Sosyal biliş sosyal etkileşimde rol oynayan bilgiyi işleme, kodlama, depolama ve hatırlama gibi bilişsel süreçlerdir. İnsanların kendilerini kuşatan fiziksel, sosyal çevrelerini ve çevreleriyle olan ilişkilerini, diğer insanlar ve kendileri hakkında nasıl izlenim oluşturduklarını, nasıl hissettiklerini ve düşündüklerini ve bu türden bir düşünce biçiminin yargıları ve davranışları nasıl etkilediğini incelemektedir. Toplumsal bağlamdan etkilenen ve toplumsal bağlamı etkileyen bilişsel süreç ve yapıları incelemektedir Ancak sosyal biliş terimi diğer psikoloji ve bilişsel sinirbilim alanlarında yaygın şekilde kullanılmaktadır. Bu alanlarda sosyal biliş terimi çoğunlukla otizm ve diğer bozukluklar nedeniyle kesintiye uğrayan çeşitli sosyal becerilere karşılık gelmektedir. Bilişsel sinirbilim alanında ise sosyal bilişin biyolojik temelleri araştırılmaktadır. Benzer şekilde Gelişim psikolojisi alanında da sosyal biliş becerileri gelişimsel perspektifle incelenmektedir.
Yaklaşımın kavramsal, metodolojik ve epistemolojik yönleri
Sosyal psikoloji alanında sosyal biliş, sosyal psikolojik süreçlerin bilişsel psikoloji ve önermelerine ve metotlarına bağlı olarak çalışıldığı bir yaklaşımdır. Bu yaklaşıma göre, sosyal biliş sosyal psikolojik olguyu altındaki bilişsel süreçleri araştırarak anlamayı amaçlayan bir analiz düzeyidir. Yaklaşımın temel inceleme alanları; sosyal uyaranların algılanması, muhakeme edilmesi ve bellekte depolanmasına dâhil olan süreçler, bilgi işleme sürecine sosyal ve duygusal faktörlerin etkileri ve bilişsel süreçlerin davranışsal ve kişiler arası sonuçlarıdır. Örneğin kişilerin toplumsal tutum ve davranışları; bu tutum ve davranışların dil ve yüz ifadeleri yoluyla aktarımı ve kişilerin aktarılan bu sosyal bilgileri seçme, yorumlama ve hatırlama yöntemleri sosyal bilişin inceleme alanlarıdır. Bu düzeyde bir analiz kişi içi, kişiler arası, grup içi, gruplar arası ve kolektif düzeyde araştırma içeren sosyal psikoloji alanındaki her tür içerik alanına uygulanabilmektedir.
İnsanı bilgi işleyici olarak ele almakta ve düşünme, karar verme süreçlerine odaklanmaktadır. İnsan bilgiyi nasıl işler, nasıl karar alır gibi temel soruları cevaplama arayışındadır. Yaklaşım laboratuvar deneylerine ağırlık vermektedir. Metaforik modeller kullanarak zihinsel temsilleri incelemektedir. Zihinde bilgi işlemek üzere var olan bilişsel yapılar olduğu varsayılmaktadır. Bilişsel süreçler algısal temele dayalıdır. Araştırmalar bilgi işleme sürecinin birçok etmenden etkilendiğini ve her zaman rasyonel olmadığını göstermektedirler.
Sosyal biliş sosyal psikoloji alanında günümüzde en baskın perspektiftir. Sosyal içerikli bilgiyi nasıl işleyip depoladığımız ve bunun insanları algılama ve onlarla etkileşime girme biçimimizi nasıl etkilediğini açıklamada olumlu katkılar sunan bir yaklaşımdır. Sosyal psikoloji araştırmalarına yeni metot (tepki zamanı, bellek hataları gibi bilişsel organizasyona olan etkileri ortaya çıkarmak) ve yeni paradigmalar (beklenti doğrulama/davranışsal ve bilişsel doğrulama yoluyla sosyal gerçekliği ortaya çıkarmada inançların rolü) sağlayarak bilimsellik arayışına katkı sağlamıştır. Bilişsel yaklaşım daha sistematik bilgi sunarak bilim olma yolunda daha tutarlı bilgi sağlayan bir yöntem olarak görülmüştür.
Yaklaşım insanların sosyal çevresini aktif olarak inşa ettiği realist bir çerçeve üzerinden hareket etmektedir. Bireylerden bağımsız bir gerçeklik söz konudur. Sosyal gerçeklik nesnel olarak algılanabilir. Algıya dayalı biliş, gerçek nesnelerin, olayların ve süreçlerin zihinsel temsilidir. Bilişin toplumsal davranışları nasıl etkilediği üzerinde ve onun daha geniş ve daha yakın toplumsal bağlamlar tarafından ne şekilde etkilendiği üzerinde yoğunlaşmaktadır
Tarihsel gelişim
Sosyal biliş 1960’lı yılların sonu ve 1970'lerin başlarında bilişsel psikoloji alanındaki gelişmelere bağlı olarak önem kazanmaya başlamıştır. Alanda biriken laboratuvar deneylerinin dış dünyadaki birçok olguyu açıklamakta yetersiz kalması nedeniyle 1970'li yıllarda ortaya çıkan güven bunalımının ardından oluşturulan alternatif kuramsal ve metodolojik çerçeveyi içermektedir. Günümüzde ana akım sosyal psikolojide kullanılan hâkim model ve yaklaşımdır. Sosyal biliş teorilerinde bilginin beyinde , ya da gibi bilişsel öğeler olarak temsil edildiği fikri hakimdir. Yaklaşımda genel olarak bilişsel öğelerin nasıl işlendiğine odaklanılmaktadır. Bu nedenle sosyal biliş akıl yürütme (temsil etme kestirme yolu, temel oran yanılgısı ve doğrulama yanlılığı), dikkat (otomatisite ve hazırlama) ve bellek (şemalar, öncelik ve sonralık etkileri) gibi bilişsel psikolojideki birçok tema, teori ve paradigmayı uygulamakta ve genişletmektedir.
Psikoloji tarihi boyunca sosyal psikoloji genel psikoloji yaklaşımından daha bilişseldir. Ana akım psikoloji davranışçılık ekolünün hâkimiyetindeyken bile sosyal psikolojide inançlar ve arzular içsel zihinsel süreçleri tartışılmaktaydı.
Sosyal biliş alanında insan kavrayışı psikolojinin tarihsel süreci içerisindeki altı farklı evre içinde incelenebilmektedir
- Bilişsel tutarlılık: 1940 ve 1950’li yıllarda tutum kuramlarıyla ortaya çıkan ve insanın tutarlılık arayışında olan bir yapıya sahip olduğuna dair yaklaşımdır. Bilişsel tutarlılık kuramları (Bilişsel Çelişki Kuramı-Festinger, 1957; Denge Kuramı-Heider, 1958) ile ortaya çıkmıştır. 1960’lı yıllarda tutarsızlığa da hoşgörü gösterebilen birey kavrayışı mevcuttur. Biliş, duygular ya da bilişler ve duygular arasındaki tutarsızlıkların tutum değişimine neden olduğu varsayımı hâkimdir.
- Naif bilimci: 1970'li yılların başında Atıf Kuramları ile ortaya çıkmıştır. Sebep-sonuç analizi yapabilen ve nedensel açıklamalar peşinde koşan birey anlayışı hâkimdir. Bu arayış içinde birey zaman zaman çeşitli yanlılıklar gösterebilir. (bkz. )
- Bilişsel cimri: Bilişsel tutarlılık ve naif bilimci öğelerinin vurgulandığı rasyonel insan anlayışının hâkim olduğu dönemlerin aksine 1970'li yılların sonu ve 1980’ler ile birlikte insanın kısıtlı zihinsel kapasitesi olan ve çoğu zaman kestirme yollara başvuran bir bilişsel sisteme sahip olduğu anlayışı yerleşmiştir (Tversky ve Kahneman, 1982). İnsan bilgi işleme kapasitesine sahip olsa da çoğu zaman zihinsel kaynaklarının sınırlılığı nedeniyle yanlış yönlendirilmektedir. İnsanlar rasyonel değildirler ama her zaman sezgisel yöntemleri kullanarak karar vermezler. Kendileri için önemli sonuçlar doğuracaksa, zaman baskısı hissetmezlerse ve karşılarındaki yargılamayı değil davranışı anlamayı istediklerinde daha doğru kararlar verme eğilimindedirler. Ancak ideal koşullarda bile bilgi işleme kapasitesi sınırlıdır.
- Motive olmuş taktikçi: 1990’lı yıllarda motivasyon kavramına verilen önemin artışıyla birlikte motivasyonel öğelere odaklanılmıştır. Motive olmuş taktikçi durumsal ve motivasyonel faktörlere bağlı olarak ya otomatik süreçleri ya da bilinçli bilişsel süreçleri kullanabilmektedir. Motivasyon hem duruma hem de kişiye bağlı olarak değişmektedir.
- Aktif olan aktör: 2000’li yıllarla birlikte durumların tepkilerimizi düşündüğümüzden daha fazla şekilde etkilediği fikri benimsenmiştir. deneyleriyle birlikte Sosyal çevrenin bir tür duyarlılık yaratarak tepkilerimizi biçimlendirdiği görüldü. Sosyal çevre anlık durumlardaki bireysel deneyimlerin toplamından toplumun geneline yayılabilen geniş ölçekli bir şekilde ele alınmaktadır. 2000’lerin ilk on yılında örtük çağrışım testleri aracılığıyla otomatik davranış ile ilgili birçok çalışma yapıldı. İkinci on yılda ise sinirbilim alanındaki ve beyin görüntüleme tekniklerindeki gelişmelerle birlikte sosyal nöro devrim gerçekleşmiştir. Sosyal davranışı açıklamada yeni metotlar ve yeni bakış açıları kullanılmaya başlanmıştır.
- Kültürel sinirbilim: Sağlık, refah, mutluluk gibi sıradan insana dair konular ve göç, terör, yaşlanma, küresel ısınma gibi demografik ve politik açıdan güncel olaylar çerçevesinde insan sosyal davranışını açıklama çabası geliştirilmektedir. Sinirbilim, kültür, kamusal ilgi, sağlık ve sosyal politika gibi çok yönlü bakış açıları bir araya getirilerek çalışmalar yapılmalıdır.
Günümüzde sosyal biliş alanında ağırlıklı olarak , duygu, atıf, benlik, kimlik, , önyargı ve ideoloji konularında çalışmalar yapılmaktadır. Sosyal biliş alanındaki tüm çalışmalara temel sağlamasa da (örneğin, bkz. ) alandaki en önemli teorilerden biri sosyal şema teorisidir. ve gibi sosyal psikoloji alanındaki diğer disiplinler büyük ölçüde sosyal biliş ile aynı olguları açıklama çabasındadır ve bu farklı disiplinler “tutarlı ve entegre bir bütün” içinde birleştirilebilir". Eylem araştırmaları ile birlikte , adı verilen yeni bir paradigma ortaya çıkmıştır. Bu paradigma da eylemin ve ilişkili süreçlerin temsilini anlama ile ilişkilidir.
Sosyal şemalar
Sosyal şema teorisi bilişsel psikolojideki dayanmaktadır ve aynı terminolojiyi kullanmaktadır. Fikirlerin ya da kavramların beyinde nasıl temsil edildiği ve nasıl sınıflandığını tanımlamaktadır. Bu yaklaşıma göre bir kavramı gördüğümüzde ya da düşündüğümüzde, zihinsel temsil ya da şema çağrışım yoluyla orijinal kavram ile bağlantılı diğer bilgiyi zihne getirerek aktive olmaktadır ve bu aktivasyon büyük ölçüde otomatik olarak, bilinç dışında gerçekleşmektedir ve motivasyonel temeli vardır. Şemaların aktive edilmesinin sonucu olarak, şemanın uyandırdığı birçok çağrışım verilen bilginin dışında genişlediği için gerçekte ulaşılabilir olan bilginin ötesine giden yargı oluşur. Bu yargıların doğru olup olmamasından bağımsız şekilde sosyal bilişi ve davranışı etkileyebilir. Örneğin bir birey öğretmen olarak tanıtılırsa, ardından öğretmen şeması aktive olur. Sonrasında biz bu kişiyi akıl, otorite ya da öğretmenler ile ilgili olarak hatırladığımız ve önemli olduğunu düşündüğümüz geçmiş deneyimler ile ilişkilendiririz.
Şemalar içselleştirilmiş sosyal bilgilerdir. Şemalar deneyim ya da sosyalleşme sayesinde öğrenilmekte ve git gide genel beklentiler halini almaktadır. Nihayetinde şemalar insanlara öngörü sağlayarak sosyal dünyanın kontrolünü sağlama şansı vermektedir. Sosyal bilgilerin işlenmesini kolaylaştırmaktadır. İnsanlar ve çevredeki olaylar hakkında beklenti ya da ön bilgi olmaksızın günlük hayatı idame ettirmek çok zor olabilirdi. Şemalar neye dikkat edileceği, neyin algılanacağı, neyin hatırlayacağını ve ne sonuç çıkarılacağına rehberlik eder. Şemalar, gerçekliği basitleştirmek için kullanılan zihinsel kısa yollardır. Yaklaşım sosyal algının gerçekliğinden ziyade sürecine odaklanmaktadır.
Bir şema daha ulaşılabilir olursa bu daha kolay şekilde aktive olacağı anlamına gelir ve o belirli bir durum için kullanılabilir. ve bir şemanın ulaşılabilirliğini arttıran iki bilişsel süreçtir. Belirginlik, belirli bir bağlamdaki diğer nesnelerden bir sosyal nesnenin daha fazla şekilde dikkat çekici olmasıdır. Nesnenin belirginliği ne kadar yüksekse o nesnenin şeması o kadar ulaşılabilir olur. Örneğin bir gruptaki, 7 erkek arasında 1 kadın yer alıyorsa, kadın cinsiyet şeması daha ulaşılabilir olabilir ve kadın grup üyesine karşı ya da davranışını etkileyebilir. Hazırlama ise o durumdan hemen önce şemayı daha ulaşılabilir kılmaya neden olan bir durumun deneyimlenmesine karşılık gelmektedir. Örneğin gece geç vakitte korku filmi izlemek, korkutucu şemaların ulaşılabilirliğini arttırabilir. İnsanın gölge olarak algılanması ve arka plandaki seslerin potansiyel tehdit olarak algılanmasını arttırabilir.
Sosyal biliş araştırmacıları yeni bilginin önceden edinilen nasıl bütünleştirildiğini, özellikle yeni bilginin var olan şema ile uyumsuz olduğu durumlarda, araştırmaktadırlar. Örneğin, bir öğrencinin tüm öğretmenlerin katı ve otoriter olduğuna dair bir şeması vardır. Bu öğrenci utangaç ve sessiz bir öğretmen ile karşılaştığında sosyal biliş araştırmacıları öğrencinin bu yeni bilgiyi var olan öğretmen şemasına nasıl bütünleşeceğini araştırmaktadır. İnsanlar seçici bir şekilde şemaları ile tutarlı bilgiye dikkat etme, şema ile tutarsız bilgiyi göz ardı etme eğilimindedirler ve bu nedenle önceden var olan şemalar dikkati yeni bilgiye yönlendirme eğilimindedir. Bu karşılık gelmektedir. Bazen tutarsız bilgi alt kategoriye dâhil edilir ve özel bir vaka olarak depolanır. Orijinal şema herhangi bir değişikliğe uğramadan aynı bırakılır.
Sosyal biliş araştırmacıları aynı zamanda aktive olan şemaların düzenlemesi ile de ilgilenmektedirler. Şemaların bağlamsal aktivasyonunun otomatik olduğuna inanılmaktadır. Bu bireyin bilinçli kontrolünün dışında olduğu anlamına gelir. Ancak, birçok durumda aktive olan şema bilgisi durumun sosyal normları ile çatışma içinde olabilir. Bu durumlarda birey şematik bilginin düşünce ve sosyal davranış üzerindeki etkisini engellemeye motive olmuştur. Bireyin aktive olan şemayı uygulamasını başarılı şekilde düzenleyip düzenleyemeyeceği benlik düzenleme becerisindeki bireysel farklılıklara bağlıdır ve merkezi kontroldeki duruma bağlı bozulmaların varlığına bağlıdır. Yüksek öz-düzenleme becerisi ve yönetici işlevler üzerinde bağlama dayalı bozulmaların eksikliği bireylerin düşünceleri ve sosyal davranışlarında otomatik olarak aktive olan şemaların etkisini başarılı bir şekilde ketleme olasılığını arttırmaktadır. Ancak, insanlar istenmeyen düşüncelerin etkisini baskılamayı durdurduklarında, düşüncenin aşırı ulaşılabilir olduğu rezonans etkisi oluşabilir.
Kültürel farklılıklar
Sosyal psikologlar gün geçtikçe artan bir ilgiyle kültürün sosyal biliş üzerindeki etkisini araştırmaktadırlar. Tüm kültürlerdeki insanlar dünyayı anlamak için şema kullanmasına rağmen, şemaların içeriğinin kültürel yetiştirilme tarzına bağlı olarak bireyler için farklılık gösterdiği bulunmuştur. Örneğin, İskoç yerlileri ile Svazilandlı Bantu çiftçileri arasında sığır şemalarının karşılaştırıldığı bir çalışmada Bantu çiftçilerinin yaşam tarzlarında sığırların önemli bir yeri olması nedeniyle Bantularda İskoçlara oranla daha kapsamlı şemalar olduğu görülmüştür. Bantu çiftçilerinin kendi sığırlarını birçok sığır arasından ayırt edebilme becerisi geliştirmişlerdi. Barlett insanların görüntü ve bilgileri anlamlı kalıplar olarak düzenlediği ve bu kalıpların da sonraki bellek geri çağırmalarını kolaylaştırdığını iddia etmekteydi.
Çalışmalar kültürün sosyal bilişi farklı yollarla da etkileyebileceğini göstermektedirler. Kültürel etkilerin insanların çevrelerini otomatik bir şekilde algılama ve düşünmedeki temel yollarını şekillendirdiği görülmektedir. Örneğin; birçok çalışmada Çin ve Japonya gibi Doğu Asya kültürlerinde yetişen insanların “bütüncül” düşünce stili geliştirme eğiliminde oldukları bulunurken, Avustralya ve Amerika Birleşik Devletleri gibi Batı kültürlerinde yetişen bireylerin ise “analitik” düşünce stili geliştirme eğiliminde oldukları bulunmuştur. Tipik Doğu bütüncül düşünce tarzında insanlar bağlamın bütününe ve nesnelerin birbiri ile olan ilişkisine odaklanmaktadırlar. Örneğin, bir Doğuludan sınıf arkadaşının ne hissettiği ile ilgili karar vermesi istendiğinde, sınıftaki tüm arkadaşlarının yüzünü tarayacak ve o kişinin nasıl hissettiğine karar vermede o bilgiyi kullanacaktır. Öte yandan, tipik Batılı analitik düşünce tarzında insanların çevredeki bağlamı göz ardı ederek yalnızca tekil nesnelere odaklandıkları görülmektedir. Örneğin, bir Batılıdan sınıf arkadaşının nasıl hissettiğine karar vermesi istendiğinde yalnızca o kişinin yüzüne odaklanacaktır.
Nisbett (2003) sosyal bilişte görülen kültürel farklılıkların Batılılar (Yunan felsefi geleneği-örn., Aristotales ve Platon) ve Doğulular (örn. Konfüçyüsçülük ve Budizm) arasındaki felsefi geleneklerden kaynaklanabileceğini ileri sürmektedir. Ancak, son araştırmalar, sosyal bilişteki farklılıkların iki kültürel çevrede oluşan fiziksel farklılıklardan kaynaklanabileceğini göstermektedirler. Bir çalışmada Japon şehirlerindeki manzaraların Amerika Birleşik Devletleri’ndeki manzaralardan daha yoğun olduğunu ve dikkati gerektirecek çok daha fazla nesne olduğunu gösterilmiştir. Bu çalışmada tüm bağlama odaklanan Doğulu düşünce tarzı Japonya’nın fiziksel çevresinin yoğun doğasına atfedilmiştir.
Sosyal bilişsel sinirbilim
2000'li yıllardan bu yana beyin yapısı ve işleyişine verilen önemin artmasıyla birlikte sosyal biliş ile beyin faaliyetleri arasındaki ilişkiyi gösteren çalışmalara ilgi artmıştır. Birtakım zihinsel rahatsızlıkları olanların da sosyal bilgiyi işleme şekillerinin normal insanlardan farklılık gösterdiği bilinmektedir. Özellikle beyin hasarı geçiren hastaların sosyal etkileşimde yaşadıkları sorunlar dikkat çekmektedir. Beyin işlevi ve sosyal biliş arasındaki ilişkiye dair bu ilgi erken dönemde incelenen vakalardan biri olan Phineas Gage vakasını da içermektedir. Daha yakın zamanlardaki nöropsikolojik çalışmalar beyin hasarı olan insanlarda sosyal bilişsel süreçlerin kesintiye uğradığını göstermektedir. Örneğin, frontal lob hasarı sosyal uyaranlara verilen duygusal tepkileri ve zihin kuramı görevlerindeki performansı etkilemektedir. Temporal lobdaki fusiform gyrus hasarı da benzer şekilde prosopagnosia (yüzleri tanıma becerisini yitirme) neden olmaktadır.
Otizmpsikoz,,Williams sendromu, antisosyal kişilik bozukluğu, ve Turner sendromu gibi psikolojik bozukluk sahibi insanlarda olmayan akranlarına oranla sosyal davranışta farklılıklar olduğu görülmektedir. Ebeveynlerinde travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) olanlarda sosyal bilişte bazı alanlarda (örn., ) bozulma görülmektedir. Bununla birlikte, sosyal bilişin alana özgü nöral mekanizmalar tarafından desteklenip desteklenmediği henüz incelenmeye açık bir konudur. Hangi koşulların sosyal etkileşime dahil olan bilişsel süreçlerde yanlılığa neden olduğu ya da tam tersi şekilde hangi türden yanlılıkların koşulla ilişkili semptomlara yol açtığını incelemek üzere genişleyen bir araştırma alanı oluşmaktadır.
Bebeklerde ve çocuklarda sosyal bilişsel süreçlerin gelişimi yaygın bir şekilde araştırılmaktadır (bkz. gelişim psikolojisi). Örneğin, sosyal davranışlara katkıda bulunan psikolojik süreçlerin (örn., yüz tanıma gibi bazı yönlerinin doğuştan olabileceği ileri sürülmektedir. Benzer şekilde, çok küçük bebeklerin annesinin sesi, yüzü ve kokusu gibi sosyal uyaranları tanıdığı ve seçici şekilde tepki verebildiği bilinmektedir.
Eleştiriler
Ancak sosyal bilişteki “sosyal” bugünkü hâkim anlayış içerisinde kelime anlamını kaybettiğine inanılmaktadır. Çalışma nesnesi insanlar, gruplar, olaylar ve ilişkiler olan sosyal bilişin merkezi modelleri yalnızca bireysel bilişsel süreçlere odaklanmaktadır. Birey dışındaki durum ve ilişkileri birey açısından ele alınır. Sözü edilen süreç ve yapılar sosyal bağlamdan etkilenmiyor gibi ele alınmaktadır. Bu bağlamda yaklaşım indirgemeci olarak görülmektedir. Sosyal değişkenlerden dil ve iletişimi ele almada başarısız olduğu düşünülmektedir. Aşırı bilişselleştiği ve bilişsel süreç ve yapıları üst düzey sosyal süreçlerle yeterince ilişkilendiremediği ve sonuç olarak sosyal psikolojiyi ilgilendiren birçok ana konuya değinmediği için eleştirilmektedir. Bilişsel süreçleri geniş ölçekli grup, toplum ve kişiler arası süreçlere genellemekte başarısızdır.
Sosyal Biliş yaklaşımına getirilen eleştiriler Sosyal Kimlik Yaklaşımı, Sosyal Temsiller ve Söylemsel Psikoloji gibi alternatif üç yaklaşımın birbirine entegre edilmesiyle giderilebileceğine inanılmaktadır. Her yaklaşımın kavramsal, metodolojik ve epistemolojik açıdan üstün ya da zayıf olduğu yönler mevcuttur. Farklı analiz düzeylerinin bir araya getirildiği araştırma desenleri planlanarak sosyal psikolojideki “sosyal”in ortaya çıkarılabileceğine inanılmaktadır.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ a b c Fiske, S.T.; Taylor, S.E. (2013). 'Social cognition: From brains to culture. Sage, Inc. ISBN .
- ^ a b Striano, T.; Reid, V., (Ed.) (2009). Social Cognition: Development, Neuroscience and Autism. Wiley-Blackwell. ISBN .
- ^ a b Blair, J.; Mitchel, D.; Blair, K. (2005). Psychopathy, emotion and the brain. Wiley-Blackwell. ss. 25-7. ISBN .
- ^ Cacioppo, J.T.; Berntson, G.G.; Sheridan, J.F. & McClintock, M.K. (2000). Multilevel integrative analyses of human behavior: social neuroscience and the complementing nature of social and biological approaches. Psychological Bulletin, 126, 829–43.
- ^ Cacioppo, J.T. (2002). Social neuroscience: understanding the pieces fosters understanding the whole and vice versa. American Psychologist, 57, 819–31.
- ^ Adolphs, R. (1999). "Social cognition and the human brain". Trends in Cognitive Sciences. 3 (12). ss. 469-79. doi:10.1016/S1364-6613(99)01399-6. (PMID) 10562726.
- ^ Shaffer, D.R.; Kipp, K. (2009). "Chapter 12: Theories of social and cognitive development". Developmental Psychology: Childhood and Adolescence. Wadsworth Publishing Company. ISBN .
- ^ (International Social Cognition Network: http://www.socialcognition.info 9 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .)
- ^ Doise, W. (1986). 'Levels of Explanation in Social Psychology. Cambridge University Press., Inc. ISBN .
- ^ a b c d e f Augustinos, M. (2014). 'Social Cognition an Integrated Introduction. Sage Publications Ltd., Inc. ISBN .
- ^ Hogg, M. (2006). 'Sosyal Psikoloji. İbrahim Yıldız-Aydın Gelmez tarafından çevrildi. Ütopya Yayınevi, Inc. ISBN .
- ^ Husain, A. (2012). "Chapter 5: Social Perception and Cognition". Social Psychology. Pearson Education. ISBN .
- ^ a b c Fiske, S.T.; Taylor, S.E. (1991). Social Cognition. McGraw-Hill, Inc. ISBN .
- ^ Augustinos, M. (2006). Social Cognition an Integrated Introduction. Londra: Sage Publications Ltd. ISBN .
- ^ . 11 Ekim 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ekim 2020.
- ^ Alpay, L.; Verhoef, J.; Teeni, D.; Putter, H.; Toussaint, P.; Zwetsloot-Schonk, J. (2008). "Can contextualisation increase understanding during man-machine communication? A theory driven study". The Open Medical Informatics Journal. Cilt 2. ss. 82-91. doi:10.2174/1874431100802010082. (PMC) 2669642 $2. (PMID) 19415137.
- ^ a b c Aronson, E.; Wilson, T; Akert, R.. (2010). "Chapter 3: Social Cognition". Social Psychology. Pearson.
- ^ name=Bartlett>Bartlett, F. (1932). Remembering. Cambridge: Cambridge University Press. s. 249.
- ^ a b Nisbett, R.; Peng, K.; Choi, I.; Norenzayan, A. (2001). "Culture and Systems of thought: Holistic vs. analytic cognition". Psychological Review. 108 (2). ss. 291-310. doi:10.1037/0033-295X.108.2.291. (PMID) 11381831.
- ^ a b Masuda, T.; Nisbett, R. (2006). "Culture and change blindness". Cognitive science: A multidisciplinary journal. 30 (2). ss. 381-389. doi:10.1207/s15516709cog0000_63.
- ^ a b Masuda, T.; Elsworth, T.; Mesquita, B. (2008). "Placing the face in context: Cultural differences in the perception of facial emotion". Journal of Personality and Social Psychology. 94 (3). ss. 365-381. doi:10.1037/0022-3514.94.3.365. (PMID) 18284287.
- ^ Miyamoto, Y.; Kitayama, S. (2002). "Cultural variation in correspondence bias: The critical role of attitude diagnosticity of socially constrained behaviour". Journal of Personality and Social Psychology. 83 (5). ss. 1239-1248. doi:10.1037/0022-3514.83.5.1239. (PMID) 12416925.
- ^ Harmon-Jones, E.; Winkielman, P. (2007). Social Neuroscience: Integrating Biological and Psychological Explanations of Social Behavior. Guilford Press. ISBN .
- ^ Damasio, A.R. (1994). Descarte's Error: Emotion, reason and the human brain. New York: Picador. ISBN .
- ^ Hornak, J.; Rolls, E.T.; Wade, D. (1996). "Face and voice expression identification in patients with emotional and behavioral changes following ventral frontal lobe damage". Neuropsychologia. 34 (4). ss. 247-61. doi:10.1016/0028-3932(95)00106-9. (PMID) 8657356.
- ^ Stone, V.E.; Baron-Cohen, S.; Knight, R.T. (1998). "Frontal lobe contributions to theory of mind". Journal of Cognitive Neuroscience. 10 (5). ss. 640-56. doi:10.1162/089892998562942. (PMID) 9802997.
- ^ Brunet, E. (2000). "A PET investigation of attribution of intentions to others with a non-verbal task". NeuroImage. 11 (2). ss. 157-66. doi:10.1006/nimg.1999.0525. (PMID) 10679187.
- ^ Fusar-Poli, P.; Deste, G.; Smieskova, R.; Barlati, S.; Yung, AR.; Howes, O.; Stieglitz, RD.; Vita, A.; McGuire, P.; Borgwardt , Stefan (Haziran 2012). "Cognitive functioning in prodromal psychosis: a meta-analysis". Arch Gen Psychiatry. 69 (6). ss. 562–71. doi:10.1001/archgenpsychiatry.2011.1592. (PMID) 22664547.
- ^ Mazzocco, M.M.M. et al. Thomas, Lisa S., Allan L. (1998). "Social Functioning Among Girls with Fragile X or Turner Syndrome and Their Sisters". Journal of Autism and Developmental Disorders. 28 (6). ss. 509-17. doi:10.1023/A:1026000111467. (PMID) 9932237.
- ^ Schechter, D.S.; Willheim, E.; Hinojosa, C.; Scholfield-Kleinman, K.; Turner, J.B.; McCaw, J.; Zeanah, C.H.; Myers, M.M. (2010). Subjective and objective measures of parent-child relationship dysfunction, child separation distress, and joint attention. Psychiatry: Interpersonal and Biological Processes, 73(2), 130–44.
- ^ Stone, V.E.; Gerrans, P. (2006). "What's domain-specific about theory of mind". Social Neuroscience. 1 (3–4). ss. 309-19. doi:10.1080/17470910601029221. (PMID) 18633796.
- ^ Bremner, J.G. (1994). "Chapter 5: Social Development". Infancy. ss. 182-3. ISBN ..
Konuyla ilgili yayınlar
- Fiske, S.T. (2004). Social beings: A core motives approach to social psychology. New York: Wiley.
- Fiske, S.T. & Taylor, S.E. (2008). Social Cognition: From Brains to Culture. New York: McGraw-Hill.
- Malle, B. (2004). How the mind explains behavior: Folk explanations, meaning, and social interaction. Cambridge, MA: MIT Press.
- Malle, B. & Hodges, S.D. (2005). Other Minds: How Humans Bridge the Divide Between Self and Others. New York: Guilford Press.
- Valsiner, J. (1992). Social organization of cognitive development, Internalization and externalization of constraint systems, eds. Demetriou In Neo-Piagetian Theories of Cognitive Development. New York, Routledge.
- Brewer, M.B., Hewstone, M. (2004). Social Cognition: Perspectives on Social Psychology. Publisher John Wiley & Sons. , 9781405110709
- Donaghue, N., Walker, I., Augoustinos, M. (2006). Social Cognition: An Integrated Introduction. Publisher -Pine Forge Press. , 9780761942184
- Kunda, Z. (1999). Social Cognition: Making Sense of People. Publisher MIT Press. , 9780262611435
- Pennington, D. (2000). Social Cognition; Routledge Modular Psychology. Publisher-Routledge. , 9780415217057
- Bless, H. (2004). Social Cognition: How Individuals Construct Reality: Social Psychology. Publisher-Psychology Press. , 9780863778292
- Kağıtçıbaşı, Ç., Cemalcılar, Z. (2014). Dünden Bugüne İnsan ve İnsanlar: Sosyal Psikolojiye Giriş. Evrim Yayınevi.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Sosyal bilis sosyal etkilesimde rol oynayan bilgiyi isleme kodlama depolama ve hatirlama gibi bilissel sureclerdir Insanlarin kendilerini kusatan fiziksel sosyal cevrelerini ve cevreleriyle olan iliskilerini diger insanlar ve kendileri hakkinda nasil izlenim olusturduklarini nasil hissettiklerini ve dusunduklerini ve bu turden bir dusunce biciminin yargilari ve davranislari nasil etkiledigini incelemektedir Toplumsal baglamdan etkilenen ve toplumsal baglami etkileyen bilissel surec ve yapilari incelemektedir Ancak sosyal bilis terimi diger psikoloji ve bilissel sinirbilim alanlarinda yaygin sekilde kullanilmaktadir Bu alanlarda sosyal bilis terimi cogunlukla otizm ve diger bozukluklar nedeniyle kesintiye ugrayan cesitli sosyal becerilere karsilik gelmektedir Bilissel sinirbilim alaninda ise sosyal bilisin biyolojik temelleri arastirilmaktadir Benzer sekilde Gelisim psikolojisi alaninda da sosyal bilis becerileri gelisimsel perspektifle incelenmektedir Yaklasimin kavramsal metodolojik ve epistemolojik yonleriSosyal psikoloji alaninda sosyal bilis sosyal psikolojik sureclerin bilissel psikoloji ve onermelerine ve metotlarina bagli olarak calisildigi bir yaklasimdir Bu yaklasima gore sosyal bilis sosyal psikolojik olguyu altindaki bilissel surecleri arastirarak anlamayi amaclayan bir analiz duzeyidir Yaklasimin temel inceleme alanlari sosyal uyaranlarin algilanmasi muhakeme edilmesi ve bellekte depolanmasina dahil olan surecler bilgi isleme surecine sosyal ve duygusal faktorlerin etkileri ve bilissel sureclerin davranissal ve kisiler arasi sonuclaridir Ornegin kisilerin toplumsal tutum ve davranislari bu tutum ve davranislarin dil ve yuz ifadeleri yoluyla aktarimi ve kisilerin aktarilan bu sosyal bilgileri secme yorumlama ve hatirlama yontemleri sosyal bilisin inceleme alanlaridir Bu duzeyde bir analiz kisi ici kisiler arasi grup ici gruplar arasi ve kolektif duzeyde arastirma iceren sosyal psikoloji alanindaki her tur icerik alanina uygulanabilmektedir Insani bilgi isleyici olarak ele almakta ve dusunme karar verme sureclerine odaklanmaktadir Insan bilgiyi nasil isler nasil karar alir gibi temel sorulari cevaplama arayisindadir Yaklasim laboratuvar deneylerine agirlik vermektedir Metaforik modeller kullanarak zihinsel temsilleri incelemektedir Zihinde bilgi islemek uzere var olan bilissel yapilar oldugu varsayilmaktadir Bilissel surecler algisal temele dayalidir Arastirmalar bilgi isleme surecinin bircok etmenden etkilendigini ve her zaman rasyonel olmadigini gostermektedirler Sosyal bilis sosyal psikoloji alaninda gunumuzde en baskin perspektiftir Sosyal icerikli bilgiyi nasil isleyip depoladigimiz ve bunun insanlari algilama ve onlarla etkilesime girme bicimimizi nasil etkiledigini aciklamada olumlu katkilar sunan bir yaklasimdir Sosyal psikoloji arastirmalarina yeni metot tepki zamani bellek hatalari gibi bilissel organizasyona olan etkileri ortaya cikarmak ve yeni paradigmalar beklenti dogrulama davranissal ve bilissel dogrulama yoluyla sosyal gercekligi ortaya cikarmada inanclarin rolu saglayarak bilimsellik arayisina katki saglamistir Bilissel yaklasim daha sistematik bilgi sunarak bilim olma yolunda daha tutarli bilgi saglayan bir yontem olarak gorulmustur Yaklasim insanlarin sosyal cevresini aktif olarak insa ettigi realist bir cerceve uzerinden hareket etmektedir Bireylerden bagimsiz bir gerceklik soz konudur Sosyal gerceklik nesnel olarak algilanabilir Algiya dayali bilis gercek nesnelerin olaylarin ve sureclerin zihinsel temsilidir Bilisin toplumsal davranislari nasil etkiledigi uzerinde ve onun daha genis ve daha yakin toplumsal baglamlar tarafindan ne sekilde etkilendigi uzerinde yogunlasmaktadirTarihsel gelisimSosyal bilis 1960 li yillarin sonu ve 1970 lerin baslarinda bilissel psikoloji alanindaki gelismelere bagli olarak onem kazanmaya baslamistir Alanda biriken laboratuvar deneylerinin dis dunyadaki bircok olguyu aciklamakta yetersiz kalmasi nedeniyle 1970 li yillarda ortaya cikan guven bunaliminin ardindan olusturulan alternatif kuramsal ve metodolojik cerceveyi icermektedir Gunumuzde ana akim sosyal psikolojide kullanilan hakim model ve yaklasimdir Sosyal bilis teorilerinde bilginin beyinde ya da gibi bilissel ogeler olarak temsil edildigi fikri hakimdir Yaklasimda genel olarak bilissel ogelerin nasil islendigine odaklanilmaktadir Bu nedenle sosyal bilis akil yurutme temsil etme kestirme yolu temel oran yanilgisi ve dogrulama yanliligi dikkat otomatisite ve hazirlama ve bellek semalar oncelik ve sonralik etkileri gibi bilissel psikolojideki bircok tema teori ve paradigmayi uygulamakta ve genisletmektedir Psikoloji tarihi boyunca sosyal psikoloji genel psikoloji yaklasimindan daha bilisseldir Ana akim psikoloji davraniscilik ekolunun hakimiyetindeyken bile sosyal psikolojide inanclar ve arzular icsel zihinsel surecleri tartisilmaktaydi Sosyal bilis alaninda insan kavrayisi psikolojinin tarihsel sureci icerisindeki alti farkli evre icinde incelenebilmektedir Bilissel tutarlilik 1940 ve 1950 li yillarda tutum kuramlariyla ortaya cikan ve insanin tutarlilik arayisinda olan bir yapiya sahip olduguna dair yaklasimdir Bilissel tutarlilik kuramlari Bilissel Celiski Kurami Festinger 1957 Denge Kurami Heider 1958 ile ortaya cikmistir 1960 li yillarda tutarsizliga da hosgoru gosterebilen birey kavrayisi mevcuttur Bilis duygular ya da bilisler ve duygular arasindaki tutarsizliklarin tutum degisimine neden oldugu varsayimi hakimdir Naif bilimci 1970 li yillarin basinda Atif Kuramlari ile ortaya cikmistir Sebep sonuc analizi yapabilen ve nedensel aciklamalar pesinde kosan birey anlayisi hakimdir Bu arayis icinde birey zaman zaman cesitli yanliliklar gosterebilir bkz Bilissel cimri Bilissel tutarlilik ve naif bilimci ogelerinin vurgulandigi rasyonel insan anlayisinin hakim oldugu donemlerin aksine 1970 li yillarin sonu ve 1980 ler ile birlikte insanin kisitli zihinsel kapasitesi olan ve cogu zaman kestirme yollara basvuran bir bilissel sisteme sahip oldugu anlayisi yerlesmistir Tversky ve Kahneman 1982 Insan bilgi isleme kapasitesine sahip olsa da cogu zaman zihinsel kaynaklarinin sinirliligi nedeniyle yanlis yonlendirilmektedir Insanlar rasyonel degildirler ama her zaman sezgisel yontemleri kullanarak karar vermezler Kendileri icin onemli sonuclar doguracaksa zaman baskisi hissetmezlerse ve karsilarindaki yargilamayi degil davranisi anlamayi istediklerinde daha dogru kararlar verme egilimindedirler Ancak ideal kosullarda bile bilgi isleme kapasitesi sinirlidir Motive olmus taktikci 1990 li yillarda motivasyon kavramina verilen onemin artisiyla birlikte motivasyonel ogelere odaklanilmistir Motive olmus taktikci durumsal ve motivasyonel faktorlere bagli olarak ya otomatik surecleri ya da bilincli bilissel surecleri kullanabilmektedir Motivasyon hem duruma hem de kisiye bagli olarak degismektedir Aktif olan aktor 2000 li yillarla birlikte durumlarin tepkilerimizi dusundugumuzden daha fazla sekilde etkiledigi fikri benimsenmistir deneyleriyle birlikte Sosyal cevrenin bir tur duyarlilik yaratarak tepkilerimizi bicimlendirdigi goruldu Sosyal cevre anlik durumlardaki bireysel deneyimlerin toplamindan toplumun geneline yayilabilen genis olcekli bir sekilde ele alinmaktadir 2000 lerin ilk on yilinda ortuk cagrisim testleri araciligiyla otomatik davranis ile ilgili bircok calisma yapildi Ikinci on yilda ise sinirbilim alanindaki ve beyin goruntuleme tekniklerindeki gelismelerle birlikte sosyal noro devrim gerceklesmistir Sosyal davranisi aciklamada yeni metotlar ve yeni bakis acilari kullanilmaya baslanmistir Kulturel sinirbilim Saglik refah mutluluk gibi siradan insana dair konular ve goc teror yaslanma kuresel isinma gibi demografik ve politik acidan guncel olaylar cercevesinde insan sosyal davranisini aciklama cabasi gelistirilmektedir Sinirbilim kultur kamusal ilgi saglik ve sosyal politika gibi cok yonlu bakis acilari bir araya getirilerek calismalar yapilmalidir Gunumuzde sosyal bilis alaninda agirlikli olarak duygu atif benlik kimlik onyargi ve ideoloji konularinda calismalar yapilmaktadir Sosyal bilis alanindaki tum calismalara temel saglamasa da ornegin bkz alandaki en onemli teorilerden biri sosyal sema teorisidir ve gibi sosyal psikoloji alanindaki diger disiplinler buyuk olcude sosyal bilis ile ayni olgulari aciklama cabasindadir ve bu farkli disiplinler tutarli ve entegre bir butun icinde birlestirilebilir Eylem arastirmalari ile birlikte adi verilen yeni bir paradigma ortaya cikmistir Bu paradigma da eylemin ve iliskili sureclerin temsilini anlama ile iliskilidir Sosyal semalarSosyal sema teorisi bilissel psikolojideki dayanmaktadir ve ayni terminolojiyi kullanmaktadir Fikirlerin ya da kavramlarin beyinde nasil temsil edildigi ve nasil siniflandigini tanimlamaktadir Bu yaklasima gore bir kavrami gordugumuzde ya da dusundugumuzde zihinsel temsil ya da sema cagrisim yoluyla orijinal kavram ile baglantili diger bilgiyi zihne getirerek aktive olmaktadir ve bu aktivasyon buyuk olcude otomatik olarak bilinc disinda gerceklesmektedir ve motivasyonel temeli vardir Semalarin aktive edilmesinin sonucu olarak semanin uyandirdigi bircok cagrisim verilen bilginin disinda genisledigi icin gercekte ulasilabilir olan bilginin otesine giden yargi olusur Bu yargilarin dogru olup olmamasindan bagimsiz sekilde sosyal bilisi ve davranisi etkileyebilir Ornegin bir birey ogretmen olarak tanitilirsa ardindan ogretmen semasi aktive olur Sonrasinda biz bu kisiyi akil otorite ya da ogretmenler ile ilgili olarak hatirladigimiz ve onemli oldugunu dusundugumuz gecmis deneyimler ile iliskilendiririz Semalar icsellestirilmis sosyal bilgilerdir Semalar deneyim ya da sosyallesme sayesinde ogrenilmekte ve git gide genel beklentiler halini almaktadir Nihayetinde semalar insanlara ongoru saglayarak sosyal dunyanin kontrolunu saglama sansi vermektedir Sosyal bilgilerin islenmesini kolaylastirmaktadir Insanlar ve cevredeki olaylar hakkinda beklenti ya da on bilgi olmaksizin gunluk hayati idame ettirmek cok zor olabilirdi Semalar neye dikkat edilecegi neyin algilanacagi neyin hatirlayacagini ve ne sonuc cikarilacagina rehberlik eder Semalar gercekligi basitlestirmek icin kullanilan zihinsel kisa yollardir Yaklasim sosyal alginin gercekliginden ziyade surecine odaklanmaktadir Bir sema daha ulasilabilir olursa bu daha kolay sekilde aktive olacagi anlamina gelir ve o belirli bir durum icin kullanilabilir ve bir semanin ulasilabilirligini arttiran iki bilissel surectir Belirginlik belirli bir baglamdaki diger nesnelerden bir sosyal nesnenin daha fazla sekilde dikkat cekici olmasidir Nesnenin belirginligi ne kadar yuksekse o nesnenin semasi o kadar ulasilabilir olur Ornegin bir gruptaki 7 erkek arasinda 1 kadin yer aliyorsa kadin cinsiyet semasi daha ulasilabilir olabilir ve kadin grup uyesine karsi ya da davranisini etkileyebilir Hazirlama ise o durumdan hemen once semayi daha ulasilabilir kilmaya neden olan bir durumun deneyimlenmesine karsilik gelmektedir Ornegin gece gec vakitte korku filmi izlemek korkutucu semalarin ulasilabilirligini arttirabilir Insanin golge olarak algilanmasi ve arka plandaki seslerin potansiyel tehdit olarak algilanmasini arttirabilir Sosyal bilis arastirmacilari yeni bilginin onceden edinilen nasil butunlestirildigini ozellikle yeni bilginin var olan sema ile uyumsuz oldugu durumlarda arastirmaktadirlar Ornegin bir ogrencinin tum ogretmenlerin kati ve otoriter olduguna dair bir semasi vardir Bu ogrenci utangac ve sessiz bir ogretmen ile karsilastiginda sosyal bilis arastirmacilari ogrencinin bu yeni bilgiyi var olan ogretmen semasina nasil butunlesecegini arastirmaktadir Insanlar secici bir sekilde semalari ile tutarli bilgiye dikkat etme sema ile tutarsiz bilgiyi goz ardi etme egilimindedirler ve bu nedenle onceden var olan semalar dikkati yeni bilgiye yonlendirme egilimindedir Bu karsilik gelmektedir Bazen tutarsiz bilgi alt kategoriye dahil edilir ve ozel bir vaka olarak depolanir Orijinal sema herhangi bir degisiklige ugramadan ayni birakilir Sosyal bilis arastirmacilari ayni zamanda aktive olan semalarin duzenlemesi ile de ilgilenmektedirler Semalarin baglamsal aktivasyonunun otomatik olduguna inanilmaktadir Bu bireyin bilincli kontrolunun disinda oldugu anlamina gelir Ancak bircok durumda aktive olan sema bilgisi durumun sosyal normlari ile catisma icinde olabilir Bu durumlarda birey sematik bilginin dusunce ve sosyal davranis uzerindeki etkisini engellemeye motive olmustur Bireyin aktive olan semayi uygulamasini basarili sekilde duzenleyip duzenleyemeyecegi benlik duzenleme becerisindeki bireysel farkliliklara baglidir ve merkezi kontroldeki duruma bagli bozulmalarin varligina baglidir Yuksek oz duzenleme becerisi ve yonetici islevler uzerinde baglama dayali bozulmalarin eksikligi bireylerin dusunceleri ve sosyal davranislarinda otomatik olarak aktive olan semalarin etkisini basarili bir sekilde ketleme olasiligini arttirmaktadir Ancak insanlar istenmeyen dusuncelerin etkisini baskilamayi durdurduklarinda dusuncenin asiri ulasilabilir oldugu rezonans etkisi olusabilir Kulturel farkliliklarSosyal psikologlar gun gectikce artan bir ilgiyle kulturun sosyal bilis uzerindeki etkisini arastirmaktadirlar Tum kulturlerdeki insanlar dunyayi anlamak icin sema kullanmasina ragmen semalarin iceriginin kulturel yetistirilme tarzina bagli olarak bireyler icin farklilik gosterdigi bulunmustur Ornegin Iskoc yerlileri ile Svazilandli Bantu ciftcileri arasinda sigir semalarinin karsilastirildigi bir calismada Bantu ciftcilerinin yasam tarzlarinda sigirlarin onemli bir yeri olmasi nedeniyle Bantularda Iskoclara oranla daha kapsamli semalar oldugu gorulmustur Bantu ciftcilerinin kendi sigirlarini bircok sigir arasindan ayirt edebilme becerisi gelistirmislerdi Barlett insanlarin goruntu ve bilgileri anlamli kaliplar olarak duzenledigi ve bu kaliplarin da sonraki bellek geri cagirmalarini kolaylastirdigini iddia etmekteydi Calismalar kulturun sosyal bilisi farkli yollarla da etkileyebilecegini gostermektedirler Kulturel etkilerin insanlarin cevrelerini otomatik bir sekilde algilama ve dusunmedeki temel yollarini sekillendirdigi gorulmektedir Ornegin bircok calismada Cin ve Japonya gibi Dogu Asya kulturlerinde yetisen insanlarin butuncul dusunce stili gelistirme egiliminde olduklari bulunurken Avustralya ve Amerika Birlesik Devletleri gibi Bati kulturlerinde yetisen bireylerin ise analitik dusunce stili gelistirme egiliminde olduklari bulunmustur Tipik Dogu butuncul dusunce tarzinda insanlar baglamin butunune ve nesnelerin birbiri ile olan iliskisine odaklanmaktadirlar Ornegin bir Doguludan sinif arkadasinin ne hissettigi ile ilgili karar vermesi istendiginde siniftaki tum arkadaslarinin yuzunu tarayacak ve o kisinin nasil hissettigine karar vermede o bilgiyi kullanacaktir Ote yandan tipik Batili analitik dusunce tarzinda insanlarin cevredeki baglami goz ardi ederek yalnizca tekil nesnelere odaklandiklari gorulmektedir Ornegin bir Batilidan sinif arkadasinin nasil hissettigine karar vermesi istendiginde yalnizca o kisinin yuzune odaklanacaktir Nisbett 2003 sosyal biliste gorulen kulturel farkliliklarin Batililar Yunan felsefi gelenegi orn Aristotales ve Platon ve Dogulular orn Konfucyusculuk ve Budizm arasindaki felsefi geleneklerden kaynaklanabilecegini ileri surmektedir Ancak son arastirmalar sosyal bilisteki farkliliklarin iki kulturel cevrede olusan fiziksel farkliliklardan kaynaklanabilecegini gostermektedirler Bir calismada Japon sehirlerindeki manzaralarin Amerika Birlesik Devletleri ndeki manzaralardan daha yogun oldugunu ve dikkati gerektirecek cok daha fazla nesne oldugunu gosterilmistir Bu calismada tum baglama odaklanan Dogulu dusunce tarzi Japonya nin fiziksel cevresinin yogun dogasina atfedilmistir Sosyal bilissel sinirbilim2000 li yillardan bu yana beyin yapisi ve isleyisine verilen onemin artmasiyla birlikte sosyal bilis ile beyin faaliyetleri arasindaki iliskiyi gosteren calismalara ilgi artmistir Birtakim zihinsel rahatsizliklari olanlarin da sosyal bilgiyi isleme sekillerinin normal insanlardan farklilik gosterdigi bilinmektedir Ozellikle beyin hasari geciren hastalarin sosyal etkilesimde yasadiklari sorunlar dikkat cekmektedir Beyin islevi ve sosyal bilis arasindaki iliskiye dair bu ilgi erken donemde incelenen vakalardan biri olan Phineas Gage vakasini da icermektedir Daha yakin zamanlardaki noropsikolojik calismalar beyin hasari olan insanlarda sosyal bilissel sureclerin kesintiye ugradigini gostermektedir Ornegin frontal lob hasari sosyal uyaranlara verilen duygusal tepkileri ve zihin kurami gorevlerindeki performansi etkilemektedir Temporal lobdaki fusiform gyrus hasari da benzer sekilde prosopagnosia yuzleri tanima becerisini yitirme neden olmaktadir Otizmpsikoz Williams sendromu antisosyal kisilik bozuklugu ve Turner sendromu gibi psikolojik bozukluk sahibi insanlarda olmayan akranlarina oranla sosyal davranista farkliliklar oldugu gorulmektedir Ebeveynlerinde travma sonrasi stres bozuklugu TSSB olanlarda sosyal biliste bazi alanlarda orn bozulma gorulmektedir Bununla birlikte sosyal bilisin alana ozgu noral mekanizmalar tarafindan desteklenip desteklenmedigi henuz incelenmeye acik bir konudur Hangi kosullarin sosyal etkilesime dahil olan bilissel sureclerde yanliliga neden oldugu ya da tam tersi sekilde hangi turden yanliliklarin kosulla iliskili semptomlara yol actigini incelemek uzere genisleyen bir arastirma alani olusmaktadir Bebeklerde ve cocuklarda sosyal bilissel sureclerin gelisimi yaygin bir sekilde arastirilmaktadir bkz gelisim psikolojisi Ornegin sosyal davranislara katkida bulunan psikolojik sureclerin orn yuz tanima gibi bazi yonlerinin dogustan olabilecegi ileri surulmektedir Benzer sekilde cok kucuk bebeklerin annesinin sesi yuzu ve kokusu gibi sosyal uyaranlari tanidigi ve secici sekilde tepki verebildigi bilinmektedir ElestirilerAncak sosyal bilisteki sosyal bugunku hakim anlayis icerisinde kelime anlamini kaybettigine inanilmaktadir Calisma nesnesi insanlar gruplar olaylar ve iliskiler olan sosyal bilisin merkezi modelleri yalnizca bireysel bilissel sureclere odaklanmaktadir Birey disindaki durum ve iliskileri birey acisindan ele alinir Sozu edilen surec ve yapilar sosyal baglamdan etkilenmiyor gibi ele alinmaktadir Bu baglamda yaklasim indirgemeci olarak gorulmektedir Sosyal degiskenlerden dil ve iletisimi ele almada basarisiz oldugu dusunulmektedir Asiri bilissellestigi ve bilissel surec ve yapilari ust duzey sosyal sureclerle yeterince iliskilendiremedigi ve sonuc olarak sosyal psikolojiyi ilgilendiren bircok ana konuya deginmedigi icin elestirilmektedir Bilissel surecleri genis olcekli grup toplum ve kisiler arasi sureclere genellemekte basarisizdir Sosyal Bilis yaklasimina getirilen elestiriler Sosyal Kimlik Yaklasimi Sosyal Temsiller ve Soylemsel Psikoloji gibi alternatif uc yaklasimin birbirine entegre edilmesiyle giderilebilecegine inanilmaktadir Her yaklasimin kavramsal metodolojik ve epistemolojik acidan ustun ya da zayif oldugu yonler mevcuttur Farkli analiz duzeylerinin bir araya getirildigi arastirma desenleri planlanarak sosyal psikolojideki sosyal in ortaya cikarilabilecegine inanilmaktadir Ayrica bakinizBilissel celiski Sosyal psikoloji EmpatiKaynakca a b c Fiske S T Taylor S E 2013 Social cognition From brains to culture Sage Inc ISBN 9781446263945 a b Striano T Reid V Ed 2009 Social Cognition Development Neuroscience and Autism Wiley Blackwell ISBN 1 4051 6217 1 a b Blair J Mitchel D Blair K 2005 Psychopathy emotion and the brain Wiley Blackwell ss 25 7 ISBN 0 631 23336 9 Cacioppo J T Berntson G G Sheridan J F amp McClintock M K 2000 Multilevel integrative analyses of human behavior social neuroscience and the complementing nature of social and biological approaches Psychological Bulletin 126 829 43 Cacioppo J T 2002 Social neuroscience understanding the pieces fosters understanding the whole and vice versa American Psychologist 57 819 31 Adolphs R 1999 Social cognition and the human brain Trends in Cognitive Sciences 3 12 ss 469 79 doi 10 1016 S1364 6613 99 01399 6 PMID 10562726 Shaffer D R Kipp K 2009 Chapter 12 Theories of social and cognitive development Developmental Psychology Childhood and Adolescence Wadsworth Publishing Company ISBN 0 495 60171 3 International Social Cognition Network http www socialcognition info 9 Subat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Doise W 1986 Levels of Explanation in Social Psychology Cambridge University Press Inc ISBN 0521307481 a b c d e f Augustinos M 2014 Social Cognition an Integrated Introduction Sage Publications Ltd Inc ISBN 144629725X Hogg M 2006 Sosyal Psikoloji Ibrahim Yildiz Aydin Gelmez tarafindan cevrildi Utopya Yayinevi Inc ISBN 9786055580704 Husain A 2012 Chapter 5 Social Perception and Cognition Social Psychology Pearson Education ISBN 9788131760000 a b c Fiske S T Taylor S E 1991 Social Cognition McGraw Hill Inc ISBN 0 07 100910 8 Augustinos M 2006 Social Cognition an Integrated Introduction Londra Sage Publications Ltd ISBN 0 7619 4218 1 11 Ekim 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Ekim 2020 Alpay L Verhoef J Teeni D Putter H Toussaint P Zwetsloot Schonk J 2008 Can contextualisation increase understanding during man machine communication A theory driven study The Open Medical Informatics Journal Cilt 2 ss 82 91 doi 10 2174 1874431100802010082 PMC 2669642 2 PMID 19415137 a b c Aronson E Wilson T Akert R 2010 Chapter 3 Social Cognition Social Psychology Pearson name Bartlett gt Bartlett F 1932 Remembering Cambridge Cambridge University Press s 249 a b Nisbett R Peng K Choi I Norenzayan A 2001 Culture and Systems of thought Holistic vs analytic cognition Psychological Review 108 2 ss 291 310 doi 10 1037 0033 295X 108 2 291 PMID 11381831 a b Masuda T Nisbett R 2006 Culture and change blindness Cognitive science A multidisciplinary journal 30 2 ss 381 389 doi 10 1207 s15516709cog0000 63 a b Masuda T Elsworth T Mesquita B 2008 Placing the face in context Cultural differences in the perception of facial emotion Journal of Personality and Social Psychology 94 3 ss 365 381 doi 10 1037 0022 3514 94 3 365 PMID 18284287 Miyamoto Y Kitayama S 2002 Cultural variation in correspondence bias The critical role of attitude diagnosticity of socially constrained behaviour Journal of Personality and Social Psychology 83 5 ss 1239 1248 doi 10 1037 0022 3514 83 5 1239 PMID 12416925 Harmon Jones E Winkielman P 2007 Social Neuroscience Integrating Biological and Psychological Explanations of Social Behavior Guilford Press ISBN 978 1 59385 404 1 Damasio A R 1994 Descarte s Error Emotion reason and the human brain New York Picador ISBN 0 333 65656 3 Hornak J Rolls E T Wade D 1996 Face and voice expression identification in patients with emotional and behavioral changes following ventral frontal lobe damage Neuropsychologia 34 4 ss 247 61 doi 10 1016 0028 3932 95 00106 9 PMID 8657356 Stone V E Baron Cohen S Knight R T 1998 Frontal lobe contributions to theory of mind Journal of Cognitive Neuroscience 10 5 ss 640 56 doi 10 1162 089892998562942 PMID 9802997 Brunet E 2000 A PET investigation of attribution of intentions to others with a non verbal task NeuroImage 11 2 ss 157 66 doi 10 1006 nimg 1999 0525 PMID 10679187 Fusar Poli P Deste G Smieskova R Barlati S Yung AR Howes O Stieglitz RD Vita A McGuire P Borgwardt Stefan Haziran 2012 Cognitive functioning in prodromal psychosis a meta analysis Arch Gen Psychiatry 69 6 ss 562 71 doi 10 1001 archgenpsychiatry 2011 1592 PMID 22664547 Mazzocco M M M et al Thomas Lisa S Allan L 1998 Social Functioning Among Girls with Fragile X or Turner Syndrome and Their Sisters Journal of Autism and Developmental Disorders 28 6 ss 509 17 doi 10 1023 A 1026000111467 PMID 9932237 Schechter D S Willheim E Hinojosa C Scholfield Kleinman K Turner J B McCaw J Zeanah C H Myers M M 2010 Subjective and objective measures of parent child relationship dysfunction child separation distress and joint attention Psychiatry Interpersonal and Biological Processes 73 2 130 44 Stone V E Gerrans P 2006 What s domain specific about theory of mind Social Neuroscience 1 3 4 ss 309 19 doi 10 1080 17470910601029221 PMID 18633796 Bremner J G 1994 Chapter 5 Social Development Infancy ss 182 3 ISBN 0 631 14809 4 Konuyla ilgili yayinlarFiske S T 2004 Social beings A core motives approach to social psychology New York Wiley Fiske S T amp Taylor S E 2008 Social Cognition From Brains to Culture New York McGraw Hill Malle B 2004 How the mind explains behavior Folk explanations meaning and social interaction Cambridge MA MIT Press Malle B amp Hodges S D 2005 Other Minds How Humans Bridge the Divide Between Self and Others New York Guilford Press Valsiner J 1992 Social organization of cognitive development Internalization and externalization of constraint systems eds Demetriou In Neo Piagetian Theories of Cognitive Development New York Routledge Brewer M B Hewstone M 2004 Social Cognition Perspectives on Social Psychology Publisher John Wiley amp Sons ISBN 1405110708 9781405110709 Donaghue N Walker I Augoustinos M 2006 Social Cognition An Integrated Introduction Publisher Pine Forge Press ISBN 0761942181 9780761942184 Kunda Z 1999 Social Cognition Making Sense of People Publisher MIT Press ISBN 0262611430 9780262611435 Pennington D 2000 Social Cognition Routledge Modular Psychology Publisher Routledge ISBN 0415217059 9780415217057 Bless H 2004 Social Cognition How Individuals Construct Reality Social Psychology Publisher Psychology Press ISBN 0863778291 9780863778292 Kagitcibasi C Cemalcilar Z 2014 Dunden Bugune Insan ve Insanlar Sosyal Psikolojiye Giris Evrim Yayinevi