Adam Smith FRSA (; y. 16 Haziran [E.U. 5 Haziran] 1723 – 17 Temmuz 1790), "Ekonominin Babası" ve "Kapitalizmin Babası" olarak anılan İskoçekonomist, ahlak filozofu, politik ekonominin öncüsü ve İskoç Aydınlanması sırasındaki önemli bir figürdü.
Adam Smith | |
---|---|
![]() | |
Doğumu | 16 Haziran 1723 Kirkcaldy, Fife, İskoçya |
Ölümü | 17 Temmuz 1790 (67 yaşında) Edinburgh, İskoçya |
Bölgesi | Batı felsefesi |
Okulu | Klasik iktisat (modern iktisat) |
İlgi alanları | Siyaset felsefesi, etik, iktisat, politika |
Önemli fikirleri | Klasik iktisat, çağdaş serbest piyasa, , "görünmez el" |
Smith, Ahlaki Duygular Teorisi (İngilizce: The Theory of Moral Sentiments) (1759) ve Yaratılışın Sorgulanması ve Ulusların Zenginliğinin Nedenleri (İngilizce: An Inquiry into the Nature and Causes of the Wealth of Nations) (1776) adlarında iki klasik eser yazdı. Kısaca Ulusların Zenginliği olarak bilinen ikinci kitabının, Smith'in başyapıtı ve ilk modern ekonomi çalışması olduğu düşünülür. Adam Smith bu eserinde mutlak üstünlükler teorisini öne sürmüştür.
Genellikle etik problemleri üzerine filozofluk yapması nedeniyle ekonomik açıklamalarında asıl işinin etkileri yoğun görülür. Ekonomide ve doğal olaylarda bir düzen olduğunu ve bunun gözlem ve ahlâk hissi ile tespit edilebileceğini söyler.
Yaşamı

Adam Smith, İskoçya'nın Kirkcaldy şehrinde çalışan bir gümrük denetleyicisinin oğlu olarak dünyaya geldi. Kesin doğum tarihi kayıtlarda olmasa da 5 Haziran 1723'te, babasının ölümünden 6 ay sonra vaftiz edilmiştir. Yaklaşık 4 yaşlarında bir çingene çetesi tarafından kaçırılmış, ama kısa zamanda amcası tarafından kurtarılıp annesine geri teslim edilmiştir. Smith bu sıkıntıyı kısa sürede atlatıp annesi ile eski yakınlığını kısa zamanda yakalamıştır.
Resmi eğitim
On dört yaşında Glasgow Üniversitesi'nde ahlak felsefesi konusunda, Francis Hutcheson'ın yanında eğitim görmeye başlamıştır. Özgürlük, hukuk ve ifade özgürlüğü konularındaki tutkusu burada alevlenmiştir. 1740 yılında Oxford'daki Balliol Koleji'nde okumaya başlamış fakat 1746 yılında okulu terk edip Oxford'un imtiyaz denetimi konusunda eleştirmenlik yapmaya başlamıştır.
Öğretmenlik kariyeri
1748 yılında Edinburgh Üniversitesi'nde 'in koruması altında kamu konferansları vermiş, konuşma sanatı ve konularına değinmiştir. Sonraları "servet yönetimi" konusunu ele almış ve bu dönemde, yani yirmili yaşlarının sonlarına doğru, daha sonra Ulusların Zenginliği adlı kitabında dünyaya açıklayacağı "doğal özgürlüğün açık ve basit sistemi" konusuna el atmıştır. 1750 yılı civarlarında ileride çok yakın arkadaş olacağı David Hume ile burada tanışmıştır. İskoç Aydınlanması'nın ortaya çıkışında önemli rol oynayan diğer arkadaşları ile Edinburgh Poker Kulübü'nün müdavimi olmuştur.
Smith'in Hristiyan olan babası dinine çok bağlıydı ve 'nin ılımlı kanadına üyeydi. Smith'in İngiltere'ye gidişinin arkasındaki sebebin İngiltere Kilisesi'nde kariyer yapmak istemesi olduğu söylense de bu konu hakkında kesin bir kanıt yoktur ve aksine Smith'in İskoçya'ya deizm yanlısı olarak döndüğü bilinmektedir. Ayrıca çocukken babası tarafından gönderildiği kiliseden kaçarak geri dönmüştür. Smith, felsefi olarak dini ekonominin önünde bir engel olarak görmüş ve ateizm üzerinden düşünmüştür. Birçok yönden Darwin ile aynı görüştedir.
1751 yılında Smith Glasgow Üniversitesi'nin mantık profesörü, ertesi sene de ahlak felsefesi profesörü olarak atanmıştır. Derslerinde etik, , hukuk, politik ekonomi ve "polis ve gelir" konularını işlemiştir. 1759'da Glasgow'daki bazı konferanslarını bir araya getirdiği adlı kitabını yayınlamıştır. Bu kitap çıktığı dönemde Smith'in itibarının yayılmasını sağlamıştır. Kitabın ana teması insan ilişkilerinin verici ve alıcılar (yani birey ve toplumun diğer üyeleri) arasındaki sempatiye ve anlayışa ne kadar bağlı olduğu üzerineydi. 'nun 14 yıl sonra yayımlanan Of the Origin and Progress of Language kitabındaki detaylı incelemesinde gösterildiği üzere, Smith'in bu ilk kitabındaki dil evrimi analizi yüzeyseldi. Yine de Smith'in akıcı ve ikna edici savunmaları belagatlı olsa da tartışılmazdır. Smith açıklamalarını Lord Shaftesbury ve Hutcheson gibi "ahlak duygusu" ya da Hume gibi (İngilizce: utility) değil, anlayışa dayatmaktadır.

Smith bu dönemden sonra konferanslarında ahlak teorilerinden hukuk ve ekonomi konularına ağırlık vermeye başladı. Bir öğrencisinin 1763 civarından konferans notlarından tarafından derlenip yayınlanan Lectures on Justice, Police, Revenue and Arms adlı kitapta Adam Smith'in politik ekonomi hakkındaki fikirlerinin gelişimi hakkında bir izlenim edinilebilir. Bu kitabın daha kapsamlı bir uyarlaması 1976 yılında Lectures on Jurisprudence adlı Glasgow baskısı tarafından yayımlanmıştır.
Eğitim ve seyahatler
Smith ile David Hume sayesinde tanışan , 1763 yılı sonunda Smith'ten üvey oğlu genç 'ne özel ders vermesini rica etti. Smith, gelecek iki sene boyunca talebesi ile, çoğunlukla Fransa'da yaptığı yolculuklar sırasında , , , ve özellikle çalışmalarına itibar ettiği fizyokratik düşüncenin başkanı François Quesnay gibi öncü aydınlarla tanıştı.

Sonraki yıllar
Kirkcaldy'ye döndükten sonraki 10 seneyi Yaratılışın Sorgulanması ve Ulusların Zenginliğinin Nedenleri (İngilizce: An Inquiry into the Nature and Causes of the Wealth of Nations) adlı, 1776'da yayımlanan başyapıtı üzerinde çalışarak geçirdi. Kitap büyük çoğunluk tarafından hüsnükabul gördü ve revaçta kalarak Smith'in meşhur olmasını sağladı. 1778'de Smith İskoçya'da vergiden sorumlu bir devlet bakanı olarak atandı, Edinburgh'ya annesinin yanına yerleşti.
Ölüm
17 Haziran 1790 yılında ağır bir hastalık sonrası yaşamını yitirdi.

Bilindiği kadarıyla gelirinin büyük bir kısmını gizli yardım fonlarına bırakmıştır.
Smith'in edebi vasiyetini yerine getirenler İskoç akademik dünyasından iki eski arkadaşıdır: fizikçi/kimyacı Joseph Black ve öncü yerbilimci James Hutton. Yazar arkasında pek çok not ve yayımlanmamış yazılar bırakmıştır ama yayımlanmaya uygun olmayan her şeyin imha edilmesi için talimat vermiştir. History of Astronomy adlı yayımlanmamış bir makalesini basıma uygun görmüştür ve bununla beraber diğer eserleri Essays on Philosophical Subjects adlı kitapta 1795 yılında okuyucuyla buluşturulmuştur.
Ulusların Zenginliği
Bu kitabın ana konusu ekonomik büyümedir.
Ölümünden kısa bir süre önce Smith, neredeyse bütün yayımlanmamış yazılarını yok etmişti. Sanıldığı kadarıyla, son yıllarında iki büyük tez üzerinde çalışıyordu; bir tanesi (hukuk teorisi) ve (tarihi), diğeri de bilim ve sanat hakkında. Ölümünden sonra, 1795'te yayımlanan Essays on Philosophical Subjects muhtemelen ikinci tezinin bir kısmını kapsamaktadır.
Ulusların Zenginliği, ekonomik disiplinin ortaya çıkmasını ve aynı zamanda özerk ve sistematik hale gelmesini sağladığı için döneminde etkili bir eserdi. Batı dünyasında, konusundaki yayımlanan en nüfuzlu kitap olduğu söylenebilir. 1776'da piyasaya çıktığında, İngiltere ve Amerika'da serbest ticaret anlayışı yaygınlaşmaktaydı; ve kitap ekonomik başarı için büyük külçe rezervlerinin önemli olduğunu savunduğu teori olan merkantilizme karşı klasik bir bildirge haline geldi. Bu dönemde Amerika'nın içinde bulunduğu, kurtuluş savaşı sonrasında ortaya çıkan fakirlik ve sıkıntılı koşullar, bu anlayışı doğurmuştur. Yine de kitap piyasaya çıktığı dönemde, serbest ticaretin yararları konusunda herkes ikna olmamıştı: İngiltere halkı ve parlamentosu merkantilizme uzun süre bağlı kalmıştır.
Ulusların Zenginliği, aynı zamanda, fizyokratik anlayışın toprağın önemini vurgulayışına karşı çıkıyordu. Smith bunun yerine işgücünün üstünlüğüne inanmaktaydı ve (İngilizce: division of labor) üretimin artmasında etkili olacağını savunuyordu. Uluslar o kadar başarılı oldular ki, bu başarı eski ekonomik ekollerin terk edilmesine yol açtı. Thomas Malthus ve David Ricardo gibi ekonomistler Smith'in bugün klasik ekonomi olarak bilinen teorisini rafine etmeye yöneldiler ve bu zamanla gelişmesini sağladı. Malthus, Smith'in nüfus fazlalığı konusundaki düşüncelerini geliştirdi. Ricardo "ücretlerin demir kanunu"na (İngilizce: iron law of wages), yani nüfus fazlalığının asgari geçim düzeyinin önüne geçeceğine inanıyordu. Smith, bugün daha doğru olduğuna inanılan, artan üretimle artan ücretler varsayımını önermişti.
Ulusların Zenginliği 'nin ana konularından bir tanesi, serbest piyasanın her ne kadar karmaşık ve denetsiz gözükse de aslında sözde bir "görünmez el" tarafından doğru miktarda ve çeşitlilikte üretim yapmak için yönlendirildiğidir. Smith bu simgeyi Ahlaki Duygular Teorisi (İngilizce: The Theory of Moral Sentiments) adlı kitabında daha önce kullanmış olsa da fikri ilk olarak Astronomi Tarihi adlı denemesinde kaleme almıştır. Örneğin, bir üründe üretim eksikliği olduğunda fiyatı artar ve bu durum ortaya bir kâr marjının çıkmasını sağlayarak başkalarını bu ürünü üretmeye teşvik eder ve nihayet kıtlığa son verir. Eğer pazara çok fazla üretici girerse, üreticiler arasındaki artan rekabet ve artan stok, yani arz, fiyatların üretim maliyetine düşmesini sağlayarak; ürünün "doğal fiyatına", yani ulaşmasına yol açar. Kâr oranı bu ortalama piyasa fiyatında sıfırlansa da mal ve hizmet üretimi için teşvikler ortadan kalkmaz çünkü bütün üretim masrafları, mal sahibinin işgücü de dahil, üretilenin fiyatına yansımaktadır. Eğer fiyatlar sıfır kâr oranının altına düşerse, üreticiler piyasadan çekilmeye başlarlar. Kâr oranları sıfırın üzerinde olduğu sürece üreticiler piyasaya girmeye devam edecektir. Smith, insanların harekete geçmelerini sağlayan nedenlerin, bencil ve açgözlü olmalarından kaynaklandığına inanıyordu. Bunun olumlu sonucu olarak da serbest piyasadaki rekabetin, fiyatların aşağıda kalmasını sağlayarak halkın tamamına faydalı olmasını gösteriyordu. Ona göre bu rekabet aynı zamanda çok çeşitli mal ve hizmet üretilmesini teşvik etmekteydi. Yine de, işadamlarına karşı dikkatli olunması gerektiğini ve tekelleşmenin yanlış olduğunu savunuyordu.
Smith, tüm gücüyle sanayi gelişimini engelleyen modası geçmiş devlet kısıtlamalarına saldırıyordu. Nitekim, ekonomik sürece olan çoğu hükûmet müdahalesinin, gümrük vergileri (İngilizce: Tariff) de dahil, verimsizliğe ve uzun dönemde yüksek fiyatlara yol açtığını savunuyordu. Her şeyin oluruna bırakılmasını savunan bu "laissez-faire" teorisi, ileriki yıllarda, özellikle 19. yüzyılda, hükûmetin koyduğu kanunları etkilemiştir. (Buna rağmen Smith hükûmetin varlığına muhalefet değildi; ekonomi sektörünün dışındaki konularda faaliyet göstermesini savunuyordu. Örneğin, fakir yetişkinler için kamu eğitimi verilmesinin, özel fabrikalar için kârlı olmayan kurumsal sistemlerin, adli sistemin ve daimi bir ordunun taraftarıydı.)
Tam rekabet
Smith yaşadığı dönemin bilimsel gelişiminde etkisiyle ekonomiyi doğa kanunlarının varlığıyla açıklamaya çalışmıştır. Görünmez el bu araştırmaların en önemlilerindendir. Smith'e göre iktisadi hayat bireycidir ve bu bireycilik insanların doğal yapısından kaynaklanmaktadır. Kişisel menfaat iktisadi hayat için itici bir güçtür. Kişi doğası gereği en az zahmetle en çok tatmine ulaşmaya çalışacaktır. Bu amaçla, Smith, arz ve talep eşitliğini otomatik olarak gerçekleştiren fiyat mekanizması üzerinde duracaktır. Smith'e göre fiyatlar denge unsurudur. Smith'in denge fiyat unsurunu piyasa örneği ile açıklayalım: Üretim azalırsa fiyatlar yükselir. Fiyatların yükselmesi firmaları daha fazla kâr edeceklerini düşündüklerinden daha fazla üretim yapmalarına teşvik edecek ve arz, talebe yaklaştığı sırada bir dengeye geleceklerdir. Arz talebi aştığı sırada fiyatlar düşecektir. Bu da firmaların üretimlerini kısmasına sebep olacaktır. Böylece hiçbir müdahale olmadan her şey bir dengeye gelecektir.
Tam rekabette kişiler ve firmalar kendi çıkarlarını maksimize ederken, aynı zamanda toplumun da çıkarına hizmet ederler. Örnek olarak, tam rekabet ortamında fiyatlar düşer ve fiyatlar düşünce bundan tüketiciler yararlanır. Tam rekabet ortamında üreticiler ve tüketiciler arasında bir çıkar çatışması yoktur. Tam rekabet ortamında üreticiler ile tüketiciler eşit şekilde paylaşırlar.
Ancak, aşağıdaki etkenler tam rekabet ortamında kurulan dengeyi bozabilir:
- Devletin vergilerini arttırması.
- Üretim faktörleri'nin optimum bileşimlerinin bozulması, bazı mallarda nadirlik rantı yaratır (nadirlik rantı bir malın piyasada az olması ve mala olan talebin çok olmasından dolayı fiyatının maliyetinden yüksek olmasından dolayı elde dilen kârdır).
- Üreticilerin üretim kararlarında yanılma ve üretim kararsızlıkları.
- Uluslararası ilişkilerin kısılması veya kopması.
- Siyasal istikrarsızlığın artması.
Sermaye
Smith; sermayeyi, emeği arttıran her şey ve emeğin daha verimli çalışmasını sağlayan bir etken olarak tanımlar. Alet, makine, toprak, gübre birer sermayedir. Smith'e göre sermayeye konacak bir vergi, üretimi azaltacak; böylece, hem devletin hem de toplumun faydasını azaltacaktır.
- Smith, ilk defa sermayeyi ikiye ayırır: sabit sermaye, değişen sermaye.
- Sabit sermaye: Binalar, gayri menkuller, sabit makinalar ve aletler gibi. Bu sermaye, elden ele dolaşmadan sahibine bir kâr getirir. (sabit sermaye, hiçbir şekilde kâr getirmez, sadece değerini parça parça üretilen metalara aktarır, bu metaların dolaşıma girmesiyle de değişim değerleri gerçekleşir ve böylece sabit sermayenin kullanılan kısmı tekrar sermaye sahibine kâr getirmeden geri döner.)
- Değişken sermaye: Hammadde, satılacak mallar gibi sahibine el değiştirmeden dolayı kâr getirir. Nasıl ki para bir mal ile mübadele edilmedikçe bir fayda sağlamaz, mallarda el değiştirmedikçe fayda sağlamaz. (Değişen sermaye bölümüne sadece ücretler girer, hammaddeler vb. değişmeyen sermayenin döner kısmına aittir.)
Bir ülkenin yıllık brüt geliri, yıllık toplam hasılasına eşittir. Emek, ülkelerin zenginliğini yaratan temel sermayedir. Üretim, sermayeye (tasarrufa) bağlıdır. Sermaye oluşturmanın ilk aşaması para elde etmektir ve bu sermayenin oluşması da tasarrufla mümkün olur.
A. Smith'e göre tasarruf, geciktirilmiş bir tüketimdir. Bugünün tüketimini yarına bırakmaktır. Smith'e göre bir ülkenin sermaye birikimi arttıkça zenginliği de artar.
Görünmez El
Adam Smith, bireyin ve toplumun iyiliği arasında nedensellik kurduğu Ulusların Zenginliği kitabında şöyle yazıyordu: "(Her birey) kendi çıkarı peşinde koşarken, sıklıkla, katkıda bulunmaya niyetleneceğinden çok daha etkin olarak topluma katkıda bulunur."
Buna göre, herkesin bencil olduğu bir toplumda da uyum, bilinçli bir müdahale olmasa da, kendiliğinden oluşacaktır. Bu kendiliğindenliği sağlayan görünmez el, piyasa ilişkileridir.
Görünmez el ve piyasayı düzenleyen fiyatlar seviyesi, kaynakların en verimli şekilde kullanılmasına imkân sağlar.
Smith, doğal kanunların varlığını kabul etmekte ve iktisat konusunun bu kanunları keşfetmek olduğunu söylemektedir. Yani Smith, doğal düzenin kişisel çıkara göre oluşacağı inancındadır. Bu bakımdan Smith'in doktrini fırsatçı (oportünist) ve gerçekçidir (realist).
Emek
Fizyokratların tersine toprak yerine olarak görür ve sağladığı teknik olanaklarla emeğin üretiminin ve dolayısıyla da milli gelirin artacağını savunmuştur. Smith'in teoriye en önemli katkısı tam rekabet altında kaynakların optimal (en verimli düzeyde) etkin dağılımı hakkında ilk analizi geliştirmiş ve artı değer kavramını Ricardo ile (kâr ile özdeş olduğu düşüncesiyle de olsa) birlikte kullanmış olmasıdır. İş bölümüne toplu iğne fabrikasını örnek gösterir. Bu örnekte, günde onlarla ifade edilecek sayıda üretim yapan bir fabrikanın iş bölümü sayesinde üretim sayısını nasıl binlere çıkardığını gösterir.
Ülkelerin serveti topraktan çok insan emeğine bağlıdır. Emek, ülkelerin zenginliğini arttıran temel etkendir.
Emek özellikle iş bölümünde aktif rol oynar. Gelişmiş ülkelerde emeğin sermaye birikimini sağlamada önemli bir katkısı olmuştur.
Smith, servetin kaynağının emek olarak savunduğuna göre, bir ülkenin yıllık emeği, bütün malları yaratan emek toplamıdır. Diğer anlamda, emek üç kesim için de geçerlidir.
Ücret
Smith'e göre her şey fiyata bağlıdır. Üretim miktarı, maliyetler her şey fiyatla ilgilidir. Faktörlerin dağılımı fiyatlara göre olur. Ücret bir fiyattır; emeğin bir fiyatıdır. Ücretler, işverenler ile işçiler arasında yapılan sözleşmelerle belirlenir. Ancak Smith, bu sözleşmelerde işverenlerin işçilerden daha baskın olduğuna dikkat çeker. İşverenler ücretleri düşürmek, işçiler ise yükseltmek ister. Smith'e göre ücretler işçinin ve ailesinin geçimini sağlayacak düzeydedir. Yüksek ücret işçi sayısını arttırır, düşük ücret azaltır. Her şeye rağmen tam rekabet koşullarında ücret asgari ücretin altına inmez.
Emek talebi arttığında, kısa dönemde emek nadir olduğundan ücretler artacaktır. Fakat ücretler ona ayrılan fonlara bağlıdır. Emek talebinin artması, milli gelirin gittikçe artmasına, bu da kişi başına düşen milli gelirin yani büyümenin olduğuna işarettir. Milli gelir arttıkça yükselen ücretler, ülkenin gittikçe zenginleştiğini gösteren bir göstergedir.
Bununla birlikte Smith'e göre ücret artışı doğumların ve nüfusun artışına sebep olacaktır, bu da bir yandan kârları azaltacaktır. Ayrıca ücretlerin yükselmesi fiyatları arttırır. Smith bu konuda yanılmamıştır. Çünkü yayımladığı zamana göre nüfus azdı ve şu anda belirttiği gibi zamanında ücretlerin artışı ile nüfus patlaması yaşanmıştır ve artık insanlar ücretlere göre üremekten yavaş yavaş vazgeçmektedirler.
İş bölümü (Division of Labour)
A. Smith'in Ulusların Zenginliği adlı kitabında en ünlü bölüm iş bölümüyle ilgili olan ilk bölümdür. 18. yüzyılda yazılmış olmasına rağmen bugün için bile çok doğru gelmektedir. Smith bu bölümde iş bölümünün üretimi nasıl arttırdığını toplu iğne üretimiyle ilgili bir örnekle açıklar. Tek bir kişi, yapılması için on aşaması olan bir iğneden günde sadece on tane yapabilmektedir; fakat her aşamayı yalnızca bir kişi yapsa yani on kişi çalıştırsak bir günde üretilen iğne sayısı 4800'e çıkıyor; ama her biri her aşamayı yapsaydı sadece 100 iğne üretilecekti. Bu demek oluyor ki, iş bölümü iğne üretimini 48 kat arttırmış. Ayrıca işçinin belli bir aşamada uzmanlaşması o teknolojiyi kullanmanın yeni yolları bulunarak arttırılabilir, bu da daha hızlı üretime sebep olur.
Uluslararası bakımdan iş bölümü, dünyayı çok geniş bir atölye haline getirmiştir. Bu atölyede emek en elverişli yere gidecek, en az zamanı gerektiren faaliyetleri arayacaktır. İş bölümü üretimi arttıracağından dolayı piyasaların genişlemesini ve büyük piyasaları zorunlu kılacaktır.
A. Smith'in iş bölümünü kullanarak uluslararası iktisada en büyük katkısı (İngilizce: Absolute Advantage) teorisi olmuştur. Bu teoriye göre bir ülke hangi malı daha ucuza üretiyorsa kaynaklarını o mala tahsis etmelidir; böylece, üstün olduğu malda daha etkin üretim yapabilmektedir. Bu yolla tüm ülkeler birbirlerine muhtaç olmaktadır ama bu sayede üretim çok fazla artmaktadır.
Smith "laissez-faire, laissez-passer" (bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler) ilkesini benimsemiştir. Üretim faktörlerinin bir kesimden diğerine serbestçe geçebilmesi gerekmektedir, bu geçişi sağlayan en önemli etken de fiyattır.
Devlet ekonomik hayata müdahale etmemelidir. Devletin müdahalesi özel sektörün üretemediği veya yapamadığı konularda olmalıdır; savunma, güvenlik, adalet gibi. Eğer devlet çok vergi alırsa, vergiler üretimi kısacağından dolayı ülke durgunlukla karşı karşıya kalabilir. Bu müdahale hem iç hem de dış ekonomi için geçerlidir. Eğer devlet vergilerle bir malın ithalatını azaltırsa bu, içeride o malın üretiminin tekelleşmesini arttırmaktadır. Uluslararası iş bölümünden yararlanmak için ürünlerin ülkeler arasında serbestçe mübadele edilmesi gerekir.
Ekonomik hayat mal ve hizmet üretimi olduğu için, Smith üretime önem vermiştir. Üretimin artırılması emeğin verimine bağlıdır. Verimlilik artışı iş bölümü, , , tasarruf ve sermaye birikimi ile mümkündür.
Para
A. Smith'e göre para bir mübadele aracıdır. Üretim arttıkça mübadele edilecek daha fazla mal olacağından daha fazla paraya ihtiyaç duyulacaktır. Bir ülkenin fazla parasının olması servet artışı olduğunu göstermez; fazla para oluşu fiyatların genel düzeyini arttırır.
Piyasada fazla para bulunması, servet artışını simgelemez. Aksine ülkedeki fazla para insanların ellerindeki parayı arttıracağından ötürü, genel olarak fiyatlarda bir artış olacak, bir ailenin geçimi için daha çok para gerekecek ancak fiyatların ve ödenen ücretlerin artmasından ötürü ülkenin servet varlığında herhangi bir etkiye yol açmayacaktır.
Smith'e göre paranın değeri de öbür malların değeri gibi ölçülür. Değer, emeğe bağlıdır. Malın da paranın da değeri ona harcanan emeğe bağlıdır.
Bu sebeplerden dolayı emek mübadele değerinin gerçek ölçütüdür. Yani sonuç olarak malların mübadele edilmesi aynı zamanda emeğin mübadele edilmesi anlamına gelmektedir. Emek, değeri kendine eşit emek değeri ile değiştirilecektir. Bu bakımdan bakıldığında; gerçekten mübadele edilen altın, gümüş, para, döviz değil emektir. Güçlükle elde edilen mallar pahalı, az emek harcanarak üretilen mallar ise daha ucuz olur.
Teorileri
Fiyat Teorisi
Adam Smith'e göre bir real fiyat bir de nominal fiyat vardır.
- Real fiyat: Malın elde edilmesinde yapılan masraflardır; emeğe bağlıdır; uzun dönemde tüm mallarda real fiyat geçerlidir yani emeğe bağlıdır.
- Nominal fiyat: Kısa dönem içerisinde arz ile talep dengesinin değişmesinden veya piyasa koşullarının değişmesinden kaynaklanan fiyattır.
Piyasa fiyatı; malın miktarı ve bu malı alabileceklerin talebi ile oluşur. Burada iki terimin ayrımı yapılmalıdır: Efektif talep ve mutlak talep.
- Efektif talep: Malı veya hizmeti ödeme durumunda olanların talebidir.
- Mutlak talep: Mala veya hizmete sahip olma arzusudur.
Smith, arz ve talep dengesinin tarım ve sanayi kesiminde değiştiğini vurgulamaktadır. Tarım kesimi, genellikle geçen yılların fiyatlarına göre arzlarını belirlemektedir. Fakat, sanayi sektöründeki fiyat değişiklikleri arza ve talebe daha çabuk etki etmektedir.
Rant Teorisi
Adam Smith, beş türlü ranttan bahsetmektedir:
- .
- Topraktan üretim yapabilmek için toprak sahiplerine verilen bedel kira (İngilizce: Rent).
- Toprak sahiplerinin monopolcü durumlarından dolayı elde ettikleri kâr: Bu anlayış, 2. anlayışla benzerlik gösterir.
- Piyasalara uzaklık rantı etkiler: Piyasalara yakın toprakların kirası yüksek, uzak yerlerin düşüktür.
- Nadirlik rantı: Nadirlik rantı, bir malın piyasada az ama talebinin yüksek olmasından dolayı mala harcanan emeğe göre fiyatının yüksek olmasından dolayı elde edilen kârdır.
Emek Değer Teorisi
A. Smith'e göre bir malın iki çeşit değeri vardır. Birincisi o malın kişiye sağladığı fayda, ikincisi o malın başka mallarla mübadele değeri.
Birinci değeri genelde kişiden kişiye değişir, her kişinin verdiği değere bağlıdır ve toplum açısından hesaplanması zordur.
İkinci (mübadele) değeri, bu malın diğer mal birimleriyle mübadele edilen miktarına eşittir. Değer; o malın elde ediminde harcanan emeğe bağlı olduğuna göre, mübadele edilen mallar değil emektir. Emek, mübadele değerinin ölçüsüdür.
Bazen en faydalı malların mübadele değerleri düşük, az faydası olan malların ise mübadele değerleri yüksek olabilir. Buna en iyi örnek su ve elmastır. Suyun faydası elmasın sağladığı faydadan çok daha fazladır ama elmas suya göre çok daha pahalıdır. Çünkü elmasın elde edilmesinde çok büyük emek harcanmış ve mübadele değerini yükseltmiştir. Ayrıca nadirlik rantından da söz edebiliriz.
Notlar
- ^ Smith, Kuzey Britanyalı bir İskoç olarak tarif edilir.
Kaynakça
- ^ . BBC (İngilizce). 15 Mart 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi.
Adam Smith's exact date of birth is unknown, but he was baptised on 5 June 1723. [Adam Smith'in kesin doğum tarihi bilinmemektedir, ama 5 Haziran 1723'te vaftiz edildi.]
- ^ Brown, Vivienne (5 Aralık 2008). "Mere Inventions of the Imagination': A Survey of Recent Literature on Adam Smith" [Hayal Gücünün Buluşları: Adam Smith İçin Yeni Bir Literatür İncelemesi]. Cambridge University Press (İngilizce). 13 (2): 281–312. doi:10.1017/S0266267100004521. 21 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Temmuz 2020.Berry, Christopher J. (2018). Adam Smith Very Short Introductions Series [Adam Smith'in Çok Kısa Tanıtım Serisi] (İngilizce). Oxford University Press. s. 101. ISBN . 19 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Ocak 2021.Sharma, Rakesh. [Adam Smith: Ekonominin Babası]. Investopedia (İngilizce). 10 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Şubat 2019.
- ^ [Adam Smith: Kapitalizmin Babası]. www.bbc.co.uk (İngilizce). 20 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Şubat 2019.Bassiry, G. R.; Jones, Marc (1993). "Adam Smith and the ethics of contemporary capitalism" [Adam Smith ve çağdaş kapitalizmin etiği]. Journal of Business Ethics (İngilizce). 12 (1026): 621–627. doi:10.1007/BF01845899.Newbert, Scott L. (30 Kasım 2017). "Lessons on social enterprise from the father of capitalism: A dialectical analysis of Adam Smith" [Kapitalizmin babasından sosyal girişim üzerine dersler: Adam Smith'in diyalektik analizi]. Academy of Management Journal. 2016 (1): 12046. doi:10.5465/ambpp.2016.12046abstract. ISSN 2151-6561.Rasmussen, Dennis C. (28 Ağustos 2017). The Infidel and the Professor: David Hume, Adam Smith, and the Friendship That Shaped Modern Thought [İmansız ve Profesör: David Hume, Adam Smith ve Modern Düşünceyi Şekillendiren Dostluk]. Princeton University Press. s. 12. ISBN .
- ^ Williams, Gwydion M. (2000). Adam Smith, Wealth Without Nations (İngilizce). Londra: Athol Books. s. 59. ISBN . 19 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Ocak 2021.
- ^ [BBC – Tarih – İskoç Tarihi]. www.bbc.co.uk (İngilizce). 10 Nisan 2001 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ . Corporate Finance Institute (İngilizce). 20 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Şubat 2019.
Dış bağlantılar
Adam Smith hakkında daha fazla bilgi edinin | |
![]() | Commons'ta dosyalar |
![]() | Vikisöz'de alıntılar |
- The Wealth of Nations 23 Kasım 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde . at MetaLibri Digital Library20 Ekim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- The Theory of Moral Sentiments23 Ekim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde . at MetaLibri Digital Library20 Ekim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Adam Smith FRSA ˈ ae d e m s m ɪ 8 y 16 Haziran E U 5 Haziran 1723 17 Temmuz 1790 Ekonominin Babasi ve Kapitalizmin Babasi olarak anilan Iskocekonomist ahlak filozofu politik ekonominin oncusu ve Iskoc Aydinlanmasi sirasindaki onemli bir figurdu Adam SmithDogumu16 Haziran 1723 1723 06 16 Kirkcaldy Fife IskocyaOlumu17 Temmuz 1790 67 yasinda Edinburgh IskocyaBolgesiBati felsefesiOkuluKlasik iktisat modern iktisat Ilgi alanlariSiyaset felsefesi etik iktisat politikaOnemli fikirleriKlasik iktisat cagdas serbest piyasa gorunmez el Etkilendikleri Aristoteles Butler Hobbes Hume Hutcheson Locke Petty QuesnayEtkiledikleri Chomsky Comte Darwin Engels Friedman Hayek Keynes Marx Malthus Mill Montesquieu Rand Ricardo Smith Ahlaki Duygular Teorisi Ingilizce The Theory of Moral Sentiments 1759 ve Yaratilisin Sorgulanmasi ve Uluslarin Zenginliginin Nedenleri Ingilizce An Inquiry into the Nature and Causes of the Wealth of Nations 1776 adlarinda iki klasik eser yazdi Kisaca Uluslarin Zenginligi olarak bilinen ikinci kitabinin Smith in basyapiti ve ilk modern ekonomi calismasi oldugu dusunulur Adam Smith bu eserinde mutlak ustunlukler teorisini one surmustur Genellikle etik problemleri uzerine filozofluk yapmasi nedeniyle ekonomik aciklamalarinda asil isinin etkileri yogun gorulur Ekonomide ve dogal olaylarda bir duzen oldugunu ve bunun gozlem ve ahlak hissi ile tespit edilebilecegini soyler YasamiUluslarin zenginliginin dogasi ve nedenleri hakkinda arastirma 1922 Adam Smith Iskocya nin Kirkcaldy sehrinde calisan bir gumruk denetleyicisinin oglu olarak dunyaya geldi Kesin dogum tarihi kayitlarda olmasa da 5 Haziran 1723 te babasinin olumunden 6 ay sonra vaftiz edilmistir Yaklasik 4 yaslarinda bir cingene cetesi tarafindan kacirilmis ama kisa zamanda amcasi tarafindan kurtarilip annesine geri teslim edilmistir Smith bu sikintiyi kisa surede atlatip annesi ile eski yakinligini kisa zamanda yakalamistir Resmi egitim On dort yasinda Glasgow Universitesi nde ahlak felsefesi konusunda Francis Hutcheson in yaninda egitim gormeye baslamistir Ozgurluk hukuk ve ifade ozgurlugu konularindaki tutkusu burada alevlenmistir 1740 yilinda Oxford daki Balliol Koleji nde okumaya baslamis fakat 1746 yilinda okulu terk edip Oxford un imtiyaz denetimi konusunda elestirmenlik yapmaya baslamistir Ogretmenlik kariyeri 1748 yilinda Edinburgh Universitesi nde in korumasi altinda kamu konferanslari vermis konusma sanati ve konularina deginmistir Sonralari servet yonetimi konusunu ele almis ve bu donemde yani yirmili yaslarinin sonlarina dogru daha sonra Uluslarin Zenginligi adli kitabinda dunyaya aciklayacagi dogal ozgurlugun acik ve basit sistemi konusuna el atmistir 1750 yili civarlarinda ileride cok yakin arkadas olacagi David Hume ile burada tanismistir Iskoc Aydinlanmasi nin ortaya cikisinda onemli rol oynayan diger arkadaslari ile Edinburgh Poker Kulubu nun mudavimi olmustur Smith in Hristiyan olan babasi dinine cok bagliydi ve nin ilimli kanadina uyeydi Smith in Ingiltere ye gidisinin arkasindaki sebebin Ingiltere Kilisesi nde kariyer yapmak istemesi oldugu soylense de bu konu hakkinda kesin bir kanit yoktur ve aksine Smith in Iskocya ya deizm yanlisi olarak dondugu bilinmektedir Ayrica cocukken babasi tarafindan gonderildigi kiliseden kacarak geri donmustur Smith felsefi olarak dini ekonominin onunde bir engel olarak gormus ve ateizm uzerinden dusunmustur Bircok yonden Darwin ile ayni gorustedir 1751 yilinda Smith Glasgow Universitesi nin mantik profesoru ertesi sene de ahlak felsefesi profesoru olarak atanmistir Derslerinde etik hukuk politik ekonomi ve polis ve gelir konularini islemistir 1759 da Glasgow daki bazi konferanslarini bir araya getirdigi adli kitabini yayinlamistir Bu kitap ciktigi donemde Smith in itibarinin yayilmasini saglamistir Kitabin ana temasi insan iliskilerinin verici ve alicilar yani birey ve toplumun diger uyeleri arasindaki sempatiye ve anlayisa ne kadar bagli oldugu uzerineydi nun 14 yil sonra yayimlanan Of the Origin and Progress of Language kitabindaki detayli incelemesinde gosterildigi uzere Smith in bu ilk kitabindaki dil evrimi analizi yuzeyseldi Yine de Smith in akici ve ikna edici savunmalari belagatli olsa da tartisilmazdir Smith aciklamalarini Lord Shaftesbury ve Hutcheson gibi ahlak duygusu ya da Hume gibi Ingilizce utility degil anlayisa dayatmaktadir Fizyokrat dusunce okulunun liderlerinden Francois Quesnay Smith bu donemden sonra konferanslarinda ahlak teorilerinden hukuk ve ekonomi konularina agirlik vermeye basladi Bir ogrencisinin 1763 civarindan konferans notlarindan tarafindan derlenip yayinlanan Lectures on Justice Police Revenue and Arms adli kitapta Adam Smith in politik ekonomi hakkindaki fikirlerinin gelisimi hakkinda bir izlenim edinilebilir Bu kitabin daha kapsamli bir uyarlamasi 1976 yilinda Lectures on Jurisprudence adli Glasgow baskisi tarafindan yayimlanmistir Egitim ve seyahatler Smith ile David Hume sayesinde tanisan 1763 yili sonunda Smith ten uvey oglu genc ne ozel ders vermesini rica etti Smith gelecek iki sene boyunca talebesi ile cogunlukla Fransa da yaptigi yolculuklar sirasinda ve ozellikle calismalarina itibar ettigi fizyokratik dusuncenin baskani Francois Quesnay gibi oncu aydinlarla tanisti David Hume Smith in bir arkadasi ve cagdasiydi Sonraki yillar Kirkcaldy ye dondukten sonraki 10 seneyi Yaratilisin Sorgulanmasi ve Uluslarin Zenginliginin Nedenleri Ingilizce An Inquiry into the Nature and Causes of the Wealth of Nations adli 1776 da yayimlanan basyapiti uzerinde calisarak gecirdi Kitap buyuk cogunluk tarafindan husnukabul gordu ve revacta kalarak Smith in meshur olmasini sagladi 1778 de Smith Iskocya da vergiden sorumlu bir devlet bakani olarak atandi Edinburgh ya annesinin yanina yerlesti Olum 17 Haziran 1790 yilinda agir bir hastalik sonrasi yasamini yitirdi Smith icin bir hatira plaketi Smith in memleketi Kirkcaldy dedir Bilindigi kadariyla gelirinin buyuk bir kismini gizli yardim fonlarina birakmistir Smith in edebi vasiyetini yerine getirenler Iskoc akademik dunyasindan iki eski arkadasidir fizikci kimyaci Joseph Black ve oncu yerbilimci James Hutton Yazar arkasinda pek cok not ve yayimlanmamis yazilar birakmistir ama yayimlanmaya uygun olmayan her seyin imha edilmesi icin talimat vermistir History of Astronomy adli yayimlanmamis bir makalesini basima uygun gormustur ve bununla beraber diger eserleri Essays on Philosophical Subjects adli kitapta 1795 yilinda okuyucuyla bulusturulmustur Uluslarin ZenginligiBu kitabin ana konusu ekonomik buyumedir Olumunden kisa bir sure once Smith neredeyse butun yayimlanmamis yazilarini yok etmisti Sanildigi kadariyla son yillarinda iki buyuk tez uzerinde calisiyordu bir tanesi hukuk teorisi ve tarihi digeri de bilim ve sanat hakkinda Olumunden sonra 1795 te yayimlanan Essays on Philosophical Subjects muhtemelen ikinci tezinin bir kismini kapsamaktadir Uluslarin Zenginligi ekonomik disiplinin ortaya cikmasini ve ayni zamanda ozerk ve sistematik hale gelmesini sagladigi icin doneminde etkili bir eserdi Bati dunyasinda konusundaki yayimlanan en nufuzlu kitap oldugu soylenebilir 1776 da piyasaya ciktiginda Ingiltere ve Amerika da serbest ticaret anlayisi yayginlasmaktaydi ve kitap ekonomik basari icin buyuk kulce rezervlerinin onemli oldugunu savundugu teori olan merkantilizme karsi klasik bir bildirge haline geldi Bu donemde Amerika nin icinde bulundugu kurtulus savasi sonrasinda ortaya cikan fakirlik ve sikintili kosullar bu anlayisi dogurmustur Yine de kitap piyasaya ciktigi donemde serbest ticaretin yararlari konusunda herkes ikna olmamisti Ingiltere halki ve parlamentosu merkantilizme uzun sure bagli kalmistir Uluslarin Zenginligi ayni zamanda fizyokratik anlayisin topragin onemini vurgulayisina karsi cikiyordu Smith bunun yerine isgucunun ustunlugune inanmaktaydi ve Ingilizce division of labor uretimin artmasinda etkili olacagini savunuyordu Uluslar o kadar basarili oldular ki bu basari eski ekonomik ekollerin terk edilmesine yol acti Thomas Malthus ve David Ricardo gibi ekonomistler Smith in bugun klasik ekonomi olarak bilinen teorisini rafine etmeye yoneldiler ve bu zamanla gelismesini sagladi Malthus Smith in nufus fazlaligi konusundaki dusuncelerini gelistirdi Ricardo ucretlerin demir kanunu na Ingilizce iron law of wages yani nufus fazlaliginin asgari gecim duzeyinin onune gececegine inaniyordu Smith bugun daha dogru olduguna inanilan artan uretimle artan ucretler varsayimini onermisti Uluslarin Zenginligi nin ana konularindan bir tanesi serbest piyasanin her ne kadar karmasik ve denetsiz gozukse de aslinda sozde bir gorunmez el tarafindan dogru miktarda ve cesitlilikte uretim yapmak icin yonlendirildigidir Smith bu simgeyi Ahlaki Duygular Teorisi Ingilizce The Theory of Moral Sentiments adli kitabinda daha once kullanmis olsa da fikri ilk olarak Astronomi Tarihi adli denemesinde kaleme almistir Ornegin bir urunde uretim eksikligi oldugunda fiyati artar ve bu durum ortaya bir kar marjinin cikmasini saglayarak baskalarini bu urunu uretmeye tesvik eder ve nihayet kitliga son verir Eger pazara cok fazla uretici girerse ureticiler arasindaki artan rekabet ve artan stok yani arz fiyatlarin uretim maliyetine dusmesini saglayarak urunun dogal fiyatina yani ulasmasina yol acar Kar orani bu ortalama piyasa fiyatinda sifirlansa da mal ve hizmet uretimi icin tesvikler ortadan kalkmaz cunku butun uretim masraflari mal sahibinin isgucu de dahil uretilenin fiyatina yansimaktadir Eger fiyatlar sifir kar oraninin altina duserse ureticiler piyasadan cekilmeye baslarlar Kar oranlari sifirin uzerinde oldugu surece ureticiler piyasaya girmeye devam edecektir Smith insanlarin harekete gecmelerini saglayan nedenlerin bencil ve acgozlu olmalarindan kaynaklandigina inaniyordu Bunun olumlu sonucu olarak da serbest piyasadaki rekabetin fiyatlarin asagida kalmasini saglayarak halkin tamamina faydali olmasini gosteriyordu Ona gore bu rekabet ayni zamanda cok cesitli mal ve hizmet uretilmesini tesvik etmekteydi Yine de isadamlarina karsi dikkatli olunmasi gerektigini ve tekellesmenin yanlis oldugunu savunuyordu Smith tum gucuyle sanayi gelisimini engelleyen modasi gecmis devlet kisitlamalarina saldiriyordu Nitekim ekonomik surece olan cogu hukumet mudahalesinin gumruk vergileri Ingilizce Tariff de dahil verimsizlige ve uzun donemde yuksek fiyatlara yol actigini savunuyordu Her seyin oluruna birakilmasini savunan bu laissez faire teorisi ileriki yillarda ozellikle 19 yuzyilda hukumetin koydugu kanunlari etkilemistir Buna ragmen Smith hukumetin varligina muhalefet degildi ekonomi sektorunun disindaki konularda faaliyet gostermesini savunuyordu Ornegin fakir yetiskinler icin kamu egitimi verilmesinin ozel fabrikalar icin karli olmayan kurumsal sistemlerin adli sistemin ve daimi bir ordunun taraftariydi Tam rekabet Smith yasadigi donemin bilimsel gelisiminde etkisiyle ekonomiyi doga kanunlarinin varligiyla aciklamaya calismistir Gorunmez el bu arastirmalarin en onemlilerindendir Smith e gore iktisadi hayat bireycidir ve bu bireycilik insanlarin dogal yapisindan kaynaklanmaktadir Kisisel menfaat iktisadi hayat icin itici bir guctur Kisi dogasi geregi en az zahmetle en cok tatmine ulasmaya calisacaktir Bu amacla Smith arz ve talep esitligini otomatik olarak gerceklestiren fiyat mekanizmasi uzerinde duracaktir Smith e gore fiyatlar denge unsurudur Smith in denge fiyat unsurunu piyasa ornegi ile aciklayalim Uretim azalirsa fiyatlar yukselir Fiyatlarin yukselmesi firmalari daha fazla kar edeceklerini dusunduklerinden daha fazla uretim yapmalarina tesvik edecek ve arz talebe yaklastigi sirada bir dengeye geleceklerdir Arz talebi astigi sirada fiyatlar dusecektir Bu da firmalarin uretimlerini kismasina sebep olacaktir Boylece hicbir mudahale olmadan her sey bir dengeye gelecektir Tam rekabette kisiler ve firmalar kendi cikarlarini maksimize ederken ayni zamanda toplumun da cikarina hizmet ederler Ornek olarak tam rekabet ortaminda fiyatlar duser ve fiyatlar dusunce bundan tuketiciler yararlanir Tam rekabet ortaminda ureticiler ve tuketiciler arasinda bir cikar catismasi yoktur Tam rekabet ortaminda ureticiler ile tuketiciler esit sekilde paylasirlar Ancak asagidaki etkenler tam rekabet ortaminda kurulan dengeyi bozabilir Devletin vergilerini arttirmasi Uretim faktorleri nin optimum bilesimlerinin bozulmasi bazi mallarda nadirlik ranti yaratir nadirlik ranti bir malin piyasada az olmasi ve mala olan talebin cok olmasindan dolayi fiyatinin maliyetinden yuksek olmasindan dolayi elde dilen kardir Ureticilerin uretim kararlarinda yanilma ve uretim kararsizliklari Uluslararasi iliskilerin kisilmasi veya kopmasi Siyasal istikrarsizligin artmasi Sermaye Smith sermayeyi emegi arttiran her sey ve emegin daha verimli calismasini saglayan bir etken olarak tanimlar Alet makine toprak gubre birer sermayedir Smith e gore sermayeye konacak bir vergi uretimi azaltacak boylece hem devletin hem de toplumun faydasini azaltacaktir Smith ilk defa sermayeyi ikiye ayirir sabit sermaye degisen sermaye Sabit sermaye Binalar gayri menkuller sabit makinalar ve aletler gibi Bu sermaye elden ele dolasmadan sahibine bir kar getirir sabit sermaye hicbir sekilde kar getirmez sadece degerini parca parca uretilen metalara aktarir bu metalarin dolasima girmesiyle de degisim degerleri gerceklesir ve boylece sabit sermayenin kullanilan kismi tekrar sermaye sahibine kar getirmeden geri doner Degisken sermaye Hammadde satilacak mallar gibi sahibine el degistirmeden dolayi kar getirir Nasil ki para bir mal ile mubadele edilmedikce bir fayda saglamaz mallarda el degistirmedikce fayda saglamaz Degisen sermaye bolumune sadece ucretler girer hammaddeler vb degismeyen sermayenin doner kismina aittir Bir ulkenin yillik brut geliri yillik toplam hasilasina esittir Emek ulkelerin zenginligini yaratan temel sermayedir Uretim sermayeye tasarrufa baglidir Sermaye olusturmanin ilk asamasi para elde etmektir ve bu sermayenin olusmasi da tasarrufla mumkun olur A Smith e gore tasarruf geciktirilmis bir tuketimdir Bugunun tuketimini yarina birakmaktir Smith e gore bir ulkenin sermaye birikimi arttikca zenginligi de artar Gorunmez El Adam Smith bireyin ve toplumun iyiligi arasinda nedensellik kurdugu Uluslarin Zenginligi kitabinda soyle yaziyordu Her birey kendi cikari pesinde kosarken siklikla katkida bulunmaya niyetleneceginden cok daha etkin olarak topluma katkida bulunur Buna gore herkesin bencil oldugu bir toplumda da uyum bilincli bir mudahale olmasa da kendiliginden olusacaktir Bu kendiligindenligi saglayan gorunmez el piyasa iliskileridir Gorunmez el ve piyasayi duzenleyen fiyatlar seviyesi kaynaklarin en verimli sekilde kullanilmasina imkan saglar Smith dogal kanunlarin varligini kabul etmekte ve iktisat konusunun bu kanunlari kesfetmek oldugunu soylemektedir Yani Smith dogal duzenin kisisel cikara gore olusacagi inancindadir Bu bakimdan Smith in doktrini firsatci oportunist ve gercekcidir realist Emek Fizyokratlarin tersine toprak yerine olarak gorur ve sagladigi teknik olanaklarla emegin uretiminin ve dolayisiyla da milli gelirin artacagini savunmustur Smith in teoriye en onemli katkisi tam rekabet altinda kaynaklarin optimal en verimli duzeyde etkin dagilimi hakkinda ilk analizi gelistirmis ve arti deger kavramini Ricardo ile kar ile ozdes oldugu dusuncesiyle de olsa birlikte kullanmis olmasidir Is bolumune toplu igne fabrikasini ornek gosterir Bu ornekte gunde onlarla ifade edilecek sayida uretim yapan bir fabrikanin is bolumu sayesinde uretim sayisini nasil binlere cikardigini gosterir Ulkelerin serveti topraktan cok insan emegine baglidir Emek ulkelerin zenginligini arttiran temel etkendir Emek ozellikle is bolumunde aktif rol oynar Gelismis ulkelerde emegin sermaye birikimini saglamada onemli bir katkisi olmustur Smith servetin kaynaginin emek olarak savunduguna gore bir ulkenin yillik emegi butun mallari yaratan emek toplamidir Diger anlamda emek uc kesim icin de gecerlidir Ucret Smith e gore her sey fiyata baglidir Uretim miktari maliyetler her sey fiyatla ilgilidir Faktorlerin dagilimi fiyatlara gore olur Ucret bir fiyattir emegin bir fiyatidir Ucretler isverenler ile isciler arasinda yapilan sozlesmelerle belirlenir Ancak Smith bu sozlesmelerde isverenlerin iscilerden daha baskin olduguna dikkat ceker Isverenler ucretleri dusurmek isciler ise yukseltmek ister Smith e gore ucretler iscinin ve ailesinin gecimini saglayacak duzeydedir Yuksek ucret isci sayisini arttirir dusuk ucret azaltir Her seye ragmen tam rekabet kosullarinda ucret asgari ucretin altina inmez Emek talebi arttiginda kisa donemde emek nadir oldugundan ucretler artacaktir Fakat ucretler ona ayrilan fonlara baglidir Emek talebinin artmasi milli gelirin gittikce artmasina bu da kisi basina dusen milli gelirin yani buyumenin olduguna isarettir Milli gelir arttikca yukselen ucretler ulkenin gittikce zenginlestigini gosteren bir gostergedir Bununla birlikte Smith e gore ucret artisi dogumlarin ve nufusun artisina sebep olacaktir bu da bir yandan karlari azaltacaktir Ayrica ucretlerin yukselmesi fiyatlari arttirir Smith bu konuda yanilmamistir Cunku yayimladigi zamana gore nufus azdi ve su anda belirttigi gibi zamaninda ucretlerin artisi ile nufus patlamasi yasanmistir ve artik insanlar ucretlere gore uremekten yavas yavas vazgecmektedirler Is bolumu Division of Labour A Smith in Uluslarin Zenginligi adli kitabinda en unlu bolum is bolumuyle ilgili olan ilk bolumdur 18 yuzyilda yazilmis olmasina ragmen bugun icin bile cok dogru gelmektedir Smith bu bolumde is bolumunun uretimi nasil arttirdigini toplu igne uretimiyle ilgili bir ornekle aciklar Tek bir kisi yapilmasi icin on asamasi olan bir igneden gunde sadece on tane yapabilmektedir fakat her asamayi yalnizca bir kisi yapsa yani on kisi calistirsak bir gunde uretilen igne sayisi 4800 e cikiyor ama her biri her asamayi yapsaydi sadece 100 igne uretilecekti Bu demek oluyor ki is bolumu igne uretimini 48 kat arttirmis Ayrica iscinin belli bir asamada uzmanlasmasi o teknolojiyi kullanmanin yeni yollari bulunarak arttirilabilir bu da daha hizli uretime sebep olur Uluslararasi bakimdan is bolumu dunyayi cok genis bir atolye haline getirmistir Bu atolyede emek en elverisli yere gidecek en az zamani gerektiren faaliyetleri arayacaktir Is bolumu uretimi arttiracagindan dolayi piyasalarin genislemesini ve buyuk piyasalari zorunlu kilacaktir A Smith in is bolumunu kullanarak uluslararasi iktisada en buyuk katkisi Ingilizce Absolute Advantage teorisi olmustur Bu teoriye gore bir ulke hangi mali daha ucuza uretiyorsa kaynaklarini o mala tahsis etmelidir boylece ustun oldugu malda daha etkin uretim yapabilmektedir Bu yolla tum ulkeler birbirlerine muhtac olmaktadir ama bu sayede uretim cok fazla artmaktadir Smith laissez faire laissez passer birakiniz yapsinlar birakiniz gecsinler ilkesini benimsemistir Uretim faktorlerinin bir kesimden digerine serbestce gecebilmesi gerekmektedir bu gecisi saglayan en onemli etken de fiyattir Devlet ekonomik hayata mudahale etmemelidir Devletin mudahalesi ozel sektorun uretemedigi veya yapamadigi konularda olmalidir savunma guvenlik adalet gibi Eger devlet cok vergi alirsa vergiler uretimi kisacagindan dolayi ulke durgunlukla karsi karsiya kalabilir Bu mudahale hem ic hem de dis ekonomi icin gecerlidir Eger devlet vergilerle bir malin ithalatini azaltirsa bu iceride o malin uretiminin tekellesmesini arttirmaktadir Uluslararasi is bolumunden yararlanmak icin urunlerin ulkeler arasinda serbestce mubadele edilmesi gerekir Ekonomik hayat mal ve hizmet uretimi oldugu icin Smith uretime onem vermistir Uretimin artirilmasi emegin verimine baglidir Verimlilik artisi is bolumu tasarruf ve sermaye birikimi ile mumkundur Para A Smith e gore para bir mubadele aracidir Uretim arttikca mubadele edilecek daha fazla mal olacagindan daha fazla paraya ihtiyac duyulacaktir Bir ulkenin fazla parasinin olmasi servet artisi oldugunu gostermez fazla para olusu fiyatlarin genel duzeyini arttirir Piyasada fazla para bulunmasi servet artisini simgelemez Aksine ulkedeki fazla para insanlarin ellerindeki parayi arttiracagindan oturu genel olarak fiyatlarda bir artis olacak bir ailenin gecimi icin daha cok para gerekecek ancak fiyatlarin ve odenen ucretlerin artmasindan oturu ulkenin servet varliginda herhangi bir etkiye yol acmayacaktir Smith e gore paranin degeri de obur mallarin degeri gibi olculur Deger emege baglidir Malin da paranin da degeri ona harcanan emege baglidir Bu sebeplerden dolayi emek mubadele degerinin gercek olcutudur Yani sonuc olarak mallarin mubadele edilmesi ayni zamanda emegin mubadele edilmesi anlamina gelmektedir Emek degeri kendine esit emek degeri ile degistirilecektir Bu bakimdan bakildiginda gercekten mubadele edilen altin gumus para doviz degil emektir Guclukle elde edilen mallar pahali az emek harcanarak uretilen mallar ise daha ucuz olur TeorileriFiyat Teorisi Adam Smith e gore bir real fiyat bir de nominal fiyat vardir Real fiyat Malin elde edilmesinde yapilan masraflardir emege baglidir uzun donemde tum mallarda real fiyat gecerlidir yani emege baglidir Nominal fiyat Kisa donem icerisinde arz ile talep dengesinin degismesinden veya piyasa kosullarinin degismesinden kaynaklanan fiyattir Piyasa fiyati malin miktari ve bu mali alabileceklerin talebi ile olusur Burada iki terimin ayrimi yapilmalidir Efektif talep ve mutlak talep Efektif talep Mali veya hizmeti odeme durumunda olanlarin talebidir Mutlak talep Mala veya hizmete sahip olma arzusudur Smith arz ve talep dengesinin tarim ve sanayi kesiminde degistigini vurgulamaktadir Tarim kesimi genellikle gecen yillarin fiyatlarina gore arzlarini belirlemektedir Fakat sanayi sektorundeki fiyat degisiklikleri arza ve talebe daha cabuk etki etmektedir Rant Teorisi Adam Smith bes turlu ranttan bahsetmektedir Topraktan uretim yapabilmek icin toprak sahiplerine verilen bedel kira Ingilizce Rent Toprak sahiplerinin monopolcu durumlarindan dolayi elde ettikleri kar Bu anlayis 2 anlayisla benzerlik gosterir Piyasalara uzaklik ranti etkiler Piyasalara yakin topraklarin kirasi yuksek uzak yerlerin dusuktur Nadirlik ranti Nadirlik ranti bir malin piyasada az ama talebinin yuksek olmasindan dolayi mala harcanan emege gore fiyatinin yuksek olmasindan dolayi elde edilen kardir Emek Deger Teorisi A Smith e gore bir malin iki cesit degeri vardir Birincisi o malin kisiye sagladigi fayda ikincisi o malin baska mallarla mubadele degeri Birinci degeri genelde kisiden kisiye degisir her kisinin verdigi degere baglidir ve toplum acisindan hesaplanmasi zordur Ikinci mubadele degeri bu malin diger mal birimleriyle mubadele edilen miktarina esittir Deger o malin elde ediminde harcanan emege bagli olduguna gore mubadele edilen mallar degil emektir Emek mubadele degerinin olcusudur Bazen en faydali mallarin mubadele degerleri dusuk az faydasi olan mallarin ise mubadele degerleri yuksek olabilir Buna en iyi ornek su ve elmastir Suyun faydasi elmasin sagladigi faydadan cok daha fazladir ama elmas suya gore cok daha pahalidir Cunku elmasin elde edilmesinde cok buyuk emek harcanmis ve mubadele degerini yukseltmistir Ayrica nadirlik rantindan da soz edebiliriz Notlar Smith Kuzey Britanyali bir Iskoc olarak tarif edilir Kaynakca BBC Ingilizce 15 Mart 2007 tarihinde kaynagindan arsivlendi Adam Smith s exact date of birth is unknown but he was baptised on 5 June 1723 Adam Smith in kesin dogum tarihi bilinmemektedir ama 5 Haziran 1723 te vaftiz edildi Brown Vivienne 5 Aralik 2008 Mere Inventions of the Imagination A Survey of Recent Literature on Adam Smith Hayal Gucunun Buluslari Adam Smith Icin Yeni Bir Literatur Incelemesi Cambridge University Press Ingilizce 13 2 281 312 doi 10 1017 S0266267100004521 21 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Temmuz 2020 Berry Christopher J 2018 Adam Smith Very Short Introductions Series Adam Smith in Cok Kisa Tanitim Serisi Ingilizce Oxford University Press s 101 ISBN 978 0 198 78445 6 19 Temmuz 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Ocak 2021 Sharma Rakesh Adam Smith Ekonominin Babasi Investopedia Ingilizce 10 Eylul 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Subat 2019 Adam Smith Kapitalizmin Babasi www bbc co uk Ingilizce 20 Kasim 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Subat 2019 Bassiry G R Jones Marc 1993 Adam Smith and the ethics of contemporary capitalism Adam Smith ve cagdas kapitalizmin etigi Journal of Business Ethics Ingilizce 12 1026 621 627 doi 10 1007 BF01845899 Newbert Scott L 30 Kasim 2017 Lessons on social enterprise from the father of capitalism A dialectical analysis of Adam Smith Kapitalizmin babasindan sosyal girisim uzerine dersler Adam Smith in diyalektik analizi Academy of Management Journal 2016 1 12046 doi 10 5465 ambpp 2016 12046abstract ISSN 2151 6561 Rasmussen Dennis C 28 Agustos 2017 The Infidel and the Professor David Hume Adam Smith and the Friendship That Shaped Modern Thought Imansiz ve Profesor David Hume Adam Smith ve Modern Dusunceyi Sekillendiren Dostluk Princeton University Press s 12 ISBN 978 1 400 88846 7 Williams Gwydion M 2000 Adam Smith Wealth Without Nations Ingilizce Londra Athol Books s 59 ISBN 978 0 85034 084 6 19 Temmuz 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Ocak 2021 BBC Tarih Iskoc Tarihi www bbc co uk Ingilizce 10 Nisan 2001 tarihinde kaynagindan arsivlendi Corporate Finance Institute Ingilizce 20 Subat 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Subat 2019 Dis baglantilarVikipedi nin kardes projelerinden Adam Smith hakkinda daha fazla bilgi edininCommons ta dosyalarVikisoz de alintilarThe Wealth of Nations 23 Kasim 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde at MetaLibri Digital Library20 Ekim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde The Theory of Moral Sentiments23 Ekim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde at MetaLibri Digital Library20 Ekim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde