İlaç stomatitleri (drug induced stomatitis; drug induced oral mucositis), günümüzde kullanımı giderek artan ilaçlar ve bitkisel kökenli destek maddelerinin yan etkileri sonucu ağız mukozasında beliren klinik tablolardır; “oral mukozit” tanımlaması da kullanılmaktadır. İlaçların içerdiği maddeler, tüm organizmada (özellikle deride ve ağız boşluğunda) istenmeyen önemli reaksiyonlara neden olabilmektedir (adverse drug reactions). İstatistiksel veriler, hastane acil servislerine getirilen hastaların ortalama %3'ünde bu tür reaksiyonlara bağlı yakınmaları olduğunu göstermektedir. Yan etkisi olmayan ilaç yoktur, ancak bazı insanlar bazı ilaçlara karşı daha duyarlıdır. İlaç stomatitlerinin çok büyük bir bölümü, kullanılan ilacın kesilmesi ya da dozajının yenilenmesini gerektirir.
Sistemik tepkiler
Sistemik tepkilerin 2 nedeni vardır;
Bağışıklık sisteminden kökenli alerjik tepkiler
Bağışıklık sisteminin verdiği tepkiler (alerji) doza bağlı değildir; ilaçların antijenik etkileri aşırı duyarlılık mekanizmalarını tetikler. Bu mekanizmada, IgE-antikorlarının mast hücrelerine yapışması ya da ilaçlara karşı önceden oluşmuş antikorların devreye girmesi etkindir.
Stomatite neden olan çok sayıda ilaç bulunmaktadır. Dolaşıma giren sistemik etkili ilaçların neden oldukları stomatitlere "stomatitis medicamentosa" adı verilmektedir. "Stomatitis venenata" olarak adlandırılan olgular ise, bazı ilaçların (aspirin, barbitüratlar, lidocaine, , vd) ağız mukozasına temas ettikleri yerde oluşan lokal tepkilere bağlıdır; geç aşırı duyarlılık reaksiyonuyla açıklanırlar, ilaçla ilk karşılaşmada herhangi bir lezyon oluşmaz, ikinci ve sonraki karşılaşmalarda hiperemik ya da erozyonlu lezyonlar meydana gelir.
Erken aşırı duyarlılık niteliğindeki tepkilerin sonucunda yerel (ürtiker) ya da sistemik (anafilaksi) belirtiler saptanır. Anafilaktik tepkilere ağız çalkalama sıvılarındaki kimyasal maddeler (chlorhexidine) ve diş hekiminin ya da KBB uzmanının kullandığı lastik eldivenler yol açabilir. Kontakt stomatite kıyasla daha yaygın bir tepki görülür (anafilaksi); dil, dudak, yanak, dişetlerinde ödem (angioödem) oluşur, yaygın ödemlerde larinks obstrüksiyonuna bağlı asfiksi gelişebilir.
Deri lezyonları genellikle ürtiker, veziküllü ya da hiperemik deri döküntüleri, erozyonlar ve ülserler biçimindedir. Sistemik tepkilerin geliştiği olgularda dudaklar, boyun ve yüz derisinde güçlü bir ödem vardır (angioödem), üst solunum yollarının etkilendiği hastalarda ölüme neden olabilen solunum güçlüğü (asfiksi) belirebilir. Bazı ilaçların antijenik yapılarına karşı oluşan antikorların etkisiyle T-lenfosit kökenli sitotoksik reaksiyonlar görülürken, bir bölümünde oluşmasına bağlı organ etkilenmeleri olabilir.
İlaçların kimyasal yapısının neden olduğu tepkiler
Doza bağlı olan tepkilerdir. Yüksek dozlarda alınan bazı ilaçların içeriğindeki kimyasalların toksik etkisiyle meydana gelen zararlar saptanır. Kanser kemoterapisi ilaçları, hidrojen peroksid, lityum, potasyum klorür ve tetrasiklinler bunların başlıcalarıdır. Sistemik etkiler için en somut örnek, kanser tedavisinde kullanılan maddelerin normal hücrelerin üzerinde zehir etkisi gösterebilmesidir. Başka bir örnek ise, sinir sistemini baskılayan ilaçların aşırı dozda ve özellikle alkolle birlikte alınması sonucu solunum durmasıyla ölüme neden olabilecek düzeyde toksik etki göstermesidir.
Ginseng gibi çoğu Çin geleneklerine ve florasına ait olan bazı bitkisel ürünlerin içerdikleri kimyasal maddelerin yüksek dozda alınmasının yangısal tepkilere neden olduğu bilinmektedir.
Yerel tepkiler
Kimyasal maddenin temas ettiği mukoza yüzeylerindeki lezyonların en önemli nedeni ağız çalkalama sıvılarındaki kimyasal maddeler (chlorhexidine), amalgam dolgular ve diş hekiminin ya da KBB uzmanının kullandığı lastik eldivenlerdir. Yerel tepkilerin büyük bölümü "kontakt stomatit" ya da "alerjik stomatit" olarak adlandırılır.
Ağız boşluğu bulguları
Ağız boşluğunda ilaçlara karşı oluşan tepkilerin başlıcaları ağız kuruluğu (xerostomia), anafilaksiye bağlı ödem (anafilaktik şok), veziküllü ve büllü lezyonlar, erozyonlu/ülserli lezyonlar, mukoza pigmentasyonu ve dişeti büyümeleridir. Veziküllü ve büllü lezyonlar ile erozyonlu/ülserli lezyonlar, stomatit başlığı altında toplanırlar (drug-induced stomatitis).
Ülserli lezyonlara neden olan ilaçlar
- Kanser kemoterapisi
- Barbitüratlar
- Dapson
- Fenazon türevleri
- Salisilatlar
- Sülfonamidler
- Antibiyotikler
- ilaçlar
- İnterferon preparatları
- Kortikosteroidler
- (NSAIDs)
- Antikolinerjik bronkodilatörler
- Antihipertansifler
- Vazodilatörler
- Antiromatizmal ilaçlar
- Antiseptikler
- Bisfosfonatlar
- Mide ülseri tedavi ilaçları
- Hipoglisemik ilaçlar
- Plaket agregasyon inhibitörleri (kan sulandırıcılar)
- Protease inhibitörleri
Veziküllü/Büllü lezyonlara neden olan ilaçlar
- Antibiyotikler
- Barbitüratlar
- Salisilatlar
- Antiromatizmal ilaçlar
- ilaçlar
- Ağır metal tuzları içeren ilaçlar
- Eroin
- Allopurinol
- Lityum
- Metildopa
- Non-steroid anti-inflamatuvarlar
- Hydantoin
- ACE inhibitörleri
Vezikül ve Bül
Epidermisin ve aynı zamanda skuamöz epitelle döşeli mukozaların seröz yangısında içleri seröz sıvı ile dolu keseler meydana gelir. Bu keseler büyüklüklerine göre 2 tipe ayrılırlar;
- Vezikül (vesicula): çapı 1-2 mm’den küçük keselerdir (uçuk, zona)
- Bül (bulla): çapı 3 mm’den büyük olan keselerdir (ikinci derecede yanık, Stevens-Johnson sendromu)
Ağız mukozasında oluşan veziküller ve büller kısa ömürlüdür; ilacın alınmasıyla birlikte ortaya çıkar ve dakikalar içinde açılarak erozyon/ülser niteliği kazanırlar. Ülserli lezyonlara deri döküntüleri de eşlik edebilir. Ağız mukozasındaki ülserler, sınırları hiperemik ve üzerlerinde fibrin örtüsü bulunan basit lezyonlardır. Bağ dokusunda genellikle perivasküler lenfosit ve eozinofil polimorf infiltrasyonu vardır. İlacın alınmasıyla akut olarak belirmeleri ve ilacın kesilmesiyle silinmeleri klinik tanıda önemli bulgulardır.
Veziküllü ve büllü lezyonlar klinik, mikroskopik ve açıdan çok sayıda başka hastalıkları (idiopatik , , , pemfigus ve lupus erythematosus, vb) taklit eder. Vezikül ve bül oluşumu, bu hastalıkların deride görülen önemli belirtileridir. Bazı olgularda, ince bir keratin tabakasının hemen altında ya da lamina propria’da mikroabseler gelişebilir. Ağızda oluşan veziküller ve büller kısa sürede ülserleştiği için deri bulgularıyla birlikte değerlendirilmeleri gerekir. Ağız lezyonlarına genellikle yanak ve alveol mukozası ile dil kenarlarında rastlanır.
Likenoid reaksiyonlar
Non-steroid antinflamatuvar ilaçlar (NSAID), asetil kolin esteraz (ACE) inhibitörleri, beta blokerler, metildopa, lityum, allopurinol, , gibi ilaçların neden olduğu, klinik nitelikleriyle lichen planus'u anımsatan lezyonlardır. Genellikle papüller ve ağsı çizgilenmeler gösteren alanları içeren lezyonların bir bölümünde düzensiz erozyonlara rastlanabilir. İlacın kesilmesiyle birlikte giderek silinirler.
Diş hekimliğinde kullanılmış olan amalgam dolgular da, komşu oldukları yanak ya da dişeti mukozasında likenoid lezyonlara neden olurlar; dolgunun çıkarılmasını izleyen birkaç hafta içinde lezyonlar silinir.
Erythema multiforme
Deri ve mukozaları etkileyen bir tablodur. Hücresel ve sıvısal bağışıklık sistemlerinin birlikte etkin olduğu aşırı duyarlılık tepkilerinin sonucudur. yönelik güçlü sitotoksik etki nedeniyle apoptozis gelişir. Bazı olgularda, deri ve mukozalardaki küçük damarların bazal membranlarında immun kompleksler saptanır.
Etyolojisinde bazı ilaçlar (sülfonamid, sülfonilüre, barbitüratlar, allopurinol, , östrojen, tetrasiklin, rifampisin, verapamil, fenitoin, iyodlu ağız çalkalama sıvıları, klindamisin) ve infeksiyon hastalıkları (, mycoplasma, M.tuberculosis) saptanır. Kanser, aşı uygulamaları, radyoterapi ve otoimmun hastalıklar sürecinde gelişen olgulara rastlanabilir. Bir bölümünün nedeni bulunamaz (idiopatik).
Hastaların çoğunluğunu gençler oluşturur. Bahar aylarında yineleyen ataklar yapabilir. Başlangıcı gripal infeksiyonu anımsatır, 5-10 gün içinde deride ve mukozalarda sistemik döküntüler belirir. Hafif ateş ve lenfadenopati olabilir. Klinikte minör ve majör olmak üzere 2 tipte görülür. Minör tip olgular genellikle infeksiyon hastalıklarını izler; deri döküntülerinin yanı sıra yalnızca bir mukoza etkilenmesi saptanır. Yineleyen erythema multiforme hastalarında, herpes simplex virüsünün önemli etkisi vardır. Majör tip erythema multiforme, çoğunlukla ilaçların tetiklemesiyle ortaya çıkar; etkilenen mukoza sayısı birden fazladır, gidişi görece hızlıdır. Bu nitelikleriyle Stevens-Johnson sendromunu anımsatır (Stevens-Johnson sendromunda deri lezyonları çok yaygındır, prognoz kötüdür; bazı araştırmacılar, Stevens-Johnson sendromunu, erythema multiforme’nin 3. tipi olarak nitelendirir).
Minör ve majör tipinde görülen başlıca lezyon deri döküntüleridir. Deri döküntüleri birbirlerinden farklı nitelikler içerir (multiform); genellikle sınırları kırmızı (eritemli) veziküller, büller ya da papüller saptanır [hedef (target) lezyon]. Hastaların bir bölümünde mukoza lezyonları ağrılıdır. Mukozalardaki ilk lezyonlar kırmızı döküntülerden (eritemli maküller) oluşur, bir süre sonra veziküller ve büller ortaya çıkar. Veziküller ve büller kısa sürede açılarak erozyonlara dönüşür. Dudak lezyonları üzerinde yara kabuğu oluşur. Ağız mukozasının her yerinde görülen erozyonlara yapışık dişetinde görece az rastlanır.
Mikroskopik incelemelerde, akantoz ve spongioz ile ve hücrelerde tek hücre nekrozu (apoptozis) vardır. Bazal membrana yakın olan apoptozis sonrasında büller/veziküller oluşur. Epitel bazal membranı boyunca likenoid değişiklikler görülür; bazal membran çevresinde yoğunlaşan T lenfositleri epitele doğru yayılma eğilimi gösterirler. Bağ dokusu ödemlidir, perivasküler lökosit kümeleri (lenfosit, nötrofil, eozinofil) ve makrofajlar izlenir.
Pemfigoide benzeyen lezyonlar
bir deri hastalığıdır. Bazı ilaçlar, bu hastalığı taklit eden bir tabloya neden olurlar. Pemfigoid’de olduğu gibi, epitel bazal membranının altında (subepitelyal; subepidermal), görece dayanıklı veziküllerin saptandır. Veziküller içinde az sayıda lökosit (eozinofil, nötrofil) ve fibrin görülebilir. Dişetlerinde yerel ya da yaygın eritem ve erozyonlar meydana gelir. En önemli etyolojik faktör thiol içeren ilaçlardır (furosemide, sülfonamid türevleri, NSAID'ler, antiromatizmal ilaçlar, kardiyovasküler sistem ilaçları).
Bazı ilaçlar “lineer IgA dermatozu” olarak nitelenen otoimmun bir tabloya neden olabilir. , , , interferon, lityum karbonat gibi ilaçların neden olduğu vezikülobüllöz hastalık tablosunda ağız mukozası lezyonları da saptanır. Vezikül oluşumu, erozyonlar, bazı olgularda deri lezyonlarından daha önce beliren ağız mukozası bulgularıdır. incelemelerinde, bazal membran boyunca lineer IgA (immunoglobulin A) birikmesi vardır; lamina propria’da nötrofil polimorf kümeleri (mikroabseler) görülür.
Pemfigusa benzeyen lezyonlar
Pemfigus bir deri hastalığıdır. Bazı ilaçlar, bu hastalığı taklit eden, genellikle pemphigus foliaceus'u ve pemphigus vulgaris'i bir anımsatan lezyonlar gelişir. Bazı ilaçlar pemfiguslu hastadaki bulguları arttırır, hastalığın gidişini hızlandırır ya da SLE ve myasthenia gravis'li hastalarda pemfigus oluşmasını tetikler. Olguların bir bölümünde, ilk lezyonlar deriden önce ağız mukozasında belirir. Thiol içeren ilaçlar (, enalapril, vd) biyokimyasal etkileriyle bağlantılarını bozar ve akantolize (hücre bağlantılarının kopması) yol açar; bu mekanizmanın etkin olduğu hastalarda otoantikor yapımı yoktur. Thiol içermeyen ilaçlar (bazı antibiyotikler, pyrazolone grubu ilaçlar, propanolol, levodopa, eroin, progesteron, carbamazepine, fenobarbital, vd) otoimmun mekanizmayı tetikler; hastalarda desmozomların yapısındaki en önemli komponent olan desmoglein 3'e karşı otoantikorlar saptanır.
İntraepidermal ayrışmalar vezikül oluşumuna neden olur. Veziküller yüzeye yakın olduğu için kolayca açılarak erozyonların oluşmasıyla sonlanır. Küçük erozyonlar birbirleriyle birleşerek geniş alanlara yayılan sınırları düzensiz lezyonlar oluşturur. Thiol içeren ilaçlara bağlı lezyonlarda immunofloresan bulguları negatiftir. İmmunofloresan boyanmanın saptandığı olgularda ise thiol içermeyen ilaçların kullanılıp kullanılmadığı ayırıcı tanıda bilinmesi gereken önemli bir ölçüttür.
Lupus benzeri tepkiler
ve 'e bağlı bir reaksiyondur. Hastalarda SLE’u anımsatan ancak daha hafif giden artralji, döküntüler, ateş, anemi ve lökopeni gelişebilir. Anti-nükleer antikor (ANA) pozitiftir. Serumda antihiston antikorlarının varlığı, ilaçların neden olduğu lupus reaksiyonları için tipik bulgu sayılır. Anti-fosfolipid antikorları bulunabilir, anti-DNA antikorları yoktur. Etkin ilacın kesilmesini izleyen 1-2 ay içerisinde tüm klinik bulgular silinir.
Ağız mukozası lezyonları, erozif liken planus lezyonlarını anımsatır; düzensiz eritem ve erozyon alanlarını kuşatan beyaz renkli ince bir sınır () izlenir. Damak, alveol kreti ve yanak mukozası ile dişeti yerleşimi özgündür.
Toksik epidermal nekrolizis
Yaygın epidermis nekrozlarının ve dökülmelerinin saptandığı bir tablodur. İki özel tipi vardır:
(1) Stevens-Johnson sendromu: genellikle ilaçlara ve infeksiyon hastalıklarına karşı gelişen tepkinin sonucudur. Ağız mukozasının yanı sıra deride, farinkste, larinkste, özofagusta, ve genital mukozada çok sayıda ağrılı büller, veziküller ve erozyonlar oluşabilir. Konjunktiva ve uvea etkilenmeleri körlükle sonlanabilir. Klinik özellikleriyle erythema multiforme'yi anımsatırsa da, gerek lezyonların çok yaygın oluşu, gerekse prognozunun kötülüğü ile farklı bir tablo çizer (bazı araştırmacılar, Stevens-Johnson sendromunu, erythema multiforme’nin 3. tipi olarak nitelendirir). Deri ve mukoza lezyonlarının yanı sıra pnömoni, nefrit ve myokardit belirtileri ortaya çıkar. Güçlü olgularda Sjögren sendromuna özgü bulgular belirir. Mikroskopik incelemede, çok katlı yassı epitelde nekroz, bazal tabaka hücrelerinde vakuollü dejenerasyon ve veziküller ya da erozyonlar saptanır. Veziküllerin tavanını oluşturan epitel hücreleri nekrotiktir. Lezyon çevresinde az sayıda lenfositler ve kanama alanları bulunur. Stevens-Johnson sendromlu hastaların serumları spinal hücre kültürlerinde apoptozisi hızlandırıcı etki gösterir.
(2) Lyell tipi toksik epidermal nekrolizis: ilaçlara ve stafilokok infeksiyonlarına karşı beliren güçlü bir tepkidir. Son yıllarda, HIV hastalarında giderek artan bir yoğunlukta görülmeye başlamıştır. Deride ve mukozalarda veziküller, epitel örtüsü sıyrılmaları, bazıları hemorajik bir örtüyle kaplı erozyonlar izlenir. Ağız mukozası lezyonlarına sık rastlanır; başlangıçta gingivitis bulguları gösteren dişetlerinde kısa sürede ağrılı erozyonlar gelişir. Deri ve mukoza lezyonlarına eklenebilir. Mikroskopik incelemelerde, epitel örtüsünün tüm katlarını ilgilendiren nekroz ve subepitelyal (subepidermal) veziküllere neden olan ayrışmalar vardır.
Akut generalize ekzantemli püstülozis (acute generalized exanthematous pustulosis)
Antibiyotikler (, makrolidler, vd), , kemoterapötikler ve NSAID'lar etkindir. Etkin ilaca ilk tepki deri lezyonlarıyla başlar; kızılı anımsatan kırmızı plaklarla belirir. plaklarda zamanla minik püstüller oluşur. Ağız mukozasında saptanan benzer lezyonlarda, açılan püstüllerin erozyonlara dönüştüğü izlenir. Spinal hücreler arasında eritrositlere ve akantolitik hücrelere rastlanabilir. Epitele komşu bağ dokusu içinde perivasküler lökosit (lenfositler, eozinofiller, nötrofiller) kümeleri vardır.
Kaynakça
- ^ a b c d e f g h i j k l Abdollahi M, Radfar M. A review of drug-induced oral reactions. J Contemp Dent Pract. 4:10-31, 2003
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w Çöloğlu AS. Oral Patoloji (Ağız Patolojisi). Yeditepe Üniv.Yayınları, Mor Ajans, İstanbul, 2007
- ^ a b c d e f g h i j k l Akal ÜK, Pektaş ZÖ, Nalçacı R, Yağbasan A (2002) An investigation on oral mucosal lesions: clinical, histological and therapeutical approaches. T Klin Dent Sci. 8:80-85, 2002
- ^ a b c d e f g h i j k l Jinbu Y, Demitsu T. Oral ulcerations due to drug medications. Japanese Dental Science Review, 50(2):40-46, 2014
- ^ a b c d e f Farthing P, Bagan J-V, Scully C. Erythema multiforme. Oral Dis. 11:261-267, 2005
- ^ a b c d Regezzi JA, Sciubba JJ, Jordan RCK. Oral Pathology: Clinical Pathologic Correlations. 7th edition. Elsevier, Amsterdam-Berkeley-Houston, 2017
- ^ a b c d e f g h i Barnhill R, Crowson AN, Magro C, Piepkorn M, Kutzner H, Desman G. Barnhill’s Dermatopathology, Fourth Edition 4th Edition, McGraw Hill Education, New York, 2020
- ^ Perharic L, Shaw D, Murray V. Toxic effects of herbal medicine and food supplements. Lancet, 342:180-181, 1993
- ^ a b Lamey PJ, Lewis MA, Rees TD, et al. Sensitivity reaction to the cinnamonaldehyde component of toothpaste. Br Dent J. 168:115-118, 1990
- ^ a b Acay RR, Felizzola CR, Araujo NS, Sousa SOM. Evaluation of proliferative potential in oral lichen planus and oral lichenoid lesions using immunohistochemical expression of p53 and Ki67. Oral Oncol. 42:475-480, 2006
- ^ Issa Y, Brunton PA, Glenny AM, Duxbury AJ (2004) Healing of oral lichenoid lesions after replacing amalgam restorations: A systematic review. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod. 98:553-565, 2004
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Ilac stomatitleri drug induced stomatitis drug induced oral mucositis gunumuzde kullanimi giderek artan ilaclar ve bitkisel kokenli destek maddelerinin yan etkileri sonucu agiz mukozasinda beliren klinik tablolardir oral mukozit tanimlamasi da kullanilmaktadir Ilaclarin icerdigi maddeler tum organizmada ozellikle deride ve agiz boslugunda istenmeyen onemli reaksiyonlara neden olabilmektedir adverse drug reactions Istatistiksel veriler hastane acil servislerine getirilen hastalarin ortalama 3 unde bu tur reaksiyonlara bagli yakinmalari oldugunu gostermektedir Yan etkisi olmayan ilac yoktur ancak bazi insanlar bazi ilaclara karsi daha duyarlidir Ilac stomatitlerinin cok buyuk bir bolumu kullanilan ilacin kesilmesi ya da dozajinin yenilenmesini gerektirir Sistemik tepkilerSistemik tepkilerin 2 nedeni vardir Bagisiklik sisteminden kokenli alerjik tepkiler Bagisiklik sisteminin verdigi tepkiler alerji doza bagli degildir ilaclarin antijenik etkileri asiri duyarlilik mekanizmalarini tetikler Bu mekanizmada IgE antikorlarinin mast hucrelerine yapismasi ya da ilaclara karsi onceden olusmus antikorlarin devreye girmesi etkindir Stomatite neden olan cok sayida ilac bulunmaktadir Dolasima giren sistemik etkili ilaclarin neden olduklari stomatitlere stomatitis medicamentosa adi verilmektedir Stomatitis venenata olarak adlandirilan olgular ise bazi ilaclarin aspirin barbituratlar lidocaine vd agiz mukozasina temas ettikleri yerde olusan lokal tepkilere baglidir gec asiri duyarlilik reaksiyonuyla aciklanirlar ilacla ilk karsilasmada herhangi bir lezyon olusmaz ikinci ve sonraki karsilasmalarda hiperemik ya da erozyonlu lezyonlar meydana gelir Erken asiri duyarlilik niteligindeki tepkilerin sonucunda yerel urtiker ya da sistemik anafilaksi belirtiler saptanir Anafilaktik tepkilere agiz calkalama sivilarindaki kimyasal maddeler chlorhexidine ve dis hekiminin ya da KBB uzmaninin kullandigi lastik eldivenler yol acabilir Kontakt stomatite kiyasla daha yaygin bir tepki gorulur anafilaksi dil dudak yanak disetlerinde odem angioodem olusur yaygin odemlerde larinks obstruksiyonuna bagli asfiksi gelisebilir Deri lezyonlari genellikle urtiker vezikullu ya da hiperemik deri dokuntuleri erozyonlar ve ulserler bicimindedir Sistemik tepkilerin gelistigi olgularda dudaklar boyun ve yuz derisinde guclu bir odem vardir angioodem ust solunum yollarinin etkilendigi hastalarda olume neden olabilen solunum guclugu asfiksi belirebilir Bazi ilaclarin antijenik yapilarina karsi olusan antikorlarin etkisiyle T lenfosit kokenli sitotoksik reaksiyonlar gorulurken bir bolumunde olusmasina bagli organ etkilenmeleri olabilir Ilaclarin kimyasal yapisinin neden oldugu tepkiler Doza bagli olan tepkilerdir Yuksek dozlarda alinan bazi ilaclarin icerigindeki kimyasallarin toksik etkisiyle meydana gelen zararlar saptanir Kanser kemoterapisi ilaclari hidrojen peroksid lityum potasyum klorur ve tetrasiklinler bunlarin baslicalaridir Sistemik etkiler icin en somut ornek kanser tedavisinde kullanilan maddelerin normal hucrelerin uzerinde zehir etkisi gosterebilmesidir Baska bir ornek ise sinir sistemini baskilayan ilaclarin asiri dozda ve ozellikle alkolle birlikte alinmasi sonucu solunum durmasiyla olume neden olabilecek duzeyde toksik etki gostermesidir Ginseng gibi cogu Cin geleneklerine ve florasina ait olan bazi bitkisel urunlerin icerdikleri kimyasal maddelerin yuksek dozda alinmasinin yangisal tepkilere neden oldugu bilinmektedir Yerel tepkilerKimyasal maddenin temas ettigi mukoza yuzeylerindeki lezyonlarin en onemli nedeni agiz calkalama sivilarindaki kimyasal maddeler chlorhexidine amalgam dolgular ve dis hekiminin ya da KBB uzmaninin kullandigi lastik eldivenlerdir Yerel tepkilerin buyuk bolumu kontakt stomatit ya da alerjik stomatit olarak adlandirilir Agiz boslugu bulgulariAgiz boslugunda ilaclara karsi olusan tepkilerin baslicalari agiz kurulugu xerostomia anafilaksiye bagli odem anafilaktik sok vezikullu ve bullu lezyonlar erozyonlu ulserli lezyonlar mukoza pigmentasyonu ve diseti buyumeleridir Vezikullu ve bullu lezyonlar ile erozyonlu ulserli lezyonlar stomatit basligi altinda toplanirlar drug induced stomatitis Ulserli lezyonlara neden olan ilaclar Stevens Johnson SendromuKanser kemoterapisi Barbituratlar Dapson Fenazon turevleri Salisilatlar Sulfonamidler Antibiyotikler ilaclar Interferon preparatlari Kortikosteroidler NSAIDs Antikolinerjik bronkodilatorler Antihipertansifler Vazodilatorler Antiromatizmal ilaclar Antiseptikler Bisfosfonatlar Mide ulseri tedavi ilaclari Hipoglisemik ilaclar Stevens Johnson sendromunda agiz bulgulariPlaket agregasyon inhibitorleri kan sulandiricilar Protease inhibitorleri Vezikullu Bullu lezyonlara neden olan ilaclar Antibiyotikler Barbituratlar Salisilatlar Antiromatizmal ilaclar ilaclar Agir metal tuzlari iceren ilaclar Eroin Allopurinol Lityum Metildopa Non steroid anti inflamatuvarlar Hydantoin ACE inhibitorleriVezikul ve BulEpidermisin ve ayni zamanda skuamoz epitelle doseli mukozalarin seroz yangisinda icleri seroz sivi ile dolu keseler meydana gelir Bu keseler buyukluklerine gore 2 tipe ayrilirlar Vezikul vesicula capi 1 2 mm den kucuk keselerdir ucuk zona Bul bulla capi 3 mm den buyuk olan keselerdir ikinci derecede yanik Stevens Johnson sendromu Agiz mukozasinda olusan vezikuller ve buller kisa omurludur ilacin alinmasiyla birlikte ortaya cikar ve dakikalar icinde acilarak erozyon ulser niteligi kazanirlar Ulserli lezyonlara deri dokuntuleri de eslik edebilir Agiz mukozasindaki ulserler sinirlari hiperemik ve uzerlerinde fibrin ortusu bulunan basit lezyonlardir Bag dokusunda genellikle perivaskuler lenfosit ve eozinofil polimorf infiltrasyonu vardir Ilacin alinmasiyla akut olarak belirmeleri ve ilacin kesilmesiyle silinmeleri klinik tanida onemli bulgulardir Vezikullu ve bullu lezyonlar klinik mikroskopik ve acidan cok sayida baska hastaliklari idiopatik pemfigus ve lupus erythematosus vb taklit eder Vezikul ve bul olusumu bu hastaliklarin deride gorulen onemli belirtileridir Bazi olgularda ince bir keratin tabakasinin hemen altinda ya da lamina propria da mikroabseler gelisebilir Agizda olusan vezikuller ve buller kisa surede ulserlestigi icin deri bulgulariyla birlikte degerlendirilmeleri gerekir Agiz lezyonlarina genellikle yanak ve alveol mukozasi ile dil kenarlarinda rastlanir Likenoid reaksiyonlarAgiz mukozasinda likenoid lezyonlar Non steroid antinflamatuvar ilaclar NSAID asetil kolin esteraz ACE inhibitorleri beta blokerler metildopa lityum allopurinol gibi ilaclarin neden oldugu klinik nitelikleriyle lichen planus u animsatan lezyonlardir Genellikle papuller ve agsi cizgilenmeler gosteren alanlari iceren lezyonlarin bir bolumunde duzensiz erozyonlara rastlanabilir Ilacin kesilmesiyle birlikte giderek silinirler Dis hekimliginde kullanilmis olan amalgam dolgular da komsu olduklari yanak ya da diseti mukozasinda likenoid lezyonlara neden olurlar dolgunun cikarilmasini izleyen birkac hafta icinde lezyonlar silinir Erythema multiforme target lezyonErythema multiformeDeri ve mukozalari etkileyen bir tablodur Hucresel ve sivisal bagisiklik sistemlerinin birlikte etkin oldugu asiri duyarlilik tepkilerinin sonucudur yonelik guclu sitotoksik etki nedeniyle apoptozis gelisir Bazi olgularda deri ve mukozalardaki kucuk damarlarin bazal membranlarinda immun kompleksler saptanir Etyolojisinde bazi ilaclar sulfonamid sulfonilure barbituratlar allopurinol ostrojen tetrasiklin rifampisin verapamil fenitoin iyodlu agiz calkalama sivilari klindamisin ve infeksiyon hastaliklari mycoplasma M tuberculosis saptanir Kanser asi uygulamalari radyoterapi ve otoimmun hastaliklar surecinde gelisen olgulara rastlanabilir Bir bolumunun nedeni bulunamaz idiopatik Hastalarin cogunlugunu gencler olusturur Bahar aylarinda yineleyen ataklar yapabilir Baslangici gripal infeksiyonu animsatir 5 10 gun icinde deride ve mukozalarda sistemik dokuntuler belirir Hafif ates ve lenfadenopati olabilir Klinikte minor ve major olmak uzere 2 tipte gorulur Minor tip olgular genellikle infeksiyon hastaliklarini izler deri dokuntulerinin yani sira yalnizca bir mukoza etkilenmesi saptanir Yineleyen erythema multiforme hastalarinda herpes simplex virusunun onemli etkisi vardir Major tip erythema multiforme cogunlukla ilaclarin tetiklemesiyle ortaya cikar etkilenen mukoza sayisi birden fazladir gidisi gorece hizlidir Bu nitelikleriyle Stevens Johnson sendromunu animsatir Stevens Johnson sendromunda deri lezyonlari cok yaygindir prognoz kotudur bazi arastirmacilar Stevens Johnson sendromunu erythema multiforme nin 3 tipi olarak nitelendirir Minor ve major tipinde gorulen baslica lezyon deri dokuntuleridir Deri dokuntuleri birbirlerinden farkli nitelikler icerir multiform genellikle sinirlari kirmizi eritemli vezikuller buller ya da papuller saptanir hedef target lezyon Hastalarin bir bolumunde mukoza lezyonlari agrilidir Mukozalardaki ilk lezyonlar kirmizi dokuntulerden eritemli makuller olusur bir sure sonra vezikuller ve buller ortaya cikar Vezikuller ve buller kisa surede acilarak erozyonlara donusur Dudak lezyonlari uzerinde yara kabugu olusur Agiz mukozasinin her yerinde gorulen erozyonlara yapisik disetinde gorece az rastlanir Mikroskopik incelemelerde akantoz ve spongioz ile ve hucrelerde tek hucre nekrozu apoptozis vardir Bazal membrana yakin olan apoptozis sonrasinda buller vezikuller olusur Epitel bazal membrani boyunca likenoid degisiklikler gorulur bazal membran cevresinde yogunlasan T lenfositleri epitele dogru yayilma egilimi gosterirler Bag dokusu odemlidir perivaskuler lokosit kumeleri lenfosit notrofil eozinofil ve makrofajlar izlenir Pemfigoide benzeyen lezyonlarbir deri hastaligidir Bazi ilaclar bu hastaligi taklit eden bir tabloya neden olurlar Pemfigoid de oldugu gibi epitel bazal membraninin altinda subepitelyal subepidermal gorece dayanikli vezikullerin saptandir Vezikuller icinde az sayida lokosit eozinofil notrofil ve fibrin gorulebilir Disetlerinde yerel ya da yaygin eritem ve erozyonlar meydana gelir En onemli etyolojik faktor thiol iceren ilaclardir furosemide sulfonamid turevleri NSAID ler antiromatizmal ilaclar kardiyovaskuler sistem ilaclari Bazi ilaclar lineer IgA dermatozu olarak nitelenen otoimmun bir tabloya neden olabilir interferon lityum karbonat gibi ilaclarin neden oldugu vezikulobulloz hastalik tablosunda agiz mukozasi lezyonlari da saptanir Vezikul olusumu erozyonlar bazi olgularda deri lezyonlarindan daha once beliren agiz mukozasi bulgularidir incelemelerinde bazal membran boyunca lineer IgA immunoglobulin A birikmesi vardir lamina propria da notrofil polimorf kumeleri mikroabseler gorulur Pemfiguslu hastanin deri biyopsisinde immunofloresans bulgulariPemfigusa benzeyen lezyonlarPemfigus bir deri hastaligidir Bazi ilaclar bu hastaligi taklit eden genellikle pemphigus foliaceus u ve pemphigus vulgaris i bir animsatan lezyonlar gelisir Bazi ilaclar pemfiguslu hastadaki bulgulari arttirir hastaligin gidisini hizlandirir ya da SLE ve myasthenia gravis li hastalarda pemfigus olusmasini tetikler Olgularin bir bolumunde ilk lezyonlar deriden once agiz mukozasinda belirir Thiol iceren ilaclar enalapril vd biyokimyasal etkileriyle baglantilarini bozar ve akantolize hucre baglantilarinin kopmasi yol acar bu mekanizmanin etkin oldugu hastalarda otoantikor yapimi yoktur Thiol icermeyen ilaclar bazi antibiyotikler pyrazolone grubu ilaclar propanolol levodopa eroin progesteron carbamazepine fenobarbital vd otoimmun mekanizmayi tetikler hastalarda desmozomlarin yapisindaki en onemli komponent olan desmoglein 3 e karsi otoantikorlar saptanir Intraepidermal ayrismalar vezikul olusumuna neden olur Vezikuller yuzeye yakin oldugu icin kolayca acilarak erozyonlarin olusmasiyla sonlanir Kucuk erozyonlar birbirleriyle birleserek genis alanlara yayilan sinirlari duzensiz lezyonlar olusturur Thiol iceren ilaclara bagli lezyonlarda immunofloresan bulgulari negatiftir Immunofloresan boyanmanin saptandigi olgularda ise thiol icermeyen ilaclarin kullanilip kullanilmadigi ayirici tanida bilinmesi gereken onemli bir olcuttur Lupus benzeri tepkilerve e bagli bir reaksiyondur Hastalarda SLE u animsatan ancak daha hafif giden artralji dokuntuler ates anemi ve lokopeni gelisebilir Anti nukleer antikor ANA pozitiftir Serumda antihiston antikorlarinin varligi ilaclarin neden oldugu lupus reaksiyonlari icin tipik bulgu sayilir Anti fosfolipid antikorlari bulunabilir anti DNA antikorlari yoktur Etkin ilacin kesilmesini izleyen 1 2 ay icerisinde tum klinik bulgular silinir Agiz mukozasi lezyonlari erozif liken planus lezyonlarini animsatir duzensiz eritem ve erozyon alanlarini kusatan beyaz renkli ince bir sinir izlenir Damak alveol kreti ve yanak mukozasi ile diseti yerlesimi ozgundur Toksik epidermal nekrolizisYaygin epidermis nekrozlarinin ve dokulmelerinin saptandigi bir tablodur Iki ozel tipi vardir 1 Stevens Johnson sendromu genellikle ilaclara ve infeksiyon hastaliklarina karsi gelisen tepkinin sonucudur Agiz mukozasinin yani sira deride farinkste larinkste ozofagusta ve genital mukozada cok sayida agrili buller vezikuller ve erozyonlar olusabilir Konjunktiva ve uvea etkilenmeleri korlukle sonlanabilir Klinik ozellikleriyle erythema multiforme yi animsatirsa da gerek lezyonlarin cok yaygin olusu gerekse prognozunun kotulugu ile farkli bir tablo cizer bazi arastirmacilar Stevens Johnson sendromunu erythema multiforme nin 3 tipi olarak nitelendirir Deri ve mukoza lezyonlarinin yani sira pnomoni nefrit ve myokardit belirtileri ortaya cikar Guclu olgularda Sjogren sendromuna ozgu bulgular belirir Mikroskopik incelemede cok katli yassi epitelde nekroz bazal tabaka hucrelerinde vakuollu dejenerasyon ve vezikuller ya da erozyonlar saptanir Vezikullerin tavanini olusturan epitel hucreleri nekrotiktir Lezyon cevresinde az sayida lenfositler ve kanama alanlari bulunur Stevens Johnson sendromlu hastalarin serumlari spinal hucre kulturlerinde apoptozisi hizlandirici etki gosterir 2 Lyell tipi toksik epidermal nekrolizis ilaclara ve stafilokok infeksiyonlarina karsi beliren guclu bir tepkidir Son yillarda HIV hastalarinda giderek artan bir yogunlukta gorulmeye baslamistir Deride ve mukozalarda vezikuller epitel ortusu siyrilmalari bazilari hemorajik bir ortuyle kapli erozyonlar izlenir Agiz mukozasi lezyonlarina sik rastlanir baslangicta gingivitis bulgulari gosteren disetlerinde kisa surede agrili erozyonlar gelisir Deri ve mukoza lezyonlarina eklenebilir Mikroskopik incelemelerde epitel ortusunun tum katlarini ilgilendiren nekroz ve subepitelyal subepidermal vezikullere neden olan ayrismalar vardir Akut generalize ekzantemli pustulozis acute generalized exanthematous pustulosis Antibiyotikler makrolidler vd kemoterapotikler ve NSAID lar etkindir Etkin ilaca ilk tepki deri lezyonlariyla baslar kizili animsatan kirmizi plaklarla belirir plaklarda zamanla minik pustuller olusur Agiz mukozasinda saptanan benzer lezyonlarda acilan pustullerin erozyonlara donustugu izlenir Spinal hucreler arasinda eritrositlere ve akantolitik hucrelere rastlanabilir Epitele komsu bag dokusu icinde perivaskuler lokosit lenfositler eozinofiller notrofiller kumeleri vardir Kaynakca a b c d e f g h i j k l Abdollahi M Radfar M A review of drug induced oral reactions J Contemp Dent Pract 4 10 31 2003 a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w Cologlu AS Oral Patoloji Agiz Patolojisi Yeditepe Univ Yayinlari Mor Ajans Istanbul 2007 a b c d e f g h i j k l Akal UK Pektas ZO Nalcaci R Yagbasan A 2002 An investigation on oral mucosal lesions clinical histological and therapeutical approaches T Klin Dent Sci 8 80 85 2002 a b c d e f g h i j k l Jinbu Y Demitsu T Oral ulcerations due to drug medications Japanese Dental Science Review 50 2 40 46 2014 a b c d e f Farthing P Bagan J V Scully C Erythema multiforme Oral Dis 11 261 267 2005 a b c d Regezzi JA Sciubba JJ Jordan RCK Oral Pathology Clinical Pathologic Correlations 7th edition Elsevier Amsterdam Berkeley Houston 2017 a b c d e f g h i Barnhill R Crowson AN Magro C Piepkorn M Kutzner H Desman G Barnhill s Dermatopathology Fourth Edition 4th Edition McGraw Hill Education New York 2020 Perharic L Shaw D Murray V Toxic effects of herbal medicine and food supplements Lancet 342 180 181 1993 a b Lamey PJ Lewis MA Rees TD et al Sensitivity reaction to the cinnamonaldehyde component of toothpaste Br Dent J 168 115 118 1990 a b Acay RR Felizzola CR Araujo NS Sousa SOM Evaluation of proliferative potential in oral lichen planus and oral lichenoid lesions using immunohistochemical expression of p53 and Ki67 Oral Oncol 42 475 480 2006 Issa Y Brunton PA Glenny AM Duxbury AJ 2004 Healing of oral lichenoid lesions after replacing amalgam restorations A systematic review Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod 98 553 565 2004