet Ozmenli sh 995 Zuriye Celik sh 26 Erkan Goksu Turkiye Selcuklu Devleti nde Ordu sh 56 57 Salim Koca sh 40 Alptekin Yavas Anadolu Selcuklu Banilerinin Politik Yasamlariyla Mimari Faaliyetleri Arasindaki Iliskiler 30 Ocak 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde sh 410 411 Isa Eryilmaz Emir Kemaleddin Kamyar in Ahlat ve Cevresindeki Faaliyetleri 16 Mayis 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde sh dipnot 3 Zuriye Celik sh 24 Zuriye Celik sh 26 27 Zuriye Celik sh 25 28 32 Buket Yasa Sahin sh 61 Alanya Alaeddin Keykubad Universitesi Alaeddin Keykubat Kimdir 24 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde Buket Yasa Sahin sh 56 Firdevs Ozen Ilhanlilar Devrinde Erzurum 2 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde a b Salim Koca sh 69 a b Refik Turan Alaeddin Keykubad in Dogu Anadolu Siyaseti 20 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde sh 86 a b c Salim Koca sh 44 45 Zuriye Celik sh 65 84 Ahmet Kutuk sh 298 Ahmet Kutuk sh 293 Seyhun Sahin sh 406 Harun Yildiz Haci Bektas Veli ile Ahi Evran Iliskisi sh 196 Buket Yasa Sahin sh 65 Ahmet Kutuk sh 293 dipnot 295 ve dipnot 296 299 dipnot Ahmet Kutuk sh 291 292 Salim Koca sh 44 Salim Koca sh 51 Seyhun Sahin sh 405 Zuriye Celik sh 44 dipnot 45 47 dipnot Buket Yasa Sahin sh 61 62 Zuriye Celik sh 48 Baycu Noyan sh 46 Ibn Bibi Selcukname Yazicizade Ali ve Muneccimbasi dan Salim Koca sh 47 Gursoy Yilmaz Orta Cagda Erzurum Kalesi sh 240 Mehmet Ozmenli Ermeni Gurcu Birliklerinin Kosedag Savasi nin Seyrine Etki Eden Tutumlari ve Faaliyetleri 16 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde Mehmet Ozmenli sh 998 Salim Koca sh 48 49 Mehmet Ozmenli sh 997 Salim Koca sh 50 Mehmet Ozmenli sh 944 Salim Koca sh 52 Seyhun Sahin sh 410 Salim Koca 53 Mehmet Suat Bal sh 271 a b Erkan Goksu sh 6 Ahmet Kutuk sh 307 Salim Koca sh 53 58 dipnot a b Erkan Goksu sh 7 dipnot 39 Mehmet Ozmenli 998 1000 Seyhun Sahin sh 109 a b Seyhun Sahin sh 411 Erkan Goksu sh 5 8 Salim Koca sh 56 57 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi ock isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme Salim Koca sh 60 Erkan Goksu sh 9 dipnot 49 Mehmet Ozmenli sh 1001 Salim Koca sh 60 62 Erkan Goksu sh 10 Erkan Goksu sh 10 dipnot 50 Ahmet Kutuk sh a b Mustafa Alican Kosedag Bozgunu nun Arap Kaynaklarindaki Bazi Yansimalari Uzerine 11 Temmuz 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde sh 83 Salim Koca sh 63 66 Erkan Goksu sh 1 14 Salim Koca sh 72 73 Salim Koca sh 75 77 Salim Koca sh 77 79 Erkan Goksu sh 11 12Yararlanilan kaynaklarAhmet Kutuk Kosedag Savasi nin Kaybedilmesinde II Giyaseddin Keyhusrev in Kisiligi ve Uygulamalarinin Rolu Buket Yasa Sahin Anadolu Selcuklu Devleti Ile Harzemsahlar Devleti Munasebetleri olu kirik baglanti Erkan Goksu Kosedag Savasi 1243 2 Kasim 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde Huseyin Kayhan Fatma Akkus Kosedag dan Ayn Calut a Turk Mogol Hakimiyet Mucadelesi Mehmet Ozmenli Ermeni Gurcu Birliklerinin Kosedag Savasi nin Seyrine Etki Eden Tutumlari ve Faaliyetleri 24 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde Mehmet Suat Bal Turkiye Selcuklu Devleti ne Hukumdarlik Yapan Vezir Semseddin Isfahani 24 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde 1243 Turk un Anadolu Tarihinde Bir Donum Noktasi Kosedag Savasi ve Anadolu nun Mogollar Tarafindan Isgali 1243 Kosedag Savasi ve Anadolu nun Mogollar Tarafindan Isgali Uluslararasi Surasi Salim Koca Turkiye Selcuklu Tarihinin Akisini Degistiren ve Anadolu nun Kaderini Belirleyen Savas Kosedag Bozgunu 20 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde Seyhun Sahin Kosedag Savasinda Selcuklu Ordusunda Gayrimuslimler 9 Ekim 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde Zuriye Celik Mogol Istilasi ve Turkiye Selcuklu Devleti olu kirik baglanti Ulas Yagmur Kosedag Savasi nin Baslamasinda Babailer Isyaninin Rolu 24 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde