Gen akışı veya gen göçü, popülasyon genetiğinde, gen alellerin bir popülasyondan diğerine aktarılmasıdır.
Popülasyon içine veya dışına olan göçler, belirli bir gen varyantını taşıyan üyelerin oranı olan alel frekanslarında, belirli bir değişikliğin ortaya çıkmasından sorumlu olabilirler. Bu göçler, aynı zamanda belli bir tür veya popülasyonun mevcut olan gen havuzuna ek olarak, yeni genetik varyantlar getirebilirler.
Farklı popülasyonlar arasındaki gen akışı oranını etkileyen bir dizi faktörler vardır. En önemli faktörlerden biri, bireyin daha fazla hareket etme imkanının, göç etme potansiyeli ile göç eğilimini artırdığı hareket edebilme yeteneğidir. Polen ve tohumlar, rüzgâr veya diğer hayvanlar tarafından uzak mesafelere taşınsalar da, hayvanlar, bitkilerden daha çok göç etme ve hareketli olma eğilimi gösterirler.
İki popülasyon arasında sürdürülen gen akışı, iki grup arasındaki genetik varyasyonları azaltarak, iki farklı gen havuzunun kombinasyonuna neden olabilir. Grupların gen havuzlarının kombinasyonu ve de genetik varyasyonlardaki gelişim farklılıkların onarımları, büyük bir türleşmeye ve oğul türlerin oluşmasına yol açacağından gen akışının, türleşmeye karşı güçlü bir şekilde etki etmesinin nedeni de bu yüzdendir.
Örneğin, bir bitki türü, karayolun her iki tarafında da yetişiyorsa, bu bitkinin polenleri, muhtemelen bir taraftan öbür tarafa doğru karşılıklı olarak taşınacaktır. Eğer bu polen, bitkiyi dölleyebiliyor ve dölleme sonucu verimli yeni yavrular üretebiliyorsa, bu durumda polenin sahip olduğu aleller, karayolun bir kenarındaki popülasyondan diğer tarafındaki popülasyona doğru başarılı ve etkili bir şekilde göç edebiliyor demektir.
Gen akışı önündeki engeller
Gen akışı önündeki engeller, genellikle doğal nedenlerden oluşmasına rağmen bu engeller, her zaman doğal olmayabilir. Doğal engeller olarak, aşılmaz sıra dağlar, okyanuslar ve geniş çöller örnek gösterilebilir. Bazı durumlarda, yerel bitki popülasyonları arasındaki gen akışını engelleyen Çin Seddi gibi, bu engeller insan yapımı engeller de olabilir. Bu yerel bitkilerden birisi olan Ulmus pumila, Çin Seddi'nin karşı tarafında yetişen diğer yerel bitkiler Vitex negundo, Ziziphus jujuba, Heteropappus hispidus ve Prunus armeniaca''ya kıyasla daha düşük genetik farklılaşma yaygınlığı gösterir. Bunun nedeni, Ulmus pumile bitkisinin, döllenme için daha ziyade rüzgâr yoluyla tozlaşma yöntemini benimsemesi ama daha az oranda böcekle tozlaşma metodunu kullanmasıdır. Gen havuzlarının rekombinasyonunu sağlamada çok az ya da hiçbir gen akışına sahip olmamaları nedeniyle, her iki tarafta yetişen aynı türün örneklerinin, genetik farklılıklar gelişimi gösterdiği saptanmıştır.
Gen akışının önündeki engeller, her zaman fiziksel olmayabilir. Aynı ortamlarda yaşayan türler, sınırlı hibritleşme yüzünden veya hibritleşme uygun olmayan melezler oluşturduğu için sınırlı gen akışına sahip olabilirler.
İnsanlarda gen akışı
Ayrıca bakınız: (İng: African admixture in Europe]
Gen akışı, insanlarda da gözlemlenmiştir. Örneğin, ABD'de gen akışı, yakın geçmişte bir araya getirilen beyaz Avrupa popülasyonu ile siyah Batı Afrika popülasyonu arasında gözlemlenmiştir. Sıtmanın yaygın olduğu Batı Afrika'da, (İng: duffy antigen) hastalığa karşı direnç sağlar ve bu alel, bu nedenle tüm Batı Afrika nüfusunda mevcut bulunur. Bunun aksine Avrupalılar, sıtma buralarda hemen hemen görülmediği için, Fya ya da Fyb alellerinden birine sahiptirler. Batı Afrikalı ve Avrupalı grupların frekanslarını ölçen bilim insanları, her gruptaki alel frekansların, bireylerin göç etmesi nedeniyle birbirleriyle karıştığını tespit etmişlerdir. Aynı zamanda, bilim insanları, Avrupalı ve Batı Afrikalı gruplar arasındaki gen akışının, güneye göre kuzey ABD'de daha fazla olduğunu da keşfettiler.
Türler arasında gen akışı
Gen akışı, hibritleşme ya da bakteri veya virüsten konağa gen transferi yoluyla, türler arasında da oluşabilir.
Türler arasında genetik malzemenin devinimi olarak da tanımlanan gen transferi (İng: gene transfer), yatay gen transferi, (İng: antigenic shift) ve (İng: reassortment) içerdiği gibi bazen önemli bir genetik varyasyon kaynağıdır. Virüsler, diğer türlere gen aktarabilirler. Bakteriler, diğer ölü bakterilerin genlerini bünyelerinde barındırabilirler, yaşayan bakterilerle gen alışverişinde bulunabilirler ve çeşitli türler arasında plazmid alışverişi de yapabilirler. "DNA dizilerinin analizi ve birbirleriyle karşılaştırılmaları, yakın bir geçmişte, filogenetik 'üst âlem' sınırlarının ötesinde de dahil olmak üzere, türler arasında birçok genin yatay gen transferi ile aktarıldığını göstermiştir. Bu anlamda, bir türün filogenetik tarihi, sadece tek bir genin evrimsel ağacının belirlenmesiyle oluşturulamaz".
Biyolog bu konuda, "filogenetik bir ağacın özgün örneğinin, son genom araştırmaların ortaya çıkardığı verilere uymadığını" öne sürer. Gogarten'e göre, biyologlar bunun yerine, her bir genomun farklı tarihsel gelişimlerinin kombine edilerek dikkate alındığı bir mozaik örneği ile yoğun bir alışverişin ve yatay gen transferinin ortak etkilerini göz önüne getiren sarmaşık bir ağ modelini kullanmalıdır.
Yatay gen transferi olunca genleri tekil (İng: phylogenetic marker) olarak kullanarak organizmaların filogenisini belirlemek zordur. Ortak bir atadan yeni kladların oluşması modeli ile ender yatay gen transferi olayları birleşince, günümüzde mevcut 3 üst alem arasında paylaşılan genlerin hepsine sahip olan tek bir son ortak ata (İng: last common ancestor] olamayacağı sonucu çıkmaktadır. Çağdaş moleküllerin her birinin kendine ait bir geçmişi vardır ve her bir molekül atasal bir molekülden kaynaklanmaktadır. Ancak bu moleküler atalar muhtemelen farklı zamanlarda farklı organizmlarda bulunmaktaydılar.
Genetik kirlenme
- Ana madde: (İng: Genetic pollution)
Safkan, doğal olarak gelişmiş, bölgeye özgü yabani türler, genellikle kontrolsüz melezleme, geri melezleme olarak da bilinen (İng: introgression) ve genetik uzaklaştırma (İng: genetic swamping) gibi süreçler sonucu oluşan (İng: genetic pollution) nedeniyle, soy tükenmesi tehlikesi yaşayabilirler. Bu süreçler, bu bitki ve hayvanların sayıca üstünlüğü ve/veya seçilim değeri (İng: fitness) avantajlarının bir sonucu olarak, homojenleşmeye (İng: homogenization) veya yerel genotiplerin yer değişmesine yol açabilirler. Bunun yanında, yerli olmayan türler, melezleşme ve introgresyon (geri melezleme) yoluyla, bunun yanında hem insanlar tarafından maksatlı olarak yapılan girişimler, hem de yaşam alanlarının değiştirilmesi yoluyla, daha önce izole olan türlerin birbirleriyle temas etmelerine yol açarak, yerli olan bitki ve hayvanların bir şekilde soylarının tükenmesine neden olabilirler. Bu fenomen, daha bol olarak görülen türlerle temasa giren nadir türler için özellikle zararlı olabilir. Türler arasında melezleşme, yerli safkan soyun tamamen tükenmesine neden olan melezler oluşturarak nadir türün gen havuzunun silinmesine yol açabilir. Gen akışının bu yönü, her zaman morfolojik (dış görünümsel) olarak belirgin ve açık bir şekilde gözlemlenmez. Bazı gen akışı aşamaları, normal ve evrimsel yapıcı süreçlere bağlı olabileceği gibi tüm gen ve genotiplerin küme konstelasyonları bu durumda da korunamaz. İntrogresyonlu veya introgresyonsuz melezleşmenin, nadir görülen bir türün varlığı tehlike altına soktuğu söylenebilir.
Gen akışı modelleri
Gen akışına dair modeller, popülasyon genetiğinden elde edilebilir. Örneğin, Sewall Wright'ın (İng: neighborhood model), (İng: island model) ve (İng: stepping stone model).
Gen akışı azaltımı
Genetiği değiştirilen bitkilerin yetiştirilmesinde ve hayvancılıkta, genellikle kasıtlı olmayan çapraz tozlaşma ve melezleme yöntemleriyle gen akışı azaltımı sağlayıp önlemek, yani onların genetik modifikasyonlarının, diğer geleneksel yollarla elde edilen melez popülasyonu veya yabani yerli bitkisi ile hayvan popülasyonlarını kirletmesini önlemek zorunlu hale gelmektedir. Gen akışını sınırlamadaki nedenler, biyogüvenliği ve genetiği değiştirilmiş ekin sistemleri ile genetiği değiştirilmemiş ekin sistemlerinin yan yana işleyebileceği tarımsal bir birlikte var olmayı da kapsayabilir.
Birkaç büyük araştırma projesi yürüten bilim insanları, bu projelerde gen akışını sınırlayan yöntemleri araştırmaktadırlar. Bu projelerden bazılar, (İng: biological containment) metodlarını inceleyen , genetiği değiştirilmiş bitkilerin biyogüvenliğine odaklanan ile genetiği değiştirilmiş ve genetiği değiştirilmemiş olan ürün zincirlerinin birlikte yaşamaları üzerinde araştırma yapan 'dır.
Genel olarak, gen akışının azaltılmasına dair üç yaklaşım şekli vardır: genetik modifikasyonları polenlerin dışında tutmak, polen oluşumlarını engellemek ve polenleri çiçeklerin içinde tutmak.
- İlk yaklaşım (İng: transplastomic plant) gerektirir. Transplastomik bitkilerde, modifiye edilmiş DNA, hücre çekirdeğinde yer almaz, ancak çekirdek dışındaki hücre bölmeleri olan plastitlerde yer alır. Plastitler için bir örnek, içlerinde fotosentezin oluştuğu kloroplastlardır. Bazı bitkilerde, polenler plastit içermezler, dolayısıyla plastitlerdeki herhangi bir değişiklik polenlere iletilerek aktarılmaz.
- İkinci yaklaşım, erkek steril (kısır) bitkiler üzerine dayanır. Erkek steril bitkiler, işleve sahip çiçekler üretemezler ve dolayısıyla yaşayabilir polenler bırakamazlar. (İng: cytoplasmic male sterility) bitkiler, yüksek verim üretmeleriyle bilinirler. Bu nedenle, araştırmacılar, bu özelliği genetiği değiştirilmiş ürünlere de uygulamaya çalışmaktalar.
- Üçüncü bir yaklaşım, çiçeklerin açmasını engellemeye yöneliktir. Bazı bitkilerde doğal olarak gerçekleşen bu özelliğe (İng: cleistogamy) denir ve bu terim, açılmamış bir çiçeğin kendi kendine döllemesi olayını tanımlar. Kleistogamik bitkiler, sadece kısmen açık veya hiç açık olmayan çiçekler üretirler. Ancak, gen akışının azalmasında kleistogaminin ne kadar güvenilir olduğu belirsizliğini korumaktadır. Kolza tohumları üzerinden veriler elde etmeye çalışan bir CO-Ekstra araştırma projesi, bu konuda yüksek güvenirlik derecesine ulaşılabileceğine şüpheyle bakan bir ön sonuç yayınlamıştır.
Ayrıca bakınız
- (İng: biological dispersal)
- (İng: genetic erosion)
- Genetik karışım
Kaynakça
- ^ a b c Su H, Qu LJ, He K, Zhang Z, Wang J, Chen Z, Gu H (Mart 2003). "The Great Wall of China: a physical barrier to gene flow?". Heredity. 90 (3). ss. 212-9. doi:10.1038/sj.hdy.6800237. (PMID) 12634804.
- ^ a b . Brain & Ecology Comparative Group. Brain & Ecology Deepstruc. System Co., Ltd. 2010. 18 Ekim 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2011.
- ^ http://webcache.googleusercontent.com/search?q=cache:tpICVNWaTbgJ:non.fiction.org/lj/community/ref_courses/3484/enmicro.pdf+sex+evolution+%22Horizontal+gene+transfer%22+-human+Conjugation+RNA+DNA&hl=en []
- ^ (PDF). 18 Şubat 2006 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ekim 2011.
- ^ . 16 Ekim 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ekim 2011.
- ^ "Horizontal Gene Transfer - A New Paradigm for Biology (from Evolutionary Theory Conference Summary), Esalen Center for Theory & Research". 21 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Ekim 2011.
- ^ Olga Zhaxybayeva & J. Peter Gogarten (2004). "Cladogenesis, coalescence and the evolution of the three domains of life". Trends in Genetics. Cilt 20. ss. 290-291. doi:10.1016/j.tig.2004.02.004.
- ^ Mooney, H. A.; Cleland, E. E. (2001). "The evolutionary impact of invasive species". PNAS. 98 (10). ss. 5446-5451. doi:10.1073/pnas.091093398. (PMC) 33232 $2. (PMID) 11344292.
- ^ Aubry, C.; Shoal, R.; Erickson, V. (2005). Glossary"Grass cultivars: their origins, development, and use on national forests and grasslands in the Pacific Northwest". Corvallis, OR: USDA Forest Service; Native Seed Network (NSN), Institute for Applied Ecology.
- ^ Rhymer, Judith M.; Simberloff, Daniel (1996). "Extinction by Hybridization and Introgression". Annual Review of Ecology and Systematics. 27 (1). ss. 83-109. doi:10.1146/annurev.ecolsys.27.1.83. JSTOR 2097230.
- ^ Potts, Brad M.; Barbour, Robert C.; Hingston, Andrew B. (Eylül 2001). (PDF). RIRDC Publication No 01/114; RIRDC Project No CPF - 3A. Australian Government, Rural Industrial Research and Development Corporation. ISBN . ISSN 1440-6845. 2 Ocak 2004 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ekim 2011.
Dış bağlantılar
- Transcontainer research on biocontainment26 Eylül 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- SIGMEA research on the biosafety of GMOs7 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Gen akisi veya gen gocu populasyon genetiginde gen alellerin bir populasyondan digerine aktarilmasidir Populasyon icine veya disina olan gocler belirli bir gen varyantini tasiyan uyelerin orani olan alel frekanslarinda belirli bir degisikligin ortaya cikmasindan sorumlu olabilirler Bu gocler ayni zamanda belli bir tur veya populasyonun mevcut olan gen havuzuna ek olarak yeni genetik varyantlar getirebilirler Farkli populasyonlar arasindaki gen akisi oranini etkileyen bir dizi faktorler vardir En onemli faktorlerden biri bireyin daha fazla hareket etme imkaninin goc etme potansiyeli ile goc egilimini artirdigi hareket edebilme yetenegidir Polen ve tohumlar ruzgar veya diger hayvanlar tarafindan uzak mesafelere tasinsalar da hayvanlar bitkilerden daha cok goc etme ve hareketli olma egilimi gosterirler Iki populasyon arasinda surdurulen gen akisi iki grup arasindaki genetik varyasyonlari azaltarak iki farkli gen havuzunun kombinasyonuna neden olabilir Gruplarin gen havuzlarinin kombinasyonu ve de genetik varyasyonlardaki gelisim farkliliklarin onarimlari buyuk bir turlesmeye ve ogul turlerin olusmasina yol acacagindan gen akisinin turlesmeye karsi guclu bir sekilde etki etmesinin nedeni de bu yuzdendir Ornegin bir bitki turu karayolun her iki tarafinda da yetisiyorsa bu bitkinin polenleri muhtemelen bir taraftan obur tarafa dogru karsilikli olarak tasinacaktir Eger bu polen bitkiyi dolleyebiliyor ve dolleme sonucu verimli yeni yavrular uretebiliyorsa bu durumda polenin sahip oldugu aleller karayolun bir kenarindaki populasyondan diger tarafindaki populasyona dogru basarili ve etkili bir sekilde goc edebiliyor demektir Gen akisi onundeki engellerGen akisi onundeki engeller genellikle dogal nedenlerden olusmasina ragmen bu engeller her zaman dogal olmayabilir Dogal engeller olarak asilmaz sira daglar okyanuslar ve genis coller ornek gosterilebilir Bazi durumlarda yerel bitki populasyonlari arasindaki gen akisini engelleyen Cin Seddi gibi bu engeller insan yapimi engeller de olabilir Bu yerel bitkilerden birisi olan Ulmus pumila Cin Seddi nin karsi tarafinda yetisen diger yerel bitkiler Vitex negundo Ziziphus jujuba Heteropappus hispidus ve Prunus armeniaca ya kiyasla daha dusuk genetik farklilasma yayginligi gosterir Bunun nedeni Ulmus pumile bitkisinin dollenme icin daha ziyade ruzgar yoluyla tozlasma yontemini benimsemesi ama daha az oranda bocekle tozlasma metodunu kullanmasidir Gen havuzlarinin rekombinasyonunu saglamada cok az ya da hicbir gen akisina sahip olmamalari nedeniyle her iki tarafta yetisen ayni turun orneklerinin genetik farkliliklar gelisimi gosterdigi saptanmistir Gen akisinin onundeki engeller her zaman fiziksel olmayabilir Ayni ortamlarda yasayan turler sinirli hibritlesme yuzunden veya hibritlesme uygun olmayan melezler olusturdugu icin sinirli gen akisina sahip olabilirler Insanlarda gen akisiAyrica bakiniz Ing African admixture in Europe Gen akisi insanlarda da gozlemlenmistir Ornegin ABD de gen akisi yakin gecmiste bir araya getirilen beyaz Avrupa populasyonu ile siyah Bati Afrika populasyonu arasinda gozlemlenmistir Sitmanin yaygin oldugu Bati Afrika da Ing duffy antigen hastaliga karsi direnc saglar ve bu alel bu nedenle tum Bati Afrika nufusunda mevcut bulunur Bunun aksine Avrupalilar sitma buralarda hemen hemen gorulmedigi icin Fya ya da Fyb alellerinden birine sahiptirler Bati Afrikali ve Avrupali gruplarin frekanslarini olcen bilim insanlari her gruptaki alel frekanslarin bireylerin goc etmesi nedeniyle birbirleriyle karistigini tespit etmislerdir Ayni zamanda bilim insanlari Avrupali ve Bati Afrikali gruplar arasindaki gen akisinin guneye gore kuzey ABD de daha fazla oldugunu da kesfettiler Turler arasinda gen akisiGen akisi hibritlesme ya da bakteri veya virusten konaga gen transferi yoluyla turler arasinda da olusabilir Turler arasinda genetik malzemenin devinimi olarak da tanimlanan gen transferi Ing gene transfer yatay gen transferi Ing antigenic shift ve Ing reassortment icerdigi gibi bazen onemli bir genetik varyasyon kaynagidir Virusler diger turlere gen aktarabilirler Bakteriler diger olu bakterilerin genlerini bunyelerinde barindirabilirler yasayan bakterilerle gen alisverisinde bulunabilirler ve cesitli turler arasinda plazmid alisverisi de yapabilirler DNA dizilerinin analizi ve birbirleriyle karsilastirilmalari yakin bir gecmiste filogenetik ust alem sinirlarinin otesinde de dahil olmak uzere turler arasinda bircok genin yatay gen transferi ile aktarildigini gostermistir Bu anlamda bir turun filogenetik tarihi sadece tek bir genin evrimsel agacinin belirlenmesiyle olusturulamaz Biyolog bu konuda filogenetik bir agacin ozgun orneginin son genom arastirmalarin ortaya cikardigi verilere uymadigini one surer Gogarten e gore biyologlar bunun yerine her bir genomun farkli tarihsel gelisimlerinin kombine edilerek dikkate alindigi bir mozaik ornegi ile yogun bir alisverisin ve yatay gen transferinin ortak etkilerini goz onune getiren sarmasik bir ag modelini kullanmalidir Yatay gen transferi olunca genleri tekil Ing phylogenetic marker olarak kullanarak organizmalarin filogenisini belirlemek zordur Ortak bir atadan yeni kladlarin olusmasi modeli ile ender yatay gen transferi olaylari birlesince gunumuzde mevcut 3 ust alem arasinda paylasilan genlerin hepsine sahip olan tek bir son ortak ata Ing last common ancestor olamayacagi sonucu cikmaktadir Cagdas molekullerin her birinin kendine ait bir gecmisi vardir ve her bir molekul atasal bir molekulden kaynaklanmaktadir Ancak bu molekuler atalar muhtemelen farkli zamanlarda farkli organizmlarda bulunmaktaydilar Genetik kirlenme Ana madde Ing Genetic pollution Safkan dogal olarak gelismis bolgeye ozgu yabani turler genellikle kontrolsuz melezleme geri melezleme olarak da bilinen Ing introgression ve genetik uzaklastirma Ing genetic swamping gibi surecler sonucu olusan Ing genetic pollution nedeniyle soy tukenmesi tehlikesi yasayabilirler Bu surecler bu bitki ve hayvanlarin sayica ustunlugu ve veya secilim degeri Ing fitness avantajlarinin bir sonucu olarak homojenlesmeye Ing homogenization veya yerel genotiplerin yer degismesine yol acabilirler Bunun yaninda yerli olmayan turler melezlesme ve introgresyon geri melezleme yoluyla bunun yaninda hem insanlar tarafindan maksatli olarak yapilan girisimler hem de yasam alanlarinin degistirilmesi yoluyla daha once izole olan turlerin birbirleriyle temas etmelerine yol acarak yerli olan bitki ve hayvanlarin bir sekilde soylarinin tukenmesine neden olabilirler Bu fenomen daha bol olarak gorulen turlerle temasa giren nadir turler icin ozellikle zararli olabilir Turler arasinda melezlesme yerli safkan soyun tamamen tukenmesine neden olan melezler olusturarak nadir turun gen havuzunun silinmesine yol acabilir Gen akisinin bu yonu her zaman morfolojik dis gorunumsel olarak belirgin ve acik bir sekilde gozlemlenmez Bazi gen akisi asamalari normal ve evrimsel yapici sureclere bagli olabilecegi gibi tum gen ve genotiplerin kume konstelasyonlari bu durumda da korunamaz Introgresyonlu veya introgresyonsuz melezlesmenin nadir gorulen bir turun varligi tehlike altina soktugu soylenebilir Gen akisi modelleriGen akisina dair modeller populasyon genetiginden elde edilebilir Ornegin Sewall Wright in Ing neighborhood model Ing island model ve Ing stepping stone model Gen akisi azaltimiGenetigi degistirilen bitkilerin yetistirilmesinde ve hayvancilikta genellikle kasitli olmayan capraz tozlasma ve melezleme yontemleriyle gen akisi azaltimi saglayip onlemek yani onlarin genetik modifikasyonlarinin diger geleneksel yollarla elde edilen melez populasyonu veya yabani yerli bitkisi ile hayvan populasyonlarini kirletmesini onlemek zorunlu hale gelmektedir Gen akisini sinirlamadaki nedenler biyoguvenligi ve genetigi degistirilmis ekin sistemleri ile genetigi degistirilmemis ekin sistemlerinin yan yana isleyebilecegi tarimsal bir birlikte var olmayi da kapsayabilir Birkac buyuk arastirma projesi yuruten bilim insanlari bu projelerde gen akisini sinirlayan yontemleri arastirmaktadirlar Bu projelerden bazilar Ing biological containment metodlarini inceleyen genetigi degistirilmis bitkilerin biyoguvenligine odaklanan ile genetigi degistirilmis ve genetigi degistirilmemis olan urun zincirlerinin birlikte yasamalari uzerinde arastirma yapan dir Genel olarak gen akisinin azaltilmasina dair uc yaklasim sekli vardir genetik modifikasyonlari polenlerin disinda tutmak polen olusumlarini engellemek ve polenleri ciceklerin icinde tutmak Ilk yaklasim Ing transplastomic plant gerektirir Transplastomik bitkilerde modifiye edilmis DNA hucre cekirdeginde yer almaz ancak cekirdek disindaki hucre bolmeleri olan plastitlerde yer alir Plastitler icin bir ornek iclerinde fotosentezin olustugu kloroplastlardir Bazi bitkilerde polenler plastit icermezler dolayisiyla plastitlerdeki herhangi bir degisiklik polenlere iletilerek aktarilmaz Ikinci yaklasim erkek steril kisir bitkiler uzerine dayanir Erkek steril bitkiler isleve sahip cicekler uretemezler ve dolayisiyla yasayabilir polenler birakamazlar Ing cytoplasmic male sterility bitkiler yuksek verim uretmeleriyle bilinirler Bu nedenle arastirmacilar bu ozelligi genetigi degistirilmis urunlere de uygulamaya calismaktalar Ucuncu bir yaklasim ciceklerin acmasini engellemeye yoneliktir Bazi bitkilerde dogal olarak gerceklesen bu ozellige Ing cleistogamy denir ve bu terim acilmamis bir cicegin kendi kendine dollemesi olayini tanimlar Kleistogamik bitkiler sadece kismen acik veya hic acik olmayan cicekler uretirler Ancak gen akisinin azalmasinda kleistogaminin ne kadar guvenilir oldugu belirsizligini korumaktadir Kolza tohumlari uzerinden veriler elde etmeye calisan bir CO Ekstra arastirma projesi bu konuda yuksek guvenirlik derecesine ulasilabilecegine supheyle bakan bir on sonuc yayinlamistir Ayrica bakiniz Ing biological dispersal Ing genetic erosion Genetik karisimKaynakca a b c Su H Qu LJ He K Zhang Z Wang J Chen Z Gu H Mart 2003 The Great Wall of China a physical barrier to gene flow Heredity 90 3 ss 212 9 doi 10 1038 sj hdy 6800237 PMID 12634804 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b Brain amp Ecology Comparative Group Brain amp Ecology Deepstruc System Co Ltd 2010 18 Ekim 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 13 Mart 2011 http webcache googleusercontent com search q cache tpICVNWaTbgJ non fiction org lj community ref courses 3484 enmicro pdf sex evolution 22Horizontal gene transfer 22 human Conjugation RNA DNA amp hl en yalin URL PDF 18 Subat 2006 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 17 Ekim 2011 16 Ekim 2005 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Ekim 2011 Horizontal Gene Transfer A New Paradigm for Biology from Evolutionary Theory Conference Summary Esalen Center for Theory amp Research 21 Temmuz 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Ekim 2011 Olga Zhaxybayeva amp J Peter Gogarten 2004 Cladogenesis coalescence and the evolution of the three domains of life Trends in Genetics Cilt 20 ss 290 291 doi 10 1016 j tig 2004 02 004 Mooney H A Cleland E E 2001 The evolutionary impact of invasive species PNAS 98 10 ss 5446 5451 doi 10 1073 pnas 091093398 PMC 33232 2 PMID 11344292 Aubry C Shoal R Erickson V 2005 Glossary Grass cultivars their origins development and use on national forests and grasslands in the Pacific Northwest Corvallis OR USDA Forest Service Native Seed Network NSN Institute for Applied Ecology Rhymer Judith M Simberloff Daniel 1996 Extinction by Hybridization and Introgression Annual Review of Ecology and Systematics 27 1 ss 83 109 doi 10 1146 annurev ecolsys 27 1 83 JSTOR 2097230 Potts Brad M Barbour Robert C Hingston Andrew B Eylul 2001 PDF RIRDC Publication No 01 114 RIRDC Project No CPF 3A Australian Government Rural Industrial Research and Development Corporation ISBN 0642583366 ISSN 1440 6845 2 Ocak 2004 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 17 Ekim 2011 Dis baglantilarTranscontainer research on biocontainment26 Eylul 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde SIGMEA research on the biosafety of GMOs7 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde