"Tan gazetesi olayı" ya da "Tan gazetesi baskını", 4 Aralık 1945 tarihinde sol eğilimli, günlük Tan gazetesinin bir grup tarafından yağmalanması olayıdır.
Olayların arka planı
1945 yılının ikinci yarısında Türkiye'de kamuoyu Tan ve benzer bir şekilde muhalif çizgide yer alan Vatan gazeteleri ile iktidar yanlısı olarak bilinen Akşam, Cumhuriyet, Tanin, Tasvir, Ulus ve Vakit arasındaki kalem kavgalarına tanıklık etmekteydi.
19 Mart 1945 tarihinde Sovyet Dış İşleri Bakanı Molotov tarafından Türkiye'nin Moskova Büyükelçisi Selim Sarper'e SSCB ile Türkiye arasında 17 Mart 1925'te imzalanan 'nın süresinin dolduğunun ve yenilenmesi için değişen koşullar ışığında gözden geçirilmesi gerektiğinin bildirilmesi üzerine bu konuda ilk ikili görüşmeler başladı. SSCB daha önce 1936'da imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nden pek memnun olmadığı gibi, Türkiye'nin Almanya ile onun 22 Haziran 1941'de SSCB'ye saldırmasından tam dört gün önce Dostluk Paktı imzalamış ve savaş sırasında onunla yakınlaşmış olmasından dolayı rahatsızdı. Boğazlar'ın yeterince güvenli olmadığını düşünüyordu. Haziran 1945'te Molotov ile Sarper arasında gerçekleşen görüşmelerde Boğazlar'ın güvenliğinin Türk-Sovyet ortak denetiminde olması ve ayrıca iki ülke arasında son olarak ile belirlenmiş sınırlar konusunda Gürcistan ve Ermenistan'ın tarihi olarak kendilerine ait olan bazı toprakların Türkiye'de kalmış olmasından memnun olmadıkları şeklinde iki husustan söz açıldı. Ardından bu iki konu uluslararası ve ülke kamuoyunda Sovyetler Birliği'nin Türkiye üzerindeki toprak iddiaları ve Türk Boğazları krizi (hatta Sovyetlerin Boğazlar'da askeri üs talebi) adı altında hararetli tartışmalar yaşandı. Bir tarafa göre bunlar artan Sovyet tehdidi karşısında Türkiye'nin acilen Batı dünyasının şemsiye altına girmesi gerektiğine işaret ediyor, diğer tarafa göre ise bazı çevreler Türkiye'yi savaş sonrası ABD yörüngesine sokmak için mesnetsiz bir anti-Sovyet histeri pompalıyordu.
Dış politikada meydana gelen bu gelişmeler karşısında, Tan gazetesi, Türkiye-Sovyet ilişkilerinin iyileştirilmesini ve geliştirilmesini savunan tek yerli basın organıydı. Bu politikasıyla Tan, diğer basın organları tarafından eleştirilmeye, özellikle de gazetenin yazarları Zekeriya Sertel ve Sabiha Sertel hakkında ağır suçlamalar yapılmaya başlandı.
Diğer yandan CHP'den istifa eden Celâl Bayar, Adnan Menderes, Tevfik Rüştü Aras ve Fuad Köprülü gibi üst düzey politikacıların CHP'den ayrılıp yeni bir parti kurmaya yönelmeleri, Tan gazetesi ile onun yazarları Zekeriya Sertel, Sabiha Sertel'le aralarında gitgide daha sıkı bir hal alan ilişkiler, gazetenin yazarı Tevfik Rüştü Aras'ın Türk-Sovyet ilişkilerinin yeniden canlandırılmasına ilişkin yazıları, gazeteyi iktidarın ve milliyetçilerin boy hedefi hâline getirmişti.
Olayların gelişimi
Basında yıl sonuna doğru giderek tırmanan ve üslubu sertleşen kavgalar isimli derginin (1 Aralık 1945 tarihli) ilk sayısının 24 Kasım 1945 tarihinde yayımlanmasıyla doruk noktasına ulaştı. Görüşler, tek parti iktidarına muhalif farklı kesimleri tek bir cephede toplamak ve Demokrat Parti'yi kuracak muhalefetin sesini duyurmak üzere yayımlanan ve ancak tek sayı çıkabilmiş bir dergidir. 1945 yılının ikinci yarısında CHP’den ayrılan ve “Dörtler” olarak bilinen Adnan Menderes, Celâl Bayar, Mehmet Fuad Köprülü ve Refik Koraltan'ın da katkıda bulunacağı dergide Mehmet Ali Aybar, Cami Baykurt, Niyazi Berkes, Behice Boran, Pertev Boratav, Sabahattin Ali, Esat Adil Müstecaplıoğlu, Aziz Nesin gibi dönemin sosyalist aydın ve yazarları bir araya gelmiştir.
Faşizm karşıtlığı, Sovyet dostluğu, daha demokratik ve özgür bir sisteme geçilmesi, anti-demokratik yasaların kaldırılması, tek parti iktidarına son verilmesi gibi talepler derginin ana temasını oluşturmaktadır. Görüşler’in yayımlanması, Sabiha Sertel’in ifadesiyle “bomba” etkisi yaratmıştır. İlk baskısı kısa sürede tükenen derginin aynı gün içerisinde ikinci baskısı yapılmıştır. Celal Bayar ve arkadaşlarının içinde bulunduğu muhalif hareketin ülkedeki diğer muhalif gruplarla iş birliği yapması ve bu iş birliğinin bir ürünü olarak yayımlanan Görüşler, Saraçoğlu hükûmetini rahatsız etmişti. CHP’de acil durum toplantısı yapılmış; bayilere, Tan ve Yeni Dünya ile Görüşler’in sattırılmaması, devlet memurlarına, öğrencilere bu yayınların okutturulmaması yönünde talimat verilmiştir.
Cumhuriyet'te 4 Aralık’ta yayımlanan Bizim Yoldaşlar Nihayet Maskelerini Attılar başlıklı haber ile uzun zamandır hükûmet sözcüsü gibi hareket ederek hükûmete ve CHP’ye yönelik eleştirilere cevap veren Tanin gazetesinin 3 Aralık 1945 tarihli sayısında Sabiha Sertel'in Görüşler dergisindeki Zincirli Hürriyet başlıklı makalesini komünist içeriğe sahip olmakla itham eden ve Görüşler dergisini hedef gösteren, CHP milletvekili ve gazetenin başyazarı Hüseyin Cahit Yalçın'ın kaleme aldığı başlıklı imzasız yazı Tan gazetesine yönelik saldırıların fitilini ateşlemiştir.
Bu yazının yayımlandığı gün Serteller bazı üniversiteli gençlerin ertesi sabah matbaa önünde gösteri yapacakları yönünde bir haber almıştır. Zekeriya Sertel herhangi bir taşkınlık olması ihtimaline karşı dönemin İstanbul Valisi Lütfi Kırdar’ı telefonla arayarak gösteriyi haber vermiş ve güvenlik tedbiri alınmasını rica etmiştir. Vali Kırdar söz konusu gösteri planından haberdar olduğunu ve gereken tedbirlerin alındığını bildirmiştir.
Ertesi sabah, 4 Aralık 1945 günü beklenen gerçekleşmiş ve İstanbul sıkıyönetim altında olmasına rağmen çok sayıda Turancı ve İslamcı üniversite öğrencisinden oluşan grup İstanbul Üniversitesinin Beyazıt’taki ana kapısı önünde toplanmıştır. Buradan hareket eden kalabalık grup önce Vatan gazetesine yürümek istemiş fakat Muharrem Ergin'in "Arkadaşlar, Vatan gazetesi bizim için asıl tehlike değildir. Biz, Tan gazetesini protesto etmek için toplandık, Tan'a doğru yürüyelim!" uyarısıyla Tan'a yönelmiştir. "Komünistlere ölüm!", “Kahrolsun Komünizm”, “Kahrolsun Serteller”, “Yaşasın İnönü”, “Ne Faşistiz, Ne Komünist”, “Millet Demokrattır”, “Bundan Fazla Hürriyet mi İstiyorsunuz?” diye bağırarak Tan gazetesinin yönetim bölümüyle matbaayı tahrip edip yağmalamıştır. Bu arada genellikle sosyalist eğilimli yayınlar satan ABC ve Berrak kitabevleri de yağmalanmıştır. Beyoğlu'na çıkan göstericiler burada da Görüşler dergisiyle Yeni Dünya ve La Turquie gazetelerine saldırmışlardır. Olaylarda çok sayıda insan da yaralanmıştır.
Kalabalıktan bir bölüm daha sonra Büyük Doğu dergisinin önüne giderek Necip Fazıl lehinde tezahüratta bulunmuştur.
O gün yaşananlara tanıklık eden gazetesinin istihbarat şefi Tekin Erer anılarında olayı şöyle anlatmıştır:
(...) Gazetenin birinci katında o zaman Türkiye’nin hemen hemen en büyük rotatifi vardı. Oradaki demir parçaları ile bu rotatife hücum başlamıştı. Rotatifin kırılabilen bütün parçaları tuzla buz edildi.
İkinci katta linotip dizgi makineleri, hurufat ve mürettiphaneye ait malzemeler ve makineler mevcuttu. Bunların kırılması ve parçalanması çok daha kolay oldu. Ayrıca kapılar, pencereler, masalar, sandalyeler yerden yere çarpılarak parçalanıyordu. Masaların gözlerindeki yazılar, evraklar, kitaplar lime lime ediliyordu. Diğer bir grup gazetenin rotatif dairesinin yanındaki kâğıt deposundan bobinleri sokağa çıkararak Sirkeci’ye doğru yuvarlıyordu. Bazı gençler binayı ateşe vermek için tutuşturmak istedilerse de kalabalığın çokluğundan bu mümkün olamıyordu.
Gazetenin içindeki personelden bir kısmı geceden hadiseyi haber aldıkları için matbaaya gelmişlerdi. Gelenlerden bazıları da Beyazıt bahçesindeki toplantıyı haber alır almaz gazeteden uzaklaşmışlardı…
Saat 10.30’da Tan’ın ve matbaasının tahribi tamamıyla bitmişti. Artık burada gazete çıkarılamayacağı, hiç olmazsa altı ay hiçbir neşriyat yapılamayacağı kanaati hâsıl olduktan sonra gençler köprüyü geçerek Beyoğlu’ndaki Rus sefarethanesinin tünele bakan köşesindeki sokak içinde faaliyette bulunan Yeni Dünya Gazetesi’ne doğru yürüyüşe geçtiler. Burada Yeni Dünya’dan başka La Turquie isimli Fransızca bir gazete daha yayınlanıyordu. Bunlar da Tan’ın neşriyatına muvazi olarak komünizmi benimseyen yazılar yayınlıyorlardı. Polis, Rus sefarethanesine bir tecavüz olur düşüncesiyle itfaiye vasıtalarıyla yolları iyiden iyiye tutmuştu. Bundan dolayı Yeni Dünya Gazetesine hücum etmek teşebbüsü önce akamete uğruyordu. Fakat bir müddet sonra toplum heyecanı içinde kendinden geçen gençler, itfaiyecilere hücum ettiler, onların ellerinden hortumları alarak bizzat itfaiyecilerin üzerine sıkmağa başladılar. Bunu fırsat bilen gençler Yeni Dünya Matbaası’na yürüdüler. Birkaç dakika içinde bu matbaa da yerle bir edilmişti. Makineler, mobilyalar, kitaplar, gazeteler, arşivler sokaklara dökülmüş, parça parça edilmişti. Bu arada tünelde sol neşriyata ait kitaplar satan Berrak Kitabevi de tahrip edilerek, ticaret hayatından silinmişti.
O zaman bazı bakkaliye ve mağazaların isimleri Tan levhalarını taşıyordu. Bunlar Babıâli’deki hadiseyi duyar duymaz levhalarını indirmişler veya kazımışlardı. Karaköy’deki Tan mezecisi Petro, buna meydan bulamadığı için baştaki T harfinin üzerine yağlı boya ile C harfini yazmış, böylece Tan mezecisi Can mezecisi olmuştu.
Sonuçları
Olayların ardından saldırıya uğrayan diğer sosyalist eğilimli gazete ve dergilerle birlikte Tan da yayın hayatına son vermek zorunda kaldı. SSCB, bu olayı hükûmetin düzenlediğini, bunun gerçekte Sovyetlere yönelik bir saldırı olduğunu ileri sürdü ve Türkiye'ye bu konuda bir nota verdi. Muhalefet de gösteri ve olayların, "Millî Şef yönetimi" ve "tek parti rejimi" tarafından düzenlendiğini savundu.
5 Aralık Çarşamba günü gösterilerle ilgili olarak Sıkıyönetim Komutanı Korgeneral Asım Tınaztepe’nin tebliği bütün gazetelerde yayımlanmıştır:
“Dün (4.12.1945 Salı günü) üniversite öğrencilerinin bir kısmı, iki basın evi ile birkaç kitapevine taarruz etmişler ve bu hareketlerine mani olmak isteyen Hükümet inzibat kuvvetlerini dinlemeyerek tasarladıkları suçu işlemişlerdir. Bunlar hakkında derhal takibat ve tahkikata başlanmıştır. Bu çok müessif hadiseye katiyen müsamaha edilmeyecektir. Bu ve benzeri hareketlerin şiddetle karşılık göreceğini ve bu gibi kütle toplantılarının yasak edilmiş bulunduğunu beyan ve ihtar ederim.”
Tan Olayı sırasında İstanbul'da sıkıyönetim olmasına karşın göstericilerden yargılanıp mahkûm olan olmadı. Baskına katılanlar arasında Süleyman Demirel, İlhan Selçuk, , Ali İhsan Göğüş, Orhan Birgit gibi ilginç isimlerin yer aldığı bilinmektedir. Baskının sorumlularından hiç kimsenin ortaya çıkarılamamasına karşın bu toplu linç ve yağma eylemine maruz kalan Tan gazetesinin sahibi Zekeriya Sertel ve eşi Sabiha Sertel ile gazete yazarlarından Nail Çakırhan hakkında daha önce yayımlanmış bazı yazılarından dolayı davalar açıldı. Mahkemede "Meclis'in ve Hükûmetin manevi şahsiyetlerine hakaret" ile ilgili Anayasa'nın 159'uncu ve 173'üncü maddelerinden yargılandılar. Mahkeme, Sabiha Sertel ve Zekeriya Sertel’in birer yıl, Cami Baykurt’un 10 ay, Halil Lütfü Dördüncü’nün ise dokuz ay 10 gün hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. 1946 yılının Şubat ayında tutuklanarak cezaevine gönderildiler. Kararı temyize götüren Sertel çifti, Dördüncü ve Baykurt, Yargıtay Birinci Ceza Mahkemesi’nin 14 Mayıs 1946 tarihli kararıyla beraat etmişler ve yaklaşık dört aylık bir mahkûmiyetin ardından serbest bırakılmışlardır.
Tan baskını yalnızca Tan’ı, Görüşler’i ya da Sertelleri susturmak için gerçekleştirilmemiştir. Bu olayla tüm muhalif basın organlarına ve CHP’ye karşı muhalefete geçen Dörtler grubuna da gözdağı verilmiş, gelecekte yapacakları muhalefetin bu kesim ile iş birliği içinde gelişmemesi için sınır çizmiştir. Ayrıca iki kutuplu yeni dünya düzeninde ABD ile iyi ilişkiler kurma, ABD'den gelecek olan Marshall Yardımı gibi askeri ve ekonomik yardımlardan yararlanma çabasında olan iktidar için Tan Baskını, ABD'ye yurt içinde komünizm tehlikesine karşı mücadele edildiğini göstermek açısından da önemli bir fırsat yaratmıştır.
Kaynakça
- ^ a b . Sertel Vakfı. 19 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Mart 2008.
- ^ Yaşlı, Fatih (2019). Antikomünizm, Ülkücü Hareket, Türkeş: Türkiye ve Soğuk Savaş (2019 bas.). İstanbul: Yordam Kitap. s. 43. ISBN .
- ^ Zekeriya Sertel (1977). Hatırladıklarım. Gözlem Yayınları. s. 215.
- ^ a b c d . Kurtuluş. 10 Haziran 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Haziran 2010.
- ^ Yaşlı, a.g.e. s. 48.
- ^ Yaşlı, a.g.e. s. 49.
- ^ Tekin Erer (1965). Basında Kavgalar. Yeni Matbaa. ss. 172-175.
- ^ Sabiha Sertel, Zekeriya Sertel (2005). Davamız ve Müdafaamız. Can Yayınları. 29 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Temmuz 2020.
- ^ Ali Ulvi Özdemir (2012). İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Serteller ve Tan Gazetesi (1939-1945). Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi Sayı 49. ss. 179-216. 29 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Temmuz 2020.
- ^ Hülya Öztekin (2015). "Tek parti döneminde muhalif bir gazete: Tan". Korkmaz Alemdar (Ed.). Türkiye’de Kitle İletişimi Dün-Bugün-Yarın. Ankara Gazeteciler Cemiyeti. s. 190.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Tan gazetesi olayi ya da Tan gazetesi baskini 4 Aralik 1945 tarihinde sol egilimli gunluk Tan gazetesinin bir grup tarafindan yagmalanmasi olayidir Olaylarin arka plani1945 yilinin ikinci yarisinda Turkiye de kamuoyu Tan ve benzer bir sekilde muhalif cizgide yer alan Vatan gazeteleri ile iktidar yanlisi olarak bilinen Aksam Cumhuriyet Tanin Tasvir Ulus ve Vakit arasindaki kalem kavgalarina taniklik etmekteydi 19 Mart 1945 tarihinde Sovyet Dis Isleri Bakani Molotov tarafindan Turkiye nin Moskova Buyukelcisi Selim Sarper e SSCB ile Turkiye arasinda 17 Mart 1925 te imzalanan nin suresinin doldugunun ve yenilenmesi icin degisen kosullar isiginda gozden gecirilmesi gerektiginin bildirilmesi uzerine bu konuda ilk ikili gorusmeler basladi SSCB daha once 1936 da imzalanan Montro Bogazlar Sozlesmesi nden pek memnun olmadigi gibi Turkiye nin Almanya ile onun 22 Haziran 1941 de SSCB ye saldirmasindan tam dort gun once Dostluk Pakti imzalamis ve savas sirasinda onunla yakinlasmis olmasindan dolayi rahatsizdi Bogazlar in yeterince guvenli olmadigini dusunuyordu Haziran 1945 te Molotov ile Sarper arasinda gerceklesen gorusmelerde Bogazlar in guvenliginin Turk Sovyet ortak denetiminde olmasi ve ayrica iki ulke arasinda son olarak ile belirlenmis sinirlar konusunda Gurcistan ve Ermenistan in tarihi olarak kendilerine ait olan bazi topraklarin Turkiye de kalmis olmasindan memnun olmadiklari seklinde iki husustan soz acildi Ardindan bu iki konu uluslararasi ve ulke kamuoyunda Sovyetler Birligi nin Turkiye uzerindeki toprak iddialari ve Turk Bogazlari krizi hatta Sovyetlerin Bogazlar da askeri us talebi adi altinda hararetli tartismalar yasandi Bir tarafa gore bunlar artan Sovyet tehdidi karsisinda Turkiye nin acilen Bati dunyasinin semsiye altina girmesi gerektigine isaret ediyor diger tarafa gore ise bazi cevreler Turkiye yi savas sonrasi ABD yorungesine sokmak icin mesnetsiz bir anti Sovyet histeri pompaliyordu Dis politikada meydana gelen bu gelismeler karsisinda Tan gazetesi Turkiye Sovyet iliskilerinin iyilestirilmesini ve gelistirilmesini savunan tek yerli basin organiydi Bu politikasiyla Tan diger basin organlari tarafindan elestirilmeye ozellikle de gazetenin yazarlari Zekeriya Sertel ve Sabiha Sertel hakkinda agir suclamalar yapilmaya baslandi Diger yandan CHP den istifa eden Celal Bayar Adnan Menderes Tevfik Rustu Aras ve Fuad Koprulu gibi ust duzey politikacilarin CHP den ayrilip yeni bir parti kurmaya yonelmeleri Tan gazetesi ile onun yazarlari Zekeriya Sertel Sabiha Sertel le aralarinda gitgide daha siki bir hal alan iliskiler gazetenin yazari Tevfik Rustu Aras in Turk Sovyet iliskilerinin yeniden canlandirilmasina iliskin yazilari gazeteyi iktidarin ve milliyetcilerin boy hedefi haline getirmisti Olaylarin gelisimiBasinda yil sonuna dogru giderek tirmanan ve uslubu sertlesen kavgalar isimli derginin 1 Aralik 1945 tarihli ilk sayisinin 24 Kasim 1945 tarihinde yayimlanmasiyla doruk noktasina ulasti Gorusler tek parti iktidarina muhalif farkli kesimleri tek bir cephede toplamak ve Demokrat Parti yi kuracak muhalefetin sesini duyurmak uzere yayimlanan ve ancak tek sayi cikabilmis bir dergidir 1945 yilinin ikinci yarisinda CHP den ayrilan ve Dortler olarak bilinen Adnan Menderes Celal Bayar Mehmet Fuad Koprulu ve Refik Koraltan in da katkida bulunacagi dergide Mehmet Ali Aybar Cami Baykurt Niyazi Berkes Behice Boran Pertev Boratav Sabahattin Ali Esat Adil Mustecaplioglu Aziz Nesin gibi donemin sosyalist aydin ve yazarlari bir araya gelmistir Fasizm karsitligi Sovyet dostlugu daha demokratik ve ozgur bir sisteme gecilmesi anti demokratik yasalarin kaldirilmasi tek parti iktidarina son verilmesi gibi talepler derginin ana temasini olusturmaktadir Gorusler in yayimlanmasi Sabiha Sertel in ifadesiyle bomba etkisi yaratmistir Ilk baskisi kisa surede tukenen derginin ayni gun icerisinde ikinci baskisi yapilmistir Celal Bayar ve arkadaslarinin icinde bulundugu muhalif hareketin ulkedeki diger muhalif gruplarla is birligi yapmasi ve bu is birliginin bir urunu olarak yayimlanan Gorusler Saracoglu hukumetini rahatsiz etmisti CHP de acil durum toplantisi yapilmis bayilere Tan ve Yeni Dunya ile Gorusler in sattirilmamasi devlet memurlarina ogrencilere bu yayinlarin okutturulmamasi yonunde talimat verilmistir Cumhuriyet te 4 Aralik ta yayimlanan Bizim Yoldaslar Nihayet Maskelerini Attilar baslikli haber ile uzun zamandir hukumet sozcusu gibi hareket ederek hukumete ve CHP ye yonelik elestirilere cevap veren Tanin gazetesinin 3 Aralik 1945 tarihli sayisinda Sabiha Sertel in Gorusler dergisindeki Zincirli Hurriyet baslikli makalesini komunist icerige sahip olmakla itham eden ve Gorusler dergisini hedef gosteren CHP milletvekili ve gazetenin basyazari Huseyin Cahit Yalcin in kaleme aldigi baslikli imzasiz yazi Tan gazetesine yonelik saldirilarin fitilini ateslemistir Bu yazinin yayimlandigi gun Serteller bazi universiteli genclerin ertesi sabah matbaa onunde gosteri yapacaklari yonunde bir haber almistir Zekeriya Sertel herhangi bir taskinlik olmasi ihtimaline karsi donemin Istanbul Valisi Lutfi Kirdar i telefonla arayarak gosteriyi haber vermis ve guvenlik tedbiri alinmasini rica etmistir Vali Kirdar soz konusu gosteri planindan haberdar oldugunu ve gereken tedbirlerin alindigini bildirmistir Ertesi sabah 4 Aralik 1945 gunu beklenen gerceklesmis ve Istanbul sikiyonetim altinda olmasina ragmen cok sayida Turanci ve Islamci universite ogrencisinden olusan grup Istanbul Universitesinin Beyazit taki ana kapisi onunde toplanmistir Buradan hareket eden kalabalik grup once Vatan gazetesine yurumek istemis fakat Muharrem Ergin in Arkadaslar Vatan gazetesi bizim icin asil tehlike degildir Biz Tan gazetesini protesto etmek icin toplandik Tan a dogru yuruyelim uyarisiyla Tan a yonelmistir Komunistlere olum Kahrolsun Komunizm Kahrolsun Serteller Yasasin Inonu Ne Fasistiz Ne Komunist Millet Demokrattir Bundan Fazla Hurriyet mi Istiyorsunuz diye bagirarak Tan gazetesinin yonetim bolumuyle matbaayi tahrip edip yagmalamistir Bu arada genellikle sosyalist egilimli yayinlar satan ABC ve Berrak kitabevleri de yagmalanmistir Beyoglu na cikan gostericiler burada da Gorusler dergisiyle Yeni Dunya ve La Turquie gazetelerine saldirmislardir Olaylarda cok sayida insan da yaralanmistir Kalabaliktan bir bolum daha sonra Buyuk Dogu dergisinin onune giderek Necip Fazil lehinde tezahuratta bulunmustur O gun yasananlara taniklik eden gazetesinin istihbarat sefi Tekin Erer anilarinda olayi soyle anlatmistir Gazetenin birinci katinda o zaman Turkiye nin hemen hemen en buyuk rotatifi vardi Oradaki demir parcalari ile bu rotatife hucum baslamisti Rotatifin kirilabilen butun parcalari tuzla buz edildi Ikinci katta linotip dizgi makineleri hurufat ve murettiphaneye ait malzemeler ve makineler mevcuttu Bunlarin kirilmasi ve parcalanmasi cok daha kolay oldu Ayrica kapilar pencereler masalar sandalyeler yerden yere carpilarak parcalaniyordu Masalarin gozlerindeki yazilar evraklar kitaplar lime lime ediliyordu Diger bir grup gazetenin rotatif dairesinin yanindaki kagit deposundan bobinleri sokaga cikararak Sirkeci ye dogru yuvarliyordu Bazi gencler binayi atese vermek icin tutusturmak istedilerse de kalabaligin coklugundan bu mumkun olamiyordu Gazetenin icindeki personelden bir kismi geceden hadiseyi haber aldiklari icin matbaaya gelmislerdi Gelenlerden bazilari da Beyazit bahcesindeki toplantiyi haber alir almaz gazeteden uzaklasmislardi Saat 10 30 da Tan in ve matbaasinin tahribi tamamiyla bitmisti Artik burada gazete cikarilamayacagi hic olmazsa alti ay hicbir nesriyat yapilamayacagi kanaati hasil olduktan sonra gencler kopruyu gecerek Beyoglu ndaki Rus sefarethanesinin tunele bakan kosesindeki sokak icinde faaliyette bulunan Yeni Dunya Gazetesi ne dogru yuruyuse gectiler Burada Yeni Dunya dan baska La Turquie isimli Fransizca bir gazete daha yayinlaniyordu Bunlar da Tan in nesriyatina muvazi olarak komunizmi benimseyen yazilar yayinliyorlardi Polis Rus sefarethanesine bir tecavuz olur dusuncesiyle itfaiye vasitalariyla yollari iyiden iyiye tutmustu Bundan dolayi Yeni Dunya Gazetesine hucum etmek tesebbusu once akamete ugruyordu Fakat bir muddet sonra toplum heyecani icinde kendinden gecen gencler itfaiyecilere hucum ettiler onlarin ellerinden hortumlari alarak bizzat itfaiyecilerin uzerine sikmaga basladilar Bunu firsat bilen gencler Yeni Dunya Matbaasi na yuruduler Birkac dakika icinde bu matbaa da yerle bir edilmisti Makineler mobilyalar kitaplar gazeteler arsivler sokaklara dokulmus parca parca edilmisti Bu arada tunelde sol nesriyata ait kitaplar satan Berrak Kitabevi de tahrip edilerek ticaret hayatindan silinmisti O zaman bazi bakkaliye ve magazalarin isimleri Tan levhalarini tasiyordu Bunlar Babiali deki hadiseyi duyar duymaz levhalarini indirmisler veya kazimislardi Karakoy deki Tan mezecisi Petro buna meydan bulamadigi icin bastaki T harfinin uzerine yagli boya ile C harfini yazmis boylece Tan mezecisi Can mezecisi olmustu SonuclariOlaylarin ardindan saldiriya ugrayan diger sosyalist egilimli gazete ve dergilerle birlikte Tan da yayin hayatina son vermek zorunda kaldi SSCB bu olayi hukumetin duzenledigini bunun gercekte Sovyetlere yonelik bir saldiri oldugunu ileri surdu ve Turkiye ye bu konuda bir nota verdi Muhalefet de gosteri ve olaylarin Milli Sef yonetimi ve tek parti rejimi tarafindan duzenlendigini savundu 5 Aralik Carsamba gunu gosterilerle ilgili olarak Sikiyonetim Komutani Korgeneral Asim Tinaztepe nin tebligi butun gazetelerde yayimlanmistir Dun 4 12 1945 Sali gunu universite ogrencilerinin bir kismi iki basin evi ile birkac kitapevine taarruz etmisler ve bu hareketlerine mani olmak isteyen Hukumet inzibat kuvvetlerini dinlemeyerek tasarladiklari sucu islemislerdir Bunlar hakkinda derhal takibat ve tahkikata baslanmistir Bu cok muessif hadiseye katiyen musamaha edilmeyecektir Bu ve benzeri hareketlerin siddetle karsilik gorecegini ve bu gibi kutle toplantilarinin yasak edilmis bulundugunu beyan ve ihtar ederim Tan Olayi sirasinda Istanbul da sikiyonetim olmasina karsin gostericilerden yargilanip mahkum olan olmadi Baskina katilanlar arasinda Suleyman Demirel Ilhan Selcuk Ali Ihsan Gogus Orhan Birgit gibi ilginc isimlerin yer aldigi bilinmektedir Baskinin sorumlularindan hic kimsenin ortaya cikarilamamasina karsin bu toplu linc ve yagma eylemine maruz kalan Tan gazetesinin sahibi Zekeriya Sertel ve esi Sabiha Sertel ile gazete yazarlarindan Nail Cakirhan hakkinda daha once yayimlanmis bazi yazilarindan dolayi davalar acildi Mahkemede Meclis in ve Hukumetin manevi sahsiyetlerine hakaret ile ilgili Anayasa nin 159 uncu ve 173 uncu maddelerinden yargilandilar Mahkeme Sabiha Sertel ve Zekeriya Sertel in birer yil Cami Baykurt un 10 ay Halil Lutfu Dorduncu nun ise dokuz ay 10 gun hapis cezasina carptirilmasina karar verdi 1946 yilinin Subat ayinda tutuklanarak cezaevine gonderildiler Karari temyize goturen Sertel cifti Dorduncu ve Baykurt Yargitay Birinci Ceza Mahkemesi nin 14 Mayis 1946 tarihli karariyla beraat etmisler ve yaklasik dort aylik bir mahkumiyetin ardindan serbest birakilmislardir Tan baskini yalnizca Tan i Gorusler i ya da Sertelleri susturmak icin gerceklestirilmemistir Bu olayla tum muhalif basin organlarina ve CHP ye karsi muhalefete gecen Dortler grubuna da gozdagi verilmis gelecekte yapacaklari muhalefetin bu kesim ile is birligi icinde gelismemesi icin sinir cizmistir Ayrica iki kutuplu yeni dunya duzeninde ABD ile iyi iliskiler kurma ABD den gelecek olan Marshall Yardimi gibi askeri ve ekonomik yardimlardan yararlanma cabasinda olan iktidar icin Tan Baskini ABD ye yurt icinde komunizm tehlikesine karsi mucadele edildigini gostermek acisindan da onemli bir firsat yaratmistir Kaynakca a b Sertel Vakfi 19 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Mart 2008 Yasli Fatih 2019 Antikomunizm Ulkucu Hareket Turkes Turkiye ve Soguk Savas 2019 bas Istanbul Yordam Kitap s 43 ISBN 978 605 172 320 4 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim Zekeriya Sertel 1977 Hatirladiklarim Gozlem Yayinlari s 215 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim a b c d Kurtulus 10 Haziran 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Haziran 2010 Yasli a g e s 48 Yasli a g e s 49 Tekin Erer 1965 Basinda Kavgalar Yeni Matbaa ss 172 175 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim Sabiha Sertel Zekeriya Sertel 2005 Davamiz ve Mudafaamiz Can Yayinlari 29 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Temmuz 2020 Ali Ulvi Ozdemir 2012 Ikinci Dunya Savasi Yillarinda Serteller ve Tan Gazetesi 1939 1945 Ankara Universitesi Turk Inkilap Tarihi Enstitusu Ataturk Yolu Dergisi Sayi 49 ss 179 216 29 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Temmuz 2020 Hulya Oztekin 2015 Tek parti doneminde muhalif bir gazete Tan Korkmaz Alemdar Ed Turkiye de Kitle Iletisimi Dun Bugun Yarin Ankara Gazeteciler Cemiyeti s 190 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim KB1 bakim Editorler parametresini kullanan link