Aristoteles fiziği veya Aristo fiziği, Yunan filozof Aristoteles'in eserlerinde tanımladığı doğa bilimlerin bir biçimidir (M.Ö 384-322). Fizik kitabında Aristoteles, fizikte değişimin genel prensiplerini belirler: yaşayan ve ölü, ilahi ve dünyevi, tüm hareketlilikleri içeren, mekana göre ve boyut ya da miktara göre değişen, bir türün niteliksel değişikliği; ve olmak (var olmak, 'nesil') ve yok olmak (artık var olmayan, 'bozulma').
Aristoteles'e göre "fizik" zihin felsefesi, , hafıza, anatomi ve biyoloji gibi konuları içeren genel bir alandır. Fizik, onun çalışmalarının altında yatan düşüncelerin temelini oluşturur.
Kavramlar
Genel insan deneyimleri süregelirken, Aristoteles'in ilkeleri sürekliliğe değil sayısal deneylere dayanıyordu. Bu yüzden doğanın birçok özelliğini genel olarak açıklayabilmektedirler. Evrenimizi kesin ölçülerle açıklamazlar, sayısal veriler şimdi bilimden bekleniyor. Aristarkus gibi Aristo'nun yaşıtları günmerkezlilik bakımından bu prensipleri reddetti fakat onların düşünceleri geniş ölçüde kabul edilmedi. Aristo'nun hipotezleri çürütülmek günlük gözlemler için zordu. Fakat sonra bilimsel metotların gelişmesi onun gözlemlerine gelişen teknolojinin avantajlarını (teleskop, vakum pompası) kullanarak deneyler ve hassas ölçülerle meydan okudu.
Karasal değişiklik
Sonsuz ve değişmez göksel etherin aksine, her biri iki elemente dönüşme yeteneğinde, soğuk ve ıslak (), sıcak ve ıslağa (hava) ya da soğuk ve kuruya (), sıcak ve kuru () olan aslında iki adım yöntemine dönüşebilme özelliklerini paylaşan dört karasal elementtir. Bu özellikler ısıtma - soğutma ve kurutma veya nemlendirme işlerinin mümkün olduğu gerçek bir maddeye göre esas alınır. Bu dört element sadece bu kapasiteyle ve bazı potansiyel işlerle ilgili olmasına göre oluşur. Göksel elementler sonsuzdur ve değişmezdir, bu yüzden sadece 4 karasal elementin hesabı için 'gelecek' ve 'ölüm' ya da Aristo'nun tabirince ' De Generatione et Corruptione ' (Περὶ γενέσεως καὶ φθορᾶς), "nesil" ve "usulsüzlük"dur.
Elementler
Aristo'ya göre, karasal kürelerden oluşan öğeler, göksel kürelerden oluşan öğelerden farklıdır. Aristo Ay'ın altındaki her şeyin dört elementten oluştuduna inanıyordu, örneğin karasal olan her şey: dünya, hava, ateş ve su.[a] Aristo aynı zamanda şunu bekliyordu; cennet ağırlıksız ve bozulmaz (değiştirilemez) olan ether denilen maddeden yapılmıştı. Ether'e aynı zamanda tam anlamıyla beşinci madde olan öz madde de denir.
Aristo demir ve dünyayı oluşturan elementlerden oluşan diğer metalleri, küçük miktardaki diğer üç karasal elementlerin ağır metaller olduğunu göz önünde bulunduruyordu. Diğer yandan, daha hafif nesnelerin daha az toprak içeren diğer üç elementin bileşimiyle ilgili olduğuna inandı.
Eter
Güneş, Ay, gezegenler ve yıldızlar sabit oranla sonsuza dek dönen mükemmel eş merkezli '' de gömülüdür. Göksel küreler rotasyon dışında herhangi bir değişiklik yapmadığından karasal , yıldız ışığı, ateş ve zaman zaman göktaşları için katmalısınız. Ay küre aslında dönerken alt kısmı boyunca seyreltilmiş yangın ve hava sürükleyerek, ay yörüngesini çevreleyen değişken, karasal madde ile temas eden tek gök küredir. Homeros'un æthere (αἰθήρ) -Olimpos dağının 'temiz havası'- ölümlü varlıklar tarafından solunan havanın benzeriydi. Göksel küreler özel element ether, değişmez ve sonsuz, belirli bir orandaki düzgün doğrusal hareketin özelliğinden oluşur.
Konsantrik, etherimsi, güneş, ay ve yıldızları taşıyan dip dibe 'kristal küreler' düzgün doğrusal hareket ile sonsuza kadar hareket eder. Küreler 'gezgin yıldızlar' (güneşle karşılaştırıldığında gezegenler, ay ve yıldızlar, kararsız hareket gösteren) olarak adlandırılan kürelerin içine gömülüdür. Daha sonra düşünüldü ki tüm küreler ıssız Ptolemi yörünge ve dış çember modelde eşmerkezlidir. Aristo astronomların hesaplamalarına, kürelerin toplam sayılarına ve çeşit sayılarına ilişkin rakamı 50 küre civarında vererek sunar. Sabit bir taşıyıcı, 'ana işletici' içeren her sabit yıldızlı küre olarak kabul edilir. Sabit taşıyıcılar küreleri itemezler fakat kürelerin hareketlerinin asıl nedenidir, örneğin; onlar bunu 'ruh güzellik yoluyla taşınır'ın açıklamasına benzer bir yolla açıklarlar.
Dört sebep
Aristo'ya göre, aitia'yı ya da değişimin sebebini tanımlamak için dört yol vardır. Ve şöyle devam eder ki "bir şeyin neden olduğunu kavrayana kadar o şeyin sebebine dair bir bilgimiz yoktur."
Aristo sadece dört çeşit sebep olduğu fikrine kanaat getirmiştir.Aristotle on Causality27 Mayıs 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Stanford Encyclopedia of Philosophy 2008.</ref>
Madde
Madde yapılan bir şeyin nedenidir. Bir masa için; belki tahta; bir heykel için, bronz ya da mermer olabilir.
Şekil
Bir şeyin biçimsel nedeni o şeyi tür yapan temel özelliğidir. Metafizik kitabı A 'da Aristo şeklin öz ve tanımla yakından ilgili olduğunu vurgular. O örnek için ' 2/1 oranı ve genelde bu miktar oktavın nedenidir' der.
Etki
Bir şeyin etkin nedeni onun şeklini aldığı birincil kuruluştur. Örneğin; bir bebeğin etkin nedeni aynı türden ata ve bu tabloda masanın şeklini bilen bir marangoz vardır. Fizik 2 de (1929-32), Aristo şöyle yazıyor; 'şu da vardır ki değişimin ilk yaratıcısı ve onun durdurucusu sorumlu olan kişidir.".
Final
Sonuncu neden şudur ki, bir şey yer alması ,onun amacı ve teknolojinin amacı: çimlenen bir tohum için, rampanın üzerindeki bir top için yetişkin bir bitkidir, altta geri kalanı geliyor, bir göz için görülüyor, bir bıçak için kesiliyor.
Biyoloji
Aristo'ya göre yaşayan şeylerin bilime getirileri, her bir hayvan türlerine ait tüm gözlemleri toplayarak, onları cinsler ve türlerinin içinde organize ederek (hayvanların farklılaşan gelişimlerinde) ve nedenlerinin çalışmalarını sürdürmekle olur ( hayvanların bazılarında ve onların jenerasyonunda, onların üç temek biyolojik organlarında).
Organizma ve mekanizma
Dört element değişmeyen maddelerden oluşur, örn; kan, et ve kemik, bunlar vücudun düzensiz organları için yaratılmış (örn; kalp, karaciğer ve eller) 'sırasıyla, kısımlar olarak, bütün olarak vücut fonksiyonları için önemlidir (PA II. 1 646a 13—24)".
Psikoloji
Aristo'ya göre algılama ve düşünme benzerdir, tamamen aynı olmamalarına rağmen algılama yalnızca harici objelerle ilgilidir ki bu verilmiş herhangi bir zamanda kendi duyu organlarını temsil eder. Halbuki, biz seçtiğimiz herhangi bir şey hakkında düşünebiliriz. Düşünce hakkındadır,şimdiye kadar başarıyla anlaşılmış olan doğrudan bu biçimlerin örneklerine sahip olan hafızamıza dayandırılır.
Doğal mekan
Yerçekiminin Aristocu açıklaması tüm yapılar kendilerine doğru ilerlerler. Su ve Dünya elementleri için bu yer evrenin merkezidir, (geosantrizm) ; suyun doğal yeri eşmerkezli bir dünya kabuğu etrafıdır. O suya gömülüdür. Havanın doğal yeri aynı şekilde eşmerkezli bir kabuk etrafını çevreler; suda kabarcıklar yükselir. Son olarak, ateşin doğal yeri havanınkinden daha yüksektir fakat en içteki gök kürenin altındadır (Ay'ı taşıyarak).
Aristo fiziğinin bir kitabı Delta'da(IV.5) Aristo mekanları iki bölüm açısından tanımlar, bir tanesi diğerini içerir: bir 'yer' ki, geçmişin iç yüzeyi (yapıyı içerir) diğerinin (yapıyı içeren) dış yüzeyiyle temas halindedir. Bu tanım 17. yüzyılın başlangıcına kadar baskın kaldı, hatta filozoflar tarafından sorgulanmış ve tartışma konusu olmuştu. önemli eleştiri geometri açısından 11. yüzyıl Arap hezârfen İbn-i Heysem tarafından onun söylevinde yapılmıştı.
Doğal hareket
Karasal nesneler yükselir ya da alçalırlar, daha fazla ya da daha az yüksekliğe doğru, kendiliğinden oluşmuş 4 elementin hızına göre. Örneğin, dünya en ağır elementtir ve su evrenin merkezine doğru düşer; bu nedenle dünya ve onun en önemli parçası olan okyanuslar, çoktan oraya yerleşmişlerdir. Tam tersi, en hafif elementler, su ve özellikle ateş merkezden yükselir ve giderler.
Aristoteles'in teorisine (ya da kelimenin modern anlamıyla) göre elementler madde değildirler. Buna karşılık olarak, onlar aralarındaki ilişki açısından soyutturlar.
Hareket ve değişim Aristo fiziğiyle yakından ilgiliydi. Hareket, Aristo'ya göre,gerçeklikten olasılığa doğru bir değişim içeriyordu. O bu değişime dört örnek verdi.
Aristo şunu önerdi; sürat iki özdeş şekilli objede gömülüyken ya da düşerken ağırlığıyla doğru orantılı bir şekilde ve öz kütleyle ters orantılı bir şekilde yol boyunca taşınırlardı. Aynı zamanda, Aristo belki atomların düşüş hızının bir boşluk boyunca karşılaştırıldığını öngörmeliydi (onlar kesin olmayan bir şekilde hızlı hareket edebilirler çünkü muhtemelen boşlukta belirli olmayan bir yere yerleştiler). Fakat şimdi anlaşıldı ki, herhangi bir zamanda elde edilen düşüş hızı dirençsiz hava gibi görelidir, iki objeden beklenen yaklaşık olarak eşdeğer hızlardır çünkü ikisi de kütleleriyle aynı oranda bir yer çekimi kuvvetine maruz kalıyorlar ve böylece aynı oranda hızlanmış oluyorlar. Bu özellikle 18. yüzyılda görünüyor, kısmi boşluk deneyleri yapılmaya başlandığında. Fakat 200 yıl önce Galileo çoktan bu farklı ağırlıktaki objelerin yakın zamanlarda yere ulaştıklarının göstermişti.
Doğal olmayan hareket
Apart from the natural tendency of terrestrial exhalations to rise and objects to fall, unnatural or forced motion from side to side results from the turbulent collision and sliding of the objects as well as transmutation between the elements (On Generation and Corruption).
Şans
Aristo yazdığı Fizik kitabında kazayı (συμβεβηκός, sumbebekos) incelemiş ve şanstan başka bir neden bulamamıştır. "kaza için tanımlanmış bir sebep yoktur, sadece belirsiz (ἀόριστον) sebep olarak isimlendirilen şans eseridir(τύχη, tukhe). (Metaphysics V, 1025a25).
Gerçek işlemin üretilebilirliği ve yok edilebilirliğinden ayrı üretilebilir ve yok edilebilir sebepler ve ilkeler vardır; eğer bu yanlışsa,her şey zorunluluk olacaktır, ki kazadan farklı bazı zorunlu üretilebilir ve yok edilebilir sebepler olacaktır. Bu olacak mıdır yoksa olmayacak mıdır? Evet, eğer bu olacaksa, diğeri olmaz. (Metaphysics VI, 1027a29).
Uzay-zaman ve boşluk
Aristo Democritus bölünemezliğine karşı çıkmıştır (modern ve tarihi "atom" terimiyle farklılıklar gösterir). Aristo hiçbir şeyin var olmadığı bir ortamın var olma ihtimaline karşı çıkmıştır. Çünkü, Aristo nesnenin hareket hızının uygulanan kuvvetle orantılı olduğunu ve çevrenin viskositesiyle ters orantılı olduğunu düşünür, bunu da boşluktaki nesnelerin sonsuz hızda hareket ettiğine sebeplerdirir- ve öylece boşlukla çevrili olana her nesne o boşluğu hemen doldurmalıdır.
Modern astronomide boşluklar (Dünya'ya yakın gibi) ters etkiye sahiptirler: sonuç olarak, merkezi olamayan nesneler maddesel dış kısmın çekimi sonucu boşluktan dışarı atılmıştır.
Hız, ağırlık ve direnç
Yeryüzüne ait bir nesnenin ideal hızı ağırlığıyla doğru orantılıdır. Ancak doğada hava boşluğu yoktur. Bir nesnenin yolunu tıkayan şey orta düzeye ters orantılı olan bir kısıtlayıcı faktördür.
Orta Çağa ait yorumlar
Orta çağlarda Aristoteles’in hareket teorisi bir takım eleştiri ve değişimlere maruz kaldı. Bu değişimler 6. yüzyılda Aristoteles’in “Hareketin devamı devam eden gücün eylemine bağlıdır.” teorisini kısmen kabul eden John Philoponus ile başladı. Ancak John Philoponus bu teoriyi aynı zamanda kendi fikri olan fırlatılan bir bedenin onun hareket etmesine sebep olan her ne ise ondan ayrıca aynı zamanda bir eğilim (ya da güdüsel güç) edinmesini katarak değiştirdi. Bu eğilim devam edegelen hareketini kendi sağlayan bir eğilimdir. Bu etkileyici üstünlük geçici ve kendi kendine genişleyen bir şeydir, yani tüm hareket Aristoteles’in doğal hareket formuna uzanıyor anlamına geliyor olabilir.
“” (1027) kitabında 11. yüzyıl İran alimi İbn-i Sina Philoponean teorisini Aristoteles’in teorisine ilk kez uyumlu bir alternatif haline getirdi. İbni Sina’nın hareket teorisindeki eğilimler kendi kendini tüketen türden değildi ancak etkileri yalnızca hava akımı gibi dış etkenlerden dağılan geçici güçlerdi. Bu durum onu "doğal olmayan hareketler için bu denli kalıcı bir şekilde etkili bir değer tasarlayan" bir kişi haline getirdi. Bu denli bir kendi kendine hareket "Aristoteles in şiddetli hareket algısının neredeyse zıttıydı ve bu daha çok Newton’un ilk hareket kanunu olan durağanlık ilkesinin örneğiydi."
Ahmed bin Musa kardeşlerin en büyüğü olan Jafar Muhammed bin Musa bin Şakir (800-873), Astral hareket ve çekim gücünü yazdı. Arap fizikçisi İbn-i Heysem (965-1039), maddeler arası çekim gücü teorisini tartıştı. Onun yerçekiminden ve gök cisimlerinin fizik kanunu için hesaplanabilir olduğunu keşfetmesinden dolayı hız büyüklüklerinin farkında olduğu anlaşılır. İranlı alim Ebu Reyhan el Biruni (973-1048) ivmenin düzensiz hareket ile ilişkili olduğunu fark eden ilk kişiydi. (İlerleyen kısımlarda Newton’un ikinci hareket kanununda açıklanacaktır.) İbni Sina ile tartışması esnasında Biruni aynı zamanda Aristo’nun yerçekimi kanununu da ilk olarak Levity nin varlığını ya da gezegenleri inkâr etmesinden, ikinci olarak da onun bedenlerin doğuştan gelen bir özelliği olan dairesel hareketlerinden dolayı eleştirdi
1121'de el Hazini, Bilgelik Dengesi Kitabı'nda, yerçekimi ve cisimlerin yerçekimsel potansiyel enerjisinin dünya merkezinden uzaklıklarına bağlı olarak değiştiğini öne sürdü. Ebû'l‐Berakât el‐Bağdâdî (1080–1165), Aristo fiziğinin eleştirisi olan ve içinde Aristo’nun fikri olan “kalıcı bir gücün birleşik bir hareket ürettiği düşüncesini” eleştiren El-Mutabar'ı yazdı. Çünkü Bağdadi Newton’un ikinci hareket kanununun klasik mekaniğin temel bir kanunu ve önceki zamanlarda öngörüsü olan sürekli uygulanan bir gücün hız ürettiğini fark etmişti. Tıpkı Newton gibi ivmeyi bir hız değişimi olarak tanımlamıştı.
14. yüzyılda Jean Buridan, Aristoteles’in hareket teorisine alternatif olarak güç teorisini geliştirmişti. Güç teorisi klasik mekaniğin eylemsizlik ve momentum konseptlerine bir öncüydü. Buridan ve Albert of Saxony aynı zamanda bir bedenin ivmesinin artan gücün sonucu olduğunu açıklarken Ebu'l Bereket’e değinmişti. 16. yüzyılda El-Birjandi Dünya’nın rota halinde olmasının ne sonuçlar doğuracağı analizinde Dünya’nın bir rotası olmasının olasılığını tartıştı. Ve Galileo'nun dairesel eylemsizlik görüşüne yakın bir hipotez geliştirdi.
Aristoteles fiziğinin başlangıcı ve etkisini kaybetmesi
Fiziğin ilk spekülatif teorisi olarak bilinen Aristo fiziğinin hâkim olduğu dönem neredeyse iki bin yıl kadar sürdü. Kopernik, Galileo, Descartes ve Newton gibi fiziğin öncülerinin çalışmalarının ardından, genel olarak Aristo fiziğinin artık ne doğru ne de uygulanabilir olduğu görüşü hakim oldu. Ancak yine de, skolâstik bir akım olarak üniversitelerin müfredatların dâhil ettiği 17. Yüzyıl ortalarına kadar yaygın kaldı.
Avrupa’da Aristo’nun teorisi ilk defa Galileo’nun çalışmalarıyla çürütüldü. Galileo teleskop kullanarak ayın aslında düzgün bir yüzeye sahip olmadığını, tam tersine krater ve dağlardan oluştuğunu ifade etti. Bu teori Aristo’nun ayın yüzeyini son derece pürüzsüz düz olduğu teorisinin tam tersiydi. Galileo ayrıca bu görüşü teorik olarak da eleştirdi; şöyle ki harika pürüzsüz bir yüzeye sahip olan ay ışığı parlak bir bilardo topu gibi dengesiz olarak yansıtır ve bu yüzden de ay çevresine güneşin göze geldiği tanjant noktasından farklı bir parlaklık yansıtır. Tam tersine pürüzlü bir yüzeyi olan ay bütün yönlere ışığı eşit olarak yansıtabilir. Galileo ayrıca Jüpiter’in de dünyanın dışında etrafında dönen objelere sahip bir yapısı olmasıyla aylara sahip olduğunu gözlemledi. Ayrıca Venüs’ün de belli katmanlardan oluştuğunu Dünyanın değil de güneşin etrafında döndüğünü belirtti.
Efsaneye göre Galileo farklı yoğunluklara sahip topları Pisa Kulesi’nin aşağı düşürmüş ve daha hafif ve daha ağır olanların neredeyse aynı hızda düştüklerini kaydetmişti. Onun deneyleri aslında topları eğimli bir düzlemden aşağı sarkıtmakla ve çok da gelişmiş olmayan araçlarla ölçümden oluşmaktaydı.
Su gibi daha az bir yoğunluğa sahip olan bir maddeye kıyasla, daha ağır olan bir madde daha hafif olana göre daha hızlı düşer. Bu Aristo’nun düşme hızının oranının maddenin yoğunluğuna orantılı olduğunu ortaya çıkarmasına yardımcı oldu. Suya düşen objelerle olan deneyden sonra, Aristo suyun aslında havadan on kat daha yoğunluğu olduğunu tespit etti. Sıkıştırılmış havayı tarttıktan sonra, Galileo bunun havanın yoğunluğunun kırk katı olduğunu buldu. Eğik düzlemle olan deneyinden sonra, Galileo eğer sürtünme olmazsa bütün cisimlerin aynı anda düşeceğini buldu.
Galileo ayrıca bu görüşünü desteklemek için teorik bir tartışma ileri sürdü. Farklı ağırlıklara ve farklı düşüş oranların sahip iki cisim bir çubukla birbirine bağlanırsa, bu iki cisim daha yoğun olduğu için daha hızlı mı düşer yoksa daha hafif olan cisim daha ağır olan cismi düşerken geri mi çeker sorusunu sordu. Beklenilen cevap hiçbiri aksine bütün cisimler aynı anda düşmektedir.
Aristo’nun tarafında olanlar düşen cisimlerin hareketinin aynı olmadığının farkındaydı yani hızın zamanla arttığının da farkındalardı. Zaman soyut bir miktar olduğu için, Aristo felsefesini izleyenler hızın mesafeye orantılı olduğunu varsaydılar. Galileo deneylere dayanarak hızın zamana orantılı olduğunu bulmuştu, ama ayrıca hızın mesafeye her zaman orantılı olamayacağını da varsaymıştı. Modern zamanlarda eğer düşme hızı mesafeyle orantılı olursa, differansiyel eşitliğin zamandan sonra gelen formülü şöyledir :
...ve bu koşulda . Galileo bu sistemin her zaman kalabileceğini gösterdi. Eğer bir karışıklık sistemi biraz hareketlendirirse, cismin hızı katlanarak artar.
1971'de ayın yüzeyine inen David Scott bir tüyü ve çekici aynı anda atarak Galileo’nun deneyini tekrarladı. Yüzeysel bir atmosferin yokluğunda, iki cisim aynı anda düşer ve ayın yüzeyine çarpar.
Yerçekiminin matematiksel açıdan ilk ikna edici teori Newton’un evrensel yerçekimi kanunudur. Fakat bu zamanla Albert Einstein’ın izafiyet teorisiyle yer değiştirmiştir.
Kaynakça
- ^ "Physics of Aristotle vs. 11 Nisan 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ a b "www.hep.fsu.edu" 29 Eylül 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (PDF).
- ^ a b c "Aristotle's physics" 20 Aralık 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde ..
- ^ Sorabji, R. (2005).
- ^ Aristotle, Physics 194 b17–20; see also: Posterior Analytics 71 b9–11; 94 a20.
- ^ "Four Causes" 27 Mayıs 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde ..
- ^ Aristotle, "Book 5, section 1013a", Metaphysics 1 Şubat 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Hugh Tredennick (trans.
- ^ Aristotle.
- ^ Henry, Devin M. (2009).
- ^ Hankinson, R.J. "The Theory of the Physics".
- ^ Caston, Victor (2009).
- ^ De Caelo II. 13-14.
- ^ For instance, by Simplicius in his Corollaries on Place.
- ^ El-Bizri, Nader (2007).
- ^ Tim Maudlin (2012-07-22).
- ^ Bodnar, Istvan, "Aristotle's Natural Philosophy" 2 Kasım 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde . in The Stanford Encyclopedia of Philosophy (Spring 2012 Edition, ed.
- ^ Gindikin, S.G. (1988).
- ^ Lindberg, D. (2008), The beginnings of western science: The European scientific tradition in philosophical, religious, and institutional context, prehistory to AD 1450 (2nd ed.
- ^ Land, Helen, The Order of Nature in Aristotle's Physics: Place and the Elements (1998).
- ^ Tully; Shaya; Karachentsev; Courtois; Kocevski; Rizzi; Peel (2008).
- ^ Aydin Sayili (1987), "Ibn Sīnā and Buridan on the Motion of the Projectile", Annals of the New York Academy of Sciences 500 (1): 477–482 [477]:
- ^ Rafik Berjak and Muzaffar Iqbal, "Ibn Sina--Al-Biruni correspondence", Islam & Science, June 2003.
- ^ A. C. Crombie, Augustine to Galileo 2, p. 67.
- ^ Aydin Sayili (1987), "Ibn Sīnā and Buridan on the Motion of the Projectile", Annals of the New York Academy of Sciences 500 (1): 477–482
- ^ Gutman, Oliver (2003).
- ^ (Ragep 2001b, pp. 63–4)
- ^ a b Galileo Galilei, Dialogue Concerning the Two Chief World Systems.
- ^ a b Galileo Galilei, Two New Sciences.
Bibliyografya
- Ragep, F. Jamil (2001a). "Tusi and Copernicus: The Earth's Motion in Context". Science in Context (Cambridge University Press) 14 (1–2): 145–163. doi:10.1017/s0269889701000060.
- Ragep, F. Jamil; Al-Qushji, Ali (2001b). "Freeing Astronomy from Philosophy: An Aspect of Islamic Influence on Science". Osiris, 2nd Series 16 (Science in Theistic Contexts: Cognitive Dimensions): 49–64 and 66–71. Bibcode:2001Osir...16...49R18 Mart 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. doi:10.1086/649338.
- H. Carteron (1965) "Does Aristotle Have a Mechanics?" in Articles on Aristotle 1. Science eds. Jonathan Barnes, Malcolm Schofield, Richard Sorabji (London: General Duckworth and Company Limited), 161-174.
Konuyla ilgili yayınlar
- Katalin Martinás, “Aristotelian Thermodynamics” in Thermodynamics: history and philosophy: facts, trends, debates (Veszprém, Hungary 23–28 July 1990), pp. 285–303.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Aristoteles fizigi veya Aristo fizigi Yunan filozof Aristoteles in eserlerinde tanimladigi doga bilimlerin bir bicimidir M O 384 322 Fizik kitabinda Aristoteles fizikte degisimin genel prensiplerini belirler yasayan ve olu ilahi ve dunyevi tum hareketlilikleri iceren mekana gore ve boyut ya da miktara gore degisen bir turun niteliksel degisikligi ve olmak var olmak nesil ve yok olmak artik var olmayan bozulma Aristoteles e gore fizik zihin felsefesi hafiza anatomi ve biyoloji gibi konulari iceren genel bir alandir Fizik onun calismalarinin altinda yatan dusuncelerin temelini olusturur KavramlarGenel insan deneyimleri suregelirken Aristoteles in ilkeleri sureklilige degil sayisal deneylere dayaniyordu Bu yuzden doganin bircok ozelligini genel olarak aciklayabilmektedirler Evrenimizi kesin olculerle aciklamazlar sayisal veriler simdi bilimden bekleniyor Aristarkus gibi Aristo nun yasitlari gunmerkezlilik bakimindan bu prensipleri reddetti fakat onlarin dusunceleri genis olcude kabul edilmedi Aristo nun hipotezleri curutulmek gunluk gozlemler icin zordu Fakat sonra bilimsel metotlarin gelismesi onun gozlemlerine gelisen teknolojinin avantajlarini teleskop vakum pompasi kullanarak deneyler ve hassas olculerle meydan okudu Karasal degisiklik Dort karasal element Sonsuz ve degismez goksel etherin aksine her biri iki elemente donusme yeteneginde soguk ve islak sicak ve islaga hava ya da soguk ve kuruya sicak ve kuru olan aslinda iki adim yontemine donusebilme ozelliklerini paylasan dort karasal elementtir Bu ozellikler isitma sogutma ve kurutma veya nemlendirme islerinin mumkun oldugu gercek bir maddeye gore esas alinir Bu dort element sadece bu kapasiteyle ve bazi potansiyel islerle ilgili olmasina gore olusur Goksel elementler sonsuzdur ve degismezdir bu yuzden sadece 4 karasal elementin hesabi icin gelecek ve olum ya da Aristo nun tabirince De Generatione et Corruptione Perὶ genesews kaὶ f8orᾶs nesil ve usulsuzluk dur Elementler Aristo ya gore karasal kurelerden olusan ogeler goksel kurelerden olusan ogelerden farklidir Aristo Ay in altindaki her seyin dort elementten olustuduna inaniyordu ornegin karasal olan her sey dunya hava ates ve su a Aristo ayni zamanda sunu bekliyordu cennet agirliksiz ve bozulmaz degistirilemez olan ether denilen maddeden yapilmisti Ether e ayni zamanda tam anlamiyla besinci madde olan oz madde de denir Antik Yunan filozofu Aristo nun Physica 1837 baskisindan bir sayfa doga ve konularin bir parcasi olan fizigi felsefesi de dahil olmak uzere cesitli konulari ele alan bir kitaptir Aristo demir ve dunyayi olusturan elementlerden olusan diger metalleri kucuk miktardaki diger uc karasal elementlerin agir metaller oldugunu goz onunde bulunduruyordu Diger yandan daha hafif nesnelerin daha az toprak iceren diger uc elementin bilesimiyle ilgili olduguna inandi Eter Gunes Ay gezegenler ve yildizlar sabit oranla sonsuza dek donen mukemmel es merkezli de gomuludur Goksel kureler rotasyon disinda herhangi bir degisiklik yapmadigindan karasal yildiz isigi ates ve zaman zaman goktaslari icin katmalisiniz Ay kure aslinda donerken alt kismi boyunca seyreltilmis yangin ve hava surukleyerek ay yorungesini cevreleyen degisken karasal madde ile temas eden tek gok kuredir Homeros un aethere aἰ8hr Olimpos daginin temiz havasi olumlu varliklar tarafindan solunan havanin benzeriydi Goksel kureler ozel element ether degismez ve sonsuz belirli bir orandaki duzgun dogrusal hareketin ozelliginden olusur Konsantrik etherimsi gunes ay ve yildizlari tasiyan dip dibe kristal kureler duzgun dogrusal hareket ile sonsuza kadar hareket eder Kureler gezgin yildizlar gunesle karsilastirildiginda gezegenler ay ve yildizlar kararsiz hareket gosteren olarak adlandirilan kurelerin icine gomuludur Daha sonra dusunuldu ki tum kureler issiz Ptolemi yorunge ve dis cember modelde esmerkezlidir Aristo astronomlarin hesaplamalarina kurelerin toplam sayilarina ve cesit sayilarina iliskin rakami 50 kure civarinda vererek sunar Sabit bir tasiyici ana isletici iceren her sabit yildizli kure olarak kabul edilir Sabit tasiyicilar kureleri itemezler fakat kurelerin hareketlerinin asil nedenidir ornegin onlar bunu ruh guzellik yoluyla tasinir in aciklamasina benzer bir yolla aciklarlar Dort sebep Aristo ya gore aitia yi ya da degisimin sebebini tanimlamak icin dort yol vardir Ve soyle devam eder ki bir seyin neden oldugunu kavrayana kadar o seyin sebebine dair bir bilgimiz yoktur Aristo sadece dort cesit sebep oldugu fikrine kanaat getirmistir Aristotle on Causality27 Mayis 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Stanford Encyclopedia of Philosophy 2008 lt ref gt Madde Madde yapilan bir seyin nedenidir Bir masa icin belki tahta bir heykel icin bronz ya da mermer olabilir Sekil Bir seyin bicimsel nedeni o seyi tur yapan temel ozelligidir Metafizik kitabi A da Aristo seklin oz ve tanimla yakindan ilgili oldugunu vurgular O ornek icin 2 1 orani ve genelde bu miktar oktavin nedenidir der Etki Bir seyin etkin nedeni onun seklini aldigi birincil kurulustur Ornegin bir bebegin etkin nedeni ayni turden ata ve bu tabloda masanin seklini bilen bir marangoz vardir Fizik 2 de 1929 32 Aristo soyle yaziyor su da vardir ki degisimin ilk yaraticisi ve onun durdurucusu sorumlu olan kisidir Final Sonuncu neden sudur ki bir sey yer almasi onun amaci ve teknolojinin amaci cimlenen bir tohum icin rampanin uzerindeki bir top icin yetiskin bir bitkidir altta geri kalani geliyor bir goz icin goruluyor bir bicak icin kesiliyor Biyoloji Aristo ya gore yasayan seylerin bilime getirileri her bir hayvan turlerine ait tum gozlemleri toplayarak onlari cinsler ve turlerinin icinde organize ederek hayvanlarin farklilasan gelisimlerinde ve nedenlerinin calismalarini surdurmekle olur hayvanlarin bazilarinda ve onlarin jenerasyonunda onlarin uc temek biyolojik organlarinda Organizma ve mekanizma Dort element degismeyen maddelerden olusur orn kan et ve kemik bunlar vucudun duzensiz organlari icin yaratilmis orn kalp karaciger ve eller sirasiyla kisimlar olarak butun olarak vucut fonksiyonlari icin onemlidir PA II 1 646a 13 24 Psikoloji Aristo ya gore algilama ve dusunme benzerdir tamamen ayni olmamalarina ragmen algilama yalnizca harici objelerle ilgilidir ki bu verilmis herhangi bir zamanda kendi duyu organlarini temsil eder Halbuki biz sectigimiz herhangi bir sey hakkinda dusunebiliriz Dusunce hakkindadir simdiye kadar basariyla anlasilmis olan dogrudan bu bicimlerin orneklerine sahip olan hafizamiza dayandirilir Dogal mekan Yercekiminin Aristocu aciklamasi tum yapilar kendilerine dogru ilerlerler Su ve Dunya elementleri icin bu yer evrenin merkezidir geosantrizm suyun dogal yeri esmerkezli bir dunya kabugu etrafidir O suya gomuludur Havanin dogal yeri ayni sekilde esmerkezli bir kabuk etrafini cevreler suda kabarciklar yukselir Son olarak atesin dogal yeri havaninkinden daha yuksektir fakat en icteki gok kurenin altindadir Ay i tasiyarak Aristo fiziginin bir kitabi Delta da IV 5 Aristo mekanlari iki bolum acisindan tanimlar bir tanesi digerini icerir bir yer ki gecmisin ic yuzeyi yapiyi icerir digerinin yapiyi iceren dis yuzeyiyle temas halindedir Bu tanim 17 yuzyilin baslangicina kadar baskin kaldi hatta filozoflar tarafindan sorgulanmis ve tartisma konusu olmustu onemli elestiri geometri acisindan 11 yuzyil Arap hezarfen Ibn i Heysem tarafindan onun soylevinde yapilmisti Dogal hareket Karasal nesneler yukselir ya da alcalirlar daha fazla ya da daha az yukseklige dogru kendiliginden olusmus 4 elementin hizina gore Ornegin dunya en agir elementtir ve su evrenin merkezine dogru duser bu nedenle dunya ve onun en onemli parcasi olan okyanuslar coktan oraya yerlesmislerdir Tam tersi en hafif elementler su ve ozellikle ates merkezden yukselir ve giderler Aristoteles in teorisine ya da kelimenin modern anlamiyla gore elementler madde degildirler Buna karsilik olarak onlar aralarindaki iliski acisindan soyutturlar Hareket ve degisim Aristo fizigiyle yakindan ilgiliydi Hareket Aristo ya gore gerceklikten olasiliga dogru bir degisim iceriyordu O bu degisime dort ornek verdi Aristo sunu onerdi surat iki ozdes sekilli objede gomuluyken ya da duserken agirligiyla dogru orantili bir sekilde ve oz kutleyle ters orantili bir sekilde yol boyunca tasinirlardi Ayni zamanda Aristo belki atomlarin dusus hizinin bir bosluk boyunca karsilastirildigini ongormeliydi onlar kesin olmayan bir sekilde hizli hareket edebilirler cunku muhtemelen boslukta belirli olmayan bir yere yerlestiler Fakat simdi anlasildi ki herhangi bir zamanda elde edilen dusus hizi direncsiz hava gibi gorelidir iki objeden beklenen yaklasik olarak esdeger hizlardir cunku ikisi de kutleleriyle ayni oranda bir yer cekimi kuvvetine maruz kaliyorlar ve boylece ayni oranda hizlanmis oluyorlar Bu ozellikle 18 yuzyilda gorunuyor kismi bosluk deneyleri yapilmaya baslandiginda Fakat 200 yil once Galileo coktan bu farkli agirliktaki objelerin yakin zamanlarda yere ulastiklarinin gostermisti Dogal olmayan hareket Apart from the natural tendency of terrestrial exhalations to rise and objects to fall unnatural or forced motion from side to side results from the turbulent collision and sliding of the objects as well as transmutation between the elements On Generation and Corruption Sans Aristo yazdigi Fizik kitabinda kazayi symbebhkos sumbebekos incelemis ve sanstan baska bir neden bulamamistir kaza icin tanimlanmis bir sebep yoktur sadece belirsiz ἀoriston sebep olarak isimlendirilen sans eseridir tyxh tukhe Metaphysics V 1025a25 Gercek islemin uretilebilirligi ve yok edilebilirliginden ayri uretilebilir ve yok edilebilir sebepler ve ilkeler vardir eger bu yanlissa her sey zorunluluk olacaktir ki kazadan farkli bazi zorunlu uretilebilir ve yok edilebilir sebepler olacaktir Bu olacak midir yoksa olmayacak midir Evet eger bu olacaksa digeri olmaz Metaphysics VI 1027a29 Uzay zaman ve bosluk Aristo Democritus bolunemezligine karsi cikmistir modern ve tarihi atom terimiyle farkliliklar gosterir Aristo hicbir seyin var olmadigi bir ortamin var olma ihtimaline karsi cikmistir Cunku Aristo nesnenin hareket hizinin uygulanan kuvvetle orantili oldugunu ve cevrenin viskositesiyle ters orantili oldugunu dusunur bunu da bosluktaki nesnelerin sonsuz hizda hareket ettigine sebeplerdirir ve oylece boslukla cevrili olana her nesne o boslugu hemen doldurmalidir Modern astronomide bosluklar Dunya ya yakin gibi ters etkiye sahiptirler sonuc olarak merkezi olamayan nesneler maddesel dis kismin cekimi sonucu bosluktan disari atilmistir Hiz agirlik ve direnc Yeryuzune ait bir nesnenin ideal hizi agirligiyla dogru orantilidir Ancak dogada hava boslugu yoktur Bir nesnenin yolunu tikayan sey orta duzeye ters orantili olan bir kisitlayici faktordur Orta Caga ait yorumlarOrta caglarda Aristoteles in hareket teorisi bir takim elestiri ve degisimlere maruz kaldi Bu degisimler 6 yuzyilda Aristoteles in Hareketin devami devam eden gucun eylemine baglidir teorisini kismen kabul eden John Philoponus ile basladi Ancak John Philoponus bu teoriyi ayni zamanda kendi fikri olan firlatilan bir bedenin onun hareket etmesine sebep olan her ne ise ondan ayrica ayni zamanda bir egilim ya da gudusel guc edinmesini katarak degistirdi Bu egilim devam edegelen hareketini kendi saglayan bir egilimdir Bu etkileyici ustunluk gecici ve kendi kendine genisleyen bir seydir yani tum hareket Aristoteles in dogal hareket formuna uzaniyor anlamina geliyor olabilir 1027 kitabinda 11 yuzyil Iran alimi Ibn i Sina Philoponean teorisini Aristoteles in teorisine ilk kez uyumlu bir alternatif haline getirdi Ibni Sina nin hareket teorisindeki egilimler kendi kendini tuketen turden degildi ancak etkileri yalnizca hava akimi gibi dis etkenlerden dagilan gecici guclerdi Bu durum onu dogal olmayan hareketler icin bu denli kalici bir sekilde etkili bir deger tasarlayan bir kisi haline getirdi Bu denli bir kendi kendine hareket Aristoteles in siddetli hareket algisinin neredeyse zittiydi ve bu daha cok Newton un ilk hareket kanunu olan duraganlik ilkesinin ornegiydi Ahmed bin Musa kardeslerin en buyugu olan Jafar Muhammed bin Musa bin Sakir 800 873 Astral hareket ve cekim gucunu yazdi Arap fizikcisi Ibn i Heysem 965 1039 maddeler arasi cekim gucu teorisini tartisti Onun yercekiminden ve gok cisimlerinin fizik kanunu icin hesaplanabilir oldugunu kesfetmesinden dolayi hiz buyukluklerinin farkinda oldugu anlasilir Iranli alim Ebu Reyhan el Biruni 973 1048 ivmenin duzensiz hareket ile iliskili oldugunu fark eden ilk kisiydi Ilerleyen kisimlarda Newton un ikinci hareket kanununda aciklanacaktir Ibni Sina ile tartismasi esnasinda Biruni ayni zamanda Aristo nun yercekimi kanununu da ilk olarak Levity nin varligini ya da gezegenleri inkar etmesinden ikinci olarak da onun bedenlerin dogustan gelen bir ozelligi olan dairesel hareketlerinden dolayi elestirdi 1121 de el Hazini Bilgelik Dengesi Kitabi nda yercekimi ve cisimlerin yercekimsel potansiyel enerjisinin dunya merkezinden uzakliklarina bagli olarak degistigini one surdu Ebu l Berakat el Bagdadi 1080 1165 Aristo fiziginin elestirisi olan ve icinde Aristo nun fikri olan kalici bir gucun birlesik bir hareket urettigi dusuncesini elestiren El Mutabar i yazdi Cunku Bagdadi Newton un ikinci hareket kanununun klasik mekanigin temel bir kanunu ve onceki zamanlarda ongorusu olan surekli uygulanan bir gucun hiz urettigini fark etmisti Tipki Newton gibi ivmeyi bir hiz degisimi olarak tanimlamisti 14 yuzyilda Jean Buridan Aristoteles in hareket teorisine alternatif olarak guc teorisini gelistirmisti Guc teorisi klasik mekanigin eylemsizlik ve momentum konseptlerine bir oncuydu Buridan ve Albert of Saxony ayni zamanda bir bedenin ivmesinin artan gucun sonucu oldugunu aciklarken Ebu l Bereket e deginmisti 16 yuzyilda El Birjandi Dunya nin rota halinde olmasinin ne sonuclar doguracagi analizinde Dunya nin bir rotasi olmasinin olasiligini tartisti Ve Galileo nun dairesel eylemsizlik gorusune yakin bir hipotez gelistirdi Aristoteles fiziginin baslangici ve etkisini kaybetmesiAristo nun anlatimina gore Rembrandt Fizigin ilk spekulatif teorisi olarak bilinen Aristo fiziginin hakim oldugu donem neredeyse iki bin yil kadar surdu Kopernik Galileo Descartes ve Newton gibi fizigin onculerinin calismalarinin ardindan genel olarak Aristo fiziginin artik ne dogru ne de uygulanabilir oldugu gorusu hakim oldu Ancak yine de skolastik bir akim olarak universitelerin mufredatlarin dahil ettigi 17 Yuzyil ortalarina kadar yaygin kaldi Avrupa da Aristo nun teorisi ilk defa Galileo nun calismalariyla curutuldu Galileo teleskop kullanarak ayin aslinda duzgun bir yuzeye sahip olmadigini tam tersine krater ve daglardan olustugunu ifade etti Bu teori Aristo nun ayin yuzeyini son derece puruzsuz duz oldugu teorisinin tam tersiydi Galileo ayrica bu gorusu teorik olarak da elestirdi soyle ki harika puruzsuz bir yuzeye sahip olan ay isigi parlak bir bilardo topu gibi dengesiz olarak yansitir ve bu yuzden de ay cevresine gunesin goze geldigi tanjant noktasindan farkli bir parlaklik yansitir Tam tersine puruzlu bir yuzeyi olan ay butun yonlere isigi esit olarak yansitabilir Galileo ayrica Jupiter in de dunyanin disinda etrafinda donen objelere sahip bir yapisi olmasiyla aylara sahip oldugunu gozlemledi Ayrica Venus un de belli katmanlardan olustugunu Dunyanin degil de gunesin etrafinda dondugunu belirtti Efsaneye gore Galileo farkli yogunluklara sahip toplari Pisa Kulesi nin asagi dusurmus ve daha hafif ve daha agir olanlarin neredeyse ayni hizda dustuklerini kaydetmisti Onun deneyleri aslinda toplari egimli bir duzlemden asagi sarkitmakla ve cok da gelismis olmayan araclarla olcumden olusmaktaydi Su gibi daha az bir yogunluga sahip olan bir maddeye kiyasla daha agir olan bir madde daha hafif olana gore daha hizli duser Bu Aristo nun dusme hizinin oraninin maddenin yogunluguna orantili oldugunu ortaya cikarmasina yardimci oldu Suya dusen objelerle olan deneyden sonra Aristo suyun aslinda havadan on kat daha yogunlugu oldugunu tespit etti Sikistirilmis havayi tarttiktan sonra Galileo bunun havanin yogunlugunun kirk kati oldugunu buldu Egik duzlemle olan deneyinden sonra Galileo eger surtunme olmazsa butun cisimlerin ayni anda dusecegini buldu Galileo ayrica bu gorusunu desteklemek icin teorik bir tartisma ileri surdu Farkli agirliklara ve farkli dusus oranlarin sahip iki cisim bir cubukla birbirine baglanirsa bu iki cisim daha yogun oldugu icin daha hizli mi duser yoksa daha hafif olan cisim daha agir olan cismi duserken geri mi ceker sorusunu sordu Beklenilen cevap hicbiri aksine butun cisimler ayni anda dusmektedir Aristo nun tarafinda olanlar dusen cisimlerin hareketinin ayni olmadiginin farkindaydi yani hizin zamanla arttiginin da farkindalardi Zaman soyut bir miktar oldugu icin Aristo felsefesini izleyenler hizin mesafeye orantili oldugunu varsaydilar Galileo deneylere dayanarak hizin zamana orantili oldugunu bulmustu ama ayrica hizin mesafeye her zaman orantili olamayacagini da varsaymisti Modern zamanlarda eger dusme hizi mesafeyle orantili olursa differansiyel esitligin zamandan sonra gelen formulu soyledir ve bu kosulda y 0 0 displaystyle y 0 0 Galileo bu sistemin her zaman y 0 displaystyle y 0 kalabilecegini gosterdi Eger bir karisiklik sistemi biraz hareketlendirirse cismin hizi katlanarak artar 1971 de ayin yuzeyine inen David Scott bir tuyu ve cekici ayni anda atarak Galileo nun deneyini tekrarladi Yuzeysel bir atmosferin yoklugunda iki cisim ayni anda duser ve ayin yuzeyine carpar Yercekiminin matematiksel acidan ilk ikna edici teori Newton un evrensel yercekimi kanunudur Fakat bu zamanla Albert Einstein in izafiyet teorisiyle yer degistirmistir Kaynakca Physics of Aristotle vs 11 Nisan 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde a b www hep fsu edu 29 Eylul 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde PDF a b c Aristotle s physics 20 Aralik 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sorabji R 2005 Aristotle Physics 194 b17 20 see also Posterior Analytics 71 b9 11 94 a20 Four Causes 27 Mayis 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Aristotle Book 5 section 1013a Metaphysics 1 Subat 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Hugh Tredennick trans Aristotle Henry Devin M 2009 Hankinson R J The Theory of the Physics Caston Victor 2009 De Caelo II 13 14 For instance by Simplicius in his Corollaries on Place El Bizri Nader 2007 Tim Maudlin 2012 07 22 Bodnar Istvan Aristotle s Natural Philosophy 2 Kasim 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde in The Stanford Encyclopedia of Philosophy Spring 2012 Edition ed Gindikin S G 1988 Lindberg D 2008 The beginnings of western science The European scientific tradition in philosophical religious and institutional context prehistory to AD 1450 2nd ed Land Helen The Order of Nature in Aristotle s Physics Place and the Elements 1998 Tully Shaya Karachentsev Courtois Kocevski Rizzi Peel 2008 Aydin Sayili 1987 Ibn Sina and Buridan on the Motion of the Projectile Annals of the New York Academy of Sciences 500 1 477 482 477 Rafik Berjak and Muzaffar Iqbal Ibn Sina Al Biruni correspondence Islam amp Science June 2003 A C Crombie Augustine to Galileo 2 p 67 Aydin Sayili 1987 Ibn Sina and Buridan on the Motion of the Projectile Annals of the New York Academy of Sciences 500 1 477 482 Gutman Oliver 2003 Ragep 2001b pp 63 4 a b Galileo Galilei Dialogue Concerning the Two Chief World Systems a b Galileo Galilei Two New Sciences BibliyografyaRagep F Jamil 2001a Tusi and Copernicus The Earth s Motion in Context Science in Context Cambridge University Press 14 1 2 145 163 doi 10 1017 s0269889701000060 Ragep F Jamil Al Qushji Ali 2001b Freeing Astronomy from Philosophy An Aspect of Islamic Influence on Science Osiris 2nd Series 16 Science in Theistic Contexts Cognitive Dimensions 49 64 and 66 71 Bibcode 2001Osir 16 49R18 Mart 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde doi 10 1086 649338 H Carteron 1965 Does Aristotle Have a Mechanics in Articles on Aristotle 1 Science eds Jonathan Barnes Malcolm Schofield Richard Sorabji London General Duckworth and Company Limited 161 174 Konuyla ilgili yayinlarKatalin Martinas Aristotelian Thermodynamics in Thermodynamics history and philosophy facts trends debates Veszprem Hungary 23 28 July 1990 pp 285 303