Ornitorenk, platipus veya gagalı memeli (Ornithorhynchus anatinus), 39–60 cm boylarında, Doğu Avustralya ve Tasmanya'ya özgü bir yarı-deniz memelisidir.
Ornitorenk | ||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Ornitorenk (Ornithorhynchus anatinus) | ||||||||||||||||||||
Korunma durumu | ||||||||||||||||||||
Biyolojik sınıflandırma | ||||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||
Ornithorhynchus anatinus Shaw, 1799 | ||||||||||||||||||||
Ornitorenkler, doğum yapmak yerine yumurtlayan memeliler olan tek deliklilerin hâlâ var olan beş tanesinden biridir (Diğer dördü ekidneler). Ornithorhynchidae familyasının ve Ornithorhynchus cinsinin yaşayan tek temsilcisidir. Buna rağmen bazıları Ornithorhynchus cinsine de ait olan fosil akrabaları bulunmuştur.
Yumurtlayan, ördek gagalı, kunduz kuyruklu, erkeklerinin arka ayağında zehirli bir mahmuzu olan bu memeli keşfedildiği zaman doğabilimcileri çok şaşırmıştır. Ornitorenklerin eşşizliği onu Avustralya'nın kanguru ve koala ile beraber en belirgin sembollerinden biri yapar. Avustralya 20 sentinin arkasında resmi yer alır.
Taksonomi ve kökenleri
Ornitorenk Avrupalılar tarafından keşfedildiği zaman Kaptan John Hunter tarafından İngiltere'ye bir post gönderildi. İngiliz bilim insanları bu garip fiziksel özellikleri görünce bunun bir aldatmaca olduğunu sandılar. 1799 yılında Naturalist Miscellany dergisinde hayvanın ilk tanıtımını yapan George Shaw, gerçekliği hakkında şüphe duyulmamasının imkânsız olduğunu belirtti. Robert Knox ise Asyalı bir hayvan doldurucusunun işi olduğuna inanıyordu. Bir ördek gagasının, kunduz benzeri bir hayvanın vücuduna dikildiği sanılıyordu. Hatta Shaw, kurumuş deriyi dikiş var mı diye makasla kontrol etmişti.
Platypus genel adı Latincedir, Yunanca πλατύς ("platys", düz) ve πους ("pous", ayak) kelimelerinden türetilmiştir. Bu isim, Shaw ilk tanımlamayı yaptığında Linnaean taksonomisi ismi olarak verilmişti. Fakat aynı ismin daha önce, ağaçlarda yaşayan bir böcek cinsine verildiği ortaya çıktı. Bağımsız olarak Johann Blumenbach tarafından (örnek kendisine tarafından verilmişti) 1800 yılında Ornithorhynchus paradoxus olarak tanımlandı. ikili adlandırma ile ilgili öncelik kuralları izlenerek daha sonra resmî olarak Ornithorhynchus anatinus olarak tanındı. Ornithorhynchus anatinus bilimsel adı, Yunanca "kuş burnu" (ορνιθόρυγχος) ve Latince "ördek gibi" (anatinus) anlamlarına gelen kelimelerden türetilmiştir.
Türkçedeki Ornitorenk'in Fransızca "L'Ornithorynque"'ten geldiği sanılmaktadır. İngilizcede "platypus" olarak geçmektedir. İlk İngiliz yerleşimciler ona "su köstebeği", "ördek gaga" ve "ördek köstebeği" gibi çeşitli isimler taktılar. İngilizcede sadece tek bir platypus türü olmasına rağmen ördek gagalı tanımı sık sık platypus'un önüne getirilir. Ornitorenk Aborjin'ler tarafından Mallangong, Tambreet veya Boonaburra olarak bilinmektedir.
Fiziksel özellikleri
Ornitorenk'in vücut sıcaklığı, Eutheria (plasentalılar - placentalia) sınıfındaki diğer memelilerde olduğu gibi 38 °C yerine 31 °C-32 °C arasındadır. Bunun ne kadarının monotremlerin bir özelliği olduğu, ne kadarının ise sert koşullar altında yaşayan türün uyum sağlaması sonucu olduğu belirgin değildir.
Ornitorenk'in vücudu ile geniş ve düz kuyruğu, yalıtılmış havayı hapsederek hayvanı sıcak tutan bir kürk ile kaplıdır. Tazmanya şeytanı gibi ornitorenk de kuyruğunu yağ depolomakta kullanır. Alışılmış bir memelidense ördeğe benzeyen geniş gagası ve perdeli ayakları vardır. Burnu, kuşların gagasında olduğu gibi yukarı ve aşağı parçaları ayrılarak ağzını ortaya çıkaracak bir şekilde açılmaz. Ornitorenk'in gagası alt tarafında açıklık olan bir duyu organıdır.
Ağırlığı 700 g ile 2,4 kg arasında değişir. Dişisi erkeğe göre daha ufaktır. Erkekler ortalama 50 cm, dişiler ise 46 cm boyundadır. Kuyruk uzunluğu erkeklerde 10–15 cm, dişilerde ise 8–13 cm arasındadır. Ortalamalar bölgelere göre değişir ama iklimin etkisi saptanamamıştır.
Modern ornitorenk yavruları memelilerin en büyük özelliklerinden biri olan üç uçlu azıdişlerine sahiptir. Bunları üreme yuvasını terk etmeden ya da terk ettikten hemen sonra kaybederler; erişkinlerde bunların yerinde ağır keratinize pedler vardır. Ornitorenk'in çenesi diğer memelilerden farklıdır ve çene kasları diğer memelilerde olduğundan farklı çalışır. Orta kulakta sesi ileten küçük kemikler ve memeli-öncesi diğer sinapsidlerdeki gibi çenenin yanında değil, tüm gerçek memelilerde olduğu gibi kafatasının içindedir. Ornitorenk, omuz çevresinde, bir ara köprücükkemiği dahil olmak üzere diğer memelilerde olmayan kemiklere sahiptir. Vücudunun altında değil yanında olan bacakları ile sürüngenlere benzeyen bir yürüyüş biçimi vardır. Ornitorenk hızla dalmasını ve dengesini sağlayan kuyruğu ile kendini yönlendirir.
Zehirleri
Erkek ornitorenk'in arka ayak bileklerinde defensin benzeri proteinlerden oluşan bir zehir karışımına sahip mahmuzlar vardır. Zehir, insan için öldürücü olmamasına rağmen kurbanı etkisiz kılacak kadar büyük acılar verir. Kısa zamanda yaranın etrafında ödem oluşur ve zamanla tüm uzuva yayılır. Tarihsel vakalara ve anekdotlara göre acı kısa zamanda günlerce hatta haftalarca sürebilecek bir (en:hyperalgesia)'ya dönüşür. Zehir küçük hayvanlar için öldürücü olabilir. Zehir sadece erkek ornitorenklerin bacaklarında, böbrek benzeri salgı bezleri tarafından üretilir, kısa bir boru ile mahmuzlarına bağlıdır ve topuk kemiğindeki mahmuz tarafından ava aktarılır.
Dayanılmaz acı vermesi dışında zehrin tam olarak nasıl işlediği hâlâ bilinmemektedir, buna rağmen sinir uçlarını etkilediği yönünde deliller vardır. Bilinen ağrı kesicilerden hiçbiri bu zehrin oluşturduğu acıyı azaltmakta etkili değildir. Zehrin diğer memeli olmayan hayvanlardakinden farklı bir işlevi vardır, sonuçları ölümcül olmasa da kurbanı önemli ölçüde etkisiz hale getirir. Üretimi en çok üreme mevsiminde olduğu için, silah olarak kullanıldığı yönünde teoriler vardır.
Elektrik algılama
Monotremler memeliler arasında elektrik algılama duyusuna sahip tek canlıdır. Avlarını kısmen, vücutlarının yarattığı elektriği algılayarak bulurlar. Ornitorenk tüm monotremler arasında en hassas elektrik algılamasına sahip olandır.
Ornitorenkin elektro alıcıları gagasının ucunda yer alır, mekanoalıcıları ise gaganın her yerine düzenli bir şekilde yayılmıştır. Serebral korteks'in elektro alıcı bölümü dokunsal somataalıcılar içinde bulunur ve bazı hücreler hem elektoalıcılardan hem mekanoalıcılardan girdi alırlar. Bu, dokunsal ve elektriksel algılar arasında yakın bir bağlantı olduğuna işaret eder. Ornitorenk bir elektrik kaynağının yerini elektroalıcılardaki sinyallerin gücüne göre ayırt edebilir, bu da avlanırken başının yan yan hareketini açıklayabilir. Elektro duyu ve dokunsal girdilerin kortikal birleşimi avın uzaklığını tespit etmek için bir yöntem gibi gözükmektedir. Av hareket ettiği zaman hem elektrik sinyalleri yayar hem de mekanik baskı titreşimleri verir, böylece iki sinyalin geliş zamanı arasındaki fark ile uzaklık hesaplanabilir.
Ornitorenk akıntıların dibini gagasıyla kazarak beslenir. Bu durumda elektro alıcılar canlı ve cansız nesneleri ayırt etmekte de kullanılır.
Ekoloji ve davranış
Ornitorenk yarı-suda yaşayan bir hayvandır. Tazmanya ve Avustralya Alpleri'nin soğuk tepelerinden kıyısal Queensland'in tropik yağmur ormanlarına kadar geniş bir alanda, akıntı ve nehirlerde yaşar. İçlerdeki dağılımı pek iyi bilinmemektedir. Kanguru Adası'nda doğaya salınmış bir nüfus hariç Güney Avustralya'da soyu tükenmiştir. Muhtemelen yoğun alan açılması ve sulama yüzünden düşen su kalitesine bağlı olarak artık Murray-Darling Havzası'nın ana bölümlerinde de bulunmamaktadır. Kıyısal nehir sistemleri boyunca dağılımı tahmin edilebilir değildir, bazı görece sağlıklı nehirlerde bulunmazken iyice bozulmuş aşağı Maribyrnong Nehri gibi bazılarında varlık göstermektedir. Ornitorenk genelde gececi bir hayvan olmasına rağmen şafakta ve günbatımında oldukça etkindir. Birçok birey, özellikle bulutlu günler olmak üzere gündüz de etkindir.
Bu tür endotermiktir. 5 °C sıcaklığın altındaki sularda saatlerce yiyecek ararken bile vücut sıcaklığını koruyabilir. Dip avlarının bulunduğu, dinlenme ve üreme oyuklarını yapabileceği kıyıların olduğu, nehirsel ve kıyısal özellikler taşıyan akıntılara ihtiyaç duyar.
Ornitorenk çok iyi bir yüzücüdür ve zamanının büyük kısmını su altında yiyecek arayarak geçirir. Yüzerken diğer Avustalya memelilerinden kulaklarının görünmemesi ile ayrılır. Yüzerken diğer duyularına güvenerek gözlerini sıkıca kapar. Dört ayağı da perdelidir. Ön ayaklarını itici güç olarak kullanır. Arka ayaklar ve kuyruk sadece yönlendirme içindir.
Ornitorenk daldıktan bir süre sonra bir hava kabarcığı bırakır, bir süre sonra bir tane daha ve bir süre sonra bir tane daha. Ardından su yüzeyine çıkıp yayılarak yiyeceğini çiğner. Daha sonra tekrar dalar. Normal bir dalış 30 saniye ile bir dakika arasında sürer. Ama koşullar uygun olduğunda daha uzun süre su altında kalabilir. Çiğneme bölümü ise 10-20 saniye sürer.
Ornitorenk bir Karnivordur. Burnuyla dereyatağından veya yüzerken yakaladığı halkalı solucanlar, böcek larvaları, taze su karidesleri ve bir tatlı su kereviti olan yabbi ile beslenir. Gagası, görmeden avlanmasını sağlayacak kadar hassastır. Ornitorenk her gün vücut ağırlığının en az %20'si kadar yemek yemek zorundadır. Bu da on saatini yemek arayarak geçirmesi demektir. Suda değilken genelde, köklerle kamufle edilmiş, su seviyesinden pek yukarıda olmayan, kısa ve düz bir oyukta kalır.
Üremeleri
Ornitorenk keşfedildiği zaman bilim insanları, dişinin yumurta yumurtlayıp yumurtlamadığı konusunda ikiye ayrılmıştı. 1884'te W.H. Caldwell Avustralya'ya gönderilip 150 Aborjin'in yardımı ile birkaç yumurta buluncaya dek bu onaylanmamıştı.
Türün tek bir üreme mevsimi vardır. Çiftleşme kış sonunda ya da ilkbaharda olur. Yavrular suya ilk kez oyuklarda anneleri tarafından 3-4 ay emzirildikten sonra girer. Tarihsel gözlemler, işaretleme, tekrar yakalama çalışmaları ve ilk genetik çalışmalar ornitorenk nüfusunun yerleşmiş ve geçici bireylere sahip olduğuna ve çokeşli (poligyny) bir çiftleşme dizgesine işaret eder.
Üreme mevsimi dışında ornitorenk sudan yüksekliği 30 cm. kadar olan basit bir oyukta yaşar. Çiftleşmeden sonra dişi daha ayrıntılı ve uzunluğu 20 m'yi bulabilen, su yükseldiğinde korunmak için aralıklara tıkalı yeni bir oyuk kazar. Erkek, yavrulara bakma işiyle ilgilenmez ve yıllık oyuğuna geri döner. Dişi, oyuğun zeminini ıslak ve katlanmış ölü yapraklarla yumuşatır. Bu gereci kıvırdığı kuyruğu ile yuvaya taşır.
Ornitorenk kuş yumurtasından daha yuvarlak ve sürüngen yumurtasına benzeyen küçük kösele gibi yumurtalar bırakır. Dişi genelde 11 mm. çapında iki yumurta bırarır, ama kimi zaman bu sayı 1 ya da 3 olabilir. Yumurtladıktan sonra dişi bunların çevresine kıvrılır. Kuluçka süresi üç bölüme ayrılır. İlkinde embriyonun fonksiyonel organları yoktur ve yumurta kesesine (yolk sac) bağımlıdır. İkinci bölümde el ve ayak parmakları, üçüncüde ise yumurta dişi oluşur. Yaklaşık on günlük bir kuluçka süresinden sonra yumurtadan çıkan tüysüz yavrular annelerine tutunurlar.
Yumurtadan çıkan yavrular korumasız, çıplak ve kördür. Anne sütü ile beslenirler. Ornitorenkin memeleri olmasına karşın meme uçları yoktur. Dolayısıyla süt göğüste deri altındaki bezlerden salgılanır. Göğüsünde sütün biriktiği oluklar bulunur ve yavrular buradan süt içerler. Yumurtalar açıldıktan sonra anne yuvayı yalnızca yiyecek bulmak ve kürkünü ıslatmak için terkeder. Yuvadan ayrılırken oyuğun girişini toprak ile tıkar. Yavrular 3-4 ay süt emerler ve 17 aylık olduklarında yuvayı terk ederler.
Memelilerin evriminde ornitorenk
Ornitorenk ve diğer memeliler yıllarca çok yanlış anlaşılmıştır ve haklarındaki 19. yüzyıldan kalma söylenceler bugün bile devam etmektedir. Örneğin, momotremlerin aşağı ya da yarı-sürüngen oldukları ve daha üstün plasenta memelilerin uzak kuzenleri oldukları gibi.
Günümüzde, modern monotremlerin, memeli ağacının erken bir dallanması olduğu bilinmekte, daha sonraki bir dallanmanın ise keseli (Marsupialia) ve plansentalı memelilere yöneldiği sanılmaktadır.
En eski monotrem fosilleri (Teinolophos ve Steropodon) ornitorenk'e çok benzemektedir. Steropodon fosili opalleşmiş bir çene kemiği ve üç azı dişinden oluşur. Günümüz ornitorenki ise dişsizdir ve South New Wales-Avustralya'da bulunmuştur. Fosilin 110 milyon yıl yaşında olduğu sanılmaktadır. Bu da, ornitorenk benzeri bir hayvanın Kireçlitaş döneminde (Kretase), dinozorların zamanında hayatta olması anlamına gelir. Şimdiye kadar Avustralya kıtasında bulunan en eski fosildir.
Ornitorenkin akrabası olan başka bir fosil de Arjantin'de bulunmuştur. Bu, monotremlerin, iki kıta Antarktika yoluyla birleştiği zamanlarda Avustralya'dan Güney Amerika'ya ulaştıklarını gösterir.
Bugünkü ornitorenk'e ait bilinen en eski fosil 100.000 yıllık olup Kuvaterner çağdan (Quaternary period) kalmıştır. Bilinenler çok farklı daldır.
Fosil kanıtları ayrıca ornitorenkin mesozoik çağda da varolduğunu gösterir. (kireçlitaş dönemi ve triasik ve jürasik çağları da içermektedir)
Ornitorenkin günümüzdeki hayvana nasıl evrimleştiğini açıklayan iki varsayım vardır. İlk varsayıma (B varsayımı) göre, monotremlerin akrabaları keseliler ve plesantalılardan tamamen farklı kendi evrimsel dallarını oluşturdular. Bu değişikliğin 135 milyon yıl önce, Kireçlitaş döneminin başında olduğu sanılmakta. Keseliler ve plasentalılar ise 135-65 milyon yıl önce bir noktada ayrıldılar.
İkinci varsayım 1947'de Gregory tarafında öne sürüldü ve 1970'lere kadar popüler hale gelmedi. Varsayıma göre 135-65 milyon yıl arasında plasentalılar ve keseliler kendi yollarına ayrıldılar, daha sonra da monotremler kendi yollarına gittiler.
Bu varsayımı destekleyen gözlemlerden biri keselilerin ve monotremlerin üreme organlarının birbirine çok benzemesidir. Her ikisinin de gebelikte, embriyoların bir kabukla kaplı olduğu bölümleri vardır. Tek fark, monotremler gebelik süresince bu örtülü kabuğa sahipken keselilerin sadece gebeliğin üçte ikisinde bu kabuğa sahip olmasıdır.
2004 yılında Ulusal Avustralya Üniversitesi'nden bilim insanları memelilerin çoğunda olduğu gibi iki yerine (XY) ornitorenkin 10 cinsiyet kromozomu olduğunu keşfettiler. (Örneğin: erkek ornitorenk her zaman XYXYXYXYXY dir) Dahası, ornitorenkin Y kromozomları kuşlarda bulunan ZZ/ZW cinsiyet kromozomları ile gen paylaşmaktadır. Bu yeni bulgular ornitorenkin hayvanlar âlemi içindeki eşsiz yerini daha da sağlamlaştırdı ve onu memeliler, sürüngenler ve kuşlar arasındaki evrimsel bağlantı araştırmalarının merkezi yaptı.
8 Mayıs 2008 tarihinde Nature bilimsel dergisinde yayınlanan "Genom Analizi Ornitorenk’e Özgü Evrim İzlerini Açığa Çıkarıyor" başlıklı bir makale, Ornitorenk'in memeli evrimindeki yerini kalıtımsal veriler ile ortaya koymuştur.
Korunma durumu
Ornitorenk, Güney Avustralya'dan yok oluşu haricinde, Avrupalıların Avustralya kıtasına yerleşmelerinden önceki genel ortamının hemen hepsinde bulunur. Buna rağmen insan kaynaklı değişikliklere bağlı olarak doğal ortamının parçalanması ve ortamında yerel değişiklikler belgelenmiştir. Şu anki ve tarihsel bolluğu bilinmemekle beraber şu anki menzilinde yaygın olduğu düşünülmektedir ama sayıları muhtemelen azalmıştır. Tür 20. yüzyılın ilk yıllarına kadar kürkü için yoğun bir şekilde avlandı ve 1950'lere kadar içlerdeki dalyanların ağlarında boğulma tehlikesi ile karşı karşıyaydı. Ornitorenk korunma uygulamaları sayesinde yakın bir soy tükenmesi ile karşı karşıya bulunmamaktadır. Fakat bu durum barajlar, sulama kanalları, kirlilik, ağlar ve tuzaklardan kaynaklanabilecek doğal ortamının yok olması nedeni ile değişebilir. En başta su kirliliğine olan yüksek duyarlılığı nedeni ile genelde "güvende ama gelecekte tehdit altında olabilir" biçiminde sınıflandırılmaktadır. Avustralya'da koruma altındaki bir türdür. IUCN Kırmızı Listesi şu an için ornitorenki "Asgari Endişe" (LC, Least Concern) olarak listelemektedir.
Dünyanın büyük kısmı ornitorenki 1939 yılında National Geographic dergisinde yayımlanan ornitorenk ve onun esarette yetiştirilip incelenmesi ile ilgili bir makale ile tanıdı. Bu zor bir iştir ve o günden bu yana sadece birkaç yavru özellikle Avustralya, Victoria'daki Healesville Sanctuary'de başarı ile yetiştirilebilmiştir.
Ayrıca bakınız
Dış bağlantılar
- Çok ender duyulan hırıltısının ses dosyası 17 Eylül 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- The complete platypus 7 Mart 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- enchantedlearning.com 18 Mart 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde .(Bir ornitorenk çizimi)
- (detaylı araştırmalar ve gözlemlerle ilgili bağlantılar)
- PBS televizyon kanalı 10 Mart 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Kaynakça
Wikimedia Commons'ta Ornitorenk ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- The complete platypus 7 Mart 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Dipnotlar
- ^ Türk Dil Kurumu Güncel Sözlüğü 5 Ekim 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde . 10 Şubat 2008 tarihinde erişildi.
- ^ a b . Australian Platypus Conservancy. 10 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Eylül 2006.
- ^ . Museum of hoaxes. 21 Ocak 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Eylül 2006.
- ^ a b c d e f g h i J.R.Grant. (PDF). Australian Biological Resources Study (ABRS). 9 Kasım 2006 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2006.
- ^ . National Library of Australia. 1 Ağustos 2001. 5 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Eylül 2006.
- ^ . Department of Anatomy & Physiology, University of Tasmania. 3 Temmuz 1997. 30 Eylül 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Eylül 2006.
- ^ Guiler, E.R. (1983). "Tasmanian Devil". R. Strahan Ed. (Ed.). The Australian Museum Complete Book of Australian Mammals. Angus & Robertson. ss. 27-28. .
- ^ Race, Hugh. . Geowords. 26 Aralık 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2006.
- ^ a b c Gerritsen, Vivienne Baillie (1 Aralık 2002). . Protein Spotlight. Cilt 29. 20 Ekim 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Eylül 2006.
- ^ . 1 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2006.
- ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 5 Ekim 2006 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 7 Mart 2007.
- ^ a b c Pettigrew, John D. (1999). "Electroreception in Monotremes" (PDF). The Journal of Experimental Biology. Cilt 202. ss. 1447-1454. 28 Eylül 2006 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 19 Eylül 2006.
- ^ . 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Ekim 2006.
- ^ . 4 Haziran 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Ekim 2006.
- ^ Jocelyn Selim (25 Nisan 2005). . Discover. 9 Şubat 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Eylül 2006.
- ^ Nature bilim dergisi, "Genom Analizi Ornitorenk’e Özgü Evrim İzlerini Açığa Çıkarıyor"[1] 17 Ocak 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. 24 Aralık 2008 tarihinde erişildi.
- ^ Ornitorenk (platypus, Ornithorhynchus anatinus), Australasian Marsupial & Monotreme Specialist Group tarafından 1996 yılında yapılan değerlendirmede Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'in tehdit altındaki türlerin 2006 yılı kırmızı listesinde "LC" (LC) olarak listelenmiştir. IUCN veritabanında bunun sebepleri ile daha detaylı bilgi bulunabilir. Erişim tarihi: 6 Ekim 2006
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Ornitorenk platipus veya gagali memeli Ornithorhynchus anatinus 39 60 cm boylarinda Dogu Avustralya ve Tasmanya ya ozgu bir yari deniz memelisidir Ornitorenk PreYeYeOSDCPTJKPgNOrnitorenk Ornithorhynchus anatinus Korunma durumuNeredeyse tehdit altinda IUCN 2 3 Biyolojik siniflandirmaAlem AnimaliaSube ChordataAlt sube VertebrataInfa sube GnathostomataSinif MammaliaAlt sinif Protheria Ilkel memeliler Takim Monotremata Tek delikliler Familya OrnithorhynchidaeCins Ornithorhynchus Blumenbach 1800Tur O anatinusIkili adlandirmaOrnithorhynchus anatinus Shaw 1799 Ornitorenkler dogum yapmak yerine yumurtlayan memeliler olan tek deliklilerin hala var olan bes tanesinden biridir Diger dordu ekidneler Ornithorhynchidae familyasinin ve Ornithorhynchus cinsinin yasayan tek temsilcisidir Buna ragmen bazilari Ornithorhynchus cinsine de ait olan fosil akrabalari bulunmustur Yumurtlayan ordek gagali kunduz kuyruklu erkeklerinin arka ayaginda zehirli bir mahmuzu olan bu memeli kesfedildigi zaman dogabilimcileri cok sasirmistir Ornitorenklerin essizligi onu Avustralya nin kanguru ve koala ile beraber en belirgin sembollerinden biri yapar Avustralya 20 sentinin arkasinda resmi yer alir Taksonomi ve kokenleriOrnitorenk Avrupalilar tarafindan kesfedildigi zaman Kaptan John Hunter tarafindan Ingiltere ye bir post gonderildi Ingiliz bilim insanlari bu garip fiziksel ozellikleri gorunce bunun bir aldatmaca oldugunu sandilar 1799 yilinda Naturalist Miscellany dergisinde hayvanin ilk tanitimini yapan George Shaw gercekligi hakkinda suphe duyulmamasinin imkansiz oldugunu belirtti Robert Knox ise Asyali bir hayvan doldurucusunun isi olduguna inaniyordu Bir ordek gagasinin kunduz benzeri bir hayvanin vucuduna dikildigi saniliyordu Hatta Shaw kurumus deriyi dikis var mi diye makasla kontrol etmisti Ornitorenk in 1863 yili renkli baskisi Platypus genel adi Latincedir Yunanca platys platys duz ve poys pous ayak kelimelerinden turetilmistir Bu isim Shaw ilk tanimlamayi yaptiginda Linnaean taksonomisi ismi olarak verilmisti Fakat ayni ismin daha once agaclarda yasayan bir bocek cinsine verildigi ortaya cikti Bagimsiz olarak Johann Blumenbach tarafindan ornek kendisine tarafindan verilmisti 1800 yilinda Ornithorhynchus paradoxus olarak tanimlandi ikili adlandirma ile ilgili oncelik kurallari izlenerek daha sonra resmi olarak Ornithorhynchus anatinus olarak tanindi Ornithorhynchus anatinus bilimsel adi Yunanca kus burnu orni8orygxos ve Latince ordek gibi anatinus anlamlarina gelen kelimelerden turetilmistir Turkcedeki Ornitorenk in Fransizca L Ornithorynque ten geldigi sanilmaktadir Ingilizcede platypus olarak gecmektedir Ilk Ingiliz yerlesimciler ona su kostebegi ordek gaga ve ordek kostebegi gibi cesitli isimler taktilar Ingilizcede sadece tek bir platypus turu olmasina ragmen ordek gagali tanimi sik sik platypus un onune getirilir Ornitorenk Aborjin ler tarafindan Mallangong Tambreet veya Boonaburra olarak bilinmektedir Fiziksel ozellikleriSig suda yuzen bir Ornitorenk Ornitorenk in vucut sicakligi Eutheria plasentalilar placentalia sinifindaki diger memelilerde oldugu gibi 38 C yerine 31 C 32 C arasindadir Bunun ne kadarinin monotremlerin bir ozelligi oldugu ne kadarinin ise sert kosullar altinda yasayan turun uyum saglamasi sonucu oldugu belirgin degildir Ornitorenk in vucudu ile genis ve duz kuyrugu yalitilmis havayi hapsederek hayvani sicak tutan bir kurk ile kaplidir Tazmanya seytani gibi ornitorenk de kuyrugunu yag depolomakta kullanir Alisilmis bir memelidense ordege benzeyen genis gagasi ve perdeli ayaklari vardir Burnu kuslarin gagasinda oldugu gibi yukari ve asagi parcalari ayrilarak agzini ortaya cikaracak bir sekilde acilmaz Ornitorenk in gagasi alt tarafinda aciklik olan bir duyu organidir Agirligi 700 g ile 2 4 kg arasinda degisir Disisi erkege gore daha ufaktir Erkekler ortalama 50 cm disiler ise 46 cm boyundadir Kuyruk uzunlugu erkeklerde 10 15 cm disilerde ise 8 13 cm arasindadir Ortalamalar bolgelere gore degisir ama iklimin etkisi saptanamamistir Modern ornitorenk yavrulari memelilerin en buyuk ozelliklerinden biri olan uc uclu azidislerine sahiptir Bunlari ureme yuvasini terk etmeden ya da terk ettikten hemen sonra kaybederler eriskinlerde bunlarin yerinde agir keratinize pedler vardir Ornitorenk in cenesi diger memelilerden farklidir ve cene kaslari diger memelilerde oldugundan farkli calisir Orta kulakta sesi ileten kucuk kemikler ve memeli oncesi diger sinapsidlerdeki gibi cenenin yaninda degil tum gercek memelilerde oldugu gibi kafatasinin icindedir Ornitorenk omuz cevresinde bir ara koprucukkemigi dahil olmak uzere diger memelilerde olmayan kemiklere sahiptir Vucudunun altinda degil yaninda olan bacaklari ile surungenlere benzeyen bir yuruyus bicimi vardir Ornitorenk hizla dalmasini ve dengesini saglayan kuyrugu ile kendini yonlendirir Zehirleri Erkek ornitorenkin zehirli mahmuzu Erkek ornitorenk in arka ayak bileklerinde defensin benzeri proteinlerden olusan bir zehir karisimina sahip mahmuzlar vardir Zehir insan icin oldurucu olmamasina ragmen kurbani etkisiz kilacak kadar buyuk acilar verir Kisa zamanda yaranin etrafinda odem olusur ve zamanla tum uzuva yayilir Tarihsel vakalara ve anekdotlara gore aci kisa zamanda gunlerce hatta haftalarca surebilecek bir en hyperalgesia ya donusur Zehir kucuk hayvanlar icin oldurucu olabilir Zehir sadece erkek ornitorenklerin bacaklarinda bobrek benzeri salgi bezleri tarafindan uretilir kisa bir boru ile mahmuzlarina baglidir ve topuk kemigindeki mahmuz tarafindan ava aktarilir Dayanilmaz aci vermesi disinda zehrin tam olarak nasil isledigi hala bilinmemektedir buna ragmen sinir uclarini etkiledigi yonunde deliller vardir Bilinen agri kesicilerden hicbiri bu zehrin olusturdugu aciyi azaltmakta etkili degildir Zehrin diger memeli olmayan hayvanlardakinden farkli bir islevi vardir sonuclari olumcul olmasa da kurbani onemli olcude etkisiz hale getirir Uretimi en cok ureme mevsiminde oldugu icin silah olarak kullanildigi yonunde teoriler vardir Elektrik algilama Monotremler memeliler arasinda elektrik algilama duyusuna sahip tek canlidir Avlarini kismen vucutlarinin yarattigi elektrigi algilayarak bulurlar Ornitorenk tum monotremler arasinda en hassas elektrik algilamasina sahip olandir Ornitorenkin elektro alicilari gagasinin ucunda yer alir mekanoalicilari ise gaganin her yerine duzenli bir sekilde yayilmistir Serebral korteks in elektro alici bolumu dokunsal somataalicilar icinde bulunur ve bazi hucreler hem elektoalicilardan hem mekanoalicilardan girdi alirlar Bu dokunsal ve elektriksel algilar arasinda yakin bir baglanti olduguna isaret eder Ornitorenk bir elektrik kaynaginin yerini elektroalicilardaki sinyallerin gucune gore ayirt edebilir bu da avlanirken basinin yan yan hareketini aciklayabilir Elektro duyu ve dokunsal girdilerin kortikal birlesimi avin uzakligini tespit etmek icin bir yontem gibi gozukmektedir Av hareket ettigi zaman hem elektrik sinyalleri yayar hem de mekanik baski titresimleri verir boylece iki sinyalin gelis zamani arasindaki fark ile uzaklik hesaplanabilir Ornitorenk akintilarin dibini gagasiyla kazarak beslenir Bu durumda elektro alicilar canli ve cansiz nesneleri ayirt etmekte de kullanilir Ekoloji ve davranisYuzen bir ornitorenk Ornitorenk yari suda yasayan bir hayvandir Tazmanya ve Avustralya Alpleri nin soguk tepelerinden kiyisal Queensland in tropik yagmur ormanlarina kadar genis bir alanda akinti ve nehirlerde yasar Iclerdeki dagilimi pek iyi bilinmemektedir Kanguru Adasi nda dogaya salinmis bir nufus haric Guney Avustralya da soyu tukenmistir Muhtemelen yogun alan acilmasi ve sulama yuzunden dusen su kalitesine bagli olarak artik Murray Darling Havzasi nin ana bolumlerinde de bulunmamaktadir Kiyisal nehir sistemleri boyunca dagilimi tahmin edilebilir degildir bazi gorece saglikli nehirlerde bulunmazken iyice bozulmus asagi Maribyrnong Nehri gibi bazilarinda varlik gostermektedir Ornitorenk genelde gececi bir hayvan olmasina ragmen safakta ve gunbatiminda oldukca etkindir Bircok birey ozellikle bulutlu gunler olmak uzere gunduz de etkindir Bu tur endotermiktir 5 C sicakligin altindaki sularda saatlerce yiyecek ararken bile vucut sicakligini koruyabilir Dip avlarinin bulundugu dinlenme ve ureme oyuklarini yapabilecegi kiyilarin oldugu nehirsel ve kiyisal ozellikler tasiyan akintilara ihtiyac duyar Ornitorenk su yuzeyinde bile zaman zaman zor fark edilir Ornitorenk cok iyi bir yuzucudur ve zamaninin buyuk kismini su altinda yiyecek arayarak gecirir Yuzerken diger Avustalya memelilerinden kulaklarinin gorunmemesi ile ayrilir Yuzerken diger duyularina guvenerek gozlerini sikica kapar Dort ayagi da perdelidir On ayaklarini itici guc olarak kullanir Arka ayaklar ve kuyruk sadece yonlendirme icindir Ornitorenk daldiktan bir sure sonra bir hava kabarcigi birakir bir sure sonra bir tane daha ve bir sure sonra bir tane daha Ardindan su yuzeyine cikip yayilarak yiyecegini cigner Daha sonra tekrar dalar Normal bir dalis 30 saniye ile bir dakika arasinda surer Ama kosullar uygun oldugunda daha uzun sure su altinda kalabilir Cigneme bolumu ise 10 20 saniye surer Ornitorenk bir Karnivordur Burnuyla dereyatagindan veya yuzerken yakaladigi halkali solucanlar bocek larvalari taze su karidesleri ve bir tatli su kereviti olan yabbi ile beslenir Gagasi gormeden avlanmasini saglayacak kadar hassastir Ornitorenk her gun vucut agirliginin en az 20 si kadar yemek yemek zorundadir Bu da on saatini yemek arayarak gecirmesi demektir Suda degilken genelde koklerle kamufle edilmis su seviyesinden pek yukarida olmayan kisa ve duz bir oyukta kalir Uremeleri source source source source source Su altinda yuzen bir Ornitorenk Sidney Akvaryumu Avustralya Ornitorenk kesfedildigi zaman bilim insanlari disinin yumurta yumurtlayip yumurtlamadigi konusunda ikiye ayrilmisti 1884 te W H Caldwell Avustralya ya gonderilip 150 Aborjin in yardimi ile birkac yumurta buluncaya dek bu onaylanmamisti Turun tek bir ureme mevsimi vardir Ciftlesme kis sonunda ya da ilkbaharda olur Yavrular suya ilk kez oyuklarda anneleri tarafindan 3 4 ay emzirildikten sonra girer Tarihsel gozlemler isaretleme tekrar yakalama calismalari ve ilk genetik calismalar ornitorenk nufusunun yerlesmis ve gecici bireylere sahip olduguna ve cokesli poligyny bir ciftlesme dizgesine isaret eder Ureme mevsimi disinda ornitorenk sudan yuksekligi 30 cm kadar olan basit bir oyukta yasar Ciftlesmeden sonra disi daha ayrintili ve uzunlugu 20 m yi bulabilen su yukseldiginde korunmak icin araliklara tikali yeni bir oyuk kazar Erkek yavrulara bakma isiyle ilgilenmez ve yillik oyuguna geri doner Disi oyugun zeminini islak ve katlanmis olu yapraklarla yumusatir Bu gereci kivirdigi kuyrugu ile yuvaya tasir Ornitorenk kus yumurtasindan daha yuvarlak ve surungen yumurtasina benzeyen kucuk kosele gibi yumurtalar birakir Disi genelde 11 mm capinda iki yumurta birarir ama kimi zaman bu sayi 1 ya da 3 olabilir Yumurtladiktan sonra disi bunlarin cevresine kivrilir Kulucka suresi uc bolume ayrilir Ilkinde embriyonun fonksiyonel organlari yoktur ve yumurta kesesine yolk sac bagimlidir Ikinci bolumde el ve ayak parmaklari ucuncude ise yumurta disi olusur Yaklasik on gunluk bir kulucka suresinden sonra yumurtadan cikan tuysuz yavrular annelerine tutunurlar Yumurtadan cikan yavrular korumasiz ciplak ve kordur Anne sutu ile beslenirler Ornitorenkin memeleri olmasina karsin meme uclari yoktur Dolayisiyla sut goguste deri altindaki bezlerden salgilanir Gogusunde sutun biriktigi oluklar bulunur ve yavrular buradan sut icerler Yumurtalar acildiktan sonra anne yuvayi yalnizca yiyecek bulmak ve kurkunu islatmak icin terkeder Yuvadan ayrilirken oyugun girisini toprak ile tikar Yavrular 3 4 ay sut emerler ve 17 aylik olduklarinda yuvayi terk ederler Memelilerin evriminde ornitorenkMelbourne Universitesi ndeki ornitorenk iskeleti Ornitorenk ve diger memeliler yillarca cok yanlis anlasilmistir ve haklarindaki 19 yuzyildan kalma soylenceler bugun bile devam etmektedir Ornegin momotremlerin asagi ya da yari surungen olduklari ve daha ustun plasenta memelilerin uzak kuzenleri olduklari gibi Gunumuzde modern monotremlerin memeli agacinin erken bir dallanmasi oldugu bilinmekte daha sonraki bir dallanmanin ise keseli Marsupialia ve plansentali memelilere yoneldigi sanilmaktadir En eski monotrem fosilleri Teinolophos ve Steropodon ornitorenk e cok benzemektedir Steropodon fosili opallesmis bir cene kemigi ve uc azi disinden olusur Gunumuz ornitorenki ise dissizdir ve South New Wales Avustralya da bulunmustur Fosilin 110 milyon yil yasinda oldugu sanilmaktadir Bu da ornitorenk benzeri bir hayvanin Kireclitas doneminde Kretase dinozorlarin zamaninda hayatta olmasi anlamina gelir Simdiye kadar Avustralya kitasinda bulunan en eski fosildir Ornitorenkin akrabasi olan baska bir fosil de Arjantin de bulunmustur Bu monotremlerin iki kita Antarktika yoluyla birlestigi zamanlarda Avustralya dan Guney Amerika ya ulastiklarini gosterir Bugunku ornitorenk e ait bilinen en eski fosil 100 000 yillik olup Kuvaterner cagdan Quaternary period kalmistir Bilinenler cok farkli daldir Fosil kanitlari ayrica ornitorenkin mesozoik cagda da varoldugunu gosterir kireclitas donemi ve triasik ve jurasik caglari da icermektedir Ornitorenkin gunumuzdeki hayvana nasil evrimlestigini aciklayan iki varsayim vardir Ilk varsayima B varsayimi gore monotremlerin akrabalari keseliler ve plesantalilardan tamamen farkli kendi evrimsel dallarini olusturdular Bu degisikligin 135 milyon yil once Kireclitas doneminin basinda oldugu sanilmakta Keseliler ve plasentalilar ise 135 65 milyon yil once bir noktada ayrildilar Ikinci varsayim 1947 de Gregory tarafinda one suruldu ve 1970 lere kadar populer hale gelmedi Varsayima gore 135 65 milyon yil arasinda plasentalilar ve keseliler kendi yollarina ayrildilar daha sonra da monotremler kendi yollarina gittiler Bu varsayimi destekleyen gozlemlerden biri keselilerin ve monotremlerin ureme organlarinin birbirine cok benzemesidir Her ikisinin de gebelikte embriyolarin bir kabukla kapli oldugu bolumleri vardir Tek fark monotremler gebelik suresince bu ortulu kabuga sahipken keselilerin sadece gebeligin ucte ikisinde bu kabuga sahip olmasidir 2004 yilinda Ulusal Avustralya Universitesi nden bilim insanlari memelilerin cogunda oldugu gibi iki yerine XY ornitorenkin 10 cinsiyet kromozomu oldugunu kesfettiler Ornegin erkek ornitorenk her zaman XYXYXYXYXY dir Dahasi ornitorenkin Y kromozomlari kuslarda bulunan ZZ ZW cinsiyet kromozomlari ile gen paylasmaktadir Bu yeni bulgular ornitorenkin hayvanlar alemi icindeki essiz yerini daha da saglamlastirdi ve onu memeliler surungenler ve kuslar arasindaki evrimsel baglanti arastirmalarinin merkezi yapti 8 Mayis 2008 tarihinde Nature bilimsel dergisinde yayinlanan Genom Analizi Ornitorenk e Ozgu Evrim Izlerini Aciga Cikariyor baslikli bir makale Ornitorenk in memeli evrimindeki yerini kalitimsal veriler ile ortaya koymustur Korunma durumuOrnitorenk Guney Avustralya dan yok olusu haricinde Avrupalilarin Avustralya kitasina yerlesmelerinden onceki genel ortaminin hemen hepsinde bulunur Buna ragmen insan kaynakli degisikliklere bagli olarak dogal ortaminin parcalanmasi ve ortaminda yerel degisiklikler belgelenmistir Su anki ve tarihsel bollugu bilinmemekle beraber su anki menzilinde yaygin oldugu dusunulmektedir ama sayilari muhtemelen azalmistir Tur 20 yuzyilin ilk yillarina kadar kurku icin yogun bir sekilde avlandi ve 1950 lere kadar iclerdeki dalyanlarin aglarinda bogulma tehlikesi ile karsi karsiyaydi Ornitorenk korunma uygulamalari sayesinde yakin bir soy tukenmesi ile karsi karsiya bulunmamaktadir Fakat bu durum barajlar sulama kanallari kirlilik aglar ve tuzaklardan kaynaklanabilecek dogal ortaminin yok olmasi nedeni ile degisebilir En basta su kirliligine olan yuksek duyarliligi nedeni ile genelde guvende ama gelecekte tehdit altinda olabilir biciminde siniflandirilmaktadir Avustralya da koruma altindaki bir turdur IUCN Kirmizi Listesi su an icin ornitorenki Asgari Endise LC Least Concern olarak listelemektedir Dunyanin buyuk kismi ornitorenki 1939 yilinda National Geographic dergisinde yayimlanan ornitorenk ve onun esarette yetistirilip incelenmesi ile ilgili bir makale ile tanidi Bu zor bir istir ve o gunden bu yana sadece birkac yavru ozellikle Avustralya Victoria daki Healesville Sanctuary de basari ile yetistirilebilmistir Ayrica bakinizSteropodonDis baglantilarCok ender duyulan hiriltisinin ses dosyasi 17 Eylul 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde The complete platypus 7 Mart 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde enchantedlearning com 18 Mart 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Bir ornitorenk cizimi detayli arastirmalar ve gozlemlerle ilgili baglantilar PBS televizyon kanali 10 Mart 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde KaynakcaWikimedia Commons ta Ornitorenk ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir Vikitur de konuyla ilgili taksonomik bilgiler bulunur Ornithorhynchus anatinus The complete platypus 7 Mart 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Dipnotlar Turk Dil Kurumu Guncel Sozlugu 5 Ekim 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde 10 Subat 2008 tarihinde erisildi a b Australian Platypus Conservancy 10 Kasim 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 13 Eylul 2006 Museum of hoaxes 21 Ocak 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Eylul 2006 a b c d e f g h i J R Grant PDF Australian Biological Resources Study ABRS 9 Kasim 2006 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 15 Mart 2006 National Library of Australia 1 Agustos 2001 5 Mart 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Eylul 2006 Department of Anatomy amp Physiology University of Tasmania 3 Temmuz 1997 30 Eylul 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Eylul 2006 Guiler E R 1983 Tasmanian Devil R Strahan Ed Ed The Australian Museum Complete Book of Australian Mammals Angus amp Robertson ss 27 28 ISBN 0 207 14454 0 Race Hugh Geowords 26 Aralik 2007 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Mart 2006 a b c Gerritsen Vivienne Baillie 1 Aralik 2002 Protein Spotlight Cilt 29 20 Ekim 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Eylul 2006 1 Subat 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Mart 2006 Arsivlenmis kopya PDF 5 Ekim 2006 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 7 Mart 2007 a b c Pettigrew John D 1999 Electroreception in Monotremes PDF The Journal of Experimental Biology Cilt 202 ss 1447 1454 28 Eylul 2006 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 19 Eylul 2006 4 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Ekim 2006 4 Haziran 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Ekim 2006 Jocelyn Selim 25 Nisan 2005 Discover 9 Subat 2007 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 13 Eylul 2006 Nature bilim dergisi Genom Analizi Ornitorenk e Ozgu Evrim Izlerini Aciga Cikariyor 1 17 Ocak 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde 24 Aralik 2008 tarihinde erisildi Ornitorenk platypus Ornithorhynchus anatinus Australasian Marsupial amp Monotreme Specialist Group tarafindan 1996 yilinda yapilan degerlendirmede Dunya Doga ve Dogal Kaynaklari Koruma Birligi in tehdit altindaki turlerin 2006 yili kirmizi listesinde LC LC olarak listelenmistir IUCN veritabaninda bunun sebepleri ile daha detayli bilgi bulunabilir Erisim tarihi 6 Ekim 2006