Asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'nde Güneş merkezli ve kabaca Jüpiter ile Mars gezegenlerinin yörüngeleri arasındaki uzayı kaplayan torus şeklinde bir bölgedir. Bu bölgede asteroit veya küçük gezegen olarak adlandırılan çok sayıda katı ve düzensiz şekillerde gök cisimleri bulunur. Tanımlanan nesneler çok farklı boyutlarda olabilir, fakat gezegenlerden çok daha küçüklerdir ve birbirlerinden ortalama olarak bir milyon kilometre (veya altı yüz bin mil) uzaklıklarda bulunurlar. Bu asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'ndeki diğer asteroit popülasyonlarından ayırt edilebilmesi için ana asteroit kuşağı veya ana kuşak olarak da adlandırılır.
Güneş Jüpiter truvalıları Gezegenlerin yörüngeleri | Asteroit kuşağı Hilda asteroitleri (Hildalar) Dünya'ya yakın cisimler (seçilmiş) |
Asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'ndeki bilinen en küçük ve en içteki çöküntü çemberidir. Diğer bölgelerdeki küçük Güneş Sistemi cismi sınıfları; Dünya'ya yakın cisimler, centaurlar, Kuiper kuşağı cisimleri, dağınık disk cisimleri, sednoidler ve Oort bulutu cisimleridir. Ana kuşak kütlesinin yaklaşık %60'ı, Ceres, Vesta, Pallas ve Hygiea adlı dört büyük asteroitte bulunur. Asteroit kuşağının toplam kütlesinin, Ay'ın kütlesinin yaklaşık %3'ü kadar olduğu tahmin edilmektedir.
Asteroit kuşağında cüce gezegen olabilecek kadar büyük tek cisim olan Ceres'in çapı yaklaşık 950 km iken Vesta, Pallas ve Hygiea'nın ortalama çapları 600 km'den azdır. Geriye kalan cisimler bir toz parçası büyüklüğüne kadar çeşitlilik gösterir. Asteroit malzemesi o kadar seyrek dağılmıştır ki birçok mürettebatsız uzay aracı sorunsuz bir şekilde aralarından geçmiştir. Buna rağmen büyük asteroitler arasında çarpışmalar meydana gelir ve benzer yörünge özellikleri ve bileşimlere sahip asteroit aileleri oluşabilir. Kuşak içindeki bireysel asteroitler, spektrumlarına göre kategorize edilir ve çoğunluğu karbonlu (C-tipi), silikatlı (S-tipi) ve metal zengini (M-tipi) olmak üzere üç temel gruba ayrılır.
Asteroit kuşağı, ilkel güneş bulutsusundan, öngezegenlerin daha küçük öncülleri olan bir grup gezegenimsiden oluşmuştur. Bununla birlikte Mars ile Jüpiter arasında, Jüpiter'den kaynaklanan kütleçekimsel tedirginlik nedeniyle gezegen oluşturabilecek yığılma engellenmiş ve çarpışan gezegenimsiler ile çoğu yeni oluşmaya başlamış olan öngezegenler, aktarılan kinetik enerjiyle parçalanmıştır. Sonuç olarak, asteroit kuşağının orijinal kütlesinin %99,9'u Güneş Sistemi'nin tarihindeki ilk 100 milyon yıl içinde kaybedilmiştir. Bazı kırıntılar, sonunda iç Güneş Sistemi'ne girmenin bir yolunu bulmuş ve iç gezegenlerle göktaşı çarpışmalarına yol açmıştır. Asteroit yörüngeleri, Güneş etrafındaki dönüş periyotları Jüpiter ile yörüngesel rezonans oluşturduğunda kayda değer ölçüde tedirginlik yaşamaya devam ediyor. Bu yörünge mesafelerinde, diğer yörüngelere doğru sürüklenirken bir Kirkwood boşluğu oluşur.
Gözlem tarihi
1596 yılında, Johannes Kepler, adlı eserinde "Mars ile Jüpiter arasına bir gezegen yerleştiriyorum" diye yazarak orada bir gezegenin bulunabileceğini tahmin etmişti. Kepler, Tycho Brahe'nin verilerini analiz ederken Mars ve Jüpiter'in yörüngeleri arasında, o dönemdeki gezegen yörüngelerinin bulunması gerektiği yer konusundaki mevcut modeline uymayacak kadar büyük bir boşluk olduğunu düşündü.
1766 yılında Wittenberg'li gök bilimci ,Charles Bonnet'in Contemplation de la Nature adlı eserinin çevirisine eklenen anonim bir dipnotta, gezegenlerin düzeninde görünen bir desene dikkat çekti. Bu desen bugün Titius-Bode yasası olarak bilinir. 0'dan başlayarak sayısal bir dizi oluşturulur, ardışık olarak 3, 6, 12, 24, 48, vb. eklenir ve her sayıya dört eklenip 10'a bölünürse bu, bilinen gezegenlerin yörüngelerinin astronomik birimlerle ölçülen yarıçaplarına oldukça yakın bir tahmin üretir. Tek koşul, Mars (12) ve Jüpiter (48) yörüngeleri arasında bir "kayıp gezegen" (dizideki 24'e karşılık gelen) fikrinin kabul edilmesidir. Titius dipnotunda, "Ama Rabbimiz Mimar, o alanı boş bırakmış olabilir mi? Hiç de değil." dedi.William Herschel 1781 yılında Uranüs'ü keşfettiğinde, gezegenin yörüngesi bu yasaya neredeyse mükemmel bir şekilde uyuyordu ve bu da bazı gök bilimcilerin Mars ve Jupiter yörüngeleri arasında bir gezegenin olması gerektiği sonucuna varmalarına neden oldu.
1 Ocak 1801 tarihinde Sicilya 'nde astronomi başkanı olan Giuseppe Piazzi, bu desen tarafından öngörülen yarıçapa sahip bir yörünge üzerinde hareket eden küçük bir cisim keşfetti. Sicilya'nın hasat tanrıçası ve koruyucusu olan Roma tanrıçasından esinlenerek ona "Ceres" adını verdi. Piazzi başlangıçta bu gök cismini bir kuyruklu yıldız olarak düşünmüş olsa da, bir komaya (saça) sahip olmaması gezegen olabileceği yönünde şüpheye düşürdü. Bu şekilde, yukarıda belirtilen desen o dönemin sekiz gezegeninin (Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Ceres, Jüpiter, Satürn ve Uranüs) yarı büyük eksenlerini öngörüyordu. Ceres'in keşfiyle eş zamanlı olarak, 'ın daveti üzerine ilave gezegenler bulmak amacıyla "göksel polis" olarak adlandırılan 24 gök bilimciden oluşan gayri resmi bir grup oluşturuldu. Arama çabalarını, Titius-Bode yasasının bir gezegen olması gerektiğini tahmin ettiği Mars ve Jüpiter arasındaki bölgeye odakladılar.
Yaklaşık 15 ay sonra, göksel polis üyelerinden Heinrich Olbers aynı bölgede ikinci bir gökcismini, Pallas'ı keşfetti. Diğer bilinen gezegenlerin aksine Ceres ve Pallas, teleskopla en yüksek büyütmeyle bile disk haline gelmeyip ışık noktaları olarak kalmışlardı. Hızlı hareketlerinin dışında, yıldızlardan ayırt edilemez bir görünüme sahiplerdi.
Bu nedenle 1802 yılında William Herschel, Ceres ve Pallas'ın farklı bir kategoriye yerleştirilmesini önerdi ve onlara "asteroitler" adını verdi. Bu ad, Grekçede "yıldız-benzeri" anlamına gelen "asteroeides" kelimesinden gelir. Ceres ve Pallas'ın bir dizi gözlemi tamamlandıktan sonra Herschel şu sonuca vardı:
Bu iki yıldıza gezegenlerin ya da kuyruklu yıldızların adı verilemez... Onlar o kadar çok küçük yıldızlara benziyorlar ki, neredeyse onlardan ayırt edilemiyorlar. Bu nedenle, "yıldız-gibi" görünümleri nedeniyle onlara isim olarak "Asteroitler" adını alıyorum, ancak doğalarını daha iyi ifade eden başka bir isim ortaya çıkarsa bu ismi değiştirme özgürlüğümü saklı tutuyorum.
1807'ye gelindiğinde bölgede iki yeni gök cismi daha ortaya çıktı: Juno ve Vesta. Keşif çalışmalarının büyük bir kısmının gerçekleştiği 'ın Napolyon Savaşları sırasında yanmasıyla, bu ilk keşif dönemi sona erdi.
Herschel'in bu terimi kullanmasına rağmen bu cisimleri birkaç on yıl boyunca gezegenler olarak adlandırmak ve keşif sıralarını temsil eden sayıları isimlerine eklemek yaygın bir uygulama olarak kaldı (1 Ceres, 2 Pallas, 3 Juno, 4 Vesta). 1845 yılında gök bilimciler beşinci bir gök cismini (5 Astraea) tespit ettiler ve kısa bir süre sonra hızlıca yeni cisimler bulunmaya başlandı. Onları gezegenler arasında saymak giderek daha zor hale gelmişti. Sonunda bu cisimler gezegen listesinden çıkarıldı (ilk olarak 1850'lerin başlarında Alexander von Humboldt tarafından önerildi) ve Herschel'in terimi olan "asteroitler" yavaş yavaş yaygın olarak kullanılmaya başlandı.
1846 yılında Neptün'ün keşfi bilim insanlarının gözünde Titius-Bode yasasının itibarını sarstı, çünkü Neptün'ün yörüngesinin tahmin edilen konumla hiçbir ilgisi yoktu. Bugüne kadar bu yasa için bilimsel bir açıklama yapılmamış olup, gök bilimcilerin genel görüşü bu yasayı bir tesadüf olarak değerlendirir.
"Asteroit kuşağı" ifadesi, 1850'lerin başlarında kullanılmaya başladı, fakat bu terimi ilk olarak kimin kullandığını belirlemek zordur. İlk İngilizce kullanım, Alexander von Humboldt'un adlı eserinin 1850 tarihli çevirisinde (Elise Otté tarafından) görünüyor:"[...] ve 13 Kasım ve 11 Ağustos civarında düzenli olarak görünen kayan yıldızlar, muhtemelen Dünya'nın yörüngesini kesen ve gezegen hızıyla hareket eden bir asteroit kuşağının parçasını oluşturuyor gibi görünüyor." Başka bir erken kullanım ise 'ın A Guide to the Knowledge of the Heavens adlı eserinde yer alıyor:"Asteroitlerin yörüngeleri, uzaya yayılmış geniş bir kuşakta yer alır, [...]" Amerikalı gök bilimci de bu terimi benimsemiş ve desteklemiş gibi görünüyor.
1868'in ortalarına gelindiğinde 100'den fazla asteroit keşfedilmişti ve 1891 yılında Max Wolf tarafından astrofotoğrafçılığın tanıtılması keşif hızını daha da artırdı. 1921 yılına kadar toplam 1.000 asteroit bulunmuştu, 1981'de 10.000 ve 2000 yılına kadar ise 100.000 asteroit keşfedilmişti. Modern asteroit araştırma sistemleri artık giderek artan sayıda yeni küçük gezegenlerin yerini belirlemek için otomatik araçlar kullanıyor.
22 Ocak 2014 tarihinde Avrupa Uzay Ajansı (ESA) bilim insanları, asteroit kuşağının en büyük cismi olan Ceres üzerinde, ilk kez kesin bir şekilde su buharının tespit edildiğini açıkladı. Bu tespit, Herschel Uzay Gözlemevi'nin uzak kızılötesi yetenekleri kullanılarak yapıldı. Bu bulgu beklenmedikti çünkü genellikle asteroitlerin değil, kuyruklu yıldızların "jetler ve tüyler oluşturdukları" düşünülür. Bir bilim insanına göre, "kuyruklu yıldızlar ile asteroitler arasındaki hatlar giderek daha da belirsizleşiyor."
Köken
Oluşum
1802 yılında Olbers, Pallas'ı keşfettikten kısa bir süre sonra Herschel'e, Ceres ve Pallas'ın bir zamanlar Mars-Jüpiter bölgesini işgal eden çok daha büyük bir gezegenin parçaları olduğunu (varsayımsal gezegen Phaeton) ve bu gezegenin birkaç milyon yıl önce içsel bir patlama veya bir kuyruklu yıldız çarpışmasına maruz kaldığını öne sürdü.Oddesa'lı gök bilimci K. N. Savchenko ise Ceres, Pallas, Juno ve Vesta'nın patlamış gezegenin parçaları değil, etrafa savrulmuş uyduları olduğunu savunmuştur. Bir gezegeni yok etmek için gereken büyük enerji miktarı, kuşağın düşük toplam kütlesi ile (bu, Dünya'nın uydusu Ay'ı yaklaşık %4'ü kadardır) bu hipotezleri desteklemez. Ayrıca asteroitler arasındaki önemli kimyasal farklılıklar, aynı gezegenden geldikleri teorisini açıklamayı zorlaştırıyor.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Williams, Matt (23 Ağustos 2015). "What is the Asteroid Belt?". Universe Today. 3 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 30 Ocak 2016.
- ^ Pitjeva, E. V. (2018). "Masses of the Main Asteroid Belt and the Kuiper Belt from the Motions of Planets and Spacecraft". Solar System Research. 44 (8–9): 554-566. arXiv:1811.05191 $2. Bibcode:2018AstL...44..554P. doi:10.1134/S1063773718090050.
- ^ a b Krasinsky, G. A.; Pitjeva, E. V.; Vasilyev, M. V.; Yagudina, E. I. (July 2002). "Hidden Mass in the Asteroid Belt". Icarus. 158 (1): 98-105. Bibcode:2002Icar..158...98K. doi:10.1006/icar.2002.6837.
- ^ Pitjeva, E. V. (2005). (PDF). Solar System Research. 39 (3): 176-186. Bibcode:2005SoSyR..39..176P. doi:10.1007/s11208-005-0033-2. 3 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ Ceres, Vesta, Pallas ve Hygiea'nın güncel kütle tahminleri için ilgili sayfaların bilgi kutularındaki referanslara bakınız.
- ^ Yeomans, Donald K. (13 Temmuz 2006). "JPL Small-Body Database Browser". NASA JPL. 29 Eylül 2010 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Eylül 2010.
- ^ Koberlein, Brian (12 Mart 2014). "Why the Asteroid Belt Doesn't Threaten Spacecraft". Universe Today. 4 Nisan 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 30 Ocak 2016.
- ^ a b . CosmosUp. 17 Ocak 2016. 17 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2016.
- ^ Redd, Nola Taylor (11 Haziran 2012). . Space.com. 17 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2016.
- ^ Beatty, Kelly (10 Mart 2009). "Sculpting the Asteroid Belt". Sky & Telescope. 9 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 30 Nisan 2014.
- ^ Delgrande, J. J.; Soanes, S. V. (1943). "Kirkwood's Gap in the Asteroid Orbits". Journal of the Royal Astronomical Society of Canada. 37: 187. Bibcode:1943JRASC..37..187D.
- ^ (Eylül 2022). "The origins and legacy of 'Kepler's Gap'". Journal of Astronomical History and Heritage. 25 (3): 439-456. Bibcode:2022JAHH...25..439C. doi:10.3724/SP.J.1440-2807.2022.03.02.
- ^ Davis, Phil; Dunford, Bill; Boeck, Moore. "Dawn: Between Jupiter and Mars [sic], I Place a Planet" (PDF). Jet Propulsion Laboratory. NASA. 21 Kasım 2005 tarihinde kaynağından (PDF).
- ^ Russell, Christopher; Raymond, Carol, (Ed.) (2012). The Dawn Mission to Minor Planets 4 Vesta and 1 Ceres. Springer Science+Business Media. s. 5. ISBN .
- ^ a b "Dawn: A Journey to the Beginning of the Solar System". Space Physics Center: UCLA. 2005. 24 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2007.
- ^ Hoskin, Michael. "Bode's Law and the Discovery of Ceres". Churchill College, Cambridge. 10 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Temmuz 2010. Geçersiz
|ölü-url=bot: bilinmiyor
() - ^ a b c Hilton, J. (2001). . US Naval Observatory (USNO). 6 Nisan 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ekim 2007.
- ^ Nieto, Michael Martin (2014). The Titius-Bode Law of Planetary Distances, Its History and Theory. Elsevier Science. s. 17. ISBN . 25 Ekim 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Ekim 2023.
- ^ "Call the police! The story behind the discovery of the asteroids". Astronomy Now (Haziran 2007): 60-61.
- ^ Winterburn, Emily (10 Mart 2021). . Sky at Night Magazine. BBC. 10 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ekim 2022.
- ^ McWilliams, Brendan (31 Temmuz 2001). "Fruitless search of the Celestial Police". Irish Times. 18 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Ekim 2022.
- ^ a b c Staff (2002). . NASA JPL. 6 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Nisan 2007.
- ^ Harper, Douglas (2010). "Asteroid". Online Etymology Dictionary. Etymology Online. 18 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Nisan 2011.
- ^ DeForest, Jessica (2000). "Greek and Latin Roots". Michigan State University. 12 Ağustos 2007 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 25 Temmuz 2007.
- ^ Cunningham, Clifford (1984). "William Herschel and the First Two Asteroids". The Minor Planet Bulletin. Dance Hall Observatory, Ontario. 11: 3. Bibcode:1984MPBu...11....3C.
- ^ Elkins-Tanton, Linda T. (2011). Asteroids, Meteorites, and Comets (Revised bas.). New York: Facts on File. ISBN . OCLC 1054369860.[]
- ^ . astronomy.com. 19 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ocak 2014.
- ^ von Humboldt, Alexander (1850). Cosmos: A Sketch of a Physical Description of the Universe. 1. New York: Harper & Brothers. s. 44. ISBN .
- ^ Mann, Robert James (1852). A Guide to the Knowledge of the Heavens. Jarrold. s. 171. ve 1853, s. 216
- ^ "Further Investigation relative to the form, the magnitude, the mass, and the orbit of the Asteroid Planets". The Edinburgh New Philosophical Journal. 5: 191. January–Nisan 1857.: "[Profesör Peirce] daha sonra Satürn'ün halkası ile asteroit kuşağı arasındaki benzetmenin dikkate değer olduğunu gözlemledi."
- ^ Hughes, David W. (2007). . BBC. 11 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Nisan 2007.
- ^ Moore, Patrick; Rees, Robin (2011). Patrick Moore's Data Book of Astronomy (2. bas.). Cambridge University Press. s. 156. ISBN .
- ^ Manley, Scott (25 Ağustos 2010). Asteroid Discovery from 1980 to 2010. YouTube. 30 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2011.
- ^ . IAU Minor Planet Center. 5 Haziran 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Nisan 2011.
- ^ Küppers, Michael; O'Rourke, Laurence; ; Zakharov, Vladimir; Lee, Seungwon; von Allmen, Paul; Carry, Benoît; Teyssier, David; Marston, Anthony; Müller, Thomas; Crovisier, Jacques; Barucci, M. Antonietta; Moreno, Raphael (2014). "Localized sources of water vapour on the dwarf planet (1) Ceres". Nature. 505 (7484): 525-527. Bibcode:2014Natur.505..525K. doi:10.1038/nature12918. ISSN 0028-0836. (PMID) 24451541.
- ^ a b Harrington, J. D. (22 Ocak 2014). . NASA. 25 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ocak 2014.
- ^ . Open2.net. 11 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2007.
- ^ Bronshten, V. A. (1972). "Origin of the Asteroids". NASA.
- ^ Masetti, M.; Mukai, K. (1 Aralık 2005). . NASA Goddard Spaceflight Center. 12 Ekim 1999 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Nisan 2007.
Dış bağlantılar
Wikimedia Commons'ta Asteroit kuşağı ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- Arnett, William A. (26 Şubat 2006). "Asteroids". The Nine Planets. 18 Nisan 2007 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Nisan 2007.
- NASA'nın Güneş Sistemi Araştırmasındaki
- Cain, Fraser. "The Asteroid Belt". Universe Today. 7 Mart 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Nisan 2008.
- "Main Asteroid Belt". Sol Company. 15 Mayıs 2007 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Nisan 2007.
- Plots of and at Asteroid Dynamic Site
- Staff (31 Ekim 2006). "Asteroids". NASA. 11 Nisan 2007 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Nisan 2007.
- Staff (2007). "Space Topics: Asteroids and Comets". The Planetary Society. 28 Nisan 2007 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Nisan 2007.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Asteroit kusagi Gunes Sistemi nde Gunes merkezli ve kabaca Jupiter ile Mars gezegenlerinin yorungeleri arasindaki uzayi kaplayan torus seklinde bir bolgedir Bu bolgede asteroit veya kucuk gezegen olarak adlandirilan cok sayida kati ve duzensiz sekillerde gok cisimleri bulunur Tanimlanan nesneler cok farkli boyutlarda olabilir fakat gezegenlerden cok daha kucuklerdir ve birbirlerinden ortalama olarak bir milyon kilometre veya alti yuz bin mil uzakliklarda bulunurlar Bu asteroit kusagi Gunes Sistemi ndeki diger asteroit populasyonlarindan ayirt edilebilmesi icin ana asteroit kusagi veya ana kusak olarak da adlandirilir Ic Gunes Sisteminin asteroitleri ve Jupiter Kusak Jupiter ile Mars in yorungeleri arasinda yer alir Gunes Jupiter truvalilari Gezegenlerin yorungeleri Asteroit kusagi Hilda asteroitleri Hildalar Dunya ya yakin cisimler secilmis Su ana kadar kusagin icindeki bilinen en buyuk nesne cuce gezegen Ceres tir Asteroit kusaginin toplam kutlesi Pluton un kutlesinden onemli olcude daha azdir ve Pluton un uydusu Charon un kabaca iki katidir Asteroit kusagi Gunes Sistemi ndeki bilinen en kucuk ve en icteki cokuntu cemberidir Diger bolgelerdeki kucuk Gunes Sistemi cismi siniflari Dunya ya yakin cisimler centaurlar Kuiper kusagi cisimleri daginik disk cisimleri sednoidler ve Oort bulutu cisimleridir Ana kusak kutlesinin yaklasik 60 i Ceres Vesta Pallas ve Hygiea adli dort buyuk asteroitte bulunur Asteroit kusaginin toplam kutlesinin Ay in kutlesinin yaklasik 3 u kadar oldugu tahmin edilmektedir Asteroit kusaginda cuce gezegen olabilecek kadar buyuk tek cisim olan Ceres in capi yaklasik 950 km iken Vesta Pallas ve Hygiea nin ortalama caplari 600 km den azdir Geriye kalan cisimler bir toz parcasi buyuklugune kadar cesitlilik gosterir Asteroit malzemesi o kadar seyrek dagilmistir ki bircok murettebatsiz uzay araci sorunsuz bir sekilde aralarindan gecmistir Buna ragmen buyuk asteroitler arasinda carpismalar meydana gelir ve benzer yorunge ozellikleri ve bilesimlere sahip asteroit aileleri olusabilir Kusak icindeki bireysel asteroitler spektrumlarina gore kategorize edilir ve cogunlugu karbonlu C tipi silikatli S tipi ve metal zengini M tipi olmak uzere uc temel gruba ayrilir Asteroit kusagi ilkel gunes bulutsusundan ongezegenlerin daha kucuk onculleri olan bir grup gezegenimsiden olusmustur Bununla birlikte Mars ile Jupiter arasinda Jupiter den kaynaklanan kutlecekimsel tedirginlik nedeniyle gezegen olusturabilecek yigilma engellenmis ve carpisan gezegenimsiler ile cogu yeni olusmaya baslamis olan ongezegenler aktarilan kinetik enerjiyle parcalanmistir Sonuc olarak asteroit kusaginin orijinal kutlesinin 99 9 u Gunes Sistemi nin tarihindeki ilk 100 milyon yil icinde kaybedilmistir Bazi kirintilar sonunda ic Gunes Sistemi ne girmenin bir yolunu bulmus ve ic gezegenlerle goktasi carpismalarina yol acmistir Asteroit yorungeleri Gunes etrafindaki donus periyotlari Jupiter ile yorungesel rezonans olusturdugunda kayda deger olcude tedirginlik yasamaya devam ediyor Bu yorunge mesafelerinde diger yorungelere dogru suruklenirken bir Kirkwood boslugu olusur Gozlem tarihi1596 yilinda Johannes Kepler in gezegen yorungelerine iliskin muhakeme yetisi onun Mars ve Jupiter yorungeleri arasinda gorunmez bir gezegenin bulunduguna inanmasina yol acti 1596 yilinda Johannes Kepler adli eserinde Mars ile Jupiter arasina bir gezegen yerlestiriyorum diye yazarak orada bir gezegenin bulunabilecegini tahmin etmisti Kepler Tycho Brahe nin verilerini analiz ederken Mars ve Jupiter in yorungeleri arasinda o donemdeki gezegen yorungelerinin bulunmasi gerektigi yer konusundaki mevcut modeline uymayacak kadar buyuk bir bosluk oldugunu dusundu 1766 yilinda Wittenberg li gok bilimci Charles Bonnet in Contemplation de la Nature adli eserinin cevirisine eklenen anonim bir dipnotta gezegenlerin duzeninde gorunen bir desene dikkat cekti Bu desen bugun Titius Bode yasasi olarak bilinir 0 dan baslayarak sayisal bir dizi olusturulur ardisik olarak 3 6 12 24 48 vb eklenir ve her sayiya dort eklenip 10 a bolunurse bu bilinen gezegenlerin yorungelerinin astronomik birimlerle olculen yaricaplarina oldukca yakin bir tahmin uretir Tek kosul Mars 12 ve Jupiter 48 yorungeleri arasinda bir kayip gezegen dizideki 24 e karsilik gelen fikrinin kabul edilmesidir Titius dipnotunda Ama Rabbimiz Mimar o alani bos birakmis olabilir mi Hic de degil dedi William Herschel 1781 yilinda Uranus u kesfettiginde gezegenin yorungesi bu yasaya neredeyse mukemmel bir sekilde uyuyordu ve bu da bazi gok bilimcilerin Mars ve Jupiter yorungeleri arasinda bir gezegenin olmasi gerektigi sonucuna varmalarina neden oldu Asteroit kusagindaki en buyuk cisim olan Ceres in kasifi Giuseppe Piazzi Ceres kesfinden birkac on yil sonra bir gezegen olarak kabul edildi ardindan 1 numarali asteroit olarak ve 2006 yilinda da cuce gezegen olarak yeniden siniflandirildi 1 Ocak 1801 tarihinde Sicilya nde astronomi baskani olan Giuseppe Piazzi bu desen tarafindan ongorulen yaricapa sahip bir yorunge uzerinde hareket eden kucuk bir cisim kesfetti Sicilya nin hasat tanricasi ve koruyucusu olan Roma tanricasindan esinlenerek ona Ceres adini verdi Piazzi baslangicta bu gok cismini bir kuyruklu yildiz olarak dusunmus olsa da bir komaya saca sahip olmamasi gezegen olabilecegi yonunde supheye dusurdu Bu sekilde yukarida belirtilen desen o donemin sekiz gezegeninin Merkur Venus Dunya Mars Ceres Jupiter Saturn ve Uranus yari buyuk eksenlerini ongoruyordu Ceres in kesfiyle es zamanli olarak in daveti uzerine ilave gezegenler bulmak amaciyla goksel polis olarak adlandirilan 24 gok bilimciden olusan gayri resmi bir grup olusturuldu Arama cabalarini Titius Bode yasasinin bir gezegen olmasi gerektigini tahmin ettigi Mars ve Jupiter arasindaki bolgeye odakladilar Yaklasik 15 ay sonra goksel polis uyelerinden Heinrich Olbers ayni bolgede ikinci bir gokcismini Pallas i kesfetti Diger bilinen gezegenlerin aksine Ceres ve Pallas teleskopla en yuksek buyutmeyle bile disk haline gelmeyip isik noktalari olarak kalmislardi Hizli hareketlerinin disinda yildizlardan ayirt edilemez bir gorunume sahiplerdi Bu nedenle 1802 yilinda William Herschel Ceres ve Pallas in farkli bir kategoriye yerlestirilmesini onerdi ve onlara asteroitler adini verdi Bu ad Grekcede yildiz benzeri anlamina gelen asteroeides kelimesinden gelir Ceres ve Pallas in bir dizi gozlemi tamamlandiktan sonra Herschel su sonuca vardi Bu iki yildiza gezegenlerin ya da kuyruklu yildizlarin adi verilemez Onlar o kadar cok kucuk yildizlara benziyorlar ki neredeyse onlardan ayirt edilemiyorlar Bu nedenle yildiz gibi gorunumleri nedeniyle onlara isim olarak Asteroitler adini aliyorum ancak dogalarini daha iyi ifade eden baska bir isim ortaya cikarsa bu ismi degistirme ozgurlugumu sakli tutuyorum 1807 ye gelindiginde bolgede iki yeni gok cismi daha ortaya cikti Juno ve Vesta Kesif calismalarinin buyuk bir kisminin gerceklestigi in Napolyon Savaslari sirasinda yanmasiyla bu ilk kesif donemi sona erdi Herschel in bu terimi kullanmasina ragmen bu cisimleri birkac on yil boyunca gezegenler olarak adlandirmak ve kesif siralarini temsil eden sayilari isimlerine eklemek yaygin bir uygulama olarak kaldi 1 Ceres 2 Pallas 3 Juno 4 Vesta 1845 yilinda gok bilimciler besinci bir gok cismini 5 Astraea tespit ettiler ve kisa bir sure sonra hizlica yeni cisimler bulunmaya baslandi Onlari gezegenler arasinda saymak giderek daha zor hale gelmisti Sonunda bu cisimler gezegen listesinden cikarildi ilk olarak 1850 lerin baslarinda Alexander von Humboldt tarafindan onerildi ve Herschel in terimi olan asteroitler yavas yavas yaygin olarak kullanilmaya baslandi 1846 yilinda Neptun un kesfi bilim insanlarinin gozunde Titius Bode yasasinin itibarini sarsti cunku Neptun un yorungesinin tahmin edilen konumla hicbir ilgisi yoktu Bugune kadar bu yasa icin bilimsel bir aciklama yapilmamis olup gok bilimcilerin genel gorusu bu yasayi bir tesaduf olarak degerlendirir Galileo nun 1991 yilindaki yakin gecisi sirasinda bir uzay araci tarafindan goruntulenen ilk asteroit olan 951 Gaspra renkler abartilidir Asteroit kusagi ifadesi 1850 lerin baslarinda kullanilmaya basladi fakat bu terimi ilk olarak kimin kullandigini belirlemek zordur Ilk Ingilizce kullanim Alexander von Humboldt un adli eserinin 1850 tarihli cevirisinde Elise Otte tarafindan gorunuyor ve 13 Kasim ve 11 Agustos civarinda duzenli olarak gorunen kayan yildizlar muhtemelen Dunya nin yorungesini kesen ve gezegen hiziyla hareket eden bir asteroit kusaginin parcasini olusturuyor gibi gorunuyor Baska bir erken kullanim ise in A Guide to the Knowledge of the Heavens adli eserinde yer aliyor Asteroitlerin yorungeleri uzaya yayilmis genis bir kusakta yer alir Amerikali gok bilimci de bu terimi benimsemis ve desteklemis gibi gorunuyor 1868 in ortalarina gelindiginde 100 den fazla asteroit kesfedilmisti ve 1891 yilinda Max Wolf tarafindan astrofotografciligin tanitilmasi kesif hizini daha da artirdi 1921 yilina kadar toplam 1 000 asteroit bulunmustu 1981 de 10 000 ve 2000 yilina kadar ise 100 000 asteroit kesfedilmisti Modern asteroit arastirma sistemleri artik giderek artan sayida yeni kucuk gezegenlerin yerini belirlemek icin otomatik araclar kullaniyor 22 Ocak 2014 tarihinde Avrupa Uzay Ajansi ESA bilim insanlari asteroit kusaginin en buyuk cismi olan Ceres uzerinde ilk kez kesin bir sekilde su buharinin tespit edildigini acikladi Bu tespit Herschel Uzay Gozlemevi nin uzak kizilotesi yetenekleri kullanilarak yapildi Bu bulgu beklenmedikti cunku genellikle asteroitlerin degil kuyruklu yildizlarin jetler ve tuyler olusturduklari dusunulur Bir bilim insanina gore kuyruklu yildizlar ile asteroitler arasindaki hatlar giderek daha da belirsizlesiyor KokenGunes ten uzakliga karsi yorungelerin egimlerini gosteren asteroit kusagi asteroitlerin cekirdek bolgesinde olanlar kirmizi ve diger asteroitler mavi renktedirOlusum 1802 yilinda Olbers Pallas i kesfettikten kisa bir sure sonra Herschel e Ceres ve Pallas in bir zamanlar Mars Jupiter bolgesini isgal eden cok daha buyuk bir gezegenin parcalari oldugunu varsayimsal gezegen Phaeton ve bu gezegenin birkac milyon yil once icsel bir patlama veya bir kuyruklu yildiz carpismasina maruz kaldigini one surdu Oddesa li gok bilimci K N Savchenko ise Ceres Pallas Juno ve Vesta nin patlamis gezegenin parcalari degil etrafa savrulmus uydulari oldugunu savunmustur Bir gezegeni yok etmek icin gereken buyuk enerji miktari kusagin dusuk toplam kutlesi ile bu Dunya nin uydusu Ay i yaklasik 4 u kadardir bu hipotezleri desteklemez Ayrica asteroitler arasindaki onemli kimyasal farkliliklar ayni gezegenden geldikleri teorisini aciklamayi zorlastiriyor Ayrica bakinizAmor asteroitleri Apollo asteroitleri listesi Asteroit madenciligi Aten asteroitleri Enkaz diski Istisnai asteroitler listesiKaynakca Williams Matt 23 Agustos 2015 What is the Asteroid Belt Universe Today 3 Temmuz 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 30 Ocak 2016 Pitjeva E V 2018 Masses of the Main Asteroid Belt and the Kuiper Belt from the Motions of Planets and Spacecraft Solar System Research 44 8 9 554 566 arXiv 1811 05191 2 Bibcode 2018AstL 44 554P doi 10 1134 S1063773718090050 a b Krasinsky G A Pitjeva E V Vasilyev M V Yagudina E I July 2002 Hidden Mass in the Asteroid Belt Icarus 158 1 98 105 Bibcode 2002Icar 158 98K doi 10 1006 icar 2002 6837 Pitjeva E V 2005 PDF Solar System Research 39 3 176 186 Bibcode 2005SoSyR 39 176P doi 10 1007 s11208 005 0033 2 3 Temmuz 2014 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Ceres Vesta Pallas ve Hygiea nin guncel kutle tahminleri icin ilgili sayfalarin bilgi kutularindaki referanslara bakiniz Yeomans Donald K 13 Temmuz 2006 JPL Small Body Database Browser NASA JPL 29 Eylul 2010 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Eylul 2010 Koberlein Brian 12 Mart 2014 Why the Asteroid Belt Doesn t Threaten Spacecraft Universe Today 4 Nisan 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 30 Ocak 2016 a b CosmosUp 17 Ocak 2016 17 Ocak 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 30 Ocak 2016 Redd Nola Taylor 11 Haziran 2012 Space com 17 Haziran 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 30 Ocak 2016 Beatty Kelly 10 Mart 2009 Sculpting the Asteroid Belt Sky amp Telescope 9 Agustos 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 30 Nisan 2014 Delgrande J J Soanes S V 1943 Kirkwood s Gap in the Asteroid Orbits Journal of the Royal Astronomical Society of Canada 37 187 Bibcode 1943JRASC 37 187D Eylul 2022 The origins and legacy of Kepler s Gap Journal of Astronomical History and Heritage 25 3 439 456 Bibcode 2022JAHH 25 439C doi 10 3724 SP J 1440 2807 2022 03 02 Davis Phil Dunford Bill Boeck Moore Dawn Between Jupiter and Mars sic I Place a Planet PDF Jet Propulsion Laboratory NASA 21 Kasim 2005 tarihinde kaynagindan PDF Russell Christopher Raymond Carol Ed 2012 The Dawn Mission to Minor Planets 4 Vesta and 1 Ceres Springer Science Business Media s 5 ISBN 978 1 4614 4902 7 a b Dawn A Journey to the Beginning of the Solar System Space Physics Center UCLA 2005 24 Mayis 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Kasim 2007 Hoskin Michael Bode s Law and the Discovery of Ceres Churchill College Cambridge 10 Mayis 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Temmuz 2010 Gecersiz olu url bot bilinmiyor yardim a b c Hilton J 2001 US Naval Observatory USNO 6 Nisan 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 1 Ekim 2007 Nieto Michael Martin 2014 The Titius Bode Law of Planetary Distances Its History and Theory Elsevier Science s 17 ISBN 978 1 4831 5936 2 25 Ekim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Ekim 2023 Call the police The story behind the discovery of the asteroids Astronomy Now Haziran 2007 60 61 Winterburn Emily 10 Mart 2021 Sky at Night Magazine BBC 10 Mart 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 18 Ekim 2022 McWilliams Brendan 31 Temmuz 2001 Fruitless search of the Celestial Police Irish Times 18 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Ekim 2022 a b c Staff 2002 NASA JPL 6 Subat 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Nisan 2007 Harper Douglas 2010 Asteroid Online Etymology Dictionary Etymology Online 18 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Nisan 2011 DeForest Jessica 2000 Greek and Latin Roots Michigan State University 12 Agustos 2007 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 25 Temmuz 2007 Cunningham Clifford 1984 William Herschel and the First Two Asteroids The Minor Planet Bulletin Dance Hall Observatory Ontario 11 3 Bibcode 1984MPBu 11 3C Elkins Tanton Linda T 2011 Asteroids Meteorites and Comets Revised bas New York Facts on File ISBN 978 0 8160 7696 3 OCLC 1054369860 sayfa belirt astronomy com 19 Mart 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Ocak 2014 von Humboldt Alexander 1850 Cosmos A Sketch of a Physical Description of the Universe 1 New York Harper amp Brothers s 44 ISBN 978 0 8018 5503 0 Mann Robert James 1852 A Guide to the Knowledge of the Heavens Jarrold s 171 ve 1853 s 216 Further Investigation relative to the form the magnitude the mass and the orbit of the Asteroid Planets The Edinburgh New Philosophical Journal 5 191 January Nisan 1857 Profesor Peirce daha sonra Saturn un halkasi ile asteroit kusagi arasindaki benzetmenin dikkate deger oldugunu gozlemledi Hughes David W 2007 BBC 11 Haziran 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Nisan 2007 Moore Patrick Rees Robin 2011 Patrick Moore s Data Book of Astronomy 2 bas Cambridge University Press s 156 ISBN 978 0 521 89935 2 Manley Scott 25 Agustos 2010 Asteroid Discovery from 1980 to 2010 YouTube 30 Ekim 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Nisan 2011 IAU Minor Planet Center 5 Haziran 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Nisan 2011 Kuppers Michael O Rourke Laurence Zakharov Vladimir Lee Seungwon von Allmen Paul Carry Benoit Teyssier David Marston Anthony Muller Thomas Crovisier Jacques Barucci M Antonietta Moreno Raphael 2014 Localized sources of water vapour on the dwarf planet 1 Ceres Nature 505 7484 525 527 Bibcode 2014Natur 505 525K doi 10 1038 nature12918 ISSN 0028 0836 PMID 24451541 a b Harrington J D 22 Ocak 2014 NASA 25 Ocak 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Ocak 2014 Open2 net 11 Haziran 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Mayis 2007 Bronshten V A 1972 Origin of the Asteroids NASA Masetti M Mukai K 1 Aralik 2005 NASA Goddard Spaceflight Center 12 Ekim 1999 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Nisan 2007 Dis baglantilarWikimedia Commons ta Asteroit kusagi ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir Arnett William A 26 Subat 2006 Asteroids The Nine Planets 18 Nisan 2007 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Nisan 2007 NASA nin Gunes Sistemi Arastirmasindaki Cain Fraser The Asteroid Belt Universe Today 7 Mart 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Nisan 2008 Main Asteroid Belt Sol Company 15 Mayis 2007 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Nisan 2007 Plots of and at Asteroid Dynamic Site Staff 31 Ekim 2006 Asteroids NASA 11 Nisan 2007 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Nisan 2007 Staff 2007 Space Topics Asteroids and Comets The Planetary Society 28 Nisan 2007 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Nisan 2007