Perge (Yunanca: Πέργη Perge), Antalya'nın 18 km doğusunda, Aksu ilçesi sınırları içinde bulunan, bir zamanlar Pamfilya Bölgesine başkentlik yapmış antik bir kenttir. Şehirdeki akropolisin Tunç Çağı döneminde kurulduğu düşünülmektedir.Helenistik dönem boyunca şehir eski dünya içerisindeki en zengin ve güzel şehirler arasında sayılmaktadır. Ayrıca Yunan matematikçi Pergeli Apollonius'un memleketidir. Perge, Hititler döneminde Parha olarak bilinmekteydi.
Perge Harabeleri | |
Coğrafi Bilgiler | |
---|---|
Bölge | Akdeniz Bölgesi |
Alan | Pamfilya |
Koordinatlar:36°57′41″K 30°51′14″D / 36.96139°K 30.85389°D | |
Tarihi
Şehrin tarihçesinin başlangıcı tekil olarak değil ancak Pamfilya Bölgesi ile birlikte incelenebilmektedir. Bölge içerisinde tarih öncesi çağa ait mağaralara ve yerleşimlere rastlanmaktadır. Mağaralar içerisinde en tanınmış olanı Karain Mağarası, Karainin komşusu olan , Beldibi, Belbaşı kaya sığınakları ve bölgedeki en tanınmış tarih öncesi yerleşim alanlarıdır. Yerleşim örnekleri göstermektedir ki Pamfilya ovası tarih öncesi çağlardan itibaren yerleşime elverişli ve sevilen bir bölgedir. Perge akropolisinin plato düzleminin tarih öncesi dönemlerden itibaren yerleşim için tercih edilen bir alan olduğu kabul edilmiştir. Wolfram Martini'nin yaptığı Perge akropolisi çalışmaları göstermiştir ki, M.Ö. 4000 veya 3000'den itibaren akropolis platosu yerleşim alanı olarak kullanılmıştır. Arkeolojik buluntular arasında yer alan obsidyen ve çakmak taşı buluntular Cilalı Taş Devri ve Bakır Çağından itibaren Perge’nin yerleşim yeri olarak kullanıldığını göstermektedir. Akropolis araştırmalarında Pamfilya Bölgesindeki ilk tarihöncesi gömü ile de karşılaşılmıştır. Çömlekçilik buluntuları diğer Anadolu buluntuları ile karşılaştırıldığında yalnızca Orta Anadolu örnekleri ile benzerlik göstermektedir.
Hitit İmparatorluğu Dönemi
Hattuşaş kazılarında 1986 yılında bulunan tunç levha üzerindeki yazıttan Perge kentinin Hitit İmparatorluğu döneminde önemli bir yer tuttuğu anlaşılmaktadır. M.Ö. 1235’den hemen önceye tarihlenen tunç levha Hitit Kralı IV. Tuthaliya, düşmanları ve Vasal kral Kurunta arasında yapılan anlaşma metnini içermektedir. Perge ile ilgili metin ise: "Parcha (Perge) şehrinin sahip olduğu bölgeyi Kaštarja nehri ile sınırlar. Eğer Hatti Kralı Parha Kentine saldırır silah zoru ile eğemenliğine alırsa sözü geçen kent Tarhuntašša kralına bağlanacaktır". Metinden anlaşıldığı kadarı ile yapılan savaş sonucunda imzalanan bu anlaşmada şehir ve sahip olduğu bölge taraflardan ikisine de kalmamış, bağımsızlığını korumaya devam etmiştir. Yazılış şekli ile Hitit Kralı şehre egemen olacak güce sahip olsa da, Pamfilya’nın güneybatı bölgesine pek ilgi duymadığı varsayımını kabul edebiliriz. Perge, Geç Hitit Döneminde pek önemli bir rol oynamadığı tahmin edilmektedir. Akropolis’in üzerinde küçük bir yerleşim yeri olarak yaşamını sürmüş olmalıdır.
Tunç levhada sözü geçen olaydan kısa bir süre sonra deniz kavimlerinin Anadolu‘ya akınları başlamış ve Hitit İmparatorluğuna son vermişlerdir. Epigrafik bilgilerin ışında Pamfilya dilleri üzerine yapılan etimolojik araştırmalar Geç Myken-(Miken) ve Hitit döneminde bölgeye ilk Helen etkilerinin geldiği yolunda yorumlar yapılmaktadır. M.Ö. 13 yüzyıla tarihlenen erken Hellen Kolonizasyonu üzerine yazılı belge yoktur. Bu konu üzerine yapılan yorumlar yalnızca erken Hellen Kahramanlık söylencelerine dayanmaktadır. Truva Savaşı sonucunda Mopsus ve Kalchas önderliğinde Hellenli Akhalıların Pamfilya’ya gelerek Phaselis, Perge, Syllion ve Aspendos antik kentlerini kurdukları iddia edilmektedir. M.Ö. 120/121 yıllarına tarihlenen Perge’de hellenistik kulelerin arkasında yer alan avluda bulunmuş olan Ktistes heykel-kaideleri üzerinde adı yazılmış olan Akhalı kahramanlar Mopsus, Kalkhas, Riksos, Labos, Machaon, Leonteus ve Minyasas şehrin kurucuları olarak belirtilmektedir. Şehrin mitolojik kurucusu Mopsus aynı zamanda tarihsel kişi olarak da kanıtlanabilmektedir. F. Işık M.Ö. 8. yüzyılın sonu ile M.Ö. 7. yüzyılın başına tarihlenen Karatepe'deki bir yazıttan yola çıkarak şunları söylemektedir: Kizzuvatna kralı Astawanda kendi büyükbabasının Muksus veya Muksa adında bir kişi olduğunu belirtmektedir. Bu kişi kesinlikle Hitit soyundan gelen birisi olmalıdır. Hititçe ve Hellence karşılaştırmada Muksus ile Mopsus, Perge ile Parcha, Patara ile Patar benzerlikleriden yola çıkarak, Karatepe’deki Geç Hitit Beyinin atasının da Hellenler tarafından daha sonra Heros olarak kabul edildiğini söylemektedir.
Perge şehir sikkeleri üzerinde şehrin baş tanrıçası Artemis Pergaia her zaman Wanassa Preiis olarak yazılmıştır. Preiis veya Preiia çok büyük bir olasılıkla şehrin adı olmalıdır. Erken Aspendos sikkerinde şehrin adı "Estwediiys" ve Syllion’da "Selyviis" olarak yazılmıştı. Strabon’un belirttiğine göre Pamfilya diyalekti Helenler için yabancıydı. Side ve Sillyon’da yerli dilde yazılmış yazıtlar ele geçmiştir. Arrian, Anabasis’de şöyle der; Kymeliler Sideye geldiklerinde kendi dillerini unutmuşlar ve kısa zamanda yerli dili konuşmaya başlamışlardır. Sözü edilen dil Sidecedir. Buradan şu sonuca varılabilir: Perge, Syllion ve Aspendos Pamfilya diyalekti ile Helence konuşurken, Side ve çevresinde sidece etkin bir dil olmaya devam etmiştir ve Sidece Luvi dil grubuna ait bir dil olarak kabul edilir.
Büyük İskender'in Şehre Girişi
M.Ö. 334 yılında Büyük İskender Granikos Savaşını kazanınca Küçük Asya’yı Ahameniş İmparatorluğu yönetiminden kurtarmıştır. Arrian’ın belirtmiş olduğuna göre Pergeliler Büyük İskender ile Pamphylia’ya gelmeden önce Phaselis kentinde bağlantı kurmuşlardır. Makedonya Kralı Ordusunu Trakyalıların Toros üzerinden açmış olduğu yoldan Lykia’dan Pamhylia’ya göndermiş, kendisi yakın komutanları ile kıyı şeridini izleyerek Perge’ye ulaşmıştır. Arrian Perge şehri ile Makedonya ordusu arasında herhangi bir savaştan söz etmediği için, şehir savaşmadan krala kapılarını açmış olmalıdır. Şehir klasik dönemde güçlü bir şehir suru ile korunuyor olmasına karşın, güçlü Makedonya Ordusu ile savaşmak istememiş olmalıydı. Büyük İskender daha sonra Aspendos ve Side’ye doğru ilerlemesine devam eder, Side’ye ulaşınca tekrar Aspendos üzerinden Perge’ye dönmüştür. M.Ö. 334 yılında Nearchos’u Lykia-Pamphylia Eyaletinin Satrabı olarak atar. Daha sonra da M.Ö. 334/333 kışını geçirmek için Gordion’a gider. Nearchos M.Ö. 329/328 yılında Büyük İskender’in Baktria’daki şehrinde bulunan kampına gitmiştir. Bu tarihten sonra hiçbir Satrabın adından söz edilmez, bu da büyük bir olasılıkla Lykia ve Pamhylia’nın Büyük Phrygia Satraplığına bağlandığını göstermektedir.
Büyük İskender'den Sonra Perge'nin Durumu
sonra bölge(Pamfilya) ikiye bölünmüştür. Antlaşma metninde Bergama Krallığı ile Selevkos Krallıklarının sınırları kesin olarak belirlenmemiştir. Metinden yola çıkarak şöyle bir sonuç oluşturabiliriz: Bergama Krallığı Perge dahil olmak üzere Aksu (Kestros) sınır olacak şekilde Batı Pamfilya’ya sahip olmuşlardı. Aspendos ve Side bağımsız olarak kalmış ve her iki şehirde Romalıların bağdaşığı olmuştur. Apemaia Antlaşmasına rağmen Bergama Krallığı tüm Pamfilya’ya egemen olmak istemiştir. Aspendos, Side ve belki Sillyon Roma’nın yardımları ile bağımsızlıklarını korumuşlardır. Bu nedenle Kral II. Attalos Güney Akdeniz’de bir limana sahip olabilmek için Attaleia kentini kurmak zorunda kalmıştır.
Romalı yazar Livius Roma Konsulu Cn. Manlius Vulso’nun Perge şehrini ele geçirmek istemiştir. Şehir konsüle ricada bulunarak, şehri savaşmadan teslim etmek için Kral Antiochos’a sormak için izin istemiştir. Cn. Manlius Vulso Antiocheia’dan gelecek haberi beklemiştir. Konsulün bekleme nedeni; şehrin güçlü bir savunma sisteminin olması ve Selevkosların şehirde güçlü bir garnizonu olmasına bağlanabilir. E. C. Bosch'un yazdıklarına bakarak; Apemeia Barışından sonra Batı Pamfilya yukarıda sözü edilen sınırlar içerisinde Bergama Krallığına aitti. Fakat Perge tümüyle serbest olmasa da içişlerinde bağımsızdı. Cm Manlius Vulso’nu isteği üzerine Selevkosların eğemenliğinden de kurtulmuştu. Anlaşılan Bergama Krallığı ile Selevkoslar krallığı arasındaki sınır çizgisi ve sınır şehirlerinde daimi olarak değişim söz konusuydu.
Roma Dönemi
M.Ö. 133 yılında Bergama Krallığı III. Attalos’un vasiyeti ile devrolmuştur. Romalılar, Batı Anadolu’da Asia Eyaletini kurmuşlardır. Fakat Pamfilya bu eyaletin sınırları dışında kalmıştır. Şimdiye kadar açıklığa kavuşmayan noktalardan birisi, Bergama Krallığına ait olan Batı Pamfilya bölümünün Asia Eyaleti sınırları içerisine alınıp alınmadığıdır. Belki Pamfilya şehirleri bir süre serbest kalmışlar veya eyalete dahil edilmişlerdi. Bergama Krallığı Batı Pamfilya'yı Kestros’a kadar egemendi. Nehir doğal sınırı oluşturmaktaydı.
Romalılar ancak Rodosluların deniz egemenliğinin son bulması ve Kilikya'lı korsanların yok edilmesinden sonra Pamfilya’da söz sabibi olabilmişlerdir. Roma döneminde Perge hakkındaki ilk bilgiyi Cicero’nun Verres’e karşı yazmış olduklarından edinmekteyiz. Verres M.Ö. 80/79 yıllarında Kilikya Valisinin Quaestor’udur. Kilikya Valisi Publius Cornelius Dolabella Eyaletin Valisi olarak yönetimi elinde tutmaktaydı. Verres Perge’deki Artemis Pergaia Tapınağının hazinesini soyar. Cicero’ya göre Artemidoros adında bir Pergeli kendisine yardım etmiştir. Böylece anlaşılmaktadır ki; bu dönemde Pamfilya Kilikya Eyaletine bağlanmıştır.
M.Ö. 49 yılında Sezar Pamfilya’yı Asia Eyaletine dahil eder. ’un Perge’den Cicero’ya yazmış olduğu mektuptan öğrenmekteyiz ki; M.Ö. 43 yılında Dolabella Side’ye kadar gelmiş, orada Lentulus ile yaptığı savaşta zafer kazanmış ve Side’yi Asia Eyaleti ile Kilikya Eyaleti arasındaki sınır şehri yapmıştır. Mektuptan Pamfilya’nın Asia Eyaletine dahil edildiği sonucunu çıkarmaktayız.
Roma Toprakları Octavianus ile Marcus Antonius arasında bölüşülürken, Doğu yarı Marcus Antonius’da kalmıştır. Marcus Antonius Küçük Asya şehirlerinin Ceaser Kaltillerine yanında yer almalarından ötürü cezalandırmıştır. Böylece bu şehirler Roma Müttefiki olmaktan çıkarılmıştır. Galatia Kralı Amyntas Doğu Pamphylia’ya egemen olmuştur ; Batı Pamphylia Asia Eyaletinin bir parçası olamay devam etmiş olmalıdır. M.Ö. 25 yılında Amyntas’ın ölümünden sonra, Augustus oğullarının tahta geçmesine izin vermemiş ve Galatia Eyaletini kurmuştur . Batı ve Doğu Pampylia birleştirilerek tek Eyalet haline getirilmiştir . Cassius Dio M.Ö. 11/10 yıllarında ilk kez Pamfilya'lı Eyalet valisinden söz etmektedir. M.S. 43 yılında İmparator Claudius, Lycia et Pamphylia Eyaletini kurmuştur . Bu dönemde Havari Paulus ilk Misyon Seyyahatinde Perge şehrinede uğramıştır . Perge’den deniz yolu ile Antiochia’ya gitmiş, dönüşünde tekrar Perge’ye uğramış ve mehşur konuşmasını yapmıştır.
M.S. 1. yüzyıldan itibaren Perge Romanın oluşturmakta olduğu dünya düzenine uyum sağlayarak, onun içinde yerini almaya çalışmıştır. Helenistik dönemden itibaren Pamfilya’nın önemli kentlerinden biri olmuştur. Pax Romana ile sağlanan huzur ortamından yararlanarak rahat bir ortama kavuşmuştur. Çünkü Pamfilya Bölgesi Helenistik dönemde 'ın güç göstermeleri için çekiştikleri bir alan olmuştur. Helenistik dönemin başlarında Ptolemaios'lular ile Selevkos'lular egemenlik için savaşmışlardır. Ptolemaios'luların bölgeden çekilmesinden sonra Selevkos'luların rakibi Bergama Krallığı olmuştur. Helenistik çekişmeler içerisinde Pamfilya Kentleri kendilerini geliştirmek için pek uygun ortamlar yaratamamışlardır. Pax Romana ile şehirler kendilerini geliştirmek için yeni bir başlangıç sürecine girmişlerdir (Örneğin: Perge güney kesimindeki Helenistik suru ortadan kaldırılarak Güney Hamam ile Agora inşa edilmiştir). Pergeliler her daim Romalı İmparatorlar ile iyi ilişkiler içerisinde olmaya çalışmışlarıdr. Daha Tiberius döneminde Pergeli Lysimakhos’un oğlu Apollonios elçi olarak Roma'ya gitmiştir. Belki Apollonios’un özel girişimleri ile Germanicus Doğu Seyahati sırasında Perge’ye de uğramıştı.
Gymnasion ve Palaestra'nın İnşası
I. yüzyılın ortalarında Gaius Julius Cornutus, Nero döneminde Perge’de bir ve Palaestra inşa ettirmiştir .
7 Aylık Galba döneminde, Pamfilya Galatia ile birleştirilmiştir. Vespasian ‘Lycia et Pamphylia’ Eyaletini yeniden şekillendirerek Lykia ve Pamphylia Eyaletlerini tekrar tek eyalet yapmıştır. İmparator Vespasian Perge şehrine unvanını da vermiştir ve İmparator Domitian Tanrıça Artemis Pergaia Tapınağına Asyl yetkisini vermiştir. Domitian devrinde Demetrios und Apollonios kardeşler Pergenin iki ana caddesinin kesiştiği noktada bir zafer takı dikmişlerdir . Pergeli Demetrios ve Apollonios kardeşler şehrin varlıklı bir ailesine mensuptular.
Hadrianus Dönemi ve Sonrası
Hadrianus yönetiminde Lykia ve Pamphylia Eyaleti Sanato Eyaleti, Bithynia ve Pontus Eyaleti İmparatorluk Eyaleti olmak şartıyla statüleri değiştirilmiştir. Bu düzenleme yalnızca üç veya dört yıl süren bir zorunlu bir değişiklik olmuştur. Hadrianus dönemine ait en önemli epigrafik kaynak Ailesine ait ktistes yazıtlarıdır. Plancii sülalesi Roma İmparatorluk devrinde Perge tarihçesi için önemli bir rol oynamaktadır. Plancius Rutilius Varus Flaviuslar döneminde senatörlük yapmış ve 70-72 yıllarında Bithynia ve Pontus Eyaletinin Proconsülü olmuştur. Plancius Rutilius Varus’un kızı Pergenin renkli isimlerinden ’dır. Plancia Magna Senator Gaius Julius Cornutus Tertullus ile evlenmiştir. Çiftin Gaius Julius Plancius Varus Cornutus adında bir oğulları vardır. Plancia Magna tüm gücü ile yaşadığı dönemde bütün şehri imar faaliyetleri ile yenilemeye ve zenginleştirmeye çalışmıştır. Plancii Ailesi özellikle Hadrianus döneminde Perge Şehrinde güçlü bir siyasi pozisyona sahip olmalıydı.
Şehrin girişi Plancia Magnanın imar faaliyetlerinden önce helenistik kapıdan daha güneye doğru alınmıştı. Helenistik kuleler ardındaki iç avlu Plancia Magna’ın istekleri doğrultusunda şehrin propaganda merkezi haline dönüştürülmüştür. Avlunun doğu duvarının içerisinde yer alan nişlere Helen , batı nişlerine de Romalı ktisteslerin heykellerini yerleştirtmişti. Romalı ktistesler babası, kardeşleri, kocası ve oğlu olarak verilmşti. Perge halkı kuruluşlarının yeni olmayıp, Helen Kolonisazyonuna geri gittiğini göstermek istemişti. Perge bu kuruluş mitolojisi ile Panhellenia Şenliklerine katılma hakkı elde etmişti. Panhellenia Şenlikleri İmparator Hadrianus tarafından kurulmuş, Helen Kültürü ile bağlantılı olarak geliştirilmiş ve Atina Helenistik Dünyanın başkenti olarak seçilmişti. Küçük Asya kentlerileri de Panhellenia Şenliklerine katılabilirlerdi. Tek şart resmî bir başvuru ile Atina’ya gitmek ve gerçekten bir Hellen Kolonisi olarak kurulmuş olduğunu kanıtlamak zorundaydı. Resmî başvuru Atina’daki komisyon tarafından incelenmekte, eğer başvuru kabul edilirse, şehir Panhellenia üyesi olarak ilan edilmekteydi. Resmî kabulden sonra şehir kurucu veya kurucularının bronz heykellerini yaptırmakta ve Atina’ya gönderilmekteydi. Bu heykeller bir galeride sergileniyorlardı. Pergeliler Panhellenia’dan yola çıkarak Helen Ktisteslerinin birer heykelini de kendi şehirlerinde sergilemek istemiş olmalıdırlar. Şehrin adı “Perge” Grekçe bir köke sahip değildir.
Pamfilya’nın daha sonraki tarihçesini Roma Tarihinden ayrımak pek olası değildir. Marcus Aurelius yönetiminde Pamfilya tekrar Senato Eyaleti olmuştur. Fakat Pamfilya daima Roma İmparatorluğunun bir parçası olmuştur. Geç Roma döneminde merkezi yönetimin zayıflaması nedeniyle Küçük Asya’daki siyasi durumda devamlı belirisizlikler oluşmuştur. Partlar Romalılar için doğu sınırında büyük sorun yaratan düşman toplum olmuşlardır ve 3. yüzyılda Sasanilerin yönetime geçmesiyle durum daha da zorlaşmıştır. I. Schapur (241-272) Karrai ve Edessa yakınındaki savaşta Roma İmparatoru Valerian’ı (253-260) esir alır. Valerian, Gallienus ve Tacitus döneminde Pamfilya’nın bazı şehirleri Romalı garnizonların konuşlandırıldığı yerler olmuştur. Çünkü bu dönem Küçük Asya için tehlike ve felaketlerin baş gösterdiği yıllardır. Eski çağ tarihçileri 235 ile 284 arasını Roma İmparatorluğunun kriz yılları olduğunu kabul etmektedirler. Sasanidler Kapadokia’ya saldırmışlar ve Kilikia’da ki limanları dağıtmışlardır. Side Roma Ordusu için önemli bir liman haline gelmiştir. Pamfilya şehirleri 3. yüzyılda zengin bir dönem yaşadıkları için büyük gelişme göstermişlerdir. Valeiranus und Gallienus devrinde Pamfilya yeniden İmparator Eyaleti olmuştur. Gallienus ve Taticus’un yönetim yılları Perge şehri için başarılı yıllar olmuştur. Gallienus döneminde İmparatorluk Kültü epigrafik ve nümismatik belgelerde Neokorie isimlendirilmesi ile vurgulanmıştır. Side ve Perge arasındaki yarış bu konuda önemli bir rol oynamaktadır .
sırasında İmparator Tacitus Perge’yi ana merkez olarak seçmiş ve İmparatorluk kasasını şehre getirmiştir. İmparator Tacitus 274-275 Perge’yi Pamfilya Eyaletinin Metropolü olarak ilan etmiştir. Şehir Metropol olmaktan çok gururlanmıştır. Pergeliler İmparator için bir şiir yazmışlardır. Şiir hâlen Tacitus caddesi olarak adlandırılan yerde iki dikili taş üzerinde kazıma yazı olarak yer almaktadır . Side liman kenti olmasından dolayı Pamfilya'da her zaman güçlü bir şehir olmuştur. Perge’nin dünyaca tanınmış Artemis Pergaia Tapınağına karşın hiçbir zaman ilk şehir olarak bölgede yer almamıştır. Pamfilya şehirleri arasındaki bu yarış her zaman var olmuştur. Çok kısa bir süre için olsa da Perge uzun süreli rakibine karşı başarı elde etmiştir. Kısa bir süre sonra Probus zamanında da Perge Pamfilya’nın ilk şehri olarak gösterilecektir.
Isaurialıların Saldırıları ve Bölgenin Zayıflaması
286'da İmparatorluğun doğu yarısında söz sahibi olacaktır. Diokletianus yaptığı Eyalet düzenlemesi ile Lycia ve Pamphylia tekil eyalet olmuşlardır. Gotlar daha Gallienus döneminde Isauria’dan Toroslar üzerinden Kilikia’ya inerek bölgeye egemen olmuşlar ve İç Anadolu ile karayolu bağlantısını kesmişlerdir. Böylece ticaret bağlantısı kesintiye uğramıştır. 3. yüzyılın sonunda Pamfilya önemini kaybetmiştir. İmparator doğu gezisine çıktığında Perge’ye uğramıştır. İmparatorun ziyareti onuruna şehre bir heykeli dikilmiştir. Yine aynı imparator dönemine tarihlenen Perge’de ele geçen bir yazıttan Pamfilya’nın tek başına bir eyalet olduğu anlaşılmaktadır. Lycia et Pamphylia Eyaleti 313 yılına kadar devam etmiş olmalıdır. ilk kez epigrafik belgelerle kanıtlanmış olan ilk Lykia Eyaleti Valisidir. Aurelius Fabius’un valilik süresi 333-337 yılları arasındadır. 313 ve 325 her iki eyaletin birlikte olduğu tarihtir. Daha sonra iki eyalet birbirinden kesinlikle ayrılmıştır. 4. yüzyılın ikinci yarısında Pamfilya’ya saldırmışlardır. Isaurialılar, Toroslar üzerindeki yolları kapamış ve Pamfilyanın içlerine ganimet toplamak için akınlar düzenlemişlerdir. Pamfilyalılar Pax Romana ile uzun yıllar refah içerisinde yaşamış olsalar da, 4. yüzyıldaki kriz yıllarında ayakta kalmaya çalışmışlar veya yeni savunma sistemleri inşa etmişler ya da eskilerini onarmışlardır. 368-377 yıllarında Isaurialılar askeri saldırılarını güçlendirerek yeniden harekete geçmişleridr. 399 ve 405/6 Isaurialıların Pamfilya’ya saldırıları ve yıkımları çok güçlü olmuştur. Ancak Isauria kralı Zenon ile Pamfilya’nın tahribatı durdurulmuştur. 5. yüzyılda Pamfilya yeniden bir gelişim dönemi ve parlak bir devir yaşamıştır.
Doğu Roma İmparatorluğu Dönemi ve Şehrin Terk Edilmesi
Doğu Roma İmparatorluğu döneminde Piskoposluk düzenlemesinde Pamfilya’da özel bir durum ile Side ilk Piskoposluk merkezi, Perge de ikinci Piskoposluk merkezi olarak açıklanmıştır. Burada yeniden gelenek haline gelmiş iki kent arasındaki rekabet görülmektedir. Kesinlik kazanmayan tek konu hangi şehrin Pamfilya'nın başkenti olduğu konusudur. 7. yüzyılda bölgeye Arap akınları başlamıştır. Geç antik ve bizans döneminde Perge’ye ait doğrudan bilgiye rastlanmamaktadır. Yalnızca toplantılarının sonuç bildirgelerinden haber sahibi olunabilmektedir. Perge halkı bu tarihler arasında zamanla şehri yavaş yavaş terk etmeye başlamıştır. 17. yüzyılda gezgin Evliya Çelebi Pamfilya’ya gelmiştir. Evliya Çelebi bu bölgede adlı bir yerleşimden söz etmektedir. Tekke Hisarı ile bazı araştırmacılar antik Perge kentinin aynı yerleşim yeri olabileceğini savunmaktadırlar. Perge kentinde gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda hiçbir Osmanlı buluntusu veya kalıntısına rastlanmmaıştır. Günümüzdeki modern yerleşim yeri Aksu kentin yaklaşık 1 km güneyinde yer almaktadır. Bu nedenlerden dolayı Perge'nin çekirdek yerleşimi Bizans döneminden sonra herhangi bir zamanda halkı tarafından terk edilmiş olmalıdır.
Dini Tarih
Pavlus ya da asıl adı ile Saul ve yol arkadaşı Barnabas, Yeni Ahit'de yazılana göre Perge şehrini iki defa ziyaret etmişlerdir. İlk ziyaretlerini misyonerlik görevi ve vaaz vermek için yapmışlardır. Buradan da gemi ile yolculuk etmek üzere 15 km ötesinde bulunan (Şimdiki Antalya) şehrine vararak güneydoğu yönünde bulunan Antioch(Antakya)'a gitmişlerdir.
Yunan kayıtlarında Perge, 13. yüzyıla kadar Pamfilya Bölgesinin metropolisi olarak alıntılanmıştır.
Şehrin Kalıntıları
İlk kazıların 1946 yılında İstanbul Üniversitesi ((A.M.Mansel tarafından)) tarafından başlatıldığı Perge'de önemli kalıntılar şunlardır:
Tiyatro
Cavea (Seyirci oturma yerlerinin bulunduğu alan), Orkestra ve Scene (Sahne) olmak üzere üç ana bölümden oluşur. Cavea ve sahne arasında orkestraya ayrılan alan, yarım daireden biraz geniştir. Bir dönem orkestra alanında yine aynı dönem popüler olan gladyatör ve vahşi hayvan dövüşleri yapılmıştır. 13000 seyirci kapasitelidir. Alt tarafta 19, üstte 23 oturma sırası vardır. Tiyatroda orkestra kısmının korkuluklarla çevrilmiş olması, burada gladyatör oyunlarının da yapıldığını göstermektedir. Fakat Perge tiyatrosunun en ilginç bölümü sahne binasıdır. 5 kapı ile kulise açılan sahne binasını yüzünde tablolar halinde şarap tanrısı Dionysos’un hayatını anlatan rölyefler vardır. Perge tiyatrosunun sahne binasındaki mermer kabartmalar da adeta bir filmin kareleri gibi betimlenmiştir. Sahne binasının yıkılması sonucu bu kabartmalardan birçoğu ağır hasar görmesine rağmen Dionysos’un hayatını anlatan bölümler oldukça anlaşılır durumdadır.
Stadyum
Perge Stadyumu antik dünyadan günümüze kalmış en iyi stadyumlardan biridir. İnce uzun dikdörtgen planlı olan yapının ana malzemesi yörenin doğal taşı olan konglomera bloklarından meydana gelmiştir. 234 x 34 metre boyutlarında olup kuzey kısa kenar nalı şeklinde kapalı güneyi ise açıktır. Yapı her iki uzun kenarda 30'ar kapalı kısa kenarda ise 10 adet olmak üzere 70 kemer üzerine oturtulmuş 11 oturma sırasından meydana gelmiştir. Sıraların yüksekliği 0.436 m. genişliği ise 0.630 m.dir. En üst kademe 3.70 m. genişliğindeki gezi alanı üzerinde arkalıklı sıralardan meydana gelmiştir. Güney kısa kenarda anıtsal bir ahşap girişin bulunduğu sanılmaktadır. Uzun kenarları taşıyan kemer boşlukları dükkân olarak kullanıldığı, üzerlerindeki dükkân sahibinin adı ve satılan malın cinsinin yazıldığı yazıtlardan anlaşılmaktadır. Stadyumun M.S. 1. yüzyılın ikinci yarısında yapılmaya başlandığını söylemek mümkündür. Yaklaşık 12000 kişiliktir.
Agora
Şehrin ticari ve politik merkezidir. Ortadaki avlunun etrafında çepeçevre dükkânlar vardır. Bazı dükkânların tabanı mozaikle kaplıdır. Sırasıyla dükkânlardan biri agoraya, diğeri ise agorayı çevreleyen sokaklara açılır. Arazinin eğimine bağlı olarak güney kanattaki dükkânlar iki katlıdır. Doğu Roma İmparatorluğu döneminde batı giriş dışındaki ana girişler duvarla örülerek kapatılmış, kuzey giriş olasılıkla bir şapel olarak kullanılmıştır. Meydanın ortasında 13,40 m Çapında yuvarlak bir yapısı olan agora 75.92 x 75.90 m boyutlarındadır.
Sütunlu Cadde
Akropol eteğinde çeşme(nympheum) ile yerleşim arasında uzanır. Ortasında 2 m. genişliğinde bir su kanalı caddeyi ikiye ayırır.
Helenistik Kapı
Helenistik surun doğuda, batıda ve güneyda olmak üzere üç kapısı vardır. Güneydeki bu kapı, avlulu kapı türüne girmektedir. M.Ö. 2. yüzyıla tarihlenen Helenistik kapı, çağın savunma anlayışına dört katlı iki yuvarlak kuleyle korunan ve oval avlulu bir plana sahip anıtsal bir yapıdır. Kapıda üç evrenin varlığı saptanmıştır. M.S. 121 yılında birtakım değişikliklere uğrayarak şeref avlusu haline getirilmiştir. Bu sırada Helenistik duvarların renkli mermerlerle kaplandığı sütunlu bir cephe mimarisi oluşturulduğu, duvarlara açılan nişlere tanrı ve kentin efsanevi kurucularına ait heykellerin konduğu anlaşılmaktadır.
Güney Hamamı
Kentin en iyi korunmuş yapılarından biri olan Güney Hamamı, Pamfilya Bölgesindeki benzerleriyle karşılaştırıldığında büyüklüğü ve anıtsallığı ile dikkat çeker. Soyunma, soğuk banyo, ılık banyo, sıcak banyo, beden hareketleri(palaestra) gibi farklı işlevlere ayrılmış mekanlar yan yana sıralanmış ve hamama gelen kişinin bir mekandan diğerine geçerek hamam kompleksinden yararlanması sağlanmıştır. Bazı mekanların tabanının altındaki ısıtma sistemi günümüzde görülebilir. Perge Güney Hamamı, M.S. 1. yüzyıldan 5. yüzyıla kadar uzanan farklı evrelere ait inşaat, değişiklik ve ekleme faaliyetlerini yansıtmaktadır.
Perge'deki diğer yapılar, nekropol, surlar, gymnasium, anıtsal çeşme ve kapılardır.
Kaynakça
- ^ . Araştırma yazısı.Tekin Gün. Mootol,Kültür Sanat.Ekim 2014. 22 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Perge". 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 30 Ekim 2006.
- ^ [1] 17 Ağustos 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . 13. Satır. Orijinal bilgi için: Kayhan Dörtlük - Antique Cities Guide – Antalya
- ^ Trevor Bryce (2009). The Routledge Handbook of the Peoples and Places of Ancient Western Asia. London: Routledge (İngilizce). Routledge. ss. 527-528. 29 Eylül 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Eylül 2022.
- ^ [2] 15 Ağustos 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde . XVIII. Kazı Sonuçları Toplantısı II. 9 Temmuz 2012 tarihinde erişilmiştir.
- ^ [3] Sencer Şahin - Perge Kentinin Kurucuları. 10 Temmuz 2012 tarihinde erişilmiştir.
- ^ Acts 13:13–14 and 14:25.
- ^ Acts 14:25
- ^ [4] 17 Ağustos 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Perge Sayfası
Dış bağlantılar
- Perge Rehberi
- Perge Müzesinin Resmî Sitesi
- [6]7 Nisan 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Trip Advisor Sitesinde Perge İncelemeleri
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Perge Yunanca Pergh Perge Antalya nin 18 km dogusunda Aksu ilcesi sinirlari icinde bulunan bir zamanlar Pamfilya Bolgesine baskentlik yapmis antik bir kenttir Sehirdeki akropolisin Tunc Cagi doneminde kuruldugu dusunulmektedir Helenistik donem boyunca sehir eski dunya icerisindeki en zengin ve guzel sehirler arasinda sayilmaktadir Ayrica Yunan matematikci Pergeli Apollonius un memleketidir Perge Hititler doneminde Parha olarak bilinmekteydi PergePerge HarabeleriCografi BilgilerBolgeAkdeniz BolgesiAlanPamfilyaKoordinatlar 36 57 41 K 30 51 14 D 36 96139 K 30 85389 D 36 96139 30 85389gdPerge HarabeleriTarihiSehrin tarihcesinin baslangici tekil olarak degil ancak Pamfilya Bolgesi ile birlikte incelenebilmektedir Bolge icerisinde tarih oncesi caga ait magaralara ve yerlesimlere rastlanmaktadir Magaralar icerisinde en taninmis olani Karain Magarasi Karainin komsusu olan Beldibi Belbasi kaya siginaklari ve bolgedeki en taninmis tarih oncesi yerlesim alanlaridir Yerlesim ornekleri gostermektedir ki Pamfilya ovasi tarih oncesi caglardan itibaren yerlesime elverisli ve sevilen bir bolgedir Perge akropolisinin plato duzleminin tarih oncesi donemlerden itibaren yerlesim icin tercih edilen bir alan oldugu kabul edilmistir Wolfram Martini nin yaptigi Perge akropolisi calismalari gostermistir ki M O 4000 veya 3000 den itibaren akropolis platosu yerlesim alani olarak kullanilmistir Arkeolojik buluntular arasinda yer alan obsidyen ve cakmak tasi buluntular Cilali Tas Devri ve Bakir Cagindan itibaren Perge nin yerlesim yeri olarak kullanildigini gostermektedir Akropolis arastirmalarinda Pamfilya Bolgesindeki ilk tarihoncesi gomu ile de karsilasilmistir Comlekcilik buluntulari diger Anadolu buluntulari ile karsilastirildiginda yalnizca Orta Anadolu ornekleri ile benzerlik gostermektedir Hitit Imparatorlugu Donemi Hattusas kazilarinda 1986 yilinda bulunan tunc levha uzerindeki yazittan Perge kentinin Hitit Imparatorlugu doneminde onemli bir yer tuttugu anlasilmaktadir M O 1235 den hemen onceye tarihlenen tunc levha Hitit Krali IV Tuthaliya dusmanlari ve Vasal kral Kurunta arasinda yapilan anlasma metnini icermektedir Perge ile ilgili metin ise Parcha Perge sehrinin sahip oldugu bolgeyi Kastarja nehri ile sinirlar Eger Hatti Krali Parha Kentine saldirir silah zoru ile egemenligine alirsa sozu gecen kent Tarhuntassa kralina baglanacaktir Metinden anlasildigi kadari ile yapilan savas sonucunda imzalanan bu anlasmada sehir ve sahip oldugu bolge taraflardan ikisine de kalmamis bagimsizligini korumaya devam etmistir Yazilis sekli ile Hitit Krali sehre egemen olacak guce sahip olsa da Pamfilya nin guneybati bolgesine pek ilgi duymadigi varsayimini kabul edebiliriz Perge Gec Hitit Doneminde pek onemli bir rol oynamadigi tahmin edilmektedir Akropolis in uzerinde kucuk bir yerlesim yeri olarak yasamini surmus olmalidir Tunc levhada sozu gecen olaydan kisa bir sure sonra deniz kavimlerinin Anadolu ya akinlari baslamis ve Hitit Imparatorluguna son vermislerdir Epigrafik bilgilerin isinda Pamfilya dilleri uzerine yapilan etimolojik arastirmalar Gec Myken Miken ve Hitit doneminde bolgeye ilk Helen etkilerinin geldigi yolunda yorumlar yapilmaktadir M O 13 yuzyila tarihlenen erken Hellen Kolonizasyonu uzerine yazili belge yoktur Bu konu uzerine yapilan yorumlar yalnizca erken Hellen Kahramanlik soylencelerine dayanmaktadir Truva Savasi sonucunda Mopsus ve Kalchas onderliginde Hellenli Akhalilarin Pamfilya ya gelerek Phaselis Perge Syllion ve Aspendos antik kentlerini kurduklari iddia edilmektedir M O 120 121 yillarina tarihlenen Perge de hellenistik kulelerin arkasinda yer alan avluda bulunmus olan Ktistes heykel kaideleri uzerinde adi yazilmis olan Akhali kahramanlar Mopsus Kalkhas Riksos Labos Machaon Leonteus ve Minyasas sehrin kuruculari olarak belirtilmektedir Sehrin mitolojik kurucusu Mopsus ayni zamanda tarihsel kisi olarak da kanitlanabilmektedir F Isik M O 8 yuzyilin sonu ile M O 7 yuzyilin basina tarihlenen Karatepe deki bir yazittan yola cikarak sunlari soylemektedir Kizzuvatna krali Astawanda kendi buyukbabasinin Muksus veya Muksa adinda bir kisi oldugunu belirtmektedir Bu kisi kesinlikle Hitit soyundan gelen birisi olmalidir Hititce ve Hellence karsilastirmada Muksus ile Mopsus Perge ile Parcha Patara ile Patar benzerlikleriden yola cikarak Karatepe deki Gec Hitit Beyinin atasinin da Hellenler tarafindan daha sonra Heros olarak kabul edildigini soylemektedir Sutunlu Cadde Sonunda Yer Alan Cesme Perge sehir sikkeleri uzerinde sehrin bas tanricasi Artemis Pergaia her zaman Wanassa Preiis olarak yazilmistir Preiis veya Preiia cok buyuk bir olasilikla sehrin adi olmalidir Erken Aspendos sikkerinde sehrin adi Estwediiys ve Syllion da Selyviis olarak yazilmisti Strabon un belirttigine gore Pamfilya diyalekti Helenler icin yabanciydi Side ve Sillyon da yerli dilde yazilmis yazitlar ele gecmistir Arrian Anabasis de soyle der Kymeliler Sideye geldiklerinde kendi dillerini unutmuslar ve kisa zamanda yerli dili konusmaya baslamislardir Sozu edilen dil Sidecedir Buradan su sonuca varilabilir Perge Syllion ve Aspendos Pamfilya diyalekti ile Helence konusurken Side ve cevresinde sidece etkin bir dil olmaya devam etmistir ve Sidece Luvi dil grubuna ait bir dil olarak kabul edilir Buyuk Iskender in Sehre Girisi M O 334 yilinda Buyuk Iskender Granikos Savasini kazaninca Kucuk Asya yi Ahamenis Imparatorlugu yonetiminden kurtarmistir Arrian in belirtmis olduguna gore Pergeliler Buyuk Iskender ile Pamphylia ya gelmeden once Phaselis kentinde baglanti kurmuslardir Makedonya Krali Ordusunu Trakyalilarin Toros uzerinden acmis oldugu yoldan Lykia dan Pamhylia ya gondermis kendisi yakin komutanlari ile kiyi seridini izleyerek Perge ye ulasmistir Arrian Perge sehri ile Makedonya ordusu arasinda herhangi bir savastan soz etmedigi icin sehir savasmadan krala kapilarini acmis olmalidir Sehir klasik donemde guclu bir sehir suru ile korunuyor olmasina karsin guclu Makedonya Ordusu ile savasmak istememis olmaliydi Buyuk Iskender daha sonra Aspendos ve Side ye dogru ilerlemesine devam eder Side ye ulasinca tekrar Aspendos uzerinden Perge ye donmustur M O 334 yilinda Nearchos u Lykia Pamphylia Eyaletinin Satrabi olarak atar Daha sonra da M O 334 333 kisini gecirmek icin Gordion a gider Nearchos M O 329 328 yilinda Buyuk Iskender in Baktria daki sehrinde bulunan kampina gitmistir Bu tarihten sonra hicbir Satrabin adindan soz edilmez bu da buyuk bir olasilikla Lykia ve Pamhylia nin Buyuk Phrygia Satrapligina baglandigini gostermektedir Buyuk Iskender den Sonra Perge nin Durumu sonra bolge Pamfilya ikiye bolunmustur Antlasma metninde Bergama Kralligi ile Selevkos Kralliklarinin sinirlari kesin olarak belirlenmemistir Metinden yola cikarak soyle bir sonuc olusturabiliriz Bergama Kralligi Perge dahil olmak uzere Aksu Kestros sinir olacak sekilde Bati Pamfilya ya sahip olmuslardi Aspendos ve Side bagimsiz olarak kalmis ve her iki sehirde Romalilarin bagdasigi olmustur Apemaia Antlasmasina ragmen Bergama Kralligi tum Pamfilya ya egemen olmak istemistir Aspendos Side ve belki Sillyon Roma nin yardimlari ile bagimsizliklarini korumuslardir Bu nedenle Kral II Attalos Guney Akdeniz de bir limana sahip olabilmek icin Attaleia kentini kurmak zorunda kalmistir Romali yazar Livius Roma Konsulu Cn Manlius Vulso nun Perge sehrini ele gecirmek istemistir Sehir konsule ricada bulunarak sehri savasmadan teslim etmek icin Kral Antiochos a sormak icin izin istemistir Cn Manlius Vulso Antiocheia dan gelecek haberi beklemistir Konsulun bekleme nedeni sehrin guclu bir savunma sisteminin olmasi ve Selevkoslarin sehirde guclu bir garnizonu olmasina baglanabilir E C Bosch un yazdiklarina bakarak Apemeia Barisindan sonra Bati Pamfilya yukarida sozu edilen sinirlar icerisinde Bergama Kralligina aitti Fakat Perge tumuyle serbest olmasa da icislerinde bagimsizdi Cm Manlius Vulso nu istegi uzerine Selevkoslarin egemenliginden de kurtulmustu Anlasilan Bergama Kralligi ile Selevkoslar kralligi arasindaki sinir cizgisi ve sinir sehirlerinde daimi olarak degisim soz konusuydu Roma Donemi M O 133 yilinda Bergama Kralligi III Attalos un vasiyeti ile devrolmustur Romalilar Bati Anadolu da Asia Eyaletini kurmuslardir Fakat Pamfilya bu eyaletin sinirlari disinda kalmistir Simdiye kadar acikliga kavusmayan noktalardan birisi Bergama Kralligina ait olan Bati Pamfilya bolumunun Asia Eyaleti sinirlari icerisine alinip alinmadigidir Belki Pamfilya sehirleri bir sure serbest kalmislar veya eyalete dahil edilmislerdi Bergama Kralligi Bati Pamfilya yi Kestros a kadar egemendi Nehir dogal siniri olusturmaktaydi Romalilar ancak Rodoslularin deniz egemenliginin son bulmasi ve Kilikya li korsanlarin yok edilmesinden sonra Pamfilya da soz sabibi olabilmislerdir Roma doneminde Perge hakkindaki ilk bilgiyi Cicero nun Verres e karsi yazmis olduklarindan edinmekteyiz Verres M O 80 79 yillarinda Kilikya Valisinin Quaestor udur Kilikya Valisi Publius Cornelius Dolabella Eyaletin Valisi olarak yonetimi elinde tutmaktaydi Verres Perge deki Artemis Pergaia Tapinaginin hazinesini soyar Cicero ya gore Artemidoros adinda bir Pergeli kendisine yardim etmistir Boylece anlasilmaktadir ki bu donemde Pamfilya Kilikya Eyaletine baglanmistir M O 49 yilinda Sezar Pamfilya yi Asia Eyaletine dahil eder un Perge den Cicero ya yazmis oldugu mektuptan ogrenmekteyiz ki M O 43 yilinda Dolabella Side ye kadar gelmis orada Lentulus ile yaptigi savasta zafer kazanmis ve Side yi Asia Eyaleti ile Kilikya Eyaleti arasindaki sinir sehri yapmistir Mektuptan Pamfilya nin Asia Eyaletine dahil edildigi sonucunu cikarmaktayiz Roma Topraklari Octavianus ile Marcus Antonius arasinda bolusulurken Dogu yari Marcus Antonius da kalmistir Marcus Antonius Kucuk Asya sehirlerinin Ceaser Kaltillerine yaninda yer almalarindan oturu cezalandirmistir Boylece bu sehirler Roma Muttefiki olmaktan cikarilmistir Galatia Krali Amyntas Dogu Pamphylia ya egemen olmustur Bati Pamphylia Asia Eyaletinin bir parcasi olamay devam etmis olmalidir M O 25 yilinda Amyntas in olumunden sonra Augustus ogullarinin tahta gecmesine izin vermemis ve Galatia Eyaletini kurmustur Bati ve Dogu Pampylia birlestirilerek tek Eyalet haline getirilmistir Cassius Dio M O 11 10 yillarinda ilk kez Pamfilya li Eyalet valisinden soz etmektedir M S 43 yilinda Imparator Claudius Lycia et Pamphylia Eyaletini kurmustur Bu donemde Havari Paulus ilk Misyon Seyyahatinde Perge sehrinede ugramistir Perge den deniz yolu ile Antiochia ya gitmis donusunde tekrar Perge ye ugramis ve mehsur konusmasini yapmistir M S 1 yuzyildan itibaren Perge Romanin olusturmakta oldugu dunya duzenine uyum saglayarak onun icinde yerini almaya calismistir Helenistik donemden itibaren Pamfilya nin onemli kentlerinden biri olmustur Pax Romana ile saglanan huzur ortamindan yararlanarak rahat bir ortama kavusmustur Cunku Pamfilya Bolgesi Helenistik donemde in guc gostermeleri icin cekistikleri bir alan olmustur Helenistik donemin baslarinda Ptolemaios lular ile Selevkos lular egemenlik icin savasmislardir Ptolemaios lularin bolgeden cekilmesinden sonra Selevkos lularin rakibi Bergama Kralligi olmustur Helenistik cekismeler icerisinde Pamfilya Kentleri kendilerini gelistirmek icin pek uygun ortamlar yaratamamislardir Pax Romana ile sehirler kendilerini gelistirmek icin yeni bir baslangic surecine girmislerdir Ornegin Perge guney kesimindeki Helenistik suru ortadan kaldirilarak Guney Hamam ile Agora insa edilmistir Pergeliler her daim Romali Imparatorlar ile iyi iliskiler icerisinde olmaya calismislaridr Daha Tiberius doneminde Pergeli Lysimakhos un oglu Apollonios elci olarak Roma ya gitmistir Belki Apollonios un ozel girisimleri ile Germanicus Dogu Seyahati sirasinda Perge ye de ugramisti Gymnasion ve Palaestra nin Insasi I yuzyilin ortalarinda Gaius Julius Cornutus Nero doneminde Perge de bir ve Palaestra insa ettirmistir 7 Aylik Galba doneminde Pamfilya Galatia ile birlestirilmistir Vespasian Lycia et Pamphylia Eyaletini yeniden sekillendirerek Lykia ve Pamphylia Eyaletlerini tekrar tek eyalet yapmistir Imparator Vespasian Perge sehrine unvanini da vermistir ve Imparator Domitian Tanrica Artemis Pergaia Tapinagina Asyl yetkisini vermistir Domitian devrinde Demetrios und Apollonios kardesler Pergenin iki ana caddesinin kesistigi noktada bir zafer taki dikmislerdir Pergeli Demetrios ve Apollonios kardesler sehrin varlikli bir ailesine mensuptular Agora dan Bir GoruntuHadrianus Donemi ve Sonrasi Hadrianus yonetiminde Lykia ve Pamphylia Eyaleti Sanato Eyaleti Bithynia ve Pontus Eyaleti Imparatorluk Eyaleti olmak sartiyla statuleri degistirilmistir Bu duzenleme yalnizca uc veya dort yil suren bir zorunlu bir degisiklik olmustur Hadrianus donemine ait en onemli epigrafik kaynak Ailesine ait ktistes yazitlaridir Plancii sulalesi Roma Imparatorluk devrinde Perge tarihcesi icin onemli bir rol oynamaktadir Plancius Rutilius Varus Flaviuslar doneminde senatorluk yapmis ve 70 72 yillarinda Bithynia ve Pontus Eyaletinin Proconsulu olmustur Plancius Rutilius Varus un kizi Pergenin renkli isimlerinden dir Plancia Magna Senator Gaius Julius Cornutus Tertullus ile evlenmistir Ciftin Gaius Julius Plancius Varus Cornutus adinda bir ogullari vardir Plancia Magna tum gucu ile yasadigi donemde butun sehri imar faaliyetleri ile yenilemeye ve zenginlestirmeye calismistir Plancii Ailesi ozellikle Hadrianus doneminde Perge Sehrinde guclu bir siyasi pozisyona sahip olmaliydi Sehrin girisi Plancia Magnanin imar faaliyetlerinden once helenistik kapidan daha guneye dogru alinmisti Helenistik kuleler ardindaki ic avlu Plancia Magna in istekleri dogrultusunda sehrin propaganda merkezi haline donusturulmustur Avlunun dogu duvarinin icerisinde yer alan nislere Helen bati nislerine de Romali ktisteslerin heykellerini yerlestirtmisti Romali ktistesler babasi kardesleri kocasi ve oglu olarak verilmsti Perge halki kuruluslarinin yeni olmayip Helen Kolonisazyonuna geri gittigini gostermek istemisti Perge bu kurulus mitolojisi ile Panhellenia Senliklerine katilma hakki elde etmisti Panhellenia Senlikleri Imparator Hadrianus tarafindan kurulmus Helen Kulturu ile baglantili olarak gelistirilmis ve Atina Helenistik Dunyanin baskenti olarak secilmisti Kucuk Asya kentlerileri de Panhellenia Senliklerine katilabilirlerdi Tek sart resmi bir basvuru ile Atina ya gitmek ve gercekten bir Hellen Kolonisi olarak kurulmus oldugunu kanitlamak zorundaydi Resmi basvuru Atina daki komisyon tarafindan incelenmekte eger basvuru kabul edilirse sehir Panhellenia uyesi olarak ilan edilmekteydi Resmi kabulden sonra sehir kurucu veya kurucularinin bronz heykellerini yaptirmakta ve Atina ya gonderilmekteydi Bu heykeller bir galeride sergileniyorlardi Pergeliler Panhellenia dan yola cikarak Helen Ktisteslerinin birer heykelini de kendi sehirlerinde sergilemek istemis olmalidirlar Sehrin adi Perge Grekce bir koke sahip degildir Pamfilya nin daha sonraki tarihcesini Roma Tarihinden ayrimak pek olasi degildir Marcus Aurelius yonetiminde Pamfilya tekrar Senato Eyaleti olmustur Fakat Pamfilya daima Roma Imparatorlugunun bir parcasi olmustur Gec Roma doneminde merkezi yonetimin zayiflamasi nedeniyle Kucuk Asya daki siyasi durumda devamli belirisizlikler olusmustur Partlar Romalilar icin dogu sinirinda buyuk sorun yaratan dusman toplum olmuslardir ve 3 yuzyilda Sasanilerin yonetime gecmesiyle durum daha da zorlasmistir I Schapur 241 272 Karrai ve Edessa yakinindaki savasta Roma Imparatoru Valerian i 253 260 esir alir Valerian Gallienus ve Tacitus doneminde Pamfilya nin bazi sehirleri Romali garnizonlarin konuslandirildigi yerler olmustur Cunku bu donem Kucuk Asya icin tehlike ve felaketlerin bas gosterdigi yillardir Eski cag tarihcileri 235 ile 284 arasini Roma Imparatorlugunun kriz yillari oldugunu kabul etmektedirler Sasanidler Kapadokia ya saldirmislar ve Kilikia da ki limanlari dagitmislardir Side Roma Ordusu icin onemli bir liman haline gelmistir Pamfilya sehirleri 3 yuzyilda zengin bir donem yasadiklari icin buyuk gelisme gostermislerdir Valeiranus und Gallienus devrinde Pamfilya yeniden Imparator Eyaleti olmustur Gallienus ve Taticus un yonetim yillari Perge sehri icin basarili yillar olmustur Gallienus doneminde Imparatorluk Kultu epigrafik ve numismatik belgelerde Neokorie isimlendirilmesi ile vurgulanmistir Side ve Perge arasindaki yaris bu konuda onemli bir rol oynamaktadir Bulunan Yazitlar sirasinda Imparator Tacitus Perge yi ana merkez olarak secmis ve Imparatorluk kasasini sehre getirmistir Imparator Tacitus 274 275 Perge yi Pamfilya Eyaletinin Metropolu olarak ilan etmistir Sehir Metropol olmaktan cok gururlanmistir Pergeliler Imparator icin bir siir yazmislardir Siir halen Tacitus caddesi olarak adlandirilan yerde iki dikili tas uzerinde kazima yazi olarak yer almaktadir Side liman kenti olmasindan dolayi Pamfilya da her zaman guclu bir sehir olmustur Perge nin dunyaca taninmis Artemis Pergaia Tapinagina karsin hicbir zaman ilk sehir olarak bolgede yer almamistir Pamfilya sehirleri arasindaki bu yaris her zaman var olmustur Cok kisa bir sure icin olsa da Perge uzun sureli rakibine karsi basari elde etmistir Kisa bir sure sonra Probus zamaninda da Perge Pamfilya nin ilk sehri olarak gosterilecektir Isaurialilarin Saldirilari ve Bolgenin Zayiflamasi 286 da Imparatorlugun dogu yarisinda soz sahibi olacaktir Diokletianus yaptigi Eyalet duzenlemesi ile Lycia ve Pamphylia tekil eyalet olmuslardir Gotlar daha Gallienus doneminde Isauria dan Toroslar uzerinden Kilikia ya inerek bolgeye egemen olmuslar ve Ic Anadolu ile karayolu baglantisini kesmislerdir Boylece ticaret baglantisi kesintiye ugramistir 3 yuzyilin sonunda Pamfilya onemini kaybetmistir Imparator dogu gezisine ciktiginda Perge ye ugramistir Imparatorun ziyareti onuruna sehre bir heykeli dikilmistir Yine ayni imparator donemine tarihlenen Perge de ele gecen bir yazittan Pamfilya nin tek basina bir eyalet oldugu anlasilmaktadir Lycia et Pamphylia Eyaleti 313 yilina kadar devam etmis olmalidir ilk kez epigrafik belgelerle kanitlanmis olan ilk Lykia Eyaleti Valisidir Aurelius Fabius un valilik suresi 333 337 yillari arasindadir 313 ve 325 her iki eyaletin birlikte oldugu tarihtir Daha sonra iki eyalet birbirinden kesinlikle ayrilmistir 4 yuzyilin ikinci yarisinda Pamfilya ya saldirmislardir Isaurialilar Toroslar uzerindeki yollari kapamis ve Pamfilyanin iclerine ganimet toplamak icin akinlar duzenlemislerdir Pamfilyalilar Pax Romana ile uzun yillar refah icerisinde yasamis olsalar da 4 yuzyildaki kriz yillarinda ayakta kalmaya calismislar veya yeni savunma sistemleri insa etmisler ya da eskilerini onarmislardir 368 377 yillarinda Isaurialilar askeri saldirilarini guclendirerek yeniden harekete gecmisleridr 399 ve 405 6 Isaurialilarin Pamfilya ya saldirilari ve yikimlari cok guclu olmustur Ancak Isauria krali Zenon ile Pamfilya nin tahribati durdurulmustur 5 yuzyilda Pamfilya yeniden bir gelisim donemi ve parlak bir devir yasamistir Dogu Roma Imparatorlugu Donemi ve Sehrin Terk Edilmesi Dogu Roma Imparatorlugu doneminde Piskoposluk duzenlemesinde Pamfilya da ozel bir durum ile Side ilk Piskoposluk merkezi Perge de ikinci Piskoposluk merkezi olarak aciklanmistir Burada yeniden gelenek haline gelmis iki kent arasindaki rekabet gorulmektedir Kesinlik kazanmayan tek konu hangi sehrin Pamfilya nin baskenti oldugu konusudur 7 yuzyilda bolgeye Arap akinlari baslamistir Gec antik ve bizans doneminde Perge ye ait dogrudan bilgiye rastlanmamaktadir Yalnizca toplantilarinin sonuc bildirgelerinden haber sahibi olunabilmektedir Perge halki bu tarihler arasinda zamanla sehri yavas yavas terk etmeye baslamistir 17 yuzyilda gezgin Evliya Celebi Pamfilya ya gelmistir Evliya Celebi bu bolgede adli bir yerlesimden soz etmektedir Tekke Hisari ile bazi arastirmacilar antik Perge kentinin ayni yerlesim yeri olabilecegini savunmaktadirlar Perge kentinde gerceklestirilen arkeolojik kazilarda hicbir Osmanli buluntusu veya kalintisina rastlanmmaistir Gunumuzdeki modern yerlesim yeri Aksu kentin yaklasik 1 km guneyinde yer almaktadir Bu nedenlerden dolayi Perge nin cekirdek yerlesimi Bizans doneminden sonra herhangi bir zamanda halki tarafindan terk edilmis olmalidir Dini Tarih Pavlus ya da asil adi ile Saul ve yol arkadasi Barnabas Yeni Ahit de yazilana gore Perge sehrini iki defa ziyaret etmislerdir Ilk ziyaretlerini misyonerlik gorevi ve vaaz vermek icin yapmislardir Buradan da gemi ile yolculuk etmek uzere 15 km otesinde bulunan Simdiki Antalya sehrine vararak guneydogu yonunde bulunan Antioch Antakya a gitmislerdir Yunan kayitlarinda Perge 13 yuzyila kadar Pamfilya Bolgesinin metropolisi olarak alintilanmistir Sehrin KalintilariIlk kazilarin 1946 yilinda Istanbul Universitesi A M Mansel tarafindan tarafindan baslatildigi Perge de onemli kalintilar sunlardir Tiyatro Cavea Seyirci oturma yerlerinin bulundugu alan Orkestra ve Scene Sahne olmak uzere uc ana bolumden olusur Cavea ve sahne arasinda orkestraya ayrilan alan yarim daireden biraz genistir Bir donem orkestra alaninda yine ayni donem populer olan gladyator ve vahsi hayvan dovusleri yapilmistir 13000 seyirci kapasitelidir Alt tarafta 19 ustte 23 oturma sirasi vardir Tiyatroda orkestra kisminin korkuluklarla cevrilmis olmasi burada gladyator oyunlarinin da yapildigini gostermektedir Fakat Perge tiyatrosunun en ilginc bolumu sahne binasidir 5 kapi ile kulise acilan sahne binasini yuzunde tablolar halinde sarap tanrisi Dionysos un hayatini anlatan rolyefler vardir Perge tiyatrosunun sahne binasindaki mermer kabartmalar da adeta bir filmin kareleri gibi betimlenmistir Sahne binasinin yikilmasi sonucu bu kabartmalardan bircogu agir hasar gormesine ragmen Dionysos un hayatini anlatan bolumler oldukca anlasilir durumdadir Stadyum Perge Stadyumu antik dunyadan gunumuze kalmis en iyi stadyumlardan biridir Ince uzun dikdortgen planli olan yapinin ana malzemesi yorenin dogal tasi olan konglomera bloklarindan meydana gelmistir 234 x 34 metre boyutlarinda olup kuzey kisa kenar nali seklinde kapali guneyi ise aciktir Yapi her iki uzun kenarda 30 ar kapali kisa kenarda ise 10 adet olmak uzere 70 kemer uzerine oturtulmus 11 oturma sirasindan meydana gelmistir Siralarin yuksekligi 0 436 m genisligi ise 0 630 m dir En ust kademe 3 70 m genisligindeki gezi alani uzerinde arkalikli siralardan meydana gelmistir Guney kisa kenarda anitsal bir ahsap girisin bulundugu sanilmaktadir Uzun kenarlari tasiyan kemer bosluklari dukkan olarak kullanildigi uzerlerindeki dukkan sahibinin adi ve satilan malin cinsinin yazildigi yazitlardan anlasilmaktadir Stadyumun M S 1 yuzyilin ikinci yarisinda yapilmaya baslandigini soylemek mumkundur Yaklasik 12000 kisiliktir Stadyumun Panoramik Goruntusu Agora Sehrin ticari ve politik merkezidir Ortadaki avlunun etrafinda cepecevre dukkanlar vardir Bazi dukkanlarin tabani mozaikle kaplidir Sirasiyla dukkanlardan biri agoraya digeri ise agorayi cevreleyen sokaklara acilir Arazinin egimine bagli olarak guney kanattaki dukkanlar iki katlidir Dogu Roma Imparatorlugu doneminde bati giris disindaki ana girisler duvarla orulerek kapatilmis kuzey giris olasilikla bir sapel olarak kullanilmistir Meydanin ortasinda 13 40 m Capinda yuvarlak bir yapisi olan agora 75 92 x 75 90 m boyutlarindadir Sutunlu Cadde Sutunlu Cadde Akropol eteginde cesme nympheum ile yerlesim arasinda uzanir Ortasinda 2 m genisliginde bir su kanali caddeyi ikiye ayirir Helenistik Kapi Helenistik Kapi Helenistik surun doguda batida ve guneyda olmak uzere uc kapisi vardir Guneydeki bu kapi avlulu kapi turune girmektedir M O 2 yuzyila tarihlenen Helenistik kapi cagin savunma anlayisina dort katli iki yuvarlak kuleyle korunan ve oval avlulu bir plana sahip anitsal bir yapidir Kapida uc evrenin varligi saptanmistir M S 121 yilinda birtakim degisikliklere ugrayarak seref avlusu haline getirilmistir Bu sirada Helenistik duvarlarin renkli mermerlerle kaplandigi sutunlu bir cephe mimarisi olusturuldugu duvarlara acilan nislere tanri ve kentin efsanevi kurucularina ait heykellerin kondugu anlasilmaktadir Guney Hamami Guney Hamami ndan Bir Goruntu Kentin en iyi korunmus yapilarindan biri olan Guney Hamami Pamfilya Bolgesindeki benzerleriyle karsilastirildiginda buyuklugu ve anitsalligi ile dikkat ceker Soyunma soguk banyo ilik banyo sicak banyo beden hareketleri palaestra gibi farkli islevlere ayrilmis mekanlar yan yana siralanmis ve hamama gelen kisinin bir mekandan digerine gecerek hamam kompleksinden yararlanmasi saglanmistir Bazi mekanlarin tabaninin altindaki isitma sistemi gunumuzde gorulebilir Perge Guney Hamami M S 1 yuzyildan 5 yuzyila kadar uzanan farkli evrelere ait insaat degisiklik ve ekleme faaliyetlerini yansitmaktadir Perge deki diger yapilar nekropol surlar gymnasium anitsal cesme ve kapilardir Kaynakca Arastirma yazisi Tekin Gun Mootol Kultur Sanat Ekim 2014 22 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Perge 3 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 30 Ekim 2006 1 17 Agustos 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde 13 Satir Orijinal bilgi icin Kayhan Dortluk Antique Cities Guide Antalya Trevor Bryce 2009 The Routledge Handbook of the Peoples and Places of Ancient Western Asia London Routledge Ingilizce Routledge ss 527 528 29 Eylul 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Eylul 2022 2 15 Agustos 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde XVIII Kazi Sonuclari Toplantisi II 9 Temmuz 2012 tarihinde erisilmistir 3 Sencer Sahin Perge Kentinin Kuruculari 10 Temmuz 2012 tarihinde erisilmistir Acts 13 13 14 and 14 25 Acts 14 25 4 17 Agustos 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde T C Kultur ve Turizm Bakanligi Perge SayfasiDis baglantilarPerge Rehberi Perge Muzesinin Resmi Sitesi 6 7 Nisan 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Trip Advisor Sitesinde Perge Incelemeleri