Emîrü’l Ümerâ (Arapça: أمير الأمراء), (İngilizceye emirlerin emiri,prenslerin prensi,baş emir, ve komutanların komutanı, olarak çeşitli şekillerde çevrilmiştir); 10. yüzyılda Abbâsî Halifeliği'nde, sahipleri 936'dan sonraki on yılda vezir yönetimindeki sivil bürokrasinin yerini alarak etkili birer naip haline geldiler ve Abbasi halifelerini salt törensel bir role indirgediler. Bu makam daha sonra Büveyhîlerin 11. yüzyılın ortalarına kadar Abbasi halifeleri ve Irak üzerindeki denetiminin temelini oluşturmuştur.
Abbâsîler döneminde
Arka plan
Halife Ömer (h. 634-644) döneminden itibaren çok yaygın olmamakla birlikte ordu kumandanını ifade eden bir unvan olarak kullanılmıştır. Bu dönemde Sasani İmparatorluğu ile yapılan Kadisiye Muharebesi'nde İslâm ordu kumandanı Sa'd bin Ebû Vakkas'ın Emîrü’l Ümerâ unvanını taşıdığı bilinmektedir. Emevî Halifesi I. Yezîd'in (h. 680-683) Abdullah bin Zübeyr’in üzerine gönderdiği Müslim bin Ukbe de bu unvanı taşıyordu.
Abbâsîler döneminde Emîrü’l Ümerâ ünvanını alan ilk kişi 928'de, halife Muktedir'in (h. 908-932) kuzeni Harun ibn Gharib olmuştur. Kısa bir süre sonra rakibi hadım Mu'nis el-Muzaffar (845-933) tarafından takip edildi; Mu'nis el-Muzaffar, Muktedir'in saltanatının çoğunda halife ordusunun başkomutanı ve tahtın arkasındaki güç olarak görev yapmıştır. 928'den itibaren Mu'nis, sarayın sivil bürokrasisindeki rakipleriyle çalkantılı bir güç mücadelesine girmiş; bu mücadele 932'de Muktedir'in tahttan indirilip idam edilmesi ve yerine kardeşi Kahir'in (h. 932-934) getirilmesiyle sona ermiştir. Mu'nis ve ordu artık Abbasi sarayının işlerine hakimdi ve tarihçi Hugh Kennedy'nin ifadesiyle "askerlerin halifeliği kontrol etme mücadelelerinin ve belki de daha önemlisi, takipçilerinin taleplerini karşılamalarını sağlayacak olan Sawad gelirlerinin" hakim olduğu bir sıkıntı döneminin başlangıcıydı.
Mu'nis, 933 yılında el-Kâhir tarafından idam edildi; fakat 934 yılında bir başka saray darbesiyle el-Kâhir tahttan indirildi ve yerine Râzî (h. 934-940) getirildi. Hilafetin kontrolü için sık sık yapılan darbeler ve şiddetli mücadeleler, Bağdat'taki merkezi hükümeti büyük ölçüde zayıflatmıştır. Mağrip ve Horasan üzerindeki etkin kontrol uzun zamandır kaybolmuştu, ancak artık Irak'a daha yakın eyaletlerde özerk yöneticiler ortaya çıkmıştı: Mısır ve Biladü'ş-Şam, İhşîdî hanedanı tarafından yönetiliyordu, Hamdânîler Yukarı Mezopotamya'nın kontrolünü ele geçirmişti ve İran'ın çoğu, aralarında Büveyhîlerin en belirgin olduğu Deylem hanedanları tarafından yönetiliyordu. Hatta Irak'ta bile halife hükümetinin otoritesi sorgulanıyordu. Böylece güneyde, Basra civarında, Ebu Abdullah el-Baridi kendi alanını kurdu, genellikle vergi gelirlerini Bağdat'a göndermeyi reddetti ve yakınlardaki Fars'ın Büveyhîleri ile temaslar kurdu. Tarihçi Ali İbnü'l-Esîr (ö. 1233), Mu'nis'in ölümünden sonra Emîrü’l Ümerâ makamının, aynı zamanda hazinenin de başında olan 'ye geçtiğini ileri sürmüştür.
Naipliğe yükselme
Son olarak, Kasım 936'da vezir İbn Mukle'nin eyalet valilerini kontrol etme ve Halifeliğin felaket niteliğindeki mali durumuyla başa çıkma konusundaki başarısızlığı, Vasıt valisi İbn Râik'in Emîrü’l Ümerâ pozisyonuna atanmasına yol açtı. İbn Râik ve haleflerine verilen yetki çok genişti. Dönemin âlimi İbn Miskeveyh'e göre, Bağdat valisi ve ordu başkomutanı olarak atandı, Haraç vergisini toplamak, bütün kamu mallarını denetlemek ve güvenliği sağlamakla görevlendirildi. Kendisine bir sancak ve makam cübbesi verilmiş, hitap edilme ayrıcalığı sağlanmış ve Cuma namazında ismi halifenin yanına eklenmiştir. Miskawayh, halifenin aslında "krallığın yönetimini ona devrettiğini" yazar. Artık hem askeri hem de mülki idarede fiili güç halifeden, mülki idareyi yürüten Emîrü’l Ümerâ ve onun katipliğine geçti. İbn Râik, halifeyi son destek üssünden mahrum bırakmak için eski ev muhafızlarını dağıttı ve onların yerine halife ordusunun çekirdeğini kendi Türkleri ve Deylemliler ile değiştirdi.
Güç mücadelesi, 936-946
Ancak İbn Râik, olağanüstü otoritesine rağmen durumu istikrara kavuşturmayı başaramadı ve Emîrü’l Ümerâ makamı için çeşitli bölge liderleri arasında on yıl süren karmaşık bir iktidar mücadelesi yaşandı. 9 Eylül 938'de İbn Râik, eski astı Türk Baykam tarafından tahttan indirildi; Baykam dört gün sonra kendi makamını güvence altına aldı ve 21 Nisan 941'de Kürt haydutları tarafından öldürülene kadar ülkeyi yönetti. Halife Müttaki (h. 940-944), el-Radi'nin ölümünden sonra Baykam tarafından tahta çıkarıldı, daha sonra İbn Meymun ve ardından Ebu Abdullah el-Baridi'yi vezir olarak atayarak sivil yönetimi yeniden tesis etmeye çalıştı, ancak ordu 1 Temmuz'da Emîrü’l Ümerâ olan Kurankij'in liderliğinde kontrolü yeniden ele geçirdi.
Kurankij, 16 Eylül'de İbn Râik tarafından tahttan indirildi, ancak birkaç gün içinde eski görevine geri döndü. Ancak İbn Râik'in yeniden tahta çıkması el-Baridi'nin tepkisine yol açtı ve onun kuvvetleri Bağdat'ı işgal etti. Bunun üzerine İbn Râik ve Muttaki, Musul'daki Hamdânî hükümdarı el-Hasan'a kaçmak zorunda kaldılar. el-Hasan, halifenin Bağdat'ı geri almasına yardımcı oldu, İbn Ra'ık'ın 13 Şubat 942'de öldürülmesini sağladı ve 18 Şubat'ta Nasırü'd Devle laqab (şeref unvanı) Emîrü’l Ümerâ makamını kendisi üstlendi. Hamdânîler de mali sıkıntılar karşısında denetimini sağlamlaştıramadı ve Türk generali Tüzün'ün askeri isyanı Nasırü'd Devle'yi görevini terk etmeye (11 Mayıs 943) ve Musul'daki üssüne çekilmeye zorladı. Tüzün, 1 Haziran'da yeni Emîrü’l Ümerâ oldu.
Muttaki, Bağdat yerine Rakka'da kalarak ve İhşidiler ile temasa geçerek bağımsızlığını yeniden kazanmaya çalıştı ve onlar da onu Mısır'a sığınmaya teşvik ettiler. Sonunda el-Muttaki reddetti ve Bağdat'a döndü, burada Tüzün onu tahttan indirdi ve kör etti ve Müstekfî (h. 944-946) tahta çıktı. Tüzün'ün görev süresi Ağustos/Eylül 945'teki ölümüne kadar sürdü, ancak Büveyhîler'in artan gücü tarafından gölgede bırakıldı. 944 yılında Müizzüddevle Bağdat'ı almaya çalıştı ancak geri püskürtüldü. Tüzün'ün ölümünden sonra sekreteri ve halefi olan Muhammed bin Şirzad, yalnızca zayıf bir otoriteye sahipti ve Nasırü'd Devle ile ittifak kurarak Büveyhî tehlikesini savuşturmaya çalıştı. Çabaları sonuçsuz kaldı ve 17 Ocak 946'da Müizzüddevle komutasındaki Büveyhîler Bağdat'a girdi. Bu, 11. yüzyılın ortalarında Selçuklu fethine kadar süren Bağdat ve Irak'taki Büveyhî döneminin başlangıcı oldu.
Büveyhî döneminde
Emîrü’l Ümerâ unvanına sahip olmak, Bağdat'ta Büveyhî otoritesinin kurumsal çerçevesini oluşturuyordu ve halife artık sıradan bir devlet görevlisi haline gelmiş ve kendisine yıllık maaş bağlanmıştı. Ahmed bin Buya Bağdat'ı ele geçirmiş olmasına rağmen, Büveyhî kardeşlerin güçlü aile bağları, onların birbirlerine karşı konumlarını belirliyordu ve Emîrü’l Ümerâ makamı, laqab İmâdüddevle olarak bilinen Fars'ın ağabeyi ve yöneticisi olan Ali'ye düştü. 949'daki ölümünden sonra, hayatta kalan en büyük kardeşi olan Rüknüddevle, 976'daki ölümüne kadar Rey'in hükümdarı oldu. Ancak Irak'ı yönetmeye devam eden Ahmed'in (Muizzüddevle) de bu unvanı kendisinde koruduğu ve 955'te oğlu İzzüddevle'yi varisi ilan ettiğinde bu unvanı ona da verdiği anlaşılıyor. Buna karşılık Ruknüddevle'nin oğlu ve varisi Adudüddevle (h. 976-983) üstünlüğünü vurgulamak için şahinşah ("şahların şahı"), melik veya Mâlikü'l Mülk gibi Farsça egemenlik unvanları almaya başladı. Böylece, daha sonraki Büveyhî hükümdarları döneminde Farsça unvanlar daha belirgin hale geldi ve Emîrü’l Ümerâ belirlenmiş varisi ifade etmeye başladı. Genel olarak, Büveyhîler bu unvanı kullanımı tutarsız görünmektedir ve bir makamdan ziyade daha çok bir onursal unvan olarak kullanılıyordu.
Diğer Müslüman devletlerde
İran ve Horasan
Daha doğuda, ne Sâmânî İmparatorluğu ne de Gazneliler, 991'de Horasan'ın kontrolünü ele geçiren ve kendini Emîrü’l Ümerâ ilan eden isyancı bir askeri komutan olan hariç, bu ünvan sık kullanmış gibi görünmemektedir. Daha sonraki Müslüman hanedanlar, ister İranlı ister Türk olsun, bu unvanı çoğunlukla askeri bir bağlamda kullandılar, ancak her zaman ordunun başkomutanlığıyla ilişkilendirilmediler. Nitekim 11. yüzyılın sonlarında eski hilafet topraklarını ele geçiren Selçuklu Türkleri, bunu üst düzey askeri komutanlar için kullanılan çok sayıdaki unvandan biri (, amir-i salar, muqaddam al-'askar vb.) olarak kullanmışlardır. Hanedan prenslerinin bu unvanı bir ayrıcalık işareti olarak kullandığına dair 1073'te Kuzey Afganistan valisi olarak atanan Çağrı Bey'in oğlu Osman ve 1097'de yeğeni Sultan Berkyaruk (h. 1094-1105) olmak üzere sadece iki örnek bilinmektedir.
Safevî İran'ında bu unvan başlangıçta büyük önem taşıyordu çünkü Safevi rejiminin dayanağını oluşturan Kızılbaş kuvvetlerinin başkomutanı bu unvanı taşıyordu. Hüseyin Bey Şamlu'nun 1501-1510 yılları arasında görevde bulunduğu dönemde devletin en güçlü görevlisiydi, ancak onun iktidardan düşmesinden sonra önemi azaldı ve özellikle Türkmen aşiret süvarilerinin komutanları olan kurçibaşı elinde ünvan büyük güç kaybetti. Emîrü’l Ümerâ Kızılbaşların I. Tahmasb'ı 1524-1533 yılları arasında yönetmesi sırasında bir canlanma yaşadı, ancak daha sonra neredeyse tamamen ortadan kalktı. Sadece geç Safevi döneminde, yabancı işgal tehdidi altındaki bir sınır bölgesine istisnai olarak atanan bir askeri komutanı belirlediğinde ara sıra yeniden ortaya çıkmıştır.
Memlükler ve Osmanlılar
Bu unvan, nadiren de olsa, Kahire merkezli Memlûk Devleti tarafından da kullanılmış ve ordu komutanıyla (Atabeg al-'asakir) ilişkilendirilmiş gibi görünse de, diğer emirlere de verilmiş gibi görünmektedir.Osmanlı İmparatorluğu'nda, beylerbeyi kelimesinin çevirisi olarak, Farsça eşdeğeri olan ile birlikte kullanılmıştır.
Norman Sicilya'sında
Sicilya'da Arap egemenliğinin uzun sürmesi sonucunda, Sicilya'daki İtalyan-Norman Krallığı idaresinde birçok Arapça terimin kullanımına devam etmiş; bunların arasında 'emir' (Latince am[m]iratus, Grekçe: ἀμηρᾶς, resmi olarak kullanılan diğer iki dil) de vardı. Sahipleri askeri ve sivil yetkileri birleştirmiştir. Bunların arasında en önde gelenlerden biri, Sicilya Kralı II. Rugerro'nun (h. 1130-1154) en güçlü yetkilisi olan Giorgio d'Antiochia olarak bilinen bir Yunan Hristiyan'dı. Rugerro'un başbakanı görevini üstlendi ve kendisine 'büyük emir' (magnus amiratus, Grekçe: μέγας ἀμηρᾶς ve 'emirlerin emiri' (amiratus amiratorum, Grekçe: ἀμηρᾶς τῶν ἀμηράδων) unvanı verildi. y. 1152 ölümünden sonra unvan 1154 yılında I. Guglielmo (h. 1154-1166) Maione da Bari'ye verilene kadar verilmedi. Maio, 1160'taki suikastına kadar ünvanı elinde tuttu. Son ammiratus ammiratorum Hauteville hanedanının 1194'te çöküşüne kadar bu ünvanı elinde tutan 'dir. Batı Akdeniz'de 13. yüzyılda deniz komutanları için "amiral" kelimesinin bozulmuş biçiminin kullanılmaya başlanması bu kişilerden kaynaklanmıştır.
Kaynakça
- Özel
- ^ Watt 1998, s. 100.
- ^ Catafago, Joseph (1858). An English and Arabic Dictionary, In Two Parts, Arabic and English, and English and Arabic. Bernard Quaritch, Oriental and Philological Bookseller. London. s. 30.
- ^ a b c Zetterstéen 1960, s. 446.
- ^ a b Kennedy 2004, s. 195.
- ^ Yıldız, Hakkı Dursun (1995). "EMÎRÜ'l-ÜMERÂ". TDV İslâm Ansiklopedisi. 11. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı. ss. 158-159. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2024.
- ^ a b c d e f g h Bosworth & Savory 1985, ss. 969–971.
- ^ Kennedy 2004, ss. 186–193.
- ^ Kennedy 2004, s. 194.
- ^ Kennedy 2004, ss. 194–195.
- ^ Donohue 2003, s. 110.
- ^ Kennedy 2004, ss. 195–196.
- ^ a b Donohue 2003, s. 9.
- ^ Kennedy 2004, ss. 196, 270.
- ^ Donohue 2003, ss. 9–10.
- ^ Kennedy 2004, ss. 196, 214–215.
- ^ cf. Kennedy 2004, ss. 215–240.
- ^ Donohue 2003, ss. 13–34, 128.
- ^ Takayama 1993, ss. 18, 66-68, 96.
- ^ Abulafia 2012, ss. 321–322.
- Genel
- (2012). The Great Sea: A Human History of the Mediterranean. Penguin Books. ISBN .
- Bosworth, C.E.; Savory, R.M. (1985). "AMĪR-AL-OMARĀʾ". Yarshater, Ehsan (Ed.). Encyclopædia Iranica, Volume I/9: Alp Arslan–ʿAbd-al-Hamīd (İngilizce). Londra ve New York: Routledge & Kegan Paul. ss. 969-971. ISBN .
- Donohue, John J. (2003). The Buwayhid Dynasty in Iraq 334 H./945 to 403 H./1012: Shaping Institutions for the Future (İngilizce). Leiden and Boston: Brill. ISBN .
- Kennedy, Hugh (2016). The Prophet and the Age of the Caliphates: The Islamic Near East from the 6th to the 11th Century (İngilizce) (Second bas.). Oxford ve New York: Routledge. ISBN .
- Takayama, Hiroshi (1993). The Administration of the Norman Kingdom of Sicily. Leiden, New York and Cologne: BRILL. ISBN .
- Watt, William Montgomery (1998). Islamic Political Thought. Edinburgh: Edinburgh University Press. ISBN .
- (1960). "Amīr al-Umarāʾ". Gibb, H. A. R.; ; ; ; Lewis, B.; (Ed.). The Encyclopaedia of Islam, New Edition, Volume I: A–B (İngilizce). Leiden: E. J. Brill. s. 446. doi:10.1163/1573-3912_islam_SIM_0620. OCLC 495469456.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Emiru l Umera Arapca أمير الأمراء Ingilizceye emirlerin emiri prenslerin prensi bas emir ve komutanlarin komutani olarak cesitli sekillerde cevrilmistir 10 yuzyilda Abbasi Halifeligi nde sahipleri 936 dan sonraki on yilda vezir yonetimindeki sivil burokrasinin yerini alarak etkili birer naip haline geldiler ve Abbasi halifelerini salt torensel bir role indirgediler Bu makam daha sonra Buveyhilerin 11 yuzyilin ortalarina kadar Abbasi halifeleri ve Irak uzerindeki denetiminin temelini olusturmustur Abbasiler donemindeArka plan Halife Omer h 634 644 doneminden itibaren cok yaygin olmamakla birlikte ordu kumandanini ifade eden bir unvan olarak kullanilmistir Bu donemde Sasani Imparatorlugu ile yapilan Kadisiye Muharebesi nde Islam ordu kumandani Sa d bin Ebu Vakkas in Emiru l Umera unvanini tasidigi bilinmektedir Emevi Halifesi I Yezid in h 680 683 Abdullah bin Zubeyr in uzerine gonderdigi Muslim bin Ukbe de bu unvani tasiyordu Abbasiler doneminde Emiru l Umera unvanini alan ilk kisi 928 de halife Muktedir in h 908 932 kuzeni Harun ibn Gharib olmustur Kisa bir sure sonra rakibi hadim Mu nis el Muzaffar 845 933 tarafindan takip edildi Mu nis el Muzaffar Muktedir in saltanatinin cogunda halife ordusunun baskomutani ve tahtin arkasindaki guc olarak gorev yapmistir 928 den itibaren Mu nis sarayin sivil burokrasisindeki rakipleriyle calkantili bir guc mucadelesine girmis bu mucadele 932 de Muktedir in tahttan indirilip idam edilmesi ve yerine kardesi Kahir in h 932 934 getirilmesiyle sona ermistir Mu nis ve ordu artik Abbasi sarayinin islerine hakimdi ve tarihci Hugh Kennedy nin ifadesiyle askerlerin halifeligi kontrol etme mucadelelerinin ve belki de daha onemlisi takipcilerinin taleplerini karsilamalarini saglayacak olan Sawad gelirlerinin hakim oldugu bir sikinti doneminin baslangiciydi Mu nis 933 yilinda el Kahir tarafindan idam edildi fakat 934 yilinda bir baska saray darbesiyle el Kahir tahttan indirildi ve yerine Razi h 934 940 getirildi Hilafetin kontrolu icin sik sik yapilan darbeler ve siddetli mucadeleler Bagdat taki merkezi hukumeti buyuk olcude zayiflatmistir Magrip ve Horasan uzerindeki etkin kontrol uzun zamandir kaybolmustu ancak artik Irak a daha yakin eyaletlerde ozerk yoneticiler ortaya cikmisti Misir ve Biladu s Sam Ihsidi hanedani tarafindan yonetiliyordu Hamdaniler Yukari Mezopotamya nin kontrolunu ele gecirmisti ve Iran in cogu aralarinda Buveyhilerin en belirgin oldugu Deylem hanedanlari tarafindan yonetiliyordu Hatta Irak ta bile halife hukumetinin otoritesi sorgulaniyordu Boylece guneyde Basra civarinda Ebu Abdullah el Baridi kendi alanini kurdu genellikle vergi gelirlerini Bagdat a gondermeyi reddetti ve yakinlardaki Fars in Buveyhileri ile temaslar kurdu Tarihci Ali Ibnu l Esir o 1233 Mu nis in olumunden sonra Emiru l Umera makaminin ayni zamanda hazinenin de basinda olan ye gectigini ileri surmustur Naiplige yukselme Son olarak Kasim 936 da vezir Ibn Mukle nin eyalet valilerini kontrol etme ve Halifeligin felaket niteligindeki mali durumuyla basa cikma konusundaki basarisizligi Vasit valisi Ibn Raik in Emiru l Umera pozisyonuna atanmasina yol acti Ibn Raik ve haleflerine verilen yetki cok genisti Donemin alimi Ibn Miskeveyh e gore Bagdat valisi ve ordu baskomutani olarak atandi Harac vergisini toplamak butun kamu mallarini denetlemek ve guvenligi saglamakla gorevlendirildi Kendisine bir sancak ve makam cubbesi verilmis hitap edilme ayricaligi saglanmis ve Cuma namazinda ismi halifenin yanina eklenmistir Miskawayh halifenin aslinda kralligin yonetimini ona devrettigini yazar Artik hem askeri hem de mulki idarede fiili guc halifeden mulki idareyi yuruten Emiru l Umera ve onun katipligine gecti Ibn Raik halifeyi son destek ussunden mahrum birakmak icin eski ev muhafizlarini dagitti ve onlarin yerine halife ordusunun cekirdegini kendi Turkleri ve Deylemliler ile degistirdi Guc mucadelesi 936 946 940 941 yilina ait Halife Muttaki ve Emiru l Umera Baykam in isimlerinin yazili oldugu gumus dirhem Ancak Ibn Raik olaganustu otoritesine ragmen durumu istikrara kavusturmayi basaramadi ve Emiru l Umera makami icin cesitli bolge liderleri arasinda on yil suren karmasik bir iktidar mucadelesi yasandi 9 Eylul 938 de Ibn Raik eski asti Turk Baykam tarafindan tahttan indirildi Baykam dort gun sonra kendi makamini guvence altina aldi ve 21 Nisan 941 de Kurt haydutlari tarafindan oldurulene kadar ulkeyi yonetti Halife Muttaki h 940 944 el Radi nin olumunden sonra Baykam tarafindan tahta cikarildi daha sonra Ibn Meymun ve ardindan Ebu Abdullah el Baridi yi vezir olarak atayarak sivil yonetimi yeniden tesis etmeye calisti ancak ordu 1 Temmuz da Emiru l Umera olan Kurankij in liderliginde kontrolu yeniden ele gecirdi Kurankij 16 Eylul de Ibn Raik tarafindan tahttan indirildi ancak birkac gun icinde eski gorevine geri dondu Ancak Ibn Raik in yeniden tahta cikmasi el Baridi nin tepkisine yol acti ve onun kuvvetleri Bagdat i isgal etti Bunun uzerine Ibn Raik ve Muttaki Musul daki Hamdani hukumdari el Hasan a kacmak zorunda kaldilar el Hasan halifenin Bagdat i geri almasina yardimci oldu Ibn Ra ik in 13 Subat 942 de oldurulmesini sagladi ve 18 Subat ta Nasiru d Devle laqab seref unvani Emiru l Umera makamini kendisi ustlendi Hamdaniler de mali sikintilar karsisinda denetimini saglamlastiramadi ve Turk generali Tuzun un askeri isyani Nasiru d Devle yi gorevini terk etmeye 11 Mayis 943 ve Musul daki ussune cekilmeye zorladi Tuzun 1 Haziran da yeni Emiru l Umera oldu Muttaki Bagdat yerine Rakka da kalarak ve Ihsidiler ile temasa gecerek bagimsizligini yeniden kazanmaya calisti ve onlar da onu Misir a siginmaya tesvik ettiler Sonunda el Muttaki reddetti ve Bagdat a dondu burada Tuzun onu tahttan indirdi ve kor etti ve Mustekfi h 944 946 tahta cikti Tuzun un gorev suresi Agustos Eylul 945 teki olumune kadar surdu ancak Buveyhiler in artan gucu tarafindan golgede birakildi 944 yilinda Muizzuddevle Bagdat i almaya calisti ancak geri puskurtuldu Tuzun un olumunden sonra sekreteri ve halefi olan Muhammed bin Sirzad yalnizca zayif bir otoriteye sahipti ve Nasiru d Devle ile ittifak kurarak Buveyhi tehlikesini savusturmaya calisti Cabalari sonucsuz kaldi ve 17 Ocak 946 da Muizzuddevle komutasindaki Buveyhiler Bagdat a girdi Bu 11 yuzyilin ortalarinda Selcuklu fethine kadar suren Bagdat ve Irak taki Buveyhi doneminin baslangici oldu Buveyhi doneminde Emiru l Umera unvanina sahip olmak Bagdat ta Buveyhi otoritesinin kurumsal cercevesini olusturuyordu ve halife artik siradan bir devlet gorevlisi haline gelmis ve kendisine yillik maas baglanmisti Ahmed bin Buya Bagdat i ele gecirmis olmasina ragmen Buveyhi kardeslerin guclu aile baglari onlarin birbirlerine karsi konumlarini belirliyordu ve Emiru l Umera makami laqab Imaduddevle olarak bilinen Fars in agabeyi ve yoneticisi olan Ali ye dustu 949 daki olumunden sonra hayatta kalan en buyuk kardesi olan Ruknuddevle 976 daki olumune kadar Rey in hukumdari oldu Ancak Irak i yonetmeye devam eden Ahmed in Muizzuddevle de bu unvani kendisinde korudugu ve 955 te oglu Izzuddevle yi varisi ilan ettiginde bu unvani ona da verdigi anlasiliyor Buna karsilik Ruknuddevle nin oglu ve varisi Adududdevle h 976 983 ustunlugunu vurgulamak icin sahinsah sahlarin sahi melik veya Maliku l Mulk gibi Farsca egemenlik unvanlari almaya basladi Boylece daha sonraki Buveyhi hukumdarlari doneminde Farsca unvanlar daha belirgin hale geldi ve Emiru l Umera belirlenmis varisi ifade etmeye basladi Genel olarak Buveyhiler bu unvani kullanimi tutarsiz gorunmektedir ve bir makamdan ziyade daha cok bir onursal unvan olarak kullaniliyordu Diger Musluman devletlerdeIran ve Horasan Daha doguda ne Samani Imparatorlugu ne de Gazneliler 991 de Horasan in kontrolunu ele geciren ve kendini Emiru l Umera ilan eden isyanci bir askeri komutan olan haric bu unvan sik kullanmis gibi gorunmemektedir Daha sonraki Musluman hanedanlar ister Iranli ister Turk olsun bu unvani cogunlukla askeri bir baglamda kullandilar ancak her zaman ordunun baskomutanligiyla iliskilendirilmediler Nitekim 11 yuzyilin sonlarinda eski hilafet topraklarini ele geciren Selcuklu Turkleri bunu ust duzey askeri komutanlar icin kullanilan cok sayidaki unvandan biri amir i salar muqaddam al askar vb olarak kullanmislardir Hanedan prenslerinin bu unvani bir ayricalik isareti olarak kullandigina dair 1073 te Kuzey Afganistan valisi olarak atanan Cagri Bey in oglu Osman ve 1097 de yegeni Sultan Berkyaruk h 1094 1105 olmak uzere sadece iki ornek bilinmektedir Safevi Iran inda bu unvan baslangicta buyuk onem tasiyordu cunku Safevi rejiminin dayanagini olusturan Kizilbas kuvvetlerinin baskomutani bu unvani tasiyordu Huseyin Bey Samlu nun 1501 1510 yillari arasinda gorevde bulundugu donemde devletin en guclu gorevlisiydi ancak onun iktidardan dusmesinden sonra onemi azaldi ve ozellikle Turkmen asiret suvarilerinin komutanlari olan kurcibasi elinde unvan buyuk guc kaybetti Emiru l Umera Kizilbaslarin I Tahmasb i 1524 1533 yillari arasinda yonetmesi sirasinda bir canlanma yasadi ancak daha sonra neredeyse tamamen ortadan kalkti Sadece gec Safevi doneminde yabanci isgal tehdidi altindaki bir sinir bolgesine istisnai olarak atanan bir askeri komutani belirlediginde ara sira yeniden ortaya cikmistir Memlukler ve Osmanlilar Bu unvan nadiren de olsa Kahire merkezli Memluk Devleti tarafindan da kullanilmis ve ordu komutaniyla Atabeg al asakir iliskilendirilmis gibi gorunse de diger emirlere de verilmis gibi gorunmektedir Osmanli Imparatorlugu nda beylerbeyi kelimesinin cevirisi olarak Farsca esdegeri olan ile birlikte kullanilmistir Norman Sicilya sindaSicilya da Arap egemenliginin uzun surmesi sonucunda Sicilya daki Italyan Norman Kralligi idaresinde bircok Arapca terimin kullanimina devam etmis bunlarin arasinda emir Latince am m iratus Grekce ἀmhrᾶs resmi olarak kullanilan diger iki dil de vardi Sahipleri askeri ve sivil yetkileri birlestirmistir Bunlarin arasinda en onde gelenlerden biri Sicilya Krali II Rugerro nun h 1130 1154 en guclu yetkilisi olan Giorgio d Antiochia olarak bilinen bir Yunan Hristiyan di Rugerro un basbakani gorevini ustlendi ve kendisine buyuk emir magnus amiratus Grekce megas ἀmhrᾶs ve emirlerin emiri amiratus amiratorum Grekce ἀmhrᾶs tῶn ἀmhradwn unvani verildi y 1152 olumunden sonra unvan 1154 yilinda I Guglielmo h 1154 1166 Maione da Bari ye verilene kadar verilmedi Maio 1160 taki suikastina kadar unvani elinde tuttu Son ammiratus ammiratorum Hauteville hanedaninin 1194 te cokusune kadar bu unvani elinde tutan dir Bati Akdeniz de 13 yuzyilda deniz komutanlari icin amiral kelimesinin bozulmus biciminin kullanilmaya baslanmasi bu kisilerden kaynaklanmistir KaynakcaOzel Watt 1998 s 100 Catafago Joseph 1858 An English and Arabic Dictionary In Two Parts Arabic and English and English and Arabic Bernard Quaritch Oriental and Philological Bookseller London s 30 a b c Zettersteen 1960 s 446 a b Kennedy 2004 s 195 Yildiz Hakki Dursun 1995 EMIRU l UMERA TDV Islam Ansiklopedisi 11 Istanbul Turkiye Diyanet Vakfi ss 158 159 Erisim tarihi 28 Agustos 2024 a b c d e f g h Bosworth amp Savory 1985 ss 969 971 Kennedy 2004 ss 186 193 Kennedy 2004 s 194 Kennedy 2004 ss 194 195 Donohue 2003 s 110 Kennedy 2004 ss 195 196 a b Donohue 2003 s 9 Kennedy 2004 ss 196 270 Donohue 2003 ss 9 10 Kennedy 2004 ss 196 214 215 cf Kennedy 2004 ss 215 240 Donohue 2003 ss 13 34 128 Takayama 1993 ss 18 66 68 96 Abulafia 2012 ss 321 322 Genel 2012 The Great Sea A Human History of the Mediterranean Penguin Books ISBN 978 0 141 02755 5 Bosworth C E Savory R M 1985 AMiR AL OMARAʾ Yarshater Ehsan Ed Encyclopaedia Iranica Volume I 9 Alp Arslan ʿAbd al Hamid Ingilizce Londra ve New York Routledge amp Kegan Paul ss 969 971 ISBN 978 0 71009 098 0 Donohue John J 2003 The Buwayhid Dynasty in Iraq 334 H 945 to 403 H 1012 Shaping Institutions for the Future Ingilizce Leiden and Boston Brill ISBN 90 04 12860 3 Kennedy Hugh 2016 The Prophet and the Age of the Caliphates The Islamic Near East from the 6th to the 11th Century Ingilizce Second bas Oxford ve New York Routledge ISBN 978 1 138 78761 2 Takayama Hiroshi 1993 The Administration of the Norman Kingdom of Sicily Leiden New York and Cologne BRILL ISBN 978 90 04 09865 7 Watt William Montgomery 1998 Islamic Political Thought Edinburgh Edinburgh University Press ISBN 978 0 748 61098 3 1960 Amir al Umaraʾ Gibb H A R Lewis B Ed The Encyclopaedia of Islam New Edition Volume I A B Ingilizce Leiden E J Brill s 446 doi 10 1163 1573 3912 islam SIM 0620 OCLC 495469456