Popülasyon genetiği, popülasyonlardaki fertlerin benzerlik ve farklılıklarının kaynaklarını, bunun yanında popülasyonlardaki alel frekansının dağılımlarını ve değişimlerini araştıran bir genetik altdalıdır.
Bu konuda, dört temel evrimsel mekanizma ve etkileri üzerinden yola çıkarak araştırma yapar. Bu mekanizmalar, doğal seçilim, genetik sürüklenme, mutasyon ve gen akışıdır. Bunun yanında, rekombinasyon, popülasyon alt bölümleri ve faktörlerini de dikkate aldığı gibi adaptasyon ve türleşme gibi fenomenleri açıklamak için de çalışır.
Popülasyon genetiği, Modern evrimsel sentezin ortaya çıkmasında önemli katkıda bulunmuştur. Popülasyon genetiğinin temellerini atan ilk kişiler Sewall Wright, J.B.S. Haldane ve Ronald Fisher olup aynı zamanda kantitatif genetik ile ilişkili olan diğer disiplinlerin de temellerini oluşturmuşlardır.
Genetik, hasta kişinin kendisi kadar ailesi ve yakın akrabaları ile de ilgilenmesi yönünden tıptaki diğer disiplinlerden biraz farklılık göstermektedir. Medikal genetik, bir olguda doğru tanıya ulaşmakla kalmaz, aynı zamanda diğer aile üyelerinin genotipleini de belirlemeye ve hem hasta kişinin anne-babasındaki hem kardeşlerindeki hem de daha uzak akrabalarındaki tekrarlama risklerini değerlendirir. Ayrıca bu riskler sadece aile üyeleri ile direkt ilişkili olan kişilerin genotiplerinden değil, evlenerek bu aileye giren genel popülasyondaki kişilerin genotipleri ile de etkilendiğinden, genetik danışma işini yapan kişi, farklı popülasyonlardaki spesifik genotipleri de dikkate almak zorundadır. Bu nedenle hem doğru bir klinik tanıya ulaşmak hem de tekrarlama risklerini belirlemek için değişik etkenler birlikte incelenmelidir. Örneğin, incelenen olgu ve ailesinin kökeni, o popülasyondaki ilgili genin görülme olasılığı, aile öyküsünde akraba evliliğinin olup olmaması genetik danışma sırasında incelenmesi gereken özelliklerinden bazılardır.
Popülasyon genetiği, toplumlarda genlerin dağılımını ve bu gen frekanslarının nasıl korunduğu ya da değiştiğini inceleyen bir bilim dalıdır. Popülasyon genetiğinde, toplumun gen havuzu incelenmekte olup bu incelemelerde toplumlardaki hastalıkların dağılımı ve sıklığını belirleyen çeşitli genetik ve çevresel faktörler arasındaki ilişkiyi değerlendiren epidemiyoloji kurallarından yararlanılır. O nedenle son zamanlarda 'genetik epidemiyoloji' diye ayrı bir bilim dalı da ortaya çıkmıştır.
Temel ilkeler
Popülasyon genetiği, popülasyondaki gen ve alellerin görülme sıklıkları ile etkileşimlerinin araştırılmasıdır. Popülasyon, çiftteki her eşin birlikte üreyebildiği canlılardan oluşan bir gruptur.
Örneğin, diğerlerinden yalıtılmış ve izole olarak bir ormanda yaşayan aynı türden güvelerin tümü, bir popülasyondur. Bu popülasyondaki bir genin, canlıların fenotipleri arasındaki varyasyonları teşkil eden birkaç alternatif formları olabilir. Örneğin, güvelerde renk oluşumundan sorumlu olan ve iki farklı alele sahip bir gen: siyah ve beyaz. Gen havuzu, tek bir popülasyondaki bir genin tüm alel dizileridir. Bir alelin alel frekansı ise, bu alellerden oluşan gen havuzundaki genlerin bir bölümüdür (örneğin, güvelerde sadece siyah renkten sorumlu olan alellerin tüm renk genleri içindeki oranı). Eğer popülasyon içinde alel frekanslarında değişiklikler olursa evrimleşme baş gösterir. Örneğin, güve popülasyonunda siyah renkten sorumlu olan alelin daha yaygın hale gelmesi.
Hardy-Weinberg Kuralı
Bir popülasyonun evrimleşmesine yol açan mekanizmaları anlamak için, bir popülasyonun hangi şartlarda evrilmeye ihtiyaç duymadığını dikkate almak yaralı olabilir. Hardy-Weinberg kuralı, eğer sperm veya yumurta oluşumu sırasında alellerin kademeli değişimleri ve döllenme sırasında bu üreme hücrelerindeki rastlantısal alel kombinasyonları, popülasyona etki eden tek güçler olması durumunda, alel frekanslarının, yani bir gen içindeki varyasyonların da yeteri kadar büyük bir popülasyonda sabit kalacağını ve değişmeyeceğini ifade eder. Hardy-Weinberg dengesi (İng: Hardy-Weinberg Equilibrium) içinde bulunan böyle bir popülasyona ideal popülasyon veya evrimleşmeyen popülasyon denir. Doğadaki canlı popülasyonları ön görülen bu şartlardan en azından birini veya diğerini yerine getiremediklerinden Hardy-Weinberg dengesinin doğada oluşabilmesi mümkün değildir. Evrimleşmenin olmadığı böyle bir genetik denge durumu, genetik değişimleri ölçmek için bir temel sağladığı için ideal bir durumdur.
Eğer aşağıdaki koşulların tümü gerçekleşirse bir popülasyonun alel frekansı nesiller boyunca değişme göstermeden sabit kalır:
- Rastlantısal eşleşme
- Genlerin yapısını değiştirecek yararlı veya zararlı hiçbir mutasyon görülmemelidir
- Popülasyon dışına veya içine göçler olmamalı ve başka komşu bir popülasyon ile karışım veya melezleşme olmamalıdır
- Popülasyon yeterince büyük veya sonsuz sayıda bireylerden oluşmalıdır
- Hiçbir özellik için veya hiçbir özelliğe karşı herhangi bir seçilim baskısı olmamalıdır
İki alelli tek bir lokusun en basit şekliyle var olduğu bir durumda, A baskın aleli, a ise (resesif) aleli ifade eder, onların sahip olduğu frekanslar da p ve q ile gösterilir: frekans (A) = p; frekans (a) = q; p + q = 1. Eğer popülasyon dengeli bir popülasyon ise, bu durumda frekans (AA) = p2 popülasyondaki AA homozigotları için, frekans (aa) = q2 ise aa homozigotları için ve frekans (Aa) = 2pq de heterozigotlar için olacaktır.
Kapsam ve teorik değerlendirmeler
Popülasyon genetiği matematiği, aslında Modern evrimsel sentezin bir parçası olarak geliştirilmişti. Beatty'e göre (1986), modern sentezin temelini tanımlar.
Richard Lewontin'e göre (1974), popülasyon genetiğinin teorik görevi, şu iki alana dahil olan bir süreçtir: "genotipik alan" ve "fenotipik alan". Eksiksiz bir popülasyon genetiği teorisinin oluşturabilmesinin altında yatan zorluk, popülasyonun genotipi (G1)'den seçilimlerin meydana geldiği fenotip (P1) alana kadar uygun bir haritaya dair bir dizi yasaların oluşturulmasının yanında, dönüşümün tamamlanması için, Mendel genetiğinin gelecek nesil genotipleri önceden tahmin edebileceği başka bir takım kanunların da oluşturulması gerektiğidir. Hatta şu an için bile, moleküler genetiğin Mendel'in görüşleri dışında kalan diğer yönleri de bir kenara bırakıldığında, bu, açıkça çok büyük ve zor bir görevdir. Şematik olarak bu dönüşümün görselleştirilmiş hali:
(Richard Lewontin'den uyarlanmıştır 1974, S. 12). XD
T1, genetik ve epigenetik yasaları, işlevsel biyolojinin görünüşünü ve bir genotipi fenotipe dönüştüren gelişimi gösterir. Biz, buna "" diyeceğiz. T2, doğal seçilimden dolayı oluşan dönüşüm, T3, seçilen fenotipler temelinde ortaya çıkacak genotipleri önceden tahmin edebilen epigenetik ilişkiler ve nihayet T4, Mendel genetiği kurallarıdır.
Uygulamada, evrimsel teorinin birbirine paralel olarak mevcut olan iki gövdesi bulunur, genotip alanda etkinlik gösteren geleneksel popülasyon genetiği ve fenotip alanda faaliyet gösteren, bitki ve kullanılan biyometri teorisi. Bunların tamamlanmamış ve eksik kalan parçası ise, genotip ve fenotip alanları arasındaki eşleştirme haritasıdır. Bu, Lewontin'in tanımladığı üzere, bu sayede bir alan denklemindeki değişkenlerin parametreler ve konstantlar olarak sayılıp geçerli olduğu, tam bir değerlendirmede evrimsel bir süreç tarafından kendiliklerinden dönüştükleri ve diğer etki alanlarındaki konum değişkenlerin gerçek fonksiyonlarında olacağı bir "el çabukluğuna" yol açar. İfade edilen "el çabukluğu", bu karşılaştırma haritasını bildiğimizden yola çıkar. Eğer bunu kavramış olmamızdan yol çıkarsak, birçok ilgi çeken durumları analiz etmek yetecektir. Örneğin, fenotipin hemen hemen genotiple birebir olduğu bir durumda (Orak hücre anemisi) veya zaman ölçeğinin yeterince kısa olduğu bir durumda, değişmezler (konstantlar) değişmez olarak geçerli olabilecektir. Ancak, bunların hatalı oldukları birçok durumlar mevcuttur.
Dört mekanizma
Doğal seçilim
- Ana madde: Doğal seçilim
Doğal seçilim, bir organizmanın hayatta kalmasını ve başarılı şekilde üremesini daha olasılıklı hale getiren kalıtsal özellikleri, nesiller boyunca popülasyonda daha yaygın hale getiren süreçtir.
Bir canlı popülasyonu içindeki , bazı bireylerin mevcut yaşam ortamlarında diğerlerinden daha başarılı bir şekilde hayatta kalacağı anlamına gelir. Üreme başarısını etkileyen faktörler, Charles Darwin'in cinsel seçilime dair geliştirdiği fikirlerin konusu olarak da önemlidir.
Doğal seçilim, fenotiplere veya bir canlının gözlemlenebilir özelliklerine etki eder, ancak üreme avantajı sağlayan herhangi bir fenotipin genetik (kalıtsal) tabanı, bir popülasyona daha yaygın hale gelecektir (bakınız: Alel frekansı). Zamanla, bu süreç, canlıyı belli ekolojik nişler için özelleştiren adaptasyonlara ve sonunda yeni türlerin ortaya çıkmasına neden olur.
Doğal seçilim, modern biyolojinin temel taşlarından biridir. Bu terim, Darwin tarafından, 1859'da, hayvan yetiştiricileri ve çiftçiler tarafından hayvanların ve bitkilerin istenilir özelliklerinin üreme için sistematik olarak tercih edildiği süreci tanımlayan yapay seçilimin kıyaslanarak doğal seçilimin nasıl işlediğini anlatan ve tarif eden "Türlerin Kökeni" adlı çığır açan kitabında sunulmuştur. Doğal seçilim kavramı, aslında geçerli bir kalıtım teorisinin yokluğunda gelişti, zira Darwin'in yazdığı dönemde, Modern genetik hakkında hiçbir şey bilinmiyordu. Geleneksel Darwinci evrimin birleştirilmesi, klasik ve moleküler genetikte daha sonra yapılan keşiflerin Modern evrimsel sentez adı altında bir araya getirilmesiyle olmuştur.
Genetik sürüklenme
- Ana madde: Genetik sürüklenme
Genetik sürüklenme, popülasyon içinde rastgele örnek alımına ve şansa bağlı olarak bir gen varyantının (alel) ortaya çıktığı göreli frekansın değişimidir. Bunun anlamı, popülasyondaki yavru neslin alelleri, ebeveyndeki alellerin rastgele bir örneğidir. Şans ise, belli bir bireyin hayatta kalıp kalmayacağını ve üreyip üremeyeceğinin belirlenmesinde rol oynar. Bir popülasyonun alel frekansı, ortak bir form paylaşan gen alellerin toplam sayısı ile karşılaştırıldığında, bu genlerin kopyalarının bir yüzdesi veya kesir sayısıdır.
Genetik sürüklenme, zaman içinde alel frekansında değişikliklere yol açan evrimsel bir süreçtir. Genetik sürüklenme, bir gen varyasyonun tamamen kaybolmasına ve böylece genetik değişkenliğin azalmasına neden olabilir. Üreme başarılarına bağlı olarak, gen varyantlarını daha sık veya daha az yaygın hale getiren doğal seçilimin aksine, genetik sürüklenme nedeniyle oluşan değişiklikler, çevresel veya adaptif baskılar tarafından uyarılmazlar ve üreme başarısı için yararlı, nötral veya zararlı olabilirler.
Genetik sürüklenmenin etkisi, küçük popülasyonlarda büyük, büyük popülasyonlarda ise küçüktür. Genetik sürüklenmenin, doğal seçilim ile karşılaştırıldığında göreli önemi, bilim insanları arasında ateşli tartışmalarla sürmektedir. Ronald Fisher, genetik sürüklenmenin evrimde ancak çok küçük bir rol oynadığı görüşündeydi ve bu görüş, birkaç on yıl boyunca hakim bir görüş olarak kalmıştı. Ancak, 1968 yılında , genetik materyaldaki değişikliklerin çoğunun genetik sürüklenme tarafından oluşturulduğunu öne sürdüğü ile bu konudaki tartışmaları tekrar başlatmıştır.
Mutasyon
- Ana madde: Mutasyon
Mutasyonlar, hücre genomundaki DNA dizilimlerinde meydana gelen değişiklikler olup radyasyon, virüsler, transpozonlar ve mutajen kimyasalların yanında, mayoz bölünme ve DNA replikasyonu sırasında oluşan sonucu meydana gelirler. DNA hataları, özellikle DNA replikasyonu sürecinde, ikinci iplikçik polimerizasyonunda anlatılmıştır. Bu hatalar, hipermutasyon gibi hücresel süreçler tarafından oluşturabileceği gibi organizmanın kendisi tarafından da başlatılabilir.
Mutasyonlar, özellikle bir genin protein kodlama dizisinde meydana geldiklerinde, bir organizmanın fenotipi üzerinde güçlü bir etkiye sahip olabilirler. Hata oranları, DNA polimerazların "redaksiyon" yeteneği nedeniyle genellikle çok düşüktürler (her 10 milyon ile 100 milyon baz çiftinde bir hata). Redaksiyon olmadan, hata oranları, bundan bin kat daha yüksektir. DNA'daki kimyasal hasar, doğal nedenlerle de oluşabilir ve hücreler, bu uyumsuzlukları ve DNA parçalanmalarını onarmak için DNA onarım mekanizmaları kullanırlar. Bununla birlikte, onarım, bazen DNA'nın başlangıçtaki özgün dizisine tekrar kavuşmasında başarısız olabilir.
DNA ile rekombine edilmiş genleri birbirlerine dönüştürmek için kromozomal parça değişimi kullanan organizmalarda, mayoz bölünme sırasında oluşan hizalama hataları da mutasyonlara yol açabilirler. Krosover hatalarının oluşması, benzer dizilerin, ortak kromozomların yanlış bir dizilenmeyi benimsemesine yol açtıklarında özellikle muhtemeldir. Bu da, genomların bazı bölgelerinin bu şekilde mutasyona uğramalarını daha yatkın hale getirir. Bu hatalar, duplikasyon, tüm bölgelerin delesyonu (silinmesi) veya inversiyonu (1800 tersine dönerek bağlanması) ya da translokasyon denilen, bir kromozomun kaybolan parçasının ya da kopan bir parçasının başka bir kromozoma yapışması gibi DNA dizilimlerinde büyük yapısal değişiklikler yaratır.
Mutasyonlar, DNA dizilimlerinde farklı biçimde değişimlere yol açarlar; bu mutasyonların ya herhangi bir etkileri yoktur ya da gen ürününü değiştirirler veya genin işlevini görmesini engellerler. Drosophila melanogaster sineği üzerinde yapılan çalışmalar, gen tarafından oluşturulan bir proteinin mutasyonunda, bu mutasyonun yaklaşık %70'inin zararlı etkilere sahip olduğunu, geri kalanının ise ya nötr ya da zayıf faydalı etki gösterdiğini ortaya koymaktadır. Mutasyonların hücreler üzerinde sahip olabileceği zararlı etkiler nedeniyle, organizmalar, bu mutasyonları gidermek için DNA onarımı gibi mekanizmalar geliştirmişlerdir. Bu nedenle, bir tür için en uygun mutasyon oranı, zararlı mutasyonlarda olduğu gibi yüksek mutasyon oranının yol açtığı maliyetler ile DNA onarım enzimleri gibi mutasyon oranını azaltan koruma sisteminin sahip olduğu metabolik maliyetler arasında bir gelir gider dengesi veya uzlaşma oluşturma çabasıdır. Genetik materyal olarak RNA kullanan virüsler, sürekli ve hızlı bir şekilde çoğalıp geliştikleri için onlara avantaj sağlayan hızlı mutasyon oranlarına sahiptir ve bu şekilde insan bağışıklı sistemi gibi savunma mekanizmalarını atlatabilir ve reaksiyonlardan kaçabilirler.
Genellikle genetik rekombinasyon yoluyla mutasyonlar, kopyalanmış büyük DNA parçaları içerebilirler. Bu duplikasyonlar, her milyon yılda, onlarca ve yüzlerce genin hayvan genomlarında kopyalanarak yeni tür genlerin evrilmesinde önemli bir hammadde kaynağıdır. Çoğu genler, daha büyük bir ait olup ortak atalara sahiptirler. Yeni ortaya çıkan genler, çeşitli yöntemler ile oluşurlar; genellikle atasal bir genin duplikasyonu veya mutasyonu sonucu ya da farklı genlerin yeniden birleştirilmiş (rekombinasyon) parçalarının, yeni fonksiyonlara sahip yeni kombinasyonlar oluşturmasıyla.
Burada, , yeni kazanılmış özelliklere sahip yeni oluşan proteinleri kodlayan genleri üretmek için birbirleriyle birleştirilebilen ve her birinin özel ve bağımsız işlevleri olan modüller gibi hareket ederler. Örneğin, insan gözü ışığı algılayan yapılar oluşturmak için 4 adet değişik gen kullanır: Bu genlerden 3'ü renkli görmek için ve 1 tanesi de gece görüşü için. Bu dört genin hepsi de tek bir atasal genden türemiştir. Bir genin (hatta tüm bir genomun) kopyalanmasının diğer bir avantajı ise yedeklemeyi artırmasıdır. Bu da, bir gen çiftinin, diğer kopyalar başlangıçtaki özgün işlevlerini yerine getirirken diğerlerinin yeni bir fonksiyon kazanmasını sağlar. Diğer tip mutasyonlar, bazen daha önce kodlanmamış DNA'dan yeni genler oluşturur.
Gen akışı ve transfer
Gen akışı, genellikle aynı türün popülasyonları arasında gerçekleşen gen alış verişidir. Bir tür içindeki gen akışına örnekler, göçler ve bu göç sonrası gerçekleşen üremeler ile bitkilerde polen alış verişidir. Türler arasındaki gen transferi için örnekler ise, hibrid organizmaların oluşumu ve yatay gen transferidir.
Gen akışı
- Ana madde: Gen akışı
Bir popülasyon içine ve dışına olan göçler, alel frekansları değiştirebilecekleri gibi bir popülasyon içine genetik varyasyonlar da getirirler. Bunun yanında, göçler, popülasyonun gen havuzuna yeni genetik materyal de getirirler. Farklılaşan iki popülasyon arasındaki üreme engellerinin mevcut olması, yeni türlerin oluşması için gerekli olduğundan, gen akışı, popülasyonlar arasındaki genetik farklılıkları yayarak bu süreci yavaşlatabilir. Gen akışı, dağ sıraları, okyanuslar, çöller veya bitki genlerinin akışını engellemiş olan Çin Seddi gibi, insanlar tarafından yapay olarak oluşturulmuş yapılar tarafından engellenebilir.
İki türün, ayrıldıkları en son ortak atadan beri birbirlerinden ne kadar uzaklaşıp farklılaşmış olmalarına bağlı olarak, at ile eşeğin çiftleşmesi sonucu katırın oluşması gibi, bu türler birbirleriyle hala yavru döller oluşturabilirler. Bu tür melezler, iki farklı kromozom dizilerinin mayoz bölünme sırasında çift oluşturamadıklarından genellikle kısırdır. Bu durumda, birbirleriyle yakın akraba olan türler, düzenli olarak birbirleriyle de çiftleşiyor olsa da ortaya çıkan melezler, daima karşı seçilime uğrayacak ve türler farklı kalacaktır. Ancak, kimi zaman bu çiftleşmelerden yaşama yeteneğine sahip melezler de oluşur ve oluşan bu yeni türler, ya ebeveyn türler arasındaki ara özellikler gösterirler ya da tamamen yeni bir fenotipe sahip olurlar.Yeni hayvan türlerinin oluşmasında melezleşmenin önemi, özellikle iyi bilinen bir örnek olarak Hyla versicolor türünde olduğu gibi, birçok hayvan türlerinde görülmüş olmasına rağmen bu mekanizmaların tam olarak nasıl işlediği belirsiz olup henüz açıklığa kavuşmamıştır.
Ancak hibridleşme, bitkilerde poliploidi hayvanlarda olduğundan daha kolay tolere edilebildiği için ancak bitkilerin türleşmesinde daha önemli bir araçtır. Poliploidi, her birinin mayoz bölünme sırasında özdeş bir eşle çiftleştiği iki farklı kromozom dizisi ile üremeyi sağladığı için melezler için önemlidir. Poliploidler, küçük popülasyonların akrabalı yetiştirme depresyonunu engellemelerine izin veren genetik çeşitliliğe sahiptirler.
Yatay gen transferi
- Ana madde: Yatay gen transferi
Yatay gen transferi, bir canlının onun yavrusu olmayan başka bir canlıya genetik materyal transfer etmesidir. Bu bakteriler arasında en yaygın olanıdır. Tıpta, bu durum, rezistans genler kazanan bir bakterinin, bu genleri hızla diğer türlere aktardığı antibiyotik direncin yayılmasında olayında görülür. Bir maya türü olan Saccharomyces cerevisiae ile fasulye böceği Callosobruchus chinensis arasında olduğu gibi bakterilerden ökaryotlara, iki değişik alem arasında da yatay gen transferleri olmuştur. Daha büyük ölçekte gerçekleşen yatay gen transferlerine örnek, genlerindeki dizileri, bakteriler, mantarlar ve bitkiler gibi üç ayrı alemden almış olan ökaryotik Bdelloida türü rotiferalardır (tekerlekli hayvan). Aynı zamanda virüsler de gen transferi ile farklı biyolojik alemler içindeki canlılar arasında DNA taşıyabilirler. Büyük ölçekli gen transferleri, ökaryotik hücreler ile bakterilerin ataları arasında gerçekleşen kloroplast ve mitokondri devralımı sırasında da gerçekleşmiştir.
Popülasyon içerisinde gen akışı ve gen transferi önündeki engeller
Biyolojik türler, üreme kabiliyetlerine göre tanımlanabilirler. Üreme bariyeri ve çeşitli biyolojik faktörler (genetik bariyer) yeni türlerin oluşmasını engeller. Yani iki farklı tür canlının nefes alan ve üreyebilen sağlıklı yavrular oluşturması mümkün olmaz. Bu bariyerler (üreme ve genetik bariyerleri) farklı türler arasında gen akışını engeller, hibrit canlıların oluşmasını sınırlandırır. Bu bariyerler tek başına tüm gen akışını engelleyemeyebilir. Hepsi birlikte türün genlerini koruyarak, popülasyon içerisinde izole olmasını sağlarlar.
Türü izole edip koruyan bariyerler iki grupta incelenir :
- Prezigotik bariyerler (zigot oluşumu öncesi döllenmeyi engelleyen faktörler, doğal bariyerler)
- Habitat izolasyonu : 2 farklı tür değişik bölgelerde yaşarlar, bir araya gelmezler (örn. Thamnophis cinsi küçük yılanlar)
- Zaman uyuşmazlığı : türlerin üreme için aktif oldukları zamanlar farklıdır (örn. Kuzey Amerika ve doğuda yaşayan kokarca türleri)
- Davranışsal izolasyon : dişi kendi türü dışındaki erkeklere ilgi duymaz, devamlı kendi türünü seçer (örn. mavi ayaklı sümsük kuşu)
- Anatomik izolasyon : farklı türlerin vücutlarındaki üreme bölgeleri şekil olarak uyumsuzdur. (örn. Bradybaena cinsi sümüklü böcek)
- Postzigotik bariyerler (zigot oluşumu sonrası engeller, günümüz genetik çalışmalarında karşılaşılan sonuçlar)
- Gametik izolasyon : sperm yumurtayı döllemez (örn. denizkestaneleri)
- Hibrit yaşayamaz : hibrit canlı zigotu oluşur fakat embriyo yaşamaz ya da sağlıklı gelişim gözlenmez (örn. bazı semender türleri)
- Kısırlık : hibrit yaşasa dahi genelde kısır olur (örn. dişi eşek ile erkek at çiftleşmesinden oluşan katır kısırdır)
- Nesil bozulması : ilk hibrit sağlıklıdır üreyebilir fakat sonraki nesillerde genetik bozukluklar görülür (örn. bazı pirinç türleri)
Hibrit (melez tür) oluşumuna örnek kara ayısı ile kutup ayısı melezi "grolar bear" verilir. Uzak türler arasında mesela balık ile amfibiler arasında gen akışı ve gen transferlerine rastlanmamasının nedeni doğada yukarıda anlatılan bariyerler ile kontrol altında tutulmasıdır.
Rekombinasyon
- Ana madde: Rekombinasyon
Popülasyon genetiğinin temel modelleri, bir seferde sadece tek bir gen lokusunu dikkate alır. baskılaması yüzünden, bir lokustaki alelin fenotipe olan etkisi, diğer birçok lokuslar üzerinde ne tür alellerin mevcut olduğuna bağlı olabilir. Eğer tüm genler bağlantı dengeliği içinde bulunuyorsa, bu durumda bir lokus üzerinde yer alan belli bir alelin etkisi, diğer lokuslar üzerindeki gen havuzunun ortalaması üzerinden belirlenebilir. Gerçekte, bir alel, çoğu kez diğer lokuslardaki genlerle, özellikle aynı kromozom üzerinde ve yakınlarda yer alan genlerle, bağlantı dengeliği içinde bulunur. Rekombinasyon, yakın bir yerdeki lokusta, seçilim altında bulunan bir alele genetik bağlantı ile bağlı olduğundan, başka bir lokustaki alelin yüksek frekansa ulaştığı genetik otostopu önlemede, bu bağlantı dengesini ancak çok yavaş sona erdirir. Bu ise, bir seferde sadece tek bir gen lokusunu dikkate alan popülasyon genetiği modelleri için bir sorun teşkil eder. Ancak, seçici süpürme yoluyla, doğal seçilimin eylemlerini tespit edebilmenin bir yöntemi olarak bu durumdan yararlanılabilir. Öncelikle eşeysiz üreyen popülasyonların aşırı bir durumunda, çeşitli popülasyon genetik denklemleri türetilebilir ve çözülebilir ve bu denklemler de, eşeyli üreyen popülasyonlara nazaran epey farklı işlerler.
Genetik yapı
Göç yolundaki fiziksel engeller yüzünden ve bireylerin hareket etmede ve yayılmalarında sınırlanmış eğilimler mevcut olduğundan, bunun yanında genel olarak canlı bireyler doğdukları yerlerde kalma veya buralara geri dönme eğilimi gösterdiklerinden (), farklı yaşam ortamlarındaki doğal popülasyonlar, teorik rastlantısal modellere uygun olarak ancak nadir bir şekilde birbirleriyle eşleşebilirler () (Buston et al., 2007). Genellikle, bireylerin birbirlerine genel popülasyondan rastgele seçilmiş olan diğerlerinden daha yakın akraba olduğu coğrafi aralıklar bulunur. Bu da, popülasyonların genetik yapısı ölçüsünde tanımlanmıştır (Repaci et al., 2007). Genetik yapılandırma, tarihsel iklim değişiklikleri nedeniyle oluşan göçler, tür aralığının genişlemesi ve yaşam alanlarının mevcut elverişliliği gibi nedenler tarafından şekillendirilir.
Mikrobiyal popülasyon genetiği
Mikrobiyal popülasyon genetiği, diğer birçok teorik ve uygulamalı alanlarda bilimsel araştırmalarla ilgili çalışmaların hızla ilerlediği bir alandır. Mikroorganizmaların popülasyon genetiği, antibiyotik direncin ve ölümcül bulaşıcı patojenlerin kökenini ve evrimini izlemek için temeller ortaya koymaktadır. Mikroorganizmaların popülasyon genetiği, aynı zamanda yararlı mikropların korunması ve daha iyi kullanımı için strateji oluşturmada da önemli bir etkendir (Xu, 2010).
Tarihçe
- Ayrıca bakınız: Modern evrimsel sentez
Popülasyon genetiği
Popülasyon genetiği, Mendel genetiği ile biyometrik modellerin bir araya getirilip denkleştirilmesi ile geliştirilmiştir. Bu konuda kilit bir adım, İngiliz biyolog ve istatistikçi Ronald Fisher'in çalışmasıydı. 1918'de bir dizi kâğıtla başlayan ve 1930'da isimli kitabıyla sona eren çalışmasında, Fisher, biyoistatistikçiler tarafından ölçülen devamlı varyasyonun, birçok ayrık genlerin ortak eylemleri sonucu oluştuğunu ve doğal seçilimin, popülasyondaki gen frekanslarını değiştirebileceğini ve bunun evrimle sonuçlandığını göstermiş ve Darwin'in ortaya attığı doğal seçim prensibinin ilk defa matematiksel biçimde ifade edilmesini başarmıştır (Bu dönemde gerçek bir genin ne olduğuna dair bilgi eksikliği olsa da, bu anlamda Fisher'in, gen frekansına dair tam bir bilgi yerine fenotipik özelliklerin frekansını anlamış olduğu söylenebilir). 1924'te başlayan bir dizi çalışmada ise başka bir İngiliz genetikçi, J.B.S. Haldane, istatistiksel analizleri, kelebeklerdeki evrimi gibi doğal seçilimin gerçek dünyadaki örnekleri üzerinde uygulamış ve doğal seçilimin Fisher'in tahmin ettiğinden çok daha hızlı bir oranda çalıştığını göstermiştir.
Hayvan yetiştiriciliği ve ıslahı alanında deney sahibi olan Amerikalı Sewall Wright ise, birbirleriyle etkileşim içinde bulunan genler kombinasyonları ile genetik sürüklenme sergileyen küçük ve nispeten yalıtılmış popülasyonlar üzerindeki yakın akraba eşleşmesinin etkileri üzerine odaklanmıştır. 1932 yılında, Wright (İng: Fitness landscape ya da adaptive landscape) dair yeni bir konsept oluşturmuş ve genetik sürüklenme ile yakın akraba eşleşmesinin, birçok adaptif zirvelerin varlığı karşısında doğal seçilime müsaade vererek küçük ve yalıtılmış bir alt popülasyonu, adaptif bir zirveden uzaklaştırabileceğini öne sürmüştür. Fisher ile Wright arasında, Amerikalılar ve İngilizler arasında yüzyıla kadar devam eden, seçilim ve sürüklenmenin göreli rollerine dair bazı temel anlaşmazlıklar ve tartışma vardı. Fransız da, disiplinin gelişiminde erken dönemde önemli rol oynamıştır.
Bu anlamda, Fisher, Haldane ve Wright'ın çalışmaları popülasyon genetiğinin disiplinini oluşturmuştur. Bu çalışmalar, doğal seçilim ile evrimin nasıl işlediğine dair sentezlenmiş bir teorinin geliştirilmesinde çok önemli bir ilk adım olan Mendel genetiğini, birbirleriyle entegre ederek bütünleştirmiştir.
John Maynard Smith, Haldane'nin öğrencisi iken, W. D. Hamilton ise Fisher'in yazılarından yoğun bir şekilde etkilenmiştir. Amerikalı , hem Hamilton, hem de Maynard Smith ile çalışmıştır. Richard Lewontin ve Japon ise, Wright tarafından yoğun bir şekilde etkilenmişlerdir.
Modern evrimsel sentez
20. yüzyılın ilk on yıllarında, birçok saha biyoloğu, Lamarkçı ve ortojenik evrim mekanizmaların, doğal yaşamda gözlemledikleri karmaşıklığın en iyi açıklaması olduğuna dair inancı sürdürmeye devam etmişlerdir. Ancak, genetik alanlarda gelişmeler devam edince bu görüşler daha az savunulur olmaya başladılar. Doktora sonrası T. H. Morgan laboratuvarında bir işgören olan Theodosius Dobzhansky, gibi Rus genetikçilerin genetik çeşitlilik üzerine yaptıkları çalışmalardan etkilenmiştir. Dobzhansky, 1937'deki kitabı "" isimli kitabıyla, popülasyon genetikçileri tarafından geliştirilen mikro evrimin temelleri ile saha biyologları tarafından geliştirilen makro evrimin örüntüleri arasındaki açığı birleştirebilen bir köprü kurulmasında yardımcı olmuştur.
Dobzhansky, yabani popülasyonların genetik çeşitliliğini araştırmış ve popülasyon genetikçilerin varsayımlarının aksine, bu popülasyonların, alt popülasyonlar arasındaki belirgin farklılıklarla büyük miktarda genetik çeşitliliğe sahip olduğunu göstermiştir. Bu kitap, aynı zamanda popülasyon genetikçilerinin son derece matematiksel çalışmalarını alarak daha ulaşılabilir bir görünüşe sokmuştur. İngiltere'de ekolojik genetik dalının bir öncüsü olan , insandaki kan grubu gibi genetik polimorfizm aracılığıyla, genetik çeşitliliği korumadaki yetenek de dahil olmak üzere, ekolojik faktörler nedeniyle oluşan seçilimin gücünü göstermek için, 1930 ve 1940'lardaki çalışmalarına devam etti. Ford'un çalışmaları, modern sentezin, genetik sürüklenmeden doğal seçilime doğru seyri sırasında vurgu kaymasına katkıda bulunmuştur.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Postlethwalt, John (2009). Modern Biology. Holt, Rinehart and Winston. pp. 317
- ^ Hartl, Daniel (2007). Principles of Population Genetics. Sinauer Associates. p. 95. .
- ^ O'Neil, Dennis (2008). "Hardy-Weinberg Equilibrium Model" 19 Şubat 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. The synthetic theory of evolution: An introduction to modern evolutionary concepts and theories. Behavioral Sciences Department, Palomar College. Retrieved 2008-01-06
- ^ Bright, Kerry (2006). "Causes of evolution" 13 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Teach Evolution and Make It Relevant. National Science Foundation. Retrieved 2007-12-30.
- ^ Darwin C (1859) On the Origin of Species by Means of Natural Selection, or the Preservation of Favoured Races in the Struggle for Life John Murray, London; modern reprint Charles Darwin, Julian Huxley (2003). The Origin of Species. Signet Classics. . Published online at The complete work of Charles Darwin online 29 Haziran 2005 tarihinde Wayback Machine sitesinde .: On the origin of species by means of natural selection, or the preservation of favoured races in the struggle for life 13 Ağustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde ..
- ^ Futuyma, Douglas (1998). Evolutionary Biology. Sinauer Associates. p. Glossary. .
- ^ Avers, Charlotte (1989). Process and Pattern in Evolution. Oxford University Press
- ^ Futuyma, Douglas (1998). Evolutionary Biology. Sinauer Associates. p. 320. .
- ^ Bertram J (2000). "The molecular biology of cancer" 1 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Mol. Aspects Med. 21 (6): 167–223.
- ^ Aminetzach YT, Macpherson JM, Petrov DA (2005). "Pesticide resistance via transposition-mediated adaptive gene truncation in Drosophila" 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Science 309 (5735): 764–7.
- ^ Burrus V, Waldor M (2004). "Shaping bacterial genomes with integrative and conjugative elements" 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Res. Microbiol. 155 (5): 376–86.
- ^ Griffiths, William M.; Miller, Jeffrey H.; Suzuki, David T. et al., eds (2000). "Spontaneous mutations" 2 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. An Introduction to Genetic Analysis (7th ed.). New York: W. H. Freeman. .
- ^ Freisinger, E; Grollman, AP; Miller, H; Kisker, C (2004)."Lesion (in)tolerance reveals insights into DNA replication fidelity". The EMBO journal 23 (7): 1494–505.
- ^ Griffiths, William M.; Miller, Jeffrey H.; Suzuki, David T. et al., eds (2000). "Chromosome Mutation I: Changes in Chromosome Structure: Introduction" 23 Aralık 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. An Introduction to Genetic Analysis (7th ed.). New York: W. H. Freeman. .
- ^ Griffiths, William M.; Miller, Jeffrey H.; Suzuki, David T. et al., eds (2000). "Chromosome Mutation I: Changes in Chromosome Structure: Introduction" 23 Aralık 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. An Introduction to Genetic Analysis (7th ed.). New York: W. H. Freeman. .
- ^ Sawyer SA, Parsch J, Zhang Z, Hartl DL (2007)."Prevalence of positive selection among nearly neutral amino acid replacements in Drosophila". Proc. Natl. Acad. Sci. U.S.A. 104 (16): 6504–10.
- ^ Bertram J (2000). "The molecular biology of cancer" 1 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Mol. Aspects Med. 21 (6): 167–223
- ^ Sniegowski P, Gerrish P, Johnson T, Shaver A (2000). "The evolution of mutation rates: separating causes from consequences" 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Bioessays 22 (12): 1057–66.
- ^ Drake JW, Holland JJ (1999). "Mutation rates among RNA viruses" 13 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Proc. Natl. Acad. Sci. U.S.A. 96 (24): 13910–3.
- ^ Holland J, Spindler K, Horodyski F, Grabau E, Nichol S, VandePol S (1982). "Rapid evolution of RNA genomes" 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Science 215 (4540): 1577–85.
- ^ Hastings, P J; Lupski, JR; Rosenberg, SM; Ira, G (2009). "Mechanisms of change in gene copy number". Nature Reviews. Genetics 10 (8): 551–564.
- ^ Carroll SB, Grenier J, Weatherbee SD (2005). From DNA to Diversity: Molecular Genetics and the Evolution of Animal Design. Second Edition. Oxford: Blackwell Publishing. .
- ^ Harrison P, Gerstein M (2002). "Studying genomes through the aeons: protein families, pseudogenes and proteome evolution" 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. J Mol Biol 318 (5): 1155–74.
- ^ Orengo CA, Thornton JM (2005). "Protein families and their evolution-a structural perspective" 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Annu. Rev. Biochem. 74: 867–900.
- ^ Long M, Betrán E, Thornton K, Wang W (November 2003). "The origin of new genes: glimpses from the young and old" 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Nature Reviews Genetics 4 (11): 865–75.
- ^ Wang M, Caetano-Anollés G (2009). "The evolutionary mechanics of domain organization in proteomes and the rise of modularity in the protein world" 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Structure 17 (1): 66–78.
- ^ Bowmaker JK (1998). "Evolution of colour vision in vertebrates" 26 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Eye (London, England)12 (Pt 3b): 541–7.
- ^ Gregory TR, Hebert PD (1999). "The modulation of DNA content: proximate causes and ultimate consequences" 23 Ağustos 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Genome Res. 9 (4): 317–24.
- ^ Hurles M (July 2004). "Gene duplication: the genomic trade in spare parts". PLoS Biol. 2 (7): E206.
- ^ Liu N, Okamura K, Tyler DM (2008). "The evolution and functional diversification of animal microRNA genes" 2 Şubat 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Cell Res. 18 (10): 985–96.
- ^ Siepel A (October 2009). "Darwinian alchemy: Human genes from noncoding DNA" 23 Ağustos 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Genome Res. 19 (10): 1693–5.
- ^ Morjan C, Rieseberg L (2004). "How species evolve collectively: implications of gene flow and selection for the spread of advantageous alleles". Mol. Ecol. 13 (6): 1341–56.
- ^ Su H, Qu L, He K, Zhang Z, Wang J, Chen Z, Gu H (2003). "The Great Wall of China: a physical barrier to gene flow?" 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Heredity 90 (3): 212–9.
- ^ Short RV (1975). "The contribution of the mule to scientific thought" 2 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. J. Reprod. Fertil. Suppl. (23): 359–64.
- ^ Gross B, Rieseberg L (2005). "The ecological genetics of homoploid hybrid speciation". J. Hered. 96 (3): 241–52.
- ^ Burke JM, Arnold ML (2001). "Genetics and the fitness of hybrids" 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Annu. Rev. Genet. 35: 31–52
- ^ Vrijenhoek RC (2006). "Polyploid hybrids: multiple origins of a treefrog species" 2 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Curr. Biol. 16 (7): R245.
- ^ Wendel J (2000). "Genome evolution in polyploids" 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Plant Mol. Biol. 42 (1): 225–49.
- ^ Sémon M, Wolfe KH (2007). "Consequences of genome duplication" 2 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Curr Opin Genet Dev 17 (6): 505–12.
- ^ Comai L (2005). "The advantages and disadvantages of being polyploid" 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Nat. Rev. Genet. 6 (11): 836–46
- ^ Soltis P, Soltis D (June 2000). "The role of genetic and genomic attributes in the success of polyploids". Proc. Natl. Acad. Sci. U.S.A. 97 (13): 7051–7.
- ^ Boucher Y, Douady CJ, Papke RT, Walsh DA, Boudreau ME, Nesbo CL, Case RJ, Doolittle WF (2003). "Lateral gene transfer and the origins of prokaryotic groups" 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Annu Rev Genet 37:
- ^ Walsh T (2006). "Combinatorial genetic evolution of multiresistance" 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Curr. Opin. Microbiol. 9 (5): 476–82.
- ^ Kondo N, Nikoh N, Ijichi N, Shimada M, Fukatsu T (2002). "Genome fragment of Wolbachia endosymbiont transferred to X chromosome of host insect". Proc. Natl. Acad. Sci. U.S.A. 99(22): 14280–5.
- ^ Sprague G (1991). "Genetic exchange between kingdoms" 26 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Curr. Opin. Genet. Dev. 1 (4): 530–3.
- ^ Gladyshev EA, Meselson M, Arkhipova IR (2008). "Massive horizontal gene transfer in bdelloid rotifers" 27 Eylül 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Science 320 (5880): 1210–3.
- ^ Baldo A, McClure M (1 September 1999). "Evolution and horizontal transfer of dUTPase-encoding genes in viruses and their hosts" 10 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. J. Virol. 73 (9): 7710–21
- ^ Poole A, Penny D (2007). "Evaluating hypotheses for the origin of eukaryotes" 1 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Bioessays 29 (1): 74–84.
- ^ Cambell Biology, 9th edition, p.489-490
- ^ Campbell Biology, 9th edition, p.489-491
- ^ Campbell Biology. 9th edition, p.492
- ^ Michael M. Desai, Daniel S. Fisher (2007). "Beneficial Mutation Selection Balance and the Effect of Linkage on Positive Selection" 25 Temmuz 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Genetics 176 (3): 1759–1798
- ^ a b c Bowler 2003, pp. 325–339
- ^ a b c Larson 2004, pp. 221–243
- ^ Mayr & Provine 1998, pp. 295–298, 416
- ^ Mayr, E§ (1988). Towards a new philosophy of biology: observations of an evolutionist. Harvard University Press. pp. 402.
- ^ Mayr & Provine 1998, pp. 338–341
Dış bağlantılar
Türkçe
- Pdf dosya Egitek.meb.gov Aol Kitaplar
- Popülasyon genetiği[] Ankara.edu.tr Doç. Dr. Hilal Özdağ
İngilizce
- The ALlele FREquency Database20 Ocak 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde . at Yale Üniversitesi
- History of population genetics23 Eylül 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- How Selection Changes the Genetic Composition of Population8 Kasım 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., video of lecture by (Yale Üniversitesi)
- National Geographic Society: (Haplogroup-based human migration maps)
- - Simulations of habitat fragmentation and population genetics online at Monash University's Virtual Laboratory.
Wikimedia Commons'ta Popülasyon genetiği ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Populasyon genetigi populasyonlardaki fertlerin benzerlik ve farkliliklarinin kaynaklarini bunun yaninda populasyonlardaki alel frekansinin dagilimlarini ve degisimlerini arastiran bir genetik altdalidir Populasyon genetigi fertlerdeki benzerlikler ve farkliliklar uzerine calisir Bu konuda dort temel evrimsel mekanizma ve etkileri uzerinden yola cikarak arastirma yapar Bu mekanizmalar dogal secilim genetik suruklenme mutasyon ve gen akisidir Bunun yaninda rekombinasyon populasyon alt bolumleri ve faktorlerini de dikkate aldigi gibi adaptasyon ve turlesme gibi fenomenleri aciklamak icin de calisir Populasyon genetigi Modern evrimsel sentezin ortaya cikmasinda onemli katkida bulunmustur Populasyon genetiginin temellerini atan ilk kisiler Sewall Wright J B S Haldane ve Ronald Fisher olup ayni zamanda kantitatif genetik ile iliskili olan diger disiplinlerin de temellerini olusturmuslardir Genetik hasta kisinin kendisi kadar ailesi ve yakin akrabalari ile de ilgilenmesi yonunden tiptaki diger disiplinlerden biraz farklilik gostermektedir Medikal genetik bir olguda dogru taniya ulasmakla kalmaz ayni zamanda diger aile uyelerinin genotipleini de belirlemeye ve hem hasta kisinin anne babasindaki hem kardeslerindeki hem de daha uzak akrabalarindaki tekrarlama risklerini degerlendirir Ayrica bu riskler sadece aile uyeleri ile direkt iliskili olan kisilerin genotiplerinden degil evlenerek bu aileye giren genel populasyondaki kisilerin genotipleri ile de etkilendiginden genetik danisma isini yapan kisi farkli populasyonlardaki spesifik genotipleri de dikkate almak zorundadir Bu nedenle hem dogru bir klinik taniya ulasmak hem de tekrarlama risklerini belirlemek icin degisik etkenler birlikte incelenmelidir Ornegin incelenen olgu ve ailesinin kokeni o populasyondaki ilgili genin gorulme olasiligi aile oykusunde akraba evliliginin olup olmamasi genetik danisma sirasinda incelenmesi gereken ozelliklerinden bazilardir Populasyon genetigi toplumlarda genlerin dagilimini ve bu gen frekanslarinin nasil korundugu ya da degistigini inceleyen bir bilim dalidir Populasyon genetiginde toplumun gen havuzu incelenmekte olup bu incelemelerde toplumlardaki hastaliklarin dagilimi ve sikligini belirleyen cesitli genetik ve cevresel faktorler arasindaki iliskiyi degerlendiren epidemiyoloji kurallarindan yararlanilir O nedenle son zamanlarda genetik epidemiyoloji diye ayri bir bilim dali da ortaya cikmistir Temel ilkelerPopulasyon genetigi populasyondaki gen ve alellerin gorulme sikliklari ile etkilesimlerinin arastirilmasidir Populasyon ciftteki her esin birlikte ureyebildigi canlilardan olusan bir gruptur Ornegin digerlerinden yalitilmis ve izole olarak bir ormanda yasayan ayni turden guvelerin tumu bir populasyondur Bu populasyondaki bir genin canlilarin fenotipleri arasindaki varyasyonlari teskil eden birkac alternatif formlari olabilir Ornegin guvelerde renk olusumundan sorumlu olan ve iki farkli alele sahip bir gen siyah ve beyaz Gen havuzu tek bir populasyondaki bir genin tum alel dizileridir Bir alelin alel frekansi ise bu alellerden olusan gen havuzundaki genlerin bir bolumudur ornegin guvelerde sadece siyah renkten sorumlu olan alellerin tum renk genleri icindeki orani Eger populasyon icinde alel frekanslarinda degisiklikler olursa evrimlesme bas gosterir Ornegin guve populasyonunda siyah renkten sorumlu olan alelin daha yaygin hale gelmesi Hardy Weinberg Kurali Hardy Weinberg kuralinin iki alele uyarlanisi yatay eksende iki alel frekansi p ve q gosterilirken dikey eksende ise gosterilmistir Her grafik uc olasi genotiplerden birisini gostermektedir Bir populasyonun evrimlesmesine yol acan mekanizmalari anlamak icin bir populasyonun hangi sartlarda evrilmeye ihtiyac duymadigini dikkate almak yarali olabilir Hardy Weinberg kurali eger sperm veya yumurta olusumu sirasinda alellerin kademeli degisimleri ve dollenme sirasinda bu ureme hucrelerindeki rastlantisal alel kombinasyonlari populasyona etki eden tek gucler olmasi durumunda alel frekanslarinin yani bir gen icindeki varyasyonlarin da yeteri kadar buyuk bir populasyonda sabit kalacagini ve degismeyecegini ifade eder Hardy Weinberg dengesi Ing Hardy Weinberg Equilibrium icinde bulunan boyle bir populasyona ideal populasyon veya evrimlesmeyen populasyon denir Dogadaki canli populasyonlari on gorulen bu sartlardan en azindan birini veya digerini yerine getiremediklerinden Hardy Weinberg dengesinin dogada olusabilmesi mumkun degildir Evrimlesmenin olmadigi boyle bir genetik denge durumu genetik degisimleri olcmek icin bir temel sagladigi icin ideal bir durumdur Eger asagidaki kosullarin tumu gerceklesirse bir populasyonun alel frekansi nesiller boyunca degisme gostermeden sabit kalir Rastlantisal eslesme Genlerin yapisini degistirecek yararli veya zararli hicbir mutasyon gorulmemelidir Populasyon disina veya icine gocler olmamali ve baska komsu bir populasyon ile karisim veya melezlesme olmamalidir Populasyon yeterince buyuk veya sonsuz sayida bireylerden olusmalidir Hicbir ozellik icin veya hicbir ozellige karsi herhangi bir secilim baskisi olmamalidir Iki alelli tek bir lokusun en basit sekliyle var oldugu bir durumda A baskin aleli a ise resesif aleli ifade eder onlarin sahip oldugu frekanslar da p ve q ile gosterilir frekans A p frekans a q p q 1 Eger populasyon dengeli bir populasyon ise bu durumda frekans AA p2 populasyondaki AA homozigotlari icin frekans aa q2 ise aa homozigotlari icin ve frekans Aa 2pq de heterozigotlar icin olacaktir Kapsam ve teorik degerlendirmelerPopulasyon genetigi matematigi aslinda Modern evrimsel sentezin bir parcasi olarak gelistirilmisti Beatty e gore 1986 modern sentezin temelini tanimlar Richard Lewontin e gore 1974 populasyon genetiginin teorik gorevi su iki alana dahil olan bir surectir genotipik alan ve fenotipik alan Eksiksiz bir populasyon genetigi teorisinin olusturabilmesinin altinda yatan zorluk populasyonun genotipi G1 den secilimlerin meydana geldigi fenotip P1 alana kadar uygun bir haritaya dair bir dizi yasalarin olusturulmasinin yaninda donusumun tamamlanmasi icin Mendel genetiginin gelecek nesil genotipleri onceden tahmin edebilecegi baska bir takim kanunlarin da olusturulmasi gerektigidir Hatta su an icin bile molekuler genetigin Mendel in gorusleri disinda kalan diger yonleri de bir kenara birakildiginda bu acikca cok buyuk ve zor bir gorevdir Sematik olarak bu donusumun gorsellestirilmis hali G1 T1P1 T2P2 T3G2 T4G1 displaystyle G 1 stackrel T 1 rightarrow P 1 stackrel T 2 rightarrow P 2 stackrel T 3 rightarrow G 2 stackrel T 4 rightarrow G 1 rightarrow cdots Richard Lewontin den uyarlanmistir 1974 S 12 XD T1 genetik ve epigenetik yasalari islevsel biyolojinin gorunusunu ve bir genotipi fenotipe donusturen gelisimi gosterir Biz buna diyecegiz T2 dogal secilimden dolayi olusan donusum T3 secilen fenotipler temelinde ortaya cikacak genotipleri onceden tahmin edebilen epigenetik iliskiler ve nihayet T4 Mendel genetigi kurallaridir Uygulamada evrimsel teorinin birbirine paralel olarak mevcut olan iki govdesi bulunur genotip alanda etkinlik gosteren geleneksel populasyon genetigi ve fenotip alanda faaliyet gosteren bitki ve kullanilan biyometri teorisi Bunlarin tamamlanmamis ve eksik kalan parcasi ise genotip ve fenotip alanlari arasindaki eslestirme haritasidir Bu Lewontin in tanimladigi uzere bu sayede bir alan denklemindeki degiskenlerin parametreler ve konstantlar olarak sayilip gecerli oldugu tam bir degerlendirmede evrimsel bir surec tarafindan kendiliklerinden donustukleri ve diger etki alanlarindaki konum degiskenlerin gercek fonksiyonlarinda olacagi bir el cabukluguna yol acar Ifade edilen el cabuklugu bu karsilastirma haritasini bildigimizden yola cikar Eger bunu kavramis olmamizdan yol cikarsak bircok ilgi ceken durumlari analiz etmek yetecektir Ornegin fenotipin hemen hemen genotiple birebir oldugu bir durumda Orak hucre anemisi veya zaman olceginin yeterince kisa oldugu bir durumda degismezler konstantlar degismez olarak gecerli olabilecektir Ancak bunlarin hatali olduklari bircok durumlar mevcuttur Dort mekanizmaDogal secilim Ana madde Dogal secilim Dogal secilim bir organizmanin hayatta kalmasini ve basarili sekilde uremesini daha olasilikli hale getiren kalitsal ozellikleri nesiller boyunca populasyonda daha yaygin hale getiren surectir Bir canli populasyonu icindeki bazi bireylerin mevcut yasam ortamlarinda digerlerinden daha basarili bir sekilde hayatta kalacagi anlamina gelir Ureme basarisini etkileyen faktorler Charles Darwin in cinsel secilime dair gelistirdigi fikirlerin konusu olarak da onemlidir Dogal secilim fenotiplere veya bir canlinin gozlemlenebilir ozelliklerine etki eder ancak ureme avantaji saglayan herhangi bir fenotipin genetik kalitsal tabani bir populasyona daha yaygin hale gelecektir bakiniz Alel frekansi Zamanla bu surec canliyi belli ekolojik nisler icin ozellestiren adaptasyonlara ve sonunda yeni turlerin ortaya cikmasina neden olur Dogal secilim modern biyolojinin temel taslarindan biridir Bu terim Darwin tarafindan 1859 da hayvan yetistiricileri ve ciftciler tarafindan hayvanlarin ve bitkilerin istenilir ozelliklerinin ureme icin sistematik olarak tercih edildigi sureci tanimlayan yapay secilimin kiyaslanarak dogal secilimin nasil isledigini anlatan ve tarif eden Turlerin Kokeni adli cigir acan kitabinda sunulmustur Dogal secilim kavrami aslinda gecerli bir kalitim teorisinin yoklugunda gelisti zira Darwin in yazdigi donemde Modern genetik hakkinda hicbir sey bilinmiyordu Geleneksel Darwinci evrimin birlestirilmesi klasik ve molekuler genetikte daha sonra yapilan kesiflerin Modern evrimsel sentez adi altinda bir araya getirilmesiyle olmustur Genetik suruklenme Ana madde Genetik suruklenme Genetik suruklenme populasyon icinde rastgele ornek alimina ve sansa bagli olarak bir gen varyantinin alel ortaya ciktigi goreli frekansin degisimidir Bunun anlami populasyondaki yavru neslin alelleri ebeveyndeki alellerin rastgele bir ornegidir Sans ise belli bir bireyin hayatta kalip kalmayacagini ve ureyip uremeyeceginin belirlenmesinde rol oynar Bir populasyonun alel frekansi ortak bir form paylasan gen alellerin toplam sayisi ile karsilastirildiginda bu genlerin kopyalarinin bir yuzdesi veya kesir sayisidir Genetik suruklenme zaman icinde alel frekansinda degisikliklere yol acan evrimsel bir surectir Genetik suruklenme bir gen varyasyonun tamamen kaybolmasina ve boylece genetik degiskenligin azalmasina neden olabilir Ureme basarilarina bagli olarak gen varyantlarini daha sik veya daha az yaygin hale getiren dogal secilimin aksine genetik suruklenme nedeniyle olusan degisiklikler cevresel veya adaptif baskilar tarafindan uyarilmazlar ve ureme basarisi icin yararli notral veya zararli olabilirler Genetik suruklenmenin etkisi kucuk populasyonlarda buyuk buyuk populasyonlarda ise kucuktur Genetik suruklenmenin dogal secilim ile karsilastirildiginda goreli onemi bilim insanlari arasinda atesli tartismalarla surmektedir Ronald Fisher genetik suruklenmenin evrimde ancak cok kucuk bir rol oynadigi gorusundeydi ve bu gorus birkac on yil boyunca hakim bir gorus olarak kalmisti Ancak 1968 yilinda genetik materyaldaki degisikliklerin cogunun genetik suruklenme tarafindan olusturuldugunu one surdugu ile bu konudaki tartismalari tekrar baslatmistir Mutasyon Ana madde Mutasyon Mutasyonlar hucre genomundaki DNA dizilimlerinde meydana gelen degisiklikler olup radyasyon virusler transpozonlar ve mutajen kimyasallarin yaninda mayoz bolunme ve DNA replikasyonu sirasinda olusan sonucu meydana gelirler DNA hatalari ozellikle DNA replikasyonu surecinde ikinci iplikcik polimerizasyonunda anlatilmistir Bu hatalar hipermutasyon gibi hucresel surecler tarafindan olusturabilecegi gibi organizmanin kendisi tarafindan da baslatilabilir Mutasyonlar ozellikle bir genin protein kodlama dizisinde meydana geldiklerinde bir organizmanin fenotipi uzerinde guclu bir etkiye sahip olabilirler Hata oranlari DNA polimerazlarin redaksiyon yetenegi nedeniyle genellikle cok dusukturler her 10 milyon ile 100 milyon baz ciftinde bir hata Redaksiyon olmadan hata oranlari bundan bin kat daha yuksektir DNA daki kimyasal hasar dogal nedenlerle de olusabilir ve hucreler bu uyumsuzluklari ve DNA parcalanmalarini onarmak icin DNA onarim mekanizmalari kullanirlar Bununla birlikte onarim bazen DNA nin baslangictaki ozgun dizisine tekrar kavusmasinda basarisiz olabilir DNA ile rekombine edilmis genleri birbirlerine donusturmek icin kromozomal parca degisimi kullanan organizmalarda mayoz bolunme sirasinda olusan hizalama hatalari da mutasyonlara yol acabilirler Krosover hatalarinin olusmasi benzer dizilerin ortak kromozomlarin yanlis bir dizilenmeyi benimsemesine yol actiklarinda ozellikle muhtemeldir Bu da genomlarin bazi bolgelerinin bu sekilde mutasyona ugramalarini daha yatkin hale getirir Bu hatalar duplikasyon tum bolgelerin delesyonu silinmesi veya inversiyonu 1800 tersine donerek baglanmasi ya da translokasyon denilen bir kromozomun kaybolan parcasinin ya da kopan bir parcasinin baska bir kromozoma yapismasi gibi DNA dizilimlerinde buyuk yapisal degisiklikler yaratir Mutasyonlar DNA dizilimlerinde farkli bicimde degisimlere yol acarlar bu mutasyonlarin ya herhangi bir etkileri yoktur ya da gen urununu degistirirler veya genin islevini gormesini engellerler Drosophila melanogaster sinegi uzerinde yapilan calismalar gen tarafindan olusturulan bir proteinin mutasyonunda bu mutasyonun yaklasik 70 inin zararli etkilere sahip oldugunu geri kalaninin ise ya notr ya da zayif faydali etki gosterdigini ortaya koymaktadir Mutasyonlarin hucreler uzerinde sahip olabilecegi zararli etkiler nedeniyle organizmalar bu mutasyonlari gidermek icin DNA onarimi gibi mekanizmalar gelistirmislerdir Bu nedenle bir tur icin en uygun mutasyon orani zararli mutasyonlarda oldugu gibi yuksek mutasyon oraninin yol actigi maliyetler ile DNA onarim enzimleri gibi mutasyon oranini azaltan koruma sisteminin sahip oldugu metabolik maliyetler arasinda bir gelir gider dengesi veya uzlasma olusturma cabasidir Genetik materyal olarak RNA kullanan virusler surekli ve hizli bir sekilde cogalip gelistikleri icin onlara avantaj saglayan hizli mutasyon oranlarina sahiptir ve bu sekilde insan bagisikli sistemi gibi savunma mekanizmalarini atlatabilir ve reaksiyonlardan kacabilirler Genellikle genetik rekombinasyon yoluyla mutasyonlar kopyalanmis buyuk DNA parcalari icerebilirler Bu duplikasyonlar her milyon yilda onlarca ve yuzlerce genin hayvan genomlarinda kopyalanarak yeni tur genlerin evrilmesinde onemli bir hammadde kaynagidir Cogu genler daha buyuk bir ait olup ortak atalara sahiptirler Yeni ortaya cikan genler cesitli yontemler ile olusurlar genellikle atasal bir genin duplikasyonu veya mutasyonu sonucu ya da farkli genlerin yeniden birlestirilmis rekombinasyon parcalarinin yeni fonksiyonlara sahip yeni kombinasyonlar olusturmasiyla Burada yeni kazanilmis ozelliklere sahip yeni olusan proteinleri kodlayan genleri uretmek icin birbirleriyle birlestirilebilen ve her birinin ozel ve bagimsiz islevleri olan moduller gibi hareket ederler Ornegin insan gozu isigi algilayan yapilar olusturmak icin 4 adet degisik gen kullanir Bu genlerden 3 u renkli gormek icin ve 1 tanesi de gece gorusu icin Bu dort genin hepsi de tek bir atasal genden turemistir Bir genin hatta tum bir genomun kopyalanmasinin diger bir avantaji ise yedeklemeyi artirmasidir Bu da bir gen ciftinin diger kopyalar baslangictaki ozgun islevlerini yerine getirirken digerlerinin yeni bir fonksiyon kazanmasini saglar Diger tip mutasyonlar bazen daha once kodlanmamis DNA dan yeni genler olusturur Gen akisi ve transfer Gen akisi genellikle ayni turun populasyonlari arasinda gerceklesen gen alis verisidir Bir tur icindeki gen akisina ornekler gocler ve bu goc sonrasi gerceklesen uremeler ile bitkilerde polen alis verisidir Turler arasindaki gen transferi icin ornekler ise hibrid organizmalarin olusumu ve yatay gen transferidir Gen akisi Ana madde Gen akisi Bir populasyon icine ve disina olan gocler alel frekanslari degistirebilecekleri gibi bir populasyon icine genetik varyasyonlar da getirirler Bunun yaninda gocler populasyonun gen havuzuna yeni genetik materyal de getirirler Farklilasan iki populasyon arasindaki ureme engellerinin mevcut olmasi yeni turlerin olusmasi icin gerekli oldugundan gen akisi populasyonlar arasindaki genetik farkliliklari yayarak bu sureci yavaslatabilir Gen akisi dag siralari okyanuslar coller veya bitki genlerinin akisini engellemis olan Cin Seddi gibi insanlar tarafindan yapay olarak olusturulmus yapilar tarafindan engellenebilir Iki turun ayrildiklari en son ortak atadan beri birbirlerinden ne kadar uzaklasip farklilasmis olmalarina bagli olarak at ile esegin ciftlesmesi sonucu katirin olusmasi gibi bu turler birbirleriyle hala yavru doller olusturabilirler Bu tur melezler iki farkli kromozom dizilerinin mayoz bolunme sirasinda cift olusturamadiklarindan genellikle kisirdir Bu durumda birbirleriyle yakin akraba olan turler duzenli olarak birbirleriyle de ciftlesiyor olsa da ortaya cikan melezler daima karsi secilime ugrayacak ve turler farkli kalacaktir Ancak kimi zaman bu ciftlesmelerden yasama yetenegine sahip melezler de olusur ve olusan bu yeni turler ya ebeveyn turler arasindaki ara ozellikler gosterirler ya da tamamen yeni bir fenotipe sahip olurlar Yeni hayvan turlerinin olusmasinda melezlesmenin onemi ozellikle iyi bilinen bir ornek olarak Hyla versicolor turunde oldugu gibi bircok hayvan turlerinde gorulmus olmasina ragmen bu mekanizmalarin tam olarak nasil isledigi belirsiz olup henuz acikliga kavusmamistir Ancak hibridlesme bitkilerde poliploidi hayvanlarda oldugundan daha kolay tolere edilebildigi icin ancak bitkilerin turlesmesinde daha onemli bir aractir Poliploidi her birinin mayoz bolunme sirasinda ozdes bir esle ciftlestigi iki farkli kromozom dizisi ile uremeyi sagladigi icin melezler icin onemlidir Poliploidler kucuk populasyonlarin akrabali yetistirme depresyonunu engellemelerine izin veren genetik cesitlilige sahiptirler Yatay gen transferi Ana madde Yatay gen transferi Yatay gen transferi bir canlinin onun yavrusu olmayan baska bir canliya genetik materyal transfer etmesidir Bu bakteriler arasinda en yaygin olanidir Tipta bu durum rezistans genler kazanan bir bakterinin bu genleri hizla diger turlere aktardigi antibiyotik direncin yayilmasinda olayinda gorulur Bir maya turu olan Saccharomyces cerevisiae ile fasulye bocegi Callosobruchus chinensis arasinda oldugu gibi bakterilerden okaryotlara iki degisik alem arasinda da yatay gen transferleri olmustur Daha buyuk olcekte gerceklesen yatay gen transferlerine ornek genlerindeki dizileri bakteriler mantarlar ve bitkiler gibi uc ayri alemden almis olan okaryotik Bdelloida turu rotiferalardir tekerlekli hayvan Ayni zamanda virusler de gen transferi ile farkli biyolojik alemler icindeki canlilar arasinda DNA tasiyabilirler Buyuk olcekli gen transferleri okaryotik hucreler ile bakterilerin atalari arasinda gerceklesen kloroplast ve mitokondri devralimi sirasinda da gerceklesmistir Populasyon icerisinde gen akisi ve gen transferi onundeki engeller Biyolojik turler ureme kabiliyetlerine gore tanimlanabilirler Ureme bariyeri ve cesitli biyolojik faktorler genetik bariyer yeni turlerin olusmasini engeller Yani iki farkli tur canlinin nefes alan ve ureyebilen saglikli yavrular olusturmasi mumkun olmaz Bu bariyerler ureme ve genetik bariyerleri farkli turler arasinda gen akisini engeller hibrit canlilarin olusmasini sinirlandirir Bu bariyerler tek basina tum gen akisini engelleyemeyebilir Hepsi birlikte turun genlerini koruyarak populasyon icerisinde izole olmasini saglarlar Turu izole edip koruyan bariyerler iki grupta incelenir Prezigotik bariyerler zigot olusumu oncesi dollenmeyi engelleyen faktorler dogal bariyerler Habitat izolasyonu 2 farkli tur degisik bolgelerde yasarlar bir araya gelmezler orn Thamnophis cinsi kucuk yilanlar Zaman uyusmazligi turlerin ureme icin aktif olduklari zamanlar farklidir orn Kuzey Amerika ve doguda yasayan kokarca turleri Davranissal izolasyon disi kendi turu disindaki erkeklere ilgi duymaz devamli kendi turunu secer orn mavi ayakli sumsuk kusu Anatomik izolasyon farkli turlerin vucutlarindaki ureme bolgeleri sekil olarak uyumsuzdur orn Bradybaena cinsi sumuklu bocek Postzigotik bariyerler zigot olusumu sonrasi engeller gunumuz genetik calismalarinda karsilasilan sonuclar Gametik izolasyon sperm yumurtayi dollemez orn denizkestaneleri Hibrit yasayamaz hibrit canli zigotu olusur fakat embriyo yasamaz ya da saglikli gelisim gozlenmez orn bazi semender turleri Kisirlik hibrit yasasa dahi genelde kisir olur orn disi esek ile erkek at ciftlesmesinden olusan katir kisirdir Nesil bozulmasi ilk hibrit sagliklidir ureyebilir fakat sonraki nesillerde genetik bozukluklar gorulur orn bazi pirinc turleri Hibrit melez tur olusumuna ornek kara ayisi ile kutup ayisi melezi grolar bear verilir Uzak turler arasinda mesela balik ile amfibiler arasinda gen akisi ve gen transferlerine rastlanmamasinin nedeni dogada yukarida anlatilan bariyerler ile kontrol altinda tutulmasidir RekombinasyonAna madde Rekombinasyon Populasyon genetiginin temel modelleri bir seferde sadece tek bir gen lokusunu dikkate alir baskilamasi yuzunden bir lokustaki alelin fenotipe olan etkisi diger bircok lokuslar uzerinde ne tur alellerin mevcut olduguna bagli olabilir Eger tum genler baglanti dengeligi icinde bulunuyorsa bu durumda bir lokus uzerinde yer alan belli bir alelin etkisi diger lokuslar uzerindeki gen havuzunun ortalamasi uzerinden belirlenebilir Gercekte bir alel cogu kez diger lokuslardaki genlerle ozellikle ayni kromozom uzerinde ve yakinlarda yer alan genlerle baglanti dengeligi icinde bulunur Rekombinasyon yakin bir yerdeki lokusta secilim altinda bulunan bir alele genetik baglanti ile bagli oldugundan baska bir lokustaki alelin yuksek frekansa ulastigi genetik otostopu onlemede bu baglanti dengesini ancak cok yavas sona erdirir Bu ise bir seferde sadece tek bir gen lokusunu dikkate alan populasyon genetigi modelleri icin bir sorun teskil eder Ancak secici supurme yoluyla dogal secilimin eylemlerini tespit edebilmenin bir yontemi olarak bu durumdan yararlanilabilir Oncelikle eseysiz ureyen populasyonlarin asiri bir durumunda cesitli populasyon genetik denklemleri turetilebilir ve cozulebilir ve bu denklemler de eseyli ureyen populasyonlara nazaran epey farkli islerler Genetik yapiGoc yolundaki fiziksel engeller yuzunden ve bireylerin hareket etmede ve yayilmalarinda sinirlanmis egilimler mevcut oldugundan bunun yaninda genel olarak canli bireyler dogduklari yerlerde kalma veya buralara geri donme egilimi gosterdiklerinden farkli yasam ortamlarindaki dogal populasyonlar teorik rastlantisal modellere uygun olarak ancak nadir bir sekilde birbirleriyle eslesebilirler Buston et al 2007 Genellikle bireylerin birbirlerine genel populasyondan rastgele secilmis olan digerlerinden daha yakin akraba oldugu cografi araliklar bulunur Bu da populasyonlarin genetik yapisi olcusunde tanimlanmistir Repaci et al 2007 Genetik yapilandirma tarihsel iklim degisiklikleri nedeniyle olusan gocler tur araliginin genislemesi ve yasam alanlarinin mevcut elverisliligi gibi nedenler tarafindan sekillendirilir Mikrobiyal populasyon genetigiMikrobiyal populasyon genetigi diger bircok teorik ve uygulamali alanlarda bilimsel arastirmalarla ilgili calismalarin hizla ilerledigi bir alandir Mikroorganizmalarin populasyon genetigi antibiyotik direncin ve olumcul bulasici patojenlerin kokenini ve evrimini izlemek icin temeller ortaya koymaktadir Mikroorganizmalarin populasyon genetigi ayni zamanda yararli mikroplarin korunmasi ve daha iyi kullanimi icin strateji olusturmada da onemli bir etkendir Xu 2010 TarihceAyrica bakiniz Modern evrimsel sentezPopulasyon genetigi Populasyon genetigi Mendel genetigi ile biyometrik modellerin bir araya getirilip denklestirilmesi ile gelistirilmistir Bu konuda kilit bir adim Ingiliz biyolog ve istatistikci Ronald Fisher in calismasiydi 1918 de bir dizi kagitla baslayan ve 1930 da isimli kitabiyla sona eren calismasinda Fisher biyoistatistikciler tarafindan olculen devamli varyasyonun bircok ayrik genlerin ortak eylemleri sonucu olustugunu ve dogal secilimin populasyondaki gen frekanslarini degistirebilecegini ve bunun evrimle sonuclandigini gostermis ve Darwin in ortaya attigi dogal secim prensibinin ilk defa matematiksel bicimde ifade edilmesini basarmistir Bu donemde gercek bir genin ne olduguna dair bilgi eksikligi olsa da bu anlamda Fisher in gen frekansina dair tam bir bilgi yerine fenotipik ozelliklerin frekansini anlamis oldugu soylenebilir 1924 te baslayan bir dizi calismada ise baska bir Ingiliz genetikci J B S Haldane istatistiksel analizleri kelebeklerdeki evrimi gibi dogal secilimin gercek dunyadaki ornekleri uzerinde uygulamis ve dogal secilimin Fisher in tahmin ettiginden cok daha hizli bir oranda calistigini gostermistir Hayvan yetistiriciligi ve islahi alaninda deney sahibi olan Amerikali Sewall Wright ise birbirleriyle etkilesim icinde bulunan genler kombinasyonlari ile genetik suruklenme sergileyen kucuk ve nispeten yalitilmis populasyonlar uzerindeki yakin akraba eslesmesinin etkileri uzerine odaklanmistir 1932 yilinda Wright Ing Fitness landscape ya da adaptive landscape dair yeni bir konsept olusturmus ve genetik suruklenme ile yakin akraba eslesmesinin bircok adaptif zirvelerin varligi karsisinda dogal secilime musaade vererek kucuk ve yalitilmis bir alt populasyonu adaptif bir zirveden uzaklastirabilecegini one surmustur Fisher ile Wright arasinda Amerikalilar ve Ingilizler arasinda yuzyila kadar devam eden secilim ve suruklenmenin goreli rollerine dair bazi temel anlasmazliklar ve tartisma vardi Fransiz da disiplinin gelisiminde erken donemde onemli rol oynamistir Bu anlamda Fisher Haldane ve Wright in calismalari populasyon genetiginin disiplinini olusturmustur Bu calismalar dogal secilim ile evrimin nasil isledigine dair sentezlenmis bir teorinin gelistirilmesinde cok onemli bir ilk adim olan Mendel genetigini birbirleriyle entegre ederek butunlestirmistir John Maynard Smith Haldane nin ogrencisi iken W D Hamilton ise Fisher in yazilarindan yogun bir sekilde etkilenmistir Amerikali hem Hamilton hem de Maynard Smith ile calismistir Richard Lewontin ve Japon ise Wright tarafindan yogun bir sekilde etkilenmislerdir Modern evrimsel sentez 20 yuzyilin ilk on yillarinda bircok saha biyologu Lamarkci ve ortojenik evrim mekanizmalarin dogal yasamda gozlemledikleri karmasikligin en iyi aciklamasi olduguna dair inanci surdurmeye devam etmislerdir Ancak genetik alanlarda gelismeler devam edince bu gorusler daha az savunulur olmaya basladilar Doktora sonrasi T H Morgan laboratuvarinda bir isgoren olan Theodosius Dobzhansky gibi Rus genetikcilerin genetik cesitlilik uzerine yaptiklari calismalardan etkilenmistir Dobzhansky 1937 deki kitabi isimli kitabiyla populasyon genetikcileri tarafindan gelistirilen mikro evrimin temelleri ile saha biyologlari tarafindan gelistirilen makro evrimin oruntuleri arasindaki acigi birlestirebilen bir kopru kurulmasinda yardimci olmustur Dobzhansky yabani populasyonlarin genetik cesitliligini arastirmis ve populasyon genetikcilerin varsayimlarinin aksine bu populasyonlarin alt populasyonlar arasindaki belirgin farkliliklarla buyuk miktarda genetik cesitlilige sahip oldugunu gostermistir Bu kitap ayni zamanda populasyon genetikcilerinin son derece matematiksel calismalarini alarak daha ulasilabilir bir gorunuse sokmustur Ingiltere de ekolojik genetik dalinin bir oncusu olan insandaki kan grubu gibi genetik polimorfizm araciligiyla genetik cesitliligi korumadaki yetenek de dahil olmak uzere ekolojik faktorler nedeniyle olusan secilimin gucunu gostermek icin 1930 ve 1940 lardaki calismalarina devam etti Ford un calismalari modern sentezin genetik suruklenmeden dogal secilime dogru seyri sirasinda vurgu kaymasina katkida bulunmustur Ayrica bakinizBaglanti dengesizligi Ekolojik genetik Genetik cesitlilik Genetik otostop Genetik suruklenme Gen havuzu Habitat parcalanmasi Hardy Weinberg Kurali Hill Robertson etkisi Kantitatif genetik Kurucu prensibi Makro evrim Mikro evrim Molekuler evrim Secici supurme SecilimKaynakca Postlethwalt John 2009 Modern Biology Holt Rinehart and Winston pp 317 Hartl Daniel 2007 Principles of Population Genetics Sinauer Associates p 95 ISBN 978 0 87893 308 2 O Neil Dennis 2008 Hardy Weinberg Equilibrium Model 19 Subat 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde The synthetic theory of evolution An introduction to modern evolutionary concepts and theories Behavioral Sciences Department Palomar College Retrieved 2008 01 06 Bright Kerry 2006 Causes of evolution 13 Mayis 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Teach Evolution and Make It Relevant National Science Foundation Retrieved 2007 12 30 Darwin C 1859 On the Origin of Species by Means of Natural Selection or the Preservation of Favoured Races in the Struggle for Life John Murray London modern reprint Charles Darwin Julian Huxley 2003 The Origin of Species Signet Classics ISBN 0 451 52906 5 Published online at The complete work of Charles Darwin online 29 Haziran 2005 tarihinde Wayback Machine sitesinde On the origin of species by means of natural selection or the preservation of favoured races in the struggle for life 13 Agustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Futuyma Douglas 1998 Evolutionary Biology Sinauer Associates p Glossary ISBN 0 87893 189 9 Avers Charlotte 1989 Process and Pattern in Evolution Oxford University Press Futuyma Douglas 1998 Evolutionary Biology Sinauer Associates p 320 ISBN 0 87893 189 9 Bertram J 2000 The molecular biology of cancer 1 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Mol Aspects Med 21 6 167 223 Aminetzach YT Macpherson JM Petrov DA 2005 Pesticide resistance via transposition mediated adaptive gene truncation in Drosophila 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Science 309 5735 764 7 Burrus V Waldor M 2004 Shaping bacterial genomes with integrative and conjugative elements 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Res Microbiol 155 5 376 86 Griffiths William M Miller Jeffrey H Suzuki David T et al eds 2000 Spontaneous mutations 2 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde An Introduction to Genetic Analysis 7th ed New York W H Freeman ISBN 0 7167 3520 2 Freisinger E Grollman AP Miller H Kisker C 2004 Lesion in tolerance reveals insights into DNA replication fidelity The EMBO journal 23 7 1494 505 Griffiths William M Miller Jeffrey H Suzuki David T et al eds 2000 Chromosome Mutation I Changes in Chromosome Structure Introduction 23 Aralik 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde An Introduction to Genetic Analysis 7th ed New York W H Freeman ISBN 0 7167 3520 2 Griffiths William M Miller Jeffrey H Suzuki David T et al eds 2000 Chromosome Mutation I Changes in Chromosome Structure Introduction 23 Aralik 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde An Introduction to Genetic Analysis 7th ed New York W H Freeman ISBN 0 7167 3520 2 Sawyer SA Parsch J Zhang Z Hartl DL 2007 Prevalence of positive selection among nearly neutral amino acid replacements in Drosophila Proc Natl Acad Sci U S A 104 16 6504 10 Bertram J 2000 The molecular biology of cancer 1 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Mol Aspects Med 21 6 167 223 Sniegowski P Gerrish P Johnson T Shaver A 2000 The evolution of mutation rates separating causes from consequences 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Bioessays 22 12 1057 66 Drake JW Holland JJ 1999 Mutation rates among RNA viruses 13 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Proc Natl Acad Sci U S A 96 24 13910 3 Holland J Spindler K Horodyski F Grabau E Nichol S VandePol S 1982 Rapid evolution of RNA genomes 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Science 215 4540 1577 85 Hastings P J Lupski JR Rosenberg SM Ira G 2009 Mechanisms of change in gene copy number Nature Reviews Genetics 10 8 551 564 Carroll SB Grenier J Weatherbee SD 2005 From DNA to Diversity Molecular Genetics and the Evolution of Animal Design Second Edition Oxford Blackwell Publishing ISBN 1 4051 1950 0 Harrison P Gerstein M 2002 Studying genomes through the aeons protein families pseudogenes and proteome evolution 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde J Mol Biol 318 5 1155 74 Orengo CA Thornton JM 2005 Protein families and their evolution a structural perspective 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Annu Rev Biochem 74 867 900 Long M Betran E Thornton K Wang W November 2003 The origin of new genes glimpses from the young and old 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Nature Reviews Genetics 4 11 865 75 Wang M Caetano Anolles G 2009 The evolutionary mechanics of domain organization in proteomes and the rise of modularity in the protein world 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Structure 17 1 66 78 Bowmaker JK 1998 Evolution of colour vision in vertebrates 26 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Eye London England 12 Pt 3b 541 7 Gregory TR Hebert PD 1999 The modulation of DNA content proximate causes and ultimate consequences 23 Agustos 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Genome Res 9 4 317 24 Hurles M July 2004 Gene duplication the genomic trade in spare parts PLoS Biol 2 7 E206 Liu N Okamura K Tyler DM 2008 The evolution and functional diversification of animal microRNA genes 2 Subat 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Cell Res 18 10 985 96 Siepel A October 2009 Darwinian alchemy Human genes from noncoding DNA 23 Agustos 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Genome Res 19 10 1693 5 Morjan C Rieseberg L 2004 How species evolve collectively implications of gene flow and selection for the spread of advantageous alleles Mol Ecol 13 6 1341 56 Su H Qu L He K Zhang Z Wang J Chen Z Gu H 2003 The Great Wall of China a physical barrier to gene flow 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Heredity 90 3 212 9 Short RV 1975 The contribution of the mule to scientific thought 2 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde J Reprod Fertil Suppl 23 359 64 Gross B Rieseberg L 2005 The ecological genetics of homoploid hybrid speciation J Hered 96 3 241 52 Burke JM Arnold ML 2001 Genetics and the fitness of hybrids 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Annu Rev Genet 35 31 52 Vrijenhoek RC 2006 Polyploid hybrids multiple origins of a treefrog species 2 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Curr Biol 16 7 R245 Wendel J 2000 Genome evolution in polyploids 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Plant Mol Biol 42 1 225 49 Semon M Wolfe KH 2007 Consequences of genome duplication 2 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Curr Opin Genet Dev 17 6 505 12 Comai L 2005 The advantages and disadvantages of being polyploid 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Nat Rev Genet 6 11 836 46 Soltis P Soltis D June 2000 The role of genetic and genomic attributes in the success of polyploids Proc Natl Acad Sci U S A 97 13 7051 7 Boucher Y Douady CJ Papke RT Walsh DA Boudreau ME Nesbo CL Case RJ Doolittle WF 2003 Lateral gene transfer and the origins of prokaryotic groups 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Annu Rev Genet 37 Walsh T 2006 Combinatorial genetic evolution of multiresistance 10 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Curr Opin Microbiol 9 5 476 82 Kondo N Nikoh N Ijichi N Shimada M Fukatsu T 2002 Genome fragment of Wolbachia endosymbiont transferred to X chromosome of host insect Proc Natl Acad Sci U S A 99 22 14280 5 Sprague G 1991 Genetic exchange between kingdoms 26 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Curr Opin Genet Dev 1 4 530 3 Gladyshev EA Meselson M Arkhipova IR 2008 Massive horizontal gene transfer in bdelloid rotifers 27 Eylul 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Science 320 5880 1210 3 Baldo A McClure M 1 September 1999 Evolution and horizontal transfer of dUTPase encoding genes in viruses and their hosts 10 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde J Virol 73 9 7710 21 Poole A Penny D 2007 Evaluating hypotheses for the origin of eukaryotes 1 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Bioessays 29 1 74 84 Cambell Biology 9th edition p 489 490 Campbell Biology 9th edition p 489 491 Campbell Biology 9th edition p 492 Michael M Desai Daniel S Fisher 2007 Beneficial Mutation Selection Balance and the Effect of Linkage on Positive Selection 25 Temmuz 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde Genetics 176 3 1759 1798 a b c Bowler 2003 pp 325 339 a b c Larson 2004 pp 221 243 Mayr amp Provine 1998 pp 295 298 416 Mayr E 1988 Towards a new philosophy of biology observations of an evolutionist Harvard University Press pp 402 Mayr amp Provine 1998 pp 338 341Dis baglantilarTurkce Pdf dosya Egitek meb gov Aol Kitaplar Populasyon genetigi olu kirik baglanti Ankara edu tr Doc Dr Hilal Ozdag Ingilizce The ALlele FREquency Database20 Ocak 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde at Yale Universitesi History of population genetics23 Eylul 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde How Selection Changes the Genetic Composition of Population8 Kasim 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde video of lecture by Yale Universitesi National Geographic Society Haplogroup based human migration maps Simulations of habitat fragmentation and population genetics online at Monash University s Virtual Laboratory Wikimedia Commons ta Populasyon genetigi ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir