Başarısız devlet, halkını etkili bir şekilde yönetme yeteneğini yitirmiş bir devlettir. Başarısız bir devlet, yasal egemenliğini korurken siyasi güç, hukuk uygulaması ve sivil toplumda çöküş yaşar, anarşi durumuna gelir.
Başarısız bir devletin ortak özellikleri arasında, hükûmetin halkını vergilendirememesi ve kontrol edememesi, topraklarını kontrol edememesi, siyasi veya sivil görevleri dolduramaması veya altyapısını sürdürememesi bulunur. Bu durumda yaygın yolsuzluk ve suçluluk, devlet ve devlet dışı aktörlerin müdahalesi, mültecilerin ortaya çıkması ve nüfus hareketliliği, ciddi ekonomik çöküş ve devlet içinden ve dışından askeri müdahaleler çok daha olası hale gelir.
Devletlerin yönetim düzeyini tanımlamak için metrikler geliştirilmiştir. Başarısız bir devlet olarak kabul edilmekten kaçınmak için gereken kesin yönetim kontrol düzeyi otoriteler arasında önemli ölçüde farklılık gösterir. Dahası, bir devletin "başarısız" olduğunu ilan etmek genellikle tartışmalıdır ve yetkili bir şekilde yapıldığında önemli jeopolitik sonuçları olabilir.
Tanımı ve sonuçları
Max Weber'in siyasi teorilerine göre bir devlet, sınırları içinde meşru fiziksel gücün tekeline sahip olma durumunu sürdürmektedir. Bu durumun bozulması (örneğin, savaş ağalarının, paramiliter grupların, yolsuz polislerin, silahlı çetelerin veya terörizmin egemen olduğu durumlarda), devletin varlığı tartışmalı hale gelir ve devlet başarısız bir hale gelir. "Meşru gücün tekeline sahip olma" konusundaki zorluk, "meşru"nun tanımıyla ilgili sorunları da içerdiği için bir devletin ne zaman "başarısız" olduğunun tam olarak belirsiz olduğunu göstermektedir.
Meşruiyet sorunu, Weber'in bununla neyi kastettiğini anlayarak çözülebilir. Weber, yalnızca devletin fiziksel şiddet için gerekli üretim araçlarına sahip olduğunu açıklar. Bu, devletin şiddet araçlarına sahip olma konusunda meşruiyet gerektirmediği anlamına gelir (de facto), ancak bunları kullanması gerektiğinde (de jure) meşruiyete ihtiyaç duyacağı anlamına gelir.
Genellikle, terim devletin etkisiz hale getirildiğini ve yasalarını eşit şekilde uygulayamadığını veya vatandaşlarına temel mal ve hizmetleri sağlayamadığını ifade eder. Bir devletin başarısız olduğu veya başarısız olduğu sonucu, çeşitli özelliklerin ve bu özelliklerin birleşimlerinin gözlemiyle çıkarılabilir. Bu özelliklere örnek olarak; isyanın varlığı, aşırı siyasi yolsuzluk, felç olmuş bir polis gücünü düşündüren ezici suç oranları, anlaşılamayan ve etkisiz bir bürokrasi, hukuki etkinliksizlik, askeri müdahaleler, bölgesel aktörler tarafından gücün merkezi otoritelerin etkisini ortadan kaldırdığı veya zayıflattığı durumlar verilebilir. Algılamaya ilişkin diğer faktörler de olabilir. "Başarısız şehirler" adı verilen bir kavram da ortaya çıkmış olup, bir devlet genel olarak işlevsel olsa da alt devlet düzeyinde altyapı, ekonomi ve sosyal politika açısından çökebilir. Bazı bölgeler veya şehirler devlet kontrolü dışına çıkarak fiilen yönetilemeyen bir devletin parçası haline gelebilir.
"Bir başarısız devlet" için tutarlı veya nicel bir tanım bulunmamaktadır; devlet başarısızlığını çıkarım yapmak için kullanılan göstergelerin subjektif doğası, terimin belirsiz bir anlamda anlaşılmasına yol açmıştır.
Bazı bilim insanları, bir devletin başarısız olup olmadığını belirlemek için hükûmetin kapasitesi ve etkinliğine odaklanmaktadır. Fragile States Index gibi diğer endeksler ise bir devletin başarısızlık derecesini belirleme aracı olarak devletin kurumlarının demokratik karakterini değerlendirmektedir. Son olarak, diğer bilim insanları argümanlarını devletin meşruiyetine, devletin doğasına, bir devlette suç şiddetinin artışına, ekonomik sömürücü kurumlara veya devletin topraklarını kontrol etme yeteneğine odaklamaktadır. Robert H. Bates, devletin başarısızlığını "devletin çökmesi" olarak adlandırır, burada devlet "yayılma aracına dönüşür" ve devlet etkili bir şekilde şiddet kullanma yetkisini kaybeder.
Charles T. Call, devlet başarısızlığı kavramını tamamen terk etmeye çalışır ve devlet başarısızlığının ne anlama geldiği konusunda net olmayan bir anlayışı teşvik ettiğini savunur. Bunun yerine, Call, devlet yönetiminin etkinliğini değerlendirmenin alternatif bir yöntemi olarak bir "eksiklik çerçevesi" önerir. Bu çerçeve, Call'ın devlet başarısızlığı kavramına yönelik önceki eleştirisine dayanarak geliştirilmiştir çünkü bu kavramın aşırı genelleştirildiğini savunmaktadır. Call, bu nedenle, aslında çeşitli ulusal bağlamlara sahip olan ve aynı sorunlara sahip olmayan devletlerin durumunu açıklamak için genel bir teori olarak yanlış bir şekilde uygulandığını belirtir. Politika önerilerini desteklemek için böyle bir değerlendirmeyi kullanmak, Call'a göre kötü politika oluşturulmasından ve sonuçlardan sorumludur. Bu nedenle, Call'ın önerdiği çerçeve, devletin başarısızlık sürecindeyken ele alamadığı üç kaynak sağlama "eksiklik" kavramını kodlayarak devlet başarısızlığı kavramını geliştirir: kapasite, devlet kurumlarının nüfusa temel malları ve hizmetleri etkili bir şekilde sunma yeteneğinin olmaması durumu; güvenlik, devletin silahlı grupların tehdidi altında nüfusa güvenlik sağlayamaması durumu; ve meşruiyet, "siyasi elitlerin ve toplumun önemli bir bölümünün güç ve servet birikimi ve dağıtımını düzenleyen kuralları reddetmesi" durumu.
Bir devletin başarısızlık derecesini niceliksel olarak belirlemeye çalışmak yerine, eksiklik çerçevesi, devletlerde hükûmet ile toplum arasındaki etkileşimi daha analitik bir şekilde analiz etmek için kullanışlı olan üç boyutlu bir kapsam sağlar. Call, üç eksiklikle karşılaşan devletlerin başarısız devletler olarak tanımlanması gerektiğini önermez, ancak çerçeveyi tüm devlet başarısızlığı kavramına alternatif bir şekilde sunar. Call, eksiklik kavramının kendisinin sınırları olduğunu kabul etmesine rağmen, çoğu kez devletlerin iki veya daha fazla eksiklik zorluklarıyla karşılaştığı gerçeğini tanır. Kavramsal önerisi, bir toplum içindeki zorlukları daha kesin bir şekilde belirleme ve dış ve uluslararası aktörlerin uygulamak için daha etkili olabilecek politika önerilerini belirleme konusunda faydalı bir yol sunar.
Morten Bøås ve Kathleen M. Jennings'in araştırmasında, "başarısız devlet" kavramının anlaşılma ve ulusal ve uluslararası politika kararlarına yol gösterme şekilleri eleştirilmektedir. Afganistan, Somali, Liberya, Sudan ve Nijerya'nın Niger Delta bölgesi gibi beş örnek olayı kullanarak Bøås ve Jennings, "başarısız devlet" etiketinin kullanımının temelde politik olduğunu ve batılı güvenlik ve çıkarlara dayandığını savunmaktadır. Batılı politika yapıcıların, "gerileme ve devletin gayriresmileşmesinin batılı çıkarlara tehdit olarak algılandığı" devletlere "başarısız" etiketini atadığını öne sürerler. Ayrıca, bu durum batılı politika yapıcılarda bir çifte standart olduğunu gösterir: bazı devletlerin başarısız olarak adlandırılmasına yol açan algılanan işlev bozuklukları, aynı işlev bozukluklarının batılı çıkarlara faydalı olduğu diğer devletlerde kayıtsızlıkla karşılanır veya bilinçli olarak hızlandırılır. Aslında, "devletin işleyişindeki bu özellik, sadece kabul edilmez, aynı zamanda belirli bir dereceye kadar kolaylaştırılır, çünkü iş dünyası ve uluslararası sermaye için uygun bir ortam yaratır. Bu durumdaki devletler 'başarısız devletler' olarak etiketlenmez.
Ölçüm
Devlet başarısızlığının ölçüm yöntemleri genellikle nicel ve nitel yaklaşımlar olarak ayrılmaktadır.
Nicel yaklaşım
Devlet başarısızlığının nicel ölçümü, endekslerin ve sıralamaların oluşturulması özellikle önemlidir. Bununla birlikte, genellikle devletin gelişim düzeyine odaklanan diğer endeksler de devlet zayıflığını tanımlamak için kullanılır (örneğin, Freedom House Endeksi (FHE), İnsani Gelişme Endeksi (İGE) veya Dünya Bankası Yönetişim Göstergeleri). Ayrıca, bölgesel değerlendirme, Latin Amerika'daki demokrasi düzeyi gibi somut ayrıntılar sağlayabilir, örneğin Latin Amerika Demokratik Gelişme Raporu (Informe de desarrollo democrático de América Latina).
Kırılgan devletler endeksi
Kırılgan Devletler Endeksi 2005 yılındaki ilk yayınlanmasından bu yana görece daha fazla dikkat çekmiştir. Foreign Policy dergisi tarafından düzenlenen bu sıralama, Peace Fund için Analitik Araştırma Çatısı (Conflict Assessment System Tool - CAST) üzerine dayanarak 178 ülkeyi inceler.
Kırılgan Devletler Endeksi, 2015 yılında Fund for Peace tarafından hazırlanan ve Foreign Policy tarafından yayınlanan on birinci yıllık raporunu yayınladı. Endeks, her bir kategoride farklılık gösteren dört kategorideki ülkeleri sınıflandırır. Koyu kırmızı renkte Alert (Uyarı), turuncu renkte Warning (Uyarı), sarı renkte Stable (Kararlı) ve yeşil renkte Sustainable (Sürdürülebilir) kategorileri bulunur.
KDE toplam puanı 120 üzerinden hesaplanır ve 2015 yılında sıralamada 178 ülke bulunmaktadır. Başlangıçta KDE sadece 2005 yılında 75 ülkeyi sıralıyordu.KDE, listede yer alması için bir ülkenin iki kriteri kullanır: ilk olarak, ülkenin Birleşmiş Milletler üye devleti olması gerekir ve ikincisi, o ülke için anlamlı analizlere izin vermek için önemli miktarda içerik ve veri örneği bulunmalıdır. Sosyal, ekonomik ve siyasi olmak üzere toplamda on iki gösterge bulunan üç gruplama vardır.
Sosyal indikatörler:
- Demografik baskı
- Mülteciler
- Grup şikayeti
- Beyin göçü
Ekonomik indikatörler
- Düzensiz ekonomik gelişme
- Yoksulluk ve ekonomik gerileme
Siyasi ve askeri indikatörler:
- Devlet meşruiyeti
- Kamu hizmetleri
- İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü
- Güvenlik
- Hizipleşmiş gruplar
- Dış müdahale
Her bir gösterge 10 puan üzerinden değerlendirilir ve toplamda 120 puana ulaşır. Ancak, 120 puana ulaşmak için gösterge puanları ondalık bir basamağa yuvarlanır. 2015 Endeksinde, Güney Sudan birinci sırada, Somali ikinci sırada ve Orta Afrika Cumhuriyeti üçüncü sırada yer aldı. Finlandiya şu anda listede en istikrarlı ve sürdürülebilir ülke olarak kabul edilmektedir.
KDE'nin birçok araştırmada kullanılması ve devletlerin sınıflandırılmasını daha pragmatik hale getirmesi önemli olsa da, çeşitli nedenlerden dolayı sık sık eleştirilmektedir. İlk olarak, KDE, nihai puanı elde etmek için İnsani Gelişme Endeksi'ni içermemekte, bunun yerine kurumları odak noktası olarak alarak genellikle kalkınmanın insani yönleri olarak kabul edilenleri ölçmektedir. İkinci olarak, KDE, devletlerin kırılganlığını veya savunmasızlığını kalkınmayla paralel bir şekilde değerlendirir. Bu karşılaştırma, öncelikle kalkınmamışlık (ekonomik) durumunun savunmasızlığa neden olduğunu varsaymaktadır, dolayısıyla "gelişmiş" bir devletin istikrarlı veya sürdürülebilir olduğunu varsaymaktadır. Üçüncü olarak, KDE, 12 gösterge alanının dışında diğer alanlardaki ilerlemeyi içermeksizin bir devletin başarısızlığını (veya başarısını) ölçer, bu da çocuk ölüm oranlarının azalması, temiz su kaynaklarına ve ilaçlara erişimin artması gibi kalkınmanın önemli ölçümlerini dışarıda bırakmaktadır. Bununla birlikte, başarısız devletler hakkında konuşulurken, KDE'nin sadece hükûmetler, kuruluşlar, eğitimciler ve analistler tarafından kullanılması değil, aynı zamanda hem içeride hem de uluslararası alanda tehditlere neden olan sorunları ele almaya çalışan bir değerlendirme ölçüsü sağlaması nedeniyle de bahsedilmesi önemlidir.
Niteliksel yaklaşım
Niteliksel yaklaşım teorik çerçeveleri benimser. Genellikle bu tür ölçümler, devletlerin sınıflandırılmasına izin vermek için aşama modellerini uygular. Üç ila beş aşamada, araştırmacılar devlet başarısızlığını bir süreç olarak gösterir. Robert I. Rotberg ve Ulrich Schneckener gibi dikkate değer araştırmacılar, Anglo-Amerikan ve Alman alanlarında yer alırlar.
Ulrich Schneckener'in (2006) aşama modeli, şiddetin tekelini, meşruiyeti ve hukukun üstünlüğünü üç temel unsura dayandırır. Bu tipoloji, güvenlik odaklı mantığı temel alır ve bu nedenle diğer ikisine kıyasla şiddetin tekelinin önemini gösterirken aynı zamanda işleyen bir devlet için önkoşul olarak da hareket eder. Dört devlet tipi vardır: (1) konsolide ve konsolidasyon içinde olan devletler, (2) zayıf devletler, (3) başarısız olan ve (4) çökmüş / başarısız devletler. İlk tip işlevsel devletlere yöneliktir; devletin tüm temel fonksiyonları uzun vadeli olarak işlev göstermektedir. Zayıf devletlerde şiddet tekelinin hala korunduğu, ancak diğer iki alanın ciddi eksiklikler gösterdiği görülür. Başarısız devletlerde şiddet tekelinin eksik olduğu, diğer alanların en azından kısmen işlediği görülür. Son olarak, çökmüş veya başarısız devletler, iç düzende belirli bir düzen yaratmaya çalışan aktörler tarafından karakterize edilen parastatal yapılar tarafından yönetilir, ancak devlet üç temel unsuru yeterince yerine getiremez.
Her iki araştırma yaklaşımı da bazı düzensizlikleri göstermektedir. Nicel yaklaşım, göstergeleri ve ülkelerin değerlendirme sürecinde dengelemelerini açıklık eksikliği gösterirken, nitel yaklaşım farklı odak noktalarının çeşitliliğini ortaya koymaktadır. Temel bir uyumsuzluk, tüm aşamaların sürekli olarak alınması gerekip gerekmediği veya bir devletin bir aşamayı atlayıp atlamayacağı sorusudur. Schneckener, modelinin aslında bir aşama modeli olarak yorumlanmaması gerektiğini vurgular, çünkü devletlerin her aşamayı zorunlu olarak geçirmediği düşüncesindedir. Robert I. Rotberg'un modeli sıralı bir mantığa dayanır ve bu nedenle devlet başarısızlık sürecinin bir kronolojik aşama zinciri olduğunu ima eder.
Devlet gelişimi ile ilgili teorik mekanizmalar
Savaş yoluyla devlet gelişimi
Charles Tilly (1985), Avrupa'da devlet gelişiminin vazgeçilmez bir yönünün savaş yapma olduğunu şu birbirine bağımlı fonksiyonlar aracılığıyla savundu:
- Savaş yapma - yöneticiler dış rakipleri ortadan kaldırır (askerî güçler ve destekleyici bürokrasi oluşturmayı gerektirir)
- Devlet yapma - yöneticiler iç rakipleri ortadan kaldırır ve toprakları üzerinde kontrol sağlar (polis kuvvetleri ve bürokrasi oluşturmayı gerektirir)
- Koruma - yöneticiler, müşterilerine dış rakipleri ortadan kaldırarak ve haklarını garanti altına alarak fayda sağlar (mahkemeler ve temsilci meclisler oluşturmayı gerektirir)
- Tahsilat - yöneticiler, halkından daha fazla vergi tahsil eder (vergi toplama aparatları ve hazineler oluşturmayı gerektirir)
Tilly, bu bağlantıyı "Savaş devleti yaptı, devlet savaş yaptı" şeklinde ünlü bir şekilde özetledi.
Benzer şekilde, Herbst (1990) bir savaşın, ekstra gelir için politik hayatlarını riske atmaya ve vatandaşların daha fazla vergi ödemeyi kabul etmeye zorlaması nedeniyle tahsilat yeteneğini güçlendirmek için tek şans olabileceğini ekledi. Ayrıca, artan gelirin savaşların sona ermesinden sonra bile eski seviyesine dönmemesi devlet gelişimi için önemlidir. Bununla birlikte, Avrupa devletlerinin aksine, çoğu Üçüncü Dünya devletinin dış tehditlerden yoksun olduğunu ve uluslararası savaşlar yapmadığını belirtti, bu da bu devletlerin benzer adımları gelecekte atma olasılığının düşük olduğunu ima etmektedir.
"Ulus İnşası"
Steward ve Knaus (2012), "müdahale işe yarayabilir mi?" sorusunu ele aldı ve "ülkelerin kendilerini inşa etmelerine yardımcı olabiliriz" sonucuna vardılar. Savaşa son verme ve "iyi kaynaklanmış insani müdahaleler" sağlayarak ulus inşası konusundaki politika yapıcıların aşırı güvenine eleştiri getirdiler. Bosna (1995) ve Kosova (1999) gibi başarılı müdahalelerle karşılaştırıldığında, Irak (2003) ve Afganistan'da (2001-2021) ulus inşası girişimlerinin başarısız olduğunu belirttiler. Bu süreçte ABD on yıl boyunca binlerce insanını kaybetti ve ulus inşa etme ana hedefini gerçekleştirmek için trilyonlarca dolar harcadı. Bir sözde başarısız bir ulus-devlet iç şiddet veya bozulma tarafından ezildiğinde ve dolayısıyla sakinlerine olumlu siyasi değerleri sunamaz duruma geldiğinde, gelişmiş devletler müdahale etme ve onları yeniden inşa etmede yardımcı olma sorumluluğunu hissederler. Ancak, müdahale her zaman olumlu olarak algılanmaz, çünkü örneğin ABD hükûmeti tarafından geçmişte yapılan müdahalelerden dolayı, bilim insanları başarısız devlet kavramının, güçsüz devletlere gelişmiş devletlerin çıkarlarını dayatmak için uydurulmuş bir gerekçe olduğunu savunmaktadır.
Somali, Afganistan, Liberya veya Sudan gibi devletlerin "başarısız devletler" olarak adlandırılması, Batı ülkelerine istikrarlı bir ulus-devlet fikrini dayatma meşruiyeti sağlar. Genellikle, ulus inşası veya sorunlu/deviant devletlere uluslararası tepki geç veya hızlı bir şekilde gerçekleşir, bu da yetersiz analiz veya siyasi irade eksikliğinden kaynaklanır. Bununla birlikte, gelişmiş uluslar ve yardım kuruluşları birçok başarısız devlet üzerinde olumlu bir etkiye sahip olmuştur. Ulus inşası bağlamsal bir süreçtir ve bu nedenle bir ülkenin kültürel-politik ve sosyal çevresi, yabancı bir devlet olarak müdahale edilmeden önce dikkatlice analiz edilmelidir.Batı dünyası başarısız devletler konusunda giderek endişelenmekte ve onları güvenlik tehdidi olarak görmektedir. Başarısız devlet kavramı daha sonra genellikle Batı'nın politika müdahalelerini savunmak için kullanılır. Ayrıca, Chesterman ve Ignatieff gibi isimlerin belirttiği gibi, gelişmiş devletler ve uluslararası kuruluşlar tarafından gerçekleştirilen uluslararası eylemlerin süresi konusunda merkezi bir sorun, bir krizin zaman odaklı olmasıdır, oysa bir devletin yeniden yapılanma ve kurumlarını oluşturma süreci yıllar veya onyıllar alır. Bu nedenle, etkili bir devlet inşası süreci yavaş ilerler ve bu gerçeği iç kamuoyuna farklı şekilde sunmak samimiyetsiz olur.
Dış yardım yoluyla kalkınmayı teşvik etmek
Pritchett, Woolcock ve Andrews (2013), başarısız devletlerin kalkınması konusundaki sistematik başarısızlığı analiz etmiştir. "Uygulama için devlet idari yeteneği"ni devlet gelişiminin temel unsuru olarak tanımlamış ve onlarca yıllık kalkınma çalışmaları, harcanan milyarlarca dolar ve ileri sürülen "ilerleme"ye rağmen başarısız devletlerin takıldığı mekanizmayı bulmuşlardır. Bu ülkeler aşağıdaki teknikleri benimsemişlerdir, bu da onun zayıflamasına neden olmuştur:
- sistematik izomorfik taklit - işlevsel devletlerin görüntüsünü taklit ederek devletlerin işlevsizliğini gizlemek.
- erken yükleme - sınırlı kapasiteli devletlerin "gerçekçi olmayan beklentilerle" aşırı yüklendiği durumlar.
Bu ülkelerin gelişmiş ülkelerin devlet yeteneklerine ulaşması olası bir şekilde yüzyıllar alacağı gerçeğini göz önünde bulundurarak, "bağlamsal özelliklere uygun kurumlar" yaratılmasını, "aşamalı reform sürecinin" teşvik edilmesini ve "gerçekçi beklentilerin" belirlenmesini önermişlerdir.
Yabancı yardım, devletin kurumsal kapasitesini geliştirmek için kullanıldığında birçok istenmeyen sonuç ortaya çıkarır. Bağışçılar genellikle en çok ihtiyacı olanları ve nasıl en iyi şekilde harcanabileceğini belirlemek için bilgi veya kapasiteye sahip olmadıklarından yardım harcamalarını alıcı hükûmetlere devrederler. Bu durumun olumsuz yanı, alıcı hükûmetler tarafından ele geçirilebilir ve ya mevcut elitlerin kendi zenginliklerini artırmak için ya da iktidarda kalmalarını sağlamak için müşterek ilişkiler ağı kurmak için yönlendirilebilir. Örneğin Kenya'da, yardım tahsisatı iktidardaki partinin yüksek oy payına sahip seçim bölgelerine eğilimlidir, bu nedenle yardımın coğrafi dağılımı rejim değişikliği sonrasında destekçilerine yönelir. Ayrıca, yardım da devletin şiddet tekeline zarar vererek devlet dışı aktörlere yönlendirilebilir. Örneğin, 1990'lar ve 2000'lerde Kolombiya'da, ABD'nin Kolombiya ordusuna yönelik yardımları ordu tarafından paramiliter gruplara yönlendirildi ve askeri üslerin yakınındaki belediyelerde paramiliter şiddet önemli ölçüde arttı. Bu durumda, yabancı yardım, hem mevcut elitlerin yolsuzluğunu besleyerek hem de devlet dışı grupları güçlendirerek devleti zayıflatabilir.
Moss, Todd, Gunilla Pettersson ve Nicolas Van de Walle (2006), son yıllarda gelişen yabancı yardım etkisi tartışmasını kabul etti. Uluslararası toplum tarafından Afrika'ya büyük ölçekli yardım çabalarının artırılmasının talep edilmesine rağmen, bu durumun aslında "yardım-kurumlar paradoksu" yaratacağını iddia ettiler. Bu paradoks, Batılı ülkelerin Afrika ülkelerine yaptığı büyük miktardaki nakdi katkılar nedeniyle oluşmuştur ve bu durum, "vatandaşlarına karşı daha az sorumlu ve popüler meşruiyeti sürdürmek için daha az baskı altında olan kurumlar" yaratmıştır. Araştırmacılar, yardımın kademeli olarak azaltılmasının uzun süreli kurumların gelişmesine yardımcı olabileceğini belirtmektedirler ve bunun Soğuk Savaş sonrası Kore'de Amerika Birleşik Devletleri'nin çabalarıyla kanıtlandığını ifade etmektedirler.
Berman, Eli, Felter, Shapiro ve Trolan (2013) da benzer kanıtlar bulmuş ve paradoksu destekleyen deliller sunmuşlardır. Afrika tarımına yönelik büyük çaplı ABD yardım girişimlerinin sadece vatandaşlar arasında daha fazla çatışmaya neden olduğunu belirtmişlerdir. Özellikle, okullar için yapılan küçük yatırımların şiddeti azaltmada büyük yatırımlara kıyasla daha etkili olduğu, büyük yatırımların ise "ekonomik rantları şiddet yoluyla ele geçirme teşvikleri" oluşturduğu görülmüştür.
Ayrıca, Binyavanga Wainaina (2009), Batı yardımlarını sömürgeciliğe benzetti ve ülkelerin Afrika ekonomisini canlandırmak için yapılan büyük nakdi katkıların siyasi gelişme ve şiddeti azaltma konusunda etkili olacağına inandığını belirtti. Gerçekte, bu nakdi katkılar Afrika'nın ekonomik, siyasi ve en önemlisi sosyal olarak büyümesine yatırım yapmamaktadır.
Yeni vesayet
James Fearon ve David Laitin, "Neotrusteeship and the Problem of Weak States" adlı çalışmalarında, başarısız devletlerin sorununun "neotrusteeship" adı verilen bir sistemle ele alınabileceğini önermektedirler ve bunu "postmodern emperyalizm" ile kıyaslamaktadırlar.
Fearon ve Laitin'in neotrusteeship fikri, uluslararası ve yerel kuruluşların bir araya gelerek devletleri yeniden inşa etmeyi amaçladığı bir kombinasyonu içermektedir. Fearon ve Laitin, başarısız devletlerin kolektif eylem sorununu oluşturduğu varsayımından yola çıkarlar. Başarısız devletler, savaş nedeniyle yerinden edilen mülteciler gibi uluslararası sistemdeki diğer ülkelere negatif dışsallıklar yaratır. Başarısız devletleri geliştirmek ve yeniden inşa etmek üzere ülkelerin çalışması uluslararası sistem için net bir iyilik olacaktır. Ancak müdahale maliyetlidir ve hiçbir tek bir ulus, başarısız bir devletin sorununu çözmek için yeterince güçlü bir teşviklere sahip değildir. Bu nedenle, bu kolektif eylem sorununu çözmek için uluslararası işbirliği gereklidir.
Fearon ve Laitin, başarısız devletlere müdahale etmek için kolektif eylemi gerçekleştirmenin dört temel sorununu belirlemişlerdir:
- Katılım - ülkeleri müdahalelere katılmaya ve ödemeye ikna etmek
- Koordinasyon - barışı koruyan tüm ülkeler arasında iyi iletişim sağlamak
- Hesap verebilirlik - insan hakları ihlallerinde bulunan barışı koruyan ülkelerin sorumlu tutulmasını sağlamak
- Çıkış - barışı koruyan ülkelerin geri çekilmeleri için bir mekanizma bulunması
Fearon ve Laitin bu sorunlara bazı çözümler önermektedir. Katılım sorununu çözmek için, başarısız devletle güvenlik çıkarları olan güçlü bir devletin barışı koruma operasyonlarında liderlik yapmasını ve bir nokta rolü üstlenmesini savunurlar. Barışı koruma operasyonunda tek bir devletin liderlik etmesi aynı zamanda koordinasyon sorununu da çözmeye yardımcı olacaktır. İnsan hakları ihlallerini araştırmak için BM organının yetkilendirilmesi, hesap verebilirlik sorununu çözecektir. Son olarak, barışı koruyan ülkelerin çıkış teşviklerini azaltmak için başarısız devletin birkaç yıl boyunca barışı koruma operasyonlarına katkıda bulunması gerekmektedir. Fearon ve Laitin, yukarıda belirtilen dört kolektif eylem sorununu çözen çok taraflı müdahalelerin, neotrusteeship aracılığıyla başarısız devletleri daha etkili bir şekilde yeniden inşa edeceğine inanmaktadır.
Otonom kurtarma
Jeremy Weinstein, barışı korumanın başarısız devletleri yeniden inşa etmek için gerekli olmadığı konusunda farklı bir görüşe sahiptir ve genellikle başarısız devletlerin kendi kendilerini iyileştirmelerine izin vermenin daha iyi olduğunu savunur. Weinstein, uluslararası müdahalenin bir devletin güçlü iç kurumlar ve yetenekler geliştirmesini önleyebileceğinden endişe duyar. Weinstein'ın temel argümanlarından biri savaşın barışa yol açtığıdır. Bu, uluslararası toplum tarafından dayatılan barış anlaşmalarının genellikle gerçeği yansıtmayan güç dengelerini dondurduğunu ve böyle bir durumun bir devleti gelecekteki savaş için uygun hale getirdiğini ifade etmektedir. Weinstein, eğer savaşın bir tarafın kesin bir şekilde zafer kazanması için oynanmasına izin verilirse, gelecekteki savaşın çok daha az olası olacağını düşünmektedir. Weinstein ayrıca savaşın güçlü devlet kurumlarının gelişimine yol açtığını iddia eder. Bu argümanı desteklemek için Charles Tilly'den faydalanır ve savaşların devlet yeteneklerinde büyük genişlemeler gerektirdiğini belirtir, bu nedenle daha istikrarlı ve yetenekli devletler savaşları kazanacak ve doğal seçilim süreciyle uluslararası sistemde hayatta kalacaklardır. Weinstein, Uganda'nın gerilla zaferini takiben başarılı bir iyileşmeyi, Eritre'nin Etiyopya'dan zorlu bir şekilde ayrılmasını ve Somali'nin özerk bölgeleri olan Somaliland ve Puntland'deki gelişmeyi desteklemek için kanıtlardan yararlanır. Weinstein, dış müdahalenin eksikliğinin kitlesel katliamlara ve diğer vahşetlere yol açabileceğini belirtse de, kitlesel katliamların önlenmesinin uzun vadeli devlet kapasitesinin kaybedilmesiyle tartışılması gerektiğini vurgular.
Yetenek tuzakları
Yetenek tuzağı, ülkelerin çağdaş dünyada devlet kapasitesi genişletme konusunda çok yavaş ilerleme kaydettikleri anlamına gelir ve bu aynı zamanda başarısız devletlerin temel sorunudur. Birçok ülke, "yoksulluk tuzağı" olarak adlandırılan düşük verimlilik koşullarında sıkışıp kalmaktadır. Ekonomik büyüme, kalkınmanın sadece bir yönüdür; kalkınmanın diğer önemli boyutu ise devletin idari yeteneğinin genişlemesidir, yani hükûmetlerin politikaları ve programları uygulayarak olayların seyrini etkileme kapasitesidir. Yetenek tuzağı, başarısız devletlerin değerlendirilmesinin temeli olarak sabit en iyi uygulama gündemlerini belirleyerek, yenilik için alanı kapatır. Yerel aktörler bu süreçten dolayı kendi devletlerini inşa etme sürecinden dışlanır ve dolaylı olarak yerel liderlerin ve saha çalışanlarının değer yaratma fikirleri zayıflatılır.
Harvard Kennedy School of Government'dan Matt, Lant ve Woolcock, yetenek tuzağından kaçmak için "Sorun Odaklı Yinelemeli Uyarlama (PDIA)" adlı bir yaklaşım önerdi. Birçok kalkınma girişimi, izomorfik taklitçilik teşvik ettiği için performansı iyileştirmekte başarısız olurken, PDIA, başarısız devletlerin yerel olarak belirlenen ve önceliklendirilen performans sorunlarını çözmeye odaklanır. Uygulamada desteklenebilir ve politik olarak uygulanabilir reformları sağlamak için geniş bir yerel aktör grubunu dahil eden kalkınma müdahalelerini içerir.
Başarısız devletler birçok mültecinin kaynağı olsa da, BM düzenlemeleri ve açık sınır politikalarının izin verdiği kaotik göç, beyin göçü olarak adlandırılan insan sermayesi kaybına katkıda bulunmuştur. Doktorlar, hemşireler, biyologlar, mühendisler, elektrikçiler gibi yeterli mesleki ve yetenekli çalışan olmaması başarısız devletlerin ciddiyetini artırma eğilimindedir, bu da daha fazla göçe neden olur. Benzer şekilde, üçüncü ülkede yerleşim gerektirmeyen politikalar, savaş, kıtlık veya siyasi çöküşten sonra ev ülkelerine dönüşün mesafe, maliyet ve rahatsızlığıyla artması nedeniyle, yerleşim olasılığını daha da azaltır. Somali, Afganistan ve Yemen gibi ülkelerde, etkili mülteci yerleştirme programları olmadığında reform hareketleri ve modernleşme çabaları zayıflar.
Başarısız devletlerde iyi yönetimi teşvik
Terörizm ve uluslararası suç
ABD Adalet Bakanlığı Dava Avukatı Dan E. Stigall'a göre, "uluslararası toplum, bir ülkede işlenen suçların başka bir ülkede veya hatta birkaç başka ülkede etkisi olan artan düzeyde transnasyonal suçlarla karşı karşıyadır. Uyuşturucu kaçakçılığı, insan ticareti, bilgisayar suçları, terörizm ve bir dizi diğer suç, faillerin bir ülkenin sınırları dışında faaliyet göstermesini içerebilir. İlgili faaliyeti önlemek ve faili yargılamak konusunda önemli bir çıkarı olabilecek bir ülke".
Cligendael Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin bir çalışması, başarısızlığa uğrayan devletlerin terör örgütleri için sığınaklar (planlama, icra, destek ve finansman faaliyetleri için kullanılan alanlar) olarak hizmet etmesinin nedenini açıklar. Hükûmet, örgütün varlığından haberdar değilse veya örgütü zayıflatamaz veya ortadan kaldıramazsa, bu sığınak "Terörist Kara Delik" olarak adlandırılır. Bununla birlikte, devletin zayıflığı yanında bir bölgenin "Terörist Karşılaştırmalı Avantajları" da bulunmalıdır ki bölge bir "Terörist Kara Delik" olarak kabul edilsin. Çalışmaya göre, sosyal gerilimler, iç savaş mirası, coğrafya, yolsuzluk ve politika başarısızlığı ile dış etkenler hükûmetin zayıflığına katkıda bulunur. Karşılaştırmalı avantajlar ise din ve etnisite, iç savaş mirası, coğrafya, ekonomik fırsatlar, ekonomik geri kalmışlık ve bölgesel uyaranlardır. Sadece bu iki faktörün kombinasyonu (hükûmetin zayıflığı ve Terörist Karşılaştırmalı Avantajlar) teröristlerin hangi bölgeleri sığınak olarak kullandığını açıklar.
Pennsylvania State Üniversitesi'nden James Piazza'nın araştırması, devlet başarısızlığı etkisi altındaki ülkelerin daha fazla terör saldırısı yaşadığını ve gerçekleştirdiğini gösteren kanıtlar buluyor. Günümüzdeki uluslararası suçlar, "küreselleşmeden, ticaretin serbestleşmesinden ve patlayan yeni teknolojilerden faydalanarak çeşitli suçlar işlemekte ve şiddeti politik amaçlarla gerçekleştirmek amacıyla anında para, mal, hizmet ve insan hareketi sağlamaktadır".
Tiffiany Howard, Sub-Saharan Afrika'dan elde edilen kanıtlara dayanarak, devletin başarısızlığı ile terörizm arasındaki bağlantının farklı bir boyutuna bakarak, "başarısız devletlerin vatandaşları, bu tür devletlerdeki kötüleşen koşullar nedeniyle siyasi şiddete ilgi duymaktadır" şeklinde bir argüman ortaya koymaktadır. Bireysel vatandaşların karar verme modellerine odaklanan bu çalışmada, "başarısız devletlerde yaşayan bireyler, sistem bozulduğu için siyasi şiddete ilgi duymaktadır - devlet görevini yerine getirememiştir" şeklinde bir öneri sunulmaktadır. Bu bulgular, barometre anket verileri kullanılarak elde edilen deneysel kanıtlara dayanmaktadır. Bu bireysel düzeydeki yaklaşım, teröristler ve isyancılar için başarısız devletlerin cazibesine odaklanan önceki araştırmalardan farklılık göstermektedir ve "başarısız devletler bireylerin hayatta kalmasını tehdit eder, bu da onları somut siyasi ve ekonomik kaynaklara diğer yöntemlerle ulaşmaya yönlendirir, bu da siyasi şiddetin kullanılması da dahil olmak üzere" şeklinde sonuçlanmaktadır. Bu bulgu, uluslararası toplum için önemli sonuçlar doğurmaktadır, örneğin, "bu yoksunluk modeli, bu devletlerdeki bireyleri uluslararası destekli terör örgütlerinin etkisine daha yatkın hale getirir. Sonuç olarak, başarısız devletler teröristlerin yetiştiği yerlerdir ve ardından radikal ideolojilerini dünyanın diğer bölgelerine ihraç ederek küresel düzeyde terör tehditleri oluştururlar."
Ancak, devlet başarısızlığı (ve özelliklerinin) ile terörizm arasındaki bağlantı akademik literatürde tartışmalı bir konudur. Ülke düzeyinde terörizm belirleyicilerine bakan Alberto Abadie'nin araştırması, "terörizm riskinin, diğer ülke özgü özelliklerinin etkileri göz önüne alındığında daha yoksul ülkelerde belirgin şekilde daha yüksek olmadığını" önermektedir. Aslında, argüman şöyle ilerlemektedir: "siyasi özgürlük terörizmi açıklamaktadır, ancak bu durum tekdüze bir şekilde gerçekleşmemektedir: bazı orta düzeyde siyasi özgürlüğe sahip ülkeler, yüksek düzeyde siyasi özgürlüğe sahip ülkelerden veya otoriter rejimlere sahip ülkelerden daha fazla terör eğilimine sahiptir." Yoksulluk ve düşük düzeyde siyasi özgürlük, başarısız devletlerin ana özellikleri olmasa da, yine de önemli olanlardır. Bu nedenle, Abadie'nin araştırması, devlet başarısızlığı ile terörizm arasında bir bağlantı olduğu fikrine güçlü bir eleştiriyi temsil etmektedir. Bu bağlantı, Corinne Graff gibi diğer bilim insanları tarafından da sorgulanmaktadır. Graff, "yoksulluk ile terörist saldırılar arasında sağlam bir ampirik ilişki bulunmadığını" savunmaktadır.
Ayrıca, "zayıflamış devletlerin sorunları ve uluslararası suç, eşsiz zorluklar oluşturan bir birleşim yaratır. Bir suçlu, saldırıya uğrayan bir devletin toprakları dışında faaliyet gösterdiğinde, saldırıya uğrayan devlet genellikle suçlunun faaliyet gösterdiği devlete başvurabilir ve suçlunun yerel olarak yargılanması veya saldırıya uğrayan devlette cezalandırılması için suçluyu iade etmesini talep edebilir. Bununla birlikte, bir hükümetin bir suçlunun tutuklanması veya yargılanmasına işbirliği yapamadığı (veya isteksiz olduğu) durumlarda, saldırıya uğrayan devletin çok az seçeneği vardır."
Örnekleri
Jack Goldstone'ın 2008 tarihli "Devlet Başarısızlığına Giden Yollar" adlı makalesi, başarısız devletler ve onların özellikleri alanına önemli bir katkı sağlamıştır. O bir başarısız devleti, etkinlik ve meşruiyetini yitirmiş bir devlet olarak tanımlar. Etkinlik, güvenlik sağlama veya vergi toplama gibi devlet fonksiyonlarını yerine getirme yeteneği anlamına gelir. Meşruiyet ise önemli toplum gruplarının desteği anlamına gelir. Bu iki özellikten birini koruyan bir devlet aslında başarısız değildir; ancak, bir şey yapılmazsa yakın bir zamanda başarısızlık tehlikesiyle karşı karşıya kalır. O, devlet başarısızlığına giden beş olası yol belirler:
- Toplumsal grupların (etnik veya dini) çatışmalarının tırmanması. Örnekler: Ruanda, SFR Yugoslavya.
- Devletin yağmalanması (başka grupların maliyetine kaynakların yolsuz veya dostane şekilde ele geçirilmesi). Örnekler: Nikaragua, Venezuela ve Belarus.
- Bölgesel veya gerilla isyanı. Örnekler: Latin Amerika ve Afrika'nın büyük bir bölümü.
- Demokratik çöküş (iç savaş veya darbe ile sonuçlanması). Örnekler: Nijerya, Nepal.
- Otoriter devletlerde halef veya reform krizi. Örnekler: Suharto döneminde Endonezya, Gorbaçov döneminde Sovyetler Birliği.
Larry Diamond, 2006 tarihli "Çatışma Sonrası ve Başarısız Devletlerde Demokrasiyi Teşvik Etmek" adlı makalesinde, zayıf ve başarısız devletlerin demokrasi teşviki için özel sorunlar oluşturduğunu savunur. Bu devletlerde, zorluk yalnızca otoriter devlet liderlerini iktidardan vazgeçmeye zorlamak değil, aynı zamanda meşru iktidarı yeniden nasıl oluşturacaklarını bulmaktır. Temel olarak iki farklı türde durum vardır ve her biri iyi yönetişimi teşvik etmek için belirli stratejilere ihtiyaç duyar:
- Dış veya iç savaştan çıkan çatışma sonrası devletler. Bu ülkelerin birçoğu Afrika'da bulunmaktadır - Güney Afrika, Mozambik, Sierra Leone, Somali. Bazıları Latin Amerika'da (Nikaragua, El Salvador ve Orta Amerika'nın büyük bir kısmı), Asya'da (örneğin Kamboçya) ve Orta Doğu'da (Lübnan, Cezayir ve Irak) yer almaktadır.
- İç savaş veya süregelen şiddetli çatışmanın ortasında olan, merkezi devlet otoritesinin büyük ölçüde çöktüğü ülkeler, örneğin Kongo Demokratik Cumhuriyeti.
Genel olarak, demokrasi teşvikinde en önemli önkoşul düzendir ve çatışma sonrası devlet inşasını teşvik etmek için özellikle seçimler gibi formel demokratik mekanizmalara ağırlık verir. Etkili bir devletin olmadığı durumlarda temelde üç olasılık bulunmaktadır. İlk olarak, eğer bir iç savaş yaşanmışsa ve isyancı bir güç sonunda zafer kazanmışsa, boşluk isyancı ordu ve siyasi hareket tarafından devlet üzerinde kontrol kurulmasıyla doldurulabilir. İkinci olarak, savaş ağaları ve orduların bir yama işi olabileceği, gerçek anlamda merkezi bir devletin olmadığı (Somali gibi) veya çok zayıf olduğu bir durum olabilir. Bu durumda çatışma gerçekte sona ermez, ancak Afganistan'da olduğu gibi merkezi olmayan bir şekilde artar ve azalır. Üçüncü olasılık, uluslararası bir aktörün veya aktör koalisyonunun geçici olarak politik ve askeri otorite oluşturmasıdır. Bu bir ülke, bir koalisyon, bir koalisyonun ince bir kabuğu altındaki bir ülke veya Birleşmiş Milletler, BM çatışma sonrası misyonunun resmi mimarisi aracılığıyla hareket eden birleşik bir uluslararası aktör olabilir.
Devlet | '22 | '20 | '18 | '16 | '14 | '12 | '10 | '08 | '06 |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Afganistan | |||||||||
Orta Afrika Cumhuriyeti | |||||||||
Çad | |||||||||
Kongo DC | |||||||||
Haiti | |||||||||
Irak | |||||||||
Fildişi Sahili | |||||||||
Libya | |||||||||
Somali | |||||||||
Güney Sudan | |||||||||
Sudan | |||||||||
Suriye | |||||||||
Yemen |
Eleştiriler
"Başarısız devlet" terimi, eleştirilere iki ana hat üzerinden maruz kalmıştır. İlk olarak, terimin farklı ülkeler arasında çeşitli yönetişim sorunlarını bir araya getirerek aşırı genelleme yapmaya yatkın olduğu ve devletler içindeki yönetişim farklılıklarını hesaba katmadığı iddia edilir. İkinci olarak, terimin siyasi uygulaması, Batı'nın devlet modeline dayalı askeri müdahaleleri ve devlet inşasını meşrulaştırmak için kullanıldığı konusunda endişeler vardır.
Olivier Nay, William Easterly ve Laura Freschi, devlet başarısızlığı kavramını tutarlı bir tanımının olmaması nedeniyle eleştirmişlerdir. Devlet performansının çeşitli göstergelerini keyfi olarak ağırlıklandıran endekslerin belirsiz ve genelleştirilmiş devlet kırılganlığı ölçümleri elde etmek için kullanıldığını belirtmişlerdir. Charles T. Call, "başarısız devlet" etiketinin o kadar yaygın bir şekilde kullanıldığını savunur ki etiket etkisiz hale getirilmiştir. Başarısız devletleri tanımlamak için genel olarak kullanılan özellikler, insan hakları ihlalleri, yoksulluk, yolsuzluk ve demografik baskı gibi birçok farklı ve çeşitli unsurdur. Bu durum, oldukça farklı olan birçok devletin başarısız (veya başarısızlık eşiğinde) devletler olarak sınıflandırılmasına neden olur. Bu, bireysel devletlerde belirlenen özel zayıflıkların karmaşıklığını gizleyebilir ve genellikle devletin düzen için kapasitesini güçlendirmeye odaklanan tek tip bir yaklaşımın ortaya çıkmasına yol açabilir. Ayrıca, 'başarısız devlet' terimi, bazı yabancı güçler tarafından bir ülkeyi işgal etme veya belirli bir dış politika hedefleri kümesini belirleme gerekçesi olarak kullanılmıştır. Call, 2001'den sonra ABD'nin, zayıf veya hiç olmayan devlet kurumlarına sahip bir ülkenin teröristlere güvenli bir sığınak sağlayacağı ve aşırılıkların yetişmesine zemin hazırlayacağı varsayımına dayanarak, başarısız devletlerin ülkenin karşı karşıya olduğu en büyük güvenlik tehditlerinden biri olduğunu ifade ettiğini belirtmektedir.
Call, başarısız devletler yerine, ülkelerin daha ilgili ve anlaşılabilir terimlerle kategorize edilebileceğini önermektedir. Örneğin, "çökmüş bir devlet" terimi, devlet aygıtının tamamen çöküp birkaç ay boyunca var olmadığı bir ülkeyi ifade eder. Bu sadece devletin hiçbir temel işlevinin çalışmadığı ve devlet dışı aktörlerin bu görevleri yerine getirdiği bir ülkeye uygulanabilir. "Zayıf bir devlet" terimi ise, resmi devlet kurumları yerine gayri resmi kurumların kamu hizmetlerini ve mal dağıtımını daha fazla üstlendiği devletler için kullanılabilir. "Savaşın etkilediği bir devlet" işlevsiz olabilir, ancak bu mutlaka çökmüş bir devlet olduğu anlamına gelmez. Rotberg, başarısız devletlerin hepsinin bir tür silahlı çatışma yaşadığını savunmuştur. Ancak devletin karşılaştığı zorluklar, silahlı çatışmanın türüne ve ülkenin tamamını veya belirli bir bölgesel alanı kapsayıp kapsamadığına bağlı olarak çok farklı olabilir. "Başarısız devlet" terimi altında geleneksel olarak kategorize edilen başka bir tür devlet ise "otoriter bir devlet" olabilir. Otoriter liderler şiddet yoluyla iktidara gelebilir, ancak iktidarda olduklarında muhalefeti savuşturabilir ve böylece rejimleri içinde az şiddet olduğunu sağlayabilir. Call, bu tür rejimlerde devlet kurma sürecinin karşılaştığı koşulların, iç savaşın yaşandığı bir devletteki durumdan çok farklı olduğunu savunmaktadır. Bu dört alternatif tanım, "başarısız devlet" terimi altında kategorize edilen devletleri yönlendiren birçok farklı durumu vurgulamakta ve çok farklı durumlara tek tip politika yaklaşımlarının benimsenmesinin tehlikesini ortaya koymaktadır. Bu taksonomik zorluklar nedeniyle, Wynand Greffrath, niteliksel teorik analizi vurgulayan bir "devlet işlev bozukluğu" yaklaşımını öne sürmüştür.
Ayrıca bakınız
Not listesi
- ^ Previously the , until 2021.
Kaynakça
- ^ . the Fund for Peace. 4 Ocak 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ocak 2015.
- ^ Patrick, Stewart (2007). "'Failed' States and Global Security: Empirical Questions and Policy Dilemmas". International Studies Review. 9 (4): 644-662. doi:10.1111/j.1468-2486.2007.00728.x. 1079-1760.
- ^ Braathen, Einar: Brazil: Successful country, failed cities? (NIBR International Blog 24.01.2011 30 Nisan 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .).
- ^ Nay, Olivier (2013). "Fragile and Failed States: Critical Perspectives on Conceptual Hybrids". International Political Science Review. 34 (3): 326-341. doi:10.1177/0192512113480054.
- ^ Bates, Robert H. (2008). "State Failure". Annual Review of Political Science. 11: 1-12. doi:10.1146/annurev.polisci.11.060606.132017.
- ^ Patrick, S. (2007). "'Failed' States and Global Security: Empirical Questions and Policy Dilemmas". International Studies Review. 9 (4): 644-662. doi:10.1111/j.1468-2486.2007.00728.x.
- ^ Gros, J.-G. (1996). "Towards a taxonomy of failed states in the New World Order: Decaying Somalia, Liberia, Rwanda and Haiti". Third World Quarterly. 17 (3): 455-472. doi:10.1080/01436599615452.
- ^ Levitt, S. (2012). Why Nations Fail? The Origins of Power, Prosperity and Poverty. Birleşik Krallık: Profile Books.
- ^ Rotberg, R. (2004). When States Fail. Causes and Consequences. US: Princeton University Press. ISBN .
- ^ a b c Call, C. T. (2011). "Beyond the 'failed state': Toward conceptual alternatives". European Journal of International Relations. 17 (2): 303-326. CiteSeerX 10.1.1.1031.8635 $2. doi:10.1177/1354066109353137.
- ^ Kaplan, S. (2008). Fixing Fragile States. A new paradigm for development. US: Praeger Security International. ISBN .
- ^ Taylor, A. (2013). State Failure. Global Issues. Birleşik Krallık: Palgrave MacMillan.
- ^ a b Call, C. T. (2008). "The Fallacy of the 'Failed State'". Third World Quarterly. 29 (8): 1491-1507. doi:10.1080/01436590802544207.
- ^ Bøås, M.; Jennings, K. M. (2007). "'Failed states' and 'state failure': Threats or opportunities?". Globalizations. 4 (4): 475-485. doi:10.1080/14747730701695729.
- ^ see: Konrad-Adenauer-Foundation & Polilat 2013, see Report for Latin America 4 Ağustos 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde ..
- ^ Fund for Peace (FFP), 'The Methodology Behind the Index', Methodology 10 Mart 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ . fsi.fundforpeace.org. 13 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ocak 2016.
- ^ . 27 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ocak 2016.
- ^ . 6 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2015.
- ^ Schneckener, Ulrich (2004) 'States at Risk – zur Analyse fragiler Staatlichkeit. Welcome back – Staatszerfall als Problem der internationalen Politik', in Schneckener, Ulrich, (2004), ed., States at Risk. Fragile Staaten als Sicherheits- und Entwicklungsproblem, SWP Studie Berlin, http://www.swp-berlin.org/fileadmin/contents/products/studien/2004_S43_skr_ks.pdf 24 Şubat 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Rotberg, Robert I. (2004). "The Failure and Collapse of Nation-States: Break-down, Prevention, and Repair" (PDF). Rotberg, Robert I. (Ed.). When States Fail: Causes and Consequences. Princeton: Princeton University Press.
- ^ Herbst, Jeffrey (1990). "War and the State in Africa". International Security. 14 (4): 117-139. doi:10.2307/2538753. JSTOR 2538753.
- ^ Knaus, Gerald (2012). Can intervention work?. ISBN . OCLC 916002160.
- ^ Rotberg, I Robert; Failed States, Collapsed States, Weak States (Available at: https://www.wilsoncenter.org/sites/default/files/statefailureandstateweaknessinatimeofterror.pdf 21 Ocak 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Ross, Elliot (28 Haziran 2013). "Failed states are a western myth". The Guardian. 5 Nisan 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Haziran 2023.
- ^ Bøås, Morten; Jennings, Kathleen M. (December 2007). "'Failed States' and 'State Failure': Threats or Opportunities?". Globalizations. 4 (4): 475-485. doi:10.1080/14747730701695729.
- ^ Simon Chesterman, Michael Ignatieff, and Ramesh Thakur (2004), International Peace Academy, United Nation University
- ^ a b Pritchett, Lant; Woolcock, Michael; Andrews, Matt (January 2013). "Looking Like a State: Techniques of Persistent Failure in State Capability for Implementation" (PDF). Journal of Development Studies. 49 (1): 1-18. doi:10.1080/00220388.2012.709614. 4 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 13 Haziran 2023.
- ^ Jablonski, Ryan S. (2014). "How Aid Targets Votes: The Impact of Electoral Incentives on Foreign Aid Distribution" (PDF). World Politics. 66 (2): 301. doi:10.1017/S0043887114000045. 28 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 13 Haziran 2023.
- ^ Jablonski, Ryan S. (2014). "How Aid Targets Votes: The Impact of Electoral Incentives on Foreign Aid Distribution" (PDF). World Politics. 66 (2): 294-295. doi:10.1017/s0043887114000045. 28 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 13 Haziran 2023.
- ^ Dube, Oeindrila; Naidu, Suresh (2015). . The Journal of Politics. 77 (1): 249-250. doi:10.1086/679021. 23 Ocak 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2019.
- ^ a b Moss, Todd; Gunilla Pettersson; Nicolas Van de Walle (2006). An aid-institutions paradox? A review essay on dependency and state-building in sub-Saharan Africa (PDF). Center for Global Development Working Paper. 74. ss. 1, 2, 3, 19. 5 Nisan 2023 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 13 Haziran 2023.
- ^ Eli Berman; Joseph H. Felter; Jacob N. Shapiro; Erin Troland (2013). "Effective Aid in Conflict Zones". VoxEU.org. 23 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Haziran 2023.
- ^ Binyavanga, Wainaina (27 Ağustos 2009). "The Ethics of Aid: One Kenyan's Perspective". On Being. 1 Nisan 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Mayıs 2017.
- ^ a b Fearon, James D.; Laitin, David D. (2004). "Neotrusteeship and the Problem of Weak States". International Security (İngilizce). 28 (4): 5-43. doi:10.1162/0162288041588296.
- ^ "Autonomous Recovery and International Intervention in Comparative Perspective - Working Paper 57". Center For Global Development (İngilizce). 12 Haziran 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Mayıs 2017.
- ^ Migdal, Joel S. (1988). Strong societies and weak states: state-society relations and state capabilities in the Third World. Princeton University Press. ISBN . 7 Nisan 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Haziran 2023.
- ^ Andrews, Matt; Pritchett, Lant; Woolcock, Michael (November 2013). "Escaping Capability Traps Through Problem Driven Iterative Adaptation (PDIA)" (PDF). World Development. 51: 234-244. doi:10.1016/j.worlddev.2013.05.011. 4 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 13 Haziran 2023.
- ^ a b Dan E. Stigall, Ungoverned Spaces, Transnational Crime, and the Prohibition on Extraterritorial Enforcement Jurisdiction in International Law 19 Ekim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. February 3, 2013. The Notre Dame Journal of International and Comparative Law 1 (2013)
- ^ Korteweg, Rem; Ehrhardt, David (2006). Terrorist Black Holes: A study into terrorist sanctuaries and governmental weakness. (2nd ed.). Den Haag: Clingendael Centre for Strategic Studies.
- ^ James A. Piazza,Incubators of Terror: Do Failed and Failing States Promote Transnational Terrorism? 11 Haziran 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., International Studies Quarterly, 2008, 3: 469-488, p. 470: "States rated highly in terms of state failures, irrespective of the type of state failure experienced, are more likely to be targeted by terrorist attacks, more likely to have their nationals commit terrorist attacks in third countries, and are more likely to host active terrorist groups that commit attacks abroad."
- ^ Bruce Zagaris, Revisiting Novel Approaches to Combating the Financing of Crime: A Brave New World Revisited 24 Ocak 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Villanova Law Review. Volume 50. Issue 3 (2005), p. 509.
- ^ a b Howard, T., 2010. Failed states and the spread of terrorism in Sub-Saharan Africa. Studies in Conflict & Terrorism, 33(11), pp. 960-988
- ^ Newman, Edward. 2007. Weak states, state failure, and terrorism 5 Nisan 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Terrorism and Political Violence 19(4): 463–488
- ^ Freedman, Lawrence, ed. 2002. Superterrorism: Policy responses. Oxford, UK: Blackwell Publishing
- ^ Abadie, Alberto (2005). "Poverty, Political Freedom, and the Roots of Terrorism" (PDF). . 95 (4): 50-56. doi:10.1257/000282806777211847. 6 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 13 Haziran 2023.
- ^ "Failed States". Globalpolicy.org. 6 Şubat 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Ekim 2018.
- ^ Graff, C., 2010. Poverty, Development and Violent Extremism in Weak States. Confronting Poverty: Weak States and US National Security, pp. 42-89. https://www.brookings.edu/wp-content/uploads/2016/06/2010_confronting_poverty.pdf 22 Mart 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Goldstone Jack (2008) "Pathways to State Failure" 8 Ekim 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde . v.25, n.4, pp. 285-296
- ^ Diamond, Larry (2006). "Promoting democracy in post-conflict and failed states". . 2 (2): 93-116. 28 Haziran 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Haziran 2023.
- ^ "BTI 2022". Bertelsmann Transformation Index (İngilizce). Gütersloh: Bertelsmann Stiftung. 14 Mart 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2023.
- ^ Grimm, Sonja; Lemay-Hebert, Nicolas; Nay, Olivier (2016). The Political Invention of Fragile States: The Power of Ideas. Routledge.
- ^ Woodward, Susan (2017). The Ideology of Failed States. Cambridge University Press.
- ^ Nay Olivier. "Fragile and Failed States: Critical Perspectives on Conceptual Hybrids", International Political Science Review 33.1 (2013): 326-341, Poverty, From (13 Ocak 2010). . Aidwatchers.com. 17 Eylül 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Haziran 2011.
- ^ Charles T. Call (2008) The Fallacy of the Failed State
- ^ . 6 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2015.
- ^ Greffrath, Wynand Neethling (2015). State dysfunction : the concept and its application to South Africa (Thesis tez) (İngilizce). 31 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Haziran 2023.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Basarisiz devlet halkini etkili bir sekilde yonetme yetenegini yitirmis bir devlettir Basarisiz bir devlet yasal egemenligini korurken siyasi guc hukuk uygulamasi ve sivil toplumda cokus yasar anarsi durumuna gelir Basarisiz bir devletin ortak ozellikleri arasinda hukumetin halkini vergilendirememesi ve kontrol edememesi topraklarini kontrol edememesi siyasi veya sivil gorevleri dolduramamasi veya altyapisini surdurememesi bulunur Bu durumda yaygin yolsuzluk ve sucluluk devlet ve devlet disi aktorlerin mudahalesi multecilerin ortaya cikmasi ve nufus hareketliligi ciddi ekonomik cokus ve devlet icinden ve disindan askeri mudahaleler cok daha olasi hale gelir Devletlerin yonetim duzeyini tanimlamak icin metrikler gelistirilmistir Basarisiz bir devlet olarak kabul edilmekten kacinmak icin gereken kesin yonetim kontrol duzeyi otoriteler arasinda onemli olcude farklilik gosterir Dahasi bir devletin basarisiz oldugunu ilan etmek genellikle tartismalidir ve yetkili bir sekilde yapildiginda onemli jeopolitik sonuclari olabilir Tanimi ve sonuclariMax Weber in siyasi teorilerine gore bir devlet sinirlari icinde mesru fiziksel gucun tekeline sahip olma durumunu surdurmektedir Bu durumun bozulmasi ornegin savas agalarinin paramiliter gruplarin yolsuz polislerin silahli cetelerin veya terorizmin egemen oldugu durumlarda devletin varligi tartismali hale gelir ve devlet basarisiz bir hale gelir Mesru gucun tekeline sahip olma konusundaki zorluk mesru nun tanimiyla ilgili sorunlari da icerdigi icin bir devletin ne zaman basarisiz oldugunun tam olarak belirsiz oldugunu gostermektedir Mesruiyet sorunu Weber in bununla neyi kastettigini anlayarak cozulebilir Weber yalnizca devletin fiziksel siddet icin gerekli uretim araclarina sahip oldugunu aciklar Bu devletin siddet araclarina sahip olma konusunda mesruiyet gerektirmedigi anlamina gelir de facto ancak bunlari kullanmasi gerektiginde de jure mesruiyete ihtiyac duyacagi anlamina gelir Genellikle terim devletin etkisiz hale getirildigini ve yasalarini esit sekilde uygulayamadigini veya vatandaslarina temel mal ve hizmetleri saglayamadigini ifade eder Bir devletin basarisiz oldugu veya basarisiz oldugu sonucu cesitli ozelliklerin ve bu ozelliklerin birlesimlerinin gozlemiyle cikarilabilir Bu ozelliklere ornek olarak isyanin varligi asiri siyasi yolsuzluk felc olmus bir polis gucunu dusunduren ezici suc oranlari anlasilamayan ve etkisiz bir burokrasi hukuki etkinliksizlik askeri mudahaleler bolgesel aktorler tarafindan gucun merkezi otoritelerin etkisini ortadan kaldirdigi veya zayiflattigi durumlar verilebilir Algilamaya iliskin diger faktorler de olabilir Basarisiz sehirler adi verilen bir kavram da ortaya cikmis olup bir devlet genel olarak islevsel olsa da alt devlet duzeyinde altyapi ekonomi ve sosyal politika acisindan cokebilir Bazi bolgeler veya sehirler devlet kontrolu disina cikarak fiilen yonetilemeyen bir devletin parcasi haline gelebilir Bir basarisiz devlet icin tutarli veya nicel bir tanim bulunmamaktadir devlet basarisizligini cikarim yapmak icin kullanilan gostergelerin subjektif dogasi terimin belirsiz bir anlamda anlasilmasina yol acmistir Bazi bilim insanlari bir devletin basarisiz olup olmadigini belirlemek icin hukumetin kapasitesi ve etkinligine odaklanmaktadir Fragile States Index gibi diger endeksler ise bir devletin basarisizlik derecesini belirleme araci olarak devletin kurumlarinin demokratik karakterini degerlendirmektedir Son olarak diger bilim insanlari argumanlarini devletin mesruiyetine devletin dogasina bir devlette suc siddetinin artisina ekonomik somurucu kurumlara veya devletin topraklarini kontrol etme yetenegine odaklamaktadir Robert H Bates devletin basarisizligini devletin cokmesi olarak adlandirir burada devlet yayilma aracina donusur ve devlet etkili bir sekilde siddet kullanma yetkisini kaybeder Charles T Call devlet basarisizligi kavramini tamamen terk etmeye calisir ve devlet basarisizliginin ne anlama geldigi konusunda net olmayan bir anlayisi tesvik ettigini savunur Bunun yerine Call devlet yonetiminin etkinligini degerlendirmenin alternatif bir yontemi olarak bir eksiklik cercevesi onerir Bu cerceve Call in devlet basarisizligi kavramina yonelik onceki elestirisine dayanarak gelistirilmistir cunku bu kavramin asiri genellestirildigini savunmaktadir Call bu nedenle aslinda cesitli ulusal baglamlara sahip olan ve ayni sorunlara sahip olmayan devletlerin durumunu aciklamak icin genel bir teori olarak yanlis bir sekilde uygulandigini belirtir Politika onerilerini desteklemek icin boyle bir degerlendirmeyi kullanmak Call a gore kotu politika olusturulmasindan ve sonuclardan sorumludur Bu nedenle Call in onerdigi cerceve devletin basarisizlik surecindeyken ele alamadigi uc kaynak saglama eksiklik kavramini kodlayarak devlet basarisizligi kavramini gelistirir kapasite devlet kurumlarinin nufusa temel mallari ve hizmetleri etkili bir sekilde sunma yeteneginin olmamasi durumu guvenlik devletin silahli gruplarin tehdidi altinda nufusa guvenlik saglayamamasi durumu ve mesruiyet siyasi elitlerin ve toplumun onemli bir bolumunun guc ve servet birikimi ve dagitimini duzenleyen kurallari reddetmesi durumu Bir devletin basarisizlik derecesini niceliksel olarak belirlemeye calismak yerine eksiklik cercevesi devletlerde hukumet ile toplum arasindaki etkilesimi daha analitik bir sekilde analiz etmek icin kullanisli olan uc boyutlu bir kapsam saglar Call uc eksiklikle karsilasan devletlerin basarisiz devletler olarak tanimlanmasi gerektigini onermez ancak cerceveyi tum devlet basarisizligi kavramina alternatif bir sekilde sunar Call eksiklik kavraminin kendisinin sinirlari oldugunu kabul etmesine ragmen cogu kez devletlerin iki veya daha fazla eksiklik zorluklariyla karsilastigi gercegini tanir Kavramsal onerisi bir toplum icindeki zorluklari daha kesin bir sekilde belirleme ve dis ve uluslararasi aktorlerin uygulamak icin daha etkili olabilecek politika onerilerini belirleme konusunda faydali bir yol sunar Morten Boas ve Kathleen M Jennings in arastirmasinda basarisiz devlet kavraminin anlasilma ve ulusal ve uluslararasi politika kararlarina yol gosterme sekilleri elestirilmektedir Afganistan Somali Liberya Sudan ve Nijerya nin Niger Delta bolgesi gibi bes ornek olayi kullanarak Boas ve Jennings basarisiz devlet etiketinin kullaniminin temelde politik oldugunu ve batili guvenlik ve cikarlara dayandigini savunmaktadir Batili politika yapicilarin gerileme ve devletin gayriresmilesmesinin batili cikarlara tehdit olarak algilandigi devletlere basarisiz etiketini atadigini one surerler Ayrica bu durum batili politika yapicilarda bir cifte standart oldugunu gosterir bazi devletlerin basarisiz olarak adlandirilmasina yol acan algilanan islev bozukluklari ayni islev bozukluklarinin batili cikarlara faydali oldugu diger devletlerde kayitsizlikla karsilanir veya bilincli olarak hizlandirilir Aslinda devletin isleyisindeki bu ozellik sadece kabul edilmez ayni zamanda belirli bir dereceye kadar kolaylastirilir cunku is dunyasi ve uluslararasi sermaye icin uygun bir ortam yaratir Bu durumdaki devletler basarisiz devletler olarak etiketlenmez OlcumDevlet basarisizliginin olcum yontemleri genellikle nicel ve nitel yaklasimlar olarak ayrilmaktadir Nicel yaklasim Devlet basarisizliginin nicel olcumu endekslerin ve siralamalarin olusturulmasi ozellikle onemlidir Bununla birlikte genellikle devletin gelisim duzeyine odaklanan diger endeksler de devlet zayifligini tanimlamak icin kullanilir ornegin Freedom House Endeksi FHE Insani Gelisme Endeksi IGE veya Dunya Bankasi Yonetisim Gostergeleri Ayrica bolgesel degerlendirme Latin Amerika daki demokrasi duzeyi gibi somut ayrintilar saglayabilir ornegin Latin Amerika Demokratik Gelisme Raporu Informe de desarrollo democratico de America Latina Kirilgan devletler endeksi 2023 Kirilgan Devletler Endeksi ne gore ulkeler Cok yuksek uyari 111 120 Yuksek uyari 101 110 Uyari 91 100 Yuksek uyari 81 90 Yukseltilmis uyari 71 80 Uyari 61 70 Daha az kararli 51 60 Kararli 41 50 Daha kararli 31 40 Surdurulebilir 21 30 Cok surdurulebilir 0 20 Data unavailable Kirilgan Devletler Endeksi 2005 yilindaki ilk yayinlanmasindan bu yana gorece daha fazla dikkat cekmistir Foreign Policy dergisi tarafindan duzenlenen bu siralama Peace Fund icin Analitik Arastirma Catisi Conflict Assessment System Tool CAST uzerine dayanarak 178 ulkeyi inceler Kirilgan Devletler Endeksi 2015 yilinda Fund for Peace tarafindan hazirlanan ve Foreign Policy tarafindan yayinlanan on birinci yillik raporunu yayinladi Endeks her bir kategoride farklilik gosteren dort kategorideki ulkeleri siniflandirir Koyu kirmizi renkte Alert Uyari turuncu renkte Warning Uyari sari renkte Stable Kararli ve yesil renkte Sustainable Surdurulebilir kategorileri bulunur KDE toplam puani 120 uzerinden hesaplanir ve 2015 yilinda siralamada 178 ulke bulunmaktadir Baslangicta KDE sadece 2005 yilinda 75 ulkeyi siraliyordu KDE listede yer almasi icin bir ulkenin iki kriteri kullanir ilk olarak ulkenin Birlesmis Milletler uye devleti olmasi gerekir ve ikincisi o ulke icin anlamli analizlere izin vermek icin onemli miktarda icerik ve veri ornegi bulunmalidir Sosyal ekonomik ve siyasi olmak uzere toplamda on iki gosterge bulunan uc gruplama vardir Sosyal indikatorler Demografik baski Multeciler Grup sikayeti Beyin gocu Ekonomik indikatorler Duzensiz ekonomik gelisme Yoksulluk ve ekonomik gerileme Siyasi ve askeri indikatorler Devlet mesruiyeti Kamu hizmetleri Insan haklari ve hukukun ustunlugu Guvenlik Hiziplesmis gruplar Dis mudahale Her bir gosterge 10 puan uzerinden degerlendirilir ve toplamda 120 puana ulasir Ancak 120 puana ulasmak icin gosterge puanlari ondalik bir basamaga yuvarlanir 2015 Endeksinde Guney Sudan birinci sirada Somali ikinci sirada ve Orta Afrika Cumhuriyeti ucuncu sirada yer aldi Finlandiya su anda listede en istikrarli ve surdurulebilir ulke olarak kabul edilmektedir KDE nin bircok arastirmada kullanilmasi ve devletlerin siniflandirilmasini daha pragmatik hale getirmesi onemli olsa da cesitli nedenlerden dolayi sik sik elestirilmektedir Ilk olarak KDE nihai puani elde etmek icin Insani Gelisme Endeksi ni icermemekte bunun yerine kurumlari odak noktasi olarak alarak genellikle kalkinmanin insani yonleri olarak kabul edilenleri olcmektedir Ikinci olarak KDE devletlerin kirilganligini veya savunmasizligini kalkinmayla paralel bir sekilde degerlendirir Bu karsilastirma oncelikle kalkinmamislik ekonomik durumunun savunmasizliga neden oldugunu varsaymaktadir dolayisiyla gelismis bir devletin istikrarli veya surdurulebilir oldugunu varsaymaktadir Ucuncu olarak KDE 12 gosterge alaninin disinda diger alanlardaki ilerlemeyi icermeksizin bir devletin basarisizligini veya basarisini olcer bu da cocuk olum oranlarinin azalmasi temiz su kaynaklarina ve ilaclara erisimin artmasi gibi kalkinmanin onemli olcumlerini disarida birakmaktadir Bununla birlikte basarisiz devletler hakkinda konusulurken KDE nin sadece hukumetler kuruluslar egitimciler ve analistler tarafindan kullanilmasi degil ayni zamanda hem iceride hem de uluslararasi alanda tehditlere neden olan sorunlari ele almaya calisan bir degerlendirme olcusu saglamasi nedeniyle de bahsedilmesi onemlidir Niteliksel yaklasim Niteliksel yaklasim teorik cerceveleri benimser Genellikle bu tur olcumler devletlerin siniflandirilmasina izin vermek icin asama modellerini uygular Uc ila bes asamada arastirmacilar devlet basarisizligini bir surec olarak gosterir Robert I Rotberg ve Ulrich Schneckener gibi dikkate deger arastirmacilar Anglo Amerikan ve Alman alanlarinda yer alirlar Ulrich Schneckener in 2006 asama modeli siddetin tekelini mesruiyeti ve hukukun ustunlugunu uc temel unsura dayandirir Bu tipoloji guvenlik odakli mantigi temel alir ve bu nedenle diger ikisine kiyasla siddetin tekelinin onemini gosterirken ayni zamanda isleyen bir devlet icin onkosul olarak da hareket eder Dort devlet tipi vardir 1 konsolide ve konsolidasyon icinde olan devletler 2 zayif devletler 3 basarisiz olan ve 4 cokmus basarisiz devletler Ilk tip islevsel devletlere yoneliktir devletin tum temel fonksiyonlari uzun vadeli olarak islev gostermektedir Zayif devletlerde siddet tekelinin hala korundugu ancak diger iki alanin ciddi eksiklikler gosterdigi gorulur Basarisiz devletlerde siddet tekelinin eksik oldugu diger alanlarin en azindan kismen isledigi gorulur Son olarak cokmus veya basarisiz devletler ic duzende belirli bir duzen yaratmaya calisan aktorler tarafindan karakterize edilen parastatal yapilar tarafindan yonetilir ancak devlet uc temel unsuru yeterince yerine getiremez Her iki arastirma yaklasimi da bazi duzensizlikleri gostermektedir Nicel yaklasim gostergeleri ve ulkelerin degerlendirme surecinde dengelemelerini aciklik eksikligi gosterirken nitel yaklasim farkli odak noktalarinin cesitliligini ortaya koymaktadir Temel bir uyumsuzluk tum asamalarin surekli olarak alinmasi gerekip gerekmedigi veya bir devletin bir asamayi atlayip atlamayacagi sorusudur Schneckener modelinin aslinda bir asama modeli olarak yorumlanmamasi gerektigini vurgular cunku devletlerin her asamayi zorunlu olarak gecirmedigi dusuncesindedir Robert I Rotberg un modeli sirali bir mantiga dayanir ve bu nedenle devlet basarisizlik surecinin bir kronolojik asama zinciri oldugunu ima eder Devlet gelisimi ile ilgili teorik mekanizmalarSavas yoluyla devlet gelisimi Charles Tilly 1985 Avrupa da devlet gelisiminin vazgecilmez bir yonunun savas yapma oldugunu su birbirine bagimli fonksiyonlar araciligiyla savundu Savas yapma yoneticiler dis rakipleri ortadan kaldirir askeri gucler ve destekleyici burokrasi olusturmayi gerektirir Devlet yapma yoneticiler ic rakipleri ortadan kaldirir ve topraklari uzerinde kontrol saglar polis kuvvetleri ve burokrasi olusturmayi gerektirir Koruma yoneticiler musterilerine dis rakipleri ortadan kaldirarak ve haklarini garanti altina alarak fayda saglar mahkemeler ve temsilci meclisler olusturmayi gerektirir Tahsilat yoneticiler halkindan daha fazla vergi tahsil eder vergi toplama aparatlari ve hazineler olusturmayi gerektirir Tilly bu baglantiyi Savas devleti yapti devlet savas yapti seklinde unlu bir sekilde ozetledi Benzer sekilde Herbst 1990 bir savasin ekstra gelir icin politik hayatlarini riske atmaya ve vatandaslarin daha fazla vergi odemeyi kabul etmeye zorlamasi nedeniyle tahsilat yetenegini guclendirmek icin tek sans olabilecegini ekledi Ayrica artan gelirin savaslarin sona ermesinden sonra bile eski seviyesine donmemesi devlet gelisimi icin onemlidir Bununla birlikte Avrupa devletlerinin aksine cogu Ucuncu Dunya devletinin dis tehditlerden yoksun oldugunu ve uluslararasi savaslar yapmadigini belirtti bu da bu devletlerin benzer adimlari gelecekte atma olasiliginin dusuk oldugunu ima etmektedir Ulus Insasi Steward ve Knaus 2012 mudahale ise yarayabilir mi sorusunu ele aldi ve ulkelerin kendilerini insa etmelerine yardimci olabiliriz sonucuna vardilar Savasa son verme ve iyi kaynaklanmis insani mudahaleler saglayarak ulus insasi konusundaki politika yapicilarin asiri guvenine elestiri getirdiler Bosna 1995 ve Kosova 1999 gibi basarili mudahalelerle karsilastirildiginda Irak 2003 ve Afganistan da 2001 2021 ulus insasi girisimlerinin basarisiz oldugunu belirttiler Bu surecte ABD on yil boyunca binlerce insanini kaybetti ve ulus insa etme ana hedefini gerceklestirmek icin trilyonlarca dolar harcadi Bir sozde basarisiz bir ulus devlet ic siddet veya bozulma tarafindan ezildiginde ve dolayisiyla sakinlerine olumlu siyasi degerleri sunamaz duruma geldiginde gelismis devletler mudahale etme ve onlari yeniden insa etmede yardimci olma sorumlulugunu hissederler Ancak mudahale her zaman olumlu olarak algilanmaz cunku ornegin ABD hukumeti tarafindan gecmiste yapilan mudahalelerden dolayi bilim insanlari basarisiz devlet kavraminin gucsuz devletlere gelismis devletlerin cikarlarini dayatmak icin uydurulmus bir gerekce oldugunu savunmaktadir Somali Afganistan Liberya veya Sudan gibi devletlerin basarisiz devletler olarak adlandirilmasi Bati ulkelerine istikrarli bir ulus devlet fikrini dayatma mesruiyeti saglar Genellikle ulus insasi veya sorunlu deviant devletlere uluslararasi tepki gec veya hizli bir sekilde gerceklesir bu da yetersiz analiz veya siyasi irade eksikliginden kaynaklanir Bununla birlikte gelismis uluslar ve yardim kuruluslari bircok basarisiz devlet uzerinde olumlu bir etkiye sahip olmustur Ulus insasi baglamsal bir surectir ve bu nedenle bir ulkenin kulturel politik ve sosyal cevresi yabanci bir devlet olarak mudahale edilmeden once dikkatlice analiz edilmelidir Bati dunyasi basarisiz devletler konusunda giderek endiselenmekte ve onlari guvenlik tehdidi olarak gormektedir Basarisiz devlet kavrami daha sonra genellikle Bati nin politika mudahalelerini savunmak icin kullanilir Ayrica Chesterman ve Ignatieff gibi isimlerin belirttigi gibi gelismis devletler ve uluslararasi kuruluslar tarafindan gerceklestirilen uluslararasi eylemlerin suresi konusunda merkezi bir sorun bir krizin zaman odakli olmasidir oysa bir devletin yeniden yapilanma ve kurumlarini olusturma sureci yillar veya onyillar alir Bu nedenle etkili bir devlet insasi sureci yavas ilerler ve bu gercegi ic kamuoyuna farkli sekilde sunmak samimiyetsiz olur Dis yardim yoluyla kalkinmayi tesvik etmek Pritchett Woolcock ve Andrews 2013 basarisiz devletlerin kalkinmasi konusundaki sistematik basarisizligi analiz etmistir Uygulama icin devlet idari yetenegi ni devlet gelisiminin temel unsuru olarak tanimlamis ve onlarca yillik kalkinma calismalari harcanan milyarlarca dolar ve ileri surulen ilerleme ye ragmen basarisiz devletlerin takildigi mekanizmayi bulmuslardir Bu ulkeler asagidaki teknikleri benimsemislerdir bu da onun zayiflamasina neden olmustur sistematik izomorfik taklit islevsel devletlerin goruntusunu taklit ederek devletlerin islevsizligini gizlemek erken yukleme sinirli kapasiteli devletlerin gercekci olmayan beklentilerle asiri yuklendigi durumlar Bu ulkelerin gelismis ulkelerin devlet yeteneklerine ulasmasi olasi bir sekilde yuzyillar alacagi gercegini goz onunde bulundurarak baglamsal ozelliklere uygun kurumlar yaratilmasini asamali reform surecinin tesvik edilmesini ve gercekci beklentilerin belirlenmesini onermislerdir Yabanci yardim devletin kurumsal kapasitesini gelistirmek icin kullanildiginda bircok istenmeyen sonuc ortaya cikarir Bagiscilar genellikle en cok ihtiyaci olanlari ve nasil en iyi sekilde harcanabilecegini belirlemek icin bilgi veya kapasiteye sahip olmadiklarindan yardim harcamalarini alici hukumetlere devrederler Bu durumun olumsuz yani alici hukumetler tarafindan ele gecirilebilir ve ya mevcut elitlerin kendi zenginliklerini artirmak icin ya da iktidarda kalmalarini saglamak icin musterek iliskiler agi kurmak icin yonlendirilebilir Ornegin Kenya da yardim tahsisati iktidardaki partinin yuksek oy payina sahip secim bolgelerine egilimlidir bu nedenle yardimin cografi dagilimi rejim degisikligi sonrasinda destekcilerine yonelir Ayrica yardim da devletin siddet tekeline zarar vererek devlet disi aktorlere yonlendirilebilir Ornegin 1990 lar ve 2000 lerde Kolombiya da ABD nin Kolombiya ordusuna yonelik yardimlari ordu tarafindan paramiliter gruplara yonlendirildi ve askeri uslerin yakinindaki belediyelerde paramiliter siddet onemli olcude artti Bu durumda yabanci yardim hem mevcut elitlerin yolsuzlugunu besleyerek hem de devlet disi gruplari guclendirerek devleti zayiflatabilir Moss Todd Gunilla Pettersson ve Nicolas Van de Walle 2006 son yillarda gelisen yabanci yardim etkisi tartismasini kabul etti Uluslararasi toplum tarafindan Afrika ya buyuk olcekli yardim cabalarinin artirilmasinin talep edilmesine ragmen bu durumun aslinda yardim kurumlar paradoksu yaratacagini iddia ettiler Bu paradoks Batili ulkelerin Afrika ulkelerine yaptigi buyuk miktardaki nakdi katkilar nedeniyle olusmustur ve bu durum vatandaslarina karsi daha az sorumlu ve populer mesruiyeti surdurmek icin daha az baski altinda olan kurumlar yaratmistir Arastirmacilar yardimin kademeli olarak azaltilmasinin uzun sureli kurumlarin gelismesine yardimci olabilecegini belirtmektedirler ve bunun Soguk Savas sonrasi Kore de Amerika Birlesik Devletleri nin cabalariyla kanitlandigini ifade etmektedirler Berman Eli Felter Shapiro ve Trolan 2013 da benzer kanitlar bulmus ve paradoksu destekleyen deliller sunmuslardir Afrika tarimina yonelik buyuk capli ABD yardim girisimlerinin sadece vatandaslar arasinda daha fazla catismaya neden oldugunu belirtmislerdir Ozellikle okullar icin yapilan kucuk yatirimlarin siddeti azaltmada buyuk yatirimlara kiyasla daha etkili oldugu buyuk yatirimlarin ise ekonomik rantlari siddet yoluyla ele gecirme tesvikleri olusturdugu gorulmustur Ayrica Binyavanga Wainaina 2009 Bati yardimlarini somurgecilige benzetti ve ulkelerin Afrika ekonomisini canlandirmak icin yapilan buyuk nakdi katkilarin siyasi gelisme ve siddeti azaltma konusunda etkili olacagina inandigini belirtti Gercekte bu nakdi katkilar Afrika nin ekonomik siyasi ve en onemlisi sosyal olarak buyumesine yatirim yapmamaktadir Yeni vesayet James Fearon ve David Laitin Neotrusteeship and the Problem of Weak States adli calismalarinda basarisiz devletlerin sorununun neotrusteeship adi verilen bir sistemle ele alinabilecegini onermektedirler ve bunu postmodern emperyalizm ile kiyaslamaktadirlar Fearon ve Laitin in neotrusteeship fikri uluslararasi ve yerel kuruluslarin bir araya gelerek devletleri yeniden insa etmeyi amacladigi bir kombinasyonu icermektedir Fearon ve Laitin basarisiz devletlerin kolektif eylem sorununu olusturdugu varsayimindan yola cikarlar Basarisiz devletler savas nedeniyle yerinden edilen multeciler gibi uluslararasi sistemdeki diger ulkelere negatif dissalliklar yaratir Basarisiz devletleri gelistirmek ve yeniden insa etmek uzere ulkelerin calismasi uluslararasi sistem icin net bir iyilik olacaktir Ancak mudahale maliyetlidir ve hicbir tek bir ulus basarisiz bir devletin sorununu cozmek icin yeterince guclu bir tesviklere sahip degildir Bu nedenle bu kolektif eylem sorununu cozmek icin uluslararasi isbirligi gereklidir Fearon ve Laitin basarisiz devletlere mudahale etmek icin kolektif eylemi gerceklestirmenin dort temel sorununu belirlemislerdir Katilim ulkeleri mudahalelere katilmaya ve odemeye ikna etmek Koordinasyon barisi koruyan tum ulkeler arasinda iyi iletisim saglamak Hesap verebilirlik insan haklari ihlallerinde bulunan barisi koruyan ulkelerin sorumlu tutulmasini saglamak Cikis barisi koruyan ulkelerin geri cekilmeleri icin bir mekanizma bulunmasi Fearon ve Laitin bu sorunlara bazi cozumler onermektedir Katilim sorununu cozmek icin basarisiz devletle guvenlik cikarlari olan guclu bir devletin barisi koruma operasyonlarinda liderlik yapmasini ve bir nokta rolu ustlenmesini savunurlar Barisi koruma operasyonunda tek bir devletin liderlik etmesi ayni zamanda koordinasyon sorununu da cozmeye yardimci olacaktir Insan haklari ihlallerini arastirmak icin BM organinin yetkilendirilmesi hesap verebilirlik sorununu cozecektir Son olarak barisi koruyan ulkelerin cikis tesviklerini azaltmak icin basarisiz devletin birkac yil boyunca barisi koruma operasyonlarina katkida bulunmasi gerekmektedir Fearon ve Laitin yukarida belirtilen dort kolektif eylem sorununu cozen cok tarafli mudahalelerin neotrusteeship araciligiyla basarisiz devletleri daha etkili bir sekilde yeniden insa edecegine inanmaktadir Otonom kurtarma Jeremy Weinstein barisi korumanin basarisiz devletleri yeniden insa etmek icin gerekli olmadigi konusunda farkli bir goruse sahiptir ve genellikle basarisiz devletlerin kendi kendilerini iyilestirmelerine izin vermenin daha iyi oldugunu savunur Weinstein uluslararasi mudahalenin bir devletin guclu ic kurumlar ve yetenekler gelistirmesini onleyebileceginden endise duyar Weinstein in temel argumanlarindan biri savasin barisa yol actigidir Bu uluslararasi toplum tarafindan dayatilan baris anlasmalarinin genellikle gercegi yansitmayan guc dengelerini dondurdugunu ve boyle bir durumun bir devleti gelecekteki savas icin uygun hale getirdigini ifade etmektedir Weinstein eger savasin bir tarafin kesin bir sekilde zafer kazanmasi icin oynanmasina izin verilirse gelecekteki savasin cok daha az olasi olacagini dusunmektedir Weinstein ayrica savasin guclu devlet kurumlarinin gelisimine yol actigini iddia eder Bu argumani desteklemek icin Charles Tilly den faydalanir ve savaslarin devlet yeteneklerinde buyuk genislemeler gerektirdigini belirtir bu nedenle daha istikrarli ve yetenekli devletler savaslari kazanacak ve dogal secilim sureciyle uluslararasi sistemde hayatta kalacaklardir Weinstein Uganda nin gerilla zaferini takiben basarili bir iyilesmeyi Eritre nin Etiyopya dan zorlu bir sekilde ayrilmasini ve Somali nin ozerk bolgeleri olan Somaliland ve Puntland deki gelismeyi desteklemek icin kanitlardan yararlanir Weinstein dis mudahalenin eksikliginin kitlesel katliamlara ve diger vahsetlere yol acabilecegini belirtse de kitlesel katliamlarin onlenmesinin uzun vadeli devlet kapasitesinin kaybedilmesiyle tartisilmasi gerektigini vurgular Yetenek tuzaklariYetenek tuzagi ulkelerin cagdas dunyada devlet kapasitesi genisletme konusunda cok yavas ilerleme kaydettikleri anlamina gelir ve bu ayni zamanda basarisiz devletlerin temel sorunudur Bircok ulke yoksulluk tuzagi olarak adlandirilan dusuk verimlilik kosullarinda sikisip kalmaktadir Ekonomik buyume kalkinmanin sadece bir yonudur kalkinmanin diger onemli boyutu ise devletin idari yeteneginin genislemesidir yani hukumetlerin politikalari ve programlari uygulayarak olaylarin seyrini etkileme kapasitesidir Yetenek tuzagi basarisiz devletlerin degerlendirilmesinin temeli olarak sabit en iyi uygulama gundemlerini belirleyerek yenilik icin alani kapatir Yerel aktorler bu surecten dolayi kendi devletlerini insa etme surecinden dislanir ve dolayli olarak yerel liderlerin ve saha calisanlarinin deger yaratma fikirleri zayiflatilir Harvard Kennedy School of Government dan Matt Lant ve Woolcock yetenek tuzagindan kacmak icin Sorun Odakli Yinelemeli Uyarlama PDIA adli bir yaklasim onerdi Bircok kalkinma girisimi izomorfik taklitcilik tesvik ettigi icin performansi iyilestirmekte basarisiz olurken PDIA basarisiz devletlerin yerel olarak belirlenen ve onceliklendirilen performans sorunlarini cozmeye odaklanir Uygulamada desteklenebilir ve politik olarak uygulanabilir reformlari saglamak icin genis bir yerel aktor grubunu dahil eden kalkinma mudahalelerini icerir Basarisiz devletler bircok multecinin kaynagi olsa da BM duzenlemeleri ve acik sinir politikalarinin izin verdigi kaotik goc beyin gocu olarak adlandirilan insan sermayesi kaybina katkida bulunmustur Doktorlar hemsireler biyologlar muhendisler elektrikciler gibi yeterli mesleki ve yetenekli calisan olmamasi basarisiz devletlerin ciddiyetini artirma egilimindedir bu da daha fazla goce neden olur Benzer sekilde ucuncu ulkede yerlesim gerektirmeyen politikalar savas kitlik veya siyasi cokusten sonra ev ulkelerine donusun mesafe maliyet ve rahatsizligiyla artmasi nedeniyle yerlesim olasiligini daha da azaltir Somali Afganistan ve Yemen gibi ulkelerde etkili multeci yerlestirme programlari olmadiginda reform hareketleri ve modernlesme cabalari zayiflar Basarisiz devletlerde iyi yonetimi tesvikTerorizm ve uluslararasi suc ABD Adalet Bakanligi Dava Avukati Dan E Stigall a gore uluslararasi toplum bir ulkede islenen suclarin baska bir ulkede veya hatta birkac baska ulkede etkisi olan artan duzeyde transnasyonal suclarla karsi karsiyadir Uyusturucu kacakciligi insan ticareti bilgisayar suclari terorizm ve bir dizi diger suc faillerin bir ulkenin sinirlari disinda faaliyet gostermesini icerebilir Ilgili faaliyeti onlemek ve faili yargilamak konusunda onemli bir cikari olabilecek bir ulke Cligendael Stratejik Arastirmalar Merkezi nin bir calismasi basarisizliga ugrayan devletlerin teror orgutleri icin siginaklar planlama icra destek ve finansman faaliyetleri icin kullanilan alanlar olarak hizmet etmesinin nedenini aciklar Hukumet orgutun varligindan haberdar degilse veya orgutu zayiflatamaz veya ortadan kaldiramazsa bu siginak Terorist Kara Delik olarak adlandirilir Bununla birlikte devletin zayifligi yaninda bir bolgenin Terorist Karsilastirmali Avantajlari da bulunmalidir ki bolge bir Terorist Kara Delik olarak kabul edilsin Calismaya gore sosyal gerilimler ic savas mirasi cografya yolsuzluk ve politika basarisizligi ile dis etkenler hukumetin zayifligina katkida bulunur Karsilastirmali avantajlar ise din ve etnisite ic savas mirasi cografya ekonomik firsatlar ekonomik geri kalmislik ve bolgesel uyaranlardir Sadece bu iki faktorun kombinasyonu hukumetin zayifligi ve Terorist Karsilastirmali Avantajlar teroristlerin hangi bolgeleri siginak olarak kullandigini aciklar Pennsylvania State Universitesi nden James Piazza nin arastirmasi devlet basarisizligi etkisi altindaki ulkelerin daha fazla teror saldirisi yasadigini ve gerceklestirdigini gosteren kanitlar buluyor Gunumuzdeki uluslararasi suclar kuresellesmeden ticaretin serbestlesmesinden ve patlayan yeni teknolojilerden faydalanarak cesitli suclar islemekte ve siddeti politik amaclarla gerceklestirmek amaciyla aninda para mal hizmet ve insan hareketi saglamaktadir Tiffiany Howard Sub Saharan Afrika dan elde edilen kanitlara dayanarak devletin basarisizligi ile terorizm arasindaki baglantinin farkli bir boyutuna bakarak basarisiz devletlerin vatandaslari bu tur devletlerdeki kotulesen kosullar nedeniyle siyasi siddete ilgi duymaktadir seklinde bir arguman ortaya koymaktadir Bireysel vatandaslarin karar verme modellerine odaklanan bu calismada basarisiz devletlerde yasayan bireyler sistem bozuldugu icin siyasi siddete ilgi duymaktadir devlet gorevini yerine getirememistir seklinde bir oneri sunulmaktadir Bu bulgular barometre anket verileri kullanilarak elde edilen deneysel kanitlara dayanmaktadir Bu bireysel duzeydeki yaklasim teroristler ve isyancilar icin basarisiz devletlerin cazibesine odaklanan onceki arastirmalardan farklilik gostermektedir ve basarisiz devletler bireylerin hayatta kalmasini tehdit eder bu da onlari somut siyasi ve ekonomik kaynaklara diger yontemlerle ulasmaya yonlendirir bu da siyasi siddetin kullanilmasi da dahil olmak uzere seklinde sonuclanmaktadir Bu bulgu uluslararasi toplum icin onemli sonuclar dogurmaktadir ornegin bu yoksunluk modeli bu devletlerdeki bireyleri uluslararasi destekli teror orgutlerinin etkisine daha yatkin hale getirir Sonuc olarak basarisiz devletler teroristlerin yetistigi yerlerdir ve ardindan radikal ideolojilerini dunyanin diger bolgelerine ihrac ederek kuresel duzeyde teror tehditleri olustururlar Ancak devlet basarisizligi ve ozelliklerinin ile terorizm arasindaki baglanti akademik literaturde tartismali bir konudur Ulke duzeyinde terorizm belirleyicilerine bakan Alberto Abadie nin arastirmasi terorizm riskinin diger ulke ozgu ozelliklerinin etkileri goz onune alindiginda daha yoksul ulkelerde belirgin sekilde daha yuksek olmadigini onermektedir Aslinda arguman soyle ilerlemektedir siyasi ozgurluk terorizmi aciklamaktadir ancak bu durum tekduze bir sekilde gerceklesmemektedir bazi orta duzeyde siyasi ozgurluge sahip ulkeler yuksek duzeyde siyasi ozgurluge sahip ulkelerden veya otoriter rejimlere sahip ulkelerden daha fazla teror egilimine sahiptir Yoksulluk ve dusuk duzeyde siyasi ozgurluk basarisiz devletlerin ana ozellikleri olmasa da yine de onemli olanlardir Bu nedenle Abadie nin arastirmasi devlet basarisizligi ile terorizm arasinda bir baglanti oldugu fikrine guclu bir elestiriyi temsil etmektedir Bu baglanti Corinne Graff gibi diger bilim insanlari tarafindan da sorgulanmaktadir Graff yoksulluk ile terorist saldirilar arasinda saglam bir ampirik iliski bulunmadigini savunmaktadir Ayrica zayiflamis devletlerin sorunlari ve uluslararasi suc essiz zorluklar olusturan bir birlesim yaratir Bir suclu saldiriya ugrayan bir devletin topraklari disinda faaliyet gosterdiginde saldiriya ugrayan devlet genellikle suclunun faaliyet gosterdigi devlete basvurabilir ve suclunun yerel olarak yargilanmasi veya saldiriya ugrayan devlette cezalandirilmasi icin sucluyu iade etmesini talep edebilir Bununla birlikte bir hukumetin bir suclunun tutuklanmasi veya yargilanmasina isbirligi yapamadigi veya isteksiz oldugu durumlarda saldiriya ugrayan devletin cok az secenegi vardir OrnekleriJack Goldstone in 2008 tarihli Devlet Basarisizligina Giden Yollar adli makalesi basarisiz devletler ve onlarin ozellikleri alanina onemli bir katki saglamistir O bir basarisiz devleti etkinlik ve mesruiyetini yitirmis bir devlet olarak tanimlar Etkinlik guvenlik saglama veya vergi toplama gibi devlet fonksiyonlarini yerine getirme yetenegi anlamina gelir Mesruiyet ise onemli toplum gruplarinin destegi anlamina gelir Bu iki ozellikten birini koruyan bir devlet aslinda basarisiz degildir ancak bir sey yapilmazsa yakin bir zamanda basarisizlik tehlikesiyle karsi karsiya kalir O devlet basarisizligina giden bes olasi yol belirler Toplumsal gruplarin etnik veya dini catismalarinin tirmanmasi Ornekler Ruanda SFR Yugoslavya Devletin yagmalanmasi baska gruplarin maliyetine kaynaklarin yolsuz veya dostane sekilde ele gecirilmesi Ornekler Nikaragua Venezuela ve Belarus Bolgesel veya gerilla isyani Ornekler Latin Amerika ve Afrika nin buyuk bir bolumu Demokratik cokus ic savas veya darbe ile sonuclanmasi Ornekler Nijerya Nepal Otoriter devletlerde halef veya reform krizi Ornekler Suharto doneminde Endonezya Gorbacov doneminde Sovyetler Birligi Larry Diamond 2006 tarihli Catisma Sonrasi ve Basarisiz Devletlerde Demokrasiyi Tesvik Etmek adli makalesinde zayif ve basarisiz devletlerin demokrasi tesviki icin ozel sorunlar olusturdugunu savunur Bu devletlerde zorluk yalnizca otoriter devlet liderlerini iktidardan vazgecmeye zorlamak degil ayni zamanda mesru iktidari yeniden nasil olusturacaklarini bulmaktir Temel olarak iki farkli turde durum vardir ve her biri iyi yonetisimi tesvik etmek icin belirli stratejilere ihtiyac duyar Dis veya ic savastan cikan catisma sonrasi devletler Bu ulkelerin bircogu Afrika da bulunmaktadir Guney Afrika Mozambik Sierra Leone Somali Bazilari Latin Amerika da Nikaragua El Salvador ve Orta Amerika nin buyuk bir kismi Asya da ornegin Kambocya ve Orta Dogu da Lubnan Cezayir ve Irak yer almaktadir Ic savas veya suregelen siddetli catismanin ortasinda olan merkezi devlet otoritesinin buyuk olcude coktugu ulkeler ornegin Kongo Demokratik Cumhuriyeti Genel olarak demokrasi tesvikinde en onemli onkosul duzendir ve catisma sonrasi devlet insasini tesvik etmek icin ozellikle secimler gibi formel demokratik mekanizmalara agirlik verir Etkili bir devletin olmadigi durumlarda temelde uc olasilik bulunmaktadir Ilk olarak eger bir ic savas yasanmissa ve isyanci bir guc sonunda zafer kazanmissa bosluk isyanci ordu ve siyasi hareket tarafindan devlet uzerinde kontrol kurulmasiyla doldurulabilir Ikinci olarak savas agalari ve ordularin bir yama isi olabilecegi gercek anlamda merkezi bir devletin olmadigi Somali gibi veya cok zayif oldugu bir durum olabilir Bu durumda catisma gercekte sona ermez ancak Afganistan da oldugu gibi merkezi olmayan bir sekilde artar ve azalir Ucuncu olasilik uluslararasi bir aktorun veya aktor koalisyonunun gecici olarak politik ve askeri otorite olusturmasidir Bu bir ulke bir koalisyon bir koalisyonun ince bir kabugu altindaki bir ulke veya Birlesmis Milletler BM catisma sonrasi misyonunun resmi mimarisi araciligiyla hareket eden birlesik bir uluslararasi aktor olabilir Bertelsmann Donusum Endeksine gore basarisiz devletler Devlet 22 20 18 16 14 12 10 08 06 Afganistan Orta Afrika Cumhuriyeti Cad Kongo DC Haiti Irak Fildisi Sahili Libya Somali Guney Sudan Sudan Suriye YemenElestiriler Basarisiz devlet terimi elestirilere iki ana hat uzerinden maruz kalmistir Ilk olarak terimin farkli ulkeler arasinda cesitli yonetisim sorunlarini bir araya getirerek asiri genelleme yapmaya yatkin oldugu ve devletler icindeki yonetisim farkliliklarini hesaba katmadigi iddia edilir Ikinci olarak terimin siyasi uygulamasi Bati nin devlet modeline dayali askeri mudahaleleri ve devlet insasini mesrulastirmak icin kullanildigi konusunda endiseler vardir Olivier Nay William Easterly ve Laura Freschi devlet basarisizligi kavramini tutarli bir taniminin olmamasi nedeniyle elestirmislerdir Devlet performansinin cesitli gostergelerini keyfi olarak agirliklandiran endekslerin belirsiz ve genellestirilmis devlet kirilganligi olcumleri elde etmek icin kullanildigini belirtmislerdir Charles T Call basarisiz devlet etiketinin o kadar yaygin bir sekilde kullanildigini savunur ki etiket etkisiz hale getirilmistir Basarisiz devletleri tanimlamak icin genel olarak kullanilan ozellikler insan haklari ihlalleri yoksulluk yolsuzluk ve demografik baski gibi bircok farkli ve cesitli unsurdur Bu durum oldukca farkli olan bircok devletin basarisiz veya basarisizlik esiginde devletler olarak siniflandirilmasina neden olur Bu bireysel devletlerde belirlenen ozel zayifliklarin karmasikligini gizleyebilir ve genellikle devletin duzen icin kapasitesini guclendirmeye odaklanan tek tip bir yaklasimin ortaya cikmasina yol acabilir Ayrica basarisiz devlet terimi bazi yabanci gucler tarafindan bir ulkeyi isgal etme veya belirli bir dis politika hedefleri kumesini belirleme gerekcesi olarak kullanilmistir Call 2001 den sonra ABD nin zayif veya hic olmayan devlet kurumlarina sahip bir ulkenin teroristlere guvenli bir siginak saglayacagi ve asiriliklarin yetismesine zemin hazirlayacagi varsayimina dayanarak basarisiz devletlerin ulkenin karsi karsiya oldugu en buyuk guvenlik tehditlerinden biri oldugunu ifade ettigini belirtmektedir Call basarisiz devletler yerine ulkelerin daha ilgili ve anlasilabilir terimlerle kategorize edilebilecegini onermektedir Ornegin cokmus bir devlet terimi devlet aygitinin tamamen cokup birkac ay boyunca var olmadigi bir ulkeyi ifade eder Bu sadece devletin hicbir temel islevinin calismadigi ve devlet disi aktorlerin bu gorevleri yerine getirdigi bir ulkeye uygulanabilir Zayif bir devlet terimi ise resmi devlet kurumlari yerine gayri resmi kurumlarin kamu hizmetlerini ve mal dagitimini daha fazla ustlendigi devletler icin kullanilabilir Savasin etkiledigi bir devlet islevsiz olabilir ancak bu mutlaka cokmus bir devlet oldugu anlamina gelmez Rotberg basarisiz devletlerin hepsinin bir tur silahli catisma yasadigini savunmustur Ancak devletin karsilastigi zorluklar silahli catismanin turune ve ulkenin tamamini veya belirli bir bolgesel alani kapsayip kapsamadigina bagli olarak cok farkli olabilir Basarisiz devlet terimi altinda geleneksel olarak kategorize edilen baska bir tur devlet ise otoriter bir devlet olabilir Otoriter liderler siddet yoluyla iktidara gelebilir ancak iktidarda olduklarinda muhalefeti savusturabilir ve boylece rejimleri icinde az siddet oldugunu saglayabilir Call bu tur rejimlerde devlet kurma surecinin karsilastigi kosullarin ic savasin yasandigi bir devletteki durumdan cok farkli oldugunu savunmaktadir Bu dort alternatif tanim basarisiz devlet terimi altinda kategorize edilen devletleri yonlendiren bircok farkli durumu vurgulamakta ve cok farkli durumlara tek tip politika yaklasimlarinin benimsenmesinin tehlikesini ortaya koymaktadir Bu taksonomik zorluklar nedeniyle Wynand Greffrath niteliksel teorik analizi vurgulayan bir devlet islev bozuklugu yaklasimini one surmustur Ayrica bakinizMuz cumhuriyeti Anarsi Insan haklari Mafya devleti Oklokrasi Terorizm Asirilik YolsuzlukNot listesi Previously the until 2021 Kaynakca the Fund for Peace 4 Ocak 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Ocak 2015 Patrick Stewart 2007 Failed States and Global Security Empirical Questions and Policy Dilemmas International Studies Review 9 4 644 662 doi 10 1111 j 1468 2486 2007 00728 x 1079 1760 Braathen Einar Brazil Successful country failed cities NIBR International Blog 24 01 2011 30 Nisan 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Nay Olivier 2013 Fragile and Failed States Critical Perspectives on Conceptual Hybrids International Political Science Review 34 3 326 341 doi 10 1177 0192512113480054 Bates Robert H 2008 State Failure Annual Review of Political Science 11 1 12 doi 10 1146 annurev polisci 11 060606 132017 Patrick S 2007 Failed States and Global Security Empirical Questions and Policy Dilemmas International Studies Review 9 4 644 662 doi 10 1111 j 1468 2486 2007 00728 x Gros J G 1996 Towards a taxonomy of failed states in the New World Order Decaying Somalia Liberia Rwanda and Haiti Third World Quarterly 17 3 455 472 doi 10 1080 01436599615452 Levitt S 2012 Why Nations Fail The Origins of Power Prosperity and Poverty Birlesik Krallik Profile Books Rotberg R 2004 When States Fail Causes and Consequences US Princeton University Press ISBN 978 0 691 11671 6 a b c Call C T 2011 Beyond the failed state Toward conceptual alternatives European Journal of International Relations 17 2 303 326 CiteSeerX 10 1 1 1031 8635 2 doi 10 1177 1354066109353137 Kaplan S 2008 Fixing Fragile States A new paradigm for development US Praeger Security International ISBN 978 0 275 99828 8 Taylor A 2013 State Failure Global Issues Birlesik Krallik Palgrave MacMillan a b Call C T 2008 The Fallacy of the Failed State Third World Quarterly 29 8 1491 1507 doi 10 1080 01436590802544207 Boas M Jennings K M 2007 Failed states and state failure Threats or opportunities Globalizations 4 4 475 485 doi 10 1080 14747730701695729 see Konrad Adenauer Foundation amp Polilat 2013 see Report for Latin America 4 Agustos 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Fund for Peace FFP The Methodology Behind the Index Methodology 10 Mart 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde fsi fundforpeace org 13 Ocak 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Ocak 2016 27 Haziran 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Ocak 2016 6 Subat 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 29 Ocak 2015 Schneckener Ulrich 2004 States at Risk zur Analyse fragiler Staatlichkeit Welcome back Staatszerfall als Problem der internationalen Politik in Schneckener Ulrich 2004 ed States at Risk Fragile Staaten als Sicherheits und Entwicklungsproblem SWP Studie Berlin http www swp berlin org fileadmin contents products studien 2004 S43 skr ks pdf 24 Subat 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde Rotberg Robert I 2004 The Failure and Collapse of Nation States Break down Prevention and Repair PDF Rotberg Robert I Ed When States Fail Causes and Consequences Princeton Princeton University Press Herbst Jeffrey 1990 War and the State in Africa International Security 14 4 117 139 doi 10 2307 2538753 JSTOR 2538753 Knaus Gerald 2012 Can intervention work ISBN 978 0 393 34224 6 OCLC 916002160 Rotberg I Robert Failed States Collapsed States Weak States Available at https www wilsoncenter org sites default files statefailureandstateweaknessinatimeofterror pdf 21 Ocak 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ross Elliot 28 Haziran 2013 Failed states are a western myth The Guardian 5 Nisan 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Haziran 2023 Boas Morten Jennings Kathleen M December 2007 Failed States and State Failure Threats or Opportunities Globalizations 4 4 475 485 doi 10 1080 14747730701695729 Simon Chesterman Michael Ignatieff and Ramesh Thakur 2004 International Peace Academy United Nation University a b Pritchett Lant Woolcock Michael Andrews Matt January 2013 Looking Like a State Techniques of Persistent Failure in State Capability for Implementation PDF Journal of Development Studies 49 1 1 18 doi 10 1080 00220388 2012 709614 4 Mayis 2023 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 13 Haziran 2023 Jablonski Ryan S 2014 How Aid Targets Votes The Impact of Electoral Incentives on Foreign Aid Distribution PDF World Politics 66 2 301 doi 10 1017 S0043887114000045 28 Mayis 2023 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 13 Haziran 2023 Jablonski Ryan S 2014 How Aid Targets Votes The Impact of Electoral Incentives on Foreign Aid Distribution PDF World Politics 66 2 294 295 doi 10 1017 s0043887114000045 28 Mayis 2023 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 13 Haziran 2023 Dube Oeindrila Naidu Suresh 2015 The Journal of Politics 77 1 249 250 doi 10 1086 679021 23 Ocak 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Temmuz 2019 a b Moss Todd Gunilla Pettersson Nicolas Van de Walle 2006 An aid institutions paradox A review essay on dependency and state building in sub Saharan Africa PDF Center for Global Development Working Paper 74 ss 1 2 3 19 5 Nisan 2023 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 13 Haziran 2023 Eli Berman Joseph H Felter Jacob N Shapiro Erin Troland 2013 Effective Aid in Conflict Zones VoxEU org 23 Mayis 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Haziran 2023 Binyavanga Wainaina 27 Agustos 2009 The Ethics of Aid One Kenyan s Perspective On Being 1 Nisan 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Mayis 2017 a b Fearon James D Laitin David D 2004 Neotrusteeship and the Problem of Weak States International Security Ingilizce 28 4 5 43 doi 10 1162 0162288041588296 Autonomous Recovery and International Intervention in Comparative Perspective Working Paper 57 Center For Global Development Ingilizce 12 Haziran 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Mayis 2017 Migdal Joel S 1988 Strong societies and weak states state society relations and state capabilities in the Third World Princeton University Press ISBN 9780691010731 7 Nisan 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Haziran 2023 Andrews Matt Pritchett Lant Woolcock Michael November 2013 Escaping Capability Traps Through Problem Driven Iterative Adaptation PDIA PDF World Development 51 234 244 doi 10 1016 j worlddev 2013 05 011 4 Mayis 2023 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 13 Haziran 2023 a b Dan E Stigall Ungoverned Spaces Transnational Crime and the Prohibition on Extraterritorial Enforcement Jurisdiction in International Law 19 Ekim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde February 3 2013 The Notre Dame Journal of International and Comparative Law 1 2013 Korteweg Rem Ehrhardt David 2006 Terrorist Black Holes A study into terrorist sanctuaries and governmental weakness 2nd ed Den Haag Clingendael Centre for Strategic Studies James A Piazza Incubators of Terror Do Failed and Failing States Promote Transnational Terrorism 11 Haziran 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde International Studies Quarterly 2008 3 469 488 p 470 States rated highly in terms of state failures irrespective of the type of state failure experienced are more likely to be targeted by terrorist attacks more likely to have their nationals commit terrorist attacks in third countries and are more likely to host active terrorist groups that commit attacks abroad Bruce Zagaris Revisiting Novel Approaches to Combating the Financing of Crime A Brave New World Revisited 24 Ocak 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde Villanova Law Review Volume 50 Issue 3 2005 p 509 a b Howard T 2010 Failed states and the spread of terrorism in Sub Saharan Africa Studies in Conflict amp Terrorism 33 11 pp 960 988 Newman Edward 2007 Weak states state failure and terrorism 5 Nisan 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde Terrorism and Political Violence 19 4 463 488 Freedman Lawrence ed 2002 Superterrorism Policy responses Oxford UK Blackwell Publishing Abadie Alberto 2005 Poverty Political Freedom and the Roots of Terrorism PDF 95 4 50 56 doi 10 1257 000282806777211847 6 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 13 Haziran 2023 Failed States Globalpolicy org 6 Subat 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Ekim 2018 Graff C 2010 Poverty Development and Violent Extremism in Weak States Confronting Poverty Weak States and US National Security pp 42 89 https www brookings edu wp content uploads 2016 06 2010 confronting poverty pdf 22 Mart 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde Goldstone Jack 2008 Pathways to State Failure 8 Ekim 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde v 25 n 4 pp 285 296 Diamond Larry 2006 Promoting democracy in post conflict and failed states 2 2 93 116 28 Haziran 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Haziran 2023 BTI 2022 Bertelsmann Transformation Index Ingilizce Gutersloh Bertelsmann Stiftung 14 Mart 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2023 Grimm Sonja Lemay Hebert Nicolas Nay Olivier 2016 The Political Invention of Fragile States The Power of Ideas Routledge Woodward Susan 2017 The Ideology of Failed States Cambridge University Press Nay Olivier Fragile and Failed States Critical Perspectives on Conceptual Hybrids International Political Science Review 33 1 2013 326 341 Poverty From 13 Ocak 2010 Aidwatchers com 17 Eylul 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Haziran 2011 Charles T Call 2008 The Fallacy of the Failed State 6 Subat 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 29 Ocak 2015 Greffrath Wynand Neethling 2015 State dysfunction the concept and its application to South Africa Thesis tez Ingilizce 31 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Haziran 2023