Niğbolu Muharebesi (Bulgarca: Битка при Никопол, Bitka pri Nikopol; İngilizce: the Battle of Nicopolis, Fransızca: la Bataille de Nicopolis, Macarca: Nikápolyi Csata, Rumence: Bătălia de la Nicopole), 25 Eylül 1396'da Sultan Yıldırım Bayezid liderliğindeki Osmanlı Ordusu’nun Burgonya Dukalığı veliahtı ve asilzadelerinin liderliğini üstlendiği, ayrıca Kutsal Roma-Cermen İmparatorluğu, Fransa, Eflak, Lehistan, Britanya Krallığı, Macaristan, İskoçya Krallığı, Venedik Cumhuriyeti, Ceneviz Cumhuriyeti, St. Jean Şövalyeleri askerlerinden oluşan bir Haçlı ordusuyla, Tuna nehri üzerinde bulunan Niğbolu Kalesi yakınlarında gerçekleşen ve Osmanlı kuvvetlerinin kesin zaferiyle sonuçlanmış bir muharebedir. Bu muharebe aynı zamanda Avrupa tarihçiliğinde, Niğbolu Haçlı Seferi diye de anılır ve Orta Çağ'ın son büyük haçlı seferi olarak nitelendirilmektedir. Bazı kaynaklarda savaşın tarihi 28 Eylül olarak verilmiştir.
Niğbolu Muharebesi | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Avrupa'da Osmanlı savaşları ve (Haçlı Seferleri) | |||||||
Muharebeyi tasvir eden 15. yüzyıla ait bir çizim | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Osmanlı Devleti Sırbistan Prensliği | Kutsal Roma İmparatorluğu Bohemya Krallığı Savoy Dükalığı Fransa Krallığı Burgonya Düklüğü Macaristan Krallığı Erdel Voyvodalığı Hırvatistan Krallığı Eflak Hospitalier Şövalyeleri Venedik Cumhuriyeti Ceneviz Cumhuriyeti İkinci Bulgar İmparatorluğu Polonya Krallığı Kastilya Krallığı Aragon Krallığı Navarra Krallığı Töton Tarikatı Devleti Bizans İmparatorluğu İngiltere Krallığı | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
I. Bayezid Çandarlı Ali Paşa Stefan Lazarević | Sigismund Korkusuz Jean (esir) Eu Kontu Philippe (esir) Jean Le Maingre (esir) (esir) Jean de Vienne (ölü) (ölü) | ||||||
Güçler | |||||||
25.000 asker
| 51.000-53.000 asker
| ||||||
Kayıplar | |||||||
2.000-3.000 ölü | 34.000-36.000 ölü 3.000 esir (300'ü ya da tamamı idam edildi) 12.000-14.000 asker kaçtı (Fransız ve Macar kuvvetlerinin imhasını gören I.Mircea, emrindeki 10.000 askeriyle savaş alanından ayrıldı. Macar kuvvetlerinin başında olan Sigismund ise hayatta kalabilen birkaç bin askeriyle (2.000-4.000) Tuna nehri üzerindeki gemilerle savaş alanından kurtulabildi.) |
Savaş öncesi
Haçlı seferine hazırlık
1394'te Bulgar Çarı İvan Şişman'in geçici başkenti olan Niğbolu, Türk ordusunca fethedilerek Osmanlı Devleti'ne katılmıştı. Şişman'ın kardeşi hâlâ Vidin Kalesi'ni elinde tutmakta idi, ne var kî Osmanlı devletine yıllık haraç ödeyen bir vasal devlet statüsüne girmişti. Macaristan Krallığı ile Osmanlı Devleti arasında bulunan tampon devletler Osmanlı hakimiyetine girmiş ve bu iki devlet sınır komşusu olmuşlardı. Venedik Cumhuriyeti, Dalmaçya kıyılarında ve Mora'da bulunan kolonilerin ve ticari üs olarak kullandığı limanların Türkler'in eline geçip Venedik'in Adriyatik Denizi, İyon Denizi ve Ege Denizi'ndeki egemenliğini ortadan kaldıracağından endişe etmekteydi. Ceneviz Cumhuriyeti ise Osmanlı Devleti'nin Boğazlar ve Tuna Nehri üzerindeki hakimiyetinin Karadeniz'deki ticaret üsleri olan Kefe, Amasra ve Sinop'u tehdit edeceğini, hatta I. Bayezid'in kuşatıp ablukaya aldığı İstanbul'un karşısında bulunan Galata'yı fethedeceğinden kuşkulanmaktaydı.
1394'te Papalık hala birbirine rakip ikiye bölünmüş durumdaydı ve bir Papa Fransa'da Avignon'da diğeri ise Roma'da bulunmaktaydı. Avignon Piskoposu IX. Boniface, bir beyanname yayınlayarak Türkler'e karşı yeni bir haçlı seferi başlattığını ilan etti. İngiltere ve Fransa krallıkları birbirleriyle yaptıkları ufak aralıklarla çok uzun süren Yüz Yıl Savaşı'nın bir barış aralığında idiler ve İngiliz Kralı II. Richard ve Fransız Kralı VI. Charles bir haçlı seferinin finansmanını sağlama hususunda anlaşabilmişlerdi. Fransız Kralı delegeleri Kutsal Roma imparatoru Sigismund ile 1393'ten beri böyle haçlı seferi için müzakereler yapmaktaydılar.
Yapılan ilk plana göre Norman-İngiliz John of Gaunt, Fransız Orleans Dükü Louis ve Burgunya Dükü Cesur Filip 1395'te sefere başlayacaklar, ondan sonra Fransız Kralı VI. Charles ve İngiltere Kralı II. Richard onları 1396'da takip edecekti. Ancak bu plan 1396 başında bir kenara bırakılıp Nevers'li Korkusuz Jean çoğunluğu Burgundili süvarilerden oluşan 6.000 Fransız askeri ile sefere başladı. Almanya'da Renanya-Palatina, Bavyera ve Nürnberg, Korkusuz Jean'ın emrine 3.000 asker tahsis etti. Sigismund ise imparatorluğundan 4.000 ve Macaristan'dan 1.000 olmak üzere 5.000 kişi ile sefere katıldı. Korkusuz Jean komutanlığındaki kuvvetler, Temmuz 1396'da Buda'ya ulaşarak Sigismund'un komutanlığı altındaki güçlerle birleştiler. Bu kuvvetlerin hepsi Katolik olmakla beraber Ortodoks Hristiyan olan Eflak Kralı ve ordusu da bu haçlı seferine katılmak için çok mücadele verdi.
Haçlı ordusunun planı ve ilerleyişi
Haçlı ordusunun stratejik planı Buda'da kararlaştırıldı. Sigismund Osmanlıların hemen toplanabilen ordularla hücum edeceğini ummaktaydı ve Eflak Kralı Mircea böyle durumlarda Osmanlı eyalet ordularına karşı bazı başarılar sağlamıştı. Fakat bu seferde beklenen olmadı. Ama sonunda ordunun Tuna nehrini takip ederek ilerlemesi ve Karadeniz'de toplanan donanma güçlerinin de Tuna'ya girerek destek sağlamasına karar verildi.
Haçlı ordusu Tuna'nın sol kıyısını takip ederek öncü Macar ordusu, sonra Fransızlar, Burgundililer, Kral Sigismund, ana Macar ve Alman ordularının artçılığı düzeniyle yürüyüşe geçtiler. Bir diğer Macar ordusu ise Karpatları geçerek Eflak'a inip Eflak Kralının rakibini Erdel'den atmayı başardı. Eflak Kralı Mircea ise Tuna ağzından giren Haçlı donanmasının yanından doğudan ilerledi. Haçlılar Osmanlı garnizonlarının bulunduğu bazı kalelere hücum ettiler. Bunlar arasında Osmanlı devleti vasalı olan Bulgar Kralı'nın kardeşinin elinde bulunan Vidin kalesi de bulunuyordu. Vidin iç kalesinde direnme yapan Voynuklardan oluşan Osmanlı güçleri iç kale alınınca katliamdan geçirildi ve 200-300 Fransız bu kazanımdan dolayı şövalye olarak ilan edildiler. Tuna kenarında çift kale duvarlı Rahova kalesi ise bir nehir geçiş yolunu savunmaktaydı. Osmanlı garnizon komutanı Kral Sigismund'a bir elçi göndererek askerlerine dokunulmazsa silahlarını bırakıp kaleyi teslim edebileceğini bildirdi ve Kral Sigsmund bunu kabul etti. Fakat diğer Haçlılar, özellikle Fransız ve Burgunyalı prens ve soylular, bunu kabul etmeyip şehirdeki hem Müslüman hem de Ortodoks Hristiyan olanların çoğunu katlettiler ve kendilerine göre bir seçim yaparak büyük grup işe yarayanları esir olarak yanlarına aldılar.
10 Eylül'de Venedik, Ceneviz ve St. Jean Şövalyeleri gemilerinden oluşan Haçlı donanması Tuna'dan gelerek Niğbolu kalesi önünde demir attılar. Niğbolu çok önemli bir nehir geçiş noktası ve nehir limanı idi; nehre bakan bir sarp kayalığın üzerinde çok korunaklı bir kaleye sahipti. Kale yeniden tamir görmüştü ve çok iyi donanımlı bir Türk garnizon kuvveti kalede bulunmaktaydı. Kale komutanı çok tecrübeli Doğan Bey idi. Önce Fransız ve Burgonyalı askerler karadan gelip kalenin yakınlarında kamp kurdular. Kral Sigismund ve ordusu ise kalenin öbür tarafında şehrin karşında kampa girdiler. Fransız ve Burgonyalılar birkaç merdiven taşımaktaydılar ve Macarların ise lağım kazma birlikleri vardı. Her iki grup da kuşatma için gerekli silahların ellerinde bulunmadığından şikayetçi idi; halbuki nehirde demirli donanmada birçok mancınık ve benzeri kuşatma için gerekli savaş aletleri bulunmaktaydı, kara ordularından kimse bunları istemeyi düşünmemişti. Kaleye hücum edip alma yerine, uzun bir kuşatma ile kaleyi ablukaya alıp yiyecek ve içecek bitinceye kadar bekleme taktiği tercih edildi. Haçlı komutanları Osmanlı Sultanı'nın Haçlı istilasından haberdar olmadığını; olsa bile bu uzak kaleye yetişme imkânı olmadığını düşünmekte idiler ve bu nedenle güneye devamlı bir keşif birliği göndermekten kaçınmışlardı.
Osmanlı ordusunun savaş alanına gelişi
Yıldırım Bayezid'in 1395'te İstanbul'u ikinci defa kuşatmakta iken yeni bir Haçlı ordusu hakkında haberi oldu. Osmanlı istihbaratı iyi çalışmıştı. Esasen İstanbul Boğazı'ndan geçen ve Haçlı donanmasına iştirak edecek olan gemiler görülmekteydi. Ayrıca Bizans İmparatoru II. Manuil'in Macar Kralına gönderdiği Yıldırım'ın Haçlı ordusundan haberdar olduğuna dair mesaj da Osmanlıların eline geçmişti. Haçlı ordusu Buda'ya eriştiği zaman Yıldırım, İstanbul kuşatmasını çoktan bırakmış bulunuyordu. Gazi Evranos Bey komutasındaki akıncılar hemen ilerlemişler ve Osmanlı ordusunun güzergâhı için keşif yapmaya başlamışlardı. Bayezid İstanbul'un ablukası için az sayıda birlikleri geri bıraktı ve bu yüzden Bizanslılar donanmalarını Tuna'ya gönderemediler.
Yıldırım Bayezid, Rumeli eyaleti ordularının düşmana hücum etmemesini ve Osmanlı ordusunun Edirne ve Filibe arasında toplanması emrini vermişti. Tecrübeli Sadrazam Kara Timurtaş Paşa tarafından organize edilen Rumeli ve Anadolu eyalet orduları büyük bir hızla burada toplanmaya başladılar ve Meriç kıyısına hemen hasıl oldular. Vasal devletlerden de önemli katkı sağlayanlar oldu. Özellikle Sırplar Stefan Lazarević komutasında Filibe'ye geldi ve ana Osmanlı ordusu ile Şipka Geçidi güneyinde birleşti. Ana Osmanlı ordusu ise toplanma mevkiinden Ağustos sonunda hızla yola çıkıp 20 Eylülde Sıpka Geçidi'nden geçip 21-22 Eylül'de Tırnova'ya vardı. Burada ilk defa bir Haçlı keşif birliği ile karşılaştılar. Osmanlı keşif birlikleri ise Niğbolu'ya yetişip Haçlı ordularının kale önünde ordugahta olduklarını gördüler. 24 Eylül'de Yıldırım Bayezid ve ana Osmanlı ordusu Niğbolu'nun birkaç kilometre güneyine geldi ve Yıldırım'ın otağı burada bir tepe üzerine kuruldu.
Osmanlı tarihçileri ana ordunun Niğbolu önüne varışının akşam üstü olduğunu yazmaktadırlar. Ordu kampı kurulana kadar Yıldırım'ın karanlıktan faydalanarak kale duvarları önüne geldiğini, Doğan Bey'e bağırarak sabaha kadar direnmesini emrettiğini, Doğan Bey'in kalede yeterince yiyeceği olduğunu için morallerin iyi olduğunu bildirdiği ve Sultan'ın kale önüne geldiği için hiç yenilgi imkânı olmadığını söylediğini yazarlar.
Savaşın gelişmesi
Yıldırım Beyazid Edirne'den Tuna Nehri kıyısında bulunan Niğbolu Kalesine 24 saat gibi kısa bir sürede ordusuyla beraber ulaştı. Adına yaraşır bir süratle gelen Sultan Yıldırım Bayezid, Divanı toplayarak durum değerlendirmesi yaptı.
Deneyimli komutanlardan bazıları kalabalık Haçlı ordusunu korkutmak suretiyle bozguna uğratmaktan yana tavır takınmış ve hatta elde bulunan develeri Balkanlardaki halkların pek görmediklerini belirterek bu hayvanları kullanarak haçlıları bozguna uğratabileceklerini ifade etmişlerdir. Yıldırım Bayezid ise böyle bir saldırıyı mertçe bulmadığı için reddetmiştir. 25 Eylül 1396 günü kendinden aşırı emin Haçlı birlikleri Osmanlı süvarilerinin amansız akını karşısında bozguna uğramış adeta bir baskın yemişlerdir.
Savaşın başlarında tepeden tırnağa zırhlı seçkin Hospitalier Şövalyeleri Osmanlıların öncü birliklerine kayıplar verdirmiş, onları kovalamak için ilerledikçe Türk askerlerinin daha önceden yerlere sapladıkları kazıkların olduğu bölgeye gelmişler ve atlarla ilerlemenin mümkün olmadığını görünce atlarından inmişlerdir. Ancak ağır zırhlı olduklarından dolayı çabucak yorulmuşlardır. Böylece Türk ordusunun savaş planı tam anlamıyla devreye girmiş, tepelerin ve ağaçlıkların olduğu yerde konuşlanan Türk ordusunun asıl gücü savaşa dahil olunca şövalyelerin Jean de Vienne gibi ünlü komutanları da dahil tamamına yakını imha edilmiştir.
Savaş sonrası
Haçlı ordusunun geçtiği yerde Müslümanları ve hatta Ortodoksları katlettiğini öğrenen Yıldırım Bayezid çok öfkelendi. Soylular bir kenara ayrıldıktan sonra yere bir kazık çakıldı ve boyu bu kazıktan uzun olan tüm diğer esirler idam edildi. Niğbolu Muharebesi, Osmanlı'nın ilk zamanlarında esirlerin öldürüldüğü tek savaştır. Ancak çocuk yaştaki Haçlı askerlerinin canı bağışlandı ve onlar da Müslüman olarak yetiştirilmek üzere Türk ailelerine gönderildi. Soylular ise fidye karşılığı serbest bırakıldı.
Niğbolu savaşında Türkleri ilk defa tanıyan ve Yıldırım Bayezid'in kumandanlığına ve kahramanlığına hayran kalan Korkusuz Jean, esaretten kurtulursa bir daha Türklere kılıç çekmeyeceğine dair yemin etmiştir. Fidye karşılığında serbest kaldıktan sonra Yıldırım Bayezid kendisini çağırarak
“ | Ettiğin yemini sana iade ediyorum. Aksine eğer şerefini koruyan bir adam isen silahını al ve Hristiyanlığın bütün kuvvetlerini aleyhime topla. Böylece bana kazanmak için yeni fırsatlar tanımış olursun. Zira ben ancak Allah'ın dinini yaymak ve Onun rızasına kavuşmak için dünyaya Cihad yapmaya gelmişim. | „ |
demiştir.
Çok sonraları Timur, Ankara Savaşı'nı kazandıktan sonra Avrupa hükümdarlarına elçiler gönderecek ve onların yenemediği Bayezid'i kendisinin yendiğini övünerek bildirecekti.
Niğbolu Muharebesinden sonra Osmanlı akıncıları Macaristan içlerine kadar girerek pek çok ganimetle döndüler. Balkanlarda Osmanlıları yenmenin mümkün olmadığı ortaya çıktı. de ilhak edilerek Bulgar Krallığı tamamen ortadan kaldırıldı.
Bu utanç verici yenilginin ardından Batı Avrupa devletleri, Osmanlılara karşı uzun bir süre bir daha benzer bir istila hareketine girişememişlerdir. Yıldırım Bayezid'in askeri başarısı, Balkanlardaki Osmanlı egemenliğini pekiştirmiş ve Osmanlıların İslam dünyasındaki gazi imajlarının ünü ve itibarının yayılmasını sağlamıştır. Örneğin Bayezid, Kahire'ye Memluk sultanına zafernâme mektuplarıyla birlikte esir alınan tepeden tırnağa ağır zırhlara bürünmüş haçlı şövalyelerinden bir kısmını göndermiştir. Bunun üzerine Kahire'de bulunan Abbâsi halifesi, I. Bayezid'e Sultan-ı İklim-i Rum unvanını vermiştir.
Niğbolu Savaşı'ndan sonra Yıldırım Bayezid, Doğu Roma (Bizans) İmparatoru Manuil'e elçi göndererek haçlılarla işbirliği yaptığı gerekçesiyle İstanbul'u teslim etmesini istedi. 1391 yılından itibaren başkentin kuşatma altına alınması nedeniyle Manuel, Batı Avrupa devletlerinden askeri yardım istemişti. Ancak haçlı ordusunun hezimete uğramasından sonra imparatorun son ümidi de sönmüştü. Bayezid şehrin kuşatmasını artırarak ciddi bir baskı oluşturmuş ve ahaliyi açlıkla teslim olmaya zorlanmıştır. İmparator Manuel için bu baskıdan kurtuluş hiç beklenmedik şekilde doğudan gelecekti.
Savaşın Batı Avrupa'daki Etkisi
Ağırlıklı olarak Batı Avrupa kuvvetlerinden oluşan Haçlı ordusunun Niğbolu Savaşı'nda Osmanlı Türkleri karşısında hiç ummadığı bir hezimet yaşaması, Avrupa'da büyük bir şok etkisi yaratmıştır. Haçlı ordusuyla gelen Burgonya prenslerinin ve Fransız asilzadelerin bir kısmının telef olması ve çoğunun esir edilmiş olması Burgonya ve Fransa'daki ailelerini müthiş bir paniğe ve travmaya uğratmıştır. Esir edilenler arasında Burgonya Dukalığı veliahtı, henüz yirmi iki yaşındaki Kont 'Korkusuz' Jean ile birlikte birçok yüksek dereceli Fransız ve Burgonyalı asilzade ve prensler bulunmaktaydı. Fransız-Burgonyalı soylular bir yıl boyunca Osmanlı başkenti Bursa’da esarette kalmışlardır.
Burgonya dükünün oğlu Jean'ın ve diğer soyluların esaretten kurtulup ülkelerine dönebilmeleri için iki yüz bin altın istendi. Sultan I. Bayezid, Jacques de Helly'i fidyeyi toplaması için Burgonya düküne ve Fransa kralına gönderdi. Bu müzakereler aynı zamanda Osmanlı ile Batı Avrupa devletleri arasında kurulan ilk "diplomatik" temas oldu. Burgonya ve Fransa'da toplanan para, savaştan bir yıl sonra Cenevizli ve Venedikli tacirler vasıtasıyla Osmanlı Devleti'ne teslim edilerek Kont Jean ile diğer asilzadeler ülkelerine dönebildiler.
Burgonyalı prens ve şövalyelerin esareti, Burgonya saray erkânında büyük bir şaşkınlık, utanç ve travmaya neden olmuştur. Ne var ki Kont Jean ülkesine döndüğünde babası tarafından bir savaş kahramanı gibi karşılanmıştır. Dük II. Filip ( vaya 'Cesur' Filip), oğlu Jean ile birlikte taht varisi olduğu Felemenk kentlerinde zafer yürüyüşleri düzenleyerek hanedanın zedelenen itibarını iade etmeye ve hezimeti unutturmaya çalışmıştır. Tüm bu gösterişli törenlere rağmen, Burgonyalıların hafızalarında ve tarih yazıcılığında Niğbolu Savaşı’nın acı hatırası çok derin izler bırakmış ve ‘yenilmez Türk tehdidi’ imgesi ve efsanesi oluşmaya başlamıştır. Örneğin Burgonyalı devlet adamı ve kronik yazarı Philippe de Mézières, Niğbolu Savaşı'nda yaşanan hezimete dair ağıt niteliğinde bir eser kaleme almıştır.
Bunun aksine devrin Osmanlı tarihçileri Niğbolu Savaşı'nı önemli bir olay olarak görmemişler, çok kısa bir yer vererek sıradan zaferlerden birisi gibi tasvir etmişlerdir. Osmanlı tarihçiliği, Bayezid'in Timur karşısında yaşadığı Ankara Savaşı'ndaki hezimete daha geniş yer vermiş ve etkisi uzun süre hissedilen çok daha önemli bir olay görmüşlerdir.
Kaynakça
- Özel
- ^ İbn Kemal, Tevârîh-i Âl-i Osmân, IV, 237-263.
- ^ Nâsırüddin İbnü’l-Furât, Târîḫ (nşr. K. Züreyḳ – Neclâ İzzeddin), Beyrut 1938, IX/2, s. 456.
- ^ a b İbnü’l-Cezerî, Câmiʿu’l-esânîd, Süleymaniye Ktp., Dârülmesnevî, nr. 11, vr. 17a-18a (eserin bir bölümünün tercümesi için bk. Ali Osman Yüksel, İbn Cezerî ve Tayyibetü’n-Neşr, İstanbul 1996, s. 163-167).
- ^ G. Köhler, Die Schlachten von Nicopoli und Warna, Breslau 1882.
- ^ Kranzieritz Károly 2015: A Nikápolyhoz vezető út: a keresztes hadak útvonalai a Magyar Királyság területén. In: Micae Mediaevales IV.
- ^ a b c d e Oruç b. Âdil, Tevârîh-i Âl-i Osmân, s. 28, 98-99.
- ^ Âşıkpaşazâde, Târih (Atsız), s. 136-137.
- ^ J. Schiltberger, Türkler ve Tatarlar Arasında: 1394-1427 (trc. Turgut Akpınar), İstanbul 1995, s. 29-33.
- ^ Zinkeisen, Geschichte, I, 290-309.
- ^ I Turchi e l'Europa: Dalla battaglia di Manzikert alla caduta di Costantinopoli Архивирано на сајту Wayback Machine (25. март 2009)
- ^ Alexandru Madgearu, The Wars of the Balkan Peninsula: Their Medieval Origins, ed. Martin Gordon, (Scarecrow Press, 2008), 90.
- ^ "Battle of Nicopolis". Encyclopædia Britannica. 2009. Retrieved 2023-06-20.
- ^ Szende, László (May 2022). "A Magyar Királyság geopolitikai helyzete Luxemburgi Zsigmond korában" [The geopolitical situation of the Kingdom of Hungary in the time of Sigismund of Luxembourg]. Rubicon (Hungarian Historical Information Dissemination) (in Hungarian).
- ^ Kemalpaşazâde, Tevârih-i Âl-i Osman, cilt II, s. 263.
- ^ Jean Richard, “Les prisonniers de Nicopolis”. Annales de Bourgogne, 68. 1996. ss. 75-83.
- ^ Paviot, Jacques, Les ducs de Bourgogne. La croisade et l’Orient,. Presses de l’Université de Paris-Sorbonne, Paris,. 2003. s. 42-49.
- ^ Hilmi Kaçar ve Jan Dumolyn, “The Battle of Nicopolis (1396). Burgundian Catastrophe and Ottoman Fait Divers: The Relevance of the ‘Other’ in State Ideologies’. Revue belge de Philologie et d'Histoire 91/4. 2013. ss. 905-934. 30 Ocak 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Nisan 2022.
- ^ Philippe de Mézières, Une epistre lamentable et consolatoire adressée en 1397 à Philippe le Hardi, duc de Bourgogne, sur la défaite de Nicopolis (1396), haz. Philippe Contamine ve Jacques Paviot. 2008. ss. 53-64.
- Genel
Nicolle, David (1999). Nicopolis 1396: The Last Crusade. Campaign Series. London: Osprey Publishing, (10), (13) (İngilizce)
- Tuchman, Barbara W. (1978), A Distant Mirror: the Calamitous 14th Century, New York: Alfred A. Knopf. (İngilizce)
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Nigbolu Muharebesi Bulgarca Bitka pri Nikopol Bitka pri Nikopol Ingilizce the Battle of Nicopolis Fransizca la Bataille de Nicopolis Macarca Nikapolyi Csata Rumence Bătălia de la Nicopole 25 Eylul 1396 da Sultan Yildirim Bayezid liderligindeki Osmanli Ordusu nun Burgonya Dukaligi veliahti ve asilzadelerinin liderligini ustlendigi ayrica Kutsal Roma Cermen Imparatorlugu Fransa Eflak Lehistan Britanya Kralligi Macaristan Iskocya Kralligi Venedik Cumhuriyeti Ceneviz Cumhuriyeti St Jean Sovalyeleri askerlerinden olusan bir Hacli ordusuyla Tuna nehri uzerinde bulunan Nigbolu Kalesi yakinlarinda gerceklesen ve Osmanli kuvvetlerinin kesin zaferiyle sonuclanmis bir muharebedir Bu muharebe ayni zamanda Avrupa tarihciliginde Nigbolu Hacli Seferi diye de anilir ve Orta Cag in son buyuk hacli seferi olarak nitelendirilmektedir Bazi kaynaklarda savasin tarihi 28 Eylul olarak verilmistir Nigbolu MuharebesiAvrupa da Osmanli savaslari ve Hacli SeferleriMuharebeyi tasvir eden 15 yuzyila ait bir cizimTarih25 Eylul 1396BolgeNigbolu Osmanli Imparatorlugu 43 42 21 K 24 53 45 D 43 70583 K 24 89583 D 43 70583 24 89583SonucMutlak Osmanli zaferiTaraflarOsmanli Devleti Sirbistan PrensligiKutsal Roma Imparatorlugu Bohemya Kralligi Savoy Dukaligi Fransa Kralligi Burgonya Duklugu Macaristan Kralligi Erdel Voyvodaligi Hirvatistan Kralligi Eflak Hospitalier Sovalyeleri Venedik Cumhuriyeti Ceneviz Cumhuriyeti Ikinci Bulgar Imparatorlugu Polonya Kralligi Kastilya Kralligi Aragon Kralligi Navarra Kralligi Toton Tarikati Devleti Bizans Imparatorlugu Ingiltere KralligiKomutanlar ve liderlerI Bayezid Candarli Ali Pasa Stefan LazarevicSigismund Korkusuz Jean esir Eu Kontu Philippe esir Jean Le Maingre esir esir Jean de Vienne olu olu Gucler25 000 asker 20 000 Osmanli askeri 10 000 suvari 10 000 piyade 5 000 Sirp suvarisi51 000 53 000 asker 10 000 12 000 Macar 10 000 Fransiz Ingiliz ve Burgonyali 10 000 Eflak 6 000 Alman 15 000 piyade Hollandalilar Cekler Ispanyollar Italyanlar Polonyalilar Iskoclar ve Isvicreliler ve Venedik Cenova ve St John Sovalyelerinden deniz destegi Kayiplar2 000 3 000 olu34 000 36 000 olu 3 000 esir 300 u ya da tamami idam edildi 12 000 14 000 asker kacti Fransiz ve Macar kuvvetlerinin imhasini goren I Mircea emrindeki 10 000 askeriyle savas alanindan ayrildi Macar kuvvetlerinin basinda olan Sigismund ise hayatta kalabilen birkac bin askeriyle 2 000 4 000 Tuna nehri uzerindeki gemilerle savas alanindan kurtulabildi Savas oncesiHacli seferine hazirlik 1394 te Bulgar Cari Ivan Sisman in gecici baskenti olan Nigbolu Turk ordusunca fethedilerek Osmanli Devleti ne katilmisti Sisman in kardesi hala Vidin Kalesi ni elinde tutmakta idi ne var ki Osmanli devletine yillik harac odeyen bir vasal devlet statusune girmisti Macaristan Kralligi ile Osmanli Devleti arasinda bulunan tampon devletler Osmanli hakimiyetine girmis ve bu iki devlet sinir komsusu olmuslardi Venedik Cumhuriyeti Dalmacya kiyilarinda ve Mora da bulunan kolonilerin ve ticari us olarak kullandigi limanlarin Turkler in eline gecip Venedik in Adriyatik Denizi Iyon Denizi ve Ege Denizi ndeki egemenligini ortadan kaldiracagindan endise etmekteydi Ceneviz Cumhuriyeti ise Osmanli Devleti nin Bogazlar ve Tuna Nehri uzerindeki hakimiyetinin Karadeniz deki ticaret usleri olan Kefe Amasra ve Sinop u tehdit edecegini hatta I Bayezid in kusatip ablukaya aldigi Istanbul un karsisinda bulunan Galata yi fethedeceginden kuskulanmaktaydi 1394 te Papalik hala birbirine rakip ikiye bolunmus durumdaydi ve bir Papa Fransa da Avignon da digeri ise Roma da bulunmaktaydi Avignon Piskoposu IX Boniface bir beyanname yayinlayarak Turkler e karsi yeni bir hacli seferi baslattigini ilan etti Ingiltere ve Fransa kralliklari birbirleriyle yaptiklari ufak araliklarla cok uzun suren Yuz Yil Savasi nin bir baris araliginda idiler ve Ingiliz Krali II Richard ve Fransiz Krali VI Charles bir hacli seferinin finansmanini saglama hususunda anlasabilmislerdi Fransiz Krali delegeleri Kutsal Roma imparatoru Sigismund ile 1393 ten beri boyle hacli seferi icin muzakereler yapmaktaydilar Yapilan ilk plana gore Norman Ingiliz John of Gaunt Fransiz Orleans Duku Louis ve Burgunya Duku Cesur Filip 1395 te sefere baslayacaklar ondan sonra Fransiz Krali VI Charles ve Ingiltere Krali II Richard onlari 1396 da takip edecekti Ancak bu plan 1396 basinda bir kenara birakilip Nevers li Korkusuz Jean cogunlugu Burgundili suvarilerden olusan 6 000 Fransiz askeri ile sefere basladi Almanya da Renanya Palatina Bavyera ve Nurnberg Korkusuz Jean in emrine 3 000 asker tahsis etti Sigismund ise imparatorlugundan 4 000 ve Macaristan dan 1 000 olmak uzere 5 000 kisi ile sefere katildi Korkusuz Jean komutanligindaki kuvvetler Temmuz 1396 da Buda ya ulasarak Sigismund un komutanligi altindaki guclerle birlestiler Bu kuvvetlerin hepsi Katolik olmakla beraber Ortodoks Hristiyan olan Eflak Krali ve ordusu da bu hacli seferine katilmak icin cok mucadele verdi Hacli ordusunun plani ve ilerleyisiNigbolu Muharebesi sirasinda Kral Sigismund Hacli ordusunun stratejik plani Buda da kararlastirildi Sigismund Osmanlilarin hemen toplanabilen ordularla hucum edecegini ummaktaydi ve Eflak Krali Mircea boyle durumlarda Osmanli eyalet ordularina karsi bazi basarilar saglamisti Fakat bu seferde beklenen olmadi Ama sonunda ordunun Tuna nehrini takip ederek ilerlemesi ve Karadeniz de toplanan donanma guclerinin de Tuna ya girerek destek saglamasina karar verildi Hacli ordusu Tuna nin sol kiyisini takip ederek oncu Macar ordusu sonra Fransizlar Burgundililer Kral Sigismund ana Macar ve Alman ordularinin artciligi duzeniyle yuruyuse gectiler Bir diger Macar ordusu ise Karpatlari gecerek Eflak a inip Eflak Kralinin rakibini Erdel den atmayi basardi Eflak Krali Mircea ise Tuna agzindan giren Hacli donanmasinin yanindan dogudan ilerledi Haclilar Osmanli garnizonlarinin bulundugu bazi kalelere hucum ettiler Bunlar arasinda Osmanli devleti vasali olan Bulgar Krali nin kardesinin elinde bulunan Vidin kalesi de bulunuyordu Vidin ic kalesinde direnme yapan Voynuklardan olusan Osmanli gucleri ic kale alininca katliamdan gecirildi ve 200 300 Fransiz bu kazanimdan dolayi sovalye olarak ilan edildiler Tuna kenarinda cift kale duvarli Rahova kalesi ise bir nehir gecis yolunu savunmaktaydi Osmanli garnizon komutani Kral Sigismund a bir elci gondererek askerlerine dokunulmazsa silahlarini birakip kaleyi teslim edebilecegini bildirdi ve Kral Sigsmund bunu kabul etti Fakat diger Haclilar ozellikle Fransiz ve Burgunyali prens ve soylular bunu kabul etmeyip sehirdeki hem Musluman hem de Ortodoks Hristiyan olanlarin cogunu katlettiler ve kendilerine gore bir secim yaparak buyuk grup ise yarayanlari esir olarak yanlarina aldilar 10 Eylul de Venedik Ceneviz ve St Jean Sovalyeleri gemilerinden olusan Hacli donanmasi Tuna dan gelerek Nigbolu kalesi onunde demir attilar Nigbolu cok onemli bir nehir gecis noktasi ve nehir limani idi nehre bakan bir sarp kayaligin uzerinde cok korunakli bir kaleye sahipti Kale yeniden tamir gormustu ve cok iyi donanimli bir Turk garnizon kuvveti kalede bulunmaktaydi Kale komutani cok tecrubeli Dogan Bey idi Once Fransiz ve Burgonyali askerler karadan gelip kalenin yakinlarinda kamp kurdular Kral Sigismund ve ordusu ise kalenin obur tarafinda sehrin karsinda kampa girdiler Fransiz ve Burgonyalilar birkac merdiven tasimaktaydilar ve Macarlarin ise lagim kazma birlikleri vardi Her iki grup da kusatma icin gerekli silahlarin ellerinde bulunmadigindan sikayetci idi halbuki nehirde demirli donanmada bircok mancinik ve benzeri kusatma icin gerekli savas aletleri bulunmaktaydi kara ordularindan kimse bunlari istemeyi dusunmemisti Kaleye hucum edip alma yerine uzun bir kusatma ile kaleyi ablukaya alip yiyecek ve icecek bitinceye kadar bekleme taktigi tercih edildi Hacli komutanlari Osmanli Sultani nin Hacli istilasindan haberdar olmadigini olsa bile bu uzak kaleye yetisme imkani olmadigini dusunmekte idiler ve bu nedenle guneye devamli bir kesif birligi gondermekten kacinmislardi Osmanli ordusunun savas alanina gelisi1396 yilina ait Kusatma altindaki Nigbolu kalesi gosteren minyatur Topkapi Sarayi Istanbul Yildirim Bayezid in 1395 te Istanbul u ikinci defa kusatmakta iken yeni bir Hacli ordusu hakkinda haberi oldu Osmanli istihbarati iyi calismisti Esasen Istanbul Bogazi ndan gecen ve Hacli donanmasina istirak edecek olan gemiler gorulmekteydi Ayrica Bizans Imparatoru II Manuil in Macar Kralina gonderdigi Yildirim in Hacli ordusundan haberdar olduguna dair mesaj da Osmanlilarin eline gecmisti Hacli ordusu Buda ya eristigi zaman Yildirim Istanbul kusatmasini coktan birakmis bulunuyordu Gazi Evranos Bey komutasindaki akincilar hemen ilerlemisler ve Osmanli ordusunun guzergahi icin kesif yapmaya baslamislardi Bayezid Istanbul un ablukasi icin az sayida birlikleri geri birakti ve bu yuzden Bizanslilar donanmalarini Tuna ya gonderemediler Yildirim Bayezid Rumeli eyaleti ordularinin dusmana hucum etmemesini ve Osmanli ordusunun Edirne ve Filibe arasinda toplanmasi emrini vermisti Tecrubeli Sadrazam Kara Timurtas Pasa tarafindan organize edilen Rumeli ve Anadolu eyalet ordulari buyuk bir hizla burada toplanmaya basladilar ve Meric kiyisina hemen hasil oldular Vasal devletlerden de onemli katki saglayanlar oldu Ozellikle Sirplar Stefan Lazarevic komutasinda Filibe ye geldi ve ana Osmanli ordusu ile Sipka Gecidi guneyinde birlesti Ana Osmanli ordusu ise toplanma mevkiinden Agustos sonunda hizla yola cikip 20 Eylulde Sipka Gecidi nden gecip 21 22 Eylul de Tirnova ya vardi Burada ilk defa bir Hacli kesif birligi ile karsilastilar Osmanli kesif birlikleri ise Nigbolu ya yetisip Hacli ordularinin kale onunde ordugahta olduklarini gorduler 24 Eylul de Yildirim Bayezid ve ana Osmanli ordusu Nigbolu nun birkac kilometre guneyine geldi ve Yildirim in otagi burada bir tepe uzerine kuruldu Osmanli tarihcileri ana ordunun Nigbolu onune varisinin aksam ustu oldugunu yazmaktadirlar Ordu kampi kurulana kadar Yildirim in karanliktan faydalanarak kale duvarlari onune geldigini Dogan Bey e bagirarak sabaha kadar direnmesini emrettigini Dogan Bey in kalede yeterince yiyecegi oldugunu icin morallerin iyi oldugunu bildirdigi ve Sultan in kale onune geldigi icin hic yenilgi imkani olmadigini soyledigini yazarlar Savasin gelismesiNigbolu Muharebesi haritasiNigbolu Muharebesi Fransiz Milli Kutuphanesi arsivi Yildirim Beyazid Edirne den Tuna Nehri kiyisinda bulunan Nigbolu Kalesine 24 saat gibi kisa bir surede ordusuyla beraber ulasti Adina yarasir bir suratle gelen Sultan Yildirim Bayezid Divani toplayarak durum degerlendirmesi yapti Deneyimli komutanlardan bazilari kalabalik Hacli ordusunu korkutmak suretiyle bozguna ugratmaktan yana tavir takinmis ve hatta elde bulunan develeri Balkanlardaki halklarin pek gormediklerini belirterek bu hayvanlari kullanarak haclilari bozguna ugratabileceklerini ifade etmislerdir Yildirim Bayezid ise boyle bir saldiriyi mertce bulmadigi icin reddetmistir 25 Eylul 1396 gunu kendinden asiri emin Hacli birlikleri Osmanli suvarilerinin amansiz akini karsisinda bozguna ugramis adeta bir baskin yemislerdir Savasin baslarinda tepeden tirnaga zirhli seckin Hospitalier Sovalyeleri Osmanlilarin oncu birliklerine kayiplar verdirmis onlari kovalamak icin ilerledikce Turk askerlerinin daha onceden yerlere sapladiklari kaziklarin oldugu bolgeye gelmisler ve atlarla ilerlemenin mumkun olmadigini gorunce atlarindan inmislerdir Ancak agir zirhli olduklarindan dolayi cabucak yorulmuslardir Boylece Turk ordusunun savas plani tam anlamiyla devreye girmis tepelerin ve agacliklarin oldugu yerde konuslanan Turk ordusunun asil gucu savasa dahil olunca sovalyelerin Jean de Vienne gibi unlu komutanlari da dahil tamamina yakini imha edilmistir Savas sonrasiHacli ordusunun gectigi yerde Muslumanlari ve hatta Ortodokslari katlettigini ogrenen Yildirim Bayezid cok ofkelendi Soylular bir kenara ayrildiktan sonra yere bir kazik cakildi ve boyu bu kaziktan uzun olan tum diger esirler idam edildi Nigbolu Muharebesi Osmanli nin ilk zamanlarinda esirlerin olduruldugu tek savastir Ancak cocuk yastaki Hacli askerlerinin cani bagislandi ve onlar da Musluman olarak yetistirilmek uzere Turk ailelerine gonderildi Soylular ise fidye karsiligi serbest birakildi Nigbolu savasinda Turkleri ilk defa taniyan ve Yildirim Bayezid in kumandanligina ve kahramanligina hayran kalan Korkusuz Jean esaretten kurtulursa bir daha Turklere kilic cekmeyecegine dair yemin etmistir Fidye karsiliginda serbest kaldiktan sonra Yildirim Bayezid kendisini cagirarak Ettigin yemini sana iade ediyorum Aksine eger serefini koruyan bir adam isen silahini al ve Hristiyanligin butun kuvvetlerini aleyhime topla Boylece bana kazanmak icin yeni firsatlar tanimis olursun Zira ben ancak Allah in dinini yaymak ve Onun rizasina kavusmak icin dunyaya Cihad yapmaya gelmisim demistir Cok sonralari Timur Ankara Savasi ni kazandiktan sonra Avrupa hukumdarlarina elciler gonderecek ve onlarin yenemedigi Bayezid i kendisinin yendigini ovunerek bildirecekti Nigbolu Muharebesinden sonra Osmanli akincilari Macaristan iclerine kadar girerek pek cok ganimetle donduler Balkanlarda Osmanlilari yenmenin mumkun olmadigi ortaya cikti de ilhak edilerek Bulgar Kralligi tamamen ortadan kaldirildi Bu utanc verici yenilginin ardindan Bati Avrupa devletleri Osmanlilara karsi uzun bir sure bir daha benzer bir istila hareketine girisememislerdir Yildirim Bayezid in askeri basarisi Balkanlardaki Osmanli egemenligini pekistirmis ve Osmanlilarin Islam dunyasindaki gazi imajlarinin unu ve itibarinin yayilmasini saglamistir Ornegin Bayezid Kahire ye Memluk sultanina zafername mektuplariyla birlikte esir alinan tepeden tirnaga agir zirhlara burunmus hacli sovalyelerinden bir kismini gondermistir Bunun uzerine Kahire de bulunan Abbasi halifesi I Bayezid e Sultan i Iklim i Rum unvanini vermistir Nigbolu Savasi ndan sonra Yildirim Bayezid Dogu Roma Bizans Imparatoru Manuil e elci gondererek haclilarla isbirligi yaptigi gerekcesiyle Istanbul u teslim etmesini istedi 1391 yilindan itibaren baskentin kusatma altina alinmasi nedeniyle Manuel Bati Avrupa devletlerinden askeri yardim istemisti Ancak hacli ordusunun hezimete ugramasindan sonra imparatorun son umidi de sonmustu Bayezid sehrin kusatmasini artirarak ciddi bir baski olusturmus ve ahaliyi aclikla teslim olmaya zorlanmistir Imparator Manuel icin bu baskidan kurtulus hic beklenmedik sekilde dogudan gelecekti Savasin Bati Avrupa daki EtkisiAgirlikli olarak Bati Avrupa kuvvetlerinden olusan Hacli ordusunun Nigbolu Savasi nda Osmanli Turkleri karsisinda hic ummadigi bir hezimet yasamasi Avrupa da buyuk bir sok etkisi yaratmistir Hacli ordusuyla gelen Burgonya prenslerinin ve Fransiz asilzadelerin bir kisminin telef olmasi ve cogunun esir edilmis olmasi Burgonya ve Fransa daki ailelerini muthis bir panige ve travmaya ugratmistir Esir edilenler arasinda Burgonya Dukaligi veliahti henuz yirmi iki yasindaki Kont Korkusuz Jean ile birlikte bircok yuksek dereceli Fransiz ve Burgonyali asilzade ve prensler bulunmaktaydi Fransiz Burgonyali soylular bir yil boyunca Osmanli baskenti Bursa da esarette kalmislardir Burgonya dukunun oglu Jean in ve diger soylularin esaretten kurtulup ulkelerine donebilmeleri icin iki yuz bin altin istendi Sultan I Bayezid Jacques de Helly i fidyeyi toplamasi icin Burgonya dukune ve Fransa kralina gonderdi Bu muzakereler ayni zamanda Osmanli ile Bati Avrupa devletleri arasinda kurulan ilk diplomatik temas oldu Burgonya ve Fransa da toplanan para savastan bir yil sonra Cenevizli ve Venedikli tacirler vasitasiyla Osmanli Devleti ne teslim edilerek Kont Jean ile diger asilzadeler ulkelerine donebildiler Burgonyali prens ve sovalyelerin esareti Burgonya saray erkaninda buyuk bir saskinlik utanc ve travmaya neden olmustur Ne var ki Kont Jean ulkesine dondugunde babasi tarafindan bir savas kahramani gibi karsilanmistir Duk II Filip vaya Cesur Filip oglu Jean ile birlikte taht varisi oldugu Felemenk kentlerinde zafer yuruyusleri duzenleyerek hanedanin zedelenen itibarini iade etmeye ve hezimeti unutturmaya calismistir Tum bu gosterisli torenlere ragmen Burgonyalilarin hafizalarinda ve tarih yaziciliginda Nigbolu Savasi nin aci hatirasi cok derin izler birakmis ve yenilmez Turk tehdidi imgesi ve efsanesi olusmaya baslamistir Ornegin Burgonyali devlet adami ve kronik yazari Philippe de Mezieres Nigbolu Savasi nda yasanan hezimete dair agit niteliginde bir eser kaleme almistir Bunun aksine devrin Osmanli tarihcileri Nigbolu Savasi ni onemli bir olay olarak gormemisler cok kisa bir yer vererek siradan zaferlerden birisi gibi tasvir etmislerdir Osmanli tarihciligi Bayezid in Timur karsisinda yasadigi Ankara Savasi ndaki hezimete daha genis yer vermis ve etkisi uzun sure hissedilen cok daha onemli bir olay gormuslerdir KaynakcaOzel Ibn Kemal Tevarih i Al i Osman IV 237 263 Nasiruddin Ibnu l Furat Tariḫ nsr K Zureyḳ Necla Izzeddin Beyrut 1938 IX 2 s 456 a b Ibnu l Cezeri Camiʿu l esanid Suleymaniye Ktp Darulmesnevi nr 11 vr 17a 18a eserin bir bolumunun tercumesi icin bk Ali Osman Yuksel Ibn Cezeri ve Tayyibetu n Nesr Istanbul 1996 s 163 167 G Kohler Die Schlachten von Nicopoli und Warna Breslau 1882 Kranzieritz Karoly 2015 A Nikapolyhoz vezeto ut a keresztes hadak utvonalai a Magyar Kiralysag teruleten In Micae Mediaevales IV a b c d e Oruc b Adil Tevarih i Al i Osman s 28 98 99 Asikpasazade Tarih Atsiz s 136 137 J Schiltberger Turkler ve Tatarlar Arasinda 1394 1427 trc Turgut Akpinar Istanbul 1995 s 29 33 Zinkeisen Geschichte I 290 309 I Turchi e l Europa Dalla battaglia di Manzikert alla caduta di Costantinopoli Arhivirano na saјtu Wayback Machine 25 mart 2009 Alexandru Madgearu The Wars of the Balkan Peninsula Their Medieval Origins ed Martin Gordon Scarecrow Press 2008 90 Battle of Nicopolis Encyclopaedia Britannica 2009 Retrieved 2023 06 20 Szende Laszlo May 2022 A Magyar Kiralysag geopolitikai helyzete Luxemburgi Zsigmond koraban The geopolitical situation of the Kingdom of Hungary in the time of Sigismund of Luxembourg Rubicon Hungarian Historical Information Dissemination in Hungarian Kemalpasazade Tevarih i Al i Osman cilt II s 263 Jean Richard Les prisonniers de Nicopolis Annales de Bourgogne 68 1996 ss 75 83 Paviot Jacques Les ducs de Bourgogne La croisade et l Orient Presses de l Universite de Paris Sorbonne Paris 2003 s 42 49 Hilmi Kacar ve Jan Dumolyn The Battle of Nicopolis 1396 Burgundian Catastrophe and Ottoman Fait Divers The Relevance of the Other in State Ideologies Revue belge de Philologie et d Histoire 91 4 2013 ss 905 934 30 Ocak 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Nisan 2022 Philippe de Mezieres Une epistre lamentable et consolatoire adressee en 1397 a Philippe le Hardi duc de Bourgogne sur la defaite de Nicopolis 1396 haz Philippe Contamine ve Jacques Paviot 2008 ss 53 64 Genel Nicolle David 1999 Nicopolis 1396 The Last Crusade Campaign Series London Osprey Publishing ISBN 1 855 32918 2 10 ISBN 978 1855329188 13 Ingilizce Tuchman Barbara W 1978 A Distant Mirror the Calamitous 14th Century New York Alfred A Knopf ISBN 0 345 28394 5 Ingilizce