Şahruh Mirza (Farsça: شاهرخ میرزا Šāhrukh Mīrzā; 20 Ağustos 1377 - 13 Mart 1447), Timur İmparatorluğu üçüncü hükümdarı.
Şahruh Mirza شاهرخ میرزا | |
---|---|
(Timur Sultanı) | |
Hüküm süresi | 1409-1447 |
Taç giymesi | 1370, Belh |
Önce gelen | Halil Sultan |
Sonra gelen | Uluğ Bey |
Doğum | 20 Ağustos 1377 |
Ölüm | 13 Mart 1447 (70 yaşında) |
Eş(ler)i | Gevher Şad Begüm |
Çocuk(lar)ı | Uluğ Bey Sultan İbrahim |
Hanedan | Timurlu hanedanı |
Babası | Timur |
Annesi | |
Dini | Sünni İslam |
Annesi Karahitaylar'dan Tugay Terken Aga'dır. Daha çocukluk yıllarında çok okuyan bilimle, sanatla uğraşan akıllı bir mirza idi. Diğer mirzaların aksine gençlik yıllarında siyasi çekişmelerden uzak durdu ve ordu işlerine fazla karışmadı. Timur, Şahruh'u çok sevmesine rağmen ordu işlerine ilgisizliğinden dolayı Şahruh'u veliahtı ilan etmedi. Timur İmparatorluğunun Herat merkezli Horasan valiliğini yaptı. Timurla birlikte Anadolu seferine katıldı, Ankara Savaşı'nda ordunun sol cenah komutanlığını üstlendi. Timur, 1405 yılında Çin seferi sırasında öldü. Ölmeden önce tahtını torunu 'e bıraktı ve kararlarına uyulması konusunda yanında bulunanlara yemin ettirdi. Fakat iktidar kavgası Timur ölür ölmez alevlendi ve Timur'un oğulları ve torunları arasında imparatorluğa hakim olma mücadelesi başladı. Şahruh Herat'ta, Miranşah'ın oğulları Mirza Ömer ve Ebubekir Azerbaycan'da, Halil Sultan ise Semerkand'da 'i yenerek hakimiyetini ilan etti.
Azerbaycan'da bulunan Mirza Ömer ve Ebubekir kardeşler arasında başlayan geçimsizlik, ilerleyen zamanlarda yerini açık bir taht mücadelesine bıraktı. Mirza Ömer bu mücadelede başarı sağlayamayınca amcası Şahruh'a sığınmıştır. Fakat kısa bir zaman sonra ona karşı da ayaklanmış ve Murgab yöresinde amcasıyla yaptığı savaşı kaybetmiştir. Şahruh'un isteği üzerine tedavi edilmek üzere Herat'a gönderildiği sırada yolda ölmüştür. Kardeşinin ortadan kalkmasının ardından Azerbaycan'da hakimiyetini sağlamlaştıran Ebubekir'in karşısına bu sefer, zamanında Timur'un önünden kaçarak, önce Memlüklere daha sonra da Osmanlı Devletine sığınan Karakoyunlu Kara Yusuf çıkmıştır. 14 Ekim 1406 da Aras nehri kıyısında Kara Yusuf ile yaptığı savaşı kaybeden Ebubekir kaçmak zorunda kalmış ve Kara Yusuf'un Tebriz'i işgal etmesini önleyememiştir. Ebubekir kaybetmiş olduğu yerleri tekrar geri almak için girişmiş olduğu mücadelede başarı elde edememiş, 21 Nisan 1408'de Tebriz'in güneybatısındaki Serdrud'da yapılan ikinci savaşı kaybetmekle kalmamış, babası Miranşah da Türkmenler tarafından öldürülmüştür. Azerbaycanda hakimiyeti Kara Yusuf'a kaptıran Ebubekir, çareyi Kirmandaki İdigu Barlas'ın oğlu Sultan Üveys'in yanına gitmekte bulmuştur. Fakat orada da hakimiyeti ele geçirme faaliyetlerinden dolayı Sultan Üveys'in askerleriyle 1409 yılında yapmış olduğu savaşı kaybederek öldürülmüştür. Böylece Timur'un ölümünden 3 yıl gibi kısa bir sürede Azerbaycan ve Irak-ı Acem havalisi Timurlu mirzalarından boşaltılmış, Karakoyunlular boşalan bu bölgelerde hakimiyetlerini kuvvetlendirmiştir.
O dönemde Şahruh, Özbeklerin saldırısına uğrayan Harezmi 1413 yılında tekrar ele geçirdikten sonra oğlu Uluğ Bey'in Semerkand'dan göndermiş olduğu fillerle ordusunu takviye ederek Fars bölgesine sefer düzenlemiştir. 1414-1415 yılları arasında kardeşi Ömer Şeyh'in oğlu Mirza İskenderle mücadele ederek bu bölgeyi de kendine tâbi kılmış ve önünde Kara Yusuf'a karşı düzenleyeceği seferler için hiçbir engel kalmamıştır.
Kara Yusuf, Timurlu mirzalarını yenip Celayirli Sultan Ahmet'i 1410 yılında ortadan kaldırdıktan sonra tüm Azerbaycan havalisine hakim olunca Timur İmparatorluğunun batıdaki tehlikeli komşularından biri haline gelmiştir. Daha batıda ise Osmanlı İmparatorluğu, Çelebi Mehmet'in taht mücadelesinden galip ayrılarak fetret devrine son vermesi ve Anadoluda yapmış olduğu fetih harekâtlarıyla, Timur'a bağlı olan Anadolu beyliklerini ortadan kaldırmasıyla, Anadolu birliği büyük ölçüde tamamlanmıştır. Batıdaki bu gelişmeleri takip eden Şahruh, imparatorluğunun kaybedilen bu topraklarını yeniden ele geçirmek için yönünü batıya çevirmiştir.
I. Azerbaycan Seferi
Sefere çıkmadan önce diplomatik girişimlerde bulunarak rakiplerinin kendine boyun eğmelerini sağlamak isteyen Şahruh, yazdığı mektupla elçisini Kara Yusuf'a göndermiştir. Elçilik heyeti Kara Yusuf'tan; ele geçirdiği Kazvin ve Sultaniye şehirlerini boşaltmasını, öldürülen Miranşah'ın karısı ve kızını mallarıyla birlikte geri vermesini, adına hutbe okutup sikke kestirmesini talep etmiştir. Kendisinden talep edilen istekleri reddeden Kara Yusuf elçileri geri göndermiş ve elinde bulunan kaleleri tahkim ettirmeye başlamıştır. Yine bu sırada Akkoyunlu Kara Yülük Osman Bey'in Şahruh'a gönderdiği, fakat Kara Yusuf'un eline geçen daha sonra oğlu Kara İskenderle Osmanlılara gönderdiği bir mektubunda; tüm Anadolu beylerinin, Bizans ve Trabzon Rum İmparatorlarının, Gürcü meliklerinin, Luristan, Şirvan ve Gilan hakimlerinin Timurlu Hakan'ını bekledikleri yazıyordu.
Batıdan gelen bu haberlere Şahruh, sert bir cevap vermek için ülkesinin her yerine haber göndererek savaş hazırlıkları yapmalarını buyurmuştur. Mirza Uluğ Bey Semerkand'da bırakılmak suretiyle 15.000 kişilik kuvvet göndermesi istenmiş, Herat'ta ise daruga olarak Seyyid Ahmet Tarhan bırakılmıştır. Şahruh, ordusuyla 25 Ağustos 1420'de Herat'tan hareket ederek Magan gölüne gelmiştir. Burada ordusuna Harezm Valisi Emir Şah Melik katılmış ve Emir Hasan Sufi Tarhanla birlikte öncü birliklerin komutanı (karavul) tayin edilmiştir. 12 Eylülde ilerleyişine devam eden Şahruh, Nişabur üzerinden şeyh ve evliyaların türbelerini ziyaret ederek Rey'e varmıştır. Buradaki katılımlarla Timurlu ordusunun sayısı yaklaşık 90.000 bulmasına rağmen bizzat Timurlu tarihçilerin de ifadesine göre; herkes Türkmenlerle yapılacak savaşı düşünerek, alınacak sonuçtan pek de ümitli görünmüyorlardı. Çünkü Kara Yusuf, Timur'un hükümdarlık zamanında bile ele geçirilememiş azılı bir rakipti.
Öncü olarak gönderilmiş olan Emir Şah Melik, tedbirli davranmak için Kara Yusuf'a tekrar elçi göndererek barış yapmak istediğini, Sultaniye ve Kazvin'i Timurlulara bırakması halinde Suriye ve Anadolu topraklarının kendisine bırakılacağını ifade etmiştir. Fakat Kara Yusuf gelen elçiyi Tebrizde tutuklatarak, hazinesindeki bütün parayı askerlerine dağıtıp savaş için hazırlık yapmıştır. Öte yandan Kara Yusuf, Osmanlı Sultanı I. Mehmet'e yazdığı mektupta; Şahruh'un boğazlara kadar tüm Anadoluyu istila edip, Balkanlardan Deşt-i Kıpçak'a geçeceğini, Derbent geçidinden Azerbaycan'a dönme niyetinde olduğunu iddia ederek yaklaşan tehlike karşısında Osmanlıları harekete geçirmeye çalışmıştır.
Ordusuna savaş düzeni veren Şahruh, Kazvin'e Emir Yusuf Hoca komutasında birliklerini göndererek burayı ele geçirmiştir. Sultaniyede ise Kara Yusuf'un oğlu Mirza Cihanşah'ın sert bir direnişe hazırlandığı haberini almıştır. Fakat Tebriz tarafından Cihanşah'a gelen bir haberle tüm dengeler tamamen değişmiştir. Bu önemli haber ise, Kara Yusuf'un Tebriz yakınlarındaki Saidabad'da öldüğü ve yanında bulunan 50.000 kişilik Türkmen ordusunun dağıldığı haberidir. Durumun birdenbire değişmesiyle Cihanşah yanına aldığı kıymetli eşyalarla Şahruh'un huzuruna çıkmış ve bağlığını bildirmiştir.
Kara Yusuf'un öldüğünü, ordusunun dağıldığını ve Sultaniye'nin sahipsiz kaldığını öğrenen Şahruh, hızla bu şehir üzerine ilerlemiştir. Oğlu Mirza Tebriz üzerine, diğer oğlu Sultan İbrahim'i de Maraga üzerine gönderen Şahruh, 21 Kasım 1420 de Sultaniyeye girmiştir. Kalede bulunan yerli halka zarar verilmemesini emreden ve ordunun yağma yapmasını men eden Şahruh, kaleye vali tayin ettikten sonra, Miyane ve Erdebil üzerinden 14 Aralıkta Aras Nehrini geçerek Arran Karabağında kışlamıştır. Burada ülkesinin her yerine fetihnameler gönderen Şahruh, Horasan halkını elde ettiği galibiyetten dolayı bazı vergilerden muaf tutmuştur. Mirza Baysungur komutasındaki birlikler hiçbir zorlukla karşılaşmadan Tebriz'e kadar ilerlemiştir. Timurlu mirzası burada, daha önce Kara Yusuf'un Erzincan emiri Pir Ömer Bey tarafından tutsak alınıp Tebriz'de hapsedilen Kara Yülük Osman'ın oğlu Yakup Bey tarafından karşılanmıştır. Baysungur, Yakup Bey'e babasının yanına dönmesi için izin vermiş ve kendisi de bir süre sonra Karabağ'a doğru hareket etmiştir.
Kışı Karabağ'da geçiren Şahruh, çevre hükümdarlıklardan gelen elçileri kabul etmiştir. Buradan hem Memlüklü sultanı Muavyed Şeyhe, hem de Altın Orda hanı Uluğ Muhammed Han'a elçiler gönderilmiştir. Mısır'a gönderilen elçinin oraya vardığı sırada, sultan ölmüş ve yerini alan Seyfeddin Tatar, elçiyi iyi karşılayarak bir mektupla geri dönmesine izin vermiştir. Aynı şekilde Deşt-i Kıpçak'a gönderilen elçi de iyi karşılanarak, başkent Herat'a dönmüştür. Karabağ'daki kışlağından 24 Aralık 1421'de ayrılarak Tebriz'e hareket eden Şahruh, 1 Nisan 1422'de Kara Kömek'e gelerek ordugâh kurmuştur.
Gence yöresinde ayaklanan Kara Koyunlu oymaklarından Karamanlı oymağı beyi Yar Ahmet üzerine Baysungur komutasında birlikler sevkedilmiştir. Bunu haber alan Yar Ahmet, Baysungurla yaptığı savaşı kaybederek Gürcistan'a doğru kaçmaya çalışmış, fakat bunu başaramayarak Tavuş çayı üzerindeki İsferzen kalesine sığınmıştır. Baysungur kaleyi kuşatarak Yar Ahmet'i ele geçirmiş ve babasının huzuruna göndermiştir. Casuslar aracılığıyla Bayezid kalesinin erzak ve kıymetli eşyalarla dolu olduğu haberini alan Şahruh, kalede bulunan Mirza İsfend'in elçisiyle bildirdiği bağlılık isteğine güvenmeyerek, oğlu Mirza Muhammed Cuki'yi bu kaleyi fethetmekle görevlendirmiştir. Cuki zorlu bir kuşatmanın ardından kaleyi fethetmiş ve ganimetleri babası Şahruh'a göndermiştir. İlerleyişine devam eden Timurlu ordusunun ana kolu, Erciş üzerinden Ahlat'a varmış, ordunun bir kısmı da baş kaldıranların üzerine gönderilmiştir.
Mirza İsfend, Bayezid kalesindeki kuşatmadan kurulduktan sonra Muş'a kaçmış, Timurlu birliklerin kendisini ele geçirmek üzeri yaklaştıkları haberini alınca Diyarbakıra kardeşi Kara İskenderin yanına sığınmıştır. Şahruh havaların ısınmasıyla birlikte ordusunu dinlendirmek amacıyla Tebriz'e geri dönmeyi planlarken aldığı istihbarat sonucu, Kara Koyunlu mirzalarının Diyarbakır'dan hareketle Azerbaycan'a yöneldiklerini, Ahlat ve Adilcevaz'a yaklaştıklarını öğrenmiştir. Timurlu ordusunun uzakta olmamasına rağmen düşmanın böyle bir girişimde bulunmasını beklemeyen Şahruh, yanında bulunan beylerle toplantı yapmış ve onların görüşlerini dinlemek istemiştir. Toplantıda bulunan Kara Yülük Osman; Türkmenlerin ve Kara Yusuf yanlılarının tamamen yokedilmediği takdirde, ülkenin düzene girmeyeceğini ve ahalinin durumunun düzelmeyeceğini belirtmiştir. Bu sözler karşısında Şahruh, tek çıkar yolun savaş olduğuna karar vermiş ve ordusuyla 28 Temmuz'da Koruk Kurgan mevkiinde beklemeye başlamıştır. Türkmenlerin Ağrı ile Erzurum arasındaki Eleşkird ovası yakınlarındaki bir dere kenarında ağırlıklarını bırakıp savaş düzenine geçmesiyle 30 Temmuz 1422 yılında savaş başlamıştır. Kara Koyunlular cesurca mücadele etmelerine rağmen, Timurlu ordusunun sayıca üstün olması ve orduda bulunan fillerin sağladığı avantajlar nedeniyle galibiyet Şahruh'un olmuştur. Bu galibiyetten sonra Şahruh Azerbaycan hakimliğini oğulları ve büyük beylerine teklif etmişse de, Kara İskender'den çekindikleri için hiçbirisi bu teklifi kabul etmemiştir. Böyle bir seferin ardından ele geçirdiği yerleri başıboş bırakıp gitmek istemeyen Şahruh, son çare olarak Kara Yülük Osman'ın oğlu Ali Bey'i vasalı olarak daruga tayin edip Azerbaycan'da bırakmış ve Herat'a geri dönmüştür.
II. Azerbaycan Seferi
Şahruh'un batıya düzenlediği ilk seferi tamamlayıp merkezine geri dönmesinin ardından Tebriz, Kara Koyunlu Mirzası İsfend tarafından ele geçirilmiş, ardından Kerkük mevkiinden gelen Kara İskender şehri kardeşinin elinden almıştır. Bununla birlikte Azerbaycan'da yeniden Kara Koyunluların hâkimiyeti oluşmaya başlamıştır. Timurlu Hükümranı Şahruh'a boyun eğmiş olan Kara Koyunlu oymaklarının üzerine ordu sevkeden İskender, onları yenerek eline geçirdiği beyleri cezalandırmıştır. Ardından Sultaniye'ye ilerleyerek şehri ele geçirdiği gibi, Sultaniye, Zencan ve Kazvin hâkimi Emir Yusuf Hoca tutsak alınarak Kara Koyunlular'ın eski hakimiyet sahası oluşturulmuştur. 1427 yılında Timurluların vasalı olan Şirvanşahlara karşı sefere çıkarak Semahi'de büyük bir tahribatta bulunan Kara İskender, Şirvanşah Halilullah'ın kaçarak Şahruh'a sığınmasıyla, Derbent'e kadar olan bölgeyi yağlamalamış ve kendi kontrolü altına almıştır.
Daha güneyde ise Memlüklü orduları, Akkoyunlulara ait olan Urfa kalesini kuşatarak etrafı yağmalamış ve Kara Yülük Osman'ın oğlu Habil Bey tutsak alınmıştır.
Batıdan gelen bu olumsuz haberlerle birlikte Kara Yülük Osman'ın huzura çıkıp Şahruh'tan yardım talep etmesi üzerine; hem İskender'e hem de Memlüklülere haddini bildirmek için tekrar sefere çıkılması kararlaştırılmıştır. Savaş hazırlıkları yapmaları için tüm emir ve beylerine ulaklar gönderen Şahruh, öncü tayin ettiği Mirza Baysungur ve Alike Kükeltaş komutasındaki kuvvetleri yola çıkardıktan sonra, hazırlıklarını tamamlayıp 10 Nisan 1429 da Herat'tan ayrılmıştır.
Timurlu ordusu, Nişabur, Damgan ve üzerinden 8 Haziran 1429da Rey'e gelmiştir. Şahruh ordusunun selameti için yolu üzerinde bulunan şeyh ve evliyaların türbelerini ziyaret etmeyi ihmal etmemiştir. Rey'de ülkenin çeşitli yerlerinden gelen birliklerin de katılımının ardından hızlı bir ilerleyişle haziran ayı sonlarına doğru Sultaniye'ye varılmıştır. Şahruh ve ordusunun yaklaştığı haberini alan Kara Koyunlu savunucuları, kalabalık orduya karşı koyamayacakları için Sultaniye şehrini boşaltmışlardır. Sultaniye'ye girdikten sonra bayramı burada geçiren Timurlu Hakan'ı, savaş hazırlıklarını tamamladıktan sonra 2 Ağustos' ta Tebriz'e yönelmiştir.
Kara İskender de kardeşleri Cihan Şah ve Ebu Said ile beraber Kara Koyunlu ordusunu Urmiye gölünün batısındaki Salmas mevkiinde toplayarak, Timurlu ordusunu beklemeye başlamıştır. 17 Eylül 1429da yapılan savaş 3 gün sürmüş, İskender ve sol kanat'a kumanda eden Cihan Şah'ın cesurca savaşmalarına rağmen galibiyet Şahruh'un olmuştur.
Şahruh, oğlu Mirza Muhammed Cuki komutasındaki birlikleri Kara İskender'i yakalamak için yola çıkarmış, bu sürek avı Erzurum'a kadar devam etmişse de İskender ele geçirilememiştir. Şahruh da Salmas ovasından 7 Ekim 1429da hareketle, Nahcivan ve Alıncak üzerinden Karabağ'a kışlamak için çekilmiştir. Timurlu Hakan'ı kışlak yurdundayken huzuruna Kara Yusuf oğlu Ebu Said gelerek kardeşi Kara İskenderle aralarının açık olmasından dolayı bağlılık yemini etmiştir. Bu yemin Şahruh tarafından kabul görmüş ve kendisine Azerbaycan hakimliği verilmiştir.
Selmas ovasındaki zafer Timurlu ordusularına Anadolu ve Suriyenin kapılarını açmıştır. Şahruh'un Karabağ'da bulunduğu sırada Şam, Mısır ve Venedik'ten hediyelerle elçiler gelerek kazanılan zaferi tebrik etmişlerdir. Çünkü bu hadise o dönemde batıda bulunan kudretli devletleri yeniden endişe içerisine sokmuştur. Üstelik o sırada Selanik yüzünden Osmanlılarla anlaşmazlık yaşayan Venedikliler, Osmanlıları iki ateş arasında bırakmak için Şahruh'dan Anadolu'yu istila etmesini talep etmişlerdir. Fakat Şahruh bu teklifi kabul etmeyerek elçileri geri göndermiş ve Azerbaycan'da ordusunun bir bölümünü bırakarak Herat'a geri dönme kararı almıştır. Onun Horasan'a dönme niyetinde olduğunun öğrenilmesiyle hem Osmanlı Devleti, hem de Memlüklü Sultanlığı rahat bir nefes almış ve oluşan gerginlik ortamı sona ermiştir.
Kışın sona ermesiyle, Azerbaycan'da düzeni sağlamak ve Kara Koyunlu ulusunun gücünü bu topraklarda zayıflatmak için Şahruh; 10.000 çadırdan fazla Türkmen'in, Horasan'a göçürülmesini buyurmuştur. Timurlu Hakan'ı hazırlıklarını tamamladıktan sonra 5 Mayıs 1430da Karabağ'dan ayrılmış ve 26 Eylül 1430 tarihinde başkent Herat'a varmıştır.
III. Azerbaycan Seferi
Şahruh tarafından bağlılığı kabul edilen Kara Koyunlu Ebu Said'in Azerbaycan hakimliği kısa bir süre devam etmiştir. 1432 yılında batıdan gelen haberlere göre; Kara İskender kardeşi Ebu Said'i Erdebil tarafında yapılan bir savaşta öldürmüş ve bölgeye hakim olarak halka zulmettiği öğrenilmiştir.
Yörede hakimiyeti tekrar ele alan Kara İskender, oğlu Mirza Yar Ali'yi Van gölü civarını idare etmekle görevlendirmiştir. Yar Alinin halktan çok ağır vergiler alması bölgede memnuniyetsizlik yaratmıştır. Halkın Kara İskender'e şikayette bulunması üzerine İskender'in huzuruna çağrılan Yar Ali, babasından çekindiği için Şirvanşah Halilullah'ın yanına kaçmıştır. Halilullah, kendisine sığınan mirzayı babasının isteyeceğini tahmin ediyor ve ona teslim etmezse İskender'in başına bela olacağını biliyordu. Bundan dolayı Halilullah, Yar Ali'nin tutuklanarak Şahruh'a gönderilmesine karar vermiştir. Herat sarayın gelen mirza, burada iyi karşılanarak Çağatay örf ve adetlerine göre yaşamını sürdürmeye devam etmiştir. Fakat bir süre sonra Şahruh, mirzanın Horasan'a göçürülen Türkmenleri isyana teşvik etmesinden endişelenerek, oğlu Uluğ Bey'in yanına Semerkand'a gönderilmesini buyurmuştur.
Oğlunun Şirvanşah tarafından tutuklanarak Timurlulara gönderilmesine öfkelenen Kara İskender, hazırladığı orduyla Şirvan'a saldırarak birçok yeri yağmalamıştır. Şirvanşah Halilullah ise İskender'e karşı koyamayarak Mahmudabad'a firar etmiştir. Burada efendisi Şahruh'a ve Kara Koyunlular'ın diğer rakibi Ak Koyunlu Kara Yülük Osman'a elçi gönderen Halilullah, her ikisinden de ülkesini geri alabilmek için yardım talep etmiştir. Hazırladığı orduyla Erzurum'a ilerleyerek burayı ele geçiren Osman Bey, buranın yönetimini oğlu Şeyh Hasan'a vererek olan biteni Şahruh'a bildirmiştir.
Yaşanan bütün bu kargaşa ortamı Timurlu hükümdarını batıya yeni bir sefere çıkmaya mecbur etmiştir. Fakat yönetimi altında bulunan birçok bey ve emir, daha önce düzenlenen iki seferin bir fayda sağlamayışından dolayı yeni bir sefere çıkılmaması konusunda Şahruh'a karşı gelmişlerdir. Tüm muhalefetlere rağmen Timurlu hükümdarı aldığı karardan geri dönmeyerek beylerine sefer hazırlıklarına başlamaları için emir vermiştir. Herat'tan Emir Nizameddin Fermanşeyh vekâleten bırakılarak 5 Kasım 1434 yılında yola çıkan ordu, diğer iki seferde olduğu gibi yolları üzerindeki şeyh ve evliyaların türbeleri ziyaret edilerek 1435 yılı Şubat ayı ortalarında Rey'e varılmıştır.
Şahruh burada huzuruna gelen emirlerini kabul etmiş ve Van'da bulunan metbuu Cihanşah'ın çağrılmasını buyurmuştur. Huzura kabul edilen Cihanşah, yanına Şahruh'a itaat etmiş olan bazı Kara Koyunlu beyleri de verilmek suretiyle Kara İskender'in elinde bulunan bölgeleri fethetmekle görevlendirilmiştir. İskender'i ele geçirme görevi ise Mirza Muhammed Cuki ve Şirvanşah Halilullah'a verilmiştir. 60.000 kişiyle yola çıkan Cuki, İskender'in Tebriz'den ayrılarak Alıncak kalesine geldiği haberini babasına ileterek yoluna devam etmiştir. Şahruh Tebriz'i tekrar ele geçirmiş ve oğluna takibe devam edilmesi emrini vermiştir.
Sığındığı kalede üzerine gelen Timurlu ordusuna karşı koyacak kadar güçlü olmadığını anlayan İskender, haremini burada bırakarak Anadolu içlerine doğru kaçmıştır. Bunun öğrenilmesi üzerine Şahruh, Kara Yülük Osman'a haber göndererek İskender'in yolunu kesip firarına engel olmasını buyurmuştur. Beyinin verdiği emre uyan Osman Bey, topladığı yaklaşık 20.000 kişilik orduyla Erzurum'da İskender'in yolunu kesmek istemiştir. 1435 yılı Eylül ayı başlarında yapılan savaşta Kara Koyunlu ordusu ağır darbe almasına rağmen savaş kazanılmış ve Akkoyunlu Kara Yülük Osman Bey savaş alanında ölmüştür.
Akkoyunluların savaşı kaybetmesiyle Erzurum Kara İskender'in eline geçmiştir. Fakat bu galibiyet Mirza Muhammed Cuki'nin yaklaşmasıyla sona ermiş ve İskender, daha önce babası Kara Yusuf gibi yaparak Osmanlılara sığınmak üzere Tokat'a doğru kaçışını sürdürmüştür. Savaşın yapıldığı yere gelerek ölüleri gören Cuki, Akkoyunluların kaybetmesine hiddetlenerek civarda bulunan Türkmenlerin üzerine yürümüş ve onları cezalandırmıştır. Daha sonra da İskender'i takibe devam ederek Aksaray'a kadar ilerlemiştir.
Bu sırada Azerbaycan'da tekrar hakimiyetini pekiştirerek kışlamak üzere Karabağ'a geçilen Şahruh, Anadolu'da bulunan oğluna geri dönmesini buyurmuş ve Osmanlı padişahı II. Murat'a elçi göndermiştir. Edirne'ye giden elçiler "İskender'in fitne, fesat işler yaptığını, şimdi ise kaçarak buraya geldiğini, sığınma talebinin reddedilerek tutuklanıp Timurlu Hakan'ı Şahruh'a teslim edilmesi" talebinde bulunmuşlardır. Ayrıca Şahruh, Anadoluda bulunan diğer beyliklere de yazı göndererek, İskender'i yurtlarına almamaları konusunda uyarmıştır.
Alıncak kalesi ise Şahruh tarafından kuşatmasına rağmen Türkmenlerin sert direnişleri sonucu ele geçirilememiştir. Kuşatma devam ederken Cihanşah, İskender'in ve kendi oğullarının kaldığı Kabban kalesini fethetmek için Şahruh'tan izin istemiştir. Ayrıca bu kalede Kara İskender'in önde gelen beyleri, veziri ve hanımı bulunmaktaydı. Yanına aldığı birliklerle kaleyi kuşatan Cihanşah, kalede bulunanların Timurlu ordusuyla başa çıkamayacaklarını anlayıp teslim olmaya karar vermeleri üzerine Emir Çakmak, kale beyleriyle görüşmek için gönderilmiştir. Çakmak, teslim olmaları halinde her birinin mal ve can güvenliğinin sağlanacağı konusunda teminat vermesi üzerine kale, Cihanşah'a sulh yoluyla teslim olmuştur.
Alıncak kalesinde ise durum; kuşatmanın uzun süresinden dolayı Türkmenleri zor durumda bırakmaya başlamıştır. Bu duruma fazla dayanılamayacağını anlayan ve Kabban kalesinin düştüğünü haber alan Kara İskender'in hanımı Şahım, teslim olma şartlarının konuşulması için Timurlu hanımlarından birinin kaleye gelmesini istemiştir. Bunun üzerine Emir Çakmak'ın hanımı Fatma Biki kaleye giderek, kalede bulunanların teslim olmalarını sağlamıştır. Daha sonra Şahım, Şahruh tarafından Kara Koyunlu Cihanşah ile evlendirilmiş, Kara İskender'in diğer hanımları ise Timurlu beylerine nikâhlanarak hediye edilmiştir.
Kara İskender'in ele geçirilememiş olması ve doğudan gelen haberlere göre Harezm'in Şeybani hanı tarafından istila edilmesiyle Şahruh, batıda durmanın artık bir fayda sağlamayacağını anlamış ve Herat'a dönme kararı almıştır. Azerbaycan hakimliğini "al tamamı yarlık" ile Kara Koyunlu Cihanşah'a bırakmış, ona "adil olmasını, memleketin imar faaliyetlerinde gayretli olmasını, halkına ve ibadet edenlere saygılı davranması" konusunda nasihatlerde bulunmuştur. 2 Mayıs 1436 yılında kışlak Karabağ'dan hareket eden Timurlu ordusu, Ucan yolu üzerinden Aras nehrini geçmiş ve 14 Ekim 1436 yılında başkent'e dönmüştür.
Batıya düzenlemiş olduğu 3 seferden de kalıcı bir sonuç alamayan Timurlu Hakan'ı, batıya olan ilgisini kaybederek yönünü karmaşa ve istila altında bulunan Harezm'e yönelmiştir. Irak-ı Acem, Azerbaycan ve Doğu Anadoluda Kara Koyunluların varlığı, Şahruh'un dönemin güçlü iki devleti olan Osmanlı ve Memlüklü Devletine karşı doğrudan doğruya baskıda bulunmasını engellemiştir.
40 yıl Timurlu tahtında oturan Sultan Şahruh'un son yıllarda ülke, büyük çoğunlukla emniyete kavuşmuştur. Ülkesini babası Emir Timur'un sahip olduğu otoriter yapıya tekrar kavuşararak gücünü diğer ülkelere kabul ettirmiştir. Hükümranlığı döneminde fetih hareketleriyle birlikte sistemin oturtulması üzerine de çalışan Şahruh döneminde medeniyet, bilim ve sanat büyük bir gelişme göstermiştir. Bu gelişmeler oğlu Uluğ Bey döneminde devam etmiş ve Ali Kuşçu gibi bilim insanları Timur Devleti'nde yetişmiştir. 1447 yılında başkent Herat'ta vefat eden Sultan Şahruh'tan sonra Timur Devleti'nin tahtına oğlu Uluğ Bey geçmiştir.
Kaynakça
- ^ TDV İslam Ansiklopedisi, cilt: 38, sayfa: 293
- ^ "Timur'un Ölümünden Sonra Doğu Anadolu, Azerbaycan ve Irak-ı Acem'de Hakimiyet Mücadeleleri", İsmail Aka, Türk Kültürü Araştırmaları, yıl XXII1-2 (1984), s.49-66
- ^ "Kara Koyunlular", Faruk Sümer, s.72-74
- ^ "Razvatu's-Safa", Abbas Pervin, Tahran 1339, s. 563
- ^ "Güney İran'da Hakimiyet Mücadeleleri ", İsmail Aka, s.14-15
- ^ "Kitabü's Sülûk", Said Aşure, Kahire 1972, s.300
- ^ "Menseâtü's-Selâtin", Feridun Bey, İstanbul 1857, s.150
- ^ "Matla' Sa'deyn",Muhammed Şefi, Lahor 1933,s.401
- ^ "Menseâtü's-Selâtin", Feridun Bey, İstanbul 1857, s.152
- ^ "Matla' Sa'deyn",Muhammed Şefi, Lahor 1933,s.406
- ^ "Kara Koyunlular", Faruk Sümer, s.116
- ^ "Esnâd û Mukâtebât& Tarihî-yî İran ez Timur ta Şah İsmail", Tahran 1341, s.208-214
- ^ "Matla' Sa'deyn",Muhammed Şefi, Lahor 1933,s.412
- ^ "Matla' Sa'deyn",Muhammed Şefi, Lahor 1933,s.436-467
- ^ "Matla' Sa'deyn", Muhammed Şefi, Lahor 1933,s.438-441
- ^ "Matla' Sa'deyn",Muhammed Şefi, Lahor 1933,s.447-449
- ^ "Kara Koyunlular", Faruk Sümer, s.120-123-147
- ^ "Kara Koyunlular", Faruk Sümer, s.127
- ^ "Kitâb-ı Diyarbekriyye",yay. Necati Lugal- Faruk Sümer, Ankara 1962, I, s.105-107
- ^ "Matla' Sa'deyn",Muhammed Şefi, Lahor 1933,s.601
- ^ "Matla' Sa'deyn",Muhammed Şefi, Lahor 1933,s.602-606
- ^ "Kara Koyunlular", Faruk Sümer, s.129
- ^ "Matla' Sa'deyn",Muhammed Şefi, Lahor 1933,s.621-622
- ^ "Matla' Sa'deyn",Muhammed Şefi, Lahor 1933,s.624
- ^ "Matla' Sa'deyn",Muhammed Şefi, Lahor 1933,s.640
- ^ "Kara Koyunlular", Faruk Sümer, s.132
- ^ "Kitâb-ı Diyarbekriyye",yay. Necati Lugal- Faruk Sümer, Ankara 1962, I, s.107
- ^ "Matla' Sa'deyn", Muhammed Şefi, Lahor 1933, s. 673
- ^ "Matla' Sa'deyn",Muhammed Şefi, Lahor 1933,s.687-697
- ^ "Matla' Sa'deyn",Muhammed Şefi, Lahor 1933,s.690
Şahruh Doğumu: 30 Ağustos 1377 Ölümü: 12 Mart 1447 | ||
Resmî unvanlar | ||
---|---|---|
Önce gelen Halil Sultan | (Timur Sultanı) 1409-1447 | Sonra gelen Uluğ Bey |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Sahruh Mirza Farsca شاهرخ میرزا Sahrukh Mirza 20 Agustos 1377 13 Mart 1447 Timur Imparatorlugu ucuncu hukumdari Sahruh Mirza شاهرخ میرزا Timur SultaniHukum suresi1409 1447Tac giymesi1370 BelhOnce gelenHalil SultanSonra gelenUlug BeyDogum20 Agustos 1377Olum13 Mart 1447 70 yasinda Es ler iGevher Sad BegumCocuk lar iUlug Bey Sultan IbrahimHanedanTimurlu hanedaniBabasiTimurAnnesiDiniSunni Islam Annesi Karahitaylar dan Tugay Terken Aga dir Daha cocukluk yillarinda cok okuyan bilimle sanatla ugrasan akilli bir mirza idi Diger mirzalarin aksine genclik yillarinda siyasi cekismelerden uzak durdu ve ordu islerine fazla karismadi Timur Sahruh u cok sevmesine ragmen ordu islerine ilgisizliginden dolayi Sahruh u veliahti ilan etmedi Timur Imparatorlugunun Herat merkezli Horasan valiligini yapti Timurla birlikte Anadolu seferine katildi Ankara Savasi nda ordunun sol cenah komutanligini ustlendi Timur 1405 yilinda Cin seferi sirasinda oldu Olmeden once tahtini torunu e birakti ve kararlarina uyulmasi konusunda yaninda bulunanlara yemin ettirdi Fakat iktidar kavgasi Timur olur olmez alevlendi ve Timur un ogullari ve torunlari arasinda imparatorluga hakim olma mucadelesi basladi Sahruh Herat ta Miransah in ogullari Mirza Omer ve Ebubekir Azerbaycan da Halil Sultan ise Semerkand da i yenerek hakimiyetini ilan etti Azerbaycan da bulunan Mirza Omer ve Ebubekir kardesler arasinda baslayan gecimsizlik ilerleyen zamanlarda yerini acik bir taht mucadelesine birakti Mirza Omer bu mucadelede basari saglayamayinca amcasi Sahruh a siginmistir Fakat kisa bir zaman sonra ona karsi da ayaklanmis ve Murgab yoresinde amcasiyla yaptigi savasi kaybetmistir Sahruh un istegi uzerine tedavi edilmek uzere Herat a gonderildigi sirada yolda olmustur Kardesinin ortadan kalkmasinin ardindan Azerbaycan da hakimiyetini saglamlastiran Ebubekir in karsisina bu sefer zamaninda Timur un onunden kacarak once Memluklere daha sonra da Osmanli Devletine siginan Karakoyunlu Kara Yusuf cikmistir 14 Ekim 1406 da Aras nehri kiyisinda Kara Yusuf ile yaptigi savasi kaybeden Ebubekir kacmak zorunda kalmis ve Kara Yusuf un Tebriz i isgal etmesini onleyememistir Ebubekir kaybetmis oldugu yerleri tekrar geri almak icin girismis oldugu mucadelede basari elde edememis 21 Nisan 1408 de Tebriz in guneybatisindaki Serdrud da yapilan ikinci savasi kaybetmekle kalmamis babasi Miransah da Turkmenler tarafindan oldurulmustur Azerbaycanda hakimiyeti Kara Yusuf a kaptiran Ebubekir careyi Kirmandaki Idigu Barlas in oglu Sultan Uveys in yanina gitmekte bulmustur Fakat orada da hakimiyeti ele gecirme faaliyetlerinden dolayi Sultan Uveys in askerleriyle 1409 yilinda yapmis oldugu savasi kaybederek oldurulmustur Boylece Timur un olumunden 3 yil gibi kisa bir surede Azerbaycan ve Irak i Acem havalisi Timurlu mirzalarindan bosaltilmis Karakoyunlular bosalan bu bolgelerde hakimiyetlerini kuvvetlendirmistir O donemde Sahruh Ozbeklerin saldirisina ugrayan Harezmi 1413 yilinda tekrar ele gecirdikten sonra oglu Ulug Bey in Semerkand dan gondermis oldugu fillerle ordusunu takviye ederek Fars bolgesine sefer duzenlemistir 1414 1415 yillari arasinda kardesi Omer Seyh in oglu Mirza Iskenderle mucadele ederek bu bolgeyi de kendine tabi kilmis ve onunde Kara Yusuf a karsi duzenleyecegi seferler icin hicbir engel kalmamistir Kara Yusuf Timurlu mirzalarini yenip Celayirli Sultan Ahmet i 1410 yilinda ortadan kaldirdiktan sonra tum Azerbaycan havalisine hakim olunca Timur Imparatorlugunun batidaki tehlikeli komsularindan biri haline gelmistir Daha batida ise Osmanli Imparatorlugu Celebi Mehmet in taht mucadelesinden galip ayrilarak fetret devrine son vermesi ve Anadoluda yapmis oldugu fetih harekatlariyla Timur a bagli olan Anadolu beyliklerini ortadan kaldirmasiyla Anadolu birligi buyuk olcude tamamlanmistir Batidaki bu gelismeleri takip eden Sahruh imparatorlugunun kaybedilen bu topraklarini yeniden ele gecirmek icin yonunu batiya cevirmistir I Azerbaycan SeferiSefere cikmadan once diplomatik girisimlerde bulunarak rakiplerinin kendine boyun egmelerini saglamak isteyen Sahruh yazdigi mektupla elcisini Kara Yusuf a gondermistir Elcilik heyeti Kara Yusuf tan ele gecirdigi Kazvin ve Sultaniye sehirlerini bosaltmasini oldurulen Miransah in karisi ve kizini mallariyla birlikte geri vermesini adina hutbe okutup sikke kestirmesini talep etmistir Kendisinden talep edilen istekleri reddeden Kara Yusuf elcileri geri gondermis ve elinde bulunan kaleleri tahkim ettirmeye baslamistir Yine bu sirada Akkoyunlu Kara Yuluk Osman Bey in Sahruh a gonderdigi fakat Kara Yusuf un eline gecen daha sonra oglu Kara Iskenderle Osmanlilara gonderdigi bir mektubunda tum Anadolu beylerinin Bizans ve Trabzon Rum Imparatorlarinin Gurcu meliklerinin Luristan Sirvan ve Gilan hakimlerinin Timurlu Hakan ini bekledikleri yaziyordu Batidan gelen bu haberlere Sahruh sert bir cevap vermek icin ulkesinin her yerine haber gondererek savas hazirliklari yapmalarini buyurmustur Mirza Ulug Bey Semerkand da birakilmak suretiyle 15 000 kisilik kuvvet gondermesi istenmis Herat ta ise daruga olarak Seyyid Ahmet Tarhan birakilmistir Sahruh ordusuyla 25 Agustos 1420 de Herat tan hareket ederek Magan golune gelmistir Burada ordusuna Harezm Valisi Emir Sah Melik katilmis ve Emir Hasan Sufi Tarhanla birlikte oncu birliklerin komutani karavul tayin edilmistir 12 Eylulde ilerleyisine devam eden Sahruh Nisabur uzerinden seyh ve evliyalarin turbelerini ziyaret ederek Rey e varmistir Buradaki katilimlarla Timurlu ordusunun sayisi yaklasik 90 000 bulmasina ragmen bizzat Timurlu tarihcilerin de ifadesine gore herkes Turkmenlerle yapilacak savasi dusunerek alinacak sonuctan pek de umitli gorunmuyorlardi Cunku Kara Yusuf Timur un hukumdarlik zamaninda bile ele gecirilememis azili bir rakipti Oncu olarak gonderilmis olan Emir Sah Melik tedbirli davranmak icin Kara Yusuf a tekrar elci gondererek baris yapmak istedigini Sultaniye ve Kazvin i Timurlulara birakmasi halinde Suriye ve Anadolu topraklarinin kendisine birakilacagini ifade etmistir Fakat Kara Yusuf gelen elciyi Tebrizde tutuklatarak hazinesindeki butun parayi askerlerine dagitip savas icin hazirlik yapmistir Ote yandan Kara Yusuf Osmanli Sultani I Mehmet e yazdigi mektupta Sahruh un bogazlara kadar tum Anadoluyu istila edip Balkanlardan Dest i Kipcak a gececegini Derbent gecidinden Azerbaycan a donme niyetinde oldugunu iddia ederek yaklasan tehlike karsisinda Osmanlilari harekete gecirmeye calismistir Ordusuna savas duzeni veren Sahruh Kazvin e Emir Yusuf Hoca komutasinda birliklerini gondererek burayi ele gecirmistir Sultaniyede ise Kara Yusuf un oglu Mirza Cihansah in sert bir direnise hazirlandigi haberini almistir Fakat Tebriz tarafindan Cihansah a gelen bir haberle tum dengeler tamamen degismistir Bu onemli haber ise Kara Yusuf un Tebriz yakinlarindaki Saidabad da oldugu ve yaninda bulunan 50 000 kisilik Turkmen ordusunun dagildigi haberidir Durumun birdenbire degismesiyle Cihansah yanina aldigi kiymetli esyalarla Sahruh un huzuruna cikmis ve bagligini bildirmistir Kara Yusuf un oldugunu ordusunun dagildigini ve Sultaniye nin sahipsiz kaldigini ogrenen Sahruh hizla bu sehir uzerine ilerlemistir Oglu Mirza Tebriz uzerine diger oglu Sultan Ibrahim i de Maraga uzerine gonderen Sahruh 21 Kasim 1420 de Sultaniyeye girmistir Kalede bulunan yerli halka zarar verilmemesini emreden ve ordunun yagma yapmasini men eden Sahruh kaleye vali tayin ettikten sonra Miyane ve Erdebil uzerinden 14 Aralikta Aras Nehrini gecerek Arran Karabaginda kislamistir Burada ulkesinin her yerine fetihnameler gonderen Sahruh Horasan halkini elde ettigi galibiyetten dolayi bazi vergilerden muaf tutmustur Mirza Baysungur komutasindaki birlikler hicbir zorlukla karsilasmadan Tebriz e kadar ilerlemistir Timurlu mirzasi burada daha once Kara Yusuf un Erzincan emiri Pir Omer Bey tarafindan tutsak alinip Tebriz de hapsedilen Kara Yuluk Osman in oglu Yakup Bey tarafindan karsilanmistir Baysungur Yakup Bey e babasinin yanina donmesi icin izin vermis ve kendisi de bir sure sonra Karabag a dogru hareket etmistir Kisi Karabag da geciren Sahruh cevre hukumdarliklardan gelen elcileri kabul etmistir Buradan hem Memluklu sultani Muavyed Seyhe hem de Altin Orda hani Ulug Muhammed Han a elciler gonderilmistir Misir a gonderilen elcinin oraya vardigi sirada sultan olmus ve yerini alan Seyfeddin Tatar elciyi iyi karsilayarak bir mektupla geri donmesine izin vermistir Ayni sekilde Dest i Kipcak a gonderilen elci de iyi karsilanarak baskent Herat a donmustur Karabag daki kislagindan 24 Aralik 1421 de ayrilarak Tebriz e hareket eden Sahruh 1 Nisan 1422 de Kara Komek e gelerek ordugah kurmustur Gence yoresinde ayaklanan Kara Koyunlu oymaklarindan Karamanli oymagi beyi Yar Ahmet uzerine Baysungur komutasinda birlikler sevkedilmistir Bunu haber alan Yar Ahmet Baysungurla yaptigi savasi kaybederek Gurcistan a dogru kacmaya calismis fakat bunu basaramayarak Tavus cayi uzerindeki Isferzen kalesine siginmistir Baysungur kaleyi kusatarak Yar Ahmet i ele gecirmis ve babasinin huzuruna gondermistir Casuslar araciligiyla Bayezid kalesinin erzak ve kiymetli esyalarla dolu oldugu haberini alan Sahruh kalede bulunan Mirza Isfend in elcisiyle bildirdigi baglilik istegine guvenmeyerek oglu Mirza Muhammed Cuki yi bu kaleyi fethetmekle gorevlendirmistir Cuki zorlu bir kusatmanin ardindan kaleyi fethetmis ve ganimetleri babasi Sahruh a gondermistir Ilerleyisine devam eden Timurlu ordusunun ana kolu Ercis uzerinden Ahlat a varmis ordunun bir kismi da bas kaldiranlarin uzerine gonderilmistir Mirza Isfend Bayezid kalesindeki kusatmadan kurulduktan sonra Mus a kacmis Timurlu birliklerin kendisini ele gecirmek uzeri yaklastiklari haberini alinca Diyarbakira kardesi Kara Iskenderin yanina siginmistir Sahruh havalarin isinmasiyla birlikte ordusunu dinlendirmek amaciyla Tebriz e geri donmeyi planlarken aldigi istihbarat sonucu Kara Koyunlu mirzalarinin Diyarbakir dan hareketle Azerbaycan a yoneldiklerini Ahlat ve Adilcevaz a yaklastiklarini ogrenmistir Timurlu ordusunun uzakta olmamasina ragmen dusmanin boyle bir girisimde bulunmasini beklemeyen Sahruh yaninda bulunan beylerle toplanti yapmis ve onlarin goruslerini dinlemek istemistir Toplantida bulunan Kara Yuluk Osman Turkmenlerin ve Kara Yusuf yanlilarinin tamamen yokedilmedigi takdirde ulkenin duzene girmeyecegini ve ahalinin durumunun duzelmeyecegini belirtmistir Bu sozler karsisinda Sahruh tek cikar yolun savas olduguna karar vermis ve ordusuyla 28 Temmuz da Koruk Kurgan mevkiinde beklemeye baslamistir Turkmenlerin Agri ile Erzurum arasindaki Eleskird ovasi yakinlarindaki bir dere kenarinda agirliklarini birakip savas duzenine gecmesiyle 30 Temmuz 1422 yilinda savas baslamistir Kara Koyunlular cesurca mucadele etmelerine ragmen Timurlu ordusunun sayica ustun olmasi ve orduda bulunan fillerin sagladigi avantajlar nedeniyle galibiyet Sahruh un olmustur Bu galibiyetten sonra Sahruh Azerbaycan hakimligini ogullari ve buyuk beylerine teklif etmisse de Kara Iskender den cekindikleri icin hicbirisi bu teklifi kabul etmemistir Boyle bir seferin ardindan ele gecirdigi yerleri basibos birakip gitmek istemeyen Sahruh son care olarak Kara Yuluk Osman in oglu Ali Bey i vasali olarak daruga tayin edip Azerbaycan da birakmis ve Herat a geri donmustur II Azerbaycan SeferiSahruh un batiya duzenledigi ilk seferi tamamlayip merkezine geri donmesinin ardindan Tebriz Kara Koyunlu Mirzasi Isfend tarafindan ele gecirilmis ardindan Kerkuk mevkiinden gelen Kara Iskender sehri kardesinin elinden almistir Bununla birlikte Azerbaycan da yeniden Kara Koyunlularin hakimiyeti olusmaya baslamistir Timurlu Hukumrani Sahruh a boyun egmis olan Kara Koyunlu oymaklarinin uzerine ordu sevkeden Iskender onlari yenerek eline gecirdigi beyleri cezalandirmistir Ardindan Sultaniye ye ilerleyerek sehri ele gecirdigi gibi Sultaniye Zencan ve Kazvin hakimi Emir Yusuf Hoca tutsak alinarak Kara Koyunlular in eski hakimiyet sahasi olusturulmustur 1427 yilinda Timurlularin vasali olan Sirvansahlara karsi sefere cikarak Semahi de buyuk bir tahribatta bulunan Kara Iskender Sirvansah Halilullah in kacarak Sahruh a siginmasiyla Derbent e kadar olan bolgeyi yaglamalamis ve kendi kontrolu altina almistir Daha guneyde ise Memluklu ordulari Akkoyunlulara ait olan Urfa kalesini kusatarak etrafi yagmalamis ve Kara Yuluk Osman in oglu Habil Bey tutsak alinmistir Batidan gelen bu olumsuz haberlerle birlikte Kara Yuluk Osman in huzura cikip Sahruh tan yardim talep etmesi uzerine hem Iskender e hem de Memluklulere haddini bildirmek icin tekrar sefere cikilmasi kararlastirilmistir Savas hazirliklari yapmalari icin tum emir ve beylerine ulaklar gonderen Sahruh oncu tayin ettigi Mirza Baysungur ve Alike Kukeltas komutasindaki kuvvetleri yola cikardiktan sonra hazirliklarini tamamlayip 10 Nisan 1429 da Herat tan ayrilmistir Timurlu ordusu Nisabur Damgan ve uzerinden 8 Haziran 1429da Rey e gelmistir Sahruh ordusunun selameti icin yolu uzerinde bulunan seyh ve evliyalarin turbelerini ziyaret etmeyi ihmal etmemistir Rey de ulkenin cesitli yerlerinden gelen birliklerin de katiliminin ardindan hizli bir ilerleyisle haziran ayi sonlarina dogru Sultaniye ye varilmistir Sahruh ve ordusunun yaklastigi haberini alan Kara Koyunlu savunuculari kalabalik orduya karsi koyamayacaklari icin Sultaniye sehrini bosaltmislardir Sultaniye ye girdikten sonra bayrami burada geciren Timurlu Hakan i savas hazirliklarini tamamladiktan sonra 2 Agustos ta Tebriz e yonelmistir Kara Iskender de kardesleri Cihan Sah ve Ebu Said ile beraber Kara Koyunlu ordusunu Urmiye golunun batisindaki Salmas mevkiinde toplayarak Timurlu ordusunu beklemeye baslamistir 17 Eylul 1429da yapilan savas 3 gun surmus Iskender ve sol kanat a kumanda eden Cihan Sah in cesurca savasmalarina ragmen galibiyet Sahruh un olmustur Sahruh oglu Mirza Muhammed Cuki komutasindaki birlikleri Kara Iskender i yakalamak icin yola cikarmis bu surek avi Erzurum a kadar devam etmisse de Iskender ele gecirilememistir Sahruh da Salmas ovasindan 7 Ekim 1429da hareketle Nahcivan ve Alincak uzerinden Karabag a kislamak icin cekilmistir Timurlu Hakan i kislak yurdundayken huzuruna Kara Yusuf oglu Ebu Said gelerek kardesi Kara Iskenderle aralarinin acik olmasindan dolayi baglilik yemini etmistir Bu yemin Sahruh tarafindan kabul gormus ve kendisine Azerbaycan hakimligi verilmistir Selmas ovasindaki zafer Timurlu ordusularina Anadolu ve Suriyenin kapilarini acmistir Sahruh un Karabag da bulundugu sirada Sam Misir ve Venedik ten hediyelerle elciler gelerek kazanilan zaferi tebrik etmislerdir Cunku bu hadise o donemde batida bulunan kudretli devletleri yeniden endise icerisine sokmustur Ustelik o sirada Selanik yuzunden Osmanlilarla anlasmazlik yasayan Venedikliler Osmanlilari iki ates arasinda birakmak icin Sahruh dan Anadolu yu istila etmesini talep etmislerdir Fakat Sahruh bu teklifi kabul etmeyerek elcileri geri gondermis ve Azerbaycan da ordusunun bir bolumunu birakarak Herat a geri donme karari almistir Onun Horasan a donme niyetinde oldugunun ogrenilmesiyle hem Osmanli Devleti hem de Memluklu Sultanligi rahat bir nefes almis ve olusan gerginlik ortami sona ermistir Kisin sona ermesiyle Azerbaycan da duzeni saglamak ve Kara Koyunlu ulusunun gucunu bu topraklarda zayiflatmak icin Sahruh 10 000 cadirdan fazla Turkmen in Horasan a gocurulmesini buyurmustur Timurlu Hakan i hazirliklarini tamamladiktan sonra 5 Mayis 1430da Karabag dan ayrilmis ve 26 Eylul 1430 tarihinde baskent Herat a varmistir III Azerbaycan SeferiSahruh tarafindan bagliligi kabul edilen Kara Koyunlu Ebu Said in Azerbaycan hakimligi kisa bir sure devam etmistir 1432 yilinda batidan gelen haberlere gore Kara Iskender kardesi Ebu Said i Erdebil tarafinda yapilan bir savasta oldurmus ve bolgeye hakim olarak halka zulmettigi ogrenilmistir Yorede hakimiyeti tekrar ele alan Kara Iskender oglu Mirza Yar Ali yi Van golu civarini idare etmekle gorevlendirmistir Yar Alinin halktan cok agir vergiler almasi bolgede memnuniyetsizlik yaratmistir Halkin Kara Iskender e sikayette bulunmasi uzerine Iskender in huzuruna cagrilan Yar Ali babasindan cekindigi icin Sirvansah Halilullah in yanina kacmistir Halilullah kendisine siginan mirzayi babasinin isteyecegini tahmin ediyor ve ona teslim etmezse Iskender in basina bela olacagini biliyordu Bundan dolayi Halilullah Yar Ali nin tutuklanarak Sahruh a gonderilmesine karar vermistir Herat sarayin gelen mirza burada iyi karsilanarak Cagatay orf ve adetlerine gore yasamini surdurmeye devam etmistir Fakat bir sure sonra Sahruh mirzanin Horasan a gocurulen Turkmenleri isyana tesvik etmesinden endiselenerek oglu Ulug Bey in yanina Semerkand a gonderilmesini buyurmustur Oglunun Sirvansah tarafindan tutuklanarak Timurlulara gonderilmesine ofkelenen Kara Iskender hazirladigi orduyla Sirvan a saldirarak bircok yeri yagmalamistir Sirvansah Halilullah ise Iskender e karsi koyamayarak Mahmudabad a firar etmistir Burada efendisi Sahruh a ve Kara Koyunlular in diger rakibi Ak Koyunlu Kara Yuluk Osman a elci gonderen Halilullah her ikisinden de ulkesini geri alabilmek icin yardim talep etmistir Hazirladigi orduyla Erzurum a ilerleyerek burayi ele geciren Osman Bey buranin yonetimini oglu Seyh Hasan a vererek olan biteni Sahruh a bildirmistir Yasanan butun bu kargasa ortami Timurlu hukumdarini batiya yeni bir sefere cikmaya mecbur etmistir Fakat yonetimi altinda bulunan bircok bey ve emir daha once duzenlenen iki seferin bir fayda saglamayisindan dolayi yeni bir sefere cikilmamasi konusunda Sahruh a karsi gelmislerdir Tum muhalefetlere ragmen Timurlu hukumdari aldigi karardan geri donmeyerek beylerine sefer hazirliklarina baslamalari icin emir vermistir Herat tan Emir Nizameddin Fermanseyh vekaleten birakilarak 5 Kasim 1434 yilinda yola cikan ordu diger iki seferde oldugu gibi yollari uzerindeki seyh ve evliyalarin turbeleri ziyaret edilerek 1435 yili Subat ayi ortalarinda Rey e varilmistir Sahruh burada huzuruna gelen emirlerini kabul etmis ve Van da bulunan metbuu Cihansah in cagrilmasini buyurmustur Huzura kabul edilen Cihansah yanina Sahruh a itaat etmis olan bazi Kara Koyunlu beyleri de verilmek suretiyle Kara Iskender in elinde bulunan bolgeleri fethetmekle gorevlendirilmistir Iskender i ele gecirme gorevi ise Mirza Muhammed Cuki ve Sirvansah Halilullah a verilmistir 60 000 kisiyle yola cikan Cuki Iskender in Tebriz den ayrilarak Alincak kalesine geldigi haberini babasina ileterek yoluna devam etmistir Sahruh Tebriz i tekrar ele gecirmis ve ogluna takibe devam edilmesi emrini vermistir Sigindigi kalede uzerine gelen Timurlu ordusuna karsi koyacak kadar guclu olmadigini anlayan Iskender haremini burada birakarak Anadolu iclerine dogru kacmistir Bunun ogrenilmesi uzerine Sahruh Kara Yuluk Osman a haber gondererek Iskender in yolunu kesip firarina engel olmasini buyurmustur Beyinin verdigi emre uyan Osman Bey topladigi yaklasik 20 000 kisilik orduyla Erzurum da Iskender in yolunu kesmek istemistir 1435 yili Eylul ayi baslarinda yapilan savasta Kara Koyunlu ordusu agir darbe almasina ragmen savas kazanilmis ve Akkoyunlu Kara Yuluk Osman Bey savas alaninda olmustur Akkoyunlularin savasi kaybetmesiyle Erzurum Kara Iskender in eline gecmistir Fakat bu galibiyet Mirza Muhammed Cuki nin yaklasmasiyla sona ermis ve Iskender daha once babasi Kara Yusuf gibi yaparak Osmanlilara siginmak uzere Tokat a dogru kacisini surdurmustur Savasin yapildigi yere gelerek oluleri goren Cuki Akkoyunlularin kaybetmesine hiddetlenerek civarda bulunan Turkmenlerin uzerine yurumus ve onlari cezalandirmistir Daha sonra da Iskender i takibe devam ederek Aksaray a kadar ilerlemistir Bu sirada Azerbaycan da tekrar hakimiyetini pekistirerek kislamak uzere Karabag a gecilen Sahruh Anadolu da bulunan ogluna geri donmesini buyurmus ve Osmanli padisahi II Murat a elci gondermistir Edirne ye giden elciler Iskender in fitne fesat isler yaptigini simdi ise kacarak buraya geldigini siginma talebinin reddedilerek tutuklanip Timurlu Hakan i Sahruh a teslim edilmesi talebinde bulunmuslardir Ayrica Sahruh Anadoluda bulunan diger beyliklere de yazi gondererek Iskender i yurtlarina almamalari konusunda uyarmistir Alincak kalesi ise Sahruh tarafindan kusatmasina ragmen Turkmenlerin sert direnisleri sonucu ele gecirilememistir Kusatma devam ederken Cihansah Iskender in ve kendi ogullarinin kaldigi Kabban kalesini fethetmek icin Sahruh tan izin istemistir Ayrica bu kalede Kara Iskender in onde gelen beyleri veziri ve hanimi bulunmaktaydi Yanina aldigi birliklerle kaleyi kusatan Cihansah kalede bulunanlarin Timurlu ordusuyla basa cikamayacaklarini anlayip teslim olmaya karar vermeleri uzerine Emir Cakmak kale beyleriyle gorusmek icin gonderilmistir Cakmak teslim olmalari halinde her birinin mal ve can guvenliginin saglanacagi konusunda teminat vermesi uzerine kale Cihansah a sulh yoluyla teslim olmustur Alincak kalesinde ise durum kusatmanin uzun suresinden dolayi Turkmenleri zor durumda birakmaya baslamistir Bu duruma fazla dayanilamayacagini anlayan ve Kabban kalesinin dustugunu haber alan Kara Iskender in hanimi Sahim teslim olma sartlarinin konusulmasi icin Timurlu hanimlarindan birinin kaleye gelmesini istemistir Bunun uzerine Emir Cakmak in hanimi Fatma Biki kaleye giderek kalede bulunanlarin teslim olmalarini saglamistir Daha sonra Sahim Sahruh tarafindan Kara Koyunlu Cihansah ile evlendirilmis Kara Iskender in diger hanimlari ise Timurlu beylerine nikahlanarak hediye edilmistir Kara Iskender in ele gecirilememis olmasi ve dogudan gelen haberlere gore Harezm in Seybani hani tarafindan istila edilmesiyle Sahruh batida durmanin artik bir fayda saglamayacagini anlamis ve Herat a donme karari almistir Azerbaycan hakimligini al tamami yarlik ile Kara Koyunlu Cihansah a birakmis ona adil olmasini memleketin imar faaliyetlerinde gayretli olmasini halkina ve ibadet edenlere saygili davranmasi konusunda nasihatlerde bulunmustur 2 Mayis 1436 yilinda kislak Karabag dan hareket eden Timurlu ordusu Ucan yolu uzerinden Aras nehrini gecmis ve 14 Ekim 1436 yilinda baskent e donmustur Batiya duzenlemis oldugu 3 seferden de kalici bir sonuc alamayan Timurlu Hakan i batiya olan ilgisini kaybederek yonunu karmasa ve istila altinda bulunan Harezm e yonelmistir Irak i Acem Azerbaycan ve Dogu Anadoluda Kara Koyunlularin varligi Sahruh un donemin guclu iki devleti olan Osmanli ve Memluklu Devletine karsi dogrudan dogruya baskida bulunmasini engellemistir 40 yil Timurlu tahtinda oturan Sultan Sahruh un son yillarda ulke buyuk cogunlukla emniyete kavusmustur Ulkesini babasi Emir Timur un sahip oldugu otoriter yapiya tekrar kavusararak gucunu diger ulkelere kabul ettirmistir Hukumranligi doneminde fetih hareketleriyle birlikte sistemin oturtulmasi uzerine de calisan Sahruh doneminde medeniyet bilim ve sanat buyuk bir gelisme gostermistir Bu gelismeler oglu Ulug Bey doneminde devam etmis ve Ali Kuscu gibi bilim insanlari Timur Devleti nde yetismistir 1447 yilinda baskent Herat ta vefat eden Sultan Sahruh tan sonra Timur Devleti nin tahtina oglu Ulug Bey gecmistir Kaynakca TDV Islam Ansiklopedisi cilt 38 sayfa 293 Timur un Olumunden Sonra Dogu Anadolu Azerbaycan ve Irak i Acem de Hakimiyet Mucadeleleri Ismail Aka Turk Kulturu Arastirmalari yil XXII1 2 1984 s 49 66 Kara Koyunlular Faruk Sumer s 72 74 Razvatu s Safa Abbas Pervin Tahran 1339 s 563 Guney Iran da Hakimiyet Mucadeleleri Ismail Aka s 14 15 Kitabu s Suluk Said Asure Kahire 1972 s 300 Menseatu s Selatin Feridun Bey Istanbul 1857 s 150 Matla Sa deyn Muhammed Sefi Lahor 1933 s 401 Menseatu s Selatin Feridun Bey Istanbul 1857 s 152 Matla Sa deyn Muhammed Sefi Lahor 1933 s 406 Kara Koyunlular Faruk Sumer s 116 Esnad u Mukatebat amp Tarihi yi Iran ez Timur ta Sah Ismail Tahran 1341 s 208 214 Matla Sa deyn Muhammed Sefi Lahor 1933 s 412 Matla Sa deyn Muhammed Sefi Lahor 1933 s 436 467 Matla Sa deyn Muhammed Sefi Lahor 1933 s 438 441 Matla Sa deyn Muhammed Sefi Lahor 1933 s 447 449 Kara Koyunlular Faruk Sumer s 120 123 147 Kara Koyunlular Faruk Sumer s 127 Kitab i Diyarbekriyye yay Necati Lugal Faruk Sumer Ankara 1962 I s 105 107 Matla Sa deyn Muhammed Sefi Lahor 1933 s 601 Matla Sa deyn Muhammed Sefi Lahor 1933 s 602 606 Kara Koyunlular Faruk Sumer s 129 Matla Sa deyn Muhammed Sefi Lahor 1933 s 621 622 Matla Sa deyn Muhammed Sefi Lahor 1933 s 624 Matla Sa deyn Muhammed Sefi Lahor 1933 s 640 Kara Koyunlular Faruk Sumer s 132 Kitab i Diyarbekriyye yay Necati Lugal Faruk Sumer Ankara 1962 I s 107 Matla Sa deyn Muhammed Sefi Lahor 1933 s 673 Matla Sa deyn Muhammed Sefi Lahor 1933 s 687 697 Matla Sa deyn Muhammed Sefi Lahor 1933 s 690 SahruhBarlaslarDogumu 30 Agustos 1377 Olumu 12 Mart 1447Resmi unvanlarOnce gelen Halil Sultan Timur Sultani 1409 1447 Sonra gelen Ulug Bey