Büyük karıncayiyen (Myrmecophaga tridactyla), Orta ve Güney Amerika'ya özgü büyük böcekyiyen bir memeli türüdür. Yaşayan dört karıncayiyen türünden biridir ve tembel hayvanlar ile birlikte Dişsiz memeliler sınıflandırılır. Ağaçlarda yaşayabilen diğer karıncayiyen ve tembel hayvan türleri ile karşılaştırıldığında bu tür daha çok yerde yaşamaktadır. Evrimsel olarak dağılımında Güney Amerika'da savanların yayılması etkili olmuş olabilir. Boyu 182 ila 217 cm ve ağırlığı erkeklerde 33 ila 41 kg, dişilerde ise 27 ila 39 kg arasında olan büyük karıncayiyen kendi familyası içinde en büyük türdür. Uzunca burnu, uzun tüylü kuyruğu, uzun ön pençeleri ve kıllarının kendine özgü renkleri ile kolayca ayırt edilebilir.
Büyük karıncayiyen | ||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Myrmecophaga tridactyla | ||||||||||||||||||||||
Korunma durumu | ||||||||||||||||||||||
Biyolojik sınıflandırma | ||||||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||||
Myrmecophaga tridactyla Linnaeus, 1758 | ||||||||||||||||||||||
Dağılımı (mavi — yaşadığı bölgeler; turuncu — muhtemelen soyu tükenmiş olduğu bölgeler) | ||||||||||||||||||||||
Sinonimler | ||||||||||||||||||||||
Myrmecophaga jubata |
Büyük karıncayiyen, aralarında savanlar ve yağmur ormanlarının da bulunduğu çeşitli doğal ortamlarda yaşar. Açık alanlarda beslenirken daha ağaçlık alanlarda da dinlenir. Asıl olarak uzun ön pençeleriyle topraktan kazıp çıkardığı karınca ve termitleri uzun ağzı ve yapışkan dili yardımıyla toplayarak beslenir. Birbirine geçen alanlarda yalnız olarak yaşarlar ancak ana-yavru ilişkisi sırasında, yetişkin erkekler arasında görülen saldırgan etkileşimler de ve çiftleşme dönemlerinde bir araya gelirler. Ana karıncayiyenler, yavruları sütten kesilene kadar onları sırtlarında taşır.
Büyük karıncayiyen Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından soyunun tükenme riski yüksek olduğundan ötürü hassas türler arasında listelenmiştir. Daha önceden doğal olarak bulunduğu bazı bölgelerde soyu tükenmiştir. Buralarda özel olarak koruma altındaki bölgelerde yaşamlarında devam edebilmektedirler. Belirgin dış özellikleri ve göze çarpan davranışları nedeniyle büyük karıncayiyen Kolomb öncesi Amerika kültürlerinin mitlerinde ve folklorunda bulunduğu gibi popüler kültürde de yer almaktadır.
Taksonomi ve filogeni
Büyük karıncayiyen türünün binominal adı Carl Linnaeus tarafından 1758 yılında verilmiştir. Cins adı olan Myrmecophaga Grekçe "karınca" anlamına gelen μύρμηξ ve "yemek" anlamına gelen φαγεῖν kelimelerinden türetilmiştir ve "karıncayiyen" demektir. Epitet adı olan tridactyla da yine Grekçe "üç" anlamına gelen τρία ve "parmak" anlamına gelen δάχτυλο kelimelerinden türetilmiştir ve "üç parmaklı" demektir. Epitet adı, ön ayakları dört parmaklı olan ayırmak için kullanılmıştır. Myrmecophaga jubata adı da sinonim olarak literatürde yer almıştır. Üç alt türe ayrılması önerilmiştir: M. t. tridactyla (Venezuela ve Guyanalardan Arjantin'in kuzeyine), M. t. centralis (Orta Amerika, Kolombiya'nın kuzeybatısı ve Ekvador'un kuzeyi) ve M. t. artata (Kolombiya'nın kuzeydoğusu ve Venezuela'nın kuzeybatısı). Büyük karıncayiyen, kısmen ağaçlarda yaşayan ve ile birlikte Karıncayiyengiller (Myrmecophagidae) familyasında sınıflandırılmıştır. Karıncayiyengiller familyası içinde bir tek türünü barındıran familyası ile birlikte Vermilingua alt takımını oluşturur.
Karıncayiyenler ve tembel hayvanlar dişsiz memeliler (Pilosa) takımını oluşturur ve zırhlı memeliler (Cingulata) takımı ile birlikte Xenarthra üst takımında sınıflandırılırlar. Dişsiz memeliler ve zırhlı memeliler takımları 65 milyon yıl önce, Tebeşir Dönemi'nin son kısmında ayrılmıştır. Karıncayiyenler ve tembel hayvanlar ise 55 milyon yıl önce, Paleosen ile Eosen dönemleri arasında birbirlerinden ayrışmışlardır. Cyclopes soyu 30 milyon yıl önce Oligosen'de ortaya çıkarken Myrmecophaga ve soyları ise 10 milyon yıl önce Miyosen'in son kısmında ayrışmıştır. Karıncayiyenler Senozoik Çağ'ın büyük bölümünde o zamanlar bir ada-kıta olan Güney Amerika'da kalmış ve başka kıtalara yayılamamıştır. Yaklaşık üç milyon yıl önce Panama Kıstağı'nın oluşmasıyla birlikte karıncayiyengiller familyasındaki üç tür de Orta Amerika'ya yayılmıştır.
Karıncayiyenlere ait fosil buluntuları çok azdır. Fosil buluntularının arasında türünün yakın akrabası olan cinsinin Pliyosen dönemine ait kalıntıları; Büyük karıncayiyen ve tamanduaların en yakın akrabası olan Protamandua cinsinin Miyosen dönemine ait kalıntıları ve Myrmecophaga cinsinin en yakın akrabası olan cinsinin kalıntıları sayılabilir.Protamandua, C. didactylus'tan daha büyük ama tamanduadan daha küçük yapılı iken daha büyük olan Neotamandua boy olarak tamandua ile büyük karıncayiyen arasındaydı. Protamandua'nın ayakları karada ya da ağaçta yaşam için uyum sağlamamıştır ancak kuyruğu maymunlar gibi tutma özelliğine sahipti. Neotamandua'nın kuyruğunda bu özellik yoktu ancak ayaklarının gelişimi tamandua ile büyük karıncayiyen arasındaydı. türü büyük karıncayiyenlerin atası olarak önerilmiştir.
Büyük karıncayiyen, yaşayan karıncayiyen türleri arasında karada yaşamaya en çok uyum sağlamış olan türdür. Ataları ağaçta yaşamaya uyum sağlamış olabilir ancak karada yaşama sağladıkları uyum Güney Amerika'da savanlar gibi açık alanların yayılmasına ve büyük potansiyel bir besin kaynağı olan termit gibi böcek kolonilerinin yaygınlığına bağlanmaktadır. Hem büyük karıncayiyen hem de güney tamanduası türlerine ait fosil kalıntıları Buzul Çağı ve Holosen dönemlerine ait buluntularda yaygın olarak görülmektedir.
Fiziksel özellikleri
Büyük karıncayiyen iri cüssesi, uzun ağzı burnu ve uzun kuyruğu ile kolayca ayırt edilebilir. Gövde uzunluğu 182 ila 217 cm. arasındadır. Erkeklerin ağırlığı 33 ila 41 kg., dişilerin ağırlığı ise 27 ila 39 kg. arasında değişir. İçinde bulunduğu Vermilingua alt takımının yaşayan en büyük üyesidir. Yaklaşık 30 cm. uzunluğundaki kafası, diğer karıncayiyenler ile karşılaştırıldığında bile oldukça uzundur. Ucunda küçük ağzı ve burun delikleri bulunan boru şeklinde burnu kafasının büyük kısmını oluşturur. Gözleri ve kulakları görece küçüktür. Görme duyusu çok gelişmemiştir ancak koku alma duyusu insanlardan 40 kat daha güçlüdür. Büyük karıncayiyenler, esaret altında 16 yıl kadar yaşayabilmektedir.
Diğer memelilerin aksine karıncayiyenlerin, özellikle de büyük karıncayiyenlerin boyunları enselerinden daha kalındır. Boyunlarının arka kısmında küçük bir kambur vardır. Büyük karıncayiyenin kılları genellikle gri ve gri ile karışık beyaz renklidir. Ön ayakları beyaz renklidir ve ön ayak bileklerinin çevresinde kara halkalar bulunur. Arka ayakları ise koyu renklidir. Kenarları beyaz olan kalın koyu renkli kuşaklar boğazdan omuza doğru uzanır. Kuyruk kahverengidir. Uzun kılları kuyrukta daha da uzundur öyle ki kuyruğu olduğundan büyük gösterir. Sırtı boyunca yer alan kıllar serttir. Bu dikkat çekici ve ayırt edici kıl renk düzeninin olduğu düşünülmekteydi ancak 2009 yılında yapılan bir çalışma bunun uyarıcı renklenme olduğunu önermektedir. Erişkin erkekler dişilere göre görece daha iri olmalarına ve başları ile boyunlarının daha geniş olmasında rağmen, dışarıdan bakarak cinsiyet tespiti kolay değildir. Erkeklerin penisi ve testisleri gövde içine çekili olarak rektum ile idrar kesesi arasında yer alır. Dişilerin koltuk altlarına yakın yerde yer alan bir çift meme bezi bulunur.
Büyük karıncayiyenin kaburgaları geniştir. Epitet adına rağmen her ayağında beş parmağı bulunur. Ön ayağının dört parmağında pençe vardır ve özellikle ikinci ile üçüncü parmakları uzundur. Büyük karıncayiyen, özellikle goril ve şempanze gibi primatlara benzer şekilde Bu şekilde yürürken pençeleri engel teşkil etmez. Ağırlığın çoğunu taşıyan orta parmaklar kısmında uzamış ve kısmında da bükülmüştür. Arka ayaklarda ise beş parmakta da kısa pençeler bulunur ve Toprağı kazıp, avını yakalayıp dışarı çeken büyük karıncayiyenlerin büyümüş daha büyük bir kaldıraç etkisi sağlayarak ön uzuvların çekme gücünü artırır ve ön ayakların kalınlaşmış üçüncü parmağını bükmeye yardımcı olur.
Büyük karıncayiyen yaklaşık 33 °C'lık düşük bir vücut ısısına sahiptir. Diğer memelilerin ortalama vücut ısısı 36 ila 38 °C arasındadır. Xenarthra üst takımında yer alan memeliler genellikle diğer memelilere göre daha düşük bir bazal metabolizmaya sahiptirler ve bu özelliklerinin yedikleri besinler ve düşük hareketlilikleri ile bağlantılı olduğu görülür.
Beslenme anatomisi
Büyük karıncayiyenin dişleri yoktur ve çene hareketleri kısıtlıdır. Ağzını açıp kapamak için, ucunda bir bağ doku ile birbirine bağlı olan alt çenenin iki yarısının dönme hareketini kullanır. Bu hareketi sağlamak için de görece az gelişmiş olançiğneme kaslarından yararlanır. Çene boşluğu, ince uzun dilin dışarı çıkabileceği kadar genişlikte bir boşluktan ibarettir. Tipik olarak 60 cm. uzunluğunda olan dil tabanı yuvarlak, uca doğru üçgenleşen bir yapıya sahiptir ve küçük ucu yuvarlaktır. Dilin üzerinde geriye doğru kıvrılan (papillalar) vardır ve üzeri büyük tükürük bezlerinden salgılanan ve karıncayiyene böcekleri diliyle toplamaya olanak veren koyu ve yapışkan salya ile kaplıdır.
Boru şeklindeki ve küçük ağız dilin yalnızca ileri geri hareket etmesine olanak verir. Beslenme sırasında dil yaklaşık dakikada 160 kere dışarı-içeri hareket eder. Bu hareketler büyük karıncayiyenin uzun ve esnek tek kası tarafından sağlanır. Hayvan başının konumundan yararlanarak dili ile hedefine ulaşır. Tamamen dışarı çıktığında dil 45 cm. uzaklığa erişebilir ki bu kafatasından daha uzun bir mesafedir. sayesinde diline yapışmış olan besinleri kaybetmeden dili geri çeker ve dili tekrar dışarı çıkarırken ağzını büzerek besinlerin dışarı kaçmasını engeller. Dil geri çekildiğinde hiyoid kasları sayesinde ve tutulur ve nefes almayı engellenmez. Dilin geri çekilmesine ile birleşmesinden oluşan ve hyoide bağlanmayan uzun sternoglossal kas yardımcı olur. Dolayısıyla dil doğrudan sternuma bağlıdır.
Karıncayiyenler diğer memelilerden daha çok yutkunurlar, hatta sürekli yutkunma hareketi yaparlar denebilir. dilleriyle yakaladıkları böcekler yutulmadan önce damak sayesinde ezilirler. Karıncayiyenin midesinde, kuşların olduğu gibi sertleşmiş kıvrımlar bulunur ve sert kasılmalarla midede böcekler öğütülür. Sindirim işlemine yutulan az miktarda kum ve toprak da yardımcı olur. Karıncayiyenin midesi asit üretemez ve avladığı besinlerin formik asidini sindirim için kullanır.
Dağılımı ve korunma durumu
Büyük karıncayiyen Orta ve Güney Amerika'ya özgü bir hayvandır. Honduras'tan Arjantin'in kuzeyine kadar olan bölgeye dağılmış durumdadır. Fosil kalıntıları en kuzeyde, Meksika'da Sonora'nın kuzeybatısına kadar olan bölgede bulunmuştur.And Dağları'nın çok büyük bir kısmında bulunmaz ve Uruguay'da da soyu tükenmiştir. Belize, Kosta Rika ve Guatemala'da da soyunun tükendiği düşünülmektedir. Tropikal yağmurormanları ve çöller gibi çeşitli doğal yaşam alanlarında, hayatta kalmasını sağlayacak besin bulunduğu takdirde yaşadığı görülebilmektedir.
Büyük karıncayiyen, Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği tarafından bölgesel olarak soyunun tükenmesi nedeniyle korunmasız türler arasında listelenmiştir. Ayrıca Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme'nin EK II'sinde ticaretine sınırlamalar getirilmiştir. Toplam popülasyonu 2000 ile 2010 yılları arasında %30 azalmıştır. 1994 yılında Brezilya'da Emas Ulusal Parkında çıkan çalı yangınları sırasında 340 kadar karıncayiyen ölmüştür. Bu hayvan özellikle yavaş hareket yeteneği ve kolayca yanabilen kılları nedeniyle yangınlara karşı korumasızdır.
İnsanlardan kaynaklanan tehditler arasında araç kazaları, köpekler tarafından saldırıya uğrama ve doğal yaşam alanı kaybı sayılabilir. Büyük karıncayiyen Bolivya'da hem spor amaçlı hem de eti için yaygın olarak avlanmaktadır. Kalın derisi Gran Chaco'da binicilik ekipmanları yapmak için kullanılır. Venezuela'da pençeleri için avlanır. Tehlikeli bir hayvan sanıldıkları için güvenlik amaçlı olarak da öldürülürler. Aslında büyük karıncayiyenler çok sakin hayvanlardır ve rahatsız edilmedikleri sürece insana bir tehdit oluşturmazlar. Ancak 2007 yılı Nisan ayında Buenos Aires yakınlarında bir hayvanat bahçesinde bir büyük karıncayiyen bakıcı Melisa Casco'ya saldırmış ve ön pençeleri ile ayaklarını ve karnını yarmıştır. Bakıcı, ayağının kesilmesi için yapılan cerrahi müdahaleden sonra ölmüştür. Büyük karıncayiyen geniş bir alana dağılmıştır. Bazı popülasyonlar dengelidir ve Amazon ile Cerrado'da birçok koruma altına alınmış alanda bulunmaktadırlar.Arjantin'in bazı eyaletlerinde resmî olarak koruma altına alınmıştır.
Davranış ve ekoloji
Büyük karıncayiyen değişik doğal yaşam alanlarında bulunabilir. Brezilya'da Pantanal'da yapılan 2007 tarihili bir araştırma sonucunda bu hayvanların genellikle açık alanlarda beslendikleri ve ormanlık alanlarda dinlendikleri gözlemlenmiştir. Bunun sebebi ormanlık alanların açık alanlardan serin günlerde daha sıcak, sıcak günlerde de daha serin olmasıdır. Büyük karıncayiyenler hem gündüzcül hem de gececil olabilir. Pantanal'da 2006 yılında yapılan bir araştırma sonucunda büyük karıncayiyenlerin çoğunlukla gececil olduğu yani geceleri ve sabah erken saatlerde aktif oldukları ve sıcaklık arttıkça dinlenmeye çekildikleri gözlemlenmiştir. Daha serin günlerde ise aktif oldukları saatleri öne çekmekte ve gündüzcül olabilmektedirler.
Büyük karıncayiyenler tipik olarak yoğun çalılıklar arasında dinlenir ancak serin günlerde uzun otlar arasında da dinlenirken görülebilirler. Uyumak için toprakta sığ bir çukur kazarlar. Hayvan uyurken kıvrılarak yatar ve kuyruğunu gövdesinin üzerine örter. Kuyruk hem vücut ısısını korumaya yarar hem de kamuflaj sağlar. Güneşli bir sabah günü rtam sıcaklığı 17 °C iken bir büyük karıncayiyenin kuyruğunu üzerine örtmeden uyuduğu gözlemlenmiştir. Bunun sebebibin güneş ışınlarından yararlanmak olduğu sanılmaktadır.
Büyük karıncayiyenler iyi yüzerler ve geniş nehirleri geçebilirler. Yıkandıkları gözlemlenmiştir. Aynı zamanda tırmanabildikleri de gözlemlenmiştir. Besin ararken ağaçlara ve termit yuvalarına tırmanabilmektedirler. Bir bireyin ayaklarının ucunda yükselip bir ağaç dalına tutunduğu gözlemlenmiştir.
Yaşam alanları
Büyük karıncayiyenlerin içinde yaşadıkları alanların büyüklüğü bölgeden bölgeye değişiklik gösterir. Brezilya'da dişi büyük karıncayiyenlerin yaklaşsık 3,67 km²'lik alanlarda dolaştıkları gözlemlenirken erkeklerin dolaşma alanı yaklaşık 2,74 km²'dir. Brezilya'nın diğer bölgelerinde yaşam alanı büyüklüğü 9 km²'ye çıkabilmektedir. Venezuela'da yaşan büyük karıncayiyenlerin 25 km²'lik yaşam alanları olduğu kaydedilmiştir. Bireyler çoğunlukla tek olarak yaşar. Ancak yavrularını emziren dişiler ve dişilere kur yapan erkekler bir arada görülür. Büyük karıncayiyenler anal bezlerinden çıkan salgılarla varlıklarını, statülerini ve cinsel durumlarını bildirirler. Aynı zamanda ağaç kabuklarına bıraktıkları iz ve idrar yoluyla da diğer bireylere varlıklarını bildirirler. Birbirlerinin tükürüklerini koku yoluyla tanıyabilmektedirler.
Dişiler diğer dişilere karşı, erkeklerin diğer erkeklere karşı olduğunan daha toleranslıdırlar ve bu sayede dişilerin yaşam alanları birbirleriyle daha çok örtüşür. Erkekler ise karşılaştıklarında birbirlerinin çevresinde yavaşça dönme, kovalama ve kapışma gibi saldırgan davranışlar gösterebilirler. Birbirlerinin çevresinde dolanan karıncayiyenler harrr şeklinde uzun süren bağırışlar çıkarabilirler. Dövüşürken birbirlerine pençeleri ile saldırır ve yerde güreşirler. Dövüşen karıncayiyenler kükreme ve böğürtü şeklinde sesler çıkarabilirler. Erkeklerin yaşam alanlarını savundukları muhtemeldir.
Beslenme ve doğal düşmanlar
Büyük karıncayiyen özellikle karınca ve termitlerle beslenen bir böcekçildir. Mevsimsel olarak sel alan Venezuela'nın llanos bölgeleri gibi otlak açık alanlarda karıncayiyenler termitlerin az bulunması nedeniyle çoğunlukla karınca ile beslenir. Buna karşın Brezilya'da Emas Ulusal Parkında yaşayan karıncayiyenler bu bölgede yoğun olarak bulunması nedeniyle çoğunlukla termitlerle beslenirler. Serra da Canastra'da ise karıncayiyenler yağmurlu mevsimde karınca, kurak mevsimde ise termitlerle beslenirler.
Büyük karıncayiyenler avlarını koku yoluyla izlerler. Bir yuva bulduktan sonra hayvan ön pençeleri kullanarak yuvayı açar ve uzun yapışkan dilini yuvanın içine sokarak avını toplar. Bir karıncayiyen bir yuvada beslenmek için yaklaşık bir dakikalık bir zaman geçirir ve günde 200 kadar yuva ziyaret ederek yaklaşık 30.000 birey ile beslenir. Karıncayiyen bir yuvadan, asker karınca ya da termitlerin kimyasal saldırıları ya da ısırmaları nedeniyle uzaklaşmak zorunda kalabilir. Bazı termit türleri güçlendirilmiş yuvaları sayesinde karıncayiyen yuvayı kazmaya çalışırken kaçabilmektedir. Bu tarz savunma mekanizmaları sayesinde bir kere de tüm koloninin yem olmasının önüne geçilebilmektedir.
Diğer besinleri arasında, termit yuvalarına yuvalanan kın kanatlılar ve bal arısı larvaları sayılabilir. Karıncayiyenler, üzerinde bal arısı yuvası bulunan termit yuvalarına da saldırabilmektedir. Esaret altındaki karıncayiyenlere süt, yumurta, un kurdu ve öğütülmüş etten oluşan karışımlar besin olarak verilir. Etrafında açık su kaynağı yoksa karıncayiyen suya ulaşmak için toprağı kazar ve böylece diğer hayvanların kullanabilmesi için su kaynağı da oluşturmuş olur.
Büyük karıncayiyenler, jaguar ve pumalar tarafından avlanmaktadır. Tipik olarak tehlikeden kaçmak için seğirterek koşarlar ancak köşeye sıkıştırıldıklarında arka ayakları üzerinde dikilerek saldıran hayvana ön pençeleri ile karşılık verirler. Büyük karıncayiyenlerin ön pençeleri bir jaguarı öldürebilecek kadar tehlikelidir.
Üreme ve ebeveynlik
Büyük karıncayiyenler yıl boyunca çiftleşebilirler. Kur yapma sırasında, erkek kızgınlığa girmiş olan dişiyi takip ederek onu koklar. Erkek ve dişi çiftin aynı böcek yuvasından beslendikleri görülmüştür. Çiftleşme sırasında erkek yere yan yatan dişinin üzerine çıkar. Çift üç gün bir arada kalabilir ve bu süre boyunca çeşitli sayıda çiftleşebilir. Gebelik 190 gün kadar sürer ve tek yavrunun doğumuyla sonlanır. Yavrunun doğduğu sırada ağırlığı 1,4 kg. civarındadır. Dişiler ayakta iken doğururlar.
Gözleri kapalı doğan yavru altı gün geçtikten sonra gözünü açar. Anne karıncayiyen kendisine bağımlı olan yavrusunu sırtında taşır. Yavrunun siyah ve beyaz çizgileri annesinin çizgileri ile bir bütün oluşturarak kamufle olmasına yardımcı olur. Yavru annesi ile tiz ıslıklar sayesinde iletişim kurar ve beslenirken dilini kullanır. Üç aylık iken yavru katı besin yemeye başlar ve on aylık iken tamamen sütten kesilir. Anne, dinlenirken yavrusunu bir saat kadar temizler. Temizleme ilk üç ay boyunca yoğun olarak devam eder ve yavru dokuz aylığa erişinceye kadar devam eder, on aylık olduğunda tamamen kesilir. Bu sürecin azalması anne ile yavru arasındaki bağın azalması ile aynı zamandadır. Genç karıncayiyenler dokuz ila on aylık olduklarında kendi başlarına yaşamaya başlarlar. Büyük karıncayiyenler 2,5 ila 4 yaş arasında cinsel olgunluğa erişirler.
Kültür'de yeri
Amazon Havzası yerlilerinin mitolojisi ve folklorunda genellikle büyük karıncayiyen jaguarın işini bozan arketipiyle ve uzun burnu nedeniyle de bazen de mizahi bir figür olarak yer bulur. Peru'nun Amazon ormanlarında yaşayan Kızılderililerine ait bir masalda, büyük karıncayiyen jaguarı su altında kim daha çok nefes tutar diye iddiaya sokar. İki hayvan da postlarını çıkararak suya dalar ama hemen sudan dışarı çıkan büyük karıncayiyen jaguarın postunu çalarak jaguara kendi postunu bırakır. Bir Yaraba mitinde ise kötü canavar Ucara Güneş tarafından büyük karıncayiyene dönüştürülür. Bu mitte karıncayiyenin çok az hareket edebilen ağzına ve bunun getirdiği yüke vurgu yapılmaktadır. Amazon ormanlarında yaşayan Brezilya Kızılderililerinden halkı ve sırasında aralarında büyük karıncayiyenin de olduğu çeşitli hayvan ve ruhların masklarını takar. Büyük karıncayiyen maskına dokunan kadınların ve bu maskı taktığı sırada tökezleyen erkeklerin öleceğine ya da önemli bir fiziksel rahatsızlık geçireceğine inanılır.
Amerika kıtasının İspanyollar tarafından kolonileştirilmesi sırasında büyük karıncayiyen gösteri amacıyla Avrupa'ya götürülen yerel hayvanlardan biriydi. Başlarda Avrupalılar tüm karıncayiyenlerin dişi olduğunu ve üremek için uzun burunlarıyla çiftleştiklerini sanıyordu. Bu yanlış inanış doğabilimci tarafından düzeltilmiştir. 20. yüzyılda, Salvador Dalí hayalî olarak büyük karıncayiyenin "attan daha büyük boyutlara eriştiğini, aşırı derecede vahşi olduğunu, muhteşem bir kas gücüne sahip olduğunu ve çok korkutucu bir hayvan olduğunu" yazmıştır. Dalí tarzı ile bir karıncayiyen deseni yapmıştır. Bu desen, insanların yaşam içindeki deneyimlerini "karıncayiyenin dilinin karıncalara sunduğu cazibe" Tamanoir[›] ile kıyaslayan André Breton tarafından ex libris olarak kullanılmıştır.
Max Fleischer tarafından 1940 yılında yapılan çizgi filminde kötü bir karıncayiyen ile savaşan bir karınca kolonisi konu alınmıştır. Tuhaf Savaş sırasında yayımlanan bu çizgi filmin Fransızların Majino Hattı'nı ima ettiği düşünülmektedir. Büyük karıncayiyen adlı çizgi romanda sık sık görülen bir karakterdir. Stephen King'in adlı televizyon dizisinde Antubis karakteri ustura keskinliğinde dişleri olan karıncayiyen benzeri bir yaratık olarak gözükür.
Açıklamalar
Notlar
- ^ a b c d e f g h i j k l Smith, P. (2 Kasım 2007). (PDF). Fauna Paraguay.com. 26 Eylül 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2013.
- ^ Gardner, A. L. (2008). Mammals of South America: Marsupials, xenarthrans, shrews, and bats. University of Chicago Press. ss. 168-75. ISBN . OCLC 124031828. 9 Ekim 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Mart 2013.
- ^ Delsuc, F.; Vizcaíno, S. F.; Douzery E. J. P. (2004). "Influence of Tertiary paleoenvironnemental changes on the diversification of South American mammals: a relaxed molecular clock study within xenarthrans". BMC Evolutionary Biology. Cilt 4. s. 11. doi:10.1186/1471-2148-4-11.
- ^ a b Shaw C. A.; McDonald, H. G. (1987). "First Record of Giant Anteater (Xenarthra, Myrmecophagidae) in North America". Science. 236 (4798). American Association for the Advancement of Science (AAAS). ss. 186-188. doi:10.1126/science.236.4798.186. JSTOR 1698387. (PMID) 17789783.
- ^ a b c McDonald, H. G.; Vizcaíno, S. F.; Bargo, M. S. (2008). "Skeletal anatomy and fossil history of the Vermilingua". Vizcaíno, S. F; Loughry, W. J. (Ed.). The Biology of the Xenarthra. ss. 64-72. ISBN . OCLC 741613153.
- ^ a b Gaudin, T. J.; Branham, D. G. (1998). "The phylogeny of the Myrmecophagidae (Mammalia, Xenarthra, Vermilingua) and the relationship of Eurotamandua to the Vermilingua". Journal of Mammalian Evolution. 5 (3). ss. 237-65. doi:10.1023/A:1020512529767.
- ^ Hirschfeld, S. E. (1976). "A New Fossil Anteater (Edentata, Mammalia) from Colombia, S. A. and Evolution of the Vermilingua". Evolution. 50 (3). ss. 419-32. JSTOR 1303522.
- ^ a b c d e f Eisenberg, J. F.; Redford, K. H. (2000). Mammals of the Neotropics: The Central Neotropics: Ecuador, Peru, Bolivia, Brazil. University of Chicago Press. ss. 92-93. ISBN . OCLC 493329394. 9 Ekim 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Mart 2013.
- ^ a b c d e f g Naples, V. L. (1999). "Morphology, evolution and function of feeding in the giant anteater (Myrmecophaga tridactyla)". Journal of Zoology. 249 (1). ss. 19-41. doi:10.1111/j.1469-7998.1999.tb01057.x.
- ^ a b c d e f g h i j k l Rodrigues, F. H. G.; Medri, Í. M.; Miranda Mourão, G. de; Camilo-Alves, C. de S. e; Mourão, G (2008). "Anteater behavior and ecology". Vizcaíno, S. F; Loughry, W. J (Ed.). The Biology of the Xenarthra. ss. 257-68. ISBN . OCLC 741613153.
- ^ Caro, T.; Vanuytsel, L; Van Den Bogaert, W; Van Der Schueren, E (2009). "Contrasting coloration in terrestrial mammals". Philosophical Transactions of the Royal Society London B. 364 (1516). ss. 537-48. doi:10.1098/rstb.2008.0221. (PMC) 2674080 $2. (PMID) 18990666.
- ^ a b c d e f Naugher, K. B. (2004). "Anteaters (Myrmecophagidae)". Hutchins, M.; Kleiman, D. G; Geist, V.; McDade, M. С. (Ed.). Grzimek's Animal Life Encyclopedia. 13 (2nci bas.). Gale. ss. 171-79. ISBN .
- ^ Orr C. M. (2005). "Knuckle-walking anteater: a convergence test of adaptation for purported knuckle-walking features of African Hominidae". American Journal of Physical Anthropology. 128 (3). ss. 639-58. doi:10.1002/ajpa.20192. (PMID) 15861420.
- ^ Hall, B. K. (2007). Fins Into Limbs: Evolution, Development, And Transformation. University of Chicago Press. s. 304. ISBN .
- ^ Lovegrove, B. G. (1 Ağustos 2000). "The Zoogeography of Mammalian Basal Metabolic Rate". The American Naturalist. 156 (2). The University of Chicago Press. ss. 201-219; bkz. 214-215. doi:10.1086/303383. JSTOR 3079219. (PMID) 10856202.
- ^ Endo, H.; Niizawa, Nobuharu; Komiya, Teruyuki; Kawada, Shinichiro; Kimura, Junpei; Itou, Takuya; Koie, Hiroshi; Sakai, Takeo; ve diğerleri. (2007). "Three-Dimensional CT Examination of the Mastication System in the Giant Anteater" (PDF). Zoological Science. 24 (10). ss. 1005-11. doi:10.2108/zsj.24.1005. (PMID) 18088164. 27 Eylül 2013 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 27 Mart 2013.
- ^ a b c Naples, V. (2001). "Anteaters". MacDonald, D (Ed.). The Encyclopedia of Mammals (2nci bas.). Oxford University Press. ss. 788-91. ISBN .
- ^ Feldhamer, G. A.; ve diğerleri. (2007). Mammalogy: Adaptation, Diversity, Ecology. Johns Hopkins University Press. s. 121. ISBN .
- ^ a b c Aguiar, J. M.; Fonseca, G. A. B. (2008). "Conservation status of the Xenarthra". Vizcaíno, S. F; Loughry, W. J. (Ed.). The Biology of the Xenarthra. ss. 219-22. ISBN . OCLC 741613153.
- ^ . Convention on International Trade in Endangered Species of Wild Fauna and Flora. 9 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Mart 2013.
- ^ Silveira, L.; De Almeida Jacomo, Anah Tereza; Diniz Filho, Jose Alexandre F.; Rodrigues, Flavio Henrique G.; ve diğerleri. (1999). "Impact of wildfires on the megafauna of Emas National Park, central Brazil". Oryx. 33 (2). ss. 108-14. doi:10.1046/j.1365-3008.1999.00039.x.
- ^ "Argentine zookeeper dies after anteater attack". Reuters. 12 Nisan 2007. 9 Eylül 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Mart 2013.
- ^ Saldırıyı yapan Ramon isimli erkek büyük karıncayiyen daha önce de saldırgan davranış göstermekteydi.Lalaurette, S. (13 Nisan 2007). "Young woman dies after attack by anteater". La Nación. 30 Eylül 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Mart 2020.
- ^ a b Mourão, G.; Medri, Í. M. (2007). "Activity of a specialized insectivorous mammal (Myrmecophaga tridactyla) in the Pantanal of Brazil". Journal of Zoology. 271 (2). ss. 187-92. doi:10.1111/j.1469-7998.2006.00198.x.
- ^ Camilo-Alves, C. de S. e. P.; Miranda Mourão, G. de (2006). "Responses of a Specialized Insectivorous Mammal (Myrmecophaga tridactyla) to Variation in Ambient Temperature". Biotropica. 38 (1). ss. 52-56. doi:10.1111/j.1744-7429.2006.00106.x.
- ^ Medri, Í. M.; Mourão, G. (2005). "A brief note on the sleeping habits of the giant anteater – Myrmecophaga tridactyla Linnaeus (Xenarthra, Myrmecophagidae)". Revista Brasileira de Zoologia. 22 (4). ss. 1213-15. doi:10.1590/S0101-81752005000400061.
- ^ a b Emmons, L. H.; Flores, Roly Peña; Alpirre, Sixto Angulo; Swarner, Matthew J. (2004). "Bathing Behavior of Giant Anteaters (Myrmecophaga tridactyla)". Edentata. Cilt 6. ss. 41-43. doi:10.1896/1413-4411.6.1.41. 6 Kasım 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Nisan 2013.
- ^ Young, R. J.; Coelho, C. M.; Wieloch, D. R. (2003). (PDF). Boletim do Museu de Biologia Mello Leitão. 15 (15). ss. 41-46. 2 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Nisan 2013.
- ^ a b c d Shaw, J. H.; Machado-Neto, J.; Carter, T. J. (1987). "Behavior of Free-Living Giant Anteaters (Myrmecophaga tridactyla)". Biotropica. 19 (9). ss. 255-59. doi:10.2307/2388344. JSTOR 2388344.
- ^ Braga, F. G.; Santos, R. E. F,; Batista, A. C. (2010). "Marking behavior of the giant anteater Myrmecophaga tridactyla (Mammalia: Myrmecophagidae) in Southern Brazil" (PDF). Sociedade Brasileira de Zoologia. 27 (1). ss. 7-12. 23 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 1 Nisan 2013.
- ^ a b Redford, K. H. (1985). "Feeding and food preference in captive and wild Giant anteaters (Myrmecophaga tridactyla)". Journal of Zoology. 205 (4). ss. 559-72. doi:10.1111/j.1469-7998.1985.tb03544.x.
- ^ a b c d Nowak, R. M. (1999). Walker's Mammals of the World, Volume 1. Johns Hopkins University Press. ss. 155-56. ISBN .
- ^ Vaughan, T. A.; Ryan, J. M.; Czaplewski, N. J. (2011). Mammalogy. Jones & Bartlett Learning. ss. 155-56. ISBN .
- ^ a b . San Diego Zoo Animal Bytes. San Diego Zoo. 4 Haziran 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Mart 2013.
|eser=
dış bağlantı () - ^ Roe, P. G. (1982). The Cosmic Zygote: Cosmology in the Amazon Basin. Rutgers University Press. ss. 189-91. ISBN .
- ^ Mascia-Lees, F. E (2011). A Companion to the Anthropology of the Body and Embodiment. John Wiley & Sons. ISBN .
- ^ Cowie, H (2011). "Sloth bones and anteater tongues: Collecting American nature in the Hispanic world (1750–1808)". Atlantic Studies. 8 (1). ss. 5-27. doi:10.1080/14788810.2011.540864.
- ^ Fanés, F. (2007). Salvador Dali: The Construction of the Image, 1925–1930. Yale University Press. s. 132. ISBN .
- ^ a b "Le tamanoir: ex-libris d'André Breton". Association Atelier André Breton. 2013.[]
- ^ Shull, M. S.; Wilt, D. E. (2004). Doing Their Bit: Wartime American Animated Short Films, 1939–1945. McFarland. s. 98. ISBN .
- ^ Browning, M. (2011). Stephen King on the Small Screen. Intellect Books. s. 122. ISBN .
Dış bağlantılar
Wikimedia Commons'ta Büyük karıncayiyen ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- The Online Anteater: Büyük Karıncayiyen hakkında bilgi, görsel, ilginç bilgiler 13 Ağustos 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ARKive –
- Anteater, Sloth & Armadillo Specialist Group –
- Animal Diversity Web – Myrmecophaga tridactyla Büyük Karıncayiyen8 Mayıs 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Buyuk karincayiyen Myrmecophaga tridactyla Orta ve Guney Amerika ya ozgu buyuk bocekyiyen bir memeli turudur Yasayan dort karincayiyen turunden biridir ve tembel hayvanlar ile birlikte Dissiz memeliler siniflandirilir Agaclarda yasayabilen diger karincayiyen ve tembel hayvan turleri ile karsilastirildiginda bu tur daha cok yerde yasamaktadir Evrimsel olarak dagiliminda Guney Amerika da savanlarin yayilmasi etkili olmus olabilir Boyu 182 ila 217 cm ve agirligi erkeklerde 33 ila 41 kg disilerde ise 27 ila 39 kg arasinda olan buyuk karincayiyen kendi familyasi icinde en buyuk turdur Uzunca burnu uzun tuylu kuyrugu uzun on penceleri ve killarinin kendine ozgu renkleri ile kolayca ayirt edilebilir Buyuk karincayiyenMyrmecophaga tridactylaKorunma durumuHassas IUCN 2 3 Biyolojik siniflandirmaAlem AnimaliaSube ChordataAlt sube VertebrataInfa sube GnathostomataSinif MammaliaUst takim XenarthraTakim Pilosa Dissiz memeliler Alt takim VermilinguaFamilya Myrmecophagidae Karincayiyengiller Cins Myrmecophaga Linnaeus 1758Tur M tridactylaIkili adlandirmaMyrmecophaga tridactyla Linnaeus 1758Dagilimi mavi yasadigi bolgeler turuncu muhtemelen soyu tukenmis oldugu bolgeler SinonimlerMyrmecophaga jubata Buyuk karincayiyen aralarinda savanlar ve yagmur ormanlarinin da bulundugu cesitli dogal ortamlarda yasar Acik alanlarda beslenirken daha agaclik alanlarda da dinlenir Asil olarak uzun on penceleriyle topraktan kazip cikardigi karinca ve termitleri uzun agzi ve yapiskan dili yardimiyla toplayarak beslenir Birbirine gecen alanlarda yalniz olarak yasarlar ancak ana yavru iliskisi sirasinda yetiskin erkekler arasinda gorulen saldirgan etkilesimler de ve ciftlesme donemlerinde bir araya gelirler Ana karincayiyenler yavrulari sutten kesilene kadar onlari sirtlarinda tasir Buyuk karincayiyen Dunya Doga ve Dogal Kaynaklari Koruma Birligi IUCN tarafindan soyunun tukenme riski yuksek oldugundan oturu hassas turler arasinda listelenmistir Daha onceden dogal olarak bulundugu bazi bolgelerde soyu tukenmistir Buralarda ozel olarak koruma altindaki bolgelerde yasamlarinda devam edebilmektedirler Belirgin dis ozellikleri ve goze carpan davranislari nedeniyle buyuk karincayiyen Kolomb oncesi Amerika kulturlerinin mitlerinde ve folklorunda bulundugu gibi populer kulturde de yer almaktadir Taksonomi ve filogeni1902 tarihli The Cambridge Natural History Volume X Mammalia Cambridge Doga Tarihi Cilt X Memeliler eserinden buyuk karincayiyen deseni Buyuk karincayiyen turunun binominal adi Carl Linnaeus tarafindan 1758 yilinda verilmistir Cins adi olan Myrmecophaga Grekce karinca anlamina gelen myrmh3 ve yemek anlamina gelen fageῖn kelimelerinden turetilmistir ve karincayiyen demektir Epitet adi olan tridactyla da yine Grekce uc anlamina gelen tria ve parmak anlamina gelen daxtylo kelimelerinden turetilmistir ve uc parmakli demektir Epitet adi on ayaklari dort parmakli olan ayirmak icin kullanilmistir Myrmecophaga jubata adi da sinonim olarak literaturde yer almistir Uc alt ture ayrilmasi onerilmistir M t tridactyla Venezuela ve Guyanalardan Arjantin in kuzeyine M t centralis Orta Amerika Kolombiya nin kuzeybatisi ve Ekvador un kuzeyi ve M t artata Kolombiya nin kuzeydogusu ve Venezuela nin kuzeybatisi Buyuk karincayiyen kismen agaclarda yasayan ve ile birlikte Karincayiyengiller Myrmecophagidae familyasinda siniflandirilmistir Karincayiyengiller familyasi icinde bir tek turunu barindiran familyasi ile birlikte Vermilingua alt takimini olusturur Karincayiyenler ve tembel hayvanlar dissiz memeliler Pilosa takimini olusturur ve zirhli memeliler Cingulata takimi ile birlikte Xenarthra ust takiminda siniflandirilirlar Dissiz memeliler ve zirhli memeliler takimlari 65 milyon yil once Tebesir Donemi nin son kisminda ayrilmistir Karincayiyenler ve tembel hayvanlar ise 55 milyon yil once Paleosen ile Eosen donemleri arasinda birbirlerinden ayrismislardir Cyclopes soyu 30 milyon yil once Oligosen de ortaya cikarken Myrmecophaga ve soylari ise 10 milyon yil once Miyosen in son kisminda ayrismistir Karincayiyenler Senozoik Cag in buyuk bolumunde o zamanlar bir ada kita olan Guney Amerika da kalmis ve baska kitalara yayilamamistir Yaklasik uc milyon yil once Panama Kistagi nin olusmasiyla birlikte karincayiyengiller familyasindaki uc tur de Orta Amerika ya yayilmistir Karincayiyenlere ait fosil buluntulari cok azdir Fosil buluntularinin arasinda turunun yakin akrabasi olan cinsinin Pliyosen donemine ait kalintilari Buyuk karincayiyen ve tamandualarin en yakin akrabasi olan Protamandua cinsinin Miyosen donemine ait kalintilari ve Myrmecophaga cinsinin en yakin akrabasi olan cinsinin kalintilari sayilabilir Protamandua C didactylus tan daha buyuk ama tamanduadan daha kucuk yapili iken daha buyuk olan Neotamandua boy olarak tamandua ile buyuk karincayiyen arasindaydi Protamandua nin ayaklari karada ya da agacta yasam icin uyum saglamamistir ancak kuyrugu maymunlar gibi tutma ozelligine sahipti Neotamandua nin kuyrugunda bu ozellik yoktu ancak ayaklarinin gelisimi tamandua ile buyuk karincayiyen arasindaydi turu buyuk karincayiyenlerin atasi olarak onerilmistir Buyuk karincayiyen yasayan karincayiyen turleri arasinda karada yasamaya en cok uyum saglamis olan turdur Atalari agacta yasamaya uyum saglamis olabilir ancak karada yasama sagladiklari uyum Guney Amerika da savanlar gibi acik alanlarin yayilmasina ve buyuk potansiyel bir besin kaynagi olan termit gibi bocek kolonilerinin yayginligina baglanmaktadir Hem buyuk karincayiyen hem de guney tamanduasi turlerine ait fosil kalintilari Buzul Cagi ve Holosen donemlerine ait buluntularda yaygin olarak gorulmektedir Fiziksel ozellikleriYandan gorunusu Buyuk karincayiyen iri cussesi uzun agzi burnu ve uzun kuyrugu ile kolayca ayirt edilebilir Govde uzunlugu 182 ila 217 cm arasindadir Erkeklerin agirligi 33 ila 41 kg disilerin agirligi ise 27 ila 39 kg arasinda degisir Icinde bulundugu Vermilingua alt takiminin yasayan en buyuk uyesidir Yaklasik 30 cm uzunlugundaki kafasi diger karincayiyenler ile karsilastirildiginda bile oldukca uzundur Ucunda kucuk agzi ve burun delikleri bulunan boru seklinde burnu kafasinin buyuk kismini olusturur Gozleri ve kulaklari gorece kucuktur Gorme duyusu cok gelismemistir ancak koku alma duyusu insanlardan 40 kat daha gucludur Buyuk karincayiyenler esaret altinda 16 yil kadar yasayabilmektedir Iskeleti Diger memelilerin aksine karincayiyenlerin ozellikle de buyuk karincayiyenlerin boyunlari enselerinden daha kalindir Boyunlarinin arka kisminda kucuk bir kambur vardir Buyuk karincayiyenin killari genellikle gri ve gri ile karisik beyaz renklidir On ayaklari beyaz renklidir ve on ayak bileklerinin cevresinde kara halkalar bulunur Arka ayaklari ise koyu renklidir Kenarlari beyaz olan kalin koyu renkli kusaklar bogazdan omuza dogru uzanir Kuyruk kahverengidir Uzun killari kuyrukta daha da uzundur oyle ki kuyrugu oldugundan buyuk gosterir Sirti boyunca yer alan killar serttir Bu dikkat cekici ve ayirt edici kil renk duzeninin oldugu dusunulmekteydi ancak 2009 yilinda yapilan bir calisma bunun uyarici renklenme oldugunu onermektedir Eriskin erkekler disilere gore gorece daha iri olmalarina ve baslari ile boyunlarinin daha genis olmasinda ragmen disaridan bakarak cinsiyet tespiti kolay degildir Erkeklerin penisi ve testisleri govde icine cekili olarak rektum ile idrar kesesi arasinda yer alir Disilerin koltuk altlarina yakin yerde yer alan bir cift meme bezi bulunur Buyuk karincayiyenin kaburgalari genistir Epitet adina ragmen her ayaginda bes parmagi bulunur On ayaginin dort parmaginda pence vardir ve ozellikle ikinci ile ucuncu parmaklari uzundur Buyuk karincayiyen ozellikle goril ve sempanze gibi primatlara benzer sekilde Bu sekilde yururken penceleri engel teskil etmez Agirligin cogunu tasiyan orta parmaklar kisminda uzamis ve kisminda da bukulmustur Arka ayaklarda ise bes parmakta da kisa penceler bulunur ve Topragi kazip avini yakalayip disari ceken buyuk karincayiyenlerin buyumus daha buyuk bir kaldirac etkisi saglayarak on uzuvlarin cekme gucunu artirir ve on ayaklarin kalinlasmis ucuncu parmagini bukmeye yardimci olur Buyuk karincayiyen yaklasik 33 C lik dusuk bir vucut isisina sahiptir Diger memelilerin ortalama vucut isisi 36 ila 38 C arasindadir Xenarthra ust takiminda yer alan memeliler genellikle diger memelilere gore daha dusuk bir bazal metabolizmaya sahiptirler ve bu ozelliklerinin yedikleri besinler ve dusuk hareketlilikleri ile baglantili oldugu gorulur Beslenme anatomisi Dil uzatilmis durumda Buyuk karincayiyenin disleri yoktur ve cene hareketleri kisitlidir Agzini acip kapamak icin ucunda bir bag doku ile birbirine bagli olan alt cenenin iki yarisinin donme hareketini kullanir Bu hareketi saglamak icin de gorece az gelismis olancigneme kaslarindan yararlanir Cene boslugu ince uzun dilin disari cikabilecegi kadar genislikte bir bosluktan ibarettir Tipik olarak 60 cm uzunlugunda olan dil tabani yuvarlak uca dogru ucgenlesen bir yapiya sahiptir ve kucuk ucu yuvarlaktir Dilin uzerinde geriye dogru kivrilan papillalar vardir ve uzeri buyuk tukuruk bezlerinden salgilanan ve karincayiyene bocekleri diliyle toplamaya olanak veren koyu ve yapiskan salya ile kaplidir Boru seklindeki ve kucuk agiz dilin yalnizca ileri geri hareket etmesine olanak verir Beslenme sirasinda dil yaklasik dakikada 160 kere disari iceri hareket eder Bu hareketler buyuk karincayiyenin uzun ve esnek tek kasi tarafindan saglanir Hayvan basinin konumundan yararlanarak dili ile hedefine ulasir Tamamen disari ciktiginda dil 45 cm uzakliga erisebilir ki bu kafatasindan daha uzun bir mesafedir sayesinde diline yapismis olan besinleri kaybetmeden dili geri ceker ve dili tekrar disari cikarirken agzini buzerek besinlerin disari kacmasini engeller Dil geri cekildiginde hiyoid kaslari sayesinde ve tutulur ve nefes almayi engellenmez Dilin geri cekilmesine ile birlesmesinden olusan ve hyoide baglanmayan uzun sternoglossal kas yardimci olur Dolayisiyla dil dogrudan sternuma baglidir Karincayiyenler diger memelilerden daha cok yutkunurlar hatta surekli yutkunma hareketi yaparlar denebilir dilleriyle yakaladiklari bocekler yutulmadan once damak sayesinde ezilirler Karincayiyenin midesinde kuslarin oldugu gibi sertlesmis kivrimlar bulunur ve sert kasilmalarla midede bocekler ogutulur Sindirim islemine yutulan az miktarda kum ve toprak da yardimci olur Karincayiyenin midesi asit uretemez ve avladigi besinlerin formik asidini sindirim icin kullanir Dagilimi ve korunma durumuBrezilya da Pantanal da buyuk karincayiyen Buyuk karincayiyen Orta ve Guney Amerika ya ozgu bir hayvandir Honduras tan Arjantin in kuzeyine kadar olan bolgeye dagilmis durumdadir Fosil kalintilari en kuzeyde Meksika da Sonora nin kuzeybatisina kadar olan bolgede bulunmustur And Daglari nin cok buyuk bir kisminda bulunmaz ve Uruguay da da soyu tukenmistir Belize Kosta Rika ve Guatemala da da soyunun tukendigi dusunulmektedir Tropikal yagmurormanlari ve coller gibi cesitli dogal yasam alanlarinda hayatta kalmasini saglayacak besin bulundugu takdirde yasadigi gorulebilmektedir Buyuk karincayiyen Dunya Doga ve Dogal Kaynaklari Koruma Birligi tarafindan bolgesel olarak soyunun tukenmesi nedeniyle korunmasiz turler arasinda listelenmistir Ayrica Nesli Tehlike Altinda Olan Yabani Hayvan ve Bitki Turlerinin Uluslararasi Ticaretine Iliskin Sozlesme nin EK II sinde ticaretine sinirlamalar getirilmistir Toplam populasyonu 2000 ile 2010 yillari arasinda 30 azalmistir 1994 yilinda Brezilya da Emas Ulusal Parkinda cikan cali yanginlari sirasinda 340 kadar karincayiyen olmustur Bu hayvan ozellikle yavas hareket yetenegi ve kolayca yanabilen killari nedeniyle yanginlara karsi korumasizdir Insanlardan kaynaklanan tehditler arasinda arac kazalari kopekler tarafindan saldiriya ugrama ve dogal yasam alani kaybi sayilabilir Buyuk karincayiyen Bolivya da hem spor amacli hem de eti icin yaygin olarak avlanmaktadir Kalin derisi Gran Chaco da binicilik ekipmanlari yapmak icin kullanilir Venezuela da penceleri icin avlanir Tehlikeli bir hayvan sanildiklari icin guvenlik amacli olarak da oldurulurler Aslinda buyuk karincayiyenler cok sakin hayvanlardir ve rahatsiz edilmedikleri surece insana bir tehdit olusturmazlar Ancak 2007 yili Nisan ayinda Buenos Aires yakinlarinda bir hayvanat bahcesinde bir buyuk karincayiyen bakici Melisa Casco ya saldirmis ve on penceleri ile ayaklarini ve karnini yarmistir Bakici ayaginin kesilmesi icin yapilan cerrahi mudahaleden sonra olmustur Buyuk karincayiyen genis bir alana dagilmistir Bazi populasyonlar dengelidir ve Amazon ile Cerrado da bircok koruma altina alinmis alanda bulunmaktadirlar Arjantin in bazi eyaletlerinde resmi olarak koruma altina alinmistir Davranis ve ekolojiKuyrugunun altinda uyuyan buyuk karincayiyen Buyuk karincayiyen degisik dogal yasam alanlarinda bulunabilir Brezilya da Pantanal da yapilan 2007 tarihili bir arastirma sonucunda bu hayvanlarin genellikle acik alanlarda beslendikleri ve ormanlik alanlarda dinlendikleri gozlemlenmistir Bunun sebebi ormanlik alanlarin acik alanlardan serin gunlerde daha sicak sicak gunlerde de daha serin olmasidir Buyuk karincayiyenler hem gunduzcul hem de gececil olabilir Pantanal da 2006 yilinda yapilan bir arastirma sonucunda buyuk karincayiyenlerin cogunlukla gececil oldugu yani geceleri ve sabah erken saatlerde aktif olduklari ve sicaklik arttikca dinlenmeye cekildikleri gozlemlenmistir Daha serin gunlerde ise aktif olduklari saatleri one cekmekte ve gunduzcul olabilmektedirler Buyuk karincayiyenler tipik olarak yogun caliliklar arasinda dinlenir ancak serin gunlerde uzun otlar arasinda da dinlenirken gorulebilirler Uyumak icin toprakta sig bir cukur kazarlar Hayvan uyurken kivrilarak yatar ve kuyrugunu govdesinin uzerine orter Kuyruk hem vucut isisini korumaya yarar hem de kamuflaj saglar Gunesli bir sabah gunu rtam sicakligi 17 C iken bir buyuk karincayiyenin kuyrugunu uzerine ortmeden uyudugu gozlemlenmistir Bunun sebebibin gunes isinlarindan yararlanmak oldugu sanilmaktadir Buyuk karincayiyenler iyi yuzerler ve genis nehirleri gecebilirler Yikandiklari gozlemlenmistir Ayni zamanda tirmanabildikleri de gozlemlenmistir Besin ararken agaclara ve termit yuvalarina tirmanabilmektedirler Bir bireyin ayaklarinin ucunda yukselip bir agac dalina tutundugu gozlemlenmistir Yasam alanlari Bitki ortusu icinde dolasan buyuk karincayiyen Buyuk karincayiyenlerin icinde yasadiklari alanlarin buyuklugu bolgeden bolgeye degisiklik gosterir Brezilya da disi buyuk karincayiyenlerin yaklassik 3 67 km lik alanlarda dolastiklari gozlemlenirken erkeklerin dolasma alani yaklasik 2 74 km dir Brezilya nin diger bolgelerinde yasam alani buyuklugu 9 km ye cikabilmektedir Venezuela da yasan buyuk karincayiyenlerin 25 km lik yasam alanlari oldugu kaydedilmistir Bireyler cogunlukla tek olarak yasar Ancak yavrularini emziren disiler ve disilere kur yapan erkekler bir arada gorulur Buyuk karincayiyenler anal bezlerinden cikan salgilarla varliklarini statulerini ve cinsel durumlarini bildirirler Ayni zamanda agac kabuklarina biraktiklari iz ve idrar yoluyla da diger bireylere varliklarini bildirirler Birbirlerinin tukuruklerini koku yoluyla taniyabilmektedirler Disiler diger disilere karsi erkeklerin diger erkeklere karsi oldugunan daha toleranslidirlar ve bu sayede disilerin yasam alanlari birbirleriyle daha cok ortusur Erkekler ise karsilastiklarinda birbirlerinin cevresinde yavasca donme kovalama ve kapisma gibi saldirgan davranislar gosterebilirler Birbirlerinin cevresinde dolanan karincayiyenler harrr seklinde uzun suren bagirislar cikarabilirler Dovusurken birbirlerine penceleri ile saldirir ve yerde guresirler Dovusen karincayiyenler kukreme ve bogurtu seklinde sesler cikarabilirler Erkeklerin yasam alanlarini savunduklari muhtemeldir Beslenme ve dogal dusmanlar Buyuk karincayiyen ozellikle karinca ve termitlerle beslenen bir bocekcildir Mevsimsel olarak sel alan Venezuela nin llanos bolgeleri gibi otlak acik alanlarda karincayiyenler termitlerin az bulunmasi nedeniyle cogunlukla karinca ile beslenir Buna karsin Brezilya da Emas Ulusal Parkinda yasayan karincayiyenler bu bolgede yogun olarak bulunmasi nedeniyle cogunlukla termitlerle beslenirler Serra da Canastra da ise karincayiyenler yagmurlu mevsimde karinca kurak mevsimde ise termitlerle beslenirler Buyuk karincayiyenler avlarini koku yoluyla izlerler Bir yuva bulduktan sonra hayvan on penceleri kullanarak yuvayi acar ve uzun yapiskan dilini yuvanin icine sokarak avini toplar Bir karincayiyen bir yuvada beslenmek icin yaklasik bir dakikalik bir zaman gecirir ve gunde 200 kadar yuva ziyaret ederek yaklasik 30 000 birey ile beslenir Karincayiyen bir yuvadan asker karinca ya da termitlerin kimyasal saldirilari ya da isirmalari nedeniyle uzaklasmak zorunda kalabilir Bazi termit turleri guclendirilmis yuvalari sayesinde karincayiyen yuvayi kazmaya calisirken kacabilmektedir Bu tarz savunma mekanizmalari sayesinde bir kere de tum koloninin yem olmasinin onune gecilebilmektedir Diger besinleri arasinda termit yuvalarina yuvalanan kin kanatlilar ve bal arisi larvalari sayilabilir Karincayiyenler uzerinde bal arisi yuvasi bulunan termit yuvalarina da saldirabilmektedir Esaret altindaki karincayiyenlere sut yumurta un kurdu ve ogutulmus etten olusan karisimlar besin olarak verilir Etrafinda acik su kaynagi yoksa karincayiyen suya ulasmak icin topragi kazar ve boylece diger hayvanlarin kullanabilmesi icin su kaynagi da olusturmus olur Buyuk karincayiyenler jaguar ve pumalar tarafindan avlanmaktadir Tipik olarak tehlikeden kacmak icin segirterek kosarlar ancak koseye sikistirildiklarinda arka ayaklari uzerinde dikilerek saldiran hayvana on penceleri ile karsilik verirler Buyuk karincayiyenlerin on penceleri bir jaguari oldurebilecek kadar tehlikelidir Ureme ve ebeveynlik Sirtinda yavrusunu tasiyan disi karincayiyen Buyuk karincayiyenler yil boyunca ciftlesebilirler Kur yapma sirasinda erkek kizginliga girmis olan disiyi takip ederek onu koklar Erkek ve disi ciftin ayni bocek yuvasindan beslendikleri gorulmustur Ciftlesme sirasinda erkek yere yan yatan disinin uzerine cikar Cift uc gun bir arada kalabilir ve bu sure boyunca cesitli sayida ciftlesebilir Gebelik 190 gun kadar surer ve tek yavrunun dogumuyla sonlanir Yavrunun dogdugu sirada agirligi 1 4 kg civarindadir Disiler ayakta iken dogururlar Gozleri kapali dogan yavru alti gun gectikten sonra gozunu acar Anne karincayiyen kendisine bagimli olan yavrusunu sirtinda tasir Yavrunun siyah ve beyaz cizgileri annesinin cizgileri ile bir butun olusturarak kamufle olmasina yardimci olur Yavru annesi ile tiz isliklar sayesinde iletisim kurar ve beslenirken dilini kullanir Uc aylik iken yavru kati besin yemeye baslar ve on aylik iken tamamen sutten kesilir Anne dinlenirken yavrusunu bir saat kadar temizler Temizleme ilk uc ay boyunca yogun olarak devam eder ve yavru dokuz ayliga erisinceye kadar devam eder on aylik oldugunda tamamen kesilir Bu surecin azalmasi anne ile yavru arasindaki bagin azalmasi ile ayni zamandadir Genc karincayiyenler dokuz ila on aylik olduklarinda kendi baslarina yasamaya baslarlar Buyuk karincayiyenler 2 5 ila 4 yas arasinda cinsel olgunluga erisirler Kultur de yerierkek cocuklarinin ergenlige gecis toreni sirasinda kullanilan buyuk karincayiyen maski ve kasagisi Amazon Havzasi yerlilerinin mitolojisi ve folklorunda genellikle buyuk karincayiyen jaguarin isini bozan arketipiyle ve uzun burnu nedeniyle de bazen de mizahi bir figur olarak yer bulur Peru nun Amazon ormanlarinda yasayan Kizilderililerine ait bir masalda buyuk karincayiyen jaguari su altinda kim daha cok nefes tutar diye iddiaya sokar Iki hayvan da postlarini cikararak suya dalar ama hemen sudan disari cikan buyuk karincayiyen jaguarin postunu calarak jaguara kendi postunu birakir Bir Yaraba mitinde ise kotu canavar Ucara Gunes tarafindan buyuk karincayiyene donusturulur Bu mitte karincayiyenin cok az hareket edebilen agzina ve bunun getirdigi yuke vurgu yapilmaktadir Amazon ormanlarinda yasayan Brezilya Kizilderililerinden halki ve sirasinda aralarinda buyuk karincayiyenin de oldugu cesitli hayvan ve ruhlarin masklarini takar Buyuk karincayiyen maskina dokunan kadinlarin ve bu maski taktigi sirada tokezleyen erkeklerin olecegine ya da onemli bir fiziksel rahatsizlik gecirecegine inanilir Amerika kitasinin Ispanyollar tarafindan kolonilestirilmesi sirasinda buyuk karincayiyen gosteri amaciyla Avrupa ya goturulen yerel hayvanlardan biriydi Baslarda Avrupalilar tum karincayiyenlerin disi oldugunu ve uremek icin uzun burunlariyla ciftlestiklerini saniyordu Bu yanlis inanis dogabilimci tarafindan duzeltilmistir 20 yuzyilda Salvador Dali hayali olarak buyuk karincayiyenin attan daha buyuk boyutlara eristigini asiri derecede vahsi oldugunu muhtesem bir kas gucune sahip oldugunu ve cok korkutucu bir hayvan oldugunu yazmistir Dali tarzi ile bir karincayiyen deseni yapmistir Bu desen insanlarin yasam icindeki deneyimlerini karincayiyenin dilinin karincalara sundugu cazibe Tamanoir ile kiyaslayan Andre Breton tarafindan ex libris olarak kullanilmistir Max Fleischer tarafindan 1940 yilinda yapilan cizgi filminde kotu bir karincayiyen ile savasan bir karinca kolonisi konu alinmistir Tuhaf Savas sirasinda yayimlanan bu cizgi filmin Fransizlarin Majino Hatti ni ima ettigi dusunulmektedir Buyuk karincayiyen adli cizgi romanda sik sik gorulen bir karakterdir Stephen King in adli televizyon dizisinde Antubis karakteri ustura keskinliginde disleri olan karincayiyen benzeri bir yaratik olarak gozukur Aciklamalar Tamanoir La vie est donnee a l homme avec des seductions comparables a celles que doit offrir aux fourmis la langue du fourmilier Insana yasam karincalara karincayiyenin dilinin sundugu cazibeye benzer bastan cikaricilikla sunulmustur 1929 yilinda Andre Breton tarafindan Salvador Dali nin ilk sergisi icin onsozden Notlar a b c d e f g h i j k l Smith P 2 Kasim 2007 PDF Fauna Paraguay com 26 Eylul 2013 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 12 Mart 2013 Gardner A L 2008 Mammals of South America Marsupials xenarthrans shrews and bats University of Chicago Press ss 168 75 ISBN 0 226 28240 6 OCLC 124031828 9 Ekim 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Mart 2013 Delsuc F Vizcaino S F Douzery E J P 2004 Influence of Tertiary paleoenvironnemental changes on the diversification of South American mammals a relaxed molecular clock study within xenarthrans BMC Evolutionary Biology Cilt 4 s 11 doi 10 1186 1471 2148 4 11 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b Shaw C A McDonald H G 1987 First Record of Giant Anteater Xenarthra Myrmecophagidae in North America Science 236 4798 American Association for the Advancement of Science AAAS ss 186 188 doi 10 1126 science 236 4798 186 JSTOR 1698387 PMID 17789783 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b c McDonald H G Vizcaino S F Bargo M S 2008 Skeletal anatomy and fossil history of the Vermilingua Vizcaino S F Loughry W J Ed The Biology of the Xenarthra ss 64 72 ISBN 978 0 8130 3165 1 OCLC 741613153 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b Gaudin T J Branham D G 1998 The phylogeny of the Myrmecophagidae Mammalia Xenarthra Vermilingua and the relationship of Eurotamandua to the Vermilingua Journal of Mammalian Evolution 5 3 ss 237 65 doi 10 1023 A 1020512529767 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Hirschfeld S E 1976 A New Fossil Anteater Edentata Mammalia from Colombia S A and Evolution of the Vermilingua Evolution 50 3 ss 419 32 JSTOR 1303522 a b c d e f Eisenberg J F Redford K H 2000 Mammals of the Neotropics The Central Neotropics Ecuador Peru Bolivia Brazil University of Chicago Press ss 92 93 ISBN 0 226 19542 2 OCLC 493329394 9 Ekim 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Mart 2013 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b c d e f g Naples V L 1999 Morphology evolution and function of feeding in the giant anteater Myrmecophaga tridactyla Journal of Zoology 249 1 ss 19 41 doi 10 1111 j 1469 7998 1999 tb01057 x a b c d e f g h i j k l Rodrigues F H G Medri I M Miranda Mourao G de Camilo Alves C de S e Mourao G 2008 Anteater behavior and ecology Vizcaino S F Loughry W J Ed The Biology of the Xenarthra ss 257 68 ISBN 978 0 8130 3165 1 OCLC 741613153 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Caro T Vanuytsel L Van Den Bogaert W Van Der Schueren E 2009 Contrasting coloration in terrestrial mammals Philosophical Transactions of the Royal Society London B 364 1516 ss 537 48 doi 10 1098 rstb 2008 0221 PMC 2674080 2 PMID 18990666 a b c d e f Naugher K B 2004 Anteaters Myrmecophagidae Hutchins M Kleiman D G Geist V McDade M S Ed Grzimek s Animal Life Encyclopedia 13 2nci bas Gale ss 171 79 ISBN 0 7876 7750 7 KB1 bakim Birden fazla ad editor listesi link Orr C M 2005 Knuckle walking anteater a convergence test of adaptation for purported knuckle walking features of African Hominidae American Journal of Physical Anthropology 128 3 ss 639 58 doi 10 1002 ajpa 20192 PMID 15861420 Hall B K 2007 Fins Into Limbs Evolution Development And Transformation University of Chicago Press s 304 ISBN 0 226 31337 9 Lovegrove B G 1 Agustos 2000 The Zoogeography of Mammalian Basal Metabolic Rate The American Naturalist 156 2 The University of Chicago Press ss 201 219 bkz 214 215 doi 10 1086 303383 JSTOR 3079219 PMID 10856202 Endo H Niizawa Nobuharu Komiya Teruyuki Kawada Shinichiro Kimura Junpei Itou Takuya Koie Hiroshi Sakai Takeo ve digerleri 2007 Three Dimensional CT Examination of the Mastication System in the Giant Anteater PDF Zoological Science 24 10 ss 1005 11 doi 10 2108 zsj 24 1005 PMID 18088164 27 Eylul 2013 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 27 Mart 2013 KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link a b c Naples V 2001 Anteaters MacDonald D Ed The Encyclopedia of Mammals 2nci bas Oxford University Press ss 788 91 ISBN 0 7607 1969 1 Feldhamer G A ve digerleri 2007 Mammalogy Adaptation Diversity Ecology Johns Hopkins University Press s 121 ISBN 0 8018 8695 3 KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link a b c Aguiar J M Fonseca G A B 2008 Conservation status of the Xenarthra Vizcaino S F Loughry W J Ed The Biology of the Xenarthra ss 219 22 ISBN 978 0 8130 3165 1 OCLC 741613153 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Convention on International Trade in Endangered Species of Wild Fauna and Flora 9 Ocak 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Mart 2013 Silveira L De Almeida Jacomo Anah Tereza Diniz Filho Jose Alexandre F Rodrigues Flavio Henrique G ve digerleri 1999 Impact of wildfires on the megafauna of Emas National Park central Brazil Oryx 33 2 ss 108 14 doi 10 1046 j 1365 3008 1999 00039 x KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link Argentine zookeeper dies after anteater attack Reuters 12 Nisan 2007 9 Eylul 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Mart 2013 Saldiriyi yapan Ramon isimli erkek buyuk karincayiyen daha once de saldirgan davranis gostermekteydi Lalaurette S 13 Nisan 2007 Young woman dies after attack by anteater La Nacion 30 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Mart 2020 a b Mourao G Medri I M 2007 Activity of a specialized insectivorous mammal Myrmecophaga tridactyla in the Pantanal of Brazil Journal of Zoology 271 2 ss 187 92 doi 10 1111 j 1469 7998 2006 00198 x KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Camilo Alves C de S e P Miranda Mourao G de 2006 Responses of a Specialized Insectivorous Mammal Myrmecophaga tridactyla to Variation in Ambient Temperature Biotropica 38 1 ss 52 56 doi 10 1111 j 1744 7429 2006 00106 x KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Medri I M Mourao G 2005 A brief note on the sleeping habits of the giant anteater Myrmecophaga tridactyla Linnaeus Xenarthra Myrmecophagidae Revista Brasileira de Zoologia 22 4 ss 1213 15 doi 10 1590 S0101 81752005000400061 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b Emmons L H Flores Roly Pena Alpirre Sixto Angulo Swarner Matthew J 2004 Bathing Behavior of Giant Anteaters Myrmecophaga tridactyla Edentata Cilt 6 ss 41 43 doi 10 1896 1413 4411 6 1 41 6 Kasim 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Nisan 2013 Young R J Coelho C M Wieloch D R 2003 PDF Boletim do Museu de Biologia Mello Leitao 15 15 ss 41 46 2 Temmuz 2013 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 1 Nisan 2013 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b c d Shaw J H Machado Neto J Carter T J 1987 Behavior of Free Living Giant Anteaters Myrmecophaga tridactyla Biotropica 19 9 ss 255 59 doi 10 2307 2388344 JSTOR 2388344 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Braga F G Santos R E F Batista A C 2010 Marking behavior of the giant anteater Myrmecophaga tridactyla Mammalia Myrmecophagidae in Southern Brazil PDF Sociedade Brasileira de Zoologia 27 1 ss 7 12 23 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 1 Nisan 2013 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b Redford K H 1985 Feeding and food preference in captive and wild Giant anteaters Myrmecophaga tridactyla Journal of Zoology 205 4 ss 559 72 doi 10 1111 j 1469 7998 1985 tb03544 x a b c d Nowak R M 1999 Walker s Mammals of the World Volume 1 Johns Hopkins University Press ss 155 56 ISBN 0 8018 5789 9 Vaughan T A Ryan J M Czaplewski N J 2011 Mammalogy Jones amp Bartlett Learning ss 155 56 ISBN 978 0 7637 6299 5 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b San Diego Zoo Animal Bytes San Diego Zoo 4 Haziran 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 1 Mart 2013 eser dis baglanti yardim Roe P G 1982 The Cosmic Zygote Cosmology in the Amazon Basin Rutgers University Press ss 189 91 ISBN 0 8135 0896 7 Mascia Lees F E 2011 A Companion to the Anthropology of the Body and Embodiment John Wiley amp Sons ISBN 978 1 4051 8949 1 Cowie H 2011 Sloth bones and anteater tongues Collecting American nature in the Hispanic world 1750 1808 Atlantic Studies 8 1 ss 5 27 doi 10 1080 14788810 2011 540864 Fanes F 2007 Salvador Dali The Construction of the Image 1925 1930 Yale University Press s 132 ISBN 978 0 300 09179 3 a b Le tamanoir ex libris d Andre Breton Association Atelier Andre Breton 2013 olu kirik baglanti Shull M S Wilt D E 2004 Doing Their Bit Wartime American Animated Short Films 1939 1945 McFarland s 98 ISBN 0 7864 1555 X KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Browning M 2011 Stephen King on the Small Screen Intellect Books s 122 ISBN 978 1 84150 412 4 Dis baglantilarWikimedia Commons ta Buyuk karincayiyen ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir Vikitur de konuyla ilgili taksonomik bilgiler bulunur Myrmecophaga tridactyla The Online Anteater Buyuk Karincayiyen hakkinda bilgi gorsel ilginc bilgiler 13 Agustos 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde ARKive Anteater Sloth amp Armadillo Specialist Group Animal Diversity Web Myrmecophaga tridactyla Buyuk Karincayiyen8 Mayis 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde