31 Mart Vakası (Kalkışması, İsyanı, Ayaklanması, Olayı yahut Hadisesi), II. Meşrutiyet'in ilanından sonra İstanbul'da yönetime karşı yapılmış büyük bir ayaklanma ve darbe teşebbüsüdür. Rumi takvime göre 31 Mart 1325'te (13 Nisan 1909) başladığı için bu adla anılmıştır.
31 Mart Vakası | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Hareket Ordusu'nu İstanbul'a girerken gösteren Osmanlı posta kartı | |||||||||
| |||||||||
Taraflar | |||||||||
| İstanbul'da subaylarına karşı isyan eden Avcı Taburları, Askerin isyanına katılan mutlakiyet yanlısı halk, İttihat ve Terakki karşıtları | ||||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||||
Mahmut Şevket Paşa Resneli Niyazi Bey İsmail Enver Hüseyin Hüsnü Paşa Mustafa Kemal | II. Abdülhamid (iddia) |
Vikisöz'de 31 Mart Vakası ile ilgili sözleri bulabilirsiniz. |
On üç gün süren ayaklanma, II. Meşrutiyet döneminin en önemli olaylarından biri olarak kabul edilir. Askerî bir isyan olarak ortaya çıkmasına rağmen isyana dâhil olan softaların propagandaları sonucu sonradan dinî bir hâl almıştır. Sebepleri tam olarak belirlenemeyen bu olayın planlı ve bilinçli bir hareket olup olmadığı kesinlik kazanmamıştır. İsyanın ilk günü hükûmet istifa etmiş, isyancı askerler yedi gün süre ile İstanbul'a hâkim olmuştur.
Bir milletvekili, bir nazır ve tespit edilemeyen sayıda asker ve sivilin hayatını kaybettiği isyan, Selânik'te bulunan Üçüncü ve Edirne'de bulunan İkinci Ordulara mensup askerlerin oluşturdukları, Rumeli halkının gönüllü katıldığı “Hareket Ordusu”nun İstanbul'a gelmesi ile bastırıldı. Üç gün süren çarpışmaların ardından sıkıyönetim ilan edildi, Padişah II. Abdülhamit tahttan indirilip yerine V. Mehmed Reşad tahta çıktı. İsyana katılanlar ve destekleyenler yargılanarak 70 kişi idam edildi, 420 kişi ise çeşitli hapis cezalarına çarptırıldı.
Olay kimi arşiv belgelerinde “hareket-i irtica”, “hadise-i irtica”, kimi belgelerde de “hadise-i ihtilaliye”, “hareket-i ihtilaliye”, “harekât-ı iğtişaşiye” ve “vakıa-i ihtilaliye” tabirleri ile ifade edilmektedir. Türk siyasi tarihine irtica kavramının, bu olay ile birlikte girdiği kabul edilir. Ancak kimi araştırmacılar olayı bir irtica ayaklanmasından ziyade amacına ulaşamayan bir askerî darbe girişimi olarak değerlendirilir.
31 Mart Vakası'nda ölenlerin anısına İstanbul'da Abide-i Hürriyet adıyla bir ulusal anıt inşa edilmiştir.
Arka plan
1908 yılında II. Meşrutiyet'in ilanı ile birlikte Osmanlı Devleti’nde yeni bir siyasal yapılanma ve yeni bir zihniyet yapısının yanı sıra, bu yeni zihniyetten rahatsızlık duyan bir kesim ortaya çıkmış, gerek sivil toplumda gerekse ordu içinde artan kutuplaşma ve gerginlikler isyan ortamı doğurmuştur.
Meşrutiyeti ilan etmiş olmasına rağmen iktidarı tam olarak ele geçirememiş olan ve hükûmet üzerinde dolaylı bir denetim kuran İttihat ve Terakki Cemiyetinin devlet kademelerinde kadrolaşması politik istikrarsızlığa yol açmıştı. Cemiyet ile ters düşen memurların görevlerinden uzaklaştırılmaları, cemiyete girdiğini ispat için yemin etmeyenlerin tutuklanması, farklı siyasi oluşumlara hayat tanınmaması huzursuzluk nedeniydi. İttihat Terakki ve hükûmeti eleştiren gazetelere hatta bu gazeteleri satan bayilere baskı uygulanması isyan ortamını doğuran uygulamalardandı.
Bu ortamda Meşrutiyetin İlanı’ndan birkaç ay sonra İstanbul'da irtica yanlısı bir takım küçük ayaklanmalar meydana geldi, ancak kısa sürede bastırıldı. 7 Ekim 1908'de Fatih Camisi'nde Kör Ali ve İsmail Hakkı adlarında iki hocanın arkasına takılan halkın Yıldız Sarayı’na kadar gidip Meşrutiyet aleyhine gösteri yapmaları bu isyanlardandır.
Henüz tam egemen olamadıkları Kâmil Paşa kabinesine karşı ellerini güçlendirmek isteyen İttihatçıların eylül ayı sonlarında Selânik’te 3. Ordu'dan getirilip Taşkışla’ya yerleştirdikleri üç Avcı Taburu, bir gerginlik konusu idi. Bu taburlara o günlerde cemiyetin destekçisi olarak bakılıyordu. Cemiyet, Bulgar tehdidini öne sürerek İstanbul’daki Avcı Taburlarının sayısını arttırmak isterken Kâmil Paşa hükûmeti kendisine karşı bir ihtilalde kullanılacakları endişesi ile taburların bir an önce gitmesini istiyordu.
Ekim 1908’de ordu içinde “alaylı” ve “mektepli” subaylar meselesinden doğan hoşnutsuzluklar arttı. Eski sisteme göre yetişmiş alaylı subayların kısa süre içinde ordudan tasfiye edileceği söylentileri, alaylı subayların mekteplilerle ilişkilerini her geçen gün biraz daha bozdu. Ordudaki disiplinsizliğin en önemli sebebini ibadet bahanesiyle talimden kaçmak olarak gören Cemiyetin ibadete karşı politikaları ise askeri, din propagandasına açık hâle getirdi.
Bu dönemde Volkan ve gibi gazetelerin yayınlarında kullandıkları kışkırtıcı üslup, İttihat ve Terakki'nin uygulamalarından zarar görenler üzerinde etkili oldu. Özellikle Derviş Vahdeti’nin çıkardığı Volkan gazetesi 31 Mart Olayı'nda önemli rol üstlendi. İngilizler tarafından finanse ve himaye edilen ve yer yer Prens Sabahattin'in ademimerkeziyetçi görüşlerine de yer veren Volkan gazetesi, alaylı subaylar ve asker kesimi arasında taraftar kazanmış İttihad-ı Muhammedi Cemiyetinin yayın organı hâline gelmişti.
Askerlerin hoşnutsuzlukları ordu içinde çeşitli isyan hareketlerine yol açtı. 31 Mart öncesindeki en önemli askeri isyan, Taşkışla Olayı idi. Askerlik sürelerini doldurarak terhis olmayı bekleyen 87 eratın, askerlik sürelerinin tekrar uzatılması üzerine Ekim 1908’de Taşkışla'da ayaklanması, kanlı bir şekilde bastırıldı. Aralık 1908’de bir tiyatro oyununda oyunun erlere yasak edilmesi ikinci bir ayaklanmaya sebep oldu. Erlerin "bize yasaksa subaylara da yasak olmalıdır" diyerek tiyatroyu basması sonucu şiddetli çarpışmalar gerçekleşti. Askeri kesimdeki ayaklanmalar, 23 Ocak 1909’da Harp Okulu öğrencilerinin ayaklanması ile devam etti. Öğrenciler, Okul Nizamnamesi'nin aşırı sertliği ve yabancı dil öğrenmekte güçlük çekmekten şikayetçi idi; olay, 60 öğrencinin okuldan kovulması ile sonuçlandı. Mart 1909’da ise Abdülhamit’in özel muhafız alayının bir bölümünü oluşturan Arnavut ve Arap asıllılardan oluşan 'na, geleneklere aykırı şekilde, Türk askerlerinin katılmak istenmesi sırasında olaylar yaşandı. Bütün bu olaylarda hep Selânik'ten getirilmiş olan avcı taburlarının ayaklanan birliklere karşı kullanılmış olması Birinci Ordu içerisinde avcı taburlarına karşı genel bir düşmanlık duygusunun doğmasına yol açtı.
Toplumdaki bir başka çatışma konusu, “asker-medreseliler” çatışması idi. Medreselilerin askerlik hizmetinden muaf tutulmasını haksızlık olarak değerlendiren Harbiyeliler, muaflığın devamı için medrese mensuplarının hiç olmazsa basit bir okuma yazma sınavına tabi tutulmalarını istiyordu. Şeyhülislamlık ile Harbiye Nezareti arasındaki pazarlık sonucu medreselilerin birkaç satır yazı yazmalarını, birkaç basit cümle okumalarını, namaz ve oruç bahislerinden sorular içeren bir sınava tabi tutulmaları kabul edildi. Bu karar, medreselilerde Harbiye Nazırı’na karşı büyük öfke doğurdu.
İttihat ve Terakki ile çatışan Kâmil Paşa Hükûmetinin 4 Şubat 1909’da Meclis'in vermiş olduğu “âdem-i itimad” oyları ile düşürülmesinden sonra sadarete Hüseyin Hilmi Paşa’nın getirilmesi ile İttihat ve Terakki Cemiyeti, hükûmeti resmen ele geçirmiş oldu.
Toplumda artan kutuplaşmalar ve tahammülsüzlüklerin sonucu olarak çeşitli siyasi cinayetler işlendi. 7 Nisan 1908 Çarşamba günü Serbesti gazetesi başmuharriri Hasan Fehmi bir köprü üzerinde arkadaşı Ertuğrul Şakir’le yürürken öldürülmesi bu cinayetlerdendi. Hasan Fehmi’nin öldürülmesinde İttihat ve Terakki’nin parmağının olduğu iddia edilmiş, bu cinayetten sonra Cemiyete karşı oluşan olumsuz hava, kimi İttihatçıların partiden istifasına yol açmıştır. Oldukça hareketli fikir ve eylem ortamı Serbesti gazetesi başyazarı Hasan Fehmi’nin öldürülmesi ile şiddete dönüştü.
İsyanın ortaya çıkışı
Rumeli'den İstanbul'a getirilip Taşkışla’ya yerleştirilmiş olan 4. Avcı Taburu, 12-13 Nisan 1909 gece yarısı (Rumi takvimle 30 Mart'ı 31'e bağlayan gece) başlarında çavuşları olmak üzere ayaklanmış ve kışladaki komutayı ellerine geçirerek bazı subayları hapsetmiştir. Sabaha doğru askerle kışladan çıkıp Ayasofya Meydanı'na ilerlerken isyan diğer kışlalara da yayıldı. Sayıları 5-6 bini bulan askerler, "Şeriat isteriz! Padişahım, çok yaşa!" sözleriyle meydanda toplandılar. Onlara katılan yüzlerce hoca ve medrese öğrencisi de gelerek mektepli subayların orduyu Frenkleştirmeye çalıştıkları, bütün bunların İttihat ve Terakki Cemiyetinin başı altından çıktığı, din hükümlerinin ayaklar altına alındığını ifade eden konuşmalar yaptılar.
Ayaklanmacılar, kalabalığın artmasından sonra meydana yakın bir mesafedeki Meclis binasını kuşattılar. Hükûmetten Harbiye Nazırının ve Mahmut Muhtar Paşa’nın görevlerinden alınmasını, eski Harbiye Nazırı Nâzım Paşa’nın yeniden göreve getirilmesini istediler. Şeyhülislam Ziyaettin Efendi'yi aracı kıldılar. Kısa bir süre içinde İstanbul'un tüm semtleri isyancı erler tarafından kontrol altına alındı. İsyancıların isteklerinin kabul edildiği kararını alan Osmanlı kabinesi bunu isyancılara ulaştırmaya çalışırken isyancılar kuşattıkları Meclis binasını işgal ettiler. Adliye Nazırı Nâzım Paşa, Ahmed Rıza Bey'e benzediği için; Lâzkiye Milletvekili Emir Arslan Bey de Hüseyin Cahit Bey sanılarak öldürülürken Bahriye Nazırı Rıza Paşa ağır yaralandı. Milletvekillerinin öldürülmesi, Şura-yı Ümmet ve Tanin basımevlerinin yağma edilmesi üzerine Padişah'ın isteği ile kabine istifa etti. İsyancıların görüşleri doğrultusunda 14 Nisan 1909'da Tevfik Paşa Kabinesi kuruldu ve göreve başladı.
İsyancılar tarafından “Aff-ı Şahâne" adı verilen genel af ilan edildi ancak umulduğu gibi isyancıların zorbalığı sona ermedi. Aralarında Şerif Sadık Paşa ve Katibi Esat Bey, Süvari Teğmeni Selâhattin Mümtaz ve Üsteğmen Yusuf Nurettin’in bulunduğu bazı subaylar öldürüldü. İsyancıların İstanbul içerisinde küçük gruplar hâlinde dolaşarak silah atmaya, Türk kadınlarının Beyoğlu'na çıkmasına engel olmaya, Frenk gömleği giyen kimseleri tartaklamaya başladıkları görüldü. Asâr-ı Tevfik Zırhlısı Kaptanı Deniz Binbaşılarından Ali Kabuli Bey'in, kendi gemisinin erleri tarafından sokaklarda sürüklenip Yıldız Sarayı'na kadar götürülerek Abdülhamit'in gözleri önünde öldürülmesi, isyancıların en vahşi eylemlerindendi.
Yıldız Yağması
31 Mart İsyanı sırasında Selânik'ten gelen Hareket Ordusu'nun (Selânik Ordusu) Yıldız Sarayı'nı yağmalamasına Yıldız Yağması denmiştir. Meşhur 31 Mart ayaklanmasını bastırmak üzere İstanbul'a yürüyen Hareket Ordusu'ndaki askerler Yıldız Sarayı'nı basıp giyecek ve yiyecek çalmışlar, sarayda tahribata yol açmışlardır.
Tahsin Demiray "Yıldız yağması" başlıklı yazısında şu bilgiyi vermektedir:
İttihatçılar, Abdülhamit'i Yıldız'dan ani olarak uzaklaştırmaz. Sarayın mücevher, zümrüt, yakut altın, inci vesaire kıymetli her nesi varsa oradan aldırmışlardır. Değeri milyonlar tutan ve aynı zamanda tarihî hazine teşkil eden küçük parça eşya büyük sandıklara doldurulup hemen Harbiye Nezaretine getirilip orada büyük dış kapının yanlarındaki -bugün biri rektörlük, diğeri Türkiyat Enstitüsü olan- binaların alt katlarına yerleştirilmişlerdir.
Bu nakil işine nezaret eden Şehremini Ebubekir H. N. Tepeyran hatıralarında: Bizzat mühürlediğim kapılar sonradan açılmıştır." diyor ve talanı anlatıyor.
Memduh Paşa da:. ... Yıldız Sarayı'nda hizmetle mevki tutmuş olanlar, halden bir gün evvel kuvve-i müsellaha (Silahlı güç, Ş.A) ile çıkarılıp hırpalanmış ve tevkif hücrelerine sokulmuşlardır. Kadınefendiler, şehzadelerle sultanlar ve cariyeler ayrıca çıkarıldıklarından sarayın hazinesinde mevcut cevahir ve nukut (Nakit paralar, Ş.A) memurini askeriye vasıtası ile ahz ve nakledilmiştir." demektedir.
İsyanın bastırılması
Selânik, İstanbul’daki isyandan Jandarma Yüzbaşısı İsmail Canbulat Bey’in ilettiği “Meşrutiyet mahvoldu.” ibareli telgrafıyla haberdar oldu. Selânik’te isyana karşı büyük bir miting tertip edildi. Serez’de ve diğer Makedonya şehirlerinde de isyana büyük tepki doğdu. Padişah, Sadaret ve Meclis-i Mebusan’a protesto telgrafları çekildi.
Selânik'teki İttihatçılar arasında İstanbul üzerine bir kuvvet yollamak konusunda bir fikir birliği meydana gelmişti. 14 Nisan günü Selânik’te genel seferberlik ilan edilerek Selânik Redif Tümeni'nin bütün taburları silahaltına alındı. Bu birliklere Edirne'de bulunan İkinci Ordu Birlikleri ve Selânik çevresinde sivil gönüllüler de katıldı. "Özgürlük kahramanı" olarak tanınan Resneli Niyazi Bey de Resne'de bir araya getirdiği gönüllülerle birlikte bu hareketin içinde yer aldı. Toplanan bütün kuvvetlerin başına (tümeni) Kumandanı Hüsnü Paşa getirildi, Kurmay Başkanlığına da Kolağası Mustafa Kemal Bey atandı. Mustafa Kemal Bey, Selânik’ten İstanbul’a hareket eden orduya “Hareket Ordusu” adını verdi.
Hareket Ordusu, 14 Nisan akşamı trenle İstanbul’a hareket etti. İstanbul önlerine geldikten sonra 19 Nisan’da İstanbul halkına ordunun amacını açıklayan bir beyanname yayımladı. Hüseyin Hüsnü Paşa’nın imzasıyla yayımlanan beyannameyi Mustafa Kemal kaleme almıştı. Beyanname, telgrafla Erkân-ı Harbiye-yi Umumîye'ye iletildi ve sokaklarda halka dağıtıldı.
Hareket Ordusu, İstanbul’a girme hazırlığında iken komuta değişikliği yapıldı; ordunun komutanlığına Mahmut Şevket Paşa atandı. Hareket Ordusu Kurmay Başkanlığı Binbaşı Enver'e verildi. Mahmut Şevket Paşa 23 Nisan’ı 24 Nisan’a bağlayan gece orduya İstanbul içlerine ilerleme emri verdi. İsyancıların en yoğun direnme noktaları Taşkışla, Davutpaşa ve Taksim Kışlaları'nda olmuş ve kanlı çarpışmalar gün boyu sürmüştü. Hareket Ordusu İstanbul'daki isyanı bastırdıktan sonra birliklerini Yıldız Sarayı'na yönlendirdi. İki günlük kuşatmadan sonra 27 Nisan'da Hareket Ordusu saraya girerek denetimi ele geçirdi.
İsyanın bastırılmasından sonraki gelişmeler
Vikikaynak'ta II. Abdülhamid'in ıskatı ve V. Mehmed'in tahta çıkışı hakkında fetva ile ilgili metin bulabilirsiniz. |
Hareket Ordusu'nun İstanbul'da duruma tamamen hâkim olmasıyla birlikte Padişah II. Abdülhamit'in tahttan indirilmesi konusu gündeme gelmiştir. Ayaklanmanın tamamen bastırılmasıyla kendisini güvende hisseden Meclis-i Mebûsan, 25 Nisan'da Yeşilköy'den Ayasofya yakınındaki kendi binasına geri döndü ve 27 Nisan 1909'da bu konuyu görüşmek üzere toplandı. Sultan Abdülhamit'in hilafet ve tahttan indirilmesi oy birliği ile kabul edildi. Abdülhamit'in yerine kardeşi Veliaht Mehmet Reşat Efendi'yi getiren Meclis, bu kararı Abdülhamit'e bildirmek üzere dört kişilik bir kurul oluşturdu. Abdülhamit, Selânik'te sürgüne gönderildi. Osmanlıların birlikteliklerinin devam etmekte olduğunu göstermek maksadıyla dört kişilik kurulda Ermeni ve Yahudi milletvekillerine yer verilmişti ancak bu ileride İttihatçıların şiddetle eleştirilmelerine, siyonistlikle suçlandırılmalarına sebep olmuştur.
Olayların sona ermesiyle İstanbul'da sıkıyönetim ilan edilmiş, isyana karışanların tespiti yapılmış ve geniş çapta tutuklamalar başlamıştır. Suçluların yargılanarak cezalandırılması amacıyla üç Divan-ı Harp; tutuklananların ilk sorgulamalarını yapmak üzere Tahkik Heyetleri, halkın bu olaylara karışan kimseler hakkında bildiklerini haber verebilmesi için Tedkikât Heyetleri oluşturuldu. Yargılamalar sonunda 70 kişi idama, 420 kişi müebbet ve 6 aydan başlayan çeşitli hapis, yüzlerce kişi de süresiz sürgün cezalarına çarptırıldı. İdama mahkûm olanların cezaları Beyazıt ve Ayasofya meydanlarında, Köprübaşı’nda, Kasımpaşa’da darağaçları kurularak infaz edildi. Ege'den yabancı bir ülkeye kaçmak için trenle İzmir'e gitmeye çalışırken yakalanan Derviş Vahdeti'nin yargılanması bir aydan fazla sürdü. Akıl sağlığının bozuk olduğu yönündeki savunmasına itibar edilmedi, 19 Temmuz 1909'da Ayasofya Meydanı'nda asılarak idam edildi.
31 Mart şehitleri için yaptırılan ve açılışı 23 Mayıs 1911 tarihinde gerçekleşen Abide-i Hürriyet’e 2 subay ve 42 askerin cenazesi yerleştirildi.
Kaynakça
- ^ a b Eroğlu, Nazmi. . 12 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2016.
- ^ a b c d e f g h i j k Aysal, Necdet. (PDF). 19 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2016.
- ^ a b c d e Yıldız, Sıddık, “Çıkışından Bastırılmasına kadar 31 Mart İsyanı” (master tezi), Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı, Ankara 2006 s.256
- ^ a b c d e f g Aslan, Taner. (PDF). 16 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Şubat 2016.
- ^ Yalçın, Soner. "Osmanlı'nın Anıtkabir'i Abide-i Hürriyet'ti". 14 Şubat 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Şubat 2016.
- ^ a b Hür, Ayşe. . 14 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Şubat 2016.
- ^ Baysan, Galip. . 13 Eylül 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Şubat 2016.
- ^ Gül, Emre. "Sultan Abdülhamit'e "Seni millet azletti' dediler". 2 Ağustos 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Şubat 2016.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
31 Mart Vakasi Kalkismasi Isyani Ayaklanmasi Olayi yahut Hadisesi II Mesrutiyet in ilanindan sonra Istanbul da yonetime karsi yapilmis buyuk bir ayaklanma ve darbe tesebbusudur Rumi takvime gore 31 Mart 1325 te 13 Nisan 1909 basladigi icin bu adla anilmistir 31 Mart VakasiHareket Ordusu nu Istanbul a girerken gosteren Osmanli posta kartiTarih13 Nisan 1909BolgeIstanbulSebepII Mesrutiyet in ilanindan sonra toplumda ve ordu icinde artan kutuplasma ve gerginlikler perde arkasindan ulkeyi yoneten Ittihat ve Terakki nin uygulamalarindan duyulan hosnutsuzluk muhalefetin gerici propagandasi ile alayli askerlerin kiskirtilmasiSonucHareket Ordusu tarafindan isyan bastirildi II Abdulhamid tahttan indirildi TaraflarHuseyin Hilmi Pasa Hukumeti Hareket Ordusu Hareket Ordusu na gonullu katilan mesrutiyet yanlisi halk Ittihat ve Terakki yanlilariIstanbul da subaylarina karsi isyan eden Avci Taburlari Askerin isyanina katilan mutlakiyet yanlisi halk Ittihat ve Terakki karsitlariKomutanlar ve liderlerMahmut Sevket Pasa Resneli Niyazi Bey Ismail Enver Huseyin Husnu Pasa Mustafa KemalII Abdulhamid iddia 31 Mart Olayi TaksimHuseyin Hilmi Pasa kabinesi isyancilarin istegi ile istifa etti Yerine Tevfik Pasa kabinesi kuruldu Hareket Ordusu askerleri Bakirkoy deHareket Ordusu askerleri Taksim deHareket Ordusu Kumanda Heyetinden bir grupMeclis i Mebusan in II Abdulhamid in hal kararini bildirmek icin gorevlendirilen ve 27 Nisan 1909 Sali gunu ogleden sonra sarayi ziyaret eden Arif Hikmet Pasa Emanuel Karasu Efendi Esad Pasa Toptani ve Aram Efendi den olusan dort kisilik heyet ile emniyet ve guvenligi saglayan Albay Galip Bey Pasiner 31 Mart Olayi mahkumlariAbide i HurriyetMayis 1909 tarihli Resimli Kitab dergisinde 31 Mart isyancilarinin idamiVikisoz de 31 Mart Vakasi ile ilgili sozleri bulabilirsiniz On uc gun suren ayaklanma II Mesrutiyet doneminin en onemli olaylarindan biri olarak kabul edilir Askeri bir isyan olarak ortaya cikmasina ragmen isyana dahil olan softalarin propagandalari sonucu sonradan dini bir hal almistir Sebepleri tam olarak belirlenemeyen bu olayin planli ve bilincli bir hareket olup olmadigi kesinlik kazanmamistir Isyanin ilk gunu hukumet istifa etmis isyanci askerler yedi gun sure ile Istanbul a hakim olmustur Bir milletvekili bir nazir ve tespit edilemeyen sayida asker ve sivilin hayatini kaybettigi isyan Selanik te bulunan Ucuncu ve Edirne de bulunan Ikinci Ordulara mensup askerlerin olusturduklari Rumeli halkinin gonullu katildigi Hareket Ordusu nun Istanbul a gelmesi ile bastirildi Uc gun suren carpismalarin ardindan sikiyonetim ilan edildi Padisah II Abdulhamit tahttan indirilip yerine V Mehmed Resad tahta cikti Isyana katilanlar ve destekleyenler yargilanarak 70 kisi idam edildi 420 kisi ise cesitli hapis cezalarina carptirildi Olay kimi arsiv belgelerinde hareket i irtica hadise i irtica kimi belgelerde de hadise i ihtilaliye hareket i ihtilaliye harekat i igtisasiye ve vakia i ihtilaliye tabirleri ile ifade edilmektedir Turk siyasi tarihine irtica kavraminin bu olay ile birlikte girdigi kabul edilir Ancak kimi arastirmacilar olayi bir irtica ayaklanmasindan ziyade amacina ulasamayan bir askeri darbe girisimi olarak degerlendirilir 31 Mart Vakasi nda olenlerin anisina Istanbul da Abide i Hurriyet adiyla bir ulusal anit insa edilmistir Arka plan1908 yilinda II Mesrutiyet in ilani ile birlikte Osmanli Devleti nde yeni bir siyasal yapilanma ve yeni bir zihniyet yapisinin yani sira bu yeni zihniyetten rahatsizlik duyan bir kesim ortaya cikmis gerek sivil toplumda gerekse ordu icinde artan kutuplasma ve gerginlikler isyan ortami dogurmustur Mesrutiyeti ilan etmis olmasina ragmen iktidari tam olarak ele gecirememis olan ve hukumet uzerinde dolayli bir denetim kuran Ittihat ve Terakki Cemiyetinin devlet kademelerinde kadrolasmasi politik istikrarsizliga yol acmisti Cemiyet ile ters dusen memurlarin gorevlerinden uzaklastirilmalari cemiyete girdigini ispat icin yemin etmeyenlerin tutuklanmasi farkli siyasi olusumlara hayat taninmamasi huzursuzluk nedeniydi Ittihat Terakki ve hukumeti elestiren gazetelere hatta bu gazeteleri satan bayilere baski uygulanmasi isyan ortamini doguran uygulamalardandi Bu ortamda Mesrutiyetin Ilani ndan birkac ay sonra Istanbul da irtica yanlisi bir takim kucuk ayaklanmalar meydana geldi ancak kisa surede bastirildi 7 Ekim 1908 de Fatih Camisi nde Kor Ali ve Ismail Hakki adlarinda iki hocanin arkasina takilan halkin Yildiz Sarayi na kadar gidip Mesrutiyet aleyhine gosteri yapmalari bu isyanlardandir Henuz tam egemen olamadiklari Kamil Pasa kabinesine karsi ellerini guclendirmek isteyen Ittihatcilarin eylul ayi sonlarinda Selanik te 3 Ordu dan getirilip Taskisla ya yerlestirdikleri uc Avci Taburu bir gerginlik konusu idi Bu taburlara o gunlerde cemiyetin destekcisi olarak bakiliyordu Cemiyet Bulgar tehdidini one surerek Istanbul daki Avci Taburlarinin sayisini arttirmak isterken Kamil Pasa hukumeti kendisine karsi bir ihtilalde kullanilacaklari endisesi ile taburlarin bir an once gitmesini istiyordu Ekim 1908 de ordu icinde alayli ve mektepli subaylar meselesinden dogan hosnutsuzluklar artti Eski sisteme gore yetismis alayli subaylarin kisa sure icinde ordudan tasfiye edilecegi soylentileri alayli subaylarin mekteplilerle iliskilerini her gecen gun biraz daha bozdu Ordudaki disiplinsizligin en onemli sebebini ibadet bahanesiyle talimden kacmak olarak goren Cemiyetin ibadete karsi politikalari ise askeri din propagandasina acik hale getirdi Bu donemde Volkan ve gibi gazetelerin yayinlarinda kullandiklari kiskirtici uslup Ittihat ve Terakki nin uygulamalarindan zarar gorenler uzerinde etkili oldu Ozellikle Dervis Vahdeti nin cikardigi Volkan gazetesi 31 Mart Olayi nda onemli rol ustlendi Ingilizler tarafindan finanse ve himaye edilen ve yer yer Prens Sabahattin in ademimerkeziyetci goruslerine de yer veren Volkan gazetesi alayli subaylar ve asker kesimi arasinda taraftar kazanmis Ittihad i Muhammedi Cemiyetinin yayin organi haline gelmisti Askerlerin hosnutsuzluklari ordu icinde cesitli isyan hareketlerine yol acti 31 Mart oncesindeki en onemli askeri isyan Taskisla Olayi idi Askerlik surelerini doldurarak terhis olmayi bekleyen 87 eratin askerlik surelerinin tekrar uzatilmasi uzerine Ekim 1908 de Taskisla da ayaklanmasi kanli bir sekilde bastirildi Aralik 1908 de bir tiyatro oyununda oyunun erlere yasak edilmesi ikinci bir ayaklanmaya sebep oldu Erlerin bize yasaksa subaylara da yasak olmalidir diyerek tiyatroyu basmasi sonucu siddetli carpismalar gerceklesti Askeri kesimdeki ayaklanmalar 23 Ocak 1909 da Harp Okulu ogrencilerinin ayaklanmasi ile devam etti Ogrenciler Okul Nizamnamesi nin asiri sertligi ve yabanci dil ogrenmekte gucluk cekmekten sikayetci idi olay 60 ogrencinin okuldan kovulmasi ile sonuclandi Mart 1909 da ise Abdulhamit in ozel muhafiz alayinin bir bolumunu olusturan Arnavut ve Arap asillilardan olusan na geleneklere aykiri sekilde Turk askerlerinin katilmak istenmesi sirasinda olaylar yasandi Butun bu olaylarda hep Selanik ten getirilmis olan avci taburlarinin ayaklanan birliklere karsi kullanilmis olmasi Birinci Ordu icerisinde avci taburlarina karsi genel bir dusmanlik duygusunun dogmasina yol acti Toplumdaki bir baska catisma konusu asker medreseliler catismasi idi Medreselilerin askerlik hizmetinden muaf tutulmasini haksizlik olarak degerlendiren Harbiyeliler muafligin devami icin medrese mensuplarinin hic olmazsa basit bir okuma yazma sinavina tabi tutulmalarini istiyordu Seyhulislamlik ile Harbiye Nezareti arasindaki pazarlik sonucu medreselilerin birkac satir yazi yazmalarini birkac basit cumle okumalarini namaz ve oruc bahislerinden sorular iceren bir sinava tabi tutulmalari kabul edildi Bu karar medreselilerde Harbiye Naziri na karsi buyuk ofke dogurdu Ittihat ve Terakki ile catisan Kamil Pasa Hukumetinin 4 Subat 1909 da Meclis in vermis oldugu adem i itimad oylari ile dusurulmesinden sonra sadarete Huseyin Hilmi Pasa nin getirilmesi ile Ittihat ve Terakki Cemiyeti hukumeti resmen ele gecirmis oldu Toplumda artan kutuplasmalar ve tahammulsuzluklerin sonucu olarak cesitli siyasi cinayetler islendi 7 Nisan 1908 Carsamba gunu Serbesti gazetesi basmuharriri Hasan Fehmi bir kopru uzerinde arkadasi Ertugrul Sakir le yururken oldurulmesi bu cinayetlerdendi Hasan Fehmi nin oldurulmesinde Ittihat ve Terakki nin parmaginin oldugu iddia edilmis bu cinayetten sonra Cemiyete karsi olusan olumsuz hava kimi Ittihatcilarin partiden istifasina yol acmistir Oldukca hareketli fikir ve eylem ortami Serbesti gazetesi basyazari Hasan Fehmi nin oldurulmesi ile siddete donustu Isyanin ortaya cikisiRumeli den Istanbul a getirilip Taskisla ya yerlestirilmis olan 4 Avci Taburu 12 13 Nisan 1909 gece yarisi Rumi takvimle 30 Mart i 31 e baglayan gece baslarinda cavuslari olmak uzere ayaklanmis ve kisladaki komutayi ellerine gecirerek bazi subaylari hapsetmistir Sabaha dogru askerle kisladan cikip Ayasofya Meydani na ilerlerken isyan diger kislalara da yayildi Sayilari 5 6 bini bulan askerler Seriat isteriz Padisahim cok yasa sozleriyle meydanda toplandilar Onlara katilan yuzlerce hoca ve medrese ogrencisi de gelerek mektepli subaylarin orduyu Frenklestirmeye calistiklari butun bunlarin Ittihat ve Terakki Cemiyetinin basi altindan ciktigi din hukumlerinin ayaklar altina alindigini ifade eden konusmalar yaptilar Ayaklanmacilar kalabaligin artmasindan sonra meydana yakin bir mesafedeki Meclis binasini kusattilar Hukumetten Harbiye Nazirinin ve Mahmut Muhtar Pasa nin gorevlerinden alinmasini eski Harbiye Naziri Nazim Pasa nin yeniden goreve getirilmesini istediler Seyhulislam Ziyaettin Efendi yi araci kildilar Kisa bir sure icinde Istanbul un tum semtleri isyanci erler tarafindan kontrol altina alindi Isyancilarin isteklerinin kabul edildigi kararini alan Osmanli kabinesi bunu isyancilara ulastirmaya calisirken isyancilar kusattiklari Meclis binasini isgal ettiler Adliye Naziri Nazim Pasa Ahmed Riza Bey e benzedigi icin Lazkiye Milletvekili Emir Arslan Bey de Huseyin Cahit Bey sanilarak oldurulurken Bahriye Naziri Riza Pasa agir yaralandi Milletvekillerinin oldurulmesi Sura yi Ummet ve Tanin basimevlerinin yagma edilmesi uzerine Padisah in istegi ile kabine istifa etti Isyancilarin gorusleri dogrultusunda 14 Nisan 1909 da Tevfik Pasa Kabinesi kuruldu ve goreve basladi Isyancilar tarafindan Aff i Sahane adi verilen genel af ilan edildi ancak umuldugu gibi isyancilarin zorbaligi sona ermedi Aralarinda Serif Sadik Pasa ve Katibi Esat Bey Suvari Tegmeni Selahattin Mumtaz ve Ustegmen Yusuf Nurettin in bulundugu bazi subaylar olduruldu Isyancilarin Istanbul icerisinde kucuk gruplar halinde dolasarak silah atmaya Turk kadinlarinin Beyoglu na cikmasina engel olmaya Frenk gomlegi giyen kimseleri tartaklamaya basladiklari goruldu Asar i Tevfik Zirhlisi Kaptani Deniz Binbasilarindan Ali Kabuli Bey in kendi gemisinin erleri tarafindan sokaklarda suruklenip Yildiz Sarayi na kadar goturulerek Abdulhamit in gozleri onunde oldurulmesi isyancilarin en vahsi eylemlerindendi Yildiz Yagmasi31 Mart Isyani sirasinda Selanik ten gelen Hareket Ordusu nun Selanik Ordusu Yildiz Sarayi ni yagmalamasina Yildiz Yagmasi denmistir Meshur 31 Mart ayaklanmasini bastirmak uzere Istanbul a yuruyen Hareket Ordusu ndaki askerler Yildiz Sarayi ni basip giyecek ve yiyecek calmislar sarayda tahribata yol acmislardir Tahsin Demiray Yildiz yagmasi baslikli yazisinda su bilgiyi vermektedir Ittihatcilar Abdulhamit i Yildiz dan ani olarak uzaklastirmaz Sarayin mucevher zumrut yakut altin inci vesaire kiymetli her nesi varsa oradan aldirmislardir Degeri milyonlar tutan ve ayni zamanda tarihi hazine teskil eden kucuk parca esya buyuk sandiklara doldurulup hemen Harbiye Nezaretine getirilip orada buyuk dis kapinin yanlarindaki bugun biri rektorluk digeri Turkiyat Enstitusu olan binalarin alt katlarina yerlestirilmislerdir Bu nakil isine nezaret eden Sehremini Ebubekir H N Tepeyran hatiralarinda Bizzat muhurledigim kapilar sonradan acilmistir diyor ve talani anlatiyor Memduh Pasa da Yildiz Sarayi nda hizmetle mevki tutmus olanlar halden bir gun evvel kuvve i musellaha Silahli guc S A ile cikarilip hirpalanmis ve tevkif hucrelerine sokulmuslardir Kadinefendiler sehzadelerle sultanlar ve cariyeler ayrica cikarildiklarindan sarayin hazinesinde mevcut cevahir ve nukut Nakit paralar S A memurini askeriye vasitasi ile ahz ve nakledilmistir demektedir Isyanin bastirilmasiSelanik Istanbul daki isyandan Jandarma Yuzbasisi Ismail Canbulat Bey in ilettigi Mesrutiyet mahvoldu ibareli telgrafiyla haberdar oldu Selanik te isyana karsi buyuk bir miting tertip edildi Serez de ve diger Makedonya sehirlerinde de isyana buyuk tepki dogdu Padisah Sadaret ve Meclis i Mebusan a protesto telgraflari cekildi Selanik teki Ittihatcilar arasinda Istanbul uzerine bir kuvvet yollamak konusunda bir fikir birligi meydana gelmisti 14 Nisan gunu Selanik te genel seferberlik ilan edilerek Selanik Redif Tumeni nin butun taburlari silahaltina alindi Bu birliklere Edirne de bulunan Ikinci Ordu Birlikleri ve Selanik cevresinde sivil gonulluler de katildi Ozgurluk kahramani olarak taninan Resneli Niyazi Bey de Resne de bir araya getirdigi gonullulerle birlikte bu hareketin icinde yer aldi Toplanan butun kuvvetlerin basina tumeni Kumandani Husnu Pasa getirildi Kurmay Baskanligina da Kolagasi Mustafa Kemal Bey atandi Mustafa Kemal Bey Selanik ten Istanbul a hareket eden orduya Hareket Ordusu adini verdi Hareket Ordusu 14 Nisan aksami trenle Istanbul a hareket etti Istanbul onlerine geldikten sonra 19 Nisan da Istanbul halkina ordunun amacini aciklayan bir beyanname yayimladi Huseyin Husnu Pasa nin imzasiyla yayimlanan beyannameyi Mustafa Kemal kaleme almisti Beyanname telgrafla Erkan i Harbiye yi Umumiye ye iletildi ve sokaklarda halka dagitildi Hareket Ordusu Istanbul a girme hazirliginda iken komuta degisikligi yapildi ordunun komutanligina Mahmut Sevket Pasa atandi Hareket Ordusu Kurmay Baskanligi Binbasi Enver e verildi Mahmut Sevket Pasa 23 Nisan i 24 Nisan a baglayan gece orduya Istanbul iclerine ilerleme emri verdi Isyancilarin en yogun direnme noktalari Taskisla Davutpasa ve Taksim Kislalari nda olmus ve kanli carpismalar gun boyu surmustu Hareket Ordusu Istanbul daki isyani bastirdiktan sonra birliklerini Yildiz Sarayi na yonlendirdi Iki gunluk kusatmadan sonra 27 Nisan da Hareket Ordusu saraya girerek denetimi ele gecirdi Isyanin bastirilmasindan sonraki gelismelerVikikaynak ta II Abdulhamid in iskati ve V Mehmed in tahta cikisi hakkinda fetva ile ilgili metin bulabilirsiniz Hareket Ordusu nun Istanbul da duruma tamamen hakim olmasiyla birlikte Padisah II Abdulhamit in tahttan indirilmesi konusu gundeme gelmistir Ayaklanmanin tamamen bastirilmasiyla kendisini guvende hisseden Meclis i Mebusan 25 Nisan da Yesilkoy den Ayasofya yakinindaki kendi binasina geri dondu ve 27 Nisan 1909 da bu konuyu gorusmek uzere toplandi Sultan Abdulhamit in hilafet ve tahttan indirilmesi oy birligi ile kabul edildi Abdulhamit in yerine kardesi Veliaht Mehmet Resat Efendi yi getiren Meclis bu karari Abdulhamit e bildirmek uzere dort kisilik bir kurul olusturdu Abdulhamit Selanik te surgune gonderildi Osmanlilarin birlikteliklerinin devam etmekte oldugunu gostermek maksadiyla dort kisilik kurulda Ermeni ve Yahudi milletvekillerine yer verilmisti ancak bu ileride Ittihatcilarin siddetle elestirilmelerine siyonistlikle suclandirilmalarina sebep olmustur Olaylarin sona ermesiyle Istanbul da sikiyonetim ilan edilmis isyana karisanlarin tespiti yapilmis ve genis capta tutuklamalar baslamistir Suclularin yargilanarak cezalandirilmasi amaciyla uc Divan i Harp tutuklananlarin ilk sorgulamalarini yapmak uzere Tahkik Heyetleri halkin bu olaylara karisan kimseler hakkinda bildiklerini haber verebilmesi icin Tedkikat Heyetleri olusturuldu Yargilamalar sonunda 70 kisi idama 420 kisi muebbet ve 6 aydan baslayan cesitli hapis yuzlerce kisi de suresiz surgun cezalarina carptirildi Idama mahkum olanlarin cezalari Beyazit ve Ayasofya meydanlarinda Koprubasi nda Kasimpasa da daragaclari kurularak infaz edildi Ege den yabanci bir ulkeye kacmak icin trenle Izmir e gitmeye calisirken yakalanan Dervis Vahdeti nin yargilanmasi bir aydan fazla surdu Akil sagliginin bozuk oldugu yonundeki savunmasina itibar edilmedi 19 Temmuz 1909 da Ayasofya Meydani nda asilarak idam edildi 31 Mart sehitleri icin yaptirilan ve acilisi 23 Mayis 1911 tarihinde gerceklesen Abide i Hurriyet e 2 subay ve 42 askerin cenazesi yerlestirildi Kaynakca a b Eroglu Nazmi 12 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Subat 2016 a b c d e f g h i j k Aysal Necdet PDF 19 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 14 Subat 2016 a b c d e Yildiz Siddik Cikisindan Bastirilmasina kadar 31 Mart Isyani master tezi Gazi Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Tarih Anabilim Dali Ankara 2006 s 256 a b c d e f g Aslan Taner PDF 16 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 8 Subat 2016 Yalcin Soner Osmanli nin Anitkabir i Abide i Hurriyet ti 14 Subat 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Subat 2016 a b Hur Ayse 14 Subat 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Subat 2016 Baysan Galip 13 Eylul 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Subat 2016 Gul Emre Sultan Abdulhamit e Seni millet azletti dediler 2 Agustos 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Subat 2016