Bu maddenin veya maddenin bir bölümünün gelişebilmesi için konusunda uzman kişilere gereksinim duyulmaktadır.Mayıs 2020) ( |
Faşizm, ilk olarak İtalya'da Benito Mussolini tarafından oluşturulan, otoriter devlet üzerine kurulu radikal bir aşırı milliyetçi politik ideolojidir. İlkeleri ve öğretileri, La dottrina del fascismo adı altında Giovanni Gentile tarafından yazılmıştır. Benito Mussolini'nin kurucusu olduğu Ulusal Faşist Parti'nin İtalya'da iktidara gelmesinin ardından, faşizm birçok milliyetçi ideolojiye örnek olmuştur. Hitler'in nasyonal sosyalizmi ve Franko'nun falanjizmi, faşizmden çok etkilenmişlerdir.
Milliyetçi işçi hareketlerinden ilham alan ilk faşist hareketler, İtalya'da I. Dünya Savaşı sıralarında; sol düşünceleri, sağcı ve milliyetçi unsurlarla birleştirerek; komünizme, marksist sosyalizme, liberalizme, demokrasiye ve geleneksel sağcı muhafazakârlığa karşı olarak ortaya çıkmıştır. Faşizm, geleneksel siyasal yelpazede genelde aşırı sağa konulsa da, siyaset bilimciler tarafından bu tanımın yeterli olmadığı tartışılmaktadır.
Faşistler kendi uluslarını, ulusal camianın kitlesel seferberliğini teşvik eden totaliter bir devlet yoluyla bütünleştirmeyi amaçlarlar ve faşist ideolojiye uygun ilkelerle birlikte ulusu örgütlemeyi hedefleyen devrimci siyasal harekete önayak olan bir öncü partiye sahip olmayla nitelenirler. Liberalizme, demokrasiye, marksist sosyalizme ve komünizme muhalif faşist hareketler; devlete ihtiram, güçlü bir lidere bağlılık ve aşırı milliyetçilik ile militarizme verilen önem gibi ortak özelliklere sahiptir. Faşizm, siyasal şiddeti, savaşı ve emperyalizmi; ulusal ihyaya ulaşmak için bir araç olarak görür ve güçlü ulusların, daha güçsüz ulusların yerine geçerek topraklarını genişletmeye hakkı olduğunu ileri sürer.
Faşizmi bir dünya görüşü olarak benimseyen İtalyan lider Benito Mussolini'nin 1922'de İtalya'da iktidara gelmesinin ardından, onun iktidarı döneminde, İtalya'da resmi ideoloji olarak yürütülmüştür. Kısa süre içerisinde genel anlamıyla otoriter rejim anlayışını betimler bir nitelemeye dönüşmüş ve nasyonal sosyalizm başta olmak üzere, anti-demokratik ve otoriter ideoloji ve yönetim sistemlerinin tamamına halk tarafından verilen genel bir isim halini almıştır.
Kavramın kökeni Antik Roma yöneticilerinin geniş hükûmet yetkisini sembolize eden, ucunda balta bulunan bir çubuk demetinin adı olan Latince fasces sözcüğünden ileri gelir. Aynı simge daha sonraları Fransız Devrimi sırasında Aydınlanma anlamında, halkın elindeki devlet gücünü temsil etmek üzere kullanılmıştır. Söz konusu sembol birtakım değişikliklerle 1926 yılından itibaren İtalya'nın resmi devlet sembolü olmuştur. Sembolün üçlü anlamı, yani devlet gücü, halk mülkiyeti ve birliktelik Mussolini'nin propagandasında kullanılmıştır.
Faşizm, baskıcı rejimleri tanımlamak için kullanılan genel bir terim olmadan önce, asıl olarak İtalyan milliyetçiliğini temsil eden bir ideoloji olarak ortaya atılmıştır. Ancak kendisiyle eş zamanlı olarak ortaya çıkan nasyonal sosyalizm ve falanjizm gibi akımlar da amaç ve uygulamalar bakımından bir İtalyan ideolojisi olan faşizme yakın oldukları için faşizme bağlı siyasi hareketler olarak tanınmışlardır. Aşırı milliyetçi ve anti-komünist bir hareketin İtalya dışında "faşist" olarak nitelenmesinin ilk örneği Avusturya'da görülmüştür. Avusturyalı anti-komünist aşırı milliyetçilerin ideolojisi Avusturya faşizmi (Austrofaschismus) olarak isimlendirilmiştir. Aynı zamanda, Almanya'da komünistler, nasyonal sosyalistleri kendi propagandaları gereğince "faşistler" (die Faschisten) olarak isimlendirmişlerdi.
Bir rejimin faşist olarak nitelendirilebilmesi için, o rejimin ideolojisinin milliyetçi olması ve milletin varlık ve çıkarlarını her şeyin üstünde tutması gereklidir. Bu yönüyle halkçılığı da içermeli ve sadece zenginlerin veya işçilerin değil, milletin bütün fertlerinin refahını sağlamayı hedeflemelidir. Bu hedefe ulaşmak için ise ekonomi üzerinde sıkı bir devlet kontrolü uygulamak, işçi ücretlerinin yeterli olmasını sağlamak, keyfi işten çıkarmaları önlemek, hayat pahalılığının önüne geçmek için fiyat kontrolü uygulamak gibi önlemler uygulamak faşizmin politikalarındandır. Faşizm, sınıflar arasındaki çelişkileri ortadan kaldırmayı öngörür. Bu yönde devlet eliyle korporatif sendikalar kurulur ve işçi ile işveren arasında anlaşma sağlanır. Toplumdaki yoksul ve orta sınıfın ihtiyaçları devlet tarafından karşılanır; örneğin Almanya'da çıkan toprak yasasıyla köylülerin topraklarının ipotek yoluyla ellerinden alınmasının önüne geçilmiş ve fırsatçı sermayenin köylüyü sömürmesi engellenmiştir.
Faşizmin amacı bir toplumu birlik-beraberlik, ulusal değerler, tarih bilinci, vatan-bayrak-devlet üçlemesi, halkçılık ve devletçilik gibi anlayışların altında bütünleştirmektir. Saldırgan milliyetçi olmakla birlikte -özellikle de nasyonal sosyalizmde- ırkçı boyutlara varabilmektedir. Milliyetçi veya ırkçı fikirlerin benimsenmesi ülkelere göre değişmektedir; örneğin İtalyan faşizminde "İtalyan vatandaşlığı" kavramı ön plandayken, Alman nasyonal sosyalizminde ise "Alman kanı taşıma" düşüncesi ön plandadır. Mussolini'nin doktrininde vatandaşlık kavramı vurgulanırken, Hitler'in doktrininde ise kan bağı vurgulanmaktadır. İtalyan faşizmi milliyetçidir, Alman nasyonal sosyalizmi ise ırkçıdır.
Faşist yönetimlerin başa geçmesi Almanya'da demokrasiyle, İtalya'da hükümdarı tehdit etmekle (Roma'ya Yürüyüş), İspanya'da ise iç savaşın kazanılmasıyla gerçekleşmiştir. Tarihe baskıcı rejimler olarak geçen bu yönetimler, o yıllarda mevcut oldukları ülke halkının çoğu tarafından, özellikle de Almanya'da desteklenmişlerdir. 1922'de Benito Mussolini İtalya Kralı tarafından başbakan olarak atanmış, 1924 seçimleri sonucunda ise % 61.3 oy alarak Faşist Parti'nin iktidarda kalması kesinleşmiştir. Adolf Hitler Ocak 1933'te Almanya Cumhurbaşkanı tarafından şansölye (başbakan) olarak görevlendirilmiş, Mart 1933'te yapılan seçimlerin sonucunda Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi % 43.9 oy alarak iktidara gelmiştir. II. Dünya Savaşı bittiğinde İspanya hariç bütün faşist yönetimler devrilmiştir.
Etimoloji
İtalyanca fascismo terimi, "fascio" yani "ok/çubuk demeti" anlamına gelen Latince "fasces" kelimesinden gelir . Bu, İtalya'da faş olarak bilinen, lonca veya sendika benzeri gruplara verilen siyasi örgütlere verilen addı. İtalyan faşist diktatör Benito Mussolini'nin kendi anlatımına göre, Devrimci Eylem Fasceleri 1915'te İtalya'da kuruldu. 1919'da Mussolini, Milano'da İtalyan Savaş Fasces'ini kurdu ve iki yıl sonra Ulusal Faşist Parti adını aldı. Faşistler bu terimi antik Roma "fasces" veya İtalyanca: "fascio littorio" ile ilişkilendirmeye başladılar. Fasces, Roma'da sivil hakimler tarafından taşınan ve onun emriyle bedensel veya idam cezası için kullanılabilen bir baltanın etrafına bağlanmış bir değnek demetiydi.
"Fasces" aynı zamanda, birlikten gelen gücü de çağrıştırıyordu: Tek bir çubuk kolayca kırılırken demetin kırılması zordur. Benzer semboller, farklı faşist hareketleri tarafından da geliştirildi: Örneğin, Falanjizm sembolü bir boyundurukla birbirine bağlanan beş oktur.
Faşizmin özellikleri
İdeoloji ve amaçlar
- Faşizmde, toplumsal yaşamın tüm alanlarını kapsayan bir tek ideoloji bağlayıcı olarak ilan edilir. Gerek devlet gerekse de iktidarın dünya görüşüne göre ve lider ilkesine göre örgütlenir ve belirlenir. Basın ve yayın kuruluşlarının mevcut ideolojiye göre yayınlar yapması zorlanır. Hakim görüşe zıt düşünceler ve muhalif seslerin çıkması çeşitli baskı unsurlarıyla önlenir. Aykırı yayın yapanlar sansürlenir, kapatılır veya başka türlü yollarla engellenmeye çalışılır. Böylece hakim düşüncenin karşısına farklı düşüncelerin çıkmasının önüne geçilmiş olunur ve tek tip düşünce, toplumda baskın hale getirilir. Faşizmin boyutu, bu koşulların ne kadarının somut olarak uygulamaya geçirildiğiyle doğru orantılıdır.
- Lider ilkesi: Bu ilkeye göre toplumsal yaşamın tüm alanlarını kapsayan bir tek ideoloji bağlayıcı olarak ilan edilir. Gerek devlet gerekse de yönetim dünya görüşüne göre ve lider ilkesine göre örgütlenir ve belirlenir. Aynı şekilde işletmelerde de patron ve işçi arasında işletme yöneticisinin iktidarına dayalı bir ilişki kabul edilir.
- Milliyetçilik ve vatanseverlik: 19. yüzyıl boyunca yükselen milliyetçilik 20. yüzyılda çeşitli ve aşırı boyutlara varmıştı. Faşizmde milliyetçilik en ön plandadır ve temel ideolojidir. Vatanseverlik ve millî değerler her fırsatta vurgulanmaktadır.
- Antisemitizm ve ırkçılık: İtalyan faşizminin özünde ırkçılık yoktur, milliyetçilik ve vatanseverlik vardır. Fakat Alman nasyonal sosyalizminde ise katı bir ırkçılık mevcuttur.
- Popülizm, anti-komünizm ve anti-liberalizm: İtalyan faşizmi ve nasyonal sosyalizmde popülizm ön plandadır. Liberalizm tümüyle veya zararlı yönleriyle reddedilir. Korporatif ekonomi uygulamaya konur. Komünizm, faşizmin düşman ideolojisi kabul edilir. Bunun nedeni komünizmin faşizme ideolojik olarak ters düşmesidir.
- Hukukun işlevselleştirilmesi.
- Rejim karşıtlarının ve aşağı görülen halk gruplarının idam edilmeleri ve/veya öldürülmelerinin haklı görülmesi ve bir devlet politikası olarak yürütülmesi.
- Bir ulusa, kültüre ya da “ırka” üye insanların toplumun geri kalanı üzerinde üstün oldukları iddiası. Bu yaklaşım aynı zamanda lider ilkesinde de ifadesini bulur. Belli bir kişi diğer herkesten ve topluluktan daha isabetli kararları alabilir durumdadır.
- Otoriter iktidar biçimleri ve sıklıkla totaliter bir sistem. Totalitarizm Alman ve İtalyan faşizmlerinde ön plandayken, Avusturya faşizmi ve falanjizmde vurgulu değildir.
- Sosyal Darwinizm: Daha çok nasyonal sosyalizmde görülür. En iyinin ayıklanması ve egemenliğine dayalı toplum anlayışı. Yani ari ırk, başka bir deyişle üstün ırk kavramının devlet yapısında ve toplumsal yapıda etkili olmasıdır.
Karşıtlar
- Komünizm: Özellikle Sovyet Devrimi ve komünizmin Avrupa’ya yayılacağı korkusu faşist liderler tarafından sıklıkla liberal ve muhafazakâr gruplarla ittifak kurmak üzere dile getirilmiştir.
- Liberalizm: Batılı ülkelerin sistemi liberalizm bir tehdit olarak algılanmıştır. Liberalizmin bireysel özgürlük anlayışı, faşizmin görüşü ile taban tabana zıttır. Faşizm bireylerin tamamen devlete bağlı ve devletin kontrolü altında olmasından yanadır. Ayrıca liberalizmin ortaya attığı kapitalizmi modeli reddedilir ve kapitalizmin ortadan kaldırılmadığı orta yol korporatizm desteklenir.
- Demokrasi: Demokrasi; çoğulculuk düşünceleri ile, devlet, ekonomi ve özel mülkiyet arasındaki ayrımda faşizmi önemli bir düşman olarak görür.
- Muhafazakârlık: Faşist hareketler sıklıkla muhafazakâr özellikler taşısalar da kendilerini devrimci olarak gören faşistler muhafazakârlarda laik vitalizmin ve “yeni insan” düşüncesinin düşmanlarını görürler.
Şekilsel ve örgütsel özellikler
- Devlet içinde ve yanında başka bir devlet olan silahlı gizli servisin merkezi önemi. Kendi taraftarlarının gözetim altında tutulması.
- Militarizm: Ekonomik hayat da dâhil olmak üzere toplumsal hayatın militarize edilmesi. Militer kitle yürüyüşleri ve büyük gösteriler faşizmin en önemli görünüşleridir.
- Bilimlerin taraflılık yasasının egemenliği altına alınması.
- Kitle seferberliği, parti propagandası yoluyla toplumsal alanın ve kitle iletişim araçlarının tekelleşmesi çabası.
- Toplumun sürekli kışkırtılması, devrimci ilan edilen konular lehine zorunlu coşkunluk.
- Kolektivizm: Halkın kitle olarak anlaşılması. Mussolini’nin stato totalitario kavramından beri faşist anlayış özel yaşama kadar toplumsal hayatın her alanında hak iddia eder. Aile, çocuklarla halk birliğine katkı yapacak olan davadaşlık birliği olarak düşünülür.
- Pasifizmin aşağılanması. Bunun yerine hareket adı altında militarizmin ve savaşın yüceltilmesi.
- Politik karşıtın ortadan kaldırılması eğilimi. Faşizme göre karşıt düşmandır ve bir an önce yok edilmelidir. Bu söylem esas olarak kitlelerin faşist yönetime örgütlenmesi amacıyla kullanılır.
- Parti milisleri. Paramiliter çeteler.
- ve . Özellikle ulusun kendi tarihine yönelik mistikleştirilmiş bir algı.
- Yiğitliğe, kahramanlığa ve savaşçılığa vurgu. Ataerkil yapıların yüceltilmesi.
- Gençliğin vurgulanması. Gençliğin dinamizminin savaş taraftarlığıyla ilişkilendirilmesi.
- Kimi ülkelerde bir yandan monarşi ve önderliğine yönelik vurgu, ama diğer yandan dini unsurların yerini alan ilerleme ve teknoloji inancı.
Bu özellikler bazen milliyetçilik, militarizm ve şovenizmden oluşan "Üç Sütun Modeli" ile özetlenir. Ancak bu bir yandan da faşist ideolojilerin başka temel özelliklerinin göz ardı edilmesine yol açan bir indirgeme olarak eleştirilir.
Faşist hareketler yaklaşık olarak bütün Avrupa ülkelerinde ve birçok Latin Amerika ülkesinde bulunur. İspanya İç Savaşı’nda (1936-1939) Francisco Franco yönetimindeki falanjlar İtalya ve Almanya desteği sonucu iktidara gelmişler ve 1975’e kadar iktidarlarını devam ettirmişlerdir. Portekiz'de António de Oliveira Salazar Estado Novo ile faşist bir rejim kurmuştur. Avusturya’da Almanya’yla birleşmeye karşı çıkan Avusturya faşizmi rejimi kurulmuştur. II. Dünya Savaşı sırasında Almanya Hırvatistan’daki Almanya Rejimi gibi birçok faşist harekete yardım etmiştir.
Ekonomi
Hem liberalizmi hem de komünizmi reddeden bir doktrin olan faşizmin ekonomi politikası korporatizm isimli sistemdir. Korporatizm, toplumu organizmacı bir gözle görmenin bir sonucu olarak her kesimin tüm faaliyetlerinin amacını dayanışma ve ortak çıkara indirgeyen politik bir yaklaşımdır. Tahmin edileceği gibi burada farklı kesimlerin farklılıkları ancak ortak çıkar ya da devletin faydası ekseninde okunduğu müddetçe yaşayabilir. En tipik örneği Mussolini dönemi İtalya uygulamasıdır. Korporatif ekonomi ile İtalya'daki işsizlik azalmış ve millî gelir yükselmiştir.
İşçi ile işveren, emek ile sermaye gibi arasında sorunların bulunduğu ekonomik tarafların ve toplumsal sınıfların arasındaki problemleri faşist devlet uzlaşma yoluyla çözmeye çalışır. Örneğin İtalya'da devlet tarafından kurulan ve Faşist Parti'ye bağlı olan sendikalar yoluyla İtalyan emekçilerinin hakları savunulmuş ve sermayenin işçi sınıfını ezmesinin önüne geçilmiştir. Sermaye sahiplerinin toprak ağalığı yapması yasaklanarak her şey devlet gözetiminde tutulmuş, ülkenin emekçi sınıfı olan işçilerle sermayeyi elinde bulunduran işverenlerin dayanışma içinde bulunması sağlanmıştır. Faşist sistemde devlet her şeyden üstün olduğu için sermayeyi elinde bulunduran zengin iş adamları Faşist Parti mensuplarına söz geçiremiyor, böylelikle sermaye devletin oluyor; bu sermaye de halkın çıkarına kullanılıyordu.
Faşist sistemin korporatist ekonomi politikaları sayesinde İtalyan halkı refaha kavuşmuş ve sınıflar arasındaki sorunlar ortadan kalkmıştır. Çünkü faşist yönetim belli bir sınıfı değil, tüm ülkenin çıkarlarını düşünen politikalar uyguluyordu. Faşizmin ekonomi politikası daha çok orta sınıf tarafından desteklenmiştir.
1933'ten itibaren Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin (NSDAP) idaresinde bulunmuş olan Almanya'da da İtalya'dakine benzer devletçi uygulamalar yürürlüğe konulmuştur. Tek parti olan NSDAP'ye bağlı sendikalar kurularak Alman emekçisinin hakları savunulmuştur. En büyük sendika kuruluşu Alman Emek Cephesi idi. Nasyonal sosyalistler, zengin Yahudi iş adamlarına karşı tavır alarak hem Alman emekçilerini korumaya çalışmış, hem de Alman sermaye sahiplerini Yahudilere karşı güçlü kılmak için çabalamıştır. Yahudilerin tüm haklarının alındığı Nürnberg Yasaları'nın çıkmasıyla birlikte Yahudi iş adamlarının şirketlerine devlet tarafından el konulmuştur. Yahudiler her türlü meslekten alıkonularak yerlerine işsiz Almanlar getirilmiş ve işsizlik hızla azalmaya başlamıştır. Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi iktidara gelmeden önce % 15'i bulan işsizlik Hitler'in iktidar döneminde % 0'a kadar inmiştir.
Faşizme yönelik tanımlamalar ve teoriler
Faşizmin tanımlamasına yönelik çalışmalar genellikle faşizmi ortaya çıkartan ekonomik ve toplumsal koşulların belirlenmesi üzerine durur. Marksist kuramcılar, faşizmin iktidara geldiği ülkelerde işçi hareketinin ezildiğini iddia ederler ve iddia ettikleri şekilde, işçi hareketlerinin ezilmesinin nedenlerinin saptanması amacıyla çalışırlar.
Faşizmi ele alan Marksist yazarlardan Troçki, faşizmi geç dönem kapitalizmin yapısal bunalımıyla ilişkilendirir ve toplumun bütününü totaliter bir tarzda örgütleme çabasına dayandırır. Ona göre faşist kitle hareketleri toplumsal temellerini küçük burjuvazide ve orta sınıflarda bulur.
Otto Bauer de, faşizmin yükselişiyle ilgili üç nedenden bahseder:
- I. Dünya Savaşı’nın birçok insanı burjuva toplumsal hayattan dışlaması, daha alt sınıflara düşmesi ve bu unsurların daha sonra faşist milislerin tabanını oluşturmaları.
- Savaş sonrası yaşanan ekonomik bunalım orta sınıfların alt kesimini ve köylüleri aşırı derecede yoksullaştırmış ve bu unsurlar burjuva partileri terk ederek faşist partilere yönelmiştir.
- Ekonomik bunalım sonucu kapitalist sınıfın kârlarının düşmesi sömürü düzeyinin yükseltilmesini, bu da işçi sınıfının direncinin kırılmasını gerektirmişti.
Başta Clara Zetkin olmak üzere Komintern’e yakın yazarlar faşizmi sermayenin terörist egemenlik biçimi olarak tanımlarlar. Georgi Dimitrov’un Komintern’in 7. Kongresi’nde resmi olarak kabul edilen tarifinde de faşizm “finans kapitalin en gerici, en şovenist, en emperyalist unsurlarının açık terörcü diktatörlüğü” olarak tanımlanır.
de faşizmi Bonapartizm’le karşılaştırır. Aynı III. Napoléon’un ve lumpenproleter taraftarlarının 'nden sonra iktidara gelişinde olduğu gibi, faşizmin de bir aşağı sınıfa düşmüş ya da düşme tehlikesi bulunan taraftarlarıyla sınıf savaşımındaki bir eşitlik durumunda burjuvaziden görece bağımsız olarak iktidara geldiğini ama nesnel olarak burjuvazinin çıkarlarını temsil ettiğini ve devrimi engellemeye çalıştığını ileri sürer. Thalheimer faşizmi burjuvazinin kendisi de dahil olmak üzere kitlelerin büyük burjuvazinin ve büyük toprak sahiplerinin toplumsal egemenliğinin hüküm sürdüğü faşist devlet iktidarı altına alınması olarak tanımlar.
Freud'un ilk kuşak öğrencilerinden ve Erich Fromm'un hocası Wilhelm Reich faşizme psikolojik bir açıklama getirirken Marksist yorumun salt sınıfsal bakış açısını şiddetle reddeder. Reich'a göre komünist bir devrimin tüm sınıfsal koşullarının ortaya çıktığı Almanya'da kitlenin tepkisinin yönünün komünist devrime değil de faşist partilere akması özellikle sorgulanması gereken bir çelişkidir. Wilhelm Reich'a göre faşizm yeni bir toplumsal olgudur ve salt sınıfsal-ekonomik-altyapısal faktörlerle anlaşılamaz. Wilhelm Reich faşizmin izlerini, Alman Faşizminin üzerine çok vurgu yaptığı ailede bulur. Aile cinselliğin, kadının ve çocukların baskılanması demektir. Cinsellik önemli bir üretici güç olduğundan onun faşist tahakküm altına alınışı, öğrenilmiş erkekliğin tırmandırılarak teşvik edilişi ve militarist söylemlerinde sıkça erkek yücelten öğelere bakıldığında faşizmin önce cinselliğin düzenlenişi üzerinde baskı yaptığı anlaşılacaktır. Reich'a göre komünistlerin başarısızlığının sebebi politikada yani uygulamadadır. Faşistlerin "komünizm eşlerinizi ortak mülkiyete açmak demektir." "komünistler son mal mülkünüze kadar sizi kamulaştırır" türü korkulara seslenen propagandalarında başarıya ulaştıklarını yine Reich aktarır. Reich'a göre kitleler özünde iyi olsalar da 6000 yıllık devlet deneyimleri sonunda emir almaya alışmışlardır. Özgürlükten korkan, köleliğe hızla koşan kitlelerin önce özgürlükle yeniden tanışmaları gerekmektedir. Faşizm özel bir hükûmet biçimi değil, kitle psikolojisinin tarih içerisinde ortaya çıkan özel bir halidir.
, Nazi Almanyası’nı değerlendirirken, tekelci sistemde totaliter nitelikli politik bir iktidar olmadan kârların korunamayacağını, bunun da nasyonal sosyalizmin ayırıcı özelliği olduğunu belirtiyordu. Daha sonra Neumann faşizmi “buyrukçu ekonomi” ya da “totaliter tekelci kapitalizm” olarak tanımlamıştı. Neumann’a göre Almanya’da nasyonal sosyalizmin yükselmesi sermayenin tekelleşmeyle sonuçlanan merkezileşme ve yoğunlaşma sürecinin ilerlemiş olmasıyla ilişkilendiriyordu.
Friedrich Pollock ise tekelci kapitalizmden bahsederken aynı zamanda devletin müdahaleciliği üzerinde duruyor ve faşizmi “devlet kapitalizmi” olarak tanımlıyordu.
Adorno ve Horkheimer 1945’ten sonra faşizmin psikolojik kaynaklarını otoriter kişilik kavramı ile ilişki içinde açıklamaya çalıştılar.
Daha sonraki araştırmacılar faşizmi tekelci kapitalizm, ekonomik bunalım ve orta sınıfların tehdit altında bulunmasıyla ilgili olarak açıklamaya çalışmışlardır.
Nicos Poulantzas daha çok III. Enternasyonal’in politikaları doğrultusunda İtalyan ve Alman komünist partilerinin faşizm karşısındaki tutumlarının eleştirisini ön plana çıkartırken, Bonapartizm, askeri rejimler ve “kural dışı kapitalist devletin” başka biçimleri karşısında faşizmin ayrılığını değerlendirir.
da; Hitler ve antisemitizmin rolüne dikkat çekerek nasyonal sosyalizmin kendine özgü olduğundan bahseder. Ona göre faşizmi ortaya çıkartan koşullar bütün gelişmiş kapitalist ülkelerde bulunmasına karşın, faşizmi iktidara taşıyan özellikler özel ulusal koşullara ve tarihsel geleneklere bağlı olabilir.
Ayrıca üzerinde durulan başka bir nokta da, işsizliğin özel etkisidir. İşsizliğin artışının işçi sınıfı hareketi yerine sağ radikalizmin kuvvetlenmesine önayak olduğu üzerinde durulmaktadır.
, faşizmi tanımlarken topluluğun yenilgi, küçük düşme ve kurban rolüyle saplantılı meşguliyeti ve bunları birlik, güç ve arılık kültleriyle giderme çabasıyla ilişkilendirir.
de; faşizmi anti-marksizm olarak tanımlar. Nolte’ye göre faşizm 1917-1945 arasıyla karakterizedir. Bu dönemde Sovyetler Birliği'ni ve onun dünya devrimi talebini faşist araçlarla karşılamak gereği doğmuştur. Nolte 20. yüzyıl Avrupası’ndaki herhangi bir anti-komünist diktatörlüğün amaçladığı ve gerçekleştirdiği her şeyi faşizm kavramı altında toplar.
“Faşizan” kavramı
Faşizan olarak faşizmle ilişkili ya da faşizme benzeyen ama yumuşatılmış bir biçimi ifade eden tutumlar kastedilir. Bazen bir politik sistemin ya da ideolojinin tekil bileşenleri faşizan olarak değerlendirilir. Böylece söz konusu sistemin ya da ideolojinin faşistçe eğilimlerinden bahsedilir. Kavram daha çok polemik amaçlı, karşıtın otoriter davranışını suçlamaya yönelik kullanılır.
Ülkelere göre faşist hareketler
İtalyan sistemi birçok Avrupa ülkesinde faşist ve faşizm benzeri harekete, partiye ve örgüte model oldu. İtalya’nın yanında Almanya’da 1933’ten itibaren Adolf Hitler’in nasyonal sosyalizmi, 1939’dan itibaren İspanya’da Francisco Franco’nun falanjizmi, 1933’ten itibaren Portekiz’de António de Oliveira Salazar diktatörlüğü en bilinen ve en etkili faşizm etkilenmeli diktatörlüklerdir.[] İkinci Dünya Savaşı boyunca Almanya ve İtalya’nın desteklediği faşist rejimler Macaristan ve Romanya’da iktidarda bulunmuştur.
Nasyonal sosyalizm (Almanya)
Nasyonal sosyalizm ya da kısaca Nazizm, Almanya'da Adolf Hitler tarafından kurulan aşırı milliyetçi, antisemitik, ırkçı, anti-komünist ve anti-liberal bir ideolojidir. Marksizme karşı kolektif milliyetçiliği gerçekleştiren bir faşist sistemdir.
Falanjizm (İspanya)
Falanjizm, 1933 yılında Jose Antonio Primo de Rivera tarafından İspanya'yı ele geçirmeye çalışan İspanyol komünistlere karşı geliştirilen, en çok Francisco Franco tarafından uygulanmış otoriter-kralcı faşist ideolojidir.
Ustaşa (Yugoslavya)
Ustaşalık, II. Dünya Savaşı'nda Yugoslavya topraklarında etkinlik gösteren faşist harekettir. Ustaşalar Yugoslavya topraklarında Sırplara karşı olan unsurları destekleyen Alman işgal yönetimi tarafından desteklenmiştir.
Avusturya faşizmi
Avusturya faşizmi, 1920'li ve 1930'lu yıllarda faşizmin Avusturya yorumu. Avusturya'da faşizm her şeyden önce Heimwehr adı verilen paramiliter gruplar tarafından temsil ediliyordu. Bu gruplar 1918'de kurulan 1. Cumhuriyet'in demokratik ilkelerine karşı mücadele veriyorlardı. Othmar Spann'ın ve İtalyan Faşizmi'nin etkisinde bu paramiliter gruplar antiparlamenter, görünüşte antikapitalist bir devlet iktidarını savunuyorlardı.
Peronizm (Arjantin)
Peronizm (İspanyolca: Peronismo), Arjantin'de 1946-1955 arasında ve 1973-1974'te devlet başkanlığı görevinde bulunan Juan Peron'un popülist ve milliyetçi politikalarına verilen ad. Bu politikayı savunanlara peronist denmektedir. Faşist bir hareket olarak nitelendirilmiştir.
Reksizm (Belçika)
Reksizm, Belçika'da 20. yüzyılın ilk yarısında ortaya çıkan faşist politik hareket. Bu ideolojinin temelleri 1930 yılında Léon Degrelle tarafından Valonya'da atılmıştır. Reksizm kilisenin öğretileriyle Belçikalı toplumun ahlaki yenilemesini ister. Diğer bir amaç ise, bir federal toplum oluşturmak ve demokrasiyi yürürlükten kaldırmaktı.
Japon militarizmi
Japon militarizmi, katı bir Japon milliyetçiliği, militarizm ve gelenekçilikten oluşmuş; faşizmin Japon versiyonudur. Faşizmin Japon versiyonu Showa döneminin başlangıç dönemindeki Japon İmparatorluğu’dur. Bu dönemde Japonya içinde aşırı milliyetçi ve militarist bir politika izlendi.
1937 yılında Japonya Çin’e saldırdı ve Kore’yi 1910 yılında işgal etti. Buralarda savaş tutsakları üzerinde tıbbi deneyler yapıldı. Halktan devlete kutsal bir şekilde bağlanması istendi ve Japonlar “tanrısal ırk” olarak görüldü.
Estado Novo (Portekiz)
Estado Novo (Portekizcede "Yeni Devlet"), Portekiz'de 1933'ten 1974'e kadar 41 yıl süren politik rejimin adı. "Salazar rejimi" diye de anılır. Faşist bir rejim olarak anılmaktadır.
Türkiye
Türkiye'de 1930'lu ve 40'lı yıllarda Nazi sempatizanlarının en önemlilerinden biri Cevat Rıfat Atilhan'dı. Ona göre pek çok kötü gelişmenin sorumlusu Yahudiler idi. Yahudilerin dünyayı istila etmeye çalıştığını yazılarında belirten Atilhan, Bolşevik Devrimi'nin Troçki gibi düşünen Yahudilerin eseri olduğunu iddia etti. Atilhan'a göre, Yahudi ve Siyonist eş anlamlı kavramlardı. Atilhan, "kan iftirası"nın yani dinsel olarak Hristiyan kaynaklı antisemitizmin en önemli temalarından biri olan Yahudilerin Hristiyan çocukları kaçırıp kanlarını akıtıp hamursuz imal ettiklerine inanan ve propagandasını yapan ilk Türk ve Müslümandı. Atilhan'ın 1933-34 yıllarında yayımladığı Millî İnkılâp dergisi Nazi ideolojisinden etkilenmişti. Nazi ideoloğu Julius Streicher'in yayınladığı Der Stürmer'de yer alan karikatürler Millî İnkılâp'ta aynen kullanıldı. 1934'te Nihal Atsız'ın Orhun dergisinde, Cevat Rıfat Atilhan'ın ise Millî İnkılâp dergisinde Yahudilere karşı ırkçı yazılar yazmaları sonucunda halk etki altında kalarak Yahudi azınlığa karşı şiddet olaylarına girişti.Tekirdağ, Edirne, Kırklareli ve Çanakkale gibi illerde Yahudilere ait dükkân ve evler yağmalandı. Atilhan, aynı zamanda masonluk karşıtı yazılar yazdı.
1944'te gerçekleşen Irkçılık-Turancılık Davası'nda Atsız ve arkadaşlarının Türkçü ideolojisi onların faşizme eğilimli olduklarını düşündürmekteydi. Atsız'ın II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası'nı desteklediği söylenmektedir. Ancak bu konu ile ilgili herhangi bir yazılı belge veya siyasi söylem bulunmamaktadır. Bununla beraber, iddiaların aksine Türkçülerin -özellikle Atsız'ın- faşizme ve nasyonal sosyalizme karşı olduklarını gösteren pek çok yazılı belge ve söylem mevcuttur.[] İddialar karşısında en güvenilir belge, Atsız'ın "Yolların Sonu" adlı şiir kitabındaki "Davetiye" şiiridir.
1945'ten sonra faşizm
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Roger Griffin. Fascism. Oxford, England, UK: Oxford University Press, 1995. Pp. 8, 307.
- ^ Aristotle A. Kallis. The fascism reader. New York, New York, USA: Routledge, 2003. Pp. 71
- ^ a b Grčić, Joseph. Ethics and Political Theory (Lanham, Maryland: University of America, Inc, 2000) p. 120
- ^ Blamires, Cyprian, World Fascism: a Historical Encyclopedia, Volume 1 (Santa Barbara, California: ABC-CLIO, Inc., 2006) p. 140–141, 670.
- ^ Eatwell, Roger, Fascism: a History (Allen Lane, 1996) pp. 215.
- ^ Griffin, Roger and Matthew Feldman, eds., Fascism: Fascism and Culture (London and New York: Routledge, 2004) p. 185.
- ^ Stanley G. Payne. A History of Fascism, 1914–1945. Pp. 106.
- ^ Jackson J. Spielvogel. Western Civilization. Wadsworth, Cengage Learning, 2012. P. 935.
- ^ Cyprian P. Blamires. World Fascism: A Historical Encyclopedia, Volume 2. Santa Barbara, California, USA: ABC-CLIO, 2006. P. 331.
- ^ Johnston, Peter (12 Nisan 2013). (İngilizce). The Keating Center, . 30 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2013.
- ^ Watkins, Tom (2013). . Fictional Rome. Stockton, New Jersey: . 16 Mart 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2013.
- ^ a b Aviyente, Selim (30 Nisan 2008). . Şalom. 27 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2009.
- ^ Özkırımlı, Umut, and Spyros A. Sofos, Tormented by history, (Columbia University Press, 2008), 168.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 21 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Nisan 2012.
- Bottomore, Tom (1993) Faşizm. Bottomore (ed.), Marxist Düşünceler Sözlüğü (s. 213-214 içinde) İstanbul: İletişim.
Dış bağlantılar
Vikisöz'de Faşizm ile ilgili sözler mevcuttur.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddenin veya maddenin bir bolumunun gelisebilmesi icin siyaset konusunda uzman kisilere gereksinim duyulmaktadir Ayrintilar icin lutfen ilgili tartismaya bakiniz Konu hakkinda uzman birini bulmaya yardimci olarak ya da maddeye gerekli bilgileri ekleyerek Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Mayis 2020 Fasizm ilk olarak Italya da Benito Mussolini tarafindan olusturulan otoriter devlet uzerine kurulu radikal bir asiri milliyetci politik ideolojidir Ilkeleri ve ogretileri La dottrina del fascismo adi altinda Giovanni Gentile tarafindan yazilmistir Benito Mussolini nin kurucusu oldugu Ulusal Fasist Parti nin Italya da iktidara gelmesinin ardindan fasizm bircok milliyetci ideolojiye ornek olmustur Hitler in nasyonal sosyalizmi ve Franko nun falanjizmi fasizmden cok etkilenmislerdir Benito Mussolini solda ve Adolf Hitler sagda sirasiyla Fasist Italya ve Nazi Almanyasi nin liderleri Milliyetci isci hareketlerinden ilham alan ilk fasist hareketler Italya da I Dunya Savasi siralarinda sol dusunceleri sagci ve milliyetci unsurlarla birlestirerek komunizme marksist sosyalizme liberalizme demokrasiye ve geleneksel sagci muhafazakarliga karsi olarak ortaya cikmistir Fasizm geleneksel siyasal yelpazede genelde asiri saga konulsa da siyaset bilimciler tarafindan bu tanimin yeterli olmadigi tartisilmaktadir Fasistler kendi uluslarini ulusal camianin kitlesel seferberligini tesvik eden totaliter bir devlet yoluyla butunlestirmeyi amaclarlar ve fasist ideolojiye uygun ilkelerle birlikte ulusu orgutlemeyi hedefleyen devrimci siyasal harekete onayak olan bir oncu partiye sahip olmayla nitelenirler Liberalizme demokrasiye marksist sosyalizme ve komunizme muhalif fasist hareketler devlete ihtiram guclu bir lidere baglilik ve asiri milliyetcilik ile militarizme verilen onem gibi ortak ozelliklere sahiptir Fasizm siyasal siddeti savasi ve emperyalizmi ulusal ihyaya ulasmak icin bir arac olarak gorur ve guclu uluslarin daha gucsuz uluslarin yerine gecerek topraklarini genisletmeye hakki oldugunu ileri surer Fasizmi bir dunya gorusu olarak benimseyen Italyan lider Benito Mussolini nin 1922 de Italya da iktidara gelmesinin ardindan onun iktidari doneminde Italya da resmi ideoloji olarak yurutulmustur Kisa sure icerisinde genel anlamiyla otoriter rejim anlayisini betimler bir nitelemeye donusmus ve nasyonal sosyalizm basta olmak uzere anti demokratik ve otoriter ideoloji ve yonetim sistemlerinin tamamina halk tarafindan verilen genel bir isim halini almistir Kavramin kokeni Antik Roma yoneticilerinin genis hukumet yetkisini sembolize eden ucunda balta bulunan bir cubuk demetinin adi olan Latince fasces sozcugunden ileri gelir Ayni simge daha sonralari Fransiz Devrimi sirasinda Aydinlanma anlaminda halkin elindeki devlet gucunu temsil etmek uzere kullanilmistir Soz konusu sembol birtakim degisikliklerle 1926 yilindan itibaren Italya nin resmi devlet sembolu olmustur Sembolun uclu anlami yani devlet gucu halk mulkiyeti ve birliktelik Mussolini nin propagandasinda kullanilmistir Fasizm baskici rejimleri tanimlamak icin kullanilan genel bir terim olmadan once asil olarak Italyan milliyetciligini temsil eden bir ideoloji olarak ortaya atilmistir Ancak kendisiyle es zamanli olarak ortaya cikan nasyonal sosyalizm ve falanjizm gibi akimlar da amac ve uygulamalar bakimindan bir Italyan ideolojisi olan fasizme yakin olduklari icin fasizme bagli siyasi hareketler olarak taninmislardir Asiri milliyetci ve anti komunist bir hareketin Italya disinda fasist olarak nitelenmesinin ilk ornegi Avusturya da gorulmustur Avusturyali anti komunist asiri milliyetcilerin ideolojisi Avusturya fasizmi Austrofaschismus olarak isimlendirilmistir Ayni zamanda Almanya da komunistler nasyonal sosyalistleri kendi propagandalari geregince fasistler die Faschisten olarak isimlendirmislerdi Bir rejimin fasist olarak nitelendirilebilmesi icin o rejimin ideolojisinin milliyetci olmasi ve milletin varlik ve cikarlarini her seyin ustunde tutmasi gereklidir Bu yonuyle halkciligi da icermeli ve sadece zenginlerin veya iscilerin degil milletin butun fertlerinin refahini saglamayi hedeflemelidir Bu hedefe ulasmak icin ise ekonomi uzerinde siki bir devlet kontrolu uygulamak isci ucretlerinin yeterli olmasini saglamak keyfi isten cikarmalari onlemek hayat pahaliliginin onune gecmek icin fiyat kontrolu uygulamak gibi onlemler uygulamak fasizmin politikalarindandir Fasizm siniflar arasindaki celiskileri ortadan kaldirmayi ongorur Bu yonde devlet eliyle korporatif sendikalar kurulur ve isci ile isveren arasinda anlasma saglanir Toplumdaki yoksul ve orta sinifin ihtiyaclari devlet tarafindan karsilanir ornegin Almanya da cikan toprak yasasiyla koylulerin topraklarinin ipotek yoluyla ellerinden alinmasinin onune gecilmis ve firsatci sermayenin koyluyu somurmesi engellenmistir Fasizmin amaci bir toplumu birlik beraberlik ulusal degerler tarih bilinci vatan bayrak devlet uclemesi halkcilik ve devletcilik gibi anlayislarin altinda butunlestirmektir Saldirgan milliyetci olmakla birlikte ozellikle de nasyonal sosyalizmde irkci boyutlara varabilmektedir Milliyetci veya irkci fikirlerin benimsenmesi ulkelere gore degismektedir ornegin Italyan fasizminde Italyan vatandasligi kavrami on plandayken Alman nasyonal sosyalizminde ise Alman kani tasima dusuncesi on plandadir Mussolini nin doktrininde vatandaslik kavrami vurgulanirken Hitler in doktrininde ise kan bagi vurgulanmaktadir Italyan fasizmi milliyetcidir Alman nasyonal sosyalizmi ise irkcidir Fasist yonetimlerin basa gecmesi Almanya da demokrasiyle Italya da hukumdari tehdit etmekle Roma ya Yuruyus Ispanya da ise ic savasin kazanilmasiyla gerceklesmistir Tarihe baskici rejimler olarak gecen bu yonetimler o yillarda mevcut olduklari ulke halkinin cogu tarafindan ozellikle de Almanya da desteklenmislerdir 1922 de Benito Mussolini Italya Krali tarafindan basbakan olarak atanmis 1924 secimleri sonucunda ise 61 3 oy alarak Fasist Parti nin iktidarda kalmasi kesinlesmistir Adolf Hitler Ocak 1933 te Almanya Cumhurbaskani tarafindan sansolye basbakan olarak gorevlendirilmis Mart 1933 te yapilan secimlerin sonucunda Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi 43 9 oy alarak iktidara gelmistir II Dunya Savasi bittiginde Ispanya haric butun fasist yonetimler devrilmistir EtimolojiItalyanca fascismo terimi fascio yani ok cubuk demeti anlamina gelen Latince fasces kelimesinden gelir Bu Italya da fas olarak bilinen lonca veya sendika benzeri gruplara verilen siyasi orgutlere verilen addi Italyan fasist diktator Benito Mussolini nin kendi anlatimina gore Devrimci Eylem Fasceleri 1915 te Italya da kuruldu 1919 da Mussolini Milano da Italyan Savas Fasces ini kurdu ve iki yil sonra Ulusal Fasist Parti adini aldi Fasistler bu terimi antik Roma fasces veya Italyanca fascio littorio ile iliskilendirmeye basladilar Fasces Roma da sivil hakimler tarafindan tasinan ve onun emriyle bedensel veya idam cezasi icin kullanilabilen bir baltanin etrafina baglanmis bir degnek demetiydi Fasces ayni zamanda birlikten gelen gucu de cagristiriyordu Tek bir cubuk kolayca kirilirken demetin kirilmasi zordur Benzer semboller farkli fasist hareketleri tarafindan da gelistirildi Ornegin Falanjizm sembolu bir boyundurukla birbirine baglanan bes oktur Fasizmin ozellikleriIdeoloji ve amaclar Fasizmde toplumsal yasamin tum alanlarini kapsayan bir tek ideoloji baglayici olarak ilan edilir Gerek devlet gerekse de iktidarin dunya gorusune gore ve lider ilkesine gore orgutlenir ve belirlenir Basin ve yayin kuruluslarinin mevcut ideolojiye gore yayinlar yapmasi zorlanir Hakim goruse zit dusunceler ve muhalif seslerin cikmasi cesitli baski unsurlariyla onlenir Aykiri yayin yapanlar sansurlenir kapatilir veya baska turlu yollarla engellenmeye calisilir Boylece hakim dusuncenin karsisina farkli dusuncelerin cikmasinin onune gecilmis olunur ve tek tip dusunce toplumda baskin hale getirilir Fasizmin boyutu bu kosullarin ne kadarinin somut olarak uygulamaya gecirildigiyle dogru orantilidir Lider ilkesi Bu ilkeye gore toplumsal yasamin tum alanlarini kapsayan bir tek ideoloji baglayici olarak ilan edilir Gerek devlet gerekse de yonetim dunya gorusune gore ve lider ilkesine gore orgutlenir ve belirlenir Ayni sekilde isletmelerde de patron ve isci arasinda isletme yoneticisinin iktidarina dayali bir iliski kabul edilir Milliyetcilik ve vatanseverlik 19 yuzyil boyunca yukselen milliyetcilik 20 yuzyilda cesitli ve asiri boyutlara varmisti Fasizmde milliyetcilik en on plandadir ve temel ideolojidir Vatanseverlik ve milli degerler her firsatta vurgulanmaktadir Antisemitizm ve irkcilik Italyan fasizminin ozunde irkcilik yoktur milliyetcilik ve vatanseverlik vardir Fakat Alman nasyonal sosyalizminde ise kati bir irkcilik mevcuttur Populizm anti komunizm ve anti liberalizm Italyan fasizmi ve nasyonal sosyalizmde populizm on plandadir Liberalizm tumuyle veya zararli yonleriyle reddedilir Korporatif ekonomi uygulamaya konur Komunizm fasizmin dusman ideolojisi kabul edilir Bunun nedeni komunizmin fasizme ideolojik olarak ters dusmesidir Hukukun islevsellestirilmesi Rejim karsitlarinin ve asagi gorulen halk gruplarinin idam edilmeleri ve veya oldurulmelerinin hakli gorulmesi ve bir devlet politikasi olarak yurutulmesi Bir ulusa kulture ya da irka uye insanlarin toplumun geri kalani uzerinde ustun olduklari iddiasi Bu yaklasim ayni zamanda lider ilkesinde de ifadesini bulur Belli bir kisi diger herkesten ve topluluktan daha isabetli kararlari alabilir durumdadir Otoriter iktidar bicimleri ve siklikla totaliter bir sistem Totalitarizm Alman ve Italyan fasizmlerinde on plandayken Avusturya fasizmi ve falanjizmde vurgulu degildir Sosyal Darwinizm Daha cok nasyonal sosyalizmde gorulur En iyinin ayiklanmasi ve egemenligine dayali toplum anlayisi Yani ari irk baska bir deyisle ustun irk kavraminin devlet yapisinda ve toplumsal yapida etkili olmasidir Karsitlar Komunizm Ozellikle Sovyet Devrimi ve komunizmin Avrupa ya yayilacagi korkusu fasist liderler tarafindan siklikla liberal ve muhafazakar gruplarla ittifak kurmak uzere dile getirilmistir Liberalizm Batili ulkelerin sistemi liberalizm bir tehdit olarak algilanmistir Liberalizmin bireysel ozgurluk anlayisi fasizmin gorusu ile taban tabana zittir Fasizm bireylerin tamamen devlete bagli ve devletin kontrolu altinda olmasindan yanadir Ayrica liberalizmin ortaya attigi kapitalizmi modeli reddedilir ve kapitalizmin ortadan kaldirilmadigi orta yol korporatizm desteklenir Demokrasi Demokrasi cogulculuk dusunceleri ile devlet ekonomi ve ozel mulkiyet arasindaki ayrimda fasizmi onemli bir dusman olarak gorur Muhafazakarlik Fasist hareketler siklikla muhafazakar ozellikler tasisalar da kendilerini devrimci olarak goren fasistler muhafazakarlarda laik vitalizmin ve yeni insan dusuncesinin dusmanlarini gorurler Sekilsel ve orgutsel ozellikler Devlet icinde ve yaninda baska bir devlet olan silahli gizli servisin merkezi onemi Kendi taraftarlarinin gozetim altinda tutulmasi Militarizm Ekonomik hayat da dahil olmak uzere toplumsal hayatin militarize edilmesi Militer kitle yuruyusleri ve buyuk gosteriler fasizmin en onemli gorunusleridir Bilimlerin taraflilik yasasinin egemenligi altina alinmasi Kitle seferberligi parti propagandasi yoluyla toplumsal alanin ve kitle iletisim araclarinin tekellesmesi cabasi Toplumun surekli kiskirtilmasi devrimci ilan edilen konular lehine zorunlu coskunluk Kolektivizm Halkin kitle olarak anlasilmasi Mussolini nin stato totalitario kavramindan beri fasist anlayis ozel yasama kadar toplumsal hayatin her alaninda hak iddia eder Aile cocuklarla halk birligine katki yapacak olan davadaslik birligi olarak dusunulur Pasifizmin asagilanmasi Bunun yerine hareket adi altinda militarizmin ve savasin yuceltilmesi Politik karsitin ortadan kaldirilmasi egilimi Fasizme gore karsit dusmandir ve bir an once yok edilmelidir Bu soylem esas olarak kitlelerin fasist yonetime orgutlenmesi amaciyla kullanilir Parti milisleri Paramiliter ceteler ve Ozellikle ulusun kendi tarihine yonelik mistiklestirilmis bir algi Yigitlige kahramanliga ve savasciliga vurgu Ataerkil yapilarin yuceltilmesi Gencligin vurgulanmasi Gencligin dinamizminin savas taraftarligiyla iliskilendirilmesi Kimi ulkelerde bir yandan monarsi ve onderligine yonelik vurgu ama diger yandan dini unsurlarin yerini alan ilerleme ve teknoloji inanci Bu ozellikler bazen milliyetcilik militarizm ve sovenizmden olusan Uc Sutun Modeli ile ozetlenir Ancak bu bir yandan da fasist ideolojilerin baska temel ozelliklerinin goz ardi edilmesine yol acan bir indirgeme olarak elestirilir Fasist hareketler yaklasik olarak butun Avrupa ulkelerinde ve bircok Latin Amerika ulkesinde bulunur Ispanya Ic Savasi nda 1936 1939 Francisco Franco yonetimindeki falanjlar Italya ve Almanya destegi sonucu iktidara gelmisler ve 1975 e kadar iktidarlarini devam ettirmislerdir Portekiz de Antonio de Oliveira Salazar Estado Novo ile fasist bir rejim kurmustur Avusturya da Almanya yla birlesmeye karsi cikan Avusturya fasizmi rejimi kurulmustur II Dunya Savasi sirasinda Almanya Hirvatistan daki Almanya Rejimi gibi bircok fasist harekete yardim etmistir Ekonomi Hem liberalizmi hem de komunizmi reddeden bir doktrin olan fasizmin ekonomi politikasi korporatizm isimli sistemdir Korporatizm toplumu organizmaci bir gozle gormenin bir sonucu olarak her kesimin tum faaliyetlerinin amacini dayanisma ve ortak cikara indirgeyen politik bir yaklasimdir Tahmin edilecegi gibi burada farkli kesimlerin farkliliklari ancak ortak cikar ya da devletin faydasi ekseninde okundugu muddetce yasayabilir En tipik ornegi Mussolini donemi Italya uygulamasidir Korporatif ekonomi ile Italya daki issizlik azalmis ve milli gelir yukselmistir Isci ile isveren emek ile sermaye gibi arasinda sorunlarin bulundugu ekonomik taraflarin ve toplumsal siniflarin arasindaki problemleri fasist devlet uzlasma yoluyla cozmeye calisir Ornegin Italya da devlet tarafindan kurulan ve Fasist Parti ye bagli olan sendikalar yoluyla Italyan emekcilerinin haklari savunulmus ve sermayenin isci sinifini ezmesinin onune gecilmistir Sermaye sahiplerinin toprak agaligi yapmasi yasaklanarak her sey devlet gozetiminde tutulmus ulkenin emekci sinifi olan iscilerle sermayeyi elinde bulunduran isverenlerin dayanisma icinde bulunmasi saglanmistir Fasist sistemde devlet her seyden ustun oldugu icin sermayeyi elinde bulunduran zengin is adamlari Fasist Parti mensuplarina soz geciremiyor boylelikle sermaye devletin oluyor bu sermaye de halkin cikarina kullaniliyordu Fasist sistemin korporatist ekonomi politikalari sayesinde Italyan halki refaha kavusmus ve siniflar arasindaki sorunlar ortadan kalkmistir Cunku fasist yonetim belli bir sinifi degil tum ulkenin cikarlarini dusunen politikalar uyguluyordu Fasizmin ekonomi politikasi daha cok orta sinif tarafindan desteklenmistir 1933 ten itibaren Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi nin NSDAP idaresinde bulunmus olan Almanya da da Italya dakine benzer devletci uygulamalar yururluge konulmustur Tek parti olan NSDAP ye bagli sendikalar kurularak Alman emekcisinin haklari savunulmustur En buyuk sendika kurulusu Alman Emek Cephesi idi Nasyonal sosyalistler zengin Yahudi is adamlarina karsi tavir alarak hem Alman emekcilerini korumaya calismis hem de Alman sermaye sahiplerini Yahudilere karsi guclu kilmak icin cabalamistir Yahudilerin tum haklarinin alindigi Nurnberg Yasalari nin cikmasiyla birlikte Yahudi is adamlarinin sirketlerine devlet tarafindan el konulmustur Yahudiler her turlu meslekten alikonularak yerlerine issiz Almanlar getirilmis ve issizlik hizla azalmaya baslamistir Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi iktidara gelmeden once 15 i bulan issizlik Hitler in iktidar doneminde 0 a kadar inmistir Fasizme yonelik tanimlamalar ve teorilerFasizmin tanimlamasina yonelik calismalar genellikle fasizmi ortaya cikartan ekonomik ve toplumsal kosullarin belirlenmesi uzerine durur Marksist kuramcilar fasizmin iktidara geldigi ulkelerde isci hareketinin ezildigini iddia ederler ve iddia ettikleri sekilde isci hareketlerinin ezilmesinin nedenlerinin saptanmasi amaciyla calisirlar Fasizmi ele alan Marksist yazarlardan Trocki fasizmi gec donem kapitalizmin yapisal bunalimiyla iliskilendirir ve toplumun butununu totaliter bir tarzda orgutleme cabasina dayandirir Ona gore fasist kitle hareketleri toplumsal temellerini kucuk burjuvazide ve orta siniflarda bulur Otto Bauer de fasizmin yukselisiyle ilgili uc nedenden bahseder I Dunya Savasi nin bircok insani burjuva toplumsal hayattan dislamasi daha alt siniflara dusmesi ve bu unsurlarin daha sonra fasist milislerin tabanini olusturmalari Savas sonrasi yasanan ekonomik bunalim orta siniflarin alt kesimini ve koyluleri asiri derecede yoksullastirmis ve bu unsurlar burjuva partileri terk ederek fasist partilere yonelmistir Ekonomik bunalim sonucu kapitalist sinifin karlarinin dusmesi somuru duzeyinin yukseltilmesini bu da isci sinifinin direncinin kirilmasini gerektirmisti Basta Clara Zetkin olmak uzere Komintern e yakin yazarlar fasizmi sermayenin terorist egemenlik bicimi olarak tanimlarlar Georgi Dimitrov un Komintern in 7 Kongresi nde resmi olarak kabul edilen tarifinde de fasizm finans kapitalin en gerici en sovenist en emperyalist unsurlarinin acik terorcu diktatorlugu olarak tanimlanir de fasizmi Bonapartizm le karsilastirir Ayni III Napoleon un ve lumpenproleter taraftarlarinin nden sonra iktidara gelisinde oldugu gibi fasizmin de bir asagi sinifa dusmus ya da dusme tehlikesi bulunan taraftarlariyla sinif savasimindaki bir esitlik durumunda burjuvaziden gorece bagimsiz olarak iktidara geldigini ama nesnel olarak burjuvazinin cikarlarini temsil ettigini ve devrimi engellemeye calistigini ileri surer Thalheimer fasizmi burjuvazinin kendisi de dahil olmak uzere kitlelerin buyuk burjuvazinin ve buyuk toprak sahiplerinin toplumsal egemenliginin hukum surdugu fasist devlet iktidari altina alinmasi olarak tanimlar Freud un ilk kusak ogrencilerinden ve Erich Fromm un hocasi Wilhelm Reich fasizme psikolojik bir aciklama getirirken Marksist yorumun salt sinifsal bakis acisini siddetle reddeder Reich a gore komunist bir devrimin tum sinifsal kosullarinin ortaya ciktigi Almanya da kitlenin tepkisinin yonunun komunist devrime degil de fasist partilere akmasi ozellikle sorgulanmasi gereken bir celiskidir Wilhelm Reich a gore fasizm yeni bir toplumsal olgudur ve salt sinifsal ekonomik altyapisal faktorlerle anlasilamaz Wilhelm Reich fasizmin izlerini Alman Fasizminin uzerine cok vurgu yaptigi ailede bulur Aile cinselligin kadinin ve cocuklarin baskilanmasi demektir Cinsellik onemli bir uretici guc oldugundan onun fasist tahakkum altina alinisi ogrenilmis erkekligin tirmandirilarak tesvik edilisi ve militarist soylemlerinde sikca erkek yucelten ogelere bakildiginda fasizmin once cinselligin duzenlenisi uzerinde baski yaptigi anlasilacaktir Reich a gore komunistlerin basarisizliginin sebebi politikada yani uygulamadadir Fasistlerin komunizm eslerinizi ortak mulkiyete acmak demektir komunistler son mal mulkunuze kadar sizi kamulastirir turu korkulara seslenen propagandalarinda basariya ulastiklarini yine Reich aktarir Reich a gore kitleler ozunde iyi olsalar da 6000 yillik devlet deneyimleri sonunda emir almaya alismislardir Ozgurlukten korkan kolelige hizla kosan kitlelerin once ozgurlukle yeniden tanismalari gerekmektedir Fasizm ozel bir hukumet bicimi degil kitle psikolojisinin tarih icerisinde ortaya cikan ozel bir halidir Nazi Almanyasi ni degerlendirirken tekelci sistemde totaliter nitelikli politik bir iktidar olmadan karlarin korunamayacagini bunun da nasyonal sosyalizmin ayirici ozelligi oldugunu belirtiyordu Daha sonra Neumann fasizmi buyrukcu ekonomi ya da totaliter tekelci kapitalizm olarak tanimlamisti Neumann a gore Almanya da nasyonal sosyalizmin yukselmesi sermayenin tekellesmeyle sonuclanan merkezilesme ve yogunlasma surecinin ilerlemis olmasiyla iliskilendiriyordu Friedrich Pollock ise tekelci kapitalizmden bahsederken ayni zamanda devletin mudahaleciligi uzerinde duruyor ve fasizmi devlet kapitalizmi olarak tanimliyordu Adorno ve Horkheimer 1945 ten sonra fasizmin psikolojik kaynaklarini otoriter kisilik kavrami ile iliski icinde aciklamaya calistilar Daha sonraki arastirmacilar fasizmi tekelci kapitalizm ekonomik bunalim ve orta siniflarin tehdit altinda bulunmasiyla ilgili olarak aciklamaya calismislardir Nicos Poulantzas daha cok III Enternasyonal in politikalari dogrultusunda Italyan ve Alman komunist partilerinin fasizm karsisindaki tutumlarinin elestirisini on plana cikartirken Bonapartizm askeri rejimler ve kural disi kapitalist devletin baska bicimleri karsisinda fasizmin ayriligini degerlendirir da Hitler ve antisemitizmin rolune dikkat cekerek nasyonal sosyalizmin kendine ozgu oldugundan bahseder Ona gore fasizmi ortaya cikartan kosullar butun gelismis kapitalist ulkelerde bulunmasina karsin fasizmi iktidara tasiyan ozellikler ozel ulusal kosullara ve tarihsel geleneklere bagli olabilir Ayrica uzerinde durulan baska bir nokta da issizligin ozel etkisidir Issizligin artisinin isci sinifi hareketi yerine sag radikalizmin kuvvetlenmesine onayak oldugu uzerinde durulmaktadir fasizmi tanimlarken toplulugun yenilgi kucuk dusme ve kurban roluyle saplantili mesguliyeti ve bunlari birlik guc ve arilik kultleriyle giderme cabasiyla iliskilendirir de fasizmi anti marksizm olarak tanimlar Nolte ye gore fasizm 1917 1945 arasiyla karakterizedir Bu donemde Sovyetler Birligi ni ve onun dunya devrimi talebini fasist araclarla karsilamak geregi dogmustur Nolte 20 yuzyil Avrupasi ndaki herhangi bir anti komunist diktatorlugun amacladigi ve gerceklestirdigi her seyi fasizm kavrami altinda toplar Fasizan kavramiFasizan olarak fasizmle iliskili ya da fasizme benzeyen ama yumusatilmis bir bicimi ifade eden tutumlar kastedilir Bazen bir politik sistemin ya da ideolojinin tekil bilesenleri fasizan olarak degerlendirilir Boylece soz konusu sistemin ya da ideolojinin fasistce egilimlerinden bahsedilir Kavram daha cok polemik amacli karsitin otoriter davranisini suclamaya yonelik kullanilir Ulkelere gore fasist hareketlerItalyan sistemi bircok Avrupa ulkesinde fasist ve fasizm benzeri harekete partiye ve orgute model oldu Italya nin yaninda Almanya da 1933 ten itibaren Adolf Hitler in nasyonal sosyalizmi 1939 dan itibaren Ispanya da Francisco Franco nun falanjizmi 1933 ten itibaren Portekiz de Antonio de Oliveira Salazar diktatorlugu en bilinen ve en etkili fasizm etkilenmeli diktatorluklerdir kaynak belirtilmeli Ikinci Dunya Savasi boyunca Almanya ve Italya nin destekledigi fasist rejimler Macaristan ve Romanya da iktidarda bulunmustur Nasyonal sosyalizm Almanya Nasyonal sosyalizm ya da kisaca Nazizm Almanya da Adolf Hitler tarafindan kurulan asiri milliyetci antisemitik irkci anti komunist ve anti liberal bir ideolojidir Marksizme karsi kolektif milliyetciligi gerceklestiren bir fasist sistemdir Falanjizm Ispanya Falanjizm 1933 yilinda Jose Antonio Primo de Rivera tarafindan Ispanya yi ele gecirmeye calisan Ispanyol komunistlere karsi gelistirilen en cok Francisco Franco tarafindan uygulanmis otoriter kralci fasist ideolojidir Ustasa Yugoslavya Ustasalik II Dunya Savasi nda Yugoslavya topraklarinda etkinlik gosteren fasist harekettir Ustasalar Yugoslavya topraklarinda Sirplara karsi olan unsurlari destekleyen Alman isgal yonetimi tarafindan desteklenmistir Avusturya fasizmi Avusturya fasizmi 1920 li ve 1930 lu yillarda fasizmin Avusturya yorumu Avusturya da fasizm her seyden once Heimwehr adi verilen paramiliter gruplar tarafindan temsil ediliyordu Bu gruplar 1918 de kurulan 1 Cumhuriyet in demokratik ilkelerine karsi mucadele veriyorlardi Othmar Spann in ve Italyan Fasizmi nin etkisinde bu paramiliter gruplar antiparlamenter gorunuste antikapitalist bir devlet iktidarini savunuyorlardi Peronizm Arjantin Peronizm Ispanyolca Peronismo Arjantin de 1946 1955 arasinda ve 1973 1974 te devlet baskanligi gorevinde bulunan Juan Peron un populist ve milliyetci politikalarina verilen ad Bu politikayi savunanlara peronist denmektedir Fasist bir hareket olarak nitelendirilmistir Reksizm Belcika Reksizm Belcika da 20 yuzyilin ilk yarisinda ortaya cikan fasist politik hareket Bu ideolojinin temelleri 1930 yilinda Leon Degrelle tarafindan Valonya da atilmistir Reksizm kilisenin ogretileriyle Belcikali toplumun ahlaki yenilemesini ister Diger bir amac ise bir federal toplum olusturmak ve demokrasiyi yururlukten kaldirmakti Japon militarizmi Japon militarizmi kati bir Japon milliyetciligi militarizm ve gelenekcilikten olusmus fasizmin Japon versiyonudur Fasizmin Japon versiyonu Showa doneminin baslangic donemindeki Japon Imparatorlugu dur Bu donemde Japonya icinde asiri milliyetci ve militarist bir politika izlendi 1937 yilinda Japonya Cin e saldirdi ve Kore yi 1910 yilinda isgal etti Buralarda savas tutsaklari uzerinde tibbi deneyler yapildi Halktan devlete kutsal bir sekilde baglanmasi istendi ve Japonlar tanrisal irk olarak goruldu Estado Novo Portekiz Estado Novo Portekizcede Yeni Devlet Portekiz de 1933 ten 1974 e kadar 41 yil suren politik rejimin adi Salazar rejimi diye de anilir Fasist bir rejim olarak anilmaktadir Turkiye Turkiye de 1930 lu ve 40 li yillarda Nazi sempatizanlarinin en onemlilerinden biri Cevat Rifat Atilhan di Ona gore pek cok kotu gelismenin sorumlusu Yahudiler idi Yahudilerin dunyayi istila etmeye calistigini yazilarinda belirten Atilhan Bolsevik Devrimi nin Trocki gibi dusunen Yahudilerin eseri oldugunu iddia etti Atilhan a gore Yahudi ve Siyonist es anlamli kavramlardi Atilhan kan iftirasi nin yani dinsel olarak Hristiyan kaynakli antisemitizmin en onemli temalarindan biri olan Yahudilerin Hristiyan cocuklari kacirip kanlarini akitip hamursuz imal ettiklerine inanan ve propagandasini yapan ilk Turk ve Muslumandi Atilhan in 1933 34 yillarinda yayimladigi Milli Inkilap dergisi Nazi ideolojisinden etkilenmisti Nazi ideologu Julius Streicher in yayinladigi Der Sturmer de yer alan karikaturler Milli Inkilap ta aynen kullanildi 1934 te Nihal Atsiz in Orhun dergisinde Cevat Rifat Atilhan in ise Milli Inkilap dergisinde Yahudilere karsi irkci yazilar yazmalari sonucunda halk etki altinda kalarak Yahudi azinliga karsi siddet olaylarina giristi Tekirdag Edirne Kirklareli ve Canakkale gibi illerde Yahudilere ait dukkan ve evler yagmalandi Atilhan ayni zamanda masonluk karsiti yazilar yazdi 1944 te gerceklesen Irkcilik Turancilik Davasi nda Atsiz ve arkadaslarinin Turkcu ideolojisi onlarin fasizme egilimli olduklarini dusundurmekteydi Atsiz in II Dunya Savasi sirasinda Nazi Almanyasi ni destekledigi soylenmektedir Ancak bu konu ile ilgili herhangi bir yazili belge veya siyasi soylem bulunmamaktadir Bununla beraber iddialarin aksine Turkculerin ozellikle Atsiz in fasizme ve nasyonal sosyalizme karsi olduklarini gosteren pek cok yazili belge ve soylem mevcuttur hangileri Iddialar karsisinda en guvenilir belge Atsiz in Yollarin Sonu adli siir kitabindaki Davetiye siiridir 1945 ten sonra fasizmAyrica bakinizPopulizmKaynakca Turner Henry Ashby Reappraisals of Fascism New Viewpoints 1975 p 162 States fascism s goals of radical and authoritarian nationalism Larsen Stein Ugelvik Bernt Hagtvet and Jan Petter Myklebust Who were the Fascists Social Roots of European Fascism p 424 organized form of integrative radical nationalist authoritarianism Roger Griffin Fascism Oxford England UK Oxford University Press 1995 Pp 8 307 Aristotle A Kallis The fascism reader New York New York USA Routledge 2003 Pp 71 a b Grcic Joseph Ethics and Political Theory Lanham Maryland University of America Inc 2000 p 120 Blamires Cyprian World Fascism a Historical Encyclopedia Volume 1 Santa Barbara California ABC CLIO Inc 2006 p 140 141 670 Eatwell Roger Fascism a History Allen Lane 1996 pp 215 Griffin Roger and Matthew Feldman eds Fascism Fascism and Culture London and New York Routledge 2004 p 185 Stanley G Payne A History of Fascism 1914 1945 Pp 106 Jackson J Spielvogel Western Civilization Wadsworth Cengage Learning 2012 P 935 Cyprian P Blamires World Fascism A Historical Encyclopedia Volume 2 Santa Barbara California USA ABC CLIO 2006 P 331 Johnston Peter 12 Nisan 2013 Ingilizce The Keating Center 30 Mart 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Nisan 2013 Watkins Tom 2013 Fictional Rome Stockton New Jersey 16 Mart 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Nisan 2013 a b Aviyente Selim 30 Nisan 2008 Salom 27 Temmuz 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Aralik 2009 Ozkirimli Umut and Spyros A Sofos Tormented by history Columbia University Press 2008 168 Arsivlenmis kopya 21 Mayis 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Nisan 2012 Bottomore Tom 1993 Fasizm Bottomore ed Marxist Dusunceler Sozlugu s 213 214 icinde Istanbul Iletisim Dis baglantilarVikisoz de Fasizm ile ilgili sozler mevcuttur