Amerikan yerlilerinin asimilasyonu, 1790-1920 yılları arasında ABD Kızılderililerinin Amerika Birleşik Devletleri hükûmeti tarafından Batılı kültür uyarınca dönüştürülmesi için yapılan uygulamaların tümüdür. Konu ilk kez George Washington ve tarafından dile getirilmiştir. ABD’nin Avrupa’dan yoğun göç aldığı dönemde Amerikan yerlilerinin kültürel değerlerinin yükseltilmesi olarak tanımlanan süreç çok farklı alanlarda ilerlemiştir. ABD Kızılderili yatılı okulları bu kültürel asimilasyonda en etkili odaklardan biridir.
1601-1776 Avrupalılarla ilk temas
Kuzey Amerika'da yapılan epidemiyoloji ve arkeoloji çalışmalarına göre 1635-1640 yılları arasında Yeni Dünya'ya göç eden çok sayıdaki İngiliz, Hollandalı ve Fransız ailenin beraberlerinde çiçek hastalığını getirdikleri ve yerli halka bulaştırdıkları ortaya çıkmıştır. Bu dönemde salgın hastalıkların pençesine düşen yerli halklar aynı zamanda kendi topraklarındaki avlanma alanları için Avrupalılarla rekabet etmek durumunda kalmıştır. Kuzey Amerika bölgesinde var olmak isteyen Fransız, İngiliz ve İspanyol silahlı kuvvetleri yerlileri kendi saflarına çekip destek birlik olarak silah altına almaya çalışmıştır. Çoğu milis şeklinde farklı saflarda yer alan yerel kabileler arasında bu savaşlar yüzünden derin düşmanlıklar yaratılmıştır. Avrupalılarla yapılan antlaşmalarda yerlilerin topraklarına ve av alanlarına dokunulmayacağı belirtilse de bu sözler tutulmamıştır. Yerli halklar başta Dokuz Yıl Savaşı olmak üzere çok sayıda savaşın Kuzey Amerika topraklarındaki muharebelerinde yer almıştır. Yedi Yıl Savaşının ardından muzaffer Büyük Britanya tarafından 1763 yılında yayınlanan emirde Apalaş Dağlarının batısındaki yerli toprakları korunmaya çalışılır. Bu belge aslında bölgedeki Avrupalı yerleşimcilerle yerli halklar arasında doğal bir sınır çekse de Avrupalı yerleşimcilerin batıya doğru göçleri engellenmez. Belirlenen belirsiz sınır hattını koruyacak sayıda kolluk kuvveti olmayan Avrupalı kuvvetler her seferinde yerli topraklarını biraz daha küçültmek için diplomatik, askeri yollara başvuracaktır. Yerel halklar için Avrupalıların varlığı eski hayat koşullarının tamamen değişmesi anlamına geliyordu. Bambaşka mülkiyet ilişkileri yüzünden bölgede sınırsız seyahat etme, avlanma haklarının ellerinden alındığını görüyorlardı.
1776-1860 ABD ve yerliler
ABD bağımsızlığını kazandığı dönemde Büyük Britanya'nın sömürgecilik döneminde sürdürdüğü siyaseti izledi. Buna göre komşu yerli halklarla iyi ilişkiler sürdürmek hem ticaret hem de siyasi açıdan avantajlıydı. Ancak buna rağmen şartlar uygun olduğunda ABD lehine olacak şekilde bu sınırlar aşılabiliyordu ve toprak ilhakı yaşanıyordu. Amerikan Bağımsızlık Savaşı ve 1812 Savaşı sırasında yerliler müttefik olarak kullanılsa da İngiltere ve İspanya ile ilişkiler normalleşince yerlilere karşı gösterilen anlayış yerini yayılmacılığa bırakacaktır. Artık yerliler uygarlığın önündeki engel olarak görülmektedir.
İlk dönemde George Washington medenileşme süreci için izlenmesi gereken bir hat belirler. Buna göre şunlar yapılmalıdır:
- Yerlilere dönük adil bir adalet uygulanması
- Yerli topraklarının satın alımının kontrol altına alınması
- Ticaretin teşvik edilmesi
- Yerlilerin toplumunu uygarlaştıracak uygulamaların teşvik edilmesi
- Yerlilere hediyelerin verilmesi
- Yerlilere tanınan hakları ihlal edenlerin cezalandırılması
ABD hükûmeti bu kapsamda gibi uzmanları görevlendirerek yerlilerin içinde bulunarak beyazlar gibi yaşamaları yönünde yardımcı olmalarını istemiştir.
Zorunlu göç
1830 yılında ABD Başkanı Andrew Jackson tarafından çıkartılan Yerli İskân Yasası ABD hükûmetinin Amerikan yerlilerini karşı tavrını açıkça ortaya koyuyordu. Buna göre Mississippi Nehrinin doğusunda yaşayan yerliler nehrin batı yakasına yerleştirilecekti. Kabilelerin zorla yerlerinden edilmesi yasaya göre söz konusu değildi. Başkana yerlilerle toprak tahsis etme ve antlaşma yapma yetkileri tanınmıştı. 1834 yılında çıkartılan yeni bir yasayla yerlilere tahsis edilen topraklara girilmesi yasaklansa da bu yasa da delinecektir.
27 Eylül 1830 tarihinde Choctaw kabilesi antlaşma imzalayarak gönüllü olarak topraklarını terk eden ilk kabile olur. Antlaşma sonucu topraklarını terk eden Choctaw kabilesinin bıraktığı yerlere Avrupalı yerleşimciler girer. Yerli İskân Yasası gönüllülük üzerine inşa edilmiş olsa da çoğu zaman hükûmet yetkilileri tarafından suiistimal edilmiştir. Bunun en bilindik örneği Cherokeelerle yapılan antlaşmadır. 29 Aralık 1835 tarihinde kabile liderlerinin onayı alınmaksızın bir kısım yerliyle yapılan antlaşma kabile tarafından reddedilir ve yeniden düzenlenmesi istenir. Bu sırada Cherokeeler zorla topraklarından sürülürler. 1838 yılı boyunca yaşanan dramatik olaylar sonucunda 4 bin Kızılderili hayatını kaybedecektir. Bu olay Gözyaşı Yolu olarak da bilinir.
İzleyen dönemde beyaz yerleşimciler en batıdaki yerli topraklarını bile ele geçireceklerdir. Yerleşimciler, çiftçiler ve ordu yerlilere yaşayacak hiçbir alan bırakmamacasına günümüzdeki tüm ABD topraklarına hakim olacaktır.
Yerli Bürosu
Yerli Bürosu 11 Mart 1824 tarihinde Savaş Bakanlığına bağlı olacak şekilde kurulur. Bağlı bulunduğu bakanlık yerlilerle yürütülen ilişkilerin tanımı konusunda fikir vermektedir. Antlaşma yapmak ve kimi şartları empoze etmekle yükümlü olan kurum 1849 yılında İçişleri Bakanlığı bünyesine bağlanmıştır.
Çeşitli dönemlerde Yerli Bürosu yöneticileri yerlilere yönelik uygulamaları eleştirirler. Eleştiriler yerlilerin nereye giderlerse gitsinler beyazlar tarafından rahat bırakılmadıklarına ve yerleşip uygarca yaşayacak bir yere sahip olamamaları konularında yoğunlaşıyordu. İçişleri Bakanlığı bünyesinde ise sorunun çözümü olarak asimilasyon politikaları benimsenmesi yolunda görüşler ağırlık kazanıyordu.
1857-1920 Asimilasyon
Kızılderililere dönük olarak bazı adımların atılması yönünde talepler genellikle Kızılderililere yakın bölgelerde ve onlarla temas halinde bulunan kişilerden geliyordu. Bu kişiler hükûmet yetkililerinin Kızılderililere karşı her türlü işte yaptıkları sahtekârlıkları ve ilgisizlikleri eleştiriyordu. Kendilerine Kızılderili Dostları diyen grubun başını çektiği bu kişiler arasında azımsanmayacak oranda Protestan bulunmaktaydı. Protestanlar Kızılderililerin asimile edilerek Hristiyanlaştırılmasını savunuyorlardı.1865 yılına gelindiğinde hükûmet çok sayıda misyoner grupla temasa geçerek Kızılderililerin çeşitli tarım alanlarında eğitilmesi konusunda desteklenmesini içeren program geliştirmeye başladı.
İç Savaşın ardından 1871 yılında yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında Ulysses S. Grant yerli haklara karşı uygulanan başarısında bahseder. Kızılderili halklarının bu sayede yok olma tehlikesinden kurtulduğuna işaret eden Grant, uygarlığı benimseyerek üretici faaliyet katılan kabilelerin kazançlı çıktığını söyler.
Bu dönemde oldukça iyimser bir şekilde resmedilen durum aslında gerçekten çok farklıydı. Arkansas ve Missouri eyaletlerinin batı kısmında kalan ve yerli toprakları olarak ilan edilmiş bölgeler artık yoğun bir şekilde yerleşime açılıyor, işgal ediliyordu. Hükûmet ise önce yerleşimcilerin kendisine başvurmasını istiyor, sonrasında da işgal edilen toprakları eyalet topraklarına dahil ediyordu.
1882 yılında dönemin İçişleri Bakanı yerlilerin asimilasyonunda en büyük engelin eski geleneklerin ve alışkanlıkların olduğunu öne sürerek bu kapsamdaki etkinliklerin yasaklanması yönünde girişim başlatır. Her Kızılderili bölgesinde atanacak olan özel yetkili mahkemeler yasaklanmış kutlama, şenliklere katılanları cezalandıracak, çok eşliliğe engel olacak, evlilik-ölüm gibi olaylarda eski geleneklerin uygulanmasına engel olacaktır. Beş Uygar Kabile 1933 yılına kadar yürürlükte kalan bu yasadan muaf tutulmuştur. Bu yasaların uygulanmasına karşı en büyük başkaldırı 1890 yılında düzenlenen Hayalet Dansı ve sonrasında yaşanan Yaralı Diz Katliamıdır.
Güçlünün adaleti
Asimilasyon döneminde adalet mekanizması çok farklı kararlara imza atmış ancak yerliler hakkında olumlu kararların uygulanması konusunda zorlayıcı olamamıştır. 1857 yılında yargıç Roger B. Taney yerlilerin özgür ve bağımsız kişiler olmasından dolayı ABD vatandaşı olabileceğini belirtmiştir. Buna göre kendi kabilesinden veya ulusundan ayrılan yerli beyazlar arasında yerini alabilecektir. Burada yerlilerin birliğinin terk edilmesi gereken bir unsur olarak tanımlanması önemlidir. Yerli Bürosu yöneticilerinden John Oberly asimilasyon sayesinde "biz" diyen yerlinin artık "ben" demeyi öğreneceği ve kişisel onuruyla bağımsız uygar toplumdaki yerini alacağını açıklar. Bu dönemde insan ırklarını sınıflandırmaya çalışan bazı düşünce akımları karşılıklarını mahkeme salonlarında da bulacaktır. Buna göre yerli halklar aşağı seviyede bulunan ırka üye oldukları için beyaz Amerikalı tarafından hak edilen mantıklı bir gelir düzeyi, iyi çalışma koşulları, sağlık hizmetlerinden yararlanma ve boş zaman hakkı gibi olanaklara sahip olmayı hak etmiyordu. Bu dönemde açılan çok sayıdaki davada içtihat yerli haklarının şekillenmesine yol açmıştır. Bu konuda açılan LONE WOLF v. HITCHCOCK, 187 U.S. 553 (1903) davası önemlidir. Davacı Kiowa Şefi Yalnız Kurt davalıysa dönemin İçişleri Bakanı Ethan A. Hitchcock’dur. Davada yerlilere verilen toprakların miktarı ve yapılan antlaşmanın geçerliliği tartışma konusu olsa da davanın karar kısmında ABD Kongresinin önceden yerli halklarla antlaşma yapma yolunu seçse de 3 Mart 1871 itibarıyla artık kanun yoluyla ilgili kararları verildiğini yani artık ABD topraklarında hiçbir bağımsız ulusun tanınmadığını, bağımlı topluluklar var olduğu vurgulanmıştır.
Yatılı okullar
Asimilasyon kapsamında yerlilerin tutulduğu kamplar ve bölgeler dışında kurulan yatılı okullar en önemli baskı araçlarından olmuştur. Bu kapsamdaki ilk okul Carlisle’da kurulmuş olandır. 1879 yılında Richard Henry Pratt tarafından kurulan okul Florida’da hükümlü olarak gözetim altındaki yerlilere temel eğitim vermek için kurulur. Hristiyan grupların da desteğiyle asimilasyon görevi gören kurumda özellikle yerli çocuklara eğitim verilir. Okuma- yazma ve temel aritmetik haricinde teknik okul şeklinde müfredata sahip olan kurum aynı zamanda tarımsal üretim alanında da beceri geliştirmeye yönelikti. Öğrenciler bu zorunlu tarımsal çalışmalar sırasında bölge ekonomisi için ucuz işgücü de sağlamaktaydı. 1902 yılına gelindiğinde ABD çapında bu tür yatılı okulların sayısı 25’e, toplam öğrenci sayısı da 6 bine yükselmiştir. Yerli halklar için temel eğitim zorunlu olsa da öğrencilerin toplama kamplarından çıkartılması için ailelerin onayı alınıyordu. Ancak okullarda öğrencilerin karşılaştıkları koşullar ve kültürel şok gençleri derinden etkileyecek şekildeydi. Saçları kesilen, yeni elbiseler verilen öğrencilere yeni İngilizce isimler veriliyor ve kendi aralarında bile yerli dili konuşmaları yasaklanıyordu. Hristiyan inancına göre kiliseye devam etmeleri zorlanıyor, karşı gelenler şiddetli şekilde cezalandırılıyordu. Okullardaki sağlık ve barınma koşullarının yetersizliği nedeniyle salgın hastalıklar sık sık görülüyor, yetersiz beslenme ve aşırı sıkışıklık sonucu çeşitli rahatsızlıklar yaşanıyordu.
Günümüzdeki durum
Günümüzde Amerikan yerlilerinin asimilasyonu siyaseti resmî olarak terk edilse de yerlilerin topluma katılması sorunu günümüzde halen sürmektedir. Yerli halklar artık tamamen asimile edilmiş olarak kabul edilseler de bazı yerliler ayrı bir toplumda yaşadıklarını ve beyazların toplumuna ait olmadıklarını dile getirmektedirler. Günümüzde yerlilerin aslında etnik bir azınlık oldukları ve vatandaştan çok yarı bağımsız yarı egemen topluluklara ait oldukları yönünde değerlendirmeler de bulunmaktadır. 1970’li yıllardan sonra ABD toplumunda yaşanan köklü değişimler sonucunda ABD toplumu çok kültürlü yapısı daha kabul görür hale gelmiştir. Bu kapsamda yasal olarak yerli halklarının geleneksel dinsel ayinleri vb. önündeki engeller kaldırılmıştır. Benzer bir şekilde çıkartılan yasayla yerli halklara ait tarihî öneme sahip alanların korunması ve kutsal olarak anılan eşyaların sahiplerine geri verilmesine karar verilmiştir.
Kaynakça
- ^ Yasanın asıl metni 11 Ekim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) 21 Ocak 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ 1947 yılından beri asıl ismi Bureau of Indian Affairs olmuştur Resmî internet sitesi 6 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) 21 Ocak 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ George Manypenny ve Charles Mix
- ^ İlgili ulusa sesleniş konuşması 9 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) 22 Ocak 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ İlgili dava karar metni 23 Mayıs 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) 22 Ocak 2012 tarihinde erişilmiştir
- ^ 16 Kasım 1990 tarihinde yürürlüğe giren kanun: The Native American Graves Protection and Repatriation Act (NAGPRA), Pub. L. 101-601, 25 U.S.C. 3001 et seq., 104 Stat. 3048
Ayrıca bakınız
Dış bağlantılar
- Kızılderili tarihi arşiv çalışması 4 Aralık 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) 20 Ocak 2012 tarihinde erişilmiştir
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Amerikan yerlilerinin asimilasyonu 1790 1920 yillari arasinda ABD Kizilderililerinin Amerika Birlesik Devletleri hukumeti tarafindan Batili kultur uyarinca donusturulmesi icin yapilan uygulamalarin tumudur Konu ilk kez George Washington ve tarafindan dile getirilmistir ABD nin Avrupa dan yogun goc aldigi donemde Amerikan yerlilerinin kulturel degerlerinin yukseltilmesi olarak tanimlanan surec cok farkli alanlarda ilerlemistir ABD Kizilderili yatili okullari bu kulturel asimilasyonda en etkili odaklardan biridir 1601 1776 Avrupalilarla ilk temas18 yuzyilin sonlarinda Kuzey Amerika1754 63 arasindaki Fransa Yerli Savasi Kuzey Amerika da yapilan epidemiyoloji ve arkeoloji calismalarina gore 1635 1640 yillari arasinda Yeni Dunya ya goc eden cok sayidaki Ingiliz Hollandali ve Fransiz ailenin beraberlerinde cicek hastaligini getirdikleri ve yerli halka bulastirdiklari ortaya cikmistir Bu donemde salgin hastaliklarin pencesine dusen yerli halklar ayni zamanda kendi topraklarindaki avlanma alanlari icin Avrupalilarla rekabet etmek durumunda kalmistir Kuzey Amerika bolgesinde var olmak isteyen Fransiz Ingiliz ve Ispanyol silahli kuvvetleri yerlileri kendi saflarina cekip destek birlik olarak silah altina almaya calismistir Cogu milis seklinde farkli saflarda yer alan yerel kabileler arasinda bu savaslar yuzunden derin dusmanliklar yaratilmistir Avrupalilarla yapilan antlasmalarda yerlilerin topraklarina ve av alanlarina dokunulmayacagi belirtilse de bu sozler tutulmamistir Yerli halklar basta Dokuz Yil Savasi olmak uzere cok sayida savasin Kuzey Amerika topraklarindaki muharebelerinde yer almistir Yedi Yil Savasinin ardindan muzaffer Buyuk Britanya tarafindan 1763 yilinda yayinlanan emirde Apalas Daglarinin batisindaki yerli topraklari korunmaya calisilir Bu belge aslinda bolgedeki Avrupali yerlesimcilerle yerli halklar arasinda dogal bir sinir cekse de Avrupali yerlesimcilerin batiya dogru gocleri engellenmez Belirlenen belirsiz sinir hattini koruyacak sayida kolluk kuvveti olmayan Avrupali kuvvetler her seferinde yerli topraklarini biraz daha kucultmek icin diplomatik askeri yollara basvuracaktir Yerel halklar icin Avrupalilarin varligi eski hayat kosullarinin tamamen degismesi anlamina geliyordu Bambaska mulkiyet iliskileri yuzunden bolgede sinirsiz seyahat etme avlanma haklarinin ellerinden alindigini goruyorlardi 1776 1860 ABD ve yerlilerABD bagimsizligini kazandigi donemde Buyuk Britanya nin somurgecilik doneminde surdurdugu siyaseti izledi Buna gore komsu yerli halklarla iyi iliskiler surdurmek hem ticaret hem de siyasi acidan avantajliydi Ancak buna ragmen sartlar uygun oldugunda ABD lehine olacak sekilde bu sinirlar asilabiliyordu ve toprak ilhaki yasaniyordu Amerikan Bagimsizlik Savasi ve 1812 Savasi sirasinda yerliler muttefik olarak kullanilsa da Ingiltere ve Ispanya ile iliskiler normallesince yerlilere karsi gosterilen anlayis yerini yayilmaciliga birakacaktir Artik yerliler uygarligin onundeki engel olarak gorulmektedir Ilk donemde George Washington medenilesme sureci icin izlenmesi gereken bir hat belirler Buna gore sunlar yapilmalidir Yerlilere donuk adil bir adalet uygulanmasi Yerli topraklarinin satin aliminin kontrol altina alinmasi Ticaretin tesvik edilmesi Yerlilerin toplumunu uygarlastiracak uygulamalarin tesvik edilmesi Yerlilere hediyelerin verilmesi Yerlilere taninan haklari ihlal edenlerin cezalandirilmasi ABD hukumeti bu kapsamda gibi uzmanlari gorevlendirerek yerlilerin icinde bulunarak beyazlar gibi yasamalari yonunde yardimci olmalarini istemistir Zorunlu goc 1830 yilinda ABD Baskani Andrew Jackson tarafindan cikartilan Yerli Iskan Yasasi ABD hukumetinin Amerikan yerlilerini karsi tavrini acikca ortaya koyuyordu Buna gore Mississippi Nehrinin dogusunda yasayan yerliler nehrin bati yakasina yerlestirilecekti Kabilelerin zorla yerlerinden edilmesi yasaya gore soz konusu degildi Baskana yerlilerle toprak tahsis etme ve antlasma yapma yetkileri taninmisti 1834 yilinda cikartilan yeni bir yasayla yerlilere tahsis edilen topraklara girilmesi yasaklansa da bu yasa da delinecektir 27 Eylul 1830 tarihinde Choctaw kabilesi antlasma imzalayarak gonullu olarak topraklarini terk eden ilk kabile olur Antlasma sonucu topraklarini terk eden Choctaw kabilesinin biraktigi yerlere Avrupali yerlesimciler girer Yerli Iskan Yasasi gonulluluk uzerine insa edilmis olsa da cogu zaman hukumet yetkilileri tarafindan suiistimal edilmistir Bunun en bilindik ornegi Cherokeelerle yapilan antlasmadir 29 Aralik 1835 tarihinde kabile liderlerinin onayi alinmaksizin bir kisim yerliyle yapilan antlasma kabile tarafindan reddedilir ve yeniden duzenlenmesi istenir Bu sirada Cherokeeler zorla topraklarindan surulurler 1838 yili boyunca yasanan dramatik olaylar sonucunda 4 bin Kizilderili hayatini kaybedecektir Bu olay Gozyasi Yolu olarak da bilinir Izleyen donemde beyaz yerlesimciler en batidaki yerli topraklarini bile ele gecireceklerdir Yerlesimciler ciftciler ve ordu yerlilere yasayacak hicbir alan birakmamacasina gunumuzdeki tum ABD topraklarina hakim olacaktir Yerli Burosu Yerli Burosu 11 Mart 1824 tarihinde Savas Bakanligina bagli olacak sekilde kurulur Bagli bulundugu bakanlik yerlilerle yurutulen iliskilerin tanimi konusunda fikir vermektedir Antlasma yapmak ve kimi sartlari empoze etmekle yukumlu olan kurum 1849 yilinda Icisleri Bakanligi bunyesine baglanmistir Cesitli donemlerde Yerli Burosu yoneticileri yerlilere yonelik uygulamalari elestirirler Elestiriler yerlilerin nereye giderlerse gitsinler beyazlar tarafindan rahat birakilmadiklarina ve yerlesip uygarca yasayacak bir yere sahip olamamalari konularinda yogunlasiyordu Icisleri Bakanligi bunyesinde ise sorunun cozumu olarak asimilasyon politikalari benimsenmesi yolunda gorusler agirlik kazaniyordu 1857 1920 AsimilasyonYarali Diz Katliami sonrasi Kizilderililere donuk olarak bazi adimlarin atilmasi yonunde talepler genellikle Kizilderililere yakin bolgelerde ve onlarla temas halinde bulunan kisilerden geliyordu Bu kisiler hukumet yetkililerinin Kizilderililere karsi her turlu iste yaptiklari sahtekarliklari ve ilgisizlikleri elestiriyordu Kendilerine Kizilderili Dostlari diyen grubun basini cektigi bu kisiler arasinda azimsanmayacak oranda Protestan bulunmaktaydi Protestanlar Kizilderililerin asimile edilerek Hristiyanlastirilmasini savunuyorlardi 1865 yilina gelindiginde hukumet cok sayida misyoner grupla temasa gecerek Kizilderililerin cesitli tarim alanlarinda egitilmesi konusunda desteklenmesini iceren program gelistirmeye basladi Ic Savasin ardindan 1871 yilinda yaptigi ulusa seslenis konusmasinda Ulysses S Grant yerli haklara karsi uygulanan basarisinda bahseder Kizilderili halklarinin bu sayede yok olma tehlikesinden kurtulduguna isaret eden Grant uygarligi benimseyerek uretici faaliyet katilan kabilelerin kazancli ciktigini soyler Bu donemde oldukca iyimser bir sekilde resmedilen durum aslinda gercekten cok farkliydi Arkansas ve Missouri eyaletlerinin bati kisminda kalan ve yerli topraklari olarak ilan edilmis bolgeler artik yogun bir sekilde yerlesime aciliyor isgal ediliyordu Hukumet ise once yerlesimcilerin kendisine basvurmasini istiyor sonrasinda da isgal edilen topraklari eyalet topraklarina dahil ediyordu 1882 yilinda donemin Icisleri Bakani yerlilerin asimilasyonunda en buyuk engelin eski geleneklerin ve aliskanliklarin oldugunu one surerek bu kapsamdaki etkinliklerin yasaklanmasi yonunde girisim baslatir Her Kizilderili bolgesinde atanacak olan ozel yetkili mahkemeler yasaklanmis kutlama senliklere katilanlari cezalandiracak cok eslilige engel olacak evlilik olum gibi olaylarda eski geleneklerin uygulanmasina engel olacaktir Bes Uygar Kabile 1933 yilina kadar yururlukte kalan bu yasadan muaf tutulmustur Bu yasalarin uygulanmasina karsi en buyuk baskaldiri 1890 yilinda duzenlenen Hayalet Dansi ve sonrasinda yasanan Yarali Diz Katliamidir Guclunun adaleti Asimilasyon doneminde adalet mekanizmasi cok farkli kararlara imza atmis ancak yerliler hakkinda olumlu kararlarin uygulanmasi konusunda zorlayici olamamistir 1857 yilinda yargic Roger B Taney yerlilerin ozgur ve bagimsiz kisiler olmasindan dolayi ABD vatandasi olabilecegini belirtmistir Buna gore kendi kabilesinden veya ulusundan ayrilan yerli beyazlar arasinda yerini alabilecektir Burada yerlilerin birliginin terk edilmesi gereken bir unsur olarak tanimlanmasi onemlidir Yerli Burosu yoneticilerinden John Oberly asimilasyon sayesinde biz diyen yerlinin artik ben demeyi ogrenecegi ve kisisel onuruyla bagimsiz uygar toplumdaki yerini alacagini aciklar Bu donemde insan irklarini siniflandirmaya calisan bazi dusunce akimlari karsiliklarini mahkeme salonlarinda da bulacaktir Buna gore yerli halklar asagi seviyede bulunan irka uye olduklari icin beyaz Amerikali tarafindan hak edilen mantikli bir gelir duzeyi iyi calisma kosullari saglik hizmetlerinden yararlanma ve bos zaman hakki gibi olanaklara sahip olmayi hak etmiyordu Bu donemde acilan cok sayidaki davada ictihat yerli haklarinin sekillenmesine yol acmistir Bu konuda acilan LONE WOLF v HITCHCOCK 187 U S 553 1903 davasi onemlidir Davaci Kiowa Sefi Yalniz Kurt davaliysa donemin Icisleri Bakani Ethan A Hitchcock dur Davada yerlilere verilen topraklarin miktari ve yapilan antlasmanin gecerliligi tartisma konusu olsa da davanin karar kisminda ABD Kongresinin onceden yerli halklarla antlasma yapma yolunu secse de 3 Mart 1871 itibariyla artik kanun yoluyla ilgili kararlari verildigini yani artik ABD topraklarinda hicbir bagimsiz ulusun taninmadigini bagimli topluluklar var oldugu vurgulanmistir Yatili okullar Pensilvanya daki Carlisle yatili okulundaki yerli ogrenciler Asimilasyon kapsaminda yerlilerin tutuldugu kamplar ve bolgeler disinda kurulan yatili okullar en onemli baski araclarindan olmustur Bu kapsamdaki ilk okul Carlisle da kurulmus olandir 1879 yilinda Richard Henry Pratt tarafindan kurulan okul Florida da hukumlu olarak gozetim altindaki yerlilere temel egitim vermek icin kurulur Hristiyan gruplarin da destegiyle asimilasyon gorevi goren kurumda ozellikle yerli cocuklara egitim verilir Okuma yazma ve temel aritmetik haricinde teknik okul seklinde mufredata sahip olan kurum ayni zamanda tarimsal uretim alaninda da beceri gelistirmeye yonelikti Ogrenciler bu zorunlu tarimsal calismalar sirasinda bolge ekonomisi icin ucuz isgucu de saglamaktaydi 1902 yilina gelindiginde ABD capinda bu tur yatili okullarin sayisi 25 e toplam ogrenci sayisi da 6 bine yukselmistir Yerli halklar icin temel egitim zorunlu olsa da ogrencilerin toplama kamplarindan cikartilmasi icin ailelerin onayi aliniyordu Ancak okullarda ogrencilerin karsilastiklari kosullar ve kulturel sok gencleri derinden etkileyecek sekildeydi Saclari kesilen yeni elbiseler verilen ogrencilere yeni Ingilizce isimler veriliyor ve kendi aralarinda bile yerli dili konusmalari yasaklaniyordu Hristiyan inancina gore kiliseye devam etmeleri zorlaniyor karsi gelenler siddetli sekilde cezalandiriliyordu Okullardaki saglik ve barinma kosullarinin yetersizligi nedeniyle salgin hastaliklar sik sik goruluyor yetersiz beslenme ve asiri sikisiklik sonucu cesitli rahatsizliklar yasaniyordu Gunumuzdeki durumGunumuzdeki Kizilderili rezervasyon bolgeleri Gunumuzde Amerikan yerlilerinin asimilasyonu siyaseti resmi olarak terk edilse de yerlilerin topluma katilmasi sorunu gunumuzde halen surmektedir Yerli halklar artik tamamen asimile edilmis olarak kabul edilseler de bazi yerliler ayri bir toplumda yasadiklarini ve beyazlarin toplumuna ait olmadiklarini dile getirmektedirler Gunumuzde yerlilerin aslinda etnik bir azinlik olduklari ve vatandastan cok yari bagimsiz yari egemen topluluklara ait olduklari yonunde degerlendirmeler de bulunmaktadir 1970 li yillardan sonra ABD toplumunda yasanan koklu degisimler sonucunda ABD toplumu cok kulturlu yapisi daha kabul gorur hale gelmistir Bu kapsamda yasal olarak yerli halklarinin geleneksel dinsel ayinleri vb onundeki engeller kaldirilmistir Benzer bir sekilde cikartilan yasayla yerli halklara ait tarihi oneme sahip alanlarin korunmasi ve kutsal olarak anilan esyalarin sahiplerine geri verilmesine karar verilmistir Kaynakca Yasanin asil metni 11 Ekim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 21 Ocak 2012 tarihinde erisilmistir 1947 yilindan beri asil ismi Bureau of Indian Affairs olmustur Resmi internet sitesi 6 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 21 Ocak 2012 tarihinde erisilmistir George Manypenny ve Charles Mix Ilgili ulusa seslenis konusmasi 9 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 22 Ocak 2012 tarihinde erisilmistir Ilgili dava karar metni 23 Mayis 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 22 Ocak 2012 tarihinde erisilmistir 16 Kasim 1990 tarihinde yururluge giren kanun The Native American Graves Protection and Repatriation Act NAGPRA Pub L 101 601 25 U S C 3001 et seq 104 Stat 3048Ayrica bakinizKizilderili Soykirimi Bes Uygar KabileDis baglantilarKizilderili tarihi arsiv calismasi 4 Aralik 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 20 Ocak 2012 tarihinde erisilmistir