Mısır'daki feminizm, tarih boyunca birtakım toplumsal ve politik olayları içerir. Her ne kadar Mısır birçok açıdan reform konularında, özellikle de "milliyetçiliğin, emperyalizme ve feminizmin direniş hareketlerinde" öncülük etmiş olmasına rağmen kadınların erkeklerle eşit olması kolay olmamıştır.
Mısır tarihindeki kadınların konumu
Eski Mısır
Mısır tarihinin erken dönemlerinde (Eski Mısır), kadınların Mısır toplumundaki konumu erkeklerle eşit olduğuna inanılıyor. Örneğin, kadın tanrıları eski Mısır dininde hayati bir rol oynamıştır; bu roller erkek tanrılarla eşit önemde olduğu tespit edilmiştir. Mut, İsis ve Hathor gibi tanrıçalar, insanın birçok faaliyet alanını denetlediğine inanılıyordu. Birçok akademisyen, tanrıçaların sahip oldukları yüksek statünün nedeni olarak, Eski Mısır toplumunda kadının yüksek statüye sahip olmasından kaynaklı olduğunu düşünüyor. Eşit statü teorisi, Sobekneferu, Hatshepsut ve VII. Kleopatra Eski Mısır'da firavun olması, Meritneith veya Ahmose-Nefertari gibi önemli simaların Geç Dönem boyunca Amun'un Prestijli Tapınağı Eşi'nin sahibi olan kişilerin, Merit-Ptah ve Peseshet, Nebet veya Irtyrau gibi önlemli doktorların kadin olması yine eşit statüsünü güçlendiriyor. Erken Mısır sanat eseri örneklerinde, kadınların sahip oldukları konumun belirlenmesinde de önemlidir. Erken dönem resimlerinde erkeklerin ve kadınların eşit büyüklükte oldukları görülüyor.
Batı egemenliği
Persler'in hakimiyeti ile Mısır'da çağlar boyu devam edecek yabancı hakimiyeti başladı. Persler, Yunanlar ve Roma İmparatorluğu'nun hâkimiyetinden sonra İslam orduları Mısır'ı istila etti. 16. yüzyılda ise Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçası hâline geldi. Bu istila dönemlerinde kadının konumu iyice azaldı. Bu durum Fransız Devrim Ordularının ele geçirmesiyle değişecekti.
1798'de Napolyon Bonapart, Mısır'ı ele geçirmesi ülkede önemli sosyal etkilere neden oldu. Mısır'daki Fransız hakimiyeti, Fransız İhtilali ile doğan ideolojilerin Mısır'a gelmesine neden oldu. Kadınların feminist bilinçle tanışması, Mısırlı kadınların, Fransız subaylar ile evlenmesi ve Fransız ordusundaki kadınları taklit etmesiyle gerçekleşti. Bununla birlikte, Mısır'a gelen bu düşünceler herkesi memnun etmedi. Özelikle de muhafazakâr kanat için bu böyleydi. Tarihçi Abdurrahman Cebertî; Fransız işgalinin getirildiği yenilikleri zararlı olarak nitelendirerek yenilikler kadınların yolsuzlaştırdığını belirtti.
Mısır'da gerçekleşen, iç savaş sonrasında Arnavut general Kavalalı Mehmet Ali Paşa, 1805 yılında Mısır'da otoriteyi kurdu ve Osmanlı valisi olarak atandı. Napolyon'un Mısır Seferi ile getirdiği yenilikçi düşünceden etkilendi ve iktidara geldiğinde bu düşüncelere bağlı kalarak bir dizi modernizasyon reformu başlattı. Reformlar arasında Mısır'ın sanayileşmesi ve eğitimde modernleşme vardı. Eğitim genel olarak genç erkeklere verilmesine rağmen, kadın eğitiminde de ilerleme kaydedildi. O zamanlar Mısır'da üst sınıfın kızları evde eğitim alabiliyorlardı. Yoksul kızlar ise Kur'an okutulması ve yazılmasını öğreten Kuttablara gidiyorlardı. 1832'de Kavalalı Mehmet Ali Paşa, kız ve kadınlara özel bir okul açtı. Okulun amacı iyi ebeler yetiştirmekti. Mısır toplumunda kadının konumunun daha da iyileşmesi, Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın halefi Muhteşem İsmail olarak bilinen İsmail Paşa'nın döneminde gerçekleşti. İsmail Paşa'nın üçüncü eşi Jashem Afet Hanım, 1873'te kız çocuklarına birçok konuda eğtim veren Suyliyya Kız Okulu'nu açtı. Ancak kadın eğitimi kısıtlayıcı kalmıştır. Abdul Kadar'a göre açılan okullarla amaç, çocuklara iyi bir anne ve kocalarına iyi eşler hazırlamaktı.
İsmail Paşa tarafından yapılan toplumsal ve ekonomik reformlar ve diğer alanlarda iyileştirmelere rağmen, Mısır Hidivliği Avrupa güçlerinden yüklü miktarda borç almıştı ve bu borçları ödeyemiyordu. Ekonomik borçlar ve Süveyş Kanalı'nın açılması ile İngiltere, Mısır hükûmetinin kontrolünü ele geçirdi.
[[Kavalalı Mehmet Ali reformları ve İngiltere'nin varlığı geleneksel düzenin çökmesine neden olmuş ve Mısır Hidivliği'nde doğan milliyetçiliğin batılı özelliklerin taşımasına neden olmuştu. Bununla birlikte Mısırlı milliyetçiler kimliklerini sorgulamaya başlamış ve reform çağrısı yapmıştı. Kadınların konumunun iyileştirilmesi bu reformun bir parçasıydı. On dokuzuncu yüzyılın sonundan bu yana Mısırlı Milliyetçiler, kadınların konumunu iyileştirmeksizin devletin iyileştirilmesinin mümkün olmadığını iddia etti.
Saad Zaglul ve Vafd Partisi Mısır milliyetçiliğine öncülük etti. Vafd Partisi, Mısır'daki ilk organize partiydi. Yasama Meclisinde Saad Zaglul ve Vafd Partisi çoğunluğu ele geçirse de, İngilizler, milliyetçi bir partinin mecliste çoğunluk olmasını kabul etmedi ve 8 Mart 1919'da Saad Zaglul'u ve bazı parti üyelerini Malta'ya sürgün etti. Temsilcilerini sürgüne yollayan İngilizlere karşı halk, protesto gösterilerine başladı. Bu protestolar ülkenin ilk modern devrimine neden olacaktı.
1919 Devrimi
Protestolara Mısır toplumunun tüm sınıfları katıldı. Gösterilere ilk kez katılan kadınlar, gösteriye katılımı yoğundu. Aslında kadınların siyasete katılımı, milliyetçi partinin yürüttüğü bağımsızlık hareketine kadınları teşvik etmesiyle başlamıştı.
Kahire'deki kadınlar, sokaklarda, bağımsızlık ve yabancı işgali sona erdirmek için sloganlar atıyor, grev ve gösteriler düzenliyor, İngiliz mallarının boykot ediyor ve Mısır'da İngilizlerin eylemlerini protesto etmek için dilekçe yazıyorlardı. Kadınların bu girişkenliği, Mısır feminizmin ortaya çıkmasına yol açtığına inanılıyor.
Mısır Feminist Birliği
Feminist hareketin ilk safhası (1923-1939) arasında gerçekleştiği düşünülmektedir. (EFU), Vafd Partisi'nin kadın komitesinin eski lideri Hüda Şaravi tarafından kuruldu. Şaravi, Roma'daki uluslararası bir Feminist Konferansa katılımını sağladı ve Roma'dan ayrılırken Nabawiyya Musa ve Ceza Nabarwi ile birlikte peçesini denize atarak muhafazakâr kesimin öfkesine neden oldu. Şaravi seçkin bir paşanın eşi olduğu için yaptığı hareket skandala neden oldu. Bununla birlikte Şaravi, diğer kadınların peçelerini atmalarına ilham vermeyi başardı.
, eğitim, sosyal refah ve Mısırlı erkeklerle kadınlar arasında eşitlik sağlamayı amaçlayan hukuktaki değişikliklerle ilgilendi. Bunun yanı sıra; devletin halkına karşı sorumluluklarını ihmal etmesinden kaynaklan, yoksulluk, fahişelik, cehalet ve zayıf sağlık koşulları gibi Mısır'ın toplumsal sorunlarını inceliyordu. , devletin, milletin ahlakını ve refahını korumakla görevli olduğuna inanıyordu.
, üst zümreye hitap ediyordu. Birliğin çıkardığı L'Mısırien feminist dergisi, üst sınıfın üyelerinin konuştuğu Fransızca yayınlanıyordu. Dergide tartışılan konular; Mısırlı kadınların durumu ve Mustafa Kemal Atatürk'ün gerçekleştirdiği kadın devrimleriydi.
1924 Anayasası, kadınların kızlar için evlilik yaşını on altıya yükseltmek gibi kadının konumunda bazı değişiklikler yapmış olsa da, birçok konuda kadınlar hala birçok haktan mahrum kaldı. 1935 yılında Hoda Shaarawi, Kahire Amerikan Üniversitesi'nde kadın statüsünde ders verdi ve çok eşliliğin kaldırılması çağrısında bulundu. Konuşmasını El-Ezher Üniversitesi'nden iki şeyh'in protestosu ile karşılaştı. Bununla birlikte, Kumari Jayawordena'ya göre, izleyiciler değişen eğitimli görüşün sembolü olan Shaarawi ile yan yana duruyorlardı. Konuşması önde gelen gazetede basıldı ve bu nedenle konuşma Arap ülkelerinde coşku ile karşılandı. Ancak Feminizm bölünmüş durumdaydı. Bir kısmı sınıfsal açıdan değerlendirirken, zengin zümre daha farklı yorumluyordu. Bu durum tam temsiliyeti sağlayamadı ve hareketin yavaşlamasına neden oldu.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra Mısır feminizmi
II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinin ardından, Kral Faruk'un yönetimindeki Mısır'da, yolsuzluğun yoğun bir şekilde artması ile büyüyen muhalefetle birlikte kadın hareketi de büyüdü.
Bazı yazarlara göre, feminizm II. Dünya Savaşı'ndan sonraki dönemde düşüşe geçti. Ancak bazı yazarlara göre bu durum tam tersiydi. Çünkü feminist hareketlerin ideolojik ve taktik bölünmelerinden kurtulduğu bir dönemdi. Mısır kadın hareketi artık daha da radikalleşmeye başlamıştı. Öğrenci ve emek hareketlerinin yükselişinden etkilenen Mısırlı genç nesillerin sesleri duyulmaya başlandı. Ayrıca Mısır'daki ilk feminist örgüt olan 'nin düşünceleri mevcut duruma uyarlanması gerektiği düşünülüyordu. Gerekli ve önemli olmasına rağmen kadınların sağlık imkanlarından yaralanması artık yeterli görünmüyordu. Feministler eşit haklardan artık, kadınların erkekler gibi eğitime erişimi ulaşmasını kast etmiyor, daha fazlasını kast ediyorlardı.
1942'de Mısır Feminist Partisi kuruldu. Parti, Fatma Neamat Raşhed başta olmak üzere birçok kadın önderi vasıtasıyla; eğitim, istihdam, siyasi temsil ve haklar konusunda kadınlar ile erkekler arasında tam eşitlik çağrısında bulundu. Ayrıca, çalışan kadınlara izinli hakkı da talep edildi. Bint El-Nil, 1948'de kurulan bir başka feminist örgüttür. Örgütün birinci amacı kadınlar için tüm siyasi hakları elde etmekti. Aynı zamanda yoksullara sağlık hizmetine kavuşturmak, okuma yazma oranını yükseltme, annelerin hakları ve çocuk bakımını iyileştirmeyi amaçladı.
1950'lerden 1970'lerin başlarına kadar
Hareketin lideri Doria Shafik'ti. Kendisi açıkça devlete karşı meydan okuyan liberal düşünceli bir feministi. 1952 Mısır Devrimi'nden bir yıl önce 1951'de Doria Shafik ve 1500 kadın, kadınların parlamentoda tam siyasi hakkı alması, Kişisel Durum Yasası reformu ve kadınların eşit ücret almasını istendi. 1952'de ordu Mısır'da iktidarı ele geçirdi ve monarşiyi kaldırdı. İktidardaki Devrim Konseyi, tüm siyasi partileri ve dernekleri dağıtıldığını ilan eden bir bildiri yayınladı. Sonuç olarak, tüm bağımsız kadın hareketleri yasaklandı. Rejimin siyasi partileri kadın örgütlerinin yerini aldı. Bu dönemde feminist hareket, hayır derneklerine dönüştü. Cemal Abdünnasır iktidarı devraldıktan sonra 1954 yılında yeni bir anayasa hazırlamak için anayasa komitesini kurdu. Ancak bu komitede kadın bulunmuyordu. Şafik ve bir grup kadın, bu durumu protesto etmek için on günlük açlık grevine girdi. Ancak Cemal Abdünnasır ile kadınlar çok sayıda hak kazandı. Eğitim ve çalışma alanlarında haklar elde eden kadınlar, 1956 Anayasası ile ilk kez seçme ve seçme hakkını kazanarak kanun önünde erkeklerle eşit duruma geldi. Buna rağmen Shafik, Cemal Abdünnasır'la doğrudan çarpışmaya çekinmedi. 1957'de Mısır topraklarının bir kısmının İsrail Kuvvetlerince işgal edilmesi üzerine açlık grevi düzenledi. Yaptığı açıklamada Cemal Abdünnasır'ın dikta egemenliği ülkeyi iflasa ve kaosa sürüklenmesine karşı bu eylemi gerçekleştirdiğini belirtti.
1970'lerin başından bu yana
Nasır rejiminin çöküşü, Mısır'daki feminist hareketin başka bir döneme girmesine neden oldu. 1972'de Nawal El Saadawi'nin Kadın ve Cins adlı kitabı yayınlanması, hareketin yeniden ortaya çıkması ve radikalleşmesinin simgesiydi. Kitap, kadınların zulmünü haklı kılmak için dini kullanan sosyal uygulamaları eleştiriyordu. Kitap, özellikle devletin içinde yükselen dini köktendinci gruplar tarafından eleştirildi.
Bununla birlikte, 1980'lerde dini köktendinciliğe karşı yeni feminist gruplar kuruldu. Yeni Kadın Grubu Kahire'de kuruldu. Grubun amacı Mısır tarihindeki kadın mücadelesini irdeleyerek yeni bir mücadele programı belirlemeyi ilk amaç olarak belirledi. 1985 yılında kurulan Kadın ve Aile Haklarının Koruma Komitesi kurulan bir diğer organizasyondur.
21. yüzyıl
Bugün, Mısır'da birçok farklı feminist grup var. Bazı hareketler devletle bir şekilde bağlantı kuruyor Yeni Kadın Araştırma Merkezi ve Kara Kulübü Derneği gibi birçok bağımsız feminist dernekleri de bulunmaktadır. Kuruluşların farklı hedefleri olmasına rağmen, hepsi de okur yazarlığın artırılması, demokrasinin güçlendirilmesi, insan haklarını iyileştirilmesi, kadınların siyasi yaşama katılımın arttırılması ve kadın sağlığını geliştirilmesi gibi konularda ortak amaçları vardır.
Son yıllarda Mısır'da İslamcı feminizm popülerlik kazandı. İslami feminizm; İslami bir paradigmada ile ifade edilen feminist bir düşüncedir. İslami feminizm cinsiyetleri kabiliyet açısından değil, toplumdaki özellikler olarak görür. Bu inançların takipçileri, dinlerinin eşitlik çerçevesi oluşturduğuna ve var olan yasaları değiştirmeye çağırmak yerine İslamcı kökenlilere otantik İslam'a döndükleri için hem kadınlar hem de erkekler potansiyellerini tam olarak başarabileceklerini söylüyor.
Feminizm, 2000 yılından bu yana, Mısır'da kadın haklarının geliştirilmesinde oldukça aktif olan Ulusal Kadın Hakları Kurulunun kurulmasıyla haklar genişletildi. Devlet, kadınların boşanmaları gibi birçok konuda kadınlara haklar verdi.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Misir daki feminizm tarih boyunca birtakim toplumsal ve politik olaylari icerir Her ne kadar Misir bircok acidan reform konularinda ozellikle de milliyetciligin emperyalizme ve feminizmin direnis hareketlerinde onculuk etmis olmasina ragmen kadinlarin erkeklerle esit olmasi kolay olmamistir 1919 yilinin mart ayinda Kahire deki kadin gosterisi Misir tarihindeki kadinlarin konumuEski Misir Misir tarihinin erken donemlerinde Eski Misir kadinlarin Misir toplumundaki konumu erkeklerle esit olduguna inaniliyor Ornegin kadin tanrilari eski Misir dininde hayati bir rol oynamistir bu roller erkek tanrilarla esit onemde oldugu tespit edilmistir Mut Isis ve Hathor gibi tanricalar insanin bircok faaliyet alanini denetledigine inaniliyordu Bircok akademisyen tanricalarin sahip olduklari yuksek statunun nedeni olarak Eski Misir toplumunda kadinin yuksek statuye sahip olmasindan kaynakli oldugunu dusunuyor Esit statu teorisi Sobekneferu Hatshepsut ve VII Kleopatra Eski Misir da firavun olmasi Meritneith veya Ahmose Nefertari gibi onemli simalarin Gec Donem boyunca Amun un Prestijli Tapinagi Esi nin sahibi olan kisilerin Merit Ptah ve Peseshet Nebet veya Irtyrau gibi onlemli doktorlarin kadin olmasi yine esit statusunu guclendiriyor Erken Misir sanat eseri orneklerinde kadinlarin sahip olduklari konumun belirlenmesinde de onemlidir Erken donem resimlerinde erkeklerin ve kadinlarin esit buyuklukte olduklari goruluyor Bati egemenligi Persler in hakimiyeti ile Misir da caglar boyu devam edecek yabanci hakimiyeti basladi Persler Yunanlar ve Roma Imparatorlugu nun hakimiyetinden sonra Islam ordulari Misir i istila etti 16 yuzyilda ise Osmanli Imparatorlugu nun bir parcasi haline geldi Bu istila donemlerinde kadinin konumu iyice azaldi Bu durum Fransiz Devrim Ordularinin ele gecirmesiyle degisecekti 1798 de Napolyon Bonapart Misir i ele gecirmesi ulkede onemli sosyal etkilere neden oldu Misir daki Fransiz hakimiyeti Fransiz Ihtilali ile dogan ideolojilerin Misir a gelmesine neden oldu Kadinlarin feminist bilincle tanismasi Misirli kadinlarin Fransiz subaylar ile evlenmesi ve Fransiz ordusundaki kadinlari taklit etmesiyle gerceklesti Bununla birlikte Misir a gelen bu dusunceler herkesi memnun etmedi Ozelikle de muhafazakar kanat icin bu boyleydi Tarihci Abdurrahman Ceberti Fransiz isgalinin getirildigi yenilikleri zararli olarak nitelendirerek yenilikler kadinlarin yolsuzlastirdigini belirtti Misir da gerceklesen ic savas sonrasinda Arnavut general Kavalali Mehmet Ali Pasa 1805 yilinda Misir da otoriteyi kurdu ve Osmanli valisi olarak atandi Napolyon un Misir Seferi ile getirdigi yenilikci dusunceden etkilendi ve iktidara geldiginde bu dusuncelere bagli kalarak bir dizi modernizasyon reformu baslatti Reformlar arasinda Misir in sanayilesmesi ve egitimde modernlesme vardi Egitim genel olarak genc erkeklere verilmesine ragmen kadin egitiminde de ilerleme kaydedildi O zamanlar Misir da ust sinifin kizlari evde egitim alabiliyorlardi Yoksul kizlar ise Kur an okutulmasi ve yazilmasini ogreten Kuttablara gidiyorlardi 1832 de Kavalali Mehmet Ali Pasa kiz ve kadinlara ozel bir okul acti Okulun amaci iyi ebeler yetistirmekti Misir toplumunda kadinin konumunun daha da iyilesmesi Kavalali Mehmet Ali Pasa nin halefi Muhtesem Ismail olarak bilinen Ismail Pasa nin doneminde gerceklesti Ismail Pasa nin ucuncu esi Jashem Afet Hanim 1873 te kiz cocuklarina bircok konuda egtim veren Suyliyya Kiz Okulu nu acti Ancak kadin egitimi kisitlayici kalmistir Abdul Kadar a gore acilan okullarla amac cocuklara iyi bir anne ve kocalarina iyi esler hazirlamakti Ismail Pasa tarafindan yapilan toplumsal ve ekonomik reformlar ve diger alanlarda iyilestirmelere ragmen Misir Hidivligi Avrupa guclerinden yuklu miktarda borc almisti ve bu borclari odeyemiyordu Ekonomik borclar ve Suveys Kanali nin acilmasi ile Ingiltere Misir hukumetinin kontrolunu ele gecirdi Kavalali Mehmet Ali reformlari ve Ingiltere nin varligi geleneksel duzenin cokmesine neden olmus ve Misir Hidivligi nde dogan milliyetciligin batili ozelliklerin tasimasina neden olmustu Bununla birlikte Misirli milliyetciler kimliklerini sorgulamaya baslamis ve reform cagrisi yapmisti Kadinlarin konumunun iyilestirilmesi bu reformun bir parcasiydi On dokuzuncu yuzyilin sonundan bu yana Misirli Milliyetciler kadinlarin konumunu iyilestirmeksizin devletin iyilestirilmesinin mumkun olmadigini iddia etti Saad Zaglul ve Vafd Partisi Misir milliyetciligine onculuk etti Vafd Partisi Misir daki ilk organize partiydi Yasama Meclisinde Saad Zaglul ve Vafd Partisi cogunlugu ele gecirse de Ingilizler milliyetci bir partinin mecliste cogunluk olmasini kabul etmedi ve 8 Mart 1919 da Saad Zaglul u ve bazi parti uyelerini Malta ya surgun etti Temsilcilerini surgune yollayan Ingilizlere karsi halk protesto gosterilerine basladi Bu protestolar ulkenin ilk modern devrimine neden olacakti 1919 Devrimi Protestolara Misir toplumunun tum siniflari katildi Gosterilere ilk kez katilan kadinlar gosteriye katilimi yogundu Aslinda kadinlarin siyasete katilimi milliyetci partinin yuruttugu bagimsizlik hareketine kadinlari tesvik etmesiyle baslamisti Kahire deki kadinlar sokaklarda bagimsizlik ve yabanci isgali sona erdirmek icin sloganlar atiyor grev ve gosteriler duzenliyor Ingiliz mallarinin boykot ediyor ve Misir da Ingilizlerin eylemlerini protesto etmek icin dilekce yaziyorlardi Kadinlarin bu giriskenligi Misir feminizmin ortaya cikmasina yol actigina inaniliyor Misir Feminist BirligiFeminist hareketin ilk safhasi 1923 1939 arasinda gerceklestigi dusunulmektedir EFU Vafd Partisi nin kadin komitesinin eski lideri Huda Saravi tarafindan kuruldu Saravi Roma daki uluslararasi bir Feminist Konferansa katilimini sagladi ve Roma dan ayrilirken Nabawiyya Musa ve Ceza Nabarwi ile birlikte pecesini denize atarak muhafazakar kesimin ofkesine neden oldu Saravi seckin bir pasanin esi oldugu icin yaptigi hareket skandala neden oldu Bununla birlikte Saravi diger kadinlarin pecelerini atmalarina ilham vermeyi basardi egitim sosyal refah ve Misirli erkeklerle kadinlar arasinda esitlik saglamayi amaclayan hukuktaki degisikliklerle ilgilendi Bunun yani sira devletin halkina karsi sorumluluklarini ihmal etmesinden kaynaklan yoksulluk fahiselik cehalet ve zayif saglik kosullari gibi Misir in toplumsal sorunlarini inceliyordu devletin milletin ahlakini ve refahini korumakla gorevli olduguna inaniyordu ust zumreye hitap ediyordu Birligin cikardigi L Misirien feminist dergisi ust sinifin uyelerinin konustugu Fransizca yayinlaniyordu Dergide tartisilan konular Misirli kadinlarin durumu ve Mustafa Kemal Ataturk un gerceklestirdigi kadin devrimleriydi 1924 Anayasasi kadinlarin kizlar icin evlilik yasini on altiya yukseltmek gibi kadinin konumunda bazi degisiklikler yapmis olsa da bircok konuda kadinlar hala bircok haktan mahrum kaldi 1935 yilinda Hoda Shaarawi Kahire Amerikan Universitesi nde kadin statusunde ders verdi ve cok esliligin kaldirilmasi cagrisinda bulundu Konusmasini El Ezher Universitesi nden iki seyh in protestosu ile karsilasti Bununla birlikte Kumari Jayawordena ya gore izleyiciler degisen egitimli gorusun sembolu olan Shaarawi ile yan yana duruyorlardi Konusmasi onde gelen gazetede basildi ve bu nedenle konusma Arap ulkelerinde cosku ile karsilandi Ancak Feminizm bolunmus durumdaydi Bir kismi sinifsal acidan degerlendirirken zengin zumre daha farkli yorumluyordu Bu durum tam temsiliyeti saglayamadi ve hareketin yavaslamasina neden oldu II Dunya Savasi ndan sonra Misir feminizmiII Dunya Savasi nin sona ermesinin ardindan Kral Faruk un yonetimindeki Misir da yolsuzlugun yogun bir sekilde artmasi ile buyuyen muhalefetle birlikte kadin hareketi de buyudu Bazi yazarlara gore feminizm II Dunya Savasi ndan sonraki donemde dususe gecti Ancak bazi yazarlara gore bu durum tam tersiydi Cunku feminist hareketlerin ideolojik ve taktik bolunmelerinden kurtuldugu bir donemdi Misir kadin hareketi artik daha da radikallesmeye baslamisti Ogrenci ve emek hareketlerinin yukselisinden etkilenen Misirli genc nesillerin sesleri duyulmaya baslandi Ayrica Misir daki ilk feminist orgut olan nin dusunceleri mevcut duruma uyarlanmasi gerektigi dusunuluyordu Gerekli ve onemli olmasina ragmen kadinlarin saglik imkanlarindan yaralanmasi artik yeterli gorunmuyordu Feministler esit haklardan artik kadinlarin erkekler gibi egitime erisimi ulasmasini kast etmiyor daha fazlasini kast ediyorlardi 1942 de Misir Feminist Partisi kuruldu Parti Fatma Neamat Rashed basta olmak uzere bircok kadin onderi vasitasiyla egitim istihdam siyasi temsil ve haklar konusunda kadinlar ile erkekler arasinda tam esitlik cagrisinda bulundu Ayrica calisan kadinlara izinli hakki da talep edildi Bint El Nil 1948 de kurulan bir baska feminist orguttur Orgutun birinci amaci kadinlar icin tum siyasi haklari elde etmekti Ayni zamanda yoksullara saglik hizmetine kavusturmak okuma yazma oranini yukseltme annelerin haklari ve cocuk bakimini iyilestirmeyi amacladi 1950 lerden 1970 lerin baslarina kadarHareketin lideri Doria Shafik ti Kendisi acikca devlete karsi meydan okuyan liberal dusunceli bir feministi 1952 Misir Devrimi nden bir yil once 1951 de Doria Shafik ve 1500 kadin kadinlarin parlamentoda tam siyasi hakki almasi Kisisel Durum Yasasi reformu ve kadinlarin esit ucret almasini istendi 1952 de ordu Misir da iktidari ele gecirdi ve monarsiyi kaldirdi Iktidardaki Devrim Konseyi tum siyasi partileri ve dernekleri dagitildigini ilan eden bir bildiri yayinladi Sonuc olarak tum bagimsiz kadin hareketleri yasaklandi Rejimin siyasi partileri kadin orgutlerinin yerini aldi Bu donemde feminist hareket hayir derneklerine donustu Cemal Abdunnasir iktidari devraldiktan sonra 1954 yilinda yeni bir anayasa hazirlamak icin anayasa komitesini kurdu Ancak bu komitede kadin bulunmuyordu Safik ve bir grup kadin bu durumu protesto etmek icin on gunluk aclik grevine girdi Ancak Cemal Abdunnasir ile kadinlar cok sayida hak kazandi Egitim ve calisma alanlarinda haklar elde eden kadinlar 1956 Anayasasi ile ilk kez secme ve secme hakkini kazanarak kanun onunde erkeklerle esit duruma geldi Buna ragmen Shafik Cemal Abdunnasir la dogrudan carpismaya cekinmedi 1957 de Misir topraklarinin bir kisminin Israil Kuvvetlerince isgal edilmesi uzerine aclik grevi duzenledi Yaptigi aciklamada Cemal Abdunnasir in dikta egemenligi ulkeyi iflasa ve kaosa suruklenmesine karsi bu eylemi gerceklestirdigini belirtti 1970 lerin basindan bu yanaNasir rejiminin cokusu Misir daki feminist hareketin baska bir doneme girmesine neden oldu 1972 de Nawal El Saadawi nin Kadin ve Cins adli kitabi yayinlanmasi hareketin yeniden ortaya cikmasi ve radikallesmesinin simgesiydi Kitap kadinlarin zulmunu hakli kilmak icin dini kullanan sosyal uygulamalari elestiriyordu Kitap ozellikle devletin icinde yukselen dini koktendinci gruplar tarafindan elestirildi Bununla birlikte 1980 lerde dini koktendincilige karsi yeni feminist gruplar kuruldu Yeni Kadin Grubu Kahire de kuruldu Grubun amaci Misir tarihindeki kadin mucadelesini irdeleyerek yeni bir mucadele programi belirlemeyi ilk amac olarak belirledi 1985 yilinda kurulan Kadin ve Aile Haklarinin Koruma Komitesi kurulan bir diger organizasyondur 21 yuzyilBugun Misir da bircok farkli feminist grup var Bazi hareketler devletle bir sekilde baglanti kuruyor Yeni Kadin Arastirma Merkezi ve Kara Kulubu Dernegi gibi bircok bagimsiz feminist dernekleri de bulunmaktadir Kuruluslarin farkli hedefleri olmasina ragmen hepsi de okur yazarligin artirilmasi demokrasinin guclendirilmesi insan haklarini iyilestirilmesi kadinlarin siyasi yasama katilimin arttirilmasi ve kadin sagligini gelistirilmesi gibi konularda ortak amaclari vardir Son yillarda Misir da Islamci feminizm populerlik kazandi Islami feminizm Islami bir paradigmada ile ifade edilen feminist bir dusuncedir Islami feminizm cinsiyetleri kabiliyet acisindan degil toplumdaki ozellikler olarak gorur Bu inanclarin takipcileri dinlerinin esitlik cercevesi olusturduguna ve var olan yasalari degistirmeye cagirmak yerine Islamci kokenlilere otantik Islam a dondukleri icin hem kadinlar hem de erkekler potansiyellerini tam olarak basarabileceklerini soyluyor Feminizm 2000 yilindan bu yana Misir da kadin haklarinin gelistirilmesinde oldukca aktif olan Ulusal Kadin Haklari Kurulunun kurulmasiyla haklar genisletildi Devlet kadinlarin bosanmalari gibi bircok konuda kadinlara haklar verdi Ayrica bakinizMisir da peceKaynakca 1986 Zed Books Ltd ISBN 0 86232 264 2