Bu maddenin listelenen bazıları olmayabilir.Ekim 2010) () ( |
Post-Marksizm'in iki ilişkili fakat farklı kullanımı vardır. İlk olarak, Post-Marksizm Doğu Avrupa ve Sovyetler Birliği'nde komünizmin çöküşü sonrasında ortaya çıkan duruma işaret edebilir.
1960'ların sonlarında komünizmin Sovyet paradigmasının zayıflaması, Maocu teorinin yükselişi ve Vietnam ile 1968 öğrenci isyanlarını yayınlayan ticari televizyonların ortaya çıkmasıyla başlamıştır. Devrimin büyük öykülerinin, ve komünizmin etkisini yitirmesi birçok teorisyenin çalışmalarını temellendirmek için bu kavramları kullanmasını zorlaştırdı. Bu da Post-Marksizmin ikinci anlamına neden olan düşünce akımını tetikledi. Böylece, Post-Marksizm, teorilerini Karl Marx'ın çalışmaları veya Marksistler üzerine kurmuş, fakat birçok açıdan bu teorilerin sınırlarını aşmış filozoflar ve sosyal teorisyenlerin çalışmalarını nitelendirmeye başladı.
Bu bağlamda Post-Marksizm, başka bir deyişle ya da 'lü olarak da bilinen kuramsal ve felsefi yaklaşımı ifade etmektedir. Ernesto Laclau ve Chantal Mouffe bu eğilimin en önemli temsilcileri ve kurucuları olarak bilinir. İkilinin 1987'de yayınlanan Hegemonya ve Sosyalist Strateji adlı kitabı Post-Marksizmin ortaya konulduğu özgün bir çalışmadır.
Teori olarak Post-Marksizm
Post-Marksizm, Marksizmden ilham alan ya da onu temel ilkeleri noktasında dönüştürerek kullanan, genel olarak dolaysız bir ilişki içinde farklılaştırarak Marksizmi değerlendiren düşünürleri ve teorik/politik tutumları ifade eder. Postmodern felsefe ve düşünce içinde yer alan ve özel bir yapısalcılık sonrası teori konumuna sahip olan post-marksizm , belirlenimci, olmayan bir felsefi/kuramsal konumda durmaya ve yeni bir toplumsal tarihsel perspektif oluşturmaya yönelir. Laclau ve Mouffeu gibi, hem ayrı ayrı hem de ortak çalışmaları bulunan Michael Hardt ve Antonio Negri'de Post-Marksist teorinin önemli isimlerinden sayılmaktadır. Bu ikilinin İmparatorluk adlı ortak çalışmaları, pek çok entelektüel tarafından Komünist Manifesto'nun değişen dünya koşulları içinde yeniden yazılması olarak görülmüştür.
Post-Marksizmin temel kavramları
Hem kuramsal/felsefi hem de toplumsal önermeleri bakımdan post-marksizm yeni bir takım perspektifler ve kavramsal önermeler ileri sürer. Felsefi olarak temel ilkelerine, siyasal olarak da sosyalizme alternatif önerileri söz konusudur. Onların çalışmalarında , hegemonya, , , , karar verilemezlik gibi yeni ya da yeniden içeriklendirilmiş kavramlar öne çıkar. Post-Marksizm'de hem Antonio Gramsci'nin hem de Louis Althusser'in belirleyici bir rolü söz konusudur. Özellikle Gramsci'den hegemonya teorisinin ve Althusser'den ideoloji anlayışının post-marksist teoride önemli bir yere sahip olduğu bilinmektedir. Laclau, özellikle, Althusser'in öğrencisi olarak mantıksal sonuçlarına doğru kendine özgü olarak değerlendirir. Althusser'in ideoloji teorisinin onda belirli bir yer tuttuğu görülür. Bunların yanı sıra, postyapısalcı felsefeler, ve 'cü yararlanmaları söz konusudur. Post-Marksizm, belirli bir şekilde anlaşılan marksizmin temel ilke ve referanslarının, bunlardan hareketle üretilen felsefi ve siyasal kategori ve argümanlarının eleştirisi ve yadsınmasını ortaya koyar.
Söylem kuramı
Post-Marksizmin değerlendirdiği , genel olarak postmodern felsefedeki söylem kavramından hareket etmekle birlikte daha özel olarak büyük ölçüde ve esas bakımdan Michel Foucault'un söylem anlayışından esinlenir. Buna göre söylem, gerçekliğin üretilip belirlendiği yapıyı ifade etmektedir. Söylem kavramı dilbilimden gelmekle birlikte, Foucault'un kuramsal perspektifinde daha farklı bir bağlama sahiptir. Bilgi/iktidar ilişkisi Foucaultcu söylem teorisinin kaynağında bulunur. Yani, söylem ile belirli bir anlamlar çoğulluğunu üreten kurallar ve ilkelerdir burada kastedilen, ancak bu söylem yalnızca bilginin değil aynı zamanda davranışların, yani eylemin niteliğini de belirler. Böylece, bilginin nesnesini belirleyip üreten, doğru ile yanlışı ayırmayı mümkün kılan bir söylem yapısı söz konusudur diyebiliriz. Ancak söylem yalnızca ifadeleri değil davranışları da kapsar ve dolayısıyla daha geniş bir bağlama sahiptir. Sözel anlamlar ve anlamlı davranışlar söylem ile üretilir. Bilgi ve anlam burada artık dil yoluyla değil dilin kullanımıyla, söylem ile oluşturulur görüşü belirginlik kazanır. Laclau ve Mouffe, buradan hareketle bir söylem kuramı oluşturmaya kalkışırlar ve bu kuramı kullanırlar. Bu anlamda Marksizmdeki bilgi ve ideoloji anlayışında uzaklaşırlar. Böylece, sınıf bağlantılı ideoloji anlayışından da uzaklaşırlar. Önemli olan artık söylem tarafında üretilen özne konumlarında etkileşimin ve mücadelenin sürekliliğidir. Özne ya da yapı, anlamın ve eylemin kökeni, sabit noktası ve kaynağı değildir. Post-Marksizm böylece hem bilgi sürecinde hem de tarih sürecinde öznenin ve özneler arasındaki mücadelenin üretilen/üretilmiş konumlar arasındaki mücadeleler olduğunu ileri sürer.
Semiyoloji ve Söylem
Roland Barthes eleştirisine işaret bilimi yoluyla ve belirli bir biçimde modern toplumun Mitolojilerine bakarak başladığında bazı Marksistler dilbilm, semiyotik ve değişkenlikli (discursive) uygulamaların sosyal eleştirisini temellendirme olasılığının arayışındaydılar. Baudrillard, (Pour une critique de l'èconomie politique du signe) adlı eserinde ve Barthes'in çalışmaları etrafında şekillendirdiği diğer çalışmalarında bugünkü Marksizmi kendi söylevi içerisinde yer vermediği için eleştirmiştir.
Sınıf özcülügünün reddi
Laclau ve Mouffe'ya göre Marksizm kuramsal olarak zorunlu indirgemeci bir yapıya sahiptir. özcüdür ve reddedilmelidir. İşçi sınıfının konumu Laclau ve Mouffe'ya göre, Marksizm'de sabit ve ilkesel olarak değişmeden kalan bir konumdur; dolayısıyla tam da bu nedenle post-marksizm tarafından kabul edilemez olarak görülür. Onlar toplumsal yapıda bir olumsallık ve "" görmektedirler ve bu bakımdan indirgemeci marksizmi temelden reddederler. Çünkü toplumsal ve belirlenimsiz, sürekli değişken özne konumlarının hareketlerine dayalı bir toplumsal yapıda işçi sınıfının ayrıcalıklı bir konumu olamaz. Çoğul arasında eklemlenme ve hegemonya ilişkisine bağlı olarak sürekli bir geçişkenlik söz konusudur, bu nedenle de belirli bir sınıfın ayrıcalıklı/sabit/önceden belirlenmiş bir konumu varsayımı üzerinden siyaset yürütülemez. Burada öne sürülen tartışma, söylemsel olarak üretilmiş olan çoğul ve istikrarsız özne konumlarının bağımlılık ilişkilerine karşı sürekli, sonu gelmez ve bitimsiz mücadelesinin söz konusu olduğudur.
Radikal Demokrasi
Post-Marksizm, böylece Marksizmdeki sınıf siyaseti anlayışına yer bırakmaz. Dolayısıyla bu siyasetin içerdiği program ve hedefleri de yadsır. Laclau ve Mauffe, demokrasinin radikalleştirilmesi, yani istikrarsız özne konumlarının çoğul mücadeleleriyle gelişecek ve gelişmekte olan radikal demokrasi fikrini öne sürerler. Bunu yaparken de, Marksizmde görülen türde bir kapitalizm analiziyle ilgilenmezler. Onların toplumsal projesi, demokrasinin derinleştirilmesi ve radikalleştirilmesidir. Marksizmdeki iktidar odaklı sınıf mücadelesi anlayışı kuramsal olarak özcü olmasının yanı sıra siyasal olarak da zorunlu bir şekilde totaliter bir yapıya sahip olarak görülür.
Önemli Post-Marksistler
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- Hegemonya ve Sosyalist Strateji, Ernesto Laclau ve Chantal Mouffe, çevirenler: ,
- [1] 7 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- , Stephen Shenfield
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddenin listelenen kaynaklarindan bazilari guvenilir olmayabilir Lutfen daha iyi daha guvenilir kaynaklar arayarak bu maddeye yardimci olun Guvenilir olmayan kaynaklar sorgulanabilir veya silinebilir Ekim 2010 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Post Marksizm in iki iliskili fakat farkli kullanimi vardir Ilk olarak Post Marksizm Dogu Avrupa ve Sovyetler Birligi nde komunizmin cokusu sonrasinda ortaya cikan duruma isaret edebilir Karl Marx in bir portresi 1960 larin sonlarinda komunizmin Sovyet paradigmasinin zayiflamasi Maocu teorinin yukselisi ve Vietnam ile 1968 ogrenci isyanlarini yayinlayan ticari televizyonlarin ortaya cikmasiyla baslamistir Devrimin buyuk oykulerinin ve komunizmin etkisini yitirmesi bircok teorisyenin calismalarini temellendirmek icin bu kavramlari kullanmasini zorlastirdi Bu da Post Marksizmin ikinci anlamina neden olan dusunce akimini tetikledi Boylece Post Marksizm teorilerini Karl Marx in calismalari veya Marksistler uzerine kurmus fakat bircok acidan bu teorilerin sinirlarini asmis filozoflar ve sosyal teorisyenlerin calismalarini nitelendirmeye basladi Bu baglamda Post Marksizm baska bir deyisle ya da lu olarak da bilinen kuramsal ve felsefi yaklasimi ifade etmektedir Ernesto Laclau ve Chantal Mouffe bu egilimin en onemli temsilcileri ve kuruculari olarak bilinir Ikilinin 1987 de yayinlanan Hegemonya ve Sosyalist Strateji adli kitabi Post Marksizmin ortaya konuldugu ozgun bir calismadir Teori olarak Post MarksizmPost Marksizm Marksizmden ilham alan ya da onu temel ilkeleri noktasinda donusturerek kullanan genel olarak dolaysiz bir iliski icinde farklilastirarak Marksizmi degerlendiren dusunurleri ve teorik politik tutumlari ifade eder Postmodern felsefe ve dusunce icinde yer alan ve ozel bir yapisalcilik sonrasi teori konumuna sahip olan post marksizm belirlenimci olmayan bir felsefi kuramsal konumda durmaya ve yeni bir toplumsal tarihsel perspektif olusturmaya yonelir Laclau ve Mouffeu gibi hem ayri ayri hem de ortak calismalari bulunan Michael Hardt ve Antonio Negri de Post Marksist teorinin onemli isimlerinden sayilmaktadir Bu ikilinin Imparatorluk adli ortak calismalari pek cok entelektuel tarafindan Komunist Manifesto nun degisen dunya kosullari icinde yeniden yazilmasi olarak gorulmustur Post Marksizmin temel kavramlariHem kuramsal felsefi hem de toplumsal onermeleri bakimdan post marksizm yeni bir takim perspektifler ve kavramsal onermeler ileri surer Felsefi olarak temel ilkelerine siyasal olarak da sosyalizme alternatif onerileri soz konusudur Onlarin calismalarinda hegemonya karar verilemezlik gibi yeni ya da yeniden iceriklendirilmis kavramlar one cikar Post Marksizm de hem Antonio Gramsci nin hem de Louis Althusser in belirleyici bir rolu soz konusudur Ozellikle Gramsci den hegemonya teorisinin ve Althusser den ideoloji anlayisinin post marksist teoride onemli bir yere sahip oldugu bilinmektedir Laclau ozellikle Althusser in ogrencisi olarak mantiksal sonuclarina dogru kendine ozgu olarak degerlendirir Althusser in ideoloji teorisinin onda belirli bir yer tuttugu gorulur Bunlarin yani sira postyapisalci felsefeler ve cu yararlanmalari soz konusudur Post Marksizm belirli bir sekilde anlasilan marksizmin temel ilke ve referanslarinin bunlardan hareketle uretilen felsefi ve siyasal kategori ve argumanlarinin elestirisi ve yadsinmasini ortaya koyar Soylem kuramiPost Marksizmin degerlendirdigi genel olarak postmodern felsefedeki soylem kavramindan hareket etmekle birlikte daha ozel olarak buyuk olcude ve esas bakimdan Michel Foucault un soylem anlayisindan esinlenir Buna gore soylem gercekligin uretilip belirlendigi yapiyi ifade etmektedir Soylem kavrami dilbilimden gelmekle birlikte Foucault un kuramsal perspektifinde daha farkli bir baglama sahiptir Bilgi iktidar iliskisi Foucaultcu soylem teorisinin kaynaginda bulunur Yani soylem ile belirli bir anlamlar cogullugunu ureten kurallar ve ilkelerdir burada kastedilen ancak bu soylem yalnizca bilginin degil ayni zamanda davranislarin yani eylemin niteligini de belirler Boylece bilginin nesnesini belirleyip ureten dogru ile yanlisi ayirmayi mumkun kilan bir soylem yapisi soz konusudur diyebiliriz Ancak soylem yalnizca ifadeleri degil davranislari da kapsar ve dolayisiyla daha genis bir baglama sahiptir Sozel anlamlar ve anlamli davranislar soylem ile uretilir Bilgi ve anlam burada artik dil yoluyla degil dilin kullanimiyla soylem ile olusturulur gorusu belirginlik kazanir Laclau ve Mouffe buradan hareketle bir soylem kurami olusturmaya kalkisirlar ve bu kurami kullanirlar Bu anlamda Marksizmdeki bilgi ve ideoloji anlayisinda uzaklasirlar Boylece sinif baglantili ideoloji anlayisindan da uzaklasirlar Onemli olan artik soylem tarafinda uretilen ozne konumlarinda etkilesimin ve mucadelenin surekliligidir Ozne ya da yapi anlamin ve eylemin kokeni sabit noktasi ve kaynagi degildir Post Marksizm boylece hem bilgi surecinde hem de tarih surecinde oznenin ve ozneler arasindaki mucadelenin uretilen uretilmis konumlar arasindaki mucadeleler oldugunu ileri surer Semiyoloji ve Soylem Roland Barthes elestirisine isaret bilimi yoluyla ve belirli bir bicimde modern toplumun Mitolojilerine bakarak basladiginda bazi Marksistler dilbilm semiyotik ve degiskenlikli discursive uygulamalarin sosyal elestirisini temellendirme olasiliginin arayisindaydilar Baudrillard Pour une critique de l economie politique du signe adli eserinde ve Barthes in calismalari etrafinda sekillendirdigi diger calismalarinda bugunku Marksizmi kendi soylevi icerisinde yer vermedigi icin elestirmistir Sinif ozculugunun reddiLaclau ve Mouffe ya gore Marksizm kuramsal olarak zorunlu indirgemeci bir yapiya sahiptir ozcudur ve reddedilmelidir Isci sinifinin konumu Laclau ve Mouffe ya gore Marksizm de sabit ve ilkesel olarak degismeden kalan bir konumdur dolayisiyla tam da bu nedenle post marksizm tarafindan kabul edilemez olarak gorulur Onlar toplumsal yapida bir olumsallik ve gormektedirler ve bu bakimdan indirgemeci marksizmi temelden reddederler Cunku toplumsal ve belirlenimsiz surekli degisken ozne konumlarinin hareketlerine dayali bir toplumsal yapida isci sinifinin ayricalikli bir konumu olamaz Cogul arasinda eklemlenme ve hegemonya iliskisine bagli olarak surekli bir geciskenlik soz konusudur bu nedenle de belirli bir sinifin ayricalikli sabit onceden belirlenmis bir konumu varsayimi uzerinden siyaset yurutulemez Burada one surulen tartisma soylemsel olarak uretilmis olan cogul ve istikrarsiz ozne konumlarinin bagimlilik iliskilerine karsi surekli sonu gelmez ve bitimsiz mucadelesinin soz konusu oldugudur Radikal DemokrasiPost Marksizm boylece Marksizmdeki sinif siyaseti anlayisina yer birakmaz Dolayisiyla bu siyasetin icerdigi program ve hedefleri de yadsir Laclau ve Mauffe demokrasinin radikallestirilmesi yani istikrarsiz ozne konumlarinin cogul mucadeleleriyle gelisecek ve gelismekte olan radikal demokrasi fikrini one surerler Bunu yaparken de Marksizmde gorulen turde bir kapitalizm analiziyle ilgilenmezler Onlarin toplumsal projesi demokrasinin derinlestirilmesi ve radikallestirilmesidir Marksizmdeki iktidar odakli sinif mucadelesi anlayisi kuramsal olarak ozcu olmasinin yani sira siyasal olarak da zorunlu bir sekilde totaliter bir yapiya sahip olarak gorulur Onemli Post MarksistlerAlain Badiou Etienne Balibar Aleksandr Tarasov Ernesto Laclau Chantal Mouffe Slavoj Zizek Manuel Castells David HarveyAyrica bakinizMarksizm Post Politika Yapisalcilik Diyalektik Materyalizm Hegemonya Postyapisalci felsefe PostyapisalcilikKaynakcaHegemonya ve Sosyalist Strateji Ernesto Laclau ve Chantal Mouffe cevirenler 1 7 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Stephen Shenfield