Yılanlar (Latince: Serpentes), Pullular (Latince: Squamata) takımına ait uzun, ayaksız etçil sürüngenlerdir.
Yılan | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Biyolojik sınıflandırma | |||||||||
| |||||||||
Sınıflandırma | |||||||||
Metne bakınız. | |||||||||
Serpentes alt takımının üyeleri, dış kulakların ve göz kapaklarının olmayışı ile ayırdedilirler. Bütün pullular gibi yılanlar da, vücudu üst üste binen pullarla kaplı ektotermik amniyot omurgalılardır. Çoğu yılan türü, ataları olan kertenkelelerinkinden çok daha fazla eklemi olan bir kafatasına sahiptir. Bu yılanlara son derece hareketli çeneleriyle kendi kafasından daha büyük avları yutma imkânı verir. Dar vücutlarına uygun bir şekilde yerleşebilmesi için yılanların çift organları (böbrekler gibi) yan yana yerine biri diğerinin üstünde görünür ve çoğu bir tane işlevsel akciğere sahiptir. Bazı türler, kloakın her iki tarafında artakalan bir çift pençeyle birlikte sahiptir.
Yılanlar Antarktika ve çoğu ada dışında dünyanın her yerinde bulunur. 520 cins ve 3900'ün üzerinde türü kapsayan tanımlanmış on beş familyası bulunmaktadır. Büyüklük aralığı 10 cm uzunluğundaki küçücük türünden 7.6 metre uzunluğa erişebilen pitonlar ve anakondalara kadar değişiklik gösterir. Son keşfedilen Titanoboa cinsinin fosili 15 metre uzunluğundaydı. Yılanların Kretase döneminde hem kazıcı hem de sucul kertenkelerden evrimleştiği düşünülmektedir. Modern yılanların çeşitlenmesi ise Paleosen dönemde oldu. Yılanların Türkiye'de 47 türü bulunur.
Çoğu yılan zehirsizdir ve zehirli yılanlar da zehirlerini öncelikli olarak savunma amacından çok avı kontrol altına almak ve öldürmek için kullanırlar. Bazıları insanlarda acılı yaralanmalara ve ölüme sebep olabilecek denli güçlü zehire sahiptirler. Zehirsiz yılanlar da avlarını ya canlı olarak yutarlar ya da sıkarak öldürürler. Amatörler için yılanları görünüşüne göre zehirli zehirsiz olarak nitelendirmek zor olup onlardan uzak durmak ya da bir profesyonel ile yaklaşmak gerekir.
Etimoloji
Türkçedeki yılan kelimesinin kökeni Çincede aynı anlama gelen "lung" kelimesidir.
Evrim
Ağacın evrimsel dallanma zamanlarını değil sadece akrabalıkları gösterdiği dikkate alınmalıdır.[] |} Yılanların fosil kayıtları göreli olarak zayıftır, çünkü yılan iskeletleri genellikle küçük ve kırılgan olduğundan fosilleşme nadiren görülür. Yine de Güney Amerika ve Afrika'da henüz günyüzüne çıkarılan kertenkele benzeri iskeletsel yapılarla 150 milyon yaşındaki türler kolaylıkla yılan olarak tarif edilebilmektedir.:11 Karşılaştırmalı anatomi temelinde yılanların kertenkelerin soyundan geldiğine dair konsensus bulunmaktadır.:11 Fosil kanıtları yılanların gibi çukur kazan kertenkelelerden veya Kretase dönemindeki buna benzer bir gruptan evrimleştiğini göstermektedir. İlkel bir fosil yılan , sakrumlu ve tamamen karasal olan iki bacaklı bir çukur kazan hayvandı. Bu varsayımsal ataların günümüzdeki bir benzeri, yarı olmasına rağmen Borneo'nun kulaksız monitör kertenkelesi Lanthanotus'dur. Toprak altı formları, çukur kazmak için gelişmiş ve dış uzuvlarını kaybetmiş vücutlara evrimleşmiştir. Bu hipoteze göre, şeffaf, kaynaşmış göz kapakları ve dış kulakların kaybolması gibi özellikler, korneaların çizilmesi ya da kulakların toprakla dolması gibi toprak altı zorluklarının üstesinden gelebilmek üzere evrimleşti. Bazı ilkel yılanların arka ekstremitelere sahip oldukları bilinmektedir, ancak bunların pelvis kemikleri, omurgaya doğrudan bir bağlantıdan yoksundur. 'tan bir miktar daha eski olan , ve gibi fosil türlerinde arka ekstremiteler görülmüştür. Modern yılanlar arasındaki ilkel gruplar, pitonlar ve boaların işlevini yitirmiş arka ekstremiteleri (çiftleşme esnasında kavramaya yarayan ) bulunur.:11Leptotyphlopidae ve Typhlopidae pelvik kemerden arta kalanların bulunduğu diğer gruplardır. Bu kısımlar bazen sert bir çıkıntı gibi görünür. Ön ekstremitiler hiçbir yılanda bulunmaz ve bunların kaybolması ekstremiti morfojenezini kontrol eden evrimle ilgilidir. Yılanların ortak atasının aksiyal iskeleti, diğer çoğu tetrapod gibi, servikal (boyun), torasik (göğüs), lomber (alt sırt), sakral (pelvis) ve kaudal (kuyruk) omurga gibi bölgesel olarak özelleşmiş yapılara sahipti.
Günümüze kadar gelen gruplara filogenetik bir genel bakış
Genel bilgilerYılanlar omurgalıdır, genellikle üç metre öteyi göremezler. Koku almada burun deliklerini değil dillerini kullanırlar. Uzun ve çatallı dillerinin her iki ucu havadan ve yerden gelen kimyasal kokuları alır. İçeri çekildiğinde dil ucundaki kokular damaktaki jakobson organında duyu haline dönüştürülür. Engerek yılanları zehirledikleri avının izini dilleriyle takip ederler ve ölüsünü bularak yutarlar. Yılanların burun delikleri, ağız kapalıyken alt çenedeki hava borusunun üzerine geldiğinden ağızlarını açmadan solunum yaparlar. Avlarını yutarken ağız açık olduğundan burun deliklerinin hava borusuyla ilgisi kesilir. Böyle zamanlarda, vücutlarında bulunan hava torbalarındaki yedek havadan faydalanırlar. Çoğu yılanın sadece sağ akciğeri gelişmiş, diğeri adeta kaybolmuştur. Boa ve piton yılanlarında sol akciğerler küçüktür. İri avların yutulması uzun sürdüğü zaman ağız tabanında bulunan soluk borusunun girişi ağızdan dışarı çıkarılabilir. Bu özellik büyük hayvanları yemek için bir adaptasyondur, yılana ağız dolu olduğunda dahi nefes alma imkânı sağlamaktadır. Yılanlar dış kulakları olmadığından uzun zaman sağır zannedilmiştir. Aslında çeneleriyle kulakları arasında kemik bağlantıları olduğundan, üzerinde bulundukları toprağın yansıttığı sarsıntıları kolayca işitirler. Çenesini yere koyan çıngıraklı bir yılan çok uzaktan gelen bir atın ayak seslerini bile kolayca duyabilir. Yılanların bulunabildiği arâzilerden geçen bir insan, gürültülü ayak darbeleriyle yürüdüğünde hiçbir yılana rastlamaz. Bazı yılanların göz ve burunları arasında ince zarlı iki çukur bulunur. Bunlar, sıcak kanlı hayvanların vücutlarından yayılan ısı dalgalarını (infrared) tespit ederler. Bunların sayesinde avlarını karanlıkta bile bularak takip ederler. Yılan zehiri av etini eritmeye yarayan kuvvetli bir sindirim sıvısıdır. Zehirsiz yılanlarda bile zehirli olan kuvvetli bir sindirim sıvısı vardır. Ağızlarına parmak sokulduğunda veya dişlendiğinde tükürüklerinden dolayı yanma ve şişme yapar. Dişleri sökülen zehirli yılanlarda dişler tekrar sürer. Yılanların renkleri ve boyları çeşitlidir. Zehirli yılanların başları üçgen ve kuyrukları küt olduğu söylenirse de bunlar kesin belirtiler olamaz. Her yılanı zehirli kabul ederek onlardan sakınmak gerekir. ÜremeYılanlar yumurtlayarak ürerler. Yumurtalardan ergine benzer yavrular çıkar. Bunlar hemen başlarının çaresine bakarlar. Boa, anakonda ve engereklerin çoğu yavrularını doğurur. Bunlar gerçek doğum değildir. Yumurtalar ana karnında gelişip açıldığından doğum gibi görülür. Buna “ovoviviparite” denir. Gebelik süresi 2 aydır. Anadolu'da çiftleşen ya da çiftleşmeye hazırlanan yılanların erekte olmuş hemipenisleri çift yapılarından dolayı halk arasında sıklıkla "ayak" sanılarak "yılanların ayakları var" inancının oluşmasına sebep olur. Sınıflandırma
Ayrıca bakınızNotlar
Dış bağlantılar
|
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Yilanlar Latince Serpentes Pullular Latince Squamata takimina ait uzun ayaksiz etcil surungenlerdir Yilan Yasadigi donem araligi 94 0 myo Gunumuz PreYeYeOSDCPTJKPgNPlatyceps najadumBiyolojik siniflandirmaAlem AnimaliaSube ChordataSinif SquamataAlt takim Serpentes Linnaeus 1758SiniflandirmaMetne bakiniz Serpentes alt takiminin uyeleri dis kulaklarin ve goz kapaklarinin olmayisi ile ayirdedilirler Butun pullular gibi yilanlar da vucudu ust uste binen pullarla kapli ektotermik amniyot omurgalilardir Cogu yilan turu atalari olan kertenkelelerinkinden cok daha fazla eklemi olan bir kafatasina sahiptir Bu yilanlara son derece hareketli ceneleriyle kendi kafasindan daha buyuk avlari yutma imkani verir Dar vucutlarina uygun bir sekilde yerlesebilmesi icin yilanlarin cift organlari bobrekler gibi yan yana yerine biri digerinin ustunde gorunur ve cogu bir tane islevsel akcigere sahiptir Bazi turler kloakin her iki tarafinda artakalan bir cift penceyle birlikte sahiptir Yilanlar Antarktika ve cogu ada disinda dunyanin her yerinde bulunur 520 cins ve 3900 un uzerinde turu kapsayan tanimlanmis on bes familyasi bulunmaktadir Buyukluk araligi 10 cm uzunlugundaki kucucuk turunden 7 6 metre uzunluga erisebilen pitonlar ve anakondalara kadar degisiklik gosterir Son kesfedilen Titanoboa cinsinin fosili 15 metre uzunlugundaydi Yilanlarin Kretase doneminde hem kazici hem de sucul kertenkelerden evrimlestigi dusunulmektedir Modern yilanlarin cesitlenmesi ise Paleosen donemde oldu Yilanlarin Turkiye de 47 turu bulunur Cogu yilan zehirsizdir ve zehirli yilanlar da zehirlerini oncelikli olarak savunma amacindan cok avi kontrol altina almak ve oldurmek icin kullanirlar Bazilari insanlarda acili yaralanmalara ve olume sebep olabilecek denli guclu zehire sahiptirler Zehirsiz yilanlar da avlarini ya canli olarak yutarlar ya da sikarak oldururler Amatorler icin yilanlari gorunusune gore zehirli zehirsiz olarak nitelendirmek zor olup onlardan uzak durmak ya da bir profesyonel ile yaklasmak gerekir EtimolojiTurkcedeki yilan kelimesinin kokeni Cincede ayni anlama gelen lung kelimesidir EvrimArchaeophis proavus fosili Agacin evrimsel dallanma zamanlarini degil sadece akrabaliklari gosterdigi dikkate alinmalidir kaynak belirtilmeli Yilanlarin fosil kayitlari goreli olarak zayiftir cunku yilan iskeletleri genellikle kucuk ve kirilgan oldugundan fosillesme nadiren gorulur Yine de Guney Amerika ve Afrika da henuz gunyuzune cikarilan kertenkele benzeri iskeletsel yapilarla 150 milyon yasindaki turler kolaylikla yilan olarak tarif edilebilmektedir 11 Karsilastirmali anatomi temelinde yilanlarin kertenkelerin soyundan geldigine dair konsensus bulunmaktadir 11 Fosil kanitlari yilanlarin gibi cukur kazan kertenkelelerden veya Kretase donemindeki buna benzer bir gruptan evrimlestigini gostermektedir Ilkel bir fosil yilan sakrumlu ve tamamen karasal olan iki bacakli bir cukur kazan hayvandi Bu varsayimsal atalarin gunumuzdeki bir benzeri yari olmasina ragmen Borneo nun kulaksiz monitor kertenkelesi Lanthanotus dur Toprak alti formlari cukur kazmak icin gelismis ve dis uzuvlarini kaybetmis vucutlara evrimlesmistir Bu hipoteze gore seffaf kaynasmis goz kapaklari ve dis kulaklarin kaybolmasi gibi ozellikler kornealarin cizilmesi ya da kulaklarin toprakla dolmasi gibi toprak alti zorluklarinin ustesinden gelebilmek uzere evrimlesti Bazi ilkel yilanlarin arka ekstremitelere sahip olduklari bilinmektedir ancak bunlarin pelvis kemikleri omurgaya dogrudan bir baglantidan yoksundur tan bir miktar daha eski olan ve gibi fosil turlerinde arka ekstremiteler gorulmustur Modern yilanlar arasindaki ilkel gruplar pitonlar ve boalarin islevini yitirmis arka ekstremiteleri ciftlesme esnasinda kavramaya yarayan bulunur 11Leptotyphlopidae ve Typhlopidae pelvik kemerden arta kalanlarin bulundugu diger gruplardir Bu kisimlar bazen sert bir cikinti gibi gorunur On ekstremitiler hicbir yilanda bulunmaz ve bunlarin kaybolmasi ekstremiti morfojenezini kontrol eden evrimle ilgilidir Yilanlarin ortak atasinin aksiyal iskeleti diger cogu tetrapod gibi servikal boyun torasik gogus lomber alt sirt sakral pelvis ve kaudal kuyruk omurga gibi bolgesel olarak ozellesmis yapilara sahipti Gunumuze kadar gelen gruplara filogenetik bir genel bakis Modern yilanlar Leptotyphlopidae Anomalepididae Typhlopidae Alethinophidia Anilius Core Alethinophidia Uropeltidae Cylindrophis Anomochilus Uropeltinae Macrostomata Pythonidae Xenopeltis Loxocemus Colubroidea Acrochordidae Boidae Erycinae Calabaria Ungaliophiinae Genel bilgiler Yilanlar omurgalidir genellikle uc metre oteyi goremezler Koku almada burun deliklerini degil dillerini kullanirlar Uzun ve catalli dillerinin her iki ucu havadan ve yerden gelen kimyasal kokulari alir Iceri cekildiginde dil ucundaki kokular damaktaki jakobson organinda duyu haline donusturulur Engerek yilanlari zehirledikleri avinin izini dilleriyle takip ederler ve olusunu bularak yutarlar Yilanlarin burun delikleri agiz kapaliyken alt cenedeki hava borusunun uzerine geldiginden agizlarini acmadan solunum yaparlar Avlarini yutarken agiz acik oldugundan burun deliklerinin hava borusuyla ilgisi kesilir Boyle zamanlarda vucutlarinda bulunan hava torbalarindaki yedek havadan faydalanirlar Cogu yilanin sadece sag akcigeri gelismis digeri adeta kaybolmustur Boa ve piton yilanlarinda sol akcigerler kucuktur Iri avlarin yutulmasi uzun surdugu zaman agiz tabaninda bulunan soluk borusunun girisi agizdan disari cikarilabilir Bu ozellik buyuk hayvanlari yemek icin bir adaptasyondur yilana agiz dolu oldugunda dahi nefes alma imkani saglamaktadir Yilanlar dis kulaklari olmadigindan uzun zaman sagir zannedilmistir Aslinda ceneleriyle kulaklari arasinda kemik baglantilari oldugundan uzerinde bulunduklari topragin yansittigi sarsintilari kolayca isitirler Cenesini yere koyan cingirakli bir yilan cok uzaktan gelen bir atin ayak seslerini bile kolayca duyabilir Yilanlarin bulunabildigi arazilerden gecen bir insan gurultulu ayak darbeleriyle yurudugunde hicbir yilana rastlamaz Bazi yilanlarin goz ve burunlari arasinda ince zarli iki cukur bulunur Bunlar sicak kanli hayvanlarin vucutlarindan yayilan isi dalgalarini infrared tespit ederler Bunlarin sayesinde avlarini karanlikta bile bularak takip ederler Yilan zehiri av etini eritmeye yarayan kuvvetli bir sindirim sivisidir Zehirsiz yilanlarda bile zehirli olan kuvvetli bir sindirim sivisi vardir Agizlarina parmak sokuldugunda veya dislendiginde tukuruklerinden dolayi yanma ve sisme yapar Disleri sokulen zehirli yilanlarda disler tekrar surer Yilanlarin renkleri ve boylari cesitlidir Zehirli yilanlarin baslari ucgen ve kuyruklari kut oldugu soylenirse de bunlar kesin belirtiler olamaz Her yilani zehirli kabul ederek onlardan sakinmak gerekir Ureme Yilanlar yumurtlayarak urerler Yumurtalardan ergine benzer yavrular cikar Bunlar hemen baslarinin caresine bakarlar Boa anakonda ve engereklerin cogu yavrularini dogurur Bunlar gercek dogum degildir Yumurtalar ana karninda gelisip acildigindan dogum gibi gorulur Buna ovoviviparite denir Gebelik suresi 2 aydir Anadolu da ciftlesen ya da ciftlesmeye hazirlanan yilanlarin erekte olmus hemipenisleri cift yapilarindan dolayi halk arasinda siklikla ayak sanilarak yilanlarin ayaklari var inancinin olusmasina sebep olur Siniflandirma Ust familya AniliidaeYilan derisi Anomochilidae Boidae Bolyeriidae Cylindrophiidae Loxocemidae Pythonidae Tropidophiidae Uropeltidae Xenopeltidae Ust familya Anomalepididae Leptotyphlopidae Typhlopidae Ust familya Acrochordidae Atractaspididae Colubridae Elapidae ViperidaeAyrica bakiniz Yilan isirigi Yilan zehiri Zehirli yilan Yilan turleri listesiNotlar Hsiang Allison Y Field Daniel J Webster Timothy H Behlke Adam DB Davis Matthew B Racicot Rachel A Gauthier Jacques A 20 Mayis 2015 The origin of snakes revealing the ecology behavior and evolutionary history of early snakes using genomics phenomics and the fossil record BMC Evolutionary Biology 15 doi 10 1186 s12862 015 0358 5 ISSN 1471 2148 PMC 4438441 2 PMID 25989795 Serpentes ITIS Integrated Taxonomic Information System Erisim tarihi 3 Aralik 2008 Colubridae species list at the TIGR Reptile Database 10 Mart 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde 4 Aralik 2008 tarihinde erisildi Hanci Hamit Eylul Ekim 2005 Yilan Hikayesi PDF Surekli Tip Egitimi Dergisi STED 14 8 Ankara Turk Tabipleri Birligi ss VI 9 Subat 2015 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 12 Temmuz 2016 a b c Mehrtens JM 1987 Living Snakes of the World in Color New York Sterling Publishers 480 pp ISBN 0 8069 6460 X Sanchez Alejandro Father Sanchez s Web Site of West Indian Natural History 4 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Kasim 2007 a b Mc Dowell Samuel 1972 The evolution of the tongue of snakes and its bearing on snake origins Evolutionary Biology Cilt 6 ss 191 273 Apesteguia Sebastian Nisan 2006 A Cretaceous terrestrial snake with robust hindlimbs and a sacrum Nature Cilt 440 7087 bas ss 1037 1040 doi 10 1038 nature04413 PMID 16625194 18 Aralik 2007 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Kasim 2007 a b c Mertens Robert 1961 Lanthanotus an important lizard in evolution Sarawak Museum Journal Cilt 10 ss 320 322 a b UNEP WCMC Database Washington American Association For The Advancement Of Science 25 Aralik 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 29 Kasim 2007 30 Agustos 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Temmuz 2012 Dis baglantilar Photo Gallery of Snakes found in India21 Mart 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde Snake Rescue and Reptile Protection in India 9 Mart 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde Numerous articles from journals on snakes mainly Australasian 4 Kasim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Serpentes EMBL Database 8 Subat 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde the Lancelet The serpent beguiles 6 Mayis 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Explanation of the current controversy over snake origins in the Cretaceous The medicinal use of snakes in China 26 Eylul 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde Poisonous snakes and lizards 23 Subat 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Snake Bites 2 Subat 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Outdoor emergency treatment from Survive Outdoors Care of Snakes as pets 8 Ekim 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde General information on many snake species in captivity6 Eylul 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde