Uluslararası ilişkiler, siyaset biliminin bir dalıdır ve "uluslararası sistem" içindeki aktörlerin, özellikle de uluslararası ilişkilerin temel aktörü olarak kabul edilen devletlerin, diğer devletlerle, uluslararası/bölgesel/hükûmetler arası örgütler, çok uluslu şirketler, uluslararası normlar ve uluslararası toplumla olan ilişkilerini inceleyen disiplinlerarası bir disiplindir.
Disiplinler arası bir disiplin olması sebebiyle siyaset bilimi, iktisat (uluslararası iktisat, uluslararası politik ekonomi), tarih (siyasi tarih), hukuk (anayasa hukuku, yönetim hukuku ve özellikle uluslararası hukuk), felsefe (siyaset felsefesi ve etik), sosyoloji, psikoloji, coğrafya, antropoloji, , kriminoloji, ve kültürel çalışmalar gibi pek çok farklı disiplinden faydalanır.
Uluslararası İlişkilerin çalışma alanı oldukça geniştir. Küreselleşme, , , , , milliyetçilik, ekonomik kalkınma, , terörizm, organize suç, , ve insan haklarına kadar pek çok konuyu uluslararası düzeyde inceler.
Tarih
Uluslararası İlişkiler tarihinin başlangıcı çoğu akademisyen tarafından 1648 tarihli Westphalia Barışı devlet sisteminin oluşturulma kavramının kabul edilmesi ve eski Orta Çağ Avrupası'nın din dayanaklı sisteminin terkedilmesidir. Westphalia Barışı ile birlikte devlet yöneticilerinin sınırları içinde tek egemen oldukları ve devletleri dışında bir merciye bağlı olmadıkları belirtilmiş, ayrıca ulus devlet kavramının oluşturulmasına destek ve yükselmesine olanak sağlanmıştır. Bu gelişmeler sayesinde devletler bürokratik, diplomatik ve askeri kurumsallaşmaya yönelmiştir. Avrupa kökenli bu sistem kolonileşme süreciyle tüm dünyaya yayılmış ve medeniyetin şartları olarak gösterilerek, çoğu zaman zorla, benimsetilmiştir. Günümüz uluslararası sistemine geçiş ise Soğuk Savaş ve bu süreçte gerçekleşen kolonilerden çekilme ve eski sömürgelerin bağımsızlıklarını ilan ederek çoğunlukla ulus devletler örneğinde kurulmalarıyla gerçekleşmiştir.
Teoriler
Pozitivist Teoriler
Realizm
Realizme göre tüm devletlerin ortak özelliği hepsinin veya etik değerler yerine çoğunlukla ekonomik ve askerî güç peşinde olmasıdır. Realizm, temelde devletlerin birbiriyle iş birliği yapmaya yanaşmayacağını, iş birliği halinde dahi öncelikli olarak kendi çıkarlarını gözeteceğini belirtir. Bu bağlamda realist teoriler güç dengesi, çıkar optimizasyonu gibi konularla yakından ilişkilidir. Bu teoriye göre devletler arasındaki işbirlikleri kısa süreli ve rastlantısaldır. II. Dünya Savaşı ile yükselişe geçen realizmin kurucuları Thucydides, , Machiavelli ve Thomas Hobbes olarak kabul edilir.
Neorealizm
Neorealizmin kurucusu kuşkusuz olarak Kenneth Waltz'dır. Neorealizm, Klasik ve Neoklasik realizmin bazı noktalarını kabul eder - örnek olarak egemen devletlerin uluslararası anarşi içinde varolduklarını ve işlediklerini -fakat asıl ayrılma noktası insan doğası ve devlet yönetiminin ahlaki boyutunu reddederek daha bilimsel bir açıklama getirmeye çalışmasında yatmaktadır. Devletlerin dışişlerinde uyguladıkları yıkıcı ve çıkarcı tavrın sebebinin uluslararası anarşi olduğunu ve devletin iç politikalarıyla uluslararası arenadaki tavrının açıklanamayacağını, çünkü devletlerin diğer devletlerle ilişkilerini göreceli kazanç ve güç odaklarına karşı denge sağlama amacıyla sürdürdüğünü belirtir. Neorealizm realizmden farklı olarak uluslararası sistemdeki aktör davranışlarını aktör bazında değil uluslararası sistem bazında değerlendirme eğilimdedir.
Liberalizm
Liberalizm, tartışmalı da olsa Uluslararası İlişkilerin ilk teorisidir. I. Dünya Savaşı sonrasında devletlerin birbirleriyle olan ilişkilerinde savaşı engelleyememeleri ve kontrol edememelerine bir tepki olarak yükselir. Woodrow Wilson teorinin ilk destekçilerindendir. Uluslararası sistemde kurumlara vurgu, serbest pazar, insan hakları ve hukuk vurgu yaptığı olgulardır.
Neoliberalizm
Neoliberalizm, neorealist bir öneri olan uluslararası ilişkilerde anahtar oyuncuların devletler olduğunu kabul ederek realizmi güncelleştirmeyi amaçlar fakat Uluslararası Örgütlerin ve devlet dışı aktörlerin önemini de vurgular. Teori, neoliberal ekonomik teoriden etkilenmiştir. Soğuk Savaş süresince artan devletlerarası bağımlılık teorinin şekillenmesinde etkili olmuş ve bu yüzden liberal kurumsalcılık olarak da adlandırılmıştır. Teorinin öncüleri ve olarak kabul edilir.
Post-pozitivist Teoriler
Feminizm
Feminist Teori, 1980'lerden sonra uluslararası ilişkiler disiplininde yer almaya başlamıştır. bunun nedeni ise, uluslararası ilişkiler disiplininin diğer sosyal bilimlerden daha çok erkek egemenliğini dayanan kavram ve teorilerin hakimiyetinde olmasıdır. Uluslararası İlişkiler Disiplini içerisinde alternatif yaklaşımlardan biri olan feminist teori, erkeklere tanınan toplumsal, ekonomik ve siyasal hakların tamamının kadınlara da verilmesini savunan ve kadının toplum içindeki rolünü genişletmek isteyen bir doktrindir. Dünya üzerindeki tarih, iktisat ve siyaset bilimleri gibi bilim dallarının kadınların gelişim ve değişimlerini göz ardı ettiklerini ve bunun nedeninin de erkeklerin hemen her toplumda iktidar sahibi olarak hüküm sürmeleri olduğunu ileri sürer. Günümüzde de devam etmekte olan erkek egemen dünyada, feminist teoriye göre kadınlar, genellikle özel alan (aile ve ev içi hizmetler) içerisinde tutulmakta ve kamusal alan’da (toplum ve devlet düzeni) rolleri yedekte tutulmaktadır. Ancak erkeklerin bulunmadığı durumlarda kadınlar istihdam edilebilmektedir. Bu düzenlemeler nedeniyle ortaya çıkan kadın ezilmişliği ve dışlanmışlığı kavramları feminist teorinin temel aldığı kavramlardır.
Uluslararası toplum teorisi
Uluslararası toplum teorisi, devletlerin ortak değer ve ilkelerini ve bunların uluslararası ilişkilere etkilerini inceler. Bu ilkelerin örnekleri diplomasi, düzen ve uluslararası hukuku insani müdahaleyi savunurken, çoğulcular ülkelerin egemenliğine ve uluslararası düzene daha çok önem verirler. Teorinin önde gelen isimleri çoğulcu Hedley Bull ve dayanışmacı Nicholas Wheeler'dir.
İnşacılık
Devletlerin uluslararası arenadaki davranışlarının kökenlerine inerek açıklamayı hedefler. Bu kökenleri üç kavram üzerinden açıklar ve birleştirir. Bunlar; kimlik, çıkarlar ve normlardır. Nicolas Onuf ve Alexander Wendt'in öncülüğünü yaptığı bu teori aktör-yapı ilişkileri üzerinde çalışmaktadır. Uluslararası sistemin verili olmadığını aktörler tarafından kurgulandığı görüşünü savunmaktadır.
Küresel Yönetişim
Küresel Yönetişim dünya hükûmeti anlamına gelmemektedir. Uluslararası İlişkilerdeki artan resmi kurumsallaşmaya ve bu kuruluşlar aracılığıyla artan devletler arası bağımlılığa dikkati çekmektedir. Mülteciler, çevre sorunları, kalkınma, suç şebekeleri, küresel terörizm gibi konuların gittikçe karmaşıklaştığını ve sadece devletler arası resmi iş birliği ile çözülebileceğini belirtir. Küresel yönetişim anlamında aktörlerin çeşitlenmesi ve aralarındaki ilişki modellerinin gelişmesine bağlı olarak karar alma mekanizmasındaki değişimle beraber yönetim tek taraflı olmaktan çıkmış karşılıklı yönetilen süreçlerle belirlenir hale gelmiştir.
Eleştirel teori
Kritik teori, doğası gereği pek çok sosyal bilimi kapsar ve sadece bir uluslararası ilişkileri teorisi değildir. Devlet merkezli bir teoridir ve diğer uluslararası ilişkiler teorilerine eleştirel bir bakış açısıyla gerektiğini ve devletlerin görevlerinin azaltılarak hizmetlerin ve bireylerin güvenliğinin sağlanmasıyla sınırlı kalması gerektiğini savunur. Devletlerin kendi üstünlüğünü halka kabul ettirdiğini belirtir.
Uluslararası İlişkilere Sosyolojik Yaklaşım
Uluslararası İlişkiler disiplini ve Sosyoloji tarih boyunca farklı yolları benimsemişlerdir. İlk olarak makro düzeyde milletlerarası ilişkileri ve ikinci olarak daha mikro düzeyde toplumların incelemesine odaklanmıştır. Ancak son yıllarda Konstrüktivizm (inşacılık), Tarihsel Sosyoloji, Uluslararası Siyaset Sosyolojisi gibi yeni yaklaşımlar ve sosyolojik yöntemler, disipline girdikten sonra iki disiplininde yakınlaşmasına neden olmuştur. İlk olarak Uluslararası İlişkilerin sosyal teorisi olan Konstrüktivizme değinilmelidir. Konstrüktivizm, realizm ve idealizmden farklı olarak sosyal gerçekçiliğin sabit ve doğal olmadığını, aksine insan aktörlerinin düşünce ve öznellerarası uzlaşmasına bağlı olduğu ve sosyal olarak inşa edildiğini vurgulamaktadır. Yani, insanın fikir ve davranışları, onun doğayla ve çevresiyle (aktör, yapı), belli bir sosyal yapı içerisinde ve birtakım kurallara bağlı olarak sürekli etkileşim sonucunda oluştuğunu ifade etmektedir. Yine, bu insan (amil ya aktör) kendi davranışlarıyla çevreyi (yapıyı) etkilemektedir ve böylece birbirlerine karşı bir tekrar oluşur. Teoriye göre, uluslararası politika sosyal yapılarından ibarettir. Uluslararası ilişkiler ise fikirlerin uluslararası yapıyı nasıl tanımladığı; bu yapıların devletlerin kimliklerini, çıkarlarını ve dış politikalarını nasıl şekillendirdiği; devlet ve devlet dışı aktörlerin bu yapıyı nasıl yeniden ürettikleri ile ilgilenmektedir. Konstrüktivizm, milletlerarası münasebetlerde devleti ana aktör olarak kabul etmekle beraber, kimliklerin, devletlerin çıkarlarının belirleyici olduğunu ortaya koymaktadır. İşte bu devlet kimliklerinin hangi sosyolojik aşamaların sonucunda biçimlenmesini ancak sosyolojik teori ve perspektiften yola çıkarak açıklanması mümkün olacaktır. Konstrüktivizm, uluslararası sistemin maddi ilişkilerin yanı sıra sosyal ilişkilerden oluştuğunu vurgulamaktadır.
Kavramlar
Temel kavramlar
Güç kavramı, uluslararası ilişkilerde, kaynaklara (askeri ve ekonomik) erişim, kabiliyet, devletlerarası sisteme etkinin büyüklüğü olarak tanımlanır ve bunlar aracılığıyla ölçülür. Genellikle katı güç (ing. hard power) ve yumuşak güç (hafif güç) (ing. soft power) olarak ikiye ayrılır. Katı güç askeri kabiliyeti tanımlarken, hafif güç ise ekonomi, diplomasi ve kültürel etkiyi tanımlar.
Kutuplaşma kavramı, uluslararası sistem içindeki güç düzenine işaret eder. Kavram özellikle Soğuk savaş döneminde iki süpergücün çekişme halinde bulunduğu iki kutuplu düzenle ortaya çıkmıştır. Bu kavram çerçevesinde 1945 öncesi sistem gücün büyük devletler tarafından paylaşılması sebebiyle çok kutuplu olarak isimlendirilir. Benzer biçimde SSCB'nin 1991'de dağılmasıyla ABD'nin tek Süper güç kalmasıyla oluşan düzen de pek çok akademisyen tarafından tek kutuplu sistem olarak adlandırılır.
Uluslararası bağımlılık, yani karşılıklı sorumluluk ve başkalarına bağımlı olma, çoğunluğun görüşüne göre uluslararası sistemin karakteridir. Bu görüşün savunucuları küreselleşmeye, özellikle ekonomik ilişkilere işaret ederek, Uluslararası örgütlerin rolünün ve uluslararası ilişkilerde giderek artan belirli ilkelerin kabul edilmesinin uluslararası sistemin ana ilkesinin uluslararası bağımlılık olduğunu belirtmektedirler.
Bağımlılık, uluslararası bağımlılıktan farklı bir şekilde, marksizmle yakından ilişkili bir teori olan bağımlılık teorisini belirtir. Bu teoriye göre gelişmiş merkez devletler, kendi refahları için, zayıf çevre devletleri sömürürler.
Uluslararası ilişkilerin araçları
- Diplomasi, devletler arasındaki müzakerelerin, temsilciler vasıtasıyla yürütülmesidir. Bir bakıma, uluslararası ilişkilerin tüm diğer araçları diplomasinin başarısızlığı sonucu kullanılırlar.
- Yaptırım, diplomasi başarısızlığa uğradığında başvurulan ilk yöntem ve devletleri anlaşmalara zorlamanın ana yollarından biridir. Yaptırımlar, diplomatik ve ekonomik şekillerde olabilir ve diplomatik ilişkilerin kesilmesi, ekonomik bariyerler ve ambargoları da içerir.
- Savaş ya da güç kullanımı, uluslararası ilişkilerde son çare olarak kabul edilir. Çağımızda savaş sadece devletler arasında yapılmamaktadır. Uluslararası ilişkilerde "Savaş çalışmaları" ve "Stratejik çalışmalar" disiplinlerinde incelenir.
- Uluslararası bilgilendirme de uluslararası ilişkilerin bir aracı olarak düşünülebilir. Bir ülkenin işlediği suçların uluslararası düzeyde kamuoyuna açıklanarak devletlerin haysiyetlerinin alçaltılaması yoludur. BM'nin İnsan Hakları Komisyonu'nun 1235. prosedürüyle insan hakkı ihlalinde bulunan ülkeleri teşhir etmesi buna bir örnektir.
Kuruluşlar
Bölgesel veya küresel çapta, birden fazla ülkenin bir araya gelip resmi anlaşmalar ve görüşmeler sonucunda askeri, ekonomik veya hukuki örgütler kurması, uluslararası ilişkiler disiplininin ilgi alanına girer. Geçmişten günümüze gelene kadar tarihte birçok ülke uzlaşmaya vararak ve işbirliği yaparak ortak çıkarlar doğrultusunda çeşitli örgütler kurmuşlardır.
Günümüzde bu uluslararası kuruluşlardan en önemli ve en etkili olanları Avrupa Birliği, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü, Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu'dur.
Yargı
Güvenlik
- Afrika Birliği
- Amerikan Devletleri Örgütü
- Arap Birliği
- ASEAN
- Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı
- Avustralya Grubu
- Bağımsız Devletler Topluluğu
- Batı Avrupa Birliği
- Birleşmiş Milletler
- Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi
- Europol
- GUAM Demokrasi ve Ekonomik Kalkınma Örgütü
- Güney Amerika Uluslar Birliği
- Güney Asya Bölgesel İşbirliği Teşkilatı
- Interpol
- Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü
- Milletler Cemiyeti
- NATO
- Şanghay İşbirliği Örgütü
- Tanınmayan Devletler Topluluğu
Ekonomi
- Afrika Kalkınma Bankası
- Afrika, Karayip ve Pasifik Ülkeleri
- Amerikalılar Arası Kalkınma Bankası
- Asya Altyapı Yatırım Bankası
- Asya Kalkınma Bankası
- Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği
- Avrasya Ekonomik Birliği
- Avrasya Ekonomi Topluluğu
- Avrupa Birliği
- Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası
- Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu
- BRICS
- CAEU
- D-8
- Dünya Bankası
- Dünya Bankası Grubu
- Dünya Ticaret Örgütü
- Ekonomik İşbirliği Teşkilatı
- Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü
- G7
- G8
- G20
- G77
- İslam Kalkınma Bankası
- Karadeniz Ekonomik İşbirliği
- Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu
- Karşılıklı Ekonomik Yardımlaşma Konseyi
- Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi
- Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması
- Latin Amerika Serbest Ticaret Birliği
- MERCOSUR
- Orta Amerika Ortak Pazarı
- Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü
- Uluslararası Enerji Ajansı
- Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası
- Uluslararası Ödemeler Bankası
- Uluslararası Para Fonu
- Yeni Kalkınma Bankası
Diğer
- Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi
- Avrupa Sivil Havacılık Konferansı
- Baltık Denizi Devletleri Konseyi
- Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği
- Dünya Posta Birliği
- Dünya Sağlık Örgütü
- Gıda ve Tarım Örgütü
- İslam İşbirliği Teşkilatı
- Küresel Biyoçeşitlilik Danışma Tesisi
- Latin Birliği
- Pasifik Adaları Forumu
- Türk Devletleri Teşkilatı
- Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi
- Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- Uluslararası Politika, Mehmet Gönlübol, Siyasal Kitabevi, 2000
Dipnotlar
- ^ Andree Michel, Feminizm, Çev: Şirin Tekeli, İstanbul: Kadın Çevresi Yayınları, 1984, s.17’den Muhittin Ataman, “Feminizm: Geleneksel Uluslararası İlişkiler Teorilerine Alternatif Yaklaşım Demeti,” http://www.alternatifpolitika.com/Tr/Yayimlanmis_Sayilar/Nisan_2009_Sayi_1/1-Muhittin_Ataman_Tam_Metin.pdf [], (19 Ekim 2010).
- ^ Masroor, Abdul Qudous (29 Eylül 2020). "Uluslararası İlişkilere Sosyolojik Yaklaşım". Küresel Siyaset. 2 Aralık 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Kasım 2020.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Uluslararasi iliskiler siyaset biliminin bir dalidir ve uluslararasi sistem icindeki aktorlerin ozellikle de uluslararasi iliskilerin temel aktoru olarak kabul edilen devletlerin diger devletlerle uluslararasi bolgesel hukumetler arasi orgutler cok uluslu sirketler uluslararasi normlar ve uluslararasi toplumla olan iliskilerini inceleyen disiplinlerarasi bir disiplindir Disiplinler arasi bir disiplin olmasi sebebiyle siyaset bilimi iktisat uluslararasi iktisat uluslararasi politik ekonomi tarih siyasi tarih hukuk anayasa hukuku yonetim hukuku ve ozellikle uluslararasi hukuk felsefe siyaset felsefesi ve etik sosyoloji psikoloji cografya antropoloji kriminoloji ve kulturel calismalar gibi pek cok farkli disiplinden faydalanir Uluslararasi Iliskilerin calisma alani oldukca genistir Kuresellesme milliyetcilik ekonomik kalkinma terorizm organize suc ve insan haklarina kadar pek cok konuyu uluslararasi duzeyde inceler TarihUluslararasi Iliskiler tarihinin baslangici cogu akademisyen tarafindan 1648 tarihli Westphalia Barisi devlet sisteminin olusturulma kavraminin kabul edilmesi ve eski Orta Cag Avrupasi nin din dayanakli sisteminin terkedilmesidir Westphalia Barisi ile birlikte devlet yoneticilerinin sinirlari icinde tek egemen olduklari ve devletleri disinda bir merciye bagli olmadiklari belirtilmis ayrica ulus devlet kavraminin olusturulmasina destek ve yukselmesine olanak saglanmistir Bu gelismeler sayesinde devletler burokratik diplomatik ve askeri kurumsallasmaya yonelmistir Avrupa kokenli bu sistem kolonilesme sureciyle tum dunyaya yayilmis ve medeniyetin sartlari olarak gosterilerek cogu zaman zorla benimsetilmistir Gunumuz uluslararasi sistemine gecis ise Soguk Savas ve bu surecte gerceklesen kolonilerden cekilme ve eski somurgelerin bagimsizliklarini ilan ederek cogunlukla ulus devletler orneginde kurulmalariyla gerceklesmistir TeorilerPozitivist Teoriler Realizm Realizme gore tum devletlerin ortak ozelligi hepsinin veya etik degerler yerine cogunlukla ekonomik ve askeri guc pesinde olmasidir Realizm temelde devletlerin birbiriyle is birligi yapmaya yanasmayacagini is birligi halinde dahi oncelikli olarak kendi cikarlarini gozetecegini belirtir Bu baglamda realist teoriler guc dengesi cikar optimizasyonu gibi konularla yakindan iliskilidir Bu teoriye gore devletler arasindaki isbirlikleri kisa sureli ve rastlantisaldir II Dunya Savasi ile yukselise gecen realizmin kuruculari Thucydides Machiavelli ve Thomas Hobbes olarak kabul edilir Neorealizm Neorealizmin kurucusu kuskusuz olarak Kenneth Waltz dir Neorealizm Klasik ve Neoklasik realizmin bazi noktalarini kabul eder ornek olarak egemen devletlerin uluslararasi anarsi icinde varolduklarini ve islediklerini fakat asil ayrilma noktasi insan dogasi ve devlet yonetiminin ahlaki boyutunu reddederek daha bilimsel bir aciklama getirmeye calismasinda yatmaktadir Devletlerin disislerinde uyguladiklari yikici ve cikarci tavrin sebebinin uluslararasi anarsi oldugunu ve devletin ic politikalariyla uluslararasi arenadaki tavrinin aciklanamayacagini cunku devletlerin diger devletlerle iliskilerini goreceli kazanc ve guc odaklarina karsi denge saglama amaciyla surdurdugunu belirtir Neorealizm realizmden farkli olarak uluslararasi sistemdeki aktor davranislarini aktor bazinda degil uluslararasi sistem bazinda degerlendirme egilimdedir Liberalizm Liberalizm tartismali da olsa Uluslararasi Iliskilerin ilk teorisidir I Dunya Savasi sonrasinda devletlerin birbirleriyle olan iliskilerinde savasi engelleyememeleri ve kontrol edememelerine bir tepki olarak yukselir Woodrow Wilson teorinin ilk destekcilerindendir Uluslararasi sistemde kurumlara vurgu serbest pazar insan haklari ve hukuk vurgu yaptigi olgulardir Neoliberalizm Neoliberalizm neorealist bir oneri olan uluslararasi iliskilerde anahtar oyuncularin devletler oldugunu kabul ederek realizmi guncellestirmeyi amaclar fakat Uluslararasi Orgutlerin ve devlet disi aktorlerin onemini de vurgular Teori neoliberal ekonomik teoriden etkilenmistir Soguk Savas suresince artan devletlerarasi bagimlilik teorinin sekillenmesinde etkili olmus ve bu yuzden liberal kurumsalcilik olarak da adlandirilmistir Teorinin onculeri ve olarak kabul edilir Post pozitivist Teoriler Feminizm Feminist Teori 1980 lerden sonra uluslararasi iliskiler disiplininde yer almaya baslamistir bunun nedeni ise uluslararasi iliskiler disiplininin diger sosyal bilimlerden daha cok erkek egemenligini dayanan kavram ve teorilerin hakimiyetinde olmasidir Uluslararasi Iliskiler Disiplini icerisinde alternatif yaklasimlardan biri olan feminist teori erkeklere taninan toplumsal ekonomik ve siyasal haklarin tamaminin kadinlara da verilmesini savunan ve kadinin toplum icindeki rolunu genisletmek isteyen bir doktrindir Dunya uzerindeki tarih iktisat ve siyaset bilimleri gibi bilim dallarinin kadinlarin gelisim ve degisimlerini goz ardi ettiklerini ve bunun nedeninin de erkeklerin hemen her toplumda iktidar sahibi olarak hukum surmeleri oldugunu ileri surer Gunumuzde de devam etmekte olan erkek egemen dunyada feminist teoriye gore kadinlar genellikle ozel alan aile ve ev ici hizmetler icerisinde tutulmakta ve kamusal alan da toplum ve devlet duzeni rolleri yedekte tutulmaktadir Ancak erkeklerin bulunmadigi durumlarda kadinlar istihdam edilebilmektedir Bu duzenlemeler nedeniyle ortaya cikan kadin ezilmisligi ve dislanmisligi kavramlari feminist teorinin temel aldigi kavramlardir Uluslararasi toplum teorisi Uluslararasi toplum teorisi devletlerin ortak deger ve ilkelerini ve bunlarin uluslararasi iliskilere etkilerini inceler Bu ilkelerin ornekleri diplomasi duzen ve uluslararasi hukuku insani mudahaleyi savunurken cogulcular ulkelerin egemenligine ve uluslararasi duzene daha cok onem verirler Teorinin onde gelen isimleri cogulcu Hedley Bull ve dayanismaci Nicholas Wheeler dir Insacilik Devletlerin uluslararasi arenadaki davranislarinin kokenlerine inerek aciklamayi hedefler Bu kokenleri uc kavram uzerinden aciklar ve birlestirir Bunlar kimlik cikarlar ve normlardir Nicolas Onuf ve Alexander Wendt in onculugunu yaptigi bu teori aktor yapi iliskileri uzerinde calismaktadir Uluslararasi sistemin verili olmadigini aktorler tarafindan kurgulandigi gorusunu savunmaktadir Kuresel Yonetisim Kuresel Yonetisim dunya hukumeti anlamina gelmemektedir Uluslararasi Iliskilerdeki artan resmi kurumsallasmaya ve bu kuruluslar araciligiyla artan devletler arasi bagimliliga dikkati cekmektedir Multeciler cevre sorunlari kalkinma suc sebekeleri kuresel terorizm gibi konularin gittikce karmasiklastigini ve sadece devletler arasi resmi is birligi ile cozulebilecegini belirtir Kuresel yonetisim anlaminda aktorlerin cesitlenmesi ve aralarindaki iliski modellerinin gelismesine bagli olarak karar alma mekanizmasindaki degisimle beraber yonetim tek tarafli olmaktan cikmis karsilikli yonetilen sureclerle belirlenir hale gelmistir Elestirel teori Kritik teori dogasi geregi pek cok sosyal bilimi kapsar ve sadece bir uluslararasi iliskileri teorisi degildir Devlet merkezli bir teoridir ve diger uluslararasi iliskiler teorilerine elestirel bir bakis acisiyla gerektigini ve devletlerin gorevlerinin azaltilarak hizmetlerin ve bireylerin guvenliginin saglanmasiyla sinirli kalmasi gerektigini savunur Devletlerin kendi ustunlugunu halka kabul ettirdigini belirtir Uluslararasi Iliskilere Sosyolojik YaklasimUluslararasi Iliskiler disiplini ve Sosyoloji tarih boyunca farkli yollari benimsemislerdir Ilk olarak makro duzeyde milletlerarasi iliskileri ve ikinci olarak daha mikro duzeyde toplumlarin incelemesine odaklanmistir Ancak son yillarda Konstruktivizm insacilik Tarihsel Sosyoloji Uluslararasi Siyaset Sosyolojisi gibi yeni yaklasimlar ve sosyolojik yontemler disipline girdikten sonra iki disiplininde yakinlasmasina neden olmustur Ilk olarak Uluslararasi Iliskilerin sosyal teorisi olan Konstruktivizme deginilmelidir Konstruktivizm realizm ve idealizmden farkli olarak sosyal gercekciligin sabit ve dogal olmadigini aksine insan aktorlerinin dusunce ve oznellerarasi uzlasmasina bagli oldugu ve sosyal olarak insa edildigini vurgulamaktadir Yani insanin fikir ve davranislari onun dogayla ve cevresiyle aktor yapi belli bir sosyal yapi icerisinde ve birtakim kurallara bagli olarak surekli etkilesim sonucunda olustugunu ifade etmektedir Yine bu insan amil ya aktor kendi davranislariyla cevreyi yapiyi etkilemektedir ve boylece birbirlerine karsi bir tekrar olusur Teoriye gore uluslararasi politika sosyal yapilarindan ibarettir Uluslararasi iliskiler ise fikirlerin uluslararasi yapiyi nasil tanimladigi bu yapilarin devletlerin kimliklerini cikarlarini ve dis politikalarini nasil sekillendirdigi devlet ve devlet disi aktorlerin bu yapiyi nasil yeniden urettikleri ile ilgilenmektedir Konstruktivizm milletlerarasi munasebetlerde devleti ana aktor olarak kabul etmekle beraber kimliklerin devletlerin cikarlarinin belirleyici oldugunu ortaya koymaktadir Iste bu devlet kimliklerinin hangi sosyolojik asamalarin sonucunda bicimlenmesini ancak sosyolojik teori ve perspektiften yola cikarak aciklanmasi mumkun olacaktir Konstruktivizm uluslararasi sistemin maddi iliskilerin yani sira sosyal iliskilerden olustugunu vurgulamaktadir KavramlarTemel kavramlar Guc kavrami uluslararasi iliskilerde kaynaklara askeri ve ekonomik erisim kabiliyet devletlerarasi sisteme etkinin buyuklugu olarak tanimlanir ve bunlar araciligiyla olculur Genellikle kati guc ing hard power ve yumusak guc hafif guc ing soft power olarak ikiye ayrilir Kati guc askeri kabiliyeti tanimlarken hafif guc ise ekonomi diplomasi ve kulturel etkiyi tanimlar Kutuplasma kavrami uluslararasi sistem icindeki guc duzenine isaret eder Kavram ozellikle Soguk savas doneminde iki supergucun cekisme halinde bulundugu iki kutuplu duzenle ortaya cikmistir Bu kavram cercevesinde 1945 oncesi sistem gucun buyuk devletler tarafindan paylasilmasi sebebiyle cok kutuplu olarak isimlendirilir Benzer bicimde SSCB nin 1991 de dagilmasiyla ABD nin tek Super guc kalmasiyla olusan duzen de pek cok akademisyen tarafindan tek kutuplu sistem olarak adlandirilir Uluslararasi bagimlilik yani karsilikli sorumluluk ve baskalarina bagimli olma cogunlugun gorusune gore uluslararasi sistemin karakteridir Bu gorusun savunuculari kuresellesmeye ozellikle ekonomik iliskilere isaret ederek Uluslararasi orgutlerin rolunun ve uluslararasi iliskilerde giderek artan belirli ilkelerin kabul edilmesinin uluslararasi sistemin ana ilkesinin uluslararasi bagimlilik oldugunu belirtmektedirler Bagimlilik uluslararasi bagimliliktan farkli bir sekilde marksizmle yakindan iliskili bir teori olan bagimlilik teorisini belirtir Bu teoriye gore gelismis merkez devletler kendi refahlari icin zayif cevre devletleri somururler Uluslararasi iliskilerin araclari Diplomasi devletler arasindaki muzakerelerin temsilciler vasitasiyla yurutulmesidir Bir bakima uluslararasi iliskilerin tum diger araclari diplomasinin basarisizligi sonucu kullanilirlar Yaptirim diplomasi basarisizliga ugradiginda basvurulan ilk yontem ve devletleri anlasmalara zorlamanin ana yollarindan biridir Yaptirimlar diplomatik ve ekonomik sekillerde olabilir ve diplomatik iliskilerin kesilmesi ekonomik bariyerler ve ambargolari da icerir Savas ya da guc kullanimi uluslararasi iliskilerde son care olarak kabul edilir Cagimizda savas sadece devletler arasinda yapilmamaktadir Uluslararasi iliskilerde Savas calismalari ve Stratejik calismalar disiplinlerinde incelenir Uluslararasi bilgilendirme de uluslararasi iliskilerin bir araci olarak dusunulebilir Bir ulkenin isledigi suclarin uluslararasi duzeyde kamuoyuna aciklanarak devletlerin haysiyetlerinin alcaltilamasi yoludur BM nin Insan Haklari Komisyonu nun 1235 proseduruyle insan hakki ihlalinde bulunan ulkeleri teshir etmesi buna bir ornektir KuruluslarBolgesel veya kuresel capta birden fazla ulkenin bir araya gelip resmi anlasmalar ve gorusmeler sonucunda askeri ekonomik veya hukuki orgutler kurmasi uluslararasi iliskiler disiplininin ilgi alanina girer Gecmisten gunumuze gelene kadar tarihte bircok ulke uzlasmaya vararak ve isbirligi yaparak ortak cikarlar dogrultusunda cesitli orgutler kurmuslardir Gunumuzde bu uluslararasi kuruluslardan en onemli ve en etkili olanlari Avrupa Birligi Kuzey Atlantik Antlasmasi Orgutu Birlesmis Milletler Dunya Bankasi ve Uluslararasi Para Fonu dur Yargi Avrupa Adalet Divani Avrupa Konseyi Avrupa Insan Haklari Mahkemesi Birlesmis Milletler Insan Haklari Konseyi Eski Yugoslavya Uluslararasi Ceza Mahkemesi Ruanda Uluslararasi Ceza Mahkemesi Uluslararasi Adalet Divani Uluslararasi Af Orgutu Uluslararasi Ceza Mahkemesi Guvenlik Afrika Birligi Amerikan Devletleri Orgutu Arap Birligi ASEAN Avrupa Guvenlik ve Isbirligi Teskilati Avustralya Grubu Bagimsiz Devletler Toplulugu Bati Avrupa Birligi Birlesmis Milletler Birlesmis Milletler Guvenlik Konseyi Europol GUAM Demokrasi ve Ekonomik Kalkinma Orgutu Guney Amerika Uluslar Birligi Guney Asya Bolgesel Isbirligi Teskilati Interpol Kolektif Guvenlik Antlasmasi Orgutu Milletler Cemiyeti NATO Sanghay Isbirligi Orgutu Taninmayan Devletler Toplulugu Ekonomi Afrika Kalkinma Bankasi Afrika Karayip ve Pasifik Ulkeleri Amerikalilar Arasi Kalkinma Bankasi Asya Altyapi Yatirim Bankasi Asya Kalkinma Bankasi Asya Pasifik Ekonomik Isbirligi Avrasya Ekonomik Birligi Avrasya Ekonomi Toplulugu Avrupa Birligi Avrupa Imar ve Kalkinma Bankasi Bati Afrika Ulkeleri Ekonomik Toplulugu BRICS CAEU D 8 Dunya Bankasi Dunya Bankasi Grubu Dunya Ticaret Orgutu Ekonomik Isbirligi Teskilati Ekonomik Kalkinma ve Isbirligi Orgutu G7 G8 G20 G77 Islam Kalkinma Bankasi Karadeniz Ekonomik Isbirligi Kara Paranin Aklanmasinin Onlenmesine Iliskin Mali Calisma Grubu Karsilikli Ekonomik Yardimlasma Konseyi Korfez Arap Ulkeleri Isbirligi Konseyi Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlasmasi Latin Amerika Serbest Ticaret Birligi MERCOSUR Orta Amerika Ortak Pazari Petrol Ihrac Eden Ulkeler Orgutu Uluslararasi Enerji Ajansi Uluslararasi Imar ve Kalkinma Bankasi Uluslararasi Odemeler Bankasi Uluslararasi Para Fonu Yeni Kalkinma Bankasi Diger Avrupa Nukleer Arastirma Merkezi Avrupa Sivil Havacilik Konferansi Baltik Denizi Devletleri Konseyi Dunya Doga ve Dogal Kaynaklari Koruma Birligi Dunya Posta Birligi Dunya Saglik Orgutu Gida ve Tarim Orgutu Islam Isbirligi Teskilati Kuresel Biyocesitlilik Danisma Tesisi Latin Birligi Pasifik Adalari Forumu Turk Devletleri Teskilati Uluslararasi Kizilhac ve Kizilay Hareketi Uluslararasi Sivil Havacilik OrgutuAyrica bakinizTurkiye de uluslararasi iliskiler egitimi Turkiye deki dusunce kuruluslariKaynakcaUluslararasi Politika Mehmet Gonlubol Siyasal Kitabevi 2000Dipnotlar Andree Michel Feminizm Cev Sirin Tekeli Istanbul Kadin Cevresi Yayinlari 1984 s 17 den Muhittin Ataman Feminizm Geleneksel Uluslararasi Iliskiler Teorilerine Alternatif Yaklasim Demeti http www alternatifpolitika com Tr Yayimlanmis Sayilar Nisan 2009 Sayi 1 1 Muhittin Ataman Tam Metin pdf olu kirik baglanti 19 Ekim 2010 Masroor Abdul Qudous 29 Eylul 2020 Uluslararasi Iliskilere Sosyolojik Yaklasim Kuresel Siyaset 2 Aralik 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Kasim 2020