Bu maddede birçok sorun bulunmaktadır. Lütfen sayfayı geliştirin veya bu sorunlar konusunda bir yorum yapın.
|
Aziz Mahmud Hüdayi (1541, Şereflikoçhisar - 1628, İstanbul), Anadolu’da yetişen velîlerden olup, Halvetiyye tarikatının kolu, Celvetiyye tarikatının kurucusudur.
Hakkında
1541'de Karaman Eyâleti'nin Aksaray Sancağı'nın Şereflikoçhisar kazâsında doğdu.
Aziz Mahmud Hüdayi, Cüneyd-i Bağdâdî'nin neslinden olup "seyyid" unvanı taşımaktadır.
Bursa’da 'den etkilendi. 1598'de Üsküdar'da cami ve dergah yaptırdı. 1628'de öldü. Mezarı, İstanbul Üsküdar'da kendi dergahı yanındaki türbesindedir. Asıl ismi Mahmud olmakla birlikte "Hüdâyî" ismi ve "Azîz" sıfatı kendisine sonradan verilmiştir.
Hayatı
Eğitimi
Mahmud Hüdayi, Fadlullah bin Mahmud'un oğludur. Çocukluğu Sivrihisar'da geçti. Burada ilk tahsiline başladı. İlmini ilerletmek için İstanbul'a gitti. Küçük Ayasofya Medresesinde tahsiline devam etti. Okuduğunu zihninde tutabilir ve bir daha kitaba bakma gereği duymazdı. Hocalarından Nazırzâde Ramazan Efendi, ona özel bir dikkat gösterdi. Mahmud Hüdayi genç yaşta; tefsir, hadis, fıkıh ve zamanın fen ilimlerinde büyük bir âlim oldu. Hocası Nazırzâde onu yanına yardımcı olarak aldı. Mahmud Hüdayi, bir taraftan hocası Ramazan Efendi'ye yardım ederken, diğer yandan da Halveti şeyhlerinden Muslihuddîn Efendi'nin sohbetlerine katılarak tasavvuf yolunda ilerlemeye çalıştı. Bu arada hocası Nazırzâde'nin, Edirne'de bulunan Sultan Selim Medresesine tayini çıktı. Mahmud Hüdayi, yirmi sekiz yaşında iken hocası ile Edirne'ye gitti. Ramazan Efendi, kısa bir süre Edirne'de müderrislik yaptıktan sonra, Şam ve Mısır'a kadı tayin edildi. Öğrencisi Mahmud Hüdayi'yi de götürdü. Mahmud Hüdayi Mısır'da Halveti şeyhlerinden Kerimüddin'den ders alarak, tasavvuf yolunda yetişmeye çalıştı.
Bursa Kadılığı
Mahmud Hüdayi otuz üç yaşındayken, hocası Nazırzâde ile Bursa'ya geldi. Üç yıl Ferhâdiye Medresesinde müderrislik yaptı. Üç yıl sonra, hocasının ölümü ile Bursa kadılığına getirildi. Bursa kadısı olarak vazifeye başlayan Mahmud Hüdayi, kadılığı esnasında bir gece rüyasında Cehennem'i ve Cehennem'in ateşinde tanıdığı bazı kimselerin yandığını gördü.[] Bu korkunç rüyanın verdiği dehşet ve üzüntü içindeki günlerde, bir hanım bir dava getirdi. Bu davadan sonra Bursa kadılığını bıraktı ki, hadise şöyle idi: Bu hanımın fakir kocası "Eğer bu sene de hacca gidemezsem seni üç talak ile boşadım." demişti ve o günlerde Bursa'da, halkın manevi terbiyesi işi ile meşgul olan Muhammed Üftade'nin yardımı ile 2 günde hacca gidip geldiğini iddia etmekteydi. Kadı hayret ederek, mahkemeyi hacıların dönüşüne bıraktı. Aradan günler geçti. Bursalı hacılar geldi. Mahkeme gününde şahid olarak, fakirin hacca gittiğini, hatta verdiği emanetleri getirdiklerini bildirdiler. Kadı, şahitlerin verdiği bu ifade ile davacı hanımın nikâhı bozma isteğini reddetti.
Üftade'nin öğrencisi olması
Üftade'ye talebe olmak arzusuyla yanına gidince şu cevabı aldı: "Yazıklar olsun ey Kâdı Efendi! Herhâlde yanlış yere geldiniz. Burası yokluk kapısıdır ve biz bu kapının kuluyuz. Hâlbuki sen varlık sâhibisin. Bu hâlde ikimizin bir araya gelmesi mümkün mü? Senin ilmin, malın, mülkün, şânın ve mâmûr bir dünyân var. Bizim gibi kulların Allahü teâlâdan başka kimsesi yoktur. Atın bile gelmek istemeyip ayakları kayalara saplanmadı mı?" buyurdu. Bu sözler ve yaptığı hatâ Aziz Mahmud Hüdayi'ye çok tesir etti. Gözlerinden iki sıra yaş döküldüğü hâlde; "Efendim! Her şeyimi mübârek kapınızın eşiğinde terk eyledim. Dileğim talebeniz olabilmek ve hizmetinizi görmekle şereflenmektir. Her ne emrederseniz yapmaya hazırım." dedi. Bu samimi ifade üzerine Üftâde tane tane buyurdu ki: "Ey Bursa kâdısı! Kâdılığı bırakacak, bu sırmalı kaftanınla Bursa sokaklarında ciğer satacaksın. Her gün de dergâha üç ciğer getireceksin!" Her şeyi bırakacağına, her emri yerine getireceğine söz veren Mahmud Hüdayi derhal kâdılığı bırakıp ciğer satmaya başladı. Sırtında sırmalı kaftanı olduğu halde, ciğerleri, Bursa sokaklarında, "Ciğerci! Ciğerci!" diye diye bağırarak satıyordu.
Üftade'den mezuniyeti
Hüdayi her sabah erkenden kalkarak hocasının abdest suyunu ısıtıp hazır ederdi. O sabah ise uykuya dalmış ve ancak son vakitte uyanabilmişti. Derhâl ibriği aldı. Fakat ısıtmaya vakit yoktu. Çünkü hocasının ayak seslerini işitiyordu. İbriği göğsüne bastırmış bir halde kalakaldı. Üftâde eğilerek; "Haydi evlâdım suyu dök." dedi. Hüdayi ise ibriği göğsüne bastırmış hâlde duruyor ve buz gibi olan suyu hocasının eline dökmeye kıyamıyordu. Üftâde tekrar; "Haydi evlâdım! Ne duruyorsun? Geç kalacağız." deyince, çekine çekine ve korkarak suyu dökmeye başladı. Ancak hocasının sözü onu bir kat daha şaşırttı. "Evlâdım Mahmud bu su ne kadar ısınmış böyle. Bunu normal ateş ile ısıtmayıp, gönül ateşi ile ısıtmışsın. Bu hâl artık senin hizmetinin tamam olduğunu gösteriyor." Böylece Muhammed Üftâde, Hüdayi'ye icâzet, diploma verdi ve onu çocukluğunu geçirdiği Sivrihisar'a, İslâmiyeti yaymak, emir ve yasaklarını bildirmek üzere gönderdi. Aziz Mahmud Hüdayi, âilesiyle birlikte Sivrihisar'a giderek hizmete başladı. Ancak burada sadece altı ay kadar kalabildi. Hocasının ayrılığına dayanamayarak tekrar Bursa'ya geldi. Bursa'ya geldiği günlerde, doksan yaşından ziyâde olan hocasının hizmetini görmeye başladı. Bu hizmetlerinden çok memnun olan Muhammed Üftâde; "Oğlum! Padişahlar ardınca yürüsün." diye dua etti. O sene Üftâde öldü.
İstanbul'a gelişi ve Üsküdar Hüdai Dergahı
Aziz Mahmud Hüdayi manevi bir işaretle Trakya'ya gitti.[] Bir müddet sonra da Şeyhülislâm Hoca Sadettin Efendi vasıtasıyla İstanbul'a geldi. Küçük Ayasofya Camii tekkesinde hocalık yapmaya başladı. Bu arada Fatih Camii'nde, talebelere, tefsir, hadis ve fıkıh dersleri verdi. Burada kaldığı müddet içinde, ilim ve devlet adamlarına kadar uzanan geniş bir çevre edindi. Bu arada, Üsküdar'da kendi dergâhının bulunduğu yeri satın aldı. Buraya dergâhını inşa eyledi. Dergâhında yüzlerce talebenin yetişmesi için çok uğraştı. Kısa zamanda namı her tarafta duyuldu. Akın akın talebeler dergâhına koştular. Hasta kalblerine şifa olan sohbetlerine kavuştular. Onun feyz ve bereketleri ile mârifetullaha kavuştular. Dergâh, en fakirinden en zenginine ve en üst kademedeki devlet ricâline kadar her tabakadan insanlar ile dolup taşıyordu. Devrin padişahları da ona hürmette kusur etmiyorlardı. III. Murad Han, III. Mehmed Han, I. Ahmed Han, II. Osman Han ve IV. Murad Han'a nasihatlarda bulundu. Dördüncü Murad Han'a, saltanat kılıcını kuşattı.
1595 yılında İranlılarla yapılan Tebriz seferine Ferhat Paşa ile beraber katıldı. Zaman zaman padişahların davetlisi olarak saraya gidip, onlarla sohbetlerde bulundu. Aziz Mahmud Hüdayi'nin, çeşitli camilerde vâaz vermesi için sevenleri devamlı taleplerde bulundular. O, Üsküdar İskelesindeki Mihrimah Sultan Camii ile Sultanahmed Camiinde belli günlerde vâaz vererek, insanlara feyz ve marifet sundu. Aziz Mahmud Hüdayi'nin talebesi olmakla şereflenmek için, herkes birbiriyle yarışıyordu. Bunların başında; Sadrazam Halil Paşa, Dilaver Paşa, Şeyhülislam Hoca Sadeddin Efendi, Şeyhülislam Hocazade Esad Efendi, Okçuzade Mehmed Efendi, İbrahim Efendi, Nevizade Atayi Efendi geliyordu. O zamanda Hüdayi Dergâhı, İstanbul'un en mühim bir kültür merkezi haline geldi. Pek çok alim yetişti.
Ölümü
Aziz Mahmud Hüdayi, 1628'de öldü. Ölmeden önce talebeleriyle ve tanıdıklarıyla helalleşti, vasiyetini yaptı. Son nefeste de Kelime-i şehâdet getirerek ruhunu teslim etti. Türbesi Üsküdar'daki dergâhındadır. Sevenleri, onu ziyaret etmektedirler. Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı, bugün dergahta hizmet vermektedir.
Türk tasavvufundaki yeri
Boğaz'ın dört manevi bekçisi
Üsküdar'da Aziz Mahmud Hüdâî'nin, Beykoz'da Yûşâ peygamberin, Sarıyer'de Telli Baba'nın ve Beşiktaş'ta Yahya Efendi'nin boğazın "dört manevî bekçisi" olduklarına inanılır.
Osmanlı İmparatorluğu'nun son günlerine kadar, Boğaz'da deniz seferi yapan kaptanlar, yolcularını Üsküdar'dan geçerken Aziz Mahmud Hüdayi'nin türbesine, Beşiktaş önünden geçerken Yahya Efendi'nin türbesine, Beykoz'dan geçerken de Yuşa Peygamber'in türbesine doğru yönelterek Fatiha Suresi'ni okumaya davet ederlerdi.
Eserleri
Azîz Mahmûd Hüdâyî, insanların Ehl-i sünnet îtikâdında bulunmaları ve ibâdetlerini doğru yapmaları için pek çok eser yazmıştır. Bu eserlerden bâzıları şunlardır:
- 1) Nefâis-ül-Mecâlis,
- 2) Tecelliyât,
- 3) Dîvân-ı İlâhiyât,
- 4) Habbet-ül-Muhabbe,
- 5) Necât-ül-Garîk,
- 6) Tarîkatnâme,
- 7) Tezâkir-i Hüdâyî,
- 8) Ahvâl-ün- Nebiyy-il-Muhtâr Aleyhi Salevâtullah-il-Melik-i-Cebbâr,
- 9) Câmi-ul-Fadâil ve Kâmi-ur-Rezâil,
- 10) Feth-ul-Bâb ve Ref-ul-Hicâb,
- 11) El-Feth-ül-İlâhî,
- 12) Hâşiyet-ül-Kühistânî fî Şerh-il-Fıkh-ı Keydanî,
- 13) Hayât-ül-Ervâh ve Necât-ül-Eşbâh,
- 14) Tarîkat-ı Muhammediyye,
- 15) Vâkıât,
- 16) Şerhun alel- Kasîdet-il Vitriyye fî Medhi Hayr-il-Beriyye,
- 17) Mensûr Mevlîd-i Nebî...
Azîz Mahmûd Hüdâyî oğullarından birisinin sünneti için yaptırdığı merâsim dolayısıyla "Dünyaya meyletti" denilmesi üzerine şu şiiri söyledi:
Alan sensin veren sensin kılan sen
Ne verdinse odur dahi nemiz var
Hakîkat üzere anlayıp bilen sen
Ne verdinse odur dahî nemiz var
Tutan el u ayak senden gelüpdür
Gören göz u kulak senden gelüpdür
Efendi dil dudak senden gelüpdür
Ne verdinse odur dahî nemiz var
Hudâyâ biz bu zâtı kanda bulduk
Neye ef'âl sıfâtı kanda bulduk
Fenâyı yâ sebâtı kanda bulduk
Ne verdinse odur dahî nemiz var
Bizim ahvâlimiz ey Hayy-u Kayyûm
Cenâb-ı Pâkine hep cümle mâlûm
Buyurdun oldu illa kaldı mâdûm
Ne verdinse odur dahî nemiz var
Hüdâyî'yi sen eriştir murâda
Senindir çünkü hükm arz u semâda
Efendi dahli yok ğayrın arada
Ne verdinse odur dahî nemiz var
* * *
Buyruğun tut Rahman'ın, tevhide gel tevhide
Tazelensin imanın, tevhide gel tevhide.
Yaban yerlere bakma, cânın odlara yakma
Her gördüğüne akma, tevhide gel tevhide.
Mâsivâdan gözün yum, ne umarsan Hak'tan um
Gitsin gönülden hümum, tevhide gel tevhide.
Zahirde kalan kişigüç etme âsân işi
Gider gayri teşvişi, tevhide gel tevhide.
Şirki baştan savarsan, Hak bilmeye iversen
Yaradan'ı seversen, tevhide gel tevhide.
Emri yerine getir, erkenden işi bitir
Sıdk ile iman getir, tevhide gel tevhide.
Sen seni ne sanırsın, fâniye dayanırsın
Üş bir gün uyanırsın, tevhide gel tevhide.
Uyanagör gafletten, geç bu fani lezzetten
İç kevser-i vahdetten, tevhide gel tevhide.
Hüdayî'yi gûş eyle, şevke gelip cûş eyle
Bu kevserden nûş eyle, tevhide gel tevhide.
Popüler kültürdeki yeri
- Mahmut Hüdayi, 8 Ekim 2015'te başlayan Muhteşem Yüzyıl Kösem adlı Türk dizisinde Muhammet Uzuner tarafından canlandırılmıştır.
- Hüdayi Yolu / Aziz Mahmud Hüdayi filmi 1993 yılında İfpaş Yapım önderliğinde çekilmiştir. Aziz Mahmud Hüdayi rolünü usta oyuncu Bulut Aras hocası Üftade Hz. Rolünü ise Yeşilçam’ın emektarı Eşref Kolçak hayat vermiştir.
- Aziz Mahmud Hüdayi:Aşkın yolculuğu, 2024 TRT yapımı dizi'de, Aziz Mahmud Hüdayi rolünü, oyuncu Rüzgar Aksoy canlandırmıştır.
Kaynakça
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 12 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mart 2016.
- ^ "AZÎZ MAHMÛD HÜDÂYİ HAZRETLERİ'NİN HAYATI | Hüdayi Vakfı". 16 Eylül 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Eylül 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mart 2016.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 21 Eylül 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Eylül 2013.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 11 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Ekim 2020.
Dipnotlar
- Sefînet-ül-Evliyâ; c.2, s.372
- Diyânet İslâm Ansiklopedisi; c.4, s.338
- Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi; c.1, s.479
hakkında daha fazla bilgi edinin | |
Vikisöz'de alıntılar |
Dış bağlantılar
- Hüdayi Vakfı Resmi Sitesi30 Aralık 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddede bircok sorun bulunmaktadir Lutfen sayfayi gelistirin veya bu sorunlar konusunda tartisma sayfasinda bir yorum yapin Bu madde Vikipedi bicem el kitabina uygun degildir Maddeyi Vikipedi standartlarina uygun bicimde duzenleyerek Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Gerekli duzenleme yapilmadan bu sablon kaldirilmamalidir Bu maddenin Vikipedi nin kalite standartlarina uyabilmesi icin tamamen yeniden yazilmasi gerekmektedir Sayfayi duzenleyerek bu konuda yardimci olabilirsiniz Goruslerinizi lutfen tartisma sayfasinda belirtiniz Haziran 2024 Bu maddede kullanilan dis baglantilarin Vikipedi nin politikalarina veya kurallarina uygun olmadigi dusunulmektedir Bu maddedeki uygunsuz ve gereksiz dis baglantilari kaldirarak maddeye yararli kaynak gosterme amacli baglantilar ekleyin Bu madde ansiklopedik bir icerik icin cok fazla veya cok uzun alintilar iceriyor Alintilari ozetleyerek maddenin iyilestirilmesine yardimci olun Dogrudan alintilari Vikisoz e aktarmayi dusunebilirsiniz Bu madde cogu okuyucunun anlayamayacagi kadar teknik olabilir Lutfen teknik detaylari cikarmadan maddeyi uzman olmayan okuyucular tarafindan anlasilabilir hale getirilmesine yardimci olun Bu maddedeki uslubun ansiklopedik bir yazidan beklenen resmi ve ciddi usluba uygun olmadigi dusunulmektedir Maddeyi gelistirerek ya da konuyla ilgili tartismaya katilarak Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Bu maddenin cesitli fikir olay ve tartismalara yersiz onem verdigi dusunulmektedir Lutfen farkli bakis acilarini ele alan dengeli bir bicimde uygun degisiklikleri yaparak maddeyi duzenlemeye yardim edin Haziran 2024 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Bu maddenin tarafsizligi konusunda kuskular bulunmaktadir Konuya dair fikir alisverisi tartisma sayfasinda bulunabilir Sablonu kaldirmadan once lutfen gerekli sartlarin olustugundan emin olun Haziran 2024 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Bu maddede kaynak listesi bulunmasina karsin metin ici kaynaklarin yetersizligi nedeniyle bazi bilgilerin hangi kaynaktan alindigi belirsizdir Lutfen kaynaklari uygun bicimde metin icine yerlestirerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Haziran 2024 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Bu madde tumuyle ya da cogunluguyla tek kaynaga dayaniyor Konuya dair fikir alisverisi tartisma sayfasinda bulunabilir Lutfen baska kaynaklar ekleyerek bu maddeyi gelistirmeye yardim ediniz Haziran 2024 Bu maddenin veya bolumun ozgun arastirma dogrulanamaz veya yoruma dayali ifadeler icerdigi dusunulmektedir Lutfen iddialari kontrol ederek ve yeni kaynaklar ekleyerek gelistirin Ozgun arastirmadan olusmus ifadeler kaldirilabilir Ayrintilar maddenin tartisma sayfasinda bulunabilir Bu maddedeki bilgilerin dogrulanabilmesi icin ek kaynaklar gerekli Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Kaynak ara Aziz Mahmud Hudayi haber gazete kitap akademik JSTOR Haziran 2024 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Bu maddede yer alan bilgiler belli bir bolgenin bakis acisindan ele alinmistir ve iceriginin fazla yerel oldugu dusunulmektedir Maddenin evrensellestirilmesi ve uygun hale getirilmesi icin lutfen tartismaya katiliniz Aziz Mahmud Hudayi 1541 Sereflikochisar 1628 Istanbul Anadolu da yetisen velilerden olup Halvetiyye tarikatinin kolu Celvetiyye tarikatinin kurucusudur Hakkinda1541 de Karaman Eyaleti nin Aksaray Sancagi nin Sereflikochisar kazasinda dogdu Aziz Mahmud Hudayi Cuneyd i Bagdadi nin neslinden olup seyyid unvani tasimaktadir Bursa da den etkilendi 1598 de Uskudar da cami ve dergah yaptirdi 1628 de oldu Mezari Istanbul Uskudar da kendi dergahi yanindaki turbesindedir Asil ismi Mahmud olmakla birlikte Hudayi ismi ve Aziz sifati kendisine sonradan verilmistir HayatiEgitimi Mahmud Hudayi Fadlullah bin Mahmud un ogludur Cocuklugu Sivrihisar da gecti Burada ilk tahsiline basladi Ilmini ilerletmek icin Istanbul a gitti Kucuk Ayasofya Medresesinde tahsiline devam etti Okudugunu zihninde tutabilir ve bir daha kitaba bakma geregi duymazdi Hocalarindan Nazirzade Ramazan Efendi ona ozel bir dikkat gosterdi Mahmud Hudayi genc yasta tefsir hadis fikih ve zamanin fen ilimlerinde buyuk bir alim oldu Hocasi Nazirzade onu yanina yardimci olarak aldi Mahmud Hudayi bir taraftan hocasi Ramazan Efendi ye yardim ederken diger yandan da Halveti seyhlerinden Muslihuddin Efendi nin sohbetlerine katilarak tasavvuf yolunda ilerlemeye calisti Bu arada hocasi Nazirzade nin Edirne de bulunan Sultan Selim Medresesine tayini cikti Mahmud Hudayi yirmi sekiz yasinda iken hocasi ile Edirne ye gitti Ramazan Efendi kisa bir sure Edirne de muderrislik yaptiktan sonra Sam ve Misir a kadi tayin edildi Ogrencisi Mahmud Hudayi yi de goturdu Mahmud Hudayi Misir da Halveti seyhlerinden Kerimuddin den ders alarak tasavvuf yolunda yetismeye calisti Bursa Kadiligi Mahmud Hudayi otuz uc yasindayken hocasi Nazirzade ile Bursa ya geldi Uc yil Ferhadiye Medresesinde muderrislik yapti Uc yil sonra hocasinin olumu ile Bursa kadiligina getirildi Bursa kadisi olarak vazifeye baslayan Mahmud Hudayi kadiligi esnasinda bir gece ruyasinda Cehennem i ve Cehennem in atesinde tanidigi bazi kimselerin yandigini gordu kaynak belirtilmeli Bu korkunc ruyanin verdigi dehset ve uzuntu icindeki gunlerde bir hanim bir dava getirdi Bu davadan sonra Bursa kadiligini birakti ki hadise soyle idi Bu hanimin fakir kocasi Eger bu sene de hacca gidemezsem seni uc talak ile bosadim demisti ve o gunlerde Bursa da halkin manevi terbiyesi isi ile mesgul olan Muhammed Uftade nin yardimi ile 2 gunde hacca gidip geldigini iddia etmekteydi Kadi hayret ederek mahkemeyi hacilarin donusune birakti Aradan gunler gecti Bursali hacilar geldi Mahkeme gununde sahid olarak fakirin hacca gittigini hatta verdigi emanetleri getirdiklerini bildirdiler Kadi sahitlerin verdigi bu ifade ile davaci hanimin nikahi bozma istegini reddetti Uftade nin ogrencisi olmasi Uftade ye talebe olmak arzusuyla yanina gidince su cevabi aldi Yaziklar olsun ey Kadi Efendi Herhalde yanlis yere geldiniz Burasi yokluk kapisidir ve biz bu kapinin kuluyuz Halbuki sen varlik sahibisin Bu halde ikimizin bir araya gelmesi mumkun mu Senin ilmin malin mulkun sanin ve mamur bir dunyan var Bizim gibi kullarin Allahu tealadan baska kimsesi yoktur Atin bile gelmek istemeyip ayaklari kayalara saplanmadi mi buyurdu Bu sozler ve yaptigi hata Aziz Mahmud Hudayi ye cok tesir etti Gozlerinden iki sira yas dokuldugu halde Efendim Her seyimi mubarek kapinizin esiginde terk eyledim Dilegim talebeniz olabilmek ve hizmetinizi gormekle sereflenmektir Her ne emrederseniz yapmaya hazirim dedi Bu samimi ifade uzerine Uftade tane tane buyurdu ki Ey Bursa kadisi Kadiligi birakacak bu sirmali kaftaninla Bursa sokaklarinda ciger satacaksin Her gun de dergaha uc ciger getireceksin Her seyi birakacagina her emri yerine getirecegine soz veren Mahmud Hudayi derhal kadiligi birakip ciger satmaya basladi Sirtinda sirmali kaftani oldugu halde cigerleri Bursa sokaklarinda Cigerci Cigerci diye diye bagirarak satiyordu Uftade den mezuniyeti Hudayi her sabah erkenden kalkarak hocasinin abdest suyunu isitip hazir ederdi O sabah ise uykuya dalmis ve ancak son vakitte uyanabilmisti Derhal ibrigi aldi Fakat isitmaya vakit yoktu Cunku hocasinin ayak seslerini isitiyordu Ibrigi gogsune bastirmis bir halde kalakaldi Uftade egilerek Haydi evladim suyu dok dedi Hudayi ise ibrigi gogsune bastirmis halde duruyor ve buz gibi olan suyu hocasinin eline dokmeye kiyamiyordu Uftade tekrar Haydi evladim Ne duruyorsun Gec kalacagiz deyince cekine cekine ve korkarak suyu dokmeye basladi Ancak hocasinin sozu onu bir kat daha sasirtti Evladim Mahmud bu su ne kadar isinmis boyle Bunu normal ates ile isitmayip gonul atesi ile isitmissin Bu hal artik senin hizmetinin tamam oldugunu gosteriyor Boylece Muhammed Uftade Hudayi ye icazet diploma verdi ve onu cocuklugunu gecirdigi Sivrihisar a Islamiyeti yaymak emir ve yasaklarini bildirmek uzere gonderdi Aziz Mahmud Hudayi ailesiyle birlikte Sivrihisar a giderek hizmete basladi Ancak burada sadece alti ay kadar kalabildi Hocasinin ayriligina dayanamayarak tekrar Bursa ya geldi Bursa ya geldigi gunlerde doksan yasindan ziyade olan hocasinin hizmetini gormeye basladi Bu hizmetlerinden cok memnun olan Muhammed Uftade Oglum Padisahlar ardinca yurusun diye dua etti O sene Uftade oldu Istanbul a gelisi ve Uskudar Hudai Dergahi Aziz Mahmud Hudayi manevi bir isaretle Trakya ya gitti kaynak belirtilmeli Bir muddet sonra da Seyhulislam Hoca Sadettin Efendi vasitasiyla Istanbul a geldi Kucuk Ayasofya Camii tekkesinde hocalik yapmaya basladi Bu arada Fatih Camii nde talebelere tefsir hadis ve fikih dersleri verdi Burada kaldigi muddet icinde ilim ve devlet adamlarina kadar uzanan genis bir cevre edindi Bu arada Uskudar da kendi dergahinin bulundugu yeri satin aldi Buraya dergahini insa eyledi Dergahinda yuzlerce talebenin yetismesi icin cok ugrasti Kisa zamanda nami her tarafta duyuldu Akin akin talebeler dergahina kostular Hasta kalblerine sifa olan sohbetlerine kavustular Onun feyz ve bereketleri ile marifetullaha kavustular Dergah en fakirinden en zenginine ve en ust kademedeki devlet ricaline kadar her tabakadan insanlar ile dolup tasiyordu Devrin padisahlari da ona hurmette kusur etmiyorlardi III Murad Han III Mehmed Han I Ahmed Han II Osman Han ve IV Murad Han a nasihatlarda bulundu Dorduncu Murad Han a saltanat kilicini kusatti 1595 yilinda Iranlilarla yapilan Tebriz seferine Ferhat Pasa ile beraber katildi Zaman zaman padisahlarin davetlisi olarak saraya gidip onlarla sohbetlerde bulundu Aziz Mahmud Hudayi nin cesitli camilerde vaaz vermesi icin sevenleri devamli taleplerde bulundular O Uskudar Iskelesindeki Mihrimah Sultan Camii ile Sultanahmed Camiinde belli gunlerde vaaz vererek insanlara feyz ve marifet sundu Aziz Mahmud Hudayi nin talebesi olmakla sereflenmek icin herkes birbiriyle yarisiyordu Bunlarin basinda Sadrazam Halil Pasa Dilaver Pasa Seyhulislam Hoca Sadeddin Efendi Seyhulislam Hocazade Esad Efendi Okcuzade Mehmed Efendi Ibrahim Efendi Nevizade Atayi Efendi geliyordu O zamanda Hudayi Dergahi Istanbul un en muhim bir kultur merkezi haline geldi Pek cok alim yetisti Olumu Aziz Mahmud Hudayi 1628 de oldu Olmeden once talebeleriyle ve tanidiklariyla helallesti vasiyetini yapti Son nefeste de Kelime i sehadet getirerek ruhunu teslim etti Turbesi Uskudar daki dergahindadir Sevenleri onu ziyaret etmektedirler Aziz Mahmud Hudayi Vakfi bugun dergahta hizmet vermektedir Turk tasavvufundaki yeri Islam Siʿizm Tasavvuf Sunnilik Hariciler Hanefi Maliki Safi i Hanbeli Zahiri Zunnun i Misri Ibrahim ibn Edhem Sazeli Ebu n Necib Suhreverdi Beyazid i Bestami Sazelilik Suhreverd iyye Ebu l Hasan Harakani Omer Suhreverdi Sehl el Tusteri Arslan Baba Yusuf Hemedani Hallac i Mansur Ahmed Yesevi Abdulhalik Gucduvani Abdulkadir Geylani Yesev iyye Tarikat Naksibend iyye Tarikat Kadir iyye Tarikat Seyh ul Ekber Ibn ʿArabi Galiyye Zahid Gilani Zahid iyye Ekber iyye Sufism Yunus Emre Halvet iyye Sufi metafizigi Naimi Haci Bayram Veli Hurufilik Bayram iyye Tarikat Imadeddin Nesimi Sems iyye i Bayram iyye Celvet iyye i Bayram iyye Melamet iyye i Bayram iyye Balim Sultan Mahmud Hudayi Bektasi inanci Ismail Hakki Bursevi Gul Baba Safranbolulu Mehmed Emin Halveti Muhammed Nur ul Arabi Bogaz in dort manevi bekcisiUskudar da Aziz Mahmud Hudai nin Beykoz da Yusa peygamberin Sariyer de Telli Baba nin ve Besiktas ta Yahya Efendi nin bogazin dort manevi bekcisi olduklarina inanilir Osmanli Imparatorlugu nun son gunlerine kadar Bogaz da deniz seferi yapan kaptanlar yolcularini Uskudar dan gecerken Aziz Mahmud Hudayi nin turbesine Besiktas onunden gecerken Yahya Efendi nin turbesine Beykoz dan gecerken de Yusa Peygamber in turbesine dogru yonelterek Fatiha Suresi ni okumaya davet ederlerdi EserleriAziz Mahmud Hudayi insanlarin Ehl i sunnet itikadinda bulunmalari ve ibadetlerini dogru yapmalari icin pek cok eser yazmistir Bu eserlerden bazilari sunlardir 1 Nefais ul Mecalis 2 Tecelliyat 3 Divan i Ilahiyat 4 Habbet ul Muhabbe 5 Necat ul Garik 6 Tarikatname 7 Tezakir i Hudayi 8 Ahval un Nebiyy il Muhtar Aleyhi Salevatullah il Melik i Cebbar 9 Cami ul Fadail ve Kami ur Rezail 10 Feth ul Bab ve Ref ul Hicab 11 El Feth ul Ilahi 12 Hasiyet ul Kuhistani fi Serh il Fikh i Keydani 13 Hayat ul Ervah ve Necat ul Esbah 14 Tarikat i Muhammediyye 15 Vakiat 16 Serhun alel Kasidet il Vitriyye fi Medhi Hayr il Beriyye 17 Mensur Mevlid i Nebi Aziz Mahmud Hudayi ogullarindan birisinin sunneti icin yaptirdigi merasim dolayisiyla Dunyaya meyletti denilmesi uzerine su siiri soyledi Alan sensin veren sensin kilan sen Ne verdinse odur dahi nemiz var Hakikat uzere anlayip bilen sen Ne verdinse odur dahi nemiz var Tutan el u ayak senden gelupdur Goren goz u kulak senden gelupdur Efendi dil dudak senden gelupdur Ne verdinse odur dahi nemiz var Hudaya biz bu zati kanda bulduk Neye ef al sifati kanda bulduk Fenayi ya sebati kanda bulduk Ne verdinse odur dahi nemiz var Bizim ahvalimiz ey Hayy u Kayyum Cenab i Pakine hep cumle malum Buyurdun oldu illa kaldi madum Ne verdinse odur dahi nemiz var Hudayi yi sen eristir murada Senindir cunku hukm arz u semada Efendi dahli yok gayrin arada Ne verdinse odur dahi nemiz var Buyrugun tut Rahman in tevhide gel tevhide Tazelensin imanin tevhide gel tevhide Yaban yerlere bakma canin odlara yakma Her gordugune akma tevhide gel tevhide Masivadan gozun yum ne umarsan Hak tan um Gitsin gonulden humum tevhide gel tevhide Zahirde kalan kisiguc etme asan isi Gider gayri tesvisi tevhide gel tevhide Sirki bastan savarsan Hak bilmeye iversen Yaradan i seversen tevhide gel tevhide Emri yerine getir erkenden isi bitir Sidk ile iman getir tevhide gel tevhide Sen seni ne sanirsin faniye dayanirsin Us bir gun uyanirsin tevhide gel tevhide Uyanagor gafletten gec bu fani lezzetten Ic kevser i vahdetten tevhide gel tevhide Hudayi yi gus eyle sevke gelip cus eyle Bu kevserden nus eyle tevhide gel tevhide Populer kulturdeki yeriMahmut Hudayi 8 Ekim 2015 te baslayan Muhtesem Yuzyil Kosem adli Turk dizisinde Muhammet Uzuner tarafindan canlandirilmistir Hudayi Yolu Aziz Mahmud Hudayi filmi 1993 yilinda Ifpas Yapim onderliginde cekilmistir Aziz Mahmud Hudayi rolunu usta oyuncu Bulut Aras hocasi Uftade Hz Rolunu ise Yesilcam in emektari Esref Kolcak hayat vermistir Aziz Mahmud Hudayi Askin yolculugu 2024 TRT yapimi dizi de Aziz Mahmud Hudayi rolunu oyuncu Ruzgar Aksoy canlandirmistir Kaynakca Arsivlenmis kopya 12 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mart 2016 AZIZ MAHMUD HUDAYI HAZRETLERI NIN HAYATI Hudayi Vakfi 16 Eylul 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Eylul 2020 Arsivlenmis kopya 4 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mart 2016 Arsivlenmis kopya 21 Eylul 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Eylul 2013 Arsivlenmis kopya 11 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Ekim 2020 DipnotlarSefinet ul Evliya c 2 s 372 Diyanet Islam Ansiklopedisi c 4 s 338 Evliya Celebi Seyahatnamesi c 1 s 479Vikipedi nin kardes projelerinden hakkinda daha fazla bilgi edininVikisoz de alintilarDis baglantilarHudayi Vakfi Resmi Sitesi30 Aralik 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde