Saint Gotthard Muharebesi, 1 Ağustos 1664 tarihinde Osmanlı Devleti karşısında Avusturya Arşidüklüğü ve diğer Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu orduları ile bunların yanında savaşa katılan diğer müttefik ülkeler arasında meydana gelen muharebedir. Muharebe sonucunda 10 Ağustos 1664 tarihinde Vasvar Antlaşması yapılmıştır. Muharebe, 1663-1664 Osmanlı-Avusturya Savaşı'nın son büyük çarpışmasıdır.
St. Gotthard Muharebesi | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
1663-1664 Osmanlı-Avusturya Savaşı | |||||||
St. Gotthard Savaşı'nı tasvir eden Bavyeralı bilinmeyen bir ressamdan yağlı boya tablo (1665) | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Osmanlı İmparatorluğu Kırım Hanlığı Boğdan Prensliği Eflak Prensliği | Fransa Piyemont Svabya Bavyera Saksonya Brandenburg Baden Ren Birliği İspanyol, Çek, Macar, Sloven, Sırp ve Hırvat askerler | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Köprülü Fazıl Ahmet Paşa, Boşnak İsmail Paşa | Raimondo Montecuccoli Leopold Wilhelm Georg Friedrich Wolfgang Julius Jean de Colgny Johann Philipp | ||||||
Güçler | |||||||
10,000 asker (çarpışmalara katılan) asker | 26,000-28,000 asker, 40,000 asker | ||||||
Kayıplar | |||||||
10,000 ölü 16,000-22,000 ölü ve kayıp 10,000 ölü 20,000 ölü | 2,000-6,000 ölü ve kayıp |
Savaş öncesi durum
Balkanlar'da 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu ve Habsburg İmparatorluğu arasındaki mücadele bölgenin tarihini belirledi. Mohaç Savaşı'nda Macar yenilgisinden sonra, Macaristan toprakları Osmanlı ve Habsburg İmparatorlukları arasında ikiye bölündü. Transilvanya, Osmanlının vasal bir devleti haline geldi ve verilen özerklik ile idare yerli prenslerin inisiyatifine bırakıldı. Osmanlı yönetiminde Transilvanya'da voyvodalar Gabriel Bethlen ve I. George Rákóczi dönemlerinde birçok dini hareket için altın çağ yaşandı. Ortodoks Rumenlerin eşitliği tanımamakta ısrarına rağmen; Transilvanya, Roma Katolikleri, Kalvinistler, Lutherciler ve Unitarianların barış içinde yaşadığı birkaç Avrupalı Devletten biri oldu. Osmanlı İmparatorluğu dini hareketlerden rahatsız değilken, Habsburg hanedanına bağlı Katolik Avusturya Arşidüklüğü bölgeyi kontrol altında tutmaya özen gösteriyordu. Avusturya'ya karşı kesin bir üstünlük kovalayan Osmanlılar, 1643-1645 Avusturya-İsveç Savaşı'na kısmen dahil olarak İsveçlilere destek verdi. Esasen güneyde Fransa ile baş edemeyen Viyana Hükûmeti, Almanya'da zayıflayan Kutsal Roma-Cermen İmparatorluğu'nu Orta Avrupa'dan Balkanlara sarkıtarak canlandırma siyaseti izlemeye başladı. Avusturya üç yıl sonra sona eren savaşların ardından Osmanlılar ile ilgilenmeye başlayıp; Erdel, Eflak ve Boğdan voyvodalarını kışkırtıp isyana teşvik etti. Bu arada 1642 yılında Erdel Krallığı'nın başına geçen II. George Rakoçi (1621-1660) ile altın çağ sona erdiği gibi, II. George Rakoçi Osmanlı Devleti'nin askerî eylemleri kesinlikle yasaklamasına rağmen, Habsburgların da desteğiyle İsveç İmparatorluğu ile ittifak kurup 1657 yılında Lehistan'ın işgaline katıldı.
II. George Rakoçi, Eflak prensi Konstantin ve Boğdan prensi İstefan'ı görevlerinden alıp, yerlerine Mihne ve Ghika'yı atamıştı. II. George Rakoçi'nin faaliyetleri üzerine Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1658 yılı yazında bölgeye askerî harekât düzenlendi. Otoriteyi tekrar tesis etmek üzere Köprülü Mehmet Paşa kumandasında sefere çıkan Osmanlı ordusu voyvodaları yenilgiye uğrattı ve Transilvanya'da Türk hakimiyetini tekrar tesis etti. Böylece II. George Rakoçi'nin çalışmaları Osmanlı Ordusunun başarılı harekâtıyla engellendi ve bölgede Osmanlı yanlısı voyvodaların iktidarı pekiştirildi. Avusturya tarafından teşvik edilen II. George Rakoçi, sadrazamın dönüşünü fırsat bilerek tekrar asker toplamaya başladı. Bunun üzerine Aralık 1659 tarihinde Budin Valisi Seydi Ahmed Paşa, II. George Rakoçi üzerine yürüyerek Demirkapı Muharebesi'nde onu mağlup etti. Küçük Mehmed Paşa komutasındaki Osmanlı kuvvetleri, II. George Rakoçi komutasındaki 40 bin kişilik orduyu Eflak'ın kuzeyindeki Sibin kalesi önünde yapılan Sibin Muharebesi'nde yendi. Avusturya desteğini alarak ordu oluşturup, isyan etmekten vazgeçmeyen II. Rakoçi, 22 Mayıs 1660 tarihinde Kolojvar Muharebesi'nde (Gilău Muharebesi) Seydi Ahmed Paşa tarafından tekrar ağır bir yenilgiye uğratıldı. Osmanlılar tarafından 4,700 asker öldürüldü, 30 top ele geçirildi ve 51 kalenin komutanı esir alındı. II. George Rakoçi, savaş meydanından kaçtığı Varad kalesinde, çarpışmada aldığı yaralar nedeniyle 7 Haziran 1660 tarihinde öldü.
Transilvanya'nın önemli merkezi Varat 27 Ağustos 1660 tarihinde Osmanlı kuvvetlerince işgal edildi ve Varat Eyaleti kurularak, şehir eyaletin merkezi yapıldı. İmparatorluğun Budin ve Eğri Eyaletlerinden bazı sancaklar buraya bağlandı.
Erdel bölgesindeki karışıklığın sebeplerinden biri de Avusturya kuvvetlerinin bölgede Osmanlı karşıtlarına yardım sağlaması ve desteklemesi idi. Köprülü Mehmet Paşa'nın bölgeye gelmesi ile tüm karşıt kuvvetler sindirilmiş olmasına rağmen bölgedeki Avusturya etkisi uzun vadede devam etmekteydi. Varat'ın Osmanlı yönetimine geçmesi Habsburg yönetiminin dikkatini çekmişti. Avusturya, Erdel olaylarında işe karışıyor ve kendisine yakın olan prenslere arka çıkıyordu.
Avusturya'nın desteklediği Prens Kemeny başkanlığındaki Transilvanya (Erdel) diyet meclisi aldığı kararla, Transilvanya'nın Osmanlılar'dan ayrılma ilanı ile Viyana'yı yardıma çağırdı. (Nisan 1661) Ancak, Köprülü Mehmed Paşa ölmeden 10 gün önce kabul ettiği Avusturya elçisi Reninger'e Osmanlı Devleti'nin Avusturya'yı Erdel işlerine asla karıştırmayacağını açıkça söyledi. (Ekim 1661)
Köprülü Fazıl Ahmet Paşa'nın sadareti ve Uyvar Seferi
1661 yılında Sadrazam Köprülü Mehmed Paşa'nın ölümü sonrasında yerine oğlu Fazıl Ahmed Paşa sadrazamlığa atandı. Anadolu'daki bir takım isyan hareketleriyle meşgul olan Fazıl Ahmet Paşa, isyanların bastırılmasından sonra, Venediklilerle 20 yıldır devam eden Girit Savaşı'na son vermek üzere Dalmaçya kıyıları üzerinden Venediklilerin üzerine gidilmesi için ordu toplarken, Avusturya sınırları ile Erdel'deki gelişmelerin etkisiyle dikkatini bu bölgeye yöneltti. Avusturya Arşidüklüğü, Osmanlı sınırlarında bulunan Sikelhid (Szechelhyd) ve Kolojvar kalelerini işgal edip, Kanije yakınlarında bir kale inşa ettirmişti. Avusturya sınırlarındaki vali ve sancakbeylerinden gelen raporlar, Erdel sorunu nedeniyle Avusturyalıların sürekli huzursuzluk çıkarttığı yönündeydi. Önce Venedik Cumhuriyeti'ne yapılması düşünülen sefer, bu sebeplerle Avusturya'ya karşı yöneltildi.
Kemény'ye yardım etmek üzere Eylül 1661 tarihinde Raimondo Montecuccoli Erdel'e ulaşmıştı. Sadrazam ise Prens John Kemény yerine Michael I. Apafi'yi (Mihal Apafi) Erdel Kralı olarak atadı. Avusturyalıların da yardımına rağmen 23 Ocak 1662 tarihinde Nagyszőllős çarpışmasında Prens John Kemény (Yanoş Kemeni) öldürüldü. Viyana'ya bağlı prens adayı Yanoş Kemeni'nin yenilip öldürülmesi ile yeni prens Mihal Apafi'nin korkusuzca yerini alması sağlandı. Leopold I. ileride Vasvar Antlaşması ile Apafi'yi Erdel Prensi olarak tanımak zorunda kalacaktır.
Günümüzdeki Slovakya'nın Nové Zámky kentinde bulunan Uyvar Kalesi 15 Ağustos 1663'te kuşatıldı ve kale 13 Eylül 1663'te teslim oldu. Kalenin teslim olmasından önce Mareşal Montecuccoli'nin komutasında Avusturya kuvvetleri müdahale etmek istemişse de başarılı olamadı, ancak Montecuccoli, Macarlar tarafından yeterli gücü olmasına karşın duruma seyirci kalmakla suçlandı. İlerleyen Osmanlı kuvvetleri Levice, Novigrad ve Nitra kalelerini ele geçirdi ve bölgede Beyaz Alpler'i de içine alacak şekilde akıncı faaliyetlerinde bulundu. 1663 yılı kış aylarında askerî faaliyetler durdu. Ancak I. Rakoçi'nin düşmanı ve II. Rakoçi'nin dostu olan Macar aristokratı Zrínyi ailesinden general Kont Miklós Zrínyi, Osmanlılara karşı bir kış seferi yürüttü ve Osmanlıların 1566 yılında yaptırdığı ve lojistik ikmal yaptığı Eszek Köprüsü'nü yaktı.
1664 yılında havaların ısınmasıyla müttefik ülkelerin de desteğiyle Avusturya askerî harekâta başladı. Avusturya kuvvetleri Nisan ayında kuşattıkları Kanije Kalesi'nden Haziran ayında geri çekildi. Erdel ve Macaristan'da Osmanlı çıkarlarını tekrar tehdit etmeye başladı.
Avusturya ordusu Kanije Kalesi önlerindeyken Fazıl Ahmet Paşa, başkomutan atanıp Edirne'den hareketle Belgrad'a ulaştı. Bu arada Avusturya elçisi Baron De Goes ve maslahatgüzar Reninger, sadrazam ile görüşmek üzere Belgrad'da bulunuyorlardı. Avusturya İmparatorunun Reninger'in barış görüşmeleri için murahhas yetkili atandığını içeren mektubu üzerine, Fazıl Ahmet Paşa görüşmeyi kabul etti. Sadrazamın Avusturya tarafından işgal edilen sınırdaki iki kalenin teslimi, Kanije yakınında yaptırılan kalenin yıkılması ve tüm Avusturya kuvvetlerin Erdel'i derhal terketmesi isteklerine karşılık, Reninger ise imparator tarafından sadece her iki kalenin ve Erdel'deki bir kısım toprakların talebi ile görevlendirildiğini beyan etmiştir. Sadrazam, Avusturya temsilcileri ile yaptığı görüşmeleri Sultan IV. Mehmed'e iletince padişah tarafından önerilerin değer taşımadığı ve derhal harekâta girişilmesi emredildi. Diğer yandan Osmanlının lehine hazırlanan Vasvar Antlaşması Fazıl Ahmet Paşa tarafından onaylanarak, Avusturya İmparatoru Leopold'a elçiler vasıtasıyla gönderildi. Antlaşmanın İmparator tarafından da onaylanması gerekiyordu. Ancak her iki tarafında askerî yığınağı, harekâtı ve İmparator ile Padişah'ın tutumu büyük bir çarpışma olmadan antlaşmanın geçerli olamayacağını gösteriyordu. Uyvar yönünde harekâta devam eden Sadrazam; Zerinvar Kalesi'ni ele geçirdi. Bölgedeki müttefik ordunun varlığından haberdar olan Fazıl Ahmet Paşa ileri harekâta devamla bu orduyu sindirmek niyetindeydi. Birleşik Avrupa Ordusu, Montecuccoli'nin emriyle Türk kuvvetleriyle açıkça karşı karşıya gelmemek için Raab suyunun ötesine çekildi. Fazıl Ahmet Paşa ise peşinden gelerek ırmağın karşısında durdu. Saint Gotthard kasabasında Avusturya elçilerini kabul etti, ancak Raab suyunu Müttefik Ordunun baskısı altında geçmeye karar verdi.
Savaş
Orduların karşılaştırılması
Tarihçilere göre Osmanlı ordusu yaklaşık 30.000 yeniçeri ve sipahiden oluşuyordu. Ancak azab ve akıncılar ile bölgeden savaşa katılan kuvvetlerin sayısı günümüzde de bilinmemektedir. Değişik kaynaklara göre ve 1664 yılının politik, lojistik ve ekonomik imkânları göz önüne alındığında Osmanlı ordusunun sayısının en çok 90.000 sayısına ulaşabilmesi mümkündür. Osmanlı ordusunda aynı zamanda Tatar kuvvetleri ve kaçak Macar askerleri bulunmaktaydı. Ancak bu kuvvetlerin savaşın seyrine göre hareket etmesi ve merkez ordunun azim ve disiplinini göstermemesi yarardan çok zarar verebilmektedir. Ayrıca Osmanlı ordusunda 300-350 civarında top mevcuttu. Ancak bu topların menzilinin yüksek olmadığı ve nehrin karşısına pek azının geçirildiği bilinmektedir.
"Osmanlı ordusu ağustos ayının 6. gününe kadar, San Gotar sırtları üzerindeki ordugâhında kaldıktan sonra, yukarıda zikredilen günde yürüyüşe geçti ve nehrin sağ sahili üzerinde bulunmakta olan Kirman'a doğru yönlendirdi. Biz ise, nehrin karşı sahilinde Osmanlılarla aynı hizada yürüyor idik. Fakat bu hareketimiz büyük zorluklar içinde yapılabiliyordu. Çünkü Lanfiniç (San Gotar'da Raab nehrine karışan bir nehir ismidir) ve Pinka (o da bir nehirdir) nehirlerinin suları o kadar çok kabarmıştı ki, suyun kabarmasından dolayı, bu nehirler üzerinde bütün köprüler yıkılmaktan kurtulamadı."
-Raimondo Montecuccoli-
Bilhassa Batılı kaynaklar Osmanlı ordusunun süvari kuvvetlerinin at mevcudiyetine rağmen yem ve lojistik sıkıntısı sebebiyle yeterli hareket kabiliyetine sahip olmadığını, buna karşılık Birleşik ordunun piyade kuvvetlerinin yeterli yiyeceği ve silahı olmadığını belirtmektedirler. Her iki ordunun da komuta heyeti tecrübeli komutanlardan oluşmaktadır. Değerli bir vezir olan Fazıl Ahmet Paşa yanında, ordunun ikinci kumandanı Budin Valisi Boşnak İsmail Paşa (Bosnalı İsmail Paşa) bilhassa atlı kuvvetlere komuta etmekte idi. İsmail Paşa savaşta ordunun düzen ve disiplinini korumuş ancak bizzat katıldığı çarpışmalar esnasında şehit düşmüştür.
Mareşal Montecuccoli'nin yanında ise birleşik ordu kumandanları Jean de Coligny-Saligny, Wolfgang Julius von Hohenlohe, Baden Prensi Leopold, Waldeckli Georg Friedrich de bulunuyordu. Ancak genel komuta Montecuccoli'nin inisiyatifine bırakılmıştı. Bu kumandanlar, Avusturya Arşidüklüğü, Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu, Ren Birliği, Fransa, Bavyera, Brandenburg, Saksonya, Piyemont, Svabya kuvvetleri ve İspanyol, Çek, Macar, Sloven ve Hırvat askerlerden oluşan orduya komuta ediyordu. Avusturyalılar 5000 piyade (bir kısmı Çek), 5900 süvari ve 10 top ile savaşa katılmışlardır. Ren Birliği 300 süvari, 600 piyade ve sayısı bilinmeyen miktarda top ile katılmışlardır. Fransızlar 3500 piyade, 1750 süvari ile katılmışlardır. Fransa kralı Louis XIV. esasen 30.000 kişilik bir yardım teklif etmişse de İmparator Leopold bu kadar çok Fransızın topraklarına girmesini tehlikeli bulmuştur. Bu yüzden Louis'ten 6000 kişi almakla yetinmiştir. Almanlar, 6200 piyade, 1200 süvari ve 14 top ile katılmışlardır. Bunların yanı sıra 2000 Hırvat süvari, bir alay Piyemont askerî ve sayısı ve teçhizatı bilinmeyen Çek, Hırvat, Macar, İspanyol, Sırp ve Sloven savaşçılar savaşa katılmışlardır. Birleşik ordunun Hristiyan kimliğini öne çıkarması ve din adına savaşacaklarını yaymaları bölge halkının da kendilerine katılmasını sağlamıştır, kaldı ki Kutsal Roma İmparatorluğu'na bağlı dini prenslikler olan Mainz Başpiskoposluğu, Würzburg Piskoposluğu ve Worms Piskoposluğu da savaşa katılmıştır. Birleşik ordunun da sayısı kesin olarak bilinmemektedir ancak 1664 yılına göre en çok 30.000 kişi olabileceği değerlendirilmektedir. Orduların genel mevcudiyeti karşılaştırılırken, Osmanlı kuvvetlerinin genel mevcuda göre pek azının çarpışma bölgesinde bulunduğu ve sadece bu birliklerin sıcak çarpışmada bulunabildiği ve ateş gücünün zayıflığı göz önüne alınmalıdır. İzah edileceği üzere muharebe içinde cereyan eden, Yeniçerilerin Mogersdorf savunması ateş desteğinden ve takviye birliklerden yoksun icra edilmiştir.
Savaş düzeni alınması
Müzakereler sonucu Vasvar Antlaşmasını onaylayarak Avusturya İmparatoruna gönderen Osmanlı ordusu başkomutanı Sadrazam Fazıl Ahmet Paşa, Vasvar Antlaşması'nda bulunan Osmanlı ordusunun askerî harekâtında serbest olacağı maddesine dayanarak Çakani'den (Cskany) batı yönünde başarılı bir manevra yaparak ilerlemeye başladı. Ordu, Szentgotthárd bölgesine ulaştığında, keşif birlikleri Avusturyalılara hizmet eden İtalyan Mareşal Raimondo Montecuccoli kumandasında birleşik ordu ile karşılaştı. Osmanlı ordusu ile müttefik ordu arasında Raab Nehri bulunuyordu.
"Osmanlı ordusu Raab Çayı'nın sol yakasına geçmeğe savuşup, bir münasib geçid bulmak üzere, sağ yakasını ve Avusturya başkumandanı general Montekukuli de geçişe engel olabilmek için, sol sahili takibe başladılar. San Gotar köyüne gelindiğindeyse dar bir geçit yeri bulundu. Sadrıazam hemen burada bir köprü kurulsun emri verdi. Asker kurulan köprüden karşı yakaya geçmeğe başladı. 8/Muharrem/1075-1/ağustos/1664'te Yeniçeriler; düşmanın gözleri önünde suya atılarak selamet sahiline çıktıklarında da savaşlarının kaidesine göre derhal toplanıp şiddetle harbe koyuldular, ne çareki, bir taraftan suların tuğyanı diğer taraftada, o zamanın en önemli savaş bilgini olan Montekukuli'nin manevraları Osmanlı kahramanlarının gösterdiği cesaret ve sebat yüz güldürücü netice vermedi. Ayrıca Avusturya ordusunda Kont dö Kolini komutasında altıbin Fransız askeri de bulunuyordu"
-Tarihi Devleti Osmaniye-
Başkomutan Fazıl Ahmet Paşa iki ordu arasındaki Raab nehrini geçerek savaş düzeni alma kararı verdi. Bu itibarla istihkâmcı birlikler Raab Nehri üzerinde askerî köprüler inşa ederken, birleşik ordu kuvvetlerine Montecuccoli tarafından hücuma hazır olma emri verildi. Bir müddet bekleyen birleşik ordu kuvvetleri istihkâmcı birliklere ve geçişi korumakla görevli kuvvetlere harekât düzenledi. Ancak Osmanlı topçusunun başarılı bir şekilde Alman ağırlıklı kuvvetleri top ateşiyle dövmesi sonucu, Mareşal nehir kıyısına inmiş tüm kuvvetleri orman içinde mevzilendirmek zorunda kaldı.
Savaşın başlaması ve bitişi
Sadrazam Fazıl Ahmet Paşa savaş planı gereğince Osmanlı kuvvetlerini nehrin karşısına geçirdikten sonra düşman kuvvetlerini kesin bir şekilde sindirmek ve Raab (Yanıkkale) üzerine yürüyerek kaleyi zaptetmek planını uygulamak istiyordu. Kalenin teslim alınmasından sonra politik avantaj sağlamak üzere Viyana üzerine harekât devam edecekti. Daha önceki tüm muharebelerde galip olan Osmanlı Ordusu, barış anlaşmasının imzalanmasını hızlandırmak amacıyla bir kısım birliklerini batıya doğru ilerletti. Bahsedildiği üzere Fazıl Ahmet Paşa, Yanıkkale'yi (Raab) alıp, Viyana'ya yürüyüşe geçer görünmek izlenimi ve tehdidi oluşturmak amacındaydı. Bu sebeple Raab Nehri üzerine daha çok piyadelerin geçebilmesi için küçük bir köprü inşa edilmesi bu sebepledir.
Nehir üzerinde büyük ve geçişi rahatlatacak, dayanıklı köprüler yapılamamış, küçük ama sağlam bir köprü inşa edilmişti. Birleşik ordu, Osmanlı ordusunun geçişine engel olamadığı görüntüsü verse de çarpışmalar devam etmekte ve Mareşal bilhassa Osmanlı kuvvetlerinin geçiş anında dengesinin bozulmasını beklemekteydi. Kaplan Paşa komutasındaki öncü kuvvetler karşı kıyıya ilk geçmeye çalışan birlikler olmuş ve Montecuccoli ile Coligny'nin direnişiyle karşılaşmıştı. Fransızlar; komutanlarından General Chateauneuf ve Şövalye Saint-Aignan'ın öldürülmesine ve ağır zayiat vermelerine rağmen geçişi engellediler. Tüm kaynaklara göre aşırı yağan yağmur nedeniyle her taraf bataklık ve çamur içerisindeydi. Savaş bölgesinde bulunan Raab Nehri ve kolları şiddetli yağmur nedeniyle taşkın vaziyette idi. Buna rağmen Sadrazam'ın çabalarıyla Boşnak İsmail Paşa komutasında yaklaşık 300 yaya ve 300 atlı kuvvet dağılmadan karşı kıyıya geçirilebilmişti. Ancak bu kuvvetler takviye edilemeyecektir. Simon Millar; Sadrazam'ın ordunun tamamının karşıya geçirilmeden savaşa başlamasının askerî bir hata olduğunu belirttiği gibi Osmanlıların karşılarında başarılı bir komutan olan Montecuccoli'yi bulduğunu belirtmektedir.
Karşı kıyıya geçirilen kuvvetler derhal düşman kuvvetleriyle çarpışmaya başlıyordu. Ancak Sadrazam'ın bütün gayretine rağmen bu birlikler yeterli takviye alamadı. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Bosnalı İsmail Paşa komutasındaki kuvvetler Mareşal'in karargâhına kadar sokulmuştu. İsmail Paşa; düşman karargâhına kadar sokularak savaşın sonucunu alacak duruma gelmesine rağmen takviye alamaması ve birliğinin hızla erimesi gibi sebeplerle sonuç alamamıştır. Mareşal ise Osmanlı kuvvetlerinin takviye alamadığını ve Osmanlı kuvvetlerinin nehir geçişinin aksadığını gözlemliyordu ve ani bir hücumla Osmanlı kuvvetlerini geri çekilmeye mecbur etti. Buna karşı bir hamle olarak Sadrazam tarafından görevlendirilen 5.000 kişilik bir kuvvetle başlatılan Osmanlı karşı saldırısı sonucu Osmanlı kuvvetlerinin geri çekilmesi durduğu gibi Birleşik ordu tekrar ormanlık bölgeye geri çekilmeye mecbur edilmiştir. Sabah saatlerinden akşam üstüne kadar devam eden çarpışmalar sonucunda Osmanlı kuvvetleri kayıp vererek de olsa karşı kıyıya bir kısım birliklerini geçirebilmiş idi. Osmanlı kuvvetleri başarılı harekâtın rehaveti ve şiddetle devam eden yağmur dolayısıyla savaş düzenini terk etmiş bir duruma gelmişti. Ayrıca Birleşik ordunun genel bir saldırıya cesaret edemeyişi ve kısa sürede geri çekilmesi bir gevşemeye sebep olmuştu. Raab Nehri'ni geçen Osmanlı kuvvetleri karşısında Müttefik ordunun paniğe kapılması, Osmanlı kuvvetlerinin gevşemesine sebep oldu. Raab Nehrini aşan sayıca az Osmanlı birlikleri Moggersdorf köyünü ele geçirdi. Avusturya kuvvetleri arasında kopukluk ve geri çekilme baş gösterdi. Ancak Fransız ve Almanların karşı hücumu takviye alamayan yeniçerileri sıkıştırdı. Teslim olmayı reddeden yeniçeriler son askerine kadar çarpışarak burada öldü.
Birleşik ordunun tekrar bir saldırıya geçeceği düşünülmediği için Osmanlı kuvvetleri nehir yönünde geri çekilmekte idi. Bu durumu gören Mareşal Montecuccoli Birleşik ordunun derhal saldırıya geçmesini istedi. Diğer komutanlar ise buna karşı çıktı. Buna rağmen Mareşalin emriyle çekilmekte olan Osmanlı ordusuna ani ve şiddetli bir saldırı başlatıldı. Osmanlı ordusuna tam cepheden saldıran Birleşik orduya Osmanlı kuvvetleri direndi ve iki ordu arasında en kanlı çarpışmalar bu esnada meydana geldi. Saldırıya hazırlıksız yakalanan Osmanlı ordusu kayıplar verse de Birleşik ordu tarafından imha edilemedi. Çünkü Osmanlıların birçok birliği henüz Raab nehrinin karşı yakasına geçmemişti. Karşı kıyıya geçmiş Osmanlı kuvvetleri arasında panik baş gösterdi ve Fransızların yoğun saldırısı sonucu köprüye ve nehre doğru dönüş başladı. Üzerindeki binlerce askerî taşıyamayan köprü yıkıldı, askerin bir kısmı nehirde boğulurken öldü, bir kısmı nehirden kurtulmaya çalışırken müttefik kuvvetlerce öldürüldü, bir kısmı da karada çarpışarak öldü. Moggersdorf köyünün kaybından sonra Sipahilere saldıran Fransız süvarilerinin uzun saçlarını ve sakalsız yüzlerini gören Sadrazam "Bu genç kızlar da kim?" diye sorunca, kendisine Fransızlar olduğu söylenmiştir.
Savaş sadece karşıya geçebilen Osmanlı birlikleri ile müttefik güçler arasında cereyan etti. Nehrin öte yakasına geçmemiş önemli sayıda Osmanlı süvari ve topçu birlikleri duruma müdahâlâde bulunamadılar ve çarpışmayı üzüntüyle seyrettiler. Bu durum birleşik ordunun bilinçli bir stratejisinden çok, Osmanlıların kendilerinin yanlış hesaplarından ve anlık paniklerinden kaynaklanmıştır. Buna rağmen Osmanlılar kesin bir yenilgiden kurtuldular. Bütün kayıplara rağmen Osmanlı ordusu düzenini korudu ve savaşın kazanılamayacağı anlaşılınca düzenli olarak geri çekildi. İkinci kumandan Bosnalı İsmail Paşa'nın şehadetine rağmen gerekli tedbirleri alan Sadrazam Fazıl Ahmet Paşa geri çekilmeye devam etti ve orduyu Vasvar'a yönlendirdi. Birleşik ordu birçok subayını kaybetmişti ve ordudaki değişik gruplar zaferin kazanılması ile rehavete düşmüştü. Mareşal bu sebeplerle sıcağı sıcağına Osmanlı ordusunu savaş meydanı dışında takip edemedi. Osmanlı ordusu da toparlanıp tekrar saldıracak ve harekâta devam edecek durumda değildi. Ancak buna rağmen Birleşik ordu komutanı Osmanlı ordusunun tekrar nehri geçme girişiminde bulunacağını düşünerek nehrin kendi bulundukları yakasında gerekli tedbirleri aldı. Osmanlı askerinin sadece bir bölümü çarpışmaya dahil olup, büyük kısmı savaşa hazır olduğundan Avusturya da bir an önce barış yapmaya hevesliydi. Çarpışmayı karma orduyla kazanan Avusturyalılar, yenilgiye uğrayan Türk birliklerinin yapacağı yeni taarruzların kendilerine kötü sonuçlar doğuracağını anlayarak barış antlaşmasını onayladılar.
"Osmanlı askeri reisleri arasında yapılan toplantıda Raab suyunun geçilmesi, oradaki askerin üstüne gidilmesi kararlaştırıldı. Büyük gayretlerle ve çalışma ile Sankoncar yâni Sen Gotarda bulunan palanganın üst yanında bir saat mesafede olan mahalde dört atlının yan yana geçebileceği genişlikte olan suyu özengiden yukarı seviyede olan geçit yeri bulundu. Yüksek ferman gereğince ocak halkı, İsmail Paşa, Bosnalı Mehmet Paşa, Kaplan Paşa aynı ayın sekizinci günü bahse konu yere geldiklerinde acileten bir köprünün yapılmasını nehrin karşı yakasını da zaptetmek ve burayı muhafaza etmek için deve'ler ile bir miktar, yeniçeri geçirip, vardıkları yerde siper almayı kararlaştırdılar. Düşman askeri, vaziyetten haberdar oluncada hemen yeniçerilerin üzerine saldırdı. Geçid başında bulunan, dilaver gazilerin bir çoğu kendilerini suya atarak, yeniçeriye yardıma koştular böylece düşman askerinden, ikibin kişiden fazlası cehennemlik oldu. Bir tarafdan düşmanın uğradığı hezimeti gören asker, kimisi atlar kimi develerle, karşı tarafa geçmeğe hazırlanmağa başladılar. Orada bulunan İsmail Paşa, yeniçeriağası, Kaplan Paşa ve serdarıekremin yanında bulunanlar, düşman tarafında görülen bozulma alametlerini tespit ettiklerinden, o tarafa geçmeye başladılar. Düşman askeri; Osmanlı ve Tatar askerinin tamamen nehri geçerek karşısına çıkacağı korkusuna düşmüş olduğundan kaçmağa koyulmuşlardı. Osmanlı askerinin çok çok büyük kısmının karşıda, kendileriyle savaşan askerin ise ancak onbin civarında olduğu şeklinde bilgilendirildiğinden ve ayrıca bunlara yardıma koşacak kimse görmediklerinden ricattan vazgeçip, mevcud asker üzerine hücum ettiler. Bu nadir rastlanan faciayı seyretmek mecburiyetinde kalan serdarıekrem, emrinde bulunan asker bu vakanın intikamını almak için, karşı kıyıya geçebilmenin birçok yollarını aradıysa da, böyle bir arzu gerçeğe ulaşamadı. Artık görülen o tarafa bu hengamede geçilemeyeceği idi."
-Raşid Tarihi-
Savaş sonrası durum
Savaşın kaybedilmesinden sonra Osmanlı ordusu Başkomutan Fazıl Ahmet Paşa komutasında Vasvar'a ulaştı ve kısa sürede düzen tekrar sağlandı. İmparator I. Leopold ise İspanya kraliyet sorunu nedeniyle ordusunu daha fazla yıpratmak niyetinde değildi. Bu nedenle Osmanlı ordusunun takip edilmesi emrini veremediği gibi Osmanlı lehine görünen Vasvar Antlaşmasını onaylayarak Vasvar'da bulunan veziri âzama gönderdi. Bu antlaşmanın onaylanması ile Osmanlı ile Avusturya arasında süregelen savaşlar sona ererek barış sağlandı. Vasvar Anlaşması'yla Saint Gotthard'daki askerî başarısızlığa rağmen Osmanlı Devleti savaş hedeflerini elde etmiş oldu. Antlaşmanın onaylanması üzerine 1665 yılının Temmuz ayında Sadrazam Fazıl Ahmet Paşa, savaş dolayısıyla Padişahın bulunduğu Edirne'ye hareket etti. Vasvar Antlaşması, Macarlar tarafından hoş karşılanmamış, Türk hakimiyetinden kurtulma adına bir fırsatın kaçışı olarak kabul edilmiştir. Miklós Zrínyi bizzat Viyana Sarayı'na giderek Avusturya Arşidükü'ne antlaşmaya dair kızgınlıklarını ifade etmiş, ancak sonuç alamayınca Habsburg yönetimi aleyhine çalışmalara başlamıştır. 1664 yılı Kasım ayında bir av esnasında Zrínyi Miklós'un ölümü bu olaylarla ilişkilendirilmiş ve Avusturya'nın suikastına uğradığı rivayet edilmiştir.
Fazıl Ahmet Paşa, St. Gotthard Savaşı'nın başarısızlığına rağmen, Paşa'nın değerli bir sadrazam ve komutan oluşu, Vasvar Antlaşmasının lehte görülmesi ve ordunun kayıplara rağmen düzenini kaybetmemesi nedeni ile padişah tarafından görevinde bırakıldı. Nitekim orduda 20 bin kayba rağmen 200 bine yakın mevcut korunuyordu ve Macar ovasında Raab suyu cenginden önce birçok başarı elde edilmişti. Hammer da savaş sonunda Vasvar Antlaşmasının değişmediğini ve savaşta maktullerin sayısının da önemsiz olduğunu vurgulamıştır. Cambridge Üniversitesi Yayınları'ndan 1961 yılında Londra'da yayınlanan New Cambridge Modern History 'e göre Fazıl Ahmet Paşa; zamanının büyük bir askerî komutanı olduğu gibi hümanist ve adil yönetim politikası onu aynı zamanda eşsiz bir devlet adamı yapmaktadır. Aynı kitap St. Gotthard Muharebesi ve Vasvar Barışı sonunda İstanbul'a dönen Sadrazam'ın -bu muharebe öncesi başarılarının da etkisiyle- muzaffer bir komutan olarak karşılandığını söylemektedir. Prof. Dr. Mustafa Akdağ da sadrazamlık makamı için pek genç olmasına rağmen, hem tahsilli ve hem de azimkâr olmasından dolayı babasının kurduğu barışçı içdüzeni ve dış ilişkileri başarı ile yürüten Sadrazamın, Saint-Gotthard'da, Avusturyalılara yenilmiş olmasının kusurunun kendisinden çok, bu sırada ordunun artık başı bozuk durumlu bulunmasına bağlamaktadır. Diğer taraftan Osmanlıyı durduran Mareşal Montecuccoli ise savaş sonrası Avrupa'da eşsiz bir ün ve saygı kazanmıştır. Savaşın ertesi yılı karşılıklı elçiler gönderilmiştir. Osmanlı elçisi atanan Rumeli Beylerbeyi Kara Mehmed Paşa başkanlığında 150 kişilik Osmanlı heyeti Viyana'da imparatorun huzuruna çıkarak barış antlaşmasını sunmuş, birçok hediyeler götürmüş ve çok iyi karşılanmışlardır.
Fransız elçisi M. de Nointel, 1673 yılında Sadrazam Fazıl Ahmet Paşa'ya sunmuş olduğu bir takım öneriler yanında Osmanlı sınırlarında yaşayan Katoliklerin koruyucusunun Fransa Kralının olması isteğini de yenilemiştir. Bu istekler karşısında şaşıran Sadrazam, Fransız elçisinin eski dostluktan bahsetmesi üzerine, "Fransa eski dostumuz lakin her zaman düşmanlarımızla birlikte buluyoruz" cevabını vererek Fransa'nın Saint Gotthard Muharebesi ile Girit kuşatmasına yapmış olduğu yardımları hatırlatmıştır. Fransa, Girit kuşatması tüm hızıyla devam ederken hem Girit'e hem de Saint Gotthard Muharebesi sırasında Avrupa kuvvetlerine 5000 gönüllü yardımında bulunmuştur.
Asıl adı Esfar-ı Osmaniye Hatıraları 1073-75 Seferinin Vekayi-i Esasiyesi - Sen Gotarda Osmanlı Ordusu olan, 1910 yılında İstanbul'da Artin Asaduryan Matbaası'nda Osmanlıca basılan Gazi Ahmed Muhtar Paşa'nın "Sengotar'da Osmanlı Ordusu" adlı kitabında "Osmanlılar için uzun süreli ve sonuç itibarıyla başarılı geçen savaşın talihsizce nihayetten bir cephesinden ibaret olan çatışma, muhatapları tarafından dünya’ya kendi zaferleri olarak sunulmuştur." sonucuna varmaktadır. Ortada herhangi bir tarafça kesin bir zafer elde edilememiş olması ve sadece Raab nehrinden karşı kıyıya geçirilen Türklerle çarpışma olması, Vasvar Antlaşması'nın Osmanlının istediği gibi düzenlenmesi, Birleşik orduya asker veren ülkelerde mübalağalı kutlamalar yapılması yazarı doğrular niteliktedir. Ancak diğer husus ise kesindir; o da Osmanlı ordusunun planladığı harekâtta başarılı olamadığıdır. Ferdinand Schevill'e göre Viyana'yı hedefleyen Fazıl Ahmet Paşa'nın St. Gotthard'dan eli boş dönmesi; Hristiyan bir gücün, ilk kez Osmanlı'ya karşı bir başkenti başarı ile savunduğu çarpışmadır. Schevill Osmanlı İmparatorluğu'nun ordu tarihinde bir kilometre taşı olarak nitelendirdiği savaşı, İnebahtı Deniz Savaşı'ndaki Hristiyan güçlerin başarısına benzetmektedir.
1420'li yıllarda Misket tüfeğini dünyada ilk kullanan ordulardan biri olan Osmanlı ordusu buna rağmen Fransız kuvvetlerinin disiplin içindeki tüfekli (musketeer) birlikleri karşısında bocalamıştır. Devam eden yüzyıllarda savaşlarda kullanılacak olan düzenli ve seri tüfek atışı yapabilen bu birliklerle ilk kez karşılaşan Osmanlı ordusu Lord Kinross'un The Ottoman Centuries adlı çalışmasında belirttiği üzere askerî teknoloji olarak geri kalmanın ilk işaretlerini vermiştir. Kinross'a göre yeni ekonomik, sosyal ve askerî tekniklere daha yavaş adaptasyon ve yeniliklere kapalı bir politika sonucu gelen bu ilk işaret Osmanlı Devleti'nin Avrupa'daki gelecekteki savaşlarda başarısızlığının nedeni olacaktır.
Avusturya'nın Mogersdorf kasabasında Türkiye Millî Savunma Bakanlığı kayıtlarına yurtdışı şehitlikler listesinden giren ve adı "Raab Suyu Savaşı Şehit Anıtı" olarak kaydedilen bir anıt bulunmaktadır. Mogersdorf Belediyesi'nce 1984 yılında yaptırılan anıt, Avusturyalı ve Macar askerler için yapılan mezarlık içerisinde bulunmaktadır. Kataloğa göre, Türk şehit sayısı 4000 olarak kabul edilmiştir. Anıtın gövdesinde şehitleri sembolize eden kesik bir hayat ağacı tasvir edilmiştir. Anıtın iki yanında Türkçe ve Almanca "1664 yılında şehit olan Türk askerlerine ithaf edilmiştir. Burada herkes huzur içinde yatsın. 1984 Burgenland Eyalet Kültür Günü - Barış." ibaresi yazılıdır. Millî Savunma Bakanlığı Yurtdışı Şehitlikler Kataloğu'nun 8. sayfasında, Mogersdorf kasabasında Raab Suyu Savaşı nedeniyle her yıl Ağustos ayının ilk Pazar gününde "Barış Günü" düzenlendiği bilgisi verilmiştir. Anıtın 1984'ten bugüne bakımsız kaldığı, güncel fotoğraflarında katalogta bulunan çiçekli bölümünün kaybolduğu açıkça görülmektedir.
Carlo Maria Cipolla, Türkçeye 2003 yılında çevrilen "Yelken ve Top" adlı kitabında Raimondo Montecuccoli'nin bu savaşı da anlattığı anılardan alıntı yapmaktadır; Montecuccoli "Çok sayıdaki Türk topları, vurdukları noktada etkili olmalarına karşın kullanımda atak değil, yeniden yüklenmesi ve onarımı ise zaman alıyor. Çok miktarda cephane tüketiyor, gürültü yapıyor ve çarkları, yatakları, siper ve toprak setleri parçalıyor. Bizim toplarımız daha kullanışlı ve bizim Türklerden daha üstün oluşumuzun sırrı burada..." demektedir. Cipola ve Kinross'un da belirttiği gibi Osmanlı ordusunda teknolojik ve buna bağlı olarak psikolojik gerilemenin ilk örneklerinin Batılılarca görüldüğü anlaşılmaktadır. Nitekim William H. McNeill, Dünya Tarihi adlı kitabında Avusturya ile süregelen savaşlar sonunda bir grup Osmanlı subayının, Türk topçu birliklerinde reform yapmak ve birlikleri Avusturyalıların kullandıkları son derece etkili olan toplarla donatmak için harekete geçtiğini anlatmaktadır. Birçok alanda Avusturya'nın askerî teknoloji olarak Osmanlı İmparatorluğu’nun çok fazla ilerisinde olmamasına rağmen Osmanlı ordusunun bu savaşta nehir geçişlerinde sökülüp takılabilen duba köprüler inşa edememesi, bu sebeple ordunun hareket kabiliyetinin zayıflaması ve binlerce askerin saldırıya açık konumda bulunması askerî bir felaketle sonuçlanmıştır. Bu muharebe ilerideki savaşlarda bazı Osmanlı paşalarınca ders alınmıştır, örneğin Zenta Muharebesi öncesi toplanan savaş meclisinde düşmanın Saint Gotthard Muharebesi'nde yaptığı gibi, Raab Suyu üzerinde ordunun bir kısmının geçmesine izin vereceği, geri kalan kısmını da yok etmek için saldırıya geçeceği Köprülü Amcazade Hacı Hüseyin Paşa tarafından ayrıntılı biçimde anlatılmasına rağmen dinlenmemiş, devamında Saint Gotthard'a benzer Zenta faciası (1697) meydana gelmiştir.
Savaşın genel sonucu olarak Orta ve Doğu Avrupa'daki Hristiyan ülkelerinin ittifak halinde olmadan Osmanlı kuvvetleri ile baş edemeyeceği teyit edilmiştir. 1683 yılında olacağı gibi kazanılmış bir savaş sonrası Türkleri sürmek üzere genel bir saldırı henüz lojistik, ekonomik, politik ve askerî sebeplerle düzenlenememektedir. Ancak bu savaş sonunda Osmanlı-Avusturya arasında savaşların son bulması Avusturya lehine zaman kazandıracaktır. Simon Millar, St. Gotthard Muharebesi sonunda imzalanan Vasvar Antlaşması ile başlayan 20 yıllık barış sürecinde Osmanlı İmparatorluğu'nun Girit, Polonya ve Rusya ile savaşlara girdiğini, bu süreçte Avusturya'nın ise batı sınırlarını anlaşmalar ile belirlediğini anlatmaktadır.
Resimler
- Mogersdorf şehrinde ölen Türk askerleri anısına yapılan anıt üzerinde "1664 yılında şehit olan Türk askerlerine ithaf edilmiştir. Burada herkes huzur içinde yatsın" yazmaktadır.
- Savaşın 300. yıldönümü olan 1964 yılında, Avusturyalılar tarafından Mogersdorf'daki Schlößlberg tepesine dikilen haç
- Son hücumu tasvir eden çizim, Mogersdorf
- Alman ressam Maas'ın çizimi
- Mogersdorf şehrinde St. Joseph Kilisesinde bulunan bir tasvir
- Sztgotthárd Kilisesinde bulunan bir tasvir
- Tarafların karşılıklı savaş düzeni
- Savaşın seyrinde önemli yeri olan Raab Nehri'ndeki köprü geçişlerini gösteren tasvir
- 1669 tarihli Alman tasviri
- 1699 tarihli Alman bir ressamın çizimi
- 19. yüzyıla ait isimsiz bir ressamın çizimi
- 1785 tarihli bir çizim
- Alman askerleri için dikilen anıt
- 1898 yılında savaş alanı
- 2000'lerde savaş alanı
- Raab nehrinin 1950'lerde çekilen fotoğrafı
- Savaşın muhtemel tanığı, savaş alanında bulunan 1000 yaşındaki ağaç
- 2007 yılında Saint Gotthard kasabası
Dipnotlar
- ^ Francis Ludwig Carsten, The New Cambridge Modern History, CUP Archive, 1961, , p. 511.
- ^ Geoffrey Russell Richards Treasure, The making of modern Europe, 1648-1780, Taylor & Francis, 1985, , p. 400.
- ^ Miklós Molnár & Anna Magyar, A concise history of Hungary, Cambridge University Press, 2001, , 9780521667364, p.128.
- ^ a b c Mehmed Raşid, İsmail Asım Küçükçelebizade, "Tarih-i Raşid" (Tarih-i İsmail Asım Efendi eş-şehir bi-Küçükçelebizade), İstanbul, 1865
- ^ Sona Doğru. Osmanlı Tarihi 3. (Histoire de la Turquie) Alphonse de Lamartine. Çeviren: Dr. Reşat Uzmen. Bilge Kültür Sant Yayınları. İstanbul. Eylül 2005. sayfa:148
- ^ a b Osmanlı Devleti Tarihi. Cild:XI. Baron Joseph Von Hammer Purgstall. Üçdal Neşriyat. İstanbul. 1986. sayfa:135
- ^ Peter H.Wilson, German Armies: War and German Politics, 1648 to 1806, s. 43, Taylor & Francis Publishing, 2007,
- ^ a b c Perjés Géza: "The Battle of Szentgotthárd (1664)", Vasi Szemle (Vas Review), 1964
- ^ Jeremy Black & Rhoads Murphey, "Ottoman Warfare 1500-1700", Rutgers University Press, 1999
- ^ a b c d Sona Doğru. Osmanlı Tarihi 3. (Histoire de la Turquie) Alphonse de Lamartine. Çeviren: Dr. Reşat Uzmen. Bilge Kültür Sant Yayınları. İstanbul. Eylül 2005. sayfa:148
- ^ "Partition of Hungary", A Country Study: Hungary. Yayıncı: Federal Research Division, Kongre Kütüphanesi Url bağlantısı 7 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ "www.britannica.com Transylvania". 20 Nisan 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Şubat 2011.
- ^ BONNEY, Richard, D. J. B. Trim, David J. B. Trim, Persecution and pluralism: Calvinists and religious minorities in early modern Europe, 1550-1700, Peter Lang, 2006 [1] 8 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ "www.britannica.com a bulwark of Protestantism in eastern Europe". 20 Nisan 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Şubat 2011.
- ^ a b c d Cevat ÜSTÜN: "1683 Viyana Seferi", Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 2010. Sayfa:17 Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi: "Cevat" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: ) - ^ Doğu- Batı İmajı Gölgesinde Konstantinopolis ve Beç: XVI. ve XVII. yüzyıllarda Osmanlı - Habsburg İlişkileri. Türkan Polatcı, Alican Batmaz. Akademik Bakış Dergisi. Yaz 2013. Cilt: 6, Sayı: 12, Sayfa: 65
- ^ Encyclopedia of Ukraine (in 10 volumes) / Editor in Chief Vladimir Kubiiovych. - Paris, New York: Young Life, 1954-1989
- ^ M. Orhan Bayrak. Türk Savaş ve Barışları. (Demirkapı Savaşı) Sayfa:123 Kastaş Yayınları. İstanbul Ocak 1990.
- ^ M. Orhan Bayrak. Türk Savaş ve Barışları. (Sibin Savaşı) Sayfa:123 Kastaş Yayınları. İstanbul Ocak 1990.
- ^ Şahin, Bekir. "Osmanlı Ansiklopedisi: Tarih, Medeniyet, Kültür". Ağaç Yayınları. İstanbul, 1994. Sayfa: 131
- ^ M. Orhan Bayrak. Türk Savaş ve Barışları. (Kolojvar Savaşı) Sayfa:123 Kastaş Yayınları. İstanbul Ocak 1990.
- ^ a b c d e Kunt M., Akşin S., Ödekan A., Toprak Z., Yurdaydın H.G. Türkiye Tarihi 3. Osmanlı Devleti 1600-1908, Sayfa:30 Cem Yayınevi, İstanbul 1988
- ^ * The Life of Janos Kemeny (Otobiyografi, orijinal dili Macarca): Prince of Transylvania Kegan Paul (30 Ağustos 2008) Amazon.de; Amazon.de
- ^ Türk Silahlı Kuvvetler Tarihi, Osmanlı Devri. III. Cilt 4. Kısım Eki, İkinci Viyana Kuşatması 1683. Sayfa:5. Genelkurmay Basımevi, Ankara 1983
- ^ Klaniczay, T. "Zrínyi Miklós" Akademiai Kiadó. Budapeşte, 1964. s.779
- ^ Perjes, Géza. "Zrínyi Miklós es Kora" Gondolat, Budapeşte, 1965. s.367-369
- ^ Perjes, Géza. "Zrínyi Miklós es Kora" Gondolat, Budapeşte, 1965. s.353
- ^ Negyesy, L. "Grof Zrínyi Miklós Valogatott Munkai". Lampel Robert Könyvkereskedese. Budapeşte, 1904. XXVI
- ^ a b Sona Doğru. Osmanlı Tarihi 3. (Histoire de la Turquie) Alphonse de Lamartine. Çeviren: Dr. Reşat Uzmen. Bilge Kültür Sant Yayınları. İstanbul. Eylül 2005. sayfa:147
- ^ a b Montecuccoli, Raimondo. Memorie della guerra, Venedik 1703
- ^ Perjés Géza: "A szentgotthárdi csata 1964, Szentgotthárd, helytörténeti, művelődéstörténeti, helyismereti tanulmányok", Szombathely 1981.
- ^ a b XIII. Türk Tarih Kongresi: Ankara, 4-8 Ekim 1999, 2. cilt. Türk Tarih Kurumu Basımevi, 2002.
- ^ Hayrullah Efendi, Osmanlı Devleti Tarihi - Tarih-i Devlet-i Aliyye-i Osmaniye. Son Havadis Yayınları, İstanbul 1971
- ^ Türk Silahlı Kuvvetler Tarihi, Osmanlı Devri. III. Cilt 4. Kısım Eki, İkinci Viyana Kuşatması 1683. Sayfa:6 Genelkurmay Basımevi, Ankara 1983
- ^ XIII. Türk Tarih Kongresi: Ankara, 4-8 Ekim 1999, 2. cilt. Türk Tarih Kurumu Basımevi, 2002. Sayfa: 144
- ^ Osmanlı Devleti Tarihi. Cild:XI. Baron Joseph Von Hammer Purgstall. Üçdal Neşriyat. İstanbul. 1986. sayfa:132
- ^ a b Simon Millar, "Vienna 1683: Christian Europe Repels the Ottomans" Osprey Publishing, 2008,
- ^ Yücel, Yaşar. Sevim, Ali. "Türkiye Tarihi".III. Cilt. Sabah Yayınları, İstanbul, 1990.
- ^ M. Orhan Bayrak. Türk Savaş ve Barışları. (Saint Gothard Savaşı) Sayfa:124 Kastaş Yayınları. İstanbul Ocak 1990.
- ^ Faruk Bilici, “XVII. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun İki Savaş Anatomisi: Saint Gotthard ve Kandiye” XII. Türk Tarih Kongresi, 4-8 Ekim 1999, C. III/I, Ankara, 2002, s. 5,6
- ^ İ.H. Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C. III/I, s. 412, 413.
- ^ Türk Silahlı Kuvvetler Tarihi, Osmanlı Devri. III. Cilt 4. Kısım Eki, İkinci Viyana Kuşatması 1683. Genelkurmay Basımevi, Ankara 1983
- ^ Negyesy, L. "Grof Zrínyi Miklós Muvei". Franklin - Tarsulat. Budapeşte, 1914. s.24
- ^ Benczedi, L. "Zrínyi Miklós Hadtudomanyi Munkai". Zrínyi Kiado. Budapeşte, 1957. s.39
- ^ Veress Z.-Korsas, B. "Irodalom II". Nemzeti Tankönyvkiado. Budapeşte, 2001. s.16
- ^ Benedek, M. "Magyar Irodalmi Lexikon". Akademiai Kiado. Budapeşte, 1978. s.599
- ^ Osmanlı Devleti Tarihi. Cild:XI. Baron Joseph Von Hammer Purgstall. Üçdal Neşriyat. İstanbul. 1986. sayfa:136
- ^ AKDAĞ, Mustafa. "Genel Çizgileriyle XVII. yüzyıl Türkiye Tarihi" Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi Cilt:4 Sayı:6 Sayfa:228
- ^ Osmanlı Devleti Tarihi. Cild:XI. Baron Joseph Von Hammer Purgstall. Üçdal Neşriyat. İstanbul. 1986. sayfa:156-160
- ^ Baron Jaseph Von Hammer Purgstall, Büyük Osmanlı Tarihi, Sabah Yayınları, C. VI, İstanbul, 2000, s. 239-240.
- ^ Selim Hilmi ÖZKAN, XVII. yüzyılın Sonlarında Hıristiyan Birliği Projesi ve Osmanlı-Fransız İlişkileri. SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi. Mayıs 2009, Sayı:19, ss.61-72.
- ^ İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C. III/II, TTKY, Ankara, 1995, s. 209; F. Bilici, a.g.m., s. 482.
- ^ Gazi Ahmed Muhtar Paşa, "Sengotar'da Osmanlı Ordusu", Emre Yayınları, İstanbul (2005)
- ^ Ferdinand Schevill, "The History of the Balkan Peninsula: From the Earliest Times to the Present Day" Ayer Co. Pub., 1922
- ^ Eralp, T. Nejat. Tarih Boyunca Türk Toplumunda Silah Kavramı ve Osmanlı İmparatorluğunda Kullanılan Silahlar. TTK Basımevi. Ankara 1993. "Osmanlılarda Kullanılan Tüfekler" Sayfa:125
- ^ Patrick Kinross, "Ottoman Centuries", Harper Perennial, 1979
- ^ MSB Yurtdışı Şehitlikler Kataloğu dijital versiyonu[]
- ^ MSB Yurtdışı Şehitlikler Kataloğu, Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1999, Ankara.
- ^ Cipolla, Carlo M., 2001, "Yelken ve Top", Çeviren; Aslı Kayabal, Kitap Yayınevi Ltd., 2003
- ^ McNeill, William H., Dünya Tarihi, İmge Kitabevi, 2002, 6. Baskı. Sayfa:613. (Orijinal Baskı; Oxford University Press, 1967. İlk Baskı)
- ^ Büyükakça, Murat Çınar. "Onsekizinci yüzyılda Osmanlı Ordusu: Doğu Avrupa Bağlamında Savaş ve Askeri Reform." ODTÜ Tarih Bölümü, Yüksek Lisans Tezi. Şubat 2007. Sayfa:54
- ^ Selim Hilmi Özkan, Yrd. Doç. Dr., Giresun Üniversitesi. "Türk Tarihinin Kırılma Noktası: Zenta Faciası." Turkish Studies, International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic. Spring 2009, Volume:4/3
Kaynakça
Wikimedia Commons'ta Saint Gotthard Muharebesi (1664) ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- Türk Silahlı Kuvvetler Tarihi, Osmanlı Devri. III. Cilt 4. Kısım Eki, İkinci Viyana Kuşatması 1683. Genelkurmay Basımevi, Ankara 1983
- Alphonse de Lamartine. Sona Doğru. Osmanlı Tarihi 3. (Histoire de la Turquie) Çeviren: Dr. Reşat Uzmen. Bilge Kültür Sant Yayınları. İstanbul. Eylül 2005.
- Baron Joseph Von Hammer Purgstall. Osmanlı Devleti Tarihi. Cild:XI. Üçdal Neşriyat. İstanbul. 1986.
- Jeremy Black & Rhoads Murphey, "Ottoman Warfare 1500-1700", Rutgers University Press, 1999
- Perjés Géza: "The Battle of Szentgotthárd (1664)", Vasi Szemle (Vas Review), 1964.
- Perjés Géza: "A szentgotthárdi csata 1964, Szentgotthárd, helytörténeti, művelődéstörténeti, helyismereti tanulmányok", Szombathely 1981.
- John P. Spielman, "Leopold I of Austria" (1977)
- Jeremy Black & Rhoads Murphey, "Ottoman Warfare", 1500-1700, Routledge, 1999.
- John P. Spielman, "Leopold I of Austria" (1977)
- M. Orhan Bayrak. Türk Savaş ve Barışları. Kastaş Yayınları. İstanbul Ocak 1990.
- Charles W. Ingrao, "The Habsburg Monarchy 1618-1815" (1994)
- Faruk Bilici, "XVII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun İki Savaş Anatomisi: Saint-Gotthard ve Kandiye. Institut National des Langues et Civilisations Orientales", Paris. XIII. Türk Tarih Kongresi, III. Cilt-I. Kısım, Ankara 4-8 Ekim 1999
- Prof.Dr. Yaşar Yücel-Prof.Dr.Ali Sevim, Türkiye Tarihi, "III.Cilt Osmanlı Dönemi", TDK yayınları
- Charles W. Ingrao, "The Habsburg Monarchy 1618-1815" (1994)
- Gazi Ahmed Muhtar Paşa, "Sengotar'da Osmanlı Ordusu", Emre Yayınları, İstanbul (2005)
- Yüzbaşı Raif, Yüzbaşı Ekrem. "Sengotar seferi (1662-1664) : Türklerin Avusturyaya karşı icra ettikleri seferlerden" 1934, İstanbul. TBMM Kütüphanesi, no:74000433
- Yükep, Kemal. "Türk Silahlı Kuvvetleri tarihi : Sengotar Muharebesi 1664" askerî Tarih ve Stratejik Etüd Başkanlığı Yayınları, Ankara, 1978.
- Simon Millar, "Vienna 1683: Christian Europe Repels the Ottomans" Osprey Publishing, 2008,
- Carlo Maria Cipolla, 2001, "Yelken ve Top", Çeviren; Aslı Kayabal, Kitap Yayınevi Ltd., 2003
- "The New Cambridge Modern History / V. Ascendancy of France 1648-88", Cambridge University Press, Londra, 1961
- Mehmed Raşid, İsmail Asım Küçükçelebizade, "Tarih-i Raşid" (Tarih-i İsmail Asım Efendi eş-şehir bi-Küçükçelebizade), İstanbul, 1865.
- Ferdinand Schevill, "The History of the Balkan Peninsula: From the Earliest Times to the Present Day" Ayer Co. Pub., 1922
- Peter H.Wilson, German Armies: War and German Politics, 1648 to 1806, s. 43, Taylor & Francis Publishing, 2007,
- McNeill, William H., Dünya Tarihi, İmge Kitabevi, 2002, 6. Baskı,
- Kinross, Patrick, "Ottoman Centuries", Harper Perennial, 1979
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Saint Gotthard Muharebesi 1 Agustos 1664 tarihinde Osmanli Devleti karsisinda Avusturya Arsiduklugu ve diger Kutsal Roma Cermen Imparatorlugu ordulari ile bunlarin yaninda savasa katilan diger muttefik ulkeler arasinda meydana gelen muharebedir Muharebe sonucunda 10 Agustos 1664 tarihinde Vasvar Antlasmasi yapilmistir Muharebe 1663 1664 Osmanli Avusturya Savasi nin son buyuk carpismasidir St Gotthard Muharebesi1663 1664 Osmanli Avusturya SavasiSt Gotthard Savasi ni tasvir eden Bavyerali bilinmeyen bir ressamdan yagli boya tablo 1665 Tarih1 Agustos 1664BolgeSzentgotthard Vas Mogersdorf Avusturya Macaristan sinirlari MacaristanSonucAvusturya zaferiTaraflarOsmanli Imparatorlugu Kirim Hanligi Bogdan Prensligi Eflak PrensligiAvusturya Arsiduklugu Fransa Piyemont Svabya Bavyera Saksonya Brandenburg Baden Ren Birligi Ispanyol Cek Macar Sloven Sirp ve Hirvat askerlerKomutanlar ve liderlerKoprulu Fazil Ahmet Pasa Bosnak Ismail PasaRaimondo Montecuccoli Leopold Wilhelm Georg Friedrich Wolfgang Julius Jean de Colgny Johann PhilippGucler10 000 asker carpismalara katilan asker 20 000 asker carpismalara katilan 10 000 asker carpismalara katilan 50 000 60 000 asker 60 000 90 000 asker26 000 28 000 asker 40 000 askerKayiplar10 000 olu 16 000 22 000 olu ve kayip 10 000 olu 20 000 olu2 000 6 000 olu ve kayipSavas oncesi durumBalkanlar da 16 yuzyilda Osmanli Imparatorlugu ve Habsburg Imparatorlugu arasindaki mucadele bolgenin tarihini belirledi Mohac Savasi nda Macar yenilgisinden sonra Macaristan topraklari Osmanli ve Habsburg Imparatorluklari arasinda ikiye bolundu Transilvanya Osmanlinin vasal bir devleti haline geldi ve verilen ozerklik ile idare yerli prenslerin inisiyatifine birakildi Osmanli yonetiminde Transilvanya da voyvodalar Gabriel Bethlen ve I George Rakoczi donemlerinde bircok dini hareket icin altin cag yasandi Ortodoks Rumenlerin esitligi tanimamakta israrina ragmen Transilvanya Roma Katolikleri Kalvinistler Lutherciler ve Unitarianlarin baris icinde yasadigi birkac Avrupali Devletten biri oldu Osmanli Imparatorlugu dini hareketlerden rahatsiz degilken Habsburg hanedanina bagli Katolik Avusturya Arsiduklugu bolgeyi kontrol altinda tutmaya ozen gosteriyordu Avusturya ya karsi kesin bir ustunluk kovalayan Osmanlilar 1643 1645 Avusturya Isvec Savasi na kismen dahil olarak Isveclilere destek verdi Esasen guneyde Fransa ile bas edemeyen Viyana Hukumeti Almanya da zayiflayan Kutsal Roma Cermen Imparatorlugu nu Orta Avrupa dan Balkanlara sarkitarak canlandirma siyaseti izlemeye basladi Avusturya uc yil sonra sona eren savaslarin ardindan Osmanlilar ile ilgilenmeye baslayip Erdel Eflak ve Bogdan voyvodalarini kiskirtip isyana tesvik etti Bu arada 1642 yilinda Erdel Kralligi nin basina gecen II George Rakoci 1621 1660 ile altin cag sona erdigi gibi II George Rakoci Osmanli Devleti nin askeri eylemleri kesinlikle yasaklamasina ragmen Habsburglarin da destegiyle Isvec Imparatorlugu ile ittifak kurup 1657 yilinda Lehistan in isgaline katildi II George Rakoci Eflak prensi Konstantin ve Bogdan prensi Istefan i gorevlerinden alip yerlerine Mihne ve Ghika yi atamisti II George Rakoci nin faaliyetleri uzerine Osmanli Imparatorlugu tarafindan 1658 yili yazinda bolgeye askeri harekat duzenlendi Otoriteyi tekrar tesis etmek uzere Koprulu Mehmet Pasa kumandasinda sefere cikan Osmanli ordusu voyvodalari yenilgiye ugratti ve Transilvanya da Turk hakimiyetini tekrar tesis etti Boylece II George Rakoci nin calismalari Osmanli Ordusunun basarili harekatiyla engellendi ve bolgede Osmanli yanlisi voyvodalarin iktidari pekistirildi Avusturya tarafindan tesvik edilen II George Rakoci sadrazamin donusunu firsat bilerek tekrar asker toplamaya basladi Bunun uzerine Aralik 1659 tarihinde Budin Valisi Seydi Ahmed Pasa II George Rakoci uzerine yuruyerek Demirkapi Muharebesi nde onu maglup etti Kucuk Mehmed Pasa komutasindaki Osmanli kuvvetleri II George Rakoci komutasindaki 40 bin kisilik orduyu Eflak in kuzeyindeki Sibin kalesi onunde yapilan Sibin Muharebesi nde yendi Avusturya destegini alarak ordu olusturup isyan etmekten vazgecmeyen II Rakoci 22 Mayis 1660 tarihinde Kolojvar Muharebesi nde Gilău Muharebesi Seydi Ahmed Pasa tarafindan tekrar agir bir yenilgiye ugratildi Osmanlilar tarafindan 4 700 asker olduruldu 30 top ele gecirildi ve 51 kalenin komutani esir alindi II George Rakoci savas meydanindan kactigi Varad kalesinde carpismada aldigi yaralar nedeniyle 7 Haziran 1660 tarihinde oldu Transilvanya nin onemli merkezi Varat 27 Agustos 1660 tarihinde Osmanli kuvvetlerince isgal edildi ve Varat Eyaleti kurularak sehir eyaletin merkezi yapildi Imparatorlugun Budin ve Egri Eyaletlerinden bazi sancaklar buraya baglandi Erdel bolgesindeki karisikligin sebeplerinden biri de Avusturya kuvvetlerinin bolgede Osmanli karsitlarina yardim saglamasi ve desteklemesi idi Koprulu Mehmet Pasa nin bolgeye gelmesi ile tum karsit kuvvetler sindirilmis olmasina ragmen bolgedeki Avusturya etkisi uzun vadede devam etmekteydi Varat in Osmanli yonetimine gecmesi Habsburg yonetiminin dikkatini cekmisti Avusturya Erdel olaylarinda ise karisiyor ve kendisine yakin olan prenslere arka cikiyordu Avusturya nin destekledigi Prens Kemeny baskanligindaki Transilvanya Erdel diyet meclisi aldigi kararla Transilvanya nin Osmanlilar dan ayrilma ilani ile Viyana yi yardima cagirdi Nisan 1661 Ancak Koprulu Mehmed Pasa olmeden 10 gun once kabul ettigi Avusturya elcisi Reninger e Osmanli Devleti nin Avusturya yi Erdel islerine asla karistirmayacagini acikca soyledi Ekim 1661 Koprulu Fazil Ahmet Pasa nin sadareti ve Uyvar Seferi Sadrazam Fazil Ahmet Pasa 1635 1676 1661 yilinda Sadrazam Koprulu Mehmed Pasa nin olumu sonrasinda yerine oglu Fazil Ahmed Pasa sadrazamliga atandi Anadolu daki bir takim isyan hareketleriyle mesgul olan Fazil Ahmet Pasa isyanlarin bastirilmasindan sonra Venediklilerle 20 yildir devam eden Girit Savasi na son vermek uzere Dalmacya kiyilari uzerinden Venediklilerin uzerine gidilmesi icin ordu toplarken Avusturya sinirlari ile Erdel deki gelismelerin etkisiyle dikkatini bu bolgeye yoneltti Avusturya Arsiduklugu Osmanli sinirlarinda bulunan Sikelhid Szechelhyd ve Kolojvar kalelerini isgal edip Kanije yakinlarinda bir kale insa ettirmisti Avusturya sinirlarindaki vali ve sancakbeylerinden gelen raporlar Erdel sorunu nedeniyle Avusturyalilarin surekli huzursuzluk cikarttigi yonundeydi Once Venedik Cumhuriyeti ne yapilmasi dusunulen sefer bu sebeplerle Avusturya ya karsi yoneltildi Kemeny ye yardim etmek uzere Eylul 1661 tarihinde Raimondo Montecuccoli Erdel e ulasmisti Sadrazam ise Prens John Kemeny yerine Michael I Apafi yi Mihal Apafi Erdel Krali olarak atadi Avusturyalilarin da yardimina ragmen 23 Ocak 1662 tarihinde Nagyszollos carpismasinda Prens John Kemeny Yanos Kemeni olduruldu Viyana ya bagli prens adayi Yanos Kemeni nin yenilip oldurulmesi ile yeni prens Mihal Apafi nin korkusuzca yerini almasi saglandi Leopold I ileride Vasvar Antlasmasi ile Apafi yi Erdel Prensi olarak tanimak zorunda kalacaktir Gunumuzdeki Slovakya nin Nove Zamky kentinde bulunan Uyvar Kalesi 15 Agustos 1663 te kusatildi ve kale 13 Eylul 1663 te teslim oldu Kalenin teslim olmasindan once Maresal Montecuccoli nin komutasinda Avusturya kuvvetleri mudahale etmek istemisse de basarili olamadi ancak Montecuccoli Macarlar tarafindan yeterli gucu olmasina karsin duruma seyirci kalmakla suclandi Ilerleyen Osmanli kuvvetleri Levice Novigrad ve Nitra kalelerini ele gecirdi ve bolgede Beyaz Alpler i de icine alacak sekilde akinci faaliyetlerinde bulundu 1663 yili kis aylarinda askeri faaliyetler durdu Ancak I Rakoci nin dusmani ve II Rakoci nin dostu olan Macar aristokrati Zrinyi ailesinden general Kont Miklos Zrinyi Osmanlilara karsi bir kis seferi yuruttu ve Osmanlilarin 1566 yilinda yaptirdigi ve lojistik ikmal yaptigi Eszek Koprusu nu yakti 1664 yilinda havalarin isinmasiyla muttefik ulkelerin de destegiyle Avusturya askeri harekata basladi Avusturya kuvvetleri Nisan ayinda kusattiklari Kanije Kalesi nden Haziran ayinda geri cekildi Erdel ve Macaristan da Osmanli cikarlarini tekrar tehdit etmeye basladi Avusturya ordusu Kanije Kalesi onlerindeyken Fazil Ahmet Pasa baskomutan atanip Edirne den hareketle Belgrad a ulasti Bu arada Avusturya elcisi Baron De Goes ve maslahatguzar Reninger sadrazam ile gorusmek uzere Belgrad da bulunuyorlardi Avusturya Imparatorunun Reninger in baris gorusmeleri icin murahhas yetkili atandigini iceren mektubu uzerine Fazil Ahmet Pasa gorusmeyi kabul etti Sadrazamin Avusturya tarafindan isgal edilen sinirdaki iki kalenin teslimi Kanije yakininda yaptirilan kalenin yikilmasi ve tum Avusturya kuvvetlerin Erdel i derhal terketmesi isteklerine karsilik Reninger ise imparator tarafindan sadece her iki kalenin ve Erdel deki bir kisim topraklarin talebi ile gorevlendirildigini beyan etmistir Sadrazam Avusturya temsilcileri ile yaptigi gorusmeleri Sultan IV Mehmed e iletince padisah tarafindan onerilerin deger tasimadigi ve derhal harekata girisilmesi emredildi Diger yandan Osmanlinin lehine hazirlanan Vasvar Antlasmasi Fazil Ahmet Pasa tarafindan onaylanarak Avusturya Imparatoru Leopold a elciler vasitasiyla gonderildi Antlasmanin Imparator tarafindan da onaylanmasi gerekiyordu Ancak her iki tarafinda askeri yiginagi harekati ve Imparator ile Padisah in tutumu buyuk bir carpisma olmadan antlasmanin gecerli olamayacagini gosteriyordu Uyvar yonunde harekata devam eden Sadrazam Zerinvar Kalesi ni ele gecirdi Bolgedeki muttefik ordunun varligindan haberdar olan Fazil Ahmet Pasa ileri harekata devamla bu orduyu sindirmek niyetindeydi Birlesik Avrupa Ordusu Montecuccoli nin emriyle Turk kuvvetleriyle acikca karsi karsiya gelmemek icin Raab suyunun otesine cekildi Fazil Ahmet Pasa ise pesinden gelerek irmagin karsisinda durdu Saint Gotthard kasabasinda Avusturya elcilerini kabul etti ancak Raab suyunu Muttefik Ordunun baskisi altinda gecmeye karar verdi SavasMaresal Raimondo Montecuccoli 1608 1680 Ordularin karsilastirilmasi Tarihcilere gore Osmanli ordusu yaklasik 30 000 yeniceri ve sipahiden olusuyordu Ancak azab ve akincilar ile bolgeden savasa katilan kuvvetlerin sayisi gunumuzde de bilinmemektedir Degisik kaynaklara gore ve 1664 yilinin politik lojistik ve ekonomik imkanlari goz onune alindiginda Osmanli ordusunun sayisinin en cok 90 000 sayisina ulasabilmesi mumkundur Osmanli ordusunda ayni zamanda Tatar kuvvetleri ve kacak Macar askerleri bulunmaktaydi Ancak bu kuvvetlerin savasin seyrine gore hareket etmesi ve merkez ordunun azim ve disiplinini gostermemesi yarardan cok zarar verebilmektedir Ayrica Osmanli ordusunda 300 350 civarinda top mevcuttu Ancak bu toplarin menzilinin yuksek olmadigi ve nehrin karsisina pek azinin gecirildigi bilinmektedir Osmanli ordusu agustos ayinin 6 gunune kadar San Gotar sirtlari uzerindeki ordugahinda kaldiktan sonra yuka rida zikredilen gunde yuruyuse gecti ve nehrin sag sahili uze rinde bulunmakta olan Kirman a dogru yonlendirdi Biz ise nehrin karsi sahilinde Osmanlilarla ayni hizada yuruyor idik Fakat bu hareketimiz buyuk zorluklar icinde yapilabiliyordu Cunku Lanfinic San Gotar da Raab nehrine karisan bir nehir ismidir ve Pinka o da bir nehirdir nehirlerinin sulari o ka dar cok kabarmisti ki suyun kabarmasindan dolayi bu nehirler uzerinde butun kopruler yikilmaktan kurtulamadi Raimondo Montecuccoli Bilhassa Batili kaynaklar Osmanli ordusunun suvari kuvvetlerinin at mevcudiyetine ragmen yem ve lojistik sikintisi sebebiyle yeterli hareket kabiliyetine sahip olmadigini buna karsilik Birlesik ordunun piyade kuvvetlerinin yeterli yiyecegi ve silahi olmadigini belirtmektedirler Her iki ordunun da komuta heyeti tecrubeli komutanlardan olusmaktadir Degerli bir vezir olan Fazil Ahmet Pasa yaninda ordunun ikinci kumandani Budin Valisi Bosnak Ismail Pasa Bosnali Ismail Pasa bilhassa atli kuvvetlere komuta etmekte idi Ismail Pasa savasta ordunun duzen ve disiplinini korumus ancak bizzat katildigi carpismalar esnasinda sehit dusmustur Maresal Montecuccoli nin yaninda ise birlesik ordu kumandanlari Jean de Coligny Saligny Wolfgang Julius von Hohenlohe Baden Prensi Leopold Waldeckli Georg Friedrich de bulunuyordu Ancak genel komuta Montecuccoli nin inisiyatifine birakilmisti Bu kumandanlar Avusturya Arsiduklugu Kutsal Roma Cermen Imparatorlugu Ren Birligi Fransa Bavyera Brandenburg Saksonya Piyemont Svabya kuvvetleri ve Ispanyol Cek Macar Sloven ve Hirvat askerlerden olusan orduya komuta ediyordu Avusturyalilar 5000 piyade bir kismi Cek 5900 suvari ve 10 top ile savasa katilmislardir Ren Birligi 300 suvari 600 piyade ve sayisi bilinmeyen miktarda top ile katilmislardir Fransizlar 3500 piyade 1750 suvari ile katilmislardir Fransa krali Louis XIV esasen 30 000 kisilik bir yardim teklif etmisse de Imparator Leopold bu kadar cok Fransizin topraklarina girmesini tehlikeli bulmustur Bu yuzden Louis ten 6000 kisi almakla yetinmistir Almanlar 6200 piyade 1200 suvari ve 14 top ile katilmislardir Bunlarin yani sira 2000 Hirvat suvari bir alay Piyemont askeri ve sayisi ve techizati bilinmeyen Cek Hirvat Macar Ispanyol Sirp ve Sloven savascilar savasa katilmislardir Birlesik ordunun Hristiyan kimligini one cikarmasi ve din adina savasacaklarini yaymalari bolge halkinin da kendilerine katilmasini saglamistir kaldi ki Kutsal Roma Imparatorlugu na bagli dini prenslikler olan Mainz Baspiskoposlugu Wurzburg Piskoposlugu ve Worms Piskoposlugu da savasa katilmistir Birlesik ordunun da sayisi kesin olarak bilinmemektedir ancak 1664 yilina gore en cok 30 000 kisi olabilecegi degerlendirilmektedir Ordularin genel mevcudiyeti karsilastirilirken Osmanli kuvvetlerinin genel mevcuda gore pek azinin carpisma bolgesinde bulundugu ve sadece bu birliklerin sicak carpismada bulunabildigi ve ates gucunun zayifligi goz onune alinmalidir Izah edilecegi uzere muharebe icinde cereyan eden Yenicerilerin Mogersdorf savunmasi ates desteginden ve takviye birliklerden yoksun icra edilmistir Savas duzeni alinmasi Muzakereler sonucu Vasvar Antlasmasini onaylayarak Avusturya Imparatoruna gonderen Osmanli ordusu baskomutani Sadrazam Fazil Ahmet Pasa Vasvar Antlasmasi nda bulunan Osmanli ordusunun askeri harekatinda serbest olacagi maddesine dayanarak Cakani den Cskany bati yonunde basarili bir manevra yaparak ilerlemeye basladi Ordu Szentgotthard bolgesine ulastiginda kesif birlikleri Avusturyalilara hizmet eden Italyan Maresal Raimondo Montecuccoli kumandasinda birlesik ordu ile karsilasti Osmanli ordusu ile muttefik ordu arasinda Raab Nehri bulunuyordu Osmanli ordusu Raab Cayi nin sol yakasina gecmege savusup bir munasib gecid bulmak uzere sag yakasini ve Avusturya baskumandani ge neral Montekukuli de gecise engel olabilmek icin sol sahili takibe basladilar San Gotar koyune gelindigindeyse dar bir gecit yeri bulundu Sadriazam hemen burada bir kopru kurul sun emri verdi Asker kurulan kopruden karsi yakaya gecmege basladi 8 Muharrem 1075 1 agustos 1664 te Yenice riler dusmanin gozleri onunde suya atilarak selamet sahiline ciktiklarinda da savaslarinin kaidesine gore derhal toplanip siddetle harbe koyuldular ne careki bir taraftan sularin tug yani diger taraftada o zamanin en onemli savas bilgini olan Montekukuli nin manevralari Osmanli kahramanlarinin gos terdigi cesaret ve sebat yuz guldurucu netice vermedi Ayri ca Avusturya ordusunda Kont do Kolini komutasinda altibin Fransiz askeri de bulunuyordu Tarihi Devleti Osmaniye Baskomutan Fazil Ahmet Pasa iki ordu arasindaki Raab nehrini gecerek savas duzeni alma karari verdi Bu itibarla istihkamci birlikler Raab Nehri uzerinde askeri kopruler insa ederken birlesik ordu kuvvetlerine Montecuccoli tarafindan hucuma hazir olma emri verildi Bir muddet bekleyen birlesik ordu kuvvetleri istihkamci birliklere ve gecisi korumakla gorevli kuvvetlere harekat duzenledi Ancak Osmanli topcusunun basarili bir sekilde Alman agirlikli kuvvetleri top atesiyle dovmesi sonucu Maresal nehir kiyisina inmis tum kuvvetleri orman icinde mevzilendirmek zorunda kaldi Savasin baslamasi ve bitisi Sadrazam Fazil Ahmet Pasa savas plani geregince Osmanli kuvvetlerini nehrin karsisina gecirdikten sonra dusman kuvvetlerini kesin bir sekilde sindirmek ve Raab Yanikkale uzerine yuruyerek kaleyi zaptetmek planini uygulamak istiyordu Kalenin teslim alinmasindan sonra politik avantaj saglamak uzere Viyana uzerine harekat devam edecekti Daha onceki tum muharebelerde galip olan Osmanli Ordusu baris anlasmasinin imzalanmasini hizlandirmak amaciyla bir kisim birliklerini batiya dogru ilerletti Bahsedildigi uzere Fazil Ahmet Pasa Yanikkale yi Raab alip Viyana ya yuruyuse gecer gorunmek izlenimi ve tehdidi olusturmak amacindaydi Bu sebeple Raab Nehri uzerine daha cok piyadelerin gecebilmesi icin kucuk bir kopru insa edilmesi bu sebepledir Bosnali Ismail Pasa Osmanli ordusu ikinci kumandani Nehir uzerinde buyuk ve gecisi rahatlatacak dayanikli kopruler yapilamamis kucuk ama saglam bir kopru insa edilmisti Birlesik ordu Osmanli ordusunun gecisine engel olamadigi goruntusu verse de carpismalar devam etmekte ve Maresal bilhassa Osmanli kuvvetlerinin gecis aninda dengesinin bozulmasini beklemekteydi Kaplan Pasa komutasindaki oncu kuvvetler karsi kiyiya ilk gecmeye calisan birlikler olmus ve Montecuccoli ile Coligny nin direnisiyle karsilasmisti Fransizlar komutanlarindan General Chateauneuf ve Sovalye Saint Aignan in oldurulmesine ve agir zayiat vermelerine ragmen gecisi engellediler Tum kaynaklara gore asiri yagan yagmur nedeniyle her taraf bataklik ve camur icerisindeydi Savas bolgesinde bulunan Raab Nehri ve kollari siddetli yagmur nedeniyle taskin vaziyette idi Buna ragmen Sadrazam in cabalariyla Bosnak Ismail Pasa komutasinda yaklasik 300 yaya ve 300 atli kuvvet dagilmadan karsi kiyiya gecirilebilmisti Ancak bu kuvvetler takviye edilemeyecektir Simon Millar Sadrazam in ordunun tamaminin karsiya gecirilmeden savasa baslamasinin askeri bir hata oldugunu belirttigi gibi Osmanlilarin karsilarinda basarili bir komutan olan Montecuccoli yi buldugunu belirtmektedir Baden Prensi Leopold Wilhelm Alman kuvvetleri kumandani Karsi kiyiya gecirilen kuvvetler derhal dusman kuvvetleriyle carpismaya basliyordu Ancak Sadrazam in butun gayretine ragmen bu birlikler yeterli takviye alamadi Tum bu olumsuzluklara ragmen Bosnali Ismail Pasa komutasindaki kuvvetler Maresal in karargahina kadar sokulmustu Ismail Pasa dusman karargahina kadar sokularak savasin sonucunu alacak duruma gelmesine ragmen takviye alamamasi ve birliginin hizla erimesi gibi sebeplerle sonuc alamamistir Maresal ise Osmanli kuvvetlerinin takviye alamadigini ve Osmanli kuvvetlerinin nehir gecisinin aksadigini gozlemliyordu ve ani bir hucumla Osmanli kuvvetlerini geri cekilmeye mecbur etti Buna karsi bir hamle olarak Sadrazam tarafindan gorevlendirilen 5 000 kisilik bir kuvvetle baslatilan Osmanli karsi saldirisi sonucu Osmanli kuvvetlerinin geri cekilmesi durdugu gibi Birlesik ordu tekrar ormanlik bolgeye geri cekilmeye mecbur edilmistir Sabah saatlerinden aksam ustune kadar devam eden carpismalar sonucunda Osmanli kuvvetleri kayip vererek de olsa karsi kiyiya bir kisim birliklerini gecirebilmis idi Osmanli kuvvetleri basarili harekatin rehaveti ve siddetle devam eden yagmur dolayisiyla savas duzenini terk etmis bir duruma gelmisti Ayrica Birlesik ordunun genel bir saldiriya cesaret edemeyisi ve kisa surede geri cekilmesi bir gevsemeye sebep olmustu Raab Nehri ni gecen Osmanli kuvvetleri karsisinda Muttefik ordunun panige kapilmasi Osmanli kuvvetlerinin gevsemesine sebep oldu Raab Nehrini asan sayica az Osmanli birlikleri Moggersdorf koyunu ele gecirdi Avusturya kuvvetleri arasinda kopukluk ve geri cekilme bas gosterdi Ancak Fransiz ve Almanlarin karsi hucumu takviye alamayan yenicerileri sikistirdi Teslim olmayi reddeden yeniceriler son askerine kadar carpisarak burada oldu Birlesik ordunun tekrar bir saldiriya gececegi dusunulmedigi icin Osmanli kuvvetleri nehir yonunde geri cekilmekte idi Bu durumu goren Maresal Montecuccoli Birlesik ordunun derhal saldiriya gecmesini istedi Diger komutanlar ise buna karsi cikti Buna ragmen Maresalin emriyle cekilmekte olan Osmanli ordusuna ani ve siddetli bir saldiri baslatildi Osmanli ordusuna tam cepheden saldiran Birlesik orduya Osmanli kuvvetleri direndi ve iki ordu arasinda en kanli carpismalar bu esnada meydana geldi Saldiriya hazirliksiz yakalanan Osmanli ordusu kayiplar verse de Birlesik ordu tarafindan imha edilemedi Cunku Osmanlilarin bircok birligi henuz Raab nehrinin karsi yakasina gecmemisti Karsi kiyiya gecmis Osmanli kuvvetleri arasinda panik bas gosterdi ve Fransizlarin yogun saldirisi sonucu kopruye ve nehre dogru donus basladi Uzerindeki binlerce askeri tasiyamayan kopru yikildi askerin bir kismi nehirde bogulurken oldu bir kismi nehirden kurtulmaya calisirken muttefik kuvvetlerce olduruldu bir kismi da karada carpisarak oldu Moggersdorf koyunun kaybindan sonra Sipahilere saldiran Fransiz suvarilerinin uzun saclarini ve sakalsiz yuzlerini goren Sadrazam Bu genc kizlar da kim diye sorunca kendisine Fransizlar oldugu soylenmistir Savas sadece karsiya gecebilen Osmanli birlikleri ile muttefik gucler arasinda cereyan etti Nehrin ote yakasina gecmemis onemli sayida Osmanli suvari ve topcu birlikleri duruma mudahalade bulunamadilar ve carpismayi uzuntuyle seyrettiler Bu durum birlesik ordunun bilincli bir stratejisinden cok Osmanlilarin kendilerinin yanlis hesaplarindan ve anlik paniklerinden kaynaklanmistir Buna ragmen Osmanlilar kesin bir yenilgiden kurtuldular Butun kayiplara ragmen Osmanli ordusu duzenini korudu ve savasin kazanilamayacagi anlasilinca duzenli olarak geri cekildi Ikinci kumandan Bosnali Ismail Pasa nin sehadetine ragmen gerekli tedbirleri alan Sadrazam Fazil Ahmet Pasa geri cekilmeye devam etti ve orduyu Vasvar a yonlendirdi Birlesik ordu bircok subayini kaybetmisti ve ordudaki degisik gruplar zaferin kazanilmasi ile rehavete dusmustu Maresal bu sebeplerle sicagi sicagina Osmanli ordusunu savas meydani disinda takip edemedi Osmanli ordusu da toparlanip tekrar saldiracak ve harekata devam edecek durumda degildi Ancak buna ragmen Birlesik ordu komutani Osmanli ordusunun tekrar nehri gecme girisiminde bulunacagini dusunerek nehrin kendi bulunduklari yakasinda gerekli tedbirleri aldi Osmanli askerinin sadece bir bolumu carpismaya dahil olup buyuk kismi savasa hazir oldugundan Avusturya da bir an once baris yapmaya hevesliydi Carpismayi karma orduyla kazanan Avusturyalilar yenilgiye ugrayan Turk birliklerinin yapacagi yeni taarruzlarin kendilerine kotu sonuclar doguracagini anlayarak baris antlasmasini onayladilar Osmanli askeri reisleri arasinda yapilan toplantida Raab suyunun gecilmesi oradaki askerin ustune gidilmesi karar lastirildi Buyuk gayretlerle ve calisma ile Sankoncar yani Sen Gotarda bulunan palanganin ust yaninda bir saat mesa fede olan mahalde dort atlinin yan yana gecebilecegi genis likte olan suyu ozengiden yukari seviyede olan gecit yeri bu lundu Yuksek ferman geregince ocak halki Ismail Pasa Bosnali Mehmet Pasa Kaplan Pasa ayni ayin sekizinci gunu bahse konu yere geldiklerinde acileten bir koprunun yapil masini nehrin karsi yakasini da zaptetmek ve burayi muha faza etmek icin deve ler ile bir miktar yeniceri gecirip var diklari yerde siper almayi kararlastirdilar Dusman askeri vaziyetten haberdar oluncada hemen yenicerilerin uzerine saldirdi Gecid basinda bulunan dilaver gazilerin bir cogu kendilerini suya atarak yeniceriye yardima kostular boylece dusman askerinden ikibin kisiden fazlasi cehennemlik oldu Bir tarafdan dusmanin ugradigi hezimeti goren asker kimisi atlar kimi develerle karsi tarafa gecmege hazirlanmaga bas ladilar Orada bulunan Ismail Pasa yeniceriagasi Kaplan Pa sa ve serdariekremin yaninda bulunanlar dusman tarafinda gorulen bozulma alametlerini tespit ettiklerinden o tarafa gecmeye basladilar Dusman askeri Osmanli ve Tatar aske rinin tamamen nehri gecerek karsisina cikacagi korkusuna dusmus oldugundan kacmaga koyulmuslardi Osmanli aske rinin cok cok buyuk kisminin karsida kendileriyle savasan askerin ise ancak onbin civarinda oldugu seklinde bilgilendi rildiginden ve ayrica bunlara yardima kosacak kimse gor mediklerinden ricattan vazgecip mevcud asker uzerine hu cum ettiler Bu nadir rastla nan faciayi seyretmek mecburiyetinde kalan serdariekrem emrinde bulunan asker bu vakanin intikamini almak icin karsi kiyiya gecebilmenin bircok yollarini aradiysa da boyle bir arzu gercege ulasamadi Artik gorulen o tarafa bu henga mede gecilemeyecegi idi Rasid Tarihi Savas sonrasi durumSavasin kaybedilmesinden sonra Osmanli ordusu Baskomutan Fazil Ahmet Pasa komutasinda Vasvar a ulasti ve kisa surede duzen tekrar saglandi Imparator I Leopold ise Ispanya kraliyet sorunu nedeniyle ordusunu daha fazla yipratmak niyetinde degildi Bu nedenle Osmanli ordusunun takip edilmesi emrini veremedigi gibi Osmanli lehine gorunen Vasvar Antlasmasini onaylayarak Vasvar da bulunan veziri azama gonderdi Bu antlasmanin onaylanmasi ile Osmanli ile Avusturya arasinda suregelen savaslar sona ererek baris saglandi Vasvar Anlasmasi yla Saint Gotthard daki askeri basarisizliga ragmen Osmanli Devleti savas hedeflerini elde etmis oldu Antlasmanin onaylanmasi uzerine 1665 yilinin Temmuz ayinda Sadrazam Fazil Ahmet Pasa savas dolayisiyla Padisahin bulundugu Edirne ye hareket etti Vasvar Antlasmasi Macarlar tarafindan hos karsilanmamis Turk hakimiyetinden kurtulma adina bir firsatin kacisi olarak kabul edilmistir Miklos Zrinyi bizzat Viyana Sarayi na giderek Avusturya Arsiduku ne antlasmaya dair kizginliklarini ifade etmis ancak sonuc alamayinca Habsburg yonetimi aleyhine calismalara baslamistir 1664 yili Kasim ayinda bir av esnasinda Zrinyi Miklos un olumu bu olaylarla iliskilendirilmis ve Avusturya nin suikastina ugradigi rivayet edilmistir Fazil Ahmet Pasa St Gotthard Savasi nin basarisizligina ragmen Pasa nin degerli bir sadrazam ve komutan olusu Vasvar Antlasmasinin lehte gorulmesi ve ordunun kayiplara ragmen duzenini kaybetmemesi nedeni ile padisah tarafindan gorevinde birakildi Nitekim orduda 20 bin kayba ragmen 200 bine yakin mevcut korunuyordu ve Macar ovasinda Raab suyu cenginden once bircok basari elde edilmisti Hammer da savas sonunda Vasvar Antlasmasinin degismedigini ve savasta maktullerin sayisinin da onemsiz oldugunu vurgulamistir Cambridge Universitesi Yayinlari ndan 1961 yilinda Londra da yayinlanan New Cambridge Modern History e gore Fazil Ahmet Pasa zamaninin buyuk bir askeri komutani oldugu gibi humanist ve adil yonetim politikasi onu ayni zamanda essiz bir devlet adami yapmaktadir Ayni kitap St Gotthard Muharebesi ve Vasvar Barisi sonunda Istanbul a donen Sadrazam in bu muharebe oncesi basarilarinin da etkisiyle muzaffer bir komutan olarak karsilandigini soylemektedir Prof Dr Mustafa Akdag da sadrazamlik makami icin pek genc olmasina ragmen hem tahsilli ve hem de azimkar olmasindan dolayi babasinin kurdugu barisci icduzeni ve dis iliskileri basari ile yuruten Sadrazamin Saint Gotthard da Avusturyalilara yenilmis olmasinin kusurunun kendisinden cok bu sirada ordunun artik basi bozuk durumlu bulunmasina baglamaktadir Diger taraftan Osmanliyi durduran Maresal Montecuccoli ise savas sonrasi Avrupa da essiz bir un ve saygi kazanmistir Savasin ertesi yili karsilikli elciler gonderilmistir Osmanli elcisi atanan Rumeli Beylerbeyi Kara Mehmed Pasa baskanliginda 150 kisilik Osmanli heyeti Viyana da imparatorun huzuruna cikarak baris antlasmasini sunmus bircok hediyeler goturmus ve cok iyi karsilanmislardir Fransiz elcisi M de Nointel 1673 yilinda Sadrazam Fazil Ahmet Pasa ya sunmus oldugu bir takim oneriler yaninda Osmanli sinirlarinda yasayan Katoliklerin koruyucusunun Fransa Kralinin olmasi istegini de yenilemistir Bu istekler karsisinda sasiran Sadrazam Fransiz elcisinin eski dostluktan bahsetmesi uzerine Fransa eski dostumuz lakin her zaman dusmanlarimizla birlikte buluyoruz cevabini vererek Fransa nin Saint Gotthard Muharebesi ile Girit kusatmasina yapmis oldugu yardimlari hatirlatmistir Fransa Girit kusatmasi tum hiziyla devam ederken hem Girit e hem de Saint Gotthard Muharebesi sirasinda Avrupa kuvvetlerine 5000 gonullu yardiminda bulunmustur Asil adi Esfar i Osmaniye Hatiralari 1073 75 Seferinin Vekayi i Esasiyesi Sen Gotarda Osmanli Ordusu olan 1910 yilinda Istanbul da Artin Asaduryan Matbaasi nda Osmanlica basilan Gazi Ahmed Muhtar Pasa nin Sengotar da Osmanli Ordusu adli kitabinda Osmanlilar icin uzun sureli ve sonuc itibariyla basarili gecen savasin talihsizce nihayetten bir cephesinden ibaret olan catisma muhataplari tarafindan dunya ya kendi zaferleri olarak sunulmustur sonucuna varmaktadir Ortada herhangi bir tarafca kesin bir zafer elde edilememis olmasi ve sadece Raab nehrinden karsi kiyiya gecirilen Turklerle carpisma olmasi Vasvar Antlasmasi nin Osmanlinin istedigi gibi duzenlenmesi Birlesik orduya asker veren ulkelerde mubalagali kutlamalar yapilmasi yazari dogrular niteliktedir Ancak diger husus ise kesindir o da Osmanli ordusunun planladigi harekatta basarili olamadigidir Ferdinand Schevill e gore Viyana yi hedefleyen Fazil Ahmet Pasa nin St Gotthard dan eli bos donmesi Hristiyan bir gucun ilk kez Osmanli ya karsi bir baskenti basari ile savundugu carpismadir Schevill Osmanli Imparatorlugu nun ordu tarihinde bir kilometre tasi olarak nitelendirdigi savasi Inebahti Deniz Savasi ndaki Hristiyan guclerin basarisina benzetmektedir 1420 li yillarda Misket tufegini dunyada ilk kullanan ordulardan biri olan Osmanli ordusu buna ragmen Fransiz kuvvetlerinin disiplin icindeki tufekli musketeer birlikleri karsisinda bocalamistir Devam eden yuzyillarda savaslarda kullanilacak olan duzenli ve seri tufek atisi yapabilen bu birliklerle ilk kez karsilasan Osmanli ordusu Lord Kinross un The Ottoman Centuries adli calismasinda belirttigi uzere askeri teknoloji olarak geri kalmanin ilk isaretlerini vermistir Kinross a gore yeni ekonomik sosyal ve askeri tekniklere daha yavas adaptasyon ve yeniliklere kapali bir politika sonucu gelen bu ilk isaret Osmanli Devleti nin Avrupa daki gelecekteki savaslarda basarisizliginin nedeni olacaktir Avusturya nin Mogersdorf kasabasinda Turkiye Milli Savunma Bakanligi kayitlarina yurtdisi sehitlikler listesinden giren ve adi Raab Suyu Savasi Sehit Aniti olarak kaydedilen bir anit bulunmaktadir Mogersdorf Belediyesi nce 1984 yilinda yaptirilan anit Avusturyali ve Macar askerler icin yapilan mezarlik icerisinde bulunmaktadir Kataloga gore Turk sehit sayisi 4000 olarak kabul edilmistir Anitin govdesinde sehitleri sembolize eden kesik bir hayat agaci tasvir edilmistir Anitin iki yaninda Turkce ve Almanca 1664 yilinda sehit olan Turk askerlerine ithaf edilmistir Burada herkes huzur icinde yatsin 1984 Burgenland Eyalet Kultur Gunu Baris ibaresi yazilidir Milli Savunma Bakanligi Yurtdisi Sehitlikler Katalogu nun 8 sayfasinda Mogersdorf kasabasinda Raab Suyu Savasi nedeniyle her yil Agustos ayinin ilk Pazar gununde Baris Gunu duzenlendigi bilgisi verilmistir Anitin 1984 ten bugune bakimsiz kaldigi guncel fotograflarinda katalogta bulunan cicekli bolumunun kayboldugu acikca gorulmektedir Carlo Maria Cipolla Turkceye 2003 yilinda cevrilen Yelken ve Top adli kitabinda Raimondo Montecuccoli nin bu savasi da anlattigi anilardan alinti yapmaktadir Montecuccoli Cok sayidaki Turk toplari vurduklari noktada etkili olmalarina karsin kullanimda atak degil yeniden yuklenmesi ve onarimi ise zaman aliyor Cok miktarda cephane tuketiyor gurultu yapiyor ve carklari yataklari siper ve toprak setleri parcaliyor Bizim toplarimiz daha kullanisli ve bizim Turklerden daha ustun olusumuzun sirri burada demektedir Cipola ve Kinross un da belirttigi gibi Osmanli ordusunda teknolojik ve buna bagli olarak psikolojik gerilemenin ilk orneklerinin Batililarca goruldugu anlasilmaktadir Nitekim William H McNeill Dunya Tarihi adli kitabinda Avusturya ile suregelen savaslar sonunda bir grup Osmanli subayinin Turk topcu birliklerinde reform yapmak ve birlikleri Avusturyalilarin kullandiklari son derece etkili olan toplarla donatmak icin harekete gectigini anlatmaktadir Bircok alanda Avusturya nin askeri teknoloji olarak Osmanli Imparatorlugu nun cok fazla ilerisinde olmamasina ragmen Osmanli ordusunun bu savasta nehir gecislerinde sokulup takilabilen duba kopruler insa edememesi bu sebeple ordunun hareket kabiliyetinin zayiflamasi ve binlerce askerin saldiriya acik konumda bulunmasi askeri bir felaketle sonuclanmistir Bu muharebe ilerideki savaslarda bazi Osmanli pasalarinca ders alinmistir ornegin Zenta Muharebesi oncesi toplanan savas meclisinde dusmanin Saint Gotthard Muharebesi nde yaptigi gibi Raab Suyu uzerinde ordunun bir kisminin gecmesine izin verecegi geri kalan kismini da yok etmek icin saldiriya gececegi Koprulu Amcazade Haci Huseyin Pasa tarafindan ayrintili bicimde anlatilmasina ragmen dinlenmemis devaminda Saint Gotthard a benzer Zenta faciasi 1697 meydana gelmistir Savasin genel sonucu olarak Orta ve Dogu Avrupa daki Hristiyan ulkelerinin ittifak halinde olmadan Osmanli kuvvetleri ile bas edemeyecegi teyit edilmistir 1683 yilinda olacagi gibi kazanilmis bir savas sonrasi Turkleri surmek uzere genel bir saldiri henuz lojistik ekonomik politik ve askeri sebeplerle duzenlenememektedir Ancak bu savas sonunda Osmanli Avusturya arasinda savaslarin son bulmasi Avusturya lehine zaman kazandiracaktir Simon Millar St Gotthard Muharebesi sonunda imzalanan Vasvar Antlasmasi ile baslayan 20 yillik baris surecinde Osmanli Imparatorlugu nun Girit Polonya ve Rusya ile savaslara girdigini bu surecte Avusturya nin ise bati sinirlarini anlasmalar ile belirledigini anlatmaktadir ResimlerMogersdorf sehrinde olen Turk askerleri anisina yapilan anit uzerinde 1664 yilinda sehit olan Turk askerlerine ithaf edilmistir Burada herkes huzur icinde yatsin yazmaktadir Savasin 300 yildonumu olan 1964 yilinda Avusturyalilar tarafindan Mogersdorf daki Schlosslberg tepesine dikilen hac Son hucumu tasvir eden cizim Mogersdorf Alman ressam Maas in cizimi Mogersdorf sehrinde St Joseph Kilisesinde bulunan bir tasvir Sztgotthard Kilisesinde bulunan bir tasvir Taraflarin karsilikli savas duzeni Savasin seyrinde onemli yeri olan Raab Nehri ndeki kopru gecislerini gosteren tasvir 1669 tarihli Alman tasviri 1699 tarihli Alman bir ressamin cizimi 19 yuzyila ait isimsiz bir ressamin cizimi 1785 tarihli bir cizim Alman askerleri icin dikilen anit 1898 yilinda savas alani 2000 lerde savas alani Raab nehrinin 1950 lerde cekilen fotografi Savasin muhtemel tanigi savas alaninda bulunan 1000 yasindaki agac 2007 yilinda Saint Gotthard kasabasiDipnotlar Francis Ludwig Carsten The New Cambridge Modern History CUP Archive 1961 ISBN 978 0 521 04544 5 p 511 Geoffrey Russell Richards Treasure The making of modern Europe 1648 1780 Taylor amp Francis 1985 ISBN 978 0 416 72370 0 p 400 Miklos Molnar amp Anna Magyar A concise history of Hungary Cambridge University Press 2001 ISBN 0 521 66736 4 9780521667364 p 128 a b c Mehmed Rasid Ismail Asim Kucukcelebizade Tarih i Rasid Tarih i Ismail Asim Efendi es sehir bi Kucukcelebizade Istanbul 1865 Sona Dogru Osmanli Tarihi 3 Histoire de la Turquie Alphonse de Lamartine Ceviren Dr Resat Uzmen Bilge Kultur Sant Yayinlari Istanbul Eylul 2005 sayfa 148 ISBN 975 6316 53 5 a b Osmanli Devleti Tarihi Cild XI Baron Joseph Von Hammer Purgstall Ucdal Nesriyat Istanbul 1986 sayfa 135 Peter H Wilson German Armies War and German Politics 1648 to 1806 s 43 Taylor amp Francis Publishing 2007 ISBN 978 1 85728 106 4 a b c Perjes Geza The Battle of Szentgotthard 1664 Vasi Szemle Vas Review 1964 Jeremy Black amp Rhoads Murphey Ottoman Warfare 1500 1700 Rutgers University Press 1999 ISBN 978 0 8135 2685 0 a b c d Sona Dogru Osmanli Tarihi 3 Histoire de la Turquie Alphonse de Lamartine Ceviren Dr Resat Uzmen Bilge Kultur Sant Yayinlari Istanbul Eylul 2005 sayfa 148 Partition of Hungary A Country Study Hungary Yayinci Federal Research Division Kongre Kutuphanesi Url baglantisi 7 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde www britannica com Transylvania 20 Nisan 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Subat 2011 BONNEY Richard D J B Trim David J B Trim Persecution and pluralism Calvinists and religious minorities in early modern Europe 1550 1700 Peter Lang 2006 1 8 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde www britannica com a bulwark of Protestantism in eastern Europe 20 Nisan 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Subat 2011 a b c d Cevat USTUN 1683 Viyana Seferi Turk Tarih Kurumu Basimevi Ankara 2010 Sayfa 17 ISBN 978 975 16 2331 7 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi Cevat adi farkli icerikte birden fazla tanimlanmis Bkz Kaynak gosterme Dogu Bati Imaji Golgesinde Konstantinopolis ve Bec XVI ve XVII yuzyillarda Osmanli Habsburg Iliskileri Turkan Polatci Alican Batmaz Akademik Bakis Dergisi Yaz 2013 Cilt 6 Sayi 12 Sayfa 65 Encyclopedia of Ukraine in 10 volumes Editor in Chief Vladimir Kubiiovych Paris New York Young Life 1954 1989 M Orhan Bayrak Turk Savas ve Barislari Demirkapi Savasi Sayfa 123 Kastas Yayinlari Istanbul Ocak 1990 ISBN 975 7639 13 3 M Orhan Bayrak Turk Savas ve Barislari Sibin Savasi Sayfa 123 Kastas Yayinlari Istanbul Ocak 1990 ISBN 975 7639 13 3 Sahin Bekir Osmanli Ansiklopedisi Tarih Medeniyet Kultur Agac Yayinlari Istanbul 1994 Sayfa 131 ISBN 9753460538 M Orhan Bayrak Turk Savas ve Barislari Kolojvar Savasi Sayfa 123 Kastas Yayinlari Istanbul Ocak 1990 ISBN 975 7639 13 3 a b c d e Kunt M Aksin S Odekan A Toprak Z Yurdaydin H G Turkiye Tarihi 3 Osmanli Devleti 1600 1908 Sayfa 30 Cem Yayinevi Istanbul 1988 The Life of Janos Kemeny Otobiyografi orijinal dili Macarca Prince of Transylvania Kegan Paul 30 Agustos 2008 Amazon de Amazon de Turk Silahli Kuvvetler Tarihi Osmanli Devri III Cilt 4 Kisim Eki Ikinci Viyana Kusatmasi 1683 Sayfa 5 Genelkurmay Basimevi Ankara 1983 Klaniczay T Zrinyi Miklos Akademiai Kiado Budapeste 1964 s 779 Perjes Geza Zrinyi Miklos es Kora Gondolat Budapeste 1965 s 367 369 Perjes Geza Zrinyi Miklos es Kora Gondolat Budapeste 1965 s 353 Negyesy L Grof Zrinyi Miklos Valogatott Munkai Lampel Robert Konyvkereskedese Budapeste 1904 XXVI a b Sona Dogru Osmanli Tarihi 3 Histoire de la Turquie Alphonse de Lamartine Ceviren Dr Resat Uzmen Bilge Kultur Sant Yayinlari Istanbul Eylul 2005 sayfa 147 a b Montecuccoli Raimondo Memorie della guerra Venedik 1703 Perjes Geza A szentgotthardi csata 1964 Szentgotthard helytorteneti muvelodestorteneti helyismereti tanulmanyok Szombathely 1981 ISBN 963 03 1192 5 a b XIII Turk Tarih Kongresi Ankara 4 8 Ekim 1999 2 cilt Turk Tarih Kurumu Basimevi 2002 ISBN 9751615909 Hayrullah Efendi Osmanli Devleti Tarihi Tarih i Devlet i Aliyye i Osmaniye Son Havadis Yayinlari Istanbul 1971 Turk Silahli Kuvvetler Tarihi Osmanli Devri III Cilt 4 Kisim Eki Ikinci Viyana Kusatmasi 1683 Sayfa 6 Genelkurmay Basimevi Ankara 1983 XIII Turk Tarih Kongresi Ankara 4 8 Ekim 1999 2 cilt Turk Tarih Kurumu Basimevi 2002 Sayfa 144 ISBN 9751615909 Osmanli Devleti Tarihi Cild XI Baron Joseph Von Hammer Purgstall Ucdal Nesriyat Istanbul 1986 sayfa 132 a b Simon Millar Vienna 1683 Christian Europe Repels the Ottomans Osprey Publishing 2008 ISBN 978 1 84603 231 8 Yucel Yasar Sevim Ali Turkiye Tarihi III Cilt Sabah Yayinlari Istanbul 1990 M Orhan Bayrak Turk Savas ve Barislari Saint Gothard Savasi Sayfa 124 Kastas Yayinlari Istanbul Ocak 1990 ISBN 975 7639 13 3 Faruk Bilici XVII yuzyilda Osmanli Imparatorlugu nun Iki Savas Anatomisi Saint Gotthard ve Kandiye XII Turk Tarih Kongresi 4 8 Ekim 1999 C III I Ankara 2002 s 5 6 I H Uzuncarsili Osmanli Tarihi C III I s 412 413 Turk Silahli Kuvvetler Tarihi Osmanli Devri III Cilt 4 Kisim Eki Ikinci Viyana Kusatmasi 1683 Genelkurmay Basimevi Ankara 1983 Negyesy L Grof Zrinyi Miklos Muvei Franklin Tarsulat Budapeste 1914 s 24 Benczedi L Zrinyi Miklos Hadtudomanyi Munkai Zrinyi Kiado Budapeste 1957 s 39 Veress Z Korsas B Irodalom II Nemzeti Tankonyvkiado Budapeste 2001 s 16 Benedek M Magyar Irodalmi Lexikon Akademiai Kiado Budapeste 1978 s 599 Osmanli Devleti Tarihi Cild XI Baron Joseph Von Hammer Purgstall Ucdal Nesriyat Istanbul 1986 sayfa 136 AKDAG Mustafa Genel Cizgileriyle XVII yuzyil Turkiye Tarihi Ankara Universitesi Dil ve Tarih Cografya Fakultesi Tarih Bolumu Tarih Arastirmalari Dergisi Cilt 4 Sayi 6 Sayfa 228 Osmanli Devleti Tarihi Cild XI Baron Joseph Von Hammer Purgstall Ucdal Nesriyat Istanbul 1986 sayfa 156 160 Baron Jaseph Von Hammer Purgstall Buyuk Osmanli Tarihi Sabah Yayinlari C VI Istanbul 2000 s 239 240 Selim Hilmi OZKAN XVII yuzyilin Sonlarinda Hiristiyan Birligi Projesi ve Osmanli Fransiz Iliskileri SDU Fen Edebiyat Fakultesi Sosyal Bilimler Dergisi Mayis 2009 Sayi 19 ss 61 72 Ismail Hakki Uzuncarsili Osmanli Tarihi C III II TTKY Ankara 1995 s 209 F Bilici a g m s 482 Gazi Ahmed Muhtar Pasa Sengotar da Osmanli Ordusu Emre Yayinlari Istanbul 2005 ISBN 975 8496 67 0 Ferdinand Schevill The History of the Balkan Peninsula From the Earliest Times to the Present Day Ayer Co Pub 1922 ISBN 0 8369 5908 6 Eralp T Nejat Tarih Boyunca Turk Toplumunda Silah Kavrami ve Osmanli Imparatorlugunda Kullanilan Silahlar TTK Basimevi Ankara 1993 Osmanlilarda Kullanilan Tufekler Sayfa 125 ISBN 975 16 0539 3 Patrick Kinross Ottoman Centuries Harper Perennial 1979 ISBN 978 0 688 08093 8 MSB Yurtdisi Sehitlikler Katalogu dijital versiyonu olu kirik baglanti MSB Yurtdisi Sehitlikler Katalogu Turk Tarih Kurumu Basimevi 1999 Ankara ISBN 975 6786 04 3 Cipolla Carlo M 2001 Yelken ve Top Ceviren Asli Kayabal Kitap Yayinevi Ltd 2003 ISBN 978 975 8704 24 8 McNeill William H Dunya Tarihi Imge Kitabevi 2002 6 Baski Sayfa 613 Orijinal Baski Oxford University Press 1967 Ilk Baski Buyukakca Murat Cinar Onsekizinci yuzyilda Osmanli Ordusu Dogu Avrupa Baglaminda Savas ve Askeri Reform ODTU Tarih Bolumu Yuksek Lisans Tezi Subat 2007 Sayfa 54 Selim Hilmi Ozkan Yrd Doc Dr Giresun Universitesi Turk Tarihinin Kirilma Noktasi Zenta Faciasi Turkish Studies International Periodical For the Languages Literature and History of Turkish or Turkic Spring 2009 Volume 4 3KaynakcaWikimedia Commons ta Saint Gotthard Muharebesi 1664 ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir Turk Silahli Kuvvetler Tarihi Osmanli Devri III Cilt 4 Kisim Eki Ikinci Viyana Kusatmasi 1683 Genelkurmay Basimevi Ankara 1983 Alphonse de Lamartine Sona Dogru Osmanli Tarihi 3 Histoire de la Turquie Ceviren Dr Resat Uzmen Bilge Kultur Sant Yayinlari Istanbul Eylul 2005 ISBN 975 6316 53 5 Baron Joseph Von Hammer Purgstall Osmanli Devleti Tarihi Cild XI Ucdal Nesriyat Istanbul 1986 Jeremy Black amp Rhoads Murphey Ottoman Warfare 1500 1700 Rutgers University Press 1999 ISBN 978 0 8135 2685 0 Perjes Geza The Battle of Szentgotthard 1664 Vasi Szemle Vas Review 1964 Perjes Geza A szentgotthardi csata 1964 Szentgotthard helytorteneti muvelodestorteneti helyismereti tanulmanyok Szombathely 1981 ISBN 963 03 1192 5 John P Spielman Leopold I of Austria 1977 ISBN 0 8135 0836 3 Jeremy Black amp Rhoads Murphey Ottoman Warfare 1500 1700 Routledge 1999 John P Spielman Leopold I of Austria 1977 ISBN 0 8135 0836 3 M Orhan Bayrak Turk Savas ve Barislari Kastas Yayinlari Istanbul Ocak 1990 ISBN 975 7639 13 3 Charles W Ingrao The Habsburg Monarchy 1618 1815 1994 ISBN 0 521 78505 7 Faruk Bilici XVII Yuzyilda Osmanli Imparatorlugu nun Iki Savas Anatomisi Saint Gotthard ve Kandiye Institut National des Langues et Civilisations Orientales Paris XIII Turk Tarih Kongresi III Cilt I Kisim Ankara 4 8 Ekim 1999 Prof Dr Yasar Yucel Prof Dr Ali Sevim Turkiye Tarihi III Cilt Osmanli Donemi TDK yayinlari Charles W Ingrao The Habsburg Monarchy 1618 1815 1994 ISBN 0 521 78505 7 Gazi Ahmed Muhtar Pasa Sengotar da Osmanli Ordusu Emre Yayinlari Istanbul 2005 ISBN 975 8496 67 0 Yuzbasi Raif Yuzbasi Ekrem Sengotar seferi 1662 1664 Turklerin Avusturyaya karsi icra ettikleri seferlerden 1934 Istanbul TBMM Kutuphanesi no 74000433 Yukep Kemal Turk Silahli Kuvvetleri tarihi Sengotar Muharebesi 1664 askeri Tarih ve Stratejik Etud Baskanligi Yayinlari Ankara 1978 Simon Millar Vienna 1683 Christian Europe Repels the Ottomans Osprey Publishing 2008 ISBN 978 1 84603 231 8 Carlo Maria Cipolla 2001 Yelken ve Top Ceviren Asli Kayabal Kitap Yayinevi Ltd 2003 ISBN 978 975 8704 24 8 The New Cambridge Modern History V Ascendancy of France 1648 88 Cambridge University Press Londra 1961 ISBN 0 521 04544 4 Mehmed Rasid Ismail Asim Kucukcelebizade Tarih i Rasid Tarih i Ismail Asim Efendi es sehir bi Kucukcelebizade Istanbul 1865 Ferdinand Schevill The History of the Balkan Peninsula From the Earliest Times to the Present Day Ayer Co Pub 1922 ISBN 0 8369 5908 6 Peter H Wilson German Armies War and German Politics 1648 to 1806 s 43 Taylor amp Francis Publishing 2007 ISBN 978 1 85728 106 4 McNeill William H Dunya Tarihi Imge Kitabevi 2002 6 Baski ISBN 975 533 068 2 Kinross Patrick Ottoman Centuries Harper Perennial 1979 ISBN 978 0 688 08093 8