Bu maddede birçok sorun bulunmaktadır. Lütfen sayfayı geliştirin veya bu sorunlar konusunda bir yorum yapın.
|
Küreselleşme karşıtlığı, kurumsal kapitalizmin küreselleşmesine karşı eleştirel ve toplumsal bir harekettir.Bu hareket aynı zamanda küresel adalet hareketi, alternatif küreselleşme, anti kurumsal küreselleşme hareketi ve neoliberal küreselleşme karşıtı hareket olarak da bilinir.
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTlsTDJVd0wwRnVkR2xuYkc5aVgzSnZjM1J2WTJ0Zk1sODJYekEzTG1wd1p5OHlNakJ3ZUMxQmJuUnBaMnh2WWw5eWIzTjBiMk5yWHpKZk5sOHdOeTVxY0djPS5qcGc=.jpg)
Katılımcılar, bir dizi benzer fikri eleştirilerinde temel alır. Katılımcılar genel olarak ticaret anlaşmaları ve de-regüle edilmiş finansal piyasalar aracılığıyla uygulanan kontrolsüz siyasi güce sahip çok uluslu şirketlere karşıdır. Şirketler maksimum kâr elde etmek adına özellikle iş güvenliği koşulları ve standartları, işçi işe alma ve tazminat standartları, çevre koruma ilkeleri, ulusal yasama yetkisi bütünlüğü, bağımsızlık ve egemenliği hiçe saydıkları söylenerek suçlanır. Ocak 2012 itibarıyla bazı yorumcular, küresel ekonomide görülmemiş değişiklikleri "turbo-kapitalizm" (Edward Luttwak), "piyasa fundamentalizmi" (George Soros), "gazino kapitalizmi" (Susan Strange) ve "McDünya" (Benjamin R. Barber) terim ve fikirleri ile karakterize eder.
Birçok küreselleşme karşıtı aktivist, daha iyi bir demokrasi temsili için, insan haklarının gelişimi için, adil ticaret ve sürdürülebilir kalkınma adına küresel entegrasyon biçimleri için çağrı yapmaktadır. Bu nedenle "küreselleşme karşıtlığı" terimi yanıltıcı olarak görülmektedir.
Küreselleşme karşıtı hareket, 1999 yılında "Seattle buluşması" olarak bilinen ve DTÖ zirvesini protesto için yaptıkları eylemlerle ilk büyük eylemini gerçekleştirmiş ve ardından farklı hareketler, 2001 yılında Brezilya'nın Porto Alegre kentinde Dünya Sosyal Forumu'nu oluşturarak küreselleşme karşıtlığını, alternatif küreselleşme olgusuna doğru değiştirmişlerdir. Seattle'da bir araya gelen farklı taleplerdeki hareketler ayrıca internet ortamının muhalif bir oluşum için kullanılabileceğini gösteren ilk büyük eylemdir.
Latin Amerika'da başlayan ve Avrupa'ya kadar ilerleyen yeni akımın başını Türkiye de çekmektedir. Ayrıca küreselleşen dünyada sermaye boşluğunu kapatmak amacıyla yapılmıştır. Bu ise teknolojinin gelişmesiyle beraber karşımıza çıkan bir konudur.
Küreselleşme karşıtlığı, teknolojide yaşanan değişiklikler ve dünyada görülen sebeplerden biridir. Dünyada yaşanan sebepler ise ekonomik düşüş olabilir, ülkeler arası problemler yaşanabilir. Bu gibi nedenlerden dolayı küreselleşme karşıtlığı önümüze çıkan konulardan biridir. Küreselleşme konusunda ise karşımıza beş madde çıkmaktadır.
Bunları oluşturan ise serbest ticaret, dış kaynak kullanımı, iletişim devrimi, liberalleşen ülkeler ve yasal uyumdur. Bu bahsi geçen beş konu küreselleşmeyi ve küreselleşme karşıtlığı konusunda nasıl ortaya çıktıklarını ve kendiliğinden ortaya çıkamayacakları olduğunu anlamaktayız. Artık globalleşen dünya ile tüm dünya ülkeleri birbirleri ile kendilerine bağlı olduklarını bizlere gösteriyor. Çünkü küreselleşme ile olan değişiklikler 1. ve 2. Dünya Savaşı'ndan sonra karşımıza çıkıyor ve o günden bugüne dek bütün ülkeler birbiri ile çalışıyor fakat herhangi bir ülkede ekonomik kriz olursa bütün ülkeleri etkilemek zorundadır. Örneğin, ABD'de olan 1986 yılında ekonomik kriz meydana geldi ve ekonomik krizin meydana gelmesinden dolayı Türkiye de ekonomi konusunda çok zorlanmıştır.
Küreselleşme karşıtlığı 1990'lı yıllarda karşımıza çıkmaktadır. Küreselleşme karşıtlığının yükseliş sebepleri yoksunluktan arınmış ve herhangi bir şeyden yararlanamamış olmasından dolayı gösterilmektedir. Yoksunluk çerçevesinde olan milletler ise Küreselleşen dünyanın etkisi altında kalmıştır. Ancak 90'lı yıllarda dünyada oluşan küreselleşme karşıtlığı kavramı giderek yayılmaya başlamıştır.
Çünkü ekonomik krizleri doğurabilir ve ekonomik krizler doğduğunda kriz yaşayan ülkenin ekonomisi bitmek üzere olup ve diğer ülkelere de yaşattığı bu gibi sıkıntılar olacağını söylemek mümkündür.[]2011 yılında ise ayaklanmalar oluyor. Bu ayaklanmalar Arap ayaklanması olup Orta Doğu'da sıkıntılar yaratmaya ve liberal düşünmeye doğru çekmektedir. Çünkü bu gibi ayaklanmalar sonucunda yaşanacak ekonomik kriz Orta Doğu'da olan ve petrol zenginliği olup bu gibi krizden etkilenirse bu da liberalizme götürmektedir. 2008 yılında yaşanan ekonomik kriz kaynaklı küreselleşmeye yönelik eleştiriler çıktı ve fırsat eşitsizliği, gelir adaletsizliği gibi faktörlerin küreselleşen dünyada insanlığın sonunu olacağını savunanlar oldu.
Küreselleşme de karşımıza çıkan diğer etken ise (Kuzeyli ve Güneyli) halkı bir araya getirmek amacıyla getirilen bir etkendir. Kuzey ve Güney çatışmaları birçok etkenleri de doğurmaktadır. Coğrafi konumu etkiler ve ekonomiyi de etkiler ise ülkede işsizlik ve yoksulluk meydana geleceğini öngörmektedir. Bu konuda özerklik konusunda önümüze gelmektedir. Özerklik konusu toplumu ifade eden ve toplum bilincini gösteren bir kavramdır.
1970'li yıllarda özerklik konusu çıkıyor ve çıktığı andan itibaren özerklik konusu topluma ve toplum bilincine el ayak olmuştur. Küreselleşme karşıtlığı genel olarak hem dünyanın küçülmesine hem de dünyadaki ülkelerin büyümesine sebep olmuştur. Küreselleşme ise zaman etkileşimi içerisinde algılanmaktadır. Bu küreselleşme karşıtlığı eski zamanlarda yapılan sömürgelerden birtakım etkilenmesi sonucu ortaya çıkmış olabilir. Küreselleşme giderek büyüyerek kapital dünya,ulus devlet sistemi olmak üzere belirtilmektedir.
Bu iki kavram küreselleşmeye büyük etken olmayı başarmış ve bu etkenler sonucunda da küreselleşme akımı ve küreselleşme karşıtlığı çıktı diyebiliriz. Bu dönemde küreselleşmeyi dönemlere ayırmak mümkündür. Teknoloji gerçekçi diye bir grup ortaya çıkıyor ve küreselleşmeye katkı olmuştur. Bu teknolojik grubunda iletişim bilgilerini kolaylaştırmak amacıyla hem de teknolojiyi daha sık kullanarak teknolojiye bir adım daha fazla yaklaşmamızı öngörülmektedir.
Karşımıza ise başka bir grup çıkmaktadır. Bu grup küreselleşmeyi mantığına bağlayan piyasa mantığına göre hareket edenler olarak adlandırmaktayız. Bu grup 1970'li yıllarda çıkmaktadır ve bu grup temel amacı ise, ticareti serbestleştirip pazar mantığına göre davranmak olduğunu söylemektedir. Yani bu durumda 1945 yılında çıkan Brettton Woods sistemi ile kendi milletinin parasının korunması adına açılan örgüt olmaktadır. Bu sistem de ithalatın kalkınması ve geliştirilmesi adına adımlar atılmaya başlandı.
Dış ticaret konusunda da daha çok kullanılması adına teşvik edici olup serbest piyasayı ve para piyasalarını serbestleştirilmesi adına yönelik adımlar atıldığını söylemek mümkündür. Ayrıca iç pazar ve iç ekonomiye yönelik de adımlar atıldığını söylemektedir. Bu sefer de son grup olarak hem küreselleşmeyi savunan hem de kapitalizme göre mantığına göre davranmak olduğunu söylemeliyiz. Bu grup ise Neo-Marksist olarak adlandırılmaktadır.
Bu Neo-Marksistler ise 500 yıl önce ortaya çıktığını savunur ve keşif sonuçları ile ortaya çıkıyor ve burada kapitalizm sistemini dayalı bir ekonomi sistem kurulduğunu söylemektedir. Günümüzde bu küreselleşme ise kapitalizm konusunda yaygın olması derin olması ve yayılmasını ifade etmektedir. 19. yüzyıl başat güç olarak adlandırdığımız İngiltere, 20. yüzyıl başat güç olan ABD'nin sömürge döneminde yaptıkları İngiltere ile aynı olacağını söylemek mümkündür.
20. yüzyıl hız kazanan küreselleşme kavramı kapitalizm konusunda sermaye ve dış ithalat konusunda bu 20. yüzyıl daha çok geliştiğini görmekteyiz. Bu dönemde İngiltere'nin ekonomi yönünden yaptığı fark ABD'den yüksek olmasıdır. Çünkü ABD'nin yaptığı askeri harcamalar, ulusal gelire harcadığı paralar ve endüstriyel yani sanayi konusunda çok para harcadıklarından dolayı İngiltere'nin yüksek olmasını söylemek mümkündür.
Küreselleşmenin büyük bir kavram olduğunu ve kollara ayrıldığını bilmekteyiz. Bunlardan ise, Aşağıdan küreselleşme kavramı olmaktadır. Bu kavramı ise Folk icat etmiştir. Yukarıdan küreselleşme kavramı şirketlerin, pazarların, bilinen kişilerin yukarıdan küreselleşmesi olarak adlandırılmaktadır. Bu söylediğim ifade de şirketlerin ve sermayeyi daha çok aktif tutma durumunda olduğunu ve daha çok küreselleşmeye yönelik adımlar atılacağını söylemekteyiz.
"Yukarıdan küreselleşenler" sadece çıkar amaçlı kendini düşünen bir grup olarak karşımıza çıkmıştır. Bu sebebe yönelik ise bunlara karşı çıkan bir diğer grup ise "Aşağıdan Küreselleşenler" olmaktadır. Bu grup ise kitlesel hareketin daha fazla kullanılması ve etkin hale getirilene kadar çalışılması gerektiğini savunmaktadır. Ama bu grup kendi içlerindeki tartışmaya, kavgaya sebep olabilir. Çünkü fikir ayrılıklarından dolayı kitlesel bir grup olduğundan dolayı sebeplere yol açmaktadır.
Bu nedenden dolayı küreselleşme karşıtlığı olarak adlandırdığımız terim olarak karşımıza çıkmaktadır.
20. yüzyıl bütün ülkeleri etkisine alan ve büyük bir kavram olarak nitelendirdiğimiz kapitalizm konusu çıkmaktadır fakat burada kapitalizme karşı büyüyen iki tane daha kavram vardır ve bunların kapitalizm ile karşı karşıya kalan ülkelerden bazıları kapitalizmi seçemeyerek (faşizm, komünizm ve sosyalizm) dediğimiz kavramlardır. Bu kavramlar çeşitli ülkelerde uygulanarak ve yönetilerek bazen savaşlara bazen de iç savaşlara olanak olduğunu söylemek mümkündür. Küreselleşme konusunda ise gençler saldırıya uğramaktan alıkonulduğunu görmekteyiz. Küreselleşme büyük bir etken çünkü kapitalizmi bitirebilecek ve yerine geçecek kadar büyük bir kitleye sahip olduğunu söylemek mümkündür. Çünkü kapitalizmin kötü bir örnek ve dünya üzerinde kabul olması uygun olmadığı dile getirilir.
Küreselleşmeye çok karşı çıkan olmuştur. Kendi içlerinde grup kuranlar oldu ve bunların hepsi küreselleşmeye karşı olduklarını ve küreselleşmeyi istemedikleri halde bu küreselleşme günümüzde de halen devam etmek üzere olduğunu biliyoruz. Şu şekilde bir ülkede ekonomik kriz olunca bütün ülkeler bundan ister istemez etkilenmekte ve bu da hem kendi iç politikalarına hem de dış politikalarına zarar vermektedir. Bu gibi krizler küreselleşmenin sonucu olduğunu düşünmekten kaçınmamalıyız. Küreselleşme karşıtlarının yapmış olduğu sınıf grupları olan işçiler sınıfı küreselleşmeye karşı direnerek ve küreselleşmeyi kabul etmeyerek buna karşı direnen sınıf olmuştur ve gösterdikleri başarı sayesinde en küçük yerlerde bile kendi isimlerinin yazılacağını söylemektedir.
Küreselleşmede çok uluslu şirketlerin de büyük bir yeri olduğunu ve küreselleşmeye karşı olduğunu söylemek mümkün değildir. Ne yazık ki çok uluslu şirketler çoğulculuk kavramından etkilenip ne yapacakları konusunda herhangi bir hakları olmadığı anlaşılmaktadır.
1970'lerde karşımıza çıkan yapısalcılığın ve 1980'lerde ise postmodernizm akımları bu dönemlerde çok güçlü hale gelmiştir. Küreselleşme kavramı ise 1990'larda karşımıza çıkan bir akım veya sistemdir. Küreselleşme ulus devletlerin çökmesi halinde çok uluslu şirketlerin daha çok aktif hale gelmesi sebebiyle ulus devletler çöküşe uğramıştır. Yani Küreselleşmenin ne olduğunu anlamak için ilk olarak ulus devletin işleyişine ve çökmesine bakılmaktadır. Bakıldıktan sonra ulus devletin küreselleşme ile alakalı olgusunu öğrenmiş bulunmaktayız. Küresel ile ulusal terimler arasında da bir tartışma söz konusudur.
Sermayenin büyümesi ekonomi hareketlerinde hızlanma görülmesi ve bu görülen nedenlerden dolayı ulus devletin zarar gördüğü giderek bozulduğu anlamına gelmektedir. Ulus devletler artık eskisi kadar saygı görmüyor kendi içinde birbirini yiyorlar gibi bitirmekteydiler. Bu ulus devlet konusunda tez yazanlar olmuştur ve tezin içindeki konular ise küreselleşmenin ne denli ulus devletlere zarar verdiği ve ulus devlet egemenliğinin sonra ermesini anlatmaktadır.
Kaynakça
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddede bircok sorun bulunmaktadir Lutfen sayfayi gelistirin veya bu sorunlar konusunda tartisma sayfasinda bir yorum yapin Bu maddenin daha erisilebilir olmasi icin konusuna gore basliklara bolunmesi gerekmektedir Lutfen Bicem el kitabina uygun bir sekilde bolum baslik ve alt basliklari ekleyerek maddeyi duzenleyin Bu maddede kaynak listesi bulunmasina karsin metin ici kaynaklarin yetersizligi nedeniyle bazi bilgilerin hangi kaynaktan alindigi belirsizdir Lutfen kaynaklari uygun bicimde metin icine yerlestirerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Mayis 2020 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Bu madde Vikipedi bicem el kitabina uygun degildir Maddeyi Vikipedi standartlarina uygun bicimde duzenleyerek Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Gerekli duzenleme yapilmadan bu sablon kaldirilmamalidir Mayis 2020 Bu madde bir el kitabi veya kilavuz kitap gibi yazilmistir Lutfen bu maddeyi aciklayici ve tarafsiz bir bakis acisiyla yeniden yazilmasina yardimci olun Mayis 2020 Bu maddenin iceriginin Turkcelestirilmesi veya Turkce dilbilgisi ve kurallari dogrultusunda duzeltilmesi gerekmektedir Bu maddedeki yazim ve noktalama yanlislari ya da anlatim bozukluklari giderilmelidir Yabanci sozcukler yerine Turkce karsiliklarinin kullanilmasi karakter hatalarinin duzeltilmesi dilbilgisi hatalarinin duzeltilmesi vs Duzenleme yapildiktan sonra bu sablon kaldirilmalidir Kuresellesme karsitligi kurumsal kapitalizmin kuresellesmesine karsi elestirel ve toplumsal bir harekettir Bu hareket ayni zamanda kuresel adalet hareketi alternatif kuresellesme anti kurumsal kuresellesme hareketi ve neoliberal kuresellesme karsiti hareket olarak da bilinir Rostock 2 Haziran 2007 Sekizler Grubunun Heiligendamm 2007 deki toplantisina karsi protesto Katilimcilar bir dizi benzer fikri elestirilerinde temel alir Katilimcilar genel olarak ticaret anlasmalari ve de regule edilmis finansal piyasalar araciligiyla uygulanan kontrolsuz siyasi guce sahip cok uluslu sirketlere karsidir Sirketler maksimum kar elde etmek adina ozellikle is guvenligi kosullari ve standartlari isci ise alma ve tazminat standartlari cevre koruma ilkeleri ulusal yasama yetkisi butunlugu bagimsizlik ve egemenligi hice saydiklari soylenerek suclanir Ocak 2012 itibariyla bazi yorumcular kuresel ekonomide gorulmemis degisiklikleri turbo kapitalizm Edward Luttwak piyasa fundamentalizmi George Soros gazino kapitalizmi Susan Strange ve McDunya Benjamin R Barber terim ve fikirleri ile karakterize eder Bircok kuresellesme karsiti aktivist daha iyi bir demokrasi temsili icin insan haklarinin gelisimi icin adil ticaret ve surdurulebilir kalkinma adina kuresel entegrasyon bicimleri icin cagri yapmaktadir Bu nedenle kuresellesme karsitligi terimi yaniltici olarak gorulmektedir Kuresellesme karsiti hareket 1999 yilinda Seattle bulusmasi olarak bilinen ve DTO zirvesini protesto icin yaptiklari eylemlerle ilk buyuk eylemini gerceklestirmis ve ardindan farkli hareketler 2001 yilinda Brezilya nin Porto Alegre kentinde Dunya Sosyal Forumu nu olusturarak kuresellesme karsitligini alternatif kuresellesme olgusuna dogru degistirmislerdir Seattle da bir araya gelen farkli taleplerdeki hareketler ayrica internet ortaminin muhalif bir olusum icin kullanilabilecegini gosteren ilk buyuk eylemdir Latin Amerika da baslayan ve Avrupa ya kadar ilerleyen yeni akimin basini Turkiye de cekmektedir Ayrica kuresellesen dunyada sermaye boslugunu kapatmak amaciyla yapilmistir Bu ise teknolojinin gelismesiyle beraber karsimiza cikan bir konudur Kuresellesme karsitligi teknolojide yasanan degisiklikler ve dunyada gorulen sebeplerden biridir Dunyada yasanan sebepler ise ekonomik dusus olabilir ulkeler arasi problemler yasanabilir Bu gibi nedenlerden dolayi kuresellesme karsitligi onumuze cikan konulardan biridir Kuresellesme konusunda ise karsimiza bes madde cikmaktadir Bunlari olusturan ise serbest ticaret dis kaynak kullanimi iletisim devrimi liberallesen ulkeler ve yasal uyumdur Bu bahsi gecen bes konu kuresellesmeyi ve kuresellesme karsitligi konusunda nasil ortaya ciktiklarini ve kendiliginden ortaya cikamayacaklari oldugunu anlamaktayiz Artik globallesen dunya ile tum dunya ulkeleri birbirleri ile kendilerine bagli olduklarini bizlere gosteriyor Cunku kuresellesme ile olan degisiklikler 1 ve 2 Dunya Savasi ndan sonra karsimiza cikiyor ve o gunden bugune dek butun ulkeler birbiri ile calisiyor fakat herhangi bir ulkede ekonomik kriz olursa butun ulkeleri etkilemek zorundadir Ornegin ABD de olan 1986 yilinda ekonomik kriz meydana geldi ve ekonomik krizin meydana gelmesinden dolayi Turkiye de ekonomi konusunda cok zorlanmistir Kuresellesme karsitligi 1990 li yillarda karsimiza cikmaktadir Kuresellesme karsitliginin yukselis sebepleri yoksunluktan arinmis ve herhangi bir seyden yararlanamamis olmasindan dolayi gosterilmektedir Yoksunluk cercevesinde olan milletler ise Kuresellesen dunyanin etkisi altinda kalmistir Ancak 90 li yillarda dunyada olusan kuresellesme karsitligi kavrami giderek yayilmaya baslamistir Cunku ekonomik krizleri dogurabilir ve ekonomik krizler dogdugunda kriz yasayan ulkenin ekonomisi bitmek uzere olup ve diger ulkelere de yasattigi bu gibi sikintilar olacagini soylemek mumkundur kime gore 2011 yilinda ise ayaklanmalar oluyor Bu ayaklanmalar Arap ayaklanmasi olup Orta Dogu da sikintilar yaratmaya ve liberal dusunmeye dogru cekmektedir Cunku bu gibi ayaklanmalar sonucunda yasanacak ekonomik kriz Orta Dogu da olan ve petrol zenginligi olup bu gibi krizden etkilenirse bu da liberalizme goturmektedir 2008 yilinda yasanan ekonomik kriz kaynakli kuresellesmeye yonelik elestiriler cikti ve firsat esitsizligi gelir adaletsizligi gibi faktorlerin kuresellesen dunyada insanligin sonunu olacagini savunanlar oldu Kuresellesme de karsimiza cikan diger etken ise Kuzeyli ve Guneyli halki bir araya getirmek amaciyla getirilen bir etkendir Kuzey ve Guney catismalari bircok etkenleri de dogurmaktadir Cografi konumu etkiler ve ekonomiyi de etkiler ise ulkede issizlik ve yoksulluk meydana gelecegini ongormektedir Bu konuda ozerklik konusunda onumuze gelmektedir Ozerklik konusu toplumu ifade eden ve toplum bilincini gosteren bir kavramdir 1970 li yillarda ozerklik konusu cikiyor ve ciktigi andan itibaren ozerklik konusu topluma ve toplum bilincine el ayak olmustur Kuresellesme karsitligi genel olarak hem dunyanin kuculmesine hem de dunyadaki ulkelerin buyumesine sebep olmustur Kuresellesme ise zaman etkilesimi icerisinde algilanmaktadir Bu kuresellesme karsitligi eski zamanlarda yapilan somurgelerden birtakim etkilenmesi sonucu ortaya cikmis olabilir Kuresellesme giderek buyuyerek kapital dunya ulus devlet sistemi olmak uzere belirtilmektedir Bu iki kavram kuresellesmeye buyuk etken olmayi basarmis ve bu etkenler sonucunda da kuresellesme akimi ve kuresellesme karsitligi cikti diyebiliriz Bu donemde kuresellesmeyi donemlere ayirmak mumkundur Teknoloji gercekci diye bir grup ortaya cikiyor ve kuresellesmeye katki olmustur Bu teknolojik grubunda iletisim bilgilerini kolaylastirmak amaciyla hem de teknolojiyi daha sik kullanarak teknolojiye bir adim daha fazla yaklasmamizi ongorulmektedir Karsimiza ise baska bir grup cikmaktadir Bu grup kuresellesmeyi mantigina baglayan piyasa mantigina gore hareket edenler olarak adlandirmaktayiz Bu grup 1970 li yillarda cikmaktadir ve bu grup temel amaci ise ticareti serbestlestirip pazar mantigina gore davranmak oldugunu soylemektedir Yani bu durumda 1945 yilinda cikan Brettton Woods sistemi ile kendi milletinin parasinin korunmasi adina acilan orgut olmaktadir Bu sistem de ithalatin kalkinmasi ve gelistirilmesi adina adimlar atilmaya baslandi Dis ticaret konusunda da daha cok kullanilmasi adina tesvik edici olup serbest piyasayi ve para piyasalarini serbestlestirilmesi adina yonelik adimlar atildigini soylemek mumkundur Ayrica ic pazar ve ic ekonomiye yonelik de adimlar atildigini soylemektedir Bu sefer de son grup olarak hem kuresellesmeyi savunan hem de kapitalizme gore mantigina gore davranmak oldugunu soylemeliyiz Bu grup ise Neo Marksist olarak adlandirilmaktadir Bu Neo Marksistler ise 500 yil once ortaya ciktigini savunur ve kesif sonuclari ile ortaya cikiyor ve burada kapitalizm sistemini dayali bir ekonomi sistem kuruldugunu soylemektedir Gunumuzde bu kuresellesme ise kapitalizm konusunda yaygin olmasi derin olmasi ve yayilmasini ifade etmektedir 19 yuzyil basat guc olarak adlandirdigimiz Ingiltere 20 yuzyil basat guc olan ABD nin somurge doneminde yaptiklari Ingiltere ile ayni olacagini soylemek mumkundur 20 yuzyil hiz kazanan kuresellesme kavrami kapitalizm konusunda sermaye ve dis ithalat konusunda bu 20 yuzyil daha cok gelistigini gormekteyiz Bu donemde Ingiltere nin ekonomi yonunden yaptigi fark ABD den yuksek olmasidir Cunku ABD nin yaptigi askeri harcamalar ulusal gelire harcadigi paralar ve endustriyel yani sanayi konusunda cok para harcadiklarindan dolayi Ingiltere nin yuksek olmasini soylemek mumkundur Kuresellesmenin buyuk bir kavram oldugunu ve kollara ayrildigini bilmekteyiz Bunlardan ise Asagidan kuresellesme kavrami olmaktadir Bu kavrami ise Folk icat etmistir Yukaridan kuresellesme kavrami sirketlerin pazarlarin bilinen kisilerin yukaridan kuresellesmesi olarak adlandirilmaktadir Bu soyledigim ifade de sirketlerin ve sermayeyi daha cok aktif tutma durumunda oldugunu ve daha cok kuresellesmeye yonelik adimlar atilacagini soylemekteyiz Yukaridan kuresellesenler sadece cikar amacli kendini dusunen bir grup olarak karsimiza cikmistir Bu sebebe yonelik ise bunlara karsi cikan bir diger grup ise Asagidan Kuresellesenler olmaktadir Bu grup ise kitlesel hareketin daha fazla kullanilmasi ve etkin hale getirilene kadar calisilmasi gerektigini savunmaktadir Ama bu grup kendi iclerindeki tartismaya kavgaya sebep olabilir Cunku fikir ayriliklarindan dolayi kitlesel bir grup oldugundan dolayi sebeplere yol acmaktadir Bu nedenden dolayi kuresellesme karsitligi olarak adlandirdigimiz terim olarak karsimiza cikmaktadir 20 yuzyil butun ulkeleri etkisine alan ve buyuk bir kavram olarak nitelendirdigimiz kapitalizm konusu cikmaktadir fakat burada kapitalizme karsi buyuyen iki tane daha kavram vardir ve bunlarin kapitalizm ile karsi karsiya kalan ulkelerden bazilari kapitalizmi secemeyerek fasizm komunizm ve sosyalizm dedigimiz kavramlardir Bu kavramlar cesitli ulkelerde uygulanarak ve yonetilerek bazen savaslara bazen de ic savaslara olanak oldugunu soylemek mumkundur Kuresellesme konusunda ise gencler saldiriya ugramaktan alikonuldugunu gormekteyiz Kuresellesme buyuk bir etken cunku kapitalizmi bitirebilecek ve yerine gececek kadar buyuk bir kitleye sahip oldugunu soylemek mumkundur Cunku kapitalizmin kotu bir ornek ve dunya uzerinde kabul olmasi uygun olmadigi dile getirilir Kuresellesmeye cok karsi cikan olmustur Kendi iclerinde grup kuranlar oldu ve bunlarin hepsi kuresellesmeye karsi olduklarini ve kuresellesmeyi istemedikleri halde bu kuresellesme gunumuzde de halen devam etmek uzere oldugunu biliyoruz Su sekilde bir ulkede ekonomik kriz olunca butun ulkeler bundan ister istemez etkilenmekte ve bu da hem kendi ic politikalarina hem de dis politikalarina zarar vermektedir Bu gibi krizler kuresellesmenin sonucu oldugunu dusunmekten kacinmamaliyiz Kuresellesme karsitlarinin yapmis oldugu sinif gruplari olan isciler sinifi kuresellesmeye karsi direnerek ve kuresellesmeyi kabul etmeyerek buna karsi direnen sinif olmustur ve gosterdikleri basari sayesinde en kucuk yerlerde bile kendi isimlerinin yazilacagini soylemektedir Kuresellesmede cok uluslu sirketlerin de buyuk bir yeri oldugunu ve kuresellesmeye karsi oldugunu soylemek mumkun degildir Ne yazik ki cok uluslu sirketler cogulculuk kavramindan etkilenip ne yapacaklari konusunda herhangi bir haklari olmadigi anlasilmaktadir 1970 lerde karsimiza cikan yapisalciligin ve 1980 lerde ise postmodernizm akimlari bu donemlerde cok guclu hale gelmistir Kuresellesme kavrami ise 1990 larda karsimiza cikan bir akim veya sistemdir Kuresellesme ulus devletlerin cokmesi halinde cok uluslu sirketlerin daha cok aktif hale gelmesi sebebiyle ulus devletler cokuse ugramistir Yani Kuresellesmenin ne oldugunu anlamak icin ilk olarak ulus devletin isleyisine ve cokmesine bakilmaktadir Bakildiktan sonra ulus devletin kuresellesme ile alakali olgusunu ogrenmis bulunmaktayiz Kuresel ile ulusal terimler arasinda da bir tartisma soz konusudur Sermayenin buyumesi ekonomi hareketlerinde hizlanma gorulmesi ve bu gorulen nedenlerden dolayi ulus devletin zarar gordugu giderek bozuldugu anlamina gelmektedir Ulus devletler artik eskisi kadar saygi gormuyor kendi icinde birbirini yiyorlar gibi bitirmekteydiler Bu ulus devlet konusunda tez yazanlar olmustur ve tezin icindeki konular ise kuresellesmenin ne denli ulus devletlere zarar verdigi ve ulus devlet egemenliginin sonra ermesini anlatmaktadir Kaynakca Arsivlenmis kopya 1 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Nisan 2020 Arsivlenmis kopya 5 Haziran 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Nisan 2020 Anadolu Universitesi Uluslararasi Ekonomi Politik kitabi