Türkiye'de kadın hakları konusu, Batı dünyasındaki gelişmelere paralel olarak 19. yüzyıl ortalarından itibaren gündeme gelmiştir.
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTloTDJGa0x6RTVNak5mTVRKZk1qbGZVbVZ6YVcxc2FWOUhZWHBsZEdWZlZISmhiWFpoZVY5UVpYSmtaV3hsY21rdWFuQm5Mekl5TUhCNExURTVNak5mTVRKZk1qbGZVbVZ6YVcxc2FWOUhZWHBsZEdWZlZISmhiWFpoZVY5UVpYSmtaV3hsY21rdWFuQm4uanBn.jpg)
İlk dönemde daha çok kadınların eğitim hakkı ile ilgili olarak yapılan düzenlemeler öne çıkmıştır. Avrupa'da yaklaşık aynı yıllarda gerçekleştirilen reformlarla, Osmanlı Devletinin ilk kız idadisi (lisesi) de 1880'de açılmıştır. Viyana Üniversitesi ilk kız öğrencisini 1897'de, Sorbonne 1899'da, Alman üniversiteleri 1895 ile 1905 arasında kabul etmiş iken, İstanbul Darülfünun'unda karma öğretim 1914-1921 yılları arasında gerçekleşmiştir.
Kadınların özel hukuktaki konumuna ilişkin reformlar II. Meşrutiyet döneminde gündeme gelmiş, çok eşlilik ilk kez 1917'de çıkarılan bir yasayla Avrupa normları doğrultusunda düzenlenmiştir. Özel hukukta kadın-erkek eşitliği (bazı istisnalarla) 1926 tarihli Medeni Kanun'la gerçekleşmiştir.
Kadınların siyasi ve mesleki yaşamda hak iddia etmelerinin örneklerine 1908-1914 yıllarından itibaren rastlansa da, bu alanda önemli gelişmeler ancak 1923 sonrasında Cumhuriyet döneminde gerçekleşme fırsatını bulmuştur.
Türkiye'de kadınlar, 1930'da belediye seçimlerinde ve 1934'te genel seçimlerde seçme ve seçilme hakkına kavuşmuştur.
Günümüzde Türkiye'de kadın haklarına dair başlıca sorunlar olarak şunlar gösterilebilir:
Tarihi
Müslümanlıktan önceki çeşitli Türk devletlerinde kadın-erkek eşitliği görülmektedir. Dr. Halit Fikret Kanat'ın Pedagoji Tarihi adlı eserinde “Bir emir, hakan diyor ki şeklinde başlarsa makbul sayılmazdı. Hakan ve hatun emrediyor ki diye başlarsa makbul olurdu. (...) Hakan yalnız başına yabancı devletlerin elçilerini kabul edemezdi. Elçiler hakan sağda, hatun solda olmak üzere ikisinin karşısına çıkabilirdi. Bundan anlaşılıyor ki halka ait hizmetlerde kadının rolü hakan derecesinde büyüktü. (...) Aile içinde velilik hakkı yalnız babaya değil, her ikisine de aitti.”; “Eski Türklerde harem, peçe ve yaşmak yoktu. Kadın her meclise girebilirdi.” ifadeleri yer almaktadır.
İslamiyet’in Arap tesirinin az olduğu Hindistan Orta Asya bölgelerinde kadın hükümdarlara örnek olarak, Delhi Müslüman Türk Devleti Sultanı Raziyye Hatun, Müslüman Mısır tahtında Eyyübi soyundan Melik Salik’in eşi Şecerüd-Dür, İran’ın Kutluk Bölgesi’nde kurulmuş olan Kutluk Devleti’nde Türkan Hatun gösterilebilir.
Osmanlı'da eğitim hakkı
Osmanlı Devleti’nde kadın haklarına dair yasal bir düzen bulunmamaktaydı. Kız çocuklarının eğitim hakkının zaman içinde gelişimi bu konudaki en temel konulardan olmuştur.
Eğitimin ilk basamağı sıbyan mektepleriydi. Genellikle mahalle aralarında ve cami yakınlarında kurulurdu. Kız ve erkek çocukların karma olarak devam ettiği okulların yanı sıra bazı yerlerde yalnız kız çocukları için açılanlar da bulunuyordu. Bunların belli makamlarca düzenlenmiş belirli bir programları yoktu. Kız okullarının kadın hocaları Kur-an’ı ezberleyerek hafız olmuş ve o devrin klasikleşen birkaç kitabını okumayı bilen yaşlı kadınlardı.
Tanzimat devrinden sonra ilk defa Osmanlı Devleti erkek eğitimi yanında kadın eğitimine önem verilmesi gerektiğini ve bu konuda örgütleşmeye gidilmesi gerektiğini kabul etmişlerdir. Kadın eğitimi, devletin genel eğitiminde yer almaya başlamış ve 1858’de kız rüşdiyeleri açılmıştır.
Bu genel eğitim hareketleri dışında sarayda kadınlara Batı musikisi eğitimi verilmekteydi. 1870'te “Darülmuallimat” açılarak kız rüşdiyeleri için kadın öğretmenler yetiştirilmeye başlanmış ve böylece büyük şehir ve kasabalarda giderek yayılmaya başlamıştır.
Tanzimat Dönemi (1839-1908) ile birlikte Batı’da görülen etkiler, Türk kadını açısından da bazı yenilikler getirmiştir. 1876 Kanun-i Esasi ile birlikte temel haklar düzenlendi ve kız ve erkek çocuklarına temel eğitim zorunlu hale geldi. Devamında, Maarif Nazırı Saffet Paşa tarafından, 1869’da Fransa Fransa'nın Duruy Kanunu'ndan (1867) yararlanılan Maarif-i Umumi Nizamnamesi hazırlanmış ve eğitim düzenimize hukuki bir yön verilmiştir. Bu nizamnamede, kadın eğitimi hakkında, okuma-yazma çağındaki çocukların tümüne ilk öğrenim mecburiyeti konulmuş, uygun yerlerde kızlar için orta okul (Rüşdiyeler) açılması düşünülmüş ve İstanbul’da açılması düşünülmüştür. 14 Ekim 1911’de üç rüştiye ve iki idadi sınıftan kurulu İstanbul İnas İdadisi adıyla ilk kız idadisi kurulmuştur. 1913'te İstanbul İnas Sultanisi adı altında ilk kız lisesi açılmıştır. Ayrıca, Kız Teknik, Kız Sanayi Mektepleri açılmıştır. 1914'te kızlara özel İnas Darülfünunu açılmış ve kızlar için en yüksek eğitim müessesesi olmuştur.
I. Dünya Savaşının başlamasıyla, erkeklerin silah başına çağrılmalarıyla, kadınlar devlet hizmetlerinde onların yerlerini almışlardır. Halide Hanım, Nuriye Hanım, II. Mahmud’un kızı divan sahibi, şair Adile Sultan, şair ve bestekâr Leyla Hanım, Cevdet Paşa’nın kızları Fatma Aliye, Emine Sebihe Hanım, bestekâr Cavide Hayri, Kadınlar Dünyasına sahip ve yazar Ülviye Mülan Hanım, kadın hak ve duygularını yazan şair Yaşar Nezihe Hanım ve Fitnat Hanım bunlardan bazılarıdır. Hanımlara Mahsus Gazete, Kadınlar Dünyası, Hanımlar Alemi adlı gazete ve dergilerde kadın hakları savunuldu. Kadın hakları üzerine bu gelişmeler, kadınların eğitimi üzerinde etkili olmuştur.
1916’da İstanbul İnas İdadisi’nin aynı öğrenci ve öğretmen kadrosu ile “Leyli ve Nehari İstanbul Sultanisi” adı altında ilk kız lisesi açılmıştır. 1917’de eğitim süresi bir yıl olan “Ameli Ticaret İnas Şubesi” adı altında Ticaret Okulu Kızlar Şubesi açılmıştır. 1918’de, Erkek ilkokullarında kadın öğretmenlerin de ders verebileceği hakkında Maarif Nezaretince alınan karar yayımlanmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti'nde medeni haklar
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra 1924 yılında Tevhid-i Tedrisat Kanunu’ nun kabul edilmesiyle eğitim tek sistem altında toplanmış ve kadınlarla erkeklere eğitimde eşit imkânlar sunulmuştur. 1925 yılında Kıyafet Kanunu ve 1926 yılında kabul edilen Türk Medeni Kanunu ile kadınların yasal statüsü değişmiş, hem aile içinde hem de bir birey olarak eşit haklar tanınmıştır. Kadınlara 1930’da yerel, 1934'te genel seçimlerde seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. 1998 tarihli Ailenin Korunmasına Dair Kanun, 2002 tarihli Yeni Medeni Kanun, 2003 tarihinde İş Kanunu'ndaki değişiklikler, 2005 yılında Ceza Kanunu'ndaki değişiklikler kadın hakları lehine yasal düzenlemeleri içermektedir. Türkiye ayrıca ‘kadın hakları evrensel beyannamesi’ olarak da tanımlanan Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'nin tarafları arasındadır.
Feride Acar'ın belirttiği gibi, Cumhuriyet reformları kadınların kamu alanına açılmasının kolaylaştırmış ve toplumda kadın-erkek eşitliği fikrine olumlu bir ideolojik anlam yükleyen yeni kuşaklar yaratmaya çalışmıştır. Kadınların insan haklarına ilişkin durum, hukuki açıdan uluslararası standartlara oldukça uygun hale gelmiştir. Ancak çağdaş toplumlarda asla kabul edilemeyecek bazı ayrımcılık örnekleri de halen görülmektedir.
Kadına yönelik şiddet
Dünyada her 3 kadından 1'i hayatında en az bir kez aile içi şiddete maruz kalırken, G-20 üyesi Türkiye'de bu oran diğer gelişmiş devletlere oranla çok daha yüksektir.
Türkiye genelinde kadınların neredeyse yarısı şiddete maruz kalmaktadır. Uzmanlara göre ülke genelinde eşi veya eski eşi tarafından fiziksel şiddete maruz bırakılan kadınların oranı %39. Varoşlarda bu oran %97'lere çıkıyor. Yaşadıkları fiziksel şiddeti kimseye anlatamayan kadınların oranı %48.5. Herhangi bir sivil toplum örgütüne ve polis, savcılık dahil hiçbir kuruluşa başvurmayanların oranı %92. 2023 tarihli bir UNDP raporuna göre, erkeklerin eşlerini dövmesinin meşru olduğuna inanma oranı Türkiye'de yüzde 75'ten fazladır. 2022 tarihli bir başka araştırmaya göre de Türkiye'de kadınların yaşadığı en büyük sorun, şiddettir.
Genel kanının aksine kırsal kesimde ve kentlerde kadına karşı şiddet oranı hemen hemen eşit düzeydedir. Şiddetin en yoğun yaşandığı bölgeler ise Doğu ve İç Anadolu bölgeleridir.
Eski Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'ya göre kadına karşı şiddetle mücadelede, kadın ve erkeklerin duyarlılıklarının artırılması, farkındalık yaratılması ve bilinçlendirilmesi ayrıca şiddet mağduru veya risk altındaki kadınlara sunulan hizmetlerde ise kurumsal mekanizmaların eşgüdüm içinde çalışmalarını sürdürmesi gerekmektedir.
Kadına en temel haklarının iade edilmesinde erkeklerin eğitimine çok önemli rol düştüğü düşüncesiyle 2006 yılı Ağustos'unda askerlik hizmetini yapmakta olan er ve erbaşlara verilen yurttaşlık sevgisi eğitim programına kız çocuklarının eğitimi, kadınların istihdamı ve karar alma mekanizmalarına katılımları, kadına yönelik şiddet, töre cinayetleri, kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği konuları da dahil edildi.
Adalet Bakanlığı tarafından açıklanan istatistiklere göre, Türkiye'de kadın cinayetlerinde 2002'den 2009'a kadar %1.400 oranında artış olmuştur. Aynı verilere göre 2002 yılında 66, 2003'te 83, 2004'te 164, 2005'te 317, 2006'da 663, 2007'de 1011, 2008'de 806, 2009'un ilk 7 ayında ise 953 kadın yaşamını kaybetmiştir.
Türkiye'de aile içi şiddete uğrayan kişilerin korunması için gerekli tedbirlerin alınmasını düzenleyen "Ailenin Korunmasına Dair Kanun", 1998'de yürürlüğe girdi. 2011’de Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu toplantısında, "Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi"ne ilk imza atan ülke Türkiye oldu. Bu anlaşmaya istinaden 2012 yılında 6284 sayılı "Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun" çıkarıldı. Ancak İstanbul’da imzaya açıldığı için İstanbul Sözleşmesi olarak da adlandırılan bu anlaşmadan Türkiye 20 Mart 2021'de çekildi. Bu karar çeşitli tartışma ve protestolara neden oldu.
Daha sonraki dönemde, kadına yönelik şiddet olaylarının önüne geçebilmek ve şiddete maruz kalan kadınlara yardım edebilmek amacıyla KADES isimli bir telefon uygulaması İçişleri Bakanlığı tarafından yürürlüğe kondu.
Eğitim
Kadın haklarının gelişimi açısından önemli bir eşik olan yeterli eğitimin alınması konusu Türkiye'de gelişmekte göstermektedir ancak halen erkek-kadın arasındaki farklılar tam olarak kapanamamıştır.
1975-2000 döneminde üniversite mezunu kadın sayısı 56 binlerden 910 bine kadar yükselirken, okuma yazma bilmeyen kadın sayısı, hala oldukça yüksektir. 2000 yılında Türkiye'de 25 yaşın üzerinde okuma yazma bilmeyen kadın sayısı 4 milyon 625 bin iken bu sayı erkeklerde 1 milyon 176 bin kişiydi. 2008-2022 yılları arasında kadınlarda okuma yazma bilen oranı %86,9'dan %95,9'a, erkeklerde ise bu oran %96,7'den %99,3'e yükselmiştir.
2008 yılında en az bir eğitim düzeyini tamamlayan 25 ve daha yukarı yaştaki kadınların oranı %72,6, erkeklerin oranı %89,8 iken bu oran 2021 yılında ise kadınlarda %87,3, erkeklerde %97,1 oldu.
Kız çocuklarının eğitiminin önündeki engeller
Farklı kentlerde değişiklik göstermekle birlikte, bu konudaki ortak noktalar şöyle sıralanabilir:
- Okul ve dersliklerin yetersizliği;
- Okulların yerleşim yerlerinden uzak olması ve birçok ailenin kız çocuklarının bu kadar yol gitmesini istememeleri;
- Ailelerin, çocuklarını, fiziksel koşulları elverişsiz, örneğin tuvaletsiz, su şebekesi olmayan okullara göndermek istememeleri;
- Birçok ailenin ekonomik güçlük içinde olması;
- Ailelerin erkekleri kızlara göre önde tutan geleneksel önyargıları;
- Çocukları evde çalıştırarak aile gelirine ek katkı sağlama eğilimi;
- Birçok ailenin kızlarının bir an önce evlenmesini eğitimden daha önemli görmesi;
- Kırsal bölgelerde kadın rol modellerinin nadiren görülmesi ya da hiç olmaması;
Buna karşılık, 1975-2000 döneminde kadınların eğitimde büyük mesafe kaydettikleri de görülmüştür. Nitekim dönem başında:
- 1 milyon 920 bin seviyesinde olan ilkokul mezunu kadınların sayısı 7 milyon 644 bine,
- 167 bin olan ortaokul mezunu sayısı 896 bine,
- 199 bin olan lise mezunu sayısı da 1 milyon 539 bine çıktı.
- Üniversite mezunu kadın sayısı da 56 binlerden 910 bine kadar yükseldi.
Mesleki eğitim
Kız çocuklarına mesleki eğitim vermek amacıyla Kız Teknik Öğretim Müdürlüğü 1933 yılında kuruldu.
Kadın iş gücü
Türkiye'de kadınların iş gücüne katılım oranları son derece düşüktür. 2021 KONDA verilerine göre Türkiye'de kadınların %56'sı ev kadınıdır. Kadınların %16'sı işçi veya esnaf, %8'i beyaz yakalı, %6'sı emekli, %8'i öğrenci, %4'ü işsiz, %2'si ise çalışamaz haldedir. Kadın istihdamı hususunda 2011'den beri özellikle işçi ve esnaf kategorisinde büyüme meydana gelmiş ve ev kadınlarının oranı azalmıştır.
Çalışan erkek sayısı yaklaşık 17 milyon iken çalışan kadın sayısı 6 milyon civarında, yani erkeklerin üçte biri oranındadır. Kadınlardaki işsizlik oranı yüzde 9.4 iken, erkeklerde işsizlik oranının yüzde 10.7 olması kadın işsizliğinin daha düşük olduğu kanısı yaratıyor. Ancak bunun nedeni, kadınların işgücüne daha az katılması. Türkiye'de tarım dışı kadın çalışanların oranı hızla artıyor. 1997 yılında yüzde 17.7 olan bu oran 2003 yılına gelindiğinde yüzde 20.6'ya çıktı Tüm bunlara rağmen, kadın ve erkek çalışanların ücret dengesizliği devam ediyor. Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayımlanan 2009 Küresel Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi'nde, 134 ülke arasında 129. sırada yer almıştır.
Ağır işler
1936'da kadınların yer altında ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılması, ile yasaklandı.
Siyaset
Kadınlar siyasi hayatta da var olma mücadelesine ilk kez 1923 yılında başladı. Kadınlar, ilk kadın partisi Kadınlar Halk Fırkası'nı, Nezihe Muhittin'in başkanlığında 1923 yılında kurmak istedi. Ancak partinin kuruluşuna, kadınlara oy hakkı tanımayan 1909 tarihli Seçim Kanunu gereğince valilikçe izin verilmediği için parti girişimi dernekleşme ile sonuçlandı.
29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte kadınların kamusal alana girmesini sağlayan yasal ve yapısal reformlar hızlandı. Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun 3 Mart 1924'te çıkarılmasıyla tüm eğitim kurumları Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlanırken, kızlar da erkeklerle eşit haklarla eğitim görmeye başladı.
Kadınlara siyasetin kapısını aralayan Belediye Yasası, 1930 yılında çıkarıldı. Böylece kadınlar belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı kazandı.
8 Şubat 1935'te TBMM Beşinci Dönem seçimleri sonucunda 17 kadın milletvekili, ilk kez meclise girdi. 1936'da yürürlüğe giren İş Kanunu ile kadınların çalışma hayatına düzenleme getirildi.
Kadınlara köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclisine seçilme hakları ise 1933 yılında Köy Kanunu'nda değişiklik yapılarak verildi. Kadınlara siyasetin kapısı 1934'te yapılan Anayasa değişikliği ile seçme ve seçilme hakkı tanınmasıyla tam olarak açıldı ve ilk kadın milletvekilleri TBMM'de yerlerini aldı.
1950 yılında ilk kadın belediye başkanı Müfide İlhan Mersin'den seçildi.
İlk kadın bakan Türkan Akyol, 1971 yılında göreve atandı.
17 Kasım 1972'de Türkiye Ulusal Kadınlar Partisi kuruldu. Parti, 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında, askerî mahkemenin kararı doğrultusunda 16 Ekim 1981 tarihinde kapatıldı.
1989 yılında kadınlara da kaymakamlık yolu açıldı. İçişleri Bakanlığı, kaymakamlık sınavlarına kadınların da alınacağını açıkladı. Kadının çalışmasını kocanın iznine bağlayan Medeni Kanun'un 159'uncu maddesi, Anayasa Mahkemesi'nce 1990 tarihinde iptal edildi.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kadın vali Lale Aytaman, 1991 yılında Muğla'ya atandı. 1993'te İstanbul Üniversitesi'nde ilk Kadın Araştırmaları Ana Bilim Dalı açıldı ve yüksek lisans programı vermeye başladı. Aynı yıl Kadın Dayanışma Vakfı, Altındağ Belediyesinin desteğiyle kadın danışma merkezi ve kadın sığınma evini açtı.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Başbakan koltuğuna ilk kez bir kadın oturdu. Türkiye'nin ilk kadın başbakanı Tansu Çiller, 25 Haziran 1993 tarihinde hükûmeti kurdu.
Nüfusun yarısını oluşturan kadınların Meclisteki temsil oranı oldukça azdır. Genel seçimlerde seçme ve seçilme hakkının kazanıldığı 1935'ten 2009'a kadar Meclis'e 8 bin 794 erkek vekile karşılık sadece 236 kadın girebildi.
2021 yılı itibarıyla ülke parlamentolarındaki kadın ortalaması %26 iken Türkiye’de %17'dir. Bu oran Avrupa ülkelerinde %30; Asya ülkelerinde %20, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde %17,5 seviyesindedir. Benzer şekilde Türkiye'de Belediye Başkanlarının sadece %3'ü, belediye meclisleri üyelerinin ise %11’i kadındır. Bu durum nüfusla karşılaştırılacak olunursa temsilde adaletsizliğin tipik göstergesidir.
Çok eşliliğin kaldırılması ve boşanma hakkı
Erkeğin çok eşliliği ve tek taraflı boşanmasına ilişkin düzenlemelerin kaldırıldığı, kadınlara boşanma hakkı, velayet hakkı ve malları üzerinde tasarruf hakkı tanıyan Türk Medeni Kanunu, 17 şubat 1926'da kabul edildi.
Türkiye'de evlenen yabancı erkekler yasalar hükmüyle vatandaşlığa geçemezler, fakat yabancı kadınlar geçebilir.
2010 İstatistiklerine göre Türkiye'de 5 ilin nüfusu kadar doğu bloğundan gelen kaçak kadın çalışmaktadır. Mecliste yasa dışı göçmen ticaretine gösterilen dikkat çekici tolerans ile eşine genelde güvenen Türk kadını kontrastı ise dünyada birinci sırada yerini korumaktadır. Bunun getirisinde birçok sahte evlilik de yapılmakta ve benzer politikalar sonucunda yaşanan yasa dışı kadın nüfusu fazlası ile de sosyal ve çalışma imkânları halihazırda kısıtlı olan ve halen tek güvencesi kocası olmak durumunda bırakılmış, belediye ve sosyal çalışmalarda yüksek sertifikalar veya cep harçlığı hariç kontenjan bulması imkânsız olan vatandaş kadınların ülkede yapılan iş değiştirme, eş değiştirme, gelir dağılımında düşüş ve seks işçiliğinde, AIDS riskinde ise bu nedenle 90'lı yılların başından bu yana hızlı bir artış gözlemlenmektedir.
Doğum izni ve yardımı
Kadınların en önemli sorunlarından olan doğum izni, ilk kez 1930 yılında düzenlendi.
Kadınlara doğum yardımı ilk kez 1945 yılında 4772 sayılı yasa ile düzenlendi. Yaşlılık sigortasının kadın ve erkekler için eşit esaslara göre düzenlenmesi ise 1949 yılında çıkarılan yasa ile gerçekleşti.
Sağlık Bakanlığı bünyesinde ana çocuk sağlığı hizmetleri verilmesine 1952 yılında başlanırken, gebeliği önleyici araçların satış ve dağıtımının serbest bırakılmasını ve tıbbi zorunluluk halinde kürtaj hakkı tanınmasını düzenleyen 'Nüfus Planlaması Hakkında Kanun' 1965 yılında çıkarıldı.
Eşit değerde iş için kadın ve erkek işçiler arasında ücret eşitliğini sağlayan ILO sözleşmesi 1966 yılında onaylandı.
1983'te 2827 nolu Nüfus Planlaması Hakkında Kanunda yapılan düzenlemelerle, 10 haftaya kadar olan gebeliklerde tıbbi gereklilik olmadığı hallerde isteğe bağlı kürtaja ve gönüllü cerrahi sterilizasyon yöntemlerinin kullanımına izin verilmiştir. Kürtaj/istemli düşük/gebeliği sonlandırma için kadın eğer 18 yaşın üzerindeyse ve evli değilse kendi isteği, evliyse kocasının da onayı, 18 yaşından küçük ise vasisinin de onayı gerekiyor. Ayrıca TCK nun 99.madde ve 6. fıkrasına göre tecavüz sonucu oluşan gebeliklerde 20 haftaya kadar gebeliğin sonlandırılması suç oluşturmuyor, kanun buna onay veriyor.
Her nasılsa, Türkiye'de 2000'li yılların başlarında Türkiye'de daha tartışılabilir hale gelen doğum, süt izni yasasının daha yaptırımlısı ise (1 sene doğum izni gibi) Rus kadınlarını ve sosyolog yazarlarına göre daha önce Doğu Bloku ülkelerinde uygulanmış ve acı su-altın kase olarak, kadınların işsiz kalmaları ve seks göçünde asıl nedeni teşkil etmiştir.
Ayrımcılıkla mücadele
Türkiye, Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'ni 1985 yılında imzaladı. Sözleşme bir yıl sonra yürürlüğe girdi. 1985 yılında 'Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda kadın konusu, ilk kez bir sektör olarak yer aldı ve bu konuda politikalar belirlendi.
İlk 'Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi', 1989 yılında İstanbul Üniversitesi'nde kuruldu. Bugün üniversiteler bünyesinde kurulan bu merkezlerin sayısı 13'e ulaştı.
Tecavüzle mücadele
Tecavüz mağdurunun seks işçisi olması halinde cezanın indirilmesini öngören Türk Ceza Kanunu'nun 438'inci maddesi, TBMM tarafından 1990 yılında yürürlükten kaldırıldı.
Yerel yönetimler özellikle şiddete uğrayan kadınlara yönelik hizmet vermeye başlarken, Türkiye'de ilk kadın sığınma evi, Bakırköy Belediyesi tarafından 1990 yılında açıldı.
Yaşam beklentisi
2005 yılı için kadınların yaşam beklentisi 71.3 yıl olarak hesaplanırken, 2030 yılında ortalama yaşam beklentisinin 76 yıla çıkacağı öngörülüyor. Bu tarihte Türkiye'deki kadın sayısının erkek sayısının önüne geçmesi bekleniyor.
2030 yılında Türkiye'deki kadın sayısının 46 milyon 854 bin, erkek sayısının da 46 milyon 841 bin olacağı tahmin ediliyor.
Kadının kendi soyadını kullanabilmesi
Türkiye'de kadınlar eşlerinin soyadını kullanmak zorundadır. Kendi soyadlarını da isterlerse "kocalarınınki ile birlikte" kullanabilirler. Pek çok gelişmiş devlette kadınlar diledikleri soyadını kullanabilirler. 2011 yılında aile mahkemelerinde bazı kadınların sadece kendi soyadlarını kullanabilmek için açtıkları dava sonucunda yapılan incelemede Anayasa Mahkemesi, Türk Medeni Kanunu'nun "Evlenen kadının kocasının soyadını alması ya da kocasının soyadının önünde önceki soyadını kullanması"na ilişkin hükmünü anayasaya aykırı bulmadı.
28 Nisan 2023'te alınan karar ile 721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 187. maddesinin birinci cümlesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir ve Türkiye'deki kadınlara isterlerse kendi soyadlarını kullanabilme hakkı verilmiştir.
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTlpTDJKaUwwSjFibVJsYzJGeVkyaHBkbDlDYVd4a1h6RXpOeTB3TVRJMk1EUWxNa05mUkdWdGIyNXpkSEpoZEdsdmJsOXBibDlrWlhKZlZDVkRNeVZDUTNKclpXa3VhbkJuTHpRd01IQjRMVUoxYm1SbGMyRnlZMmhwZGw5Q2FXeGtYekV6Tnkwd01USTJNRFFsTWtOZlJHVnRiMjV6ZEhKaGRHbHZibDlwYmw5a1pYSmZWQ1ZETXlWQ1EzSnJaV2t1YW5Cbi5qcGc=.jpg)
Fotoğrafın orijinal metni (Almancadan): "Türk kadınları bir protesto yürüyüşünde, ama kadın hakları için değil, vatanın istiklâli ve hürriyeti için yürüyorlar. Bir siyasî yürüyüş olup işgal güçlerine (İngiliz ve Fransız) karşı." İstanbul 1922 (Fotoğraf Alman Federal Arşivleri'nde bulunuyor)
Türkiye'de kadın hakları kronolojisi
Cumhuriyet öncesi
1843: Türk kadınları ilk kez, Tıbbiye Mektebi bünyesinde aldıkları ebelik eğitimi ile sosyal yaşamda yerlerini almaya başladı.
1847: Kız ve erkek çocuklara eşit miras hakkı tanıyan yayımlandı.
1856: Osmanlı topraklarında kadınların köle ve cariye olarak alınıp satılmaları yasaklandı.
1858: yılında yayımlanan 'Arazi Kanunnamesi'nde mirasın kız ve erkekler arasında eşit olarak paylaştırılacağı hükmü yer alırken, kadınlar miras yoluyla mülkiyet hakkını kazandı. Aynı yıl Kız Rüştiyeleri açıldı.
1869: Kadınlar ilk dergilerine 1869 yılında kavuştu. Kadınlar için ilk sürekli yayın olarak nitelenen haftalık 'Terakk-i Muhadderat' dergisi yayımlanmaya başlandı.
1869: Kızların eğitimine ilk kez yasal zorunluluk getiren 'Maarif-i Umumiye Nizamnamesi' ise 1869 yılında yayımlandı. Bundan bir yıl sonra da kız öğretmen okulu 'Dar-ül Muallimat' açıldı.
1871: Evlilik sözleşmesinin resmi memur önünde yapılması, evlenme yaşının erkeklerde 18, kadınlarda 17 olması ve zorla evlendirmelerin geçersiz sayılmasını düzenleyen Hukuk-ı Aile Kararnamesi 1871'de çıkarıldı.
1876: 1876'da ise ilk anayasa olan Kanun-i Esasi ile kız ve erkekler için ilköğretim zorunlu hale getirildi.
1897: Giderek sosyal yaşamda daha çok yer almaya başlayan kadınlar, iş hayatına ilk olarak 1897 yılında 'ücretli işçi' olarak atıldı. Kadınların devlet memuru olmak içinse bu tarihten itibaren 16 yıl beklemeleri gerekti.
1913: Kadınlar ilk kez 1913 yılında devlet memuru olarak çalışmaya başladı. Bunun ardından bir yıl sonra kadınlar, tüccar ve esnaf olarak da iş hayatına girişti.
1914: Kızlar için ilk yüksek öğretim kurumu, 1914 yılında 'İnas Darülfünunu' adı altında açıldı.
1922: Kadınlar bilim dünyasıyla ilk kez 1922 yılında tanıştı. Bu tarihte yedi kız öğrenci, Tıp Fakültesi'ne kayıt yaptırarak eğitime başladı.
Cumhuriyet Dönemi, 1923-1950
1924: Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğrenim Birliği) çıkarıldı Böylece eğitim laikleştirilerek tüm eğitim kurumları Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlandı Kız ve erkekler eşit haklarla eğitim görmeye başladı.
1926: Türk Medeni Kanunu'nu ile erkeğin çok eşliliği ve tek taraflı boşanmasına ilişkin düzenlemeler kaldırıldı, kadınlara boşanma hakkı, velayet hakkı ve malları üzerinde tasarruf hakkı tanındı.
1930: Kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanındı.
1930: Doğum izni düzenlendi.
1933: Kız çocuklarına mesleki eğitim vermek amacıyla Kız Teknik Öğretim Müdürlüğü kuruldu.
1933: 'nda değişiklik yapılarak kadınlara köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclisine seçilme hakları verildi.
1934: Anayasa değişikliği ile kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı.
1936: İş Kanunu yürürlüğe girdi. Kadınların çalışma hayatına düzenleme getirildi.
1937: Kadınların yeraltında ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılmasını yasaklayan 1935 tarihli 45 sayılı ILO sözleşmesi kabul edildi.
1945: Analık sigortası (doğum yardımı) 4772 sayılı yasa ile düzenlendi.
1949: Yaşlılık sigortasının kadın ve erkekler için eşit esaslara göre düzenlenmesi 5417 sayılı yasa ile sağlandı.
Cumhuriyet Dönemi, 1950'den sonra
1952: Sağlık Bakanlığı bünyesinde ana çocuk sağlığı hizmetleri verilmeye başladı.
1965: Gebeliği önleyici araçların satış ve dağıtımının serbest bırakılmasını ve tıbbi zorunluluk halinde kürtaj hakkı tanınmasını düzenleyen çıkarıldı.
22 Aralık 1966: Eşit değerde iş için kadın ve erkek işçiler arasında ücret eşitliğini sağlayan 1951 tarihli 100 sayılı ILO sözleşmesi onaylandı.
27 Mayıs 1983: 10 haftaya kadar olan gebeliklerin kürtajla sona erdirilmesi ve gönüllü cerrahi sterilizasyon yöntemlerine izin verilmesi Nüfus Planlaması Hakkında Kanun'da yapılan değişiklikle sağlandı. Kürtaj için evli kadınlara kocadan izin alma koşulu getirildi.
1985: Türkiye, Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesini (CEDAW) imzaladı ve sözleşme ertesi yıl yürürlüğe girdi.
1985: 5. Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda kadınlar konusu ilk kez ayrı bir başlık olarak yer aldı ve bu konuda politikalar belirlendi.
1987: Kadınlar konusuna odaklanmış ilk resmi kurum olan Devlet Planlama Teşkilatı Kadına Yönelik Politikalar Danışma Kurulu kuruldu.
1989: İstanbul Üniversitesi'nde ilk kuruldu. Bugün üniversiteler bünyesinde kurulan bu merkezlerin sayısı yurt çapında 13'e ulaştı.
24 Ocak 1989: İçişleri Bakanlığı kaymakamlık sınavlarına kadınların da alınacağını açıkladı.
29 Kasım 1990: Kadının çalışmasını kocanın iznine bağlayan Medeni Kanun'un 159. maddesi Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildi. İptal kararı 2 Temmuz 1992 tarih ve 21272 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandı.
1990: Mağdurun seks işçisi olması halinde tecavüz cezasının indirilmesini öngören Türk Ceza Kanunu 438. maddesi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yürürlükten kaldırıldı.
14 Nisan 1990: Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, ilk kadın kütüphanesi ve bilgi merkezini açtı.
1990: Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü bünyesinde, şiddete uğrayan kadınlara ve çocuklara destek hizmeti vermek üzere ilk açılmaya başlandı. 2000 yılı itibarıyla bu sayı yediye yükselirken kapasiteleri 170'e ulaştı.
1990: 422 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Kadının Statüsü ve Sorunları Başkanlığı kuruldu. 25 Ekim 1990 tarihinde kadın sorunları konusunda ulusal çapta bir mekanizma olarak Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü () 3670 sayılı kanunla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na bağlı olarak kuruldu ve 24 Haziran 1991 tarihinde de Başbakanlığa bağlandı.
Eylül 1990: Yerel yönetimler kadın konusunda özellikle şiddete uğrayan kadınlara yönelik hizmet vermeye başladı. Türkiye'deki ilk kadın sığınma evi tarafından açıldı.
20 Şubat 1992: Birleşmiş Milletler Uluslararası Kadının İlerlemesi İçin Araştırma ve Eğitim Merkezinin () toplantısında, Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü Türkiye'de kadın konusunda irtibat noktası olarak kabul edildi ve BM ile işbirliği içinde program ve projeler uygulanmaya başlandı.
1992: Cinsiyete dayalı veri tabanı oluşturulması amacıyla Devlet İstatistik Enstitüsü'nde Toplumsal Yapı ve Kadın İstatistikleri Şubesi kuruldu.
1993: İstanbul Üniversitesi'nde ilk Kadın Araştırmaları Ana Bilim Dalı açıldı ve yüksek lisans programı vermeye başladı. Bugün Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı açarak Yüksek Lisans Programı veren üniversite sayısı dörde ulaştı.
1993: , desteğiyle kadın danışma merkezi ve kadın sığınma evini açtı.
1993: Halk Bankası'nca kadınları girişimciliğe özendirmek amacıyla kadınlara özel, düşük faizli kredi uygulaması başlatıldı.
1994: Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü bünyesinde, şiddete uğrayan kadınlara hukuki ve psikolojik danışmanlık, girişimcilik ve el emeğinin değerlendirilmesi konularında hizmet vermek amacıyla (3B) kuruldu.
5 Nisan 1994: Dünya Bankası ile kadın konulu projeler yürütülmeye başlandı. Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nde bir Dokümantasyon Merkezi kuruldu.
1994: Türkiye Kahire'de yapılan Birleşmiş Milletler Nüfus ve Kalkınma Konferansına katıldı. Konferans'da kadının statüsü ve sağlık ilişkisini vurgulayan "üreme sağlığı" kavramı üzerinde özellikle duruldu ve kadın sağlığında "bütüncül" bir yaklaşım benimsendi. Bu yaklaşım doğrultusunda Sağlık Bakanlığı koordinatörlüğünde ilgili kesimlerden sağlanan katılımla "Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması Ulusal Eylem Planı" hazırlandı. 1998 yılında kamuoyuna sunulan Eylem Planı 6 ana çalışma grubu tarafından oluşturuldu. Kadının Statüsü grubunun koordinasyonunu Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü üstlendi.
1995: Kurulduğundan bu yana, açtığı kadın danışma merkezi ile şiddete uğrayan kadınlara danışmanlık hizmeti veren Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, ilk kadın sığınağını açtı.
Kasım 1995: Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından bölgedeki kadınların durumunun iyileştirilmesi ve kalkınma sürecine entegre edilmesi amacıyla planlanan Çok Amaçlı Toplum Merkezlerinin () ilki Urfa'da açıldı. 2000 yılı itibarıyla bölgedeki sayısı 21'e ulaştı.
29 Haziran 1996: Anayasa Mahkemesi Türk Ceza Kanunu'nun erkeğin zinasını suç olarak düzenleyen 441. maddesini anayasanın eşitlik ilkesine aykırılığı gerekçesiyle iptal etti. 27 Aralık 1996 tarih ve 228600 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararda verilen bir yıllık süre içinde yasal düzenleme yapılmaması nedeniyle erkeğin zinası 27.12.1997 tarihinden itibaren suç olmaktan çıktı.
1996: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bünyesinde "" kuruldu.
1997: Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda 13 il valiliği bünyesinde "" kuruldu.
22 Mayıs 1997: Kadının evlendikten sonra kocasının soyadını almakla birlikte, kendi soyadını da kullanabilmesi Medeni Kanun'un 153. maddesinde yapılan değişiklikle sağlandı.
19 Kasım 1997: Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nün önerisi üzerine İçişleri Bakanlığı'nca nüfus cüzdanlarında medeni hâl kısmında "evli/ bekar/ dul/ boşanmış" gibi ifadelerin yerine sadece "evli" veya "bekar" ifadelerinin kullanılmasını düzenleyen genelge yayımlandı.
13 Kasım 1997: Türkiye Cumhuriyeti, amacı uzman bakanların çalışma alanları ile ilgili konularda Avrupa Konseyi faaliyetlerine etkin bir şekilde katılmalarını teşvik etmek olan Kadın-Erkek Eşitliğinden Sorumlu Avrupa Bakanlar Konferansı'nın dördüncüsüne ev sahipliği yaptı.
23 Haziran 1998: Anayasa Mahkemesi kadının zinasını suç olarak düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun 440. maddesini anayasanın eşitlik ilkesine aykırılığı gerekçesiyle iptal etti. Gerekçeli karar 13 Mart 1999 tarih ve 23638 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandı.
17 Şubat 1998: Yeni Türk Medeni Kanunu Tasarısı Adalet Bakanlığı ve Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nün ortaklaşa yaptığı bir toplantı ile kamuoyunun bilgisine sunuldu.
21 Ekim 1998: Adalet Bakanlığı, Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü ve kadın kuruluşlarının oluşturduğu gündem sonucunda bekaret kontrolünün, ancak takibi şikayete bağlı suçlarda, mağdurun rızası alınarak, ırza geçme gibi re'sen takip edilen suçlarda ancak hakim kararı ile gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise Cumhuriyet savcısının yazılı izni ile yapılabileceğini düzenleyen bir genelge yayınladı.
1998: İçişleri Bakanlığı'nca nüfus cüzdanlarında yapılan düzenlemeye paralel olarak 'nce verilen dul ve yetim tanıtım kartlarındaki "Emekliye Yakınlığı" bölümünde yer alan "dul kadın vb." ifadelerin yerine sadece "eşi, kızı, oğlu, annesi, babası" gibi ifadelerin kullanılması sağlandı.
17 Ocak 1998: Aile içi şiddete uğrayan kişilerin korunması için gerekli tedbirlerin alınmasını düzenleyen 4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun yürürlüğe girdi.
1998: 'nda yapılan bir değişiklikle aile reisinin beyanname vermesi esası kaldırılarak kadınların kocalarından ayrı olarak beyanname vermesi sağlandı.
1998: Kadınlara yönelik danışma merkezleri çalışmaları başta Ankara ve İstanbul olmak üzere Barolar tarafından da başlatıldı. Barolar bünyesindeki Kadın Hakları/Hukuku Komisyonları arasında koordinasyonu sağlamak amacıyla "Türkiye Barolar Birliği Kadın Hakları Komisyonları Ağı ()" kuruldu. Giderek artan komisyonların sayısı 2001 yılı itibarıyla kırk civarına vardı.
Eylül 1999: Türkiye, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığı Önleme Sözleşmesi'ni onaylarken koyduğu aile hukukunu ilgilendiren 15 ve 16. maddelerine ilişkin çekinceleri kaldırdı.
1999: Kadın erkek eşitliği açısından önemli değişiklikler içeren Medeni Kanun Tasarısı hazırlanarak Türkiye Büyük Millet Meclisine sunuldu.
8 Eylül 2000: Ek İhtiyari Protokol Türkiye tarafından imzalandı. Onay aşaması için Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine alındı. Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesinin daha etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamak amacıyla Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan Ek İhtiyari Protokol ile Sözleşmenin taraf devletler tarafından ihlali durumunda kişilere ve kişilerden oluşan gruplara başvuru hakkı tanınmakta ayrıca uygulamaları denetlemek üzere Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi (CEDAW) Komitesine yapılacak şikayetleri kabul etme ve inceleme yetkisi tanınmaktadır.
24 Kasım 2000: Türkiye'de giderek artmakta olan karşı kamuoyu oluşturmak üzere "25 Kasım Kadınlara Karşı Şiddete Hayır Günü" nedeniyle Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü ve Şanlıurfa Valiliği işbirliği ile "Kadına Yönelik Şiddet" konulu bir panel düzenlendi. Panel resmi düzeyde töre cinayetlerine karşı duruşun zeminini oluşturdu.
17 Şubat 2001: Türk Medeni Kanunu'nun yıldönümü nedeniyle TBMM Adalet Komisyonunda görüşülmekte olan Medeni Kanun Tasarısının eşitlikçi özünün korunarak yasalaşması için Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü ve kadın kuruluşları tarafından kamuoyu oluşturma faaliyetlerinde bulunuldu. Kadın dernekleri ve diğer sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla "Medeni Yasa Tasarısı İçin Hep Birlikte" yürüyüşü gerçekleştirildi.
21 Haziran 2001: TBMM Adalet Komisyonunca kabul edilen Türk Medeni Kanunu Tasarısı Genel Kurula sevk edildi.
22 Kasım 2001: Yeni Türk Medeni Kanununun TBMM tarafından kabul edildi.
1 Ocak 2002: Yeni Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdi.
30 Temmuz 2002: CEDAW Ek İhtiyari Protokolünün onaylanması
7 Ocak 2008: Avrupa Konseyi bünyesinde oluşturulan Kadınlara Yönelik Şiddetle Mücadele Gücü tarafından yürütülecek "Aile İçi Şiddet Dahil, Kadınlara Yönelik Şiddetle Mücadele Kampanyası" çerçevesinde Avrupa Konseyi'nce nakdi hibe verilmesine ilişkin anlaşmanın yürürlüğe girmesine dair karar 26749 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
Dipnotlar
- ^ Erkeç, A. (2020). "Türkiye'de kadınların toplum içinde yaşadığı en büyük sorun 'şiddet'". aa.com.tr. Erişim tarihi: 21 Ekim 2023.
- ^ "Türkiye'de kadınların en büyük sorunu şiddet, işsizlik ve kadın erkek eşitsizliği". evrensel.net. 2019. 24 Aralık 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Ekim 2023.
- ^ Kanat, H. F. (1948). Pedagoji tarihi. Milli Eğitim Basımevi.
- ^ Gökdemir, A. (2017). "OSMANLI KUR'ÂN EĞİTİM MERKEZLERİ: DÂRÜLKURRÂLAR VE SIBYAN MEKTEPLERİ". Edebali İslamiyat Dergisi. 1 (2). ss. 43-60.
- ^ Şanal, M. (2009). "Osmanlı İmparatorluğu'nda Kız Öğretmen Okulunun (Dârülmuallimât) Kuruluşu, Okutulan Dersler ve Kapatılışı". Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, 26. s. 225.
- ^ Çağır & Türk, M. (2017). "1869 Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ve Türk Eğitim Tarihindeki Yeri". Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi. 4 (11). ss. 37-50.
- ^ Uyar & Ertuğrul, Ç. (2020). "TÜRKİYE'DE KADINLARIN YÜKSEKÖĞRENİM HAKKINI ELDE ETMESİ: DARÜLFÜNUN'DA KADIN VE İNAS DARÜLFÜNUNU". ESOGÜ Tarih Dergisi. 3 (1). ss. 66-92.
- ^ . cumhuriyet.com.tr. 1 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ekim 2023.
- ^ . cumhuriyet.com.tr. 14 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ekim 2023.
- ^ Atlas, M. İ. . aa.com.tr. 11 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ekim 2023.
- ^ Acar, F. "Türkiye'de Kadınların İnsan Hakları: Uluslararası Standartlar, Hukuk ve Sivil Toplum" (PDF). ankara.edu.tr. Erişim tarihi: 21 Ekim 2023.
- ^ . 2 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2008.
- ^ a b c 10 Kadından 4'ü Şiddet Mağduru 14 Şubat 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde . TRT.HABER. Erişim: 12 Şubat 2009
- ^ "BM raporu: Türkiye'de halkın dörtte üçü erkeklerin eşlerini dövmesini meşru görüyor". bbc.com. 30 Haziran 2023. 14 Haziran 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Ekim 2023.
- ^ Elden, N. (29 Mart 2022). "Toplumsal cinsiyet ve kadın algısı araştırması: Kadınların toplumda karşılaştığı en büyük sorun şiddet". bbc.com. 22 Haziran 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Ekim 2023.
- ^ Askerde kadın eğitimi İnternetHaber.com. Erişim: 15 Mayıs 2009
- ^ a b TBMM Tutanak Dergisi 9 Ağustos 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Dönem: 23, Cilt: 65, Yasama Yılı: 4, Tarih: 1 Nisan 2010. 30 Aralık 2010 tarihinde erişildi.
- ^ . istanbulsozlesmesi.org. 1 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ekim 2023.
- ^ (PDF). mevzuat.gov.tr. 2 Kasım 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ekim 2023.
- ^ "İstanbul Sözleşmesi: Türkiye, Cumhurbaşkanlığı kararı ile anlaşmadan çekildi". bbc.com. 20 Mart 2021. 19 Mart 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Ekim 2023.
- ^ . icisleri.gov.tr. 15 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ekim 2023.
- ^ . tuik.gov.tr. 26 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ekim 2023.
- ^ "İstatistiklerle Kadın, 2022". tuik.gov.tr. 26 Ekim 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Ekim 2023.
- ^ Bora & Taş, V., A. (2017). "KIZ ÇOCUKLARININ ORTAÖĞRETİME GÖNDERİLMEME NEDENLERİ". Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. 7 (1). ss. 89-106. 23 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Ekim 2023.
- ^ Çolak & Tüzel İşeri, İ. (2022). "KADINLARIN OKULU TERK ETME NEDENLERİ VE KIZ ÇOCUKLARININ EĞİTİMİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ". Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. Cilt 64. ss. 24-50.
- ^ . interaktif.konda.com.tr. 27 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2023.
- ^ The Global Gender Gap Index 2009 rankings 10 Ekim 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., World Economic Forum, 28 Ekim 2009 tarihinde erişildi.
- ^ Sertoğlu, Sedat (26 Kasım 1972). "Kadınlarında partisi oldu". Milliyet - Magazin. s. 2.
- ^ "Kadınlar Partisi yarın kuruluyor". Milliyet. 16 Kasım 1972. ss. 1-9.
- ^ Kazancıbaşı, Esra (6 Mayıs 2007). "Oyum kadınlar partisine!". Haberturk.com. 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Mart 2015.
- ^ . tbmm.gov.tr. 27 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Mart 2015.
- ^ Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı TRT/HABER
- ^ Sancar, S. (2023). "Kadın Hakları Siyaseti: Siyasetin Eril Karakterini Değiştirmek". 47 (1). s. 448.
- ^ Yargı kadını kocasının soyadına mahkûm etti 23 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Radikal.com.tr. Erişim: 21 Ekim 2011.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 29 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Mayıs 2023.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Turkiye de kadin haklari konusu Bati dunyasindaki gelismelere paralel olarak 19 yuzyil ortalarindan itibaren gundeme gelmistir 29 Aralik 1923 tarihli Resimli Gazete de Istanbul hanimlarinin on on bes senelik bir mucadeleden sonra elde ettikleri ilk hurriyet mukafati Vapur ve tramvay perdelerinin ilgasi altyazili cizim Ilk donemde daha cok kadinlarin egitim hakki ile ilgili olarak yapilan duzenlemeler one cikmistir Avrupa da yaklasik ayni yillarda gerceklestirilen reformlarla Osmanli Devletinin ilk kiz idadisi lisesi de 1880 de acilmistir Viyana Universitesi ilk kiz ogrencisini 1897 de Sorbonne 1899 da Alman universiteleri 1895 ile 1905 arasinda kabul etmis iken Istanbul Darulfunun unda karma ogretim 1914 1921 yillari arasinda gerceklesmistir Kadinlarin ozel hukuktaki konumuna iliskin reformlar II Mesrutiyet doneminde gundeme gelmis cok eslilik ilk kez 1917 de cikarilan bir yasayla Avrupa normlari dogrultusunda duzenlenmistir Ozel hukukta kadin erkek esitligi bazi istisnalarla 1926 tarihli Medeni Kanun la gerceklesmistir Kadinlarin siyasi ve mesleki yasamda hak iddia etmelerinin orneklerine 1908 1914 yillarindan itibaren rastlansa da bu alanda onemli gelismeler ancak 1923 sonrasinda Cumhuriyet doneminde gerceklesme firsatini bulmustur Turkiye de kadinlar 1930 da belediye secimlerinde ve 1934 te genel secimlerde secme ve secilme hakkina kavusmustur Gunumuzde Turkiye de kadin haklarina dair baslica sorunlar olarak sunlar gosterilebilir Aile ici siddete ve zorbaliga maruz kalmak Toplumsal ve kulturel baski Egitim ogretim imkanlarindan yoksun birakilmak Calisma hakkindan yoksun birakilmak Is yerinde mobbing ayrimcilik ve gelir adaletsizligi TarihiMuslumanliktan onceki cesitli Turk devletlerinde kadin erkek esitligi gorulmektedir Dr Halit Fikret Kanat in Pedagoji Tarihi adli eserinde Bir emir hakan diyor ki seklinde baslarsa makbul sayilmazdi Hakan ve hatun emrediyor ki diye baslarsa makbul olurdu Hakan yalniz basina yabanci devletlerin elcilerini kabul edemezdi Elciler hakan sagda hatun solda olmak uzere ikisinin karsisina cikabilirdi Bundan anlasiliyor ki halka ait hizmetlerde kadinin rolu hakan derecesinde buyuktu Aile icinde velilik hakki yalniz babaya degil her ikisine de aitti Eski Turklerde harem pece ve yasmak yoktu Kadin her meclise girebilirdi ifadeleri yer almaktadir Islamiyet in Arap tesirinin az oldugu Hindistan Orta Asya bolgelerinde kadin hukumdarlara ornek olarak Delhi Musluman Turk Devleti Sultani Raziyye Hatun Musluman Misir tahtinda Eyyubi soyundan Melik Salik in esi Secerud Dur Iran in Kutluk Bolgesi nde kurulmus olan Kutluk Devleti nde Turkan Hatun gosterilebilir Osmanli da egitim hakki Osmanli Devleti nde kadin haklarina dair yasal bir duzen bulunmamaktaydi Kiz cocuklarinin egitim hakkinin zaman icinde gelisimi bu konudaki en temel konulardan olmustur Egitimin ilk basamagi sibyan mektepleriydi Genellikle mahalle aralarinda ve cami yakinlarinda kurulurdu Kiz ve erkek cocuklarin karma olarak devam ettigi okullarin yani sira bazi yerlerde yalniz kiz cocuklari icin acilanlar da bulunuyordu Bunlarin belli makamlarca duzenlenmis belirli bir programlari yoktu Kiz okullarinin kadin hocalari Kur an i ezberleyerek hafiz olmus ve o devrin klasiklesen birkac kitabini okumayi bilen yasli kadinlardi Tanzimat devrinden sonra ilk defa Osmanli Devleti erkek egitimi yaninda kadin egitimine onem verilmesi gerektigini ve bu konuda orgutlesmeye gidilmesi gerektigini kabul etmislerdir Kadin egitimi devletin genel egitiminde yer almaya baslamis ve 1858 de kiz rusdiyeleri acilmistir Bu genel egitim hareketleri disinda sarayda kadinlara Bati musikisi egitimi verilmekteydi 1870 te Darulmuallimat acilarak kiz rusdiyeleri icin kadin ogretmenler yetistirilmeye baslanmis ve boylece buyuk sehir ve kasabalarda giderek yayilmaya baslamistir Tanzimat Donemi 1839 1908 ile birlikte Bati da gorulen etkiler Turk kadini acisindan da bazi yenilikler getirmistir 1876 Kanun i Esasi ile birlikte temel haklar duzenlendi ve kiz ve erkek cocuklarina temel egitim zorunlu hale geldi Devaminda Maarif Naziri Saffet Pasa tarafindan 1869 da Fransa Fransa nin Duruy Kanunu ndan 1867 yararlanilan Maarif i Umumi Nizamnamesi hazirlanmis ve egitim duzenimize hukuki bir yon verilmistir Bu nizamnamede kadin egitimi hakkinda okuma yazma cagindaki cocuklarin tumune ilk ogrenim mecburiyeti konulmus uygun yerlerde kizlar icin orta okul Rusdiyeler acilmasi dusunulmus ve Istanbul da acilmasi dusunulmustur 14 Ekim 1911 de uc rustiye ve iki idadi siniftan kurulu Istanbul Inas Idadisi adiyla ilk kiz idadisi kurulmustur 1913 te Istanbul Inas Sultanisi adi altinda ilk kiz lisesi acilmistir Ayrica Kiz Teknik Kiz Sanayi Mektepleri acilmistir 1914 te kizlara ozel Inas Darulfununu acilmis ve kizlar icin en yuksek egitim muessesesi olmustur I Dunya Savasinin baslamasiyla erkeklerin silah basina cagrilmalariyla kadinlar devlet hizmetlerinde onlarin yerlerini almislardir Halide Hanim Nuriye Hanim II Mahmud un kizi divan sahibi sair Adile Sultan sair ve bestekar Leyla Hanim Cevdet Pasa nin kizlari Fatma Aliye Emine Sebihe Hanim bestekar Cavide Hayri Kadinlar Dunyasina sahip ve yazar Ulviye Mulan Hanim kadin hak ve duygularini yazan sair Yasar Nezihe Hanim ve Fitnat Hanim bunlardan bazilaridir Hanimlara Mahsus Gazete Kadinlar Dunyasi Hanimlar Alemi adli gazete ve dergilerde kadin haklari savunuldu Kadin haklari uzerine bu gelismeler kadinlarin egitimi uzerinde etkili olmustur 1916 da Istanbul Inas Idadisi nin ayni ogrenci ve ogretmen kadrosu ile Leyli ve Nehari Istanbul Sultanisi adi altinda ilk kiz lisesi acilmistir 1917 de egitim suresi bir yil olan Ameli Ticaret Inas Subesi adi altinda Ticaret Okulu Kizlar Subesi acilmistir 1918 de Erkek ilkokullarinda kadin ogretmenlerin de ders verebilecegi hakkinda Maarif Nezaretince alinan karar yayimlanmistir Turkiye Cumhuriyeti nde medeni haklar Turkiye Cumhuriyeti nin kurulmasindan sonra 1924 yilinda Tevhid i Tedrisat Kanunu nun kabul edilmesiyle egitim tek sistem altinda toplanmis ve kadinlarla erkeklere egitimde esit imkanlar sunulmustur 1925 yilinda Kiyafet Kanunu ve 1926 yilinda kabul edilen Turk Medeni Kanunu ile kadinlarin yasal statusu degismis hem aile icinde hem de bir birey olarak esit haklar taninmistir Kadinlara 1930 da yerel 1934 te genel secimlerde secme ve secilme hakki taninmistir 1998 tarihli Ailenin Korunmasina Dair Kanun 2002 tarihli Yeni Medeni Kanun 2003 tarihinde Is Kanunu ndaki degisiklikler 2005 yilinda Ceza Kanunu ndaki degisiklikler kadin haklari lehine yasal duzenlemeleri icermektedir Turkiye ayrica kadin haklari evrensel beyannamesi olarak da tanimlanan Kadinlara Yonelik Her Turlu Ayrimciligin Onlenmesi Sozlesmesi nin taraflari arasindadir Feride Acar in belirttigi gibi Cumhuriyet reformlari kadinlarin kamu alanina acilmasinin kolaylastirmis ve toplumda kadin erkek esitligi fikrine olumlu bir ideolojik anlam yukleyen yeni kusaklar yaratmaya calismistir Kadinlarin insan haklarina iliskin durum hukuki acidan uluslararasi standartlara oldukca uygun hale gelmistir Ancak cagdas toplumlarda asla kabul edilemeyecek bazi ayrimcilik ornekleri de halen gorulmektedir Kadina yonelik siddetDunyada her 3 kadindan 1 i hayatinda en az bir kez aile ici siddete maruz kalirken G 20 uyesi Turkiye de bu oran diger gelismis devletlere oranla cok daha yuksektir Turkiye genelinde kadinlarin neredeyse yarisi siddete maruz kalmaktadir Uzmanlara gore ulke genelinde esi veya eski esi tarafindan fiziksel siddete maruz birakilan kadinlarin orani 39 Varoslarda bu oran 97 lere cikiyor Yasadiklari fiziksel siddeti kimseye anlatamayan kadinlarin orani 48 5 Herhangi bir sivil toplum orgutune ve polis savcilik dahil hicbir kurulusa basvurmayanlarin orani 92 2023 tarihli bir UNDP raporuna gore erkeklerin eslerini dovmesinin mesru olduguna inanma orani Turkiye de yuzde 75 ten fazladir 2022 tarihli bir baska arastirmaya gore de Turkiye de kadinlarin yasadigi en buyuk sorun siddettir Genel kaninin aksine kirsal kesimde ve kentlerde kadina karsi siddet orani hemen hemen esit duzeydedir Siddetin en yogun yasandigi bolgeler ise Dogu ve Ic Anadolu bolgeleridir Eski Milli Egitim Bakani Nimet Cubukcu ya gore kadina karsi siddetle mucadelede kadin ve erkeklerin duyarliliklarinin artirilmasi farkindalik yaratilmasi ve bilinclendirilmesi ayrica siddet magduru veya risk altindaki kadinlara sunulan hizmetlerde ise kurumsal mekanizmalarin esgudum icinde calismalarini surdurmesi gerekmektedir Kadina en temel haklarinin iade edilmesinde erkeklerin egitimine cok onemli rol dustugu dusuncesiyle 2006 yili Agustos unda askerlik hizmetini yapmakta olan er ve erbaslara verilen yurttaslik sevgisi egitim programina kiz cocuklarinin egitimi kadinlarin istihdami ve karar alma mekanizmalarina katilimlari kadina yonelik siddet tore cinayetleri kadin haklari ve toplumsal cinsiyet esitligi konulari da dahil edildi Adalet Bakanligi tarafindan aciklanan istatistiklere gore Turkiye de kadin cinayetlerinde 2002 den 2009 a kadar 1 400 oraninda artis olmustur Ayni verilere gore 2002 yilinda 66 2003 te 83 2004 te 164 2005 te 317 2006 da 663 2007 de 1011 2008 de 806 2009 un ilk 7 ayinda ise 953 kadin yasamini kaybetmistir Turkiye de aile ici siddete ugrayan kisilerin korunmasi icin gerekli tedbirlerin alinmasini duzenleyen Ailenin Korunmasina Dair Kanun 1998 de yururluge girdi 2011 de Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu toplantisinda Kadina Yonelik Siddet ve Ev Ici Siddetin Onlenmesi ve Bunlarla Mucadeleye Iliskin Avrupa Konseyi Sozlesmesi ne ilk imza atan ulke Turkiye oldu Bu anlasmaya istinaden 2012 yilinda 6284 sayili Ailenin Korunmasi ve Kadina Karsi Siddetin Onlenmesine Dair Kanun cikarildi Ancak Istanbul da imzaya acildigi icin Istanbul Sozlesmesi olarak da adlandirilan bu anlasmadan Turkiye 20 Mart 2021 de cekildi Bu karar cesitli tartisma ve protestolara neden oldu Daha sonraki donemde kadina yonelik siddet olaylarinin onune gecebilmek ve siddete maruz kalan kadinlara yardim edebilmek amaciyla KADES isimli bir telefon uygulamasi Icisleri Bakanligi tarafindan yururluge kondu EgitimKadin haklarinin gelisimi acisindan onemli bir esik olan yeterli egitimin alinmasi konusu Turkiye de gelismekte gostermektedir ancak halen erkek kadin arasindaki farklilar tam olarak kapanamamistir 1975 2000 doneminde universite mezunu kadin sayisi 56 binlerden 910 bine kadar yukselirken okuma yazma bilmeyen kadin sayisi hala oldukca yuksektir 2000 yilinda Turkiye de 25 yasin uzerinde okuma yazma bilmeyen kadin sayisi 4 milyon 625 bin iken bu sayi erkeklerde 1 milyon 176 bin kisiydi 2008 2022 yillari arasinda kadinlarda okuma yazma bilen orani 86 9 dan 95 9 a erkeklerde ise bu oran 96 7 den 99 3 e yukselmistir 2008 yilinda en az bir egitim duzeyini tamamlayan 25 ve daha yukari yastaki kadinlarin orani 72 6 erkeklerin orani 89 8 iken bu oran 2021 yilinda ise kadinlarda 87 3 erkeklerde 97 1 oldu Kiz cocuklarinin egitiminin onundeki engeller Farkli kentlerde degisiklik gostermekle birlikte bu konudaki ortak noktalar soyle siralanabilir Okul ve dersliklerin yetersizligi Okullarin yerlesim yerlerinden uzak olmasi ve bircok ailenin kiz cocuklarinin bu kadar yol gitmesini istememeleri Ailelerin cocuklarini fiziksel kosullari elverissiz ornegin tuvaletsiz su sebekesi olmayan okullara gondermek istememeleri Bircok ailenin ekonomik gucluk icinde olmasi Ailelerin erkekleri kizlara gore onde tutan geleneksel onyargilari Cocuklari evde calistirarak aile gelirine ek katki saglama egilimi Bircok ailenin kizlarinin bir an once evlenmesini egitimden daha onemli gormesi Kirsal bolgelerde kadin rol modellerinin nadiren gorulmesi ya da hic olmamasi Buna karsilik 1975 2000 doneminde kadinlarin egitimde buyuk mesafe kaydettikleri de gorulmustur Nitekim donem basinda 1 milyon 920 bin seviyesinde olan ilkokul mezunu kadinlarin sayisi 7 milyon 644 bine 167 bin olan ortaokul mezunu sayisi 896 bine 199 bin olan lise mezunu sayisi da 1 milyon 539 bine cikti Universite mezunu kadin sayisi da 56 binlerden 910 bine kadar yukseldi Mesleki egitim Kiz cocuklarina mesleki egitim vermek amaciyla Kiz Teknik Ogretim Mudurlugu 1933 yilinda kuruldu Kadin is gucuTurkiye de kadinlarin is gucune katilim oranlari son derece dusuktur 2021 KONDA verilerine gore Turkiye de kadinlarin 56 si ev kadinidir Kadinlarin 16 si isci veya esnaf 8 i beyaz yakali 6 si emekli 8 i ogrenci 4 u issiz 2 si ise calisamaz haldedir Kadin istihdami hususunda 2011 den beri ozellikle isci ve esnaf kategorisinde buyume meydana gelmis ve ev kadinlarinin orani azalmistir Calisan erkek sayisi yaklasik 17 milyon iken calisan kadin sayisi 6 milyon civarinda yani erkeklerin ucte biri oranindadir Kadinlardaki issizlik orani yuzde 9 4 iken erkeklerde issizlik oraninin yuzde 10 7 olmasi kadin issizliginin daha dusuk oldugu kanisi yaratiyor Ancak bunun nedeni kadinlarin isgucune daha az katilmasi Turkiye de tarim disi kadin calisanlarin orani hizla artiyor 1997 yilinda yuzde 17 7 olan bu oran 2003 yilina gelindiginde yuzde 20 6 ya cikti Tum bunlara ragmen kadin ve erkek calisanlarin ucret dengesizligi devam ediyor Turkiye Dunya Ekonomik Forumu tarafindan yayimlanan 2009 Kuresel Toplumsal Cinsiyet Esitsizligi Endeksi nde 134 ulke arasinda 129 sirada yer almistir Agir isler 1936 da kadinlarin yer altinda agir ve tehlikeli islerde calistirilmasi ile yasaklandi SiyasetKadinlar siyasi hayatta da var olma mucadelesine ilk kez 1923 yilinda basladi Kadinlar ilk kadin partisi Kadinlar Halk Firkasi ni Nezihe Muhittin in baskanliginda 1923 yilinda kurmak istedi Ancak partinin kurulusuna kadinlara oy hakki tanimayan 1909 tarihli Secim Kanunu geregince valilikce izin verilmedigi icin parti girisimi derneklesme ile sonuclandi 29 Ekim 1923 te Cumhuriyet in ilaniyla birlikte kadinlarin kamusal alana girmesini saglayan yasal ve yapisal reformlar hizlandi Tevhid i Tedrisat Kanunu nun 3 Mart 1924 te cikarilmasiyla tum egitim kurumlari Milli Egitim Bakanligi na baglanirken kizlar da erkeklerle esit haklarla egitim gormeye basladi Kadinlara siyasetin kapisini aralayan Belediye Yasasi 1930 yilinda cikarildi Boylece kadinlar belediye secimlerinde secme ve secilme hakki kazandi 8 Subat 1935 te TBMM Besinci Donem secimleri sonucunda 17 kadin milletvekili ilk kez meclise girdi 1936 da yururluge giren Is Kanunu ile kadinlarin calisma hayatina duzenleme getirildi Kadinlara koylerde muhtar olma ve ihtiyar meclisine secilme haklari ise 1933 yilinda Koy Kanunu nda degisiklik yapilarak verildi Kadinlara siyasetin kapisi 1934 te yapilan Anayasa degisikligi ile secme ve secilme hakki taninmasiyla tam olarak acildi ve ilk kadin milletvekilleri TBMM de yerlerini aldi 1950 yilinda ilk kadin belediye baskani Mufide Ilhan Mersin den secildi Ilk kadin bakan Turkan Akyol 1971 yilinda goreve atandi 17 Kasim 1972 de Turkiye Ulusal Kadinlar Partisi kuruldu Parti 12 Eylul 1980 darbesi sonrasinda askeri mahkemenin karari dogrultusunda 16 Ekim 1981 tarihinde kapatildi 1989 yilinda kadinlara da kaymakamlik yolu acildi Icisleri Bakanligi kaymakamlik sinavlarina kadinlarin da alinacagini acikladi Kadinin calismasini kocanin iznine baglayan Medeni Kanun un 159 uncu maddesi Anayasa Mahkemesi nce 1990 tarihinde iptal edildi Turkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kadin vali Lale Aytaman 1991 yilinda Mugla ya atandi 1993 te Istanbul Universitesi nde ilk Kadin Arastirmalari Ana Bilim Dali acildi ve yuksek lisans programi vermeye basladi Ayni yil Kadin Dayanisma Vakfi Altindag Belediyesinin destegiyle kadin danisma merkezi ve kadin siginma evini acti Turkiye Cumhuriyeti tarihinde Basbakan koltuguna ilk kez bir kadin oturdu Turkiye nin ilk kadin basbakani Tansu Ciller 25 Haziran 1993 tarihinde hukumeti kurdu Nufusun yarisini olusturan kadinlarin Meclisteki temsil orani oldukca azdir Genel secimlerde secme ve secilme hakkinin kazanildigi 1935 ten 2009 a kadar Meclis e 8 bin 794 erkek vekile karsilik sadece 236 kadin girebildi 2021 yili itibariyla ulke parlamentolarindaki kadin ortalamasi 26 iken Turkiye de 17 dir Bu oran Avrupa ulkelerinde 30 Asya ulkelerinde 20 Orta Dogu ve Kuzey Afrika ulkelerinde 17 5 seviyesindedir Benzer sekilde Turkiye de Belediye Baskanlarinin sadece 3 u belediye meclisleri uyelerinin ise 11 i kadindir Bu durum nufusla karsilastirilacak olunursa temsilde adaletsizligin tipik gostergesidir Cok esliligin kaldirilmasi ve bosanma hakkiErkegin cok esliligi ve tek tarafli bosanmasina iliskin duzenlemelerin kaldirildigi kadinlara bosanma hakki velayet hakki ve mallari uzerinde tasarruf hakki taniyan Turk Medeni Kanunu 17 subat 1926 da kabul edildi Turkiye de evlenen yabanci erkekler yasalar hukmuyle vatandasliga gecemezler fakat yabanci kadinlar gecebilir 2010 Istatistiklerine gore Turkiye de 5 ilin nufusu kadar dogu blogundan gelen kacak kadin calismaktadir Mecliste yasa disi gocmen ticaretine gosterilen dikkat cekici tolerans ile esine genelde guvenen Turk kadini kontrasti ise dunyada birinci sirada yerini korumaktadir Bunun getirisinde bircok sahte evlilik de yapilmakta ve benzer politikalar sonucunda yasanan yasa disi kadin nufusu fazlasi ile de sosyal ve calisma imkanlari halihazirda kisitli olan ve halen tek guvencesi kocasi olmak durumunda birakilmis belediye ve sosyal calismalarda yuksek sertifikalar veya cep harcligi haric kontenjan bulmasi imkansiz olan vatandas kadinlarin ulkede yapilan is degistirme es degistirme gelir dagiliminda dusus ve seks isciliginde AIDS riskinde ise bu nedenle 90 li yillarin basindan bu yana hizli bir artis gozlemlenmektedir Dogum izni ve yardimiKadinlarin en onemli sorunlarindan olan dogum izni ilk kez 1930 yilinda duzenlendi Kadinlara dogum yardimi ilk kez 1945 yilinda 4772 sayili yasa ile duzenlendi Yaslilik sigortasinin kadin ve erkekler icin esit esaslara gore duzenlenmesi ise 1949 yilinda cikarilan yasa ile gerceklesti Saglik Bakanligi bunyesinde ana cocuk sagligi hizmetleri verilmesine 1952 yilinda baslanirken gebeligi onleyici araclarin satis ve dagitiminin serbest birakilmasini ve tibbi zorunluluk halinde kurtaj hakki taninmasini duzenleyen Nufus Planlamasi Hakkinda Kanun 1965 yilinda cikarildi Esit degerde is icin kadin ve erkek isciler arasinda ucret esitligini saglayan ILO sozlesmesi 1966 yilinda onaylandi 1983 te 2827 nolu Nufus Planlamasi Hakkinda Kanunda yapilan duzenlemelerle 10 haftaya kadar olan gebeliklerde tibbi gereklilik olmadigi hallerde istege bagli kurtaja ve gonullu cerrahi sterilizasyon yontemlerinin kullanimina izin verilmistir Kurtaj istemli dusuk gebeligi sonlandirma icin kadin eger 18 yasin uzerindeyse ve evli degilse kendi istegi evliyse kocasinin da onayi 18 yasindan kucuk ise vasisinin de onayi gerekiyor Ayrica TCK nun 99 madde ve 6 fikrasina gore tecavuz sonucu olusan gebeliklerde 20 haftaya kadar gebeligin sonlandirilmasi suc olusturmuyor kanun buna onay veriyor Her nasilsa Turkiye de 2000 li yillarin baslarinda Turkiye de daha tartisilabilir hale gelen dogum sut izni yasasinin daha yaptirimlisi ise 1 sene dogum izni gibi Rus kadinlarini ve sosyolog yazarlarina gore daha once Dogu Bloku ulkelerinde uygulanmis ve aci su altin kase olarak kadinlarin issiz kalmalari ve seks gocunde asil nedeni teskil etmistir Ayrimcilikla mucadeleTurkiye Birlesmis Milletler Kadinlara Karsi Her Turlu Ayrimciligin Onlenmesi Sozlesmesi ni 1985 yilinda imzaladi Sozlesme bir yil sonra yururluge girdi 1985 yilinda Besinci Bes Yillik Kalkinma Plani nda kadin konusu ilk kez bir sektor olarak yer aldi ve bu konuda politikalar belirlendi Ilk Kadin Sorunlari Arastirma ve Uygulama Merkezi 1989 yilinda Istanbul Universitesi nde kuruldu Bugun universiteler bunyesinde kurulan bu merkezlerin sayisi 13 e ulasti Tecavuzle mucadeleTecavuz magdurunun seks iscisi olmasi halinde cezanin indirilmesini ongoren Turk Ceza Kanunu nun 438 inci maddesi TBMM tarafindan 1990 yilinda yururlukten kaldirildi Yerel yonetimler ozellikle siddete ugrayan kadinlara yonelik hizmet vermeye baslarken Turkiye de ilk kadin siginma evi Bakirkoy Belediyesi tarafindan 1990 yilinda acildi Yasam beklentisi2005 yili icin kadinlarin yasam beklentisi 71 3 yil olarak hesaplanirken 2030 yilinda ortalama yasam beklentisinin 76 yila cikacagi ongoruluyor Bu tarihte Turkiye deki kadin sayisinin erkek sayisinin onune gecmesi bekleniyor 2030 yilinda Turkiye deki kadin sayisinin 46 milyon 854 bin erkek sayisinin da 46 milyon 841 bin olacagi tahmin ediliyor Kadinin kendi soyadini kullanabilmesiTurkiye de kadinlar eslerinin soyadini kullanmak zorundadir Kendi soyadlarini da isterlerse kocalarininki ile birlikte kullanabilirler Pek cok gelismis devlette kadinlar diledikleri soyadini kullanabilirler 2011 yilinda aile mahkemelerinde bazi kadinlarin sadece kendi soyadlarini kullanabilmek icin actiklari dava sonucunda yapilan incelemede Anayasa Mahkemesi Turk Medeni Kanunu nun Evlenen kadinin kocasinin soyadini almasi ya da kocasinin soyadinin onunde onceki soyadini kullanmasi na iliskin hukmunu anayasaya aykiri bulmadi 28 Nisan 2023 te alinan karar ile 721 sayili Turk Medeni Kanunu nun 187 maddesinin birinci cumlesinin Anayasa ya aykiri olduguna ve iptaline karar vermistir ve Turkiye deki kadinlara isterlerse kendi soyadlarini kullanabilme hakki verilmistir Osmanli Imparatorlugu nun ve Turkiye Cumhuriyeti nin ilk kadin haklari savunucusu Halide Edib Adivar olmustur Ozellikle yayinladigi makaleleriyle ve Istanbul da isgale karsi yaptigi konusmalariyla sadece kadin haklarini savunmakla yetinmedi ve Kuva yi Milliye yi destekledi Fotografin orijinal metni Almancadan Turk kadinlari bir protesto yuruyusunde ama kadin haklari icin degil vatanin istiklali ve hurriyeti icin yuruyorlar Bir siyasi yuruyus olup isgal guclerine Ingiliz ve Fransiz karsi Istanbul 1922 Fotograf Alman Federal Arsivleri nde bulunuyor Turkiye de kadin haklari kronolojisiCumhuriyet oncesi 1843 Turk kadinlari ilk kez Tibbiye Mektebi bunyesinde aldiklari ebelik egitimi ile sosyal yasamda yerlerini almaya basladi 1847 Kiz ve erkek cocuklara esit miras hakki taniyan yayimlandi 1856 Osmanli topraklarinda kadinlarin kole ve cariye olarak alinip satilmalari yasaklandi 1858 yilinda yayimlanan Arazi Kanunnamesi nde mirasin kiz ve erkekler arasinda esit olarak paylastirilacagi hukmu yer alirken kadinlar miras yoluyla mulkiyet hakkini kazandi Ayni yil Kiz Rustiyeleri acildi 1869 Kadinlar ilk dergilerine 1869 yilinda kavustu Kadinlar icin ilk surekli yayin olarak nitelenen haftalik Terakk i Muhadderat dergisi yayimlanmaya baslandi 1869 Kizlarin egitimine ilk kez yasal zorunluluk getiren Maarif i Umumiye Nizamnamesi ise 1869 yilinda yayimlandi Bundan bir yil sonra da kiz ogretmen okulu Dar ul Muallimat acildi 1871 Evlilik sozlesmesinin resmi memur onunde yapilmasi evlenme yasinin erkeklerde 18 kadinlarda 17 olmasi ve zorla evlendirmelerin gecersiz sayilmasini duzenleyen Hukuk i Aile Kararnamesi 1871 de cikarildi 1876 1876 da ise ilk anayasa olan Kanun i Esasi ile kiz ve erkekler icin ilkogretim zorunlu hale getirildi 1897 Giderek sosyal yasamda daha cok yer almaya baslayan kadinlar is hayatina ilk olarak 1897 yilinda ucretli isci olarak atildi Kadinlarin devlet memuru olmak icinse bu tarihten itibaren 16 yil beklemeleri gerekti 1913 Kadinlar ilk kez 1913 yilinda devlet memuru olarak calismaya basladi Bunun ardindan bir yil sonra kadinlar tuccar ve esnaf olarak da is hayatina giristi 1914 Kizlar icin ilk yuksek ogretim kurumu 1914 yilinda Inas Darulfununu adi altinda acildi 1922 Kadinlar bilim dunyasiyla ilk kez 1922 yilinda tanisti Bu tarihte yedi kiz ogrenci Tip Fakultesi ne kayit yaptirarak egitime basladi Cumhuriyet Donemi 1923 1950 1924 Tevhid i Tedrisat Kanunu Ogrenim Birligi cikarildi Boylece egitim laiklestirilerek tum egitim kurumlari Milli Egitim Bakanligi na baglandi Kiz ve erkekler esit haklarla egitim gormeye basladi 1926 Turk Medeni Kanunu nu ile erkegin cok esliligi ve tek tarafli bosanmasina iliskin duzenlemeler kaldirildi kadinlara bosanma hakki velayet hakki ve mallari uzerinde tasarruf hakki tanindi 1930 Kadinlara belediye secimlerinde secme ve secilme hakki tanindi 1930 Dogum izni duzenlendi 1933 Kiz cocuklarina mesleki egitim vermek amaciyla Kiz Teknik Ogretim Mudurlugu kuruldu 1933 nda degisiklik yapilarak kadinlara koylerde muhtar olma ve ihtiyar meclisine secilme haklari verildi 1934 Anayasa degisikligi ile kadinlara secme ve secilme hakki tanindi 1936 Is Kanunu yururluge girdi Kadinlarin calisma hayatina duzenleme getirildi 1937 Kadinlarin yeraltinda agir ve tehlikeli islerde calistirilmasini yasaklayan 1935 tarihli 45 sayili ILO sozlesmesi kabul edildi 1945 Analik sigortasi dogum yardimi 4772 sayili yasa ile duzenlendi 1949 Yaslilik sigortasinin kadin ve erkekler icin esit esaslara gore duzenlenmesi 5417 sayili yasa ile saglandi Cumhuriyet Donemi 1950 den sonra 1952 Saglik Bakanligi bunyesinde ana cocuk sagligi hizmetleri verilmeye basladi 1965 Gebeligi onleyici araclarin satis ve dagitiminin serbest birakilmasini ve tibbi zorunluluk halinde kurtaj hakki taninmasini duzenleyen cikarildi 22 Aralik 1966 Esit degerde is icin kadin ve erkek isciler arasinda ucret esitligini saglayan 1951 tarihli 100 sayili ILO sozlesmesi onaylandi 27 Mayis 1983 10 haftaya kadar olan gebeliklerin kurtajla sona erdirilmesi ve gonullu cerrahi sterilizasyon yontemlerine izin verilmesi Nufus Planlamasi Hakkinda Kanun da yapilan degisiklikle saglandi Kurtaj icin evli kadinlara kocadan izin alma kosulu getirildi 1985 Turkiye Birlesmis Milletler Kadinlara Karsi Her Turlu Ayrimciligin Onlenmesi Sozlesmesini CEDAW imzaladi ve sozlesme ertesi yil yururluge girdi 1985 5 Bes Yillik Kalkinma Plani nda kadinlar konusu ilk kez ayri bir baslik olarak yer aldi ve bu konuda politikalar belirlendi 1987 Kadinlar konusuna odaklanmis ilk resmi kurum olan Devlet Planlama Teskilati Kadina Yonelik Politikalar Danisma Kurulu kuruldu 1989 Istanbul Universitesi nde ilk kuruldu Bugun universiteler bunyesinde kurulan bu merkezlerin sayisi yurt capinda 13 e ulasti 24 Ocak 1989 Icisleri Bakanligi kaymakamlik sinavlarina kadinlarin da alinacagini acikladi 29 Kasim 1990 Kadinin calismasini kocanin iznine baglayan Medeni Kanun un 159 maddesi Anayasa Mahkemesi nce iptal edildi Iptal karari 2 Temmuz 1992 tarih ve 21272 sayili Resmi Gazete de yayimlandi 1990 Magdurun seks iscisi olmasi halinde tecavuz cezasinin indirilmesini ongoren Turk Ceza Kanunu 438 maddesi Turkiye Buyuk Millet Meclisi tarafindan yururlukten kaldirildi 14 Nisan 1990 Kadin Eserleri Kutuphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfi ilk kadin kutuphanesi ve bilgi merkezini acti 1990 Sosyal Hizmetler ve Cocuk Esirgeme Kurumu Genel Mudurlugu bunyesinde siddete ugrayan kadinlara ve cocuklara destek hizmeti vermek uzere ilk acilmaya baslandi 2000 yili itibariyla bu sayi yediye yukselirken kapasiteleri 170 e ulasti 1990 422 Sayili Kanun Hukmunde Kararname ile Kadinin Statusu ve Sorunlari Baskanligi kuruldu 25 Ekim 1990 tarihinde kadin sorunlari konusunda ulusal capta bir mekanizma olarak Kadinin Statusu ve Sorunlari Genel Mudurlugu 3670 sayili kanunla Calisma ve Sosyal Guvenlik Bakanligi na bagli olarak kuruldu ve 24 Haziran 1991 tarihinde de Basbakanliga baglandi Eylul 1990 Yerel yonetimler kadin konusunda ozellikle siddete ugrayan kadinlara yonelik hizmet vermeye basladi Turkiye deki ilk kadin siginma evi tarafindan acildi 20 Subat 1992 Birlesmis Milletler Uluslararasi Kadinin Ilerlemesi Icin Arastirma ve Egitim Merkezinin toplantisinda Kadinin Statusu ve Sorunlari Genel Mudurlugu Turkiye de kadin konusunda irtibat noktasi olarak kabul edildi ve BM ile isbirligi icinde program ve projeler uygulanmaya baslandi 1992 Cinsiyete dayali veri tabani olusturulmasi amaciyla Devlet Istatistik Enstitusu nde Toplumsal Yapi ve Kadin Istatistikleri Subesi kuruldu 1993 Istanbul Universitesi nde ilk Kadin Arastirmalari Ana Bilim Dali acildi ve yuksek lisans programi vermeye basladi Bugun Kadin Calismalari Ana Bilim Dali acarak Yuksek Lisans Programi veren universite sayisi dorde ulasti 1993 destegiyle kadin danisma merkezi ve kadin siginma evini acti 1993 Halk Bankasi nca kadinlari girisimcilige ozendirmek amaciyla kadinlara ozel dusuk faizli kredi uygulamasi baslatildi 1994 Kadinin Statusu ve Sorunlari Genel Mudurlugu bunyesinde siddete ugrayan kadinlara hukuki ve psikolojik danismanlik girisimcilik ve el emeginin degerlendirilmesi konularinda hizmet vermek amaciyla 3B kuruldu 5 Nisan 1994 Dunya Bankasi ile kadin konulu projeler yurutulmeye baslandi Kadinin Statusu ve Sorunlari Genel Mudurlugu nde bir Dokumantasyon Merkezi kuruldu 1994 Turkiye Kahire de yapilan Birlesmis Milletler Nufus ve Kalkinma Konferansina katildi Konferans da kadinin statusu ve saglik iliskisini vurgulayan ureme sagligi kavrami uzerinde ozellikle duruldu ve kadin sagliginda butuncul bir yaklasim benimsendi Bu yaklasim dogrultusunda Saglik Bakanligi koordinatorlugunde ilgili kesimlerden saglanan katilimla Kadin Sagligi ve Aile Planlamasi Ulusal Eylem Plani hazirlandi 1998 yilinda kamuoyuna sunulan Eylem Plani 6 ana calisma grubu tarafindan olusturuldu Kadinin Statusu grubunun koordinasyonunu Kadinin Statusu ve Sorunlari Genel Mudurlugu ustlendi 1995 Kuruldugundan bu yana actigi kadin danisma merkezi ile siddete ugrayan kadinlara danismanlik hizmeti veren Mor Cati Kadin Siginagi Vakfi ilk kadin siginagini acti Kasim 1995 Guneydogu Anadolu Projesi Bolge Kalkinma Idaresi Baskanligi tarafindan bolgedeki kadinlarin durumunun iyilestirilmesi ve kalkinma surecine entegre edilmesi amaciyla planlanan Cok Amacli Toplum Merkezlerinin ilki Urfa da acildi 2000 yili itibariyla bolgedeki sayisi 21 e ulasti 29 Haziran 1996 Anayasa Mahkemesi Turk Ceza Kanunu nun erkegin zinasini suc olarak duzenleyen 441 maddesini anayasanin esitlik ilkesine aykiriligi gerekcesiyle iptal etti 27 Aralik 1996 tarih ve 228600 sayili Resmi Gazete de yayimlanan kararda verilen bir yillik sure icinde yasal duzenleme yapilmamasi nedeniyle erkegin zinasi 27 12 1997 tarihinden itibaren suc olmaktan cikti 1996 Tarim ve Koyisleri Bakanligi bunyesinde kuruldu 1997 Kadinin Statusu ve Sorunlari Genel Mudurlugu koordinasyonunda 13 il valiligi bunyesinde kuruldu 22 Mayis 1997 Kadinin evlendikten sonra kocasinin soyadini almakla birlikte kendi soyadini da kullanabilmesi Medeni Kanun un 153 maddesinde yapilan degisiklikle saglandi 19 Kasim 1997 Kadinin Statusu ve Sorunlari Genel Mudurlugu nun onerisi uzerine Icisleri Bakanligi nca nufus cuzdanlarinda medeni hal kisminda evli bekar dul bosanmis gibi ifadelerin yerine sadece evli veya bekar ifadelerinin kullanilmasini duzenleyen genelge yayimlandi 13 Kasim 1997 Turkiye Cumhuriyeti amaci uzman bakanlarin calisma alanlari ile ilgili konularda Avrupa Konseyi faaliyetlerine etkin bir sekilde katilmalarini tesvik etmek olan Kadin Erkek Esitliginden Sorumlu Avrupa Bakanlar Konferansi nin dorduncusune ev sahipligi yapti 23 Haziran 1998 Anayasa Mahkemesi kadinin zinasini suc olarak duzenleyen Turk Ceza Kanunu nun 440 maddesini anayasanin esitlik ilkesine aykiriligi gerekcesiyle iptal etti Gerekceli karar 13 Mart 1999 tarih ve 23638 sayili Resmi Gazete de yayimlandi 17 Subat 1998 Yeni Turk Medeni Kanunu Tasarisi Adalet Bakanligi ve Kadinin Statusu ve Sorunlari Genel Mudurlugu nun ortaklasa yaptigi bir toplanti ile kamuoyunun bilgisine sunuldu 21 Ekim 1998 Adalet Bakanligi Kadinin Statusu ve Sorunlari Genel Mudurlugu ve kadin kuruluslarinin olusturdugu gundem sonucunda bekaret kontrolunun ancak takibi sikayete bagli suclarda magdurun rizasi alinarak irza gecme gibi re sen takip edilen suclarda ancak hakim karari ile gecikmesinde sakinca bulunan hallerde ise Cumhuriyet savcisinin yazili izni ile yapilabilecegini duzenleyen bir genelge yayinladi 1998 Icisleri Bakanligi nca nufus cuzdanlarinda yapilan duzenlemeye paralel olarak nce verilen dul ve yetim tanitim kartlarindaki Emekliye Yakinligi bolumunde yer alan dul kadin vb ifadelerin yerine sadece esi kizi oglu annesi babasi gibi ifadelerin kullanilmasi saglandi 17 Ocak 1998 Aile ici siddete ugrayan kisilerin korunmasi icin gerekli tedbirlerin alinmasini duzenleyen 4320 Sayili Ailenin Korunmasina Dair Kanun yururluge girdi 1998 nda yapilan bir degisiklikle aile reisinin beyanname vermesi esasi kaldirilarak kadinlarin kocalarindan ayri olarak beyanname vermesi saglandi 1998 Kadinlara yonelik danisma merkezleri calismalari basta Ankara ve Istanbul olmak uzere Barolar tarafindan da baslatildi Barolar bunyesindeki Kadin Haklari Hukuku Komisyonlari arasinda koordinasyonu saglamak amaciyla Turkiye Barolar Birligi Kadin Haklari Komisyonlari Agi kuruldu Giderek artan komisyonlarin sayisi 2001 yili itibariyla kirk civarina vardi Eylul 1999 Turkiye Kadinlara Karsi Her Turlu Ayrimciligi Onleme Sozlesmesi ni onaylarken koydugu aile hukukunu ilgilendiren 15 ve 16 maddelerine iliskin cekinceleri kaldirdi 1999 Kadin erkek esitligi acisindan onemli degisiklikler iceren Medeni Kanun Tasarisi hazirlanarak Turkiye Buyuk Millet Meclisine sunuldu 8 Eylul 2000 Ek Ihtiyari Protokol Turkiye tarafindan imzalandi Onay asamasi icin Turkiye Buyuk Millet Meclisi gundemine alindi Kadinlara Karsi Her Turlu Ayrimciligin Onlenmesi Sozlesmesinin daha etkin bir sekilde uygulanmasini saglamak amaciyla Birlesmis Milletler tarafindan hazirlanan Ek Ihtiyari Protokol ile Sozlesmenin taraf devletler tarafindan ihlali durumunda kisilere ve kisilerden olusan gruplara basvuru hakki taninmakta ayrica uygulamalari denetlemek uzere Kadina Karsi Her Turlu Ayrimciligin Onlenmesi CEDAW Komitesine yapilacak sikayetleri kabul etme ve inceleme yetkisi taninmaktadir 24 Kasim 2000 Turkiye de giderek artmakta olan karsi kamuoyu olusturmak uzere 25 Kasim Kadinlara Karsi Siddete Hayir Gunu nedeniyle Kadinin Statusu ve Sorunlari Genel Mudurlugu ve Sanliurfa Valiligi isbirligi ile Kadina Yonelik Siddet konulu bir panel duzenlendi Panel resmi duzeyde tore cinayetlerine karsi durusun zeminini olusturdu 17 Subat 2001 Turk Medeni Kanunu nun yildonumu nedeniyle TBMM Adalet Komisyonunda gorusulmekte olan Medeni Kanun Tasarisinin esitlikci ozunun korunarak yasalasmasi icin Kadinin Statusu ve Sorunlari Genel Mudurlugu ve kadin kuruluslari tarafindan kamuoyu olusturma faaliyetlerinde bulunuldu Kadin dernekleri ve diger sivil toplum kuruluslarinin katilimiyla Medeni Yasa Tasarisi Icin Hep Birlikte yuruyusu gerceklestirildi 21 Haziran 2001 TBMM Adalet Komisyonunca kabul edilen Turk Medeni Kanunu Tasarisi Genel Kurula sevk edildi 22 Kasim 2001 Yeni Turk Medeni Kanununun TBMM tarafindan kabul edildi 1 Ocak 2002 Yeni Turk Medeni Kanununun yururluge girdi 30 Temmuz 2002 CEDAW Ek Ihtiyari Protokolunun onaylanmasi 7 Ocak 2008 Avrupa Konseyi bunyesinde olusturulan Kadinlara Yonelik Siddetle Mucadele Gucu tarafindan yurutulecek Aile Ici Siddet Dahil Kadinlara Yonelik Siddetle Mucadele Kampanyasi cercevesinde Avrupa Konseyi nce nakdi hibe verilmesine iliskin anlasmanin yururluge girmesine dair karar 26749 sayili Resmi Gazete de yayinlanarak yururluge girdi Ayrica bakinizTurkiye de kadinlara secme ve secilme hakkinin taninmasi Turkiye de mesleklerine gore ilk kadinlar listesi Ilk Turk kadin milletvekilleri listesi Turk bilim kadinlari Osmanli Imparatorlugu nda kadinin toplumdaki yeri Turkiye de kadin cinayeti Turkiye de cocuk evliligi Turkiye de feminizmKaynakcaDipnotlar Erkec A 2020 Turkiye de kadinlarin toplum icinde yasadigi en buyuk sorun siddet aa com tr Erisim tarihi 21 Ekim 2023 Turkiye de kadinlarin en buyuk sorunu siddet issizlik ve kadin erkek esitsizligi evrensel net 2019 24 Aralik 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Ekim 2023 Kanat H F 1948 Pedagoji tarihi Milli Egitim Basimevi Gokdemir A 2017 OSMANLI KUR AN EGITIM MERKEZLERI DARULKURRALAR VE SIBYAN MEKTEPLERI Edebali Islamiyat Dergisi 1 2 ss 43 60 Sanal M 2009 Osmanli Imparatorlugu nda Kiz Ogretmen Okulunun Darulmuallimat Kurulusu Okutulan Dersler ve Kapatilisi Osmanli Tarihi Arastirma ve Uygulama Merkezi Dergisi 26 s 225 Cagir amp Turk M 2017 1869 Maarif i Umumiye Nizamnamesi ve Turk Egitim Tarihindeki Yeri Avrasya Sosyal ve Ekonomi Arastirmalari Dergisi 4 11 ss 37 50 Uyar amp Ertugrul C 2020 TURKIYE DE KADINLARIN YUKSEKOGRENIM HAKKINI ELDE ETMESI DARULFUNUN DA KADIN VE INAS DARULFUNUNU ESOGU Tarih Dergisi 3 1 ss 66 92 cumhuriyet com tr 1 Nisan 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Ekim 2023 cumhuriyet com tr 14 Ekim 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Ekim 2023 Atlas M I aa com tr 11 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Ekim 2023 Acar F Turkiye de Kadinlarin Insan Haklari Uluslararasi Standartlar Hukuk ve Sivil Toplum PDF ankara edu tr Erisim tarihi 21 Ekim 2023 2 Nisan 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Nisan 2008 a b c 10 Kadindan 4 u Siddet Magduru 14 Subat 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde TRT HABER Erisim 12 Subat 2009 BM raporu Turkiye de halkin dortte ucu erkeklerin eslerini dovmesini mesru goruyor bbc com 30 Haziran 2023 14 Haziran 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Ekim 2023 Elden N 29 Mart 2022 Toplumsal cinsiyet ve kadin algisi arastirmasi Kadinlarin toplumda karsilastigi en buyuk sorun siddet bbc com 22 Haziran 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Ekim 2023 Askerde kadin egitimi InternetHaber com Erisim 15 Mayis 2009 a b TBMM Tutanak Dergisi 9 Agustos 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde Donem 23 Cilt 65 Yasama Yili 4 Tarih 1 Nisan 2010 30 Aralik 2010 tarihinde erisildi istanbulsozlesmesi org 1 Agustos 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Ekim 2023 PDF mevzuat gov tr 2 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 21 Ekim 2023 Istanbul Sozlesmesi Turkiye Cumhurbaskanligi karari ile anlasmadan cekildi bbc com 20 Mart 2021 19 Mart 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Ekim 2023 icisleri gov tr 15 Ekim 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Ekim 2023 tuik gov tr 26 Mayis 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Ekim 2023 Istatistiklerle Kadin 2022 tuik gov tr 26 Ekim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Ekim 2023 Bora amp Tas V A 2017 KIZ COCUKLARININ ORTAOGRETIME GONDERILMEME NEDENLERI Kirikkale Universitesi Sosyal Bilimler Dergisi 7 1 ss 89 106 23 Mayis 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Ekim 2023 Colak amp Tuzel Iseri I 2022 KADINLARIN OKULU TERK ETME NEDENLERI VE KIZ COCUKLARININ EGITIMINE ILISKIN GORUSLERI Mehmet Akif Ersoy Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi Cilt 64 ss 24 50 interaktif konda com tr 27 Subat 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 18 Ocak 2023 The Global Gender Gap Index 2009 rankings 10 Ekim 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde World Economic Forum 28 Ekim 2009 tarihinde erisildi Sertoglu Sedat 26 Kasim 1972 Kadinlarinda partisi oldu Milliyet Magazin s 2 Kadinlar Partisi yarin kuruluyor Milliyet 16 Kasim 1972 ss 1 9 Kazancibasi Esra 6 Mayis 2007 Oyum kadinlar partisine Haberturk com 5 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Mart 2015 tbmm gov tr 27 Mayis 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Mart 2015 Turk Kadinina Secme ve Secilme Hakki TRT HABER Sancar S 2023 Kadin Haklari Siyaseti Siyasetin Eril Karakterini Degistirmek 47 1 s 448 Yargi kadini kocasinin soyadina mahkum etti 23 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Radikal com tr Erisim 21 Ekim 2011 Arsivlenmis kopya 29 Mayis 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Mayis 2023