Azez Muharebesi, İmparator III. Romanos (h. 1028-1034) kendi komutasındaki Bizans ordusu ile Emir Şibhüddevle Ebû Kâmil Nasr (h. 1029-1038) kendi komutasındaki Mirdasoğulları Halep Emirliği arasında Suriye'de Azez yakınlarında gerçekleşen çarpışmadır. Mirdasoğulları, çok daha büyük Bizans ordusu karşısında zafer kazanıp, büyük bir büyük ganimet aldı, ancak nihayetinde zaferlerini kendilerine bir faydaya çevirememişlerdir.
Azez Muharebesi | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Arap-Bizans savaşları | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Bizans İmparatorluğu | Mirdasoğulları Halep Emirliği | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
III. Romanos | Şibhüddevle Ebû Kâmil Nasr | ||||||
Güçler | |||||||
y. 20.000 (günümüz tahmini) | 700-2.000 (ortaçağ kaynakları) |
Halep, Bizans ve Arap komşuları arasında uzun zamandır sıcak bir noktasıydı ve Bizanslılar 969'dan beri şehir üzerinde bir hükümranlık iddia ediyorlardı. Mirdasoğullarının Antakya'nın Bizans valisi karşısında kazandıkları zaferin ardından Romanos Halep'e karşı bir sefer başlattı. Askeri konulardaki deneyimsizliğine rağmen, Romanos orduyu bizzat yönetmeye karar verdi ve dönemin Bizanslı vakainüvislerine göre bunun birincil sebebi status quo'nun korunması yerine askeri bir zafer arayışıydı. Günümüz tarihçilerinin tahmini 20.000 askerlik güçlü bir orduyla 20 Temmuz 1030 günü Antakya'ya vardı. Mirdasoğulları haraç ödemesi de dahil olmak üzere barış talebiyle elçiler gönderdiler, ancak başarıdan emin olan Romanos onları reddetti ve büyükelçiyi gözaltına aldı. Generalleri onu sıcak ve kuru Suriye yazında harekâttan kaçınmaya çağırsa da Romanos güçlerini yürüttü. Mirdasoğulları ordusu kaynaklara göre oldukça küçük, 700-2.000 adamdı, ancak çoğunlukla ağır zırhlı rakiplerine karşı üstün hareketlilik sağlayan Bedevi hafif süvarilerinden oluşuyordu.
İki ordu Halep'in kuzeybatısında Bizanslıların kamp yaptıkları Azez'de çarpıştılar. Mirdasoğulları, Bizans keşif kuvvetlerine pusu kurup, imha ettiler ve imparatorluk kampını taciz etmeye başladılar. Yiyecek bulamayan Bizanslılar susuzluktan ve açlıktan acı çekmeye başlarlarken Mirdasoğullarına yaptıkları saldırı başarısız oldu. Nihayetinde 10 Ağustos günü, Bizans ordusu Antakya'ya çekilmeye başladı, ancak kısa süre sonra düzensiz bir duruma düştüler. Bu fırsattan yararlanan Araplar, düzensiz Bizanslılara saldırdılar, onları püskürttüler; İmparator Romanos dahi kişisel korumalarının müdahalesi sayesinde kurtulabildi. İmparatorluk ordusunun dağılan kısımları Antakya'da bir araya geldi. Romanos Konstantinopolis'e döndü ancak generalleri durumu daha sonra kurtarmayı başardılar, Arap isyanlarını bastırdılar ve Halep'i 1031'de haraç ödeyen statüsünü devam ettirmeye zorladılar.
Arka plan
Halep Emirliği, Safar Antlaşması'nın imzalandığı 969 yılından beri, Bizans vasalıydı, fakat II. Basileios'un (h. 976-1025) ölümünden önceki yıllar, emirler Mısır'ın Fâtımî halifeliğine tabi oldular. Mirdasoğullarının (1025-1080) şehrin kontrolünü ele geçirmelerinden itibaren, Halep ve genel olarak Suriye'nin kuzeyindeki Bizans etkisi önemli ölçüde azalmıştı. Mirdasoğullarının Emiri Salih bin Mirdas'ın 1029 yılında Filistin'de Fâtımîler tarafından 'nde öldürülmesinden sonra, genç oğulları Şibhüddevle Ebû Kâmil Nasr ve Muizzüddevle Simâl onun yerine geçtiler.Antakya Katepano'nu Mihail Spondilis, Salih'in ardıllarının tecrübesizliğini bir fırsat olarak kullanarak Mirdasoğullarını bağlı bir devlet haline getirmek istedi. Dahası, kıyı dağlarında Müslüman aileler tarafından yapılan kaleler ve Ma'arretü'n-Nu'man'da bulunan Müslümanlar ile Hristiyanlar arasında din kaynaklı çatışmalar Spondilis'i kışkırttı. İmparator III. Romanos'a haber vermeden, Spondilis Mirdasoğullarına karşı bir Bizans gücü ile yola çıktı, fakat Temmuz 1029 tarihinde Beni Kilab kabilesi tarafından Kibar'da yok edildiler. Mirdasoğullarının da soyundan geldiği Kilab, kuzey Suriye'nin en güçlü kabilesi ve Mirdasoğullarının askeriyesinin çekirdeğiydi.
III. Romanos'un Mirdasoğullarına saldırmasının arkasındaki nedenler ile ilgili farklı anlatımlar vardır. Orta Çağ Arap vakainüvisi Antakyalı Yahya (ö. 1066) ve İbnü'l-Adîm'e (ö. 1262) göre Romanos, görevden aldığı Spondilis'in yenilgisinin intikamını almaya karar verdi. Diğer taraftan dönemin tarihçileri İoannis Skilicis ve Mihail Psellos, yapılacak seferin nedeninin Romanos'un ihtişam arayışı olduğunu düşünürler. Askeri deneyim eksikliğine rağmen ya da tam olarak da bu sebeple Romanos, II. Basileios ve seleflerinin eylemlerini taklit etmeye istekliydi; Psellos'a göre, Trajan ve Augustus gibi antik Roma imparatorlarını, hatta Büyük İskender'i taklit etmek istedi. Modern tarihçi Suhayl Zakkar, yukarıdaki tüm versiyonlara karşı dikkatli yaklaşılması gerektiğini öne sürer ve Romanos'un büyük olasılıkla Salih'in ölümünden sonra Halep'i ele geçirebileceğine inandığı Bizans'ın ana Arap düşmanı Fâtımîlerden kentin bağımsızlığını garantilemek için hareket ettiğini iddia eder. Halep'in eski bir hükümdarı ve Mirdasoğullarının düşmanı olup, Romanos'un da muhtemelen Mirdasoğullarının yerine geçirmeye çalıştığı Romanos'un maiyetinde yer alması bunun bir göstergesi. Dahası, Nasr ve Simâl'e gönderdiği bir mektupta Romanos, Mirdasoğulları emirlerinin "gençlikleri" nedeniyle "düşmanlarının...onlardan şehri alabileceği" endişesini dile getirdi ve Halep'i kendisine bir ödeme karşılığında teslim etmelerini istedi.
Giriş
Mart 1030'da Romanos, Halep'e karşı seferi bizzat yönetmek üzere Konstantinopolis'ten ayrıldı. Psellos'a göre, Romanos, başarısından o kadar emindi ki, 20 Temmuz'da ulaştığı Antakya'ya zaferden sonra geldiğinde, görkemli bir giriş yapmak için özel bir taç hazırladı. Bizanslıların yaklaştığını öğrenen Nasr, kuzeni Muqallid ibn Kamil'in önderliğinde bir heyet yolladı ve Bizans hükümdarlığını tanıyıp, haraç ödemeye yeniden başlamayı teklif etti. Psellos'a göre, Nasr'ın elçileri "bu savaşı istemediklerini ne de ona [Romanos] bunun için bir bahane vermeyeceklerini ilan ettiler" fakat "şimdi bir tehdit politikası benimsediğini görmek ve gücünü göstermek için ısrar eden" Romonos yön değiştirmezse savaşa hazırlanırlardı.
Romanos, Beni Tay kabilesinin Cerrâhî şefi Hassan bin Mufarrij tarafından yürüyüşüne devam etmesi için cesaretlendirildi; Hassan, bir önceki sene Fâtımî generali 'nin elinde Taberiye Gölü yakınında Bedevilere mağlup olduktan sonra Beni Tay kabilesinin terk etmeye zorlandığı Filistin'deki mera topraklarını yeniden kazanmada İmparator'un yardımından yararlanmayı umuyordu. Skilicis'e göre, Romanos'un kendi generalleri yaz aylarında kurak Suriye çölünde seferin ve ama özellikle bu tür koşullara alışkın olmayıp ağır zırhlar ile kuşatılmış birliklerin karşılaşacağı tehlikelerden kaçınmak için, Nasr'ın teklifini kabul etmesini tavsiye ettiler. Bu anlatım, aynı zamanda Bedevi göçebelerinin hızlı hareketine alışkın Kilab'ın daha ağır, daha yavaş hareket eden Bizans ordularına göre belirgin bir avantajı olduğuna dikkat çeken modern akademisyenlerin görüşleri ile de uyumludur.
Halep'e karşı yapılacak seferin kolayca başarılı olacağına ikna olan İmparator, generallerinin tavsiyesini reddetti: Muqallid'i gözaltına aldı ve ordusunu 27 Temmuz'da Azez'e (Yunanca Azazion) doğru yürüttü. Aynı zamanda, Hassan'a otoritesinin bir işareti olarak bir mızrak gönderdi ve adamlarıyla birlikte durup, gelmesini beklemesini emretti. Psellos, alınan bu kararı şöyle yorumlar: "[Romanos] savaşın sonucunu büyük taburların belirlediğini düşünüyor ve büyük taburlara güveniyordu". Bizans ordusu, Azez yakınlarında çorak bir ovaya yerleşti ve kampın etrafına derin bir savunma hendeği açtılar. Bu arada Nasr ve Simâl kendi hazırlıklarını yaptılar; ailelerini Halep'ten tahliye ettiler, Kilab ve özellikle Banu Numayr olmak üzere diğer Bedevi kabilelerinin savaşçılarını seferber ettiler ve Halep ve taşrasında yaşayan Müslüman halka cihat çağrısında bulundular. Seferber edilen kuvvetlerin çoğu, Halep ve kalesini korumak için Simâl tarafından komuta edildi. Tamamen hafif zırhlı Kilabi ve Numayri atlılarından oluşan kalan birliklere, Bizans kuvvetiyle yüzleşmek için yola çıkan Nasr komutanlık etti.
Nasr birliklerinin büyüklüğü konusunda Arap kaynakları farlılık gösterir, Halep vakainüvisleri İbnü'l-Adim ve el-Azimi (ö. 1160lar) 923 atlı, İbn Abi'l-Dam (ö. 1244) 700, Mısırlı Makrîzî (ö. 1442) 2000, İbnü'l Cevzî (ö. 1200) 100 atlı ve 1.000 piyade kaydetmiştir. Tarihçi Zakkar'ın görüşüne göre, en son verilen sayı oldukça şüphelidir çünkü neredeyse tüm kaynaklar Nasr'ın gücünün tamamen süvariden oluştuğunu belirtmişlerdir. Modern bili insanları, Bizans ordusunu yaklaşık 20.000 asker ve birçok yabancı Paralı asker olarak tahmin ederler. Nasr'ın kuvvetlerinin kesin sayılarının aksine, Arap vakainüvisleri Bizans birliklerini 300.000 ile 600.000 arası olağanüstü rakamlar olarak kaydeder.
Muharebe
Bizanslılar Azez yakınlarındaki Tubbal'da müstahkem bir kamp kurdular ve İmparator bölgeyi keşif yapmak için Excubitores'leri patrikios komutası altında gönderdi. Hoirosfaktis, pusuya düşürülüp esir alınırken, diğerler askerlerin çoğu ya öldürüldü ya da esir alındı. Bu başarı Arapları cesaretlendirdi ve 8 Ağustos günü Araplar imparatorluk kampını taciz etmeye başladılar, görünüşe göre kampın surlarının dışında kalan pazarını yaktılar ve Bizanslıların toplanmasını engellediler. Sonuç olarak, Bizans ordusu açlıktan ve özellikle susuzluktan muzdarip olmaya başladı.Patrikios Konstantinos Dalassenos daha sonra Araplara karşı bir saldırı başlattı, ancak yenildi ve kampa geri kaçtı.
Bizanslıların moralleri bozuldu ve 9 Ağustos'ta bir imparatorluk konseyi seferi terk edip Bizans topraklarına dönmeye karar verdiler. Romanos ayrıca kuşatma makinelerinin yakılmasını emretti. Ertesi sabah 10 Ağustos 1030 günü, ordu kampından ayrıldı ve Antakya'ya gitti. Ermeni paralı askerlerin geri çekilmeyi bir fırsat olarak kullanarak kampın erzağını yağmalamasıyla disiplin bozuldu. Askerlerin kişisel güvenlikleri için korudukları siperleri terk ederek kamptan kaçmaları Romanos'un birlikleri arasında daha fazla kaosa neden oldu. Nasr bu bozukluğu Kilabi birliklerini geri çekilen Bizans gücüne karşı sürpriz bir darbeye yönlendirmek için kullandı. Psellos, Arapların dağınık gruplar halinde saldırmalarının, çok büyük bir kuvvet yanılmasına neden olduğunu bunun da Bizans ordusunda daha fazla morallerinin bozulmasına ve saflarda panik oluşmasına neden olduğunu yazar. Bizans birliklerinin çoğu susuzluk ve dizanteri yüzünden yıprandıkça, imparatorluk ordu dağıldı ve kaçtı.
Olayların anlatımında Bizans kaynakları farlılık gösterir. Madrid Skilicis'e göre, imparatorluk muhafız birliği Hetaireia dağılmamış ve onların sıkı durması sayesinde, az kalsın esir düşecek Romanos kurtulabilmiştir. Öte yandan Psellos, imparatorluk korumalarının kaçtığını ve "geriye dönüp bakmadan, imparatorlarını terk ettiklerini" yazar. Skilicis, Bizanslıların "korkunç bir bozgun" yaşadıklarını ve bazı askerlerin kargaşa ortamında diğer askerler tarafından öldürüldüğünü yazarken, dönemin bir diğer yazarı Antakyalı Yahya, Bizanslıların çok az kayıp verdiğini bildirmiştir. Yahya'ya göre, yüksek rütbeli Bizans ölümleri arasında iki subay vardı, başka bir subay Araplar tarafından ele geçirilmişti.
Araplar, Bizanslıların acele kaçışlarında terk ettikleri imparatorluk ordusunun tedarikleri de dahil olmak üzere büyük ganimet aldılar. Ganimetler arasında, iddiaya göre yetmiş deve ile taşınan hazinesi ile beraber görkemli imparatorluk çadırı da vardı. Tarihçi Thierry Bianquis'e göre, yalnızca Nasr'ın Numayri müttefikleri altın taşıyan 300 katır ele geçirdiler. Yalnızca geleneksel olarak Bizans imparatorlarına seferlerine eşlik eden Theotokos'un kutsal ikonası kurtarıldı.
Neticesi
Bizanslıların aldığı yenilgi durumlarında uzun vadeli bir geri dönüşe yol açmadı; Ne Mirdasoğulları, ne Fâtımîler ne de Bağdat merkezli Abbâsîler Arap zaferinden faydalanamamışlardır. Romanos Konstantinopolis'e döndü, sırasıyla Antakya Katepano'nu ve Domestikos ton sholon olarak Mistheia'lı Nikitas ve protovestiarios Symeon'u arkasında bıraktı ve aynı yıl havanın daha serin ve suyun daha kolay bulunduğu bir zaman seferi yenileme emrini verdi. Anuştekin el-Dizbari komutasında Fâtımîler, Bizanslıların geri çekilişlerinden faydalanmayı denediler ve Cerrâhîler ile onların müttefikleri Beni Kelb'e saldırdılar, ancak Ekim ayında Busra'da muharebede yenildiler.
İmparatorun başarısızlığı, Telouch valisi Georgios Maniakes'in Azez'de Bizans mağlubiyetinden dönen 800 Araba karşı kazandığı zafer ile dengelendi. Zaferlerinden cesaret bulan Araplar, Maniakes'ten eyaletini boşaltmasını istediler. Maniakes ilk başta Araplara yiyecek ve içecek gönderiyormuş gibi davranmış, ancak onlara saldırmış ve bunaltmıştı. Maniakes'in başarısını, Azez sonrasında Bizans yönetimine karşı baş kaldıran Arap sınır emirlerine ve Marakiya sınır kalesini ele geçirmeye yönelik bir Fâtımî girişimine karşı yürütülen bir Bizans seferi izledi.
Mistheia'lı Nikitas ve Symeon bu saldırıları başarıyla savuşturdu ve Aralık 1030'da kısa bir kuşatmadan sonra Azez de dahil olmak üzere birçok kaleyi ele geçirdiler; Bizanslılar, aylar önce mağlup oldukları Tubbal'ı tamamen yıktılar. Ertesi iki yıl boyunca, yerel kabilelerin müstahkem kalelerini sistematik olarak aldılar ve teslim olmalarını sağlayarak Suriye'deki Bizans konumunu geri kazandılar. Doğudaki Bizans dirilişi 1031'de Maniakes'in Urfa'nın ele geçirmesiyle zirveye ulaştı.
Bu arada Nasr, Simâl'in yokluğu sırasında onu devirdikten sonra Halep'in kontrolünü ele geçirdi. Simâl ve Beni Kelb içindeki destekçileri kaynaklı ortaya çıkan tehdit, Nasr'ı Bizans'tan af dilemeye ve koruma talep etmeye itti. Muhtemelen 1031 yılında yenilgisinden sonra Romonos tarafından yapılan davete icabet eden Hassan ibn Mufarrij liderliğinde Beni Tay ile Rafi ibn Abi'l-Layl liderliğinde Beni Kelb rakip kabilelerinden 20.000 kabile üyesinin Antakya'nın güneydoğu düzlüğüne yerleşmesi Nasr için daha da büyük bir tehdit oldu. Güçlü komşusu ile uzlaşmak için Nasr, oğlu Amr'ı Nisan 1031'de vasal statüsüne döndüğü bir antlaşma istemek için Konstantinopolis sarayına gönderdi. Bu anlaşma, Nasr'ı Bizanslılara yıllık 500.000 dirhem (yaklaşık 8.334 altın dinarına eşdeğer) haraç ödemeye ve Bizanslıları ise Nasr'a bir saldırı durumunda onu desteklemeye zorladı. Bu anlaşma 1032'de Nikitas ve Nasr'ın Jabal al-Summaq'taki bir Dürzi isyanının ortak bastırılmasına yol açtı. Mirdasî kardeşler arasındaki savaş beklentisi, Kilab şeflerinin arabuluculuğunda Halep merkezli Nasr tarafından kontrol edilen Suriye yarısına ve el-Rahba merkezli Simâl tarafından yönetilen bir Mezopotamya yarısına bölünmesi sonrasında ortadan kalktı.
Kaynakça
- Özel
- ^ Wortley 2010, ss. 357-358.
- ^ Stevenson 1926, ss. 242, 255-256.
- ^ a b c d e Bianquis 1993, s. 117.
- ^ Bianquis 1993, ss. 115, 117.
- ^ a b Zakkar 1971, s. 109.
- ^ a b c d e f Wortley 2010, s. 359.
- ^ Sewter 1953, ss. 42-43.
- ^ a b Zakkar 1971, s. 111.
- ^ Zakkar 1971, ss. 111-112.
- ^ a b c Zakkar 1971, s. 112.
- ^ a b Sewter 1953, s. 42.
- ^ Wortley 2010, ss. 358-359.
- ^ a b c d Zakkar 1971, s. 113.
- ^ a b c d e f g Halm 2003, s. 341.
- ^ Zakkar 1971, ss. 117-118.
- ^ a b Bianquis 1993, s. 122.
- ^ a b c d Sewter 1953, s. 43.
- ^ a b c d e f g h i j Shepard 2010, s. 102.
- ^ a b Zakkar 1971, s. 114.
- ^ a b c d e Zakkar 1971, s. 116.
- ^ a b Wortley 2010, ss. 359-360.
- ^ a b Wortley 2010, s. 360.
- ^ Zakkar 1971, s. 117.
- ^ Wortley 2010, s. 360 (not 36).
- ^ Sewter 1953, s. 44.
- ^ a b c d Halm 2003, s. 342.
- ^ Zakkar 1971, s. 118.
- ^ Wortley 2010, ss. 361-362.
- ^ Wortley 2010, ss. 360-361.
- ^ a b Wortley 2010, ss. 361-362, 363.
- ^ a b Stevenson 1926, ss. 256-257.
- ^ Wortley 2010, s. 365.
- ^ a b Halm 2003, s. 343.
- ^ a b c Zakkar 1971, ss. 107-108.
- ^ Zakkar 1971, s. 119.
- ^ Canard 1965, s. 484.
- ^ Halm 2003, ss. 342-343.
- ^ Zakkar 1971, ss. 107-108, 119.
- ^ Halm 2003, ss. 328, 343.
- Genel
- Bianquis, T. (1993). "Mirdās". Bosworth, C. E.; ; ; (Ed.). The Encyclopaedia of Islam, New Edition, Volume VII: Mif–Naz (İngilizce). Leiden: E. J. Brill. ss. 115-123. ISBN .
- Canard, M. (1965). "D̲j̲arrāḥids". Lewis, B.; ; (Ed.). The Encyclopaedia of Islam, New Edition, Volume II: C–G (İngilizce). Leiden: E. J. Brill. ss. 482-485. OCLC 495469475.
- (2003). Die Kalifen von Kairo: Die Fatimiden in Ägypten, 973-1074 [The Caliphs of Cairo: The Fatimids in Egypt, 973-1074] (Almanca). Münih: C. H. Beck. ISBN .
- Sewter, Edgar Robert Ashton, (Ed.) (1953). The Chronographia of Michael Psellus (İngilizce). New Haven, Connecticut: Yale University Press. OCLC 422765673. 14 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Ocak 2020.
- (2010). "Azaz, Battle near". (Ed.). The Oxford Encyclopedia of Medieval Warfare and Military Technology, Volume 1 (İngilizce). Oxford: Oxford University Press. s. 102. ISBN .
- Stevenson, William B. (1926). "Chapter VI. Islam in Syria and Egypt (750-1100)". Bury, J.B. (Ed.). The Cambridge Medieval History, Volume V: Contest of Empire and Papacy (İngilizce). New York: The Macmillan Company. ss. 242-264. OCLC 490210837.
- Wortley, John, (Ed.) (2010). John Skylitzes: A Synopsis of Byzantine History, 811-1057 [İoannis Skilicis: Bizans Tarihinin Bir Özeti, 811-1057] (İngilizce). Cambridge: Cambridge University Press. ISBN .
- Zakkar, Suhayl (1971). The Emirate of Aleppo: 1004-1094 (İngilizce). Beyrut: Dar al-Amanah. OCLC 977126570. 5 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Ocak 2020.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Azez Muharebesi Imparator III Romanos h 1028 1034 kendi komutasindaki Bizans ordusu ile Emir Sibhuddevle Ebu Kamil Nasr h 1029 1038 kendi komutasindaki Mirdasogullari Halep Emirligi arasinda Suriye de Azez yakinlarinda gerceklesen carpismadir Mirdasogullari cok daha buyuk Bizans ordusu karsisinda zafer kazanip buyuk bir buyuk ganimet aldi ancak nihayetinde zaferlerini kendilerine bir faydaya cevirememislerdir Azez MuharebesiArap Bizans savaslariTarih8 10 Agustos 1030BolgeAzez SuriyeSonucMirdasogullari zaferiTaraflarBizans ImparatorluguMirdasogullari Halep EmirligiKomutanlar ve liderlerIII RomanosSibhuddevle Ebu Kamil NasrGuclery 20 000 gunumuz tahmini 700 2 000 ortacag kaynaklari Halep Bizans ve Arap komsulari arasinda uzun zamandir sicak bir noktasiydi ve Bizanslilar 969 dan beri sehir uzerinde bir hukumranlik iddia ediyorlardi Mirdasogullarinin Antakya nin Bizans valisi karsisinda kazandiklari zaferin ardindan Romanos Halep e karsi bir sefer baslatti Askeri konulardaki deneyimsizligine ragmen Romanos orduyu bizzat yonetmeye karar verdi ve donemin Bizansli vakainuvislerine gore bunun birincil sebebi status quo nun korunmasi yerine askeri bir zafer arayisiydi Gunumuz tarihcilerinin tahmini 20 000 askerlik guclu bir orduyla 20 Temmuz 1030 gunu Antakya ya vardi Mirdasogullari harac odemesi de dahil olmak uzere baris talebiyle elciler gonderdiler ancak basaridan emin olan Romanos onlari reddetti ve buyukelciyi gozaltina aldi Generalleri onu sicak ve kuru Suriye yazinda harekattan kacinmaya cagirsa da Romanos guclerini yuruttu Mirdasogullari ordusu kaynaklara gore oldukca kucuk 700 2 000 adamdi ancak cogunlukla agir zirhli rakiplerine karsi ustun hareketlilik saglayan Bedevi hafif suvarilerinden olusuyordu Iki ordu Halep in kuzeybatisinda Bizanslilarin kamp yaptiklari Azez de carpistilar Mirdasogullari Bizans kesif kuvvetlerine pusu kurup imha ettiler ve imparatorluk kampini taciz etmeye basladilar Yiyecek bulamayan Bizanslilar susuzluktan ve acliktan aci cekmeye baslarlarken Mirdasogullarina yaptiklari saldiri basarisiz oldu Nihayetinde 10 Agustos gunu Bizans ordusu Antakya ya cekilmeye basladi ancak kisa sure sonra duzensiz bir duruma dustuler Bu firsattan yararlanan Araplar duzensiz Bizanslilara saldirdilar onlari puskurttuler Imparator Romanos dahi kisisel korumalarinin mudahalesi sayesinde kurtulabildi Imparatorluk ordusunun dagilan kisimlari Antakya da bir araya geldi Romanos Konstantinopolis e dondu ancak generalleri durumu daha sonra kurtarmayi basardilar Arap isyanlarini bastirdilar ve Halep i 1031 de harac odeyen statusunu devam ettirmeye zorladilar Arka planHalep Emirligi Safar Antlasmasi nin imzalandigi 969 yilindan beri Bizans vasaliydi fakat II Basileios un h 976 1025 olumunden onceki yillar emirler Misir in Fatimi halifeligine tabi oldular Mirdasogullarinin 1025 1080 sehrin kontrolunu ele gecirmelerinden itibaren Halep ve genel olarak Suriye nin kuzeyindeki Bizans etkisi onemli olcude azalmisti Mirdasogullarinin Emiri Salih bin Mirdas in 1029 yilinda Filistin de Fatimiler tarafindan nde oldurulmesinden sonra genc ogullari Sibhuddevle Ebu Kamil Nasr ve Muizzuddevle Simal onun yerine gectiler Antakya Katepano nu Mihail Spondilis Salih in ardillarinin tecrubesizligini bir firsat olarak kullanarak Mirdasogullarini bagli bir devlet haline getirmek istedi Dahasi kiyi daglarinda Musluman aileler tarafindan yapilan kaleler ve Ma arretu n Nu man da bulunan Muslumanlar ile Hristiyanlar arasinda din kaynakli catismalar Spondilis i kiskirtti Imparator III Romanos a haber vermeden Spondilis Mirdasogullarina karsi bir Bizans gucu ile yola cikti fakat Temmuz 1029 tarihinde Beni Kilab kabilesi tarafindan Kibar da yok edildiler Mirdasogullarinin da soyundan geldigi Kilab kuzey Suriye nin en guclu kabilesi ve Mirdasogullarinin askeriyesinin cekirdegiydi III Romanos un Mirdasogullarina saldirmasinin arkasindaki nedenler ile ilgili farkli anlatimlar vardir Orta Cag Arap vakainuvisi Antakyali Yahya o 1066 ve Ibnu l Adim e o 1262 gore Romanos gorevden aldigi Spondilis in yenilgisinin intikamini almaya karar verdi Diger taraftan donemin tarihcileri Ioannis Skilicis ve Mihail Psellos yapilacak seferin nedeninin Romanos un ihtisam arayisi oldugunu dusunurler Askeri deneyim eksikligine ragmen ya da tam olarak da bu sebeple Romanos II Basileios ve seleflerinin eylemlerini taklit etmeye istekliydi Psellos a gore Trajan ve Augustus gibi antik Roma imparatorlarini hatta Buyuk Iskender i taklit etmek istedi Modern tarihci Suhayl Zakkar yukaridaki tum versiyonlara karsi dikkatli yaklasilmasi gerektigini one surer ve Romanos un buyuk olasilikla Salih in olumunden sonra Halep i ele gecirebilecegine inandigi Bizans in ana Arap dusmani Fatimilerden kentin bagimsizligini garantilemek icin hareket ettigini iddia eder Halep in eski bir hukumdari ve Mirdasogullarinin dusmani olup Romanos un da muhtemelen Mirdasogullarinin yerine gecirmeye calistigi Romanos un maiyetinde yer almasi bunun bir gostergesi Dahasi Nasr ve Simal e gonderdigi bir mektupta Romanos Mirdasogullari emirlerinin genclikleri nedeniyle dusmanlarinin onlardan sehri alabilecegi endisesini dile getirdi ve Halep i kendisine bir odeme karsiliginda teslim etmelerini istedi GirisMadrid Skilicis ten bir minyatur III Romanos un ordusuyla Azez yakinlarinda kamp yapmasini gosteriyor Mart 1030 da Romanos Halep e karsi seferi bizzat yonetmek uzere Konstantinopolis ten ayrildi Psellos a gore Romanos basarisindan o kadar emindi ki 20 Temmuz da ulastigi Antakya ya zaferden sonra geldiginde gorkemli bir giris yapmak icin ozel bir tac hazirladi Bizanslilarin yaklastigini ogrenen Nasr kuzeni Muqallid ibn Kamil in onderliginde bir heyet yolladi ve Bizans hukumdarligini taniyip harac odemeye yeniden baslamayi teklif etti Psellos a gore Nasr in elcileri bu savasi istemediklerini ne de ona Romanos bunun icin bir bahane vermeyeceklerini ilan ettiler fakat simdi bir tehdit politikasi benimsedigini gormek ve gucunu gostermek icin israr eden Romonos yon degistirmezse savasa hazirlanirlardi Romanos Beni Tay kabilesinin Cerrahi sefi Hassan bin Mufarrij tarafindan yuruyusune devam etmesi icin cesaretlendirildi Hassan bir onceki sene Fatimi generali nin elinde Taberiye Golu yakininda Bedevilere maglup olduktan sonra Beni Tay kabilesinin terk etmeye zorlandigi Filistin deki mera topraklarini yeniden kazanmada Imparator un yardimindan yararlanmayi umuyordu Skilicis e gore Romanos un kendi generalleri yaz aylarinda kurak Suriye colunde seferin ve ama ozellikle bu tur kosullara aliskin olmayip agir zirhlar ile kusatilmis birliklerin karsilasacagi tehlikelerden kacinmak icin Nasr in teklifini kabul etmesini tavsiye ettiler Bu anlatim ayni zamanda Bedevi gocebelerinin hizli hareketine aliskin Kilab in daha agir daha yavas hareket eden Bizans ordularina gore belirgin bir avantaji olduguna dikkat ceken modern akademisyenlerin gorusleri ile de uyumludur Halep e karsi yapilacak seferin kolayca basarili olacagina ikna olan Imparator generallerinin tavsiyesini reddetti Muqallid i gozaltina aldi ve ordusunu 27 Temmuz da Azez e Yunanca Azazion dogru yuruttu Ayni zamanda Hassan a otoritesinin bir isareti olarak bir mizrak gonderdi ve adamlariyla birlikte durup gelmesini beklemesini emretti Psellos alinan bu karari soyle yorumlar Romanos savasin sonucunu buyuk taburlarin belirledigini dusunuyor ve buyuk taburlara guveniyordu Bizans ordusu Azez yakinlarinda corak bir ovaya yerlesti ve kampin etrafina derin bir savunma hendegi actilar Bu arada Nasr ve Simal kendi hazirliklarini yaptilar ailelerini Halep ten tahliye ettiler Kilab ve ozellikle Banu Numayr olmak uzere diger Bedevi kabilelerinin savascilarini seferber ettiler ve Halep ve tasrasinda yasayan Musluman halka cihat cagrisinda bulundular Seferber edilen kuvvetlerin cogu Halep ve kalesini korumak icin Simal tarafindan komuta edildi Tamamen hafif zirhli Kilabi ve Numayri atlilarindan olusan kalan birliklere Bizans kuvvetiyle yuzlesmek icin yola cikan Nasr komutanlik etti Nasr birliklerinin buyuklugu konusunda Arap kaynaklari farlilik gosterir Halep vakainuvisleri Ibnu l Adim ve el Azimi o 1160lar 923 atli Ibn Abi l Dam o 1244 700 Misirli Makrizi o 1442 2000 Ibnu l Cevzi o 1200 100 atli ve 1 000 piyade kaydetmistir Tarihci Zakkar in gorusune gore en son verilen sayi oldukca suphelidir cunku neredeyse tum kaynaklar Nasr in gucunun tamamen suvariden olustugunu belirtmislerdir Modern bili insanlari Bizans ordusunu yaklasik 20 000 asker ve bircok yabanci Parali asker olarak tahmin ederler Nasr in kuvvetlerinin kesin sayilarinin aksine Arap vakainuvisleri Bizans birliklerini 300 000 ile 600 000 arasi olaganustu rakamlar olarak kaydeder MuharebeMadrid Skilicis ten bir minyatur Araplarin Bizanslilari Azez de puskurtmesini gosteriyor Bizanslilar Azez yakinlarindaki Tubbal da mustahkem bir kamp kurdular ve Imparator bolgeyi kesif yapmak icin Excubitores leri patrikios komutasi altinda gonderdi Hoirosfaktis pusuya dusurulup esir alinirken digerler askerlerin cogu ya olduruldu ya da esir alindi Bu basari Araplari cesaretlendirdi ve 8 Agustos gunu Araplar imparatorluk kampini taciz etmeye basladilar gorunuse gore kampin surlarinin disinda kalan pazarini yaktilar ve Bizanslilarin toplanmasini engellediler Sonuc olarak Bizans ordusu acliktan ve ozellikle susuzluktan muzdarip olmaya basladi Patrikios Konstantinos Dalassenos daha sonra Araplara karsi bir saldiri baslatti ancak yenildi ve kampa geri kacti Bizanslilarin moralleri bozuldu ve 9 Agustos ta bir imparatorluk konseyi seferi terk edip Bizans topraklarina donmeye karar verdiler Romanos ayrica kusatma makinelerinin yakilmasini emretti Ertesi sabah 10 Agustos 1030 gunu ordu kampindan ayrildi ve Antakya ya gitti Ermeni parali askerlerin geri cekilmeyi bir firsat olarak kullanarak kampin erzagini yagmalamasiyla disiplin bozuldu Askerlerin kisisel guvenlikleri icin koruduklari siperleri terk ederek kamptan kacmalari Romanos un birlikleri arasinda daha fazla kaosa neden oldu Nasr bu bozuklugu Kilabi birliklerini geri cekilen Bizans gucune karsi surpriz bir darbeye yonlendirmek icin kullandi Psellos Araplarin daginik gruplar halinde saldirmalarinin cok buyuk bir kuvvet yanilmasina neden oldugunu bunun da Bizans ordusunda daha fazla morallerinin bozulmasina ve saflarda panik olusmasina neden oldugunu yazar Bizans birliklerinin cogu susuzluk ve dizanteri yuzunden yiprandikca imparatorluk ordu dagildi ve kacti Olaylarin anlatiminda Bizans kaynaklari farlilik gosterir Madrid Skilicis e gore imparatorluk muhafiz birligi Hetaireia dagilmamis ve onlarin siki durmasi sayesinde az kalsin esir dusecek Romanos kurtulabilmistir Ote yandan Psellos imparatorluk korumalarinin kactigini ve geriye donup bakmadan imparatorlarini terk ettiklerini yazar Skilicis Bizanslilarin korkunc bir bozgun yasadiklarini ve bazi askerlerin kargasa ortaminda diger askerler tarafindan olduruldugunu yazarken donemin bir diger yazari Antakyali Yahya Bizanslilarin cok az kayip verdigini bildirmistir Yahya ya gore yuksek rutbeli Bizans olumleri arasinda iki subay vardi baska bir subay Araplar tarafindan ele gecirilmisti Araplar Bizanslilarin acele kacislarinda terk ettikleri imparatorluk ordusunun tedarikleri de dahil olmak uzere buyuk ganimet aldilar Ganimetler arasinda iddiaya gore yetmis deve ile tasinan hazinesi ile beraber gorkemli imparatorluk cadiri da vardi Tarihci Thierry Bianquis e gore yalnizca Nasr in Numayri muttefikleri altin tasiyan 300 katir ele gecirdiler Yalnizca geleneksel olarak Bizans imparatorlarina seferlerine eslik eden Theotokos un kutsal ikonasi kurtarildi NeticesiMadrid Skilicis ten bir minyatur Maniakes in Urfa yi ele gecirmesinden sonra Araplarin saldirisina karsi kaleyi mudafaa etmesini gosteriyor Bizanslilarin aldigi yenilgi durumlarinda uzun vadeli bir geri donuse yol acmadi Ne Mirdasogullari ne Fatimiler ne de Bagdat merkezli Abbasiler Arap zaferinden faydalanamamislardir Romanos Konstantinopolis e dondu sirasiyla Antakya Katepano nu ve Domestikos ton sholon olarak Mistheia li Nikitas ve protovestiarios Symeon u arkasinda birakti ve ayni yil havanin daha serin ve suyun daha kolay bulundugu bir zaman seferi yenileme emrini verdi Anustekin el Dizbari komutasinda Fatimiler Bizanslilarin geri cekilislerinden faydalanmayi denediler ve Cerrahiler ile onlarin muttefikleri Beni Kelb e saldirdilar ancak Ekim ayinda Busra da muharebede yenildiler Imparatorun basarisizligi Telouch valisi Georgios Maniakes in Azez de Bizans maglubiyetinden donen 800 Araba karsi kazandigi zafer ile dengelendi Zaferlerinden cesaret bulan Araplar Maniakes ten eyaletini bosaltmasini istediler Maniakes ilk basta Araplara yiyecek ve icecek gonderiyormus gibi davranmis ancak onlara saldirmis ve bunaltmisti Maniakes in basarisini Azez sonrasinda Bizans yonetimine karsi bas kaldiran Arap sinir emirlerine ve Marakiya sinir kalesini ele gecirmeye yonelik bir Fatimi girisimine karsi yurutulen bir Bizans seferi izledi Mistheia li Nikitas ve Symeon bu saldirilari basariyla savusturdu ve Aralik 1030 da kisa bir kusatmadan sonra Azez de dahil olmak uzere bircok kaleyi ele gecirdiler Bizanslilar aylar once maglup olduklari Tubbal i tamamen yiktilar Ertesi iki yil boyunca yerel kabilelerin mustahkem kalelerini sistematik olarak aldilar ve teslim olmalarini saglayarak Suriye deki Bizans konumunu geri kazandilar Dogudaki Bizans dirilisi 1031 de Maniakes in Urfa nin ele gecirmesiyle zirveye ulasti Bu arada Nasr Simal in yoklugu sirasinda onu devirdikten sonra Halep in kontrolunu ele gecirdi Simal ve Beni Kelb icindeki destekcileri kaynakli ortaya cikan tehdit Nasr i Bizans tan af dilemeye ve koruma talep etmeye itti Muhtemelen 1031 yilinda yenilgisinden sonra Romonos tarafindan yapilan davete icabet eden Hassan ibn Mufarrij liderliginde Beni Tay ile Rafi ibn Abi l Layl liderliginde Beni Kelb rakip kabilelerinden 20 000 kabile uyesinin Antakya nin guneydogu duzlugune yerlesmesi Nasr icin daha da buyuk bir tehdit oldu Guclu komsusu ile uzlasmak icin Nasr oglu Amr i Nisan 1031 de vasal statusune dondugu bir antlasma istemek icin Konstantinopolis sarayina gonderdi Bu anlasma Nasr i Bizanslilara yillik 500 000 dirhem yaklasik 8 334 altin dinarina esdeger harac odemeye ve Bizanslilari ise Nasr a bir saldiri durumunda onu desteklemeye zorladi Bu anlasma 1032 de Nikitas ve Nasr in Jabal al Summaq taki bir Durzi isyaninin ortak bastirilmasina yol acti Mirdasi kardesler arasindaki savas beklentisi Kilab seflerinin arabuluculugunda Halep merkezli Nasr tarafindan kontrol edilen Suriye yarisina ve el Rahba merkezli Simal tarafindan yonetilen bir Mezopotamya yarisina bolunmesi sonrasinda ortadan kalkti KaynakcaOzel Wortley 2010 ss 357 358 Stevenson 1926 ss 242 255 256 a b c d e Bianquis 1993 s 117 Bianquis 1993 ss 115 117 a b Zakkar 1971 s 109 a b c d e f Wortley 2010 s 359 Sewter 1953 ss 42 43 a b Zakkar 1971 s 111 Zakkar 1971 ss 111 112 a b c Zakkar 1971 s 112 a b Sewter 1953 s 42 Wortley 2010 ss 358 359 a b c d Zakkar 1971 s 113 a b c d e f g Halm 2003 s 341 Zakkar 1971 ss 117 118 a b Bianquis 1993 s 122 a b c d Sewter 1953 s 43 a b c d e f g h i j Shepard 2010 s 102 a b Zakkar 1971 s 114 a b c d e Zakkar 1971 s 116 a b Wortley 2010 ss 359 360 a b Wortley 2010 s 360 Zakkar 1971 s 117 Wortley 2010 s 360 not 36 Sewter 1953 s 44 a b c d Halm 2003 s 342 Zakkar 1971 s 118 Wortley 2010 ss 361 362 Wortley 2010 ss 360 361 a b Wortley 2010 ss 361 362 363 a b Stevenson 1926 ss 256 257 Wortley 2010 s 365 a b Halm 2003 s 343 a b c Zakkar 1971 ss 107 108 Zakkar 1971 s 119 Canard 1965 s 484 Halm 2003 ss 342 343 Zakkar 1971 ss 107 108 119 Halm 2003 ss 328 343 GenelBianquis T 1993 Mirdas Bosworth C E Ed The Encyclopaedia of Islam New Edition Volume VII Mif Naz Ingilizce Leiden E J Brill ss 115 123 ISBN 978 90 04 09419 2 Canard M 1965 D j arraḥids Lewis B Ed The Encyclopaedia of Islam New Edition Volume II C G Ingilizce Leiden E J Brill ss 482 485 OCLC 495469475 2003 Die Kalifen von Kairo Die Fatimiden in Agypten 973 1074 The Caliphs of Cairo The Fatimids in Egypt 973 1074 Almanca Munih C H Beck ISBN 3 406 48654 1 Sewter Edgar Robert Ashton Ed 1953 The Chronographia of Michael Psellus Ingilizce New Haven Connecticut Yale University Press OCLC 422765673 14 Agustos 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Ocak 2020 2010 Azaz Battle near Ed The Oxford Encyclopedia of Medieval Warfare and Military Technology Volume 1 Ingilizce Oxford Oxford University Press s 102 ISBN 978 0 19 533403 6 Stevenson William B 1926 Chapter VI Islam in Syria and Egypt 750 1100 Bury J B Ed The Cambridge Medieval History Volume V Contest of Empire and Papacy Ingilizce New York The Macmillan Company ss 242 264 OCLC 490210837 Wortley John Ed 2010 John Skylitzes A Synopsis of Byzantine History 811 1057 Ioannis Skilicis Bizans Tarihinin Bir Ozeti 811 1057 Ingilizce Cambridge Cambridge University Press ISBN 978 0 521 76705 7 Zakkar Suhayl 1971 The Emirate of Aleppo 1004 1094 Ingilizce Beyrut Dar al Amanah OCLC 977126570 5 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Ocak 2020