İlhanlılar devrinde Alevîler Moğolların en güçlü devirlerinde Kara-Kurum saraylarında itibar sahibi olan Budist ve Hristiyan din adamlarıyla karşı karşıya gelen İslâmiyet mensupları çok büyük tehlikelere maruz kalmışlardı. İlhanlılar’ın henüz kudret sahibi olmadıkları devirlerde Cengiz’in kurduğu büyük imparatorluk henüz parçalanmamıştı. Onun yerine geçen “Oktay Han” ise Cengiz’in koyduğu yasaları taviz vermeden uygulamaktaydı. Bilhâssa Kayuk Han devrinde (M. 1247 / H. 645) Moğol âdetlerinden kaynaklanan yasaların hâkimiyeti altında yaşayan Müslümanlar büyük işkencelere maruz kalarak ezilmekteydiler. Argon Han (M. 1291 / H. 690) devrinde ise Müslümanlar çok şiddetli bir mezâlime maruz kaldılar.
H. 656 / M. 1258 yılında Bağdad Abbâsîleri’nin çökmesi sonucu Mısır’a kaçmayı başaran ayni aileden “Ebû’l Kâsım Ahmed bin Zâhir el-Mûstensir bi’l-Lâh” Mısır-Memlûk hükümdarı “Melik Zâhir” (Baybars) tarafından M. 1261 tarihinde hilâfete geçirildi. Bu durum “Alevîler” tarafından eskiden kendilerine ait olan Fâtımî hilâfet makâmının gasp edilmesi olarak algılandı. Fâtımî halifelerinin yeniden canlandırılması ve Mısır’ın gelecekteki siyâsî güvenliğinin teminat altına alınmasına yönelik bir tedbir mahiyetinde olan bu hareket, yeni Mısır Abbâsî hâlifesinin konumunu da Mısır hükümdarının yanında bir tekke şeyhinden fazla bir nüfuza sahip olamayan bir kukla durumuna indirgiyordu. Durumun kendi aleyhlerine vahim bir şekilde geliştiğini çabuk kavrayan Alevîler olanca güçlerini Moğol Kaanları’nın teveccühünü kazanmak için sarfetmeğe başladılar.
Büyük Moğol istilâsının başladığı devirlerde Bâtın’îyye, Zeyd’îyye, İmâm’îyye, İsnaʿAşer’îyye ve Ghulat-i Şîʿa’dan müteşekkil fırkalar Mısır, Şam, Irak, Arap ve Acem, Azerbaycan, Fâris ve Horasan ülkelerine yayılmışlardı. Cengiz Orduları’nın Harezm ülkelerine doğru hareket etmeğe başladıklarındaysa bu mezheplerin mensupları da Cengiz Orduları’nın önünden kaçarak Orta Asya’dan batıya doğru göç etmek zorunda kalmışlardı.
Mahmud Gazan Han ve Moğollar’ın İslâmiyeti kabûlü
İlhanlılar’ın dördüncü sultanı olan Mahmud Gazan M. 1295 / H. 693 tarihinde İlhanlılar tahtına oturdu. Önceleri Hulâgu’nun yolunda yürüyen bu sultan Emir Nevruz’un sayesinde Müslüman oldu. Hâkanın İslâmiyeti kabulünde en önemli etkiyi “Kutb-ûd-Dîn Şirâzî” ile kardeşi “Kemal’ed-Dîn Şirâzî” yapmışlardı. Mahmud Gazan’ın dokuz yıl süren saltanatı süresince İran’daki bütün Moğollar İslâm dinine girdi.
Mahmud Gazan Han’ın İslâmiyetin yayılmasındaki rolü ve hizmetleri
Mahmud Gazan hayâtında Tebriz’in batısında kendisi için bir türbe, fukaha için medreseler, sûfîlere ait medreseler yaptırdı ve bunların imarı için vakıflar bağladı. Meşhur Kutb’ûd-Dîn Şirâzî, Numam Tebrizî,Vezir Hoca Reşid’ed-Dîn,Burak Baba Mevlâna Celâleddîn Rûmî’nin torunu Ulu Arif Çelebi gibi büyük âlim ve mutasavvıflara pek çok ihsanlarda bulunmuştu. H. 701 / M. 1302 yılında öldü.
Alevî nüfuzu altına giren Moğollar’a Mısır’ın Türk asıllı Kölemen (Memlük) hükümdarının harb ilânı
Gazan Han’ın sarayına sızan Şiîlerin hilâfet makamına tekrar Alevîler’i getirme teşebbüslerini öğrenen Mısır hükümdarı Melik’ûn-Nâsır Sultan Muhammed bin Kalavun H. 699 / M. 1300 tarihinde Moğollar ile kanlı bir harbe girişti. Halbûki Mısır, Fâtımî halifelerinin yüzyıllar boyu ektikleri Şiîlik tohumlarıyla ünlenmiş bir ülkeydi ve bütün bu muhitler mezheben hep Alevî taraftarlarından oluşmaktaydılar.
Mahmud Gazan Han’ın kardeşi Olcaytu’nun İsnâ‘aşer’îyye mezhebine girişi
Gazan Han vezir Emîr Nevrûz’un ölümünden sonra fazla yaşamadı. Henüz İslâmiyet’in nüfuzu lâyikiyle Moğol saraylarına yerleşemeden Olcaytu İlhanlı tahtına oturdu. Orta Asya’dan batıya doğru durmadan akın eden İbâh’îyye, Hulûl’îyye ve Tenasüh akideleri taşıyan bazı garip kıyafetli Bâtınî dervişlerinin fa’aliyetlerinin çok arttığı bu devirde, vezir Sâd’ed-Dîn Kazvinî Alevî’nin himayesinde bulunan Seyyid Tac’ed-Dîn Saveci’nin yoğun çabaları sonucunda birçok Şiî âlimi de Moğol hükümdarı Olcaytu’nun sarayına gelmişlerdi. Kelâm ve felsefe konularına derin ilgi duyan bu hükümdar, Horasan’dan gelen “Hanefî Kelâmcıları”, Vezir Hoca Reşid’ed-Dîn’nin ekibinde yer alan “Şâfiî Eş’ârîleri” ve daha birçok çeşitli değişik mezheplere mensup olan “Şîʿa-i Bâtınî’yye âlimleri” mevcuttu. “Kadı’ûl-Kudât Hoca Abd’ûl-Melîk Şâfiî” ile Hanefîyye’nin meşhurlarından “Sadri Cihân” arasında geçen çok şiddetli bir Kelâm tartışması üzerine Gazan’ın kardeşi Olcaytu meşhur âlimlerden İbn-i Mûtahhar’ın tesirleri ve Seyyid Tac’ed-Dîn Saveci’nin de telkinleriyle, Şia’nın İmamiye-i İsnâ‘aşer’îyye mezhebini kabul etti. (H. 707 / M. 1307)Vezir Hoca Reşid’ed-Dîn ile Tac’ed-Dîn Şah arasında vuku bulan siyâsî çekişmeler neticesinde Olcaytu’nun sarayı zamanla nezahetini yitirmiş olmakla beraber, burada îlmen ve ahlâken çok bilgili ve kıymetli şahsiyetler de bulunmaktaydı.
Olcaytu’nun İsnâ‘aşer’îyye mezhebinin yayılmasındaki hizmetleri
Seyyid Tac’ed-Dîn Saveci’nin tavsiyesiyle Olcaytu’nun sarayında iltifatlara boğulan meşhur âlimlerden Cemâl’ed-Dîn-i İbn-i Mûtahhar’ûl-Hillî’nin Şîʿa’nın İmamiye-i İsnâ‘aşer’îyye mezhebinin âkidelerini savunma amacıyla yazdığı kitaplar, o devirde yayınlanmış olan en etkili dinî eserler olarak kabul görmekteydi. Olcaytu’nun İbn-i Mûtahhar’ûl-Hillî’nin tesirleri altında kalması neticesinde Şiîliğin İmamiye-i İsnâ‘aşer’îyye mezhebi de İlhanlılar’ın hâkimiyetlerindeki ülkelerde bir hâyli güç kazanmıştı.Olcaytu’un Şiîliğe karşı beslediği muhabbet, bastırmış olduğu sikkelerin bir yüzüne “Lâ İlâhe’ill-Allah Muhammed Resûl’ûl-Lâh, Ali Velîy’ûl-Lâh” diye yazdırmağa, diğer tarafına da İmâm-ı Mâ’sumâ’nın isimlerini hâkkettirmeğe varacak kadar ileri safhalara ulaşmıştı.
Olcaytu Muhammed Hüdâbende’nin sarayındaki “Bâtınîler”: Burak Baba
Olcaytu Muhammed Hüdâbende’nin sarayındaki “Bâtınîler” arasında çok önemli bir şahsiyet, mezheben Hûlman’îyye ve i’tikaden İbâh’îyye ile Hulûl’îyye’den olan Burak Baba, Suriye kıt’asında ve Halep civarında oturan Türkmen aşîretlerinin arasında dolaşarak halkı “Şîʿa-i Bâtın’îyye” mezhebine katılmağa dâvet etmekteydi. Aslen Baba İlyas’ın halifelerinden Aybek Baba’nın müridi olan Burak Baba ve mensupları Elemût’taki “Hükümet-i Melâhide-i Bâtın’îyye” dâîleriydiler. Hûlman’îyye mezhebi gereği güzel çocuklara Tanrı diye secde eden Burak Baba İlhanlı saraylarındaki evliyâlar içinde en kibarı olarak nâm salmıştı. H. 705 / M. 1306 yılında Şam’a gelen bu “bâtıni-babası” burada meşhur şair Sirâc’ed-Dîn Haccar’ın şiddetli hicviyeleriyle büyük itibar kaybına uğradı ve nihâyetinde kendisine H. 706 / M. 1307 yılında uygulanan “Hadd-i Şerri” cezasının etkisiyle öldü.
Moğollar’ın hezimete uğramaları ve Olcaytu’nun Sünnîliği kabulü
İmamiye Şiası’ın başına getirilen Cemâl’ed-Dîn İbn-i Mûtahhar’ın “Nehc’ûl-Hâk” ve “Minhâc’ûl-İstikâme fî İsbât’ûl-İmamiyye” gibi eserleri İlhanlı saraylarında ve bilhassa da Olcaytu’nun üzerinde çok derin tesirler oluşturmuştu.Şîʿa’nın İlhanlılar’ın himâyesinde kuvvetle Sünnîliğe yüklendiği bu devirde, Birleşik Moğol-Haçlı ordularını Suriye’de dağıtan Mısır’ın Türk asıllı Kölemen (Memlük) Sultanı Kalavun’un oğlu Emîr Nasr’ûd-Dîn’in yanında savaşlara katılan ve itibarını bir hâyli arttıran zamanın en büyük müçtehidi Selefî Şeyh’ûl-İslâm Takiy’ûd-Dîn İbn-i Teymiyyet’ûl-Harrânî de yayınlamış olduğu eseri “Minhâc’ûs-Sünne” ile Şiîlerin hamlelerine karşı bir mukabelede bulunmaktaydı. Moğollar’ın sürekli tecavüzleriyle itibar kaybına uğrayan ve Şiîlik karşısında çok güç bir duruma düşen Anadolu Sünnîliği, bu durumdan endişe duyan uç beylerinden Karamanlı Nur’ed-Dîn Muhammed Bey, Tekeli Türkmenleri Reisi ve Antalya Emîri Seyf’ed-Dîn Mahmud bin Sarim’ed-Dîn Teke ve Kosan Oğlu Nur’ed-Dîn Altun Bey gibi uç beylerinin gayretleriyle oluşturulan büyük bir ordu ile Konya ve havalisindeki Moğollar’ın tamamını hezimete uğratmağa ve buradan sürmeğe muvaffak oldu. Bu büyük yenilgi karşısında son derece sarsılan vezir Sâd’ed-Dîn Alevî Kazvinî’de kaderinden öldü. Cereyan eden bu hâdiseler üzerine Olcaytu da Şiîliği terk ederek Sünnîliği kabul etmek zorunda kaldı. Moğollar’ın uğradıkları bu ağır mağlubiyetten sonra bütün râfizî âlimleri de birer birer İlhanlı saraylarından ayrılmağa başladılar. İmamiye Şiası’ın Reisi Cemâl’ed-Dîn İbn-i Mûtahhar da Hille’ye çekildi.
Alevî tekkelerin hükûmetler üzerindeki itibârları
İmamiyye’nin ulularından addedilen “Seyyid Kıvâm’ed-Dîn Mer’aşî”, Şiîliğin en kuvvetli câzibe merkezi olarak hizmet veren ve Horasan kıt’asının merkezî konumunda bulunan Âmûl kentindeki tekkesinden, bütün “Şîʿa-i Bâtınî’yye” hareketlerini denetim altında tutmaktaydı. Bu devirde Horasan Valisi olan “Efrasiyab” da derviş elbisesi giyerek Seyyid Kıvâm’ed-Dîn Mer’aşî’ye intisap edenler arasında yer almıştı. Fakat daha sonra Seyyid Kıvâm’ed-Dîn’in yükselen şöhreti karşısında kaygılanan öteki Âmûl âlimleriyle ittifak kurarak neyfedilmek üzere Kıvâm’ed-Dîn’i hapsettirdi. O gece Efrasiyab’ın veliâhtı Seyf’ed-Dîn’in aniden vefat etmesi halkın Seyyid hakkındaki i’tikatlarının daha da kuvvetlenmesine sebep oldu. Halk zindana hücum ederek Seyyid Kıvâm’ed-Dîn’i oradan kurtarıp başlar üzerinde taşıyarak “Rabo” köyündeki tekkesine getirdiler. H. 730 / M. 1330 tarihinde ise Kıvâm’ed-Dîn’nin üzerine Efrasiyab komutasında hücuma kalkan “kuvayi te’dibiye” de ağır bir yenilgiye uğradı. Bu müsademede Efrasiyab ile birlikte bulunan üç oğlu da Seyyid’in müridleri tarafından öldürüldü. Üç yüz dervişiyle birlikte Mazenderan dağlarının en sarp yerlerine çekilen “Seyyid Kıvâm’ed-Dîn Mer’aşî” o yörelerin mutlak hâkimi oldu.
Olcaytu’dan sonraki dönemde “Bâtınîllik” hareketleri
Nezarî ve Kuhistanî gibi Şîʿa-i Bâtıniye dâîleri ise Moğollar’ın aldıkları bu ağır yenilgiden hiç de müteessir olmayıp, bilâkis olanca güçleriyle Kuhistan ve Kom gibi koyu Bâtınî merkezlerinde fa’aliyet ve neşriyâtlarına olanca güçleriyle devam ettiler. Şirâzlı Kadı’ûl-Kazat Muhabb’ed-Dîn Ebû İbrahim Temimî’nin sarfettiği tüm çabalara rağmen Faris vilâyeti ahalisi “Şîʿa-i Bâtıniye” mezhebine girmişlerdi.Olcaytu’nun vefatından sonra tahta oturan İlhanlı hükümdârı Ebû Said Bahâdir Han’ın sünnîleri himâye etmesi neticesi devrin meşhur sufîlerinden Alâ’ed-Devle Semnanî ile Abd’ûr-Razzak Kâşî’nin zâviyeleri epey alâka ve ehemmiyet görmeğe başlamıştı.Maverâünnehir’de bir yüzyıldan daha uzun süren buhranların sebepleri arasında “Sultan Ebû Said Bahâdir” iktidarının yetersizliği ve Şiî dâîlerle girişmiş olduğu mücadeleler başta gelmekteydi.Ebû Said Bahâdir Han’ın H. 736 / M. 1336 tarihinde vefatı üzerine Hulâgû’nun erkek evlâdından gelen soyu da böylece tamamen kurumuş oldu. Ebû Said’in vefâtını müteakip ortaya bazı küçük devletçikler ortaya çıktı. Bu yeni “Emaretler” arasında en fazla göze çarpan iki hükümetten birisi “Emîr Çoban” diğeri ise “İlkâniyan” adını alan Celâyiroğulları’ndan “Emîr Hasan” sülâlesiydi. Muzafferîler de, Serbedârlar da siyâsi birer oluşum yarattıktan sonra Timur’un ortaya çıkmasıyla yok olup gittiler.
Serbedârlar devrinde “Alevî-Bâtınîllik” hareketleri
Serbedârlar tarafından sürekli olarak desteklenen ve himaye edilen Şia-i Bâtıniye mezhebi bu sayede yaptığı hamlelerle yeniden hayât bulmağa uğraşmaktaydı. Serbedârlar hükûmeti Horasan’da meşhur Ebû Bekir Beyhakî’nin de memleketi olan Beyhak kasabasına bağlı “Şîʿa-i Bâtıniye” mezhebinin en yaygın olduğu “Paştin” köyünde doğan Abd’ûr-Razzak adında bir kişi tarafından kurulmuştu. Şeyh Cevrî’nin hâlifesi Emîr Seyyid İzz’ed-Dîn Suğundî’nin nâkibi olan “Seyyid Kıvâm’ed-Dîn” daha İlhanlılar devrinde “Mazenderan” ve “Sari” yörelerinde şiddetli Şiî propagandalarını başlatmış bulunmaktaydı. Bu devirde Horasan’da hiç eksik olmayan isyânların başında mutlaka bir şeyh ya da Şia-i Bâtıniye tarafından idare edilmekte olan bir zâviye bulunmaktaydı. H. 737 / M. 1337 yılında Serbedârlar Hükûmeti’nin kurucusu olan Abd’ûr-Razzak’ın kardeşi Vecd’ed-Dîn’in de aralarında yer aldığı çok mühim kuvvetlerle Tus şehrinin üzerine yürüyen Hasan Cevrî müridlerinden “Derviş Aziz” tarafından Horasan’da büyük bir ihtilâl çıkartıldı. Türkistan, Belh, Tirmiz, Herat, Hâf, Khûhistan, Kerman, Meşhed, Nişapur gibi büyük şehirlerin tamamı Hasan Cevrî müridlerinin denetimi altına alındı.
Moğollar devrinde çeşitli bölgelerde hâkim olan mezhepler
Bu devrin mezhebî coğrafyası hakkında Hamd’ûl-Lâh Mûstefî’nin verdiği malûmata göre Rey, Rabin, Eşk, Deyleman, Tavaş, Harfan, Hasan Can, Eve, Rudbâd, Peşgel, Dere, Kum, Kâşan, Tefris, Zevare, Frahan, Nihâvend, Cürcan şehirleri hep Şiî’ydiler. Diğer taraftan Sühreverd, Merağa, Huzistan, Han kentleri Hanefî oldukları gibi, Kazvin, Ebher, Zencan, Save, Tarin, Günan, Mezdekan, Tebrük, Ohan, Erdebil, Ehregilinir, Dahharkan, Nahçıvan, Küştapf, Şiraz, Küvar, Pişaver, Cebeli Ceylule, Dilbend, Hoşah, Errukârzi, İsfraz kentleri ahalisi ise mezheben Şafiî idiler. Elemût Bâtınîleri’nin en fazla taraftarları ise Rudbâd, Save, Talkan kasabalarındaydı. Hemedan Mu'tezile ve özellikle de Mücessime’den oluşmakta, Şiraz, Tebriz ve Olcaytu tarafından yeni kurulan Sultâniye şehrinde ise mezheben her türlü insan bulunmaktaydı.
Türkler’de aşîret teşkilâtı
Türkler bidâyette yirmi dört boya ayrılmışlardı.Oğuzlar hesapsız aşîretlerle, Uygurlar yüz yirmi boya, Orta Asya’dan göç etmeğe başladıklarında ise Türkler dört bin boya bölünmüşlerdi.Oğuzlar’ın bu yirmi dört boy teşkilâtı bütün Türk devletlerinin esasları arasında dâima görülmektedir. Selçuklu Hanedanı, Eyyubiler, Kölemenler, Akkoyunlular, Harezmşahlar ve Anadolu Türkmenleri de hep ayni teşkilâtı sürdürmüşlerdir.
Oğuzlar’da aşîret teşkilâtı
Oğuzlar kendi aşîretlerine “Öz” adını verirlerdi. Her aşîret bir “İl” ile birleşmiş ve o ilin bir parçası olarak kendine yer ayırmış olup, aşîretin bağımsız hayâtı yoktu. “İl” ise tam teşekkül demekti. Tatarlar’da ise aşîret tamamen bağımsızdı. Tatar kavmî birçok şubelerden oluşmaktadır. Her aşîret kendisine mahsus husûsî bir alana sahiptir.Çerkesler’deki aşîret yapısı da “Evliyâ Çelebi tarafından nakledilmektedir.
Anadolu’daki Türk aşîretlerinin Şiîleşmesi hâdisesi
Sultan Ebû Said Bahâdir Han’ın H. 736 / M. 1336 tarihinde vefâtından sonra bu Türkler elli iki aşîrete ayrıldılar. Her yüz haneye bir bey seçilerek Anadolu Selçukluları tarafından Bizans sınırlarına yerleştirildiler. Malatya, Kayseri, Sivas, Amasya taraflarında yurt edinen bu kabileler Selçuklular’ın yıkılmasını müteakip ait oldukları mezhepleri sebebi ile ve “Şîʿa-i Bâtınî’yye” babalarının da teşvikleri neticesinde dâima İran’a tâbi olmuşlardı.Anadolu Selçukluları ile mezhebî ihtilâf halinde bulunan bu aşîretler, Âlâ’ed-Dîn-î Key-Kûbâd-ı Evvel ve Gıyas’ed-Dîn-i Key-Hüsrev-i Sâni gibi hükümdarların mutasavvıflara karşı göstermiş oldukları sâmimi alâkaları gördükçe, devletle aralarında olan ihtilâfı unutuyorlardı. Gelgelelim, Babâîler İsyânı neticesinde devletin şüphe ve tereddütlerinden kurtulamayan bu aşîretler, “Uç Beyleri” tarafından yönetilmekte olan vilâyetlere dağıldılar.
Şiî Türk aşîretlerinin Osmanlılar’a bağlanması
Selçuklular’ın yıkılmasından sonra “Uç Beyleri” ile birlikte bağımsızlıklarını ilân eden Osmanlılar’ın denetimi altındaki bölgelere “Şîʿa-i Bâtınî’yye Dâîleri” de yerleşmişlerdi. Ayni zamanda İran’a tâbi olan ve kendilerine tarhedilen vergi yükümlülüklerinin altında şiddetle ezilen aşîretler Yıldırım Bayezid tarafından taltif edildiler. Kadı Burhan’ed-Dîn’in hâkim olduğu memleketleri Yıldırım’ın zaptetmesiyle buralarda yurt edinmiş olan bütün aşîretler de Osmanlı Devleti’nin yönetimini tanıdılar.
Kaynakça
- ^ Muradja d’Ohosson, Moğol Tarihi, Cilt 1, Mustafa Rahmi tercümesi.
- ^ Tarih-î Vassâf.
- ^ Namık Kemal, Emîr Nevrûz.
- ^ Tezkere-î Devlet Şah Semerkandî, Sayfa 213. (Bahri Âbâd’da oturan Necmüddin Kübrâ halifelerinden Sâd’ed-Dîn Hamevî’nin oğlu meşhur “Sadr’ed-Dîn İbrahim,” Gazan’ın sarayına davet edildi. “Mahmud Gazan Han” bu âlimin huzurunda Müslüman olarak tasavvufa intisap etti.)
- ^ Hâbib’üs-Siyer, Cilt 3, Sayfa 125. (Diğer bir yazar, bu şahsın “Sadr’ed-Dîn İbrahim” değil de, Şeyh “Nûr’ed-Dîn Keylî” halifelerinden “Hoca Sâd’ed-Dîn Kutlu Halid Kazvinî” olduğunu ve aynı zamanda Gazan’ın yalnız kendisi değil de bütün ordusu ve maiyetiyle birlikte İslâma girdiğini nakletmektedir.)
- ^ Tarih-î Vassâf, Cilt 3, Sayfa 382.
- ^ (Anadolu Selçuklular devrinde ün yapmış hikmet ve felsefe âlimlerindendi. Muin’ed-Dîn Pervane’nin Kayseri’deki medresesinde müderrislik yaptı.)
- ^ Tezkire-î Devlet Şah, (Sa’di Şirazî ile aralarında bazı lâtifeler geçmiştir. H. 713 / M. 1314 yılında vefat ederek Tebriz’de yaptırdığı hankahına defnedilmiştir.)
- ^ Leclerc: Historie de la medecine arabe, 133. (Meşhur Câmi’ût-Tevârih yazarıdır. Doktorluk ile İlhanlı sarayına giren bir âlimdi. Elli yıl İlhanlılar’a vezirlik yaptı. Gazan Han ve Olcaytu devirlerinde çok büyük kütüphaneler yaptırdı. Bütün servetini îlim müesseselerine harcadı. H. 718 / M. 1318 yılında katledildi.)
- ^ İkd-ûl’Cûmman. [Basılmamış olan bu eser yirmi üç ciltten müteşekkil olup, hepsi Veliy’üd-Dîn Efendi Kütüphanesi’nde mevcuttur.]
- ^ Dûrer-ul’Kâmine.
- ^ Hilmi Ziya, Mihrap, Cilt 2, Sayfa 441.(Burak Baba Risaleleri, Mülga Unkapanı Dergâhındaki Kütüphane, İstanbul, H. 853, Farsça, Mihrap mecmuasındaki tek nüsha.)
- ^ Eflâkî. (Celâleddîn Rûmî’nin oğlu Sultan Veled’in ilk üç evlâdından tek hayatta kalanıdır. H. 719 yılında 49 yaşında ölmüştür. Gazan Han Irak – Acem seyahatinde kendisini ziyaret etmiştir.)
- ^ Şecere-î Evşal-î Türkiye, Sayfa 170, Rıza Nûr baskısı, İstanbul.
- ^ Gıyâs’ed-Dîn Handmir, Habib’üs-Sîyer. [Nûr-u Osmaniye Kütüphanesindeki Farsça yazma nüsha].
- ^ Ebû-l’Kâsım Abd’Allâh Kaşânî, Olcaytu Tarihi. [Ayasofya Kütüphanesindeki yazma nüsha].
- ^ Keşf’üz-Zünnûn, Cilt 2, Sayfa 352. (İbn-i Mûtahhar’ûl-Hillî H. 726 / M. 1326 yılında ölmüştür. Eserleri hakkında Keşf’üz-Zünnûn’da ayrıntılı malûmat mevcuttur. Hâbib’üs-Siyer’de anlatıldığına göre Olcaytu’nun İmamiye-i İsnâ‘aşer’îyye mezhebini kabulü İbn-i Mûtahhar’ûl-Hillî’nin te’sirleriyledir. “Tuhfe-i İsnâ‘aşer’îyye” ise aksine Seyyid Tac’ed-Dîn Saveci’nin de telkinleri neticesinde gerçekleştiğini yazmaktadır.)
- ^ Ravzat’ûs-Safa, Cilt 5, Sayfa 169.
- ^ Sibt-î İbn-i Cezvî, Mir’at’ûz-Zaman. [Köprülü Mehmet Paşa Kütüphanesi’ndeki yazma nüsha].
- ^ Öz, Mustafa, Mezhepler Tarihi ve Terimleri Sözlüğü, Ensar Yayıncılık, İstanbul, 2011.
- ^ Habib’üs-Siyer, Cilt 3, Sayfa 112.
- ^ Hayrullah Efendi, Hayrullah Efendi Tarihi, Cilt 3, Sayfa 15.
- ^ Hüseyin Hüsamettin Efendi, Amas’ya Tarihi, Cilt 2, Sayfa 469.
- ^ Hayrullah Efendi, Hayrullah Efendi Tarihi, Cilt 4, Sayfa 22. (Seyyid Zâhir’ed-Dîn’in Taberistan tarihinden naklen.)
- ^ Tezkire-i Devlet-Şâh, Sayfa 64.
- ^ Tabâkât-ı Süpkî, [Kütüphane-i Umumî, yazma nüsha, No: 956].
- ^ Mevlânâ Câmî, Nefeat’ûl-Üns.
- ^ Hâfız Ebrû, Zübdet’ût-Tevârih.
- ^ Düvel’il-İslâmiyye, İngilizceden tercüme eden Hâlil Edhem, Sayfa 356.
- ^ Sahâif’ûl-İhbâr, Cilt 3, Sayfa 16.
- ^ Ravzat’ûl-Saffaç, Cilt 5, Sayfa 243.
- ^ Nüzhet’ûl-Kulûb.
- ^ Mahmud Kaşgârî, Divân-ı Lûgât’it-Türk.
- ^ Bahâdir Han, Şecere-i Evşâl-i Türk.
- ^ Fazl’ûl-Lâh Reşidî, Câmi’ût-Tevârih.
- ^ Tahir Harimi, Tarihte Edremit Şehri – Türk Aşîretleri.
- ^ Şerâf’ed-Dîn-i Yezdî, Zafer-Nâme.
- ^ İbn-i Hacer, Dürer’ûl-Kâmine.
- ^ Aziz bin Ardeşir Ester-Âbadî, Bezm Rezm.
- Bibliografya
- Arnol’d, İntişarı İslâm Tarihi, Profesör Halil Hâlid tercümesi.
- Asım, Necip, Türk Tarihi.
- Aynî, Bedr’ed-Dîn Mahmud, İkd’ûl-Cûmman.
- Aynî, Mehmet Ali, Tasavvuf Tarihi,
- Balcıoğlu, Tahir Harimi, Türk Târihinde Mezhep Cereyanları.
- Barthold, W., İslâm Medeniyeti Tarihi, Professör Dr. Fuad Köprülü’nün Geniş, izah, düzeltme ve ilâvelerle tercümesi.
- Brown, İran Edebiyât Tarihi.
- Câhiz, Kitâb’ûl-Beyân ve’t-Tebyin.
- –, Kitâb Fezâil’ül-Etrak.
- Câmî, Mevlânâ, Nefeat’ûl-Üns.
- Christensen, Arthur, La regne du roi Kawadh I et le communisme Mazdakite.
- Cüveynî, Alâ’ed-Dîn, Cihân-Kûşâ.
- Ebrû, Hâfız, Zübdet’ût-Tevârih.
- Ebû Zehra, Muhammed, İslâm’da Siyâsî ve İ’tikadî Mezhepler Tarihi, Ethem Ruhi Fığlalı ve Osman Eskicioğlu tercümesi.
- –, Mezhepler Tarihi, İsmâil Dağ tercümesi.
- El-Birûnî, Ebu Reyhan Muhammed bin Ahmed, El-Âsâr’ûl-Bakiye an-Kurun’il-Hâliye.
- Gök Alp, Ziya, Eski Türkler’de din, Dar’ül-Fünun Edebiyat Fakültesi mecmuaları.
- Gölpınarlı, Abd’ûl-Bâkî, Türkiye'de Mezhepler ve Tarikâtlar.
- Hâsırî, İkd’ûl-Ferîd Hâşiyesi.
- Handmir, Gıyâs’ed-Dîn, Habib’üs-Sîyer.
- Harimi, Tahir, Naklî İlimler Tarihi.
- –, Tarihî Hikmette Sofîyûn.
- –, Târihte Edremit Şehri.
- Hayrullah Efendi, Hayrullah Efendi Tarihi.
- Hilmi Ziyâ, Mihrap mecmuaları – Anadolu’da dinî ruhiyât müşahedeleri.
- Hüseyin Hüsamettin Efendi, Amas’ya Tarihi.
- İbn-i Arab Şâh, Acâib’ûl-Makdur.
- İbn-i Hacer, Dürer’ûl-Kâmine.
- –, Enbe’ül-Gumur.
- İbn-i Hâldun, Mukaddime.
- İbn-i Şahne, Ravzât’ûl-Menazır.
- İbn-i Tikteka, Kitâb’ûl-Fahri.
- İshak Efendi, Kâşif’ül-Esrâr.
- Kaşânî, Ebû-l’Kâsım Abd’Allâh, Olcaytu Tarihi.
- Kenarı, İbn-i Hallikân, Şekayık.
- Khârezmî, Muhammed bin Ahmed, Mefatîh’ûl-Ulûm.
- Köprülü, Fuad, Türk Tarihinde İlk Mutasavvıflar.
- Massignon, Louis, Essai sur la lexique du mystique musulmane.
- Mes’ûdî, Ali, Mûruc’ûz-Zeheb.
- –, Kitâb’ût-Tenbih ve’l İşrâf.
- Muhsin Fanî, Mûbid, Tuhfe-i İsnâ Aşer’îye.
- Muvaffık el-Mekkî, Menâkıb.
- Öz, Mustafa, Mezhepler Tarihi ve Terimleri Sözlüğü.
- Öztürk, Yaşar Nuri, İmâm-ı Â’zam – Savunması Şehid bir önder için Apolocya.
- –, En-el Hak İsyanı – Hallâc-ı Mansûr (Darağacında Miraç).
- Reşidî, Fazl’ûl-Lâh, Câmi’ût-Tevârih.
- Sıbt İbn’ûl Cezvî, Mir’at-ûz-Zaman.
- Suver’ûl-Ekalîm, İbn-i Nedim, Fihrist.
- Süyûtî, Celâl’ed-Dîn, Tarih’ûl-Hulefâ.
- Şehristanî, Muhammed, Kitâb’ûl-Milel ve’n-Nihâl.
- Şerafeddin, M. Pamir İsmâ‘ilîleri, İlâhiyat Fakültesi Mecmuası.
- Yakût’ûl-Hamavî, Ebû Abd’ûl-Lâh, Mû’cem’ûl-Büldan.
- Zeydan, Jorji, Medeniyet-i İslâm’îyye Tarihi, Zeki Magemez tercümesi.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Ilhanlilar devrinde Aleviler Mogollarin en guclu devirlerinde Kara Kurum saraylarinda itibar sahibi olan Budist ve Hristiyan din adamlariyla karsi karsiya gelen Islamiyet mensuplari cok buyuk tehlikelere maruz kalmislardi Ilhanlilar in henuz kudret sahibi olmadiklari devirlerde Cengiz in kurdugu buyuk imparatorluk henuz parcalanmamisti Onun yerine gecen Oktay Han ise Cengiz in koydugu yasalari taviz vermeden uygulamaktaydi Bilhassa Kayuk Han devrinde M 1247 H 645 Mogol adetlerinden kaynaklanan yasalarin hakimiyeti altinda yasayan Muslumanlar buyuk iskencelere maruz kalarak ezilmekteydiler Argon Han M 1291 H 690 devrinde ise Muslumanlar cok siddetli bir mezalime maruz kaldilar H 656 M 1258 yilinda Bagdad Abbasileri nin cokmesi sonucu Misir a kacmayi basaran ayni aileden Ebu l Kasim Ahmed bin Zahir el Mustensir bi l Lah Misir Memluk hukumdari Melik Zahir Baybars tarafindan M 1261 tarihinde hilafete gecirildi Bu durum Aleviler tarafindan eskiden kendilerine ait olan Fatimi hilafet makaminin gasp edilmesi olarak algilandi Fatimi halifelerinin yeniden canlandirilmasi ve Misir in gelecekteki siyasi guvenliginin teminat altina alinmasina yonelik bir tedbir mahiyetinde olan bu hareket yeni Misir Abbasi halifesinin konumunu da Misir hukumdarinin yaninda bir tekke seyhinden fazla bir nufuza sahip olamayan bir kukla durumuna indirgiyordu Durumun kendi aleyhlerine vahim bir sekilde gelistigini cabuk kavrayan Aleviler olanca guclerini Mogol Kaanlari nin teveccuhunu kazanmak icin sarfetmege basladilar Buyuk Mogol istilasinin basladigi devirlerde Batin iyye Zeyd iyye Imam iyye IsnaʿAser iyye ve Ghulat i Siʿa dan mutesekkil firkalar Misir Sam Irak Arap ve Acem Azerbaycan Faris ve Horasan ulkelerine yayilmislardi Cengiz Ordulari nin Harezm ulkelerine dogru hareket etmege basladiklarindaysa bu mezheplerin mensuplari da Cengiz Ordulari nin onunden kacarak Orta Asya dan batiya dogru goc etmek zorunda kalmislardi Mahmud Gazan Han ve Mogollar in Islamiyeti kabulu Ilhanlilar in dorduncu sultani olan Mahmud Gazan M 1295 H 693 tarihinde Ilhanlilar tahtina oturdu Onceleri Hulagu nun yolunda yuruyen bu sultan Emir Nevruz un sayesinde Musluman oldu Hakanin Islamiyeti kabulunde en onemli etkiyi Kutb ud Din Sirazi ile kardesi Kemal ed Din Sirazi yapmislardi Mahmud Gazan in dokuz yil suren saltanati suresince Iran daki butun Mogollar Islam dinine girdi Mahmud Gazan Han in Islamiyetin yayilmasindaki rolu ve hizmetleri Mahmud Gazan hayatinda Tebriz in batisinda kendisi icin bir turbe fukaha icin medreseler sufilere ait medreseler yaptirdi ve bunlarin imari icin vakiflar bagladi Meshur Kutb ud Din Sirazi Numam Tebrizi Vezir Hoca Resid ed Din Burak Baba Mevlana Celaleddin Rumi nin torunu Ulu Arif Celebi gibi buyuk alim ve mutasavviflara pek cok ihsanlarda bulunmustu H 701 M 1302 yilinda oldu Alevi nufuzu altina giren Mogollar a Misir in Turk asilli Kolemen Memluk hukumdarinin harb ilani Gazan Han in sarayina sizan Siilerin hilafet makamina tekrar Aleviler i getirme tesebbuslerini ogrenen Misir hukumdari Melik un Nasir Sultan Muhammed bin Kalavun H 699 M 1300 tarihinde Mogollar ile kanli bir harbe giristi Halbuki Misir Fatimi halifelerinin yuzyillar boyu ektikleri Siilik tohumlariyla unlenmis bir ulkeydi ve butun bu muhitler mezheben hep Alevi taraftarlarindan olusmaktaydilar Mahmud Gazan Han in kardesi Olcaytu nun Isna aser iyye mezhebine girisi Gazan Han vezir Emir Nevruz un olumunden sonra fazla yasamadi Henuz Islamiyet in nufuzu layikiyle Mogol saraylarina yerlesemeden Olcaytu Ilhanli tahtina oturdu Orta Asya dan batiya dogru durmadan akin eden Ibah iyye Hulul iyye ve Tenasuh akideleri tasiyan bazi garip kiyafetli Batini dervislerinin fa aliyetlerinin cok arttigi bu devirde vezir Sad ed Din Kazvini Alevi nin himayesinde bulunan Seyyid Tac ed Din Saveci nin yogun cabalari sonucunda bircok Sii alimi de Mogol hukumdari Olcaytu nun sarayina gelmislerdi Kelam ve felsefe konularina derin ilgi duyan bu hukumdar Horasan dan gelen Hanefi Kelamcilari Vezir Hoca Resid ed Din nin ekibinde yer alan Safii Es arileri ve daha bircok cesitli degisik mezheplere mensup olan Siʿa i Batini yye alimleri mevcuttu Kadi ul Kudat Hoca Abd ul Melik Safii ile Hanefiyye nin meshurlarindan Sadri Cihan arasinda gecen cok siddetli bir Kelam tartismasi uzerine Gazan in kardesi Olcaytu meshur alimlerden Ibn i Mutahhar in tesirleri ve Seyyid Tac ed Din Saveci nin de telkinleriyle Sia nin Imamiye i Isna aser iyye mezhebini kabul etti H 707 M 1307 Vezir Hoca Resid ed Din ile Tac ed Din Sah arasinda vuku bulan siyasi cekismeler neticesinde Olcaytu nun sarayi zamanla nezahetini yitirmis olmakla beraber burada ilmen ve ahlaken cok bilgili ve kiymetli sahsiyetler de bulunmaktaydi Olcaytu nun Isna aser iyye mezhebinin yayilmasindaki hizmetleri Seyyid Tac ed Din Saveci nin tavsiyesiyle Olcaytu nun sarayinda iltifatlara bogulan meshur alimlerden Cemal ed Din i Ibn i Mutahhar ul Hilli nin Siʿa nin Imamiye i Isna aser iyye mezhebinin akidelerini savunma amaciyla yazdigi kitaplar o devirde yayinlanmis olan en etkili dini eserler olarak kabul gormekteydi Olcaytu nun Ibn i Mutahhar ul Hilli nin tesirleri altinda kalmasi neticesinde Siiligin Imamiye i Isna aser iyye mezhebi de Ilhanlilar in hakimiyetlerindeki ulkelerde bir hayli guc kazanmisti Olcaytu un Siilige karsi besledigi muhabbet bastirmis oldugu sikkelerin bir yuzune La Ilahe ill Allah Muhammed Resul ul Lah Ali Veliy ul Lah diye yazdirmaga diger tarafina da Imam i Ma suma nin isimlerini hakkettirmege varacak kadar ileri safhalara ulasmisti Olcaytu Muhammed Hudabende nin sarayindaki Batiniler Burak Baba Olcaytu Muhammed Hudabende nin sarayindaki Batiniler arasinda cok onemli bir sahsiyet mezheben Hulman iyye ve i tikaden Ibah iyye ile Hulul iyye den olan Burak Baba Suriye kit asinda ve Halep civarinda oturan Turkmen asiretlerinin arasinda dolasarak halki Siʿa i Batin iyye mezhebine katilmaga davet etmekteydi Aslen Baba Ilyas in halifelerinden Aybek Baba nin muridi olan Burak Baba ve mensuplari Elemut taki Hukumet i Melahide i Batin iyye daileriydiler Hulman iyye mezhebi geregi guzel cocuklara Tanri diye secde eden Burak Baba Ilhanli saraylarindaki evliyalar icinde en kibari olarak nam salmisti H 705 M 1306 yilinda Sam a gelen bu batini babasi burada meshur sair Sirac ed Din Haccar in siddetli hicviyeleriyle buyuk itibar kaybina ugradi ve nihayetinde kendisine H 706 M 1307 yilinda uygulanan Hadd i Serri cezasinin etkisiyle oldu Mogollar in hezimete ugramalari ve Olcaytu nun Sunniligi kabulu Imamiye Siasi in basina getirilen Cemal ed Din Ibn i Mutahhar in Nehc ul Hak ve Minhac ul Istikame fi Isbat ul Imamiyye gibi eserleri Ilhanli saraylarinda ve bilhassa da Olcaytu nun uzerinde cok derin tesirler olusturmustu Siʿa nin Ilhanlilar in himayesinde kuvvetle Sunnilige yuklendigi bu devirde Birlesik Mogol Hacli ordularini Suriye de dagitan Misir in Turk asilli Kolemen Memluk Sultani Kalavun un oglu Emir Nasr ud Din in yaninda savaslara katilan ve itibarini bir hayli arttiran zamanin en buyuk muctehidi Selefi Seyh ul Islam Takiy ud Din Ibn i Teymiyyet ul Harrani de yayinlamis oldugu eseri Minhac us Sunne ile Siilerin hamlelerine karsi bir mukabelede bulunmaktaydi Mogollar in surekli tecavuzleriyle itibar kaybina ugrayan ve Siilik karsisinda cok guc bir duruma dusen Anadolu Sunniligi bu durumdan endise duyan uc beylerinden Karamanli Nur ed Din Muhammed Bey Tekeli Turkmenleri Reisi ve Antalya Emiri Seyf ed Din Mahmud bin Sarim ed Din Teke ve Kosan Oglu Nur ed Din Altun Bey gibi uc beylerinin gayretleriyle olusturulan buyuk bir ordu ile Konya ve havalisindeki Mogollar in tamamini hezimete ugratmaga ve buradan surmege muvaffak oldu Bu buyuk yenilgi karsisinda son derece sarsilan vezir Sad ed Din Alevi Kazvini de kaderinden oldu Cereyan eden bu hadiseler uzerine Olcaytu da Siiligi terk ederek Sunniligi kabul etmek zorunda kaldi Mogollar in ugradiklari bu agir maglubiyetten sonra butun rafizi alimleri de birer birer Ilhanli saraylarindan ayrilmaga basladilar Imamiye Siasi in Reisi Cemal ed Din Ibn i Mutahhar da Hille ye cekildi Alevi tekkelerin hukumetler uzerindeki itibarlari Imamiyye nin ulularindan addedilen Seyyid Kivam ed Din Mer asi Siiligin en kuvvetli cazibe merkezi olarak hizmet veren ve Horasan kit asinin merkezi konumunda bulunan Amul kentindeki tekkesinden butun Siʿa i Batini yye hareketlerini denetim altinda tutmaktaydi Bu devirde Horasan Valisi olan Efrasiyab da dervis elbisesi giyerek Seyyid Kivam ed Din Mer asi ye intisap edenler arasinda yer almisti Fakat daha sonra Seyyid Kivam ed Din in yukselen sohreti karsisinda kaygilanan oteki Amul alimleriyle ittifak kurarak neyfedilmek uzere Kivam ed Din i hapsettirdi O gece Efrasiyab in veliahti Seyf ed Din in aniden vefat etmesi halkin Seyyid hakkindaki i tikatlarinin daha da kuvvetlenmesine sebep oldu Halk zindana hucum ederek Seyyid Kivam ed Din i oradan kurtarip baslar uzerinde tasiyarak Rabo koyundeki tekkesine getirdiler H 730 M 1330 tarihinde ise Kivam ed Din nin uzerine Efrasiyab komutasinda hucuma kalkan kuvayi te dibiye de agir bir yenilgiye ugradi Bu musademede Efrasiyab ile birlikte bulunan uc oglu da Seyyid in muridleri tarafindan olduruldu Uc yuz dervisiyle birlikte Mazenderan daglarinin en sarp yerlerine cekilen Seyyid Kivam ed Din Mer asi o yorelerin mutlak hakimi oldu Olcaytu dan sonraki donemde Batinillik hareketleri Nezari ve Kuhistani gibi Siʿa i Batiniye daileri ise Mogollar in aldiklari bu agir yenilgiden hic de muteessir olmayip bilakis olanca gucleriyle Kuhistan ve Kom gibi koyu Batini merkezlerinde fa aliyet ve nesriyatlarina olanca gucleriyle devam ettiler Sirazli Kadi ul Kazat Muhabb ed Din Ebu Ibrahim Temimi nin sarfettigi tum cabalara ragmen Faris vilayeti ahalisi Siʿa i Batiniye mezhebine girmislerdi Olcaytu nun vefatindan sonra tahta oturan Ilhanli hukumdari Ebu Said Bahadir Han in sunnileri himaye etmesi neticesi devrin meshur sufilerinden Ala ed Devle Semnani ile Abd ur Razzak Kasi nin zaviyeleri epey alaka ve ehemmiyet gormege baslamisti Maveraunnehir de bir yuzyildan daha uzun suren buhranlarin sebepleri arasinda Sultan Ebu Said Bahadir iktidarinin yetersizligi ve Sii dailerle girismis oldugu mucadeleler basta gelmekteydi Ebu Said Bahadir Han in H 736 M 1336 tarihinde vefati uzerine Hulagu nun erkek evladindan gelen soyu da boylece tamamen kurumus oldu Ebu Said in vefatini muteakip ortaya bazi kucuk devletcikler ortaya cikti Bu yeni Emaretler arasinda en fazla goze carpan iki hukumetten birisi Emir Coban digeri ise Ilkaniyan adini alan Celayirogullari ndan Emir Hasan sulalesiydi Muzafferiler de Serbedarlar da siyasi birer olusum yarattiktan sonra Timur un ortaya cikmasiyla yok olup gittiler Serbedarlar devrinde Alevi Batinillik hareketleri Serbedarlar tarafindan surekli olarak desteklenen ve himaye edilen Sia i Batiniye mezhebi bu sayede yaptigi hamlelerle yeniden hayat bulmaga ugrasmaktaydi Serbedarlar hukumeti Horasan da meshur Ebu Bekir Beyhaki nin de memleketi olan Beyhak kasabasina bagli Siʿa i Batiniye mezhebinin en yaygin oldugu Pastin koyunde dogan Abd ur Razzak adinda bir kisi tarafindan kurulmustu Seyh Cevri nin halifesi Emir Seyyid Izz ed Din Sugundi nin nakibi olan Seyyid Kivam ed Din daha Ilhanlilar devrinde Mazenderan ve Sari yorelerinde siddetli Sii propagandalarini baslatmis bulunmaktaydi Bu devirde Horasan da hic eksik olmayan isyanlarin basinda mutlaka bir seyh ya da Sia i Batiniye tarafindan idare edilmekte olan bir zaviye bulunmaktaydi H 737 M 1337 yilinda Serbedarlar Hukumeti nin kurucusu olan Abd ur Razzak in kardesi Vecd ed Din in de aralarinda yer aldigi cok muhim kuvvetlerle Tus sehrinin uzerine yuruyen Hasan Cevri muridlerinden Dervis Aziz tarafindan Horasan da buyuk bir ihtilal cikartildi Turkistan Belh Tirmiz Herat Haf Khuhistan Kerman Meshed Nisapur gibi buyuk sehirlerin tamami Hasan Cevri muridlerinin denetimi altina alindi Mogollar devrinde cesitli bolgelerde hakim olan mezhepler Bu devrin mezhebi cografyasi hakkinda Hamd ul Lah Mustefi nin verdigi malumata gore Rey Rabin Esk Deyleman Tavas Harfan Hasan Can Eve Rudbad Pesgel Dere Kum Kasan Tefris Zevare Frahan Nihavend Curcan sehirleri hep Sii ydiler Diger taraftan Suhreverd Meraga Huzistan Han kentleri Hanefi olduklari gibi Kazvin Ebher Zencan Save Tarin Gunan Mezdekan Tebruk Ohan Erdebil Ehregilinir Dahharkan Nahcivan Kustapf Siraz Kuvar Pisaver Cebeli Ceylule Dilbend Hosah Errukarzi Isfraz kentleri ahalisi ise mezheben Safii idiler Elemut Batinileri nin en fazla taraftarlari ise Rudbad Save Talkan kasabalarindaydi Hemedan Mu tezile ve ozellikle de Mucessime den olusmakta Siraz Tebriz ve Olcaytu tarafindan yeni kurulan Sultaniye sehrinde ise mezheben her turlu insan bulunmaktaydi Turkler de asiret teskilati Turkler bidayette yirmi dort boya ayrilmislardi Oguzlar hesapsiz asiretlerle Uygurlar yuz yirmi boya Orta Asya dan goc etmege basladiklarinda ise Turkler dort bin boya bolunmuslerdi Oguzlar in bu yirmi dort boy teskilati butun Turk devletlerinin esaslari arasinda daima gorulmektedir Selcuklu Hanedani Eyyubiler Kolemenler Akkoyunlular Harezmsahlar ve Anadolu Turkmenleri de hep ayni teskilati surdurmuslerdir Oguzlar da asiret teskilati Oguzlar kendi asiretlerine Oz adini verirlerdi Her asiret bir Il ile birlesmis ve o ilin bir parcasi olarak kendine yer ayirmis olup asiretin bagimsiz hayati yoktu Il ise tam tesekkul demekti Tatarlar da ise asiret tamamen bagimsizdi Tatar kavmi bircok subelerden olusmaktadir Her asiret kendisine mahsus hususi bir alana sahiptir Cerkesler deki asiret yapisi da Evliya Celebi tarafindan nakledilmektedir Anadolu daki Turk asiretlerinin Siilesmesi hadisesi Sultan Ebu Said Bahadir Han in H 736 M 1336 tarihinde vefatindan sonra bu Turkler elli iki asirete ayrildilar Her yuz haneye bir bey secilerek Anadolu Selcuklulari tarafindan Bizans sinirlarina yerlestirildiler Malatya Kayseri Sivas Amasya taraflarinda yurt edinen bu kabileler Selcuklular in yikilmasini muteakip ait olduklari mezhepleri sebebi ile ve Siʿa i Batini yye babalarinin da tesvikleri neticesinde daima Iran a tabi olmuslardi Anadolu Selcuklulari ile mezhebi ihtilaf halinde bulunan bu asiretler Ala ed Din i Key Kubad i Evvel ve Giyas ed Din i Key Husrev i Sani gibi hukumdarlarin mutasavviflara karsi gostermis olduklari samimi alakalari gordukce devletle aralarinda olan ihtilafi unutuyorlardi Gelgelelim Babailer Isyani neticesinde devletin suphe ve tereddutlerinden kurtulamayan bu asiretler Uc Beyleri tarafindan yonetilmekte olan vilayetlere dagildilar Sii Turk asiretlerinin Osmanlilar a baglanmasi Selcuklular in yikilmasindan sonra Uc Beyleri ile birlikte bagimsizliklarini ilan eden Osmanlilar in denetimi altindaki bolgelere Siʿa i Batini yye Daileri de yerlesmislerdi Ayni zamanda Iran a tabi olan ve kendilerine tarhedilen vergi yukumluluklerinin altinda siddetle ezilen asiretler Yildirim Bayezid tarafindan taltif edildiler Kadi Burhan ed Din in hakim oldugu memleketleri Yildirim in zaptetmesiyle buralarda yurt edinmis olan butun asiretler de Osmanli Devleti nin yonetimini tanidilar Kaynakca Muradja d Ohosson Mogol Tarihi Cilt 1 Mustafa Rahmi tercumesi Tarih i Vassaf Namik Kemal Emir Nevruz Tezkere i Devlet Sah Semerkandi Sayfa 213 Bahri Abad da oturan Necmuddin Kubra halifelerinden Sad ed Din Hamevi nin oglu meshur Sadr ed Din Ibrahim Gazan in sarayina davet edildi Mahmud Gazan Han bu alimin huzurunda Musluman olarak tasavvufa intisap etti Habib us Siyer Cilt 3 Sayfa 125 Diger bir yazar bu sahsin Sadr ed Din Ibrahim degil de Seyh Nur ed Din Keyli halifelerinden Hoca Sad ed Din Kutlu Halid Kazvini oldugunu ve ayni zamanda Gazan in yalniz kendisi degil de butun ordusu ve maiyetiyle birlikte Islama girdigini nakletmektedir Tarih i Vassaf Cilt 3 Sayfa 382 Anadolu Selcuklular devrinde un yapmis hikmet ve felsefe alimlerindendi Muin ed Din Pervane nin Kayseri deki medresesinde muderrislik yapti Tezkire i Devlet Sah Sa di Sirazi ile aralarinda bazi latifeler gecmistir H 713 M 1314 yilinda vefat ederek Tebriz de yaptirdigi hankahina defnedilmistir Leclerc Historie de la medecine arabe 133 Meshur Cami ut Tevarih yazaridir Doktorluk ile Ilhanli sarayina giren bir alimdi Elli yil Ilhanlilar a vezirlik yapti Gazan Han ve Olcaytu devirlerinde cok buyuk kutuphaneler yaptirdi Butun servetini ilim muesseselerine harcadi H 718 M 1318 yilinda katledildi Ikd ul Cumman Basilmamis olan bu eser yirmi uc ciltten mutesekkil olup hepsi Veliy ud Din Efendi Kutuphanesi nde mevcuttur Durer ul Kamine Hilmi Ziya Mihrap Cilt 2 Sayfa 441 Burak Baba Risaleleri Mulga Unkapani Dergahindaki Kutuphane Istanbul H 853 Farsca Mihrap mecmuasindaki tek nusha Eflaki Celaleddin Rumi nin oglu Sultan Veled in ilk uc evladindan tek hayatta kalanidir H 719 yilinda 49 yasinda olmustur Gazan Han Irak Acem seyahatinde kendisini ziyaret etmistir Secere i Evsal i Turkiye Sayfa 170 Riza Nur baskisi Istanbul Giyas ed Din Handmir Habib us Siyer Nur u Osmaniye Kutuphanesindeki Farsca yazma nusha Ebu l Kasim Abd Allah Kasani Olcaytu Tarihi Ayasofya Kutuphanesindeki yazma nusha Kesf uz Zunnun Cilt 2 Sayfa 352 Ibn i Mutahhar ul Hilli H 726 M 1326 yilinda olmustur Eserleri hakkinda Kesf uz Zunnun da ayrintili malumat mevcuttur Habib us Siyer de anlatildigina gore Olcaytu nun Imamiye i Isna aser iyye mezhebini kabulu Ibn i Mutahhar ul Hilli nin te sirleriyledir Tuhfe i Isna aser iyye ise aksine Seyyid Tac ed Din Saveci nin de telkinleri neticesinde gerceklestigini yazmaktadir Ravzat us Safa Cilt 5 Sayfa 169 Sibt i Ibn i Cezvi Mir at uz Zaman Koprulu Mehmet Pasa Kutuphanesi ndeki yazma nusha Oz Mustafa Mezhepler Tarihi ve Terimleri Sozlugu Ensar Yayincilik Istanbul 2011 Habib us Siyer Cilt 3 Sayfa 112 Hayrullah Efendi Hayrullah Efendi Tarihi Cilt 3 Sayfa 15 Huseyin Husamettin Efendi Amas ya Tarihi Cilt 2 Sayfa 469 Hayrullah Efendi Hayrullah Efendi Tarihi Cilt 4 Sayfa 22 Seyyid Zahir ed Din in Taberistan tarihinden naklen Tezkire i Devlet Sah Sayfa 64 Tabakat i Supki Kutuphane i Umumi yazma nusha No 956 Mevlana Cami Nefeat ul Uns Hafiz Ebru Zubdet ut Tevarih Duvel il Islamiyye Ingilizceden tercume eden Halil Edhem Sayfa 356 Sahaif ul Ihbar Cilt 3 Sayfa 16 Ravzat ul Saffac Cilt 5 Sayfa 243 Nuzhet ul Kulub Mahmud Kasgari Divan i Lugat it Turk Bahadir Han Secere i Evsal i Turk Fazl ul Lah Residi Cami ut Tevarih Tahir Harimi Tarihte Edremit Sehri Turk Asiretleri Seraf ed Din i Yezdi Zafer Name Ibn i Hacer Durer ul Kamine Aziz bin Ardesir Ester Abadi Bezm Rezm BibliografyaArnol d Intisari Islam Tarihi Profesor Halil Halid tercumesi Asim Necip Turk Tarihi Ayni Bedr ed Din Mahmud Ikd ul Cumman Ayni Mehmet Ali Tasavvuf Tarihi Balcioglu Tahir Harimi Turk Tarihinde Mezhep Cereyanlari Barthold W Islam Medeniyeti Tarihi Professor Dr Fuad Koprulu nun Genis izah duzeltme ve ilavelerle tercumesi Brown Iran Edebiyat Tarihi Cahiz Kitab ul Beyan ve t Tebyin Kitab Fezail ul Etrak Cami Mevlana Nefeat ul Uns Christensen Arthur La regne du roi Kawadh I et le communisme Mazdakite Cuveyni Ala ed Din Cihan Kusa Ebru Hafiz Zubdet ut Tevarih Ebu Zehra Muhammed Islam da Siyasi ve I tikadi Mezhepler Tarihi Ethem Ruhi Figlali ve Osman Eskicioglu tercumesi Mezhepler Tarihi Ismail Dag tercumesi El Biruni Ebu Reyhan Muhammed bin Ahmed El Asar ul Bakiye an Kurun il Haliye Gok Alp Ziya Eski Turkler de din Dar ul Funun Edebiyat Fakultesi mecmualari Golpinarli Abd ul Baki Turkiye de Mezhepler ve Tarikatlar Hasiri Ikd ul Ferid Hasiyesi Handmir Giyas ed Din Habib us Siyer Harimi Tahir Nakli Ilimler Tarihi Tarihi Hikmette Sofiyun Tarihte Edremit Sehri Hayrullah Efendi Hayrullah Efendi Tarihi Hilmi Ziya Mihrap mecmualari Anadolu da dini ruhiyat musahedeleri Huseyin Husamettin Efendi Amas ya Tarihi Ibn i Arab Sah Acaib ul Makdur Ibn i Hacer Durer ul Kamine Enbe ul Gumur Ibn i Haldun Mukaddime Ibn i Sahne Ravzat ul Menazir Ibn i Tikteka Kitab ul Fahri Ishak Efendi Kasif ul Esrar Kasani Ebu l Kasim Abd Allah Olcaytu Tarihi Kenari Ibn i Hallikan Sekayik Kharezmi Muhammed bin Ahmed Mefatih ul Ulum Koprulu Fuad Turk Tarihinde Ilk Mutasavviflar Massignon Louis Essai sur la lexique du mystique musulmane Mes udi Ali Muruc uz Zeheb Kitab ut Tenbih ve l Israf Muhsin Fani Mubid Tuhfe i Isna Aser iye Muvaffik el Mekki Menakib Oz Mustafa Mezhepler Tarihi ve Terimleri Sozlugu Ozturk Yasar Nuri Imam i A zam Savunmasi Sehid bir onder icin Apolocya En el Hak Isyani Hallac i Mansur Daragacinda Mirac Residi Fazl ul Lah Cami ut Tevarih Sibt Ibn ul Cezvi Mir at uz Zaman Suver ul Ekalim Ibn i Nedim Fihrist Suyuti Celal ed Din Tarih ul Hulefa Sehristani Muhammed Kitab ul Milel ve n Nihal Serafeddin M Pamir Isma ilileri Ilahiyat Fakultesi Mecmuasi Yakut ul Hamavi Ebu Abd ul Lah Mu cem ul Buldan Zeydan Jorji Medeniyet i Islam iyye Tarihi Zeki Magemez tercumesi